Deneysel diyabet oluşturulması ve kan şeker seviyesinin ölçülmesi Hatice Öntürk1, Hanefi Özbek2 1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Farmakoloji Anabilim Dalı, Van 2 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı, Van Amaç: Deneysel diyabet oluşturulması ve kan şekeri ölçümü hakkında bilgi verilmesi amaçlandı. Ana Bulgular: İlaç araştırmalarının günümüz sağlık sektöründeki yeri ve önemi açıktır. İlaç araştırmalarının bir parçası olan deney hayvanları ve bunlara uygulanan testler günümüze kadar önemli aşamalar kaydetmiştir. Tedavide önemli bir yeri olan antidiyabetik ilaçların deney hayvanları üzerinde araştırılması ve kullanılan yöntemler deneysel farmakolojinin güncel konuları arasındadır. Sonuç: Bu makalede deney hayvanları üzerinde deneysel diyabet oluşturulması ve kan şekeri seviyesinin ölçümü hakkında bilgi verilmiştir. Anahtar kelimeler: Deneysel diyabet, sıçan, fare, alloksan, streptozotosin Carried out of experimental diabetes and the measurement of glycemic activity Objective: It was aimed to provide information about models of experimental diabetes and the methods of measuring blood glucose levels. Main findings: Drug investigations have a pivotal role in today’s health care system. A fundamental part of these efforts, the animal studies and the applied tests have been greatly improved in the past years. Animal experiments with anti-diabetic drugs and the investigational methods are now among popular subjects in experimental pharmacology. Conclusion: In this article, the methods of experimental diabetes in experimental animals and measurement of blood glucose levels were described. Key words: Experimental diabetes, rat, mouse, alloxan, streptozotocin Genel Tıp Derg 2007;17(4):231-236 Diabetes mellitus (DM), pankreasın insülin sekresyonunun yetersizliği ve/veya dokuların insüline cevabının bozulmasıyla oluşan, protein, yağ ve karbonhidrat metabolizmasını etkileyen metabolik bir hastalıktır. Çeşitli düz kas yapılarının fonksiyonlarının bozulması DM’nin kronik komplikasyonları arasındadır. Diyabet hastaları mikro ve makro anjiyopati, ateroskleroz, konjestif kalp yetersizliği ve hipertansiyon dahil olmak üzere kardiyovasküler sistem hastalıklarına genellikle daha yatkındırlar (1,2). Kardiyovasküler hastalıklardan ölüm oranı diyabet hastalarında genel popülasyona göre üç kez daha yüksektir (3). DM’nin farmakolojik yönden tedavisi hipoglisemik ilaçlar ve insülin Yazışma adresi: Yrd.Doç.Dr.Hanefi Özbek, Yüzüncü Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı, Van e-posta: [email protected] Genel Tıp Derg 2007;17(4) Yıl üzerine kurulmuştur (4). Bu terapötik ajanların yan etkilerinden dolayı günümüzde bitkisel ve sentetik tedavi yöntemlerine büyük bir ilgi başlamıştır (5,6). Ülkemizin çeşitli bölgelerinde diyabet tedavisi için geleneksel bitki tedavilerine başvurulduğu bilinmekte olup (7,8) tıbbi bitkilerin hipoglisemik etkileri üzerinde de bilimsel çalışmalar yapılmaktadır (9-11). Çeşitli hastalıkların patogenezinin anlaşılması, hastalıktan korunmanın ve tedavi olanaklarının incelenebilmesi için deneysel hayvan modellerinin kullanımı yaygındır. Çevresel faktörlerin etkilerini belirlemek için kontrollerin kullanılabilmesi, araştırılan patolojiye uygun hayvan türlerinin genetik olarak seçilebilmesi, anlamlı istatistiksel değerlendirme yapmaya izin verecek sayıda örnekte çalışılabilmesi, hayvan modelleri ile çalışmayı rasyonel hale getiren