Mycobacterium tuberculosis

advertisement
MİKOBAKTERİLER
Prof. Dr. Nuri KİRAZ
 Tüberküloz çok eski çağlardan beri bilinen bir
enfeksiyon hastalığıdır.
 M.Ö. 8000

İlk yerleşik topluluk oluşturması

Sığırları evcilleştirmeye başlaması
 Hipokrat (MÖ 460-377)
-Hastalık için "phytisis" deyimini kullanmış
 Vesalius(MS 1478)
-Phitisisli hastaların otopsi incelemelerinde
akciğerde kaviter lezyonların bulunduğunu
bildirmiş

 Willemin (1865'de)
-Tüberkülozlu hastaların kavitelerinden alınan
materyeli inokule ettiği tavşanlarda tüberküloz
geliştiğini göstermiş
 Robert Koch (1882'de)
-Tüberküloz hastalığının Mycobacterium tuberculosis
tarafından oluşturduğunu kanıtlanması
 Seibert (1930'da)
-Saflaştırılmış protein türevi(PPD) testi
 Calmette ve Guerin (1921 de)
-Tüberküloz aşısı, BCG (= Bacillus-CalmetteGuerin)
Anti-tbc ilaçlarda kilometre taşları
 1944'de Streptomisin
 1946'da PAS
 1950 de İNH
 1954’de Pirazinamid
 1962’de Ethambutol
 1966'da rifampisin
Tüberkülozda tedavi süreleri
 1950, üçlü ilaç kombinasyonu ile 18-24 ay
 1970, 6-9 ay
 Günümüzde ise 6 aylık tedavi rejimlerine
geçilebilmiştir.
Avrupa’da Tüberküloz Olguları, 1980-2003
400,000
350,000
300,000
250,000
200,000
150,000
100,000
50,000
02
20
00
20
98
19
96
19
94
19
92
19
90
19
88
19
86
19
84
19
82
19
19
80
0
Tüberküloz olguları
1/3 dünya populasyonu enfekte (DSÖ 2003)
 8 milyon yeni olgu/yıl, 2 milyon ölüm/yıl (DSÖ)
 Primer bulaş yolu solunum ve kontamine aletler
 Bir çok ilaca karşı direnç geliştirmiş
Virulansı yüksek mikroorganizmalar
Dünya nüfusunun üçte biri bu bakteri ile infekte durumda
ve bu insanların büyük çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.
Tüberkülozun hortlamasındaki
Selam küçük
kardeş !
en önemli neden;
Geri döndüm
!
bu hastalığın tüm dünyada
yaygın olarak görüldüğü,
çok sayıda toplu ölümlerin, iş gücü ve
ekonomik kayıpların yaşandığı yıllarda
bu hastalığa karşı açılmış olan savaşın
günümüze kadar etkin bir şekilde
sürdürülememesidir.
MİKOBAKTERİLER
LEPRA
Mycobacterium leprae
TÜBERKÜLOZ
Mycobacterium
tuberculosis
complex
Mycobacterium
tuberculosis
Tüberküloz Dışı
Mikobakteriler
(ATİPİK)
(MOTT)
(NTM)
•M.tuberculosis  Tek kaynak insan ve en sık görülen patojen..
•M.bovis  Sığırlarda etken, insanlarda nadiren.
•M.africanum  Afrika’da insanlarda çok nadir.
•M.ulcerans  Nadiren insanlarda etken.
•M.microti  Kemiricilerde etken, insan için patojen değil.
•BCG  Bacille Calmett-Guerin.
Tüberküloz Dışı Mikobakteriler (TDM)
(Mycobacterium Other Than Tuberculosis : MOTT)
(Non-Tuberculous Mycobacteria : NTM )
(ATİPİK MİKOBAKTERİLER)
Sıklıkla patojen
Potansiyel patojen
Nadiren patojen
(saprofit)
M.kansasi, M.marinum
M.avium-intracellulare (MAC), M.fortuitum,
M.chelonae, M.simiae, M.scrofloceum, M.szulgai,
M.xenopi, M.malmoense, M.haemophilum,
M.asiaticum, M.abscessus, M.genavense
M.gordonae, M.gastri, M.flavescens, M.vaccae,
M.terrae, M.phlei,
M.triviale,M.smegmatis,M.thermoresistible
MİKOBAKTERİLER
Mikobakteri cinsinin en temel özelliği;

yavaş üremeleri

aside dirençli olmaları

ve hücre duvarlarında bol miktarda lipid içermeleridir.
