6.Çocuk *stismar ve *hmalini Aç*klamaya Yönelik Kuramlar

advertisement
ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI
Şeyma HAYDUT
Seda ŞEN
Yasemin DELİPOYRAZ
Galip TAŞGIN
Cengizhan AYNACI
ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI
Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikolojik gelişimini olumsuz
etkileyen, bir yetişkin, toplum veya devlet tarafından bilerek
veya bilmeyerek yapılan hareket ya da davranışlara çocuk
istismarı denilmektedir.
Çocuğun fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimi için gerekli olan
beslenme, barınma, giyim, temizlik, oyun, eğitim, güvenlik
ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanamaması ise çocuk ihmali
olarak tanımlanmaktadır.
ÇOCUK İSTİSMARININ NEDENLERİ
• Aile Bireylerinden Kaynaklanan Faktörler
Dış Stres Faktörleri: Bazı ekonomik, sosyal, çevresel,
kültürel özellikler ailede sıkıntı yaratarak çocuğun ihmal ve
istismarına yol açabilir.
İç Stres Faktörleri: Anne-babanın kişilik yapısı, çocuğun
özellikleri ve çevreye bağlı olarak çocuktan gereğinden fazla istekte
bulunulması olarak gruplanabilir. Ölüm, boşanma veya ayrı bir
yerde çalışma nedeniyle parçalanmış aileler çocuk istismarında
önemli bir risk grubunu oluşturmaktadır.
• Anne Babaların Özellikleri
•
•
•
•
•
•
İstismara uğrayan çocukların anne babalarıyla ilgili genellikle şu
özellikler dikkat çekmektedir;
Çocukluğunda kendisi de ihmal ve istismara uğrayan anne babalar,
Genç ve olgunlaşmamış yaşta anne baba olan ebeveynler,
Kişilik bozukluğu veya ruhsal problemleri olan anne babalar,
Özsaygısı düşük, yetersizlik ve değersizlik duygusuna sahip
ebeveynler,
Saldırgan veya suçlu ebeveynler,
Eğitim seviyesi düşük ebeveynler
Bu faktörlerin yanı sıra aile ilişkileri ile ilgili bazı faktörlerde çocuk
istismarı riskini artırabilir. Bunlar; ailede küçük çocuk sayısının
çokluğu, anne baba geçimsizliği, çocuğu bir ebeveynin tek başına
büyütmek zorunda kaldığı durumlar, aile fertlerinin sosyal ve duygusal
bozuklukları olması durumlarıdır.
• Toplumsal ve Kültürel Özellikler
•
•
•
•
•
•
•
Yüksek işsizlik oranı,
Yüksek suç oranı,
Yoksulluk ve sosyal servislerin yokluğu
Cinsiyet ayrımcılığı,
Ekonomik eşitsizlikler
Yoksulluk ve işsizlik
Göç hareketliliğinin fazlalığı
gibi etkenler bütün şiddet olayları ve istismar türlerini arttırdığı gibi
çocuğa şiddet ve istismarın artmasına da önemli ölçüde neden
olmaktadır.
Ülkemizde çocukların istismarla karşılaştıkları alanlardan
bazıları;
•
•
•
•
•
•
•
Aile,
Okul,
Kolluk kuvvetleri,
Sokak,
Bakım yurt ve yuvaları,
Çocukların tutuklu ve hükümlü olarak tutuldukları kurumlar ve
Çalıştıkları işyerleridir
Okullardaki şiddetle ilgili medyaya yansıyan okulda şiddet olaylarını
inceleyerek yapılan çalışma,
şiddet olaylarını gerçekleştirenlere ilişkin veriler; 80 haberin 27’sinde
öğrencilerin, 21’inde öğretmenlerin, 14’ünde yöneticilerin, 5’inde
velilerin, 8’inde okulda görevli birden fazla yetişkinin, 5’inde diğer
yetişkinlerin şiddeti uyguladığını göstermiştir.
Öz değerlendirme yolu ile veri toplayan araştırmalar incelendiğinde
öğrencilerin azımsanmayacak bir kısmının fiziksel, sözel, ilişkisel ve
cinsel şiddete maruz kaldıkları, sözel şiddetin fiziksel şiddete göre
daha sıklıkla görüldüğü, erkeklerin kızlara göre daha fazla şiddet
davranışında bulunduğu, şiddetin en fazla teneffüslerde ve sınıf
içerisinde gerçekleştiği ortaya çıkmaktadır.
• Çocuğun Bireysel Özellikleri
•
•
•
•
•
•
•
Çocuğun istismara uğrama riskini artıran özellikler şunlardır;
Zihinsel engele sahip olma,
Gayri meşru çocuk olma,
İstenmeyen çocuk olma,
Üvey çocuk olma,
Çocuğun beklenen cinsiyette olmaması,
Prematüre doğum, düşük doğum ağırlıklı olma, uzun süre hastanede
yatma, kronik hastalığı olma,
Aile ilişkilerinde kesinti yaşama
• Medyanın Etkisi
Yapılan araştırmalarda medya yolu ile şiddete tanık olan çocuklarda
saldırgan davranışların arttığı bulunmuştur. Programlara
bakıldığında şiddetin doğurduğu sonuçların üzerinde durulmadığı,
buna bağlı olarak da izleyenlerin yaşanan acılara karşı
duyarsızlaştığı görülmektedir. Çocuklar da bu duyarsızlaşma sonucu
şiddete maruz kalan kişilerle değil, şiddeti uygulayanla
özdeşleşmeye başlamaktadır. Bunun sonucu olarak da kendi
hayatlarında problem çözme yöntemi olarak şiddeti seçmektedir.
Medyadaki şiddet etkisini azaltmak için;
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
Aileler çocuğun hangi programı izlediğinden haberdar olmalıdır.
