Uploaded by User14439

indir (1)

advertisement
EL-FİHRİST
MUHAMMED B. İSHAK EN-NEDÎM
TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI YAYINLARI: 135
Tarih ve Toplum Bilimleri Serisi : 21
Kitabın Adı
: EL-FİHRİST
Müellifi
: Ebü’l-Ferec Muhammed b. İshak en-Nedîm (ö. 385/995)
Özgün Dili
: Arapça
Çeviri
: Prof. Dr. Ramazan Şeşen
Editör
: Dr. Öğr. Üyesi Abdulkadir Coşkun
Yalova Üniversitesi, İslâmi İlimler Fakültesi (İslâm Felsefesi)
Son Okuma
: Ayşegül Sıvakcı, Asiye Solmaz
Arşiv Kayıt
: Süleymaniye Yazma Eser Ktp., Şehid Ali Paşa Nr. 1934
Kapak Görseli
: Süleymaniye Yazma Eser Ktp., Şehid Ali Paşa Nr. 1934, vr. 39b
Yapım
: Yüksel Yücel
Baskı
: Bilnet Matbaacılık ve Yayıncılık A.Ş.
Dudullu OSB 1. Cadde No. 16 Ümraniye / İstanbul
Tel: 444 44 03 www.bilnet.net.tr / Sertifika No. 42716
Baskı Yeri ve Yılı
: İstanbul 2019
Baskı Miktarı
: 1. Baskı, 1500 adet
KÜTÜPHANE BİLGİ KARTI
Library of Congress A CIP Catalog Record
Muhammed b. İshak en-Nedîm,
el-Fihrist
1. Bilim Tarihî, 2. Biyografi, 3. Literatür, 4. Şer‘î İlimler, 5. Edebî İlimler,
6. Aklî İlimler, 7. Muhammed b. İshak en-Nedîm, 8. el-Fihrist
ISBN: 978-975-17-4325-1
Copyright © Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Her hakkı mahfuzdur.
Bütün yayın hakları Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’na aittir. Başkanlığın izni olmaksızın
tümüyle veya kısmen, hiçbir yolla ve hiçbir ortamda yayınlanamaz ve çoğaltılamaz.
T.C. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
Süleymaniye Mh. Kanuni Medresesi Sk. No: 5 34116 Fatih / İstanbul
Tel.: +90 (212) 511 36 37
Faks: +90 (212) 511 37 00
[email protected]
www.yek.gov.tr
eL-FİHRİST
(ÇEVİRİ - METİN)
MUHAMMED B. İSHAK EN-NEDÎM
(ö. 995)
Çeviri
Ramazan Şeşen
Editör
Abdulkadir Coşkun
TAKDİM
İnsanlık tarihi, akıl ve düşünce sahibi bir varlık olan insanın kurduğu
medeniyetleri, medeniyetler arasındaki ilişkileri anlatır. İnsan, zihnî faaliyetlerde bulunma kabiliyetiyle bilim, sanat ve kültür değerleri üretir, ürettiği kültür ve düşünce ile de tarihin akışına yön verir.
Medeniyetler, kültürler, dinler, ideolojiler, etnik ve mezhebî anlayışlar
arasındaki ilişkiler kimi zaman çatışma ve ayrışmalara, kimi zaman da uzlaşma ve iş birliklerine zemin hazırlamıştır.
İnsanların, toplumların ve devletlerin gücü, ürettikleri kültür ve medeniyet değerlerinin varlığıyla ölçülmüştür. İnsanoğlu olarak daha aydınlık
bir gelecek inşâ edebilmemiz, insanlığın ortak değeri, ortak mirası ve ortak
kazanımı olan kültür ve medeniyet değerlerini geliştirebilmemizle mümkündür.
Bizler, Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve Cumhuriyet’e kadar büyük devletler
kuran bir milletiz. Bu büyük devlet geleneğinin arkasında büyük bir medeniyet ve kültür tasavvuru yatmaktadır.
İlk insandan günümüze kadar gök kubbe altında gelişen her değer, hakikatin farklı bir tezahürü olarak bizim için muteber olmuştur. İslam ve Türk
tarihinden süzülüp gelen kültürel birikim bizim için büyük bir zenginlik
kaynağıdır. Bilgiye, hikmete, irfana dayanan medeniyet değerlerimiz tarih
boyunca sevgiyi, hoşgörüyü, adaleti, kardeşlik ve dayanışmayı ön planda
tutmuştur.
Gelecek nesillere karşı en büyük sorumluluğumuz, insan ve âlem tasavvurumuzun temel bileşenlerini oluşturan bu eşsiz mirasın etkin bir şekilde
aktarılmasını sağlamaktır. Bugünkü ve yarınki nesillerimizin gelişimi, geçmişimizden devraldığımız büyük kültür ve medeniyet mirasının daha iyi
idrak edilmesine ve sahiplenilmesine bağlıdır.
Felsefeden tababete, astronomiden matematiğe kadar her alanda, Medine’de, Kahire’de, Şam’da, Bağdat’ta, Buhara’da, Semerkant’ta, Horasan’da,
Konya’da, Bursa’da, İstanbul’da ve coğrafyamızın her köşesinde üretilen değerler, bugün tüm insanlığın ortak mirası hâline gelmiştir. Bu büyük emanete sahip çıkmak, bu büyük hazineyi gelecek nesillere aktarmak öncelikli
sorumluluğumuzdur.
Yirmi birinci yüzyıl dünyasına sunabileceğimiz yeni bir medeniyet projesinin dokusunu örecek değerleri üretebilmemiz, ancak sahip olduğumuz
bu hazinelerin ve zengin birikimin işlenmesiyle mümkündür. Bu miras
bize, tarihteki en büyük ilim ve düşünce insanlarının geniş bir yelpazede
ürettikleri eserleri sunuyor. Çok çeşitli alanlarda ve disiplinlerde medeniyetimizin en zengin ve benzersiz metinlerini ihtiva eden bu eserlerin korunması, tercüme ya da tıpkıbasım yoluyla işlenmesi ve etkin bir şekilde
yeniden inşâ edilmesi, Büyük Türkiye Vizyonumuzun önemli bir parçasıdır. Bu doğrultuda yapılacak çalışmalar, hiç şüphesiz tarihe, ecdadımıza,
gelecek nesillere ve insanlığa sunacağımız eserleri üretmeye yönelik fikrî
çabaların hasılası olacaktır. Her alanda olduğu gibi bilim, düşünce, kültür
ve sanat alanlarında da eser ve iş üretmek idealiyle yeniden ele alınmaya, ilgi
görmeye, kaynak olmaya başlayan bu hazinelerin ülkemize ve tüm insanlığa
hayırlar getirmesini temenni ederim. Aziz milletimiz, bu kutsal emaneti
yücelterek muhafaza etmeyi sürdürecektir.
Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı
İÇİNDEKİLER
TAKDİM
ÖNSÖZ
4
11
EL-FİHRİST
MUKADDİME
BİRİNCİ MAKALE
Birinci Fen: Arap ve Arap Olmayan Milletlerin Dilleri,
Alfabelerinin Nitelikleri, Yazı Çeşitleri ve Şekilleri
Arap Alfabesine Dair
Himyerî Yazısı
Mushafların Yazıları
Mevzun (Ölçülü) Yazıların Adları
Yazının Faziletleri ve Arapçanın Medhi
Kitapların Faziletleri
Süryânî Yazısı
Fars Yazısı
İbrânî Yazısı
Langobarde (Lombardlar) ve Saksonların Yazısı
Çinlilerin Yazısı
Maniheistlerin Yazısı
Suğd Yazısı
Sind Yazısı
Sudanlılar (Siyahîler)
Türkler ve Onlara Yakın Irklardan Olanların Yazıları
Rusya
Fransa
Ermenilerin ve Diğerlerinin Yazıları
Kalem Açma Şekilleri
Varak (Kâğıt) Çeşitleri
20
28
28
28
32
34
36
44
46
50
52
58
62
62
66
66
68
70
72
72
72
74
74
74
İkinci Fen: Müslümanların ve Diğerlerinin Mezhebine Göre
İndirilmiş Şeriatların Kitaplarının İsimleri
Yahudilerin Elindeki Tevrat, Onların Kitaplarının Adları,
Âlimleri ve Eserleri
Hıristiyanların İncil’i, Kitaplarının Adları, Âlimleri ve Eserleri
Üçüncü Fen: Kur’ân-ı Kerim’in Niteliği, Onunla İlgili Kitaplar,
Yedi Kıraat İmamı ve Diğerlerinin Haberleri ve Onların Eserleri
Kur’ân-ı Kerîm’in Mekke ve Medine’de İnişi ve
Sûrelerin İniş Sırası
Hz. Peygamber (sav) Devrinde Kur’ân’ı Toplayanlar
Yedi Kurrâ’nın Haberleri ve Onlara Dayanan
Rivayet ve Kıraatler
Şaz Kıraatlerin Kurrâları ve Bu Kıraatlerin Nisbetleri
Kur’ân Tefsiri Konusunda Yazılan Kitapların İsimleri
Me‘âni’l-Kur’ân, Müşkili’l-Kur’ân ve
Mecâzi’l-Kur’ân Hakkında Yazılan Kitaplar
Garîbü’l-Kur’ân’a Dair Yazılan Kitaplar
Kur’ân’da Geçen Çeşitli Lehçelere Dair Yazılan Kitaplar
Kıraatler Hakkında Yazılan Kitaplar
Kur’ân’ın Noktalanması ve Harekelenmesine
Dair Yazılan Kitaplar
Kur’ân’daki Lâm’lar Hakkında Yazılan Kitaplar
Kur’ân’daki Vakf ve İbtidalar Hakkında Yazılan Kitaplar
Mushaflardaki İhtilaflara Dair Yazılan Kitaplar
Vakfü’t-Temâm Hususunda Yazılan Kitaplar
Kur’ân’da Lafızları Aynı ve Mânaları Farklı İbareler
Hakkında Yazılan Kitaplar
Kur’ân’daki Müteşabihler Hakkındaki Kitaplar
Kur’ân’ın Heceleri Hakkında Yazılan Kitaplar
Kur’ân’ın (Hemze-i) Kat‘ ve Vasılları Hakkında
Yazılan Kitaplar
Kur’ân’ın Cüzleri Hakkında Yazılan Kitaplar
Fezâ’ilü’l-Kur’ân Hakkında Yazılan Kitaplar
Kur’ân Âyetlerinin Sayısı Hakkında Yazılan Kitaplar
Kur’ân’ın Nâsih ve Mensuhu Hakkında Yazılan Kitaplar
Hâ’lar ve Geri Dönüşleri Hakkında Yazılan Kitaplar
Kur’ân-ı Kerîm’in Nüzûluna Dair Kitaplar
Ahkâmü’l-Kur’ân Hakkında Yazılan Kitaplar
78
80
82
86
88
96
98
104
112
114
116
116
116
118
118
118
120
120
120
120
120
120
122
122
122
124
124
124
124
Kur’ân’la İlgili Çeşitli Konular Hakkında Yazılan Kitaplar
Müteahhir Kurrâlardan Bir Grubun Adları
124
126
İKİNCİ MAKALE: NAHİVCİLER VE LÜGATÇİLER
Birinci Fen: Nahiv [İlminin] Başlangıcı, Basralı Nahivciler,
Lügatçiler ve Bâdiye Halkı Fasihlerinin Haberleri ve Kitapları
İkinci Fen: Kûfeli Nahivciler ve Lügatçilerin Haberleri
Üçüncü Fen: İki Mektebi [Kûfe-Basra] Birleştiren Lügat
ve Nahiv Âlimlerinin İsim ve Haberleri
130
ÜÇÜNCÜ MAKALE: TARİHÇİLER, NESEPÇİLER,
OLAYLARDAN BAHSEDENLER VE EDEBİYATÇILAR
Birinci Fen: Tarihçiler, Nesepçiler, Siyerciler, Olayları
Aktaranlar ve Bunların Kitapları
İkinci Fen: Hükümdarlar, Kâtipler, Hatipler, Münşîler, Harac
Âmilleri ve Divan Çalışanlarının Haberleri ve Bunların Kitapları
