J Jeoloji : Yerkürenin yapısını, yaşını ve özelliklerini araştıran bilim

advertisement
J
Jeoloji : Yerkürenin yapısını, yaşını ve özelliklerini araştıran bilim dalına yer bilimi jeoloji
denir.
Jeolojik zamanlar : Yerkürenin, oluşmaya başladığı andan bu güne kadar geçirdiği devrelere
Jeolojik zaman denir. Dünya’mızın 5-6 milyar yıl yaşında olduğu tahmin edilmektedir.
Jeosenklinal : Akarsular, rüzgarlar ve buzullar, aşındırıp, taşıdıkları maddeleri deniz ya da
okyanus tabanlarında biriktirirler. Tortullanmanın görüldüğü bu geniş alanlara jeosenklinal
denir.
Jeomorfoloji Haritaları : Bir bölgedeki şekillenme süreci yani iç ve dış güçlerin etkisiyle
oluşan yer şekilleri hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalarda faylar, yamaçlar, vadi
türleri, birikinti konileri, sekiler, ovalar ve daha bir çok yer şekli taranarak gösterilir. Yer
şekillerinin kolay ayırt edilmesi amacıyla bu haritalar renklendirilir.
Jeoterm Basamağı : Yeryüzünden yerin derinliklerine inildikçe 33 m’de bir sıcaklık 1 °C
artar. Buna jeoterm basamağı denir.
Jips (Alçıtaşı) : Beyaz renkli, tırnakla çizilebilen kimyasal tortul bir taştır. Alçıtaşı olarak da
isimlendirilir.
K
Kalker (Kireçtaşı) : Deniz ve okyanus havzalarında, erimiş halde bulunan kirecin çökelmesi
ve taşlaşması sonucu oluşan taştır.
Kant-Laplace teorisi : Güneş Sistemi’nin oluşumu ile ilgili farklı teoriler ortaya atılmıştır.
En geçerli teori sayılan Kant-Laplace teorisine Nebula teorisi de denir. Bu teoriye göre,
Nebula adı verilen kızgın gaz kütlesi ekseni çevresinde sarmal bir hareketle dönerken,
zamanla soğuyarak küçülmüştür. Bu dönüş etkisiyle oluşan çekim merkezinde Güneş
oluşmuştur. Gazlardan hafif olanları Güneş tarafından çekilmiş, çekim etkisi dışındakiler uzay
boşluğuna dağılmış ağır olanlar da Güneş’ten farklı uzaklıklarda soğuyarak gezegenleri
oluşturmuşlardır.
Kapalı Havza : Sularını denize ulaştıramayan havzalara kapalı havza denir.
Karaların Ortalama Yüksekliği : Karaların ortalama yüksekliği 1000 m dir. Dünya’nın en
yüksek yeri deniz seviyesinden 8840 m yükseklikteki Everest Tepesi’dir.
Karayel : Türkiye’ye kuzeybatıdan esen soğuk rüzgarlardır. Kışın kar yağışlarına, yazın
sağanak yağışlara neden olur.
Karstik Göller : Eriyebilen kayaçların bulunduğu yerlerde oluşan göllerdir.
Kaynak : Yeraltı sularının kendiliğinden yeryüzüne çıktığı yere kaynak denir. Türkiye’de
kaynaklara pınar, eşme, bulak ve göze gibi adlar da verilir.
Kenar Deniz : Okyanus kıyılarında, okyanuslardan adalarla ayrılan denizlere denir. Örnek :
Japon Denizi, Çin Denizi (Sarı Deniz), Umman Denizi, Kuzey Buz Denizi, Antiler, Tasman
Denizi, Mercan Denizi, Bering Denizi, Karayip Denizi
Kesir Ölçek : Haritalardaki küçültme oranını basit kesirle ifade eden ölçek türüdür.
1 / 25.000 , 1 / 500.000, 1 / 1.000.000 birer kesir ölçektir.
Kesir ölçekte, pay ile paydanın birimleri aynıdır. Uzunluk birimi olarak santimetre (cm)
kullanılır.
Örneğin : 1 / 1.000.000 ölçeğinde, arazi üzerindeki 1.000.000 cm (10 km)’lik uzunluk harita
üzerinde 1 cm gösterilmiştir.