Televizyon çocuğu oyalamak için kullanılmamalıdır.
Televizyonu izlemek istediği belli bir program için açması çocuğa
öğretilmelidir.
Çocukların izlediği programı ailelerde izlemeli ve programı izlerken
çocukla program hakkında konuşmalı, yaşananlar anlamlandırılmalıdır.
Çocuk seyrettiği şiddet içeren rahatsız edici bir programdan sonra bunu
kendi hayatı ile ilişkilendirebilir. Bu durumda çocuğa güvende olduğuna
dair sözler söylenmeli.
Çocukların tanık oldukları şiddet yerine benzer durumlar için alternatif
davranışlar öğrenmelerine yardımcı olunmalıdır.
Çocuğun televizyon seyretme süresi kısıtlanmalıdır.
Çocuğa örnek olunmalı ve aile kendi televizyon izleme zamanını da
sınırlandırmalıdır.
• İSTİSMARCI EBEVEYNLERİN SINIFLANDIRILMASI
1.
Aralıklı İstismarcı: Çocuğunu periyodik olarak hırpalayan anne baba diğer
zamanlarda çocuğu ile muntazam olarak ilgilenir. Bu ebeveynler zaman içerisinde
kendilerini düzeltip yenileyebilirler.
2.
Sürekli İstismarcı: Bu ebeveynler çocuklarından nefret eder,çocuğu kasıtlı ve
bilinçli olarak döver ve kötü davranırlar. Acının çocuğun kafasında yer etmesi
gerektiğine inanır, çocuğun çektiği acıya aldırış etmezler. Altta yatan kişilik
bozuklukları vardır.
3.
Tek Defalık İstismarcı: Aslında tekrarlamaya uygun yapıları vardır ama ya ilk
eylemde çocuk ölür ya da bir anda kendilerini dizginlemeyi başarırlar.
•
Çocuğun üçgenin merkezinde kaldığı aile yapıları: Alternatif yaşam
tarzıyla birlikte erken ve düşünülmeden yapılan evliliklerin ardından boşanmış ve
genç-çocuklu-çalışan annelerin artmasıyla ortaya çıkmış bir sorundur.
Çocuk istismarı ve ihmali davranışları; fiziksel
istismar, duygusal istismar ve cinsel istismar
olmak üzere üç başlık altında incelenir.

Son yıllarda çocuk istismarı ve ihmali giderek
artmaktadır.
İngiltere’de haftada 4, ABD’de ise günde üç çocuk
çocuk istismarı ve ihmali nedeniyle ölmektedir.
Çocuk istismarı oranı dünyada % 1 ile % 10 arasında
değişirken ülkemizde bu rakam %10 ile % 53
arasındadır.
Ülkemizde duygusal istismar %78, fiziksel istismar
%24, cinsel istismar ise %9 oranındadır.
İstismara maruz kalan çocukların %70’i iki-on yaş
arasındadır.
1. FİZİKSEL İSTİSMAR

Fiziksel istismar en geniş anlamıyla çocuğun kaza
dışı yaralanması olarak tanımlanmakta olup,
erişkinlerin otorite kurma, disiplin sağlama,
cezalandırma veya öfke boşaltma amacıyla elle ve/veya
aletle çocuğun vücudunun herhangi bir yerine iz
bırakacak şekilde şiddet uygulayarak çocuğa zarar
vermesidir.
Çocuğa yönelik fiziksel istismar, istismarı uygulayan
kişiye göre ikiye ayrılır;
 Ebeveyn Tarafından İstismar
 Kurumda İstismar
Fiziksel istismarla ilgili başka sınıflandırma türü ise
istismarın uygulanma şekline göre yapılmıştır.
 Aletsiz saldırılar
 Aletli saldırılar
 İstismar türleri arasında fark edilmesi en kolay olan
fiziksel istismardır.
 Avrupa ve Asya’da 9-17 yaşlar arasındaki her 10
çocuktan 6’sının, Türkiye’de ise 7-14 yaş grubundaki
çocukların %40’ı fiziksel istismara maruz kalmaktadır.
 Türkiye’ de 2 yıl içerisinde “Adli Tıp Kurumu Morg
İhtisas Dairesi’ne” gelen çocuk ölümlerinin %74.5’i
ihmal, %13.9’u fiziksel istismar, %5.6’sı fiziksel istismar
ve ihmal ve %6’sı cinsel istismardır.
 Fiziksel istismara uğrama sıklığına bakıldığında ise
istismara uğrayan çocukların %46.5’inin seyrek olarak
dövüldüğü, %20.4’ünün en az haftada bir defa
dövüldüğü, %5.2’sinin ise her gün dövüldüğü
bulunmuştur.
Fiziksel İstismar Mağduru Çocuğu Tanıma
 Çocuğu hastaneye götürmeme, götürmek istememe
ya da çocuğun hastaneye götürülmesinde
açıklanamayan gecikme,
 Ailenin çocuktaki belirtilerle çelişen öyküler
anlatması,
 Aile üyelerinin onayla ilgili birbirinden farklı şeyler
söylemeleri,
 Çocukta şüpheli davranışların ilk ve tek sefer
olmaması, daha önceden açıklanamayan yaralanmalar
gözlenmesi,
 Anne babanın kazayı bir kardeşe ya da yabancı bir






şahısa yüklemesi,
Çocuğun hastane hastane gezdirilmesi,
Aile tarafından çocuğun kendisinin suçlanması,
Çocuğun anne babayı suçlaması,
Anne babanın kendi çocukluğunda istismar
öyküsünün bulunması,
Anne babanın çocuktan gerçekçi olmayan
beklentilerinin bulunması
Çocuk anne-baba arasındaki ilişkinin normal
olmaması
Fiziksel İstismar
 Ekimoz
 Yumuşak doku hasarı
 Yanıklar
 Haşlanmalar
 Kemik, eklem, beyin ve göz hasarı
 İç organ hasarları
 Gelişme gerilikleri
 Zehirlenmeler
24
Fiziksel İstismarın Etkileri
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Çocuklarda;
Fiziksel, bilişsel ve duygusal bozukluklar
Okul başarısızlığı
Depresyon
Post travmatik stres bozukluğu
Düşük benlik saygısı
Antisosyal davranışlar
Sinirlilik ve saldırganlık
İçe dönüklük
Evden kaçma ve intihar girişimi
İlişki kurmada güçlük
Kazaya Bağlı Yaralanmalarla Fiziksel istismarın Birbirinden
Ayrılması
 Kazaya bağlı yaralanmalar ile istismara bağlı
yaralanmaların birbirinden ayrılması önemlidir.
