FARABİ KİMDİR? Z E H R A S O Y Y İ Ğ İ T, E L İ F H O L O Ğ L U , E N G İ N PA R T O V E ZİŞAN TOPRAK • Ebu Nasır Muhammed bin Muhammed bin Tarkan bin Uzlug El-Farabi, (879-950) Bugün Kazakistan’da kalan Farab şehrinde doğdu. Aristo’nun ve yeni platoncuları okumak için Suriyeli çevirmenleri ziyaret etti. Aristo felsefesine odaklandı ve “ikinci aristo” olarak tanındı. Doğa bilimleri ve felsefe tarihi alanında yaklaşık 100 eser yazdı.“Namuslu Şehrin Yerlilerinin Görüşleri”(Erdemli Devlet) adlı çalışmasında devletin oluşumu ve toplumsal eşitsizliğin nedenleri gibi önemli sorulara cevap vermeye çalışır. “Cevher”, “Zaman”, “Boşluk”, “Platon ve Aristo Felsefesinin Tekliği” konularında da çalışır. Birçok alanda yazdığı eserlerde metafizik, politik felsefe, mantık, müzik, bilim, ahlak, bilgi felsefesi ve ilahiyat yoğunluktadır. • Farabi Vasic’den dilbilgisi, mantık, felsefe, müzik, matematik ve fen çalıştığı Bağdat’a gitti. Burada Yunan felsefesinin önemli bir çevirmeni ve yorumcusu olan Ebu Beşir Matta b. Yunus’un öğrencisi oldu. Daha sonra Nesturi Yuhanna b. Haylan ile beraber çalıştı. Böylelikle Farabi, Harran, Antakya ve Merv’de bulunan İskenderiye Felsefe Okulu’na bağlandı. • Anadili olan Türkçe’nin yanında Arapça, Farsça, Süryanice ve Yunanca biliyordu. Farabi çalışmalarının sonucunda birçok kitap ve risale yazmıştır. Bunlardan en bilinenleri şunlardır: • 1. Arau Ehli’l-Medineti’l-Fadıla • 2. es-Siyasetu’l-Medeni (Mebadiu’l-Mevcudat) • 3. İhsa’u’l-Ulum • 4. Tahsilus-Seade • 5. el-Cem’ Beyne Re’yeyi’l-Hakimeyn • 6. Risale fi’l-Akıl • 7. Kitabu’l-Mille • 8. Kitabu’l-Hurup • Kendisinin Türkçedeki önemi, eski dönemde klasik “filozof” olarak tanımlanabilecek tek Türk olabileceği kanısıdır. Her ne kadar dayanaklar mevcut ise de Türk diye adlandıramıyoruz. Doğunun adamıydı. Çok gezdi, göçtü. Diğer Türk addedilmiş isimlerdense daha gerçekçi bir Türk idi. İkinci Aristo benzetmesi önemlidir. Aristo gibi birçok alanda sistematik çalışma yürütmüştür. Doğu müziğinin en büyük dayanağı olan Büyük Müzik Kitabı’nda “Kanun”, Ud gibi birçok eseri ilk defa tarif etmiştir. Faziletli Devlet(Erdemli Devlet) adlı eser de doğudaki toplumcu(sosyalist) fikir açısından bir ilktir. Eylemlerde ahlak ve erdemden yola çıkar ve toplumsallığın önemini vurgular. • Farabi’ye göre “Her insan kendini devam ettirmek ve üstün mükemmelliğe ulaşmak için bir çok şeye muhtaç bir yaratışta (fıtrat) varlığa gelmiştir. Onun bu şeylerin hepsini tek başına sağlaması mümkün değildir. Her biri kendisinin özel ihtiyacını karşılayacak bir çok insana muhtaçtır. Farabi’ye göre insan Aristo’da olduğu gibi toplumsal bir varlıktır. Platon’da olduğu gibi toplum,doğal bir sürecin sonucu ortaya çıkan bir birlik değil, bireyleri kendi iradeleri ile “ahlâki bir gaye” yi gerçekleştirmek üzere kurulan zorunlu bir birimdir. • En mükemmel hayata şehirde ulaşılabilir, Farabi, insanın var oluş sebebi ve gayesinin mutluluk olduğunu söyler. Mutluluğun elde ettiği şeyler için birbirine yardım etmeyi amaçlayan bir şehir, erdemli, mükemmel bir şehirdir. (Medine-i Fazıla): insanların mutluluğu elde etmek için birbirlerine yardım eden toplum erdemlidir. Halkı mutluluğu bilmeyen, mutluluktan habersiz olan şehir cahildir. Mutlu ne anlayacak, ne de inanacaklardır. • Farabi’ye göre kalbin vücudu idare etmesi yöneticinin toplumu idare etmesine benzer. Erdemli şehrin yöneticisi herhangi bir insan olamaz. Yönetici yaratılışı ve tabiatı ile uygun olmalıdır. Yönetime yatkınlık, yetenek ve tutumları kazanmış olmalıdır. Yönetici, “insanlığın en üst mertebesinde olan başka bir insanın hükmü ve yönetimi altına girmesi mümkün olmayan…üstün mükemmelliğe ulaşmış…Faal akıl ile bağlantı kuran kimsedir. “Seçkinlerin en seçkinidir” Farabi bu yönetici için “filozof, en yüksek yönetici, hükümdar, kanun koyucu imam” deyimlerini kullanmaktadır. • Fârâbi görüşlerinin çoğunda Eflatun ve Aristo’nun etkisinde kalmıştır. Onun felsefesi Aristo ve Eflatun’un görüşlerinin birleştirilmiş hali gibidir. Fârâbi, öncelikli olarak eserlerinde Eflatun ile Aristoteles’in görüşlerini, daha sonra da felsefe ile dini uzlaştırarak yaratıcı zekâsının ürünlerini ortaya koymayı başarmıştır. Onun felsefesinin dayandığı kaynaklardan birincisi, İslam dini, ikincisi özellikle Eflatun ve Aristoteles’in fikirlerinin esas teşkil ettiği Yunan felsefesidir. Yunan felsefesinin unsurları ve kendi dönemindeki İslam kültürünün sentezini oluşturmuştur. https://www.youtube.com/watc h?v=5d2WJ2mQaeM https://www.youtube.com/watc h?v=X76HikqgthY