Zanzibar Cumhurbaşkanı Ali Muhammed Shein`ın Türkiye

advertisement
åQFHOHPH
Zanzibar Cumhurbaşkanı Dr. Ali Muhammed Shein, 28 Nisan-2 Mayıs 2011 tarihlerinde Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulundu.
Zanzibar Cumhurbaşkanı Ali Muhammed Shein’ın
Türkiye Ziyareti ve Tarihsel Süreçte Zanzibar
The President of Zanzibar Ali Mohamed Shein’s Turkey Visit And Zanzibar
in the Historical Process
Araş. Gör. Mehmet ÖZTÜRK
AİBÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü
AİBÜ Doktora Öğrencisi
Abstract
Along with a delegation including ministers as well, the Vice President of the United Republic of Tanzania
and the President of Zanzibar/Zengibar Dr. Ali Mohamed Shein paid an official visit to Turkey between April 28th – May 2nd 2011, as guests of the President Abdullah Gül. Stating that this first official visit, which
was carried out from Zanzibar to Turkey at a Presidency level, occupied an important place, the President
Abdullah Gül indicated that he was pleased with hosting the President Shein in Turkey for the second time.
Shein, who paid his first official visit to Turkey after his election as President, stated that with his official
visit a new leaf has been turned over in the bilateral relations. In this article, the strategic importance of
Zanzibar is going to be highlighted.
93
åQFHOHPH
!
"
#
$%
$
$
&
Giriş
Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Yardımcısı1 ve Zanzibar/Zengibar Cumhurbaşkanı Dr. Ali Muhammed Shein, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün davetlisi olarak yanında bakanların da bulunduğu bir heyetle (Temsilciler Meclisi Sözcüsü Pandu Ameir Kificho, Finans ve Ekonomi Planlama Bakanı Ömer Yusuf Mzee, Eğitim
Bakanı Ramazan Abdullah Şaban, Bilgi, Kültür,
Turizm ve Spor Bakanı Abdullah Cihadi Hasan
ve diğer yetkililer)2 28 Nisan-2 Mayıs 2011 tarihlerinde Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunmuştur.3 Zanzibar’dan Türkiye’ye Cumhurbaşkanı
seviyesinde gerçekleştirilen bu ilk resmi ziyaretin özel bir önem taşıdığını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, Cumhurbaşkanı Shein’i Türkiye’de
ikinci kez misafir etmekten memnuniyet duyduğunu ifade etmiştir. Seçildikten sonra ilk resmi
ziyaretini Türkiye’ye yapan Shein’ın bu ziyaretiyle ikili ilişkilerde yeni bir sayfanın açılmış olacağını belirten4 Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye’nin
Afrika ülkeleri ve halklarıyla yüzyıllardır dostane ilişkiler sürdürdüğünü, Türk halkının Afrika
halklarına karşı her zaman özel bir yakınlık duyduğunu, gerçekleşen görüşmelerin, Zanzibar*
ile mevcut işbirliğinin daha da güçlendirilmesi
açısından yeni ve önemli fırsatlar yaratacağını”
da dile getirmiştir. Türkiye’nin “Afrika’ya Açılım
Politikası” doğrultusunda, Kıta’daki ilk yeni büyükelçiliğin 2009 yılında Tanzanya’nın başkenti
Darüsselam’da açıldığını belirten Gül, “Tanzanya
ve Zanzibar ile üst düzey karşılıklı ziyaretlerin
artmasını ve son bir yıl içinde Türkiye ile Tanzanya arasında altı anlaşmanın imzalanmış olmasını
büyük bir memnuniyetle kaydetmiş bulunmaktayız” demiştir. II. Abdülhamid tarafından, 1878
yılında Zanzibar’a Zanzibar Sultanlığı ile olan
94
ilişkileri pekiştirmek amacıyla, Emin Efendi Elçi
olarak gönderilmesinin ardından birçok elçinin
buraya gönderilmesinin yanı sıra 1907’de Zanzibar Sultanı Seyyid Ali Said’in İstanbul’a resmi bir
ziyaret gerçekleştirmesi, Osmanlı İmparatorluğu
ile Zanzibar arasındaki ilişkilerin önemli bir göstergesi olmuştur.6
300 milyon dolarlık Afrika piyasasını, serbest
ticaret bölgesi kurarak dünya ile buluşturmayı
hedefleyen Zanzibar, bu doğrultuda yabancı yatırımcıyı kollamakta, mevzuatını sade tutmakta,
uluslararası firmalara 49 seneliğine yer tahsisi
yapmakta, vergi muafiyeti uygulamakta ve firmaların tepe yönetimlerini kendi ülkelerinden
getirmelerine, elde ettiği geliri diledikleri yere
aktarmalarına imkan tanımaktadır.7 Zira tarihsel
geçmişinden kalan miras da buna uygundur. Bu
tarihsel geçmişe geçmeden önce Zanzibar hakkında şu genel bilgiler ifade edilebilir:
İsmi Farsça Zangh Bar (Zenci Kıyısı) ve Arapça Zayn Z’al Barr (adil ya da güzel topraklar)
anlamına gelen8 ve Unguja (Zanzibar olarak da
isimlendirilmekte) ve Pemba adalarından oluşan ve başkenti Zanzibar City olan Zanzibar’ın
ekonomisi daha çok karanfil, baharat üretimine
ve turizme dayalıdır.9 Nitekim, Zanzibar Stone Town 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası
Sitesi’ne (World Heritage Site) girmiştir.10 İngilizce ve Swahilicenin resmi düzeyde konuşulduğu Zanzibar’da halk arasında Arapça da oldukça yaygındır. Arap, Afrika yerlisi, Pers ve Hint
asıllılardan oluşan yaklaşık 1 milyon nüfuslu ve
1658 km2’lik Zanzibar’ın %99’dan fazlası Müslümandır. BM adına bölgeyi yöneten İngiliz yönetiminden 1961’de bağımsızlığını kazanan Tanganyika ile 1963’te İngiltere’den bağımsızlığını
åQFHOHPH
kazanan Zanzibar 1964 yılında birleşmişlerdir.
