fiiller hakkında 1

advertisement
FİİLLER
Tanım
Çekimli Fiilin Yapısındaki Unsurlar
1. Kök ve Gövde
2. Şahıs Ekleri
3. Ek-fiil, Çekimi ve Görevleri
Filemler Aktarma
Fillerde Somutluk - Soyutluk
A. FİİLDE HAREKET
1. İş ve Kılış Fiilleri
2. Durum Fiilleri
3. Oluş Fiilleri
B. FİİLDE ZAMAN
1. Şimdiki Zaman
2. Geçmiş Zaman
a. Bilinen Geçmiş Zaman
b. Öğrenilen Geçmiş Zaman
3. Gelecek Zaman
C. FİİLDE KİŞİ
D. FİİLDE KİP
FİİL TABANI (KÖK VEYA GÖVDE)
I. BASİT ZAMANLI ÇEKİMLER
1. HABER (BİLDİRME) KİPLERİ
a. Bilinen (di’li) Geçmiş Zaman Kipi
b. Öğrenilen (miş’li) Geçmiş Zaman
c. Şimdiki Zaman
d. Gelecek Zaman
e. Geniş Zaman
2. DİLEK KİPLERİ
a. Gereklilik Kipi
b. İstek Kipi
c. Dilek-Şart Kipi
d. Emir Kipi
FİLLERİN OLUMLU OLUMSUZ ŞEKLİ
FİLLERİN SORU ŞEKLİ
II. EK-FİİL ve BİRLEŞİK ZAMANLI ÇEKİMLER
EK-FİİL
BİRLEŞİK ZAMANLI ÇEKİMLER
1. Hikâye birleşik zamanı
2. Rivayet birleşik zamanı
3. Şart birleşik zamanı
E. FİİL KİPLERİNDE ANLAM KAYMASI
F. FİİLDE ÇATI
1. Öznelerine Göre Fiil Çatıları
a. Etken Fiil
b. Edilgen Fiil
c. Dönüşlü Fiil
d. İşteş Fiil
2. Nesnelerine Göre Fiil Çatıları
a. Geçişli Fiil
b. Geçişsiz Fiil
c. Oldurgan Fiil
d. Ettirgen Fiil
YARDIMCI FİİLLER
YAPI BAKIMINDAN FİİLLER
1. Basit Fiiller
2. Türemiş Fiiller
3. Birleşik Fiiller
a) Yardımcı fille kurulan birleşik filler
b) Kurallı Birleşik Fiiller
Yeterlik Fiili
Tezlik Fiili
Sürerlik Fiili
Yaklaşma Fiili
c) Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller
Deyimlerin özellikleri
FİİLİMSİLER
1. İSİM-FİİLLER
2. SIFAT-FİİLLER (ORTAÇLAR)
3. ZARF-FİİLLER (ULAÇLAR)
a.Bağlama Ulacı
b. Durum Ulaçları
c. Zaman Ulaçları
d. Başlama Ulaçları
e. Nedenlik Ulaçları
f. Bitirme Ulaçları
FİİLLER
Tanım
Kainatta iki temel öğe vardır. Birincisi her türlü canlı,
cansız nesne ve kavramı karşılayan isimler. İkincisi ise bu
isimlerin meydana getirdiği iş, oluş ve hareketler yani fiiller.
Dilin temel görevi ise bu kavram ve hareketleri sesler
veya harfler aracılığıyla söze dönüştürmektir.
Seviyorum, okuduk,çalışmalıyız, gideceğim.
Dikkat edersek bu kelimeler iş, oluş, hareket, durum
bildirmekle kalmıyor, bu işleri yapanları yani şahısları ve de
işlerin gerçekleştiği zamanı veya dileğini bildiriyorlar.
Sevdik .... (Sevme işini geçmişte, biz gerçekleştirdik.)
Varlıkların yaptıkları veya etkilendikleri işleri,
hareketleri, oluşları, kılışları, durumları zamana ve kişiye bağlı
olarak anlatmada kullanılan kelimelere fiil denir.
Fiillerin üç temel kuralı vardır:
a) İş, hareket, oluş bildirir.
b) Kök veya gövde halindeyken kip eklerini alabilir.
c) Kök ve gövde halindeyken mastar eklerini (-mek, mak) alabilir.
Fiiller dilin temel kelimeleridir.
Fiiller mastarları ile isimlendirilirler. Mastar fiil kök
veya gövdesinin “-mek, -me, iş” eklerini almış hâlidir. Bu ekler
atıldığında geriye sadece fiil kalır. Bu fiiller artık zamana ve
şahsa göre çekimlenmeye hazırdır.
Fiil kök ve gövdelerinin, kısaca fiillerin zamana ve
şahsa göre yargı bildirecek hâle getirilmesine de fiil çekimi
denir.
1
Geldim, okumuş, yazıyor, düşünmez, biliriz,
sormalısın, dinle, konuşalım...
Fiile çekimleri ikiye ayrılır:
Basit (yalın) zamanlı çekimler ve birleşik zamanlı
Bazı somut fiiller, cümlede kullanılışına göre soyut
olabilir: Babam biraz odun kırdı. (Somut) / Arkadaşımın
sözleri kalbimi kırdı. (Soyut)
çekimler
Basit çekimlerde sadece zaman ve şahıs ekleri vardır;
ama birleşik çekimlerde zaman ekleriyle şahıs ekleri arasına
birleşik zaman eki getirilir. Biz şimdilik basit zamanlı çekimleri
göreceğiz. Fiil kipleri bittikten sonra birleşik zamanlı çekimleri
de öğreneceğiz.
Filemler Aktarma
İnsanlarla ilgili fiiller doğaya; doğayla ilgili fiiller
insana aktarılabilir. Mevsimler yas tutup, çöller ağlasın.
(İnsandan doğaya) / Ali Paşa sinirle kükredi: “Buraya gel!”
(Doğadan insana)
Her fiilin bir adı vardır. Fakat bu adlar, şahıs ve
zaman kavramı taşımazlar. Fiillerin sonuna “-me, -mek, -iş”
ekleri getirilerek yapılan fiil adları, bu ekler çıkarılarak
çekimlenirler.
Sevme
Kalkış
Hoşgörmek
→
→
→
A. FİİLDE HAREKET
sevdik
kalktı
hoşgörelim
ayrılırlar:
Bir kelimenin fiil olabilmesi için şu üç öğeyi
bulundurması gerekir.
1. Fiil tabanı
2. Kip eki
3. Şahıs eki
Örnek Soru: Çekimli fiiller aşağıdakilerden hangisini
göstermez? (1989-AL)
A) Zaman
B)
Şahıs
C) Hareket ve oluş
D) Yer
Fiilde hareket, fiilin temel anlamını ifade eder.
Fiiller taşıdıkları temel anlamlara göre türlere
Fiilin temel anlamı harekettir. Hareketin anlam
yönünden üç yönü vardır.
1. İş ve Kılış Fiilleri
Bir nesneyi olumlu olumsuz etkileyen, insanlar
tarafından genellikle bilinçli olarak gerçekleştirilen
fiillerdir.
Öznenin iradesiyle, bir nesne üzerinde gerçekleşen,
öznenin nesneyi etkilediğini ve o nesnenin de etkilendiğini
gösteren fiillerdir.
Bu fiiller geçişlidir, yani nesne alarak kullanılırlar.
Zaten bu bakımdan iş ve kılış bildirirler.
Taşımak, yazmak, açmak, anlatmak, görmek, bilmek,
silmek...
Çözüm : Sev – i – yor – um
2. Durum Fiilleri
İş-oluş-hareket Zaman Şahıs
Cevap D
fiillerdir.
Çekimli Fiilin Yapısındaki Unsurlar
1. Kök ve Gövde
2. Şahıs Ekleri
3. Ek-fiil, Çekimi ve Görevleri
Filleri ve fiilden türemiş kelimeleri anlam ve yapı
bakımından inceleyelim:
Fillerde Somutluk - Soyutluk
Somut Fiiller: Beş duyu organından herhangi biriyle
algılanabilen fiillere denir. Kır-, oku-, yaz-...
Soyut Fiiller: Beş duyu organından herhangi biriyle
algılanamayan; fakat var olan fiillere denir. Düşün-, hoşlan-...
Öznenin süreklilik gösteren bir durumunu anlatan
Bu fiillerin bitmeleri için başka herhangi bir fiilin
başlaması gerekir.
Durum fiillerinde özne durağan hâldedir.
Birçoğu, öznenin iradesi dışında gerçekleşir.
Bunlar genellikle geçişsizdir, yani çoğunlukla nesne
almazlar.
Uyumak, uyanmak, ölmek, susmak, oturmak,
yatmak, uzanmak...
3. Oluş Fiilleri
Bunlar da bir nitelik değişikliği, yani bir durumdan
başka bir duruma geçildiğini veya geçilmekte olduğunu
bildirirler.
Gerçekleşmelerinde öznenin doğrudan etkisi yoktur.
Bu fiillere “doğa fiilleri” de denir.
Bu fiiller aslında gizli bir güç tarafından
gerçekleştirilir.
2
Bu fiillerin gerçekleşmesi irademize (isteğimize) bağlı
değildir. Daha çok “kendiliğinden olma” söz
konusudur.
Geçişsizdirler.
Solmak, büyümek, bayatlamak, yeşermek, uzamak,
yağmak, esmek, yeşermek, kızarmak, acıkmak,
gürlemek...
Bu ana zamanların dışında bir de geniş zaman
vardır ki bu, fiilin her zaman yapıldığını bildirdiği için
yukarıdaki bütün zamanları kapsar, başka bir ifadeyle
yukarıdaki zamanların tümü geniş zamanı oluşturur.
Böylece “zaman” sayısı beşe yükselmiş olur.
Bu “zaman”ları çekimli fiillerde zaman (haber kipi)
ekleri temsil eder. Bu eklerin üzerine tekrar bazı haber veya
dilek kip ekleri getirilerek birleşik zamanlar oluşturulur.
Örnek Soru: Aşağıdaki cümlelerin yüklemi olan
fiillerden hangisi “oluş” bildirmektedir?
A) Sizi çok seviyoruz.
B) Bir de şu soruyu çözsene.
C) Çocuklar ne güzel de oynuyorlar.
D) Sen ne kadar da büyümüşsün, ufaklık!
[Cevap: A’da sev(mek) için birine ihtiyaç vardır. B’de,
çöz(mek) için soruya ihtiyaç vardır. Her iki fiil de kılış
bildiriyor. C’de oyna(mak) durum bildirir. D’de ise büyü(mek)
irademizin dışında olur, biz istediğimiz için büyümeyiz. Cevap
D’dir. ]
B. FİİLDE ZAMAN
Fiiller bir yargıyı iletirken hareketin, oluşun, kılışın,
durumun, işin gerçekleştiği ya da gerçekleşeceği zamanı da
belirtirler.
Zaman, bu yüzden fiil çekiminde; yapıldığını,
yapılmakta olduğunu veya yapılacağını vb. haber veren soyut
kavramdır.
Dilimizde üç temel zaman vardır:
C. FİİLDE KİŞİ
Fiildeki hareketi gerçekleştiren ya da o hareketin
içinde bulunan varlığa fiildeki kişi denir.
Kişileri, çekimlenmiş, yani şahsa ve zamana bağlı
olarak bir yargı bildiren fiillerin sonundaki ekler temsil eder.
Bu ekler, fiillere, zaman ve dilek kip eklerinden sonra
gelir.