Kırağı : Soğuyan zeminler üzerindeki yoğunlaşmanın buz kristalleri şeklinde olmasıdır.
Kırağının oluşabilmesi için de havanın açık ve durgun olması gerekir.
Kırç : Aşırı soğumuş su taneciklerinden oluşan bir sis uzun süre yerde kaldığında, su
taneciklerinin soğuk cisimlere çarparak buz haline geçmesidir.
Kırgıbayır : Yarı kurak iklim bölgelerinde sel yarıntılarıyla dolu yamaçlara kırgıbayır
(badlans) denir.
Kıta : Denizlerin ortasında çok büyük birer ada gibi duran kara kütlelerine kıta denir.
Kıta Platformu : Derin deniz platformundan sonra yüksek dağlar ile kıyı ovaları arasındaki
en geniş bölümdür.
Kıta Sahanlığı : Deniz seviyesinin altında, kıyı çizgisinden -200 m derine kadar inen bölüme
kıta sahanlığı (şelf) denir. Şelf kıtaların su altında kalmış bölümleri sayılır.
Kıta Yamacı : Şelf ile derin deniz platformunu birbirine bağlayan bölümdür.
Kiltaşı (Şist) : Çapı 2 mikrondan daha küçük olan ve kil adı verilen tanelerin yapışması
sonucu oluşan fiziksel tortul bir taştır.
Kom : Ekonomik faaliyetin büyük ölçüde hayvancılığa dayalı olduğu aileler veya kişiler
tarafından oluşturulan geçici yerleşmelerdir.
Konveksiyonel Yağış : Isınan havanın yükselerek soğuması ile oluşan yağışlardır.
Kömür : Bitkiler öldükten sonra bakteriler etkisiyle değişime uğrar. Eğer su altında kalarak
değişime uğrarsa, C (karbon) miktarı artarak kömürleşme başlar. C miktarı % 60 ise turba, C
miktarı % 70 ise linyit, C miktarı % 80 – 90 ise taş kömürü, C miktarı % 94 ise antrasit adını
alır.
Kör (Çıkmaz) Vadi : Karstik yörelerdeki akarsular bir düdende kaybolarak akışını yeraltında
sürdürür. Bu akarsuların yeryüzünde süreklilik göstermeyen vadilerine kör (çıkmaz) vadi
denir.
Krater : Yanardağların püskürmesi sırasında mağmanın izlediği yola volkan bacası ve bunun
ağzına krater denir.
Krivetz: Romanya’nın iç kesimlerinden Karadeniz kıyılarına doğru esen soğuk rüzgarlardır.
Kroki : Bir yerin kuşbakışı görünümünün ölçeksiz olarak düzleme aktarılmasıdır.
Kuaterner Zaman : Bakınız : Dördüncü Zaman.
Kumsal : Kıyılarda dalga ve akıntıların taşıdıkları maddeleri biriktirmesi ile oluşan alanlara
kumsal denir. Girintili-çıkıntılı bir kıyıda dalgalar, denize çıkıntı yapan dik burunlarda
aşındırma, buradan kopardıkları maddeleri koy içlerine taşıyarak kumsalların oluşmasını
sağlar. Bu nedenle kumsallar genellikle koy içlerinde yer alır ve bir şerit halinde uzanır.
Kumtaşı (Gre) : Kum tanelerinin doğal bir çimento maddesi yardımıyla yapışması sonucu
oluşan fiziksel tortul bir taştır.
Kumullar : Rüzgarların taşıdığı kumların çökelmesiyle kumullar oluşur. Gevşek yapıya sahip
olan kumullar sürekli yer değiştirmektedirler. Orta Asya çöllerinde oluşan hilal biçimli
kumullara ise barkan adı verilir.
Kuraklık Sınırı : Bir bölgenin sıcaklık ve nem koşulları tarım ürünlerini, sulamaya duyulan
gereksinimi etkilemektedir.Yaz kuraklığının belirgin olduğu bir yerde sulamaya duyulan
gereksinim fazladır. Buna kuraklık sınırı denir.
Kuyu suları : Kuyular açılarak yeraltından çıkarılan sulara kuyu suları denir.
