EDU 440 ÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ WWWW

advertisement
ÖĞRETİM İLKELERİ, KURAM-MODEL VE YAKLAŞIMLARI
ÖĞRETİM İLKELERİ
Belirlenen hedeflere ulaşmak için düzenlenen öğretim sürecinin (eğitim durumlarının)
planlanmasında ve uygulanmasında, doğruluğu ve geçerliği kabul edilmiş olan birtakım ilkelere
uyulmalıdır. Bu öğretim ilkeleri davranış değiştirme sürecini rastgele olmaktan çıkarır.
Öğrenmenin nitelikli olmasını sağlar.
Öğretim sürecinde öğretmenlere rehberlik eden başlıca öğretim ilkeleri şunlardır:
Öğrenciye görelik: Öğretimde, öğrencinin temel alınmasını ifade eder. Yani; öğrenci ilgileri,
beklentileri, ihtiyaçları, hazırbulunuşluk düzeyleri ve öğrenme hızları temel alınmalıdır.
Bilinenden bilinmeyene: Birey, yeni öğrenecekleri ile daha önce öğrendikleri arasında ilişki
kurabilirse daha etkili ve kalıcı öğrenir. Bunun için öğrencide var olan bilgi, beceri ve tutumlar
dikkate alınmalıdır.
Somuttan soyuta: Somut kavramların öğrenilmesi, soyut kavramların öğrenilmesinden daha
kolaydır.
Yakından uzağa: Öğretim; yer, yaşantı ve zaman açısından daha yakın olandan daha uzak olana
doğru olmalıdır.
Kolaydan zora: Öğrenilecek bilgilerin kolaydan zora doğru sıralanması, öğrenmeyi kolaylaştırır.
Açıklık: Öğretilenlerin açık, seçik ve anlaşılır olması öğrenmeyi destekler, kolaylaştırır.
Yaşama yakınlık (hayatîlik): Bireye ihtiyaç duyacağı yararlı ve kullanışlı bilgiler öğretilmelidir.
Okul, hayata hazırlık değil hayatın kendisi olmalıdır. Öğretim süreci hayattan kopuk olmamalı,
durağan olmamalı; öğrenilenler işlevsel, yaşamda kullanılabilir olmalıdır.
Ekonomiklik: Belirlenen hedef davranışları en etkili olarak kazandırmak, eğitsel etkinlikleri en
kısa sürede ve en verimli şekilde gerçekleştirmek, öğretim etkinliklerinde araç-gereç ve ortam
açısından ekonomik davranmak gerekir.
Yaparak ve yaşayarak öğrenme: Öğrenme, “bireyin yaşantıları yoluyla” gerçekleştiğine göre
öğrenmenin temellerinden biri yaparak yaşayarak öğrenmedir. Öğrenci, öğretim sürecine bizzat
katılmalı, okumalı, yazmalı, tartışmalı, konuşmalı yani aktif olmalıdır.
Yapılan araştırmalar, zaman sabit olmak üzere;
Okuduklarımızın %10’unu
Duyduklarımızın %20’sini
Gördüklerimizin %30’unu
Hem görüp hem duyduklarımızın %50’sini
Söylediklerimizin %70’ini
Yapıp söylediklerimizin %90’ını hatırladığımızı göstermektedir.
TEMEL KAVRAMLAR
Yaklaşım: Öğretimin örgütlendirilmesinde temel alınan felsefeyi ya da merkeze alınan öğeyi
ifade eden bakış açısıdır. (Yapılandırmacılık gibi.)
Strateji: Hedeflere ulaşmak amacıyla kullanılacak yöntem, teknik, araç-gereçlerin belirlenmesine
yön veren yoldur. (Buluş yoluyla öğretim gibi.)
Yöntem: Bir konuyu öğrenmek ya da öğretmek için bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli
yoldur. (Tartışma gibi.)
Teknik: Bir öğretme yöntemini uygulamaya koyma biçimi ya da sınıf içinde yapılan işlemlerin
bütünüdür. (Soru-cevap gibi.)
ÖĞRETME-ÖĞRENME YAKLAŞIMLARI (MODELLERİ-KURAMLARI)
Tam Öğrenme
Bloom tarafından geliştirilen bu yaklaşım “olumlu öğrenme ortamları oluşturulmuşsa dünyada
herhangi bir kişinin öğrenebileceği her şeyi zekâ düzeyi ne olursa olsun hemen hemen herkes
öğrenebilir.” görüşüne dayanır. Öğrencilerin başarısı, hazırbulunuşluk düzeylerine uygun
öğretim hizmetinin verilmesine ve onlara ihtiyaç duydukları kadar zaman tanınmasına bağlıdır.
Tam Öğrenme Modeli’inin temel ilkeleri şunlardır:
-Olumlu öğrenme koşulları sağlanmalı
-Yeterli zaman ayrılmalı
-İpucu, pekiştirme, dönüt, düzeltme verilmeli
-Öğrenci katılımı sağlanmalı
-Bir ünite tam olarak öğrenilmeden diğerine geçilmemeli
-Tam öğrenme ölçütü belirlenmeli
Öğrenci Nitelikleri
Bilişsel giriş davranışları: Bir öğrenme ünitesinin öğrenilebilmesi için gerekli ön öğrenmeler;
bilgi, beceri ve yeterliklerdir. Giriş davranışları öğrencilerin başarısına etki eden değişkenlerin
%50’sini açıklamaktadır.
Duyuşsal giriş davranışları: Öğrencinin belli bir derse, okula, öğrenmeye yönelik tutumu;
herhangi bir şeyi öğrenip öğrenemeyeceğine ilişkin özgüveni (akademik özgüven) ve
güdülenmişlik düzeyi öğrenmeleri olumlu ya da olumsuz olarak etkiler. Duyuşsal giriş özellikleri
öğrenme ürünlerindeki değişikliğin %25’ini açıklar.
Öğretim Hizmetinin Niteliği
Öğretim hizmeti; öğrencilere neyin nasıl öğretileceğine ilişkin verilen mesajları, öğrencinin
öğrenme sürecine katılımını, öğrenciye pekiştirme amacıyla verilen uyarıcıların öğrencilerin
öğrenme eksiklerini belirleme ve düzeltme etkinliklerinin olumlu öğrenme koşullarını sağlamak
için kullanımını kapsar. Öğrenme düzeyini belirlemede %25 etkilidir.
Öğretim hizmetinin niteliğini etkileyen değişkenler dört tanedir:
İpucu (İşaret): Öğrenme sürecinde, öğrenciye yol gösteren yönergelerin tümüdür. Öğrencilerin
harekete geçirilmesine ve istenilen davranışın ortaya çıkmasına yardımcı olan uyaranlardır.
Kullanılan ipuçları hedeflerle ilgili, anlamlı, bilişsel ve duyuşsal giriş davranışlarına uygun
olmalıdır.
Pekiştirme: Bir davranışın gösterilmesi eğiliminin güçlendirilmesi eğilimidir. Pekiştireç
verilirken şunlara dikkat edilmelidir:
-Pekiştireç istenen davranışı takip etmelidir.
-Öğrenciye pekiştirecin nedeni söylenmelidir.
-Pekiştirecin değerinin bireyden bireye değiştiği bilinmelidir.
-Öğrenci, pekiştireci hangi davranıştan dolayı aldığını bilmelidir.
-Aynı pekiştireç sık sık kullanılmamalıdır.
-Pekiştireçler, öğrencilerin ihtiyaç ve beklentilerine uygun olmalıdır.
Katılım: Öğrencinin kendisi için hazırlanan öğrenme ortamlarıyla hedefler doğrultusunda
etkileşmesi ve öğrenme çabası içine girmesidir; çünkü hiç kimse başkasının yerine öğrenemez.
Her birey kendi öğrenmesinden sorumlu olarak öğrenme sürecine katılmalıdır. Katılım olmadan
öğrenme gerçekleşmez.
Dönüt ve düzeltme: Dönüt; öğrenciye gösterdiği davranışın doğru olup olmadığını, varsa eksik
veya yanlış yönlerini bildirmektir. Dönüt vermenin en büyük yararı, öğrenciye yaptığı yanlışlar
hakkında bilgi vererek hatalatını zamanında düzeltmesini sağlamaktır. Düzeltme ise yanlışların
düzeltilmesi ve eksiklerin giderilmesi işlemidir.
Öğrenme Ürünleri
Tam Öğrenmede İzleme Testi ve Tamamlayıcı Eğitim
Bir birim tam öğrenilmeden diğerine geçilmez, ilkesi gereği, her birimdeki öğrenmeleri
belirlemek, eksik veya yanlış öğrenme varsa bunları belirleyip tamamlamak amacıyla izleme
testleri kullanılır.
Tam öğrenmede kullanılan tamamlayıcı eğitim etkinlikleri şunlardır:
-Bire bir eğitim
-Küçük gruplarla eğitim
-Okulda ya da evde ek öğretim
-Programlı öğretim
-Tekrar
-Kaynak ya da yardımcı kitaplarla öğretim
-Eğitsel oyunlarla öğretim
Tam Öğrenme Modelinin Uygulanmasında İzlenecek Adımlar
1-Hedef ve davranışlarla bu hedef ve davranışların kazandırılacağı öğrenem üniteleri
belirlenmelidir.
2-Her ünitenin öğrenilmesi için gerekli ön koşul davranışlar belirlenmelidir.
3-Belirlenen ön koşul davranışlara öğrencilerin sahip olma dereceleri belirlenmeli, yani giriş
davranışları saptanmalıdır.
4-Eksik ön koşul davranışlar için tamamlama eğitimi yapılmalıdır.
5-Giriş davranışları kazandırıldıktan sonra ünitedeki yeni davranışların öğrenilebilmesi için
öğretim süreci düzenlenmelidir.
6-Ünitede hedeflenen davranışlara yönelik izleme testi uygulanmalıdır.
7-İzleme testi sonucunda hedeflere ulaşmış öğrenciler için zenginleştirilmiş etkinlikler, öğrenme
eksiği ya da yanlışı olanlar için düzeltme-tamamlama etkinlikleri yapılmalıdır.
8-Tamamlama işleminden sonra paralel bir izleme testiyle davranışlar yeniden yoklanmalıdır.
9-Öğrenciler tam öğrenme ölçütüne ulaştıktan sonra diğer üniteye geçilmelidir.
Sınırlıkları
Özellikle bireysel farkların çok olduğu gruplarda öğrenme için uzun zaman gerekir. Yavaş
öğrenen öğrenciler, hızlı öğrenen öğrencileri engelleyebilir.
Okulda Öğrenme Modeli
İhtiyaç duyulan zaman ve öğrenme olanakları sağlandığında, tüm öğrencilerin belirlenen
öğrenme hedeflerine ulaşabileceği görüşüne dayanır. Carroll’un geliştirdiği bu model, “Hızlı
öğrenen ve yavaş öğrenen öğrenciler vardır.” görüşüne dayanır. Carroll, modelin öğelerini zaman
kavramıyla açıklamıştır.
Yetenek: Bir öğrenme birimini öğrenmek için gerekli zamandır. Bazı öğrenciler sahip oldukları
yetenek sayesinde daha kısa sürede öğrenirler. Bazıları ise daha uzun süreye ihtiyaç duyar.
Öğretimden Yararlanma Yeteneği: Bu yetenek, öğrencinin yeni bilgiyi öğrenmesi için daha
önceden bilmesi gereken öğrenmelere (ön koşul) sahip olma düzeyini kapsar. Ön koşul
öğrenmeye sahip öğrenciler kısa sürede öğrenirken, ön koşul öğrenmelere sahip olmayanlar daha
uzun sürede öğrenirler. (Tam öğrenmedeki karşılığı, bilişsel giriş davranışlarıdır.)
Sebat (Sabır): Öğrencinin öğrenmeye, gönüllü olarak ayırdığı zamandır. (Tam öğrenmedeki
karşılığı, duyuşsal giriş davranışlarıdır.)
Fırsat: Öğrenme için sunulan olanaklar ve verilen zaman miktarıdır. (Tam öğrenmedeki
karşılığı, öğretim hizmetidir.)
Öğretimin Niteliği: Öğretim, yeteneğe bağlı sürenin dışında ek zaman gerektirmediği ölçüde
nitelikli, gerektirdiği ölçüde niteliksizdir.