Doğu Afrika sahillerine yakın adalar gurubu
olan Zanzibar, 1964’den beri Tanzanya Birleşik
Cumhuriyeti’nin yarı özerk bir parçasıdır. Ortak dil (Swahili), din (İslam) ve adanın çok ırklı
toplulukları (Afrikalılar, Arap, Pers ve Hint asıllı bireyler) arasında oldukça fazla evlilikler yapılmasına rağmen Zanzibar siyaseti, toplumsal
ve sosyal barış eksikliği ve şiddetle sonuçlanan
siyasi çatışmalardan olumsuz etkilenmiştir.11
1970’lerden beri ülkede ilk demokratik seçimlerin yapılmasıyla birlikte 1995 yılında tek partili
yönetimin sonuna gelinmiştir. Ülkede 1995’ten
beri uluslararası gözlemcilerce usulsüz bulunan
üç seçimi iktidar partisi kazanmıştır.12 Tanzanya
Birleşik Cumhuriyeti’ndeki 26 idari bölgeden 5’i,
130 idari birimden de 10’u Zanzibar’dadır.13 Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı,
aynı zamanda, devlet başkanı, hükümet başkanı ve silahlı güçlerin başkomutanıdır. Tanzanya
Birleşik Cumhuriyeti’nin yürütme organı; Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Zanzibar Cumhurbaşkanı, Başbakan ve kabine bakanlarından oluşmaktadır.14
Zanzibar Sultanlığı’nın Kuruluşu,
Zanzibar’da Umman Hâkimiyeti Ve Osmanlı
İle İlişkiler
Hint Okyanusu’nda büyük deniz gücü olan Umman, Afrika’nın doğu sahillerine kadar hükmederek Zanzibar’a kadar hâkimiyetini genişletmiştir.15 Umman’ın Afrika Kıtası’na yönelmesinde daha spesifikleştirecek olursak Zanzibar’a
yönelmesi bazı gerekçelere dayanmaktadır. Nitekim, Said bin Sultan (1806-1856) döneminde
Muskat, Basra Körfezi üzerindeki etkisini genişletmeye çalışırken Suudi ailesi ve İngiliz muhalefetiyle karşılaşmış ve 1820’de İngiltere’nin Birleşik Arap Emirlikleri’ni oluşturan 5 emirlikle protektorya anlaşmaları imzalaması Said bin Said’in
Basra Körfezi topraklarında yayılmasını engellemiştir. Bu gelişmeler üzerine Said bin Sultan bir
yandan Hint Okyanusu’nda diğer yandan Afrika
kıtasında ticari çıkarlarını genişletme stratejisine öncelik vermiştir. Dolayısıyla, İngiltere ile
Arap kabileleri arasında imzalanan 1820 Anlaşmaları Muskat Sultanlığı’nın Arap Körfezi’nde
Zanzibar, Afrika kıtasının doğusunda, Tanzanya
açıklarında yer alıyor.
yayılma amacının büsbütün olarak ortadan kalkmasına yol açmıştır. İngiltere’nin kabilelerin siyasi etkisini ve sınırlarını koruma garantisi vermesi
Muskat’ın dış politikasını Basra Körfezi’nden Afrika kıyılarına kaydırmasına yol açmıştır. Köle ve
silah ticaretinden daha fazla pay almak isteyen
Muskat yönetimi Afrika kıyılarındaki Zanzibar’ı
denetim altına almıştır.16
Ayrıca, 18. yüzyılın ikinci yarısında Zanzibar’ın
özellikle, kıtanın içlerinden yakalanıp getirilen
kölelerin dış dünyaya pazarlanmasında önemli bir liman olması nedeniyle ticari bir canlılığa
sahip olması, 19. yüzyılın başında Ummanlı Arapların siyasi merkezlerini buraya taşıma kararı
almalarıyla sonuçlanmıştır. Bu sebeple başkentlerini Muskat’tan Zanzibar’a taşımışlardır. Böylece
Hint okyanusunda küçük bir ada olan Zanzibar’ın
neredeyse tüm Doğu Afrika sahillerine hükmeden ve nüfuzu kıtanın içlerine kadar uzanan Zanzibar Sultanlığı’na dönüşen bir süreci de başlat-
95
åQFHOHPH
mıştır. Bu sürece ise şöyle gelinmiştir: Merkezi
Umman’da bulunan Arap Bü Said hanedanlığının
kurucusu Ahmed bin Said, Farisileri Umman’dan
atmak için büyük mücadeleler vermiştir. Osmanlı Devleti de kendi varlığı için tehdit olarak
algıladığı Farisilerin bölgeden uzaklaştırılmasına
katkı sağlayan bu hanedanlığı ödüllendirmek üzere her yıl ona maddi destek sağlamıştır. Ahmed
bin Said’in 1783’te ölümü üzerine yerine geçen
oğlu Sultan bin Ahmed’in de korsanlar tarafından öldürülmesinden sonra onun yerine de oğlu
Seyyid Said (1807-1856) geçmiştir. Ummandaki
saltanat merkezleri ve Doğu Afrika sahillerindeki Zanzibar’a çok büyük önem veren Seyyid Said
aynı zamanda asırlarca ilişki içinde oldukları bu
bölgeyi kısa sürede Sultanlığın merkezi haline
getirmiştir. Başlangıçta Umman ve Zanzibar’ı
birlikte idare eden Said, Umman’da Vahhabilere
karşı savaş açması sebebiyle Osmanlı Devleti’nin
desteğini yanına almıştır. Umman’daki iç karışıklıklardan dolayı yönünü Doğu Afrika’ya çeviren
Said, 1832’de Zanzibar’ı başkent yapmasıyla burası Afrika Kıtası’ndaki Arap egemenliğinin başkenti olmuştur.17
Bu dönemde Zanzibar Sultanlığı’nın sınırları; başkenti Zenginbar şehri olmak üzere onun
uzantısı şeklindeki Pemba adası, güney Somali
sahillerindeki Mogadişu, Marka ve Brava (elBarawa), Kilva’ya kadar olan Kenya ve Tanganyika sahil şeridi ile Mozambik sınırına kadar
Mafya adasını kapsamasının yanı sıra Lamu, Pate, Mombasa ve Bagamoya gibi önemli şehirleri
de içersine almaktadır. Siyasi olmamakla birlikte
kültürel ve dini açıdan Mozambik kanalındaki
Komor (Kamer/Comoro) adalarından dört ada
grubu da bu Sultanlığın sınırları içindedir.18
Öte yandan, Osmanlı Devleti, kendi egemenliğine girmemekle beraber Zanzibar Sultanlığı (1832-1964) ile de devletler düzeyinde yakın
münasebetler geliştirmiş ve bu Sultanlığın da
içinde bulunduğu Doğu Afrika bölgesindeki
siyasi gelişmeleri de yakından izlemiştir. Ummanlı Araplar tarafından yönetilmekle beraber
içerisinde farklı ırklara mensup birçok insanı da
barındıran, zamanla Doğu Afrika’nın en önemli
siyasi gücü olan ve Batı sömürge hareketlerine
karşın 20. yüzyılın başlarına kadar ayakta kalabi-
96
len bu Afro-Arap Sultanlık, Osmanlı Devleti’yle
sömürgecilik döneminde de ilişkileri sürmüştür.
