MADDENİN YAPISI VE ATOM MADDE TANIMI Kütlesi, hacmi ve eylemsizliği olan bütün varlıklar maddedir. Çevremizde gördüğümüz hava, su, toprak, masa her şey maddedir. MADDENİN SINIFLANDIRILMASI a) Element b) Bileşik c) Karışım ELEMENTLER Aynı cins atomlardan meydana gelen basit maddelere element denir. Elementlerin özellikleri **Elementler fiziksel ve kimyasal yollarla kendisinden daha basit maddelere ayrıştırılmazlar. **Elementler saf maddelerdir **Elementler sembollerle gösterilir **Elementlerin en küçük yapı taşları atomdur **Elementleri öz kütleleri ve erime, kaynama noktaları sabittir **Elementler tabiatta hem katı, hem sıvı hem de gaz halinde bulunurlar. Elementlerin Sınıflandırılması Elementler kimyasal özellikleri bakımından üçe ayrılır. 1.Metaller 2.Ametaller 3.Soy gazlar BİLEŞİKLER Birden fazla elementin belirli oranlarda kimyasal reaksiyon sonucu bir araya gelmesiyle oluşan yeni maddeye bileşik denir. Bileşiklerin özellikleri Bileşiğin en küçük parçasına molekül denir. Bileşikler formüllerle gösterilir. Bileşiklerin erime noktası, kaynama noktası ve yoğunlukları sabittir. Bileşikler kimyasal yollarla ayrıştırılırlar. Bileşikler saf maddelerdir. Bileşikler sabit kütle oranlarında birleşirler. KARIŞIMLAR Karışım, birden fazla maddenin yalnız fiziksel özellikleri değişecek şekilde bir araya getirilmesiyle oluşturulan madde topluluğudur. Karışımın Özellikleri *Karışımı oluşturan maddelerin özelliklerini taşırlar. *Saf değildirler. *Fiziksel yollarla ayrıştırılırlar. *Erime ve kaynama noktaları sabit değildir. *Sabit bir yoğunlukları yoktur.İstenilen oranda karışımlar hazırlanabilir. Karışımların sınıflandırılması Heterojen Karışım Homojen karışım Bileşik ve karışım arasındaki farklar Bileşikler aynı cins molekülden karışımlar ise farklı cins atom veya moleküllerden meydana gelir. Bileşikler kimyasal yollarla, karışımlar fiziksel yollarla ayrıştırılırlar. Bileşiğin yapısındaki elementler belirli kütle oranlarında *birleşirken karışımlarda belirli oran yoktur. Bileşiklerin yoğunluğu karakteristiktir. Karışımların yoğunluğu ise karışımdaki maddelerin karışım miktarına bağlı olarak değişir. Heterojen Karışım : Her tarafında aynı özelliği göstermeyen ve tek bir madde gibi gözükmeyen karışımlardır. Toprak, Yaprak, Kahve, Su-petrol, Süt heterojen karışımlardır . Homojen karışım: Her tarafında aynı özelliği gösteren karışımlardır. Tek bir madde gibi gözükürler. Şekerli su, tuzlu su homojen karışımlara örnek olarak verilebilir. Homojen karışımlara genel olarak çözeltiler denir. Maddenin katı, sıvı ve gaz olmak üzere üç hâli vardır. Genel olarak madde ya katı ya sıvı ya da gaz hâlinde bulunur. İstenildiğinde ortam şartları elverişli hâle getirilerek bir hâlden diğerine dönüştürülebilir. Maddenin katı hâli, belirli bir şekle ve hacme sahiptir. Katı maddeyi oluşturan atom ve moleküller birbirine çok yakındır. Aralarındaki boşluklar çok azdır. Atom ve moleküller arasında bir düzenlilik vardır. Maddenin sıvı hâli, belirli bir şekle sahip değildir. Sıvılar akışkan olduklarından bulundukları kabın şeklini alır. Sıvı hâlde atom