Öğretim Durumları Modeli
Gagne tarafından ileri sürülen modele göre öğrenme, gözlenebilen davranışlardan dolaylı olarak
anlaşılır ve öğrenme beyinde gerçekleşir. Öğrenmeyi hem dış etkenler hem de iç etkenler etkiler.
Bu model, davranışçı ve bilişselci yaklaşımları temel alır.
Sözel Bilgi: Bilgiyi ifade etmeye ve açıklamaya dönük olan bu öğrenme ürünü, Bloom
taksonomisinde bilgi düzeyine denk gelir. Sözel bilgiyi performans olarak göstermenin yolları
söyleme ve yazmadır. Ayrıca sözel bilgi, düşünme için bir araç olması bakımından da oldukça
önemlidir.
Zihinsel Beceri: Zihinsel beceriler “nasıl”ı bilme ile ilgilidir. Zihinsel beceriler kolaydan zora
doğru şu şekildedir:
1. İşaret öğrenme: Uyarana tepki, klasik şartlı refleks gibi
2. Uyarıcı-davranım ilişkisini öğrenme: Operant şartlanma
3. Basit zincirleme öğrenme: Kapının kilidini açma, arabayı çalıştırma
4. Sözel bağ kurma: Konuşma, şiir ezberleme
5. Ayırd etmeyi öğrenme: Farklı uyarıcılara farklı davranma, trafik ışıkları gibi
6. Kavram öğrenme: Olayları ve nesneleri sınıflama, adlandırma
7. İlke öğrenme: Nesneler ve olaylar arasındaki ilişkileri, yasaları öğrenme; ısıtılan su kaynar.
8. Problem çözme: Bilimsel yasa ve formülleri kullanarak problem çözme
Bilişsel Stratejiler: Bu öğrenme ürünleri öğrencinin öğrenmesine, hatırlamasına ve düşünmesine
rehberlik eder. Öğrencinin kendini izlemesi ve kendine rehberlik etmesi bilişsel stratejiler
kapsamındadır.
Tutumlar: Tutum, bireyin herhangi bir bireye, olaya, duruma ya da nesneye yönelik olarak
oluturduğu içsel bir durumdur.
Devimsel Beceriler: Otomobil kullanmak, yüzmek, müzik aleti çalmak gibi etkinliklerde
devimsel beceri ağırlıktadır. Devimsel becerilerin; kurallarına uygun olarak, istenilen nitelikte ve
sürede yapılması, becerilerin sık aralıklarla tekrarlanması gerekir. Devimsel beceriler; sadece
kasları koordineli olarak kullanmayı değil, beceri ile sözel bilgiyi, strateji ve beceriyi yapmaktan
hoşlanmayı gerektirir.
Gagne’ye göre öğretim süreci şu basamaklardan oluşur:
Dikkati çekme, Öğrenciyi hedeften haberdar etme, Ön bilgileri kullanma, Uyarıcı materyalleri
sunma, Öğrenciye rehberlik etme, Davranışı ortaya çıkarma, Dönüt-düzeltme ve Değerlendirme.
Çoklu Zekâ
Zekânın pek çok tanımı vardır; ama genel olarak zekâ “Bir ürüne biçim verme ve sorun
çözebilme yeteneğidir.” Howard Gardner tarafından geliştirilen çoklu zekâ kuramının temel
dayanağı, her çocuğun bir veya birkaç alanda zekâ potansiyeline sahip olduğudur. Kuramın
temel ilkeleri şunlardır:
-Her insan zekânın bütün boyutlarına sahip olarak dünyaya gelir.
-Her insan, sahip olduğu zekâ boyutları bakımından diğer insanlardan farklıdır.
-Zekânın boyutları arasında dinamik bir ilişki söz konusudur. Zekânın boyutları belli bir uyum
içinde çalışır.
-Zekâ başkalarına öğretilebilir ve eğitimle geliştirilebilir.
-Zekânın ölçüsü sadece matematiksel ya da sözel boyut değildir. Müzikte, sporda, sanatta ve
iletişimde kendini geliştirenler ve kendini iyi tanıyanlar da zekidir.
Çoklu zekâ kuramına göre zekânın sekiz boyutu vardır:
1. Sözel-dilsel zekâ
2. Bedensel-devinişsel zekâ
3. Sosyal zekâ
4. İçsel zekâ
5. Mantıksal-matematiksel zekâ
6. Uzamsal zekâ
7. Müzikal zekâ
8. Doğa zekâsı
1. Sözel-dilsel zekâ: Dilin temel işlemlerini kullanabilme yeteneğidir. Dilsel zekâ, iletişim aracı
olarak dili en etkili kullanabilme kapasitesini ifade eder. Okuma, yazma, dinleme ve konuşma bu
zekânın en belirgin özellikleridir.
2. Mantıksal-matemetiksel zekâ: Günümüzde zekâyı en iyi açıklayan bilişsel yeteneklerden
biridir. Mantıklı düşünme, akıl yürütme, sayıları etkili kullanma, problemlere bilişsel çözümler
üretme, kavramlar arasında ilişki kurma, sınıflama, genelleme, formülle ifade etme, hesaplama,
hipotez kurma, bulmaca hazırlama ve çözme, benzetmeler yapma gibi becerileri kapsar.
3. Bedensel-devinişsel zekâ: Bireyin vücudunu ve hareketlerini kullanım biçimini ifade eder.
Zekânın bu boyutu, vücut hareketlerini kontrol etmeyi ve yorumlamayı, vücut ile zihin
arasındaki uyumu kapsar. Bedensel zekâsı yüksek bireylerde koordinasyon, denge, hız, el
becerisi ve esneklik dikkat çeker.
4. Görsel-uzamsal zekâ: Uzamsal zekâ, üç boyutlu bir nesnenin şekil ve görüntüsünün zihinde
canlandırılması ile ilgilidir. Şekil, renk, biçim ve dokunuşu zihin gözü ile görerek somutlaştırma
işidir. Uzamsal zekâ, görsel düşünme ve şekil-uzay özelliklerini şekil ve grafiklerle ifade etme,
çizme, boyama ve şekil verme gibi davranışları kapsar.
5. Sosyal (Bireylerarası) zekâ: Bu zekâ kapsamında insanlarla iletişim kurma, onları anlama ve
davranışlarını yorumlama yetenekleri bulunmaktadır. Liderlik, empatik düşünme, iş birlikli
çalışma gibi davranışları kapsar.
6. Müzikal-ritmik zekâ: Zekânın bu boyutu, duyguları anlatmada müziği bir araç olarak kullanan
insanların sahip olduğu güçtür. Bu bireylerde ritim, melodi, perde duyarlılığı vardır. Müzik aleti
çalma, beste yapma, söylenen şarkının benzerini bulma gibi yetenekleri kapsar.
7. İçsel (öze dönük, bireysel) zekâ: Zekânın bu boyutu bireyin kendini duyma ve anlamasıyla
ilgili bilişsel yeteneğini ifade eder. Kim olduğunu, hangi duyguları neden hissettiğini, olumlu ve
olumsuz yanlarını kendine itiraf edebilmeyi kapsar. Bu zekâsı yüksek bireyler; kendini tanıma,
kendine güvenme, disiplinli olma, hedeflerini belirleme ve kişisel sorunlarını çözme becerisi
gösterirler.
8. Doğa zekâsı: Gardner 1980’lerde yedi zekâ türü tanımlamış; ancak 1996’dan itibaren sekizinci
zekâ türü olarak doğa zekâsını kuramına eklemiştir. Doğa zekâsı; bitkileri, hayvanları, dağları,
denizleri, mevsimleri tanıma ve sınıflandırma yeteneğidir.
Çoklu Zekâya Dayalı Ders Tasarımı
Çoklu zekâya göre boşluk doldurma ve kısa cevaplı testler yeterli değildir. Bunun yerine,
öğrencinin yüksek düzeyde düşünme becerilerini ortaya koyacağı, öğrendiğini genelleyebileceği,
içerikle yaşantılarını ilişkilendirebileceği ve bilgilerini yeni durumlarda kullanabileceği ortamlar
yaratılarak değerlendirme yapılmalıdır. Bu amaçla kullanılabilecek en uygun değerlendirme aracı
“gelişim dosyası” yani “portfolyo”dur.
Yapılandırmacılık
Piaget’nin zihinsel gelişim ilkeleri üzerine temellendirilen yapılandırmacılık
(yapısalcılık/oluşturmacılık), Vygotsky’nin öğrenmenin gerçekleştiği sosyal ortam ve dil
gelişiminin öğrenmeye olan etkileri konulu araştırmalarından da oldukça etkilenmiştir.
Yapılandırmacı sınıf ortamı; bilgilerin aktarıldığı değil, öğrencinin etkin katılımının sağlandığı,
sorgulama ve araştırmaların yapıldığı, sorunların çözüldüğü bir yerdir. Yapılandırmacı anlayış;
bilginin bireyden bağımsız olmadığı ve bilginin birey tarafından zihinde oluşturulduğu görüşünü
temel alır. Özünde, öğrenenin bilgiyi yapılandırması ve uygulaması vardır, bilginin tekrarı değil
transferi ve yapılandırılması vardır.
Yapılandırmacılık, çevre ile insan beyni arasında güçlü bir bağ kurmaktır.
Etkileşim çok önemlidir. Öğrenenler, bilgiyi olduğu gibi kabul etmezler, bilgiyi yaratır ve
keşfederler.
Her yeni bilgi, daha önce öğrenilenlerin üzerine inşa edilir.
Bilginin, öğrenen tarafından kabul edilmesi değil, bilgiden anlam çıkarılması önemlidir. Bireyin
gelişim ve öğrenme özellikleri, bireysel farkları, zihinsel yapısı ve ön koşul öğrenmeleri bilginin
yapılandırılmasında etkilidir.
Her yeni öğrenme, bireyin zihin yapısında değişmelere neden olan içsel bir deneyimdir. Bieyin
sahip olduğu şema, onun bu bilgiyi anlamlandırmasında ve gruplamasında bir askılık işlevi
görür.
Bireylerin daha çok birincil kaynaklardan öğrenmeleri desteklenir. Burada bire bir gözlem ve
doğrudan deneyimler yaşayarak öğrenme önem kazanmaktadır. Birincil kaynaklardan bilgi
edinmek için, üst düzeyde katılım ve zihinsel çaba gerekir. İkincil bilgi kaynakları ise başkaları
tarafından oluşturulmuş bilgilerdir. (Ders kitabı gibi.)
Öğretmen; yol gösterici ve rehberdir. Öğretmen; problemi çözmek yerine, öğrenenin çözmesi
için demokratik bir öğrenme ortamı hazırlar. Yapılandırmacı öğretmen, öğrencisine nereye
gideceğini söylemez; fakat yolunu bulmasına yardımcı olur.
Yapılandırmacılık’ta asıl soru “Bireye ne öğretmeli?” değil “Birey nasıl öğrenir?” sorusudur.
Hedefler öğretmen ve öğrencilerin ortak kararı ile belirlenir.
Öğrenciler hakkında karar verilirken; sürecin sonunda hatırlamayı ölçen testler yerine,
öğrencinin süreç boyunca yapıp ettikleri ve gelişimi önem taşır.
Beyin Temelli Öğrenme
İnsan beyninin işlev ve yapısına dayanan, nörobilim vebilişsel psikoloji ile bağlantılı bir
öğrenme yaklaşımıdır. Geleneksel öğretim yaklaşımları beynin doğal öğrenme sürecini göz ardı
ettiği için öğrenciyi bilgiyi ezberlemeye yöneltmektedir. Caine ve Caine tarafından ileri sürülen
beyin temelli öğrenme yaklaşımına göre bireyler anlamlı öğrenirler ve kendi bilgilerini
yapılandırırlar. Her beyin tektir. Birey öğrenme sürecine duyu organlarını kullanarak aktif
katılmalıdır. Bu yaklaşım, öğretime gelişimsel ve sosyo-kültürel açıdan bakan, insan beyninin
yapısı ve işlevleri üzerine temellendirilmiş bütüncül bir yaklaşımdır.
Bu yaklaşımın temel ilkeleri şunlardır:
-Her beynin bilgiyi algılama, örgütleme ve anlamlandırma süreçleri farklıdır. Öğrenme ortamları
bu farklılıklara cevap verecek şekilde zengin etkinliklere sahip olmalıdır.