 Çocuklar genelde önlerinde olan şeyleri merak ederler
ve öne doğru hareket ederler, o yüzden de kazaya bağlı
yaralanmalar çoğunlukla vücudun ön kısmında olur.
 Kalçalar, genital ve anal bölge, vücudun arka ve yan
yüzleri ile yüzün yan kısımları ise istismar
düşündürecek bölgeleridir.
İşkence gördüğü, hastane raporunda tecavüze uğradığı haberiyle kamuoyunu
ayağa kaldıran, üzüntüye boğan 17 aylık N.N.B.
27
2.DUYGUSAL İSTİSMAR
 Duygusal istismar; çevredeki yetişkinler tarafından
çocuğun kişiliğinin gelişimini zedeleyici eylemler ya da
eylemsizliklerdir.
 Duygusal istismar veya psikolojik örselenme diğer
tüm kötü muamele biçimlerini şemsiye gibi altına
toplayan bir olgudur.
 Tek başına var olduğu gibi fiziksel ve cinsel istismar ile
birlikte de bulunabilir.
 Duygusal istismar istismar çeşitleri içerisinde
tanınması, tanımlanması, sonucunun gözlenmesi en
zor olanıdır.
Duygusal İstismar Davranışları
 Reddetme
 Aşağılama
 Ayırma, yalnız bırakma
 Korkutma, tehdit
 Suça yöneltme
 Duygusal gereksinimleri karşılamama
 Çocuktan yaş ve kapasitelerinin üstünde beklentilerin
olması
 Kendi çıkarları için kullanma
Okul Ortamında Duygusal Olarak İstismarına
Neden Olan Öğretmen Davranışları
 Çocuklarla alay etme, alaycı davranış
 Aşağılayıcı ses tonu
 Ders dışı faaliyetlerden men etme
 Düşük performansı ve başarısızlığı eleştirme
 İsim takma
 Okul sonrası ceza olarak ders yaptırma
 Diğer öğrencilerin çocuğu aşağılamalarına göz yumma
 Vurma, çimdikleme, kulak çekme
 Öğrenciye bir şeyler fırlatmak
Duygusal İstismarın Çocuk Üzerindeki Etkileri
 İlişkilerden kaçınma
 Konuşma bozuklukları
 Fiziksel gelişme geriliği
 Psikomotik belirtiler
 Kaygı, parmak emme, yalan söyleme, altına ıslatma
 Konsantrasyon sorunları
 Saldırganlık, içe kapanıklık
 Depresyon,uyku bozukluğu, kendine güvensizlik
 Sosyal ilşkilerde bozukluk
3. CİNSEL İSTİSMAR
 Çocuğun en az kendisinden altı yaş büyük bir kişi
tarafından cinsel doyun için zorla veya ikna edilerek
kullanılması ya da başkasının bu amaçla çocuğu
kullanmasına izin verilmesidir.
 Çocuklara cinsel istismar yaygınlığı ABD’de 1.3/1.000;
Türkiye’de ise %1.4’tür.
 Cinsel istismar vakalarının ortalama olarak %15’inin
bildirildiği düşülmektedir.
Cinsel İstismar Davranışları
 Çocuğun genital bölgelerine dokunma
 Teşhircilik
 Röntgencilik
 Çocuğu pornografi ve fuhuş için kullanma
 Cinselliğe teşvik edici konuşmalar
 Pornografik film izletme
 Ensest
 Erişkinin cinsel organı ile çocuğun uyluk, kalça ya da
başka bir bölgesi arasında temas
 Genellikle cinsel istismara uğrayan çocuklar




yaşadıklarını saklama eğilimindedirler.
Yapılan araştırmalarda on sekiz yaşına kadar kız
çocuklarının %12-25’inin erkek çocuklarının ise %810’unun cinsel istismara maruz kaldığı saptanmıştır.
Cinsel istismardan en çok zarara uğrayan çocuklar; 611 yaş grubundaki çocuklardır.
Kızlar erkeklerden 5 kat daha fazla cinsel istismara
maruz kalır ve tacizcilerin çoğu erkektir.
Uluslararası Çalışma Örgütü tahminlerine göre 1.8
milyon çocuk fahişelik yapmaya zorlanmaktadır.
