Lipid Metabolizması

advertisement
BÖLÜM - 12
LİPİD
METABOLİZMASI
12.1-GENEL BAKI.
Karbonhidratlar ve proteinlerle birlikte organizmanın organik
maddelerini oluşturan Lipidlerin hücre zarlarında yer almak gibi bazı yapısal
fonksiyonları varsa da, asıl görevleri organizmanın karbobhidratlardan sonra
en önemli yakıt kaynağı olmalarıdır.
Alınan besin maddeleri içerisinde lipidlerin bulunması sadece
yağda eriyen vitaminler için ve belirli doymamış yağ asitleri yönünden
önemlidir. Bunların dışında besinlerde bulunması şart değildir.
Lipidler organizmanın enerji deposunu oluştururlar. Ağırlıkları
dikkate alınırsa, aynı ağırlıkdaki karbonhidrat ve proteinlere oranla yaklaşık iki
misli kalori verirler.
Vücudün karbonhidrat depolama yeteneğinin çok sınırlı olmasına
karşılık, yağlar sınırsız denecek kadar çok miktarlarda depo edilebilirler.
Ancak buna rağmen vücudun tercih ettiği kalori kaynağı lipidler değil,
karbonhidratlardır.
Lipidler organizmaya en çok nötral yağlar, özellikle trigliseritler
biçiminde dahil olurlar. Ayrıca kolesterol ve diğer lipidlerde az miktarlarda
organizmaya alınırlar.
Lipidler, karbonhidratlar ve proteinlere kıyasla daha çok karbon,
buna karşılık daha az oksijen taşırlar. Bundan dolayıda, karbonhidrat ve
proteinlere göre daha az oksidlenmiş halde bulunmalarına karşılık daha çok
oksitlenebilirler, yani başka bir deyişle daha çok enerji verebilirler.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
176 TABLOLARLA BİYOKİMYA
12.2-LİPİDLERİN SİNDİRİMİ.
Besinlerle alınan lipidlerin büyük bir kısmını trigliseritler, daha azını
fosfolipidler ile serbest ve ester kolesterol oluşturur. Lipid sindirimi ince
barsaklarda ve ester bağlarının hidrolitik olarak parçanlanması şeklinde
gerçekleşir. Bu hidrolitik parçalanma lipaz enziminin katalitik etkisi ile
gerçekleşir.
Pankreas tarafından salgılanan lipaz, Ca++ iyonları, sabunlar ve
safra tuzları gibi maddeler tarafından aktifleştirilir. Lipaz suda eridiğinden,
lipidlere etkisini yağ/su sınır yüzeylerinde gösterir. Bunun içinde yağların,
bağırsak peristaltik hareketleriyle ve safra tuzlarının etkisiyle sınır yüzeyleri
genişler ve bir mikroemülsiyon durumuna gelirler. Safra asitleri burada
yüzey gerilimini azaltıcı bir etki gösterir.
Mikroemülsiyon durumuna gelen yağların hidrolizi sonunda
trigliseritler, β -monogliseritlere ve serbest yağ asitlerine parçalanırlar.
Lipaz enzimi trigliseritlerin β-ester bağlarını etkilemez. Bağırsak kanalındaki
kolesterol esterleri, kolesterol esteraz enzimi aracılığı ile kolesterol ve
serbest yağ asitlerine, Fosfolipidler de lipaz altında fosfogliserit ve
serbest yağ asitlerine ayrılırlar.
İşte bu hidroliz ürünleri başta monogliseritler ve yağ asitleri olmak
üzere tüm lipidlerin katıldığı miselleri oluştururlar. Misellerin yapısında yerine
göre gliserol, -di ve trigliseritlerde bulunabilir.
Lipidler miseller biçiminde mukoza hücrelerine alınırlar. Mukoza
hücrelerinde yağ asitleri monogliseritler ile birleşerek trigliseritleri, serbest
kolesterollerle birleşerek kolesterol esterlerini, fosfogliseritlerle de tekrar
fosfolipidleri sentezlerler. Tüm bu sentez ürünlerinin ve az miktarda da
serbest yağ asitleri ve serbest kolesterolün proteinlerle birleşmesi sonucu
şilomikronlar oluşur.
ilomikronlar mukoza hücrelerini terk ederek önce doku aralarına
oradan da lenf kanalllarına ve son olarak da ductus thorasicus'a geçerler. Bu
şekilde dolaşıma dahil olan lipidler oradan da adipoz doku, kalp kası,
karaciğer ve akciğer gibi dokulara taşınırlar.
Lenf yolu ile taşınan şilomikronların kan dolaşımına dahil olmaları
ile birlikte plazma süt manzarasını alır. Bu olaya emilim hipelipemisi denir.
besin alımından yaklaşık 5-6 saat sonra emilim hiperlipemisi en üst düzeye
ulaşır. Yavaş yavaş azalarak yaklaşık 10-12 saat sonra plazma berraklaşır ve
eski haline döner.
Plazmanın berraklaşması şilomikronların hücre içine girmesi ile
gerçekleşir. ilomikronların hücrelere girmesi olayına plazma berraklaştırıcı
faktör (plazma-clearing factor) yardımcı olur.