-Beyin aynı anda birçok etkinliği gerçekleştirebilir. Bir yandan bilgiyi alırken diğre yandan
kodlayabilir.
-Anlamı araştırma doğuştandır. Bu nedenle öğrenme ortamları anlamlı olmalıdır.
-Öğrenme fizyoloji ile ilgilidir. Fizyolojiyi etkileyen her şey öğrenmeyi de etkiler.
-Öğrenme; teşvikle artar, korkuyla azalır.
-Örüntü oluşturmada duygular önemlidir.
-Anlamı araştırma, örüntüler yoluyladır.
-Beyin, parça ve bütünleri eş zamanlı olarak işler. Beynin bütün bölümleri etkileşim halindedir.
-Beyin hem dikkat ettiği bilgiyi hem de onun dışındaki çevreyi algılar.
Probleme Dayalı Öğrenme
John Dewey tarafından ortaya atılan bu yaklaşıma göre; gerçek hayat için, karşılaşılan sorunları
tanıma, bunların öneminin farkında olma, bu sorunların nedenlerini anlama, sorunları çözme ve
olası sorunları olmadan önce engellemedavranışlarının gerekli olduğu düşüncesinden hareket
eder. Probleme dayalı öğrenme, bir problemden yola çıkılmasını ve öğrenenin öğrenme sürecine
aktif katılımıyla hedeflerin gerçekleştirilmesini öngörmüştür.
Probleme dayalı öğrenmenin adımları şöyledir:
-Problemin farkına varılması
-Problemin tanımlanması
-Olası çözümlerin (hipotezlerin) oluşturulması
-Veri toplama
-Verilerin analiz edilmesi ve değerlendirilmesi
-Sonuç ve genellemelere varma, raporlaştırma
Süreçte gerçek hayattan alınan problemler üzeine odaklanılmaktadır. Öğrenciden problemle
yaşam arasında bağlantı kurması beklenir.
Kullanılan problemin sahip olması gereken özellikler şunlardır:
-Gerçek yaşamla ilgili olmalı ve çok yönlü düşünmeyi gerektirmelidir.
-Hedefe ulaştırıcı ve öğrencinin zihin yapısına uygun olmalıdır.
-Problemler yapılandırılmamış olmalıdır. (Problem senaryo olarak verilir, tanımlanması ve
açıklanması öğrenciye bırakılır.)
-Problem öğrencinin ilgisini çekmeli ve güdülenmesini artırmalıdır.
Çok sayıda çözüm üretilecek nitelikte olmalıdır.
Probleme dayalı öğrenmenin ilkeleri şunlardır:
-Öğretmen, sahip olması gereken niteliklere göre problem senaryosunu sunar ve öğrencinin
aktivitesini yönlendirir.
-Öğrenciler, öğrenme sürecinde problem durumunu merkeze alırlar.
-Problem durumu, birçok beceri ve fikri bütünleştirerek kullanmayı gerektirir.
-İş birlikli çalışma sürecin etkili ve kolay olmasını sağlar.
-Öğrenci, kendi öğrenmesinden sorumludur.
-Öğrenciler, aktif problem çözücüdür. Öğretmen “bilişsel rehber” rolündedir.
-Öğrenme süreci, disiplinler arası bir yaklaşım ile planlanır ve uygulanır.
-“Nasıl öğrenileceğini öğrenme”yi teşvik eder.
-Derinlemesine öğrenmeyi geliştirir.
-Öğrencilerin teori ile pratiği birleştirmesine imkan sağlar.
-Bilimsel düşünme becerisi kazandırır.
-Karar verme ve eleştirel düşünme gibi bilişsel alanın üst düzey becerilerini geliştirir.
-Hayat boyu öğrenmeyi teşvik eder.
-Bilgiyi elde etme, yorumlayabilme ve kullanabilme becerilerini geliştirir.
-Değerlendirme; öğrenme sürecinin içindedir, performansa dayalıdır. Süreç ve ürün birlikte
değerlendirilir.
Probleme dayalı öğrenme sürecinin, önemli avantajlarının yanında bazı sınırlıkları da vardır,
bunlar:
-Bilgi düzeyi hedeflerin gerçekleştirilmesine uygun olmaması
-Her derse ve konuya ilişkin problem üretmede sorunlar yaşanması
-Öğrenciler arasındaki bireysel farkların süreci olumsuz etkilemesi
-Kalabalık sınıflarda öğretimin niteliğinin düşmesidir.
İşbirlikli Öğrenme
Öğrencilerin küçük gruplar halinde çalışmasına dayalı etkileşimin üst düzeyde olduğu bir
öğretme-öğrenme metodudur. John Dewey ve Vygotsky önemli savunucularıdır.
Grupların heterojen olarak oluşturulması ve bireysel sorumluluk anlayışının hayata geçirilmesi
çok önemlidir. Her birey bağımsız olarak işin bir kısmını yapar; ancak bunun yanında öğrenciler
birbirlerine yardımcı olur ve ortaya ortak bir ürün çıkarırlar.
İşbirlikli öğrenmenin özellikleri ve ilkeleri şöyledir:
-Ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere öğrencilerin bir araya gelmesiyle gruplar oluşturulur.
-Öğrenciler öğrenme sürecinde birlikte çalışırlar, yüz yüze etkileşim ve birbirinden öğrenme
vardır.
-Etkileşim sonucunda bireylerin öğrenme düzeyleri arasındaki farkın azalması amacıyla,
öğrenme grupları heterojen olarak oluşturulmalıdır.
-Bireysel sorumluluk esastır.
-Ödül bireyin değil, grubundur.
-İş birliği sonraki yaşam için de önemlidir. Rekabet ve yarışma duyguları yerini demokratik
yaşama alışkanlığına bırakır.
-Bu süreç için en uygun oturma düzeni kümedir.
-Öğrencilerin ilgi, dikkat ve güdülenme düzeylerini ve derse katılımı artırır, disiplin sorunlarını
azaltır.
-Bilişsel öğrenmelerin yanında; sosyalleşme, dayanışma, görev paylaşımı, olumlu bağlılık, takım
ruhu, ait olma, grup bilinci, sorumluluk alma gibi duyuşsal alan öğrenmeleri de gerçekleşir.
Öğretmenin rolü; grupları heterojen olarak oluşturma, gruplar arasındaki ilişkileri düzenleme,
öğrencileri yönlendirme, grup içi etkileşime rehberlik etmedir.
İşbirlikli öğrenme sürecinin etkinliğini artırmak ve olası sakıncalarını azaltmak amacıyla şu
tekniklerden yararlanılabilir:
Öğrenci Timleri ve Başarı Grupları Tekniği: Slavin tarafından geliştirilmiştir. Öğretmen 4-5
öğrenciden oluşan, heterojen gruplar oluşturur. Her grup bir takım adı seçer. Öğrenciler bireysel
olarak puanlanır; ama her öğrenci aldığı puanla takım puanına katkı sağlar.
Takım Oyunu ve Turnuva Tekniği: Slavin ve arkadaşları tarafından geliştirilmiştir. Heterojen
öğrenci grupları etkileşimli olarak bir konuyu öğrendikten sonra, diğer gruplardaki aynı düzeyde
bulunan öğrencilerle yarışırlar. Her turnuvada kazanan öğrenciler takımlarına puan kazandırır.
Kazanan öğrenciler bir sonraki turda bir üst düzeyde yarışır. Böylece kendi kendilerine
ilerlemelerine olanak sağlanmış olur.
Ayrılıp Birleştirme Tekniği: Aranson tarafından geliştirilmiştir. Öğrenciler 5-6 kişilik heterojen
gruplar halinde aynı üniteyi paylaşarak öğrenirler. Sonra farklı gruplarda aynı konuyu öğrenenler
uzmanlık grupları oluşturur. Uzmanlık gruplarında konuyu derinlemesine öğrenen öğrenciler,
kendi gruplarına dönerek öğrendiklerini öğretmeye çalışır.
Tartışma Grubu Tekniği: Çok değişik yaş gruplarında ve konu alanlarında kullanılabilir.
Heterojen olarak gruplara ayrılmış öğrenciler, öğretmen tarafından çerçevesi çizilen konuyla
ilgili olarak birbirlerine sorular sorarlar ve cevaplar verirler. Öğretmen nasıl sorular sorulması
gerektiğine dair bilgiler verir. Bu süreç geleneksel tartışmalardan daha etkilidir.
Bilişsel ve duyuşsal öğrenmeler için çok etkili olan işbirlikli öğrenme, bazı sınırlılıklara sahiptir,
bunlar:
-Yanlış algılanıp geleneksel grup çalışmayla karıştırılması
-Yarışmacı özelliğe sahip öğrencilerin varlığı
-Gruptaki başarılı öğrencilerin öğretmen olarak kullanımıdır.
Proje Temelli Öğrenme
Öğrenciyi sürecin merkezine alan, gerçek yaşam konularına ve uygulamalarına yer veren bir
öğrenme yaklaşımıdır. Öğrencilerin bağımsız çalışma, bağımsız düşünme ve problem çözme
becerilerini geliştirdiği için uyulama, analiz ve sentez düzeyindeki hedeflerin gerçekleşmesinde
daha çok kullanılır. Johne Dewey, Kilpatrick ve Bruner’in öğrenme konusundaki görüşlerinin bir
sentezidir.
Öğrenci hedeflerini belirler, süreci planlar ve sürecin sonunda özgün bir ürün ortaya koyar.
(bireysel ya da grup olarak)
Bu yaklaşımın amacı, öğrenciye kendi öğrenme stratejisini keşfetmesinde yardımcı olmaktır.
Çünkü bu beceriye sahip kişi, kendi öğrenmesini gerçekleştirebilir.
Proje tabanlı öğrenme, öğrenciler birer küçük uzman kabul eder.
Bu yaklaşım; öğrenci merkezli öğrenme, işbirlikli öğrenme, problem çözme ve etkin öğrenme
gibi yaklaşımlarla birçok ortak özelliğe sahiptir.
Proje tabanlı öğrenmede öğretmen, kılavuz rolündedir.
Projeler günlük hayata ve ihtiyaçlara uygun olmalı, birden fazla ders ya da konu alanını
bütünleştirmeli ve öğrencileri farklı alanlarda araştırma yapmaya yönlendirmelidir.
Proje için yapılan çalışmalar dönemlik ya da yıllık çalışmaları gerektirir.
Öğrenci, ilgilendiği konuda keşfettiği bilgileri düzenleyerek sınıfta sunar.
Ürünle birlikte süreç de değerlendirilir. Değerlendirmeyi sadece öğretmen yapmaz, öğrenci de
kendini değerlendirir.
Proje tabanlı öğrenmenin olumlu özellikleri yanında bazır sınırlılıkları da vardır:
-Uzun zaman ister.
-Projenin sınırları iyi çizilmezse, konuda dağılma ve sapma olabilir. Bu da hedeflere ulaşmayı
engeller, öğretimin niteliğini düşürür.
-Bilişsel alanın bilgi düzeyindeki hedeflere ulaşmada kullanılamaz. Daha üst düzey hedeflere
ulaşmada kullanılır.
-Her derste ve konuda etkili değildir.
Etkin (Aktif) Öğrenme
Bireyin, öğrenmesinden kendisinin sorumlu olduğu; bireye karar alma ve uygulama fırsatının
verildiği; bireyin sürecin merkezinde aktif olarak yer aldığı bir öğrenme sürecidir.
Bireylere okuma, yazma, tartışma, geçmiş yaşantılarla bağlantı kurma, edindiği bilgileri gündelik
hayatında kullanma, problem çözme işlemlerini kendi kendilerine uygulama fırsatı verilmelidir.
Etkin öğrenmenin her geçen gün daha çok ilgi görmesinin nedeni “öğrenmeyi öğrenme”yi
öğretmesidir.
Geleneksel anlayıştan farklı olarak, sadece iyi öğrencilerin aktif olması değil tüm öğrencilerin
aktif olması temeline dayanır.
Ezberciliğin yerini merak, deneyerek öğrenme, araştırma ve uygulama almıştır.
Etkin öğrenmenin kullanıldığı bir sınıfta güven; enerji; özdenetim; gruba ait olma, duyarlı olma
ve karar olmak üzere beş nitelik göze çarpar.
Bilgilerin aktarılması az, becerilerin geliştirilmesi daha çok önemlidir.
