GÖKYÜZÜ İ.Ü. Astronomİ Bölümü Yenİ Bİnası Ülkemizin en eski – yeni Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü gözlerini yeni bir geleceğe açıyor! Kepler Yaşanabİlİr Gezegenler Keşfedİyor NASA’nın Kepler uydusu ile üzerinde yaşam barındırabilecek gezegenler içeren iki yeni gezegen sistemi keşfedildi. SATÜRN’DE KASIRGA Cassini uzay aracı Satürn’deki büyük kasırganın yakından çekilmiş ilk görüntülerini iletti. gÖkyüzü kÖŞesİ Jüpiter’i gözlemenin giderek zorlaştığı bu ayda, Venüs ve Merkür batı ufkunda kendilerini göstermeye başlıyorlar. sayı:42 hazİran 2013 Türk Astronomİ Derneğİ Elektronİk Bültenİ İÇİNDEKİLER 01 Prof. Dr. M. Ali Alpar American Philosophical Society Üyeliğine Seçildi 01 Büyük Teleskoplar İçin Yer Belirleme Çalıştayı AYŞE ULUBAY SIDDIKİ 02 İ.Ü. Astronomi Bölümü Yeni Binası A. TALAT SAYGAÇ 04 Kepler Yaşanabilir Gezegenler Keşfediyor HAKAN ÜRGÜP 05 07 Satürn’de Kasırga SAMET SERÇE Gökyüzü Köşesi SÜLEYMAN FİŞEK Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni Büyük Teleskoplar İçin Yer Belirleme Çalıştayı İ.Ü. Astronomi Bölümü Yeni Binası Kepler Yaşanabilir Gezegenler Keşfediyor 01 02 04 Satürn’de Kasırga 05 Gökyüzü Köşesi 07 Haziran 2013 ÖNSÖZ YAYIN KURULU Merhaba, Yaz geldi! Yaz demek açık gökyüzü demek, kumsal demek ve tabii ki gökyüzü gözlemleri demek. Ne yazık ki, gözlenmesi en güzel gezegenlerden biri olan Jüpiter’in gözlenebilirliği her geçen gün azalıyor. 11 Mayıs 2013 tarihinde Türk Astronomi Derneği’nin evsahipliğinde “Türkiye’de Büyük Çaplı Teleskoplar İçin Yer Belirleme Çalışmaları” başlıklı bir çalıştay düzenlendi. Çalıştay sonucunda oluşturulan ekip ulusal gözlemevimiz adına yerseçim çalışmalarına başlayacak. Detayları Gökyüzü’nün sayfalarında bulabilirsiniz. Güzel bir haber ABD’den geldi. Yönetim Kurulu üyemiz, sevgili Prof. Dr. M. Ali Alpar hocamız American Philosophical Society üyeliğine seçildi. Kendisini tebrik ediyoruz. AYSUN AKYÜZ SINAN ALIŞ ( EDITÖR ) AYŞE ULUBAY-SIDDIKI SINAN KAAN YERLI KUTLUAY YÜCE KAPAK FOTOĞRAFI INCREASING THE ODDS OF THE SWEEP - ESO TASARIM SERKAN USLU 2013 YAYIN EKİBİ İSTANBUL ÜNIVERSITESI FEN FAKÜLTESI AMATÖR ASTRONOMLAR KULÜBÜ Önceki sayılarda haberler verdiğimiz Cassini’nin keşifleri bitmiyor. Uydu Satürn’ün kutuplarındaki kasırganın çok detaylı görüntülerini bizlere ulaştırdı. Ayrıca NASA’nın Kepler uydusu da ilk defa Yer’e çok benzeyen gezegenler keşfetti. İmkansıza yakın olsa da, bu gezegenlere gitme hayalleri kurmakta sakınca yok. GÖKYÜZÜ’nüz açık olsun. Sinan Aliş Bülten İletişim Adresi [email protected] Ağ sayfası ve Abonelik http://www.tad.org.tr/ http://www.astronomi.org/ Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni Haziran 2013 Prof. Dr. M. Alİ Alpar American Philosophical Society Üyelİğİne Seçİldİ Türk Astronomi Derneği Yönetim Kurulu üyesi olan Prof. Dr. M. Ali Alpar 27 Nisan 2013 tarihli Genel Kurulda American Philosophical Society üyeliğine seçilmiştir. Derneğin Matematiksel ve Fiziksel Bilimler bölümüne üye seçilen Ali Alpar aynı zamanda Bilim Akademisi Derneği Başkanı ve Academia