ilomikronlar girdikleri dokularda parçalanarak yine yapı taşlarına
ayrılırlar. Böylece açığa çıkan yağ asitleri ve diğer lipidler, parçalandıkları
dokulara göre değişik biçimlerde kullanılırlar. Örneğin adipoz dokuda tekrar
trigliseritler oluşturarak depo edilirler, kalp kasında oksitlenerek enerji üretirler.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
LİPİD METABOLİZMASI 177
LİPİD SİNDİRİMİ
TRİGLİSERİTLER + FOSFOLİPİDLER + Ester ve Serbest KOLESTEROL
ağız boşluğu
ilomikron
Mide
ilomikron
Kalp
ME
Misel
M
TG
FL
E.Klo
S.Klo
MG
FFA
FG
S.Klo
TG
FL
E.Klo
S.Klo
FFA
S.Klo
Ca++
LİPAZ
Sabunlar
Safra tuzları
İnce Bağırsak
ilomikron
ilomikron
ilomikron
ilomikron
Yağ doku
TG=Trigliserit
FFA=Serbest yağ asiti
FL=Fosfolipid
Karaciğer
FL=Fosfolipid
E.Klo=Ester kolesterol
S.Klo=Serbest kolesterol
MG=Monogliserit
ME=Mikroemilsiyon
L=ilomikron
Tablo 89- Lipid Sindirimi
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
178 TABLOLARLA BİYOKİMYA
Karaciğere taşınan kolesterol burada kullanılır. Kolesterol karaciğerde endojen olarak sentezlenen kolesterol ile karışır. Organizmadaki total
kolesterol miktarı karaciğer tarafından sıkı bir denetim altında tutulur.
Kolesterol emilimi artarsa sentez olayı yavaşlar ve safra ile kolesterol atılışı
hızlandırılır, azalırsa sentez olayı çoğalır.
12.3- RUMİNANTLARDA LİPİD SİNDİRİM ve EMİLİMİ.
Ruminantların sindirim sisteminin diğer hayvanlara göre farklı
olması lipid sindirimini de etkiler. Ruminantların besinlerinde ki yağ oranı çok
düşük olduğundan, bağırsaklarında az miktarda trigliserit'e rastlanır. Bunlarda
bağırsak mikroflorası tarafından hidrolize edilirler. Sonra da hidrojenle
doyurulmaları nedeniyle ruminantların bağırsaklarında daha çok doymuş
serbest yağ asitlerine rastlanır.
Ruminantların lipid metabolizmasında asıl önemli yer tutan lipid
grubu uçucu yağ asitleri'dir. Ruminant beslenmesinde önemli bir yer tutan
karbonhidratlı
maddelerin
özellikle
sellülozun
sindirim
kanalında
fermantasyonu sonucunda elde edilen uçucu yağ asitleri (asetik asit,
propiyonik asit ve bütirik asit), emildikten sonra portal dolaşımla karaciğere
giderler. Karaciğer tarafından kullanılan bu uçucu yağ asitlerinden,
propiyonik asit bilindiği gibi en çok karbonhidrat metabolizmasında kullanılır.
asetik ve bütirik asit'ler de yağ asitlerinin sentezinde kullanılırlar.
12.4- LİPİDLERİN TAINMASI.
Lipidler suda çözünen maddeler olmadıkları için, kan yolu ile
taşınabilmeleri ancak suda çözünür duruma gelmeleri ile mümkün olur. Bunun
için de lipidler özel poteinlere bağlanarak lipoproteinleri oluşturur ve çözünür
duruma gelirler. Serbest yağ asitleri albumin'e bağlanarak taşınırlar. Albumin
azlığı taşımayı aksatabilir.
12.5- KAN LİPİDLERİ.
Kan lipidleri başlıca trigliseritler, lipoproteinler, fosfolipidler,
kolesterol ve serbest yağ asitleri'nden oluşur. Normal bir kan plazması
açlıkda ortalama olarak 500-600 mg/100 ml kadar total lipid kapsar. Total
lipid sınırları 350-800 mg/100 ml arasında değişiklik gösterebilir. Total lipidin
1/4'ünü trigliseritler oluşturur. Yine total lipidin 1/3'ünü total kolesterol
meydana getirir. Bu kolesterolün de 2/3'ü yağ asitleri ile esterleşmiş halde
1/3'ü serbest de serbest kolesterol biçiminde bulunur. Yemeklerden sonra kan
süt manzarasını alır. Bu görünüm şilimikronlardan kaynaklanır. ilomikronun
%83'ü trigliserid, %2'si protein, %7'si fosfogliserid, %8'i kolesterol (%2
serbest, %6 ester kolesterol) dür.
Lipidlerin kandaki miktarlarının artmasına lipemi denir. Yukarıda
da değindik lipidler kanda lipoproteinler biçiminde taşınırlar. Trigliserit ve
kolesterol fraksiyonunun protein fraksiyonundan daha fazla olanına düşük
dansiteli lipoprotein adı verilir. Damar sertliği ile ilgisi olan bu lipoproteindir.
Protein fraksiyonunun daha fazla olduğu lipoproteinlere yüksek dansiteli
lipoprotein adı verilir. Kanda daima fazla olması arzu edilen lipoproteinler bu
lipoproteinlerdir.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
LİPİD METABOLİZMASI 179
RUMİNANTLARDA LİPİD SİNDİRİM ve EMİLİMİ
BESİN MADDELERİ (SELLULOZ)
