CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ AHMETLİ MYO BANKACILIK VE SİGORTACILIK BÖLÜMÜ EKONOMİ POLİTİKALARI 4. HAFTA Öğr. Gör. Arzu SALKIM ER MAKRO EKONOMİK DENGE • Denge Mekanizması nedir? • İç ekonomik denge? • Dış ekonomik denge? • Ekonomi politikalarının bu dengede önemi nedir? MAKRO EKONOMİK DENGE • Ekonomik yaşamda görülen olumsuzlukların çoğu, örneğin enflasyon, durgunluk, dönemsel bunalımlar ve işsizlik gibi durumların hepsi, iktisadi dengelerin bozulması şeklinde açıklanır. Parasal ve yapısal kökenli olarak ayrılan ekonomik denge sorununun çözümlenmesi makro açıdan birçok özel dengenin aynı zaman kesitinde kurulmasına bağlıdır. Denge, bir sistemde farklı yönelişteki güçlerin eşitlik içinde olduğu ve sistemdeki değişkenlerin değişme eğilimi göstermediği bir durumdur. Ekonominin genel dengesi denildiğinde anlaşılması gereken makro düzlemde, gelir ve harcama ilişkileridir. Bu ilişkinin bir yanında toplam arz, ya da ulusal üretim ve ülke dışından sağlanan mal ve hizmetler, diğer yanında da toplam talep, yani tüketim, tasarruf (ve yatırım) ve dışsatım yer almaktadır. • Y=C+I+G+X-M MAKRO EKONOMİK DENGE • İç denge (internal balance), tam çalışma durumunu yansıtır, yani ekonominin yeterince düşük bir işsizlik ve enflâsyon içinde olmasını ifade eder. Buna göre, iç dengenin sağlanamamış olması, tam çalışmaya ulaşılamadığını, ekonominin işsizlik ve veya enflâsyon içinde olduğunu gösterir. • Dış denge ise ödemeler bilançosunda bir açık veya fazla bulunmaması durumudur. Diğer bir deyişle, dış dünyadan sağladığı gelirler dış dünyaya yaptığı ödemelere eşit olan bir ülkede dış denge sağlanmış olur. Bu ülkenin, o dönemde dış ekonomik ilişkileri dolayısıyla dış rezervlerinde bir değişme ortaya çıkmaz. • Ülkeler iç ve dış denge arasındaki tercihlerinde genellikle iç dengeye öncelik verirler. Fakat ödemeler bilançosu dengesizliklerinin kritik düzeylere ulaştığı durumlarda önceliği dış dengeye vermek kaçınılmaz olabilir. • Her ekonomik politika uygulamasında, amaçlara uygun politika araçlarına sahip olmak gerekir. Bu konuda kural, en az belirlenen amaçların sayısı kadar politika aracına sahip olmanın zorunluluğudur. Buna Timbergen Kuralı adı verilir. MAL PİYASASI • IS (Investment-Saving : Yatırım-Tasarruf) eğrisi, mal piyasası dengesini sağlayan faiz oranı ve milli gelir düzeyi bileşimlerini göstermektedir. O nedenle “mal piyasası denge eğrisi” de denilebilmektedir. Eğrinin elde edilmesinde, milli gelir ve faiz oranları dışındaki tüm faktörler (örneğin fiyatlar) sabit tutulmaktadır. • Mal piyasasında denge, toplam mal ve hizmetler üretiminin (ulusal hasıla) planlanan harcamalar toplamına (toplam talep) eşitlenmesiyle sağlanmaktadır. Eğer kamu kesimini (hükümet harcamaları ve vergileri) hesaba katmazsak, sızıntılar, tasarruflarla (S) ithalattan (M) oluşmaktadır. Bunların ikisi de milli gelirin pozitif birer fonksiyonudur. Katılımlar ise yatırım harcamaları (I) ve ihracatı (X) içermektedir. 