Öğrenme ortamı sınıfla sınırlı değildir. İşbirlikli öğrenme, etkin öğrenmenin en önemli
özelliklerinden biridir.
Öğretmenin rolü, grubun öğrenmesine rehberlik etmektir.
Etkin öğrenmede sarmal programlama yaklaşımı kullanılır.
Etkin öğrenme sürecinde geleneksel ölçme araçları yerini, tümel değerlendirmeye bırakmıştır.
Kavram Haritası
Novak tarafından geliştirilmiştir. Öğrenilecek kavramların ve kavramlar arası ilişkilerin
görselleştirildiği bir şemadır. Kavram haritası, tek bir kavramın diğer kavramlarla ilişkilerini
gösteren gösteren somut grafiktir.
Kavram haritalarının; bilgiyi görselleştirme, ilişkilendirme, somutlaştırma, sınıflama gibi
işlevleri vardır. Ama en önemli işlevi bilgiyi “anlamlı hale” getirmektir.
Kavram haritaları öğretilecek yeni ünitenin kapsamının tanıtımında, öğrencilerin hazırbulunuşluk
düzeylerini belirlemede, kavramsal yanılgıları ortaya çıkarmada ve öğrencilerin bilgiyi nasıl
yapılandırdırklarını ortaya çıkarmada kullanılabilir.
En yaygın olarak kullanılan kavram haritaları şunlardır:
Örümcek harita: Temel bir kavramı tanımlamak için kullanılmaktadır. “Merkezdeki temel
kavram nedir, bunula ilgili temel kavramlar nelerdir?” gibi sorulara cevap arar.
Balık kılçığı haritası: Karmaşık bir olayın nedenlerini ve sonuçlarını ortaya çıkarmak için
kullanılır. Kılçığın üst tarafında olaylar, alt tarafında da olayların nedenleri yer alır.
Sınıflama haritası: Öğrenilen bilgilerigenelden özele doğru sınıflamayı amaçlar.
Olaylar zinciri haritası: Herhangi bir kavramın aşamalarını, bir işlemin basamaklarını, olayların
sırasını ve sonuçlarını açıklamak için kullanılır.
Düşünme Biçimleri
Öğretim süreçlerinin görevi, bireylere birtakım hazır bilgileri aktarmalkla sınırlı değildir. Bunun
yanında düşünen, yaratıcı ve sorgulayıcı bireyler yetiştirmeyi de hedefler. Öğretim süreci
boyunca bireyler var olan düşünme becerilerini geliştirdikleri gibi, birçok yeni düşünme becerisi
de kazanırlar. Bu düşünme biçimler aşağıda tanıtılmıştır:
Yaratıcı düşünme: Yaratıcı düşünme zihinsel etkinlikleri; yaratıcılık ise hem zihinsel hem de
performansa dönük etkinlikleri ifade etmektedir.
Yaratıcılık yeni ve özgün ürünler ortaya koyma, yeni çözüm yolları bulma ve bir senteze ulaşma
olarak tanımlanabilir.
Yaratıcı düşünmeyi sınıf ortamında gerçekleştirebilmek için özgür bir ortam oluşturmak çok
önemlidir. Bu amaçla proje temelli öğrenme, yapılandırmacılık ve probleme dayalı öğrenme
süreçleri; buluş ve araştırma yoluyla öğretme stratejisi ile drama,benzetim, beyin fırtınası ve
problem çözme gibi yöntem ve tekniklere başvurulmalıdır.
Eleştirel düşünme: Özel bir düşünme alanına veya biçimine ilişkin kusursuz düşünceyi ortaya
çıkaran disiplinli ve özdenetimli düşünme biçimidir. Eleştirel düşünme, temelde bilgiyi etkili bir
biçimde elde etme, değerlendirme ve kullanma yeteneği ve eğilimine dayanır.
Öğrencilerin eleştirel düşünmeyi öğrenmesi, öğretmenlerin bu düşünme becerisine sahip
olmasına bağlıdır.
Eleştirel düşünce her yaştan insana öğretilebilir.
Eleştirel düşünmenin geliştirilebilmesi için demokratik bir sınıf ortamı gereklidir. Bu amaçla
proje temelli öğrenme, yapılandırmacılık, probleme dayalı öğrenme süreçleri ile buluş ve
araştırma yoluyla öğretme stratejisi, tartışma ve problem çözme gibi yöntem ve tekniklere yer
verilmelidir.
Yansıtıcı düşünme: Öğrenen bireyin bilişsel süreçleri ve öğrenme yeterlik ya da
yetersizliklerinin farkına varması için de düşünmesi gerekir.
Yansıtıcı düşünmede olgular ve olaylara ilişkin duygu ve inançlar üzerinde durulur. Yansıtıcı
düşünme, duyguları olumlu duruma getirme ve geliştirmeyi amaçlar.
Yansıtıcı düşünme becerisi daha çok öğretmenin sahip olması ve sergilemesi gereken bir
özelliktir. Öğrencilerin bu beceriyi kazanması da bu becerinin öğretmende olmasına bağlıdır.
Yansıtıcı düşünme becerisi kazandırılacak öğrenme ortamlarının oluşturulması için proje temelli
öğrenme, yapılandırmacılık, probleme dayalı öğrenme, işbirlikli öğrenme süreçleri; buluş ve
araştırma yoluyla öğretme stratejisi ile drama, rol oynama ve altı şapkalı düşünme gibi yöntem
ve tekniklere yer verilmelidir.
ÖĞRETİM STRATEJİLERİ
Öğretim stratejisi, belirlenmiş hedeflere ulaşmak için seçilen genel yoldur.
Öğretim stratejileri; sunuş yoluyla öğretim, buluş yoluyla öğretim, araştırma ve inceleme yoluyla
öğretim olmak üzere üç ana başlıkta toplanır.
Öğretim stratejilerinin belirlenmesinde en önemli ölçüt, ulaşılması gereken hedefin düzeyidir.
Sunuş Yoluyla Öğretim
Bilişsel kurama dayalı olarak Ausabel tarafından geliştirilmiştir. Ausabel’e göre öğrenciler
bilgileri keşfetmekten çok hazır alırlar. Bu nedenle öğretmen tarafından düzenlenmiş, organize
edilmiş ve öğrenciler tarafından alınmaya hazır hale getirilmiş içeriğin sunulması gerekir.
Sunuş yoluyla öğretimin üç temel aşaması vardır:
Sunuş yoluyla öğretimin aşamaları:
-Konu düzenlenip organize edilerek sınırları belirlenir.
-Kavram ve ilkeler, araç-gereç ve materyaller kullanılarak açıklanır.
-Açıklama çok sayıda örnekle desteklenir.
-Açıklanan kavram ve ilkelere ilişkin, öğrencilerden açıklama ve örnek istenir.
Sunuş yoluyla öğretim stratejisinin kullanıldığı durumlar:
-Ön öğrenmelerin ve bilişsel şemaların yeterli olmadığı,
-Hedeflerin bilgi düzeyinde olduğu,
-Grubun kalabalık olduğu,
-Aktarılması gereken sınırlı ve belirli bir içeriğin olduğu,
-Açıklanması gereken kavram ve genellemelerin olduğu,
-Zamanın kısıtlı olduğu,
-Derslerin giriş ve sonuç bölümlerinde sunuş yolu tercih edilir.
Sunuş yoluyla öğretimin temel özellikleri:
-Öğremen merkezli bir stratejidir; öğretmen aktif, öğrenci pasiftir.
-Bilgiler bütünden parçaya, genelden özele doğru sıralanır.
-Bol örnek verilir.
-Kavram ve soyut konuların öğretiminde etkili olduğu için, ilköğretim 4. ve 5. Sınıflar ve daha
sonrasında kullanılmalıdır.
-Öğrenmenin gerçekleşmesi için bilinenden bilinmeyene, kolaydan zora, somuttan soyuta
gidilmelidir. (aşamalılık ilkesi)
Sunuş yolula öğretimin yararları:
-Zamandan tasarruf sağlar.
-Bilgi düzeyindeki hedeflere ulaşmada ve soyut kavram ve ilkeleri açıklamada en etkili
stratejidir.
-Sözlü anlatım becerilerini geliştirir.
-Grup kalabalık ve zaman kısıtlıysa ekonomik bir stratejidir.
Sunuş yoluyla öğretiin sınırlılıkları:
-Ezbere dayalı ve yüzeysel öğrenmeler gerçekleşebilir.
-Dikkat dağıtıcı ve sıkıcı bir öğretim gerçekleşebilir.
-Öğrenciler tam anlamıyla aktif değildir.
-Yaratıcılığı ve bağımsız düşünceyi sınırlandırabilir.
-Üst düzey (analiz-sentez ve değerlendirme) hedeflerin gerçekleşmesinde etkili değildir.
Sunuş yoluyla öğretim sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlar:
-Sunuş yoluyla öğretimde dersin işlenmesi sadece anlatım yöntemine dayanmamalı,
-Öğretmen öğrenci etkileşimi, olabildiğince üst düzeye çıkarılmalı,
-Öğrencilerin dikkatini derse çekecek yöntem ve teknikler kullanılmalı,
-İçerik, aşamalılık özelliği dikkate alınarak düzenlenmeli,
-Öğretim sürecinde ses tonu, vurgu, jest ve mimikler üst düzeyde kullanılmalıdır.
Buluş Yoluyla Öğretim
Bruner tarafından geliştirilen bu stratejide, öğrenci, öğretim hizmetinin merkezindedir. Birey,
bilgiyi, merakına dayalı olarak kendi kendine keşfederek öğrenir. İnsan sosyal bir varlıktır,
çevresiyle etkileşirken karmaşık bir düşünme yapısı formüle eder; nasıl anlayıp yorum
yapacağına dair bir çerçeve oluşturur. Bu çerçeve onun öğrenmesini etkiler.
Öğrenci sadece uyaranlara tepki vermez, içsel tepkilerle sürece etkin olarak katılır. Böylece
öğrenmeler daha kalıcı olur.
Örneklerle başlayan süreç, öğrenilerin, ilke ve genellemelere ulaşmasıyla sona erer.
Öğretmenin temel görevi, uygun öğrenme ortamları düzenlemek, öğrencilerin buluşu
gerçekleştirmesine rehberlik etmektir.
Bruner, öğrencilerin kütüphane gibi değil birer bilim adamı gibi görülmesi gerektiğini söyler.
Buluş yoluyla öğretimin aşamaları:
-Öğretmen örneği sunar.
-Öğrenci örneği tanımlar.
-Öğretmen ek örnekler sunar.
-Öğrenci örnekleri tanımlar, öncekilerle ilişkilendirir.
-Öğretmen ek örnekler ve örnek olmayanlar sunar.
-Öğrenci örnekleri karşılaştırır ve örnek olmayanları belirler.
-Öğrenci örnekleri ilişkilendirir ve yorumlar.
-Öğrenci tanım, ilke ve genellemelere varır.
Buluş yoluyla öğretimin kullanıldığı durumlar:
-Kavrama ve daha üst düzey hedeflerin gerçekleştirilmesinde,
-İlke ve genellemelere öğrencinin ulaşması istenen durumlarda,
-Derslerin geliştirme boyutunda kullanılır.
Buluş yoluyla öğretimin temel özellikleri:
-Tartışma, örnek olay ve deney gibi yöntem ve teknikler işe koşulur.
-Örnekler çok önemlidir. Örnekler üzerinden ilke ve genellemelere varılır. (Tümevarım)
-Öğrenciler daha önce ortaya konmuş bir doğruyu, bir bilim adamı gibi yeniden keşfederler.
-Öğrenci sezgisel düşünür, merak ve keşif duyguları gibi içsel pekiştireçleri kullanarak
öğrenmesini gerçekleştirir.
Buluş yoluyla öğretimin yararları:
-Öğrencinin merak duygusunu uyandırarak, güdülenme düzeyini yükseltir.
-Bireysel öğretim olanağı sağlar.
-Problem çözme becerisini geliştirir.
-Bağımsız öğrenme becerisini geliştirir.
-Öğrenme sürecini zevkli hale getirir.
Buluş yoluyla öğretimin sınırlılıkları:
-Uzun zaman gerektirir.
-Kalabalık öğrenci gruplarında etkisi zayıflar.
-Öğrencilerin bireysel farklılıkları süreci olumsuz etkileyebilir.
