İKÇÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PEDODONTİ A.D. GENEL HASTA BİLGİLENDİRME FORMU TETKİKLER *RADYOGRAFİ ÇEKİMİ Tedavi başlangıcında, tedavi süresince ve kontrol amaçlı olarak tedavi sonrasında diş ve çevre dokuların ayrıntılı olarak incelenebilmesi için çocuğunuzun diş radyografisinin çekilmesi gerekebilir. Radyografi çekilmesi gereken durumlarda kliniğimizde dijital radyografi yöntemleri kullanılarak ve kurşun önlük giydirilerek hastaya minimum dozda X-ışını verilmesi sağlanmaktadır. TEDAVİ VE İŞLEMLER *DİŞ DOLGULARI: Çürükler dişlerin harabiyetine sebep olmaktadır ve tedavi edilmediği takdirde ağrı ve enfeksiyona da sebebiyet veren dental apse ortaya çıkabilmektedir. Dolgu yapılması ile dişler yeniden fonksiyon görebilir hale gelmekte, çürük dişlerin yarattığı estetik bozukluk ortadan kalkmakta, çocuğun beslenmesi kolaylaşmaktadır. Dolgu yapılan süt dişinin değişme zamanına kadar fonksiyon görmesi sağlanarak alttan gelecek olan daimi dişin yeri korunmakta ve bu nedenle oluşabilecek diş çapraşıklıkları önlenebilmektedir. Diş hekimi, dişin çürük ve zayıflamış kısımlarının uzaklaştırılmasının ardından amalgam, cam iyonomer veya diş rengindeki dolgu maddeleriyle dişe dolgu yapmaktadır. Yapılan dolguların başarısı, hastaların tedaviye olan uyumuna, dolgu yapılan dişin tutuculuğuna, kaldırılan çürük dokusunun miktarına göre değişse de genel olarak yapılan dolgular yıllarca ağızda hizmet verebilmektedir. Yapılan tedavilerin üç ayda bir kontrolü gereklidir. *PASLANMAZ ÇELİK KURON: Çürük nedeniyle aşırı derecede harap olmuş dişlerde mevcut dolgu maddelerine ilaveten PÇK’ lar uygulanabilir. Böylece diş kırılmaya karşı korunmuş olur. Paslanmaz çelik kuron uygulaması ile dişler yeniden fonksiyon görmekte ve çiğneme basınçlarına karşı daha dayanıklı hale gelmektedir. Özellikle ampütasyon ve kanal tedavisi yapılmış süt dişlerinin dolgu maddeleri yerine paslanmaz çelik kuron ile tedavileri dişin ağızda kalış süresini uzatmaktadır. Paslanmaz çelik kuronlar özellikle sızıntıyı engelledikleri ve dişi kırılmalara karşı korudukları için genellikle yüksek başarı oranlarına sahiptirler. Yapılacak tedavilerin başarısı hasta uyumu ile direkt ilişkilidir. Yapılan tedavilerin üç ayda bir kontrolü gereklidir. *AMPUTASYON VE KANAL TEDAVİSİ: Çürük veya enfeksiyon, dişin içindeki dokunun enfekte olmasına neden olacak kadar ilerlemişse, bu dokunun enfekte olan bir kısmı veya tamamı kaldırılarak yapılacak tedavi ile enfeksiyonun vücudun diğer organlarına yayılmasına engel olunmaktadır. Tedavi birden çok seans gerektirebilir. Kanal tedavisi uygulanmaması sonucu bu tip dişler büyük oranda kaybedilmektedir. Kanal tedavisi ile dişteki enfeksiyonun yol açtığı ağrı, şişlik, apse gibi problemler ortadan kalkmaktadır. Kanal tedavilerinin başarısı enfeksiyonun ilerleme miktarı, diş köklerinin anatomik yapısı, hastanın uyumu gibi faktörlerden etkilenmektedir. Kanal tedavisi uygulanmış bir diş genellikle uzun yıllar sağlıklı biçimde hizmet görebilmektedir. Bu tedavi esnasında lokal anesteziye ihtiyaç duyulmaktadır. Tedavi birden çok seans gerektirebilir, seanslar arasında ağrı oluşabilir. Tedavisi için geç kalınmış dişler nedeniyle enfeksiyona bağlı olarak ardıl dişlerde renklenme ve yapısal bozukluk görülebilir. Hastada, kullanılan materyale karşı reaksiyon, tedavi sonrası ağrı veya şişlik nadiren görülebilir. Tedaviden sonra dişin üzerine dolgu veya paslanmaz çelik kron yapılır. Yapılacak tedavilerin başarısı hasta uyumu ile direkt ilişkilidir. Yapılan tedavilerin üç ayda bir kontrolü