veya moleküller katılardan daha düzensiz olup tanecikler arası boşluklar katılardan daha fazladır. Maddenin gaz hâli, atom veya molekülleri arasında boşlukların çok olduğu durumdur. Gaz tanecikleri düzensiz olarak hareket ederler. Bu hareketleri sırasında gaz molekülleri birbiri ile homojen olarak karışabilirler. Bunların yayılmaları hissedilebilir veya gözle takip edilebilir. Bir odaya damlatılan bir kolonyanın kokusu kısa sürede hissedilirken, bir sigara dumanının yayılması da gözle takip edilebilir. Gazların belirli bir şekil ve hacimleri yoktur. Konuldukları kabı dolduracak şekilde genleşerek kabın şeklini ve hacmini alırlar. Bir madde farklı sıcaklık ve basınç şartlarında üç hâlde de bulunabilir. Örneğin, saf su, H2O ile formüle edilir. Katı hâlde buz, sıvı hâlde su ve gaz hâlinde su buharı şeklinde bulunur. FİZİKSEL DEĞİŞME Maddenin dış görünüşü ile ilgili olan özelliklerdir. Yoğunluk, sertlik, renk, koku, tad ... gibi. Maddenin dış görünüşündeki değişiklikler fiziksel olaydır. Şekerin suda erimesi, kağıdın yırtılması, buzun erimesi ... gibi. KİMYASAL DEĞİŞME Maddenin iç yapısı ile ilgili olan özellikler kimyasal özelliklerdir. Yanıcı olup olmaması, asidik yada bazik özellik ... gibi. Maddelerin atom ve moleküllerinde meydana gelen değişikler kimyasal değişmedir. Kağıdın yanması, hidrojen ve oksijenin birleşerek su oluşturması, demirin paslanması ... gibi. ATOM NEDİR? Atom, maddenin en küçük yapıtaşıdır. Mikroskopla görülemeyecek kadar küçüktürler; ama bir araya geldiklerinde müthiş hasar yaratabilecek kadar büyük bir enerjiye sahiptirler. Bu boyutu daha da belirgin hâle getirmek için şöyle bir örnek verelim: Avucunuza biraz tuz dökün ve tek bir tuz tanesine bakın. Bu tanenin içindeki atomları tuz taneciği boyutuna getirirsek tuz tanesi yaklaşık 10 km olurdu. Atom proton, nötron ve elektron denilen parçacıklardan oluşur. Bu parçacıkların ikisi çekirdekte, biri de çekirdek etrafındadır. Elektronlar kütleleri bakımından protonların yalnızca 1/1840’I kadar olmalarına rağmen taşıdıkları elektrik yükü miktarı aynıdır. Çevremizde gördüğümüz dokunduğumuz her şey atomdan meydana gelmiştir. Atomlar öyle küçük parçalardır ki, en güçlü mikroskopla dahi bir tanesini görmek mümkün değildir. Her atom, bir çekirdek ve çekirdeğin çok uzağındaki yörüngelerde dönüp-dolaşan elektronlardan oluşmuştur. Atom Çekirdek Nötron Proton Nükleon Elektron NÖTR ATOM NEDİR ? Eğer bir atomun çekirdeğinde bulunan proton sayısı ile yörüngesinde dolaşan elektron sayısı birbirine eşitse, o atoma “nötr atom” denir. Proton sayısı = Çekirdek yükü İyon DEĞERLENDİRME 1 atom 2 nötron 3 nötr atom 4 madde 5 elektron 6 iyon 7 çekirdek 8 nükleon 9 proton PERİYODİK TABLO PERİYODİK TABLO NEDİR? • Maddenin temel birimine “atom” denir. Tek bir cins atomdan oluşmuş, kimyasal tekniklerle ayrıştırılamayan ya da farklı maddelere dönüştürülemeyen saf maddelereyse "element" adı veriliyor. Dünya üzerinde bilinen elementlerin belirli bir şekilde yerleştirildiği sistem, periyodik tablo olarak adlandırılıyor. PERİYODİK TABLOYU KİM HAZIRLADI? • • • • • Periyodik