temel faktörlerdir. İlaç araştırmalarında in vivo deneylerin bir bölümü, eğer Deneysel diyabet ve kan şekeri ölçümü-Öntürk ve Özbek 231 varsa, insandaki hastalığı temsil eden hayvan modelleri üzerinde yapılır. Bu modellerden bazıları (spontan hipertansif sıçan modeli gibi) insandaki hastalığa patolojik özellikleri bakımından benzerse de o hastalığı tam olarak temsil ettiği kesin olarak söylenemez. Bazı modeller hayvanın diyetini değiştirmek veya toksik maddelerle belirli hedef organlarda lezyon yapmak sureytiyle yapılır (kolesterol yüklenmesine bağlı ateroskleroz modelleri, kimyasal pankreas lezyonuna bağlı diyabet modelleri gibi) (12). Bu makalede, deney hayvanları üzerinde deneysel diyabet oluşturma yöntemleri, kan şekeri ölçümünün nasıl yapılacağı, elde edilen sonuçların istatistiksel yönden değerlendirilmesi üzerinde durulmuş, bu konu üzerinde çalışmak isteyen araştırmacılara derli toplu bir şekilde gerekli ana bilgilerin ve bazı püf noktalarının verilmesi amaçlanmıştır. Hayvanlarda deneysel diyabet oluşturma modelleri Kullanılan Deney Hayvanları: Fare, sıçan, tavşan, kobay, hamster, maymun, domuz, köpek ve kedi gibi deney hayvanları deneysel diyabet oluşturmak amacıyla kullanılabilmektedir (4, 13-19). Kullanılan Yöntemler: Deney hayvanlarında deneysel diyabet oluşturulması kimyasal ajanlarla (4,20,21), spontan olarak (22,23) veya virüs aracılığıyla (24) yapılabilmektedir. Kimyasal ajanlarla diyabet Alloksan ve streptozotosin (STZ) bu amaçla kullanılan kimyasal ajanlardır. Deneysel diyabet çalışmalarında en çok fare ve sıçan kullanıldığı için bu hayvanlardaki alloksan ve STZ uygulamaları aşağıda açıklanmıştır. Alloksan: Alloksan monohidrat [2,4,5,6(1H,3H)pyimidinetetrone] yapısında bir ürik asit türevidir, suda kolayca erir, toz hali 2-8 oC’de, solüsyon hali ise 4 oC’nin altında saklanmalıdır (25). Selektif olarak pankreas beta hücrelerini hasarlayarak insüline bağımlı diyabete neden olduğu bildirilmiştir (4,20,26). Farelerde alloksanla diyabet oluşturulması: 18 saat aç bırakılan farelere 150 mg/kg dozda, distile su veya serum fizyolojikte (% 0.9 NaCl) çözülmüş Genel Tıp Derg 2007;17(4) 232 alloksan periton içi yolla uygulanır. Bu uygulama 48 saatte bir toplam üç kez tekrarlanır. Dolayısı ile her bir fareye total olarak 450 mg/kg alloksan uygulanmış olur. Enjektörün peritona girdiği bölgede pembe bir renk oluşabilir. Bu renk alloksan solüsyonunun bir kısmının enjeksiyon yerinden dışarıya sızdığının belirtisidir. Bu nedenle enjektörü zik-zaklı bir şekilde periton içerisine batırmak alloksanın dışarı sızması olasılığını azaltacaktır. Uygulamadan sonra farelerin bir kısmı ölmekte, ayrıca farelerin bir kısmında diyabet oluşmamaktadır. Bu nedenlerle çalışmaya başlarken gruplar için düşünülen toplam fare sayısını en az % 30 daha yüksek tutmakta fayda vardır. Son uygulamadan itibaren 7-10 gün geçtikten sonra fareler yine 18 saat aç bırakılır ve herbirinin kuyruk veninden kan alınarak açlık kan şekeri düzeyleri ölçülür. Açlık kan şekeri düzeyi 180 veya 200 mg/dL’nin üzerinde olanlar diyabet oluşmuş fare olarak kabul edilir ve çalışmaya alınır (4,27). Bir çalışmada (28) farelere 90 mg/kg alloksanın kuyruk veninden bolus tarzında verilerek diyabet oluşturulduğu bildirilmiştir. Sıçanlarda alloksanla diyabet oluşturulması: Distile su veya serum fizyolojik içerisinde çözülmüş alloksan, sıçanlara periton içi yolla 120 mg/kg dozunda üç gün üstüste uygulanır. Son alloksan uygulamasından