gereklidir. *TRAVMA TEDAVİSİ: Travma esnasında oluşan kırıklar; dişlerin ve/veya köklerinin çeşitli şekil ve büyüklükte kırılmaları şeklinde oluşabileceği gibi, dişin çene kemiği içinden kısmen veya tamamen çıkması şeklinde de ortaya çıkabilir. Travma sonrası çocuk, kliniğimize getirildiğinde ağız içi ve ağız dışı muayeneleri ve radyolojik Doküman No: FR 102 - Yürürlüğe Gir. Tar: 01.01.2014- Revizyon Tarihi: 01.01.2014 - Revizyon No: 00 - Sayfa No: 1 / 3 İKÇÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PEDODONTİ A.D. GENEL HASTA BİLGİLENDİRME FORMU muayeneleri yapıldıktan sonra gerekli acil tedavi ve/veya cerrahi müdahaleleri yapılır. Kırık dişlerin tedavisi bu dişlerin dolgu ile kırık kısımlarının tamamlanması veya estetik kronların dişe uygulanması ile olmaktadır. Uygun durumlarda diş hekimi tarafından dişin kırık parçası ve kırık diş bazı işlemlerden geçirilir ve kırık diş yerine yerleştirilerek restore edilir. Yerinden oynamış veya tamamen çıkmış dişler ise diş boşluğuna yerleştirilerek splint adı verilen tel ve dolgular yardımı ile yerine sabitlenmektedir. Bu işlemler sırasında geçirmiş olduğu travmanın da etkisi ile hasta ağrı hissedebilmektedir. Yumuşak dokuların yaralanma durumuna göre lokal anestezi ile bu ağrı giderilebilmektedir. Tedavi sonrasında travmaya bağlı oluşan ağrı ve şişlik birkaç gün devam edebilmektedir. Tedavi sonucunda özellikle iyileşme kapasitesi yüksek, genç sürekli dişler tedaviye olumlu yanıt vermekte ve ağız içerisinde fonksiyonlarını devam ettirebilmektedirler. Ancak özellikle dişin beslenmesinin kesildiği durumlarda dişler canlılıklarını kaybetmekte, bunun sonucunda da bu dişlerde apeksifikasyon veya kanal tedavisi gibi ek tedavilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bazı durumlarda dişler tedaviye yanıt vermemekte ve vücut yerine yerleştirilen dişleri kabul etmemektedir, bu durumda diş köklerinde veya çevre kemik dokularında erimeler meydana gelebilmekte ve diş kaybedilebilmektedir. Yapılacak tedavilerin başarısı dişin travmadan etkilenme derecesi ve hasta uyumu ile direkt ilişkilidir. Yapılan tedavilerin üç ayda bir kontrolü gereklidir *APEKSOGENEZİS/APEKSİFİKASYON: Çürük, enfeksiyon veya travma nedeniyle dişin canlı dokusunun zarar gördüğü kök ucu kapanmamış genç sürekli dişlere apeksogenezis veya apeksifikasyon tedavileri uygulanır. Apeksogenezis veya apeksifikasyon tedavilerin uygulanmaması halinde kök gelişimi tamamlanamadığı için diş enfeksiyona yatkınlık gösterir, diş kaybedilebilir. Apeksogenezis tedavisi ile diş sinirinin canlılığının korunması sağlanarak dişin kök gelişimi doğal yollar ile devam eder. Bu tedavi periyodik kontrollerde yapılacak klinik ve radyografik tetkikler ile kök gelişimi tamamlanana kadar uzunca bir süre alır. Tedaviye alınacak yanıt doğrultusunda tedavi planı apeksifikasyon tedavisine dönüşebilir. Kök gelişimini tamamlamamış genç sürekli diş; çürük, enfeksiyon veya travmaya bağlı olarak canlılığını yitirirse kök gelişimini tamamlayabilmesi amacıyla apeksifikasyon tedavisi uygulanır. Bu tedavide diş ve doku dostu maddeler ile kök gelişiminin devam etmesi sağlanır. Apeksifikasyon tedavileri uzun süre düzenli kontrol gerektiren tedavilerdir. Bu kontrol seanslarında eğer gerekiyorsa diş içerisine yerleştirilen maddeler yenilenmektedir. Yapılacak tedavilerin başarısı hasta uyumu ve hastanın tedaviye devamı ile direkt ilişkilidir. *YER TUTUCU VE ÇOCUK PROTEZİ: Vaktinden önce, erken yaşta diş/dişlerin kaybedilmesi sonucu, hastanın estetiğinin, çiğneme ve konuşma işlevlerinin geri kazandırılması