Bilhassa II. Abdülhamid döneminde bu iki devlet arasındaki ilişkileri geliştirmek için önemli
teşebbüslerde bulunulmuştur.19
Zanzibar Sultanlığının kurucusu Seyyid Said
bin Sultan (1832-1856) döneminde Zanzibar
doğu sahillerinin en önde gelen ticaret merkezi
olmuştur. Sultan, Umman’daki Araplara verimsiz Umman’ı bırakıp buraya yerleşerek burada
çiftlikler kurmaları için teşvik etmiş ve karanfil
ticaretini başlatmıştır. Sultan ayrıca Ummanlı ve
Baluçili paralı askerlerinden oluşan çok iyi donatılmış ordusunu Avrupa ve Amerika’da yapılmış
ateşli silahlar ve Hindistan’dan ve İran’dan getirdiği subaylarla ordunun eğitimini sağlayarak
oluşturmuştur. Bu donanımlı ordusuyla sahilde
önemli bir ticari merkez olan Mombasa’yı fethederek, burasını Afrika’nın iç kesimlerinden getirilen fildişileri için önemli bir ticari merkez haline getirilmesini sağlamıştır. Sulatan ayrıca, daha
fazla esir toplanması ve yeni toprakların fethi
için olduğu ileri sürülen keşifler yapılması için
Afrika içlerine doğru askerlerini göndermiştir.
Dolayısıyla Zanzibar kısa sürede aslen Ummanlı
Bü Said hanedanına mensup Arap Sultanlığının
merkezi haline gelmiştir.20
17-19. yüzyıllarda Umman Sultanlığı’nın Hint
Okyanusu’nun batı sahillerindeki güçlü varlığı*
bu bölgeyi Avurupa’dan gelebilecek büyük tehlikelerden koruyarak sömürgeci ülkeleri Gine
Körfezi’nden Ümit Burnu çevresine kadar uzanan batı ve güneybatı hattına yöneltmiştir. Bu
dönemde Sahraaltı Afrika’da Osmanlı Devleti,
Batı Afrika’da Fas Sultanlığı ve Doğu Afrika’nın
iç kesimlerinde ise Umman Sultanlığı’nın bir kolu olan Zanzibar Sultanlığı nüfuz sahibi olmuşlardır. Yine bu yüzyıllar arasında bu üç devlet
aralarında yakın dostluklar kurmuşlar ve kıtanın
mahalli Sultanlıklarına da destekte bulunmuşlardır.22
Berlin Konferansı (1884-1885) Sonrası
Zanzibar Sultanlığı
Zanzibar Sultanlığı, 19. yüzyılın ortalarında
Doğu Afrika’nın en güçlü siyasi birimi olmak-
åQFHOHPH
"
!
$% '
$
(
##
)*+,
!
la beraber söz konusu yüzyılın sonlarına doğru
Avrupalıların kendi aralarında Hint Okyanu’nda
giriştikleri üstünlük mücadelesinden nasibini almıştır. 16. ve 17. yüzyılda Zanzibar’ı işgal eden
Portekizlilerden sonra bölgeye Avrupa’dan gelen ilk sürekli baskıyı İngilizler yapmışlardır.
İngiltire’nin Zanzibar’da etkinlik göstermesinin
ilk nedeni, Zanzibar Sultanları üzerinde sınırlı da olsa bir etkiye sahip olarak Hindistan’daki İngiliz varlığını idame ettirebilmek ve Hint
imparatorluklarının batı sınırını güvence altına almaktır. İkinci nedeni, İngilizlerin, Doğu
Afrika’da Zanzibar Sultanlığının merkez olduğu
köle ticaretini* aşamalı olarak kaldırma isteğidir.