Yani önce fiillin zaman veya tasarı ifade eden bir
çekimi yapılır, sonra onun hangi şahsa bağlı olduğunun
belirtilmesi için şahıs ekleri getirilir.
Bu, Türkçe’nin sondan eklemeli bir dil oluşunun
göstergesidir.
Fiillerde üç “kişi” vardır:
Birinci kişi(ler)
anlatan, söyleyen, haber veren,
konuşan, isteyen, soran(lar)...
İkinci kişi(ler)
dinleyen, emir alan(lar)
Üçüncü kişi(ler) kendisinden bahsedilenler(ler)
Aşağıdaki tabloda kişi eklerinin fiillere ne şekilde
ekleneceği gösterilmiştir:
1. Şimdiki Zaman
1. tekil kişi
Bilinen
geçmiş
zaman ve
şart kipi
için
-m
Öğrenilen
geçmiş
zaman, şimdiki
zaman ve
Emir
gereklilik kipi İstek kipi Kipi
için
için
için
-im
-im
--
2. tekil kişi
-n
-sin
-sin
--
3. tekil kişi
--
--
--
-sin
-iz
-lim
--
İçinde bulunulan zamandır.
Fiilin, içinde bulunulan zamanda gerçekleştiğini ya da
gerçekleştirildiğini anlatır.
2. Geçmiş Zaman
Fiilin, içinde bulunulan zamandan önce
gerçekleştiğini bildirir. Bilinen ve öğrenilen olmak üzere ikiye
ayrılır.
a. Bilinen Geçmiş Zaman
Öznenin bizzat gördüğü veya yaşadığı fiilleri bildirir.
b. Öğrenilen Geçmiş Zaman
Öznenin görmediği, yaşamadığı, ancak başkasından
duyarak anlattığı fiilleri bildirir.
3. Gelecek Zaman
Fiilin, içinde yaşanılan zamandan sonra
gerçekleşeceğini, şimdilik tasarı hâlinde olduğunu bildirir.
1. çoğul kişi -k
2. çoğul kişi -niz
3. çoğul kişi
-ler
-siniz
-ler
-siniz
-ler
-in(iz)
sinler
Yukarıdaki tabloya dikkat edilecek olursa bazı şahıs
eklerinin birkaç şekilde kullanılabildiği görülecektir. Bunlar fiil
çekim örneklerinde daha anlaşılır bir şekilde incelenecektir.
Not: Bu şahıs ekleri tek tek öğrenilmez. Çekimli filler
eklerine ayrılırken kendiliğinden ortaya çıkarlar.
D. FİİLDE KİP
Bu “zaman”lara basit ya da ana zaman denir.
3
Fiiller, zaman ve anlam özelliklerine göre türlü ekler
alarak değişik biçimlerde kullanılırlar. Bu kullanılış biçimlerinin
her birine kip denir. Kip, fiillerin zaman, şahıs, tekillik ve
çoğulluk bildiren şekilleridir. Bunların yanında olumsuzluk ve
soru biçimleri de vardır, ama bu ikisi zaten var olan kiplerin
olumlu, olumsuz, olumlu soru ve olumsuz soru şeklinde
kullanımlarıdır, o kadar.
FİİL TABANI (KÖK VEYA GÖVDE): Fiilin kök veya
gövdesi,başka bir ifadeyle kelimenin (-mek, -mak) eklenebilen
en büyük parçasıdır. Okudum
oku (mak)
Kısacası, çekimli bir fiilden kip ve kişi ekleri atıldıktan
sonra kalan iş, oluş veya hareket bildiren kısma fiil
tabanı denir. Fiil tabanı basit (kök) veya yapım eki
Kişi, kişiler ya da tarih tarafından bilinen olaylar
anlatılır.
1908’de ikinci Meşrutiyet ilân edildi.
Türklere Anadolu’nun kapılarını Alparslan açtı.
 –dı zaman ekiyle –k şahıs ekleri birleştiğinde
yapım eki olarak kullanılır.
Biz o devleti tanıdık. (Çekim eki) / Okulda tanıdık
yüzler vardı. (Yapım eki)
alarak türemiş (gövde) halinde olabilir.
Bu kipteki bir fiilden sonra “mi” edatı gelirse,
zaman anlamı kazanabilir. Babam geldi mi? (Soru) /
Kelime
Çekimi
Kök
Sarardı
sarı
Yaşıyorum yaş
Çoğalmış çok
Gövde
sarı ar
yaş a
çok al
Taban
sarar(mak)
yaşa (mak)
çoğal (mak)
Fiiller kip yönünden ikiye ayrılır:
Haber (bildirme) kipleri ve istek kipleri
I. BASİT ZAMANLI ÇEKİMLER
içerir.
Saat kaçta ve nerede buluşacağımızı şimdi
hatırladım.
Konular ayrıntılarıyla görüşüldü
Fiillerin basit zamanlı çekimleri sadece bir tek kip eki
Yapılışı şöyledir: fiil + kip eki + şahıs eki (gel-di-k
vb.)
Kipler, kip ekleri ve çekim örnekleri aşağıda
verilmiştir:
1. HABER (BİLDİRME) KİPLERİ
İşin, oluşun, hareketin gerçekleşme zamanını; işin
yapıldığını, yapılacağını veya yapılmakta olduğunu haber
verirler. Haber verdikleri zamanın adıyla anılırlar.Taşıdıkları
bu zaman eklerine göre beşe ayrılır:
a. Bilinen (di’li) Geçmiş Zaman Kipi
Geçmişte yaşadığımız veya gördüğümüz fiilleri anlatmak için
kullanılır. Fiil tabanına –di (–di , –du , –dü, –tı , –ti , –tu , –tü
) eki getirilerek yapılır. Bu yüzden di’li geçmiş zaman kipi de
denir.
Bu ek bilinen geçmiş zaman ifade eder.
Uzak ya da yakın geçmişte yapılan ve tamamlanan
işleri kesinliğe bağlayarak anlatır.
Araştırmalarını geçen yıl kitaplaştırarak yayımladı.
Babam geldi mi okula gideceğiz. (Zaman)
Olumlu
Gel-di-m
Gel-di-n
Gel-di
Gel-di-k
Gel-di-niz
Gel-di-ler
Olumsuz
Gel-me-di-m
Gel-me-di-n
Gel-me-di
Gel-me-di-k
Gel-me-di-niz
Gel-me-di-ler
Olumlu soru
Gel-di-m mi?
Gel-di-n mi?
Gel-di mi?
Gel-di-k mi?
Gel-di-niz mi?
Gel-di-ler mi?
Olumsuz soru
Gel-me-di-m mi?
Gel-me-di-n mi?
Gel-me-di mi?
Gel-me-di-k mi?
Gel-me-di-niz mi?
Gel-me-di-ler mi?
b. Öğrenilen (miş’li) Geçmiş Zaman
Fiilin, önceden gerçekleştiğini bildirir. Ancak söyleyen fiilin
yapıldığını görmemiş, başkasından duymuştur. Fiil tabanına
–miş ( –mış, –muş, –müş) eki getirilerek yapılır.
Bu ek ve bu çekim, yapılan işin görülmediğini,
duyulduğunu, öğrenildiğini ifade eder.
Depremzedelere gönderilen yardımları engellemişler.
4
Atalarımız bizlere güvenmiş de bu vatanı emanet
Gel-me-miş miyiz?
Gel-me-miş misiniz?
Gel-me-miş-ler mi?
etmişler.
Annemin anlattığına göre ben bir yaşında yürümeye
başlamışım.
Farkında olunmayan ya da sonradan fark edilen
fiilleri anlatır:
Okula giderken otobüste uyumuşum.
Bir de baktım ki okul durağını geçmişiz.
Bir işle, oluşla ilgili kişisel görüş bildirir:
c. Şimdiki Zaman
Fiilin şu an gerçekleşmekte olduğunu bildirir. Fiil
tabanına –( ) yor eki getirilir. . Ünsüzle biten fiile “i” yardımcı
ünlüsüyle birlikte; ünlüyle bitenlere tek başına getirilir:
Sev (i) yor um
Oku-yor
Gel-i-yor
Yemek güzel olmuş; ellerin dert görmesin.
Masallarda kullanılır:
Bir varmış, bir yokmuş. Az gitmiş uz gitmiş.
 ( ) yor eki kendinden önceki geniş sesliyi (a, e)
–mış eki, yapım eki olarak kullanılır.
Burak bu kitabı okumuş (çekim eki) / Okumuş
adamdan zarar gelmez. (yapım eki)
–dir ek-fiil eki bu kipe bazen kesinlik bazen olasılık
anlamı katar.
Bu kitap Ankara’da basılmıştır. (Kesinlik) / Şimdi
bizim oralarda dağlar yeşermiştir. (olasılık)
Bazı
görülür.
kullanımlarda
“farkına
varmama”
anlamı
Maçta ayağımı incitmişim.
Oluş
fiilleriyle birlikte
farketme” anlamı kazanır.
kullanılırsa
Sabah kalktım ki her tarafa kar yağmış.
Çekimi
Olumlu
Gel-miş-im
Gel-miş-sin
Gel-miş
Gel-miş-iz
Gel-miş-siniz
Gel-miş-ler
Olumsuz
Gel-me-miş-im
Gel-me-miş-sin
Gel-me-miş
Gel-me-miş-iz
Gel-me-miş-siniz
Gel-me-miş-ler
Olumlu soru
Gel-miş miyim?
Gel-miş misin?
Gel-miş mi?
Gel-miş miyiz?
Gel-miş misiniz?
Gel-miş-ler mi?
Olumsuz soru
Gel-me-miş miyim?
Gel-me-miş misin?
Gel-me-miş mi?
“sonradan
daraltır.
Gör me yor um ----Görmüyorum.
Belirtilen işin, oluşun vb. içinde bulunulan zamanda
yapılmakta olduğunu ifade eder.
Gidiyorum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Bu çekimden sonra “-dir” bildirme eki kullanılırsa
olasılık anlamı katılmış olur:
O şimdi mışıl mışıl uyuyordur.
Bu ekin yerini “-mekte” ekleri alabilir:
Gördüğün gibi dinleniyoruz→dinlenmekteyiz.
Olumsuz soru biçimi, zaman zarfı olarak kullanılır.
Çekimi
Olumlu
Gel-i-yor-um
Gel-i-yor-sun
Gel-i-yor
Gel-i-yor-uz
Gel-i-yor-sunuz
Gel-i-yor-lar
Olumsuz
Gel-mi-yor-um
Gel-mi-yor-sun
Gel-mi-yor
Gel-mi-yor-uz
Gel-mi-yor-sunuz
Gel-mi-yor-lar
Olumlu soru
Gel-i-yor muyum?
Gel-i-yor musun?
Gel-i-yor -mu?
5
Gel-i-yo- muyuz?
Gel-i-yor- musunuz?
Gel-i-yor- lar mı?
Olumsuz soru
Gel-mi-yor- mu-yum?
Gel-mi-yor- mu-sun?
Gel-mi-yor- mu?
Gel-mi-yor- mu-yuz?
Gel-mi-yor- mu-sunuz
Gel-mi-yor- lar-mı?
d. Gelecek Zaman
Fiilin daha sonra gerçekleşeceğini bildirir. Fiil
tabanına –ecek, -acak getirilerek yapılır.
İşin gelecekte yapılacağını bildirir.