Üçüncü Fen: Nedimlerin, Meclis Arkadaşlarının, Ediplerin,
Mûsikişinasların, Şaklabanların, [Maskaralar ile Komedyenlerin]
Haberleri ve Bunların Kitapları
130
202
244
280
280
356
426
DÖRDÜNCÜ MAKALE: ŞİİR VE ŞAİRLER
472
Birinci Fen: Eski Şairlerin Şiirleri, Râvileri, Divanları,
Kabilelerin Şiirleri, Onları Toplayanlar ve Yazanlar
472
İkinci Fen: Muhdes (Yeni) Şairler ile Bazı İslam Devri Şairlerinin
İsimleri ve Bunların Ortaya Çıkarılan Şiirlerinin Miktarları
482
BEŞİNCİ MAKALE: KELÂM İLMİ VE KELÂMCILAR
Birinci Fen: Mu‘tezile ile Mürcie Kelâmcılarının Haberleri
ve Kelâm ile Münâzara (Cedel) İlminin Başlangıcı
İkinci Fen: İmâmiyye ve Zeydiyye Şîası Kelâmcıları
Üçüncü Fen: Cebriyye ve Haşviyye Kelâmcıları ve Kitapları
Dördüncü Fen: Hâricîlerin Kelâmcılarının Haberleri ve Kitapları
Beşinci Fen: Seyyahlar, Zâhidler, Âbidler, Hatarât
ve Vesvese Hakkında Konuşan Mutasavvıfların Haberleri
524
ALTINCI MAKALE: FIKIH İLMİ, FAKİHLER VE HADİSÇİLER
Birinci Fen: Mâlikî Fakihlerinin Haberleri ve Yazdıkları Eserler
İkinci Fen: Ebû Hanîfe’nin ve Ashâbü’r-Re’y’in Haberleri
Üçüncü Fen: İmam Şâfiî ve Talebelerinin Haberleri
Dördüncü Fen: Dâvûd [ez-Zâhirî] ve Onun Talebeleri
664
664
674
696
716
524
598
610
618
622
Beşinci Fen: Şîa Fakihlerinin Haberleri ve Yazdıkları Kitaplar
Altıncı Fen: Hadisçilerin Fakihlerinin Haberleri
Yedinci Fen: Taberî ve Talebelerinin Haberleri
Sekizinci Fen: Hâricîlerin Fakihleri
724
738
762
770
YEDİNCİ MAKALE: FELSEFECİLER, ESKİ İLİMLER
VE BU KONULARDA YAZILAN KİTAPLAR
774
Birinci Fen: Tabiatçı, Mantıkçı Filozoflar, Onların Kitapları,
Nakilleri, Şerhleri, Bunlardan Mevcut Olanlar ve Bulunamayanlar,
Önce Varken Sonra Yok Olanların Haberleri
774
İkinci Fen: Geometriciler, Aritmetikçiler, Mûsikişinaslar, Hesap
Âlimleri, Astronomlar, Alet Yapanlar, Fizikçiler ve Mekanikçiler 854
Üçüncü Fen: Tıbbın Başlangıcı,Eski ve Yeni Tabiplerin
Haberleri, Kitapları, Tercümeleri ve Şerhleri
908
SEKİZİNCİ MAKALE: MÜSAMERELER, HURAFELER,
GÖZ BOYAMA, SİHİR VE MUSKA
Birinci Fen: Müsamerecilerin, Hurafecilerin Haberleri,
Müsamereler ve Hurâfeler Hakkında Yazılan Eserleri
İkinci Fen: Muskacılar, Gözboyayıcılar, Sihirbazlar,
Efsuncular, Hileler ve Tılsımlara Dair Haberler
Üçüncü Fen: Çeşitli Konularda Musannifleri ve Müellifleri
Bilinmeyen Eserler
956
956
970
982
DOKUZUNCU MAKALE: MEZHEPLER VE İTİKADLAR
Birinci Fen: Sâbiîler Olarak Tanınan Harranlı Keldânîlerin ve
Düalistlerin (Seneviyyenin) Mezheplerinin Durumu
İkinci Fen: Hint, Çin ve Diğer Milletlerin Dinleri Gibi
Garip Dinlerin Özellikleri
994
1076
ONUNCU MAKALE: ESKİ VE YENİ FELSEFECİLERDEN
KİMYACI VE SİMYACILAR VE BUNLARIN KİTAPLARI
1094
MADDE BAŞI DİZİNİ
İSİM DİZİNİ
YER DİZİNİ
GENEL DİZİN
1125
1143
1205
1209
994
ÖNSÖZ
Tercümesini verdiğimiz bu eser İslâm medeniyetinin temel kitaplarından biridir. İslâm tarihinin ilk dört asrındaki ilmî, edebî faaliyetin bir
envanteri ve kısaca değerlendirmesidir. Bu sebeple ona Kitâbü’l-Fihrist adı
verilmiştir. Yazarı Ebü’l-Ferec Muhammed b. İshak b. Muhammed b. İshak
en-Nedîm el-Varrâk el-Bağdâdî el-Ahbârî IV./X. yüzyılda Bağdat’ta yaşayan ünlü varrâk (kitapçı) ve nedimlerdendir (hükümdarın sohbet arkadaşı). Literatürde İbnü’n-Nedîm adıyla anılır. Babası İshak, İbnü Ebî Ya‘kûb
el-Varrâk adıyla meşhurdu. İbnü’n-Nedîm kitabının unvan sayfasında ve
eserin makalelerinin unvan sayfalarında adını Muhammed b. İshak en-Nedîm şeklinde verir. Kitabın metninde ise “Muhammed b. İshak şöyle der”
ifadesini birçok yerde kullanır.
Muhammed b. İshâk en-Nedîm IV./X. yüzyılda Bağdat’ta iyi bir tahsil
görmüş, kitapçılık ve nedimlik yapmış, Bağdat’ın ilim ve kültür hayatının
son parlak devrini görmüş, devrin büyük âlimleri ve edipleriyle tanışmış,
çok sayıda kitap görmüş ve bu kitapların nüshalarını incelemiştir. Kendisi
de değerli bir ilim adamıydı. Devrin büyük âlimlerinden okumuş, kitaplar
yazmış, hayatı boyunca elimizdeki bu Kitâbü’l-Fihrist adlı eseri için malzeme toplamıştır. Bağdat dışında Musul’a ve Hadîse’ye de gitmiştir. Orada
da tanıdıkları vardı. Eserindeki ifadelerden Farsça ve Süryânîce bildiği de
anlaşılmaktadır.
İbnü’n-Nedîm’in doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmemektedir.
Uzun bir hayat sürdüğü tahmin edilir. Abbas Kummî, Hediyyetü’l-Ahbâb
adlı eserinde (bkz. ikinci baskı s. 106) onun 297/909 tarihinde doğduğunu, eseri en son neşreden Eymen Fuad Seyyid de 315/927 veya 320/932
yılında doğmuş olabileceğini söyler. Bu tarih başka bir kaynak tarafından
desteklenmez. 340/951 yılında Hâricî mezhebi fakihlerinden Ebû Bekr
el-Berde‘î ile görüşmüş, ondan eserlerinin listesini almıştır. (bkz. el-Fihrist,
nşr. Rıza Teceddüd, s. 294) Bu kayıttan onun bu tarihlerde el-Fihrist’in
malzemesini topladığı, en az otuz yaşlarında olduğu tahmin edilebilir. Buna
göre IV./X. asır başlarında doğmuş olmalıdır. el-Fihrist’i 377/987 yılında
12
ÖNSÖZ – el-Fihrist
tamamladığını eserin birkaç yerinde zikreder. Bu tarihte eserine son şeklini
vermiş, arada bazı eksik bilgiler kalmıştır. Öyle anlaşılıyor ki bundan sonra
fazla yaşamamıştır. Kaynaklarda ölüm tarihi hakkında 20 Şâban 380/13
Kasım 990, 20 Şâban 385/19 Eylül 995 tarihleri verilir. İbnü’n-Nedîm,
el-Merzübânî’nin 377 yılında sağ olduğunu söyler. Hemen peşinde 384’te
öldüğü söylenir. Öyle anlaşılıyor ki bu ölüm tarihi sonradan ilâve edilmiştir. Ölümü için verilen 20 Şâban 380 doğru olmalıdır. ez-Zehebî 400/1009
yılından önce öldüğünü söyler. Eserindeki birkaç kayıttan dolayı daha sonra öldüğünü söyleyenler varsa da bu doğru olmamalıdır. Bu kayıtlar esere
sonradan Ebü’l-Kâsım el-Mağribî tarafından ilâve edilmiş olmalıdır.
İbnü’n-Nedîm’in hocaları arasında Ebû Saîd es-Sîrâfî (284-368/897979), Ebü’l-Ferec el-İsfahânî (284-356/897-967), el-Merzübânî (296384/909-994) bulunmaktadır. Yakın arkadaşları ve faydalandığı ilim
adamları arasında Yahyâ b. Adî (ö. 364/975), Ebû Süleyman Muhammed
b. Tâhir es-Sicistânî (ö. 391/1001?), Ebü’l-Hasan Ali b. Hârûn b. Ali b.
Yahyâ (ö. 358/969), Ebü’l-Feth b. en-Nahvî, Ebü’l-Hasan Muhammed b.
Yûsuf en-Nâkıt, İbn Hammâr el-Mevsılî, İbn Kerrib vardır. (el-Fihrist, s.
28, 45, 64, 91, 161, 162, 302, 322, 323, 327; Yâkût, İrşâdü’l-Erîb, XVIII,
17; es-Safedî, el-Vâfî bi’l-Vefeyât, II, 197; ez-Zehebî, Târîhü’l-İslâm, XIX,
398-399; İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, V, 72-73; Bayard Dodge, “Hayâtü
İbni’n-Nedîm”, RAA, XIV, 1970, s. 545-555)
İbnü’n-Nedîm edip, tarihçi, kelâmcı, hikâyeci, masalcı, felsefeci, dinler
tarihçisi vb. vasıflarıyla bilinen çok yönlü bir ilim adamıdır. Kitabından
ilmî ihatasının genişliği anlaşılmaktadır. Mezhepçe Şiî-Mu‘tezilî temayüllüdür. Bunu açıkça ifade etmemesine rağmen, eserinde Hz. Peygamber,
Hz. Ali sülalesinden gelenler için “aleyhisselâm” ifadesini kullanır. Çeşitli kişilerin Şiî olduklarını ifade eder. Mu‘tezile gibi hadisçileri Haşeviyye
ve avam kelimeleriyle vasıflandırır. Bununla beraber İmam Mâlik, İmam-ı
Âzam Ebû Hanîfe, Taberî gibi Sünnî imamları çok över, Şiî olan Hallâc’ı
tenkit eder. Katı tutumlu değildir. Sünnîler, Şiîler, Hâricîler, Hıristiyanlar
arasında yakın arkadaşları vardır.
el-Fihrist
Kitabının çeşitli yerlerindeki ifadelerinden el-Fihrist’ten başka
Kitâbü’l-Evsâf ve’t-Teşbîhât, Makâlâtü’l-Felâsife, Kitâbü’l-Mesâlib adlı eserler
yazdığı anlaşılmaktadır. (el-Fihrist, s. 14, 22, 212). Kitâbü’l-Evsâf ve’t-Teşbîhât’ta yazı (hat) ve kâtiplik hakkında bir bölüm bulunuyordu.
el-Fihrist: İbnü’n-Nedîm’in zamanımıza ulaşan tek eseri Kitâbü’l-Fihrist’tir. Bu eser İslâm tarihinin ilk dört asrında Arapça yazılan ve diğer dillerden Arapçaya çevrilen eserlerin ve müelliflerinin kısa bir envanteridir. Bu
sebeple el-Fihrist adını almıştır. İbnü’n-Nedîm bu eserini hayatı boyunca
kitaplar, müellifleri ve nüshaları hakkında topladığı malzemeye dayanarak
yazmıştır. İyi bir eğitim görmesi, ünlü bir varrâk olması bu eseri yazmasına yardım etmiştir. Büyük âlimlerden, mütercimlerden faydalanmış, bir
asra yakın Bağdat ve civarındaki varrâklardan gelip-geçen kitapları, Halife
Me’mûn’un kütüphanesindeki eserleri, Ali b. Ahmed el-Umrânî’nin, Hadîse’de Muhammed b. Hüseyn b. Ebû Ba‘ra’nın kütüphanelerini, diğer özel
koleksiyonları görmüş âlimlerin ağzından eserleri hakkında bilgi almıştır.