İngiltere’nin köle ticaretinin tamamen sona erdirilmesini değil de belirli bölgelerler sınırlandırılmasını isteyerek yani köle ticaretini önlemekte acaleci davranmamasının da bazı gerekçeleri
vardır. Bunlardan ilki, Zanzibar Sultanı Sultan’ın
tamamıyla bağımsız bir idareci olması ve Sultanlığın ihracatının büyük kısmının köle ticaretine dayanmasıdır. Bununla ilintili ikinci gerekçe
olarak, İngiltere’nin, Orta Doğu’daki Napolyon
yayılmacılığını engellemek için köle ticaretini
büyük oranda kontrol eden Bü Said hanedanı ile
ilişkilerini iyi tutma mecburiyeti gösterilebilir.24
Arap tüccarlar, özellikle güneydoğuda Nyasa Gölü olmak üzere Afrika’nın iç bölgelerine
doğru köle bulmak için ilerlemişlerdir.1825’te
Hindistan’dan iki tüccar Nyamwezi topraklarına
ulaşmak için kabilelerin kullandığı ticaret yollarını kullandığı yolculuğunda fildişi, köleler kadar
büyük ilgi çekmiştir. Nitekim Said bin Sultan
başkenti Muskat’tan Zanzibar’a taşıdıktan sonra,
Arapları fildişi ticareti konusunda teşvik etmiştir.25
1822’de Zanzibar Sultanı ile kendi ismiyle anılan
Moresby Anlaşması yapan İngiliz Kaptan Moresby, bu anlaşmada esirlerin hiçbir Hıristiyan
güce satılmamaları26 yani Hıristiyan güçlerin vatandaşlarına köle satımını “yasa dışı” yapan İngiltere ve Seyyid Said arasındaki bu anlaşma ayrıca
Afrika ve Umman bölgelerindeki limanlarda köle
ticaretine de sınırlama getirmekteydi.27 Moresby
Anlaşması ve diğer ticari yönetmelikleri onaylamak için ABD 1836’da, İngiltere 1840’da daha
sonraları ise Fransa Zanzibar ile diplomatik ilişkilerini geliştirmiş ve burada elçilik açmışlardır.
Bu itibarla Zanzibar büyük güçlerle diplomatik
ilişkilere sahip olan ilk tropikal Afrika ülkesi olmuştur.28
Fakat köle ticareti ile ilgili ikinci anlaşma Sultan’ı
zor durumda bırakmıştır. Zira İngiliz sefiri (elçisi) Kaptan Hamerton (Homerton) Zanzibar’dan
Umman’a gerçekleştirilen tüm köle ihracının tamamıyla durdurulmasını istemiştir. Aslında bu
istek, Umman’ın, Zanzibar Sultanlığı’nın köle
ticaretinde stratejik bir önemde olması sebebiyle
bu bölgeye köle ihracının yasaklanması anlamına da gelmekteydi. Resmi olarak bu anlaşmayı
kabul etmekle birlikte Sultan, uygulamada bu
anlaşmanın şartlarına uymamıştır.29
Bu arada, Said bin Sultan’ın 1856’da ölmesinden
sonra yaşanan iktidar mücadelesi sonucu Muskat Sultanlığı içinde yönetim Taymur ve Majid
bin Said kardeşler arasında “Muskat” ve “Zanzibar” hanedanlıkları olarak bölünmüştür. Dolayısıyla Said bin Sultan’ın 1856’da ölmesinden
sonra İngilizler Majid bin Said’in bağımsızlık
talebini destekleyerek Muskat’ın Afrika’daki etkisini de sınırlandırmıştır. Böylelikle 1860’lardan
97
åQFHOHPH
Zanzibar’ın zengin etnik yapısı, iç siyasetinde sık sık istikrarsızlığı da getiren bir dinamizme kaynaklık ediyor.
sonra Muskat’ın Hint Okyanusu ve Basra Körfezi
ile Afrika üzerindeki ticari ve politik etkisi ciddi
anlamda sınırlanmıştır. Öte yandan Said’in çocukları arasında yaşanan mücadele ülkenin zayıflamasına ve kısa bir süre sonra da İngiltere’nin
etkisi altına girmesiyle sonuçlanmıştır. İngiltere
ve Fransa’nın müdahalesiyle, Sultan Taymur kardeşi Majid’in* (1856-1870) Zanzibar’ı Muskat
Sultanlığı’na yıllık vergi ödemek koşuluyla yönetmesini kabul etmek zorunda kalmıştır. Sultan
Taymur döneminde Zanzibar’ın kardeşi Majid’in
egemenliğinde kalması, Muskat Sultanlığı’nda
ciddi ekonomik sorunların yaşanmasına yol açmıştır. Majid’in bir süre sonra yıllık vergi ödemeyi kesmesi ve bağımsız bir politika yürütmesi
Muskat’ı daha da zor bir durumda bırakmıştır.31
Ekonomik darboğazın artırtığı toplumsal sorunların da etkisiyle Taymur’un oğlu Selim 1866’da
babasını öldürüp kendini Muskat Sultanı ilan etmiştir. Ancak tüm bu olaylar diğer İbadi kesimlerin tepkisini artırmıştır.32
98
Buna karşın, köle ticareti Seyid Said bin Sultan
el-Busaid’in ve sonrasında Sultan Barghash’ın
hakimiyeti dışında da sürmüştür. Bu aynı zamanda, Moresby anlaşmasına destek niteliğindeki 1845 tarihli Hamerton anlaşmasının geçersizliğini gösteren bir gelişmedir. Örneğin, David
Livingstone gibi seyyahların aktardıklarına göre,
1867-1869 arasında İngiliz deniz kuvvetlerinin
çabalarına rağmen 37 bin köle denizaşırı ülkelere satılmıştır. Sultan Barghash ve İngiltere
arasında 1873’te köle ticaretin engellenmesine
yönelik anlaşma imzalanarak, köle ticareti gayri meşru hale getirilmiş ve köle pazarı kapılarını
tamamen kapatmıştır. Ancak köleliğin derinlere
işlemiş yapısı sebebiyle kölelik tamamen kaldırılamamıştır. Gayri meşru olsa da köleliğin yasal
statüsü 1897’ye kadar Zanzibar’da kaldırılmamıştır. Köleliği kaldırmaya yönelik çalışmalarda
ise 1 Kasım 1886’da Almanya ve İngiltere arasında imzalanan “Sınırlandırma Anlaşması”na
atıfta bulunulmuştur. Bu anlaşmayı imzalayan
ülkeler, Doğu Afrika’nın bölgeleri üzerindeki
åQFHOHPH
farklı toprak taleplerini Sultan’a danışmadan
karara bağlamaya yönelmişlerdir. Bu 1886’daki İngiliz-Alman anlaşmasına kadar Zanzibar
Sultanının ana kıtadaki sömürgeler üzerindeki
tasdiklenmiş hak talepleri 10 mil genişliğinde
kıyı şeridiyle sınırlıdır. İngiltere ve Almanya, iç
bölgeleri kendi aralarında etki alanları olarak bölüşmüşlerdir. Almanların 1888’de sahil hattını ele
geçirmesi üzerine söz konusu yılın Ağustosunda bir Müslüman ayaklanması çıkmasına karşın
bu ayaklanma İngiliz deniz kuvvetleri ve Alman
hükümetince bastırılmıştır. Her ne kadar, Zanzibar 1861’de Umman’dan ayrılarak bağımsızlığını
ilan etmişse de 1890’da İngiliz mandası olmaktan
kurtulamamıştır.33
1890’da İngiliz himayesine giren Zanzibar’da
1891’de ilk Başbakanı Sir Lloyd Mathews liderliğinde bir anayasal hükümet kurulmuştur.
