Fransızcadan Türkçeye çeviride kendi zamiri

advertisement
Fransızcadan Türkçeye çeviride kendi zamiri
Yrd. Doç. Dr. Bayram KÖSE
Kırıkkale Üniversitesi
Özet
Fransızcada geçişli fiiller, aldıkları nesneleri birçok durumda içsel, kimi
durumlarda ise dışsal zamirlerle karşılamaktadır. Çift zamirli (fr. pronominal) bazı fiiler
ise dönüşlü, işteş, edilgen ve öznel olmak üzere dört ayrı anlamda kullanılabilmektedir.
Türkçede ise devrik cümlelerin haricinde tamamı içsel bir konumda bulunan zamirlerden
özellikle kendi zamirinin farklı anlamlarda, farklı gönderim özellikleri sergilediğini
görüyoruz.
Çeviri faaliyetlerinde öğrenciler sıkça zamir hataları yapmaktadırlar. Özellikle
Fransızcadan Türkçeye çeviride kendi zamirini kullanmak yerine özne veya nesne zamirinin
salt anlamını kullanan öğrenci, cümlede var olmayan ikinci/üçüncü bir özne veya nesneye
gönderimde bulunduğunun farkına varmamaktadır. Çalışmamızda, kendi zamirinin farklı
gönderim özelliklerinin bulunduğu yönünde öğrencide farkındalık yaratmak üzere
tasarladığımız çeviri faaliyetleri ve bu faaliyetlerde yer alması gerektiğini düşündüğümüz
cümle türleri bulunmaktadır. Çalışmamızın sonunda, eğitimciler için uygulamaya dönük
önerilere de yer verilmiştir.
Anahtar sözcükler: çeviri, kendi zamiri, Fransızcadan Türkçeye çeviri
Abstract
In french language, the transitive verbs meet the nouns, that they take, in most cases
with internal pronouns and in some cases with external pronouns. And some pronominal
(fr. pronominal) verbs fall into four classes based on their meanings: reflexive, reciprocal,
passive and subjective. As to Turkish, we see that especially the “kendi” self pronoun,
which presents completely in an internal case, excepted the inverted sentences, have
different meanings and reference features.
In the translation activities, the students make frequently mistakes. Especially, the
stıudent who use the locution of the subject pronoun or noun in stead of the “kendi” self
pronoun, don’t notice that he/she has been making reference to a second subject, or a
second, third noun which is not present in the sentence. In our study, there are translation
activites and sentence types that we think to be in this activities, for the purpose of raising
awareness on the “kendi” self pronoun has different reference features. At the and of the
study, there are also the applicable proposals for educators.
Keywords: translation,” kendi”self pronoun, French to Turkish Translation
1
0. Giriş
Üniversitelerin çeviri bölümlerinin önceliği çevirinin temel prensiplerini,
nasıl yapılacağını, anadil ile yabancı dilin yapısal özelliklerini öğreterek iki dilde
karşılıklı çeviride ortaya çıkan güçlüklere değinmek ve bunları gidermek
yönündedir (Aktaş,1996:214). Yabancı dil eğitimi ve edebiyat ağırlıklı bölümlerde
ise çeviri, hedef dil ve kültürünü öğretmeyi destekleyecek salt bir alıştırma türü
olarak amaçtan çok bir araç olarak görülmektedir. Genel kanı, ana dilden yabancı
dile yapılan çevirilerde öğrencilerin zorluklar yaşadıkları, ancak dilbilgisi ve
kelime hazinesini geliştirmek açısından daha uygun olduğu yönündedir. Daha çok
metnin anlaşılıp anlaşılmadığının kontrolünün ön planda tutulduğu yabancı dilden
anadile yapılan çevirilerde ise öğrenci, anadil avantajını kullanabildiği için daha
rahat bir aktarım gerçekleştirmektedir, kendi dilinin bilincine vararak ne gibi
imkânlarının olduğunu keşfetmektedir (Günyol, 1996:90).
Öğrencilerin Fransızcadan Türkçeye yaptıkları çevirilerde, özellikle,
Türkçenin zamir bakımından bir zenginliği olan kendi zamirini kullanmak yerine
özne zamirinin (fr. pronom sujet) veya nesne zamirinin (fr. pronom complément)
salt anlamını kullanmakla, var olmayan ikinci/üçüncü kişilere veya nesnelere
göndermede bulunarak bariz bir aktarım hatası yaptıklarını tespit etmiş
bulunuyoruz. Konumuz gereği, Türkçe ve Fransızcada nesne ve zamir
kavramlarına değinmemizin uygun olacağı kanısındayız.