Bunlar arasında İbnü’l-Kûfî (ö. 348/960), İbn Sevâbe, İbnü Mukle gibi
ünlü kâtipler, el-Kindî, Yahyâ b. Adî gibi felsefeciler vardır. Kitaplar, nüshaları, müellifleri, mütercimleri hakkında bilgi verir. Mümkünse müelliflerin
doğum ve ölüm tarihlerine işaret eder. Bununla beraber bazı müelliflerin
ölüm tarihlerinde eksiklikler vardır. Öyle anlaşılıyor ki bunları sonra tamamlayacaktı. Yerlerini boş bırakmıştır. Onun eseri önceden değindiğimiz
gibi, İslâm bilim ve kültür tarihinin ilk dört asrının bu sırada Yunanca, Süryânîce, Farsça, Sanskritçe, Nabatîceden yapılan tercümelerin bir envanteridir. Zaten onun devriyle İslâm tarihindeki tercüme faaliyeti sona ermiştir.
Kitabın başında ve birinci, ikinci, altıncı makalelerin sonlarında açık
olarak ifade ettiği gibi, İbnü’n-Nedîm kitabına 1 Şâban 377/26 Kasım 987
Cumartesi günü son şeklini vermiştir (el-Fihrist s. 3, 41, 96, 273). Kitabı
10 makale hâlinde tertip etmiştir. Her makale fenlere (dallara) ayrılır. Birinci makalede çeşitli dillerin alfabelerinden, özelliklerinden, semâvî kitaplardan, Kur’ân-ı Kerîm ve onunla ilgili ilimlerden ve yazılan kitaplardan,
müelliflerinden bahsedilir. İkinci makalede gramercilerden, lügatçilerden
13
14
ÖNSÖZ – el-Fihrist
ve eserlerinden bahsedilir. Üçüncü makalede tarihçilerden, nesepçilerden,
nedimlerden, ediplerden, hatiplerden, şarkıcılardan, mûsikişinaslardan,
hokkabazlardan (komedyenlerden) ve eserlerinden bahsedilir. Dördüncü
makalede şairlerden ve şiirlerinden, divanlarını toplayanlardan söz edilir.
Beşinci makalede kelâmcılardan, altıncı makalede fakihlerden, bunların
eserlerinden söz edilir. Yedinci-onuncu makaleler eski medeniyetlerden tercüme edilen ve Müslümanlar tarafından geliştirilen ilimlere dairdir. Yedinci
makalede felsefeciler, matematikçiler, astronomlar, tabipler, bu konularda
yapılan tercümeler, yazılan eserlerden bahsedilir. Mütercimler, yaptıkları tercümeler, eski Yunan, Hint âlimleri hakkında bilgi verilir. Sekizinci
makalede masalcılar, hikâyeciler, gözboyayıcılar, sihirbazlar, bu konularda
yazılan ve tercüme edilen eserlerle; veterinerlik, yemekler, âşıklar, bu konularda yazılan ve tercüme edilen eserler hakkında bilgi verilir. Dokuzuncu
makalede Harran Sâbiîlerinin dinleri, Maniheizm, Mazdeizm, Hürremiyye, Ortadoğu’da çıkan diğer dini akımlar, Hind, Çin dinleri ve bu konulardaki eserler hakkında bilgi verilir. Onuncu makalede ise kimyacılardan,
simyacılardan ve eserlerinden bahsedilir.
İbnü’n-Nedîm bu kitabını adını vermediği bir kişiye ithaf etmiştir
(el-Fihrist, s. 96). Kitabı son neşreden Eymen Fuad Seyyid bu kişinin yakın
arkadaşı Vezir Ebü’l-Kâsım Îsâ b. Ali b. Îsâ (ö. 391/1001) olduğunu söyler.
Her makale ve fende müellifleri ve eserlerini anlatırken büyük ölçüde kronolojik sıraya uyar. İlimlerin tarifini yapmaz, sadece bu ilimlerin başlangıcı
ve gelişmesinden, bu konularda eser yazanlardan ve bunların kitaplarından
söz eder. Bazı müellifler birkaç yerde tekrarlanır. Bazen bu tekrarlara işaret edilir. Çeşitli konularda eser yazan birçok kişi ve eserleri ise en meşhur
olduğu konudan bahsedilirken verilir. Bazı müelliflerin eserlerinin listesi
sahifeler tutar. Her ilmin başlangıcı anlatıldıktan sonra müellifler ve eserleri
sıralanır. Şiirle ilgili makalede olduğu gibi meşhur müellif ve eserleri anlatıldıktan sonra bazı yazmalardan, şairler ve eserleri hakkında bilgi bulunan
bazı vesikalardan, kitaplardan aktarmalar yapılır. Bazı önemli kitaplar ve
değerli nüshaları hakkında ayrıntılı bilgi verilir. En son zikrettiği müellifler
Ebü’l-Vefâ el-Bûzcânî (ö. 388/998), Ebû Sehl el-Kûhî (ö. 390/1000 civarı)
el-Fihrist
ve İbn Zür‘a’dır (ö. 398/1008). Fakat bu kişilerin ölüm tarihlerini vermez.
Öyle anlaşılıyor ki bunlardan önce ölmüştür.
Ayrıca eseri yazarken bazen kronolojik tertibin dışına çıkar. Bu konuda
şöyle der: “Ben müelliflerden birinden bahsedersem, zamanı geç olsa da,
ona benzer müellifleri hemen peşinden zikrederim. Bu, kitabın tertibinde
takip ettiğim metottur.” (el-Fihrist, s. 163).
Bundan başka birçok kitabın nüshasından bahsederken yapraklarının
sayısını verir. Bu konuda “Biz, ‘Falan kişinin şiiri 10 yaprak’ dersek süleymanî kâğıdı kastediyoruz. Bu kâğıdın yaprağının her sayfası 20 satır tutar.”
der (el-Fihrist, s. 181).
İbnü’n-Nedîm, bazı kişilerin bütün eserlerinin adlarını verdiği hâlde
bazı müelliflerin hayatına, eserlerine dair eksik bilgi verir. el-Harezmî, elFârâbî bunlar arasındadır. Yakından tanıdığı Sıvânü’l-Hikme müellifi Ebû
Süleyman Muhammed b. Tâhir es-Sicistânî’nin hayatı ve eserleri hakkında
hiç bilgi vermez. Çağdaşı olan Mâverâünnehir âlimlerinin bazılarından,
İbn Havkal ile el-Makdisî gibi önemli coğrafyacılardan ve eserlerinden
bahsetmez. Hâlbuki İbn Havkal eserini onun gibi 377/987 yılında tamamlamıştır. Bunların dışında Kuzey Afrika, Endülüs, Sicilya gibi Mağrib âlimlerinden ve eserlerinden hiç bahsetmez. Sadece doğuya gelen iki Endülüslü
âlimden kısaca söz eder.
İbnü’n-Nedîm’in eseri eski İslâm âlimleri tarafından kaynak olarak
kullanılmıştır. Onun eserini gören ve kullanan İslâm âlimleri arasında Yâkût
el-Hamevî (ö. 626/1229), el-Kıftî (ö. 646/1248), es-Sağânî (ö. 650/1252),
İbn Ebû Usaybia (ö. 668/1269), ez-Zehebî (ö. 748/1348) İbn Hacer el-Askalânî (ö. 852/1449), Kâtib Çelebi (ö. 1067/1657) vardır. Modern devirdeki Avrupalı oryantalistler tarafından eseri çok kullanılmıştır. Bugün de
İslâm bilim ve kültürü üzerinde çalışan tarihçilerin başlıca kaynaklarındandır. Eserin çeşitli nüshaları zamanımıza gelmiştir. Fakat hiçbiri tam nüsha
değildir. Alman oryantalistlerinden Gustav Flügel XIX. yüzyıl ortalarında
kitabı yayımlamaya karar vermiş,1 Paris, Viyana, Leiden nüshalarına
1
Flügel’in 1859 yılında yayınladığı makalesinin başlığı şöyledirr: “Über Muhammad bin Ishâk’s
Fihrist al-Ulûm” (Muhammed b. İshak’ın Fihristü’l-‘Ulûm’u üzerine). ZDMG, s. 559-650.
15
16
ÖNSÖZ – el-Fihrist
dayanarak 1870 yılında eser üzerindeki çalışmalarını tamamlamıştır. 1870
yılında ölümü üzerine eseri talebeleri Johannes Roediger ve August Müller,
1871-1872 yıllarında Leipzig’te yayınlamışlardır. Hocam H. Ritter sonraları İstanbul nüshalarını karşılaştırmış, Viyana nüshalarının Köprülü nüshasına (nr. 1134, 1135) dayandığını, bu nüshanın da Şehid Ali, nr. 1934’teki
nüshadan istinsah edildiğini görmüştür (Philologika I, Zur Überlieferung
des Fihrist, Islamica, XVIII, 1928, s. 15-23, XVIII, 1929, s. 316 vd).
Bununla beraber Köprülü ve Şehid Ali nüshaları da eksiktir. Daha sonra
Dublin’deki Chester Beatty Kütüphanesinde eserin daha eski bir nüshası
bulunmuştur. Bu nüsha müellifin nüshasıyla karşılaştırılmıştı. Bu nüshada beşinci makalenin Mu‘tezile kelâmcılarından bahseden kısmı bulunuyordu. Bu kısım A. J. Arberry tarafından 1949 yılında Kalküta’da Islamic
Research Association Miscellany I, s. 35-45’te yayımlandı. Ardından Beyrut
Amerikan Üniversitesi hocalarından Bayard Dodge 1970 yılında New York
Columbia Üniversitesi’nde kitabın İngilizce çevirisini yayınladı.1 Bu arada
kitabın çeşitli bölümleri muhtelif dillere çevrildi.
Kitabı tercüme edenler arasında İranlı âlimlerden Rıza Teceddüd b. Ali
el-Hâirî el-Mâzenderânî de vardır. 1960’lı yılların başında kitabı Farsçaya
tercümeye başlayınca güçlüklerle karşılaşmış, çalışmaları sonunda Şehid Ali,
nr. 1935’teki nüsha ile Chester Beatty, M.P. 3315’teki nüshaların birbirini
tamamladığını görmüş, bu arada Hindistan’ın Racistan bölgesindeki Hanikah-ı Sa‘diyye’de eski başka bir parçasını bulmuştur. Bu parçada Chester
Beatty nüshasının Mu‘tezile’ye ait kısmındaki eksikliği tamamlayan metni
tespit etmiştir. Bu üç nüshaya, Flügel ve Mısır baskılarına dayanarak el-Fihrist’i Farsçaya çevirmiş, 1384/1965 yılında Tahran’da Farsça tercümesini;
1971 ve 1973 yıllarında ise metnini yayımlamıştır. Bunu müteakip 1985
yılında Mustafa Şuveymî Paris’te, 1991’de Şâban Halife Kahire’de, 1996’da
ve 2002’de Yûsuf Tavîl Beyrut’ta, 2006’da M. Avni Abdurraûf Kahire’de
eseri yayımlamışlardır. M. Tâvit Tancî'nin eser üzerinde daha önce yaptığı çalışmalardan faydalanan Eymen Fuad Seyyid 2009 ve 2014 yıllarında
el-Furkan Müessesesi yayınları arasında kitabı tekrar neşretmiştir.2
1
2
The Fihrist of al-Nadîm, çev. Bayard Dodge (USA: Columbia University Press, 1970).