-Gerekli araç-gereci temin etmede sıkıntılar doğabilir.
-Bazı ders ya da konuların öğretiminde etkisi zayıflar.
-Maliyeti yüksektir.
Buluş yoluyla öğretim sürecinde dikkat edilmesi gerekenler:
-Merak ve keşif duyguları canlı tutulmalıdır. Bunun için belli düzeyde belirsizlik yaratılabilir..
-Örnek olan ve örnek olmayan durumlar önceden belirlenmelidir.
-Gerekli araç-gereç ortamda hazır olmalıdır.
Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğretim
John Dewey tarafından geliştirilen bir stratejidir. Öğrenme; hedeflere uygun, öğrenciye uygun,
gerçek hayatla ilişkili problemler üzerinde, problem çözmenin adımlarının kullanılmasıyla
gerçekleşir.
Öğrencinin sürecin merkezinde, öğretmeninse rehber olduğu bu strateji üst düzey hedefler için
uygundur.
Araştırma-İnceleme yoluyla öğretimin aşamaları
- Problemin farkına varılması
-Problemin tanımlanması
-Problemle ilgili verilerin toplanması
-Problemin çözümüyle ilgili hipotezlerin (denence) kurulması
-Çözüm yollarının uygulanması (denencenin test edilmesi)
-Çözümün ortaya konması
Araştırma-İnceleme yoluyla öğretimin kullanıldığı durumlar:
-Uygulama ve daha üst düzey hedeflerin gerçekleştirilmesinde,
-Öğrencinin araştırma-inceleme yaparak hedeflere ulaşması gereken durumlarda kullanılır.
Araştırma-İnceleme yoluyla öğretimin temel özellikleri:
-Tümdengelim ve tümevarım birlikte kullanılır.
-En uygun yöntemi problem çözmedir.
Araştırma-İnceleme yoluyla öğretimin yararları:
-Problem çözme, bağımsız ve bilimsel düşünme becerilerini geliştirir.
-Bilimsel düşünmenin adımlarını gerçek hayattaki problemlerin çözümünde kullanma imkanı
sağlar.
Araştırma-İnceleme yoluyla öğretimin sınırlılıkları:
-Uzun zaman alır.
-Sınıf dışı çalışmalar gerektirir.
-Araştırmanın sınırları iyi çizilmezse hedeflerden sapılabilir.
-Her konunun öğretiminde kullanılamaz.
-Ön koşul öğrenmelerin eksik olduğu durumlarda kullanılamaz.
Araştırma-İnceleme yoluyla öğretim sürecinde dikkat edilmesi gerekenler:
-Ön koşul bilgi ve kavrama düzeyindeki hedeflerin gerçekleşmesi gerekir.
-Araştırma problemi; hedeflere ve öğrenci özelliklerine uygun olmalıdır.
ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Yöntem ve Tekniklerin Belirlenmesinde İlkeler
-Hedeflere uygun olmalı
-Öğrenci özelliklerine uygun olmalı
-Konunun özelliklerine uygun olmalı
-Yöntem ve teknik hakkında öğretmen, yeterince bilgi ve beceri sahibi olmalı
-Fizikî şartlara uygun olmalı
-Maliyet ve süre bakımından ekonomik olmalıdır.
Her durumda geçerli olan en iyi yöntem ya da teknik yoktur. Evrensel kural, teknik çeşitliliğine
gitmektir.
Öğretmen şu nedenlerden dolayı farklı yöntem ve teknikler kullanmalıdır:
-Hedeflenen davranışın niteliği farklı yöntem ve teknikler kullanmayı zorunlu kılar.
-Her öğrencinin farklı bir öğrenme yolu vardır.
-Farklı dersler ve konular, farklı yöntem ve teknikler kullanmayı zorunlu kılar.
-Sınıf ortamının özelliklerine uygun yöntem ve tekniği kullanmak gerekir.
-Her yöntem veya teknik, öğrenciye farklı bir beceri kazandırır.
ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Anlatım
Özellikleri
-Geleneksel yöntem olarak bilinir.
-Çok sık kullanılır.
-Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde, bilgi düzeyindeki hedeflerin kazandırılmasında kullanılır.
-Bilginin süratli ve sistemli bir biçimde öğrenciye aktarılmasını amaçlar.
-Her eğitim durumunda bu yöntemden belli ölçülerde yararlanılır.
-Öğretmen aktaran, öğrenci dinleyen durumundadır.
-Sürenin sınırlı ve hedefin bilgi düzeyinde olduğu durumlarda etkin olarak kullanılır.
Üstünlükleri
-Eğitsel mesajların kalabalık gruplara ulaştırılmasında etkilidir.
-Dinleyerek öğrenme eğilimindeki öğrencileriçin etkilidir.
-Dinleyenler konuyla ilgili organize görüş kazanır.
-Konuların belli sıra ve düzende sunulmasını sağlar.
-Hazırlanması, uygulanması kolay ve ekonomiktir.
-Etkili dinleme ve not alma becerilerini geliştirir.
-Soyut kavramların açıklanmasında etkilidir.
Sınırlılıkları
-Sadece sözel iletişim söz konusudur.
-Öğrencileri akıl yürütme ve problem çözme yeterliliklerini engelleyebilir.
-Öğrencileri öğrenme sorumluluğundan uzaklaştırabilir.
-Bireysel farka, ilgi ve ihtiyaçlara cevap vermez.
-Öğrencileri ezbere, hazır bilgiye yönlendirir, unutma çabuk olur.
-İpucu, katılım, dönüt ve düzeltme gibi eğitim durumu değişkenleri asgari düzeydedir.
-Öğretimde sıkıcılığa ve tekdüzeliğe dolayısıyla motivasyonun düşmesine neden olabilir.
-Duygusal ve devinişsel alan hedefleri ile bilişsel alanın bilgi düzeyi üstündeki hedeflerin
gerçekleşmesinde yetersizdir.
Rehber ilkeleri
-İçerik kolaydan zora, bilinenden bilinmeyene doğru sıralanmalıdır.
-Açık ve anlaşılır ifadeler kullanılmalıdır.
-Anlatım; resim, grafik, şema gibi görsel araç-gereçlerle desteklenmelidir.
-Anlatım; soru-cevap tekniğiyle desteklenmelidir.
-Ön organize edicilerden yararlanılmalıdır.
-Anlatım; ses tonu, göz teması, jest ve mimiklerle desteklenmelidir.
-Çok sayıda örnek verilmelidir.
Tartışma
Özellikleri
- Birden fazla kişinin bir konuyu açıklığa kavuşturmak için görüş ve düşüncelerini
konuşmalarıyla gerçekleşir.
-Buluş yoluyla öğretim stratejisi ve kavrama düzeyindeki hedefler için uygundur.
-Öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci etkileşimi yoğundur.
-Öğretmen, tartışma sürecinde yönetici rolü üstlenir.
Üstünlükleri
-Eleştirel düşünme becerisi kazandırır.
-Demokratik birey özellikleri kazandırır.
-Analiz etme ve değerlendirme becerisi kazandırır.
-Öğrenciyi sosyalleştirir.
-Düşündüğünü ifade etme, soru sorma, cevap verme gibi sözel beceriler kazandırır.
-Kendini kontrol etme ve disiplinli davranma becerileri kazandırır.
-Etkili dinleme ve etkili konuşma becerileri kazandırır.
Sınırlılıkları
-Kapsamı iyi belirlenmezse tartışma konu dışına taşabilir.
-Ön koşul öğrenmelerin eksik olduğu gruplarda etkisi azalır.
-Uzun zaman alır.
-Her öğrenci eşit miktarda katılmayabilir.
-Öğrenciler gerekli hazırlıkları yapmazsa yöntemin etkisi olmaz.
-Kalabalık grupların yönetiminde sorunlar yaşanabilir.
Rehber ilkeleri
-Tartışmada kullanılacak sorular önceden belirlenmelidir.
-Tüm öğrencilerin katılımı sağlanmalıdır.
-Tartışma sırasında önemli hususlar tahtaya yazılmalıdır.
-Demokratik bir ortam sağlanmalıdır.
-Öğrenciler çember ya da U düzeninde oturtulmalıdır.
-Dersin tamamı tartışmayla geçirilmemeli, sonuçlar özetlenmelidir.
Tartışma Türleri
Münazara
Belli bir konunun lehinde ve aleyhinde konuşacak iki grup seçilir. Kazanan jüri tarafından ilan
edilir. Öneli olan söylenenlerin bilimselliği değil, inandırıcılığıdır.
Panel
Küçük bir uzmanlar grubunun, dinleyici karşısında bir konudaki bilgi birikilarini, duygu ya da
düşüncelerini sunması şeklide gerçekleşen tartışma türüdür. Dinleyiciler soru sorabilir.
Sempozyum
Bilimsel, sanatsal ya da düşünsel ağırlığı olan bir konunun, dinleyici önünde değişik boyutlarıyla
tartışıldığı tartışma türüdür. Konuşmacılar makale, tebliğ ya da bildiri gibi bilimsel çalışmalarını
dinleyicilerle paylaşırlar. Dinleyiciler soru sorabilir.
Forum
Değişik görüşlere sahip kişilerin herhangi bir konuyu tartıştıkları süreçtir. Konunun farklı yönleri
uzmanlar tarafından dinleyici karşısında tartışılır. Konuşmacılar sırayla konuşur. Konuşmacılar
arasında tartışma olmaz, birbirlerine soru sormaz. Dinleyiciler soru sorabilir.
Açık oturum
Güncel sorunların, herkesin izleyebileceği şekilde açık olarak tartışıldığı bir toplantı türüdür.
Konuşmacılar, defalarca söz alabilirler.
Seminer
Araştırmacı ya da uzmanları konuyla ilgili olan özel bir kitleye sunu yapması ve sunu üzerinde
tartışmaya dayalıdır.
Kollegyum (Zıt panel)
İki panel grubundan meydana gelir. Gruplardan biri kaynak durumundaki kişilerden, diğeriyse
öğrencilerden oluşur. Öğrenciler, kaynak gruba sorular sorar. Dinleyiciler ise bu soru-cevaplar
aracılığıyla bilgilenir.
Brifing
Bir üst yetkiliye kısa ve öz bilgileri uygun araç-gereç ve materyallerle verme sürecidir.
Örnek Olay
Özellikleri
-Gerçek hayatta karşılaşılmış ya da karşılaşılabilecek sorunlu bir olayın sınıf ortamına getirilerek
analiz edilmesi ve tartışılmasıdır.
-Öğretmen, örnek olayı farklı kaynaklardan getirebileceği gibi kendisi de oluşturabilir.
-Olayın nedeninin, nasıl olduğunun ve sonuçlarının ne olacağının tartışılması amaçlanır.
-Tıp, hukuk, sınıf yönetimi ve psikoloji alanlarında etkin olarak kullanılır.
-Örnek olay; anlatım, gösteri, rol oynama, şekil, resim, film olarak sınıfa getirilebilir.
-Çoğunlukla buluş yoluyla öğretim sürecinde kavrama düzeyindeki hedeflerin
gerçekleştirilmesinde kullanılır.
-Öğrenci merkezlidir. Öğretmen; örnek olayı getirir (öğrenci de getirebilir), örnek olayın analiz
edilip tartışılmasına rehberlik eder.
Üstünlükleri
-Öğrenilenleri günlük yaşamla ilişkilendirme ve kullanma imkanı sağlar.
-Sözel ve sözsüz iletişim becerileri, empati kurma becerileri gelişir.
-İlgi ve dikkat çekici bir öğrenme ortamı sağlar.
-Öğrenci aktiftir.
-Probem çözme becerisi kazandırır.
-Öğrenilenlerin kalıcılığı yüksektir.
-Ders kitabı dışında farklı kaynaklara yöneltir.
Sınırlılıkları
-İstenilen nitelikte örnek bulmak ya da yazmak bazen mümkün olmaz.
-Uzun zaman alır.
-Kalabalık öğrenci gruplarında planlama, uygulama ve değerlendirme zorlaşır.
Örnek olayın taşıması gereken özellikler
-Dersin hedeflerine ulaştıracak nitelikte olmalıdır.
-Öğrencilerin gelişim özelliklerine uygun olmalıdır.
-Açık ve anlaşılır olmalıdır.
-Günlük hayatla ilişkili olmalıdır.
