CÜTF FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ABD Prof.Dr.Sami HİZMETLİ OSTEOPOROZ Düşük kemik kitlesi ve kemik dokusunun mikro yapısının bozulması ile birlikte kırılganlıkta artma ve kırıklara direncin artması ile karakterize sistemik iskelet hastalığıdır. WHO Genç beyaz kadınların lumbar vertebra,femoral boyun ve ön kolda kemik dansitesi ortalamasının 2,5 altında olması olarak tanımlıyor.Bu tanımlamanın tanısal açıdan kullanımının femur kemik dansitesi ile sınırlandırılmasını tavsiye ediyor.Bunun erkeklere ve çocuklara nasıl uygulanacağı açık olmamakla birlikte,aynı tanısal eşiğin erkeklerde de kullanabileceği öneriliyor. The National İnstitues of Health ;Kırık riskinde artmaya predispozen yaratan azalmış kemik gücü(Kemik yoğunluğu ve kemik kalitesi) ile karakterize bir iskeletsel bozukluk olarak ifade ediyor.Ancak kemik gücünü değerlendiren kesin bir ölçüm yöntemi henüz mevcut değil. Osteoporoz Epidemiyolojisi Osteoporozun en sık rastlanan formu,primer involusyenel osteoporozdur. Osteoporoz prevalansı 50-59 yaş arası kadınlarda%40-55 60-69 yaş arasında %75 70 yaş üzerindeki kadınlarda %85-90 OSTEOPOROZDA SINIFLANDIRMA Osteoporoz etiolojik ve patogenetik olarak değişik şekillerde sınıflandırılmıştır. Etiolojik olarak OP :Primer veSekonder Patolojik olarak OP :Tip1 veTip2 Klinik olarak OP : Postmenopozal,Senil,Jüvenil,Postpartum Kemik yapım ve yıkımına göre a-Hızlı döngülü b-Yavaş döngülü Lokalizasyonuna göre a-Genel b-Lokal PRİMER OSTEOPOROZ Tip 1 osteoporoz (postmenopozal osteoporoz) Tip 2 osteoporoz (senil osteoporoz) Jüvenil osteoporoz:Prepubertal çocuklarda 8-14 yaşlar arasında İdiyopatik osteoporoz:Genç erişkinlerde Bölgesel osteoporoz:RDS,kalçanın geçici osteoporozu.. SEKONDER OSTEOPOROZ-1 İmmobilizasyopn Kronik alkolizm İdiyopatik Jüvenil Osteoporoz Endokrin Hastalıklar a.Cushing b.Hiperparatiroidi c.Hipertroidi d.Hipogonadizm e.Diabetes Mellitus f.Addison Hastalığı SEKONDER OSTEOPOROZ-2 Hematolojik Hastalıklar a. Multple myelom b.Lenfoma c.Lösemi d.Sistemik mastoistozis Genetik Hastalıklar a.Osteogenesiz İmperfekta b.Homosistinuria c.Ehler-Danlos Sendromu d.Marfan Sendromu e.Menkes Sendromu SEKONDER OSTEOPOROZ-3 İlaç Tedavileri a.Kortikosteroidler b.Antikonvulzanlar c.Heparin d.Kronik Lityum Tedavisi e.Yüksek dozda tiroid hormonu f.Kronik antiasit kullanımı g.Kemoterapi SEKONDER OSTEOPOROZ-4 KOAH Kc hastalıkları Romatoid artrit Malabsorbsiyon TİP I ve TİP II OSTEOPOROZ FARKLARI TİP I Etyoloji Yaş K/E Kemik kaybı Kemik kayıp hızı Yapım yıkım durumu Kırıklar Serum (Ca,P) ALP PTH fonksiyonu Vit-D böbrekte dön. İdrar Ca Ca absorbsiyonu menapoza bağlı 51-70 6/1 trabeküler artmış osteoklast aktivitesi vertebrada ezilme şeklinde normal N (kırık varsa artar) azalır Sekonder azalma Artar Azalır TİP II yaşlanmaya bağlı >70 2/1 kortikal yavaş osteoblast aktivitesi vertebrada multipl