Gülü)
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Önümden çekilirsen İstanbul görünecek
Nerede olduğumu bileceğim
Sisler utanacak, eğilecek
Ağzının ucundan öpeceğim
Saçına kalbimi takacağım
Avcunda bir şiir büyüyecek
Nerede olduğumu bileceğim (Atilla İlhan; Rüzgâr
Fiilin yapılması konusunda kesinlik yoktur. Kesinlik
anlamı bir zarfla sağlanır.
Yarın mutlaka köye gideceğim. (Zarf)
Toplantı saat 14.30’da başlayacaktır.
“-dir” bildirme ekiyle birlikte kullanıldığında kesinlik
anlamı katar.
Yarınki maç saat 14:00’te yapılacaktır.
–acak, -ecek ekleri bazen yapım eki göreviyle
kullanılır.
Kırılacak eşyaları kutulara yerleştir. (Yapım eki)
Bazı kullanımlarda “hırs ve kararlılık” anlamları
görülür.
Herkes benim kim olduğumu görecek.
 “Ol” fiiline getirildiğinde bazen olasılık anlamı
kazanır.
Yarın hava güzel olacak.(olabilir)
Çekimi
olumlu
Gel-eceğ-im
Gel-ecek-sin
Gel-ecek
Gel-eceğ-iz
Gel-ecek-siniz
Gel-ecek-ler
olumsuz
Gel-me-y-eceğ-im
Gel-me-y-ecek-sin
Gel-me-y-ecek
Gel-me-y-eceğ-iz
Gel-me-y-ecek-siniz
Gel-me-y-ecek-ler
Olumlu soru
Gel-ecek miyim?
Gel-ecek misin?
Gel-ecek mi?
Gel-ecek miyiz?
Gel-ecek misiniz?
Gel-ecek ler mi?
Olumsuz soru
Gel-me-y-ecek
Gel-me-y-ecek
Gel-me-y-ecek
Gel-me-y-ecek
Gel-me-y-ecek
Gel-me-y-ecek
miyim?
misin?
mi?
miyiz?
misiniz?
ler mi?
e. Geniş Zaman
Fiilin her zaman yapıldığını veya yapılabileceğini
bildirir. Fiil tabanına –( )r eki getirilerek yapılır. Fiil kök veya
gövdesine “-°r” eki getirilerek söz konusu olan işin vb. geçmiş,
şimdiki ve gelecek zamanların tümüne ait olduğunun, yani her
zaman tekrarlandığı bildirir.
Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Geniş zamanın olumsuzu yapılırken –( ) r
kullanılmaz. Yerine –me, -ma, -mez, -maz kullanılır.
Gel-i-r-im
Gel-i-r-sin
Gel-i-r
Gel-i-r-iz
Gel-i-r-siniz
Gel-i-r-ler
→
→
→
→
→
→
gel-me-m
gel-me-z-sin
gel-me-z
gel-me-y-iz
gel-me-z-siniz
gel-me-z-ler
ek yok
z
z
ek yok
z
z
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Ata sözlerinde kullanıldıklarında her zaman geçerli
olan gerçekleri anlatır.
Su uyur, düşman uyumaz.
Bazı kullanımlarında alışkanlıkları bildirir.
Her yemekten sonra bir fincan kahve içerim.
Birleşik isimler yapılır.
Bilirkişi, yazarkasa, uyurgezer...
–r ve –mez eklerini alan kelimelerle ikileme
yapılırsa, bu ikilemeler zarf-fiil olur.
Sabah olur olmaz köye gideceğiz.
Bazen gelecekteki bir iş için kullanılır. Bu durumda
olasılık bildirir.
Bu sene sınıfı geçer.
6
Soru biçiminde kullanıldığında “rica, yadırgama”
anlamları görülür.
Bir dakika bakar mısınız? (Rica)
Ben seninle aynı yerde oturur muyum? (Yadırgama)
Çekimi
olumlu
Gel-i-r-im
Gel-i-r-sin
Gel-i-r
Gel-i-r-iz
Gel-i-r-siniz
Gel-i-r-ler
olumsuz
Gel-me-m
Gel-me-z-sin
Gel-me-z
Gel-me-y-iz
Gel-me-z-siniz
Gel-me-z-ler
Olumlu soru
Gel-i-r miyim?
Gel-i-r misin?
Gel-i-r mi?
Gel-i-r miyiz?
Gel-i-r misiniz?
Gel-i-r-ler mi?
Olumsuz soru
Gel-me-z miyim?
Gel-me-z misin?
Gel-me-z mi?
Gel-me-z miyiz?
Gel-me-z misiniz?
Gel-me-z-ler mi?
Örnek Soru: “Dağ dağa kavuşmaz, insan insana
kavuşur” Cümlesindeki fiillerin zamanı hangi seçenekte doğru
verilmiştir? (1994-EML)
A) Şimdiki zaman-geniş zaman
B) Geniş zaman-geniş zaman
C) Gelecek zaman-gelecek zaman
D) Geçmiş zaman-geçmiş zaman
Çözüm: kavuş-maz / kavuş-ur (her zaman) (geniş
zaman) (Geniş zamanın olumsuzu –mez, -maz, veya –me, ma ile yapılır)
Ama hepsinde de pek belirgin olmayan bir gelecek
zaman anlamı vardır.
Dilek kipleri dörde ayrılır:
a. Gereklilik Kipi
Eylemin mutlaka gerçekleşmesi gerektiğini bildirir.
Fiil tabanına –meli, -malı ekleri getirilerek yapılır.
Belirtilen işin yapılması gerektiğini bildirir.
 “lâzım, gerek, icap eder” anlamlarını verir.
Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Can kuşum umudum canım sevgilim.
Bazı cümlelerde olasılık anlamıyla kullanılır.
Geç kaldığına göre uyanamamış olmalı
Gereklilik kipini alan bir fiilden sonra –dir ek-fiili
getirilirse, kesinlik anlamı oluşur.
Başarılı olmak isteyenler çok çalışmalıdır.
Gereklilik kipinden sonra –dır ek-fiilinin kullanıldığı
cümlelerde kesinlik zarfları kullanılırsa dil yanlışı olur.
Başarılı olmak isteyenler mutlaka çok çalışmalıdır.
(Yanlış)
Çekimi
olumlu
Gel-meli-y-im
Gel-meli-sin
Gel-meli
Gel-meli-y-iz
Gel-meli-siniz
Gel-meli-ler
olumsuz
Gel-me-meli-y-im
Gel-me-meli-sin
Gel-me-meli
Gel-me-meli-y-iz
Gel-me-meli-siniz
Gel-me-meli-ler
Olumlu soru
Gel-meli mi-y-im?
Gel-meli misin?
Gel-meli- mi?
Gel-meli mi-y-iz ?
Gel-meli mi-siniz?
Gel-meli-ler mi?
2. DİLEK KİPLERİ
Dilek kipleri, fiillere dilek anlamı katan kiplerdir.
Fiilin zamanını bildirmezler.
Olumsuz soru
Gel-me-meli mi-y-im?
Gel-me-meli misin?
Gel-me-meli- mi?
7
Gel-me-meli mi-y-iz ?
Gel-me-meli mi-siniz?
Gel-me-meli-ler mi?
b. İstek Kipi
Eylemin yapılması veya yapılmaması istendiği
durumlarda kullanılır. Genellikle birinci tekil ve birinci çoğul
şahıslarda kullanılır. Fiil tabanına –e, -a ekleri getirilerek
yapılır.
Sev-e-lim, çalış-a-yım...
İyi dilek sözleri istek kipiyle oluşturulmuştur.
Rastgele, uğurlar ola, kolay gele...
Olumlu soru
Gel-e-y-im mi?
--Gel-e-lim mi?
--Gel-me-e-y-e-yim mi?
--Gel-me-e-ye-lim mi?
---
 Bazen soru amacıyla kullanılır.
Beni görünce meraklı bakışlarla konuştu: “Hayrola!”
görülür.
Bazı cümlelerde “öğüt, gereklilik ve emir” anlamları
Çiçekleri koruyalım, derste gürültü etmeyelim.
Fiilin yapılmasının istendiğini bildirir.
Bende yok sabr ü sükûn sende vefadan zerre
İki yoktan ne çıkar fikr idelim bir kerre
Güneş ufuktan şimdi doğar
Yürüyelim arkadaşlar
Nereye dikilmek istersen
Söyle seni oraya dikeyim!
Hep senünçündür benim dünyâ cefasın çektiğim
Yoksa ömrüm varı sensiz neyleyim dünyâyı ben
Ünlüyle biten fillerin 1. tekil şahıs çekiminde
heceden tasarruf edilebilmektedir:
Gelmeyeyim→gelmeyim
Okumayayım→okumayım
Neyleyeyim→neyleyim
c. Dilek-Şart Kipi
İşin, oluşun, hareketin gerçekleşmesi ,başka bir
eylemin olması şartına bağlı olduğu durumlarda fiil tabanına –
se, -sa ekleri getirilerek yapılır. Hem dilek hem de şart anlamı
görülebilir.
Çalışırsan kazanırsın.(Şart)
Şimdi Konya’da olabilsem. (Dilek)
–sa, -se ekini alan fiiller tekrarlanırsa,bu durumda
“sadece” veya “en fazla” anlamları ortaya çıkar.
Bu soruyu çözse çözse Murat çözer. (Sadece)
Bu defter gitse gitse iki ay gider. (En fazla)
Olumlu ve olumsuz biçimlerinden sonra “de, da”
bağlacı getirilirse şart anlamı ortadan kalkar, kararlılık ve
eşitlik anlamları oluşur.
Sen olsan da, olmasan da bu işi yapacağım.
(Kararlılık)
Sevse de olur, sevmese de (Eşitlik)
Fiilin yapılması dileğini bildirir. Bu durumda bu eki
alan fiil yüklemdir.
"Bu, taşındır" diyerek Kâbe'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Beddua amaçlı da kullanılabilir.
Kurşunlara gelesin.
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namiyle,
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle;
Çekimi
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya’yı uzatsam oradan;
olumlu
Gel-e-y-im
Gel-e-sin
Gel-e
Gel-e-lim
Gel-e-siniz
Gel-e-ler
olumsuz
Gel-me-y-e-y-im
Gel-me-y-e-sin
Gel-me-y-e
Gel-me-y-e-lim
Gel-me-y-e-siniz
Gel-me-y-e-ler
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
Bir fiilin gerçekleşmesi koşulunu bildirir. Bu
durumda bu eki alan fiil yan cümlenin yüklemidir.
Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur
8
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm (İlhan Berk)
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül...
Sen ki; a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...
Her şey gönlünüzce olsun.
Allah’ım bizi affet!
Peki, öyle olsun.
Ey Maraşlı Şeyhoğlu, evliyalar adağı
Bahtına lânet olsun aşmadıysan bu dağı
Çekimi
olumlu
Gel-se-m
Gel-se-n
Gel-se
Gel-se-k
Gel-se-niz
Gel-se-ler
Olumsuz
Gel-me-se-m
Gel-me-se-n
Gel-me-se
Gel-me-se-k
Gel-me-se-niz
Gel-me-se-ler
Olumlu soru
Gel-se-m mi?
Gel-se-n mi?
Gel-se mi?
Gel-se-k mi?
Gel-se-niz mi?
Gel-se-ler mi?
Olumsuz soru
Gel-me-se-m mi?
Gel-me-se-n mi?
Gel-me-se mi?
Gel-me-se-k mi?
Gel-me-se-niz mi?
