dental implant planlamasında kullanılan görüntüleme yöntemleri

advertisement
T.C.
Ege Üniversitesi
Diş Hekimliği Fakültesi
Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı
DENTAL İMPLANT PLANLAMASINDA
KULLANILAN GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ
BİTİRME TEZİ
Stj. Diş Hekimi İffet KOCAÇİL
Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Uğur TEKİN
İZMİR – 2015
ÖNSÖZ
“Dental implant planlamasında kullanılan görüntüleme yöntemleri “ adlı tez
calışmamı hazırlama imkanı veren değerli hocam Sayın Prof. Dr. Uğur Tekin’e ve
hayatım boyunca maddi ve manevi desteğini benden esirgemeyen sevgili aileme
teşekkürü bir borç bilirim.
İZMİR 2015
Stj. Diş Hekimi İffet KOCAÇİL
İÇİNDEKİLER
1.
GİRİŞ VE AMAÇ................................................................................................ 1
2.
GENEL BİLGİLER .............................................................................................. 2
3.
İMPLANT PLANLAMASINDA KULLANILAN GÖRÜNTÜLEME
YÖNTEMLERİ ............................................................................................................ 4
4.
5.
3.1.
Periapikal Radyografi .................................................................................... 5
3.2.
Panoramik Radyografi ................................................................................... 7
3.3.
Okluzal Radyografi ..................................................................................... 10
3.4.
Sefalometrik Radyografi ............................................................................. 11
3.5.
Konvansiyonel Tomografi ........................................................................... 11
3.6.
Bilgisayarlı Tomografi ................................................................................ 13
3.7.
Manyetik Rezonans Görüntüleme ............................................................... 17
3.8.
CBCT (Cone Beam Computed Tomography) ............................................. 18
RADYOLOJİK VE CERRAHİ STENTLER ..................................................... 21
4.1.
Geleneksel Cerrahi Stentler ......................................................................... 22
4.2.
Cad-Cam Cerrahi Stentler ........................................................................... 23
4.3.
Navigasyon Metoduyla Kullanılan Stentler ................................................ 24
İMPLANT PLANLAMASINDA KULLANILAN ÜÇ BOYUTLU
BİLGİSAYAR PROGRAMLARI ............................................................................. 25
6.
ÜÇ BOYUTLU PLANLAMA BASAMAKLARI ............................................. 29
6.1.
Teşhis........................................................................................................... 29
6.2.
Tarama Protezi............................................................................................. 29
6.3.
Üç Boyutlu Tarama ..................................................................................... 30
6.4.
Verilerin Dönüştürülmesi ............................................................................ 30
6.5.
Bilgisayarda Planlama ................................................................................. 30
6.6.
Cerrahi Klavuz............................................................................................. 32
6.6.1.
Diş Destekli Cerrahi Klavuz ................................................................ 32
6.6.2.
Kemik destekli cerrahi klavuz.............................................................. 32
6.6.3.
Mukoza destekli cerrahi klavuz ........................................................... 32
6.6.4.
Özel implantlar için cerrahi klavuz ...................................................... 33
6.7.
Cerrahi Aşama ............................................................................................. 33
7.
ÖZET .................................................................................................................. 34
8.
KAYNAKLAR ................................................................................................... 35
9.
ÖZGEÇMİŞ ........................................................................................................ 42 1. GİRİŞ VE AMAÇ
Dental implantlar uzun yıllardır estetik ve fonksiyon sağlamak amacıyla
dişhekimliğinde kullanılmaktadır ve zamanla gelişerek kısmi ya da total dişsiz
çenelerin rehabilitasyonunda en öngörülebilir tedavi seçeneklerinden biri haline
gelmiştir. Önceleri, dental implant tedavilerinde iki
aşamalı cerrahi teknik
kullanılmış, fakat bu teknikle dental implant tedavisinin uzun bir süreci kapsadığı
görülmüştür. Geçmişten bugüne kadar hastalar ve hekimlerin beklentilerinin
artmasıyla dental implant tedavi yöntemleri de gelişmeye başlamış , klinik başarı ve
doğruluktan ödün vermeden tedavi süresini kısaltmanın yöntemleri araştırılmaya
başlanmıştır(1).
Uygulanan implantların başarısında pek çok faktör etkilidir. Doğru tanı ve
tedavi planlaması, uygun cerrahi yaklaşım, dental implantın kusursuz olarak
yerleştirilmesi, uygun kalitede ve hacimde kemik bulunması ve başarılı bir
osteoentegrasyon bu faktörlerden en önemlileridir(2).
İdeal bir implant uygulaması için kemik ve yumuşak doku sınırlarını
belirlemek, mevcut kemiğin kalitesi ve miktarına ait özellikleri saptamak, anatomik
yapılara olan uzaklıkları ölçmek ve bu bilgiler ışığında estetik,biyomekanik ve
işlevsel implant tipini, sayısını ve yerini seçebilmek ancak uygun
radyolojik
tetkikler ile mümkündür(3).
Düşünülen implant yerlerinin ameliyat öncesinde belirlenmesi için çok özel
ve doğru verilere ihtiyaç vardır. Cerrahi öncesi doğru olmayan bir değerlendirme;
implant
başarısızlığına,
sinirlerin
damarların
hasarına,
perforasyonuna ve diğer komplikasyonlara yol açar (2,4).
maksiller
sinüslerin
1980’li yılların sonuna kadar intraoral, sefalometrik ve panoromik radyografi
gibi konvansiyonel radyografik teknikler standart olarak kabul edilirdi. Daha sonraki
yıllarda, kesitsel görüntüleme yöntemlerindeki gelişmeler implant hastalarının
preoperatif değerlendirme ve planlamasında gittikçe popüler hale gelmiştir. Ayrıca
özel yazılımlar sayesinde dijital görüntülerin bir bilgisayarda işlenmesi ve
değerlendirilmesi de mümkün olmuştur(5).
Bu çalışmamızda, implant planlamasında kullanılan görüntüleme yöntemleri
etraflı bir şekilde incelenmiş ve implant tedavisi için gerekli kriterler anlatılmaya
çalışılmıştır.
2. GENEL BİLGİLER
Dental implant; diş hekimliğinde biyolojik uyumluluğu olan materyallerin her
iki çenenin dişsiz bölgelerinde kemiğin içine (endosseoz) veya üzerine (subperiostal)
cerrahi olarak yerleştirilen ve hem fonksiyonel hem de estetik olarak dişin yerini
tutması amaçlanan yapılardır (Şekil 1) (6).
Şekil 1. Dental implant ile dişin karşılaştırılması
Dental implantların başarısı, implant ve kemiğin bütünlük sağlaması
(osteointegrasyon) ile mümkündür. Osteointegrasyonun başarısı ise; implant
yerleştirilecek bölgedeki mevcut kemik yüksekliği, genişliği, yoğunluğu ve komşu
anatomik oluşumlara olan uzaklığıyla ilgilidir. Diagnostik radyoloji dental implant
hastalarının değerlendirilmesinde önemli bir yere sahiptir. Hastaların klinik
gereksinimi ve biyolojik riski, implant planlamasında kullanılacak görüntüleme
tekniklerini belirler(7).
2 Klinik diş hekimliğinin diğer tüm branşlarında olduğu gibi implant
uygulamasının en önemli aşaması, teşhis ve planlamadır(8).
Radyografi; x- ışınları kullanılarak bir objenin fotografik görüntüsünün film
üzerine veya dijital olarak monitör üzerine kaydedilmesidir. Radyografi, diş
hekimliğinde kullanılan en önemli tanı yöntemlerinden biridir. Radyograflardan elde
edilen bilgilerin doğru değerlendirilmesi ile birçok hastalığın teşhisi ve tedavi
planlamasının yapılması mümkün olmaktadır(9).
İmplant diş hekimliğinde radyolojik değerlendirmede geleneksel radyografi,
tomografi, çalışma modelleri, mukoza kalınlığının ölçülmesi, kemik yoğunluğunun
belirlenmesi gibi özel teşhis metodları mevcuttur. İmplantların istenilen şekilde
yerleştirilmesi için hekimin, çene kemiklerinin şeklini, rezorpsiyon durumunu,
kemiğin yapısını, kemiğin yükseklik, uzunluk, genişlik ve açısını bilmesi;
mandibular kanal, foramen mentale, burun tabanı, maksiller sinüs gibi anatomik
yapıları çok iyi görmesi ve değerlendirmesi gerekir. Bunlar da radyografik
yöntemlerle
saptanır(10,11,12).
Hastada
hangi
görüntüleme
tekniğinin
kullanılacağına, hastanın klinik ve özel gereksinimlerine göre karar verilir (13).
Diş hekimliğinde geleneksel radyografik görüntüleme araçları olan
periapikal, panoramik, okluzal ve sefalometrik vb. grafiler sadece iki boyutlu
inceleme imkanı sağladığından; mandibular kanal, maksiller sinüsler ve tme gibi
yapıların anatomisi ve patolojileri, kemik kalınlığı, lezyonların lokalizasyonu ve
boyutu, kök kanal anatomisi hakkında sınırlı bilgiler sağlar (14). Ayrıca iki boyutlu
bu görüntü veren yöntemlerde; çevre dokuların süperpozisyonu, magnifikasyon,
görüntülerin distorsiyonu, perspektif problemleri gibi dezavantajlar da vardır(10). İki
3 boyutlu görüntü veren sistemlerdeki yetersizlik, araştırmacıları üç boyutlu
görüntüleme teknikleri üzerinde çalışmalar yapmaya yönlendirmiştir (15).
3. İMPLANT
PLANLAMASINDA
KULLANILAN
GÖRÜNTÜLEME
YÖNTEMLERİ
Preoperatif görüntülemenin amacı, implant bölgesi hakkında bilgi
sağlamaktır. İmplant yerleştirilmeden önce maksiller sinüs, nazopalatin kanal,
inferior alveoler kanal, mental kanal ve foramen gibi implant yerleştirmeyi
engelleyecek anatomik yapıların ve patolojilerin değerlendirilmesi gerekir.
Ayrıca keskin kenarlı düzensizlikler, genişlemiş kemik iliği aralığı, kortikal
kalınlık, trabeküler kemik dansitesi, mevcut kemik miktarı ve alveoler kemiğin
oryantasyonu da incelenmelidir (10,16,37).
Özetle, ideal görüntüleme yöntemi :