normal N (kırık varsa artar) artar Primer azalma Normal Azalır Osteoporozda risk faktörleri MAJOR 65 yaş üzerinde olma Vertebra kompresyon kırığı 40 yaş sonrası frajil kırık Aile hikayesinde osteoporotik kırık 3 aydan uzun süreli sistemik steroid tedavisi Malabsorbsiyon sendromu Primer hiperparatiroidi X-ray’de osteopeni Hipogonadizm Erken menopoz(45 yaş öncesi) MİNOR Romatoid artrit Hipertiroidi hikayesi Kronik antikonvulzan kullanımı Kalsiyumdan fakir beslenme Sigara kullanımı Aşırı alkol kullanımı Aşırı kafein alımı 57 kg altında ağırlık Kilo kaybı (25 yaş sonrası>%10) Kronik heparin kullanımı OSTEOPOROZDA PATOFİZYOLOJİ Doruk kemik kütlesi:Esas olarak genetik olarak belirlenmiştir.Ancak uygun Ca alımı ile birlikte dengeli beslenme,egzersiz,normal pubertal gelişim,iyi sağlık hali Kemik turnover hızı Kemiğin organik matriksinde meydana gelen değişiklikler PRİMER OSTEOPOROZ PATOFİZYOLOJİ Trabeküler kemikte reabsorbsiyon artışı Osteoklastların PTH’ya yanıtının artması Trabeküler kemikte reabsorbsiyonda azalma PTH sekrasyonlarında azalma D vitaminin hepatik metobolitinin 25-OH kolekalsiferol ve kalsitriolün böbrekte aktivasyonunda azalma Barsaklarda Ca emiliminde azalma TİP II OSTEOPOROZ MEKANİZMASI Yaşlanma Kemik formasyonu 25 (OH) D (hücresel seviyede) Hidroksilasyonu 1.25 (OH)2 D3 yapımı Kalsiyum absorbsiyonu Sekonder hiperparatiroidizm KEMİK KAYBI PATOGENEZDE SON GÖRÜŞLER Yüksek dönüşüm hızlı tip:Kemikte yıkım(rezorbsiyon) artmış,yeniden oluşum(formasyon) azalmıştır.Örnek post menopozal osteoporoz. Düşük dönüşüm hızlı tip:Kemikte yıkım artmamış ancak yeniden oluşum azalmıştır.Örnek senil osteoporoz. POSTMENOPOZAL OSTEOPOROZ Trabeküler kayıp daha belirgindir ve vertebral kemik kırık riski önemli derecede artmıştır.Postmenopozal kemik kaybı menopozdan sonraki ilk yıllarda en hızlıdır.Daha çok 50-65 yaş arası kadınları etkiler.temel olay,rezorbsiyon artışıdır. SENİL OSTEOPOROZ Cinsiyet farkı yoktur.Genellikle 75 yaşından sonra görülür.Hem kortikal hem de trabeküler kemiği etkiler.Temel fizyopatolojik olay,hızlı yıkımdan çok,yapımın azalmasıdır.Vertebra yanında uzun kemiklerde(femur boynu kırığı) riskini artırır. Osteoporozda tanı yöntemlerinin başlıca amaçları osteoporoz görüntüsü verebilen bir hastalıgı dışlamak, osteoporozun nedenlerini ve yardım eden faktörleri açıklamak, hastalığın prognozunu tayin edebilmek için osteoporozun şiddetini belirlemek, en uygun tedavi şeklini seçmek ve tedavi takibi için başlangıç degerlerini saptamaktır. Osteoporoz düşünülen her hastada yapılması gereken işlemlerin başında iyi bir öykü alınması ve omurganın fizik muayenesi yer alır. Osteoporoz tanısında yapılacak işlemler RUTİN OLARAK YAPILANLAR; Öykü ve fizik muayene Torakal, lomber omurga ve pelvis radyografileri Tam kan sayımı,sedimentasyon hızı,serum Ca, P, ALP, karaciğer enzimleri, serum protein