Valeriy V. Polosin’in (1939-2014), Fihrist üzerine 1989 yılında Moskova’da yayınlanan ay-
el-Fihrist
Biz bu tercümeyi Rıza Teceddüd’ün 1973 ve Eymen Fuad Seyyid’in
2014 yılındaki neşirlerine dayanarak hazırladık. Metindeki okunması güç,
noktası eksik kelimeleri nüsha farklarını dikkate alarak ve çeşitli kaynaklara
müracaat ederek tamamlamaya çalıştık. Gerekli görülen yerlerde neşir ve
nüsha farklarını dipnotlarda Eymen Fuad Seyyid neşrini ( ‫) أ‬, Rıza Teceddüd
neşrini ( ‫) ر‬, B. Dodge neşrini ( ‫) د‬, Flügel neşrini ( ‫ ) ف‬ve Köprülü nüshasını ( ‫ ) ك‬harfleri ile gösterdik.
Bayard Dodge’un tercümesinden de şüphelendiğimiz Yunanca adları
kontrol ettik. Bununla beraber Yunanca tabip ve kimyacı adlarında doğru
okunuşundan emin olmadığımız bazı kelimeler kaldı.
Gayret bizden, muvaffakiyet Allah'tandır.
Prof. Dr. Ramazan Şeşen
rıntılı bir incelemesi mevcuttur: Fixrist Ibn an-Nadima kak istoriko-kulturniy pamyatnik X
veka (Onuncu Yüzyılın Tarihi ve Kültürel Bir Anıtı Olarak İbn Nedim’in Fihrist’i). Bkz.
Devin J. Stewart, “Editing the Fihrist of Ibn al-Nadīm”, Journal of Abbasid Studies, Cilt 1,
Sayı 2, ss. 159–205 (editör).
17
EL-FİHRİST
EBÜ’L-FEREC MUHAMMED B. İSHAK EN-NEDÎM
Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun
‫ا‬
‫أ ا ج‬
‫ر‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ا‬
MUKADDİME
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
Bir ve Kahhâr olan Allah’tan yardım isterim.
10
Rabbim, rahmetinle kolaylaştır! Allah, Efendimizin ömrünü uzatsın.
İnsanlar başlangıçlara değil, sonuçlara bakarlar. Uzun sözleri değil, neticeye
ulaşmayı arzularlar. Bu yüzden biz de kitabımıza kısaca başlangıç yapmakla yetindik. Umulur ki bu bir kaç kelime eserin telifindeki maksata işaret
etmiş olur. Allah’tan yardım ister, ondan bütün peygamberlere, ona itaatte
samimi olan kullarına rahmet etmesini dileriz. Kuvvet ve kudret sadece
yüce ve büyük olan Allah’ındır.
15
Bu kitap her ilmin icadından bugüne kadar yani 377/987 yılına kadar Arapların ve diğer milletlere mensup kişilerin1 çeşitli ilim dallarına dair
Arap dili ve alfabesiyle yazdıkları kitaplardan mevcut olanların, yazarlarının
hayatlarının, tabakalarının, neseplerinin, doğum-ölüm tarihlerinin, ülkelerinin, menkıbelerinin, mesâlibinin (ayıplarının) fihristidir.
5
Kitap on makaleye ayrılır:
Birinci makale üç fenne (dal) ayrılır:
- Birinci fen Arapların ve diğer milletlerin dilleri, alfabeleri, yazı çeşitleri ve şekilleri hakkındadır.
- İkinci fen Müslümanlara ve [diğer] dinlerin mensuplarına indirilen
şer‘î kitapların isimleri hakkındadır.
20
- Üçüncü fen Allah tarafından indirilen, hikmet dolu, övgüye layık, önünde ve arkasında batıl olmayan Kur’ân-ı Kerîm’in hususiyetleri, onunla ilgili ilimler sahasında yazılan kitapların isimleri,
kurrâların haberleri, râvilerinin isimleri ve kıraatlerindeki şaz hususlarla ilgilidir.
25
İkinci makale nahivciler ve lügatçiler hakkında olup üç fenne ayrılır:
- Birinci fen nahiv ilminin başlangıcı, Basralı nahivciler ve Bâdiye halkı fasihlerinin haberleri ve kitaplarının isimleri hakkındadır.
1
Köprülü Fazıl Ahmed Paşa, nr. 1135, vr. 1b: [Bu, Yunan, Farslı ve Hintlilerin (tasnif ettiği kadîm ilimlerin kitaplarının fihristidir)].
‫ا ا‬
‫ا‬
‫כ‪ ،‬ا‬
‫‪٥‬‬
‫رب ّ‬
‫אت‪ ،‬و אح إ‬
‫ا‬
‫س‪ ،‬أ אل ا‬
‫ه ا כ אت‬
‫ا ‪.‬‬
‫א‬
‫‪١٠‬‬
‫‪،‬و‬
‫لو‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ا ّ אر‬
‫אء ا‬
‫ِ‬
‫‪َ ،‬‬
‫ا אرات‪.‬‬
‫ا א‬
‫د‪ ،‬دون ا‬
‫رכא א‬
‫ا‪ ،‬إذ כא‬
‫‪ ،‬وإ ّאه‬
‫ّة إ א ا‬
‫ة‬
‫ا‬
‫لا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫א‬
‫دا ّ‬
‫إ‬
‫ا א‬
‫دون‬
‫כا‬
‫א‬
‫إن אء‬
‫אه‬
‫أ א و אده ا‬
‫‪.‬‬
‫ا ب وا‬
‫د‬
‫‪،‬ا‬
‫ا ب‬
‫א‬
‫‪ ،‬و אر‬
‫ّ א‪ ،‬و אت ّ א‪ ،‬وأ א‬
‫أ אف ا م‪ ،‬وأ אر‬
‫و א‬
‫‪،‬و‬
‫ا‬
‫ا ‪،‬و א ‪،‬و א‬
‫أ אر ‪ ،‬وأو אت و א ‪ ،‬وأ אכ‬
‫ا اء כ ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אص א‬
‫ا‬
‫א ا و‬
‫عإ‬
‫ي‬
‫و‬
‫أ אء כ‬
‫ا ّا א‬
‫כ‬
‫ا ّذ‬
‫وا‬
‫ا‬
‫او‬
‫אء ا כ‬
‫اء‬
‫‪.‬‬
‫א ا א‬
‫و‬
‫ا ّ ا ّول‬
‫وأ אء כ ‪.‬‬
‫ة‪.‬‬
‫א ت‬
‫אت ا‬
‫ا‬
‫ا ب وا‬
‫ا ا‬
‫ا‬
‫ا اء ا‬
‫تأ‬
‫ا‬
‫و ا‬
‫ا א‬
‫وأ אر ا اء وأ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫وأ אر ا‬
‫א وأ اع‬
‫أ‬
‫א‪.‬‬
‫و‬
‫ّ‬
‫ن‬
‫و‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا כ אب ا ي‬
‫وأ‬
‫و ث א‬
‫‪،‬‬
‫ن‪:‬‬
‫ا ّ ا ّول‬
‫א وأ כאل כ א א א‪.‬‬
‫ا ّا א‬
‫א‬
‫و‬
‫ا כ אب و‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫‪٢٠‬‬
‫א ا ا‬
‫ا ضا‬
‫ل‪ ،‬و א‬
‫ا‬
‫وا‬
‫אء روا‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫אء ا‬
‫اب‬
MUKADDİME – el-Fihrist
22
- İkinci fen Kûfeli nahivciler ve lügatçilerin haberleri ve kitaplarının
isimleri hakkındadır.
- Üçüncü fen iki yolu (Basra ve Kûfe) birleştiren bir grup nahivci ve
onların kitaplarının isimlerine dairdir.
5
Üçüncü makale ahbâr (tarih), edebiyat, siyer ve ensâb konularında
olup üç fenne ayrılır:
- Birinci fen haberciler (tarihçiler), râviler, nesepçiler, siyerciler ve olay
anlatıcıların haberleri ve kitaplarının adları hakkındadır.
10
- İkinci fen hükümdarların, kâtiplerin, divanlardaki münşîlerin, haraç âmillerinin ve divan üyelerinin haberleri ve kitaplarının isimleri
hakkındadır.
- Üçüncü fen nedimler, dost meclisine katılanlar, edipler, mûsikişinaslar, alkış tutanlar ve hokkabazların haberleri ve kitaplarının isimleri
hakkındadır.
15
Dördüncü makale şiir ve şairler hakkında olup iki fenne ayrılır:
- Birinci fen Câhiliye devri şairleri ve onlardan İslâm devrine ulaşanların tabakatı, bunların divanlarını toplayanlar ve râvilerinin isimleri
konusundadır.
20
- İkinci fen İslâm devri şairleri ile zamanımıza kadarki yeni şairlerin
tabakatı hakkındadır.
Beşinci makale kelâm ilmi ve kelâmcılar hakkında olup beş fenne
ayrılır:
- Birinci fen kelâm ilminin başlangıcı, Mu‘tezile ve Mürcie kelâmcıları
ile onların kitaplarının adları hakkındadır.
25
- İkinci fen Şiîlerin, İmâmiyyenin, Zeydîlerin, diğer aşırı Şiîlerin ve
İsmâilîlerin kelâmcılarının haberleri ve kitaplarının isimleri konusundadır.
- Üçüncü fen Cebriyye ve Haşviyye kelâmcılarının haberleri ve kitaplarının isimleri hakkındadır.
30
- Dördüncü fen Hâricîler ve kollarının kelâmcıları ile kitaplarının
isimleri konusundadır.
‫ا‬
‫‪23‬‬
‫ا‬
‫ا ّا א‬
‫أ אر ا‬
‫ا ّا א‬
‫ذכ‬
‫א ا א‬
‫ا ّا א‬
‫ا واو وأ‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫‪٢٠‬‬
‫ك وا כ אب وا‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫و‬
‫אء وا‬
‫وأ‬
‫ّאن‬
‫ا‬
‫وأ‬
‫אت‬
‫وا‬
‫اء ا א‬
‫وا‬
‫و‬
‫ن‬
‫وأ‬
‫אء כ‬
‫وا‬
‫ا א‬
‫إ‬
‫اء ا‬
‫ا כ م وا כ ّ‬
‫ا اء أ ا כ م وا כ ّ‬
‫أ אر כ ّ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫وا א‬
‫ا‬
‫א‬
‫وا‬
‫وا‬
‫ا ّ ا א‬‫‪-‬ا ّ ا ا‬
‫أ אر כ ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‪.‬‬
‫‪:‬‬
‫و‬
‫‪.‬‬
‫أ אر כ ّ‬
‫ِאد‬
‫‪.‬‬
‫اء ا‬
‫و‬
‫و ّ אل ا‬
‫אب‬
‫‪.‬‬
‫اء‪:‬‬
‫אء روا‬
‫اج وأ‬
‫אء وا د אء وا‬
‫אء כ‬
‫אت ا‬
‫ ا ّ ا ّول‬‫כ ‪.‬‬
‫ا ّ ا א‬‫א‬
‫وا‬
‫‪.‬‬
‫כ‬
‫‪-‬ا ّ ا א‬
‫‪١٥‬‬
‫أ אر ا‬
‫אر‬
‫وا واة وا ّ א‬
‫وأ‬
‫אب ا‬
‫أ אر ا‬
‫ ا ّ ا ّول‬‫و ّאع دواو‬
‫ا‬
‫ن‬
‫ا‬
‫אر وا داب وا‬
‫وا‬
‫אء כ‬
‫א ا א‬
‫اا‬
‫وأ‬
‫אء כ‬
‫‪.‬‬
‫אب‪:‬‬
‫أ אر ا‬
‫ ا ّ ا א ّ‬‫وا א وا‬
‫א ا ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫ ا ّ ا ّول‬‫اث وأ אء כ‬
‫وا‬
‫‪٥‬‬
‫وا‬
‫م‬
‫اכ‬
‫وأ‬
‫אء כ‬
‫‪.‬‬
‫ة وا‬
‫ّ وأ‬
‫אء כ‬
‫‪.‬‬
‫ارج وأ א‬
‫وأ‬
‫אء כ‬
‫‪.‬‬
‫وأ‬
‫אء‬
‫ا‬
‫ة‬
MUKADDİME – el-Fihrist
24
- Beşinci fen seyyahlar, zâhidler, âbidler, mutasavvıflar ve vesvese ve
hatarâttan bahsedenler ile onların eserlerinin isimleri hakkındadır.