-Farklı çözümler önermeye imkan tanımalıdır.
Gösterip Yaptırma
Özellikleri
-Bir beceriyi kazanmanın en etkili yolu onu uygulamak olduğundan, gösterip yaptırma devinişsel
(psiko-motor) alandaki hedeflerin gerçekleştirilmesinde en etkili yoldur.
-Bilgilerin beceriye dönüştürülmesi aşamasında işe koşulan bu yöntem daha çok kılavuzla yapma
basamağındaki hedefler için uygundur.
-Gösteren öğretmen, yapan da öğrenci olduğundan hem öğretmen hem öğrencinin merkezde
olduğu tek yöntemdir.
-Öğretmen davranışın modelini göstererek öğrencilerin modelden öğrenmelerini sağlar.
Üstünlükleri
-Öğrenciler, becerileri yaparak yaşayarak öğrenirler.
-Birden çok duyu organına hitap eder.
-Devinişsel alandaki hedeflerin gerçekleştirilmesinde en etkili yöntemdir.
-Anında dönüt ve düzeltmeye imkan sağlar.
-Öğrenme süresini kısaltır.
-İlgi ve dikkat çekmeyi sağlar.
Sınırlılıkları
-Bazı durumlarda ok fazla planlama ve hazırlık gerektirebilir.
-Anlama olmaksızın taklit etmeye yönelik olabilir.
-Çok ayrıntılı ve karmaşık becerilerin öğretiminde adım adım gidilmezse eksiklik duygusuna
neden olabilir.
Rehber ilkeleri
-Beceri için gerekli adımlar şekil ve şemalarla anlatılmalıdır.
-İstenilen beceriyi kazanması için her öğrenciye gerekli zaman ve fırsat verilmelidir.
-Gerekli araç-gereçler önceden hazırlanmalıdır.
-Bir beceri tam olarak öğrenilmeden diğerine geçilmemelidir.
-Ortamda gerekli sağlık tedbirleri alınmalıdır.
Problem Çözme
Özellikleri
-Çoğunlukla araştırma yoluyla öğretim stratejisnde, bilişsel alanın özellikle uygulama düzeyi ve
daha üst düzey hedeflerinin gerçekleştirilmesinde kullanılır.
-Dewey’in problem çözme aşamalarına dayanan bu yöntem, bilimsel araştırma sürecini temele
almaktadır.
-Üst düzey zihinsel becerileri ve düşünme yollarını gerektirir.
-Öğrenci merkezlidir, öğretmen rehberdir.
-Bireysel ya da grup olarak gerçekleştirilebilir.
-Sınama-yanılma, içgörü kazanma ve neden-sonuç ilişkilerini bulma gibi bir dizi etkinlikten
oluşur.
-Tümevarım ve tümdengelim birlikte kullanılır.
Üstünlükleri
-Kalıcı izli öğrenmeler sağlar.
-Bilimsel düşünme yeteneği ve bilimsel tutum kazandırır.
-Yaşamda karşılaşılan sorunlara bilimsel çözümler üretmede yardımcı olur.
-Bağımsız çalışma ve üst düzey düşünme yeteneğini geliştirir.
-İlgi ve motivasyonu artırır.
-Eleştirel düşünme ve sorgulama becerilerini geliştirir.
Sınırlılıkları
-Her disiplin alanında uygulanması zordur.
-Planlama, uygulama ve değerlendirme süreçleri çok zaman gerektirir.
-Gerekli metaryallere ulaşmak her zaman mümkün olmayabilir.
Rehber ilkeleri
-Problemler öğrencilerin düzeyine göre seçilmelidir.
-Problem, günlük hayatla ilişkili olmalıdır.
-Problem, hedeflere uygun olmalıdır.
Adımları
-Problemin farkına varma ve onu sınırlama
-Çözümle ilgili kaynakları tarama ve bilgi toplama
-Problemin çözümü için denenceler kurma
-Uygun araçları hazırlama, verileri toplama ve organize etme
-Denenceleri test etme
-Çözüme ulaşma
Bireysel Çalışma
Özellikleri
-Her birey; bedensel, zihinsel ve duygusal olarak farklıdır. Bireysel çalışma bir öğrencinin bir
konuyu yaparak yaşayarak öğrenme yoludur.
-Bir öğrenci bir konuyu kendi başına öğrenmek istediğinde kullanılır.
-Araştırma ya da tam öğrenme yoluyla öğretme sürecinde kullanılır.
-Uygulama, analiz ve sentez düzeylerindeki davranışları kazandırmada kullanılır.
-Öğrenci merkezlidir ve öğrenciye öğrenme durumunu kendine göre düzenleme imkanı verir.
Üstünlükleri
-Aktif katılımı ve öğrenmenin kalıcılığını artırır.
-Öğrenciyi kendi öğrenmesinden sorumlu kılar.
-Öğrenci yaparak yaşayarak öğrenir.
-Öğrenci, öğrenme hızını kendisi ayarlar.
-Plan yapma ve plana uyma becerisi kazandırır.
Sınırlılıkları
-Sınıf ortamında gerçekleştirilmesi çok zordur.
-Her öğrenci için kendine özgü araç-gereç gerektirdiğinden pahalı bir yöntemdir.
-Öğrencinin ilgi ve yeteneklerinin belirlenmesi uzun zaman alabilir.
-Sosyalleşme en aza iner.
Rehber ilkeleri
-Amaç iyi belirlenmelidir.
-Öğrenciye bireysel çalışmanın nasıl yapılacağı konusunda rehberlik edilmelidir.
ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
GRUPLA ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
Beyin Fırtınası
Özellikleri
-Osborn tarafından geliştirilen, sorunlara özgün çözümler üretmek, karar vermek ve hayal
yoluyla düşünce üretmek için kullanılan yaratıcı bir tekniktir.
-Öğretme-öğrenme sürecinde; eleştiri ve yargılama olmaksızın bir konu üzerindeki düşüncelerin
yüksek sesle dile getirilmesi esasına dayanan bir tekniktir.
-Temel amacı; kısa sürede çok sayıda düşünce üretmek, sorunlara çözüm getirmek ve yaratıcılığı
geliştirmektir.
-Yaratıcı problem çözme gücünü geliştiren grup tartışma tekniğidir.
-Fikir üretme ve fikirleri değerlendirme olmak üzere iki bölümden oluşur.
Üstünlükleri
-Dikkat ve katılım üst düzeydedir.
-Hayal gücünü harekete geçirir.
Sınırlılıkları
-Problemin çözümüne her zaman ulaşılamayabilir.
-Devinişsel alan öğrenmelerinde uygulanması zordur.
-Ön koşul davranışlara sahip olmayanlar gruplarda kullanılmaz.
-Her öğrenci aynı oranda katılmak istemeyebilir.
-Analitik düşünmeye (neden-sonuç ilişkileri kurma, zihinsel muhasebe yapma) uygun değildir.
Rehber ilkeleri
-Toplantının hedefi ya da problem açıklanmalıdır.
-Zaman sınırı belirlenmelidir.
-Demokratik bir ortamda her öğrencinin katılımı sağlanmalıdır.
-Fikir üretme bölümünde bütün görüşler, kayıtsız şartsız not edilmelidir.
-Fikirleri değerlendirme bölümünde görüşler analiz edilmeli, değerlendirilmeli ve çözüm yolu
kararlaştırılmalıdır.
Gösteri (Demonstrasyon)
Özellikleri
-İzleyenlerin önünde bir işin nasıl yapılacağını göstermek ya da genel ilkeleri açıklamak için
başvurulan bir tekniktir.
-Öğretmen tarafından gerçekleştirilebileceği gibi, resimler ya da filmler aracılığıyla da
gerçekleştirilebilir.
-Öğrencilerden model olarak yararlanılabilir.
-Öğretmen merkezlidir, öğrenciler dinleyici ve izleyicidir.
-Daha çok devinişsel alanın algılama (bir becerinin nasıl yapılacağını izleme) basamağındaki
öğrenmeler için uygundur. (beden eğitimi, resim, müzik, teknik eğitim…)
Üstünlükleri
-Göze ve kulağa hitap ederek öğrencilerin ilgi ve dikkatlerini çeker.
-Kalabalık gruplarda etkilidir.
-Sadece gösteriyi yapan araç-gerece ihtiyaç duyduğu için gösterip yaptırmaya göre daha
ekonomiktir.
Sınırlılıkları
-Zaman alıcıdır.
-Bilişsel ve duyuşsal öğrenmelerde etkisi zayıftır.
-Kalabalıktan dolayı görme ve duyma mesafesinde sorunlar olursa etkisi zayıflar.
-Sosyal becerilerin geliştirilmesinde zayıftır.
-Gerekli ortamın ve materyallerin hazırlanmasında sorunlar yaşanabilir.
-Karmaşık bir gösteride öğrenciler yetersizlik ve başarısızlık duygusuna kapılabilir.
Rehber ilkeleri
-Öğrenciler gösteride ne öğrenecekleri, gösteri sürecine nasıl katılacakları, soru sorup
soramayacakları ya da ne zaman soru sorabilecekleri, not alp alamayacakları konularında
önceden bilgilendirilmelidir.
-Yöntemin öğrenci seviyesine uygun olup olmadığı dikkate alınmalıdır.
-Görsel kısmı ile işitsel kısmmı tutarlı olmalıdır.
-Gerekli güvenlik önlemler alınmalıdır.
-Öğrencilern soru sormasına fırsat verilmelidir.
Soru-Cevap
Özellikleri
-Sınıf içi uygulamalarda en yaygın kullanılan tekniktir.
-Sokrates tekniği olarak da bilinen bu teknik, öğrencilere konuşma ve düşünme becerileri
kazandırmayı amaçlar.
-Her dersin öğretiminde kullanulabilir.
Üstünlükleri
-Öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeylerini belirlemede etkilidir.
-Geri bildirim alma imkanı sağlar.
-Öğrenciye kendi eksiklerini fark etme imkanı verir.
-Dikkat ve aktif katılım üst seviyededir.
-Öğrencileri aktif dinleyiciler haline getirir.
-İletişim becerilerini geliştirir.
Sınırlılıkları
-Sürekli soru sorulması öğretimi sıkıcı kılar.
-Sorular nitelikli hazırlanmazsa öğretimin kalitesi düşer.
-İyi planlanamazsa zaman kaybına neden olur.
Rehber ilkeleri
-Sorular bütün sınıfa sorulmalı, biraz beklenmeli, herkesi cevabı bulmak için düşündürmeli ve
cevaplamada gönüllü öğrencilere öncelik vermelidir.
-Doğru cevap veren öğrenciler pekiştirilmelidir. Yanlış cevap verenler azarlanmamalı, küçük
düşürülmemeli, ipuçları verilerek doğru cevabı bulması sağlanmalıdır.
-Soru, sınıfa değil de tek tek öğrencilere yöneltiliyorsa oturma sırası, numara sırası
izlenmemelidir.
-Öğrencilerin kendi cümleleriyle cevap vermesi sağlanmalıdır.
-Konuşma güçlüğü çeken öğrenciler sabırla dinlenmelidir.
-Öğrencilere ismiyle hitap edilmelidir.
-Cevabı “evet” ya da “hayır” olan sorular sorulmamalıdır. Sorular yorum yapmaya uygun
olmalıdır.
-Tek tip soru sorulmamalı, her soruyu öğretmen sormamalı, öğrencilerin soru sormasına da
imkan verilmelidir.
-Öğretmen, soru sorma tekniklerini iyi bilmelidir.
-Sorular, öğrenci düzeyine uygun olmalıdır.
Rol Oynama
Özellikleri
-Öğrencinin kendi duygu ve düşüncelerini başka bir kişiliğe girerek ifade etmesi amacıyla
kullanılan bir tekniktir.
-Daha çok duyuşsal alan öğrenmelerinde etkilidir.
Üstünlükleri
-Yaratıcılığı geliştirir.
-Öğrencilerin aktif katılımını sağlar.
-Sosyal becerileri geliştirir.
-Yaparak yaşayarak öğrenmeyi sağlar.
-Beden dilini kullanma becerisini geliştirir.
-Öğrencileri güdüler.
-Cesaretlendirir ve kendine güveni sağlar.
-Empati kurma becerilerini artırır.
Sınırlılıkları
-Büyük gruplarda etkisi azalır.