1. Türkçe ve Fransızcada nesne ve zamir kavramları
Türkçede nesne (fr. objet), kısaca, öznenin yaptığı eylemden doğrudan
etkilenen öğe olarak tanımlanmaktadır. Türkçe dilbilgisi kitaplarının geneli,
nesnenin yalın halde bulunduğunda belirtisiz, –İ belirtme ekini aldığında ise
belirtili olduğuna işaret ederek, ne?, neyi? veya kimi ? sorularına cevap
olabileceğinden söz eder. Türkçede –A, –DA, ve –DAn eklerini alan
ve yüklemin bildirdiği işi yer bakımından belirten tümleçlere dolaylı tümleç
dendiğini biliyoruz. Banguoğlu (1990:528) -zarf (fr. adverbe) durumunda
olmadıkça- –A yönelme ekini alan isimlerin (fr. nom) de birer nesne olabileceğini,
az sayıda bazı fiillerin anlamca geçişli olduklarından dolayı ismin –A haline
gereksinim duyduklarını, dolayısıyla söz konusu fiillerin aldıkları öğelerin yönelme
halindeki nesneler olarak nitelendirilebileceğini belirtmiştir.
Fransızcada ise, cümlede zarf durumunda olmayan ve zamirleştirilebilen her
türlü öğe için nesne tanımını yapabiliriz. Türkçeden farklı olarak, Fransızcadaki
nesne kelimesi, hemen her zaman tümleç (fr. complément) kelimesiyle birlikte
anılır: Düz nesne tümleci ya da düz tümleç durumundaki nesne (fr. complément
d’objet direct), dolaylı nesne tümleci ya da dolaylı tümleç durumundaki nesne (fr.
complément d’objet indirect) gibi.
2
Türkçe ile Fransızcayı sözcük (fr. lexique), anlam (fr. sens), sözdizim (fr.
syntaxe), sesbilimsel (fr. phonétique) ve yapısal (fr. structure) açıdan
karşılaştırdığımızda, benzerlikten çok farklılıklar göze çarpmaktadır. İki dil
arasındaki bu uzaklık, etkilenen ve etkileyeni tekrardan kaçınmak üzere kullanılan
zamirlerde (fr. pronom) de kendini göstermektedir.
Türkçede zamir, cümlede varlıkların yerine kullanılabilen, varlıkların yerini
tutan ve isimlerin yerine getirdiği tüm işlevleri yerine getirebilen kelime veya
ektir. Ben, sen, o, biz, siz, onlar; kendim, kendin, kendi, kendimiz, kendiniz,
kendileri kelimeleri ve bu, şu, o; kim, ne; biri; -ki ekleri zamirlere örnek
gösterilebilir. Fransızcada ise zamir, cümlede tekrardan kaçınmak için bir ismin
olduğu gibi, bir sıfatın (fr. adjectif) veya bir yan cümlenin (fr. proposition
subordonnée) yerine de kullanılabilir. Zamirlerden bazıları cinse (fr. genre), sayıya
(fr. nombre), kişiye (fr. personne), cümle içindeki işlevine (la fonction) [vurgulu
(fr. tonique) veya vurgusuz (fr. atone), bitişik (fr. conjoint) veya ayrık (fr. disjoint)
oluşlarına] göre biçim (fr. forme) değiştirir. Düz tümleç durumundaki kişi
zamirleri, nesnesi oldukları fiile doğrudan, yani bir ilgeç (fr. préposition)
olmaksızın bağlı olan canlı (fr. être) ve cansız varlıkların (fr. chose) isimlerinin
yerini tutan zamirlerdir. Dolaylı tümleç durumundaki kişi zamirleri ise, nesnesi
oldukları fiile dolaylı olarak, yani bir ilgeç [à, de, avec, pour, par … ] aracılığıyla
bağlı olan canlı veya cansız varlıkların yerine kullanılan zamirlerdir.
Türkçe ve Fransızcayı zamirlerin yerleri konusunda karşılaştırdığımızda,
Türkçede devrik cümlelerin haricinde tamamı içsel bir konumda bulunan
zamirlerden özellikle kendi zamirinin farklı anlamlarda ve farklı gönderim
özellikleri sergilediğini görüyoruz. Fransızcada ise geçişli fiiller, aldıkları nesneleri
birçok durumda içsel, kimi durumlarda da dışsal zamirlerle karşılamaktadır.