L
Lapya : Kalkerli yamaçlarda yağmur ve kar sularının yüzeyi eriterek açtıkları küçük
oluklardır. Oluşan çukurluklar keskin sırtlarda yan yana sıralandığından yüzey pürüzlüdür.
Büyüklükleri birkaç cm ile birkaç metre arasında değişir.
Lav : Volkanlardan çıkarak yeryüzüne kadar ulaşan eriyik haldeki malzemeye lav denir.
Lejant : Bakınız : Harita Anahtarı.
Litosfer : Bakınız : Taşküre.
M
Mağara : Kalkerli arazilerde çatlaklar boyunca yeraltına sızan suların oluşturduğu büyük
boşluklara mağara denir. Damlataş, Narlıkuyu, Düden, İnsuyu, Kızılin mağaraları en
ünlüleridir.
Mağma : Yer kabuğunun altında bulunan sıcak ve sıvı katmana mağma denir.
Maki : Her mevsim yeşil kalan kısa boylu çalı ve ağaçlardan oluşan bitki örtüsüdür.
Maksimum Nem (Doyma Miktarı) : 1m3 havanın belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği nemin
gram olarak ağırlığıdır. Hava kütleleri ısındıkça genleşip hacimleri artar. Bu nedenle nem
alma ve taşıma kapasiteleri de artar. Eğer hava taşıyabileceği kadar nem alırsa doyma
noktasına ulaşır ve doymuş hava adını alır.
Örneğin : 20°C sıcaklığa sahip bir hava kütlesinin taşıyabileceği nem miktarı 17,32
gr/m3’tür. Bu hava kütlesinin sıcaklığı 30°C’ ye yükseldiğinde havanın hacmi genişleyeceği
için taşıyabileceği nem miktarı da artar ve doyma noktası 30,4 ge/m3’e yükselir. Bu nedenle
hava kütlesinin doyması için aradaki fark (13.08 gr) kadar nem yüklenmesi gerekir.
Manto : Dünya’nın Litosfer ile çekirdek arasındaki katmandır. 100-2890 km’ler arasında
bulunan mantonun yoğunluğu 3,3-5,5 g/cm3 sıcaklığı 1900-3700 °C arasında değişir. Manto,
yer hacminin en büyük bölümünü oluşturur. Yapısında silisyum, magnezyum , nikel ve demir
bulunmaktadır. Mantonun üst kesimi yüksek sıcaklık ve basınçtan dolayı plastiki özellik
gösterir. Alt kesimleri ise sıvı halde bulunur. Bu nedenle mantoda sürekli olarak alçalıcıyükselici hareketler görülür.
Matematik Konum : Dünya üzerinde bir nokta veya alanın yerinin belirlenmesi için, o
noktanın Ekvator’a ve başlangıç meridyenine olan uzaklığının bilinmesi gerekir. Bunun için
enlem ve boylam kavramlarından yararlanılır.
Örnek : Türkiye 36° – 42° Kuzey enlemleri,
26° – 45° Doğu boylamları arasında yer alır.
Mercan Kalkeri : Mercan iskeletlerinden oluşan organik bir taştır. Temiz, sıcak ve derinliğin
az olduğu denizlerde bulunur. Ada kenarlarında topluluk oluşturanlara atol denir. Kıyı
yakınlarında olanlar ise, mercan resifleridir.
Menderes : Akarsu yatak eğiminin azalması, akarsuyun akış hızının ve aşındırma gücünün
azalmasına neden olur. Akarsu büklümler yaparak akar. Akarsuyun geniş vadi tabanı içinde,
eğimin azalması nedeniyle yaptığı büklümlere menderes denir. Menderesler yapan akarsuyun,
uzunluğu artar ancak akımı azalır.Taban seviyesinin alçalması nedeniyle menderesler yapan
bir akarsuyun, yatağına gömülmesiyle oluşan şekle gömük menderes denir.
Mermer : Kalkerin yüksek sıcaklık ve basınç altında değişime uğraması, yani metamorfize
olması sonucu oluşur.
Meteoroloji : Atmosferin özelliklerini inceleyen bilim dalına meteoroloji denir.