elektroforezi,TİT Kemik mineral yoğunlugu ölçümü Testosteron ve gonadotropinler(erkekte) GEREK GÖRÜLDÜĞÜNDE YAPILANLAR; Kemik döngüsünün biyokimyasal belirleyicileri 24 saatlik idrar Ca, serum PTH, 25-OH Dvitamini, TSH, tümör belirleyicileri, Gonadotropinler, idrarda serbest kortizol Kemik iliğinin değerlendirilmesi Kemik biyopsisi ve histomorfometrik analiz Osteporoz tanısında major ve minor risk faktörleri dışında genel kas güçsüzlüğü,görme kusuru,yavaş yürüyüş,topukparmak yürüyüşünün bozulması (artrodez vs) gibi risk faktörleri de önemlidir. Osteoporozun tanı ve takibinde önemli yer tutan görüntüleme yöntemleri osteoporozun derecesini ve kırık riskini belirleme, kemik kayıp hızını takip etme ve uygulanan tedavinin etkinliğini izleme gibi genel amaçlara yönelik olarak kullanılmaktadır. Son yıllarda kemik kalitesi kavramının önem kazanmasıyla yapılan çalışmalarda kemiğin mikromimari yapısını ve biyomekanik özelliklerini inceleyen yeni görüntüleme yöntemi üzerinde de çalışılmaktadır. OSTEOPOROZDA GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ Konvansiyonel Radyografi Fotodansitometri=Radyografik Absorbsiyometri (RA) Kompüterize Dijital Absorbsiyometri (CDA) Tek ve Çift Foton Absorbsiyometri (SPA,DPA) Tek Enerji ve Çift Enerji X-Işın Absorbsiyometri (SXA,DEXA) Kantitatif CT Kantitatif US Manyetik Rezonans Nötron ve Proton Aktivasyon Analizi (NAA, PAA) Skening Slit Fluografi (SFF) Compton Scattering (CS) Kemik Sintigrafisi (KS) 1-KONVANSİYONEL RADYOGRAFİ İskelet sisteminde kolaylıkla uygulanabilir, Metabolik kemik hastalıklarının özellikleri ve morfolojik değişiklikler hakkında bilgi verir Fraktürlerin yerini belirler Yumuşak doku görüntüsü,ışın sertliği ve film özellikleri gibi nedenlerle kemik yoğunluğunun değerlendirilmesinde hassasiyeti çok azdır. Kemik kaybı %25-30’a vardıktan sonra ancak radyolojik olarak belirlenebilir. Osteoporozda rutin olarak torakal ve lumbosakral vertebraların anteroposterior ve lateral grafileri,pelvisin anteroposterior grafisi çekilmelidir. Kemik rezorbsiyonu osteoklastik ve osteositik olmak üzere iki yol izler. Normal fizyolojik durumlarda rezorpsiyonun %85’i osteoklastik süreçle gerçekleşir. Etkilenen alana göre iki osteoklastik rezorpsiyon şekli vardır. 1-Trabeküler rezorpsiyon; radyografik olarak da izlenen primer ve sekonder trabeküllerin incelmesi ve kaybolması ile sonuçlanır. 2-Kortikal rezorpsiyon; a-subperiosteal rezorpsiyon: hiperparatiroidizmde b-endosteal rezorpsiyon: senil osteoporozda c-intrakortikal ve trabeküler rezorpsiyon: senil osteoporozda görülmektedir. Trabeküler kemik degişiklikleri aksiyel iskelette ve proksimal femur, distal radius gibi tübüler kemiklerin uçlarında daha belirgin olarak ve öncelikle yük taşımayan bölgelerde ortaya çıkar. Bu durum diğer trabekuler bölgelerin daha fazla kalınlaşmasına ve tipik radyografik görünüme neden