Gram pozitif bakteri
S.aureus
Gram negatif bakteri
E.coli
Aside dirençli bakteri
M.tuberculosis
MİKOBAKTERİLER
 Bakterinin asit-alkole dirençli boyanma özelliği; fiziki
bütünlüğü yanında hücre duvarındaki bol miktarda
bulunan mikolik asit ve lipit bariyer sistemine bağlıdır.
 Bu yapılarından dolayı boyayı zor alırlar ancak bir defa
boyandılar mı kolay kolay bırakmaz ve asit alkol
karışımı ile yapılan renksizleştirme işlemine direnç
gösterirler.
 Gram yöntemi ile zor boyanırlar bu nedenle gram
özelliklerinden söz edilmez.
MİKOBAKTERİLER
Aerop, sporsuz, hareketsiz bakterilerdir.
Silindir şeklinde, 0.2-0.6 m eninde ve
1-10 m boyunda, düz veya hafif kıvrık
basillerdir.
Bazen dallanmış ve uzun filamentöz
şekillerde ya da kokoidal formda
olabilirler.
Değişik morfolojide mikobakteriler
a--Mycob. hyalinum
b--Mycob. rubrum
c--Mycob. cyaneum
d--Mycob. bifiidum
e--Mycob. citreum
f--Mycob. filiforme.
MİKOBAKTERİLER
 Genel olarak ilk izolasyonda çoğu tür 37 °C’de iyi ürer.
 En uygun üreme ısısı bazı türlerde (M.ulcerans, M.marinum, M.haemophilum)
30-
32 °C, bazı türlerde (M.xenopi) 42 °C ’dir.
 Üreme süreleri türlere göre 3 gün ile 2 ay arasında değişir.
 M.tuberculosis’in ikiye bölünme süresi ortalama 18 saattir. Bu nedenle katı
besiyerlerinde kolonileri ancak 2-3. haftada görünür hale gelir.
Genel olarak patojen türlerin;
ikiye bölünme zamanı daha uzun,
üreme ısıları daha sınırlı
ve asit-alkole dirençleri daha fazladır
MİKOBAKTERİLER
 Koloni görüntüsü türler arasında değişiklikler gösterir.




S tipi : düzgün yüzeyli, nemli, sınırları düzgün koloni. (M.avium- intracellulare)
R tipi: kenarları düzensiz, yüzeyi pürtüklü, kuru koloni. (M.tuberculosis)
S-R tipi: Ara formda. (M.kansasi)
Filamentöz : Koloniden etrafa yayılmış ince dallanmalar şeklinde. (M.xenopi)
 Bazı türleri pigment oluşturur.




Nonkromojen : Pigment oluşturmaz.
Kromojen : Pigment oluşturur.
Fotokromojen : Sadece ışıklı ortamda pigment oluşturur.
Skotokromojen : Hem ışıklı hem de karanlık ortamda pigment oluşturur.
Order: ACTINOMYCETALES
Family: MYCOBACTERIACEAE
Species: M. tuberculosis
M. tuberculosis
dışında
80 'in üzerinde tür tanımlanmıştır.
MİKOBAKTERİLER
İNSANLARDA HASTALIK YAPANLAR
M.tuberculosis complex
M.
M.
M.
M.
M. avium complex
M. avium
M. intracellulare
M.
M.
M.
M.
M.
M.
M.
M.
M.
M.
tuberculosis
bovis
africanum
microti
scrofulaceum
kansasii
genevense
xenopi
szulgai
malmoense
haemophilum
marinum
ulcerans
leprae
TİPİK MİKOBAKTERİLER
( Tüberküloz Etkenleri )
ATİPİK
MİKOBAKTERİLERM.