Europaea üyesidir. American Philosophical Society 1743 yılında Benjamin Franklin tarafından kurulmuş olup temel ve sosyal bilimlerde çalışmaları olan bilim insanlarından oluşmaktadır. Derneğin 819 Amerikalı 170 uluslararası üyesi bulunmaktadır. Türkiye’den daha önce üye seçilenler Halet Çambel (Arkeoloji) ve Celal Şengör’dür (Yerbilim). Kaynaklar : Kaynak: American Philosophical Society Büyük Teleskoplar İçİn Yerseçİm Çalışmaları Çalıştayı’nın Ardından AYŞE ULUBAY SIDDIKİ 29-31 Mart 2013 tarihleri arasında Antalya’da yapılan TUG Kurullararası Ortak Çalıştayı’nda, Türkiye’de konuşlandırılacak büyük çaplı (iki metre üzeri çaplı teleskoplar) teleskoplar için uygun yerlerin belirlenmesi konusu gündeme geldi. Bu amaç doğrultusunda, 40’a yakın astronom Türk Astronomi Derneği’nin (TAD) ev sahipliğinde 11 Mayıs 2013 tarihinde Bilim Akademisi Derneği, İstanbul’da bir araya geldi. Çalıştayın sabah oturumunda söz alan Prof. Dr. Zeki Aslan, Türkiye genelinde ışık kirliliği ve konu ile ilgili yürütülen çalışmalardan, Prof. Dr. Zeki Eker (Akdeniz Üniversitesi), Antalya ili ve civarında optik teleskoplar için uygun olabilecek aday konumlardan, Prof. Dr. Tansel Ak (İstanbul Üniversitesi) gözlemevi yerleşkelerinin belirlenmesinde kullanılan tekTürk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni niklerden ve Prof. Dr. Varol Keskin (Ege Üniversitesi) yerleşke seçiminde kullanılabilecek aletlerden bahsetti. Çalıştayın öğleden sonraki oturumu, TAD genel başkanı Prof. Dr. Aysun Akyüz ve TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Müdür Vekili Prof. Dr. Halil Kırbıyık’ın başkanlık ettiği bir panel şeklinde gerçekleşti. Panel sırasında, katılımcıların aktardığı farklı görüşler değerlendirilerek, yer seçimi çalışmalarının etkin bir biçimde ilerleyebilmesi için farklı üniversitelerden yaklaşık 20 astronomun oluşturduğu bir çalışma grubu belirlendi. Çalıştayın sonunda ayrıca bir de bildirge yayınlandı. Bu bildirgeye ve sabah oturumunda yapılan sunumlara buradan ulaşabilirsiniz. Daha fazla bilgi için CBS-TR adresine tıklayınız. 01 Haziran 2013 ÜLKEMİZİN EN ESKİ – YENİ ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ BÖLÜMÜ A. TALAT SAYGAÇ İÜ Astronomi Bölümü, 1933 yılında Einstein’ın kuramlarını Merkür gözlemleri ile test eden misafir profesör E. F. Freundlich öncülüğünde modern bir astronomi kürsüsü olarak kuruldu. Tek bir bina, muhteşem güzellikte bakır kaplama bir kubbe, üst katta dört büyük oda ve güzel bir orta salon, kubbeye çıkan aydınlık merdivenler, iki güzel gözlem terası, altta yarım bodrum alanında üç oda bir mutfak, cam fotoğraf plakları banyo odası daha da aşağılarda kalorifer kazan odası. Bu bina, uzun yıllar heyecanla çalışan hocalarımıza evsahipliği yapmıştı. Öyle dikkat çekiciydi ki; Orhan Erçin’in yönettiği “Uçan Daireler İstanbul’da” adlı bir filmin çekimlerinde de kullanılmıştı. Filmi bulur seyrederseniz bölümün o çok eski görüntülerini görebilirsiniz. 