Çocukların Cinsel İstismara Kurban Olarak Seçilme
Nedenleri
 Merak Duygusu
 İlgi ve Sevgi İhtiyacı
 Erişkinler Tarafından Kolayca Yönlendirilebilmeleri ve
Savunmasızlığı
 Olayı Gizleme Eğilimi
 Olayı İfade Etmede Yaşadıkları Güçlükler
ÇOCUKLARDA CİNSEL İSTİSMARI
DÜŞÜNDÜREBİLECEK BELİRTİLER








Bebeklik-4 Yaş:
Tuvalet eğitiminde bozulmalar
Cinsel içerikli sözcüklerde artma
Cinsel organlarla aşırı fiziksel uğraş
Oyunlarında cinsel içeriğin fazlalığı
Uyku bozuklukları
4-6 Yaş:
Korku
Cinsel içerikli sözcükler ve davranışlarda artma
Cinsel ilişkiyi ayrıntılı bilme









7-12 Yaş:
Okul başarısında düşme
Korku
Depresif belirtiler
Yaşa uygun olmayan davranışlarda artma
Cinsel konularla aşırı uğraşma
Cinsel saldırganlık
Aşırı ya da açıktan masturbasyon
Ergenlik:
Evden kaçma ve eve gitmede istekliksiz
Duygulanımda dalgalanma









Kendine zarar verme, intihar girişimi
İlaç ve alkol kötüye kullanımı
Uygunsuz cinsel davranışlar
Davranım bozuklukları
İkili ilişkilerde problem
Cinsel İstismarın Çocuk Üzerindeki Etkileri:
Zedelenmiş cinsellik
İhanet duygusu
Acizlik
Damgalanmak
CİNSEL İSTİSMAR TÜRLERİ
 Seksi Konuşma
 Teşhir
 Röntgencilik
 Cinsel Sömürü
 Çocuk Pornografisi
 Çocuk Fuhuşu
42
ENSEST
 Kanunen evlenmelerine izin verilmeyen iki kişi
arasındaki cinsel ilişkiye denir.
 Aile içi istismarda en sık rastlanan suçlu babadır.
 Üvey baba ile yaşayan bir kız çocuk, biyolojik baba ile
yaşayana göre 6 kat daha fazla risk altındadır.
 Olayın kurbanlarının suçluluk, utanma ve dışlanma
korkuları olayın bildirilmesini engellemektedir.
Ensestin Çocuklar Üzerindeki Etkileri
 Çocuğun saldırganla olan ilişkisine
 Cinsel aktivitelerin şekline
 Çocuğun işbirliğine
 Şiddet kullanımına
 Fiziksel zararların varlığına
 Çocuğun yaşı ve gelişim basamağına
 Travma öncesi işbirliğine
 Psikolojik gelişimine
 Ailenin olaya tepkisine bağlı değişmektedir.
45
46
4. DİĞER İSTİSMAR TÜRLERİ
Bu istismar çeşitlerini fiziksel,duygusal ve cinsel
istismardan ayıran en temel özellik çocuğun doğrudan
ilişkide olduğu aile ya da sosyal çevre gibi birinci
derece çevrede görülmemesidir.
• a) Kurumsal İstismar
• b) Ekonomik İstismar
• c) Akran İstismarı
ÇOCUK İHMALİ
Çocuk ihmali genelde ailenin ilgili kurumların ya da
devletin çocuğa karşı en temel sorumluluklarını
yerine getirmemesi şeklinde tanımlanabilir.
İhmal ve istismarı birbirinden ayıran en temel nokta
istismarın aktif,ihmalin ise pasif bir olgu olmasıdır
Çocuğun ihmal edildiğini düşündüren durumlar
• Çocuğun kirli bakımsız ve hava koşullarına uygun olmayan giysiler
giymesi
• Çocuğun nüfus cüzdanının olmaması
• Çocukta organik nedenlerle açıklanamayan büyüme geriliği
olması
• Ailenin çocukla ilgili soruların yanıtlarını bilmemesi
• Çevresinde sigara ,alkol ve bağımlılık yapan maddeler
kullanılıyorsa ve çocuk bunlardan korunmuyorsa
• Zorunlu eğitim döneminde çocuk okula gitmiyorsa
• Sağlık kurumuna başvuruda gecikme ya da hiç başvurmama
• Tedavi konusunda önerilere uyulmaması
• Terkedilmesi veya evden kovulması durumlarıdır.
BAŞLICA İHMAL TÜRLERİ
1) Fiziksel ihmal: Çocuğun yaşına uygun yiyeceklerle
ve yeterince beslenmemesi,temizliğine önem
verilmemesi,uygun ve temiz giydirilmemesi,yetersiz
bir fiziksel çevrede yaşaması,ev içi ve dışı kazalara
karşı korunmaması durumudur.
Fiziksel ihmale örnekler;
•
•
•
•
•
•
•
İklim koşullarına uygun olmayan kıyafetler giymesi
sürekli eski onarılmamış giysiler giymesi
büyük ya da küçük ayakkabılar giymesi
düzenli olarak yıkanmaması
ter ya da idrar kokmaları
saçlarında bit bulunması
yeterli koruma önlemi alınmadığı için ev içinde açık
kablolara değme
• sıcak suyla yanma
• ilaç zehirlenmesi fiziksel ihmalin örneklerindendir.
Çocuklar için güvenlikli ortam oluşturma: Yeterli
koruma önlemi alınmadığı için çocuğun kazaya maruz
kalması hukuki açıdan çocuk ihmali olarak
değerlendirilir.
 Çocuk ölümlerinin 1/3’ünü ev kazaları
oluşturmaktadır
 ABD’de 1-4 yas arası çocukların ölüm nedenlerinin
%40 ‘ını ev kazaları oluşturmakta
 Türkiye’de 1-4 yaş arası çocuk ölümü nedenleri
arasında kazalar 3. sırada yer almaktadır
Her geçen yıl kaza meydana gelme oranı
artmış ve bunun sonucunda son yıllarda ev
kazalarının tıbbi,sosyoekonomik ve hukuki
boyutları üzerinde durulmaya başlanmıştır.