Mezozoik Zaman : Bakınız : İkinci Zaman.
Mezra : bazı ailelerin tarım alanlarının az olması, kan davaları gibi nedenlerle bulundukları
sürekli yerleşmelerden ayrılıp daha uzak bir yere yerleşmesiyle oluşmuş yerleşmelerdir.
Tarımsal faaliyetler hayvancılığa göre ön plandadır. Bir kaç ev ve eklentilerden oluşan
mezralar zamanla sürekli yerleşme haline gelebilir. Örneğin Elazığ, Harput’un bir mezrası
iken zamanla büyüyerek kent haline gelmiştir.
Mistral : Fransa’nın iç kesimlerinden Rhone Vadisi’ni izleyerek Akdeniz kıyılarına doğru
kışın esen soğuk rüzgarlardır.
Muson Ormanları :Yağışın fazla olduğu yerlerde, kış aylarında yapraklarını döken yayvan
yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar görülür. Bu ormanlara muson ormanları denir.
Mutlak Nem (Varolan Nem) : 1m3 havanın içindeki su buharının gram olarak ağırlığına
mutlak nem denir. Mutlak nem, sıcaklığa bağlı olarak, Ekvator’dan kutuplara doğru,
denizlerden karalara doğru ve yükseklere çıkıldıkça azalır.
N
Narenciye : Bakınız : Turunçgiller.
Nebula Teorisi : Bakınız : Kant-Laplace teorisi.
Nefometre : Bulutluluk gökyüzünü kaplayan bulutların miktarı 10 ya da 8 eşit parçaya
bölünmüş ve nefometre adı verilen bir araç ile ölçülür. Nefometre ufku kaplayacak şekilde
tutularak bulutla kaplı pencereler sayılır. Bulutla kaplı pencere sayısının tüm pencere sayısına
oranı da bulutluluğu verir.
Nehir : Büyük ırmaklara nehir denir.
Nem : Yeryüzündeki su kütlelerinden buharlaşan su, atmosferin nemlenmesine yol açar.
Atmosferdeki su buharına hava nemliliği de denir. Önemli bir sıcaklık etmeni olan
atmosferdeki su buharının miktarı, yere ve zamana göre değişir.
Neozoik Zaman : Bakınız : Üçüncü Zaman.
Normal Hava Basıncı : 45° enlemlerinde, deniz seviyesinde ve 15°C sıcaklıkta ölçülen
basınca normal hava basıncı denir.
Nüfus : Sınırları belli bir alanda yaşayan insan sayısına nüfus denir.
Nüfus Artış Hızı : Bir yıl içinde, doğum ve ölüm sayısına bağlı nüfus artışına doğal nüfus
artış hızı ya da doğurganlık hızı denir.
Nüfus Haritaları : Dünya’nın bütününde ya da bir bölümündeki nüfusun dağılışı ve
özellikleri hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalarda nüfus dağılışı noktalama ile
gösterilir. Nüfus yoğunluğu haritaları ise renklendirilir.
Nüfus Yoğunluğu : Belli bir alanda yaşayan nüfusun, o alana oranıdır. Ülkenin genişliği ve
toplam nüfus hakkında bilgi verir. Kişi/km2 olarak gösterilir.
O
Oba : Daha çok göçebe hayvancılık yapan toplulukların geçici olarak yerleşip, çadır
kurdukları yerleşmelerdir.
Obruk : Baca veya kuyu şeklinde, keskin köşeli, derin çukurluklara obruk denir. Derinliği
250-300 m’yi bulabilen obrukların bazılarının tabanında göl bulunur. Türkiye’de İç
Anadolu’nun güneyinde ve Toroslar’da yaygın olarak obruklar görülür. İçel’deki CennetCehennem mağaraları ve Konya’daki Kızören obruğu ülkemizdeki en güzel örneklerdir.
Obsidyen (Volkan Camı) : Siyah, kahverengi, yeşil renkli ve parlak dış püskürük bir taştır.
Magmanın yer yüzüne çıktığında aniden soğuması ile oluşur. Bu nedenle camsı görünüme
sahiptir.