1936’da Carl-Zeiss yapımı astrograf dürbün kubbeye yerleştirildiğinde; prizma objektifi, 24x24cm görüntüleme plak düzlemi, fotosfer ve kromosfer ek dürbünleri ile bilimsel çalışmaların ve Güneş fotosfer ve kromosfer gözlemlerinin temel aleti oldu. Kurulduğundan buyana 16000 gündür bu görevini başarıyla sürdürüyor. Astronomi Kürsüsü, Astronomi Enstitüsü, Astronomi Bölümü ve nihayet Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü adıyla yaşamını sürdüren bölüm, W. Gleissberg’in çok sevdiği ve uzun yıllar emek verdiği bir yerdi. Yetişen ilk modern Türk astronom sayılabilen Nüzhet Gökdoğan, Fen Fakültesinin ilk doktoru, ilk kadın doçenti, ilk kadın dekanı olarak yıllarca öğrenciler yetiştirdi. Yıllar içerisinde artan mekân ihtiyacı ile ana bina çevresine personel Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 02 oda binaları, dershaneler, sekreterlik, atölye, kütüphane yapılmış. 1999 depremi yıllar içerisinde defalarca tamir gören binaların gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Patlayan kolonlar, toz haline gelen inşaat demirleri, yetersiz dershaneler, kütüphane, olmayan laboratuvarlar, kullanımına son verilen ve fonksiyonu değiştirilen misafir odası, önemli ölçüde rutubetli, kullanışsız alanlar ve sağlıksız odalar, alerji problemleri ortaya çıkmaya başlayan öğretim üyeleri.. Eski binaların hızla yıkılıp yeniden modern bir kompleks yapılması, ana binanın ise güçlendirilmesi gerekiyordu. Tıpkı bir meyvenin olgunlaşması gibi uygun şartlar bir araya gelmişti. Rektör Prof. Dr. Yunus Söylet, Dekan Prof. Dr. Baki Akkuş, Yapı İşleri Daire Başkanları Oğuz Çetinkale ve Dr. Cemil Akçay ve yapı işlerindeki binamızdan sorumlu tüm teknik ekip bir orkestra gibi ahenkle çalışırken bölümde Prof. Dr. M. Türker Özkan, Prof. Dr. A. Talât Saygaç, Prof. Dr. Serap Ak ve Doç. Dr. Selçuk Bilir, proje mimarlarıyla tam bir astronomi bölümü tasarımı için yoğun çaba sarf ettiler. İnşaatın sonlarına doğru Doç. Dr. Selçuk Bilir ve Prof. Dr. Tansel Ak kapsamlı bölüm tefrişat projeleri için büyük emek harcadılar. Daha sonra Prof. Dr. Adnan Ökten’in katkıları da eklendi. Sonuçta tüm bölüm elemanlarına zaman zaman bilgi verilerek ve zaman zaman da görüş alınarak Türkiye’nin en modern Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ortaya çıkarıldı. Emeği geçen iyi niyetli ve özverili tüm ekip elemanlarına içten teşekkürler. Bu çabalar, daha da iyi ve verimli bir Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünün geleceğe bakan huzurlu ve aydınlık yüzünü oluşturacak, yapılan araştırmalar yüksek etki faktörlü dergilerde yayınlanacak, ve öğrenciler gelecek kaygısından uzak donanımlı ve sağlam bilgileri almış olarak mezun olacaklar. Haziran 2013 Yenİ Astronomİ ve Uzay Bİlİmlerİ Bölüm Bİnasının Özellİklerİ Eski bölümdeki yetersiz iki dershane yerine; her biri 70 öğrenci kapasiteli iki büyük, 50 öğrenci kapasiteli iki küçük olmak üzere toplam dört dershane. Tüm dershaneler bol pencereli, aydınlık, ses geçirmez camlı, klimalı, akıllı tahtalı, ses sistemli ve birinde yapılan sunumun dört dershanede aynı anda izlenebilmesi mümkün sistemi olan modern dershaneler. Modern 50 kişilik bir kantin. 