olur. Böylece konvansiyonel radyografide,özellikle lomber omurgalarda enine trabekülalar azalırken dikine trabekülalar artar. OSTEOPOROZDA VERTEBRALARIN KONVANSİYONEL RADYOGRAFİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ Konvansiyonel radyografik tetkikler kemik kütlesi miktarı, histolojisi ve morfolojisi ile ilgili kaba bir bilgi verebilirler. Osteopenin en belirgin bulguları; ışın geçirgenliğinde artış, trabekülalarda azalma ve kortekste incelme gibi kemik mikromimari yapısında bozulma, vertebral son plaklarda artmış bikonkavite gibi kemiğin genel şeklinde değişiklikler ve kırıklardır. Bu özellikler Saville İndeksinde sınıflandırılmıştır fakat kemik mineral içeriği ile ilgili güvenli bilgi vermediğinden kullanılmazlar. VERTEBRA İÇİN SAVİLLE OSTEOPENİ SKORU EVRE VERTEBRANIN RADYOGRAFİK GÖRÜNÜMÜ 0 Normal kemik yoğunluğu 1 Kemik yoğunluğunda minimal kayıp 2 Boyuna (vertikal) trabekulasyon belirgin; son plaklar daha ince 3 E 2’den daha belirgin yoğunluk kaybı; son plaklar daha az belirgin 4 Vertebra gövdelerini yoğunluğu çok azalmış, kemik yoğunluğu yumuşak dokularından fazla değil, trabeküler patern görülmüyor Düz radyografilerde uygulanan pozisyonlama hataları ve değişken Xışını dozu sonuçların farklı şekilde yorumlanmasına neden olabilir. Bunu standartize etmek amacıyla Meunier, Kleerkoper vertebral deformasyon, Singh ve Riggs indexi gibi kemik yoğunluğunu ve vertebra fraktürlerini değerlendiren metodlar geliştirilmiştir. Kleerekoper ve arkadaşları vertebra kırıklarının sınıflandırılmasında yararlı olabilecek bir radyolojik indeks geliştirmiş ve bunu vertebra deformite skoru olarak (VDS) isimlendirmişlerdir 1-Normal vertebra,VDS=0 Ön,orta,arka yükseklikler normal 2-Son PlakDeformitesi, VDS=1 Orta yüksekliğin azalması (>4mm/ %!5) 3-Kama Deformitesi, VDS=2 Ön ve orta yüksekliğin azalması 4-Kompresyon Deformitesi, VDS=3 Ön,orta,arka yüksekliğin azalması SİNGH İNDEKSİYLE FEMURUN OSTEOPOROTİK DEĞERLENDİRİLMESİ Bu metod femur başının değişik bölgelerindeki trabekülalarının kalınlık ve aralarındaki uzaklığın,trabekülalar üzerine binen stresle orantılı olduğu ve kemik kaybı ile birlikte en ince olan trabekülaların ilk önce konvansiyonel radyografide görünmez hale gelmesi prensibine dayanır. Singh indeksinde Evre 6 tüm trabekülaların görünür olduğu normal kemiği, Evre 1 ise esas kompresif trabekülalarda ciddi azalma olduğu ileri kemik kaybına tekabül eder. 2-ÇİFT ENERJİ X-IŞIN ABSORBSİYOMETRİ (DEXA) DEXA; 1987, altın standart KMİ’yi gr, KMY’yi gr/cm2 olarak ölçer Posteroanterior, lateral omurga, kalça, önkol ve tüm vücüt İleri yaşlarda oluşabilecek osteofitler (>3mm), son plaklarda skleroz, schmorl nodülleri, aort kalsifikasyonları, yumuşak doku kalsifikasyonları KMY değerlerini artırarak osteoporozlu kişilerde yalancı pozitif sonuçlara neden olabilirler. Yumuşak dokularda özellikle yağ dokusu kalınlık farkının (2 cm) KMY’de %10 hataya yol açtığı gösterilmiştir. İleri derecede dejeneratif değişiklikleri olan kişilerde özellikle L3 vertebranın KMY ömlçümü önerilmektedir. Lomber omurganın ölçülen KMY tedavi takibi açısından, proksimal femurdan ölçülen KMY ise fraktür riskini belirlemede en faydalı göstergedir. DEXA; Genç populasyonun kemik yoğunluğu L1’den L5’e kadar hafif artış göstermekle birlikte birbirine yakın dağılım gösterir.Yaş ilerledikçe bu eşitlik bozularak iki komşu vertebra arasında %25’e varan yogunluk farkına neden olacağından, bu durumda proksimal femur yoğunluğu ile karşılaştırma yapılmalıdır. Kalça protezi ameliyatı geçirmiş hastalar için protez dışındaki KMY değerlerini ölçen ortopedik software proğramı geliştirilmiştir. Kalça KMY değerlerini etkileyen bir başka faktör de femur büyük trokanterinden asetabulumun medial kenarına uzanan femur boynu eksen uzunluğudur. DEXA’NIN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI Avantajları KMY’nin değerlendirilmesinde en yararlı yöntemdir. Alınan radyasyon dozu düşüktür Önkol ve kalkaneus gibi periferik bölgelerin ölçümü için geliştirilen DXA cihazları değerlendirmede önemli rol oynarlar. Hassasiyeti ve doğruluğu yüksektir. Dezavantajları Kortikal ve trabeküler kemiği ayıramaz. 65 yaş üzeri kişilerde dejeneratif osteoartritik lezyonların yüksek prevalansı nedeniyle lomber omurga ölçümü zordur. Teknik doğruluğu obez kişilerde azalır. Referans değerler ülkelere göre değişiklik gösterebilir. KMY ÖLÇÜMLERİNİN YORUMLANMASI Dünya Sağlık Örgütü (WHO)kriterleri esas alınır. Değerlendirme Tskoruna göre yapılır. Ancak cocuklarda ve ileri yaşlardaki kişilerde(65 yaş) değerlendirmede Zskoru önem kazanır. Z skorlaması; ölçüm bölgesinin kemik yoğunluk değerleri ile aynı yaş ve cinsteki normal populasyonun ortalama değerlerinin SDcinsinden hesaplanan miktarı arasındaki farkı gösterir. Yaşlılarda Z skorunda 1SD azalma fraktür riskini iki kat, -2.5SD azalma ise dört kat artırır. Zskorunun -2SD altında olduğu durumlarda sekonder osteoporoz araştırmalıdır. T skoru ise; 20-35 yaş arası belirli cins ve ırktaki normal populasyonun SD cinsinden değerleridir ve -2SD’lik bir değer fraktür eşiği olarak önerilmektedir. DEXA; OP tanısı konulan ve medikal tedavi verilen hastalarda KMY ölçüm tekrarlama süresi; OP’un derecesine, verilen tedaviye kemik döngü hızının şiddetine göre değişmekle birlikte, rutin uygulamada menopozda yüksek riskli hastalar için 2 yılda bir, düşük riskli hastalara 5 yılda bir omurga ve kalça KMY ölçümü yapılmalıdır. OSTEOPOROZ TANISINDA WHO KRİTERLERİ Normal: T skoru genç erişkin ortalamasına göre -1SD kadar olan kemik mineral yoğunluğu değerleri (T skor>-1) Osteopeni: T skoru genç erişkin ortalamasına göre -1 ve -2.5 SD arasında olan KMY degerleri (-1<T skor>-2.5) Osteoporoz: Tskoru genç erişkin ortalamasına göre -2.5 SD altında olan KMY değerleri (T skor<-2.5) Ciddi Osteoporoz (Yerleşmiş Osteoporoz): T skoru<-2.5 SD olan ve bir veya daha fazla osteoporotik fraktür mevcudiyeti DEXA İLE KMY ÖLÇÜM ENDİKASYONLARI 1.