Sık görülen doğumsal kalp hastalıklarına dikkat

advertisement
Sık görülen doğumsal kalp hastalıklarına dikkat
Açıklama: Bebeklerin metabolizmaları, dış çevreye adaptasyonları, dolaşım sistemlerinin
gelişmesi ve cerrahiye verdikleri cevaplar çok farklı oluyor.
Kategori: SAĞLIK
Eklenme Tarihi: 04 Mart 2013
Geçerli Tarih: 18 Temmuz 2017, 17:56
Site: ALTINOVA'NIN SESİ GAZETESİ
URL: http://www.altinovaninsesi.com/haber_detay.asp?haberID=2932
Günümüzün en komplike ve gelişmiş cerrahi bölümlerinden biri olan çocuk kalp cerrahisinde ise
bazen yeni doğmuş bazen de ağırlığı 800 gram olan bir bebek ameliyat edilebiliyor.
Prof. Dr. Sertaç Çiçek, en sık görülen doğumsal kalp hastalığı tipinin %25-30 ile VSD olduğunu,
ardından %6-8 ile ASD ve PDA geldiğini, %5-7 ile de Fallot Tetralojisi’nin bunları izlediğini
belirterek sık görülen doğumsal kalp hastalıklarını sıraladı.

Atrial Septal Defekt (ASD): Kulakçıklar arasındaki septumun (iki boşluğu
birbirinden ayıran duvar) iyi gelişmemesinden oluşuyor. Böylece iki boşluğun birbiriyle
bağlantısı oluyor. Sol sistemdeki basınç normal şartlarda daha yüksek olduğu için bu delik
sayesinde sol sistemden sağ sisteme kan geçişi görülüyor. Kalbin sağ tarafında, normalde içinden
geçen kandan daha fazlası geçmeye başlıyor. Bunun üzerine hastada sağ kalp yetmezliği
bulguları gözleniyor, efor kapasitesinde kısıtlanma oluyor. Cerrahi olarak bu deliğin açık kalp
ameliyatı tekniğiyle kapatılması, genelde okul öncesi dönemde yapılıyor.

Ventriküler Septal Defekt (VSD): Karıncıklar arasındaki septumda oluşan bir
açıklıkla kendini gösteriyor. Bu anomalide de kan geçişi sol karıncıktan sağ karıncığa doğru
olduğu için sağ sistemde akım fazlalığı oluşuyor. ASD’den ağır belirtiler veriyor. Sağ kalp
yetmezliği bulguları daha erken ortaya çıkıyor, akciğere fazla kan gittiği için ameliyatla
kapatılmadığı takdirde akciğer damar yapısında patolojik değişiklikler oluşuyor. Erken çocukluk
döneminde genellikle ameliyatla kapatılmaları gerekiyor.

Atrioventriküler Septal Defekt (AVSD): AVSD’li cocuklarda hem kulakçıklar hem
de karıncıklar arasında açıklık bulunuyor. Kalbin içindeki kapak yapıları bozuk olan bu
anomalide normalde sol ve sağ sistemde ayrı ayrı olması gereken iki kapak yerine tek büyük bir
kapak yer alıyor. Bu çocuklarda bozuk tek büyük kapağa bağlı kapak yetmezliğinin yanında,
birden fazla delik olmasından dolayı akciğere normalin üç-dört katı kadar kan gidiyor. Down
sendromlu çocuklarda en sık görülen kalp hastalığı olan AVSD’nin ideal olarak ilk altı ay içinde
ameliyat edilmesi gerekiyor.

Patent Duktus Arteriosus (PDA): Normalde embriyolojik hayatta kan geçişi olan ve
embriyonun kan dağıtımında etkili olan bir damar olan PDA, doğumdan sonraki ilk 24 saatte
kapanıyor. Aksi halde akciğere normalden fazla kan gitmesine neden oluyor ve PDA’lı
çocuklarda kalp yetmezliği bulguları görülüyor. Ameliyatta PDA bağlanarak kapatılıyor, böylece
akciğere giden fazla kan engelleniyor.
Bunlara ek olarak; kalbin sağ veya sol sisteminin gelişmemesi, aort koarktasyonu, vasküler ring,
aort kapak patolojileri, mekanik kalp kapağı ve biyolojik kalp kapağı gibi anomaliler de
görülüyor.
Damarların Ters çıkışı (TGA): Bu bebeklerde sorun; normalde vücuda temiz
kan taşıyacak aort damarının kalbin sol karıncığı yerine sağ karıncığından, akciğere kirli kan
taşıyacak pulmoner arter damarının kalbin sağ karıncığı yerine sol karıncığından çıkmasıyla
görülüyor. Böylece vücuda temiz değil, oksijenlenmemiş kirli kan gidiyor ve akciğerden gelen
temiz kan da vücuda gidemeden, tekrar akciğere dönüyor. TGA’lı bebekler genelde doğduktan
birkaç gün sonra görülen morarmayla kendilerini belli ediyorlar. İdeal olarak ilk 10 gün içinde
ameliyata alınmaları gerekiyor aksi halde cerrahiyle anatomik olarak düzelme şansını
kaybediyor.

Fallot Tetralojisi (TOF): Bu anomalide kalpte birden fazla patoloji bulunuyor.
Hastanın belirtileri temelde iki patolojiyle belli oluyor. Birincisi karıncıklar arasındaki
septumdaki açıklık, diğeri de kalpten akciğere giden damarın dar olması. TOF’ta akciğere giden
damarın darlık derecesine göre hastada morarma görülüyor. Bazı hastalarda bu durum eforla
beraber oluyor. Daha ağır vakalarda dinlenme sırasında dahi morarma olabiliyor. Durumu ağır
seyreden hastalarda sık sık bayılma nöbetleri de görülüyor. TOF’lu hastaların genel olarak bir-iki
yaşlarında ameliyat olmaları gerekiyor. Klinik durumu daha ağır olanların ise daha erken yaşta
ameliyat olmaları önem taşıyor.

Büyük
Download