İmplant bölgesinin mezio-distal, bukko-lingual, superior-inferior yönlerde
görülebilmesini sağlamalıdır.

Güvenilir ve tam ölçümler yapılabilmesine olanak vermelidir.

Trabeküler kemik densitesi ve kortikal kalınlığı değerlendirme kapasitesi
olmalıdır.

Bölgenin
klinik
ve
radyografik
sağlayabilmelidir.

Uygulaması rahat ve ucuz olmalıdır.

Minimal radyasyon riski taşımalıdır (18).
4 görüntüsü
arasında
bağlantı
3.1.Periapikal Radyografi
Periapikal radyografiler, mandibular ve maksiller alveolünde sınırlı bölgelerin
görüntüsünü verir. Bu radyografiler, alveolün lateral görüntüsünü elde etmek için
ilgili bölgede x-ışını cihazının orta bölgesi alveole dik, film alveole paralel olacak
şekilde yerleştirilir (13,14).
Periapikal radyografiler, çenelerde sınırlı bölgelerde yüksek çözünürlükte
düzlemsel görüntüler sağlar (Şekil 2) (13).
Şekil 2 . İmplant yerleştirildikten sonra alınan periapikal radyografi
Bu radyografi tekniği ile ;

Mevcut kemiğin yükseklik ve uzunluğu

Maksiller sinüsün alveol krete uzaklığı

Mandibular kanal ve mental foramen

Kemik trabekülasyonu ve ince detaylar

Kemik yoğunluğu
5 
İmplant yüksekliği değerlendirilebilir (7).
Küçük bölgelerdeki kortikal ve spongioz
kemik
ile mevcut kemiğin
yüksekliği ve uzunluğundaki boyutla ilgili detaylı bilgiler verir. Ancak periapikal
radyogramların ebatları küçük olduğundan, kullanılan alanları da sınırlı olmaktadır.
Dolayısıyla geniş anatomik yaplar bu teknikle gözlenemez(19). Bunlar, tek diş
implantların tedavi planlamasında endikedirler fakat daha geniş dişsiz bölgelerde
küçük olan ebatları nedeniyle sınırlı kullanıma sahiptirler.
Periapikal radyografilerde radyogramın doğru yerleştirilmesi ağzın dişsiz
bölgelerinde daha zordur. Mandibulada ağız tabanı ve dil, maksillada sığ damak
kubbesi uygun pozisyonlandırmayı daha da zorlaştırabilir. Bu zorlaştırıcı anatomik
durumlar görüntünün önemli bir şekilde kısalmasına sebep olabilir. Sonuç olarak
kemik yüksekliğinin periapikal radyograflarla değerlendirilmesi, sıklıkla hatalı
sonuçlara yol açabilmektedir(20). Periapikal radyografilerde, distorsiyon ve büyüme
gibi sıkıntılar olabilir.Gerçek kemik yüksekliği tanımlanandan farklı olabilir(13).
İmplant yerleştirilmesi için çok önemli olan çene kemiklerindeki anatomik detayların
ve kemik kalınlığının bu radyografi tekniği ile tespiti imkansız gibidir. Ayrıca
bukko-lingual kemik boyutu ve açılanması hakkında da bir fikre varılamaz(23).
Fakat yine de paralel tekniğin kullanılması ve modifiye edilmesiyle ölçümler
güvenilir sonuçlar verebilir(7).
Oral implantolojide periapikal radyografi, daha çok implant tedavisinin takibi
ve kontrolü için önerilmektedir(24).
6 3.2.Panoramik Radyografi
Dişhekimliğinde her geçen yıl panoramik radyografinin kullanılma sıklığı
artış göstermektedir (25).
Şekil 3. Panoromik radyografi görüntüsü
Panoromik radyografi; tek bir görüntüde mandibulanın tamamını, maksilla ve
maksiller sinüslerin yarısından daha azını görüntülemek için kullanılan bir
tomografik radyografik tekniktir (Şekil 3) (13). Amaç, dişlerin ve ilgili yapıların
devamlılığını bir radyograf üzerinde elde etmektir. Dar bir x-ışını demeti çeneleri
dairesel olarak izlerken, görüntü yine hareket eden bir film üzerine kaydedilir(26).
İmplantın tam arzu edilen yere yerleştirilebilmesi için, panoramik
radyografinin ağıza yerleştirilebilen bir stent ile alınması gerekir. Stent hastanın
takma dişine benzeyen ve üzerinde mum şablon bulunan şeffaf akrilikten yapılır.
Böylece; elde edilen panoramik radyografide, protezin açılanmasına göre
yerleştirilecek implantın, kemikteki kesin yeri, yerleştirme pozisyonu ve ileride
yapılacak protezdeki durumu tespit edilmiş olunur. Mum içerisine yerleştirilen küre
şeklindeki bilyalar panoramik radyografide boşlukta asılı gibi dururlar. Bilyaların
gerçek çapının milimetrik uzunluğu ile, radyografideki uzunluğunun birbirine oranı
7 yüzde olarak panoramik film makinesinin yüzde kaç büyüttüğünü gösterir ve buna
göre implant seçimi yapılabilir (23).
Bu, implant dişhekimliğinde teşhis amaçlı kullanılan en yaygın görüntüleme
tekniğidir. Ancak, nicelik bakımından protez öncesi implant görüntülemesinde,
panoramik radyografi en iyi teşhis yöntemi değildir. Bu radyografi tekniği, çenelerin
bir bölümünün değişik kalınlıkta büyüklükte görüntüsünü verir (10,12).
Panoramik görüntülerin pekçok avantajı vardır:
1. Karşıt sınır kolaylıkla tanımlanır,
2. Kemiğin vertikal yüksekliği belirlenebilir,
3.
Çoğu muayenehanede kullanımı kolay ve hızlıdır,
4.
Çenelerin bütünü ve ilgili patolojik bulgular değerlendirilebilir (27).
Ancak panoramik radyografilerin bazı dezavantajları da vardır:
1. Kemik mineralizasyon ve niteliğini göstermez,
2. Görüntü büyümesi ve üç boyutlu kesitsel görüntüyü göstermediği için
yanıltıcıdır (13),
3. Kritik yapıların görüntülenmesinde bazen kullanılmasına rağmen, implant
bölgelerinin boyutsal niceliği ile yapılar arasındaki uzamsal ilişkiyi çok az
gösterir (13),
4. Geometrik distorsiyon, premolar bölgesinde görülen süperpozisyonlar,
magnifikasyon oranı, intraoral radyografiler kadar net değildir,
5. Boyun omurlarının frontal bölgedeki süperpozisyonu ön diş bölgelerinin
iyi değerlendirilmesine olanak vermez (23),
8 6. Metal restorasyonların ve metal implantların oluşu da bazen metalik
artefakt görüntülere sebep olabilir(23),
7. Çene kemiklerinin bukko-lingual genişliği hakkında herhangi bir bilgi
verememektedir. Bunun için kesitsel görüntü gerekmektedir(17).
Mandibular posterior implantlarda panoramik radyografinin değerlendirilmesi
ve cerrahi esnasında klinik değerlendirme ile karşılaştırmak için mental foramenleri
ve inferior alveoler kanalın posterior uzantısını belirlemek amacıyla bit teknik
geliştirilmiştir(28). Ancak, çalışmalar mandibular foramenin x-ışını filmleri üzerinde
%30 unda tanımlanamadığını ve göründüğü zaman da doğru tanımlanamayacağını
göstermiştir(29).
Son zamanlarda panoramik cihazlardan yazılım desteği ve mekanik
desteklerle tomografi benzeri kesit alınabilmektedir.Normal tomografilerde görüntü
birebir olmakla birlikte panoramik üzerinden alınan kesitlerde bunu sağlamak
mümkün
değildir.
Özellikle
implant
uygulamalarında
bu
duruma
dikkat
edilmelidir(8).
Çeşitli dezavantajlarına rağmen panoramik görüntüler; kolay ulaşabilirlik,
maksilla ve mandibulanın tek bir film üzerinde birçok anatomik yapı ile ilişkilerinin
görülebilmesi, düşük maliyet ve düşük radyasyon dozu nedeniyle günümüzde
implant tedavi planlamasında en yaygın kullanılan radyografik incelemedir(17).
AAOMR, implant cerrahisi öncesi, özellikle ilk diagnostik değerlendirme için
panoramik radyografiyi önermektedir(17).
9 3.3.Okluzal Radyografi
Şekil 4. İmplant yerleştirilmiş üst çeneden alınan okluzal radyografi
Bu radyografik teknik ile;