35 kişilik planetaryum ve sergi holü, 40 cm’lik Ritchey-Chretien teleskoplu, CCD kamera ve spektrograf olanaklarıyla bir öğrenci uygulama gözlemevi, kontrol odası ve 45 kişilik gözlemevi eğitim sınıfı, beş açık hava gözlem terası, çok büyük modern bir kütüphane, öğrenci kulüpleri ofisi ve deposu, astronomik optik laboratuvarı, astronomik spektroskopi ve astrofizik laboratuvarı, 16 farklı deney seti, astronomik bilgisayar laboratuvarı, bilgi işlem odası, elektrik ve kesintisiz güç kaynakları ve sunucu odası, teleskop yapım ve teknik atölyesi, yangın söndürme destek, su destek, doğalgaz birimleri teknik salonu, özel filtre ve havalandırma tesisatlı sığınak, dış ve iç Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni güvenlik kamera sistemi, dahili anons ve müzik yayını, elektrik kesintisi acil aydınlatma sistemleri, 550 kWA jeneratör + UPS sistemi, büyük bir seminer salonu, toplantı ve kurul odası, arşiv bölümlü sekreterlik odası, tüm öğretim üyelerine bağımsız ve büyük çalışma odaları, üç durak asansör ve engelliler için engelsiz bina tasarımı, 26 adet tuvalet ve duş bölümleri, ağır eşya ve genel taşımalar için bodrum kata inen araç rampası, binanın tüm çevresinde tarihi İstanbul Üniversitesi merkez bahçesi yeşil alanı. Tüm bunlara ek olarak Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile ortak yürütülen 60 cm çaplı bilimsel teleskobu da Haziran 2011’den beri bölümün araştırma ve uygulama eğitimlerinde kullanılmaktadır. Ayrıca ana bina olarak bilinen ve güçlendirilmesi devam eden binada gerçekleştirilmesi planlanan Astronomi Müzesi de yakında hayata geçecek. 03 Haziran 2013 Kepler Yaşanabİlİr Gezegenler Keşfedİyor HAKAN ÜRGÜP NASA’nın Kepler uydusu ile üzerinde yaşam barındırabilecek gezegenler içeren iki yeni gezegen sistemi keşfedildi. Sistemlere Kepler-62 ve Kepler-69 adları verildi. Kepler-62 sitemi beş gezegene sahip: 62b, 62c, 62d, 62e ve 62f. Kepler69’un ise iki gezegeni var: 69b ve 69c. Kepler 62e, 62f ve 69c yaşabilir bölge içinde yer alan, yani yıldızına olan uzaklığı suyun sıvı halde bulunmasına izin veren gezegenlerdir. © NASA Şekil-2: Kepler-69 sistemi ve Güneş Sistemi ile karşılaştırılması. © NASA Şekil-1: Kepler-62 sistemi ve Güneş Sistemi ile karşılaştırılması. Kepler-69 sistemi 2700 ışık yılı uzaklıkta Cygnus (Kuğu) Takımyıldızı’nda yeralıyor. Sistemin yıldızı Güneşle aynı spektral tip olan G tipinde, hemen hemen Güneş büyüklüğünde ve Güneşin %80’i parlaklığındadır. Kepler-69c Yer’den yaklaşık %70 daha büyüktür. Yörüngesindeki bir turunu 242 günde tamamlıyor. Güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde olduğundan ve yörüngesini 242 günde tamamladığından gezegen Venüs’e benzetilebilir. Kepler-62 sistemi 1200 ışık yılı uzaklıkta ve Lyra (Çalgı) Takımyıldızı’nda yer almaktadır. Sistemin merkezindeki yıldız Güneş’in sadece üçte ikisi büyüklüğünde ve beş kez daha Şimdiye kadar gezegeninde yaşam bulunduğunu bildiaz parlak olan daha soğuk bir yıldız. Kepler-62 K2 tayf sını- ğimiz tek sistem Güneş Sistemi’dir. Kepler uydusu ile elde fından