üç gün sonra sıçanlar bir gece önce aç bırakılarak sabahleyin açlık kan şekerleri ölçülür. Kan şekeri düzeyi 250 mg/dL’nin üzerinde olanlar diyabetli kabul edilir (29). Deneysel diyabet oluşturmada kullanılan başka bir yönteme göre serum fizyolojik solüsyonunda çözülmüş alloksan, 150 mg/kg dozunda periton içi yolla bir kez uygulanır. Alloksan uygulamasına bağlı olarak pankreastan yoğun insülin salgılanmaktadır. Bundan dolayı fatal (öldürücü) hipoglisemi gelişmesi olasılığı vardır. Bunu önlemek için sıçanlara 4-6 saat sonra 15-20 mL kadar % 20’lik glukoz solüsyonu periton içi yolla uygulanır. Bundan sonra sıçanlara hipoglisemiyi önlemek amacıyla 24 saat süreyle % 5 glukoz solüsyonu (içme suyuna katılarak) verilir. İki hafta sonra açlık kan şekeri ölçümü yapılır ve kan şekeri düzeyi 200-260 mg/dL olanlar çalışmaya alınır (3032). Streptozotosin (streptozocin, STZ): N(Methylnitrosocarbamoyl)-α-D-glucosamine yapısındadır, ışıktan korunmalıdır. Nötral pH’da hızla dekompoze olduğundan optimum stabilitesi için Deneysel diyabet ve kan şekeri ölçümü-Öntürk ve Özbek ortamın pH’sı 4-4.5 olmalıdır. Bu nedenle STZ çözündürülürken sitrat tamponu kullanılmalıdır (33). Pankreas β hücrelerini hasarlayarak hem insüline bağımlı hem de insülinden bağımsız diyabete neden olmaktadır (26). Yetişkin sıçanlarda tek doz (40-60 mg/kg) damar içi yolla STZ uygulamasının insüline bağımlı diyabete (34), yeni doğmuş sıçanlara tek doz periton içi veya damar içi yolla 100 mg/kg STZ uygulamasının ise insülinden bağımsız diyabete neden olduğu bildirilmiştir (35). Farelerde streptozotosinle diyabet oluşturulması: Sitrat tamponu içerisinde çözündürülmüş (pH: 4.5) STZ tek doz halinde (200 mg/kg) periton içi yolla uygulanır. Aynı gün içerisinde farelerde diyabet oluştuğu kabul edilir (36). 150 mg/kg dozda (tek doz) periton içi yolla farelere uygulanan STZ’nin deneysel diyabet oluşturduğu bildirilmiştir (37). Sıçanlarda streptozotosinle diyabet oluşturulması: 20 mM sodyum sitrat tamponu (pH: 4.5) içerisinde taze olarak hazırlanmış STZ çözeltisi (buzlu ortamda saklanmak koşuluyla) 65 mg/kg olacak şekilde (tek doz) periton içi yolla sıçanlara enjekte edilerek diyabet oluşturulmuştur (38,39). Başka bir çalışmada (21) bir gece önce aç bırakılan sıçanlara 0.1 M sitrat tamponu içerisinde (pH: 4.5) çözündürülmüş STZ’nin 60 mg/kg dozunda uygulandığı, 72 saat sonra açlık kan şekeri ölçümü yapılarak kan şekeri düzeyi 350 mg/dL ve üzerinde olan sıçanların diyabetli kabul edilerek çalışmaya alındığı, STZ uygulamasından sonra yem ve su alımının serbest bırakıldığı bildirilmiştir. Bir çalışmada (40) ise 50 mg/kg tek doz STZ uygulandığı ve açlık kan şekeri seviyesi 250 mg/dL’nin üzerinde olan sıçanların çalışmaya alındığı rapor edilmiştir. Açlık kan şekeri düzeyinin ölçülmesi Kan şekeri ölçümü biyokimya laboratuvarlarındaki otoanalizör cihazıyla yapılabileceği gibi, piyasada bulunan ve bir damla kanla ölçüm yapabilen kan ölçüm cihazlarıyla da yapılabilir. Otoanalizör için daha fazla kan gerektiğinden çalışma boyunca bir kez kan ölçümü yapılacak ise bu cihazla ölçüm yapılması uygun olur. Ancak kan glikoz seviyesi gün boyunca belirli aralarla ölçülecek ise bir damla kanla çalışan cihazları seçmek daha uygun olacaktır. Deney hayvanının kuyruğundan alınan bir damla taze kan, ölçüm cihazının stripine emdirilir. Cihazın Genel Tıp Derg 2007;17(4) türüne göre 15 veya 20 saniye sonra kan şekeri düzeyi cihazın ekranından okunur. Bu