(Tüberküloz Dışı Mikobakteriler)
Doğada, toprakta, suda bol bulunurlar
İnsandan insana geçiş çok nadirdir.
Çoğu patojen değildir.
M.fortuitum-chelonae complex
M. fortuitum
M. chelonae
Genellikle saprofitik mikobakteriler
M. gordonae
M. terrae complex
M. flavescens
M. smegmatis
Nadir olarak hastalık oluşturur.
Antitüberküloz ilaçların çoğuna dirençlidirler.
İmmun
sistemi
zayıflamış
infeksiyonlara neden olabilirler.
konakta
ciddi
MİKOBAKTERİ HÜCRE DUVARI
Diğer bakterilerin hücre duvarı ile karşılaştırıldığında ;
OLDUKÇA KALIN VE OLAĞANÜSTÜ BİR LİPOFİLİK ÖZELLİKTEDİR.
Gram pozitif bakteri
Gram negatif bakteri
Gram pozitif bakteri
Lipid tabaka
Mikolik asit
Pepdoglikan tabaka
Lipid + LPS
Porlar
Açil lipid
Arabinogalaktan
ARB
MİKOBAKTERİ HÜCRE DUVARI
ÜÇ TABAKADAN OLUŞMUŞTUR
1.
PEPTİDOGLİKAN (MÜREİN):
Plazma zarının üzerinde bulunan en iç tabaka
Kısa peptid zincirleri ve çapraz bağlarla sıkıca bağlanan uzun polisakkarit
zincirlerinden oluşmuştur
HÜCRENİN SERT YAPISINI SAĞLAR
2.
3.
ARABİNOGALAKTAN :
Peptidoglikan tabakasının üzerinde bulunan ikinci tabaka
Hücre duvarı kitlesinin %35'ini oluşturur ve peptidoglikan tabakasına
fosfodiester köprüleriyle bağlıdır. Arabinogalaktanların yan zincirindeki uç
arabinaz birimlerine MİKOLİK ASİT diye adlandırılan, uzun zincirli bir grup
yağ asiti kovalent olarak bağlanırlar.
MİKOLİK ASİT: Bakterinin hücreduvanı kalınlığı ve aside dirençli
olmasından sorumludur. Trehaloz adı verilen bir şekerlere bağlanarak
İP FAKTÖRÜ (CORD FACTOR) oluşturabilirler.
MİKOZİDLER :
En dış tabaka
Hetorojen peptidoglikolipidler ve/veya fenolik glikolipidden oluşmuştur.
Hücre duvarında bulunan ve duvar ağırlığının %60'ını yapan lipidler bu
tabakada bulunur. Bu lipidler tüberkülostearik asit, mikoserik asit ve
mikolik asitleri içerirler.
MİKOBAKTERİLER
LİPOFİLİK ÖZELLİKLERi NEDENİ İLE;
 Asit ve alkole dayanıklıdır.
 Konak hücreleri tarafından salınan eritici enzimlere ve
bakterisidal ilaçlara dirençlidirler.
 Bakteri hücreleri kümeler halinde birarada toplanır.
MİKOBAKTERİLER
BOYANMA ÖZELLİKLERİ
MİKOBAKTERİLER
Hücre Duvarındaki
Peptidoglikan + Arabinomannan
oluşturduğu
AĞ TABAKASI
asit ve alkol ile yapılan renk giderme işlemine dirençlidir
Anilin boyası (karbol fuksin) bu tabaka ile bağ oluşturarak asit ve alkol etkisine karşın yerinde kalır.
ARB
(Asit ve alkole rezistan basil)
BU ÖZELLİK;
son 60 yıldır kullanılan
Ehrlich-Ziehl-Neelsen (EZN) tekniği
ile
KLİNİK ÖRNEKLERDE ARB'NİN SAPTANMASINI SAĞLAR.
TÜBERKÜLOZ
M. tuberculosis complex
olarak tanımlanan
bir grup mikobakteri tarafından oluşturulan
çok değişik klinik görünümlere sahip
KRONİK, NEKROTİZAN BİR İNFEKSİYONDUR
TÜBERKÜLOZ
SIKLIKLA AKCİĞERİ HEDEF ALAN
BİR
ENFEKSİYON HASTALIĞIDIR.
tüberkülozun yayılmasında
ANA KAYNAK
AKCİĞER TÜBERKÜLOZUDUR
( Akciğer tüberkülozu tüm tüberküloz olgularının %80'ini oluşturmaktadır )
Bu nedenle;
Bulaştırıcılık nedeniyle de halk sağlığı açısından en önemlisidir.
TÜBERKÜLOZLA SAVAŞIM AKCİĞER TÜBERKÜLOZUNA YÖNELİKTİR.
AKCİĞER TÜBERKÜLOZUNUN TANISI
1. Hastanın öyküsü, klinik belirtiler
2. Fizik inceleme bulguları
3. Histopatolojik inceleme
4. Akciğer grafisi
5. Tüberkülin deri testi
6. Mikrobiyolojik tanı
AKCİĞER TÜBERKÜLOZUNUN TANISI
Klinik, radyolojik ve/veya histolojik bulgularla
TBC?
bir hastada tüberkülozdan şüphelenilebilir.
KESİN TANI
yalnızca
klinik örneklerde
tüberküloz basilinin gösterilmesi ile konabilir.
TÜBERKÜLOZ TANI VE TEDAVİSİNDE
MİKOBAKTERİYOLOJİ LABORATUVARLARININ ROLÜ
MİKOBAKTERİLERİN
* Saptanması
* İzolasyonu
* Tür Tayini
* İlaç Duyarlılığının Saptanması
MİKOBAKTERİYOLOJİ LABORATUVARLARINDA
TANISI
TÜBERKÜLOZ
1. ÖRNEKLERİN İŞLENMESİ
Homojenizasyon ve dekontaminasyon
2. MİKROSKOPİ
Boyama ( Ziehl-Neelsen, Kinyoun, Florokrom)
3. KÜLTÜR
Kültürde basil saptanması
a- Geleneksel kültür (Yumurtalı, Agarlı)
b- Bactec radyometrik yöntem
c- Septi-check AFB sistemi
d- Isolatör sistem (mikobakteriyel kan kültürleri için)
4. MOLEKÜLER YÖNTEMLER
Kültür yapılmaksızın basilin saptanması
PCR (hedef nükleik asitlerin PCR ile çoğaltılması)
5. TÜR
a- Geleneksel yöntemler: Üreme hızı koloni morfolojisi,
pigment üretimi ve biokimyasal testler
b- Hızlı yöntemler: Bactec NAP testi, DNA prob, mikolik asit
kalıplarının saptanması, DNA hibridizasyonu ve RFLP
TAYİNİ
6. DUYARLILIK
TESTLERİ
a- Geleneksel yöntemler (mutlak konsantrasyon, direnç oran
ve orantılama)
b- Bactec duyarlılık testi
c- PCR ile genetik mutasyonların saptanması
d- Luciferase enzim aktivitesinin saptanması
AKCİĞER TÜBERKÜLOZU DÜŞÜNÜLEN HASTALAR İÇİN ;
incelenecek
ilk
klinik örnek
BALGAMDIR

Birbirini izleyen üç gün sabah balgamlarının incelenmesi yeterlidir.
 Balgam örneği alınacak hasta, istenen örneğin tükürük ya da nazofarengeal sekresyon olmadığı
konusunda

bilgilendirilmelidir.
Balgam örneği üç ardışık gün sabah alınmalıdır.
Burada “sabah” terimi belli bir saati değil, uyku süresince birikmiş solunum sekresyonlarını
içermesi amacıyla hasta kalkar kalkmaz örnek alınması gerektiğini belirtmektedir.