bir yıldız. Kepler-62f gezegeni bir yıldızın yaşanılabi- edilen bu sonuçlar bize Güneş gibi iki sistemi daha müjdelilir bölgesinde olup, boyutları Yer’e en benzer gezegendir. yor. Bu gelişme Yer benzeri gezegen bulma araştırmalarında Kepler-62f Yer’den sadece %40 daha büyük ve muhtemelen kaydedilmiş önemli bir kilometre taşı olmaktadır. kayaç bir gezegen. Kepler-62e ise yaşanılabilir yörüngenin iç sınırındadır ve Yer’den yaklaşık %60 daha büyüktür. Kaynak: NASA Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 04 Haziran 2013 SATÜRN’DE KASIRGA CASSINI UZAY ARACI SATÜRN’DEKİ BÜYÜK KASIRGANIN YAKINDAN ÇEKİLMİŞ İLK GÖRÜNTÜLERİNİ İLETTİ SAMET SERÇE Pasadena’daki Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’ndeki Cassini görüntüleme ekibi üyesi olan Andrew Ingersoll “Bu girdabı Yer’deki kasırgalara çok benzediğinden tekrardan inceledik. Ancak Satürn’deki kasırga, çok daha büyük ölçeklerde ve bir şekilde Satürn’ün hidrojen atmosferindeki su buharından yararlanıyor” dedi. Bilim adamları Satürn’deki dev kasırgayı inceleyerek, Yer’de sıcak okyanus suları ile beslenen kasırgalar hakkında farklı bilgiler elde etmeyi amaçlıyor. Satürn atmosferinde, yüksek bulutlara yakın hiç su kütlesi bulunmamasına rağmen Satürn’de meydana gelen fırtınaların su buharından nasıl yararlandığını keşfetmek, bilim adamlarına Yer’deki kasırgaların nasıl oluştuğu ve devam ettiği hakkında bilgi sağlayabilir. © NASA / JPL-Caltech / SSI Şekil-1: Cassini tarafından kaydedilen görüntülerde kasırganın etrafının dev yeşil yaprakları andıran bulutlarla çevrili olduğu ve dev bir gülü andırdığı görülüyor. Hem Yer’deki bir kasırga hem de Satürn’ün kuzey kutbundaki girdap çok az bulutlu ya da bulutsuz bir şekilde merkezi bir göze sahiptir. Bunun dışında, göz duvarını oluşturan yüksek bulutlar, gözün etrafında dönerek hareket eden diğer yüksek bulutlar ve kuzey yarımküredeki saat yönünün tersi yönünde dönüşler diğer benzer özellikler arasında bulunuyor. NASA’nın Cassini uzay aracı Satürn’ün kuzey kutbu etrafında dönen dev bir kasırgaya ait görünür ışıktaki ilk görüntülerini kaydetmiştir. Bilim adamları yüksek çözünürlüklü fotoğraf ve videolarda gözlemledikleri kasırganın yaklaşık 2000 km genişliğinde olduğunu tespit ettiler. Bu, Yer’de meydana gelen ortalama bir kasırgadan 20 kez daha büyük bir kasırga anlamına gelmektedir. Kasırganın dış kısmındaki parlak ve ince bulutlar saate 500 km hızla hareket ediyorlar. Bu kasırga altı kenara sahip olduğu için, altıgen olarak da anılan büyük bir fırtına modelinin içerisinde dönüyor. Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni Kasırgalar arasındaki önemli farklardan bir tanesi Satürn’dekilerin Yer üzerindeki benzerlerinden çok daha büyük olması ve şaşırtıcı derecede hızlı dönmesidir. Satürn’de göz duvarı içerisindeki rüzgarlar, Dünya’daki rüzgarların oluşturduğu kasırgalardan dört kat daha hızlı esmektedir. Hareket 05 Haziran 2013 etme eğilimindeki Yer’deki kasırgaların aksine, Satürn’deki kasırgalar gezegenin kuzey kutbunda adeta kilitli gibidirler. Yer’deki