yGs YILDIRIM GÖKHAN SARI YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR Kat karşılığı inşaat için yapılan inşaat sözleşmesine istinaden, yapı denetim firması tarafından yapı sahibi adına düzenlenen, ancak ödemesi şirketinizce ilgili kurumlara yapılan yapı denetim giderinin ve yapı sahibi adına ödenen belediye harçlarının ve emlak vergilerinin maliyet hesaplarına dâhil edilip edilemeyeceği hususunda Maliye Bakanlığının görüşü aşağıda yer verilen iki adet özelge-mukteza ile ortaya çıkmıştır. Sözü edilen muktezalarda bu tür giderlerin Kurumlar vergisi yönünden maliyet ve gider kabul edilmeyeceği ve yüklenilen KDV lerinin de indirim konusu yapılamayacağı belirtilmiştir. Diğer taraftan bugünden sonra yapılacak arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinde, eğer bahse konu gider ve maliyetlere yapım şirketleri üstlenecekse ticari olarak bu konu sözleşme aşamasında müzakere edilmeli, bu husus sözleşmede açıkça yazılmalı, bu maliyet ve giderlerin arsa sahibine nakdi bir ödeme olduğu belirtilerek ödemeler arsa sahibinin kendisine yapılarak belgelendirilmeli veya bütün bu giderler daha önceden hesaplanmalı toplam gider kadar sözleşmede arsa sahibine nakit ödeme yapılacağı belirtilmeli ve sözleşme gereğince arsa sahibine nakit yani banka üzerinden ödeme yapılmalıdır. Bu durumda yapılan ödemeler arsa karşılığı yapılan işin nakit maliyeti olarak değerlendirilerek şirket için kurumlar vergisi yönünden KDV dahil maliyet veya gider kabul edilebilecektir. Ancak böyle bir durumda da yapılan işlem Maliye Bakanlığı denetim elemanları tarafından eleştiri konusu yapılabilecektir. Dolayısıyla bu işlemle ilgili de mukteza talep edilmesi daha doğru bir hareket olacaktır…. Yapı denetim firması tarafından yapı sahibi adına düzenlenen, ancak ödemesi şirketçe yapılan gider, harç ve vergilerin maliyet hesaplarına dahil edilip edilmeyeceği hk. Tarih Sayı Kapsam 22/08/2011 B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-401 T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı Konu : .4.35.16.01-176300-401 : Yapı denetim firması tarafından yapı sahibi adına düzenlenen,ancak ödemesi şirketçe yapılan gider,harç ve vergilerin maliyet hesaplarına dahil edilip edilmeyeceği. 22/08/2011 İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; kat karşılığı inşaat için yaptığınız inşaat sözleşmesine istinaden, yapı denetim firması tarafından yapı sahibi adına düzenlenen, ancak ödemesi şirketinizce yapılan giderlerin ve yapı sahibi adına ödenen belediye harçlarının ve emlak vergilerinin maliyet hesaplarına dâhil edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN DEĞERLENDİRME 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup, safi kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesindeki giderler, hasılattan indirim konusu yapılmaktadır. Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde işletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi resim ve harçların ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmış olup, bu kapsamda indirilebilecek giderler, işletme ile ilgili olan ve kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılan giderlerdir. Öte yandan, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında, yapı denetim hizmetinin yapı denetim kuruluşu ile yapı sahibi veya vekili arasında akdedilen hizmet sözleşmesi hükümlerine göre yürütüleceği ve yapı sahibinin yapım işi için anlaşma yaptığı yapı müteahhidini vekil olarak tayin edemeyeceği, aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında ise yapı denetim hizmet sözleşmelerinin yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında akdedileceği hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu; 229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu; 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde de, faturaya müşterinin adı, ticaret ünvanı, adresi varsa vergi dairesi ve hesap numarasının yazılmasının mecburi olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan maddelerdeki müşteri tanımından, malı satın alan veya kendisine iş yapılan gerçek kişi veya tüzel kişi anlaşılmalıdır. Faturanın düzenlenmesinde fatura bedelinin kimin tarafından ödendiği hususu önemli olmayıp, fatura malı satın alan veya kendisine iş yapılan gerçek kişi veya tüzel kişi adına düzenlenmelidir. Ayrıca, ticari kazancın tespitinde dikkate alınacak giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için giderlerin tevsike esas belgelerle belgelendirilmesi ve bu belgelerin mükellef adına düzenlenmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun "Mükellef ve Vergi Sorumlusu" başlıklı 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, " Vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz." hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca şirketiniz tarafından arsa sahibi adına ödenen ve ödeme belgeleri arsa sahibi adına düzenlenen tapu bedeli, vergi resim ve harçlar, elektrik kurumuna ödenen tutarlar, belediyelere ödenen yol katılım payları tutarları ile mimarlık ofislerine ödenen proje ve yapı denetim hizmet bedellerinin şirketiniz tarafından gider ve maliyet olarak indirimi mümkün değildir. BELEDİYE GELİRLERİ VE EMLAK VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN DEĞERLENDİRME 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun; 12 nci maddesinde; Türkiye sınırları içinde bulunan arazi ve arsaların bu Kanun hükümlerine göre arazi vergisine tabi olduğu, belediye sınırları içinde belediyece parsellenmiş arazinin arsa sayılacağı, "Mükellef" başlıklı 13 üncü maddesinde ise arazi vergisini, arazinin malikinin, varsa intifa hakkı sahibinin, her ikisi de yoksa araziye malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği hükme bağlanmıştır. Bu hükümlere göre; arsa vergisinin mükellefi, arsanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa arsayı malik gibi tasarruf eden olup, verginin ödenmesi ile bu vergiye ilişkin diğer ödevlerin yerine getirilmesinden sorumludur. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında; belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatının (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek Madde 6'da yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabi olduğu, Ek 3 üncü maddesinde; bina inşaat harcını inşaat, ilave tadilat için inşaat ruhsatı alanların ödeyeceği, Ek 5 inci maddesinde ise; bina inşaat harcının, inşaat ruhsatının alınmasından önce makbuz karşılığında ilgili belediyeye ödeneceği, hükme bağlanmıştır. 