ÖRNEKLERİN İŞLENMESİ
HOMOJENİZASYON VE DEKONTAMİNASYON
AMAÇ ;
Klinik örnek içerisinde bulunan
MİKOBAKTERİ GRUBU
dışındaki diğer bakterilerin
(normal flora) ortadan kaldırılması
ve
mikobakterilerin yoğunlaştırılmasıdır
ÖRNEKLERİN İŞLENMESİ
HOMOJENİZASYON VE DEKONTAMİNASYON
Tüberküloz basilleri asit ve alkalilere dayanıklıdır.
Kimyasal maddeler ile muamele edildiklerinde diğer
bakteriler ölür, mikobakteriler canlı kalır.
HOMOJENİZASYON-DEKONTAMİNASYON YÖNTEMLERİ
%4 Sodyum hidroksit (NaOH)
%2-4 Sodyum hidroksit- N-asetil -L-sistein ( NALC )
%5 Oksasilik asit
%5 Sülfirik asit
%3 Hidroklorik asit
Zefiran-trisodyum sitrat
Sodyum lauril sülfat- sodyum hidroksit
TÜBERKÜLOZU TANISI
MİKROSKOPİ
BALGAM
YAYMA İNCELEMESİNİN ANA İŞLEVİ ;
“ bir toplumda gerçek bulaştırıcı hastaların saptanmasıdır “
TÜBERKÜLOZ TANISI
Yaymada
ARB'nin saptanması
“ incelenen örnekte mikobakteri varlığını gösteren ilk bakteriyolojik kanıttır “
Kolay uygulanabilirliği,
ucuz ve önemli tanısal yararı
nedeniyle ;
Akciğer Tüberkülozu
Tanısında
En Önemli İnceleme Yöntemidir.
BALGAMDA TÜBERKÜLOZ TANISI
MİKROSKOPİ
TEKSİF İLE MİKROSKOPİ
DİREKT MİKROSKOPİ
nekrotik kanla karışık partikülleri içeren
balgamın doğrudan lama yayılması
klinik örneğin işlenmesi ve
santrifüje edilmesinden
elde edilen çökeltinin lama yayılması
ARB BOYAMA
Ehrlich-Ziehl-Neelsen (EZN), Kinyoun ve Auramin-Rhodamine
TÜBERKÜLOZ TANISI
EZN BOYAMA
Türkiye'de ve dünyada bu amaçla en yaygın olarak kullanılan boyama yöntemidir.
ZİEHL NEELSEN
İLE BOYAMADAN SONRA
ASİDE DİRENÇLİ BASİLLER
yayma preparat ışık mikroskobunda
Karşı boya olarak
metilen mavisi
kullanıldığında
yağlı immersiyon objektifinde
x100 büyütmede incelenmektedir.
mavi zeminde pembe-kırmızı
ince çubuklar halinde
görülmektedir.
TÜBERKÜLOZ TANISI
FLOROKROM BOYAMA
Her gün 100 veya daha fazla yayma incelemesi yapan laboratuvarlarda,
daha kolay ve hızlı tarama yapılabildiği için ön tarama testi olarak kullanılmaktadır.
FLORESANS VEREN
AURAMİN-RHODAMİNE
boyasıyla
boyanan preparatlar
floresan mikroskopta 250x veya 400x büyütmede incelenir
ARB ‘ler siyah zeminde parlak sarı renkte görülür.
ARB POZİTİF PREPARATLAR EZN BOYAMA YÖNTEMİ İLE
TEKRAR İNCELENDİKTEN SONRA KESİN SONUÇ VERİLİR.
Auramine boyası
TÜBERKÜLOZ TANISI
Yayma preparatta gözlenen
ASİDE DİRENÇLİ BASİL (ARB) SAYISI
Rakamsal Olarak Raporlanmalıdır
.
BU DURUM ;
 Hem tedavi öncesinde hastalığın ağırlığı ve basil yükünü saptamada,
 Hem de hastanın tedaviye yanıtını değerlendirmede büyük önem taşımaktadır.
BALGAM YAYMASINDA ARB'NİN POZİTİF OLABİLMESİ İÇİN,
Her iki boyama yönteminde de ;
Balgamın 1 ml' sinde en az 5-10 bin basilin bulunması gerekir.