14 Aralık 1895’te Sultan Hamad ibn Thuwayn,
Littoral’ın idaresinin İngiliz Hükümeti’ne geçmesini öngören bir oldubittiyle karşılaşmıştır.
Sultan belgeyi imzalamış ve İngiliz hükümeti şirketin ödediği 11 bin sternlik yıllık ücreti ödemeyi sürdürmeyi kabul etmiştir.1896 Ağustosunda
Sultanın ölümüyle Zanzibar’daki kraliyet sarayı
Barghash’ın oğlu Halid tarafından ele geçirilmesine karşın İngiliz hükümetince bu kabul edilmemiş ve İngiliz donanması sarayı bombalamıştır. Bunun üzerinde Halid kaçarak Alman Doğu
Afrikası’nda Alman büyükelçiliğine sığınmıştır.
Bu gelişmeler üzerinde Hamid ibn Muhammed
7 Ağustos 1896’da Sultan olarak getirilmiş ve
1897’de köleliğin yasal statüsü tamamen sonlandırılmıştır. 1913’te İngiltere tarafından Zanzibar
dış ilişkiler ofisinden sömürge ofisine atanan
ve 7 yıl sonra Kenya kolonisi olarak isimlendirilen Doğu Afrika sömürgesinin valisi Edward
Nortley’in, Nairobi’deki yüksek komisyona karşı
sorumlu olacağı Zanzibar Yüksek Komisyonu’na
atanması, aynı zamanda Zanzibar’da bir İngiliz yerleşimcinin sömürgenin yönetilmesi için
atanması anlamı taşımaktaydı. Yine aynı yıl, Yasama Konseyi kurulmuş ve İngiliz yönetici, Yasama Konseyi’ni sömürgenin yönetiminin aracı
olarak kullanmıştır. Bu kişi, Nairobi’deki yüksek
komisyon yerine Londra’daki sömürge sekreterliğine karşı doğrudan sorumlu tutulmuştur. Zan-
zibar vatandaşları, Yasama Konseyi’nde azınlık
durumda olan atanmış ve gayri resmi üyelerce
temsil edilecekti ve Sultanın emirleri yasamanın
onayını almak zorunda olacaktı. Fakat konseyde atanmış resmi üyelerin gayri resmi üyelerden
fazla olmaları sebebiyle bu onay formalite de kalmıştır. 1911’de Zanzibar Sultanı olan Halife ibn
Harub’un uzlaştırıcı etkisi politik kriz dönemlerinde bilhassa II. Dünya Savaşı’nda Afrika’nın
doğusundaki Müslüman kamuoyunu yumuşatmıştır. 1960 Ekiminde ölünce yerine en büyük
kardeşi Abdullah ibn Halife geçmiştir.34
1890’dan sonraki Britanya protektoryası sürecinde Zanzibar’da Sultan’ın rolü törenlere katılımlarla sınırlı kalırken, çok önemli kararlar Britanya tarafından alınmaya başlanmıştır. Britanya’nın
ötekileştirici kural ve politikaları sonucu Zanzibar ve Pemba arasında etnik çatışmalar çıkmıştır.
Bunun yanı sıra, 1948’de Zanzibar’da etnik temelli nüfuz sayımına göre, Şirazi, Araplar, Hintliler ve diğer Afrikalı kabileler şeklinde kategorileştirme yapılması ülkede gerilimi bir kez daha
artırmıştır. 35
1960 Kasımında İngiliz parlamentosu Zanzibar
için yeni bir anayasayı onaylamıştır. Anayasa
Konseyi için ilk seçim 1961 Ocağında yapılmakla birlikte36 bir hükümet kurulamaması üzerine
1961 Haziranında yeniden yapılan seçimlere;
Zanzibar Araplarını temsil eden Zanzibar milliyetçi partisi (The Zanzibar Nationalist Party/
ZNP), Afro-Şirazi partisi (Afro Shirazi Party/
ASP) , ZNP’nin yan partisi olan Zanzibar ve
Pemba Halk Partisi (Zanzibar ve Pemba Peoples Party/ZPPP) ve Ümmet Partisi (The Umma
Party) katılmıştır. ZNP/ZPPP ittifakının 13 koltuk, ASP’nin 10 koltuk çıkardığı seçimler sonrası Şeyh Muhammed Shamte başbakanlığında
hükümet kurulmuştur. Afrika kolonilerinde ve
Zanzibar’da siyasal hizipçilik gibi sıkıntılar yaşaması üzerine Britanya 1963 Haziranında kendi iç
yönetimi imtiyazını Zanzibar’a tanımıştır. Zanzibar tam bağımsızlığını ise, 10 Aralık 1963’te
kazanmıştır.37 Bunda, İlk Afrikalının Zanzibar
Yasama Kurulu’na 1946’da girmesi ve Zanzibar
milliyetçi partisinin başa geçmesi üzerine daha
fazla baskıya dayanamaması da etkili olmuş-
99
åQFHOHPH
tur.38 Bağımsızlıktan sonraki ilk hükümet ZNPZPPP koalisyonuyla oluşturulmuştur. Bağımsız
Zanzibar’ın ilk başbakanı ZNPP’den Şeyh Muhammed Shamte olmuştur. Sultan Cemşid ibn
Abdullah’ın sultan olarak kalması ASP’nin yoğun
protestolarını beraberinde getirmiştir.39
“Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti” Adı Altında
Birleşme: 1964 Yılı ve Sonrası Dönem
12 Ocak 1964’te John Okello ve Şeyh Abeid
Amani Karume tarafından yapılan kanlı darbe
sonrası hükümet devrilmiştir. 40 Çoğunluk Afrikalıların azınlık Arapların kurduğu yönetimi
