Beden Dili

advertisement
BEDEN DİLİ KULLANIMI
Yard.Doç.Dr. Müjde KER-DİNCER
İletişim, insan hayatının ayrılmaz ve önemi yadsınamaz düzeydeki yönünü oluşturur. Bu
nedenle etkili iletişim kurmak, bir başka deyişle kişilerin sahip oldukları iletişim
becerileri, hayatın her alanında başarılı olmayı da beraberinde getiren bir konuyu
oluşturmaktadır. İletişim becerisi doğuştan sahip olunan, bazı özel kişilere has, kalıtsal
bir yetenek değil, konu üzerinde alınan eğitim ve yaşanan tecrübelerle kazanılan ya da
düzeyi çalışmalarla artırılabilen bir beceridir. Bu yüzden de herkes tarafından üzerinde
çalışıldığında geliştirilebilecek bir beceri olma özelliği sergilemektedir.
Kişiler arası iletişim açısından önem taşıyan iletişim becerileri, kendi içinde üç temel
açıdan ele alınmakta, yazılı, sözel ve sözsüz olarak sıralanmaktadır. İletişim becerileri
üzerinde durulurken çoğu kez özgeçmiş, mektup ya da rapor yazma gibi yazılı ve
telefonda konuşma, etkili bir sunuş gerçekleştirme ya da iş görüşmeleri yönetme gibi
sözel temelli iletişim becerilerine ilişkin konulara ağırlık verilmektedir. Oysa gün içinde
gerçekleştirilen
iletişimin
%70-80’lik
bir
bölümü
sözsüz
iletişim
becerisi
ile
yürütülmekte ve bu önemli iletişim becerisi çoğu zaman göz ardı edilmektedir.
SÖZSÜZ İLETİŞİM KAVRAMI, TANIMI VE ALT DALLARI
İnsanlar uzun süreden beri sözel olmayan yollarla da iletişim kurulduğu gerçeğinin
farkındadırlar. Sözel olmayan yani simgesel kodlar içinde, iletişim kurma yollarının
kaynağı olan sözsüz iletişim, anlam yaratma ve paylaşmada çoğu kez kişi tarafından
farkında bile olunmaksızın, ama kaçınılmaz olarak sürekli biçimde kullanılmakta ve bu
görsel kodlar kültür, aile ve toplum aracılığı ile öğrenilmektedir.
İletişim becerileri arasında önemli bir yer tutmasına ve bir mekanda kapalı kalan
kişilerin yaklaşık 5.000 bilgi birimlik sözsüz mesaj yayabilme becerisine karşın, sözsüz
iletişim becerilerinin bilimsel bir ilgi ve araştırma odağı haline gelmesine yakın
dönemlere rastlamaktadır. Bu durum insanın işitme ile birlikte en çok gelişmiş olan
görsel kanalları aracılığı ile açımladığı sözsüz iletişim kodlarına uzun süre gerektiği
kadar önem verilmemesine yol açmıştır. Sözel ve yazılı becerilerinin, iletişimin temel
türlerinden sayıldığı, söz ve yazı sanatının yüceltildiği toplumlarda bu gecikme doğal
karşılanmaktadır. Oysa, kişiler arası iletişimde yer alan ses tonlaması, yüz ifadeleri,
mimikler, beden hareketleri, jestler sözlü iletişimin çerçevesini ve anlamını belirlemede
etkili olagelmiştir. Öte yandan, başkaları hakkındaki izlenimlerin ve kararların
oluşmasında görsel kodlar sezgisel olarak önemli işlev üstlenmektedirler1.
Sözsüz iletişim konusunun diğer iletişim becerilerinin ardında kalmasının yanı sıra
bu becerilerin önemli bölümünü oluşturan görsel kodların kullanımı iletişim tarihinin en
eski dönemlerine kadar dayanmaktadır. İlkel ve geleneksel toplumların insanları günlük