Gel-me-se-ler mi?
d. Emir Kipi
Eylemin
yapılmasını
veya
yapılmamasını
başkasından isteme durumunda kullanılır.
Eki yoktur. Buna göre kök halindeki bütün fiiller,
emir kipindedir. Üçüncü tekil ve çoğul kişilere göre,
emir kipinde çekimlenmiş fiillere –sin eki getirilir.
Gel-, dur-, otur-, /gelsin, dursun, otursun/gelsinler,
dursunlar, otursunlar
İnsan kendi kendine emir veremeyeceği için emir
kipi 1.tekil ve 1.çoğul kişilerde kullanılmaz. Yani 1. şahısların
çekimi yoktur. Fiilin yapılmasını emir biçiminde bildirir.
Oraya otur ve yerinden kalkma.
Bu raporu akşama kadar yetiştir.
Emir kipi, cümlede bazen istek,istek anlamı taşır.
Allah’ım beni affet!
Verilen emirleri yumuşatmak amacıyla ikinci tekil
kişiye, ikinci çoğul kişiymiş gibi emir verilebilir.
Ahmet Bey, buraya geliniz.
Bazı ata sözü ve özdeyişlerde öğüt verme amacıyla
kullanılır.
Sakla samanı, gelir zamanı.
Olumlu ve olumsuz biçiminin tekrarlanması
“süreklilik, korkutma, boyun eğme” anlamları taşır.
Akşama kadar yaz yaz, bıktık doğrusu (süreklilik)
Gelmeyin gelmeyin, görürsünüz siz! (korkutma)
Biz emir kuluyuz! Otur otur, kalk kalk! (Boyun eğme)
Emir kipinin bazı kullanımları yalvarma ve dileme
anlamları taşır.
Allah’ım bizi koru.
Allah korusun. Allah razı olsun.
Çekimi
olumlu
-Gel
Gel-sin
-Gel-in(iz)
Gel-sin-ler
olumsuz
-Gel-me
Gel-me-sin
-Gel-me-y-(in)iz
Gel-me-sin-ler
Olumlu soru
--Gel-sin mi?
--Gel-sin-ler mi?
Olumsuz soru
--Gel-me-sin mi?
--
9
-Gel-me-sin-ler mi?
Buraya kadar fiillerin basit zamanlı (tek kipe göre)
çekimlerini yaptık fiillerin bir de birleşik zamanlı çekimleri
vardır ki bundan önce birleşik zamanlı çekimleri yapmaya
yarayan ek-fiili öğrenmek yerinde olacaktır.
FİİLLERİN OLUMLU - OLUMSUZ ŞEKLİ
Fiil tabanı + olumsuzluk eki + Kip + şahıs eki
Sev
me
di
m
Gel
me
-y in
Geniş zamanın olumsuzu 1. şahıslarda –me, -ma
diğerlerinde ise –mez, -maz ile yapılır. Ve “- ( ) r kip ekinin
yerini alır. Sev (e) r im ----Sev (me) m
/ Bil (i) r sin....Bil
(mez) sin
Şimdiki zamanın olumsuzu yapılırken “ ( ) yor” eki
-me, -ma olumsuzluk ekini daraltarak –mı, -mi, -mu, -mü
haline sokar. İste mi yor um, Görüş mü yor uz
b)İsim
ve isim soylu kelimelere gelerek onları
yüklem yaparlar.
Hayat, yaşayınca güzeldir.
Ek-fiiller genel olarak dört bölümde incelenir:
1.Ek-fiilin geniş zamanı
2.Ek-fiilin görülen geçmiş zamanı
3.Ek-fiilin duyulan geçmiş zamanı
4.Ek-fiilin şartı
1.Ek-fiilin geniş zamanı
Ek-fiilin geniş zamanı, aynı zamanda ek-fiilin
şimdiki zamanını karşılar.
El fiilin geniş zaman eki –dır (–dir, –dur, –dür, –
tır, –tir, –tur, –tür) dır.
 “-dır” ek-fiili sadece 3.şahıslarda kullanılır. Birinci
ve ikinci şahıs çekimlerinde –dir yerine şahıs ekleri kullanılır.
 İyelik ekiyle ek fiilin ek hali birbirine karıştırılabilir.
Ben iyi bir babayım. (Ek fiilin 1.tekil şahıs hali)
Benim canım babam. (İyelik eki)
Üçüncü şahsa gelen
kullanılmayabilir. Bu daha iyidir.
“dır”
ek
fiili
istenirse
Bu daha iyi.
Çekimi
FİİLLERİN SORU ŞEKLİ:
Fiillerde soru anlamı “-mı, -mi, -mu, -mü” soru ekiyle
sağlanır. Soru eki daima kelimeden ayrı yazılır. Şahıs ekleriyle
ise bitişik yazılır.
Soruları çözdünüz mü?
Beni seviyor musun?
İyiİyiİyiİyiİyiİyi-
y- im
si
dir
y-siniz
y- im
dir-ler
2.Ek-fiilin görülen geçmiş zamanı
II. EK-FİİL(EK-EYLEM)
BİRLEŞİK ZAMANLI ÇEKİMLER
isim + ek fiil + şahıs eki şeklinde yapılır. Ek fiilin
geçmiş zaman eki –idi (–di , –du , –dü, –tı , –ti , –tu , –tü )
dir.
Çekimi
EK-FİİL (EK-EYLEM
İsim
soylu kelimelerin sonuna gelerek, onları
yüklem yapan eklere ek-fiil denir.
Ek –fiil ekleri şunlardır: -dır, -idi, -imiş, -ise
ÖğrenciÖğrenciÖğrenciÖğrenciÖğrenciÖğrenci-
y
y
y
y
y
y
–
–
–
–
–
–
di
di
di
di
di
di
-m
-n
-k
-niz
-ler
 “imek” fiilinin ek olarak kullanımıdır.
Genellikle bitişik yazılır.
Ek-fiillerin iki temel görevi vardır:
a)Basit zamanlı fiilleri birleşik zamanlı yapar. (-dır eki
dışındakiler)
Sev (i) yor du m.
Al a y mış
3.Ek-fiilin duyulan geçmiş zamanı
Ek fiilin duyulan geçmiş zaman eki –imiş ( –mış, –
muş, –müş) dir.
Çekimi
10
–
–
–
–
–
–
imiş
imiş
imiş
imiş
imiş
imiş
–im
-sin
-iz
-siniz
-ler
4.Ek-fiilin şartı
Ek fiilin şartı ise, (-sa) dir.
Ek fiilin şartı olan –ise isim ve isim soylu
kelimelere geldiğinde onları yüklem yapmız; sadece cümleye
şart anlamı kazandırır.
Hastaysanız biraz istirahat ediniz.
Çekimi
HastaHastaHastaHastaHastaHasta-
y
y
y
y
y
y
-sa-sa-sa
-sa-sa-sa-
m
n
k
nız
lar
Yapılışı şöyledir:
Basit zamanlı çekimlerde, fiil + kip eki + şahıs eki
(gel-di-k vb.);
Birleşik zamanlı çekimlerde fiil + kip eki +
birleşik zaman eki + şahıs eki (gel-miş-ti-niz vb.) olur.
Üçüncü çoğul şahıslarda genellikle fiil + kip eki +
şahıs eki + birleşik zaman eki (gel-i-yor-lar-dı vb.) olur.
Üç birleşik zaman vardır:
Hikâye birleşik zamanı
←idi
Rivayet birleşik zamanı
←imiş
Şart birleşik zamanı
←ise
Dikkat
Ben iyi bir okurum.
Ek-fiilin geniş zamanı
Hep iyi kitaplar okurum. Şahıs eki
Benim okurum anlayışlıdır. İlgi eki ve iyelik eki
Öğrenciydi
ek-fiil çekimi
Uyuyordu
birleşik çekim
Öğrenciymiş
ek-fiil
Uyuyormuş
birleşik zaman
Öğrenciyse
ek-fiil
Uyuyorsa
birleşik zaman
BİRLEŞİK ZAMANLI ÇEKİMLER
Fiillerin basit zamanlı çekimleri sadece bir tek kip eki
içerir. Hâlbuki dilimizde iki kip eki üst üste gelebilir.
İşte çekimi iki kip ekiyle yapılmış olan bu fiillere
birleşik zamanlı fiiller; çekimlerine de birleşik zamanlı
çekimler denir.
Birleşik zamanlı çekimlerde sonradan eklenen haber
veya dilek kip ekleri asıl zamanı kendi üzerlerine alırlar.
-miş
-( ) yor
()r
-meli
-sa
-dı, -di,
Hikaye
Dilek Kipleri
-di
idi
Rivayet
Haber Kipleri
EK FİİL
imiş
Şart
T A B A N I
NOT : Ek-fiiller, fiilimsilerin sonuna gelerek onları
yüklem yapabilir.
En güzel şey, sağlıklı yaşamaktır.
“-se” ekiyle yapılır
TABLO :
F İ İ L
Benim en iyi arkadaşım sen-di-n.
Kim-miş beni soran
En iyi adam odur.
“-miş” ekiyle yapılır
Aslında bu ekler ek-fiilin üç zamana göre
çekimlenmesinden başka bir şey değildir.
“idi, imiş, ise”, basit zamanlı çekimleri yaparken
kullandığımız bilinen ve öğrenilen geçmiş zamanla şarta ait
eklerin “imek” fiiline eklenmesiyle oluşmuştur. Daha sonra “i”
düşer.
KİP EKİ
NOT: Ek fiiller sadece isimleri değil; isim soylu olan
zamirleri de yüklem yapabilirler.
“-di” ekiyle yapılır
ise
-du, -dü, -tı
-ti, -tu, -tü
-mış, -miş
-muş, -müş
Ş AHIS E K İ
Güzel
Güzel
Güzel
Güzel
Güzel
Güzel
-se, -sa
-a
Bu birleşik zamanları oluşturan eklerin hangi asıl
(basit) zamanlı çekimlere gelebileceği aşağıda gösterilmiştir:
1. Hikâye birleşik zamanı
Fiil kök veya gövdelerine herhangi bir kip eki
getirildikten sonra “idi” (-dı, -di, ...) getirilerek
oluşturulur. “idi” ek-fiili de genellikle bitişik yazıldığı için “i”
düşer ve “-di” hâlini alır.
Emir çekimi hariç bütün basit zamanlı çekimlerin
hikâye birleşik zamanlı çekimleri vardır.
gel-di-y-di-m; gel-miş-ti-m; gel-i-yor-du-m; gel-i-r-dim; gel-ecek-ti-m;
gel-se-y-di-m; gel-e-y-di-m; gel-meli-y-di-m; --------Bu birleşik çekim, basit zamanla belirtilen işin bilinen
geçmiş zamana ait olduğunu gösterir.
Çekimi
Gez – se – y- di- m
Gez – se – y- di- n
11
Gez
Gez
Gez
Gez
–
–
–
–
se
se
se
se
–
–
–
–
yyyy-
di
di- k
di- niz
di- ler
2. Rivayet birleşik zamanı
Fiil kök veya gövdelerine herhangi bir kip eki
getirildikten sonra “imiş” ek-fiili getirilerek yapılır. “imiş” ek-fiili
de genellikle bitişik yazıldığı için “i” düşer ve “-miş” hâlini alır.
Emir ve bilinen geçmiş zaman çekimleri hariç diğer
basit zamanlı çekimlerin rivayet birleşik zamanlı çekimleri
vardır.