Çocuklar kazaya ev,okul,oyun alanları gibi
yerlerde maruz kalmaktadır. Kazalarda etkili
olan faktörler gruplandırılabilir;
İnsani faktörler
Çevresel faktörler
• Ülkemizde Ekim 2010 tarihi itibariyle 1810 kayıp çocuk
olduğu
• Kaybolan çocukların %30’unun SHÇEK’e bağlı
kurumlardan ayrıldığı
• %65 kız,%35 erkek olduğu
Kayıp çocukların kendi isteğiyle kaçanlata ilişkin verileri;
 Kız çocukları ‘’gönül ilişkisi,aile baskısı’’
 Erkek çocukları ‘’macera hevesi,iş bulma’’ umutlarıyla
evden kaçtığını göstermektedir.
Prenatal ihmal
Doğmamış bebeğin ihmali söz konusudur.
Annenin gebelikte ilaç,sigara,alkol,gibi zararlı
maddeler kullanması,doğum öncesi gerekli
tıbbi bakımı almaması,yetersiz beslenmesi gibi
bebeğin sağlığını tehlikeye atacak davranışları
söz konusudur.
Tıbbi ihmal
Prenatal ihmal gibi fiziksel ihmalin özel bir
türüdür. Tıbbi ihmal ailenin ekonomik durumu
yeterli olmasına rağmen çocuk için yeterli tıbbi
bakımın sağlanmaması,hastalık durumunda
tedaviye ulaştırılmaması,hastalıklardan önce
gerekli önlemlerin alınmamasıdır.
2)Duygusal ihmal: çocuğa sevgi gösterilmemesi
özellikle ergenlik yıllarında destek ve
denetimden yoksun bırakılması.Duygusal
ihmal çocuğun temel duygusal gereksiniminin
karşılanmaması durumudur. Bu temel
gereksinimler;
Dokunulma
Güven
Düzen ve yapı
Sosyalleşme
Uyarılma
Kendini değerli görme
3)Toplumsal ihmal: Devletin sağlık,eğitim,sosyal
yardım,güvenlik gibi konularda çocuğa yönelik
sorumluluklarını yerine getirmemesi.
4)Eğitimsel ihmal: Çocuğun okula
gönderilmemesi,eğitim gereksinimlerinin
karşılanmaması,ders çalışmak için uygun
ortam sağlanmaması durumlarıdır.
5)Cinsel ihmal: Çocukların cinsel sömürüye karşı
korunmaması ve ilgisiz kalınması,cinsel
gelişime gereken önemin verilmemesi cinsel
ihmal olarak tanımlanır
ÇOCUĞUN İHMAL,İSTİSMAR VE ŞİDDET SUÇLARINAKARŞI
CEZA HUKUKUNDA KORUNMASI
A)Çocuğun yaşam hakkı ve vücut dokunulmazlığının
korunması
• Yaşam hakkının korunması; insan öldürme kasten
öldürme ve taksirle öldürme olarak ayrılır.
• Vücut dokunulmazlığının korunması; TCK’nın 86.
maddesine göre kasten başkasının vücuduna acı veren
veya sağlığını ya da algılama yeteneğinin bozulmasına
neden olan davranışlarda bulunan kişşi cezalandırılır.
B) Çocuğun cinsel dokunulmazlığının korunması;
1)Çocuklara cinsel istismar suçu;
TCK’nın 103.maddesine göre 15 yaşının
tamamlamamış veya tamamlamış olmakla
beraber algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara
karşı her türlü cinsel davranış suçtur. 8 yıldan 15
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Çocuklara
karşı işlenen cinsel suçlar yetişkinlere karşı
işlenen cinsel suçtan daha ağırdır. Yazılı veya
sözlü şehvet duygusu ile gerçekleştirilen her türlü
davranış cinsel istismar suçunu oluşturur.
2)reşit olmayanla cinsel ilişki suçu;
 TCK’nın 104. maddesine göre 15 yaşını
bitirmiş olan çovukla cinsel ilişkide bulunan
kişi şikayet üzerine 2 yıldan 5 yıla kadar hapis
cezasıyla cezalandırılır.
Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı
bulunan kişi tarafından işlenmesi hali,nde
şikayet aranmaksızın 10 yıldan 15 yıla kadar
hapis cezası olur.
Gölcük Devlet hastanesinde 20.04.1998
tarihinde ‘’genel durumu çok
kötü,yüzde,vcutta şişlikler,yanıklar,kesikler’’
bulunan bir çovuk acil olarak yatırılmıştır.
Çocuğa şiddet uyguladığı düşünülen abla ve
eniişte hakkında adli kovuşturma başlamıştır;
• Abla için 2 yıl 2 ay hapis cezası hükmedilmiş
ancak tutukluluk süresi göz önüne alınarak
salıverilmiştir.
• Enişte için mahkeme,suçu işlediğine dair kesin
kanıt elde edemediği için beraatine karar
vermiş.
Çocuğun disiplin yetkisinin kötüye kullanılması suçu;
İdaresi altında bulunan veya büyütmek,bakmak,
okutmak,meslek veya sanatı öğretmekle yükümlü
olduğu kişi üzerinde sahibi olduğu terbiye hakkından
doğan disiplin yetkisini kötüye kullanan kişiye bir yıla
kadar hapis cezası verilir.
Çocuğun dilencilik suçuna karşı korunması;
Çocuğu dilencilikte araç olarak kullanan kişi bir yıldan
üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Suç örgüt
tarafından işleniyosa ceza bir kat artırılır.
ÇOCUK İSTİSMAR VE İHMALİNİ AÇIKLAMAYA
YÖNELİK KURAMLAR
1.Psikiyatrik Model
Çocuk ihmal ve istismarı ile ilgili yapılan araştırmalar
çocuğa kötü muameleden sorumlu kişilerin genellikle anne
babalar olduğunu gösterdiğinden psikiyatrik model istismar
nedenlerinin açıklamasında ebeveynlerin özelliklerini temel
almıştır.