amacıyla ölçü alınarak yer tutucu ve diş protezleri yapılmaktadır. İşlem ağrılı olmadığı için anestezi gerektirmemektedir. Yapılacak yer tutucu ile çekim boşluklarının kapanması engellenmekte, böylece alttan gelecek daimi dişlerin sürmesi için gerekecek bu boşluklar korunmaktadır. Ayrıca bu boşluklara suni dişler yerleştirilerek çocuğun daha iyi çiğnemesi sağlanmakta bunun yanında estetiği de düzeltilmektedir. Yer tutucunun yapılmaması durumunda çekim boşlukları, komşu dişlerin bu bölgeye kayması ile kapanmakta, sonuçta sürmekte olan dişler kendilerine yer bulamamakta ve ileride çapraşıklıklara neden olmaktadırlar. Bu gibi durumlarda gelecekte ortodontik tedavi ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Yapılacak tedavilerin başarısı hasta uyumu ile direkt ilişkilidir. Yapılan tedavilerin üç ayda bir kontrolü gereklidir *LOKAL ANESTEZİ: Çocuklarda dolgu, kanal tedavisi, çekim gibi tedaviler esnasında ağrı kontrolünü sağlamak amacıyla lokal anestezi uygulanmaktadır. Lokal anestezi uygulaması, bölgede anatomik farklılıklar veya akut enfeksiyonlar olmadığı sürece başarılı bir uygulamadır. Lokal anestezi uygulanan bölge yaklaşık 2-4 saat boyunca hissizdir. Bu nedenle ısırmaya bağlı yanak içi ve dudakta yara oluşmaması için hissizlik geçene kadar yeme içme önerilmez. 2-4 saat sonrasında anesteziğin etkisi ortadan kalkar. Doküman No: FR 102 - Yürürlüğe Gir. Tar: 01.01.2014- Revizyon Tarihi: 01.01.2014 - Revizyon No: 00 - Sayfa No: 2 / 3 İKÇÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PEDODONTİ A.D. GENEL HASTA BİLGİLENDİRME FORMU KORUYUCU UYGULAMALAR *FİSSÜR ÖRTÜCÜLER: Azı dişlerinin çiğneyici yüzeylerinde derin çukurcuklar ve oluklar bulunmaktadır ve bu bölgeler çürüğün ilk olarak geliştiği bölgelerdir. Diş hekimi, bu çukurcuk ve olukları özel bazı maddeler ile örterek diş çürüğünün başlamasına engel olur. İşlemde lokal anesteziye gerek yoktur. Fissür örtücü uygulaması ile dişler üzerindeki bu çukurcuk ve oluklara yiyeceklerin dolması önlenmekte, böylece dişler çürük oluşumuna karşı daha dayanıklı hale gelmektedir. Fissür örtücüler diş yüzeyinde kaldığı sürece uygulandığı diş yüzeyinde koruyuculuk sağlamaktadır. Yapılacak tedavilerin başarısı hasta uyumu ile direkt ilişkilidir. Yapılan tedavilerin üç ayda bir kontrolü gereklidir *TOPİKAL FLOR UYGULAMASI (Flor Jel-Flor Cila): Diş yüzeylerinin çürükten korunması amacıyla yüksek konsantrasyondaki flor preparatları cila şeklinde diş yüzeylerine sürülmekte veya jel formunda uygun boyutlardaki kaşıklarla çenelere uygulanmaktadır. Yüksek konsantrasyondaki flor sayesinde çocuğunuzun dişleri çürüğe karşı daha dayanıklı hale gelecektir. Flor uygulaması çürüğe karşı tek başına yeterli olamamakta, gerekli etkinin sağlanabilmesi için mutlaka düzenli diş fırçalama ile desteklenmelidir. *FLOR TABLET UYGULAMASI: Çocuğunuzun yaşı, çürük aktifliği ve bulunduğunuz bölgedeki suların flor içeriğine göre ayarlanacak dozajda verilecek flor tablet, dişlerinin çürüğe karşı daha dirençli olmasını sağlamak amacı ile kullandırılmaktadır. Hekiminizin önerdiği şekilde kullanılması gereken flor tabletlerinin topikal koruyucu etkisinden de faydalanılmaktadır. Flor tabletler çürüğe karşı tek başına yeterli olamamakta, gerekli etkinin sağlanabilmesi için mutlaka düzenli diş fırçalama ile desteklenmelidir. Çocuğun flor tabletlerini verilen dozajdan daha fazla alması bulantı, kusma ve/veya vücutta aşırı flor birikimine neden olabilir. Doküman No: FR 102 - Yürürlüğe Gir. Tar: 01.01.2014- Revizyon Tarihi: 01.01.2014 - Revizyon No: 00 - Sayfa No: 3 / 3