1 - KİMYA NE İŞE YARAR?

advertisement
KİMYA NE İŞE YARAR?
Simyadan kimyaya geçiş sürecinde insanoğlunun doğadaki maddeler ile olan
ilişkisini, hastalıkları iyileştirmede gösterdiği çabaları, zengin olma hayali peşinde
koşarken maddelerden nasıl yeni maddeler elde edebildiğini öğrendiniz.
Bütün bu uğraşların sonucunda elde edilen bilgiler özellikle Orta Çağ'ın sonlarına
doğru daha bir sistematik halde kaydedilmeye başlanmıştır. Bunun sonucu olarak bir
bilim insanı incelediği bir çalışmada kendine göre eksik gördüğü yönleri tamamlama
yoluna gitmiş veya yanlış gördüğü bilgileri değiştirmiştir.
Elde edilen bilgi ve bulgular teorik temellere oturtulmuş, deney ve gözlemler ile
destek- lenip sistematik bir bilgi haline dönüştürülmüştür. Sonuç olarak adına kimya
denen felsefi ve teorik temelleri olan bilimsel yöntemler ile çalışan bir bilim ortaya
çıkmıştır. Maddenin yapısını, bileşimini, maddelerin birbirine dönüşümünü inceleyen
bilim dalına Kimya denir.
Maddeyi oluşturan atom ve moleküller, maddenin yapısındaki değişme,
maddenin diğer maddelere karşı ilgisi ve verdiği tepkimeler, kimyanın çalışma
alanlarını oluşturur. Ayrıca farklı element atomlarının birbirleriyle olan etkileşimlerini,
birleşme yasalarını ve belirli amaçlar için bu özellik ve etkileşimlerden nasıl
yararlanılabileceğini inceler.
Kimyacılar; güneş pilleri, transistörler ve fiber optik kablolar gibi elektronik
aletleri ge- liştirmek için yeni maddeler sentezler; fizik ve mühendislikle ortak konular
üzerine çalışır; kanser ya da AIDS’e karşı yeni ilaçlar geliştirmek için farmakoloji ve
tıp alanlarında ortak çalışmalar yapar.
Kimya, “gelişimini tamamlamış” bir bilim olmasına rağmen hala yanıtlanmamış
sorular ve açıklanmamış olaylara cevap vermesi gerekmektedir. Modern tıbbın ihtiyaç
duyduğu ilaçları sentezlemede ve modern teknolojide, olağanüstü özellikler taşıyan yeni
maddelerin üretimi için yöntemler geliştirmelidir. Toplum, kirlilik kontrolünde
geliştirilmiş yöntemlere, ender bulunan maddelerin yerini alabilecek şeylere, zehirli
atıkların tehlikesiz bir şekilde yok edilmesine ve yakıtlardan enerji elde edilmesinde
daha etkin yollara gereksinim duymaktadır. Bu ihtiyaçları karşılayacak en temel dal
kimyadır.
Bu nedenle kimya ile uğraşan bilim insanları çalışmaları kolaylaştırmak amacıyla kimyayı
birçok alt dallara ayırmışlardır.
Başlıca Kimya Disiplinleri
➢
➢
➢
➢
➢
➢
Analitik Kimya
Organik Kimya
Anorganik Kimya
Nükleer Kimya
BiyoKimya
Fiziko Kimya
Analitik Kimya: Analitik kimya, kimyasal ölçüm bilimidir. Maddelerin kimyasal
bileşi- minin nitel ve nicel olarak belirlenmesini, yapılarını ve fonksiyonlarını
inceleyen kimyanın alt disiplinidir.
Organik Kimya: Günümüzden yaklaşık 200 yıl öncesine kadar organik bileşiklerin
kay- nağı yalnızca canlılardı. Bu yüzden canlı varlıklardan elde edilen bileşiklerin
kimyasına "or- ganik kimya" denilmektedir.
İnorganik (Anorganik) Kimya: Element, bileşik ve karışımların yapısını, aralarındaki
ilişkiyi inceler. Bunu yaparken fiziksel ve kimyasal etkileşimleri göz önünde bulundurur.
Maddenin ölçülebilen bütün özelliklerini ortaya koymaya çalışır.
Nükleer (Çekirdek) Kimya: Atomların çekirdeklerinden kaynak- lanan olayların
tümünü inceler. Atom altı parçacıkların (elektron, proton, nötron, pozitron)
bulunmasını ve enerji parçacıklarının (foton, nötrino, gluon...) bulunmasını
inceleyen kimya alt disiplinidir.
Biyokimya: Canlıların (hayvan, bitki ve mikroorganizma biçimindeki) yapısında
gerçekleşen kimyasal olayları, bunların sonuç- larını ve etkilerini inceleyen kimya
disiplinidir.
Fizikokimya: Fiziksel yöntemlerin kimyaya uygulanmasından ortaya çıkmıştır.
Fizik ile kimya arasında yer almaktadır. Zaman içerisinde gelişen fizikokimya
anabilim dalı, termodinamik, elekt- rokimya, kimyasal kinetik, polimer kimyası,
çekirdek kimyası, ku- antum kimyası, spektroskopi ve istatistik, termodinamik
gibi alt bilim dallarına ayrılmıştır.
Download