devirdiği bu solcu devrimde, 17 bin kadar insan
ölmüştür. Cumhuriyet kurulmuş ve Nisan’da
Zanzibara yarı özerklik veren ve anakarada birleşmeye yönelik,41 Karume ile Nyerere bir pakt
imzalayarak Zanzibar ile Tanganyika’yı Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti adı altında birleştirmişler ve Karume Zanzibar’ın ilk Cumhurbaşkanı
olurken,42 Tanganyika’da ise Julius Nyerere ülkesinin ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti’nin
ilk Cumhurbaşkanı olmuştur. Bunlar ülkelerinin
birleştiğini açıklarken tüm Afrika’da tek bir hükümet kurulması isteklerini dünya kamuoyuna
duyurmuşlardır.43
7 Nisan 1972’de suikast girişiminden kurtulan
Karume, babasının ölümünden sorumlu tutan
kayınbiraderi tarafından öldürülmekten kurtulamamıştır. Karume’nin yerine Aboud Jumbe
Mwinyi geçmiştir. Bu dönemde, 1977’de ASP
ve Tanganyika Afrikalı Ulusal Birliği (Tanganyika African National Union/TANU), Devrimci
Partisi (Chama Cha Mapinduzi/CCM) adı altında birleştirilmiştir. Jumbe, 1984’de CCM’nin
merkez partisi tarafından istifaya zorlanmasının
ardından yerini Ali Hasan Mwinyi’ye bırakmıştır. 1985’te Mwinyi, Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olunca, yerine İdris Abdul
Wakil seçilmiştir. 1990’daki seçimde ise Salmin
Amour Juma Cumhurbaşkanı olmuş ve bu dönemde iç ve dış baskılar nedeniyle Tanzanya
bağımsızlığından beri ilk kez çok partili politika
yürütülmesine izin vermiştir. Çok partili hayata
geçilince Yurttaş Birleşik Cephesi (Civic United
Front/CUF) kurulmuştur. 1995’teki seçimleri,
100
CCM’nin hile yaptığı suçlamaları gölgesinde geçmiştir. CCM Partisi’nden Salmin seçimleri kazanırken, 2000 seçimlerini de CCM’den Amani
Abeid Karume kazanmış ancak bu seçim de protestolara neden olmuştur. 26-27 Ocak 2001’de
Zanzibar’da yasadışı gösteri yapanlara yönelik
çok sert müdahale edilmiştir. CCM ve CUF arasında aylarca süren görüşmeler neticesinde iki
parti üyelerince Bir Katılım Başkanlık Komitesi
(A Joint Presidential Committee) oluşturulurken
yine Zanzibar Seçim Komisyonu’nda (Zanzibar
Election Commission/ZEC) iki partinin de temsil edilmesi kararlaştırılmıştır. 44
Tek partili sosyalist sistemin kuruluşundan
1992 yılına kadar hakim olduğu45 ve 1992’de
Tanzanya’da çok partilili siyasete geçişten itibaren üçüncüsü gerekleştirilen ve Cumhurbaşkanı,
temsilciler meclisi üyeleri ve yerel meclis üyelerinin seçildiği 30 Ekim 2005 seçimlerini de46
CCM kazanmıştır. 2000’de birçok CUF yanlısı,
polisle girdikleri şiddetli çatışmalardan sonra
Kenya’ya kaçmışlardır. 2001’de iki parti uzlaşma
anlaşması imzalasalar da çatışmalar devam etmiştir. 2005 seçimlerine protesto olarak CUF 4
yıl süreyle ada parlamentosunu boykot etmiştir.
CCM Zanzibar’ın Tanzanya’nın bir parçası olarak kalmasını isterken, devrik Arapların torunları arasında güçlü desteğe sahip olan CUF, daha
fazla özerklik isterken, bazı üyeleri bağımsızlık
talebinde bulunmaktadırlar. Zanzibar’ın en büyük endüstrisi turizm olamasına karşın Zanzibarlıların bundan çok fazla yararlanamadıkları,
günlük 1 dolardan daha az ücret aldıklarından
anlaşılmaktadır. 2010 Kasımında gerçekleştirilen
seçimleri; muhalif CUF adayı Seif Şerif Hamad’ı
az farkla geçen iktidar partisi CCM’nin adayı ve
2001 ve 2005’te anakara Tanzanya’nın Cumhurbaşkan Yardımcısı olarak seçilen Ali Mohamed
Shein kazanmıştır. Güç paylaşımı anlaşması
doğrultusunda Şerif, Shein’ın Cumhurbaşkanı
yardımcılarından biri olarak hizmet etmektedir.
Her 5 yılda seçimlerin yapıldığı Zanzibar’da Devrimci Konsey (Revolutionary Council) olarak
adlandırılan kabine ve 50 koltukluk Temsilciler
Meclisi bulunmaktadır. Kazananın hepsini aldığı önceki seçim sistemi altında muhalefet partisi
hiç hükümette temsil edilmemiştir. Ancak seç-
åQFHOHPH
menler, 2010 Temmuzunda yapılan refarumda,
rakip iki partinin güç paylaşımını sağlama noktasında anayasal değişikliği onaylamışlardır.47
Sonuç
Zanzibar, Tanzanya siyasi birliği içinde yarı
özerk bölge olmakla birlikte kendine ait Cumhurbaşkanı ve parlamentosu bulunmaktadır.