Psikiyatrik model çerçevesinde istismar eden ve
etmeyen anne babaları farklılaştıran kişilik özellikleri
üzerinde durulmuştur. Çocuk istismarıyla ilgili olduğu
düşünülen bazı kişilik özellikleri arasında narsistik eğilimler,
takıntılı davranışlar, düşük benlik kavramı, aşırı kaygı,
depresyon ve empati kuramama gibi nitelikler dikkati
çekmiştir.
2.Sosyal Öğrenme Modeli
Sosyal öğrenme kuramcıları için davranış kişisel ve
çevresel değişkenler arasındaki sürekli bir etkileşimin
sonucudur. Temel varsayımı insanların model olarak
öğrendiği anlayışıdır. Sosyal öğrenme kuramcıları
istismarın da temelinde bireyin başka bireyleri taklit
etmesinin, model olarak öğrenmesinin yattığını savunur
ve istismarı model almayla açıklar.
Kuşaklar Hipotezi (Oliver , Taylor)
Sosyal öğrenme kuramı istismar ve ihmal
davranışlarında ana-babaların, kendi anne
babalarını örnek aldıklarını ve çocuklarından
gerçekçi olmayan beklentilerinin olduğunu
savunmaktadır.
Bu kurama göre şiddet uygulayan anne
baba, çocukluğunda kendisine şiddet göstermiş
olan yetişkinlerini örnek almaktadır. İstismar
anne
babadan
çocuklarına
geçmektedir.
İstismarın nesnesi olan çocuklar kendileri anne
baba olduklarında istismarın öznesi konumuna
geçmektedir.
Sosyal Durumsal Model
Sosyal durumsal model çocuk istismar ve
ihmali davranışlarının ailelerin çocuklarını
disipline etmek için kullandıkları hatalı ve
tutarsız
tutumlarla
arttığı
görüşünü
savunmaktadır. Fiziksel ve duygusal istismarının
önemli bir bölümünün ana babanın disiplin
çabası
kapsamında
gerçekleştiği
birçok
araştırmada kanıtlanmıştır.
Çocuklarını istismar eden ailelerin etkisiz
ve tutarsız disiplin yöntemleri, çocukların
davranışlarını kontrol edememesine yol açmıştır.
Ailelerin çocuk disiplininde kullandıkları
tutarsız ve çelişkili yöntemler çocuklarda sapkın
davranışlara yol açabilir. Uygun disiplin
yöntemlerinin aileler tarafından bilinmemesi ya
da uygulanmaması istismar için hazırlayıcı bir
faktör olabilir. Bu yüzden ailelerin disiplin
yöntemleri
konusunda
bilgilendirilmesi
önemlidir.
Psikanaliz Kuramı
Bu kurama göre istismarcı bireylerin diğer
insanlara karşı düşmanca ve yıkıcı tutumlarının
gelişmesinde
kendilerinin
çocukluk
dönemlerindeki yaşantıları sorumludur.
Freud’a göre ödipal karmaşa ve elektra
karmaşası evrelerinde yaşanılan şiddet eylemleri
bireyin kendisine veya diğer insanlara karşı
sergilediği davranışların temelini atmaktadır.
Sosyal Psikolojik Model
Sosyal
psikolojik
model
insan
davranışlarının değerlendirilmesini toplum ve
psiko-patolojiyi temel almaktadır.
Psiko-patolojik durumlar içinde; ruhsal
hastalıklar, stres, depresyon sayılırken toplumsal
durumlar
içerisinde;
toplumsallaşma
deneyimleri, şiddet ve saldırganlıkla ilgili rol
modelleri, toplumsal statü, değer ve normlar
belirtilmektedir.
Finkelhor’un sunduğu sosyal psikolojik
modele göre çocuğun cinsel istismara
maruz kalmasına neden olan etmenler:
1.Saldırganın Cinsel İstismar Motivasyonu,
2.İçsel Engelleyici Etkenlerin Yıkılması
3.Dışsal Engelleyici Etkenlerin Yıkılması
4.Çocuğun Direncini Kıran Etkenler
Sosyolojik Model
Bu model istismarın açıklanmasında
psikiyatrik modelin aksine istismarcı davranışla
ilgili olarak bireyi değil toplumu, çevreyi, kitle
iletişim araçlarına yansıyan şiddet, okullar,
çevresel baskı istismarın temelinde yatan
nedenler arasında gösterilmiştir. Stres ve
engellenme çocuk istismarına yol açmaktadır.
Stres kaynakları olarak işsizlik, kötü konut
koşulları ve düşük gelir düzeyi gibi alt sosyoekonomik
sınıfa
özgü
bazı
özellikler
incelenmiştir.
Sosyolojik modele göre istismar ve ihmalin
nedenleri
Çocuk yetiştirmede şiddet kullanımının
kültürel açıdan onaylanması,
Okulların veya kitle iletişim araçlarının açık
veya örtülü bir şekilde fiziksel güç kullanımını
teşvik etmesi,
Disiplin ölçütlerinin çevreye, etnik gruba ve
sosyal sınıfa göre farklılık göstermesi,
Çevre baskısı nedeniyle kişilerin öfke ve
düşmanlıklarını kontrol etme yeteneklerinin
zayıflaması
Şiddet ve Kültür
Disiplin Ölçütleri
Öfkenin kontrol edilmemesi oluşan içsel ve
dışsal zararlar
Sosyal Etkileşimsel Model
Tüm modelleri içerisine alarak her yönüyle
çocuk istismarı ve ihmalini açıklamaktadır.