kasırgalar, gezegen dönerken, rüzgarın hızını etkileyen kuvvetlerden dolayı kuzey taraflara doğru sürüklenme eğilimindedir. Satürn’deki kasırgalar ise sürüklenmez ve mümkün olduğunca kuzeyde yeralırlar. Bilim adamları Satürn’deki büyük fırtınanın yıllardır devam ettiğini düşünüyorlar. Cassini 2004 yılında Satürn’e ulaştığında, gezegenin kuzey kutbu o dönemde kış mevsiminin ortasında olduğundan dolayı karanlıktı. Bu süre zarfında Cassini uzay aracının kızılötesi spektrometresi büyük bir girdap tespit etmiş, fakat görünür ışığa ulaşmak için 2009 Ağustos’unu beklemek zorunda kalmıştı. Ancak o tarihte Güneş ışığı Satürn’ün kuzey kutbuna vurmaya başlamıştı. Uzay aracının kutupları görüntüleyebilmesi için yörünge açısının değiştirilmesi gerekiyordu ve böylece kasırganın görüntüleri elde edilebildi. Hampton Üniversitesi’nden Cassini görüntüleme ekibi araştırmacılarından Kunio Sayanagi’ye göre; “kutup kasırgasının gidecek bir yeri yoktur ve büyük ihtimalle bu yüzden kutupta takılı kalmıştır”. © NASA / JPL-Caltech / SSI Şekil-2: Satürn’ün kuzey kutbundaki rüzgarların bu olağanüstü, başdöndürücü görüntüsü NASA’nın Cassini uzay aracı ile elde edilmiştir. NASA’nın Pasadena’daki Jet İtki Laboratuvarı’ndan Cassini projesi üyesi Scott Edgington “kuzey kutbundaki kasırgayı andıran fırtınanın bu denli müthiş ve büyüleyici görüntüsü, Cassini uzay aracına Satürn’ün ekvator düzlemine göre eğimli yörüngelerde dolanabilme yeteneği verildiği için mümkün olmuştur. Ekvatoral yörüngeden kutup bölgeleri tam olarak görülemez ve gezegeni farklı noktalardan izlemek, gezegenin tümünü kaplayan bulut katmanlarını hakkında daha fazla bilgi verebilir” demiştir. geleri dikkatli şekilde izlemeleri gerekiyor. Bu yörünge değişiklikleri, önceden yapılan iyi bir planlamanın yanısıra, gelecekte ulaşması öngörülen yörüngeler için de yeterli yakıt olup olmadığının emin olunmasını da gerektiriyor. Cassini uzay aracı ve görevleri hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki adresleri ziyaret edebilirsiniz. http://www.nasa.gov/cassini http://saturn.jpl.nasa.gov Cassini yörüngesini birkaç yılda sadece bir defa değiştiriyor. Uzay gemisi yörünge açısını değiştirmek için Satürn’ün uydusu olan Titan’ı kullanıyor; navigatörlerin eğilimli yörünTürk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni Kaynak: NASA 06 Haziran 2013 Bu Aykİ Gökyüzü 1 Haziran 2013, saat 00:00 15 Haziran 2013, saat 23:00 30 Haziran 2013, saat 22:00 için gökyüzü Not: Yıldızlar, her gece yaklaşık 4 dakika daha geç doğarlar. Dolayısıyla her 15 günlük bir periyotta (15x4’=60’) 1 saatlik değişimle (gecikmeyle) aynı gökyüzünü görürüz. Bundan dolayı 15 günde bir, 1 saat öncesi aynı gökyüzüdür. Ay Takvİmİ Son dördün Yenİay İlkdördün Dolunay 30 Haziran 2013 8 Haziran 2013 16 Haziran 2013 23 Haziran 2013 Jüpiter’i gözlemenin giderek zorlaştığı bu ayda, Venüs bulundukları süreyi de giderek arttırıyorlar. ve Merkür batı ufkunda kendilerini göstermeye başlıyorlar. Güzel görüntüsüyle teleskoplarımızı üzerine çekmeyi Haziran ayının ilk yarısında 1 saat süreyle ufukta yeralan başaran Satürn ise hava karardığında gökyüzünde, gezegenler günlerin geçmesiyle birlikte gökyüzünde güneydoğu yönünde yerini alıyor. Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 07 Haziran 2013 2013 Hazİran Ayı’nda Gökyüzü: 9 Haziran: Ay Yer’e en uzak konumunda (406.500 km) 10 Haziran: Ay, Merkür ve Venüs günbatımında yakın görünümde 12 Haziran: Merkür batı ufku üzerinde en büyük doğu uzanımında (24°) 19 Haziran: Ay ve Satürn yakın görünümde 21 Haziran: Yaz gündönümü (en uzun gündüz – en kısa gece) 23 Haziran: Ay Yer’e en yakın konumunda (357.000 km) TAD’ını çıkartın, gökyüzünüz açık olsun… KAYNAKLAR: TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Stellarium SÜLEYMAN FİŞEK Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 08 Haziran 2013 yayın ekİbİ İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü (AAK) 1991 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğrencileri tarafından kurulmuş olan AAK Türkiye’nin ilk amatör astronomi kulüplerinden biridir. İstanbul Üniversitesi bünyesinde, kulübe üye olan öğrencileriyle birlikte faaliyetlerini sürdürmekte olan AAK, tüm üniversite öğrencilerinin katılımına açık olan “Haftalık Etkinlik”lerin yanı sıra düzenli olarak halka açık etkinlikler de düzenlemektedir. Ayrıca yapılan davetler üzerine ilköğretim ve ortaöğretim okullarında özel etkinlikler düzenlemektedir. Özellikle geleneksel olarak her yıl düzenlediği “Mayıs Etkinlikleri” ile birçok amatör astronomi meraklısını bir araya getirmektedir. Bugüne kadar yaptığımız etkinlikler sadece seminerle sınırlı olmayıp; diğer üniversite kulüpleriyle birlikte göktaşı gözlem kampları, İstanbul Astronomi Kulüpleri ile birlikte Yuri Gecesi organizasyonu ve çeşitli gözlem etkinlikleri de bunların arasında sayılabilir. En son gözlemsel etkinliğimiz 2012 yılında gerçekleşen Venüs Geçişi gözlemi olmuştur. AAK aynı zamanda astronomi öğrencilerinin bilgi ve görgülerinin artması ve gelecek plânları için yardımcı olması için çeşitli araştırma merkezleri ve laboratuvarlara geziler düzenlemektedir. AAK ekibi son yıllarda yoğun bir şekilde Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenliği’nin organizasyonunda ve yürütülmesinde de görev almaktadır. İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü’nün hedeflerinden en önemlisi; doğru bilgiyi halka ulaştırmak ve popüler bilimin araçları ile bilime meraklı bir kitle oluşmasına katkıda bulunmaktır. AAK, ancak bu sayede bir bilim toplumu olabileceğimize inanmaktadır. İletişim ve etkinlikler hakkında bilgi almak için: Yer : İ.Ü. Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü, İ.Ü. Merkez Kampüsü, Beyazıt Telefon : 0212-440 00 00 - 10398 Faks : 0212-440 03 70 E-Posta : [email protected] Ağ : http://astronomi.istanbul.edu.tr/aak Ayrıca, sosyal paylaşım ağı olan “facebook”ta “İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü” adlı grubumuza katılabilir ve aynı adı taşıyan sayfamızı beğenebilirisiniz. Gökyüzünüz açık olsun… Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 09 Haziran 2013