cihazların kan glikoz seviyesini ölçmesi “glikoz-oksidaz peroksidaz” metodu ile olmaktadır (41). Kan şekeri değerlerinin standardizasyonu İstatistiksel hatalar Tip I ve Tip II hata olmak üzere iki grupta incelenebilir. İki grup arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark olmamasına rağmen test sonucunda “anlamlı farklılık bulunması” şeklindeki hataya Tip I hata denilir ve “alfa hatası” olarak isimlendirilir. İki grup arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark var iken, yapılan test sonucunun “anlamlı farklılık bulunmaması şeklinde” ortaya çıktığı hataya ise Tip II hata denilir ve “beta hatası” olarak isimlendirilir. İki grup arasında gerçekte fark olduğu halde test sonucunda da fark olduğu sonucuna varılması olasılığına ise “testin gücü (power)” denir. Tip I ve Tip II hatanın en az olduğu çalışmalar aynı zamanda gücü yüksek olan çalışmalardır. Araştırmalarda kullanılacak istatistiksel testin gücünün % 66.7’nin altına düşmemesi istenir (42). Kullanılacak istatistiksel testin gücü denek sayısı ve standart sapma gibi birçok etkenden etkilenmektedir. Bu nedenlerle deney hayvanları ile yapılan ve kan şekeri düzeyi ölçümüne dayanan çalışmalarda, deney hayvanlarının çalışmanın başlangıcındaki kan düzeylerinin birbirine yakın değerlerden oluşması, dolayısı ile standart sapmasının düşük olması arzu edilir. Etik nedenlerle her bir çalışma grubu için kullanılabilecek deney hayvanı sayısı 5 ila 10 arasında sınırlandırılmaktadır. Denek sayısının sınırlı olmasından dolayı bu durumda yapılacak en uygun şey, çalışma gruplarına ait verilerin standart sapmasının küçük tutulmasıdır. Bunun için verilerin birbirine yakın sayılardan oluşması gerekmektedir. Yapılan deneysel diyabet araştırmalarında, açlık kan şekeri düzeyi genellikle 200 mg/dL’nin üzerinde ise deney hayvanı diyabetli olarak kabul edilmektedir. Bu durumda, bir çalışma grubunu oluşturan deney hayvanlarından birine ait kan şekeri düzeyi 201 mg/dL iken bir diğeri 450 mg/dL veya 560 mg/dL olabilecektir. Dolayısı ile çalışma grubunu oluşturacak hayvanların açlık kan şekeri düzeyleri birbirinden çok farklı değerlerden oluşacak ve standart sapma çok büyüyecektir. Bunu önlemek için kan şekeri değeri birbirine yakın olan hayvanlar seçilerek gruplar oluşturulabilir. Ancak bu da istatistiğin en önemli kurallarından birisi olan bias Deneysel diyabet ve kan şekeri ölçümü-Öntürk ve Özbek 233 (taraf tutmama ilkesi) yapmamanın ihmal edilmesi anlamına geleceğinden çok doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Çünkü deney gruplarının rasgele (randomize) oluşturulması gerekmektedir (43). Bu durumda kullanılabilecek bir çözüm yolu, verilerin 100 üzerinden standardize edilmesidir. Bunun için yapılacak işlem şöylece özetlenebilir: Deneysel diyabet oluşturulmuş ve ilaç uygulaması öncesi açlık kan şekeri düzeyi 450 mg/dL olan bir hayvanın ilaç uygulamasından sonra farklı zamanlarda (1., 2., 4. ve 24. saat gibi) ölçülen açlık kan şekeri düzeyleri sırayla 300, 250, 150 ve 70 mg/dL olsun. Bu değerlerin zaman içindeki seyri, olduğu gibi yani ham şekilde değil 100 üzerinden standardize edilerek kullanıldığında standart sapmaları düşecek, böylece çalışmanın gücü artacaktır. Standardizasyon için aşağıdaki matematik formülü kullanılabilir (44): Kan şekeri seviyesinin düşmesi (%) = 100 x (Kan şekeriilk-Kan şekerin) / Kan şekeriilk Kan şekerin: n. yani 1., 2., 4. veya 24. saatteki kan şekeri değeri. Kan şekeriilk: İlaç uygulaması öncesi ölçülen kan şekeri değeri. İstatistiksel analiz: Pek çok makalede yapılan istatistiksel analizlerin hatalı veya eksik olduğu bilinen bir gerçektir. Bu nedenle çalışmalara bir istatistikçinin de dahil edilmesi fikri gittikçe güçlenmektedir. Araştırmacıların deneysel diyabetle ilgili çalışmalarında uygun istatistik testlerini kullanmaları amacıyla bu bölüm makaleye eklenmiştir. Elde edilen veriler “ortalama ± standart hata ortalaması” şeklinde ifade edilmelidir. Çalışma gruplarının dağılımına “One-sample KolmogorovSmirnov testi” ile bakılabilir. Bu teste göre p>0.05 değeri normal dağılımı, p<0.05 değeri normal olmayan dağılımı göstermektedir. Normal dağılım gösteren çalışma grupları için; gruplar birbirinden bağımsız ve grup sayısı ikiden fazla olduğundan parametrik bir test olan tek yönlü varyans analizi (ANOVA) istatistik yöntemi ile gruplar birbirleriyle karşılaştırılmalıdır. Çalışma grupları normal dağılım göstermiyor ise non-parametrik bir test olan “Kruskall-Wallis varyans analizi istatistik yöntemi” kullanılmalıdır. Genel Tıp Derg 2007;17(4) 234 Varyans analizi sonucu p<0.05 bulunursa anlamlılığı meydana getiren çalışma grubunu saptamak amacıyla post-hoc testler uygulanmalıdır. Eğer ANOVA uygulanmışsa, varyansların homojenitesine bakılarak p<0.05 için post-hoc olarak “Tamhane’s T2 testi” kullanılabilir. Varyansların homojenitesi sonucu p>0.05 bulunduğunda ise post-hoc olarak kullanılabilecek “Bonferroni, Tukey’s Honestly Significance Difference Test (Tukey’s HSD test), Least Significant Difference Test (LSD Test), Sidak, Scheffe, Duncan, Gabriel, Dunnet gibi çok sayıda test vardır. Bu testler içerisinde istatistikçiler tarafından en çok “Tukey’s Honestly Significance Difference Test” tavsiye edilmektedir. Ancak her bir çalışma grubundaki eleman sayısı eşit değil ise (örneğin 1. grupta 10 denek, 2. grupta 9 denek, 3. grupta 7 denek var ise); bu durumda “Scheffe testi”, çalışma grupları sadece kontrol grubu ile karşılaştırılacak ise Dunnet testi önerilmektedir. Grup sayısı 5’i geçiyorsa Tip I hatayı çok yükselttiği için LSD testi önerilmemektedir. Kruskall-Wallis varyans analizi testi için post-hoc testler geliştirildiğine dair bir bilgi yoktur. Bu amaçla “Mann-Whitney U testi” kullanılabilir (45,46). Kaynaklar 1. Öztürk Y, Altan VM, Yıldızoğlu-Arı N. Effects of experimental diabetes and insulin on smooth muscle functions. Pharmacol Rev 1996;48: 69-112. 2. Rao BK, Kesavulu MM, Giri R, Rao ChA. Antidiabetic and hypolipidemic effects of Momordica cymbalaria Hook. Fruit powder in alloxan-diabetic rats. J Ethnopharmacol 1999; 67:103-9. 3. Jarrett RJ. Cardiovascular disease and hypertension in diabetes mellitus. Diabetes Metab Rev 1989;5:547-58. 4. Alarcon-Aquilar FJ, Jimenz-Estrada M, Reyes –Chilpa R, Gonzales-Paredes B, Contreras Weber CC, Roman-Ramos R. Hypoglycemic activity of root water decoction, sesquiterpenoids, an one polysaccharide fraction from Psacalium decompositum in mice. J Ethnopharmacol 2000; 69:207-15. 5. Rao BK, Giri R, Kesavulu MM, Rao ChA. Effects of oral administration of bark extracts of Prerocarpus santalinus L. On blod glucose level in experimental animals. J Ethnopharmacol 2001;74:69-74. 6. Marles RJ, Farnsworth NR. Antidiabetic plants and their active constituents. Phytomedicine 1995;2:137-89. 