ağız boşluğu
Mide
Asetik asit
Bütürik asit
Yağ asitlerinin
sentezinde kullanılır
BESİN MADDELERİ
Fermantasyon
Asetik asit
Propiyonik asit
Karbonhidrat
metabolizmasında
kullanılır
Propiyonik asit
Bütürik asit
Karaciğer
İnce Bağırsak
Tablo 90- Ruminantlarda lipid sindirim ve emilimi
KAN LİPİDLERİ
TOTAL LİPİD
Trigliserit
%25
Ester kolesterol
Total kolesterol
%31
%33
2/3
Fosfogliserit
1/3
Diğerleri
%11
Serbest kolesterol
Tablo 91- Kan lipidleri.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
180 TABLOLARLA BİYOKİMYA
12.6-LİPİDLERİN ORGANİZMADA DAĞILILARI.
Organizmanın %10 kadarını lipidler oluşturur. Ençok bulunanı
trigliseritlerdir. Lipidler bütün organlarda bulunursa da, daha çok olarak bağ
doku ve yağ dokuda, bu dokuların stoplazmasında depo halinde yer alırlar.
Trigliseritler, en çok adipoz dokularda yer alır. Doymamış yağ
asitleri, diğer dokulara kıyasla en çok karaciğerde bulunur. Fosfolipidler,
adipoz doku dışında hemen hemen tüm dokulara dağılmış durumdadır.
Lesitin ve Kefalin, hemen tüm dokularda önemli yoğunlukta bulunur.
Sfingomyelinin, önemli oranlarda bulunduğu doku ise, akciğerler ve beyindir.
Plazmalogenler, kas ve beyinde bol miktarda bulunur. İnozitol taşıyan
lipidler, karaciğer, kalp ve beyinde yer alır. Glikolipidler, birçok dokudan
izole edilmişse de en yüksek konsamtrasyonda sinir dokusunda bulunurlar.
Serebrositler, sinir dokusunda özellikle beyaz maddede ve gri maddede ki
ganlositlerde yer alır. Kolesterol, serbest olarak yüksek konsantrasyonlarda
beyinde bulunur, Karaciğer ve plazmada ise hem serbest hem de ester
kolesterol yer alır.
12.7-ORGANLARIN LİPİD METABOLİZMASINDAKİ ROLÜ.
12.7.1-Karaciğer.
Karaciğer lipid metabolizmasında merkezi bir role sahiptir. Bundan
dolayıda tüm lipid gruplarına dahil maddeleri yapısında taşır. Dokusundaki
lipid oranı çeşitli etkenlere bağlı olarak değişmekle birlikte ortalama %5
düzeyindedir. Plazmadan aldığı serbest yağ asitlşerini trigliserit ve fosfolipid
sentezinde kullanır. Kolesterol sentezi ve plazma kolesterol düzeyinin
denetimi de karaciğerin görevlerindendir. Genel olarak trigliseritler
sitoplazmada, fosfolipidlerde nukleus, mitokondria ve mikrozomlarda yer alır.
Normalde karaciğerde bulunan lipidler, küçük damlacıklar halinde
görülür. Çeşitli etkenlere bağlı olarak lipid oranın %25-30'a varması, yağ
damlacıklarının çapının 2-10 mikrona ulaşması ve yer yer 100 mikrona ulaşan
yağ kistlerinin oluşması karaciğer yağlanması'nın belirtisidir. Karaciğer
yağlanmasının nedenlerini Tablo 93 da görmektesiniz.
12.7.2-Yağ Depo Dokuları.
Depo dokularının kapsadıkları lipid oranı %90' dır, ve hemen
tamamına yakınınıda trigliseritler oluşturur.
Görevleri:
1-Yedel yağ deposu oluşturmak,
2-İçorganları darbelere karşı korumak,
3-Isı izolasyonunu sağlamaktır.
Kolin, inozitol ve metiyonin gibi maddeler lipidlerin karaciğerden
depo dokulara doğru transportunu hızlandıran maddelerdir. Karaciğer
yağlanmasının etkenleri bu akışı ters yönde kamçılarlar. Onun için yukarıda
değindiğimiz bu 3 madde karaciğer yağlanmasını önleyen lipotropik
maddeler olarak adlandırılırlar.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
LİPİD METABOLİZMASI 181
ORGANİZMA DOKULARINDA LİPİDLERİN DAĞILII
Trigliseritler
En çok adipoz dokuda, sonra karaciğerde
Doymamış yağ
asitleri
Diğer dokulara kıyasla en çok karaciğerde
Fosfolipidler
Lesitin, Kefalin
Sfingomiyelin
Plazmalogenler
Adipoz doku dışındaki tüm dokularda
Hemen, hemen tüm dokularda
Yüksek düzeyde beyin ve akciğerde, az olarak tüm dokular
Kas ve beyinde bol miktarda
İnozitol'lü
fosfolipidler
Karaciğer, kalp ve beyinde
Glikolipidler
Sinir dokusunda bol miktarda
Serebrositler
Sinir dokusunda
Kolesterol
Karaciğerde ve yüksek düzeyde beyinde
Tablo 92- Lipidlerin dokulardaki dağılşışı
KARACİĞER YAĞLANMASININ ETKENLERİ
Tarifi
Karaciğerdeki lipid oranının %25-30'a ulaşması, yağ
damlacıklarının çaplarının 2-10 mikronu bulması, yer,yer 100
mikrona varan yağ kistlerinin olşması ile karakterizedir.
Metabolik Etkenler
A-Beslenmeye bağlı etkenler