Her iki çenede alveoler kretin bukko-lingual veya bukko-palatinal genişliği

Kemik yapısının konturları

Mandibular kanalın bukko-lingual konumu

Mevcut kemikteki patolojik oluşumların varlığı değerlendirilebilir (20).
Okluzal radyografiler düzlemsel radyografilerdir. Okluzal radyografiler
mandibula ve maksillanın yüksek çözünürlüklü düzlemsel görüntüsünü verir (Şekil
4) (21,22). Maksiller okluzal radyografiler doğal olarak eğimlidir ve distorsiyon
nedeniyle implant dişhekimliğinde kullanımı yoktur. Ek olarak, maksiller sinüs,
nazal kavite ve nazal palatinal kanal gibi önemli yapıları gösterir fakat implant
bölgesinin uzamsal ilişkisinde genellikle kayıp olur (21).
Okluzal radyografiler, implant uygulamasında sınırlı kullanım alanına
sahiptir. Özellikle posterior bölgedeki kemiğin yapısı ve şeklini göstermede okluzal
radyogramın yetersiz kaldığı belirtilmiştir (30).
10 3.4.Sefalometrik Radyografi
Sefalometrik radyografiler, baş iskeletinin düzlemsel radyografileridir (13).
Bu radyografi orta sagital düzlemde mandibula ve maksiller alveollerin kesitsel
görüntüsünü verir(8). Sefalometrideki ince bir rotasyonla maksiller ve mandibular
kesitsel görüntü kanin bölgesini veya kesiciler bölgesini gösterebilir. Bu
radyografiler ile elde edilen görüntüler, panoramik radyografilere kıyasla çok daha
iyidir. Bu görüntüler, gerçeğe kıyasla %6-15 oranında daha büyüktür(23). Panoramik
ve periapikal görüntülerden farklı olarak alveolün kesitsel görüntüsü okluzyon ile
alveolün yüksekliği, geometrisi, genişliği, arasındaki uzamsal ilişkiyi gösterir ve
kemik kalitesinin tanımlanması daha doğrudur (13).
Sefalometrik radyografiler, implant bölgelerinin seçiminde sınırlı kullanım
alanına sahiptir(7). İmplant tedavi planlamasında lateral sefalometrik radyografi
görüntülerinin
avantajları,
düşük
maliyet
ve
düşük
radyasyon
dozudur.
Dezavantajları ise, çoğu hastane, muayanehane ve fakültelerde bulunmaması ve elde
edilen kesit anatomik bilginin sınırlı olmasıdır(1).
3.5.Konvansiyonel Tomografi
Tomografi sayesinde, x ışını ve filmin eş zamanlı hareket etmesi ile fokal
düzlemde üst üste konumlanmış yapıların bir kesit görüntüsü elde edilebilir(31).
Tomografi
görüntüleri,
çenelerin
posterior
bölgesindeki
maksiller
sinüs,
submandibular fossa ve mandibular kanal gibi komşu anatomik yapılarla ilişkideki
kemik genişliği ve derinliği hakkında değerlendirme yapma olanağı sağlar. Bu
görüntüler ile alveoler kret ve mandibular kanal arasındaki mesafe, panoramik
radyografi görüntülerine kıyasla daha doğru ölçülebilir (32).
11 Panoramik radyografi görüntüleri, mandibula ve maksillanın 2 boyutlu
görünümünü gösterirken, konvansiyonel tomografi görüntüleri kesit görüntüsünü
verir. Konvansiyonel tomografi endikasyonları, implant planlamasının cerrahi öncesi
aşaması, gömülü 3. molar dişlerin çekimi öncesi mandibular kanalın yerinin
belirlenmesi, osteolitik lezyonların izlenmesi ve ortodontik tedavi öncesi gömülü
dişlerin yerinin belirlenmesini kapsar. Ayrıca implant aksının lingual veya bukkal
yönde değiştirilmesini gerektiren konkaviteler, dar alveoler proses, mandibular kanal
ve ek kanalların lokalizasyonu, maksiller sinüs tabanı veya dişin cerrahi
uzaklaştırılması sonucu oluşan tünel defektleri gibi panoramik radyografi
görüntülerinde görülemeyen durumların saptanmasında da yararlıdır (10).
Konvansiyonel tomografinin implant cerrahisinde ve implant boyutunu
belirlemede panoramik ve periapikal görüntülere oranla daha fazla diagnostik değeri
vardır. Tomografi, fonksiyonel ve estetik olarak kabul edilebilir uygun implant
boyutunu belirleyebilmektedir. Tomografi kullanılarak veya kullanılmadan implant
boyutu belirlenmiş, ancak tomografi kullanıldığı durumlarda, anlamlı düzeyde daha
iyi sonuçlar elde edilmiştir (33).
Çenelerin bukko-lingual yöndeki kesit görüntüleri, implantların cerrahi
işlemleri öncesinde ek bilgi sağlar. Bu görüntüler genellikle bilgisayarlı ve
konvansiyonel tomografiyle elde edilir(34). Bazı diş kliniklerinde kesit görüntüler
elde etmek amacıyla, çeşitli panoramik makinelerin tomografik fonksiyonu
kullanılabilmektedir. Bu tomografilerdeki kesit açılar, çene yapılarının özellikle
mandibulanın gözle muayenesinin doğrulanmasında önem taşır. Çünkü görüntüler,
açılara göre büyütme ve distorsiyon yönünden dikkate değer ölçüde farklıdır(35).
Bununla birlikte objektif düzlemlerin açıları, çoğu makinelerde otomatik olarak
bilinir ve hastalar için ayarlanamaz. Bu problemi çözmek için, panoramik cihazın
12 lineer tomografi fonksiyonu kullanılarak, DLP (Direct Laser Positioning, Asahi
Roentgen, Kyoto, Japonya) sistemi geliştirilmiştir. Bu sistemin objektif tomografik
açıları, hasta için manuel olarak ayarlanabilmektedir(36). Bu tip
tomografik
görüntüler, Morita, Siemens, Trophy, Gendex, Soredex gibi firmalar tarafından
üretilmekte ve iyi sonuçlar vermektedir(10).
Konvansiyonel tomografinin maliyeti ve hastanın maruz kaldığı radyasyon
dozu bilgisayarlı tomografiden daha düşüktür(32,34,36). ALARA (As Low As
Reasonably Achievable) prensibine göre AAOMR, kesit görüntülemede 1-7 adet
implant için konvansiyonel tomografiyi, 8 veya daha fazla sayıda implant bölgesi
için ise BT’ yi önermektedir(37). Ayrıca, bilgisayarlı tomografi cihazları genellikle
hastanelerde bulunmaktadır. Diş kliniklerinde kullanımı son derece sınırlıdır. Ancak,
özellikle panoramik film makinelerinin lineer tomografi fonksiyonu kullanılarak elde
edilen
kesit
tomografi,
çoğu
dental
radyografi
görüntüleme
merkezinde
mevcuttur(32,36).
3.6.Bilgisayarlı Tomografi
Bilgisayarlı tomografinin teorisi, Amerikalı fizik profesörü A.M.Cormack
tarafından geliştirilmiştir. İngiliz fizikçisi Dr.Godfrey Hounsfield’in 1972 yılında
tanı alanına soktuğu ve x-ışınlarının keşfinden bu yana radyoloji alanında yapılmış
en büyük ilerleme olarak kabul edilen bu yöntem, iki bilim adamına da 1979 Nobel
Tıp Ödülü’nü kazandırmıştır. Ambrose (1973) ve Pfeiler (1976) başarılı klinik
uygulamalar gerçekleştirmişlerdir. Literatürde BT bugüne kadar geliştirilmiş en
kaliteli anatomik görüntüleme teknolojisi olarak yorumlanmaktır(38).
13 BT
T görüntülerri, dairesel bir cihaza yerleştirilen
n x-ışını ürreten bir kaaynak ile
onun karşısına konum
mlandırılan algılayıcınıın hastanın çevresinde dönerek ellde ettiği
verilerin bilgisayar algoritmalaarı kullanarrak işlenmeesiyle eldee edilirler. BT’ de
t
hazzırlanması, kesitlerin nereden
n
baaşlayıp nereede sona ereceğini
e
hastanın tetkike
belirlemekk, kesitler arrası mesafeyyi ayarlamaak gerekir (9
9).
Keesit yapmassı, ödem vee hemoraji gibi
g radyograflarda ayrrılamayan yumuşak
y
doku yoğuunluklarını ayırması yyanında, bü
ütün organ ve dokuları
rı ayırım yaapmadan
görüntüleyyebilmesi yöntemin
y
üsttünlüğüdür. BT’ de 1m
mm’den küççük yapılarıı görmek
mümkünddür(39). Bu yöntemle ellde edilen görüntülerde
g
e kemiğin yyüksekliği, kalınlığı,
k
yoğunluğuu hesaplanaabilir. Ayrıcca BT uygulamalarındaa distorsiyon
on ve süperp
pozisyon
görülmez (40).
Buu
yöntemle
istenilenn
bölgeniin
(baş)
görüntülerii
paralel
şekilde
konumlanndırılmış x-ıışınlarının kkullanılmasıyla elde ed
dilmiştir. D
Dedektör adı verilen
yapısal paarça, bu ışınları analoog bir siny
yal olarak algılar ve bilgisayaraa aktarır.
Bilgisayarr bu verileri matemattiksel ve algoritmik
a
olarak
o
analliz eder ve aksiyal
tomografikk görüntüleer oluşturur.. Daha sonra oluşan ak
ksiyal kesitleerden panorramik ve
kesitler eldde edilir. Bu şekilde koonvansiyon
nel tomograffik görüntüllerden 100 kat daha
detaya sahhip, yumuşaak dokularınn izlenebildiiği görüntüller oluşmakktadır (Şekill 5) (8).
Şeekil 5. 3 booyutlu BT görüntüsü
g
vee düzlemlerr
14
4 Bu radyografik teknik ile;