İstismarı çocukluk yaşantıları, ebeveyn-çocuk
etkileşimini anne baba açısından ve çocuk
açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini
savunmaktadır.
Eşler arasındaki kızgınlıklar çocuğa
yansıyabilmektedir. Toplumdaki sosyal durumu
etkileyen kurumların eksiklikleri de çocuk
istismarı ve ihmaline yol açabilmektedir.
ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİNİ
ÖNLEME ÇALIŞMALARI
Çocuk istismarını önleme konusunda dünyanın her
yerinde ülkelerin kendi belirledikleri stratejiler
çerçevesinde bazen grup olarak bazen de bireysel
olarak uygulanan önleme hizmetleri
kullanılmaktadır. Bazı ülkelerde istismarı önlemeye
yönelik hizmetleri sunan belirli servisler
mevcutken bazı ülkelerde bu konuyla ilgili
çalışmalar mevcut kurumların içerisinde ayrı bir
birim olmaksızın sürdürülmektedir.
Çocuk istismar ve ihmalini önlemede temel
amaç ; durumun ortaya çıkmaması için önlemler
almak, hatalı davranışları engellemek ya da
olumlu yönlere kanalize etmeye çalışmaktır.
Önleme çalışmaları; çocuğun ruh sağlığının
desteklenmesi, tedavi gereksinimlerinin
karşılanması ve madde kullanımı, suça yönelme
gibi sosyal problemlerin önlenmesi açısından
önemlidir.
Çocuğa yönelik istismar tiplerini önleme
çalışmaları üç temel aşamadan oluşmaktadır ;
1-Birincil Önleyici Hizmetler (Sosyal reform,
tutumların değiştirilmesi ve eğitim ) : Tüm
çocukların gelişimlerini iyi bir biçimde
sürdürebileceği ortamı sağlamaktadır. Burada
hedef kitle toplumdur. Ailelerin ve çocukların
yaşadıkları koşulları iyileştirebilmenin en etkin
yolu sosyal reformlardan geçmektedir. Bu
kapsamda ailelere çocuk gelişimi ile alakalı
bilgiler verilerek çocuğun ruhsal gelişimine ve
gereksinimlerine öncelik vermesi sağlanabilir.
2-İkincil Önleyici Hizmetler (Yüksek risk
gruplarının belirlenerek eğitilmesi) : Yüksek risk
gruplarının belirlenmesi, bu kişilerin var olan
hizmetleri kullanmasını sağlayacak stratejiler
geliştirmesi ve bu ailelere gerekli ek hizmetlerin
sunulmasını kapsar. Yüksek riskli aile grubunu
genç anne bana olan çiftler, madde bağımlılığı
olan aileler, yoksul aileler, ruhsal sorunu olan
anne babalar, engelli çocuğu olan anne babalar
oluşturur.
3-Üçüncül Önleyici Hizmetler (İstismar edilmiş
çocuğun tekrar istismarını önlemeye yönelik
hizmetler) : Çocuk ihmal ve istismarının
tekrarının ve ortaya çıkabilecek
komplikasyonların önlenmesi amaçlanır. Günün
24 saati açık olan merkezlerde fiziksel ve ruhsal
tedavi öncelikli olmak üzere, rehabilitasyon ve
ailenin yeniden topluma kazandırılmasını
hedefleyen programlar kullanılır.
Başarılı çocuk istismarı önleme programlarının bazı
ortak özellikleri vardır. Bunlar ;
- Aile ve toplum arasındaki bağı güçlendirmek,
- Aile birliğine saygı duymak,
- Çocuğun büyüme ve gelişmesinde önemli rolü olan
aileyi eğitmek,
- Toplum destek sistemleri ile bağlantı kurmak,
- Sağlıklı aile uygulaması konusunda toplumu
bilinçlendirmek,
- Ailelerin gereksinim duydukları servisleri oluşturmak
ve destekleyip geliştirmek,
- Ailelere 24 saat acil yardım sağlamak. (Tackett, 2002)
ÇOCUK İSTİSMARINI ÖNLEME ÇALIŞMALARI
BİLİNÇLENDİRME ÇALIŞMALARI
1-Halkın Bilinçlendirilmesi : Halkı bilinçlendirme
çalışmaları problem konusunda bilinç yaratmayı,
problem konusundaki bilgiyi artırmayı, problem
hakkındaki tutum ve değerleri değiştirmeyi
amaçlar.
2-Ebeveynlik Eğitimi ve Destek Programları : Aileye
kendi çocuğunun gelişimsel düzeyine uygun ve
gerekli bilginin sağlanması ve çocuğun gelişimsel
düzeyine uygun yaklaşımların kazandırılması
sağlanmaktadır.
3- Okullarda Bilinçlendirme Çalışmaları : Temel
düşünce, çocuklara eğitim vererek ilerde onların
istismarcı aileler olmalarını önlemek ve
karşılaşabilecekleri istismar durumları hakkında
bilgilendirmektedir.
Okulların istismarı önlemek amaçlı yapabileceği
katkılar şunlardır;
-Yaşam becerileri eğitimi
-Ebeveynliğe hazırlanma
-Kendini koruma eğitimi
-Stresle başa çıkma eğitimi
-Krizle mücadele etme
-Olumlu benlik algısı geliştirme
4- Ebeveynler İçin Ev Ziyareti Programları : Bu
programlar, sağlık bakım hizmetleri, çocuk
gelişimini destekleyici faaliyetler, ebeveyn eğitimi,
aile desteği gibi hizmetler sağlar. Ebeveyn evinde
hizmet sunmak, ebeveyn-çocuk etkileşimini
güçlendirmek açısından aile ile somut bir çalışma
fırsatı sunar.