1-Fazla yağlı beslenme
2-Fazla karbonhidratlı beslenme
3-Proteinden fakir beslenme
4-Açlık
5-Lipotropik madde noksanlığı
6-Esansiyel yağ asitlerinin noksanlığı
7-Tiamin ve Biotin fazlalığı
8-Kronik alkolizm
Toksik Etkenler
A-Kimyasal etkenler
1-Karbon tetraklorid
2-Kloroform
3-Fosfor
B-Bakteriyel etkenler
C-AAnoksit etkenler
1-Anemi
2-Konjestiyon
B-Endokrin bozukluklar
1-Hipofiz ile ilişkili bozukluklar
2-Kortikal bozukluklar
3-Troid bozuklukları
4-İnsülin bozuklukları
5-Seks hormonu bozuklukları
C-Diğer bozukluklar
1-Merkezi sinir sistemi ile ilişkili
bozukluklar
2-Obesitas
3-Etiyonin
Tablo 93- Karaciğer yağlanmasının etkenleri.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
182 TABLOLARLA BİYOKİMYA
12.8-LİPİD ARA METABOLİZMASI.
Daha önce de değindiğimiz gibi, lipidler, hayvansal organizmanın
en zengin enerji kaynağını oluştururlar. Organizmanın karbonhidratlarla
karşılayamadığı enerji, lipidlerin oksidasyonu ile karşılanır.
12.8.1- Yağ asitlerinin oksidasyonu.
ilomikronlarla karaciğere gelen trigliseritler, burada gliserol ve yağ
asitlerine parçalanırlar. Gliserol, karbonhidrat metabolizmasında anlattığımız
şekilde değerlendirilir. Yağ asitleri ise β -oksidasyon adı verilen bir yoldan
oksidasyona uğrarlar. Bu oksidasyon olayı en çok karaciğer ve böbrek
dokusunda daha az da yağ dokusu ve düz kaslarda mitokondriler içerisinde
meydana gelir. β-oksidasyonda yağ asidi zinciri β-karbon atomundan, yani
COOH grubuna en yakın 2. karbon atomundan oksitlenir ve sonunda 1
molekül asetil CoA ile oksidasyona uğrayan yağ asidinin 2 karbon noksanı
yağ asidi kalır. Örneğin 18 karbonlu bir yağ asidi β-oksidasyon olayına maruz
kalırsa sonunda 1 mol. asetik asit ile 16 karbonlu yağ asidi oluşur. Ve olay her
seferinde yağ asidi 2 mol kaybederek tamamı asetil KoA birimlerine
parçalanana kadar devam eder. Oksidasyon β-karbon atomundan başladığı
için bu adı almıştır. β-oksidasyon 5 basamakta meydana gelir.
1-Aktivasyon (Yağ asitlerinin aktifleşmesi): Bu reaksiyonda yağ
asidinin KoA türevi meydana gelerek yağ asidini aktifleştirir. Olayı tiyokinaz
enzimi katalize eder. Üç tip tiyokinaz vardır. Birincisi, asetik asit ve propiyonik
asit üzerine, ikincisi, 4-12 C'lu yağ asitlerine, üçüncüsü ise, 12 C'ludan fazla
yağ asitlerini etkiler.
2-Desaturasyon (Dehidrojenizasyon I) Aktifleşen yağ asidi asil
dehidrojenazlar tarafından α ve β C'lardan dehidrojenize edilir. Yani bu
noktalarda 2 H kaybederek çift bağ oluşur. Olayda FAD de rol oynar.
Reaksiyonun geri dönüşü redüktaz enzimi aracılığı ile gerçekleşir ve NADP
rol alır. FAD'ler H alarak solunum zincirine girerler ve 2 ATP sentez edilir.
3-Hidrasyon: Bu basamakta desaturasyon olayında meydana gelen
çift bağa bir molekül su bağlanır ve sonuçta β -hidroksiasil CoA oluşur. Bu
reaksiyonu enoyl hidraz (krotonaz) enzimi katalize eder.
4-Oksidasyon (Dehidrojenizasyon II): Bir önceki basamakta
meydana gelen β-hidroksiasil KoA'nın OH grubu bir keto grubuna oksitlenir ve
β -ketoasil KoA meydana gelir. Reaksiyonu β -hidroksiasil dehidrojenaz
enzimi katalizler. Hidrojenleri NAD'ler alır ve sonuçta solunum zincirine girerek
3 ATP sentezlenir.
5-Tiyolitik parçalanma: Bu son basamakta, β-ketoasil KoA, yeni bir
KoA ile reaksiyona girerek, 1 mol asetil KoA ayrılır. Geriye 2 C'nu eksilmiş
yağ asidinin KoA türevi, yani aktifleşmiş şekli kalır. β-oksidasyon
tekrarlanırken bu şekilde artık 1. basamak yani aktivasyon olayı atlanarak 2.
basamaktan devam eder ve olayın her tekrarlanışında yağ asidi zinciri 2 C
kısalarak, sonunda tümüyle asetil KoA 'lara bölünür. Elde edilen asetil
KoA'ler yeniden yağ asidi sentezinde ve steroid sentezinde kullanılabildiği
gibi, aseto asetil KoA'larla birleşerek TCA siklüsüne dahil olarak enerji üretimi
içinde kullanılabilirler.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
LİPİD METABOLİZMASI 183
β -OKSİDASYON
R– CH2 – CH2 – COOH
HS – KoA
Yağ asidi
ATP
tiyokinaz
AMP+PP
R– CH2 – CH2 – CO –S – KoA
R– CO – S – KoA
Asetil KoA
+ H2O
aktifleşmiş yağ asidi
FAD
tiyolaz
asil dehidrojenaz
FADH2
HS – KoA
O
O