Alveoler kretin konkaviteleri,

Kortikal ve spongioz kemik kalınlığı,

Nasal kavitenin lateralindeki kemiğin genişliği,

İnsizal kanalın genişliği ve pozisyonu,

Maksiller sinüsün genişliği ve sinüsün altında kalan kemiğin kalitesi,

Eğer varsa sinüs içindeki sıvıların düzeyi,

Kemik yoğunluğu,

Mevcut kemik genişliği, açısı,yükseklik ve uzunluğu ,

İmplant yüksekliği,

Çenelere ve mevcut kemiğe ait internal anatominin tanımlanması

Maksiller sinüsün sınırları

Yumuşak dokunun kalınlığı

Mevcut kemikteki patolojik oluşumların varlığı değerlendirilebilir (20).
Bu avantajları nedeniyle maksilla ve mandibulanın oral implantoloji öncesi
analizi için özel programlar geliştirilmiştir. Bu programlara Dental BT programları
denilmektedir. Bunlar maksilla ve mandibulanın istenilen kalınlıktaki kesitlerini
oluşturarak implant yerleştirilmesi planlanan bölgenin incelenmesine olanak
sağlayan yazılımlardır (41).
Aksiyel BT tarama verilerinin dental amaçla kullanılması için bazı yazılım
programları geliştirilmiştir. (3D/Dental, Columbia Scientific Inc, Columbia MD,
ABD; Dentascan, General Electric Medical Systems, Slough, Berks, İngiltere, Dental
CT, Sierex Dental Equipment Ltd., Walsall, İngiltere) (42).
15 Bilgisayarlı tomografinin avantaj ve dezavantajlarını inceleyecek olursak ;
Avantajları :

Yumuşak doku görüntülemesi çok iyidir.

Doku densitesini görüntülemesi çok iyidir.

Objelerin süperpozisyonu yoktur.

İstenen bölgelerde magnifikasyon yapılabilir.

Üç boyutlu görüntülmeye olanak tanır. (3D)

Konvansiyonel tomografiye göre daha net görüntü verir.

Bilgiler diskette saklanabilir ve çıktıları alınabilir.

İmaj üzerinde direkt ölçümler milimetrik olarak yapılabilir.

Kontrast hassasiyeti yüksektir.

Aksiyel, koronal, sagital kesitler alınabilir. (43).
Dezavantajları :

Pahalıdır ve her merkezde bulunmaz.

Küçük ,ince objeleri görüntülemede başarısızdır.

Metalik restorasyonların varlığında artefakt oluşur.

Radyasyon miktarı daha yüksektir.