5- Çocukların Bilinçlendirilmesi : Çocuklara
kendilerini cinsel saldırı ya da istismardan nasıl
koruyacaklarının öğretildiği grup temelli eğitimleri
içerir. Temel hedef ise ; potansiyel kurbanın
saldırıya direnç gösterme kapasitesini
güçlendirmektir.
İSTİSMARI ÖNLEMEDE GELİŞTİRİLECEK
STRATEJİLER
-
Evlilik dışı hamilelikleri teşhis ve takip etmek.
Aileleri ve yaşadıkları stresi değerlendirmek.
Yeni evli çiftlere sosyal hizmet sunmak.
Yeni çocuk sahibi olacak aileleri eğitmek.
Fiziksel cezaların önüne geçmek.
Dünya çapında çocuklara gerekli sağlık hizmeti sunmak.
Aile birliğine önem vermek ve devamı için gerekli desteği
sağlamak.
- Çocuk bakımı konusunda kaliteyi ve evrenselliği savunmak.
- Aile içi şiddet ve istismar ile ilgili merkezler açmak.
AİLELERİN İSTİSMAR KONUSUNDA
YAPMASI GEREKENLER
- Çocuğa ev telefonu ve adresini öğretmek.
- Çocuğun her zaman nerede olduğunu bilmek.
- Çocuğun arkadaşlarını ve yakın çevresini tanımak,
onunla birlikte faaliyetlere katılmak.
- Yabancı kişiler ile ilişki kurmanın sınırlarını öğretmek.
- Çocuğun gerçek ya da hayali korkularını önemsemek.
- Çocuğa aşırı ilgi gösteren biri olursa bunu dikkate
almak.
- Etkili ebeveyn-çocuk iletişimini kurmak.
İSTİSMARA UĞRAMA ŞÜPHESİ OLAN
ÇOCUKLARLA GÖRÜŞME
Etkin Görüşmede Bulunması Gereken Özellikler
-Objektiflik : Önyargıda bulunmamak ve görüşme
yapılan kişinin verdiği yanıtları gözden geçirmek
önemlidir.
-Anlayış : Görüşme yapılan kişinin perspektifinden
olaylara bakılmalı ve empati kurulmalıdır.
-Hedef Yönelimli Olma : Görüşme talebinde
bulunulan makamın hangi amaçla bu talepte
bulunduğuna dair yeterli bilgi edinilmelidir.
KÜÇÜK ÇOCUKLARLA GÖRÜŞMENİN TEMEL
PRENSİPLERİ
- Çocuğu yönlendirici sorulardan kaçınılmalı,
görüşmeye açık uçlu sorulardan başlanılmalıdır.
- Görüşmeyi yapan kişi mümkün olduğunca az
konuşmalı, dinleme konusunda sabırlı olmalıdır.
- Konuşma sırasında kopukluklar olabileceğinden bu
kopuklukları doldurmak için acele edilmemeli,
çocuğa fırsat verilmelidir.
- Konuşmaların tümü kaydedilmelidir. Görüşmeden
anatomik bebek kullanıldıysa video kaydı
yapılmalıdır.
- Çocuğun yaşamında yer alan kişiler hakkında bilgi
alınmalıdır.
**Çocuklarla görüşmelerde sözel olarak anlatamadığı
şeyleri gösterebilmesi amacıyla anatomik oyuncak ya da
anatomik çizimler kullanılabilir.
-Anatomik Oyuncak Bebekler : Görüşmede kullanılacak
anatomik bebek seçilirken genital organları ve göğüslerinin
vücudun boyutları ile orantılı olmasına, çocuğun hemcinsi
ve yaşına uygun seçilmesine özen gösterilmelidir. Çocuk bu
bebek üzerinde sözel olarak anlatamadıklarını, nereye
dokunulduğu gibi ayrıntıları gösterebilir.
-Anatomik Çizimler : Anatomik çizimler de çocukla aynı
cinsiyette olmalıdır. Çocuk hangi bölgesine
dokunulduğunu, yaşanan olayları bu çizimler aracılığıyla
gösterebilir. Ayrıca çizim kağıda yapılacağından
görüşmenin kayda alınması açısından avantaj sağlar.
ADÖLESANLARLA GÖRÜŞMENİN TEMEL
PRENSİPLERİ
- Görüşmeye hiçbir bilgiye sahip değilmiş gibi
başlanmalıdır.
- Görüşme yapan kişi konuşulanların aralarında
kalmayacağını, olayın aydınlatılması için
kullanılacağını söylemelidir.
- Adölesanlar rahat ve samimi insanlarla daha rahat
konuşurlar, aşırı resmi tavırlardan kaçınılmalıdır.
- Açık uçlu sorular sorulmalıdır.
- Çocuk sabırla dinlenmelidir.
- Görüşme sonrası çocuğa teşekkür edilmeli, bunda
sonra olacak olası şeyler hakkında bilgi verilmeli, varsa
soruları yanıtlanmalıdır.
FİZİKSEL İSTİSMARA UĞRADIĞI
DÜŞÜNÜLEN ÇOCUKLARLA GÖRÜŞME
- Başlangıçta ailedeki ceza ve disiplin biçimine ilişkin sorular
sorulmalıdır.
- Disiplin hakkında spesifik sorular sorularak çocuğun
bakımından sorumlu kişinin davranışları hakkında bilgi
edinilebilir.
- Çocuğun diğer aile fertlerine ne olacağı yönündeki
endişeleri öğrenilmelidir.
- İstismarcının eylemlerinin sadece kendisiyle mi sınırlı
olduğu sorulmalıdır.
- Çocuğa, kendisine istismarcıdan başka böyle davranan olup
olmadığı sorulmalıdır.
- Bu tür vakada önceliğin çocuğun korunması olduğu
unutulmamalıdır.
TEŞEKKÜRLER
Download