5 MAL PİYASASI • Bu duruma göre; Toplam sızıntılar Toplam katılımlar • S(Y) + M(Y) = I(i) + X eşitliği sağlanmaktadır. • S(Y): tasarruf fonksiyonu M(Y): ithalat fonksiyonu I(i): yatırım fonksiyonu 6 I. MAKRO EKONOMİK DENGELER A. İÇ EKONOMİK DENGE 1. IS: Mal Piyasası Denge Eğrisi S+M I+X S(Y)+M(Y) E1 I1(i1)+X0 E0 I0(i0)+X0 E2 I2(i2)+X0 İlk durumda faiz oranı i0 iken yatırım harcamalarının I0 ve ihracat hacminin X0 olduğunu kabul edelim. Bu faktörler milli gelirden bağımsız oldukları için yatay O Y2 Y0 Y1 Milli Gelir Faiz Oranı edilmektedirler. İkisinin de dikey E2 i2 eksene çizilen paralel doğrular ile temsil toplamından oluşan E0 i0 E1 i1 IS O Y2 Y0 Y1 Milli Gelir I0 (i0) doğrusu, toplam katılımları göstermektedir. 7 I. MAKRO EKONOMİK DENGELER A. İÇ EKONOMİK DENGE 1. IS: Mal Piyasası Denge Eğrisi S+M I+X S(Y)+M(Y) E1 I1(i1)+X0 E0 I0(i0)+X0 E2 O I2(i2)+X0 Y2 Y0 Y1 Milli Gelir Faiz Oranı E2 i2 E0 i0 • Gerek tasarruflar, gerekse ithalat milli gelirin artan fonksiyonları oldukları için bunlardan oluşan S(Y) + M(Y) toplam sızıntı doğrusu da pozitif eğimli olacaktır. Milli gelir veya mal piyasası dengesi, bu iki doğrunun kesiştiği E0 noktasına denk gelen Y0 düzeyinde gerçekleşmektedir. E1 i1 IS O Y2 Y0 Y1 Milli Gelir 8 MAL PİYASASI • Faiz oranı örneğin i1 gibi daha düşük bir düzeye indiğini düşünürsek, faiz oranının düşmesi, yatırımın maliyetini azaltacak (kârlılığı arttıracak) ve yatırımları özendirecektir. Buna göre, yatırım hacmindeki genişlemeden sonra toplam katılım doğrusu, • I1(i1) + X0 gibi daha yüksek bir düzeye çıkacaktır. Milli gelirin yeni denge noktası da E1 olacaktır. Yani denge geliri Y1 düzeyine yükselmiş olacaktır. Mal piyasasında dengeyi sağlayan i1 faiz oranı ve Y1 gelir düzeyi alttaki grafikte E1 noktası ile gösterilmiştir. 9 MAL PİYASASI • Grafikten görüldüğü gibi, IS eğrisi, negatif eğimli bir doğru olmaktadır. Bunun nedeni faiz oranlarındaki düşüşlerin yatırım harcamalarını arttırması nedeniyle toplam harcamaları ve denge milli gelir düzeyini genişletici bir etkinin söz konusu olmasıdır. Faizlerdeki yükselme durumunda ise şüphesiz bu etkilerin tersi gerçekleşecektir. IS eğrisinin diklik derecesi yatırım harcamalarının faiz oranına ne ölçüde tepki vereceğine bağlı bulunduğu için doğal olarak çoğaltan katsayısına bağlı olmaktadır. 10 LM: PARA PİYASASI DENGE EĞRİSİ • LM eğrisi, reel para talebini reel para arzına eşitleyen faiz oranları ile milli gelir düzeyi bileşimlerini gösteren bir doğru olmaktadır. LM eğrisi (doğrusu) boyunca, para piyasasında denge sağlanmıştır. para talebi ve para arzı kavramlarını kısaca açıklamak gerekirse şunları söyleyebiliriz. • *Bireyler harcamalarını finanse etmek üzere servetlerinin bir kısmını yanlarında nakit para şeklinde tutarlar. Hazır para tutmanın yararı, paranın likiditesinin tam olması, diğer bir deyişle, istendiği an kullanıma hazır bulunmasıdır. Oysa tahvil vb. gibi öteki servet biçimlerinde likidite özelliği daha düşüktür. Bunların harcamada kullanılabilmesi için, önce paraya çevrilmeleri gerekmektedir. 