Kesitlerden daha uzak lezyonlar atlanabilir (43).
16 3.7.Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)
Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) elektromanyetik spektrumdaki
iyonize özellik taşımayan radyofrekans dalgaları kullanılarak inceleme olanağı
sağlamaktadır. Manyetik rezonans tekniğinde görüntülemenin oluşturulabilmesi için,
hasta çok güçlü bir magnetin içine yerleştirilir. Bu alan içinde kalan dokulardaki
mevcut atomların, özellikle de RF uygulandıktan sonra vücuttan salınan enerji tespit
edilerek
bilgisayarda
MR
görüntüsü
oluşturulmaktadır(44).
Farklı
doku
yoğunluklarını ileri derecede kontrast hassasiyetiyle görüntüleyebilmesi, iyonize
radyasyon verilmemesi ve özellikle yumuşak doku incelemelerinde BT yerine MR
uygulamasının yaygınlaşmasını hızlandırmıştır(45).
Temporomandibular eklem yapısı ve diski, tükrük bezi parankimi, lenf
bezleri, kas ve yağ dokuları gibi anatomik yapıların yanı sıra, orofasial yumuşak
doku lezyonları, tümörler ve kistlerin değerlendirilmesinde tercih edilen en başarılı
görüntüleme yöntemidir(45). Ancak bu tekniğin daha çok yumuşak dokularda
kullanılması ve oluşturduğu manyetik alanın metalik yapılarda bazı artefaktlara
neden olması nedenleriyle oral implantolojide kullanılması yeterli yaygınlığa
ulaşamamıştır.
Manyetik
rezonans
görüntülemenin
yapısından
kaynaklı
rezolüsyonunun karmaşık anatominin yorumlanmasını güçleştirmesi, kemik ve
kalsifikasyonların gözlenememesi, seri halinde enine kesitlerin alınamaması gibi
dezavantajları da vardır (13).
17 3.8.CBCT(Cone Beam Computed Tomography)
Son yıllarda maksillofasiyal bölgede kullanılmak üzere CBCT olarak
adlandırılan konik ışınlı bilgisayarlı tomografinin kullanıma girmiş olması, diş
hekimlerine birçok düzlemde görüntü elde etme fırsatı yaratmaktadır (46).
Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi veya dental volumetrik tomografi olarak
adlandırılan görüntüleme sistemi ticari olarak 2001 yılında (NewTom QR DVT
9000; Quantitative Radiology, Verona, İtalya) satışa sunulmuştur(12,13). Bu sistem
özellikle baş ve boyun uygulamalarında yoğun ilgi görmüştür(27).
Konik ışın tekniğinde x ışın kaynağı ve bunun tam karşısındaki dedektör
hastanın başının çevresinde senkronize biçimde dönerken 360 derecelik tarama
yapılır. Belirli derece aralıklarında “ham”görüntüler olarak isimlendirilen işlenmemiş
görüntüler elde edilir. Bu ham görüntülerin tümü birden görüntü datasını oluşturur.
Dönme hareketinin tüm aşamalarını göz önünde bulundurarak yüksek matematiksel
çözünüm yapan yazılım programları ile bu görüntü datalarından üç boyutlu hacimsel
veriler elde edilir(46). Konik ışınlı BT ile sagital, aksiyal, koronal ve çapraz kesit
görüntüleri gibi iki boyutlu görüntülerin yanısıra, üç boyutlu kemik ya da yumuşak
doku görüntüleri elde edilebilmektedir(46).
Konik ışınlı BT yüksek kontrasta sahip yapıların özellikle de kemiğin
incelenmesinde net görüntüler elde edilmesine olanak sağlamaktadır. Klinik pratikte
konik ışınlı BT teknolojisinin kullanımı, geleneksel BT ile karşılaştırıldığında
maksillofasiyal görüntüleme açısından önemli avantajlar sağlamaktadır(46).
1. X ışını demetinde sınırlama: X ışını demetinin yalnızca incelenecek alana
doğrultulması ile ışınlanan alanın boyutu da az olmakta ve alınan radyasyon dozu
minimum kalmaktadır.Bazı konik ışınlı BT cihazları ile tek bir çene ya da küçük
18 alanlarda tarama yapılabilmekte iken, diğer konik ışınlı BT cihazlarında
hedeflenen görüntü ne olursa olsun tüm kafa yüz bölgesinin taranması
gerekmektedir(38).
2. Görüntünün doğruluğu: Geleneksel radyografilerde görüntü piksel adı verilen
iki boyutlu resim elemanlarından oluşur ,üçüncü boyuta geçildiğinde pikseller
hacim kazanır ve voksel adını alır. Bu voksellerin boyutları görüntünün
çözünürlüğünü belirler. Geleneksel BT’lerde vokseller anizotropiktir yani aksiyal
kesit kalınlığı vokselin en uzun kenarını belirler. Konik ışınlı BT’lerde ise
vokseller izotropiktir yani üç boyutta da eşittir.Kenar boylarının küçük olması
küçük ölçümler yapılabilmesine, voksellerin izotropik olması yapılan ölçümlerin
farklı düzlemlerde aynı doğru sonuçları vermesine olanak sağlar(47).
3.
Hızlı tarama süresi: Konik ışınlı BT’de ham görüntünün tümü tek bir dönüş ile
elde edildiğinden tarama 10-70 sn.gibi kısa bir sürede tamamlanır.BT’lerde ise
tarama ve ışın alımı süresi çok daha uzundur. Hızlı tarama süresi daha az sayıda
ham görüntü elde edilmesi anlamına gelmekte buna karşın hastanın hareketsiz bir
şekilde
kalması
gereken
süre
kısa
olduğundan
hareket
artefaktları
azalmaktadır(38).
4. Maksillofasiyal görüntülemeye özgü görüntü modelleri: BT verilerine ulaşım
ve işlem yapma BT çalışma istasyonları dışında olası değildir ancak konik ışınlı
BT’lerden elde edilen verilerin rekonstrüksiyonu kişisel bir bilgisayar yardımıyla
kolayca yapılabilmektedir.
5. Azalmış görüntü artefaktı: Üretici firmaların geliştirdiği artefakt azaltıcı ya da
düzeltici yazılımsal algoritmalar ile metallerin oluşturduğu görüntü artefaktları
önemli derecede azalmıştır(46).
19 6. Konik ışınlı BT’nin geleneksel BT’lere göre diğer bir avantajı ise radyolog
yardımı olmadan dişhekimi tarafından uygulanabilmesi ve değerlendirmenin
yapılabilmesidir(48).
Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi diş hekimliğinde, implant planlama,
patolojilerin boyut ve lokalizasyonlarının değerlendirilmesi, kök kanal morfolojileri
ve köklerin çevre dokular ile komşuluklarının incelenmesi, bu yapılara ait
patolojilerin belirlenmesi, gömülü dişler, temporomandibular eklem morfoloji ve
patolojileri, paranazal sinüslerin değerlendirilmesi, hava yolu analizi, damak yarığı
olan
hastalarda
yarık
sınırlarının
belirlenmesi
gibi
birçok
alanda
kullanılmaktadır(10,17).
İmplant planlamasında konik ışınlı bilgisayarlı tomografi, geleneksel
bilgisayarlı tomografilere göre daha düşük dozlarda daha doğru boyutsal sonuçlar
vererek implant planlamasında kesinliği artırmaktadır. Örneğin , efektif doz tek bir
panoramik radyografi için 54µSv, tüm ağız periapikal radyografiler için 150µSv,
geleneksel BT’lerde ise 2600 ile 6000 µSv arasındadır. Konik ışınlı BT cihazlarında
ise efektif doz 45-650 µSv arasında değişir(49).
Sonuç olarak, implant planlamasında kullanılan en etkili görüntüleme
yönteminin CBCT tekniği olduğu söylenebilir. 2000’li yıllarda dental kullanıma
girmiş olan CBCT tekniği, implant öncesi değerlendirmede ve diş hekimliğinin
birçok alanında hekimlere büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Bu görüntülerin yeterli
düzeyde bilgi ve deneyim sahibi hekimler tarafından yorumlanması daha iyi sonuçlar
alınmasını sağlayacaktır (10).
20 4. RADYOLOJİK VE CERRAHİ STENTLER
Optimum implant yerleştirmek amacıyla cerrahi işlemler öncesi ve tedavi
planlaması
amacıyla
yapılan
radyografik
değerlendirmede
bir
stente
başvurulmaktadır (8).
Stentler, alveol kemiğe ve mevcut dişlere sıkıca oturan bir nevi protezlerdir
(Şekil 6). Alveol kemiğin farklı rezorpsiyon seviyeleri nedeniyle protez dişleri,
hastanın estetik, fonasyon ve dudak estetiğini sağlayabilmek için kret dışına
genellikle labiale veya bukkale taşıyabilir. BT incelenirken implantların aksiyel
eğimlerinin dişlerin pozisyonuna göre eğilip eğilmemesi gerekliliğini anlamak için
dişlerin lokalizasyonlarını bilmek gerekir (50).
Şekil 6. Cerrahi Stentler
Güta perka, metal bilyeler, pinler, tüpler ve baryum sülfatlı dişler gibi
radyoopak belirleyiciler içeren cerrahi stentler; kemik, vital yapılar ve protez
21 planlaması için değişmez rehberlerdir(51). İmplant cerrahisi öncesi yapılan görüntü
elde etme işlemleri için hastaya radyoopak belirleyici içeren bir stent hazırlanması,
hekimin karşılaşacağı bir çok güçlüğü engeller(10). Güta perka; orta derecede
radyoopak olması, kullanımının kolay olması ve her muayenehanede sıklıkla
bulunması nedeniyle en çok tercih edilen materyallerden biridir(52). Borrow ve
Smith yaptıkları derlemede metal topların saçılmalara neden olmalarından dolayı
yaygın kullanım alanı bulamadıklarını bildirmişlerdir. Kullanılan radyoopak dişlerin
ise istenilen implant akslarının, mukoza kalınlıklarının belirlenmesinde ve
planlamada başarılı olduklarını belirtmişlerdir. Ayrıca bu tarz dişler İBT yoluyla
planlama yapılacağı zaman görsel olarak da çok faydalıdır(53).
Güncel
gelişmelerin
ışığında
cerrahi
stentleri
3
grupta
incelemek
mümkündür:
1. Geleneksel cerrahi stentler
2. Cad-Cam cerrahi stentler (Sterolithographic cerrahi stentler)
3. Navigasyon metoduyla kullanılan stentler (13).
Hangi stent tekniği kullanılırsa kullanılsın, stentler yerleştirildikleri
pozisyonda rijit ve stabil olmalıdır (13).
4.1.Geleneksel Cerrahi Stentler
Bu cerrahi stentler planlanan imlantların açılarını cerrahi aktarmaktan çok,
yerleştirilecek olan bölgelerin tespitini mümkün kılmaktadır. Bu şekilde, implantların
eksik olan dişlerin boyutlarına göre birbirlerine olan uzaklıkları ve konumları
istenilen şekilde ayarlanabilmektedi. Fakat son dönemlerde BT tetkiklerinde
22 kullanılan radyolojik planlama stentlerinin cerrahi stentlere çevrilmesi de yaygın
olarak kullanılmaktadır. Bu sistemle implant lokalizasyonunun yanısıra açılanmanın
da istenildiği gibi olması amaçlanmaktadır (54).
Bu yöntemde kritik nokta stentin şeffaf bir materyalden hazırlanmasının
gerekliliğidir. Aksi takdirde operasyon sahasının görülmesi engellenir(13). Bu
tasarımdaki cerrahi stentler bütün bu işlemler uygulanarak hazırlanabileceği gibi,
kullanılan şeffaf radyolojik stentlerin gütaperka boşluklarının da modifiye edilerek
değerlendirilebileceği unutulmamalıdır(55).
4.2.Cad-Cam Cerrahi Stentler
Cad-Cam cerrahi stentlerin kullanılabilmesi için gelişmiş bilgisayar
programları ile implant planlaması yapılmalı ve planlama değişik endüstriyel
tekniklerle üretime geçirilmelidir. Planlama ve üretim için yeterli çözünürlüğe sahip
BT tetkikleri kullanılmaktadır. Elde edilen BT kesitleri uygun implant planlama
yazılımına aktarılarak kesitsel hesaplamalar yapılmaktadır. Program sayesinde elde
edilen bilgisayar verileri çene kemiğinin modelini üretmek amacıyla uygun
endüstriyel üretim cihazına aktarılmaktadır. Cad-Cam ile cerrahi stent üretimi için
lazer sinterizasyon cihazı kullanılmaktadır. Bu cihaz genellikle endüstriyel 3 boyutlu
prototip üretiminde tercih edilmektedir. Bunun yanında endüstriyel freze cihazları da
bu gibi bir üretim için kullanılabilmektedir(56).
Bahsedilen programlar, sadece planlama için değil, yapılan planlamaya uygun
cerrahi stent ve çene kemiği modelinin üretimine olanak sağlaması açısından da
avantajlıdır. Böylelikle bilgisayarda yapılan planlama, cerrahiye minimum sapma ile
aktarılabilmekte ve çene kemiği ameliyat öncesi birebir modeli vasıtasıyla
23 incelenebilmektedir. Bu cerrahi stentler her frez için ayrı olmak üzere birden fazla
olarak hazırlanmaktadırlar(57).
4.3.Navigasyon Metoduyla Kullanılan Stentler
Stereolithografik cerrahi stentlere benzer olarak, cerrahi navigasyon
sistemleri de implant planlamasının cerrahi aşamaya hassas bir şekilde aktarılmasını
amaçlamaktadır. Bu nedenle diğer tekniklerde anlatıldığı gibi bu teknikde de BT
verileri en önemli basamağı oluşturmaktadır. Navigasyon sistemleri genellikle
cerrahın elindeki anguldruvaya bağlanan bir sensör sistemiyle hastanın ağzına takılan
diğer bir sensör sisteminin uzayda birbirleriyle olan ilişkilerini göstererek doğru
konumlandırmayı sağlamaya çalışmaktadır. Değişik firmalara göre farklılık
göstermesine rağmen, genellikle navigasyon sistemleri anguldruvadaki bir sensör,
hasta ağzındaki başka bir sensör, bilgisayar ve monitörden oluşmaktadır(58) Hastaya
bu metotta stent hazırlanır, bu stentle BT alınır ve BT verilerine dayanarak uygun
yazılımda çenenin üç boyutlu modeli hazırlanır. Önemli anatomik bölgeler belirlenir
ve cerrahi aşamaya geçilir. Bunun için çoğu sistem stereoskopik kameralı navigasyon
sisteemini kullanmaktadır. Sistemin sensörlerinin birbirleriyle olan kalibrasyonları
sağlandıktan sonra sistem iki parçanın birbirlerine göre olan hareketlerini algılayarak
gerçek zamanlı olarak monitördeki hareketleri BT kesitleri üzerinde takip edilmesine
imkan sağlar (8).
24 5. İMPLANT
PLANLAMASINDA
KULLANILAN
ÜÇ
BOYUTLU
BİLGİSAYAR PROGRAMLARI
Görüntü rehberliği için cerrahi plakların kullanılması, modifiye geleneksel
tomografi, BT ve 3 boyutlu bilgisayar destekli planlama gibi yöntemlerin, implant
cerrahisi öncesi planlama amacıyla kullanılması yararlıdır ancak, cerrahi öncesi
aşamada hastadan elde edilen verilerin doğru olarak değerlendirilmesi için yeterli
değildir. Üç boyutlu bilgisayar destekli interaktif implant planlaması, klinik kullanım
için doğru ve güvenilir sonuçlar vermektedir. BT’de implant cerrahisi öncesi
değerlendirme amacıyla geliştirilmiş farklı yazılım programları kullanılabilmektedir.

