“Türk-Alman İşbirliği ve Yatırım Konferansı” Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in Konuşma Notu 6 Ekim 2010 Değerli konuklar, Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Küresel krizle birlikte dengelerin yeniden kurulduğu dünyada ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin önemi bir kat daha artırmıştır. Bu çerçevede, Alman ve Türk yetkililerin ve işadamlarının bir araya geldiği bu etkinliğin çok faydalı olacağını düşünüyorum. Türk-Alman ikili ekonomik ilişkilerinde küresel kriz sonrası işbirliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Değerli konuklar, Türk ve Alman firmaları arasında karşılıklı geliştirilecek her türlü ilişki, ülkelerin menfaatine olacaktır. Almanya ekonomisi, hem sanayi gücü, hem teknoloji gücü, hem de pazar büyüklüğü ve özellikle tecrübesi ile küresel krizin ardından toparlanma sinyallerini erken veren nadir Avrupa ülkelerinden biridir. Almanya'da yaşayan Türk girişimciler açısından bu fırsatın iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Almanya'da yaklaşık 3,5 milyon Türk yaşıyor. 1 Almanya’da yaşayan Türklerin, genç ve dinamik nüfusunun artık sadece işçi değil aynı zamanda önemli bir girişimcilik potansiyeli olduğu görülmüştür. 100 bine yakın Türk girişimcisi Almanya’da yaklaşık 10 milyar euro civarında bir yatırımla 375-400 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. Değerli konuklar, Diğer yandan Almanya tarafından baktığımızda da Türkiye de çok cazip bir yatırım merkezi olarak görülmektedir. Türkiye, küresel kriz dönemini sağlam makroekonomik temelleri ve zamanında aldığı önlemler sayesinde dünya ekonomisinden pozitif yönde ayrışarak atlatmıştır. Türkiye ekonomisi şu anda Avrupa’da büyüme rekorunu elinde bulunduran, en fazla istihdam yaratan, bütçe açığını ve borç stokunu düşüren, enflasyonu düşüş trendine girmiş olan bir ekonomidir. Türkiye ekonomisi geçen yılın son çeyreğinden beri hızlı bir toparlanma sürecinin içerisindedir. Bu büyüme eğilimi, 2010’un ikinci çeyreğinde de güçlü bir şekilde devam etmiştir. 2010’un ikinci çeyreğinde 6 tane AB üyesi ülke daralmaya devam ederken Türkiye, % 10,3 büyüyerek G-20 ülkeleri arasında Çin ile beraber en hızlı büyüyen ülke olmuştur. Türkiye’nin krize karşı geliştirdiği politikalar ve gösterdiği dayanıklılık sonucunda, ülke kredi notu, farklı kredi 2 derecelendirme kuruluşları tarafından çok kısa aralıklarla dört defa artırılmıştır. Uzun yıllar sonra tek hanelere inen enflasyon ve faiz oranları, yerli ve yabancı yatırımcıların Türkiye ekonomisine duydukları güvenin artmasını sağlamıştır. Değerli konuklar, Almanya, Türkiye’nin dış ticaretinde önemli bir yere sahiptir. Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkelerin başında Almanya geliyor. Dünya ticaretinde lider olan Almanya ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacmi 2009’da küresel krizin etkisiyle 23,9 milyar dolara gerilemiştir. Ancak 2010 Ocak-Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 oranında artışla 17,8 milyar dolar dış ticaret hacmine ulaşılmıştır. Ayrıca iki ülke arasındaki işbirliği yelpazesi oldukça geniştir. İmalat, otomotiv, tekstil ve konfeksiyon, elektronik sanayi, bankacılık ve turizm, işbirliği yapılabilecek önemli alanlardır. Almanya ile revize edilen çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasında son aşamaya gelinmiştir. 3 Bu anlaşma ile iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin yarattığı çifte vergilendirme sorunlarının ortadan kaldırılmasını öngörüyoruz. Değerli konuklar, Türkiye lojistik avantajı yüksek stratejik coğrafi konumu, yeterli üretim kapasitesi, uluslararası seviyede teknolojik altyapısı ve küresel standartlara uygun güçlü yan sanayisi ile Avrupa’nın yeni yıldızı olma yönünde hızla ilerliyor. Ayrıca, Türkiye yabancı ortaklarla tam entegrasyon, uluslararası kalite yönetim sistemleri, tecrübeli ve eğitimli iş gücü, uluslararası teknik standartlara tam uyum gibi yatırımları cezp edecek birçok avantaja sahiptir. Nitekim bu gelişmelere paralel olarak Türkiye'de kurulan yabancı şirket sayısı Haziran 2010 itibarıyla 25 bini aştı. Türkiye'de kurulan yabancı şirket sayısı bakımından birinci sırada yer alan Almanya’nın son yıllarda Türkiye’ye olan ilgisinde artış gözlenmektedir. 2004’te Türkiye’de bulunan Alman sermayeli şirketlerin sayısı 1.405 iken, bu rakam Temmuz 2010 itibarıyla 4.290’a ulaştı. Ayrıca, 2002’de Almanya’dan ülkemize 86 milyon dolar doğrudan yabancı yatırım gelirken, 2008’de bu tutar 1,2 milyar dolara yükseldi. 2009’da küresel krizin etkisiyle bu rakam 485 milyon dolara gerilemiştir. 4 Değerli konuklar, Türk ve Alman iş dünyasını bir araya getiren bugünkü gibi etkinlikler, iki ülke arasında bu sektörlerdeki ticari ilişkilerin ve yatırımların artırılmasına büyük katkı sağlayacaktır. Bu gibi etkinlikler sayesinde karşılıklı fikir alışverişi ve işbirliği imkanlarının daha da gelişeceğine yürekten inanıyorum. İşbirliği imkanlarının belirlenmesi, ortak girişimler için uygun ortam yaratılması ve karşılıklı bilgi akışının sağlanması, ekonomik ve ticari ilişkilerin daha fazla geliştirmesini sağlayacak unsurlardır. Beni ilgiyle dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. 5