Baharat ve köle ticaretinin eski merkezi olan
Zanzibar, bugün Afrikalı, Arap, Avrupa ve Hint
etkileri ile kaynaştırılmıştır. Zanzibarın en eski
yerleşimcileri Bantu dilini konuşan Afrikalılardır. Ancak, 10 yüzyıldan itibaren Perslerin geldiği bölgeye, daha sonraları Araplar bilhassa da
Ummanlılar gelmişler ve burada en büyük etkiyi
bırakmışlardır. 1832’de Umman Sultanı başkentini Muskat’tan Zanzibar’a taşıyarak burasını köle ticaretinin merkezi haline getirmiş ve Zanzibar bağımsız bir sultanlık olmuştur. Zanzibar’da
1873’te köle ticareti yasaklanmış ve İngiltere
1890’da burasının himayesi altında olduğunu ilan etmiştir. Zanzibar 1963’te bağımsızlığı tekrar
kazanabilmiş olmakla birlikte, ülkede çok kısa
sürede devrim olmuştur.48 1964 yılında Zanzibar,
Tanganyika ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti
adı altında birleşmişlerdir.
Kuruluşundan 1992 yılına kadar çok partili sisteme izin verilmeyen ülkede, 1995 yılında yapılan ilk çok partili seçimlerin ardından 5 yıl
arayla düzenlenen seçimler 2000, 2005 ve 2010
yıllıarında da tekrarlanmış ve muhalefet partisi
CUF’a üstünlük kuran CCM iktidar olmuştur.
2010 yılında yapılan Anayasa’daki değişikliklere
kadar, muhalif partisinin hiçbir hükümette temsilci bulundurmaması ve ülkede iktidar partisine yönelik hilekarlık suçlamaları siyasi hayattaki
olumsuzların en önemli örneklerini oluşturmuştur. Zanzibarlıların en önemli geliri olan turizm
gelirinden yeterince yararlanamaması, Tanzanya
Birleşik Cumhuriyeti içindeki konumuna yönelik
içerden gelebilecek radikal söylemler, ülkede siyasal yaşama katılım yönünde reformların hızla
yapılmaması gerek Zanzibar’ın gerekse de Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti’nin geleceğini olumsuz etkileyebilecek başlıca hususlardır. Yüzyıllar
öncesine uzanan yakın ilişkilerin bulunduğu bu
ülke ve Tanzanya ile Türkiye’nin ilişkilerini sürdürmesi, dış politikada etkinliğin ve çeşitliliğin
bir devamı olacaktır.
O
DİPNOTLAR
1
http://tanzania-un.org/dynamicdata/data/docs/vp%20shein%20bio%20-%20cv%20-%2015.3.06.pdf, Erişim Tarihi: 6.5.2011.
2 “Shein off to Turkey Today for State Visit”, http://in2eastafrica.net/shein-off-to-turkey-today-for-state-visit/, Erişim Tarihi: 6.5.2011.
3 “Zanzibar
Cumhurbaşkanı
Ankara’ya
Geliyor”,
http://www.timeturk.com/tr/2011/04/28/zanzibarcumhurbaskani-ankara-ya-geliyor.html, Erişim Tarihi:2.5.2011.
4 “Zanzibar Cumhurbaşkanı Shein Çankaya Köşkü’nde”, http://www.tccb.gov.tr/haberler/170/79659/zanzibarcumhurbaskani-shein-cankaya-koskunde.html, Erişim Tarihi: 2.5.2011.
5 “Türk Halkı Afrika Halklarına Her Zaman Özel Bir Yakınlık Duydu”, http://www.tccb.gov.tr/haberler/170/79678/
turk-halki-afrika-halklarina-her-zaman-ozel-bir-yakinlik-duydu.html, Erişim Tarihi: 2.5.2011.
6 “Zanzibar’dan Türk İşadamlarına Yatırım Kolaylığı”, http://www.timeturk.com/tr/2011/05/02/zanzibar-dan-turkisadamlarina-yatirim-kolayligi.html, Erişim Tarihi: 2.5.2011.
7 Norman Bennett, A History of the Arab State of Zanzibar, (Akt: Farouk Abdullah Al Barwani, People and Culture,
http://www.zanzinet.org/zanzibar/people/people.html, Erişim Tarihi: 6.5.2011.
8 “Zanzibar”, http://www.newworldencyclopedia.org/entry/Zanzibar, Erişim Tarihi: 9.5.2011.
9 Rosabelle Boswell, “Scents of Identity: Fragrance as Heritage in Zanzibar”, Journal of Contemporary African Studies, Vol. 26, No. 3, July 2008, ss. 295-311, s. 295.
10 Bernadeta Killian, “The State And Identity Politics in Zanzibar: Challenges To Democratic Consolidation in Tanzania”, African Identities, Vol. 6, No. 2, May 2008, ss. 99–125, s. 99.
11 Tanzania”, http://www.google.com.tr/imgres?imgurl=http://www.lib.utexas.edu/maps/africa/zanzibar_77.jpg&
imgrefurl=http://www.nationsonline.org/oneworld/tanzania.htm&h=1462&w=1012&sz=190&tbnid=5UQ_1JIZ
101
åQFHOHPH
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
102
sxf6nM:&tbnh=150&tbnw=104&prev=/images%3Fq%3Dzanzibar&zoom=1&q=zanzibar&hl=tr&usg=__96Rc
PMIFJdWPGGQ2yVCBV0OmsRQ=&sa=X&ei=fHXdTM7JFsjAswbbhPzGCw&ved=0CC8Q9QEwBA, Erişim Tarihi:
12.11.2010.
“Country Profile”, http://www.tanzania.go.tz/profile.html, Erişim Tarihi: 9.5.2011.
“Public Administration”, http://www.tanzania.go.tz/administration.html, Erişim Tarihi: 9.5.2011.
Jeffrey A. Lefebvre, “Oman’s Foreign Policy in the Twenty-First Century”, Middle East Policy, Vol. XVII, No. 1,
Spring 2010, ss. 99-114, s. 104.
Veysel Ayhan, “Oman Sultanlığı: Arap Yarımadasında Geleneksel ile Modernite Arasında Bir Ülke”, ORSAM, Rapor no:16, Nisan 2010, s. 11,13.
Uğur, Osmanlı Afrikası’nda Bir Sultanlık: Zengibar, s. 5-6,35,38.