Östrojen yetersizliği: Hormon replasman tedavisine başlamak için 2.Konvansiyonel radyolojik tetkiklerde vertebralarda osteopenik görünüm 3.Uzun süreli kortikosteroid kullanımı (1 aydan uzun süreli ve 7.5 mg/gün den daha yüksek dozlar) 4.Asemptomatik primer hiperparatiroidizm 5.Boy kısalması 4 cm ve üzerinde olanlar 6.İlerleyici kifozu olanlar 7.65 yaş üzeri olanlar 8.65 yaş altı klinik risk (1 major veya 2 minor risk taşıyanlar) 4-KANTİTATİF KOMPUTERİZE TOMOGRAFİ Standart CT cihazlarına özel bir program ilave edilerek KMY ölçümünde kullanılabilir hale getirilmiştir. Doku eşdeğerli fantomlar kullanılarak mineral referans standartına göre L1-L4 arasındaki vertebraların orta bölümünde kalsiyum hidroksi apatit değerleri mg/ml veya trabeküler KMY gr/cm2 cinsinden ölçülür. Avantajları: Trabeküler kemik yoğunluğunu kortikal kemikten ayrı olarak ölçer. Santral ve periferik ölçüm yapılabilir. Dezavantajları: İyonize radyasyon içerir. Rezolsüyonu yetersizdir. Mikro BT’de yüksek rezolüsyon için tarama zamanı uzundur, kümülatif etki yapabilir. 3D-MİKRO BT İLE KEMİĞİN MİKROMİMARİ YAPISI 5-MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME MRG trabeküler kemik yapıyı belirlemek amacıyla kullanılan, üç boyutlu görüntüleme sağlayan tekniklerden biridir. Özellikle kemiğin mikromimarisi hakkında bilgi verir. Kemik volümü, trabeküler aralık ve trabeküler kalınlığı belirler. Avantajları: Üç boyutlu görüntüleme sağlayan, non-invaziv, iyonize radyasyon içermeyen yöntemdir. Malign kompresyon fraktürlerini ayırt eder. Kemiğin mikromimari yapısı hakkında bilgi verir. Radius, kalkaneus ve kalça gibi çeşitli bölgelerde kullanılabilir. Dezavantajları: Kemik yoğunluğu hakkında bilgi vermez. Rezolüsyonu kısıtlı, pahalı, tarama zamanı uzundur. 6-KEMİK DÖNGÜSÜNÜN BİYOKİMYASAL BELİRLEYİCİLERİ Kemik döngü hızını etkileyebilecek bir hastalık yoksa menopoza kadar kadınların kemik döngüsünde çok az değişiklik olur. Menopozda ise çoğu kadında kemik yıkımı yapımını aşarak kemik kaybına neden olur. Primer osteoporozda rutin biyokimya tetkikleri normal sınırlar içinde bulunduğundan; – kemik döngü hızını saptamak, – primer ve sekonder osteoporoz ayırıcı tanısını yapmak, – kırık riski yüksek olan hastaları belirlemek, – tedavi tipini seçmek, – özellikle antirezorbtif tedavi etkinliğini değerlendirmek amacıyla kemik döngüsünün biyokimyasal belirleyicilerinden yararlanılır. Bu belirleyiciler kemik yapım ve yıkımını sağlayan hücrelerin enzimatik aktivelerini, kemik yapan hücrelerin enzim olmayan ürünlerini, yapım ve yıkım sırasında serbestlenen kemik matriks komponentlerini spesifik olarak gösterirler. 