Okyanus : Kıtaları birbirinden ayıran geni su kütlelerine okyanus denir. Örnek : Atlas
Okyanusu, Büyük Okyanus (Pasifik Okyanusu), Hint Okyanusu
Orman : Büyüklü küçüklü çeşitli özellikteki ağaçların oluşturduğu bitki örtüsüdür.
Ormanaltı Florası : Orman örtüsü altında loş ortamda yetişen, çoğunlukla ot ve sarmaşık
türlerinin oluşturduğu bitki topluluğudur.
Orojenez (Dağ Oluşumu) : Jeosenklinallerde biriken tortul tabakaların kıvrılma ve kırılma
hareketleriyle yükselmesi olayına dağ oluşumu ya da orojenez denir.
Orografik Yağışlar : Nemli hava kütlelerinin bir dağ yamacına çarparak yükselmesi
sonucunda oluşan yağışlardır.
Otlak : Büyük ve küçükbaş hayvancılığın yapıldığı yerlerde hayvanların otlatıldığı alanlara
otlak denir.
Ova : Çevresine göre çukurda kalmış geniş düzlüklere ova denir.
Ö
Ölçek : Gerçek ölçülerin kaç defa küçültüldüğünü gösteren küçültme oranına ölçek denir.
Örtü buzulu : Çok geniş alanlara yayılan, kilometrelerce alan kaplayan buzul türüdür.
Özel Konum : Dünya üzerindeki bir yerin çevresine, denizlere, yer şekillerine, anayollara,
geçitlere ve komşularına göre konumudur. Özel Konum; İklim koşullarını, Doğal bitki
örtüsünü, Tarımsal etkinlikleri, Nüfus ve yerleşme biçimini, Ekonomik etkinlikleri, Ulaşım
olanaklarını, Siyasal ve kültürel yapıyı etkiler.
P
Paleontoloji : Fosilleri inceleyen bilim dalına paleontoloji denir.
Paleozoik Zaman : Bakınız : Birinci Zaman.
Peribacası : Özellikle volkan tüflerinin yaygın olarak bulunduğu vadi ve platoların
yamaçlarında sel sularının aşındırması ile oluşan özel yeryüzü şekillerine peribacası denir.
Bazı peribacalarının üzerinde şapkaya benzer, aşınmadan arta kalan sert volkanik taşlar
bulunur. Bunlar volkanik faaliyet sırasında bölgeye yayılmış andezit ya da bazalt kütleridir.
Peribacalarının en güzel örnekleri ülkemizde Nevşehir, Ürgüp ve Göreme çevresinde görülür.
Plan : Bir yerin kuşbakışı görünümünün belli bir oranda küçültülerek düzleme aktarılmasıdır.
Plan bir tür büyük ölçekli haritadır.
Plato : Akarsu vadileriyle derince yarılmış düz ve geniş düzlüklerdir.
Peneplen : Geniş arazi bölümlerinin, akarsu aşınım faaliyetlerinin son döneminde deniz
seviyesine yakın hale indirilmesiyle oluşmuş, az engebeli şekle peneplen (yontukdüz) denir.
Perihel : Bakınız : Günberi.
Polye : Karstik yörelerdeki genişliği birkaç kilometre olan, uzunluğu 20-30 kilometreyi bulan,
hatta geçebilen ova görünümlü büyük karstik çukurlara polye denir. Türkiye’de özellikle
Toroslar’da polyeler yaygındır. Örneğin; Akdeniz Bölgesi’ndeki Ketsel, Elmalı ve Akseki
ovası birer polyedir.
Poyraz : Türkiye’nin hemen her yerinde esen rüzgarlardır. Yaz poyrazı serinletici etki yapar.
Kışın ise kuru soğuklara neden olur.
Projeksiyon : Dünya’nın küreselliği nedeniyle, haritalarda ortaya çıkan hataları en aza
indirmek için çeşitli yöntemler kullanılır. Bunun için yerkürenin paralel ve meridyen ağının
belirli kurallara göre düz bir kağıda geçirilmesi gerekir. Bu sisteme projeksiyon denir.
R
Rüzgar : Hava kütlelerinin yatay yöndeki hareketlerine rüzgar denir.