Procera yazılımı (Nobelbiocare, Göteborg, İsveç); yerleştirilecek olan
implant protezlerinin kemik dokular ile ilişkisini değerlendirmede diş
hekimine yardımcı olur.

Vimplant (CyberMed, Inc, Kore); hekimin tüm görüntüleri hızlı ve
kolaylıkla görerek, 2 ve 3 boyutlu
interaktif
planlama
amacıyla
kullanılabilecek birçok yazılım mevcuttur.

Simplant (4C Medikal Ltd.Şti); 3 boyutlu interaktif planlama yapabilen
başka bir yazılım programıdır.
Simplant sisteminde tomografi verileri hekime bilgisayar dosyası olarak CD
halinde verilmektedir(59). Dosya tipini çalıştırabilecek bilgisayar yazılımına sahip
olan
hekim,
almış
olduğu
tomografi
verilerini
elindeki
bilgisayarında
inceleyebilmektedir. Hekim kendi bilgisayarını her türlü boyutta ölçüm yapmaya
yarayan aletleri olan bir diagnostik çalışma istasyonuna çevirmiş olmaktadır.
Program sayesinde incelenecek olan bölgenin aynı anda axial, sagital ve panoramik
25 kesitleri görülebilme
g
ekte ve yappılan ölçüm
mler 3 bölgede de takkip edilebilm
mektedir
(Şekil 7) (59).
(
Şekil 7 . Aynı andda tüm kesittlerin inceleenmesi
Sisstem sayesin
nde istenileen anatomik
k bölgenin lokalizasyonnu tüm düzllemlerde
aynı anda incelenebillmektedir vee uygulamaası düşünüleen implantınn pozisyonu
una daha
rahat karaar verilebillmektedir. İstenilen bölgedeki
b
kemik
k
kalittesinin de bu gibi
programlaarla tespit ed
dilebileceği çeşitli çalışşmalarda gö
österilmiştirr (Şekil 8) (6
60).
Şeekil 8.a. Keemik yoğunnluğunun keesit üzerindee renklerle iincelenmesii
26
6 Şekil 8.b. İmplan
nt çevresinddeki kemik yoğunluğun
nun diyagraamda görülm
mesi
Son yıllarda geliştirilenn bu yöntemin en bü
üyük avantaajlarından biri ise,
kullanılann yazılımla istenilen
i
böllgelere silin
ndir şeklinde implantı ttaklit eden yapıların
y
yerleştirileerek, ameliiyat öncesi implant plaanlamasının
n aktif olaraak yapılabillmesidir.
Gelişmiş programlard
p
da ise eldee edilen bilg
gisayar verrilerini bilgiisayar birleeştirerek,
çene kemiiğinin 3 bo
oyutlu bir m
modelinin oluşturulmas
o
sına olanakk sağlamakttadır. Bu
şekilde prrogramda yerleştirilen
y
n implantın
n paralelliğ
ğinin 3 boyyutlu çene kemiği
modeli üzerinde takib
bi mümkün olmaktadır (Şekil 9) (1
13).
kil 9. Paralel pinlerle yyerleştirilen
n implantlarıın açılarınınn gözlenmesi
Şek
27
7 Buu model üzzerinde manndibular kaanal gibi önemli
ö
anattomik yapııların da
incelenmeesi de müm
mkün olmak
aktadır ve böylece
b
hekim görsell olarak op
perasyon
sahasına hakim
h
olabillmektedir (Ş
Şekil 10) .
Şekill 10. Mandiibular kanallın görsel olarak izlenm
mesi
Üçç boyutlu BT
B desteklli bilgisayaar simülasy
yonları kulllanılarak planlanan
implant desteklerinin
d
n konvansiyyonel planllamalara gö
öre daha baaşarılı sonu
uçlarının
elde edilm
mesiyle, esttetik ve foonksiyonel olarak
ideeal protetikk sonuçların
n ortaya
çıktığı son dönem çalışmalarla
ç
a gösterilm
miştir(60). Bilgisayarda
B
a yapılan planlama
p
cerrahiye minimum sapma ile aktarılabillmekte ve çene kemiğği ameliyat öncesi
birebir moodeli ile inceelenebilmekktedir.
28
8 6. ÜÇ BOYUTLU PLANLAMA BASAMAKLARI
6.1.Teşhis
Vakanın zorluğuna ya da dişsiz boşluğun büyüklüğüne göre 3 boyutlu
planlama protokolünün uygulanıp, uygulanmayacağına karar verilir(15).
6.2.Tarama Protezi
Bu geçici protezlerin en büyük özelliği, içerisine katılan baryum sülfat
kristalleri sayesinde belirli bir radyoopasiteye sahip olmasıdır. Bu ise; BT’ de
protezin farklı yoğunlukta algılanmasına ve verilerin aktarılmasında seçilebilirlik
özelliğine ulaşmasına neden olur. İyi bir planlama ve ameliyat için uygun tarama
protezini hazırlamak gerekir(15).
Tarama protezi; yerleştirilecek implantların bitmiş protezdeki konumunu,
bilgisayarda simüle edilmiş çene modelinde planlamak için gerekli bir ön protezdir.
Tarama protezi; hastanın var olan protezinin dublikasyonu yapılarak elde edileceği
gibi, tamamen bitmiş protezdeki fonksiyon, fonasyon ve estetik ihtiyaçları karşılayan
bir geçici protez olarak da hazırlanabilir(15).
Yetersiz BaSo4, BT taramasında baz plak dizisinin net görüntülenmesini
engelleyecektir. Fazla BaSo4 ise görüntüde kirlilik oluşturacaktır. Yüksek kaliteli
görüntü almak için, tarama protezinin uygun şekilde hazırlanmış olması gerekir(15).
29 6.3.Üç Boyutlu Tarama
Tarama protokolünde uyulması gereken bazı kurallar vardır. Doğru
konumlandırma için transaksiyal kesitlerin okluzal düzleme paralel olması gerekir.
Bu, hastanın tarama protezi rehber alınarak yapılabilir. Eğer protez mevcut değilse
BT kesitleri mandibular ya da maksiller dişsiz krete paralel konumlandırılmalıdır.
Tarama sırasında hastanın başı stabil konumda kalmalıdır. Tipik bir
mandibular görüntü için 40-50 aksiyal görüntü alınmalıdır. Aksiyal görüntüler arası
mesafe kaliteli bir 3 boyutlu simülasyon modeli için en fazla 1mm olmalıdır(8).
Tarama sırasında artefakt riskini engellemek amacıyla, her iki çene arasında
ısırma bloğu konularak çeneler arası mesafe açılmalıdır. Tarama yapıldıktan sonra
verilerin dönüştürülmesi aşamasına geçilir(15).
6.4.Verilerin Dönüştürülmesi
Bilgisayarlı tomografiden elde edilen ham bilgiler planlamanın yapılacağı
bilgisayar programına aktarılır. Verilerin dönüştürülmesi sırasında dataların
kaybolmaması ve elde edilen görüntülerin planlamayı kolaylaştırması gerekir. Ham
verilerin dönüştürülmesi ile elde edilen yeni bilgiler hastanın 2 boyutlu ve hastanın
anatomisinin detaylı 3 boyutlu sunumunu içerir (15).
6.5.Bilgisayarda Planlama
Bilgisayarda elde edilen iki boyutlu görüntülerden yola çıkılarak bir ark
boyunca panoramik görüntüler elde edilir. Kullanılan programın özelliklerine bağlı
30 olarak plaanlama işlem
mi kolaylaşşır. 3 boyutllu bilgisayaar modelindde tarama protezini,
p
kemiği, diişleri ve diğ
ğer anatomiik yapıları görebilmek
g
ve renk ayyrımı ile seççebilmek
mümkünddür. Ayrıcaa implantlların yerleeştirileceği bölgedeki kemik kalitesini
k
belirlemekk ve sınıflan
ndırmak müümkün olmaaktadır (Şek
kil 11,12,13)) (61).
Şekiil 11. Bilgiisayarda plaanlama
Şekil 12. imp
plant yerleşşim yerlerinin tarama prrotezine görre belirlenm
mesi
Şekil 13. Belirlenen impllant yerleşim
m yerlerinin
n anatomik yyapılarla iliişkisi
31
1 6.6.Cerrahi Klavuz
Cerrahi klavuzun destek aldığı bölgeye göre isimlendirilen ayrı klavuz tipleri
vardır.
6.6.1. Diş destekli cerrahi klavuz
Diş destekli cerrahi klavuz, var olan dişler üzerinde eşsiz ve stabil bir uyuma
sahip olan, bireysel bir frez rehberidir ve tek diş eksikliğinde bile freze, planlanan
pozisyona tam olarak uyacak şekilde rehberlik eder. Kısmi dişsiz hastaların implant
