KÜÇÜK ŞEHİR BOSTANCI Bostancıya E-5 karayolunda ulaştığım için, ilkin iç kısımlarını gözlemleme sansı buldum. Analiz yaparken deniz tarafına ulaşmak istedim. Fakat demiryolundan dolayı deniz tarafına geçişimi istediğim gibi rahat yapamadım. Bundan dolayı Bostancının bende oluşturduğu ilk hissiyat mahallenin deniz-iç kısım arasında geçirgen olmayışıydı. Hem demiryolu hem de dar kaldırımlar bu geçirgenliği azaltmakta. Düşündüğüm ilk şey mahalle üzerinde hepimizin söz hakkı varsa ve buraları dizayn etme hakkı bizdeyse neden kentimizi, mahallemizi daha yaşanır bir şekilde dizayn etmiyoruz.Analizime bu bakış açısıyla devam ettim. Analizimi “haklar” odaklı yapmaya devam ettim. Bostancıda gördügüm kadarıyla kentsel dönüşümden dolayı büyük bir yoğunluk yaşanmakta. Yapı, insan, trafik... Kamusal alanlar çok az. Bağdat caddesi giriş kısmı da burada olduğu için trafik yoğunluğu özellikle iş çıkışlarında çok fazla. Kentsel dönüşümden dolayı bir ses ve gürültü kirliliği de oluşmakta. Tarihi dokusunu da bu hızlı süreçte kaybetmekte. Özellikle çocuklar ve yaşlıları düşündüğümde çocuklar için oyun parkı azlığı, yaşlılar için dinlenme alanların azlığı. Mahallede iletişime geçtiğim bostancı gönüllüleri ve mahalle muhtarı kentsel dönüşümün yarattığı geri dönülmesi zor değişimden, şikayetçiler. Kısaca bostancı her şeyi biraz içinde barındırmasıyla burası adeta kendi içerisinde küçük bir şehir. Dolayısıyla bu küçük şehirde meydana gelen değişimlere yanlışlıklara, doğru cevapların bulunması gerekiyor. Şehir hakkı şehir kaynaklarına bireysel olarak erişme özgürlüğünden çok fazlasıdır: şehri değiştirerek kendimizi değiştirme hakkıdır. Dahası, bireysel değil ortak bir haktır çünkü bu dönüşüm kaçınılmaz olarak şehirleşme süreçlerini yeniden şekillendirecek kolektif bir gücün uygulanmasına dayanır. Şehirlerimizi ve kendimizi yapma ve yeniden yapma özgürlüğü, iddia ediyorum, insan haklarımız içinde en kıymetli ve en ihmal edilmiş bir haktır. (David Harvey) 123264015 YUNUS TAŞ