tablo, bilinen tüm elementleri belirli bir düzene göre içeren ve incelemeyi kolaylaştıran bir sistemdir. İlk olarak 1867 yılında J.A.R Newlands, elementleri artan atom kütlelerine göre sıralamış ve bir elementin, kendisini izleyen sekizinci elemente benzer özellikler gösterdiğini ifade eden "Oktavlar Yasası"nı ortaya koymuştu. Daha sonra 1869 yılında Dmitri Mendeleev, benzer özellikler taşıyan elementleri arka arkaya dizdiğinde, atom kütlesine dayanan bir tablo elde etmiş ve o zamanlar bilinmeyen bazı elementlerin varlığını, hatta özelliklerini tahmin edebilmişti. Lothar Meyer isimli araştırmacı da, 1886 yılında, Mendeleev'den bağımsız olarak, atom kütlelerine göre bir periyodik tablo oluşturmuş ve "valans" kavramını ortaya atmıştı. Günümüzde kullandığımız tablo, yeni elementlerin de yerleştirilebilmesine olanak tanıyan Mendeleev'in periyodik tablosudur. Ancak ilk halinden farklı olarak, elementler atom kütlesine değil, atom numarasına göre düzenlenmiştir. • Elementlerin, soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru artan atom numaralarına göre diziliminden oluşan bu tabloda, yatay sıralara "periyot", dikey sütunlara ise "grup" adı veriliyor. • Bir elementin periyot numarası, o elementin sahip olduğu elektronların bulunduğu en yüksek enerji seviyesini gösterir. • Aynı grupta (dikey sırada) yer alan elementlerin elektron dizilimleri büyük benzerlik gösterir ve bu nedenle de kimyasal tepkimelerde benzer şekilde davranırlar. PERİYODİK TABLODAKİ İLK 10 ELEMENTİ TANIYALIM… 1. Hidrojen (H) • Ticari gübrelere azot bağlanmasında, • katı ve sıvı yağların doyurulma işleminde • • • • • • • (hidrojenasyon), metanol, amonyak ve hidroklorik asit gibi bileşiklerin eldesinde Kaynak yapımında, hidrojen balonlarını şişirmede petrolün işlenmesinde roketlerde yakıt olarak kullanılır. Çevre dostu hidrojen, doğal gaz ve benzine alternatif olarak kabul edilmesinin yanında, kimyasal işlemlerde, metalürjide ve rafinerilerde de kullanılabilecek niteliktedir. Döteryum ve trityum izotopları da, nükleer fisyon ve füzyon işlemlerinde kullanılmaktadır. 2. Helyum (He) • • • • • Zeplin ve balon gibi hava taşıtlarını şişirmede, kaynakçılıkta, germanyum ve silisyum kristallerinin yapımında, titanyum ve zirkonyum eldesinde, süpersonik rüzgar tünellerinde ve derin dalış tüplerinde, • düşük sıcaklık araştırmalarında ve nükleer enerji santrallerinde "soğutucu" olarak kullanılır. • Tüm elementler arasında, en düşük erime ve kaynama sıcaklıkları helyuma aittir. • Makro ölçüde bile atomik özelliklerini göstermesi nedeniyle "kuantum sıvısı" olarak da adlandırılan ve ısı iletkenliği olağanüstü derecede yüksek olan sıvı helyum, manyetik rezonans görüntülemede ve kanser teşhisinde de kullanılır. • Yakın zamanda, sıvı roket yakıtı sıkıştırmada da helyumdan faydalanılmaya başlandı. 