R– C – CH2 – C –S – KoA
β - ketodiasil KOA
R– CH ═ CH – CO –S – KoA
α,β
β - doymamış asil KOA
enoyl hidraz
NADH2
β -hidroksiasil dehidrojenaz
OH

R– CH – CH2 – CO –S – KoA
NAD
β -hidroksiasil KoA
Asetil KoA'lar
1- Yağ asitlerinin sentezinde
2- Steroid sentezinde
3- TCA siklüsünde enerji üretimi amacı ile kullanılırlar.
Tablo 94- Yağ asitlerinin β -oksidasyonu
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
H2O
184 TABLOLARLA BİYOKİMYA
12.8.1.1-Yağ Asitleri Oksidasyonunun Enerji Blançosu.
β-oksidasyon tablosu incelendiğinde görülecektirki 2. ve 4.
basamaklarda yani Desaturasyon (Dehidrojenasyon I ) ve Oksidasyon
(Dehidrojenasyo II) safhalarında Hidrojenler FAD ve NAD'ler tarafından alınır.
Yine biliyoruz ki, bunlar Hidrojenleri su sentez etmek üzere solunum zincirine
transfer ederler. Bunun sonucu olarakta FAD'lerden 2 ATP, NAD'lerden de 3
ATP sentezlenir. Demek ki β-oksidasyonun bir turundan toplam 5 ATP sentez
edilir. β-oksidasyona uğrayan yağ asidi 16 karbonlu palmitik asit ise, bu yağ
asidinin tamamen asetil-KoA'lara parçalanabilmesi için oksidasyonun 7 kez
tekrarlanması gerekir. Her tekrarda 5 ATP sentez edildiğine göre palmitik
asitin oksidasyonundan toplam 5x 7 = 35 ATP sentez edilir.
Palmitik asit 16 karbonlu olduğuna göre oksidasyonu sonucunda 8
adet asetil-KoA meydana gelir. Bunlar enerji temini amacıyla TCA siklusuna
dahil olurlarsa o zaman 8 x 12 = 96 ATP daha sentez edilmiş olur. Çünkü
hatırlayacaksınız TCA siklusunda 12 ATP sentez edilir. Daha önce sentez
edilmiş bulunan 35 ATP'nin de ilavesi ile 1 mol palmitik asidin oksidasyonu
sonucu 131 adet ATP meydana gelmiş olur. β-oksidasyonun 1. basamağında
1 ATP harcandığı ve oksidasyonların tekrarı ikinci basamaktan devam ettiği
dikkate alınırsa geriye net 130 ATP kalmış olur.
12.8.3-Yağ Asitlerinin Sentezi (Lipogenezis).
Yağ asitlerinin sentezi başlıca karaciğer, yağ dokusu ve laktasyon
döneminde meme dokusu hücrelerinin stoplazma ve mitokondriasında
gerçekleşir. Bu olay, mevcut olan kısa zincirli yağ asitlerinin her defasında 2
şer C ilavesi ile daha uzun zincirli yağ asitlerine dönüşmesi şeklinde gelişir.
Ve genelliklede asetik asitin aktif şekli olan asetil-KoA'lardan başlar. Bunun
için asetil-KoA verebilen tüm maddelere, örneğin, karbonhidratlar, amino
asitler ve yağ asitlerine, yağ asidi sentezinin (lipogenezisin) alternatif kaynağı
olarak bakılır. Lipogenezis biri mitokondrial diğeri stoplazmik olmak üzere iki
şekilde gerçekleşir.
12.8.3.1- Mitokondrial lipogenezis.
Daha çok önceden oluşmuş yağ asitlerine astil-KoA birimlerinin
eklenmesi suretiyle zincirin uzaması esasına dayanır.
Birinci basamakta asetik asit aktifleştirilir ve asetil KoA oluşur.
İkinci basamakta, birinci basamakta meydana gelen asetil-KoA'ya
bir asetil-KoA molekülü daha eklenmek suretiyle asetoasetil-KoA sentezlenir.
Üçüncü, dördüncü ve beşinci basamaklar, aynen β-oksidasyon
olayının tersi yönde, yani β-oksidasyonun dördüncü, üçüncü, ikinci
basamakları gibi gelişerek, 2 karbonlu asetik asit, 4 karbonlu yağ asidi bütirik
asit'in aktif şekli olan bütiril-KoA'nın sentez ile son bulur.
Sentez edilen bütiril-KoA, tekrar bir asetil-KoA ile birleşerek ve aynı
basamaklar tekrarlanarak 6 C'lu yağ asidi sentez edilir. Daha sonra olayın
tekrarlanması ve her seferinde 2 C eklenerek zincir uzatılır.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
LİPİD METABOLİZMASI 185
MİTOKONDRİAL LİPOGENEZİS
CH3 – COOH
HS – KoA
Asetik asit
asetik tiyokinaz
CH3 – CO –S – KoA
+ H2O
asetil-KoA
+
CH3 – CH2 – CH2 CO –S – KoA
CH3– CO – S – KoA
Asetil KoA
+ H2O
Bütiril - KoA
NADP
tiyolaz
HS – KoA
enoyl redüktaz
NADPH2
O
O