7. Bozan B, Koşar M, Tunalıer Z, Değirmenci İ, Üstüner C, Başaran A, ve ark. Şeker hastalığında kullanıldığı bilinen bazı bitkilerin kan aminoasit düzeylerine etkisinin yüksek basınçlı sıvı kromatografisi ile belirlenmesi. XI. BİHAT, 22-24 Mayıs 1997 Ankara, Bildiri kitabı. Ed: Coşkun M, Ankara Üniv Ecz Fak Yay No: 75: 369-78. Deneysel diyabet ve kan şekeri ölçümü-Öntürk ve Özbek 8. Erol MK, Tuzlacı E. Eğirdir (Isparta) yöresinin geleneksel halk ilacı olarak kullanılan bitkileri. XI. BİHAT, 22-24 Mayıs 1997 Ankara, Bildiri kitabı. Ed: Coşkun M, Ankara Üniv Ecz Fak Yay No: 75: 466-75. 9. Akev N, Can A, Sütlüpınar N. Effect of Prunus mahaleb seeds on blood glucose level. IX. BİHAT, 16-19 Mayıs 1991 Eskişehir, Bildiriler. Ed: Başer KHC, Anadolu Üniv Yay No: 641: 33-9. 24. Ejrnaes M, Von Errath MG, Christen U. Cure of chronic viral infection and virus-induced type 1 diabetes by neutralizing antibodies. Clin Dev Immunol 2006;13:67-77. 25. Aldrich Handbook of Fine Chemicals and Laboraory Equipment, 2003-2004, Germany, p: 46. 26. Szkudelski T. The mechanism of alloxan and streptozotocin action in B cells of the rat pancreas. Physiol Res 2001;50:53646. 10. Kavalalı G, Tuncel H, Göksel S, Hatemi H. Urtica pilulifera (kara ısırgan) bitkisinin sıçanlar üzerindeki hipoglisemik etkisinin araştırılması. XII. BİHAT, 20-22 Mayıs 1998 Ankara, Abstract Book, P-90. 27. Chen H, Feng R, Guo Y, Sun L, Jiang J. Hypoglycemic efects of aqueous extract of Rhizoma polygonatiodorati in mice and rats. J Ethnopharmacol 2001;74:225-9. 11. Özbek, H., E. Ceylan, M. Kara M, F. Özgökçe, M. Koyuncu. Hypoglycemic effect of Rheum ribes roots in alloxan induced diabetic and normal mice. Scand J Lab Anim Sci 2004; 31:113-5. 28. Kimura I, Nakashima N, Sugihara Y, Fu-Jun C, Kimura M. The antihyperglycaemic blend effect of taraditional Chinese Medicine Byakko-ka-ninjin-to on alxan and dizbetic KK-CAy mice. Phytother Res 1999;13:484-8. 12. Kayaalp O. Klinik Farmakolojinin Esasları ve Temel Düzenlemeler. 2. baskı. Ankara: Hacettepe TAŞ, 2001. 29. Jaouhari JT, Lazrek HB, Jana M. The hypoglycemic activity of Zygophyllum gaetulum extracts in alloxan-induced hyperglycemic rats. J Ethnopharmacol 2000;69:17-20. 13. Pari L, Umamaheswari J. Antihyperglycaemic activity of Musa sapientum flowers: effect on lipid peroxidation in alloxan diabetic rats. Phytother Res 2000;14:136-8. 14. Ahmad M, Akhtar MS, Malik T, Gilani AH. Hypoglycaemic action of the flavonoid fraction of Cuminum nigrum seeds. Phytother Res 2000;14:103-6. 15. Eqwim E. Hypoglycemic potencies of crude ethanolic extracts of cashew roots and unripe pawpaw fruits in guinea pigs and rats. J Herb Pharmacother 2005;5:27-34. 16. Ciechanowski K, Kedzierska K, Golembiewska E, Miklaszewicz A, Domanski L, Bober J, et al. The influence of oxidative stress on permeability of capillary vessels in the cheek pouch of hamsters with alloxan-induced diabetes. Vasa 2004;33:211-4. 17. Rood PP, Bottino R, Balamurugan AN, Smetanka C, Ezzelarab M, Busch J, et al. Induction of diabetes in cynomolgus monkeys with high-dose streptozotocin: adverse effects and early responses. Pancreas 2006;33:287-92. 18. Koopmans SJ, Mroz Z, Dekker R, Corbijn H, Ackermans M, Sauerwein H. Association of insulin resistance with hyperglycemia in streptozotocin-diabetic pigs: effects of metformin at isoenergetic feeding in a type 2-like diabetic pig model. Metabolism 2006;55:960-71. 19. Van de Maele I, Rogier N, Daminet S. Retrospective study of owners' perception on home monitoring of blood glucose in diabetic dogs and cats. Can Vet J 2005;46:718-23. 