3. Lityum (Li) • Seramik ve cam yapımında, • pil üretiminde, • yağlayıcı ve alaşım sertleştirici maddelerin • • • • bileşiminde, A vitamini sentezinde, nükleer santrallerde soğutucu görevinde roketlerde itici kuvvet sağlamada kullanılır. Katı elementler içinde en yüksek özgül ısı kapasitesine sahip olması nedeniyle, ısı iletiminde kullanılan sıvıların bileşiminde yer alır. • Bazı lityum bileşikleri, beyin rahatsızlıkları ve psikolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların içeriğinde yer alır. 4. Berilyum (Be): • Yüksek oranda ısı emebilme özelliği nedeniyle, hava • • • • • • • • • • ve uzay taşıtlarında, iletişim uydularında, nükleer santrallerde füze yapımında hafif metal alaşımlarında, X-ışını tüplerinin pencerelerinde saat zembereklerinin yapımında Yüksek bir erime noktasına sahip olması, hafifliği ve çelikten çok daha esnek bir metal olması nedeniyle, bilgisayar parçaları yapımında kullanılır. Zümrüt ve akuamarin, berilyumun değerli kristal formlarıdır. Berilyum ve tozları, zehirli olmalarının yanında, özellikle akciğerlerde kansere yol açabilmektedirler. Yüksek oranda ısı emebilme özelliği nedeniyle, hava ve uzay taşıtlarında, iletişim uydularında, nükleer santrallerde füze yapımında hafif metal alaşımlarında, X-ışını tüplerinin pencerelerinde saat zembereklerinin yapımında Yüksek bir erime noktasına sahip olması, hafifliği ve çelikten çok daha esnek bir metal olması nedeniyle, bilgisayar parçaları yapımında kullanılır. • Zümrüt ve akuamarin, berilyumun değerli kristal formlarıdır. Berilyum ve tozları, zehirli olmalarının yanında, özellikle akciğerlerde kansere yol açabilmektedirler. • • • • • • 5. Bor (B): • Amorf bor, ayırt edici yeşil rengi için pirotekni (fişekçilik) alanında ve ateşleyici olarak roketlerde • Tenis raketlerinin, nükleer santrallerde kullanılan regülatörlerin ve ısıya dayanıklı cam ürünlerinin yapımında kullanılır. • Borun en önemli ticari bileşiği, yalıtım amaçlı cam elyafının ve bir ağartıcı olan sodyum perboratın yapımında kullanılmaktadır. • Diğer bor bileşikleri de, borosilikat camların yapımında kullanılır. • Tekstil alanında önem taşıyan bir diğer bor bileşiğiyse, borik asittir. 6. Karbon (C): • Tüm organik bileşiklerin yapısına giren karbon, sıvı • • • • • • yağların dehidrasyonunda (sudan arındırılmasında), demir ve alaşımlarının işlenmesinde kullanılır. Çelik yapımında, nükleer tepkimelerin kontrolünde, lastiklerin renklendirilmesinde, plastik sanayinde, boya pigmentlerinin eldesinde yağlayıcı maddelerin yapımında kullanılır. Kurşun kalemlerde kullanılan grafit formu ve elmas formu, karbon elementinin iki önemli allotropudur. 7. Azot (N): • Standart sıcaklık ve basınç altında son derece kararlı • • • • • olan ve atmosferin %78'ini oluşturan azot gazı, besinlerin ve kimyasalların saklanmasında Çok soğuk olan (-196°C) sıvı azotsa, çok düşük sıcaklıklarda gerçekleştirilmesi gereken dondurma işlemlerinde kullanılır. Ticari olarak en çok değer taşıyan azot bileşiği amonyaktır (NH3). Güçlü bir çözücü olan amonyak, gübrelerin bileşiğinde bulunan ve plastik endüstrisinde de önemli yeri olan "üre" maddesinin eldesinde kullanılır. Azot, proteinler başta olmak üzere, organik bileşiklerin yapısında yer alan çok önemli bir elementtir. Azotun tüm bileşikleri, ya oksitleyici özelliktedirler, ya da güçlü birer reaktiftirler. Bu nedenle de, uygun koşullarda şiddetli tepkimeler verirler. 