Altıncı makale fıkıh ilmi, fakihler ve hadisçiler hakkında olup
sekiz fenne ayrılır:
5
- Birinci fen İmam Mâlik, taraftarları ve onların eserlerinin isimleri
hakkındadır.
- İkinci fen [İmâm-ı Âzam] Ebû Hanîfe en-Nu‘mân, taraftarları ve onların eserlerinin isimleri hakkındadır.
10
- Üçüncü fen İmâm Şâfiî, taraftarları ve onların eserlerinin isimleri
hakkındadır.
- Dördüncü fen Dâvûd (ez-Zâhirî), taraftarları ve onların eserlerinin
isimleri hakkındadır.
- Beşinci fen Şia fakihleri ve eserlerinin isimleri hakkındadır.
- Altıncı fen ehl-i hadis fakihler, muhaddisler ve eserleri hakkındadır.
15
- Yedinci fen Ebû Ca‘fer et-Taberî, taraftarları ve onların eserlerinin
isimleri hakkındadır.
- Sekizinci fen Hâricî fakihler ve eserlerinin isimleri hakkındadır.
Yedinci makale felsefe ve kadîm ilimler hakkında olup üç fenne
ayrılır:
20
- Birinci fen tabiatçı filozoflar, mantıkçılar, bunların kitaplarının isimleri,
tercümeleri, şerhleri, bu eserlerden mevcut olanlar, mevcut olmayıp kitaplarda adı geçenler ile önceleri var olup sonra kaybolanlar hakkındadır.
- İkinci fen belli başlı disiplinlere mensup kişiler yani mühendisler,
aritmetikçiler, musikiciler, muhasebe ve hesapla iştigal edenler astronomlar, alet yapanlar ve fizikciler hakkındadır.
25
- Üçüncü fen tıbbın başlangıcı, kadîm ve yeni tabiplerin hayatları, kitaplarının isimleri, kitaplarının tercümeleri ve şerhleri hakkındadır.
Sekizinci makale müsamereler (gece sohbetleri), hurafeler, göz
boyama, sihir ve muska hakkında olup üç fenne ayrılır:
30
- Birinci fen müsamereciler, hurafeciler, tasvirciler ile müsamereye ve
hurafelere dair yazılan kitapların isimleri hakkındadır.
‫ا‬
‫‪25‬‬
‫ا ّ ا א‬‫ا אوس وا‬
‫א ا אد‬
‫ا‬
‫أ אر ا אح وا ّ אد وا אد وا‬
‫ّ‬
‫ات وأ אء כ ‪.‬‬
‫و‬
‫א‬
‫‪ -‬ا ّ ا ّول‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אء وا‬
‫אء כ‬
‫אن وأ‬
‫‪-‬ا ّ ا א‬
‫أ אر ا אم ا א‬
‫‪-‬ا ّ ا ا‬
‫أ אر داود وأ‬
‫א وأ‬
‫‪-‬ا ّ ا א‬
‫أ אر‬
‫אء ا‬
‫وأ‬
‫אء כ‬
‫‪.‬‬
‫‪ -‬ا ّ ا אدس‬
‫أ אر‬
‫אء أ‬
‫אب ا‬
‫‪-‬ا ّ ا א‬
‫أ אر أ‬
‫‪-‬ا ّ ا א‬
‫أ אر‬
‫א ا א‬
‫ا ّ ا א‬‫وا ُ ّ אب وا‬
‫ا א ا א‬
‫ة‪:‬‬
‫وا‬
‫אء ا‬
‫ن‬
‫ا‬
‫و‬
‫أ אر ا‬
‫د‬
‫א و א ذכ و‬
‫ا اء ا‬
‫ّ‬
‫و אو‬
‫ن‬
‫أ אر ا‬
‫אر وا‬
‫אب ا‬
‫ّ وأ אر ا‬
‫א‪.‬‬
‫אو א‬
‫و‬
‫ ا ّ ا ّول‬‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ما‬
‫אب ا א ‪ :‬ا‬
‫و ّאع ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا אت‪.‬‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫وأ‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫‪:‬‬
‫אء כ‬
‫وأ‬
‫ّ‬
‫وُ‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫אء وا‬
‫ا אت وا ا وا‬
‫وا‬
‫ّر‬
‫א‬
‫م‪.‬‬
‫ّ‬
‫כאت‪.‬‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫אر وا‬
‫אء כ‬
‫אء כ‬
‫وا ر א‬
‫ت وأ‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫وا‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫א وأ‬
‫אء כ‬
‫ا‬
‫أ אر أ‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫ي وأ‬
‫اة وأ‬
‫אء כ‬
‫א وأ‬
‫‪.‬‬
‫אء כ‬
‫אء כ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫א وأ‬
‫وأ‬
‫‪:‬‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫ ا ّ ا א‬‫وأ אء כ‬
‫وُ‬
‫‪٢٠‬‬
‫א وأ‬
‫أ אر أ‬
‫ ا ّ ا ّول‬‫و و א وا‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫أ אر א כ وأ‬
‫‪-‬ا ّ ا א‬
‫‪٥‬‬
‫ن‬
‫وا‬
‫ّ وا כ ّ‬
‫وأ‬
‫אء ا כ‬
MUKADDİME – el-Fihrist
26
- İkinci fen üfürükçüler-muskacılar, göz boyayıcılar, sihirbazlar ve kitaplarının isimleri hakkındadır.
- Üçüncü fen çeşitli konularda yazılmış, yazarı bilinmeyen kitapların
isimleri hakkındadır.
5
10
Dokuzuncu makalede mezhepler (dinler) ve inançlar hakkında
olup iki fenne ayrılır:
- Birinci fende, çağımızda Sâbiî olarak bilinen Harranlı Keldânîlerin
mezheplerinden ve düalist mezhepler olan Maniheizm, Deysâniyye,
Hurremiyye, Markionizm, Mazdeizm ve diğerleri ile bunların kitaplarının isimlerinden bahsedilir.
- İkinci fende Hint, Çin ve diğer milletlerin dinleri gibi garip dinlerin
özelliklerinden bahsedilir.
15
Onuncu makalede kimyacılardan, kadîm ve yeni filozoflar
arasından kimya ile uğraşanlardan ve bunların kitaplarının
isimlerinden bahsedilir.
‫ا‬
‫‪27‬‬
‫ا ّ ا א‬‫ا ّ ا א‬‫و‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أ אر ا‬
‫أ‬
‫א ا א‬
‫وا‬
‫אء ا כ‬
‫دכ و‬
‫ّאن‬
‫و‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫א ا א ة‬
‫אء وا‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وأ‬
‫אء כ‬
‫و‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا ّ ا א‬‫أ אس ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ِّ‬
‫א‬
‫ ا ّ ا ّول‬‫א א و ا‬
‫‪٥‬‬
‫وا‬
‫ا ّא‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫وا َ َ ة وأ‬
‫ٍ‬
‫אن ّ‬
‫ِ‬
‫ّ‬
‫אء כ‬
‫ف‬
‫ّ‬
‫א‬
‫אدات‪:‬‬
‫ا‬
‫اכ ا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫و‬
‫وا‬
‫ُّ‬
‫כ ا‬
‫وا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫أ אر ا כ א‬
‫ي‬
‫وأ אء כ‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫َِّْ‬
‫ا‬
BİRİNCİ MAKALE
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
O bize yeter, tevekkülümüz O’nadır ve O’ndan yardım dileriz
5
Birinci Makalenin Birinci Fenni Arap ve Arap Olmayan Milletlerin
Dilleri, Alfabelerinin Nitelikleri, Yazı Çeşitleri ve Şekilleri Hakkındadır
Arap Alfabesine Dâir
10
15
İnsanlar Arap alfabesini kimin icat ettiği konusunda ihtilafa düştüler. Hişâm el-Kelbî “Bunu ilk icat edenler has Araplardan Adnân b. Üdd
[oğulları] arasına yerleşmiş bir gruptur. Adları Ebû Câd, Hevvâz, Huttî,
Kelemûn, Sa‘faz, Karîsât’tır.” der. Bu şekil ve irab ile İbnü’l-Kûfî’nin hattından şöyle nakledildi. “[Araplar] kendi adlarından yazı oluşturdular. Sonra adlarında bulunmayan harfleri icat ettiler ve bunlara “revâdif ” dediler.
Bunlar: ‫ث‬, ‫خ‬, ‫ذ‬, ‫ظ‬, ‫ش‬, ‫ غ‬harfleridir.” der. Hişâm el-Kelbî ayrıca “Bunlar
Medyen hükümdarlarıydı. Şuayb Peygamber zamanında gölgelik (yakıcı
bulut) gününde öldüler.” demiştir. 1
Kız kardeşi Kelemûn için şöyle mersiye söylemiştir:
Kelemûn’un mahallenin ortasında ölmesi beni mahvetti.
O, kavminin efendisiydi. Ölüm ona gölgeliğin ortasında ateş şeklinde
geldi.
Onların üstüne ateş saldı, evleri âdeta yok oldu.
20
25
İbn Ebî Sa‘d’ın yazısıyla onların adlarını şu şekilde, şu i‘rab ile okudum:
Ebcâd, Hâvez, Hâtî, Kelemân, Sâ‘faz, Karaset. “Onlar eski Araplardan son
gruptur. Adnân b. Üdd ve benzerleriyle oturuyorlardı. [Onların arasında
yaşayıp] tamamen Araplaşınca (Müsta’rib olunca) Arap alfabesini icat ettiler.
30
Ka‘b [el-Ahbâr] şöyle der: -Ben onun sözünü kabul etmem.- “Arap ve
Fars alfabelerini ve diğer yazı karakterlerini ilk icat eden Âdem Peygamber’dir. Ölmeden üç yüz yıl önce bunları icat etmiş, çamur üzerine yazmış
ve pişirmiştir. Yeryüzünde tufan olunca bunlar kurtulmuş, her kavim kendi
yazısını bulmuş, onunla yazmıştır.” der.
1
A‘râf, 7/85-93; Tevbe, 9/84-95; Hicr, 15/80-84; Şuarâ, 26/176-189; Ankebût, 29/36-37.
‫א ا و‬
‫ا‬
‫ا ا‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫ا ّ ا ّول‬
‫א وأ اع‬
‫أ‬
‫اכ م‬
‫ا‬
‫אو‬
‫כ و‬
‫و‬
‫א ا و‬
‫א وأ כאل כ א א א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا ب وا‬
‫אت ا‬
‫و‬
‫ت‬
‫ا‬
‫אل אم ا כ ‪ّ :‬أول‬
‫ا‬
‫و ا‬
‫ّأول‬
‫ا אس‬
‫ا‬
‫أد‪ ٢‬وأ אؤ ‪ :‬أ אد‪ ّ ،‬از‪، ّ ِ ُ ،‬‬
‫אن‬
‫ا‬
‫ذ כ م ا ب ا אر‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا ا כ وا اب‪ :‬و‬
‫ّ ا اכ‬
‫אت‪ .‬ا‬
‫‪،‬‬
‫כ ن‪،‬‬
‫أ א و ا אء‬
‫ذכ وא‬
‫و وا‬
‫أ א‬
‫ا כ אب‬
‫‪،‬‬
‫ّ א ا وادف‪ .‬אل‪ :‬و ء ك‬
‫وا‬
‫وا אء وا ال وا אء وا‬
‫ا م‪.‬‬
‫ا‬
‫ز‬
‫وכאن َ ْ َ ُכ‬
‫ما ُّ‬
‫ّ‬
‫כ ن ِ ‪:‬‬
‫وأ‬
‫ْ‬
‫‪١‬‬
‫‪١٠‬‬
‫َכ َ ُ ٌن َ ُر ْכ‬
‫َ ِ ُ ا َ ْ م أ َ ُאه ْال‬
‫ّ‬
‫ِ‬
‫אرا ِ‬
‫ُ َ ْ َ ً َ َْ ْ‬
‫‪١٥‬‬
‫ُ ْ ُכ ُ َو ْ َ ا‬
‫َُْ‬
‫َ ّْ‬
‫אرا َو ْ َ ُ ْ‬
‫َ ً‬
‫َد ُار ُ ْ َכא ْ ُ ْ َ‬
‫ِ‬
‫ْ‬
‫ه ا رة و ا ا اب‪ :‬أ אد‪ .‬אوز‪ .‬א‬
‫أت ِ ّ ا أ‬
‫‪٤‬‬
‫אن ا أد‬
‫‪ .٣‬א ا‪ :‬ا ِ ِ ّ ا‬
‫‪.‬‬
‫כ אن‪ .‬אع‬
‫ة‪ .‬وכא ا و ً‬
‫وا أ ‪.‬‬
‫ا ا כ אب ا‬
‫او‬
‫אا‬
‫وأ א‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪ :‬إن ّأول‬
‫و אل כ ‪ :‬وأ א أ أ إ ا‬
‫ا مو ذכ‬
‫و א ا כ א אت‪ ،‬آدم‬
‫‪،‬‬
‫و َ َ ُ ‪ ّ .‬א أ אب ا رض ا אن‬
‫ا‬
‫َ‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫‪٣‬‬
‫‪٤‬‬
‫أ‪ :‬و‬
‫أ‪ :‬أدد‪.‬‬
‫أ‪ ،‬ك‪:‬‬
‫‪.‬‬
‫أ‪ :‬أُدد‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫و اכא ا‬
‫א‬
‫כ ّ مכאא‬
‫وا אر‬
‫وכ‬
‫כ ا א‪.‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
30
5
İbn Abbas der ki: “Arapçayı yazıya ilk döken Bevlân kabilesinden üç kişidir. Bu kabile Enbâr’da1 oturuyordu. Bunlar toplanıp ayrı ve bitişik harfleri
icat ettiler. Bunlar: Mürâmir b. Mürve, Eslem b. Sidre, Âmir b. Cizre’dir.