----; gel-miş-miş-sin; gel-i-yor-muş-sun; gel-i-r-mişsin; gel-ecek-miş-sin;
gel-se-y-miş-sin; gel-e-y-miş-sin; gel-meli-y-miş-sin;------
E. FİİL KİPLERİNDE ANLAM KAYMASI
Fiil çekimlerinde bir zaman ekinin başka bir zaman
eki yerine kullanılmasına, yani fiilin bir zamana göre
çekimlenip de başka bir zamanı kastetmesine fiilde anlam
kayması denir.
Anlam kaymasında hangi kipin hangisinin yerine
kullanıldığı bazen anlaşılmayabilir. Bunu da önceki ve sonraki
cümlelere bakarak anlamalıyız.
Anlam kayması şu kipler arasında olur:
Bilinen geçmiş zaman yerine geniş zaman:
Başarmak için azimli davranır ve sonunda başarır.
(davrandı/başardı)
Öğrenilen geçmiş zaman yerine geniş zaman
Hoca bir gün pazara iner. (inmiş)
Bu birleşik çekim, basit zamanla belirtilen işin
öğrenilen geçmiş zamana ait olduğunu gösterir. Bu fiillerde
kesinlik yoktur.
Çekimi
Gez- ecekGez- ecekGez- ecekGez- ecekGez- ecekGez- ecek-
mişmişmiş
mişmişmiş-
iz
siniz
ler ( Gez- ecek- ler –miş)
Fiil kök veya gövdelerine herhangi bir kip eki
getirildikten sonra “ise” ek-fiili getirilerek yapılır. “ise” ek-fiili
de genellikle bitişik yazıldığı için “i” düşer ve “-se” hâlini alır.
Emir, dilek-şart ve istek çekimleri hariç diğer basit
zamanlı çekimlerin şart birleşik zamanlı çekimleri vardır.
gel-di-y-se; gel-miş-se; gel-i-yor-sa; gel-i-r-se; gel----- ; ---- ; gel-meli-y-se; ------
Bu birleşik çekim, basit zamanla belirtilen işin bilinen
şarta bağlı olduğunu gösterir. Fiili bir başka fiilin koşulu yapar.
Çekimi
GezGezGezGezGezGez-
iiiiii-
yor
yor
yor
yor
yor
yor
–
–
–
–
–
–
sa
sa
sa
sa
sa
sa
Ben onun ne istediğini bilirim. (biliyorum)
Başkan Bey, evrakı isterler. (istiyor)
im
sin
3. Şart birleşik zamanı
ecek-se;
Şimdiki zaman yerine geniş zaman
–m
-n
-k
- nız
– lar (Gez- i- yor – lar – sa)
Gelecek zaman yerine geniş zaman
Babam bu habere çok sevinir.
Sevinecek
Emir yerine geniş zaman:
hazırla)
Sabah erkenden kalkar, çantanı hazırlarsın. (kalk,
Bilinen geçmiş zaman yerine şimdiki zaman:
Duyar duymaz olay yerine koşuyorum. (koştum)
Gelecek zaman yerine şimdiki zaman:
Birkaç gün sonra Ankara’ya gidiyorum. (gideceğim)
Geniş zaman yerine şimdiki zaman:
Her zaman buraya uğruyor. (uğrar)
Emir yerine gelecek zaman:
Bu kitabı bir haftada okuyacaksın! (oku)
Gereklilik yerine gelecek zaman:
Sıkıntın çalışmandan olacak. (olmalı)
Bilinen geçmiş yerine istek
Dışarı çıkınca bir de ne göreyim!
Onu karşımda görmeyeyim mi!
Emir yerine istek:
İşimize gereken ciddiyeti gösterelim. (gösterin)
Emir yerine gereklilik
Yarın daha erken gelmelisin.
Gel!
On dakika içinde bu eşyalar taşınmalı.
Taşınsın!
İstek yerine emir
Her şey gönlünce olsun
Allah yardımcınız olsun.
12
Yetersizlik, gücü yetmeme yerine emir
Bu adamdan kurtul, kurtulabilirsen.
İşin içinden çık çıkabilirsen.
Şimdiki zaman yerine miş’li geçmiş zamanın
hikâyesi:
Buyurun, ne aramıştınız? (arıyorsunuz)
istedi.
Yaşlı nine, çocuktan kendisini karşı tarafa geçirmesini
Çocuk da öğrenciliğin verdiği bir bilinçle seve seve
ona yardım etti.
Sezai, dün geç geldi.
Ger.Özne
Etken
Bugün geleceğim. (Ben- Gizli Özne)
Etken
F. FİİLDE ÇATI
Fiillerin özne ve nesneye bağlı olarak kazandığı
anlama ve girdiği biçime çatı denir.
Çatı, sadece fiil cümlelerinde aranan bir özelliktir.
İsim cümlelerinde hâliyle olmaz.
b. Edilgen Fiil
Cümle okunduğunda veya dinlendiğinde, işin kimin
tarafından yapıldığı belli olmuyorsa, yani cümlede sözde özne
varsa böyle fiillere edilgen fiiller denir.
Gerçek öznesi söylenmeyen (ve bilinmeyen)
fiillerdir.
Fiiller, özne ve nesne alıp almamalarına; belirtilen
işin nasıl yapıldığına; işten nesnenin ve öznenin nasıl
etkilendiğine göre çatılar ayrılırlar.
Cam kırıldı
Kimin kırdığı belli değil
Bir bildiri okundu. Okuyan belli değil
Ev satıldı.
Fiil çatılarının oluşmasında hem fiilin anlamı hem de
aldığı yapım eki önemlidir.
Fiile “-ol, -on” ekleri getirilerek yapılır.
1.Özne-Yüklem İlişkisine Göre Fiiller
Etken fiiller (Belli eki yok)
Edilgen fiiller (-l, -n)
Dönüşlü fiiller (-l, -n)
İşteş fiiller (-ş)
2.Nesne-Yüklem İlişkisine Göre Fiiller
Geçişli fiiller (Belli eki yok)
Geçişsiz fiiller (Belli eki yok)
Oldurgan fiiller (-r, -t, -dır)
Ettirgen fiiller (-r, -t, -dır)
Çatılarına göre fiiller şunlardır:
1. ÖZNELERİNE GÖRE FİİL ÇATILARI
Bu başlık altındaki fiillerde özne ve fiil arasındaki ilişki
göz önüne alınır.
Öznenin fiille şu ilişkileri olabilir:
Özene fiilde anlatılan işi kendisi yapabilir.
Başkasının yaptığı işten etkilenebilir.
İşi kendisi yapıp yine ondan kendisi etkilenebilir.
İşi başkalarıyla birlikte ya da karşılıklı yapabilir.
a. Etken Fiil
Cümlenin gerçek öznesi varsa, işin kim tarafından
yapıldığı belli oluyorsa böyle fiillere etken fiiller denir.
Özne gerçek öznedir.
Dilimizde tüm fiiller kök hâlinde iken etkendir.
Çünkü yalın fiillerin öznesi ikinci tekil kişidir.
Git, yaz, oku, ver...)
Kapı açıldı
Araba yıkandı.
Bu tür fiillerin öznesi sözde öznedir. Yüklemde
bildirilen işten etkilenen varlık cümlede özne gibi kullanılır,
ama asıl özne söylenmemiştir.Kapı ve araba açma ve yıkama
fiillerini yapan değil, bu fiillerden etkilenen varlıklardır.
Bazı cümlelerde işi yapan “tarafından” sözüyle ya
da “-ce” ekiyle belirtilebilir.
Hırsızlar polis tarafından yakalanamadı.
Bu kararlar milletçe verilmedi.
Sözde ya da gerçek öznesi olmayan edilgen ve
geçişsiz fiiller de vardır:
Bu sıcakta uyunmaz.
Bu söze gülünür.
Yarın pikniğe gidilecek.
Burada kalınacak.
 Edilgen fiillerle dönüşlü
için karıştırılabilir. Karıştırmamak
gerekir: Dönüşlü fiillerde işi yapan
vardır. Edilgen fiillerde ise işin
bilinmez. Yani sözde özne vardır.
fiillerin ekleri aynı olduğu
için şuna dikkat etmek
bellidir. Yani gerçek özne
kim tarafından yapıldığı
Dün, çarşıdan öte beri alındı
Edilgen
Ahmet, sana çok alındı.
Dönüşlü
Fatih, 29 Mayıs’ta milletçe anıldı. (Edilgen)
Ali, Hasan tarafından dövüldü. (Edilgen)
Bu fiiller geçişli de olabilir geçişsiz de.
13
c. Dönüşlü Fiil
Öznenin işi yaparken aynı zamanda o işten
etkilendiğini gösteren fiillere dönüşlü filler denir. Yani fiili
yan da ondan etkilenen de öznedir.
Özne gerçek öznedir.
Nesne yoktur.
Fiile “-ol, -on” ekleri getirilerek yapılır.
Kızlar süslendi; delikanlılar güzelce giyindi.
Adam hep kendisiyle övünüyor.
Bu fiiller nesne alamazlar; geçişsizdirler.
Tabiat olayları ile ilgili dönüşlü fiillerde “yapma”
anlamı yerine “kendi kendine olma” anlamı vardır.
Karlar tepelere doğru çekildi.
Sıcaklardan dolayı gölün suyu çekildi.
Öğleye doğru hava açıldı.
Havalar ısınınca buzlar çözüldü.
Bazı fiillerin edilgen şekilleriyle dönüşlü şekilleri
farklı ekle yapılır:
Sevmek →sevinmek
Dövmek →dövünmek
Giymek →giyinmek
Görmek →görünmek
→sevilmek
→dövülmek
→giyilmek
→görülmek
İsme getirilen “–len” ekiyle fiile getirilen “-ış” ve “leş” eki de dönüşlülük anlamı katabilir:
O gün pek içlendim.
Trafik polisini görünce adam tutuştu.
Birazdan sakinleşir.
Not: Edilgen fiille dönüşlü fiil karıştırılabilir:
Özgür konferansta oldukça sıkıldı. (dönüşlü)
Sabaha kadar kurşun sıkıldı.
(edilgen)
Bazı işteş fiiller bir surumdan başka bir duruma
geçmeyi ifade ederler. Bunlarda işteşlik anlamı zayıftır.
Buharlaşmak, güzelleşmek, ağırlaşmak, sertleşmek,
sakinleşmek...
Durum, gün geçtikçe kötüleşiyor.
Hasta, biraz daha iyileşti.
Güneşte fazla kaldığından iyice esmerleşti.
Rengi giderek koyulaşıyor.
Not: Yapısında “ş” sesi bulunduran bütün fiiller işteş
değildir. Bunlara dönüşlü de denebilir.
Dostluğumuz günden güne gelişiyordu.
Sonunda öfkesi yatıştı.
Daracık bir yere sıkıştı.
Boyunda büyük işlere girişti.
Fırtınadan sonra deniz yatıştı.
Otobüs kalkmak üzereyken yetişti.
Evinden uzakta kalmaya alıştı.
Bazı fiiller “-le-ş” şeklinde iki ek alarak, bazıları da
“-leş” şeklinde tek ekle işteş yapılırlar.
Kucak-la-ş-,
Toka-laş,
selâm-la-ş-;
bayram-laş...
Çoğu nesne alamaz; ama bazı işteş fiiller nesne
alabilirler.
Kazandıkları parayı paylaştılar.