1.1. Türkçede dönüşlülük ve kendi zamirinin işlevleri
Özsoy, dönüşlü yapının kendi dönüşlü zamiri ya da –İn dönüşlü eki ile
oluşturulduğunu belirtmektedir (1999:334). Kornfilt ise, Türkçede biri bağlı
biçimbirim olan eylemcil bir son ek, diğeri ise bağımsız bir biçim olan olmak üzere
iki tür dönüşlü olduğunu savunur (2001:197). Adalı’ya göre ise, kendi dönüşlü
zamiri, çekirdek cümlede nesne olarak yer aldığında eylemin yaptığı işten, öznenin
etkilendiğini belirtir (1979:54). –İn dönüşlü eki, kendi dönüşlü zamirini birçok
durumda eksilterek özne ile nesnenin rollerini birleştirir. Banguoğlu’na göre,
dönüşlü eylemin özne üzerindeki etkileri doğrudan ya da dolaylı olabilir.
Dönüşlülüğün özne üzerindeki etkisinin doğrudan olduğu durumlarda özne ile
nesne eşgöndergelidir. Bu tür dönüşlü eylemler geçişsizdir; yani başka nesne
almazlar (1990:415):
Bu adam fazla övünüyor.
3
Dönüşlülüğün dolaylı etkisinin gözlemlendiği durumlarda ise, eylemin etkisi
yine özneye yönelik olmakla birlikte, yüklemin nesnesi özneyle eşgöndergeli
değildir (Banguoğlu, 1990:415). Bu tür eylemler geçişli olup belirli veya belirsiz
nesne alabilirler:
Bavulu kendime yükledim.
→
Bavulu yüklendim.
Türkçede kişi zamirlerinin kullanımı Batı dillerinden oldukça farklıdır.
Eklemeli bir dil olduğu için kişi bilgisi hem yüklemdeki çekim ekleriyle hem de
bağımsız zamirlerle verilebilmektedir. Bu nedenle Türkçe zamir düşüren diller
arasında sayılabilir. Bağlamın anlaşılabildiği durumlarda özne zamirinin veya
nesne zamirinin tekrarlanmasına gerek duyulmaz:
Ahmet’e evimi gezdirdim. [Ø]Uzun zamandır [Ø] merak ediyordu.
O ve onlar zamirleri, öncülün (fr. antécédent) muğlâk olması durumunda
devreye girer, kimi zaman da gönderge olduğu gibi tekrar edilir:
Ahmet bizimle neden mi gelmedi? Anlaşılan, sen onu /Ahmet’i iyi
tanıyamamışsın.
Türkçede, yüklemdeki kişi eklerine ek olarak kişi zamirlerinin kullanımı şu
iki durumda söz konusudur:
a) İkinci cümlenin öznesi, ilk cümlenin öznesinden farklı olduğunda:
Ahmet tatilde İstanbula gidecekmiş. Peki, sen nereye gideceksin?
b) Eylemi gerçekleştiren özne odak noktası olarak gösterilmek istendiğinde:
Ahmet’i bu hale siz düşürdünüz.
Türkçede kendi dönüşlü zamiri kimi durumlarda kendisi şeklinde
kullanılmaktadır. Kendi ile kendisi zamirlerinin kullanım tercihi konusunda kesin
bir şey söylemek zordur. Birleşik cümlelerde ilk okuma veya dinlemede, öncül
olarak esas cümlenin öznesinin mi yoksa yan cümlenin öznesinin mi kastedildiği
ancak bağlamdan anlaşılabilmektedir. Ancak genel eğilim, ana cümlenin öncülünü
kastederken kendisi, yan cümlenin öncülünü kastederken de kendi zamirinin
kullanmak yönündedir:
Ayşe, [Ahmet’in kendisini ? ne kadar çok yıprattığının] farkında.
Ayşe, [Ahmet’in kendini ? ne kadar çok yıprattığının] farkında.
4
Basit cümlelerde kendi zamirinin öncülü ana cümle içinde kalmakta, birleşik
cümlelerde ise yan cümlenin dışında yer alabilmektedir:
Ahmet →← kendini ele vermek istemedi.
Ahmet → [(kenidisinin) ne kadar zor duruma düşeceğini] ← iyi biliyor.