Ayrıca Mürre ve Cizle şeklinde de söylenir. Mürâmir harflerin şekillerini icat
etmiş, Eslem onların ayrı ve bitişik harflerle yazmış, Âmir ise noktalamıştır.
Hîrelilere2 Arapçayı kimden aldıkları soruldu. Onlar Enbâr’dan aldıklarını söylediler. Rivayete göre, Allah Teâlâ İsmâil’i yirmi dört yaşındayken
açık Arapça ile konuşturmuştur.”
10
15
20
25
30
Muhammed b. İshak en-Nedîm der ki: Doğruya yakın ve aklın kabul
edebileceği [söz] sağlam kişilerin söyledikleridir: Arapça; Himyer, Tasm,
Cedîs, İrem ve Havyel dilidir. Bunlar has Araplardır. Hz. İsmâil Mekke’ye
varıp orada yetişip büyüyünce Cürhüm kabilesinden Muâviye b. Mudâd
el-Cürhümî kolundan bir kadınla evlendi. Onlar İsmâil’in çocuklarının
dayılarıdır, onların dilini öğrenmiştir. İsmâiloğulları zamanla kelimeleri
birbirinden türettiler, mevcut eşyaların ortaya çıkışına ve meydana gelişine göre onlara birçok isimler verdiler. Dil gelişince Adnânîler’de iyi, fasih
şiir doğdu; Mead b. Adnân’dan sonra çoğaldı. Arap kabilelerinden her birinin temelde aynı, [ancak bazı hususiyetlerle kendine mahsus] müstakil,
kendilerinden istifade edilen dilleri (lehçeleri) vardır. Araplar Kur’ân-ı Kerim’i korumak için Hz. Peygamber’in (sav) gönderilmesinden sonra dillerine yeni bir şey katmamışlardır. Bunu doğrulayan şeylerden biri [şudur]:
Mekhûl hocalarından şöyle rivayet etti: “Arapça yazıyı ilk icat edenler Hz.
İsmâil soyundan gelen Nefîs, Nasr, Teym ve Devme’dir. Harfleri ayrıntılı şekillerde icat etmişlerdir. Bu harflere karakteristik özelliklerini Kâdûr
ve Nebet b. Hemeysa‘ b. Kâdûr vermiştir.” Der ki: “Enbâr’dan eski İyâd
kabilesinden bir grup ‫ ث‬،‫ ت‬،‫ ب‬،‫ ا‬harflerini icat etmişler, Araplar da
onlardan bu harfleri almıştır.”
Ömer b. Şebbe’nin Mekke (Tarihi) kitabında, kendi yazısıyla şöyle okudum: Bana Mudar âlimlerinden bir grup şöyle anlattı: “Bu Arapçayı ilk
yazan Benî Yahled b. Nadr b. Kinâne’den Cezm adlı biridir. Araplar ondan
sonra yazmışlardır.” Başka birinden Mekkeli Kureyşlilere yazıyı getirenin
Ebû Kays b. Abdümenâf b. Zühre olduğu [nakledilir], zayıf bir rivayete
göre Harb b. Ümeyye olduğu söylenir. Başka bir rivayete göre Kureyşliler Kâbe’yi yıkınca onun duvarlarından birinde yazılı bir taş bulmuşlar.
1
2
Bağdat’ın kuzeybatısında, Fırat kıyısında bir şehir.
Hîre: Sâsânîlerin hükümranlığı altındaki Hıristiyanların merkezi. Babil yakınlarındadır.
‫ا‬
‫‪31‬‬
‫כ ا‬
‫َْ نو‬
‫ر אل‬
‫א‬
‫אس‪ّ :‬أول כ‬
‫و אل ا‬
‫ّ‬
‫وة‪ ،‬وأ‬
‫و ‪ ُ :‬ا‬
‫ا و ًא ّ و‬
‫ا‬
‫ا אر وأ ّ ا‬
‫ِ ْ رة‪ ،‬و א‬
‫ا ر‪ ،‬وأ ّ א أ‬
‫ِ رة‪ .‬و אل ُ ة و ِ ‪ ّ .‬א ا‬
‫ّ‬
‫אم‪.‬‬
‫ا‬
‫وو ‪ ،‬وأ ّ א א‬
‫و ُ‬
‫אرك و א‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫אل‬
‫א‬
‫إ‬
‫ّ‬
‫أ ّن ا כ م ا‬
‫ا אر ‪ .‬وأ ّن إ‬
‫אق‪ ّ :‬א ا ي‬
‫‪،‬و َْ ‪،‬‬
‫ُ‬
‫א‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ُ אض ا‬
‫ّ ن اכ م‬
‫ا אن‬
‫ّ‬
‫دات و‬
‫وث ا אء ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫وכ‬
‫א‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫ّأول‬
‫אو‬
‫َ‬
‫ا‬
‫אدور و‬
‫و‬
‫َ َّ‬
‫ه‪ :‬ا ي‬
‫أ‪:‬‬
‫أ ‪ +‬א‪.‬‬
‫ر‪ :‬א‪.‬‬
‫أ ‪.‬و‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫أر و‬
‫ّ כ‬
‫ر א‪ ّ .‬א ا ّ‬
‫אن‪ .‬و כ ّ‬
‫ا‬
‫و‬
‫ن‬
‫أ‬
‫א‬
‫و‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫د א‬
‫ل‬
‫ءو إ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫א‬
‫ر א أ ّن‬
‫א‬
‫و‬
‫ا‬
‫ه‬
‫אر‬
‫ا ب‪.‬‬
‫אف‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا ب‬
‫م‬
‫אء ُ َ‬
‫כא ‪ ،‬כ‬
‫َْ‬
‫ا ْ‬
‫כ أ‬
‫אو‬
‫אء כ ة‬
‫ا‬
‫ً‬
‫‪،‬‬
‫ا ب‬
‫ُ إ‬
‫لو إ א‬
‫אء أ‬
‫‪٣‬‬
‫ود ْو ‪.‬‬
‫و‬
‫َ‬
‫אدور‪ .‬אل‪ :‬وإ ّن‬
‫כ ا‬
‫ء‬
‫ّ ق ذ כ‪ ٢،‬روى כ‬
‫ّ ‪:‬أ‬
‫اכ‬
‫‪،‬‬
‫ا ِ ْ ا‬
‫اכ م‬
‫א ا ب‬
‫ََْ‬
‫وف‪ :‬أ ‪ ،‬ب‪ ،‬ت‪ ،‬ث‪ .‬و‬
‫اכא إ‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬و‬
‫‪ .‬אل‪ :‬وإ ّن ا אدة‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אرب ا ّ و כאد ا‬
‫و ِ‬
‫وإرم‪ ،‬و َ ْ َ ‪ .‬و‬
‫َ‬
‫‪َ ،‬‬
‫م و وכ ‪ّ ،‬وج‬
‫و‬
‫أت כ אب ّכ‬
‫ا مر‬
‫اا‬
‫ب‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫‪٣‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا آن‪ .‬و ّ א‬
‫ا כ אب ا‬
‫ّ ً ‪،‬و‬
‫و‬
‫إ אد ا‬
‫כ‬
‫כ ا‬
‫‪Ṣ١‬‬
‫و‬
‫؟ א ا‪:‬‬
‫أ ال و ه‪،‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ة‪:‬‬
‫إ‬
‫أ ُْ ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫أ‬
‫אر‪ .‬و אل إ ّن ا‬
‫وا‬
‫رכ‬
‫א ا‪ :‬ا ي‬
‫ا ب‪.‬‬
‫ز ة‪ ،‬و‬
‫أرכא א‬
‫ً‬
‫ا‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
32
5
10
15
Bu taşta “Silf b. Abkar, Rabbine 3000 yılının başından selâm eder.” deniyormuş. Me’mûn’un kütüphanesinde tabaklanmış bir deriye Abdülmuttalib b.
Haşim’in yazısıyla yazılmış bir yazı vardı. “Mekke halkından Abdülmuttalib
b. Hâşim’in San‘a’nın Vezel taraflarından Falan b. Falan el-Himyerî’den demirle tartılmış bin gümüş dirhem alacağı var. [Abdülmuttalib]Ne zaman isterse borçlu ona verir. Allah ve iki melek şahittir.” deniyordu. Yazı kadınların
yazısına benziyordu. Arapların kâtiplerinden Esîd b. Ebü’l-Îs, Mertîn kabri
yanındaki Sur Mescidi’nde selin açığa çıkardığı bir taş buldu. Bu taşta “Ben
Esîd b. Ebü’l-‘Îs’im, Allah Abdümenâf oğullarını yarlığasın.” deniyordu.
Araplara Niçin Bu Ad Verilmiştir?
İbn Ebî Sa‘d’ın yazısında [şöyle geçmektedir]: “Zikrettiklerine göre
İbrâhim Peygamber İsmâil’in oğullarını, Cürhüm’den dayılarıyla beraber
gördü. Ona “Ey İsmâil, bunlar kim?” dedi. O da “Çocuklarım ve Cürhüm kabilesinden dayıları.” dedi. Hz. İbrâhim konuştuğu eski Süryânîceyle
“Onları Araplaştır, yani onu onlarla karıştır.” dedi. Allah daha iyi bilir.
Himyerî Yazısı
20
25
İtimat edilir kişiler Yemen şeyhlerinden şunları duymuşlar: “Himyerîler elif, bâ, tâ’nın biçimlerinin aksine müsned yazıyı kullanıyorlardı.
Me’mûn’un kütüphanesinde bir cüz gördüm. Üzerinde “Emîrü’l-mü’minîn
Abdullah el-Me’mûn’un mütercimlerden tercümesini emrettiği şeyler” yazılıydı.