2. NESNELERİNE GÖRE FİİL ÇATILARI
Fiillerin nesne alıp almadıkları, alıyorlarsa hangi
özellikleri taşıdığı göz önünde tutulur.
a. Geçişli Fiil
d. İşteş Fiil
Fiilde bildirilen işin birden fazla kişi tarafından
yapıldığını; işi beraber ya da karşılıklı yaptıklarını bildiren
fiillere işteş
filler denir.
 “-ş” ekiyle yapılır.
Dövüşmek, uçuşmak, gülüşmek, görüşmek...
Ya “birlikte” ya da “karşılıklı” anlamı katar.
Kuşlar uçuştu
Çocuklar gülüştü.
Öğrenciler kaçıştı.
birlikte
birlikte
birlikte
Arada bir yazışırız.
karşılıklı
Onunla Ankara’da tanıştık. karşılıklı
Bazı filler “ş” sesini yapılarında barındırır ve işteşlik
ifade ederler. Bunlara anlamca işteş fiiller de denebilir.
Yarışmak, savaşmak, üleşmek, güreşmek, barışmak,
konuşmak...
Nesne alabilen, etkisini bir
gösteren fiillere geçişli fiil denir.
nesne
üzerinde
Bu fiillere “ne?, neyi?, kimi?” soruları
sorulduğunda belirtili ya da belirtisiz nesne bulunur.
İş, kılış fiilleri geçişlidir.
Gör-, seç-, bil-, al-...
Titizlikle elindeki yazıları inceliyordu.
Son gelişinde Ankara’yı da dolaşmıştı.
Cümlede nesne kullanılmamış olsa da bu fiiller
geçişlidir.
Dikkatli bakmayınca fark edemezsiniz.
Geçişli fiillerin yüklem olduğu bazı cümlelerde
nesne bulunmayabilir.
Öğretmen konuyu öğrencilere açıkladı. (Nesne var)
Geçişli fiil
14
Öğretmen öğrencilere açıkladı. (Nesne yok)
Geçişli fiil
b. Geçişsiz Fiil
Nesne alamayan fiillerdir.
Yükleme nesneyi bulmak için sorulan “ne?, neyi?,
kimi?” sorularının cevabı yoktur.
Kar yağdı, tren durdu, ben uyudum, kartallar uçtu,
dışarıda kaldı, o da yoruldu...
Bazı cümlelerde, yükleme sorulan “ne” sorusu
özneyi bulmaya yarar. Bu nedenle geçişsiz olan fiil,
geçişli sanılabilir. Kitap düştü. (Ne düştü?) (Kitap:
NOT : Çatı ekleri yapım ekleridir. Bu nedenle çatı
eklerini alan fiiller, türemiştir.
Sonuç: Bütün fiiller çatı bakımından öznesine ve
nesnesine göre ayrı ayrı iki özelliğe sahiptir:
Çocuk koşarak yolun diğer tarafına geçti.
Öznesine göre: etken; nesnesine göre: geçişsiz
Alış veriş listesini evde unuttum.
Öznesine göre: etken; nesnesine göre: geçişli
Özne)
Oluş fiilleri, durum fiilleri, edilgen fiiller ve dönüşlü
fiiller nesne almaz. O halde bu tür fiiller geçişsizdir.
Yağmur yağdı. (Oluş fiili =geçişsiz)
Kapı kırıldı (Edilgen = geçişsiz)...
İşteş fiiller, bazen geçişli, bazen geçişsizdir.
Özlemle kucaklaştılar. (Geçişsiz)
Öğretmenler bu durumu tartıştılar. (Geçişli)
Not: Bazı fiiller hem geçişli hem geçişsiz olarak
kullanılabilirler:
Vapurun düdüğü acı acı çaldı. (Geçişsiz)
Şu çocuk, arkadaşının kalemini çaldı. (Geçişli).
YARDIMCI FİİLLER
Tek başlarına da fiil olarak kullanılabilen, ama daha
çok isim soylu kelimelerle ve asıl fiillerle birlikte birleşik fiil
oluşturan fiillere yardımcı fiil denir.
“etmek, olmak, eylemek, kılmak, bilmek, durmak,
gelmek, yazmak, buyurmak”
Tek başlarına da kullanılabilirler
Elbise üzerime oldu.
Bu elbise elli milyon eder.
İsimlerle ve asıl fiillerle birleşirler:
c. Oldurgan Fiil
Geçişsiz fiillere –r, -t, -dır ekleri getirilirse, bu fiiller
geçişli olur. Bu şekilde geçişsizken, geçişli yapılan fiillere
oldurgan fiiller denir.
Örnekler :
Geçişsiz
Geçişli (Oldurgan)
GülOturGel-
gül-dürotur-tgetir-
sabretmek, kaybolmak, yardım etmek, iyi olmak, arz
etmek, mutlu kılmak, hoş eylemek;
gelebilmek, gidedurmak, düşeyazmak,
söylenegelmek...
Yardımcı fiillerle yapılan fiillere birleşik fiil denir.
bunların bir kısmı ayrı, bir kısmı bitişik yazılır. Her iki durumda
da çekim ekleri en sona getirilir.
sabrettim, kayboldu, yardım ediyor, iyi olsun, arz et,
mutlu kıldı, hoş eyledi;
gelebilir, gidedur, düşeyazdım, söylenegelmiştir...
d. Ettirgen Fiil
Geçişli fiillere –r, -t, -dır ekleri getirilerek geçişlilik
derecesi artırılır. Böylece geçişliyken yine geçişli yapılan
fiillere, ettirgen fiiller denir.
Fiili bir başkasına yaptırma söz konusudur.
Oldurgan fiiller ettirgen hâle getirilebilir.
Örnekler:
Geçişli
Geçişli (Ettirgen)
Sulaİç-
Sula-tİç-i-r-
Türkçe’de fiillerin geçişlilik derecesi en fazla dörttür.
Sula-t-tır-t-
YAPI BAKIMINDAN FİİLLER
Fiiller de isim soylu kelimeler gibi yapı bakımından
üçe ayrılır:
1. Basit Fiiller
1 2 3 4
15
Yapım eki allamış, bir tek kelimeden oluşan, yani kök
hâlindeki fillerdir.
Çoğunlukla tek hecelidir. Çok heceliler de vardır.
Fiil kökünden sonra bir tire işareti getirilerek ifade
edilir.
Gel-, yaz-, oku-, sev-, kıvır-, çevir-, kavuş-...
Not: Tire işareti kullanılmaz da nokta veya ünlem
kullanılırsa emir çekimi olur. Bu, bütün fiiller için geçerlidir:
Gel!
Oku. Yaz!...
Dilimizde hem isim hem de fiil kökü olarak kullanılan
kelimeler vardır ki bunlara sesteş kökler denir.
Ağrı, ağrı-; boya, boya-, tat, tat-, eski, eski-...
2. Türemiş Fiiller
İsim veya fiil kökleriyle yansımalardan, yapım
ekleriyle türetilmiş fiillerdir.
Bunlara fiil gövdesi (tabanı) denir.
Ben-imse-, açık-la, mor-ar, av-la-, ince-l-, çat-la-,
pat-la-, gür-le-, şırıl-da-, hav-la-, me-le-, fısıl-da-, kov-ala-,
baş-la-t, uç-ur-, yat-ı-ş-, ak-ı-t-, düş-ü-r-, sev-in-...
Örnek Soru: “Olmak” fiili aşağıdaki cümlelerin
hangisinde yardımcı fiil olarak kullanılmıştır?
(1996 – FL / AÖL)
A) Gideli iki yıl oluyor. (Zarf Tümleci)
B) Her şeyden önce insan olmalı. (Yüklem)
C) Evimizin bir de bahçesi olmalı. (Özne)
D) Bu yaz ekinler erken oldu. (Zarf Tümleci)
CEVAP: B
Çözüm: Ol- kelimesi tek başına yüklem olduğu
zaman, yanındakini fiilleştirmek yerine onları özne, nesne
veya tümleç olarak alır.
Örnek Soru: Hangi cümlede birleşik fiil yoktur?
(1993 EML)
A) Bahçede çalışan komşumuza yardım edelim.
B) İnsanları fikirlerinden dolayı küçümsemeyin.
C) Sabahtan beri içimde bir eziklik hissediyorum.
D) Dayıma, sabah erkenden telefon ettim.
Cevap: B
b) Kurallı Birleşik Fiiller
Yapılış şekilleri şunlardır:
3. Birleşik Fiiller
Birden fazla kelimeden oluşan fiillerdir. Birleşik fiili
oluşturan kelimeler biri veya her ikisi fiil olabilir. Ama en az
biri fiil olmalıdır.
Yapılışına göre birleşik fiiller üçe ayrılır:
İ S İ M
a)Yardımcı fiille kurulan birleşik fiiller:
Yardımcı Fiil
etoleylekılYardım
Başarılı
NOT: olkullanılabilir.
etolyardımcı fiili tek başına da fiil olarak
Ben hep sizin yanınızda olacağım.
Bu armutlar daha olmamış.
Bir de arabamız olsa.
Yarın aynı saatte burada olun.
NOT: Yardımcı fiille oluşturulan birleşik fiillerde ses
düşmesi veya ses türemesi oluşuyorsa fiil bitişik yazılmalıdır.
Eğer ünlü düşmesi veya ünsüz türemesi olmuyorsa ayrı yazılır.
Sabır-etsabret- (Ses düşmesi)
Af-etaf-f-et- (Ses türemesi)
Terk etNamaz kılHasta ol-
Fiil + yardımcı fiil
Herhangi bir fiille “yazmak, vermek, bilmek, durmak,
gelmek” yardımcı fiillerinden oluşur.
Bu yardımcı fiilleri kendi anlamlarını tamamen yitirir,
“yeterlik, tezlik, sürerlik ve yaklaşma” olmak üzere dört anlam
ifade eder
İki fiil arasına “-a,-e,-ı,-i,-o,-ö,-u,-ü” zarf-fiil
eklerinden biri girer.
Yeterlik Fiili
Fiil + “-e” + bil- şeklinde yapılır.
Yeterlik fiili iki anlam ifade edebilir:
1.Gücü yetme, yapabilme, yeterli olma
Artık bastonsuz yürüyebiliyormuş.
Bu soruları yalnız sen çözebilirsin.
İşi bir hafta içinde bitirebilir misin?
Bir dikişte bir litre kola içebilirim.
2.ihtimal, olasılık
Yarın köye gidebilirim.
Ahmet bu işi başarabilir.
Gelmeyebilirim.
Kazanamayabiliriz.
Gün doğmayabilir,bir daha…
Daima bitişik yazılır. Yapabil-, gezebil-, okuyabil-...
Yeterlilik fiilinin olumsuzu üç şekilde yapılır:
Alabilirim... (Alamam) (Almayabilirim)
(Alamayabilirim)
Yukarıdaki üç olumsuz yeterlilik fiilinin aralarında
anlam farkı vardır. Birincide kesinlik, ikincide kişinin kendisine
16
bağlı olumsuzluk, üçüncüde ise kişinin elinde olmayan
nedenlerden doğan olumsuzluk söz konusudur.
Yeterlik fiilinin olumsuzu ile geniş zamanın olumsuz
şekli birbirine karıştırılabilir.
Fiil kök veya gövdelerine –ıp, -ip, -up, -üp ekleri
getirilir. Bu kelimelerden sonra “durmak, kalmak, gelmek”
fiilleri kullanılır. Bu tür sürerlilik fiilleri ayrı yazılır. Konuşup
dur-, gidip dur-, donup kal-, sürüp gel-...