Türkçede kendi zamirinin tek rolü süphesiz dönüşlülük değildir.
Dönüşlülüğün yanı sıra, o ve onlar zamirlerinin yüklemde görünmeme
serbestisinden kaynaklanan durumu telafi etmek için, geri gönderme (fr.
anaphore) işlevi de üstlenebilmektedir:
Ahmet telefonlara cevap veremez. Bu aralar çok meşgul[Ø].
Ahmet telefonlara cevap veremez. Kendisi bu aralar çok meşgul.
Söz konusu geri gönderme yöntemi, tıpkı diğer kişi zamirleri gibi
gerektiğinde kibarlık ifade etmek üzere -lAr eki de alabilmektedir:
Müdür beye sormak lazım. Kendileri ne derse o olur.
Kendi zamiri, ayrıca, iyelik eki almadan tamlayan olabilir. Bu durumda ise
belirtili isim tamlaması sayılır:
Kendi arabası
Kendi zamiri, isim veya zamir konumunudaki bir özneyle pekiştirme görevi
üstlenerek bizzat anlamında kullanılmaktadır:
Buna siz kendiniz de inanmıyorsunuz.
Tamlama halinde ve tek başına yapılan bir işi anlatmak için de kullanılır:
Bu soruyu kendi kendime defalarca sordum.
1.2. Fransızcada dönüşlülük
Fransızcada dönüşlülük çift zamirli fiillerle (le verbe ponominal) yapılır. Çift
zamirli şeklinde nitelendirilmesinin sebebi, fiilin (le verbe) başında ikinci zamir
se’nün bulunmasıdır. Çekimle birlikte, se, kişilere (la personne) göre değişir: Je
me, Tu te, Il/Elle/On se, Nous nous, Vous vous, Ils/Elles se. Çift zamirden
birincisi özne zamiri (le pronom sujet = je, tu, il, elle, on, nous, vous, ils, elles),
ikincisi ise nesne zamiridir (le pronom complément = me, te, se, nous, vous, se).
Çift zamirli bazı fiiller dönüşlü (fr. réfléchi) olabildikleri gibi, işteş (fr. réciproque),
edilgen (fr. passif) ve öznel (fr. subjectif) anlamda da kullanılabilmektedir.
5
Dolayısıyla, ikinci zamir se’nün [me, te, se, nous, vous, se] işlevi ve analiz edilip
edilemeyeceği taşıdığı anlama ve kullanıldığı bağlama göre belirlenebilmektedir:
s’apercevoir : kendini görmek
Il s'aperçoit dans la glace.
→ se = dönüşlü = analiz edilebilir
Aynada kendini görüyor [farkediyor].
s’apercevoir : birbirlerini görmek
Ils s'aperçoivent sur la place.
→ se = işteş = analiz edilebilir
Birbirlerini meydanda görüyorlar [farkediyorlar].
s’apercevoir : farkedilmek
La ville s'aperçoit de loin.
Şehir uzaktan farkediliyor.
→ se = edilgen = analiz edilemez
s’apercevoir : farkına varmak
Il s'aperçoit de son erreur.
Hatasının farkına varıyor.
→ se = öznel = analiz edilemez
Fransızcada dönüşlü zamirleri, düz veya dolaylı olduğu durumda biçim
değiştirmez. Düz veya dolaylı görünüş, öznenin kendinden başka bir nesneyi düz
veya dolaylı biçimde alması yönünde değişiklik göstermektedir:
a) Öznenin yalnızca kendi üzerinde bir etkisi olduğunda, bu etkisinin
doğrudandır, dolayısıyla dönüşlü zamiri se düz tümleç durumundadır:
Ahmet se lave.
Ahmet yıkanıyor.
→ se düz dönüşlü zamir
Ancak, öznenin kendinden başka bir düz nesneyi alması durumunda söz
konusu düz tümleç durumundaki dönüşlü zamiri se, dolaylı tümleç durumundaki
dönüşlü zamire dönüşür.
Ahmet se lave les mains.
Ahmet ellerini yıkıyor.
→ se dolaylı dönüşlü zamir
b) Öznenin kendinden başka, bir de dolaylı nesne alması durumunda,
dönüşlü zamir se düz tümleç durumundadır:
Ahmet s’intéresse à la musique. → se düz dönüşlü zamir
Ahmet müziğe ilgi duyuyor.