7- HİSTOMORFOMETRİ Kemik biyopsisi ve histomorfometrik tetkik, kemik hastalıkları ile ilgili çalışmalarda araştırma yöntemi olarak uzun yıllardır kullanılmaktadır, ancak klinik kullanımı oldukça sınırlıdır. Kemik biyopsisi yapmak için en uygun bölge anterior iliak kresttir. Transiliak Kemik Biyopsi Endikasyonları 1-Postmenopozal osteoporoz 2-Vitamin D dirençli raşitizm 3-Renal osteodistrofi 4-Nutrisyonel raşitizm ve osteomalazi 5-Kronik gastrointestinal hastalıkla birlikte kemik hastalığı 6-Antikonvulzanlara bağlı osteomalazi 7-Primer hiperparatiroidi Sonuç olarak; Osteoporoz tanı ve takibinde kullanılabilecek bir tek görüntüleme yöntemi olması mümkün değildir. Hastanın anamnezi ve fizik muayenesine göre istenecek görüntüleme ve rutin laboratuvar tetkiklerinin yanında, kemik yapımı ve yıkımı belirleyicilerinden birkaçı birlikte değerlendirilebilir. Rutin laboratuar testlerindeki anormal sonuçlara göre olası patolojileri göz önünde bulundurularak daha ayrıntılı tetkikler istenebilir. Her ülke hasta populasyonuna ve ekonomik durumuna göre tanı algoritması geliştirmelidir. Kemik dansite ölçümüne göre osteoporoz tanısı almış ancak kırığı olmayan bir kadını tedavi etme kararı, kırığı önlemek midir, yoksa düşük kemik kütlesinin tedavisi midir? TEDAVİ Günümüzde çok çeşitli farmakolojik tedavi olanaklarımız olmasına rağmen bir hastayı tedavi etme kararı alındıysa,tedavi şemasının belirlenmesi her bireyin kendi hikayesi,yaşam tarzı ve tedavinin olası yan etkileri ve yararları göz önüne alınarak yapılır. Korunma ve tedavi Primer korunma (topluma yönelik korunma) Sekonder korunma 1-Yüksek riskli kişilerin saptanması 2-Kadın populasyonunda KMY’nun artırılması kırık riskinin saptanması Osteoporozda rehabilitasyon programı(ağrının azaltılması,fiziksel resterasyon,ve sakatlığın önlenmesi) iki dönemide kapsar Medikal tedavi-1 1-Fraktürlerin önlenmesi 2-Kemik kütlesinin stabilizasyonu 3-İskelet deformitelerinin azaltılması 4-Azalmış olan fiziksel kapasitenin artırılması Medikal tedavi-2 A-Kemik yıkımını baskılayan ajanlar HRT, Östrojen deriveleri ve resöptör antogonisti,Ca,Bifosfanatlar,Kalsitonin B-Kemik yapımını uyaran ajanlar Na florid,PTH,Anabolik steroidler,D vitamini ve Aktif metobolitleri,Soya ve K2,B12, ve B6 vitamini ABD’de osteoporoz tedavisi ve önlenmesinde ruhsatlı tedaviler HRT Bifosfonatlar Raloksifen Kalsitriol Kalsiyum ve vitamin D Kalsitonin tiklopidin EN GÜZELİ KORUMAK Egzersizler 1-Kemik kitlesini artırak kırığı önler 2-Kas gücünü,dayanılıklığı ve koordinasyonu artırarak düşmeyi engeller 3-Eklem fleksibilite ve stabilitesini artırır 4-Postürü koruyarak deformiteleri engeller 5-Emosyonel stabiliteyi sağlayarak psikososyal güveni saglar Menopozu izleyen ilk yıllarda oluşan hızlı kemik kaybı,daha sonra menopoz öncesi değeri olan %1 civarına dönmektedir ve egzersiz bu kaybı tümüyle önleme potansiyeline sahiptir.Ancak