Bu birleşik fiil tekrar birleşik fiil yapılabilir.
Yeterlik fiilinin olumsuzu
Ben bu işi yap abil irim
Ben bu işi yap a mam.
Çocuk oturduğu yerde uyuyakalabilir
Beni burada alıkoyamazsınız.
Sürerlik anlamını başka çekimler de verebilir:
Geçen arabalara bakıp durdu.
Olduğumuz yerde dönüp duruyoruz.
Geniş zamanın olumsuzu
Olumsuzu az da olsa yapılır:
Ben bu işi yap ar ım.
Ben bu işi yan ma m.
Uyuyakalmamış, yol kapalı olduğu için gecikmiş.
Yaklaşma Fiili
Tezlik Fiili
Fiil + “-i” + ver- ve Fiil + “-i” + gel- şeklinde
yapılır.
Tezlik fiilleri daima bitişik yazılır.
Geliver-, yapıver-, okuyuver-, seçiver...
Tezlik fiillerinde genellikle “çabukluk, beklenmezlik,
kolaylık, önem vermeme” anlamları görülür.
Fiil + “-e” + yazYaklaşma fiilleri bitişik yazılır. Düşeyaz-, öleyaz-...
Bu fiillerde “olmadı ama az daha olacaktı, az kalsın
oluyordu” anlamları vardır.
Yaklaşma fiillerinin anlamı olumsuzdur. Bu nedenle
yaklaşma fiilleri ayrıca olumsuz yapılamaz. Yani bu fiillerin
görünümü olumlu, anlamı olumsuzdur.
Gazeteyi yere atıverdi. (Önem vermeme)
Bana bir çay alıver.
Tezlik, çabukluk
Birden karşısına çıkıverdi. Apansızın
Onu bir kenara atıvermişler
Önemsememe,
gelişigüzel yapma
Beklemediğimiz bir anda çıkageldi Apansızın
Merdivenden inerken düşeyazdı.
Neredeyse korkudan öleyazacaktık.
Az kalsın kolum kırılayazacaktı.
Nerdesin be soğuktan donayazdık burada.
“Çeşmimden akan hun ile sagar dolayazdı
Mecliste geçen gece yine kan olayazdı”
Tezlik fiilinin olumsuzu iki şekilde yapılır:
(Baki)
Geliver...gelmeyiver veya Geliverme
Kapıyı açıvermedi açmadı
Kapıyı açmayıver açma
tezlik
önemsememe
Birleşik kelimelerin yazılışı
Birleşme sırasında
Sürerlik Fiili
Fiil + “-e” + kal-, Fiil + “-e” + gel-, Fiil + “-e” +
dur- şeklinde yapılır.
Bu fiillerde, işin belli bir süre devam ettiği anlamı
vardır.
Çocuk oturduğu yerde uyuyakalmış .
Bakakalırım giden her geminin ardından.
Sen vitrinlere bakadur, ben birazdan gelirim.
Eskiden beri böyle anlatılagelmiş.
Onları görünce herkes şaşakaldı.
Siz şu soruları cevaplayadurun.
Bu iş öteden beri böyle olageliyor.
Fiil kök veya gövdelerine –a, -e ekleri getirilir.
Ortaya çıkan kelime “durmak, kalmak, gelmek” fiilleriyle
birleştirilir. Bu tür sürerlilik fiilleri daima bitişik yazılır.
Uyuyakal-, gidedur-, süregel-...
1. Kelimelerden hiç birinde birleşmeden dolayı bir ses
olayı meydana gelmezse bu birleşik kelimeler ayrı yazılır:
dans etmek, hasta olmak, terk etmek, arz etmek,
fark etmek, mutlu olmak, alt etmek, mutlu kılmak, karar
kılmak, emir buyurmak, müsaade buyurmak, şükürler olsun,
memnun olduk, kerem kılmak, ...
Kar, geceden beri devam ediyordu.
Bir kerre karar kıldık bu hayalde.
Paşanın sesini duymaz oldum.
Sert adımlarla kapının önünde gezinmeye başladı.
İsim veya fiil unsuru da kendi içinde kelime grubu
olabilir.
Mesut ve bahtiyar ol oğlum.
Suç ortaklığını kabul etmiş oluyorsun.
17
2. Birleşme sırasında ses düşmesi veya ses türemesi
meydana geliyorsa bu birleşik kelimeler bitişik yazılır:
kahretmek, sabretmek, bahsetmek, hapsolmak,
emretmek, keşfetmek, naklolmak, azletmek, zemmedilmek....;
affetmek, hissetmek, zannetmek, halletmek...
c) Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller
Birleşik fiili oluşturan kelimelerden birinin veya
tümünün anlam kaybetmesi ve kelimelerin anlamca
kaynaşarak tamamen yeni ve farklı bir anlam kazanmaları
sonucu oluşan birleşik fiillerdir.
Şu yollarla yapılır:
Gerçek anlamında bir isim + gerçek anlamının
dışında bir fiil
kendini kaybetmek, hoşuna gitmek, para yemek,
şehit düşmek, değer biçmek, deniz tutmak, hasta düşmek,
kural koymak, öğüt vermek...
Gerçek anlamının dışında bir isim + gerçek
anlamında bir fiil
gözünü korkutmak, bileğine güvenmek, ayağına
gelmek...
Deyimlerin özellikleri
a) Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Sözcüklerin yerleri
değiştirilemez, herhangi biri atılamaz, yerlerine başka
kelimeler konulamaz.
Meselâ "yüzün ak olsun" yerine "yüzün beyaz olsun"
denilemez,
"ocağına incir ağacı dikmek" yerine "ocağına çam
ağacı dikmek" denilemez,
"ayıkla pirincin taşını" yerine "ayıkla bulgurun taşını"
denilemez,
"dilinin altındaki baklayı çıkar" yerine "dilinin altındaki
şekeri çıkar" denilemez,
"tüyleri diken diken ol-" yerine "kılları diken diken ol" denemez.
Ama istisnalar yok değildir: “baş başa vermek” ve
“kafa kafaya vermek” gibi.
Araya başka kelimeler girebilir:
“Başını derde sokmak” Başını son günlerde hep
derde soktu.
b) Deyimler kısa ve özlü anlatımlardır. Az sözle çok
şey anlatırlar:
“dili çözül-”, “dilinde tüy bit-”, “dilini yut-”
1. Ya kelime öbeği ve mastar şeklinde olurlar:
Tümü gerçek anlamının dışında
bulanık suda balık avla-,
can kulağı ile dinle-,
pire için yorgan yak-,
kafayı ye-,
akıntıya kürek çek-,
bel bağla-,
göze gir-,
tası tarağı toplamak, deliye dönmek, baş kaldırmak,
kalp kırmak, elvermek, varsaymak, öngörmek, başvurmak,
vazgeçmek, kan ağlamak, kafa tutmak, göze girmek, abayı
yakmak, feleğin çemberinden geçmek...
Bu birleşik fiillerin bir kısmını deyimleşmiş olduğu için
burada deyimlerden bahsetmek yerinde olacaktır.
Deyim, en az iki kelimenin kalıplaşarak yeni bir
anlam kazanmasıyla oluşan mecazlı sözlerdir. Kelimelerden
biri veya her ikisi anlam kaybına uğrar.
Bu sözlerle gönlümü almış mı oldun?
Kendi düşüncelerinde ayak diriyordu.
Korktuğu başına gelmiş, arabası bozulmuştu.
Her gördüğüne dudak büküyordu.
Senin yaptığın pire için yorgan yakmak.
İki genç adam boğaz boğaza geldi.
Olur olmaz konularla baş ağrıtmayı seversin.
Bu şekilde anlatırsanız aklı yatar.
Sonunda korktuğumuza uğradık, çocuk kayboldu.
Matematiği aklım almıyor.
Çocuk ağzı açık beni dinliyordu.
Öğrenciler, beni can kulağı ile dinliyordu.
Hiçbir işte dikiş tutturamamıştı.
Bizimkinin iyice çenesi düştü.
Göze girmek için her şeyi yapıyor.
İşin ağırlığın gözümüzü korkutmuştu.
Bu soruya kafa yormanı istemiştim.
Çocuk eli uzun biri, cüzdanımı almış.
Burası çok ayak altı, şurada duralım.
dikiş tutturama-,
köprüleri at-,
pişmiş aşa su kat-,
aklı alma-,
ağzı kulaklarına var-,
çenesi düş-,
dara düş-,
2. Ya da cümle şeklinde olurlar ki bunların bir kısmı
gerçek olaylara yada öykücüklere dayanır.
Yorgan gitti, kavga bitti.
Dostlar alışverişte görsün,
Çoğu gitti azı kaldı,
Atı alan Üsküdar'ı geçti,
Tut kelin perçeminden,
Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı
Kızım sana söylüyorum, gelinim sen alın.
Ne şiş yansın ne kebap
c) Deyimlerin çoğunda kelimeler gerçek anlamından
çıkarak mecaz anlam kazanmışlardır.
kebap...
abayı yakmak, hapı yutmak, ne şiş yansın ne
Bazı deyimler ise kendi anlamlarından
çıkmamışlardır:
Çoğu gitti azı kaldı, adet yerini bulsun, canı sağ olsun
18
-mak, -mek, -ma, -me eklerini alan bazı kelimeler
bir nesnenin adı olarak kullanılabilir.
kazma...
FİİLİMSİLER (EYLEMSİLER)
Fiil anlamı taşıyan; ancak fiillerin özelliklerini tam
olarak yansıtmayan ve cümlede isim soylu kelimeler gibi görev
üstlenen kelimelere fiilimsi (eylemsi) denir. Bilindiği gibi
Türkçe’de –(i)msi eki benzeyen anlamına gelir. Buna göre
fiilimsi de “fiile benzeyen” demektir.
Fiillerin üç temel özelliği vardır:
1. Fiiller, iş hareket, oluş bildirir, mastar eklerini (mek, -mak) alır, kip eklerini alır.
2. Fiilimsiler ise mastar eklerini ve kip eklerini
alamaz.
3. Sadece iş, hareket, oluş bildirmesi bakımından fiile
benzer.
Fiilimsiler artık fiil olarak kullanılma özelliğini
kaybettikleri için fiil çekim eklerini (olumsuzluk eki hariç)
alamazlar; isim çekim eklerini alabilirler, isim sıfat ve zarf
(tümleci) olarak kullanılırlar; yancümlecik kurarlar.
Fiil
GelKoşGül-
Fiilimsi
Gelmek
Koşan adam
gülerek
Ekmek, çakmak, yemek, tokmak, kıyma, sarma,
Bu yıl tarlaya buğday ekmek istiyorum. (isim-fiil)
Bakkaldan üç ekmek aldı. (İsim)
Bu kelimeler tek başlarına (eksiz) kullanıldıklarında
mastar eki vurguludur.
Olumsuzluk eki –ma, -me ile isim-fiil eki olan –ma,
-me karıştırılmamalıdır.
Bu hafta işe gitme. (Olumsuz fiil)
Tatile gitme hazırlıkları başladı. (İsim-fiil)
Danışma
(fiilimsi)
danışma
(olumsuz emir)
Kaynaşma
(fiilimsi)
kaynaşma
(olumsuz emir)
 -iş ekini alan bazı kelimeler isim-fiil, isim ve fiil
görevinde kullanılabilir.