Ahmet s’occupe de la musique. → se düz dönüşlü zamir
Ahmet müzikle uğraşıyor.
6
Fransızcada, Türkçenin tersine her tür görevdeki zamir gerek yazılı ve
gerekse sözlü dilde her zaman kendini göstermektedir. Fransızcadan Türkçeye
yapılan çevirilerde karşımıza sıkça çıkan hatalardan biri de, Fransızca cümlede yer
alan zamirlerin tamamının Türkçe cümleye aktarılmasıdır. 2, 3 ve 4. sınıf
öğrencilerine verdiğimiz metinlerin içinde geçen aşağıdaki Fransızca cümlelerin
çevirileri, söz konusu hata türüne özgü tipik birer örnek teşkil etmektedirler:
J’ai lu le livre dont vous m’avez parlé. Il est très interessant.
(Bana) Bahsettiginiz kitabı okudum. (O) Çok ilginçmiş .
Les oiseaux ... [...] Pour leur permettre de se désaltérer et de se baigner, il est
recommandé de leur fournir un abreuvoir.
Kuşlar... [...] (*Onların) susuzluklarını gidermeleri ve yıkanmalarını sağlamak
için (*onlara) bir yalak temin edilmesi tavsiye olunur.
Ces résidences ne ressemblent pas à première vue aux demeures en bois avec
jardin. Elles s'élèvent sur plusieurs étages dans des rues courbes et étroites.
Bu konutlar, bahçeli ahşap konaklara ilk bakışta hiç benzemezler.
(*Onlar) Çok katlıdırlar, sıkışık kıvrımlı dar sokaklarda yükselirler
Derin Öncel est assistante à la faculté des Beaux-Arts de l'Université de Mimar
Sinan. Elle a rédigé de nombreux articles sur l'organisation de l'espace de la
résidence ottomane et sur la morphologie urbaine du quartier de Beyoğlu au 19e
siècle.
Derin Öncel, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde asistandır.
(*O) Osmanlı konutu mekân organizasyonu ve 19. yüzyıl Beyoğlu bölgesi kent
morfolojisi üzerine çok sayıda makale kaleme almıştır.
2. Türkçedeki kendi zamirinin Fransızcadaki muhtemel karşılıkları
Çalışmamızın buraya kadar olan bölümlerinden çıkardığımız sonuç, özetle,
Türkçede kendi zamirinin dönüşlülük anlamının yanı sıra farklı gönderim
özelliklerinin de bulunduğu, dolayısıyla Fransızcadaki se dönüşlülük zamirinin her
zaman Türkçedeki kendi zamiriyle karşılanamayacağı, buna karşılık Fransızcadaki
farklı görevdeki zamirlerin ve kimi yapıların çevirisinde de Türkçedeki kendi
zamirine ihtiyaç duyulduğudur. Fransızcadaki hangi yapıların Türkçede kendi
zamirini zorunlu kıldığını, hangilerinde isteğe bağlı bir kullanım söz konusu
olduğunu genel hatlarıyla şu şekilde sıralayabiliriz:
a) Fransızcada dönüşlü anlamda kullanılan se zamiri, her zaman Türkçedeki
kendi dönüşlü zamirine karşılık gelmez:
Ahmet se lave et se rase.
Ahmet banyo yapıp tıraş oluyor.
Ahmet se prépare à la guerre.
Ahmet savaşa hazırlanıyor.
Ahmet kendini savaşa hazırlıyor. → isteğe bağlı kendi kullanımı
7
Ahmet se sent mal.
Ahmet kendini kötü hissediyor.
→ zorunlu kendi kullanımı
b) Yan cümlelerde (fr. proposition subordonnée) geçen ve öncül olarak temel
cümledeki (fr. proposition principale) özneyi işaret eden özne durumundaki kişi
zamirlerinin Türkçeye çevirisinde zamir düşürülebilir:
Ahmet voulait offrir une fleur à Ayşe, la jeune fille [qu’il a vue au festival].
Ahmet [Ø] festivalde gördüğü (kız) Ayşe’ye çiçek vermek istiyordu.
Ayşe n’est pas allée au rendez-vous [parce qu’elle était malade].
Ayşe randevuya gitmedi, çünkü [Ø] hastaydı.