-İlk uygulamalarda gönüllü öğrenci bulma konusunda sorun yaşanabilir.
-Öğrenciler rolü oynarken aşırıya kaçabilirler.
-Çekingen öğrenciler katılım konusunda güçlük çekerler.
Rehber ilkeleri
-Öncelikle gönüllü öğrenciler seçilmelidir.
-Roller öğrencilerin karakterleri göz önünde bulundurularak dağıtılmalıdır.
-Hedefin dışındaki rollerin sergilenmesi engellenmelidir.
-Oyun sonunda sınıfça tartışma ve değerlendirme yapılmalıdır.
Drama
Özellikleri
-Öğrencilerin hangi durumda nasıl davranmaları gerektiğini yaşayarak öğrenmelerine yarayan bir
tekniktir.
-Dramanın amacı bireylere serbest konuşma alışkanlığı kazandırmak, onların duygu ve
düşüncelerini kendi sözcükleriyle diledikleri gibi açıklamalarına fırsat vermektir.
-Daha çok duyuşsal hedeflerin gerçekleştirilmesinde kullanılır.
Üstünlükleri
-Etkili ve dikkatli dinleme yeteneğini geliştirir.
-Bireyin özgüvenini artırır.
-Empatik düşünme yeteneğini artırır.
-Sosyalleşme sürecine katkı sağlar.
-Yaratıcılık ve hayal gücüne katkı sağlar.
-Bireyi gerçek durumlara hazırlar.
-Sözlü ve sözsüz ifade becerilerini geliştirir.
Sınırlılıkları
-Öğrencinin isteksiz olması süreci olumsuz etkileyebilir.
-Her derste aynı derecede etkili olmaz.
-Drama etkinliği hedeften saparak yetenek gösterisine dönüşebilir.
Rehber ilkeleri
-Oyunun amacı ve izleyicilerin nelere dikkat etmesi gerektiği anlatılmalıdır.
-Gerekli araç gereç önceden hazırlanmalıdır.
-Öğrencilere hazırlık yapma süresi verilmelidir.
-Canlandırma sonunda tartışma ve değerlendirme yapılmalıdır.
Benzetim (Simulasyon)
Özellikleri
-Öğrenciyi gerçek ortamda yetiştirmenin zor, tehlikeli ya da pahalı olduğu durumlarda kullanılır.
-Daha çok beceri öğretiminde kullanılır. (Pilot eğitimleri gibi)
-Yaparak yaşayarak öğrenme imkanı sunar.
-Öğretmen bu süreçte kontrolördür.
Üstünlükleri
-Anında dönüt ve düzeltme fırsatı verir.
-Bildiklerini uygulama fırsatı verir.
-Karar verme becerisini geliştirir.
Sınırlılıkları
-Gerçekte, yapay durumda yaşanmayan sıkıntılar yaşanabilir.
-Öğrenciler eğlence olarak algılayabilirler.
Rehber ilkeleri
-Düzenlenen öğretim, gerçek süreçlere olabildiğince yakın olmalıdır.
-Anında dönüt ve düzeltme yapılmalıdır.
Altı Şapkalı Düşünme
Özellikleri
-Edward De Bono tarafından geliştirilen bu teknik bireylere nasıl düşünmeleri gerektiğini
öğretmeyi amaçlar.
-Bu teknikte düşünce ve öneriler farklı renklerle sembolize edilir.
-Öğrenciler kendilerine ait şapkaların rengine göre düşünce ve önerilerini dile getirirler. Değişik
şapka renklerinin sembolize ettiği düşünce türleri şöyledir:
Beyaz şapka: (Tarafsız şapka) Bilgiyi merkeze alarak düşünce ve öneri üretir.
Kırmızı şapka: (Duygusal şapka) Ön sezilere dayalı olarak duygusal yönden bir bakış açısı
geliştirmeyi amaçlar.
Siyah şapka: (Karamsar şapka) Olaylara eleştirel ve karamsar bir bakış açısı geliştirmeyi
amaçlar.
Sarı şapka: (İyimser şapka) İyimser ve yapıcı bir bakış açısı geliştirmeyi hedefler.
Yeşil şapka: (Yaratıcı şapka) Yenilikçi ve yaratıcı bir bakış açısını benimser.
Mavi şapka: (Değerlendiren ve karar veren şapka) Durumu analiz edip sonuç çıkarmayı
benimser.
Üstünlükleri
-Bireyler aynı olay karşısında farklı düşünme yaklaşımları geliştirebileceklerini öğrenirler.
Sınırlılıkları
-Bazı öğrenciler gerçekte inanmadığı bir düşünceyi dile getirmekte zorlanabilir.
Rehber ilkeleri
-Bu teknik uygulanırken önce konu belirlenir.
-Şapkalara ait fikirler ve öneriler dinlenir. En son mantıklı karar almayı temsil eden mavi şapka
dinlenir.
-Grubun, görüşlerini belirteceği konu hakkında ön öğrenmelere sahip olması gerekir.
-Önemli olan öğrencilerin kendi görüş ve düşüncelerini almak değil, bir konuya farklı açılardan
bakabilme becerisinin kazanılmasıdır. Öğretmen, bu amacın dışına çıkmamalıdır.
Mikro Eğitim
Özellikleri
-Öğretmen adaylarının eğitiminde, öğretmenlik uygulaması çalışmalarının videoya kaydedilerek
bu kayıtlara dayalı tartışmalarla meslekî gelişimin sağlanmasını içeren bir tekniktir.
-Yüz yüze eğitimin gerçekleşebilmesi için sınıf içinde uygulanan bir tekniktir.
-“Öğret-yeniden öğret” mikro eğitimi simgeleyen ve sınama-yanılma sürecini açıklayan
kavramdır.
-Öğretmen adayı, hem öğretmen hem de öğrenci rolündedir.
Aşamaları
-5-20 dakikalık ders planı hazırlanır.
-Plana göre mikro ders işlenir. (Varsa kayıt cihazları kullanılır.)
-Gerçekleşen öğretim sürecine ilişkin tartışma açılır, görüş ve eleştiriler alınır.
-Dönüt ve eleştiriler ışığında yeni bir mikro ders planlanır ve gerçekleştirilir.
Üstünlükleri
-Yaparak yaşayarak öğrenme sağlar.
-Anında dönüt ve düzeltme sağlar.
-Kayıt cihazının kullanıldığı durumlarda öğretmen adayı hatalarını kendisi de görür.
Sınırlılıkları
-Öğrenci rolündeki öğretmen adayları ciddiyetten uzaklaşabilir.
-Kalabalık gruplarda etkisi zayıflar.
Rehber ilkeler
-Gruptaki öğrenci sayısı düşük tutulmalıdır.
-Eleştirenlerin yapıcı olması sağlanmalıdır.
-Olabildiğince ideal bir sınıf ortamı oluşturulmalıdır.
Eğitsel Oyunlar
Özellikleri
-Öğrenilenlerin tekrar edilmesinde kullanılan bir tekniktir.
-Özellikle okul öncesi ve ilköğretim dönemlerinde kullanılır.
Üstünlükleri
-Dersi sıkıcılıktan kurtarır.
-Öğrencilerin aktif katılımını sağlar.
-Grup oyunlarında işbirlikli çalışma becerileri gelişir.
-Sosyalleşmeyi sağlar.
Sınırlılıkları
-Rekabetçi bir ortam doğurabilir.
-Her hedef için uygun oyun bulmak her zaman mümkün olmayabilir.
Rehber ilkeler
-Eğitsel oyun öğrencilerin ilgisini çekmelidir.
-Her öğrencinin eğitsel oyuna katılımı sağlanmalıdır.
-Oyunun kuralları ve nasıl oynanacağı öğrencilere açık seçik anlatılmalıdır.
-Eğitsel oyunlara genellikle dersin ortasında veya sonunda yer verilmelidir.
Görüş Geliştirme
Özellikleri
-İçeriğinde belirgin çelişkiler bulunan konuların öğretiminde ve öğrenmenin tutum değerlerinde
olumlu değişiklikler meydana getirmek için uygulanan bir öğretim tekniğidir.
-Öğrencilerin düşüncelerini ifade etmesinde, başkalarının düşünclerini saygılı olmayı
öğrenmesinde ve demokratik tutumlar geliştirmesinde oldukça etkili bi tekniktir.
-Uygulama sırasında görsel bir tutum skalası öğrencilerin görebileceği bir yere asılır. Bu skalada
“kesinlikle aynı fikirdeyim” “aynı fikirdeyim” “kararsızım” “karşıyım” “kesinlikle karşıyım”
cümleleri yazılıdır. Öğrencilere önerme verildikten sonra öğrencilerden önermeyle ilgili
görüşlerini belirten ifadenin yazılı olduğu kağıdın önünde durarak farklı görüşlerdeki
arkadaşlarına neden böyle düşündüklerini açıklamaları istenir.
-Fikir değiştiren öğrenci, yer değiştirebilir. Etkinliğin en önemli özelliği, fikirleri ortaya
koyanlara değil sadece onların fikirlerine karşı çıkılması gerektiğinin belirtilmesi ve fikirlerin
savunulmasında yeterli kanıt ve gerekçe istemeyi zorunlu kılmasıdır.
Üstünlükleri
-Öğrencileri sosyalleştirir.
-Problem çözme becerisi kazandırır.
-Etkili dinleme ve konuşma becerisi kazandırır.
-Öğrencileri sabit fikirli olmaktan kurtarır, onlara görüş ve düşüncelerinde değişima açık olma
özelliği kazandırır.
-Başkalarının görüşlerine saygılı olma ve eleştiriye açık olma gibi olumlu kişilik özellikleri
kazandırır.
Sınırlılıkları
-Her ders ve hedef için uygun olmayabilir.
-Utangaç ve sıkılgan öğrencilerin ilk uygulamalarda etkin katılımı sağlanamayabilir.
Rehber ilkeleri
-Ortaya konan önerme, öğrenci özelliklerine ve hedefe uygun olmalıdır.
-Önerme güncel ve çekici olmalıdır.
-Önerme, öğrencilerin skalanın sadece bir boyutunda yığılmasını önleyecek şekilde
yapılandırılmalıdır.
İstasyon
Özellikleri
-Öğrenme istasyonları, öğrencilerin zorunlu ya da seçmeli olarak edinmesi gereken kazanımlarla
ilgili etkinliklerde bulunduğu merkezlerdir.
-Bu merkezler, ayrı birer oda olabileceği gibi, sınıfın içinde geçici olarak da oluşturulabilir.
-Bu merkezlerde öğrencilerin ihtiyaç duyduğu kitap, bilgisayar, deney malzemesi gibi araç-gereç
ve materyaller bulunabilir.
-Bu tekniğin uygulanmasından önce öğrenciler zekâ alanlarına, öğrenme stillerine veya sınıf
seviyesine göre heterojen gruplara ayrılırlar.
-Örneğin; öğrenciler araştırma-inceleme istasyonunda araştırma, drama istasyonunda drama
yapma, deney istasyonunda deney yapma gibi faaliyetlerde bulunurlar.
-Bütün istasyonları dolaşan öğrenci, öğrenme sürecinde hem baskın olan zekâsını kullanma
fırsatı bulacak hem de diğer zekâ alanlarını geliştirecektir.
Üstünlükleri
-Öğrencinin aktif katılımını sağlar.
-Yaparak yaşayarak öğrenme fırsatı verir.
-Öğrenme ortamını monotonlluktan kurtarır.
-İşbirlikli öğrenme ve sosyalleşme becerilerini geliştirir.
Sınırlılıkları
-Kalabalık gruplarda sürecin kontrolü zorlaşabilir.
-Öğrenme ortamının özellikleri istasyon oluşturmayı engelleyebilir.
Rehber ilkeler
-Öğrenme istasyonlarının sayısı olabildiğince fazla olmalıdır.
-Etkinlikler, zekânın boyutlarını geliştirici nitelikte olmalıdır.
Balık Kılçığı
Özellikleri
-Problemlerin nedenlerine ilişkin analitik bir yaklaşım getirerek problemlerin nedenlerini ve alt
nedenlerini yapılandırma sürecidir.
-Ayrıntılı bir neden-sonuç ilişkisi çıkarmayı amaçlayan bir uygulamadır.
-Belirlenen problem hakkında bir süre düşünüldükten sonra, balığın kılçıkları nedenler ve çözüm
önerilerine ilişkin olarak doldurulur.