CH3– C – CH2 – C –S – KoA
asetoasetil- KoA
CH3 – CH ═ CH – CO –S – KoA
α,β
β - doymamış bütiril KOA
β -hidroksiasil dehidraz
NADH2
NAD
β -hidroksiasil dehidrojenaz
OH

CH3 – CH – CH2 – CO –S – KoA
β -hidroksibütiril KoA
Bütiril-KoA tekrar asetil KoA ile birleşirek olay devam eder.
Her seferinde 2 C zincire eklenerek yağ asidi zinciri uzar
Tablo 95- Yağ asitlerinin mitokondrial sentezi.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
H2O
186 TABLOLARLA BİYOKİMYA
12.8.3.2- Sitoplazmik Lipogenezis.
Birinci Basamakta, CO2, biotin kapsayan asetil-KoA karboksilaz
enzimi aracılığı ile ve ATP yardımı ile, COO biçiminde asetil-KoA'ya bağlanır
ve malanil-KoA meydana gelir.
İkinci basamakta, malonil-KoA, tekrar 1 mol asetil-KoA ile birleşir.
sonuçta asetoasetil-KoA oluşur. Olayı β -ketoasil ACP sentetaz enzimi
katalize eder.
Üçüncü, dördüncü ve beşinci basamaklar, aynı mitokondrial yağ
asidi sentezinde olduğu gibidir. Başka bir deyişlede β-oksidasyonun ters
yönde gelişmesi gibidir.
Bu üç basamak sonunda asetoasetil-KoA, bütiril-KoA 'ya çevrilir.
Sonra tekrar bir mol molonil-KoA ile birleşerek reaksiyonlar tekrarlanır ve
zincir her defasında 2 C uzayarak sentez olayı devam eder.
12.8.4- Trigliserit Sentezi.
Trigliserit sentezi organizmada karaciğer, bağırsak mukozası ve
yağ dokuda gerçekleşir. Sentazin ilk basamağında gliserol gereken enerjiyi
ATP'den alarak, gliserofosfo kinaz enzimi yardımı ile gliserofosfata çevrilir.
ATP
ADP
Gliserol
Gliserofosfat
Daha sonra gliserofosfat asil-KoA ile birleşir ve fosfatidik asit
setezlenir.
2 KoA
Gliserofosfat + 2 asil-KoA
Fosfatidik asit
Fosfatidik asit, fosfataz aracılığı ile fosfat grubunun ayrılması
sonucu 1,2-digliserit'e çevrilir. Bu da yeni bir asil-KoA ile reaksiyona girmesi
sonunda 3 nolu karbon atomuna yağ asidi bağlanarak trigliserit sentez
edilmiş olur.
Fosfat
Fosfatidik asit
1,2-digliserid
Fosfataz
KoA
1,2-digliserid
+ asil-KoA
TRİGLİSERİD
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
LİPİD METABOLİZMASI 187
SİTOPLAZMİK LİPOGENEZİS
ADP+P
CH3– CO – S – KoA
Asetil KoA
+
CH3– CO – S – KoA
Asetil KoA
ATP
biotin
CO2
CH2 – CH2 CO –S – KoA