(Ayşe hasta olduğu için randevuya gitmedi.)
c) Yan cümlelerde geçen ve öncül olarak temel cümledeki özneyi işaret eden
düz tümleç veya dolaylı durumundaki üçünçü tekil ve üçüncü çoğul kişi
zamirlerinin Türkçeye çevirisinde kendi zamirine ihtiyaç duyulabilir:
Ahmet a vendu la voiture [que son père lui avait offerte].
Ahmet, babasının kendisine hediye ettiği arabayı sattı.
Ahmet a promis à Ayşe de l'aimer [jusqu'à ce que la mort les sépare].
Ahmet Ayşe’ye ölüm (kendilerini) ayırıncaya dek onu seveceğine dair söz verdi.
d) Yan cümlelerde geçen ve öncül olarak ana cümledeki nesneyi işaret eden
düz tümleç veya dolaylı durumundaki üçünçü tekil ve üçüncü çoğul kişi
zamirlerinin Türkçeye çevirisinde kendi zamirine ihtiyaç duyulabilir:
Ahmet veut voir Ayşe rapidement [pour qu'elle comprenne qu’il s'attache à elle].
Ahmet, kendisine bağlandığını anlaması için bir an önce Ayşe’yi görmek istiyor.
Ahmet a demandé gentiement à Ayşe [comment il pourrait l’aider].
Ahmet Ayşe’ye kibarca kendisine nasıl yardımcı olabileceğini sordu.
e) Yan cümledeki birleşik ilgi zamiri (fr. pronom relatif composé), öncül
olarak temel cümlenin içindeki özneyi işaret ettiği durumlarda, söz konusu birleşik
ilgi zamirinin Türkçeye çevirisinde kendi zamirine ihtiyaç duyulabilir:
Le message de l’Emir du Koweït [auquel le Président avait offert un dîner]
Le message de l’Emir du Koweït [à qui le Président avait offert un dîner]
Başkanın kendisine/kendilerine akşam yemeği verdiği Kuveyt Emiri’nin mesajı
8
f) Karşılaştırma (fr. comparaison) yaparken, karşılaştırılan kişi ve o kişiyi
temsil eden zamirin aynı cümlede bulunması durumunda, ilgili zamirin Türkçeye
çevirisinde kendi zamirine ihtiyaç duyulabilir:
Ahmet voulait dire à Ayşe qu’il partageait les mêmes sentiments qu’elle.
Ahmet Ayşe’ye kendisiyle aynı duyguları paylaştığını söylemek istiyordu.
g) Bir özne, zamir konumunda pekiştirilirken (fr. mise en relief) ilgili
zamirin Türkçeye çevirisinde kendi zamirine ihtiyaç duyulabilir:
Ahmet aime Ayşe. C’est lui qui me l’a dit.
Ahmet Ayşe’yi seviyormuş. Bunu bana kendi söyledi.
h) Sahiplik olgusunu kuvvetlendirmek için kullanılan ve sahiplik sıfatıyla (fr.
adjectif possessif) birlikte kullanılan propre sıfatının Türkçesinde kendi zamiri
kullanılır:
Je veux décorer ma propre chambre.
Kendi odamı dekore etmek istiyorum.
i) Sahiplik olgusunu kuvvetlendirmek için kullanılan bir diğer sıfat ise
même’dir:
Nous lisons nos livres mêmes.
Kendi kitaplarımızı okuyoruz.
Même sıfatı zamirden sonra geldiğinde ise, zamirle arasında tire [-] bulunur:
elle-même
kendisi
Sonuç ve Öneriler
Türkçenin zamir düşüren bir dil olma özelliğini göz ardı eden öğrenciler,
yaptıkları çevirilerde, bağlamın anlaşılabildiği durumlarda dahi özne ve nesne
zamirini yineleme yoluna gitmektedirler. Özellikle Fransızcadan Türkçeye çeviride
kendi zamirini kullanmak yerine özne veya nesne zamirinin salt anlamını tercih
eden öğrenciler, cümlede var olmayan ikinci, üçüncü bir özneye veya ikinci,
üçüncü bir nesneye gönderimde bulunduklarının farkına var(a)mamaktadırlar.