uygu-lamalar için olduğu kadar, din kökenli törenler için de son derece yetkin görsel
kodlar geliştirmişlerdir. Günümüzde ise, sözsüz iletişim becerilerinin diğer iletişim
becerileri arasındaki konumu ve değeri anlaşılmış, üzerinde her gün yeni çalışmaların
gerçekleştirildiği bir alan haline dönüşmüştür. Çağın insanı artık karşısındakinin ya da
karşısındakilerin söylediklerini ve yazdıklarını değerlendirdiği kadar, kendilerine
aktarılan görsel kodları açımlayıp, yorumlamayı da, başarılı olma ve etkili iletişim kurma
yolunda ilerleyebilmesi için atılması gereken adımlar olarak görmektedir.
Bu konuda uzmanlar gerçekleştirdikleri çalışmalar sonucunda sözsüz iletişimin
mesaj taşımada önemli rol üstlendiği konusunda fikir birliğine varmaktadırlar. Ray L.
Birdwhistell yaptığı araştırmalar sonucunda mesajın %35’inin sözel yollarla, %65’ini ise,
sözsüz yollar aracılığı ile aktarıldığı gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Albert Mehrabian da
aynı konu üzerinde yaptığı araştırmalar sonucunda, mesajın %7’sinin sözel, %38’inin
vokal (sesle ilgili), % 55’inin sözsüz yollarla iletildiğine ilişkin bir formül geliştirmiştir2.
Sözsüz iletişim üzerinde yedi yıl süren araştırmalar gerçekleştiren ve kendisini
“sözsüz iletişim danışmanı” olarak tanımlayan Ken Cooper ise, vücudun %60, sesin %30
ve sözcüklerin %10 oranlarında mesajı karşıdaki kişi/kişilere iletmede etkin biçimde
1
2
Merih Zıllıoğlu, İletişim Nedir?, Cem Yayınevi, İstanbul, 1993, ss.178-179.
Roy M. Berko, Andrew D. Wolvin, Darlyn R. Wolvin, Communicating: A Social and Career
Focus, 4th Edition, Houghton Mifflin Company, Boston, 1989, s.181.
kullanıldığı sonucunu ortaya çıkarmıştır. Cooper’a göre tavırların iletişimi sessiz
olmaktadır3.
Sözsüz iletişimin insan hayatındaki önemi hakkında belirtilenlerin tümünün ışığında,
sözsüz iletişimin nasıl tanımlandığına bakıldığında ise, bunlardan biri sözsüz iletişimi;
“kişiler arası iletişimde sözlü iletişimle birlikte etkin olan beden dili, mekan ve zaman
özellikleri, renk ve giyim kuşam kodlarını içeren, daha çok ilişkilerin belirlenmesinde
ve/veya
duyguların
dile
getirilmesinde
rol
üstlenen
iletişim
biçimi4”
olarak
açıklamaktadır. Sözsüz iletişimi, konuşulan ya da yazılan kelimelerin dışında kalan, vücut
hareketlerini, görünümle ilgili özellikleri ve mekanı bir ifade biçimi olarak kullanan dış
uyarımlar bütünü şeklinde tanımlamak da mümkündür.
Son olarak özet şeklinde bir sözsüz iletişim tanımı ise; duyguları, düşünceleri ifade
etmede başvurulan, konuşulan ve yazılan kelimelerin dışında kalan tüm vücut
hareketlerini, susma ve sesin tonu gibi özellikleri, seçilen aksesuarları ve bunların
model ve renklerini, mekan kullanımını ve kişiler arasında tutulan mesafe ile ilgili tüm
uygulamaları içeren bir iletişim türü şeklinde yapılabilmektedir. Sözsüz iletişim
konusundaki genel tanımların ışığında sözsüz iletişim 5:

Sözsüz iletişimin farklı türleri aracılığı ile bir tek kelime bile sarf etmeden,
karşıdaki kişinin gözlerine bakarak ya da bakmayarak, tercih edilen kıyafetler,
aksesuarlar ve renklerle, vücudun genel duruşu, oturuş ya da yürüyüş tarzı ile ve
diğer insanlarla arada tutulan fiziksel uzaklık gibi görsel simgelerle, karşıdaki kişi
ya da kişiler hakkında bilgi edinilebilmektedir.

İnsanın düşüncelerini, bilgilerini iletmedeki en temel araç olan konuşma yani sözlü
iletişim, duyguların, heyecanların, çoşkuların iletilmesinde çoğu kez yetersiz
kalmaktadır. Bu yüzden bir çok durumda, konuşurken duyguların dışavurumuna
yardımcı olacak el ve kol hareketlerinden yararlanılmaktadır.

Sözsüz iletişim ayrıca sözlü iletişim mesajlarının yorumlanmasına dair ipuçları da
sağlamaktadır. Aynı sözlerin değişik vurgularla söylenmesi ya da kişi ile göz teması
3
4
5
Ken Cooper, Sözsüz İletişim, Çev: Tunç Yalkı, İlgi Yayıncılılk ve Ticaret Limited Şirketi,
Modern Yönetim Dizisi, İstanbul, 1989, s.21.
Merih Zıllıoğlu, Ahmet Haluk Yüksel, İletişim Bilgisi, Anadolu Üniversitesi Ön Lisans Programı,
Anadolu Üniversitesi Yayın No: 739, Açıköğretim Fakültesi Yayın No: 369, 1994, s.71.
Müjde Ker, “İletişimin Sessiz Yönü: Sözsüz İletişim”, MediaCat, Mart 1998, ss.18-21.
kurarak gülümseyerek söylenmesi iletilmek istenilen mesajın etkinliği üzerinde fark
yaratmaktadır.
Sözsüz iletişim mesajları çoğu durumda, sözlü iletişim mesajlarından daha güvenilir
olarak nitelendirilmektedir. Çünkü insanların gerçek duygu ve düşünceleri sözsüz
iletişim kanalları aracılığı ile rahatlıkla yansıtabilir. Bunun yanında unutulmaması
gereken önemli bir nokta mevcuttur. Sözlü iletişimde olduğu gibi sözsüz iletişimde de
mesajın aktarımında başvurulan kanalların (işaretler, hareketler, sinyaller) farklı
koşullar altında birbirlerinden tümüyle farklı anlamlar içerdiğidir. Örneğin, bacakların
kenetlenmesi iletişime kapalı olunduğunu ifade ederken, aynı hareket kenetlenmiş çene
kemikleri ve kısılmış gözlerle destekleniyorsa, iletilmek istenen mesaj kızgınlığı ve
saldırıya geçmeye hazır olunduğunu karşıdakilere yansıtmaktadır. Hiç bir sözsüz
iletişim işareti, tüm iletişim sürecinin diğer koşullarından soyutlanarak kesin olarak
yorumlanmamalıdır.
Sözsüz iletişim kavramını açıkladıktan sonra, diğer iletişim biçimlerinde olduğu gibi,
sözsüz iletişimi de türleri açısından irdelemek gerekmektedir. Konu farklı açılardan ele
alınarak, ancak temelde ortak olan iki temel yaklaşım baz alınarak yorumlanmaya
çalışılmaktadır.
Sözü edilen bu yaklaşımlardan ilki sözsüz iletişimde kullanılan kanalları baz alınarak
yapılmış olandır. Sözsüz iletişimde, iletilmek istenilen mesajlar da, diğer iletişim
türlerinde olduğu gibi kanallar aracılığı ile alıcılarına/hedeflerine ulaşmaktadır.
Sözsüz iletişim kanalları birçok farklı şekilde tanımlanabilmektedir, ancak genel
olan ve yaygın olarak benimsenmiş olan şekli; kinesik (beden dili), paralinguistik (sesli
iletişim), proksemik (kişiler arasında tutulan mesafe, mekan kullanımı ve dokunma),
kroksemik (zaman kullanımı), estetik (müzik ve renklerin kullanımı), fiziksel görünüş
(vücut şekli ve boyutu, ten rengi) ve genel görünüş (kıyafetler, makyaj, gözlük,
mücevherat kullanımı) tür6.
6
Roy M. Berko, Andrew D. Wolvin, Darlyn R. Wolvin, a.g.e., s.200.
İkinci ayrım, sözsüz iletişimi kendi içinde üçe ayırarak incelemeyi uygun gören,
Otto Schober tarafından yapılmıştır. Bu doğrultuda sözsüz iletişim kendi içinde sessiz,
sesli ve nesnel olmak üzere üç alt dala ayrılarak incelenebilmektedir7:

Sessiz İletişim (Beden Dili): Sadece görsel olanı, yani gözün gördüğü beden
hareketlerini kapsamaktadır. Sessiz iletişim çoğu zaman beden dili ya da vücut dili
(body language) olarak da adlandırılmaktadır.

Sesli İletişim: Duyulabilen, konuşma ile ortaya çıkan ve dilden bağımsız olan ama dil
ile yakından ilgili olgular (vurgular ve konuşmalar) ve bağımsız ifadeler (sesli gülmek
veya içini çekmek) sözsüz iletişimin bu yönü kapsamında ele alınmaktadır.

Nesnel İletişim: Kişilerin görüntülerini tamamlayan unsurlar (kıyafet, seçilen
renkler, kullanılan aksesuarlar, kişinin çekicilik düzeyi, kullanılan ya da sahip olunan
koku, zamanı kullanma vb. konular) sözsüz iletişim nesnel iletişim yönü kapsamında
incelenmektedir.
NOT ALABİLMENİZ İÇİN:
7
Otto Schober, Beden Dili (Davranış Anahtarı), Çev: Süeda Özbent, 2.Baskı, Arion Yayınevi,
İstanbul, 1995, s. 30
BAŞVURABİLECEĞİNİZ KAYNAKLAR
BALTAŞ, Zuhal ve Acar; Bedenin Dili, 9. Basım, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1994.
COOPER, Ken; Sözsüz İletişim, Çev: Tunç Yalkı, İlgi Yayıncılılk ve Ticaret Limited
Şirketi, Modern Yönetim Dizisi, İstanbul, 1989.
CÜCELOĞLU,
Doğan;
Yeniden
İnsan
İnsana,
6.Baskı,
Remzi
Kitabevi,
Evrim
Matbaacılık, İstanbul, 1994.
DÖKMEN, Üstün; İletişim Çatışmaları ve Empati, 3. Baskı, Sistem Yayıncılık, İstanbul,
1996.
FAST, Julius Beden Dili, Siz Sussanız da Bedeniniz Konuşur, Kuraldışı Yayıncılık,
Istanbul, 1999.
JAMES, Judi; Beden Dili,-Olumlu İmaj Oluşturma,Çev. Murat SağlamAlfa Yayıncılık,
İstanbul, 1999.
KER-DINCER, Müjde; İş ve Sosyal Ortamlarda Kişisel İmaj, 3.Baskı, Alfa Yayıncılık,
İstanbul, 2001.
KER-DINCER, Müjde; Kazanan İmajınız, Alfa Yayıncılık, İstanbul, 2002.
LAMBERT David and The Diagram Group, Body Language, HarperCollins Publishers,
Great Britain,1996.
MORIS Desmond; Sevmek Dokunmaktır, 2. Baskı, Çev: E. Darıca, Sander Yayınları,
İstanbul, 1980.
ONARAN, Alim Şerif; Dikkat! Vücudunuz Konuşuyor, 2. Baskı, Akademi İnternational
Yayınları, İstanbul, 2000.
PEASE, Allan; Beden Dili, Çev: Yeşim Özben, Rota Yayıncılık, İstanbul, 1997.
SCHOBER, Otto ; Beden Dili (Davranış Anahtarı), Çev: Süeda Özbent, 2.Baskı, Arion
Yayınevi, İstanbul, 1995.
ZIELKE, Wolfgang; Sözsüz Konuşma, Çev:Esat Nermi, Say Yayınları, İstanbul, 1997.
ZILLIOĞLU, Merih; İletişim Nedir?, Cem Yayınevi, İstanbul, 1993.
Download