Yurda giriş işlemleri başladı. (İsim-fiil)
Binanın girişi çok berbattı. (İsim)
Hiç çekinmeden rakiplerine girişti. (Fiil)
Kimi isim-fiiller kalıcı nesne, yer, iş veya kavram
adı olabilirler. Bu durumda artık isim-fiil olarak kullanılmazlar.
Bunlar olumsuzluk eki de alamazlar.
Fiilimsiler üçe ayrılır:
Dondurma, danışma, kavurma, kızartma...;
Çakmak, yemek, ekmek...;
Alış veriş, gösteriş, direniş...
1. İsim-fiiller
2. Sıfat-fiiller (Ortaç)
3. Zarf-fiiller (Bağ-fiil, ulaç)
 “-me” ekiyle türeyen mastarlardan bazıları sıfat
olarak kullanılabilir.
Süzme bal, asma köprü, yapma çiçek...
1. İSİM-FİİLLER
Örnekler:
Fiillerin adıdır.
Fiillere (basit, türemiş, birleşik) getirilen “-me, mek, -iş” ekleriyle yapılır. Türetilen bu kelimelere mastar;
türetmede kullanılan eklere mastar eki denir.
Kitap okumayı severim.
Soru çözmek zevkli bir uğraş.
Onun şiir okuyuşunu görmeliydiniz.
Bakmak, okumak, yazmak, konuşmak, derlemek,
eleştirmek, araştırmak...;
Bakma, yüzme, seslenme, tamamlama, yarım
bırakma, kovalama...;
Bakış, geliş, gidiş, serzeniş, sesleniş, tükeniş,
kurtuluş, çıkış...
2. SIFAT-FİİLLER (ORTAÇLAR)
Fiil kök veya gövdelerinden yapım ekleriyle
yapılmış sıfatlardır.
İsimlerin tüm özelliklerini gösterir, cümlede isim
gibi kullanılır.
tüml.
Kitap okumayı çok seviyorum.
Okumak en faydalı eylemdir.
Sinirli olduğu gelişinden anlaşılıyor.
Nesne
Özne
Dolaylı
Tanıdık (adam)
Kırılası (eller)...
 “-an, -asıi, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş” ekleriyle
türetilirler
Sıfat görevinde kullanılırlar. Niteleme sıfatı
Olumsuzları mastar ekinden önce olumsuzluk eki
getirilerek yapılır.
Okumamak, yazmama, seslenmeyiş...
sayılırlar.
gelen araba, öpülesi el, dönülmez yol, koşar adım,
tanıdık yüz, gelecek zaman, olmuş iş...
19
Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Koşar adım eve gitti.
Hep bilinen şeylerden bahsetti durdu.
İşe erken başlayan erken verim alır.
Daha sonra isimleşebilirler. İsimleştikleri zaman
cümlede isim gibi kullanılırlar.
Gelenler kimdi?
Tanıdıklarımıza rastlayamadık.
kullanılır.
özne
Dolaylı tüml.
Sıfat-fiil ekini alan fiiller, bazen isim göreviyle
Gelen adayların kaydını yapıyorlar.
(şimdi gelen)
Bayrama katılan öğrencilere izin verildi. (Sıfat-fiil)
Bayrama katılanlara izin verildi. (İsim)
Akan kanı durdurmalı önce
(her zaman akan)
Sıfat-fiiller çekim eki alarak isimleşir.
Kaçan mahkûmları yakalamışlar.
(kaçmış olan)
Sıfat-fiil ekleriyle kip ekleri karıştırılmamalıdır.
Görünmez kaza (Sıfat-fiil)
Buradan bizim ev görünmez. (Fiil)
Sıfat-fiil eklerinin olumsuzları da yaygın olarak
kullanılır.
Belirtme Ortaçları
yapılır.
Okuduğum son kitap
Okuyacağım ilk kitap
Yapacağımız işler
Yapılacakları belirledim
Görmemiş adam, olmayacak iş
-dık, -acak sıfat –fiil ekleri, ünlü ile başlayan ekleri
aldığında yumuşama olayı meydana gelir.
Babamın tanıdığı kişiler geldi.
Geleceği varsa göreceği de var.
Diktiğimiz fidanlar meyve vermeye başlamış.
Örnekler:
Öpülesi elleri vardı analarımızın.
Bu şehirde anlaşılmaz olaylar oluyor.
Görür gözüm görmez oldu.
Size biraz bilinmedik fıkralar anlatayım.
Çözülecek soruları da yanında getir.
Kızarmış ekmekler ne güzel kokuyor.
“-dik ve –ecek” eklerinden sonra iyelik eki getirilerek
Dikkat: Bu eklerden “-mez, -or, -dik, -ecek, -miş”
ekleri fiil çekim eki olarak da kullanılmaktadır. Zaten fiil çekim
eki olan bu ekler zamana bağlı olarak sonradan sıfat
yapmışlardır. Sıfat yaptıkları durumda artık çekim eki
değildirler.
Bu konu uzun süre tartışılacak
(çekimli fiil)
Uzun süre tartışılacak bir konu bulduk. (ortaç)
Aldıkları eke göre çeşitlere ayrılırlar:
Geçmiş zaman ortaçları
“-dik ve -miş” ekleriyle yapılır.
Nesne ve kavramların geçmişte ortaya çıkan
niteliklerini bildirirler.
Koca şehirde bir tek tanıdık yok.
Aramadık yer bırakmadık.
Bugüne kadar görülmemiş bir haksızlık var ortada.
Pişmiş aşa su katmak.
3. ZARF-FİİLLER (ULAÇLAR)
Fiillerin durumunu, zamanını, şeklini bildiren
fiilimsilerdir.
Fiil kök veya gövdelerine “-ıp, -ip, -up, -üp, -arak, erek, -ken, -a, -e, -maden, -madan, -alı, -eli, -ınca, -ince, maksızın, -meksizin, -casına, -alı, -eli, -ınca, -ince, -unca, ünce, -dıkça, -dikçe, -dukça, -dükçe, -dığında, -düğünde, mez” ekleri getirilerek yapılır. Zarf-fiiller çoğunlukla bağlama
göreviyle kullanıldığı için bir adı da bağ-fiildir.
Koşa koşa geldi.
Çocuk ağladıkça açıldı.
Öğretmen dersi anlatıp çıktı.
Gelecek zaman ortaçları
“-esi ve -ecek ” ekleriyle yapılır.
Nesne ve kavramların gelecekte ortaya çıkacak olan
niteliklerini bildirirler.
Kırılası eller hep zalimin yanında.
Memleketin o kadar çok görülesi güzellikleri var ki...
Daha yapılacak çok iş var.
Çözülemeyecek bir sorun yoktur.
Geniş zaman ortaçları
“-en, -mez, -or” ekleriyle türetilirler
Zarf-fiiller çekim eki almaz (Diğer fiilimsilerden
farklı)
Fiillerden türetilen ve zarf tümleci olarak kullanılan
kelime veya kelimelerdir.
Ulaçlar yapım ekleriyle türetilir.
İsim görevinde kullanılmazlar.
 Örnekler:
Çalışınca elbette başarılı olursun.
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Okumadan nasıl karar verebilirim?
Eve gidip gelecekti.
20
Kitap okurken sanki kendinden geçerdi.
İçeri girer girmez konuşmaya başladı.
Gözlerimin içine bakarak konuşuyordu.
Bu şehre geleli tam altı yıl olmuştu.
Kardeşim yanımıza koşa koşa gelmişti.
Çeşitleri şunlardır.
a.Bağlama Ulacı
“-ip” ekiyle türetilir.
Bu ek genellikle “ve” bağlacının yerini tutar.
“-ip” ekinin getirildiği fiille onun bağlanmış olduğu
fiilin öznesi ve zamanı aynıdır.
Telefon edip hâlini hatırını sordum.
Telefon ettim ve hâlini hatırını sordum
gösterir:
Bu ulacın tekrarlanması fiilin sıkça yapıldığını
Gidip gidip komşuları rahatsız ediyor.
Bakıp bakıp gülüyor.
b. Durum Ulaçları
“-erek, -e..., -e, -meden, -meksizin, -cesine” ekleriyle
yapılır.
Fiilin nasıllığını bildirir.
Sınıfa gülerek girdi.
Olayı adeta yeniden yaşıyormuşçasına anlattı.
Gece karanlık sokaklarda düşe kalka ilerlediler.
Dinlene dinlene gittiler.
Gürültüye aldırmadan işiyle meşgul oluyordu.
Hiç dinlenmeksizin yedi saat yürüdüm.
Her şeyi bilircesine konuşuyordu.
c. Zaman Ulaçları
“-ince, -dikçe, -diğinde, -ken, -meden, -or, -mez”
ekleriyle yapılır.
Bu ulaçlar fiilin zamanını bildirir.
Gülünce gözlerinin içi gülüyor.
Canım sıkıldıkça şiir okurum.
Kar yağınca herkes sokaklara döküldü.
İlk okuduğumda iyi anlayamamıştım.
Uyurken hep sayıklar.
Gün ağarırken düştük tarla yollarına.
Uyumadan önce de yarım saat kitap okunabilir.
Gelir gelmez seni sordu.
d. Başlama Ulaçları
“-eli” ekiyle türetilir ve sonraki fiilin başlangıcını
bildirir.
“-diği, -eceği” ekleriyle türetilir ve “-den dolayı, için, den ötürü” edatlarıyla birlikte kullanılır.
Çok yalnızlık çektiğinden (dolayı) buralarda kalmak
istemiyor.
Sizden ayrılacağı için üzülüyor.
f. Bitirme Ulaçları
“-ene, -inceye, -esiye” ekleriyle türetilir ve “değin,
dek ve kadar” edatlarıyla birlikte kullanılır.
Sonraki fiilin bitimini gösterir.
Sen gelene kadar biz burada bekleyeceğiz.
Yollar açılıncaya kadar bekledik.
Öldüresiye dövdüler.
NOT : Fiil ve fiilimsilerde olumsuzluk –me, -ma
ekleriyle sağlanır. Geniş zamanın olumsuzu –maz, -mez
ekleriyle yapılır. Gel-me, gel-mez
ÖRNEK SORU: Fiil kök ya da gövdelerinden
türeyen, tamlayıcı cümlecik kuran, çekimi olmayan kelime
çeşitlerinin ortak adı nedir? (1985 FL)
A) İsim-fiil
C) Bağ-fiil
B) Sıfat-fiil
D) Fiilimsi
ÖRNEK SORU: “Okul eğitimi dışında kalan gençlerin
de eğitilmeleri gerekir.” cümlesinde “kalan” kelimesinin çeşidi
nedir? (1986-FL)
A) İsim-fiil
C) Sıfat-fiil
B) Bağ-fiil
D) Yardımcı fiil
ÖRNEK SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
sıfat-fiil yoktur? (1996 FL/AÖL)
A) Günlerce düşünüp çalışarak bir program yaptık.
B) Yapılacak işleri öncelik sırasına göre dizdik.
C) Bulunduğumuz çevreyi ayrıntılarıyla tanıdık.
D) Bu arada bizi üzen olaylar oldu.
ÖRNEK SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
fiilimsi vardır? (1996 FL/AÖL=
A) Yolda pek çok tanıdık kimseyle karşılaştık.
B) Biraz konuştuk, sonra ayrıldık.
C) Onu uzaktan gördük, ama yetişemedik.
D) Okuldan çıktık, hemen eve geldik.
Buraya geleli çocuğa bir hâller oldu.
Seni tanıyalı hayatım değişti.
e. Nedenlik Ulaçları
21
22
Download