Kendi zamirinin farklı gönderim özelliklerinin bulunduğu yönünde farkındalık
yaratacağını düşündüğümüz çalışmaları şöyle sıralayabiliriz:
1) Sıralamış olduğumuz dokuz ayrı durumdan her biri için, öğrencilerin
düzeyine uygun yeter sayıda özgün cümle bulunur. Öğrencilerinden söz konusu
cümleleri çevirmeleri istenir. Cümleleri çevirme işlemini tamamlayan öğrencilerin
kağıtlarını bir başka öğrenciyle değiştirmeleri istenir. Her öğrenciden başka bir
9
öğrencinin yaptığı çevirileri kontrol ederek emin oldukları yerleri düzeltmesi
istenir. Bu işlemi tamamlayan öğrencilerin ellerindeki kağıtları tekrar asıl sahibine
vermeleri söylenir. Kağıtlarını tekrar gözden geçiren öğrencilerden değişiklik
yapılan cümlelerde ne tür bir değişiklik gözlemledikleri sorulur. Zamirler
konusunda yapılan değişiklikleri saptayarak bunu bütün öğrencilerle paylaşan
öğretmen, öğrencilere hangi çevirinin daha doğru olduğunu sorar. Sınıfın,
öğrencinin açıklamasından tatmin olup olmadığı sorularak öğrenciler bir sonraki
aşama olan farkındalık aşamasına hazırlanır.
2) Öğretmen, öğrencilerden çevirmelerini istediği cümleler aracılığıyla,
Türkçenin zamir düşürme özelliğinin bulunduğunu, dönüşlülüğün Türkçe ve
Fransızcada ne şekilde yapıldığını, kendi zamirinin ne tür işlevlerinin bulunduğunu,
Türkçede kendi zamirinin Fransızcada hangi zamir ve yapılara karşılık geldiğini
örneklerle açıklama olanağı bulur. Böylece öğrencilerde bu konularda farkındalık
yaratılır. Öğrencilerin, Fransızcada kişi zamirlerinin anlamı, kullanımı ve
işlevselliği konusundaki bilgilerini pekiştirecek olan bu faaliyet, anadilleri
Türkçede zamir ve nesne kavramları konusundaki bilgilerini de tazelemelerine
olanak sağlayacaktır.
3) Bir sonraki ders için, öğrencilerden, ellerindeki kağıtta yer alan örneklerin
her birinin benzeri cümleler bulmaları ve derse getirmeleri istenir. Bu çalışma için
öğrencilerin düzeyine göre her bir cümlenin belirli sayıda kelimeden oluşması şartı
aranabilir.
Kaynakça
Aktas, Tahsin (1996), Çeviri İşlemine Genel Bir Bakış, Ankara
Erdem, M., 2005, Zamirler Anlamlı Kelimeler midir Yoksa Görevli Kelimeler mi ?, Türk
Dili, TDK Yayınları, Ankara.
Banguoğlu, T., 1986, Türkçenin Grameri, TDK Yayınları, Ankara.
Grevisse, M., ve Gooss A., 2007, Le bon usage : grammaire française, De Boeck-Duculot
Yay., Brüksel.
Emre, Ahmet Cevat (1931), Yeni Bir Gramer Metodu Hakkında Layiha [Cilt: 1], İstanbul.
Gencan, Tahir Nejat (2001), Dilbilgisi, Ankara, Ayraç Yayınları.
Gunyol, Vedat (1986). “Ceviri Sorunları”. Gosteri,Sanat-Edebiyat Dergisi,
Kornfilt, J. (2001). ‘Long Distance reflexives in Turkish’. P. Cole, G. Hermon, ve C.-T.
James Huang (haz.), Long-Distance Reflexives, Syntax and Semantics 33, San Diego:
Academic Press içinde, 197-226.
Özsoy, A. S. (1999). Türkçe/ Turkish. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınları.
YALÇIN, Hüseyin Cahit, Türkçe Sarf ve Nahiv, (haz.: L. Karahan-D. Ergönenç), Türk Dil
Kurumu Yay., Ankara, 2000.
Öztürk, Balkız (2000): “Türkçe bir adıl-düşürme-dili mi?” [> Türkçe adıl/zamir düşüren bir
dil mi?], XIII. Dilbilim Kurultay Bildirileri, Sumru Özsoy ile Eser E. Taylan (haz.), s. 4754.
10
Çeltek, Aytaç – Oktar, Lütfiye (2004): “Türkçe Sözlü Söylemde Artgönderim
Örüntüleri”, Dilbilim Araştırmaları, s. 1-14. Van Schaaik, Gerhard (1999): “Türkçede
Öznelik Eksiltme”, çev. Balkız Öztürk, Dilbilim Araştırmaları, s. 7-23.
11
Download