Bunlar arasında Himyerî yazısıyla olanlar vardı. Nüshada olduğu üzere örneğini kaydettim:
Muhammed b. İshak der ki: “Arap yazılarının ilki Mekkî hat, sonra Medine hattı, sonra Basra, sonra Kûfe hattıdır. Mekke, Medine yazılarında elifler
elin sağına, parmakların üstüne eğilir. Az miktarda yatıktır.” Örneği şudur:
‫ا‬
‫‪33‬‬
‫כ א ‪» :‬ا ِ‬
‫رأس‬
‫رّ ا م‬
‫أ‬
‫ً‬
‫א ‪،‬‬
‫ا‬
‫אب‬
‫כ‬
‫ن‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وכאن‬
‫ّ‬
‫نا‬
‫ن‬
‫ّכ‬
‫أ‬
‫א‬
‫»ذכ‬
‫ا ّ‬
‫ّ‬
‫د אه‬
‫ة‪ .‬و‬
‫ّ כ ً א‬
‫در‬
‫أ‬
‫َو َزل َ َ אء‪،‬‬
‫أ‬
‫ّ ا אء‪ .‬و כ ّאب ا‬
‫ا وا כאن«‪ .‬אل‪ :‬وכאن ا ّ‬
‫‪٢‬‬
‫‪١‬‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ا ر‬
‫‪ ،‬أ‬
‫أ ا‬
‫ّ ا‬
‫أ ا‬
‫ا رض‪»: ،‬أ א أ‬
‫ا‬
‫آ‬
‫‪٥‬‬
‫ا ب‬
‫‪١٠‬‬
‫ّا‬
‫أ ا‬
‫أ‬
‫‪ :‬ذכ وا أ ّن إ ا‬
‫א‬
‫إ ا‬
‫א אن ا ي כאن כ ّ‬
‫‪ ،‬وا أ ‪.‬‬
‫أ‬
‫اכ م‬
‫ز‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫א‬
‫و‬
‫أ‬
‫ا‬
‫א‬
‫א כאن‬
‫ا‬
‫طا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫إ אق‪ّ :‬ول ا‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫ي ا כ ‪ ّ .‬א ا ّכ وا‬
‫‪.‬و ا א ‪.‬‬
‫אع‬
‫כ ا‬
‫א ‪،‬و‬
‫أ‪ :‬ا‬
‫ر‪ :‬ا‬
‫ر‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫إ‬
‫ء؟«‪ ،‬אل‪» :‬‬
‫و אء و אء‪ .‬ورأ أ ّن‬
‫ا أכ‬
‫ن‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ي‬
‫ا‬
‫א‬
‫م‬
‫و إ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫א‬
‫وأ ا‬
‫‪«.‬‬
‫‪»:‬أ ب «‬
‫ل‬
‫ي‬
‫ا أّ‬
‫ف أ כאل أ‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫؟‬
‫‪ ،‬אل ‪ » :‬א إ‬
‫ُ‬
‫אل‬
‫اا‬
‫«‪.‬‬
‫ف‬
‫أَ ْدم ‪:‬‬
‫ِ ْ ي‬
‫َ‬
‫א أ א ‪،‬‬
‫بأ‬
‫و‬
‫אف‪«.‬‬
‫ن‪ :‬إ ّن‬
‫ًءا‬
‫ا‬
‫כ‬
‫כא‬
‫ا ا‬
‫ا ا‬
‫ن‬
‫א‬
‫‪ »:‬א‬
‫« وכאن‬
‫‪:‬‬
‫‪،‬ا‬
‫أ א‬
‫ّ ا ّכ و‬
‫إ‬
‫ها‬
‫ا‬
‫وأ‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
34
Mushafların Yazıları
5
10
15
20
25
Mekkî, Medenî yazılar; nîm (yarım), müselles, müdevver, kûfî, basrî,
meşk, tecâvid, satvâti, masnu‘, münâbiz (mâil), mürâsaf (birbiri üzerine
yatık), isfehânî, sicillî, fîrâmûz’dur.1 Bunlardan acem tarzı çıkarılmıştır. Bu
tarzla okuturlar. Yakın zamanda bu tarzın nâsırî ve müdevver (yuvarlak) iki
çeşidi çıkmıştır.
Muhammed b. İshak en-Nedîm şöyle der: İslâm tarihinin başlarında
mushafları ilk yazan ve güzel yazısıyla tanınan kişi Hâlid b. Ebü’l-Heyyâc’dı. Onun yazısıyla bir mushaf gördüm. Sa‘d onu Velîd b. Abdülmelik
için mushafları, şiir ve tarih kitaplarını yazmakla görevlendirmişti. Mescid-i
Nebî’nin kıble tarafındaki “ve’ş-şemsi ve duhâhâ”dan Kur’ân’ın sonuna kadarki kısmı altınla yazan, bu kişidir. Rivayete göre, Ömer b. Abdülazîz ona
“Benim için bu şekilde bir mushaf yazmanı istiyorum.” demiş, o da onun
için özenle bir mushaf yazmıştır. Ömer b. Abdülazîz bu mushafı incelemiş,
beğenmiş [fakat] fiyatını fazla bulup kendisine mushafı iade etmiştir. Benî
Sâme b. Lüeyy b. Gâlib’den bir kadının Ebû Yahyâ lakaplı mevlâsı Mâlik
b. Dînâr da parayla mushaflar yazardı. 130 (747-8) yılında öldü. Bu zâta
Mâlik b. Dînâr b. Dadbahâr b. Haşîş b. Dazbe de denir.
Mushaf yazanlar arasında Hârûnürreşîd zamanında yaşamış Hoşnam
el-Basrî ve Mehdî el-Kûfî de vardır. Zamanımıza kadar benzerleri gelmemiştir. Hoşnam’ın elifleri kalemle bir zirâ uzatılmıştı. Mushaf yazanlardan
biri de Kûfelilerin büyüklerinden ve ustalarından Ebû Hureyy idi. Mu‘tasım zamanında güzel mushaflar yazardı. Bunlardan sonra Kûfeliler arasından İbn Ümmi Şeybân, Meshûr, Ebû Humeyre, İbn Humeyre ve zamanımızda Ebü’l-Ferec geldi.
Muhakkak ve meşk hatlarla ve benzerleriyle mushaf yazan varrâklara gelince, bu kişiler arasında İbn Ebî Hassân, İbnü’l-Hadramî, İbn Zeyd, el-Firyâbî,
İbn Ebî Fâtıma, İbn Mücâlid, Şerâsyü’l-Mısrî, İbn Seyr, İbn Hasan el-Melîh,
1
Pope, Arthur Upham, and Phyllis Ackerman. A Survey of Persian Art from Prehistoric Times to the Present., 6 vols. (London, Oxford University Press, 1938-39), II, 1717.
‫ا‬
‫‪35‬‬
‫א‬
‫طا‬
‫ا ّכ‬
‫ا אو ‪ ،‬ا‬
‫و‬
‫ط‪ ١‬ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ א‬
‫‪ ،‬وا‬
‫‪،‬ا‬
‫ع‪ ،‬ا א ‪ ،‬ا‬
‫و‬
‫ث‬
‫جا‬
‫אل‬
‫‪٥‬‬
‫‪،‬ا‬
‫إ‬
‫ؤون‪.‬‬
‫אق‪ّ :‬أول‬
‫أ‬
‫‪،‬ا‬
‫כ‬
‫ا אج‪ ،‬رأ‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬وا ّور ا כ‬
‫א ‪،‬ا‬
‫‪،‬ا‬
‫ا‬
‫ً‬
‫א‪ ،‬و‬
‫ّق‬
‫‪١٠‬‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ًא‬
‫ّ ‪ .‬وכאن‬
‫ُ ّ‬
‫ا ي כ ا כ אب ا ي‬
‫أة‬
‫א‬
‫‪٢‬‬
‫ة‪ .‬و אت‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫א‬
‫כ ّאب ا‬
‫و‬
‫אإ‬
‫أ‬
‫ّي‪ ،‬وכאن כ‬
‫ء‬
‫ا ‪.‬و‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫أ‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫א‬
‫أ‪+‬‬
‫أ‪+‬‬
‫ط‪.‬‬
‫أة‬
‫ي‪ ،‬و‬
‫‪:‬ا‬
‫أ‬
‫א‬
‫אن وا‬
‫وَ اْ‬
‫ا‬
‫ّور‪.‬‬
‫ا‬
‫‪.‬و אכ‬
‫א‬
‫א‬
‫ا‬
‫داد אر‬
‫ياכ‬
‫داذ ‪.‬‬
‫‪ ،‬وכא א‬
‫أ א ذرا ً א‬
‫א‬
‫ا‬
‫ي وا‬
‫א א‬
‫‪،‬‬
‫أ ّאم ا‬
‫‪.‬و‬
‫כ אر ا כ‬
‫ر وأ‬
‫ّ ا‬
‫ّ‬
‫ًא‬
‫د אر‬
‫‪ ،‬وכאن כ‬
‫أ ّאم ا‬
‫אن وا‬
‫أم‬
‫ّ‬
‫ز א א‪.‬‬
‫כ ن ا‬
‫ّده‬
‫د אر‬
‫א‪ّ ،‬ن‬
‫ا ِّ אف‬
‫א‬
‫اכ‬
‫ُ א‬
‫‪.‬‬
‫אכ‬
‫ا ز‪،‬‬
‫آ ا آن‪ .‬אل‪ :‬إ ّن‬
‫ا ا אل‪ «.‬כ‬
‫أא‬
‫אم כא‬
‫ا‬
‫ّ א ا ّرا ن ا‬
‫‪ :‬ا‬
‫אכ ذ כ‬
‫وا‬
‫وכ‬
‫אم ا‬
‫ا‬
‫ة وأ ا ج‬
‫א‬
‫ر ا ّول و‬
‫כ‬
‫‪ ،‬وا כ‬
‫ّي‬
‫و א ‪.‬و‬
‫ي وا‬
‫א‬
‫ا כ‪ .‬و‬
‫وا אر‬
‫وا‬
‫﴿وا ْ ِ َو ُ َ א َ א﴾ إ‬
‫‪ Ṣ‬א‬
‫ا‬
‫َ‬
‫ّ‬
‫ًא‬
‫אل ‪» :‬أر أن כ‬
‫ا‬
‫ّ و‬
‫ي‪ ،‬ا‬
‫‪،‬ا‬
‫אن‪ :‬ا א‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫وا‬
‫ز‬
‫َ‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫ة وا‬
‫وا‬
‫وا‬
‫وא‬
‫وا‬
‫א‬
‫ا‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
36
Hasan b. en-Ni‘âlî, İbn Hadîde, Ebû Akîl, Ebû Muhammed el-İsfahânî,
Ebû Bekir Ahmed b. Nasr, oğlu Ebü’l-Hüseyin vardır. Bunların son ikisiyle
karşılaştım.
Ebü’l-Abbas b. Sevâbe Hattından İstinsah Edilen Nüsha
5
10
15
20
Emevîler devrinde ilk kâtiplik yapan Kutbe’dir. Bu zât aklâm-ı erbaa’yı
(dört yazı çeşidi) birbirinden türeterek icat etmiştir. Dünya üzerinde Arapçayı en iyi yazan kişiydi. Sonra Abbâsî hilâfetinin ilk döneminde yaşayan
Dahhâk b. Aclân el-Kâtib, Kutbe’nin yazı çeşitlerine ilâve yaptı. Kutbe’den
sonra en iyi yazan kişidir. Sonra Ebû Ca‘fer el-Mansûr ve oğlu el-Mehdî’nin
halifelikleri zamanında yaşayan İshak b. Hammâd el-Kâtib, Dahhâk’ın yazısını geliştirdi. İshak b. Hammâd’ın pek çok talebesi vardı. Bunlardan Şair
Lakve lakaplı Yûsuf el-Kâtib de insanlar arasında en iyi yazı yazanlardandı. Yine talebelerinden olan İbrâhim b. el-Müceşşir de Yûsuf ’un yazısını
geliştirdi. Hammâd’ın talebeleri arasında Kâsım b. Mansûr’un hocası İbn
Kayûmâ’nın kölesi Şukayr el-Hâdim, İbn Kayûmâ’nın câriyesi Senâ el-Kâtibe, Abdülcebbâr er-Rûmî, eş-Şa‘rânî, el-Ebraş, Ca‘fer b. Yahyâ’nın (el-Bermekî) hizmetkârı Kâtib Süleym el-Hâdim, Amr b. Mes‘ade, Ahmed b. Ebû
Hâlid, Me’mûn’un kâtibi Ahmed el-Kelbî, Abdullah b. Şeddâd, Osman b.