11 LM: PARA PİYASASI DENGE EĞRİSİ • Reel para talebi ilk olarak gelire bağlı olmaktadır. Gelir düzeyi arttıkça bulundurulmak istenen reel para miktarı da artmaktadır. İkinci olarak, reel para talebi faiz oranından etkilenmektedir. Ancak faizle para talebi arasındaki ilişki ters yönlü olmaktadır. Faiz oranı yükseldikçe para tutmanın maliyeti artmış olmaktadır. Dolayısıyla parasal fonlar tahvil ve banka mevduatı gibi kaynaklara yatırılarak bir faiz geliri elde edilmekte ve nakit olarak tutulan fonlar azalmaktadır. Tersine, faiz oranı düştüğünde ise maliyeti azaldığı için daha fazla nakit para tutulmak istenecektir. 12 2. LM: Para Piyasası Denge Eğrisi Faiz Oranı Faiz Oranı E1 i1 i0 E0 LM E1 i1 E 1’ E0 i0 L1(Y1) L0(Y0) O M0 /P M1/P Milli Gelir (a) Para talebi eğrisi Lo (Yo) negatif eğimli bir eğri durumundadır O Y0 (b) Y1 Milli Gelir Reel Para Arzı 13 LM: PARA PİYASASI DENGE EĞRİSİ • Para arzı ise Merkez Bankası tarafından belirlenir. Belli bir para arzı (Mo) fiyatlar genel düzeyine (P) bölünerek reel para arzı bulunur. Bu şekilde elde edilen para arzı, faiz oranına bağlı olmadığı için çizilen dik bir doğru ile gösterilmiştir. Para piyasasında denge, reel para talebinin reel para arzına eşitlenmesiyle sağlanmaktadır. Grafiğe göre ilk denge noktası E0 dır. Bu dengeyi sağlayan faiz oranı ise i0 dır. 14 LM: PARA PİYASASI DENGE EĞRİSİ • LM eğrisi pozitif eğimlidir. Yani para piyasası dengesinin sürdürülebilmesi için gelir artışlarını faiz oranlarındaki artışlar izlemelidir. • Bunu şöyle açıklayabiliriz: Eğer gelir Y0 dan Y1 e çıkarken reel para talebi de L0(Y0) dan L1(Y1) e kaymaktadır. Bu durumda faiz oranı i0 düzeyinde tutulmak istenirse bir reel para talebi fazlası ortaya çıkmaktadır. Nitekim grafiğin sol kısmında görüldüğü gibi, gelir artışından sonra i0 faiz oranlarında talep edilen reel para miktarı M1/P olmaktadır. 15 MAL PİYASASI VE PARA PİYASASINDA DENGE Faiz Oranı IS LM E i0 O Y0 Milli Gelir İç denge, mal ve para piyasalarında aynı anda dengenin oluşmasını ifade etmektedir. Bu yüzden, öyle bir faiz oranı ve gelir düzeyi bulunmalıdır ki, her iki piyasada da denge sağlanabilsin. 16 • Bu koşul yukarıdaki grafikte IS ve LM eğrilerinin kesiştiği E noktasında gerçekleşmektedir. E noktasının gösterdiği i0 faiz oranı ile Y0 gelir düzeyinde hem mal piyasası, hem de para piyasası dengede olmaktadır. Mal piyasasının dengede olması sözü edilen noktanın IS eğrisi üzerinde bulunması nedeniyle olmaktadır. Para piyasasının dengede olması ise sözü edilen noktanın aynı zamanda LM eğrisi üzerinde olmasından dolayıdır. Yani E noktasında hem toplam mal ve hizmet talebi toplam üretime eşitlenmekte hem de para arz ve talebi birbirine eşitlenmektedir. 17 • Ekonomi politikaları çerçevesinde, IS-LM eğrilerinin kullanılmasıyla, yatırım-tasarruf eşitliğinin nasıl sağlanması konusunda yürütülen çalışmalar, maliye politikalarının alanına girerken; para talebi ve para arzına ilişkin çalışmalar ise para politikalarının alanına girmektedir. Böylece ekonomi politikalarının yürütülmesinde IS-LM eğrilerinin önemi büyüktür. 18 HAFTAYA.. • DIŞ EKONOMİK DENGE Ödemeler Dengesi • Beni Dinlediğiniz İçin Teşekkür Ederim.. • Öğr. Gör. Arzu SALKIM ER 19