Rüzgar Erozyonu : Bitki örtüsünün olmadığı ya da cılız olduğu yerlerde toprağın rüzgarlarla
yerinden kopartılarak taşınmasına rüzgar erozyonu denir.
Rüzgarın Frekansı (Esme Sıklığı) : Rüzgarın yıl içinde belirli bir yönden esme sıklığına
rüzgar frekansı denir. Esme sıklığı rüzgar frekans gülleri ile gösterilir. Bir bölgede belirli bir
sürede rüzgarların en sık estiği yöne egemen rüzgar yönü denir. Örneğin Ankara Meteoroloji
İstasyonu verilerine göre, Ankara’ya ait yıllık ortalama rüzgar frekans gülüne bakıldığında, yıl
içinde kuzeydoğudan esen rüzgarların toplam 5000 esme sayısı ile en fazla olduğu görülür.
Yani egemen rüzgar yönü kuzeydoğudur.
S
Samanyolu : Çok sayıda yıldızlardan ve Güneş’ten oluşan galaksiye Samanyolu denir.
Sanayi : Ham maddelerin işlenerek mamül madde haline getirilmesine sanayi denir.
Sarkıt-Dikit : Kalsiyum karbonatça zengin suların mağara tavanından sızarak içindeki kirecin
tavanda birikmesi ile sarkıtlar, damlayarak tabanında birikmesi ile dikitler oluşur. Karstik
alanlardaki mağaralarda görülen bu şekillerin en güzel örnekleri Damlataş Mağarası’nda
bulunmaktadır.
Seki (Taraça) : Yatağına alüvyonlarını yaymış olan akarsuyun yeniden canlanarak yatağını
kazması ve derinleştirmesi sonucunda oluşan basamaklardır. Taban seviyesinin alçalması
nedeniyle, tabanlı bir vadide akan akarsuyun aşındırma gücü artar. Yatağını derine doğru
kazan akarsu vadi tabanına gömülür. Eski vadi tabanlarının yüksekte kalması ile oluşan
basamaklara seki ya da taraça denir.
Sel : Sağanak yağış ve hızlı kar erimeleri sonucu çok miktarda suyun akışa geçmesi ile
meydana gelen duruma sel denir.
Sıcaklık : Sıcaklığın yüksek olduğu yerlerde havanın nem alma kapasitesi de yüksek olduğu
için buharlaşma artar, düşük olduğu yerlerde ise buharlaşma azalır.
Sırt : İki akarsu vadisini birbirinden ayıran ve birbirine ters yönde eğimli yüzeyleri birleştiren
yeryüzü şeklidir. Sırtların üzeri düz olabileceği gibi keskin de olabilir.
Sirk buzulu : Dağların tepesindeki ve yüksek yamaçlardaki küçük çanaklarda yeni oluşmaya
başlayan buz türüdür.
Sismograf : Depremin süresi ve şiddetini ölçen alete sismograf denir.
Siyasi ve İdari Haritalar : Yeryüzünde veya bir kıtada bulunan ülkeleri, bir ülkenin idari
bölünüşünü, yerleşim merkezlerini gösteren haritalardır. Bu haritalardan uzunluk ve alan
bulmada yararlanılır. Ancak yer şekilleri hakkında bilgi edinilemez.
Siyenit : Yeşilimsi, pembemsi renkli iç püskürük bir taştır. Adını Mısır’daki Syene (Asuvan)
kentinden almıştır. Siyenit dağılınca kil oluşur.
Step : Bakınız : Bozkır.
Stratosfer : Troposferin üstündeki atmosfer katmandır.
Sürekli Rüzgarlar : Genel Hava dolaşımına bağlı, sürekli basınç kuşakları arasında yıl
boyunca yön değiştirmeden esen rüzgarlardır.
Ş
Şemosfer : Atmosferin stratosfer ile İyonosfer arasındaki katmanıdır.
T
Takke buzulu : Dağların bütün yamaçlarını kuşatan buzul türüdür.
Taraça : Bakınız : Seki.
Tarım : Toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla çeşitli ürünler elde etme işine tarım denir.
Taşküre (Litosfer) : Dünya’nın manto katmanının üstünde yer alan ve yeryüzüne kadar
uzanan katmanıdır. Kalınlığı ortalama 100 km’dir. Taşküre’nin ortalama 35 km’lik üst
bölümüne yerkabuğu denir.