postmenopozal en az bir kırık geçirmiş kadınlarda yapılan bir çalışmada ev egzersizi programı yeni kırık oluşumu riskini azaltamamıştır OSTEOPOROZ VE BESLENME Osteoporoz riski ile diyet arasındaki en önemli bağlantılar Besinlerde bulunan doğal öströjenler Esansiyel yağ asitleri Doymuş yağlar Lifli gıdalar Proteinli gıdalar Vitamin,minarel ve eser elementler Bitkisel östrojenler-1 Tohumlar;keten,balkabağı,susam, ayçiçeği gibi bitkilerin tohumu Sert kabuklu yemişler;badem,fındık,yerfıstığı,ceviz ve bunların yağı Rafine edilmemiş tahıllar;mısır,yulaf,arpa çavdar,buğday Taze meyveler;elma, muz, kivi Bitkisel östrojenler-2 Kurutulmuş meyveler;hemen hemen hepsi Ca zengin olan hurma,incir,erik üzüm Sebzeler;koyu yapraklı yeşil sebzeler brokoli,ıspanakkereviz,rezene Baklagiller ;özellikle soya fasulyesi ve ürünleri,mercimek Pişirmelik otlar;özellikle sarımsak,maydanoz,ısırgan otu Bal Esansiyel yağ asitleri-1 Belirli bazı esansiyel yağ asitlerinin bağırsakta Ca emilimini uyardığı,idrarda Ca atılımını azalttığı ve kemikte Ca depolanmasını arrtırdığına yönelik birçok çalışma bulunmaktadır.başlıca iki esansiyel yağ asidi vardır.Linoleik asit (bir omega-6 çoklu doymamış yag asidi) ve Linolenik asit (bir omega3 çoklu doymamış yağ asidi) Esansiyel yağ asitleri-2 Kuruyemiş ve tohumlar Yeşil sebzeler Soya fasulyesi ve keten tohumuyla zenginleştirilmiş ekmek Yağlı balıklar Ayçiçeği ve zeytin yağı Lifli gıdalar Etki mekanizması üzerinde çeşitli tartışmalar olsada östrojenin gastro-ehepatik siklusunu etkilediği düşünülmektedir. Başlıca kepek,kuru kayısı,bezelye,kuru erik,cevizde bulunmaktadır. Proteinli gıdalar-1 Kemiklerin özellikle matriks dokusunda olmak üzere yaklaşık %35’ni meydana getirir ve kemiğin mikro mimarisinde Ca ile birlikte çatı görevi oluşturur. Proteinli gıdalar-2 Diyetsel proteinler iki gruba ayrılır Birinci sınıf proteinler ;Anlamlı miktarda esansiyel aminoasitler içerir.Et,balık,yumurta,süt ürünleri İkinci sınıf proteinler ;bazı aminoasitleri içerirler.Sebzeler,pirinç,fasulyeler,sert kabuklu yemişler Minareller-1 Yüksek Na alımı böbreklerde GFR’yi arttırarak idrar içine Ca kaybını arttırır.Bu nedenle yalnızca Na alımını engelleyerek osteoporozu engellemiş olursunuz. Minareller-2 Yüksek Potasyum alımı ile Na atılımını artacağından osteoporozu engellemeye yardımcı olunabilir. Yüksek potasyum diyeti ;deniz ürünleri,taze meyve Diyette şeker alımı kısıtlanmalı İki büyük fincan kahve ile vucuttan 15 mg Ca atlılır Yaşa göre Ca ihtiyacı 0-6 ay 400mg 6ay-1 yaş 600mg 1-10 yaş 800-1200mg 11-24 yaş 1200-1500mg 25-50 yaş 1000mg Menopozda östrojen alan kadın 1000 Menopozda östrojen almayan 1500mg Gebe veya loğusa kadın 1200-1500mg Diyette Ca alımı Yoğurt 210mg Süt 291mg Tereyağı 135mg Kaşar peyniri 204 Sardalye balığı 324 Ekmek 150mg Pizza 520mg Salata 235mg Muz 100mg Ispanak 122mg Portakal 72mg Hamburger 250mg