COOH
malonil-KoA
CH3 – CH2 – CH2 – CO –S – KoA
+ H2O
Bütiril - KoA
NADP
tiyolaz
enoyl redüktaz
HS – KoA
O
O


CH3– C – CH2 – C –S – KoA
asetoasetil- KoA
NADPH2
CH3 – CH ═ CH – CO –S – KoA
α,β
β - doymamış bütiril KOA
β -hidroksiasil dehidraz
NADH2
NAD
β -hidroksiasil dehidrojenaz
OH

CH3 – CH – CH2 – CO –S – KoA
β -hidroksibütiril KoA
Bütiril-KoA tekrar malonil-KoA ile birleşirek olay devam eder.
Her seferinde 2 C zincire eklenerek yağ asidi zinciri uzar
Tablo 96-Yağ asitlerinin sitoplazmik sentezi.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
H2O
188 TABLOLARLA BİYOKİMYA
12.8.5- Fosfalipid sentezi.
Fosfolipidler organizmada tüm dokularda sentezlenebilir. Ancak
fosfolipidlerin önemli bir bölümü karaciğerde sentez edilirler.
Fosfolipidlerin sentezi için taşıyıcı olarak sitidin trifosfat'a (CTP)
gereksinim vardır. Ortamda bulunan sitidin trifosfat, daha önce meydana
gelmiş olan fosfokolin ile reaksiyona girerek sitidin difosfo-kolin oluşur.
Pirofosfat ayrılır.
Fosfalipid sentezi 1,2-digliserit üzerinden başlar. 1,2-digliserid
yukarıdaki gibi sentez edildikden sonra, gliserit transferaz enzimi aracılığı ile
CDP-kolin ile lesitin, CDP-etanolamin ile kefalin sentezlenir.
CMP
1,2-Digliserid + CDP - kolin
Lesitin
CMP
1,2-Digliserid + CDP - etanolamin
Kefalin
12.8.6-Seramid sentezi.
Sfingozin alkolün asil-KoA ile reaksiyona girmesi sonunda seramid
sentezlenir.
HS-KoA
Sfingozin alkol + Asil-KoA
SERAMİD
12.8.7-Sfingomyelinlerin sentezi
Seramid'in CDP-kolin ile reaksiyona girmesiylede sfingomyelinler
sentezlenir.
CMP
Seramid + CDP - kolin
Sfingomyelin
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
LİPİD METABOLİZMASI 189
TRİGLİSERİD SENTEZİ
CH2 OH

CHOH

CH2 OH
ATP
ADP
Gliserol
CH2 OH

CHOH

CH2 O – H2 PO3
Gliserofosfat
2 KoA
CH2 OH

CHOH
+ 2 Acil-KoA

CH2 O – H2 PO3
Gliserofosfat
CH2 – O – CO – R

CH – O – CO – R

CH2 O – H2 PO3
Fosfatidik asit
P
CH2 – O – CO – R

CH – O – CO – R

CH2 O – H2 PO3
CH2 – O – CO – R

CH – O – CO – R

CH2 OH
1,2-digliserid
Fosfatidik asit
CH2 – O – CO – R

CH – O – CO – R

CH2 OH
KoA
+ Asil-KoA
1,2-digliserid
CH2 – O – CO – R

CH – O – CO – R

CH2 – O – CO – R
TRİGLİSERİD
Tablo 97- Trigliserid sentezi.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
190 TABLOLARLA BİYOKİMYA
12.8.8-Kolesterol sentezi.
Hayvansal organizmada,
önemlisi kolesterol'dür.
steroid
yapısındaki
bileşiklerin
en
Kolesterol organizma tarafından kolaylıkla sentez edilebilir. İnsan
vücudunda günde 1 g kadar kolesterol sentez edilir. Dışarıdan alının
kolesterolün miktarı ise bunun ancak üçte biri kadardır.
Organizmada kolesterolün sentez yeri başta karaciğer ve deri
olmak üzere, adrenal korteks, testisler, ince barsaklar ve diğer bazı
organlardır. Buna karşı yağ dokusu, kas, aorta ve yetişkin beyinde kolesterol
biyosentezi oldukça yavaştır.
Kolesterol sentezi asetil-KoA'larla başlar. Yani aynı yağ asitlerinde
olduğu gibi kolesterolde de asetil-KoA kaynak maddeyi oluşturur. İzotopik
araştırmalar göstermiştirki; kolesterolün tüm karbon atomlarının sentez
sırasında asetil-KoA'dan üretilmektedir. Kolesterolün 2, 4, 6, 8, 10, 11, 12, 14,
16, 20, 23, 25 no'lu karbonları asetik asit'in COOH grubundan diğerleri ise
CH3 grubundan kaynak almaktadır.
Kolesterolün sentezi başlıca 3 safhada gerçekleşir.
Birinci safha, Altı karbonlu mevalonik asit'in meydana gelmesi
safhasıdır. Önce iki asetil-KoA birleşir, bu tekrar 1 mol. asetil-KoA, ile
realsiyona girer ve 3-hidroksi-3-metilglutaril-KoA (HMG-KoA) oluşur. Sonra
HMG-KoA indirgenerek mevalonik asit elde edilir.
İkinci safha, halka yapısına geşiş olan squalen'in oluşması
safhasıdır. Squalen kolesterolün ön maddesi olarakda kabul edilir. Mevalonik
asit bir dizi raksiyona uğratılarak 30 karbonlu doymamış bir hidrokarbon olan
squalen'e dönüşür.
Üçüncü safha da, meydana gelen squalen squalen epoksidaz
enzimi aracılığı ile squalen 2,3-oksid'e dönüşür. Bu madde squalen oksid
siklaz enzimi tarafından halka oluşumu yolu ile Lanosterolü oluşturur.
Lanosterol'ün kolesterol'e dönüşümü için 3. ve 14. karbon atomlarına bağlı üç
metil grubunun uzaklaştırılması, yan zincirdeki çift bağın doyurulması ve B
halkasında 8-9. karbon atomları arasında yer alan çift bağın 5-6. karbon
atomları arasına kaydırılması gerekmektedir. Lanosterolden, kolesterol'ün
oluşumu, ya zimosterol ve desmosterol üzerinden veya 24-25dihidrolanosterol, metilkolestenol, kolestenol ve 7-dehidrokolesterol
üzerinden olmaktadır.
Karaciğerde ki endojen kolesterol sentezi, gıda maddeleri ile alınan
eksojen kolesterol miktarı ile ters orantılıdır. Dişarıdan çok miktarda kolesterol
alınırsa endojen kolesterol sentezide yavaşlar. Bu olayın düzenlenmesinde en
önemli noktayı, 3-hidroksi-3-metilglutaril-KoA'nın, mevalonik aside dönüşüm
basamağı teşkil eder. Besinsel kolesterol bu dönüşüm basamağını inhibe
eder ve bu şekilde endojen kolesterol sentezi durur.
Kolesterol organizmayı, safra asitleri, steroid hormonlar ile birlikte
safranın barğırsaklara boşalmasıyla dışkı ile terk eder.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
LİPİD METABOLİZMASI 191
KOLESTEROL METABOLİZMASI
O