Tebeşir : Derin deniz canlıları olan tek hücreli Globugerina (Globijerina)’ların birikimi
sonucu oluşur. Saf, yumuşak, kolay dağılabilen bir kalkerdir. Gözenekli olduğu için suyu
kolay geçirir.
Tektonik Göller : Yerkabuğunun tektonik hareketleri sırasında oluşan çanaklardaki göllerdir.
Tepe : Bir doruk noktası ve onu çevreleyen yamaçlardan oluşmaktadır.
Termik Basınç : Dünya’nın küreselliği nedeniyle ısınma ve soğumaya bağlı oluşan
basınçlardır.
Termik Ekvator : Meridyenlerin en sıcak noktalarını birleştiren eğriye termik ekvator denir.
Ters Alizeler (Üst Alizeler) : Ekvator’dan (TAB), 30° enlemlerine (DYB) doğru esen üst
rüzgarlardır. Her yerde ve her zaman görülmezler. Yeteri kadar sürekli ve güçlü değillerdir.
30° enlemleri çevresinde aşağıya doğru alçaldığından yağış oluşumunu engellerler.
Ticaret : Para kazanmak için yapılan alım satım işlerine ticaret denir.
Topoğrafya Haritaları : İzohips (eş yükselti) eğrisi yöntemi ile yapılır. Araziyi ölçekleri
oranında ayrıntıları ile gösterirler. Ölçekleri 1 / 20.000 ile 1 / 500.000 arasında değişir. 1 /
20.000′den büyük ölçekli olanlar kadastro işlerinde ve askeri amaçlarla kullanılır. Bu
haritalardan ölçek, uzunluk alan ve eğim hesaplamada yararlanılır.
Toprak Haritaları : Bir bölgenin toprak özellikleri ve dağılışları hakkında bilgi veren
haritalardır. Bu haritalardan, yetiştirilecek ürünlerin belirlenmesi, buna bağlı olarak
topraklardan daha iyi verim alınabilmesi gibi bir çok konuda yararlanılır.
Traverten : Kalsiyum biokarbonatlı yer altı sularının mağara boşluklarında veya yeryüzüne
çıktıkları yerlerde içlerindeki kalsiyum karbonatın çökelmesi sonucu oluşan kimyasal tortul
bir taştır.
Traverten : Genellikle sıcak su kaynaklarının yakınında ve kalsiyum karbonatlı suların
yayılarak aktığı alanlarda, kirecin çökelmesi ile oluşan basamaklardır. En güzel örnekleri
Denizli-Pamukkale’dedir.
Troposfer : Atmosferin, yeryüzüne temas eden, alt bölümüdür.
Tundra : Düşük sıcaklığa ve kuraklığa uyum sağlamış olan kısa boylu çalılar, otlar ve
yosunlardır. Bu bitki örtüsüne tundra adı verilir.
Turizm : İnsanların görme, tanıma, dinlenme, eğitim, spor, tedavi ve kutsal yerleri ziyaret
etmek amacıyla yaptıkları gezilere turizm denir.
Turunçgiller (Narenciye) : Portakal, mandalina, greyfurt, turunç ve limon bitkilerine genel
olarak turunçgil denir.
Tsunami : Bakınız : Dalgalar.
Türkiye’nin Matematiksel Konumu : Türkiye 36° – 42° Kuzey enlemleri, 26°-45° Doğu
boylamları arasında yer alır.
U
Uvala : Genişleyip, derinleşen dolinlerin birleşmesiyle oluşan, dolinlerden daha büyük
çukurluklardır. Uvaların düzensiz şekle sahip olması ve tabanlarındaki erimeden geriye kalan
kalker çıkıntıları dolinlerden kolayca ayırtedilmesini sağlar.
Ü
Üçüncü Zaman (Neozoik) : Günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan
jeolojik zamandır. Üçüncü zamanın yaklaşık 63 milyon yıl sürdüğü tahmin
edilmektedir.Zamanın önemli olayları : Kıtaların bugünkü görünümünü kazanmaya
başlaması. Linyit havzalarının oluşumu. Bugünkü iklim bölgelerinin ve bitki topluluklarının
belirmeye başlaması. Alp kıvrım sisteminin gelişmesi. Nümmilitler ve memelilerin ortaya
çıkışı. Üçüncü zamanı karakterize eden canlılar nummilit, hipparion, elephas ve mastadondur.