B. G. Martin, “Notes on Some Members of the Learned Classes of Zanzibar and East Africa in the Nineteenth
Century”, African Historical Studies, Vol. 4, No. 3 (1971), ss. 525-545, s. 526.
Uğur, Osmanlı Afrikası’nda Bir Sultanlık: Zanzibar, s. 5,6.
Uğur, Osmanlı Afrikası’nda Bir Sultanlık: Zanzibar, , s. 38-39. Benzer şekilde kıtanın kuzeybatı ucunda da Fas
Sa’di ve Alevi hanedanlarının güçlü varlıkları Avrupa’dan bu bölgeye gelebilecek büyük tehlikeleri önlemiştir.
(Ahmet Kavas, “Türkiye-Afrika İlişkileri: Bin Yılı Aşan Dostluk Köprüsü”, http://www.tasamAfrika.org/tr/arsiv/makaleler/233-tuerkiye-Afrika-likileri-bin-yl-aan-dostluk-koepruesue.html, Erişim Tarihi: 20.10.2010.)
Kavas, “Türkiye-Afrika İlişkileri: Bin Yılı Aşan Dostluk Köprüsü” Afrika içlerinde yakalanarak Zanzibara getirilen köleler gemiler aracılığıyla önemli bır kısmı Hindistan’a götürülürken, bir kısmı da Napolyon istilaları ile
Fransa’nın kontrolü altında bulunan Mauritus adalarına şeker üretiminde çalıştırılmak üzere götürülmüştür.
(Uğur, Osmanlı Afrikası’nda Bir Sultanlık: Zengibar, s. 41.)
Uğur, Osmanlı Afrikası’nda Bir Sultanlık: Zengibar, s. 40-41.
Boztaş, “Tanzanya: Sömürge Geçmişinden Ekonomik Eşitsizliklere”, s. 345.
Uğur, Osmanlı Afrikası’nda Bir Sultanlık: Zengibar, s. 41.
“Black Hıstory Glossary”, http://www.itzcaribbean.com/blackhistoryglossary, Erişim Tarihi: 10.11.2010.
Boztaş, “Tanzanya: Sömürge Geçmişinden Ekonomik Eşitsizliklere”, s. 345.
Uğur, Osmanlı Afrikası’nda Bir Sultanlık: Zengibar, s. 41. Zangibar Sultanları: Majid/Mecit bin/ibn Said (18561870), Barghaş bin Said (1870-1888), Halife bin Said (1888-1890), Ali bin Said (1890-1893), Hamad bin Tuvaini
(1893-1896), Halid bin Barghaş (1896), Hamud bin Muhammed (1896-1902), Ali bin Hamud (1902-1911), (Devrik) Halife bin Harub (1911-1960), Abdullah bin Halife (1960-1963), Cemşid bin Abdullah (1963-1964). “Zangibar”,
http://tr.wikipedia.org/wiki/Zangibar, Erişim tarihi: 6.5.2011.
Ayhan, “Oman Sultanlığı: Arap Yarımadasında Geleneksel ile Modernite Arasında Bir Ülke”, s. 11.
1868 sonrası dönemde ise Muskat Sultanlığı ile Umman İmamlığı arasında başlayan iktidar mücadelesinin etkisiyle Said hanedanlığı askeri olarak İngiltere’nin gücüne dayalı bir şekilde varlığını sürdürmek zorunda kalmıştır.
1871, 1895 ve son olarak 1915 olayları sırasında İngiltere doğrudan askeri güç kullanarak Umman İmamlığı’nın
Muskat Sultanlığı üzerinde baskı uygulamasını engellemiştir. İngiliz yazar T. Bent’e göre Maskat’ın korunması
politikasına öncelik veren İngiltere’nin temel amacı Hindistan İmparatorluğu ile Basra Körfezi’ndeki çıkarlarını korumaktı. Daha açık bir deyişle Basra Körfezi’ni diğer ülkelerin girişine kapalı bir iç deniz haline getirmek
isteyen İngiltere açısından, Muskat ve Umman’ın önemi vazgeçilmezdi. Bununla birlikte Muskat Sultanlığı
1800’lerin ikinci yarısından itibaren İngiltere ile ticaret ve güvenlik alanında birçok anlaşma imzalamasına rağmen, diğer Körfez emirliklerinden (Bahreyn, BAE, Kuveyt ve Katar) farklı olarak İngiltere ile Protektora ilişkisine
girmemiştir. Böylece en azından hukuki olarak bağımsızlığını koruyabilmiştir. (Ayhan, “Oman Sultanlığı: Arap
Yarımadasında Geleneksel ile Modernite Arasında Bir Ülke”, s. 11,13.)
Boztaş, “Tanzanya: Sömürge Geçmişinden Ekonomik Eşitsizliklere”, s. 345-346.
Boztaş, “Tanzanya: Sömürge Geçmişinden Ekonomik Eşitsizliklere”, s. 351-352.
“History”. http://www.zanzinet.org/zanzibar/history/historia.html, Erişim Tarihi: 6.5.2011.
Boztaş, “Tanzanya: Sömürge Geçmişinden Ekonomik Eşitsizliklere”, s. 352.
“History”.
Boztaş, “Tanzanya: Sömürge Geçmişinden Ekonomik Eşitsizliklere”, s. 349, 350.
“History”
“History”
“Regions and Territories: Zanzibar”, http://news.bbc.co.uk/2/hi/africa/country_profiles/3850393.stm, Erişim Tarihi: 19.10.2010.
“History”
Boztaş, “Tanzanya: Sömürge Geçmişinden Ekonomik Eşitsizliklere”, s. 353.
“History”
Boztaş, “Tanzanya: Sömürge Geçmişinden Ekonomik Eşitsizliklere”, s. 349, 350.
Hassan O. Ali, “2005 Zanzibar Elections: Neither Free, Nor Fair”, http://www.zanzinet.org/events/vote2005/2005_Zanzibar_Elections_Neither_Free_Nor_Fair.pdf, Eişim Tarihi: 6.5.2011.
“Regions and Territories: Zanzibar”
“Regions and Territories: Zanzibar”
Download