Balgam yayması pozitif olan hastalar;
bulaştırıcı özellikleri
EN FAZLA OLAN
HASTALAR OLARAK KABUL EDİLMEKTEDİR
TÜBERKÜLOZ TANISI
Tüm mikobakteri türleri aside dirençli olduğu için,
balgamda ve diğer klinik örneklerde aside dirençli
basillerin saptanması;
“ basilin tipi ve canlılığı konusunda bilgi vermez “
Bu nedenle;
YAYMA İNCELEMEDE
ARB pozitifliğinin saptanması
kesin tüberküloz tanısını sağlayamaz.
TÜBERKÜLOZDA
KESİN TANI
saf kültürde
M. tuberculosis 'in
izolasyonu
ile sağlanır.
Mycobacterium tuberculosis
18-24 saatte kendini eşler, üremesi yavaştır.
Standart kültür ortamında üremesi ortalama 4-6 haftada
gerçekleşir.
Olumsuz koşullara oldukça dayanıklıdır ve uzun süre
canlılığını sürdürebilir.
Aerob olan bakteri;
+4°C’de haftalarca,
-70°C’de yıllarca canlılığını korur.
Buna rağmen;
60°C'de 20 dakikada, 70°C'de beş dakikada ölür.
TÜBERKÜLOZU TANISI
KÜLTÜR
GELENEKSEL KÜLTÜR YÖNTEMLERİNDE;
İçinde mikobakteri bulunduğundan kuşku duyulan
TÜM KLİNİK ÖRNEKLER
uygun biçimde işlenip aseptik hale getirilir
santrifüj edilirek, yoğunlaştırılır.
BESİYERLERİNE EKİLİR
Ekim yapılan besiyerleri 35-37 0 C’de 6-8 hafta inkübe edilir.
Üremeyi saptamak için besiyerleri her hafta incelenir.
LÖWENSTEİN-JENSEN BESİYERİNDE
ARB yayma (-) hastaların balgam
ve
diğer örneklerin kültürlerinde
basil;
ARB yayma (+) hastaların balgamlarında
basil;
2-3 haftada
ÜRER
4-8 haftada
TÜBERKÜLOZ TANISINDA KULLANILAN
BESİYERLERİ
YUMURTALI BESİYERLERİ
AGARLI
BESİYERLERİ
SIVI
BESİYERLERİ
LÖWENSTEİN-JENSEN BESİYERİ
MİDDLEBROOK BESİYERLERİ
TİCARİ SİSTEMLERİ
BACTEC- MGIT
DEZAVANTAJLARI
 Pozitiflik saptama süresi uzun
Hazırlanması ve saklanması zor
 Kontaminasyon durumunda sıklıkla
Yüksek maliyet
besiyeri kaybedilir.
Antitüberküloz ilaçlarla etkileşime girer
Hazırlandıktan sonra kısa sürede (en
 Yüksek maliyet
fazla üç hafta) kullanılmak zorundadır.
AVANTAJLARI
Hazırlanması kolay
Koloniler daha kısa sürede
Otomatize
Ucuz
belirginleşir.
Antitüberküloz ilaçlarla etkileşime
girmez
Standardize
Tüberküloz bakterisini iyi üretir.
Uzun süre buzdolabında saklanabilir.
Kontaminasyon riski düşüktür.
 Pozitflik saptama süresi kısa
MİKOBAKTERİLERDE TÜR TAYİNİ
MYCOBACTERIACEAE
ailesinde
bugüne kadar 80 ‘den fazla tür tanımlanmıştır.
BU TÜRLERİN;
BİYOFİZİKSEL ÖZELLİKLER
BİYOKİMYASAL ÖZELLİKLER
 Üreme zamanı
 Niasin üretimi
 Üreme ısıları
 Nitrat redüktaz aktivitesi
 Koloni yapıları
 Katalaz aktivitesi
 Pigment karakterleri
 Peroksidaz aktivitesi
 TCH 2 duyarlılığı
BİRBİRİNDEN FARKLIDIR.