CH3 C – HS – KoA
O

CH3 C – HS – KoA
O
O


CH3 C – CH2 C – HS – KoA
asetil-KoA
asetil-KoA
asetoasetil-KoA
CH3

HOOC – CH2C – CH2 – CH2OH

OH
mevalonik asit
HS–KoA
CH3
O


HOOC – CH2 C – CH2 – C – HS – KoA

OH
2NADP 2NADPH+2H
3-hidroksi-3-metilglutaril-KoA
ATP
ADP
CH3

HOOC – CH2C – CH2 –CH2 –O–P

OH
ATP
ADP
mevalonik asit-5-P
CH3

HOOC – CH2C – CH2 – CH2 –O–P–P

OH
mevalonik asit-5-pirofosfat
ATP
CH3

C ═ CH – CH2 –O – P – P

CH3
dimetilallil pirofosfat
CO2
ADP
CH3

C –CH2 – CH2 –O – P – P

CH2
izopentenil-pirofosfat
CH3
CH3


C ═ CH – CH2 – CH2 – C = CH– CH2 – O – P – P

CH3
O–P–P
Geranil pirofosfat
Farnesil pirofosfat
Tablo 98- Kolesterol sentezi 1.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
192 TABLOLARLA BİYOKİMYA
12.9-LİPİD METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI.
Normal bir lipid metabolizmasında, sentez, depolama,
mobilizasyon ve parçalanma olayları biyolojik bir denge içindedir. Yetişkin
hayvanlarda vücut lipidlerinin miktarı uzun bir süre sabit kalır. Bu dengelerin
bozulması halinde lipid metabolizmasıda bozulur. Bazı lipid metabolizması
bozuklukları aşaığıda anlatılmıştır.
12.9.1-işmanlık.
işmanlık yukarıda açıklanan anlamda bir lipid metabolizması
bozukluğudur. İnsanlar ve hayvanlar metabolik gereksinmelerini ve enerji
ihtiyaçlarının tümünü besinlerden sağlarlar.
Besinlerle gereksinim duyulan total kaloriden fazlası alındığında bu
kendisini lipid depo edilmesi halinde gösterir. Buda yağ dokularında olduğuna
göre şişmanlık (obesitas) şeklinde kendini gösterir. Her ne kadar şişmanlığın
asıl nedeni oburluk ise de, başka faktörlerinde etkisi olabilir. Örneğin, hareketli
bir yaşamdan, haraketsiz bir hale geçme, şayet, besinleri azaltarak
dengelenemez ise yağ dokusunda artma meydana gelir.
Bunun gibi yaşlanma nedeni ile biyolojik fonksiyonların
yavaşlaması, alınan besin maddelerinde eskiye oranla herhangi bir artma
olmamasına rağmen, yine de şişmanlık meydana gelmesine neden olabilir.
Deneysel olarak hipotalamustaki özel bir bölgenin tahribi aşırı yağlanmayla
sonuçlanır. Altın tuzları ve sulfanilamid zehirlenmesi de yağlanmaya neden
olur.
12.9.2-Kaşeksi.
Yeteri kadar kalori alınmaması, deri altı ve omentum yağ
dokularının yok olmasına yol açar. Bu duruma neden olan hastalıklar, kanser,
başta olmak üzere, neoplastik veya kronik enfeksiyöz hastalıklar, fena
beslenme, diabet ve hipertroidizm gibi durumlardır.
Hipertroidizmde görülen kaşeksinin nedeni, artmış bulunan enerji
gereksinmelerinin karşılanabilmesi amacı ile yağ dokularının kullanılmasıdır.
Buna karşılık diabetesteki kaşeksinin nedeni ya karbonhidratların yakıt olarak
kullanılmasının sınırlandırılması nedeni ile depo yağlarının kullanılması ya da
yağ sentezinin aksamasıdır.
12.9.3-Tek tırnaklıların lipemiası.
Maksiller myositis'te ve bulaşıcı kansızlıkta (anemia infectiosa) gibi
hastalıklarda tek tırnaklılarda, plazma lipid düzeyleri yükselir. Ayrıca deneysel
olarak tek tırnaklılarda aç bırakılarak benzeri bir duruma ulaşılmıştır. Lipid
düzeyindeki bu artış açlığın dördüncü gününden başlıyarak, önemli ölçüde
devam eder.
12.9.4-Arteroskeleroz.
Ekonomik düzeyi yüksek insan toplumlarında en önemli ölüm
nedeni olan arterioskeleroz atlarda da görülür. Hastalık arterlerin intimasında
çeşitli bozukluklar yanında lipid+karbonhidrat+Ca iyonları+fibroz doku birikimi
olarak tanımlanabilir.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
LİPİD METABOLİZMASI 193
KOLESTEROL SENTEZİ
Devam O–P–P
H
NADPH+H
H
H
NADP + PP
H
CH3
CH3
CH3
Farnesil pirofosfat
O–P–P
Squalen
CH3
CH3
Farnesil pirofosfat
CH3
CH3 Lanosterin
HO
24,25-dihidrokolesterol
CH3
H
Zimosterol
Desmosterol
Metil-kolestenol
CH3
CH3
kolestenol
CH3
7-dehidrokolesterol
HO
KOLESTEROL
Tablo 99- Kolesterolsentezi 2.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
194 TABLOLARLA BİYOKİMYA
12.9.5-Kalıtsal kaynaklı lipid metabolizma bozuklukları.
Kalıtsal kaynaklı lipid metabolizması bozuklukları daha çok beşeri
sahada hekimleri ilgilendiren hastalıklardır.
12.9.5.1-Bürger-Grütz Hastalığı.
Deride, sarı renkte, yumuşak nodüllerin yaygın olarakgörülmesi ile
karakterize bir hastalıktır. Açlık serumu süt manzarasındadır ve serum lipid
düzeyi yüksekmiş, total yağ asitleri 10 katına yükselmiştir.
12.9.5.2-Hand-Schüller-Christian Hastalığı.
Kemik, deri ve lenf bezlerindeki hücre içlerine kolesterol yığılması
ile karakterize bir hastalıktır.
12.9.5.3-Gaucher Hastalığı.
Dalak, beyin ve kemik iliğinde soluk renkte ve büyük hücrelere
rastlanmasıyla tanınan bir hastalıktır. Bu hücrelerin serebrosit ve suda
çözünür bir glikolipidden zengin oldukları saptanmıştır.
12.9.5.4-Nieman-Pick Hastalığı.
Sitoplazmaları köpüklü görünüşte ve başta sfingomiyelinler olmak
üzere çok miktarda lipid kapsayan Nieman-Pick hücrelerinin görülmesi ile
karakterize bir hastalıktır. Bu hücreler başlangıçta dalak, akciğer, karaciğer,
lenf bezleri ve kemik iliğinde sonralarıda tüm dokularda saptanmıştır.
12.9.5.5-Tangier Hastalığı.
Buna, ailesel yüksek dansiteli lipoprotein yetersizliği de denir.
Hemen hemen tüm plazma yüksek dansiteli lipoproteinlerin yokluğu ve bir çok
dokularda kolesterol esterlerinin yaygın olarak depo edilmesi ile karakterize
kalıtsal bir hastalıktır. Plazmada kolesterol ve fosfogliserid düzeyi düşer, fakat
trigliseridler normal konsantrasyonda kalır veya artar.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
LİPİD METABOLİZMASI 195
LİPİD METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI
İMANLIK
• Enerji gereksinmeleri için yeterli olandan fazla
besin alınmasına bağlı olarak depo yağlarının
artması
ile
karakterize
bir
metabolizma
bozukluğudur.
KAEKSİ
• Depo dokularında bulunan trigliseritlerin büyük
miktarlarda kullanılması ve ileri durumlarda adipoz
dokunun tümüyle ortadan kalkması ile karakterize
bir metabolizma hastalığıdır.
TEK
TIRNAKLILARIN
LİPEMİASI
• Maksiller myositis
hastalıklarda, tek
konsantrasyonunun
hastalıktır.
ve bulaşıcı kansızlık gibi
tırnaklılarda plazma lipid
yükselmesi ile karakterize
ARTEROSKLEROZ
• Ekonomik düzeyi yüksek insanlarda ve atlarda,
arterlerin intimasında çeşitli çeşitli bozukluklar
yanında lipid, karbonhidrat, kalsiyum iyonları, fibroz
doku birikimi ile karakterize bir hastalıktır.
BÜRGER-GRÜTZ
HASTALIĞI
• Dalak, beyin ve kemik iliğinde soluk renkte ve
büyük hücrelere rastlanmasıyla karakterize bir
hastalıktır
HAND-SCHÜLLERCHRİSTİAN
HASTALIĞI
Kemik, deri ve lenf bezlerindeki hücre içlerine
kolesterol yığılması ile karakterize bir hastalıktır.
GAUCHER
HASTALIĞI
• Dalak, beyin ve kemik iliğinde soluk renkte ve
büyük hücrelere rastlanmasıyla tanınan bir
hastalıktır.
NİEMAN-PİCK
HASTALIĞI
• Sitoplazmaları köpüklü görünüşte ve başta
sfingomiyelinler olmak üzere çok miktarda lipid
kapsayan Nieman-Pick hücrelerinin görülmesi ile
karakterize bir hastalıktır.
TANGİER
HASTALIĞI
• Hemen hemen tüm plazma yüksek dansiteli
lipoproteinlerin yokluğu ve bir çok dokularda
kolesterol esterlerinin yaygın olarak depo edilmesi
ile karakterize kalıtsal bir hastalıktır.
Tablo 100- Lipid Metabolizması bozuklukları.
Tablolarla Biyokimya Cilt II * Prof. Dr. Tanju Ası * Ankara - 1999
http://veterinary.ankara.edu.tr/~fidanci
Download