2464 sayılı Kanunun "İmar ile İlgili Harçlar" başlıklı 80 inci maddesinin; (c) fıkrasında proje tasdik işlemlerinin plan ve proje tasdik harcına", (d) fıkrasında zemin ve yol kanal açma izni verilmesi, yapım ve yıkım artığı malzeme ile toprak kazısının taşınması için belediyelerceyer gösterilmesi ve bu yerlerin tesviyesinin zemin açma izni ve toprak hafriyatı harcına tabi olduğu hüküm altına alınmıştır. Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında; vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukavelelerin vergi dairelerini bağlamayacağı belirtilmiştir. Yukarıda yer alan kanun hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, arsanın maliki veya mükellefi değişmeksizin arsa sahipleri ile ... arasında düzenlenen Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereği vergi ve harcamaların adı geçen Şirket tarafından ödeneceği yönündeki belirlemeler, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu bakımından herhangi bir hüküm ifade etmemektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Kat karşılığı inşaat işi yapan yapımcı firmanın, arsa sahibi adına yaptığı ödemelerin, matrahın tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı hk. Tarih Sayı Kapsam 05/09/2011 B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1458 T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü Sayı Konu : B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1458 : Kat karşılığı inşaat işi yapan yapımcı firmanın, arsa sahibi adına yaptığı ödemeler ve inşaatla ilgili diğer vergi, resim ve harçların, vergilendirilmesi. 05/09/2011 İlgi dilekçenizde, Şirketinizin tapusu henüz alınmamış bir arsaya ilişkin olarak imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsanın tapu bedelini ödemeyi üstlendiği ve sözleşmeden sonra tapu almak için belediyeye başvurulduğu, tapu bedeli olarak ödenecek rakam belli olduğunda da sözleşmeye istinaden ödeme yapıldığı ve arsa sahibi adına tapu alındığı belirtilerek, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği üstlenmiş olduğunuz tapu bedelinin inşaat maliyeti olarak kayıtlara intikal ettirilmesinin mümkün olup olmadığı, arsa sahibi adına belediye, İSKİ, elektrik kurumu ve çeşitli mimarlık ofislerine yapılan ödemelerin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ile bu işlemlerle ilgili olarak ödenen katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususları sorulmaktadır. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup, safi kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesindeki giderler, hasılattan indirim konusu yapılmaktadır. Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde işletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi resim ve harçların ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmış olup, bu kapsamda indirilebilecek giderler, işletme ile ilgili olan ve kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılan giderlerdir. Öte yandan, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında, yapı denetim hizmetinin yapı denetim kuruluşu ile yapı sahibi veya vekili arasında akdedilen hizmet sözleşmesi hükümlerine göre yürütüleceği ve yapı sahibinin yapım işi için anlaşma yaptığı yapı müteahhidini vekil olarak tayin edemeyeceği, aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında ise yapı denetim hizmet sözleşmelerinin yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında akdedileceği hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu; 229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu; 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde de, faturaya müşterinin adı, ticaret ünvanı, adresi varsa vergi dairesi ve hesap numarasının yazılmasının mecburi olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan maddelerdeki müşteri tanımından, malı satın alan veya kendisine iş yapılan gerçek kişi veya tüzel kişi anlaşılmalıdır. Faturanın düzenlenmesinde fatura bedelinin kimin tarafından ödendiği hususu önemli olmayıp, fatura malı satın alan veya kendisine iş yapılan gerçek kişi veya tüzel kişi adına düzenlenmelidir. Ayrıca, ticari kazancın tespitinde dikkate alınacak giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için giderlerin tevsike esas belgelerle belgelendirilmesi ve bu belgelerin mükellef adına düzenlenmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun "Mükellef ve Vergi Sorumlusu" başlıklı 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, "Vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz." hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca şirketiniz tarafından arsa sahibi adına ödenen ve ödeme belgeleri arsa sahibi adına düzenlenen tapu bedeli, vergi resim ve harçlarla, İSKİ Genel Müdürlüğü ve elektrik kurumuna ödenen tutarlar, belediyelere ödenen yol katılım payları tutarları ile mimarlık ofislerine ödenen proje ve yapı denetim hizmet bedellerinin şirketiniz tarafından gider ve maliyet olarak indirimi mümkün değildir. KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN: 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1. maddesine göre Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu, 29/1-a maddesinde, "mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirebileceği," 29/3 maddesinde, " indirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılacağı," 30/d maddesinde ise; "Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV'nin indirim konusu yapılamayacağı" hükümlerine yer verilmiştir. Buna göre; kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca şirket tarafından arsa sahibi adına ödenen ve ödeme belgeleri arsa sahibi adına düzenlenen vergi resim ve harçlarla, İSKİ Genel Müdürlüğü veelektrik kurumuna ödenen tutarlar, belediyelere ödenen yol katılım payları tutarları ile mimarlık ofislerine ödenen proje ve yapı denetim hizmet bedelleri ile ilgili yüklenilen KDV'nin KDV Kanununun 30/d maddesi gereğince indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. Bilgi edinilmesini rica ederim.