MİKOBAKTERİLERDE TÜR TAYİNİ
KÜLTÜRDE ÜREYEN BAKTERİDEN PASAJ YAPILIR
1.ÜREME ZAMANI
Bakteri steril şartlarda süspanse edilir.Üremenin görüldüğü gün not edilir. Öze ile
sürterek veya sodyum hidroksit ile pasaj yapılmaz. Sürtme pasajlarda vaktinden erken,
sodyum hidroksitli pasajlarda vaktinden geç üreme olur.
2.ÜREME ISISI
Pasaj yapılan bakteri süspansiyonundan üç ayrı tüpe ekim yapılır. Her bir tüp 240C,
370C ve 450C’de inkübe edilir.
3.KOLONİ YAPISI
Kolonilerin düzenli-düzensiz, ıslak-kuru, renkli-renksiz oluşları not edilir.
4.PİGMENT OLUŞTURMA
Karanlıkta ve ışıkta pigment oluşturma özelliğine bakılır. Karanlıkta pigment
oluşturanlar skotokromojen, yalnız ışıkta pigment oluşturanlar fotokromojen, hiçbir
şekilde pigment oluşturmayanlar non kromojendir.
5.NİASİN ÜRETİMİ
M.tuberculosis’in tanımlanmasında en önemli testtir.Pozitif olması
durumunda katalaz ve peroksidaz testleri yapılır.
6.NİTRAT REDÜKTAZ AKTİVİTESİ
M.tuberculosis ile M.bovis’i ayırt etmede ve hızlı üreyen mikobakterilerin
tiplendirlmesinde kullanılır
7.KATALAZ AKTİVİTESİ
Oda sıcaklığında ve 680 C’ de katalaz aktivitesine bakılır. M.tuberculosis oda scaklığında
pozitif, 680 C’ de negatiftir. Her iki ısıda pozitif olması atipik mikobakteri olasılığını
güçlendirir.
8.PEROKSİDAZ AKTİVİTESİ
Yapılışı ve değerlendirilmesi katalaz testi gibidir.
9.TCH 2 DUYARLILIĞI
M.bovis’in ayırt edilmesinde kullanılır.Bakteri süspansiyonundan 5g ml
tiofen 2 –karboksilik asit hidrazid içeren LJ besiyerine pasaj
yapılır.Üreme durumu kontrol edilir. Üreme yoksa M.bovistir.
Mycobacterium leprae
 1873 de Hansen tarafından bulunmuştur.
 0.2-0.4 X 1-8 mikrometre boyutlarında,
sporsuz, hareketsiz ve aside dirençli bir
bakteridir.
 Klinik örnek( burun kazıntısı, leprom) lerden
yapılan preparatlarda çalı demeti şeklinde
aside dirençli bakteriler görülür. Kültürü
yapılamamış.
 Bakterinin bölünme süresi 11-13 gündür.
 Dolayısyla hastalığın kuluçka süresi 1-10 yıl.
Dolayısıyla bazı kişilerin hastalanmak için ömürleri
yetmeyebilir.
 İki tip klinik oluşturur. 1. Tükerküloid lepra 2.
Lepramatöz lepra
 Tanıda DOPAmin deri testi uygulanabilir. Bakterinin
bu maddeyi parçalayan enzimi bulunur.
 Lepra sinsi başlangıçlı bir hastalıktır.
 Vucudun soğuk yüzeylerinde hastalık oluşur.
Bunlar deri, yüzeyel sinirler, burun, farenks,
larinks, gözler ve testislerdir. Deri lezyonları
soluk, ağrısız 1-10 cm çapında maküler
tarzdadır.
Lepra
Lepra’da sinir harabiyeti oluşur
 Lepramatöz lepra hücresel immunitede
yetmezlik mevcuttur ve deri T süpressör
hücrelerle infiltredir. Tüberküloid lepra daha
hafif seyirlidir. Teşhis: lezyonlardan hazırlanan
preparatlarda ARB gösterilmesi ile konur.
Kültür ve serolojik testlerin tanıda değeri
yoktur. Tedavide Dapson tercih edilir.
Download