V
Vadi : Akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru sürekli inişi bulunan, uzun
çukurluklardır.
Vadi buzulu : Sürekli beslenerek sirkten taşan ve vadi boyunca aşağı hareket eden buzul
türüdür.
Volkan Bacası : Mağmanın yeryüzüne ulaşıncaya kadar geçtiği yola volkan bacası denir.
Volkanik Göller : Volkanik patlamalar ile oluşan çanaklardaki göllerdir. Krater gölü, kaldera
gölü ya da maar gölü gibi çeşitleri vardır.
Volkanik Tüf : Volkanlardan çıkan kül ve irili ufaklı parçaların üst üste yığılarak yapışması
ile oluşan taşlara volkan tüfü denir.
Volkanizma : Yerin derinliklerinde bulunan magmanın patlama ve püskürme biçiminde
yeryüzüne çıkmasına volkanizma denir.
Volkan Konisi : Lav, kül, volkan bombası gibi volkanik maddelerin üst üste yığılması ile
oluşan koni biçimli yükseltiye volkan konisi, koni üzerinde oluşan çukurluğa krater denir.
Y
Yağış : Havadaki nemin doyma noktasını aşıp, su damlacıkları, buz kristalleri veya buz
parçacıkları şeklinde yoğunlaşmasına yağış denir.
Yamaç : Yeryüzündeki eğimli yüzeylerdir.
Yanardağ : Mağmadan gelen ve yer kabuğundaki çatlaklardan püsküren lavların yığılması
sonucunda o bölgede dağlar oluşur. Bunlara yanardağ ya da volkan adı verilir.
Yarma Vadi (Boğaz) : Akarsuyun, iki düzlük arasında bulunan sert kütleyi derinlemesine
aşındırması sonucunda oluşur. Vadi yamaçları dik, tabanı dardır. Akarsuyun yukarı
bölümlerinde görülür.
Yayla : Yaz aylarında hayvan otlatmak veya tarımsal faaliyette bulunmak amacıyla gidilen
geçici yerleşmelerdir. Yaylalar dinlenmek amacıyla gidilen yazlık sayfiye yerleri de olabilir.
Yerel Saat : Bir noktada Güneş’in gökyüzündeki konumuna göre belirlenen saate yerel saat
denir. Aynı boylam üzerindeki noktalarda yerel saat aynıdır. Herhangi bir meridyenin
Güneşin tam karşısına geldiği an, meridyen üzerindeki tüm noktalarda yerel saat
12.00′dir.Güneş, doğudaki bir noktada batıdaki yerlere göre daha önce doğar ve daha önce
batar; bu nedenle yerel saat doğudaki yerlerde daha ileridir.
Yıldız : Türkiye’ye kuzeyden esen soğuk rüzgarlardır. Karadeniz kıyılarına yağış bırakırlar.
Kar yağışına neden olurlar. Karayel ile karışık estiğinde kar fırtınaları görülür.
Yıldız : Güneş gibi, kendiliğinden ısı ve ışık veren gök cisimlerine yıldız adı verilir.
Yoğunlaşma : Atmosferdeki su buharının gaz halden sıvı ya da katı hale geçmesine
yoğunlaşma denir. Yoğunlaşmanın temel nedeni sıcaklığın düşmesidir.
Yöre : Bölüm içerisinde farklı özelliklere sahip, bölümden daha küçük birimlerdir. Iğdır
Yöresi, Göller Yöresi, Menteşe Yöresi gibi.
Yörünge Düzlemi : Bakınız : Ekliptik.
Yükseklik : Ağır bir gaz olan su buharı, yerçekiminin etkisiyle fazla yükselemez.
Yoğunlaşma sonucu yağış tekrar yeryüzüne düşer. Yükseldikçe hava soğuyacağından havanın
su buharı taşıma kapasitesi dolayısıyla buharlaşma azalır.
Download