-Problemi tanımlama, nedenler üretme ve beyin fırtınası tekniğini kullanma adımlarından oluşur.
Üstünlükleri
-Öğrencilerin analitik düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirir.
-Tekniği öğrenmek ve uygulamak kolaydır.
Sınırlılıkları
-Her hedef ve konuda etkili olmayabilir.
-Gerekli ön koşul öğrenmelere sahip olmayan öğrenciler etkin olarak katılmayabilir.
Rehber ilkeler
-Problemler, hedefe ve öğrenci özelliklerine uygun olmalıdır.
-Öğrencilerin düşüncelerini rahatça ifade edebilecekleri ortam hazırlanmalıdır.
-Uygulama öncesinde problem üzerinde hemfikir olunmalıdır.
-Herkesin birbirinin görüşüne saygılı olması sağlanmalıdır.
Akvaryum
Özellikleri
-Öğrencilerin ilgi duyduğu ya da üzerinde anlaşamadığı konuların öğretiminde etkili bir tartışma
biçimidir.
-Sınıfın, uygun bir yerine bir çember çizilir. Konu hakkında yorum yapmak isteyen öğrenci
çemberin ortasındaki sandalyeye oturarak düşüncelerini söyler. Diğer öğrenciler çemberin
etrafında konuşanı dinler ve dönüt verirler. Süreç bu şekilde devam eder.
Üstünlükleri
-Düşünce üretme, tartışma ve grupla çalışma becerilerini geliştirir.
Sınırlılıkları
-Çemberin dışındaki grubun tartışmaya müdahalesi engellenmez veya gerekli sessizlik
sağlanmazsa istenen verim alınamaz.
Rehber ilkeler
-Görüşlerini ifade etmek isteyen öğrencilere eşit süre verilmelidir.
-Görüşler eleştirilmemelidir.
Konuşma Halkası
Özellikleri
-Öğrencilerin farklı görüşlere saygı gösterme davranışını geliştirmeye yarayan bir yöntemdir.
-Oturma biçimi geniş bir daire olacak biçimde düzenlenir. Yakın arkadaşların yan yana
gelmemesi sağlanır. Kurallar belirlenir. (Konuşma nesnesini elimize almadan konuşmayacağız,
kırıcı olmayacağız, görüşlerimizin gerekçesini açıklayacağız…)
-Bu teknik bir öykü, bir canlandırma ya da resimle yapılır. Öğrencilerden, paylaşılan öykü, olay
ya da resimdeki kişinin yerine kendilerini koymaları istenir. “Sizce ne düşünmüştür, ne
hissetmiştir?” gibi sorular sorulur. En son öğretmen görüşleri toparlayıcı bir konuşma yapar.
Üstünlükleri
-Empatik düşünme, duygularla düşünceyi ayırt etme becerilerini geliştirir.
-Duygu ve düşünceleri açıklama, etkili dinleme ve etkili iletişim becerilerini geliştirir.
Sınırlılıkları
-Sınıfın fizikî ortamı uygun değilse tekniğin etkisi zayıflar.
Rehber ilkeler
-Öğrenciler, görüşlerini belirtmeleri konusunda cesaretlendirilmelidir.
-Duygularını kontrol edemeyen öğrencilere karşı sabırlı olunmalıdır.
Sokrat Semineri
Özellikleri
-Seçilen, üst düzey bir metnin grup içinde tartışılmasıdır.
-Bu süreç “bir grup, metin, sorular, tartışma, daha fazla soru, fikirlerin açılması, kuramlara dayalı
kuramlar, metnin daha iyi anlaşılması” şeklinde özetlenebilir.
Üstünlükleri
-Yorum, analiz ve üst düzey kavrama becerilerini geliştirir.
Sınırlılıkları
-Küçük yaş gruplarında ve katılımcıların yeterli donanıma sahip olmadığı durumlarda niteliği
düşer.
Rehber ilkeler
-Seçilen metinde belirli bir görüş olmalıdır. Öğrencilerin metni okumaları ve tartışmaya
hazırlanmaları sağlanmalıdır.
-Öğrencilerin de soru sormasına imkan verilemelidir.
-Her seminerin sonunda öğrencilerin kendilerini değerlendirmelerine fırsat verilmelidir.
Workshop (Çalıştay/Düşünme Atölyesi)
Özellikleri
-Konusunda uzmanlaşmış kişileri, belli bir süreliğine bir yere toplayarak belirlenen konu ile ilgili
sorunları, bu sorunların çözüm yollarını tartışarak bulmalarını sağlamaya hizmet eden toplantı
tekniğidir.
-Gruplar 6-8 kişi olacak şekilde planlanır. Çalışma bitiminde bir rapor hazırlanır ve katılımcılara
ulaştırılır.
-Tartışma sürecini yönetecek bir koordinatör belirlenir.
Üstünlükleri
-Eğitim, özellikle öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitim çalışmalarında etkili olarak kullanılır.
-Çalışma ortamında bilgi üretmede etkili bir yoldur.
Sınırlılıkları
-Gerekli şartlar oluşturulmazsa sınıf ortamında istenen verim alınamayabilir.
-Planlaması uzun sürer.
Rehber ilkeler
-Ön hazırlık sürecinin iyi yapılması gerekir.
-Sürecin etkin olması yöneticilerin etkin olmasıyla doğrudan ilgilidir.
-Katılımcıları ihtiyaç duyacağı araç-gereç ve materyaller ortamda hazır bulunmalıdır.
BİREYSEL ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
Bireyselleştirilmiş Öğretim
Özellikleri
-Bir sınıfı oluşturan öğrencilerin öğrenme hızları, zekâ düzeyleri, kavrama düzeyleri farklı
olduğundan bu bireysel farklılıklara uygun öğretim yapmak ancak bireyselleştirilmiş öğretimle
mümkündür.
-Helen Keller tarafından geliştirilmiş olan bireyselleştirilmiş öğretim, öğretimin her öğrencinin
kendi yetenek düzeyine uygun olmasını, bireye uygun yöntem ve teknik kullanılmasını gerekli
kılar.
-Öğretim, öğrenci merkezlidir. Öğretmen sadece süreci düzenler ve yönetir. Öğrenciler kendi
öğrenmelerinden sorumludur.
-Araştırma-inceleme stratejisinde ve uygulama, analiz, sentez düzeyindeki hedeflerin
gerçekleştirilmesinde kullanılır.
Üstünlükleri
-Her öğrenci, öğrenmesini kendi hızında gerçekleştirir.
Sınırlılıkları
-Sosyalleşme açısından ciddi sorunlar doğurabilir.
-Zaman ve para bakımından ekonomik değildir.
Rehber ilkeleri
-Öğrencinin özellikleri ve ihtiyaçları çok iyi bilinmelidir.
Programlı Öğretim
Özellikleri
-Skinner tarafından geliştirilmiştir. Öğretimin bireyselleştirilmesini ve hatanın en aza
indirilmesini temel alır.
-Davranışçılık eğilimi ağır basan programlı öğretimin temeli pekiştirme ilkelerine dayanır.
-Öğretilecek her davranışın tek tek öğretilmesini, böylece hiçbir davranışın atlanmamasını
öngörür.
-Öğrenciler, belirlenen hedef davranışlara, bireysel farklarına uygun olarak kendi öğrenme
hızlarıyla ulaşmaktadırlar.
İlkeleri
-Küçük adımlar
-Etkin katılım
-Başarı ilkesi
-Anında düzeltme ilkesi
-Bireysel hız
Üstünlükleri
-Bireysel farklılıklara duyarlıdır.
-Öğrenciye istediği hızda öğrenme ve tekrar yapma fırsatı verir.
-Öğrenme eksikliğini anında ortaya koyar ve düzeltilmesi için fırsat sunar.
-Aktif katılımı gerekli kılar.
Sınırlılıkları
-Her ders ve konuya uygulanamaz.
-Öğrencinin sosyalleşmesini olumsuz etkilayabilir.
-Kullanılan araçların maliyeti yüksektir.
Rehber ilkeler
-Öğrencilerin düzeyine ve programlı öğretimin mantığına uygun araç-gereç ve materyaller
kullanılmalıdır.
Bilgisayar Destekli Öğretim
Özellikleri
-Öğrencilerin bilgisayarla etkileşerek öğrenmeyi gerçekleştirdiği, öğrenmelerini izleyip
kendilerini değerlendirdiği öğretim biçimidir. Programlı öğretimin günümüzdeki çağdaş şekli
olarak kabul edilir.
-Bilgisayar, hiçbir zaman öğretmenin yerine geçmez. Bilgisayar, öğretim sürecinin
tamamlayıcısıdır.
-Bilgisayarların kullanılması, öğretmenin sorumluluğunu azaltmaz, aksine bilgi ve beceri
düzeyini artırmasını gerektirir.
Üstünlükleri
-İlgi ve dikkati artırır.
-Bilgiyi somutlaştırır.
-Anında dönüt ve düzeltme imkanı sunar.
-Birden çok duyu organına hitap eder.
-Bireye istediği zaman ve yerde kendi hızına göre öğrenme fırsatı sunar.
-Bireye istediği zaman ve miktarda tekrar yapma şansı verir.
Sınırlılıkları
-Sosyalleşmeyi engeller.
-Ekonomik olarak yük getirir.
Rehber ilkeler
-Öğretim ortamı gerekli imkanlara sahip olmalıdır.
-Yazılım ve donanımlar hedeflere uygun olmalıdır.
-Yazılım ve donanımlar öğrenci ve konunun özelliklerine uygun olmalıdır.
- Yazılım ve donanımlar olabildiğinde çok duyu organına hitap etmelidir.
SINIF DIŞI ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
Gezi-Gözlem
Özellikleri
-Okul ve sınıf içi çalışmaları tamamlamak ve öğrenmeyi daha anlamlı kılmak için yapılan planlı
ziyaretlerdir.
-Araştırma-inceleme stratejisi için uygundur.
Üstünlükleri
-İlk elden somut yaşantı sağlar. Olay ve nesneleri gerçek biçimiyle görme imkanı sağlar.
-Araştırma ve öğrenme merakını artırır.
-Öğrenmelerin kalıcılığını artırır.
-Sosyalleşme fırsatı verir.
-Fırsat ve imkan eşitliği sunar.
-Çeşitli duyu organlarını kullanma imkanı verir.
Sınırlılıkları
-Çok zaman alır ve pahalıya mâl olur.
-Uyulması gereken yasal sorumlulukları vardır.
-Diğer derslere devamı engeller.
-Amacı iyi belirlenmez ve iyi planlanmazsa etkisi azalır.
Rehber ilkeleri
-Gezi-gözlem planı öğrencilerle birlikte yapılmalıdır.
-Gezinin amacı öğrencilere açıklanmalıdır.
-Gerekli güvenlik önlemleri alınmalıdır.
-Gezi-gözlem sonucunda bir değerlendirme (kompozisyon, resim vb.) yapılmalıdır.
Ev Ödevi
Özellikleri
-Derste işlenen konuların tekrarını yapmak, öğrenilenleri pekiştirmek, öğrencileri bir sonraki
derse hazırlamak için sınıf dışında yapılan zihinsel ve bedensel çalışmalardır.
-Araştırma inceleme stratejisi için uygun bir tekniktir.
Üstünlükleri
-Bağımsız çalışma ve düşünme becerisi kazandırır.
-Planlı çalışma alışkanlığı kazandırır.
-Grup ödevleri sırasında bireyler işbirlikli çalışmayı öğrenirler.
-Ders dışındaki zamanın eğitsel ve faydalı çalışmalarla geçirilmesini sağlar.
-Proje niteliğindeki ödevler öğrencinin problem çözme gücünü geliştirir.
Sınırlılıkları
-Uzun zaman alır.
-Öğrencileri başkalarına bağımlı kılabilir.
Rehber ilkeler
-Eğitsel değer taşımalıdır.
-Dersin hedeflerine ve konusuna uygun olmalıdır.
-Öğrencilerin düzeyine uygun olmalıdır.
-Öğrencileri ders kitabı dışında farklı kaynaklara yönlendirmelidir.
-Açık ve anlaşılır olmalıdır.
-Ödev için gerekli zaman verilmelidir.
-Ödev hakkında öğrenciye dönüt verilmelidir.
Download