cerrahi işlemi için endikedir (17).
6.6.2. Kemik destekli cerrahi klavuz
Kemik destekli cerrahi klavuz, hastanın çene kemiği üzerinde eşsiz ve stabil
bir uyuma sahip olan, bireysel bir frez rehberidir. Total ve kısmi dişsiz çenelere sahip
olan hastalarda kullanılır (17).
6.6.3. Mukoza destekli cerrahi klavuz
Mukoza destekli cerrahi klavuz, hastanın çenesinin yumuşak dokusu üzerinde
eşsiz ve stabil bir uyuma sahip olan, bireysel bir frez rehberidir. Total dişsiz
hastalarda kullanılabilir. Hastanın BT’si çekilirken bir tarama protezi kullanması
zorunludur (17).
Mukoza destekli cerrahi klavuz, minimal invaziv cerrahi işleme izin verir.
Cerrahi işlem sırasında cerrahi klavuz, yumuşak doku üzerine stabil bir pozisyonda
oturtulur ve tedavi planına uyacak şekilde freze rehberlik eder (17).
32 6.6.4. Özel implantlar için cerrahi klavuz
Bu tip bir cerrahi klavuz, zygoma implantları gibi özel implantların
yerleştirilmesinde kullanılan bireysel frez rehberidir. Özel implantlar için, hem
kemik destekli hem mukoza destekli cerrahi klavuzlar üretilebilir. İyi bir
pozisyonlandırma sağlamak ve sapmanın küçük bir açıda olması bu tip implantlar
için oldukça önemlidir (17).
6.7.Cerrahi Aşama
Tomografi kesitlerine göre bilgisayar yazılımında yapılan planlamaya uygun
olarak üretilen cerrahi stentler ve çene kemiği modeli operasyon öncesi elde edilir ve
steril hale getirilir, daha sonra implant cerrahisine geçilir (8).
33 7. ÖZET
İmplantoloji tekniklerindeki gelişmeler ve tedavilerin yüksek maliyeti, hasta
beklentilerinin artmasına neden olmuştur. Bu nedenle uygulayıcı hekim maksimum
dikkatle minimum hatayı hedeflemelidir. Daha başarılı sonuçlar elde etmek için ise
planlamanın mümkün olduğunca detaylı yapılması gerekmektedir. Bu detaylı
planlamanın en önemli aşamasını radyolojik planlama oluşturmaktadır.
İmplant planlamalarında tanı için tek bir radyografik yöntemle çalışmak
yerine, farklı tekniklerin kullanılması önerilir. Radyolojik teknik seçiminde;
anatomik veya topografik durumların tanımlanması, görüntünün kolay bir şekilde
elde edilmesi, elde edilen görüntüden ihtiyaç duyulan bilginin sağlanması, hastanın
maruz kaldığı biyolojik risk ve mali durum dikkate alınmalıdır(7).
Dental implantolojide BT incelemelerinin kullanılması son yıllarda yaygınlık
göstermektedir. Yapılan çalışmalarda implant planlamasında güncel BT tekniklerinin
kullanılmasının gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Cerrahi
stent
kullanımının
planlamadaki
başarısının
yanında
başka
avantajlarının da olduğu değişik çalışmalarda vurgulanmıştır. Bu tarz planlama ile
operasyona giren hekimlerin ortaya çıkacak cerrahi komplikasyonları minimuma
indirerek, beklenmedik bir sürpriz ile karşılaşma olasılıklarını azalttıklarını belirten
çalışmalar sistemin güvenirliğini öne çıkartmaktadırlar. Diğer bir avantaj ise; zaman
ve kullanılan cerrahi ekipmanın azlığıdır. Hastaların kemik üstü ve mukoza destekli
cerrahi stentler ile yapılan operasyonlardan sonraki ağrı kesici kullanımları istatiksel
olarak azalmıştır(8).
34 8. KAYNAKLAR
1. Özden, B. Bilgisayar Yönlendirmeli İmplant Cerrahisi, Bitirme Tezi, E.Ü.Diş
Hekimliği Fakültesi, İZMİR, 2013
2. Hatcher DC, Dial C, Mayorga C, Cone Beam CT For Pre-surgical Assessment of
İmplant Sites, J Calif Dent Assoc, 2003,31, s:825-833
3. Akdeniz BG, Endosseöz İmplantlarda Seçilen Bölgenin Elverişliliğinin
Panoramik Radyografi ve Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı ile Kalitatif ve
Kantitatif Olarak Kıyaslamalı Değerlendirilmesi, Doktora Tezi, Ege Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 1995
4. Berberi A, Le Breton G, Mani J, et al. , Lingual Parasthesia Following Surgical
Placement of İmplants, Int J Oral and Maxillofac İmplants, 1993, 8, s:580-582
5. Harris D, Buser D, Dula K, et al. , Guidelines for The Use of Diagnostic İmaging
in İmplant Dentistry, Clin Oral İmpl Res, 2002, 13, s:566-570
6. Gültekin S, Araç M, Karaosmanoğlu AD, ve ark. , Mandibulanın Lingual
Vasküler Kanallarının Dental BT ile Değerlendirilmesi, Tanısal ve Girişimsel
Radyoloji, 2003, 9, s:188-191
7. Cakur B, Sümbüllü MA, Harorlı A, Operasyon Öncesi İmplant Yerlerinin
Belirlenmesinde Radyolojik Kriterler ve Radyolojik Teknik Seçimi, Atatürk
Üniversitesi Diş Hek Fak Derg, 2007, 17, s:23-30
8. Alnıaçık G, İnan Ö, Tak Ö, İmplant Diş Hekimliğinde Kullanılan Radyografik
Tekniklerin Cerrahi ve Protetik Tedavideki Yararları, Atatürk Üniv Diş Hek Fak
Derg, 2014, 8,s:141-151
9. Keleş Evlice B, Öztunç H, Digital Radyografi Ve Dişhekimliğinde İleri
Görüntüleme Yöntemleri, Arşiv Kaynak Tarama Dergisi, 2013, 22, s:230-238
35 10. Çelik İ, Toroman M, Mıhçıoğlu T, ve ark., Dental İmplant Planlamasında
Kullanılan Radyografik Yöntemlerin Değerlendirilmesi, Türkiye Klinikleri J
Dental Sci, 2007, 13, s:21-28
11. Thanyakarn C, Hansen K, Rohlin M, et al., Meassurements Of Tooth Length in
Panoramic Radiographs 1, The Use of İndicators, Dentomaxillofac Radiol, 1992,
21, s:26-30
12. Wyatt CCL, Phoroah MJ, İmaging Techniques and İmage İnterpretation for
Dental İmplant Treatment, Int J Prosthodont, 1998, 11, s:442-52
13. Misch CE, Dental Implant Prosthetics, Copyright, Mosby, 2005
14. Altay OT, Uysal H, Öztunç H, ve ark., Comparison of Four Radiographic
Imaging Techniques for Implant Diagnosis (On Dry Mandible Topography),
Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, 1997, 21,s:51
15. Sertgöz A, İmplantolojide 3 Boyutlu Planlama, İmplantr, 2006, 2, s:34-44
16. Kaeppler G, New Radiographic Programs for Transverse Conventional
Tomograms in The Dentomaxillofacial Region, Quintessence Int, 1999, 30,
s:541-9
17. Tabar G, Total Dişsiz Hastalar İçin İmplant Destekli Sabit Protetik
Restorasyonların Tedavi Planlamasında ve Uygulamasında Kullanılan Bilgisayar
Destekli Dizayn ve Üretim (CAD-CAM) Yönteminin Geleneksel Yöntemle
Karşılaştırılması, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü,
İstanbul 2005
18. Baksı Şen G, Dental İmplantoloji Ders Notu, İzmir, 2015
19. Reddy MS, Wang IC, Radiographic Determinants of Implant Performance, Adv
Dent Res, 1999,13, s:136-145
36 20. Misch CE, Contemporary Implant Dentistry, CV Mosby, St.Louis, 1993, s:103117
21. Gray CF, Redpath TW, Smith FW, et al., Advanced Imaging: Magnetic
Resonance Imaging in Implant Dentistry, Clin Oral Impl Res, 2003, 14, s:18-27
22. Friberg B, Ekestubbe A, Mellström D, et al., Branemark Implants and
Osteoporosis: A Clinical Exploratory Study, Clinical Impl Dent and Rel Res,
2001,3, s:50-56