20. Dunn JS, Duffy E, Gilmour MK, Kirkpatrick J, McLetchie NG. Further observations on the effects of alloxan on the pancreatic islets. J Physiol 1944;103:233-43. 21. Pushparaj P, Tan CH, Tan BKH. Effects of Averrhoa bilimbi leaf extract on blood glucose and lipids in streptozotocindiabetic rats. J Ethnopharmacol 2000;72:69-76. 22. Kohnert KD, Axcrona UM, Hehmke B, Kloting I, Sundler F, Ahren B. Islet neuronal abnormalities associated with impaired insulin secretion in type 2 diabetes in the Chinese hamster. Regul Pept 1999;82:71-9. 23. Chang AY, Perry CS. Acid glycohydrolase in Chinese hamster with spontaneous diabetes. IV. Diabetes- and linedependent variation in plasma enzyme activity. Diabetologia 1978;15:423-9. Genel Tıp Derg 2007;17(4) 30. Prince PSM, Menon VP, Pari L. Hypoglycaemic activity of Syzigium cumibni seeds: effect on lipid peroxidation in alloxan diabetic rats. J Ethnopharmacol 1998;61:1-7. 31. Abdel-Barry JA, Abdel-Hassan IA, Al-Hakiem MHH. Hypoglycaemic and antihyperglycaemic effects of Trigonella foenum-graecum leaf in normal and alloxan-induced diabetic rats. J Ethnopharmacol 1997;58:149-55. 32. Al-Shamaony L, Shahba M, Al-Khazraji Twaij HAA. Hypoglycaemic effect of Artemisia herba alba. II. Effect of a valuable extract on some blood parameters in diabetic animals. J Ethopharmacol 1994;43:167-71. 33. http://www.sigmaaldrich.com/catalog/search/ProductDetail/SI AL/S0130 34. Ganda OP, Rossi AA, Like AA. Studies on streptozotocin diabetes. Diabetes 1976;25:595-603. 35. Portha B, Levacher C, Picon L, Rosselin G. Diabetogenic effect of streptozotocin in the rat during the perinatal period. Diabetes 1974;23:889-95. 36. Sitasawad SL, Shewade Y, Bhonde R. Role of bittergourd fruit juice in stz-induced diabetic state in vivo and in vitro. J Ethnopharmacol 2000;73:71-9. 37. Grover JK, Vats V, Rahi SS, Dawar R. Traditional Indian antdiabetic plants attenuate progression of renal damage in streptozotocin induced diabetc mice. J Ethnopharmacol 2001;76:233-8. 38. Tamer L, İspir T, Doran F. Deneysel diyabetik sıçan modelinde kalsiyum adenozin 5’-trifosfataz enzimi, serum malondialdehid ve alfa tokoferol düzeylerinin araştırılması. Çukurova Üni Tıp Fak Derg 1997;22:145-51. 39. Benwahhoud M, Jouad H, Eddouks M, Lyoussi B. Hypoglycemic effect of Suaeda fruticosa in streptozotocininduced diabetic rats. J Rethnopharmacol 2001;76:35-8. 40. Cetto AA, Wiedenfeld H, Revilla MC, Sergio IA. Hypolycemic effect of Equisetum myriochaetumaerial parts on streptozotocin diabetic rats. J Ethnopharmacol 2000;72:12933. 41. Vitros DT II Operator’s Manual Book. Johnson and Jonson Company, 2003, USA. 42. Özdamar K. Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi. 5. Baskı. Eskişehir: Kaan Kitabevi, 2004. Deneysel diyabet ve kan şekeri ölçümü-Öntürk ve Özbek 235 43. Heperkan Y. Tıpta İstatistik Yöntem ve Uygulamaları. Ankara: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayını, 1981. 45. Sümbüloğlu K, Sümbüloğlu V. Biyoistatistik. 8. Baskı. Ankara: Hatiboğlu Yayınevi, 1998. 44. Ceylan E, Özbek H, Öztürk A. Eugenia caryophyllata Myrtaceae (karanfil) uçucu yağının median letal doz (LD50) düzeyi ve sağlıklı ve diyabetli farelerde hipoglisemik etkisinin araştırılması. Vet Bil Derg 2004;20:45-51. 46. Özdamar K. SPSS ile Biyoistatistik. 4. baskı. Eskişehir: Kaan Kitabevi, 2001. Genel Tıp Derg 2007;17(4) 236 Deneysel diyabet ve kan şekeri ölçümü-Öntürk ve Özbek