8. Oksijen (O): • Bitkilerin ve hayvanların yaşamlarını devam • • • • ettirebilmeleri, solunum gazı olan oksijenin (O2) varlığına bağlıdır. Atmosferin %21'i, oksijen gazından oluşmaktadır. Hastanelerde, solunum rahatsızlıkları gösteren hastaların tedavisi için de oksijen gazı sıkça kullanılır. çelik üretiminde, kaynak yapımında, suyun saflaştırılmasında ve beton eldesinde de oksijen kullanılır. Paslanma da, oksijenin varlığında gerçekleşir. 9. Flor (F): • Flor ve bileşikleri, uranyum başta olmak üzere, çok sayıda ticari kimyasalın üretiminde kullanılır. • Hidroflorik asit, aydınlatma ampullerinin camları üzerine yazı yazılması işleminde kullanılırken; son yıllarda ozon tabakası üzerindeki zararlı etkilerinden dolayı üretimi ve kullanımı sınırlandırılmaya çalışılan kloroflorokarbon gazları (CFC) havalandırma ve soğutma aygıtlarında kullanılır. • Teflon içeriğinde de flor yer alır. • Diş macunları içeriğinde bulunan florit, belirli bir oranın altında olduğu sürece, diş çürüklerinin oluşumunu önler. • • • • • 10. Neon (Ne): Akla gelen ilk kullanım alanı renkli reklam aydınlatmaları olsa da; yüksek voltaj göstergelerinde, paratonerlerde, dalga metre tüplerinde televizyon tüplerinde de neon kullanılır. Gaz lazerlerinin yapımında, helyumla birlikte kullanılır. Sıvı neon, günümüzde ticari olarak elde edilebilmekte ve soğutucu olarak kullanılmaktadır. KİMYASAL BAĞLAR KOVALENT BAĞ İYONİK BAĞ POLAR KAVALENT BAĞ APOLAR KAVALENT BAG KİMYASAL BAĞ • Atomları bir arada tutan çekim kuvvetine kimyasal bağ denir • İYONİK BAĞ: metal ve ametal atomlarının bir araya gelerek oluşturdukları bileşiklerde bulunurlar. • KOVALENT BAĞ:Ametal atomları arasında oluşur CI Na Na son yörüngesinde1elektronu CI sonyörüngesinde 7e İYONİK BAĞ • Aşağıdaki örneği inceleyelim Na metal metal ametal CI ametal iyonik bağ Yukarıdaki örnekler incelendiğinde iyonik bağın oluşurken 1-Elektron alışverişi ile Gerçekleştiği 2-Metal ve Ametaller arasında Gerçekleştiği Görülmektedir İYONİK BİLEŞİKLERE ÖRNEK NaCl MgO CaF2 CsCl H 2.1 Li 1.0 Be 1.5 Na 0.9 Mg 1.2 K 0.8 Ca 1.0 Rb 0.8 He O F 3.5 4.0 Ne - Cl 3.0 Ar - Br 2.8 Kr - Sr 1.0 I 2.5 Xe - Cs 0.7 Ba 0.9 At 2.2 Rn - Fr 0.7 Ra 0.9 Ti 1.5 Cr 1.6 Elektron verirler Fe 1.8 Ni 1.8 Zn 1.8 As 2.0 Elektron alırlar Periyodik cetvelde son yörüngesinde 1,2,3 elektron bulunduran elementler METALLER ,son yörüngesinde 4,5,6,7 elektron bulunduranlar AMETALLER ,8 elektron bulunduranlar ise SOYGAZ DIR KOVALENT BAĞ AYNI AMETL ATOMLARI ARASINDA GERÇEKLEŞEN KOVALENT BAĞ H H H Atomlar elektronları ortaklaşa kullanır • Eğer elektron ortaklaşması aynı ametal atomları arasında oluşuyorsa bu kovalent bağ türüne APOLAR KOVALENT BAĞ denir • ÖRNEKLER O2 , F2, N2, P4, CI2 H H + Cl H Cl Yukarıdaki örnekte farklı ametal atomlarının oluşturduğu bağın yapısını inceleyelim. POLAR KAVALENT BAĞ • Farklı ametal atomlarının bir araya gelmesi ile kovalent bağ oluşuyorsa bu bağ çeşidine polar kovalent bağ denir HCl Hidrojen Klorür •• H − Cl •• •• CO2 Karbon dioksit CO Karbon monoksit •• •• O =C=O •• •• •• CO ••