23. Sandallı P, Erler Matbacılık, 2000
24. Dağıstan S, Çakur B, Harorlı A, Dental İmplant Uygulamalarında Radyografi,
Atatürk Üniversitesi Diş Hek Fak Derg, 2004, 14, s:58-69
25. Şener E, Baksı BG, Periodontal Patolojilerin Tanısında Kullanılan Görüntüleme
Teknikleri Bölüm 1: İki Boyutlu Ve Üç Boyutlu Görüntüleme Sistemleri, E.Ü.
Diş Hek Fak Derg, 2013, 34,s:79-85
26. Angulo F, Panoramic Radiograph in Edentulous and Partially Edentulous
Patients, Acta Odontol Venez, 1989, 27, s:60-7
27. Kircos LT, Preprosthetic Imaging in Prospective, Chicago, 1990
28. Misch CE, Crawford EA, Predictable Mandibular Nerve Location : A Clinical
Zone of Safety, Int J Oral Implantol, 1990, 7, s:37-40
29. Klinge B, Petersson A, Maly P, Location Of The Mandibular Kanal : Comparison
of
Macroscopic
Findings,
Conventional
Radiography,
and
Computed
Tomography, Int J Maxillofac Implants,1989, s:327-31
30. Mason R, Bourne S, Guide To Dental Radiography, Oxford University Pres ,
1998
37 31. Kassebaum DK, Reader CM, Kleier DJ, et al., Localization of Anotomic
Structures Before Endodontic Surgery With Tomograms , Oral Surg Oral Med
Oral Pathol, 1991, 72, s:610
32. Wyatt CCL, Phoroah MJ, Imaging Techniques and Image Interpretation for
Dental Implant Treatment, Int J Prosthodont, 1998, 11, s:442
33. Schropp L, Wenzel A, Kostopoulos KL, Impact of Conventional Tomography on
The Prediction of The Appropriate Implant Size, Oral Surg Oral Med Oral Pathol
Oral Radiol Endod, 2001, 92, s:458
34. Jacobs R, Adrianses A, Naert J, et al., Predictability of Reformatted Computed
Tomography for Preoperative Planning of Endosseous Implants, Dentomaxillofac
Radiol, 1999, 28, s:37
35. Potter BJ, Shrout MK, Russell CM, Implant Site Assessment Using Panoramic
Kesit Tomographic Imaging, Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod,
1997, 84, s:436
36. Naitoh M, Kawamata A, Lida H, Kesit Imaging of the Jaws for Dental Implant
Treatment: Accuracy of Linear Tomography Using a Panoramic Machine in
Comparison with Reformatted Computed Tomography, Int J Oral Maxillofac
Imp, 2002, 17, s:107
37. Tyndall DA, Brooks SL, Hill C, Selection Criteria for Dental Implant Site
Imaging: A Position Paper of the American Academy of Oral and Maxillofacial
Radiology Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod, 2000, 89, s: 630
38. Patel S, Dawood A, Pitt Ford T, The potential Applications of Cone Beam
Computed Tomography in The Management of Endodontic Problems, Int Endod
J, 2007, 40, s:818-830
38 39. İplikçioğlu H, Akça K, Çehreli MC, The Use of Computerized Tomography for
Diagnosisand Treatment Planing in Implant Dentistry, J Oral Implantol, 2002,
28, s:29-36
40. Mraiwa N, Jacobs R, Cleynenbreugel JV, et al., The Nasopalatinal Canal
Revisited Using 2D and 3D CT Imaging, Dentomaxillofacial Radiology, 2004,
33, s:396-402
41. Au-Yeung KM, Ahuja AT, Dentascan in Oral Imaging, Clinical Radiology, 2001,
56, s:700-713
42. Besimo C, Lambrecht JT, Nidecker A, Dental Implant Treatment Planning Using
Conventional Radiography and Computed Tomography, Dentomaxillofac Radiol,
2001, 30, s:255-264
43. Göktaş A, Dental İmplant Planlamalarında Uygulanan Görüntüleme Yöntemleri,
Bitirme Tezi, E.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi, İZMİR, 2009
44. Akar GC, Köseoğlu K, Temporomandibular Eklem Rahatsızlıklarının Tanısında
Kullanılan Radyolojik Yöntemler ve Manyetik Rezonans Görüntüleme
Değerlendirme Kriterleri: Derleme Çalışması, Ege üniversitesi Diş Hekimliği
Fakültesi Dergisi, 2006, 27, s:107-116
45. Erdem T, Aydın KC, Diş Hekimliğinde Kullanılan İleri Görüntüleme Teknikleri,
Türk Diş Hekimleri Birliği Dergisi, 2006, 96, s:48-52
46. Scarfe WC, Farman AG, Sukoviç P, Clinical Applications of Cone Beam
Computed Tomography in Dental Practice, J Can Dent Assoc, 2006, 72, s:75
47. Cotton TP, Geisler TM, Holden DT, et al., Endodontic Applications of Cone
Beam Volumetric Tomography, J Endod, 2007, 33, s:1121-1132
48. Helberg C, Steinhauser S, Geis P, Cone Beam Computed Tomography in
Orthodontics : Benefits and Limitations, J Orofac Orthop, 2005, 66, s:454-44
39 49. Kau CH, Richmond S, Palomo JM, et al., Three Dimensional Cone Beam
Computerized Tomography in Orthodontics, J Orthod, 2005, 32, s:282-293
50. İyidiker B, İmplant Hastasının Cerrahi Öncesi Değerlendirilmesi ve İmplant
Operasyonuna Hazırlanması, Bitirme Tezi, E.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi,
İZMİR, 2011
51. Sakakura CE, Morais J, Loffredo LCM, et al., A Survey of Radiographic
Prescription in Dental Implant Assessment, Dentomaxillofac Radiol, 2003, 32,
s:397-400
52. Borrow JW, Smith JP, Stent Marker Materials for Computerized Tomograph
assisted Implant Planning, Int J Periodontics Restorative Dent, 1996, 16, s:60-7
53. Siu AS, Li TK, Chiu FC, et al., The Use of Lipiodal in Spiral Tomography for
Dental Implant Imaging, Implant Dent, 2003, 12, s:35-40
54. Koyanagi K, Development and Clinical Application of a Surgical Guide for
Optimal Implant Placement, J Prosthet Dent, 2002, 88, s:548-552
55. Englaman MJ, Sorensen JA, Moy P, Optimum Placement of Osseointegrated
Implants, J Prosthet Dent, 1998, 59, s:467-473
56. Abbott JR, Netherway DJ, Wintage PG, Computer Generated Mnadibular Model:
Surgical Role, Aust Dent, 1998, 48, s:373-378
57. Lal K, White GS, Morea DN, et al., Use of Stereolithographic Templates for
Surgical and Prosthodontic Implant Planning and Placement, Part 1 The Concept
J Prosthodont, 2006, 15, s:51-58
58. Ewers R, Schicho K, Undt G, et al., Basic Research and 12 Years of Clinical
Experience in Computer Assisted Navigation Technology: a Review, Int J Oral
Maxillofac Surg, 2005, 34, s:1-8
40 59. Ersoy E, Ozan O, Oral İmplantoloji Öncesi Güncel Radyolojik Yaklaşımların
Değerlendirilmesi, Dentalmedya, 2006, 16, s:38-45
60. Naitoh M, Ariji E, Okumura S, et al., Can Implants Be Correctly Angulated
Based on Surgical Templates Used for Osseintegrated Dental Implants, Clin Oral
Impl Res, 2000, 11, s:409-414
61. Alnıaçık G, İnan Ö, Dolanmaz D, Computed Tomography Derived
Stereolithographic Surgical Guides in Implant Placement and The Prosthodontic
Rehabilitation of a Patient: a Case, S.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, 2010,
19, s:241-247
41 9. ÖZGEÇMİŞ
1991 yılında Afyonkarahisar’da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi İzmir
Bayraklı Osmangazi İlköğretim Okulu’nda, lise öğrenimimi İzmir Bornova Anodolu
Lisesi’nde tamamladım. 2010 yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini
kazandım.
42 
Download