Ziyâd el-Âbid, Medenî lakaplı Muhammed b. Ubeydullah, Ebü’l-Fadl Sâlih b. Abdülmelik et-Temîmî el-Horasânî de vardır. Bunlar hiç kimsenin
yazamadığı mevzun (ölçülü) esas yazıları yazdılar.
Mevzun (Ölçülü) Yazıların Adları ve Herkesin Yazamayacağı Bu
Yazı Çeşitlerinin Özelliği1
25
30
Celîl (iri) hat bunlardandır. Nitekim o, yazıların babasıdır. İnsan bu yazıyı ancak çok iyi öğrendikten sonra yazabilir. Yûsuf Lakve bu konuda şöyle
der: “Celîl yazı, kâtibin belini büker.” Bu yazı halifelerden hükümdarlara
gönderilen hakiki tomarlarda (rulolarda) kullanılır. Bundan iki hat çeşidi
çıkar: Sicillât ve dîbâc.
Orta sicillât yazısından iki hat çeşidi çıkar. Bunlar sümî‘î hattı ile eşriye
hattıdır. Dîbâc hat çeşidiyle tomarlar yazılır. Bundan, dîbâcdan çıkan tomarlara yazılan et-tûmar el-kebir (büyük tomar) ve hırfac hattı çıkar.
1
Bk. Kalkaşendî, Subhu’l-Aşâ, III, s. 52; Abbott, Nabia. the Rise of the North Arabic Script and Its Koranic
Development. (Chicago, University of Chicago Press, 1939), s. 17 vd.
‫ا‬
‫‪37‬‬
‫اِ א‬
‫وا‬
‫وا‬
‫وا‬
‫ة وأ‬
‫ورأ‬
‫أ ا‬
‫א‬
‫ّأول‬
‫א‬
‫‪٥‬‬
‫ن ا כא‬
‫ا َ ‪.‬‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫כאن‬
‫هإ‬
‫ّ אك‪.‬‬
‫כאن‬
‫ا אدم ا כא‬
‫‪١٥‬‬
‫اכ‬
‫ا ّ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّأول‬
‫ا‬
‫אق‬
‫ا‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫زو ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫ّ‬
‫أ ا‬
‫ا‬
‫אر ا و ‪ .‬و‬
‫و‬
‫ى‬
‫א ُכ‬
‫כّ‬
‫ذכ‬
‫ل‬
‫ة‪ » :‬ا‬
‫ّق ُ‬
‫אح«‪ ،‬ج‬
‫»ا ا ا‬
‫ا כא‬
‫« כ‬
‫ا‬
‫ج‬
‫أ‪ :‬ا ُ َ ِ ّ ‪.‬‬
‫أ‪. :‬‬
‫ا ‪،‬‬
‫ا‬
‫אج و‬
‫ج‬
‫ا‬
‫أ‬
‫א وأ‬
‫‪٢‬ا‬
‫ّ‬
‫ا א ‪.‬‬
‫ءכ ا‬
‫אر ا כ‬
‫و‬
‫ا ي‬
‫ى‬
‫إ א‬
‫أ‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אن‪ :‬ا‬
‫אن‪ :‬ا‬
‫אج‪.‬‬
‫ا وا‬
‫شو‬
‫א א‬
‫ا‬
‫ج‬
‫אء‬
‫‪.‬‬
‫مכّ א‬
‫‪:‬‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ى‬
‫ا‬
‫زاد‬
‫ز אد ا א و‬
‫أ‬
‫ّتا و‬
‫ا כא‬
‫ا ّ‬
‫ر‪ .‬و‬
‫ا‬
‫ا כا‬
‫אأ‬
‫ج‬
‫‪١‬‬
‫ة وأ‬
‫אن‬
‫כאن‬
‫ه أכ َ‬
‫ي اد‬
‫ر وا‬
‫ّ‬
‫ّدب ا א‬
‫ّ اد و‬
‫א‬
‫ا‬
‫إ ا‬
‫كا‬
‫ما‬
‫ا‬
‫ُכ‬
‫ا رض א‬
‫ا אس‪ .‬و‬
‫زو و‬
‫ك ا رض‬
‫‪٢٠‬‬
‫جا‬
‫ا אس‪،‬‬
‫ّ‬
‫ّ אد ا כא‬
‫ة‪،‬‬
‫ّ אد ّ ة‬
‫אق‬
‫وأ ا‬
‫ا‬
‫ا يا‬
‫م ا ر ‪ ،‬وا ّ‬
‫כאن ه ا ّ אك‬
‫اد‬
‫‪ ،‬אدم‬
‫طا‬
‫و‬
‫ا אس‬
‫وأ‬
‫ّا‬
‫أ ‪:‬‬
‫ّ‬
‫أכ ا אس‬
‫ن‪ .‬و‬
‫ّ ا‬
‫ً א‪.‬‬
‫‪،‬و‬
‫ِ َ ْ َ ة ا א ‪ ،‬وכאن أכ‬
‫ُ ا אدم وכאن‬
‫و‬
‫א‪ .‬و‬
‫אر ا‬
‫ا כא‬
‫‪ ،‬כא‬
‫א‬
‫ّأ‬
‫أ ّאم‬
‫כ‬
‫‪ .‬כאن‬
‫وأ‬
‫א‬
‫כ أ‬
‫ّ ت وا‬
‫ا‬
‫אء إ‬
‫אج‪.‬‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אج‬
‫ا‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
38
5
Tomar yazısından çıkmış küçük, ağır sülüseyn yazısıyla halifelerden
etraftaki emirlere ve görevlilere gönderilecek evraklar yazılır. Bundan üç
kalem (yazı çeşidi) çıkar: 1. Sülüseyn (üçte iki)den çıkan zenbur hattı. Bununla yarımlık ebadındaki evraklara yazılır. Bu hattan başka yazı çıkmaz.
2. Müfettah yazısı. 3. Sakîl’den çıkmış cezm hattı. Bu yazıyla hükümdarlar
arasında yarımlık evraklarda yazı yazılır.
15
Sülüseyn yazısından çıkmış müâmerât yazısıyla hükümdarlar yarımlık
evraklarda yazışırlar. Bu iki hattan dört yazı çeşidi çıkmıştır: 1. Cezm yazısı.
2. Müâmerât yazısı. 3. Cezm yazısından türetilmiş uhûd (ahidler) yazısı ki
bununla tomarın üçte biri kâğıda yazılır. Bundan, başka yazı çıkmaz. 4.
Emsâl-i Nısf yazısı ki bundan da iki çeşit yazı türetilmiştir: Hafif ve müfettah. Kısas yazısı cezm yazısından türetilmiştir. Yarımlık evraklara yazılan
müâmerât yazısından başka yazı çıkmaz. Ecvibe yazısı cezm yazısından türetilmiştir. Müâmerât yazısıyla üçte bir ebadındaki evraklara yazılır, bundan başka hat çıkmaz.
20
Buna göre on iki yazı çeşidinden on iki yazı çeşidi çıkar. Bunlardan
biri et-tûmar el-kebîrin hafifi olan ağır hırfac yazısıdır. Bu yazıyla tomarlara yazılır, bu yazıdan hafif hırfac çeşidi çıkar. (On iki çeşitten) bir diğeri
sümî‘î hattı olup sicillât yazısına benzer, orta sicillâttan çıkmıştır. Bununla
da tomarlara vb. yazılır.
10
25
30
Bir diğer yazı orta sicillâttan çıkmış olan eşriye hattıdır. Bununla köle
azadı, arazi ve ev satışı vs. evrakları yazılır. Bunlardan biri müfettah kalemidir, ağır - yarım - mümsek yazı çeşidinden türetilmiştir. Yarımlık evraklara
yazılır. Bundan da üç çeşit yazı çıkar: 1. el-Müdevverü’l-kebîr denen yazı ki
ağır yarımın hafif çeşidinden çıkmıştır. Zamanımızdaki kâtipler bu çeşide
riyâsî derler. Bu yazı yarımlık evraklara yazılır. Bundan müdevver (yuvarlak) küçük yazı çıkar. Bu yazı çok kullanılır. Defterler bununla tutulur,
hadis ve şiirler bununla yazılır.
Bu yazılardan biri büyük sülüsün hafifidir. Bununla yarımlık evraklar
yazılır. Bu yazı ağır yarımın hafifinden çıkmıştır. Bununla rikâ (dilekçe) evrakları yazılır. Hafif - sülüs - büyük çeşidinden çıkmıştır. Bununla tevkiler
(tuğralar) ve benzerleri yazılır.
‫ا‬
‫‪39‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا ّ אل وا‬
‫و ُכ‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫اء‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ا אق‪،‬‬
‫ج‬
‫أ م‪:‬‬
‫ا‬
‫אف‪،‬‬
‫ج‬
‫ء‪ .‬و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ج‬
‫ا‬
‫ا ات ُכ‬
‫م‪ ،‬و ا‬
‫ا‬
‫ًא‬
‫ُכ‬
‫و א‬
‫ا‬
‫وأ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫و א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ُכ‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا ات‪،‬‬
‫ج‬
‫ا‬
‫ث‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّا‬
‫ك‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫د‬
‫أ אل‬
‫م‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫ج‬
‫ً א‪،‬‬
‫ا‬
‫ء‪ .‬و‬
‫ج‬
‫ء‪ ،‬و‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫م‬
‫ج‬
‫ء‪.‬‬
‫ا‬
‫א‪:‬‬
‫אج ا‬
‫ا ‪،‬و‬
‫ت‬
‫‪،‬و‬
‫אج‬
‫ج‬
‫ا‬
‫ا‬
‫تا و‬
‫א‪.‬‬
‫ا‬
‫ّا‬
‫وا ور و‬
‫ا ْ َ כ‪ ،‬כ‬
‫ا ّور ا כ ‪،‬‬
‫כ‬
‫ذ כ‪ .‬و א‬
‫ا‬
‫אت و א أ‬
‫تا و‬
‫ُ אل‬
‫אف‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אف‪،‬‬
‫ا א وا‬
‫ُ אل‬
‫ج‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ُכ‬
‫ج‬
‫ا‬
‫ُכ‬
‫م‪،‬‬
‫ج‬
‫ا‬
‫אف‬
‫ا‬
‫אا א‬
‫و‬
‫ُ אل‬
‫ا ر‬
‫ُ אل‬
‫ا אن ا א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אر ا כ ‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫‪:‬‬
‫و ّ ‪.‬و‬
‫ج‬
‫ا ات ُכ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ُכ‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫روُ‬
‫ج‬
‫ّ‬
‫אر‬
‫ا‬
‫‪.‬و א‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫أ مو‬
‫م ُכ‬
‫אن‪:‬‬
‫ا‬
‫ج‬
‫ج‬
‫أر‬
‫כا א‬
‫ا‬
‫ج‬
‫ك‪،‬‬
‫ا ات ا‬
‫ج‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אف‬
‫ج‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אر‪ ،‬כ‬
‫אء إ‬
‫ا‬
‫ذ כ‪.‬‬
‫اכ‬
‫ّ‬
‫ُ אل‬
‫אر‪.‬‬
‫ُכ‬
‫ّ ا אع‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫ج‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ُכ‬
‫أ م‪:‬‬
‫ج‬
‫و ّ‬
‫ا ّور ا‬
‫ا‬
‫כ אب‬
‫و‬
‫אف‪،‬‬
‫ا‬
‫اכ‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
40
5
Söz konusu hatlardan biri de müfettah en-nısf denen yazı olup nısf essakîl çeşidinden çıkmıştır. Bir diğeri nergis hattı olup bu yazı üçte bir ebadındaki evraklara yazılır, hafîf en-nısf çeşidinden çıkmıştır. Bunlar (toplam)
yirmi dört hat türü olup dört çeşit yazıdan türemiştir: Celîl, et-tûmar el-kebîr, en-nısf es-sakîl ve sakîl büyük sülüs. Bu dört kalem (hat) ise celîl hattan
çıkmıştır. Celîl yazısı hatların babasıdır.1
İbn Sevâbe’nin Yazısından Başka Bir Yazıdan Alınmıştır
10
İnsanlar Abbâsî Devleti’nin başına kadar, bahsettiğimiz eski yazı tarzıyla yazarlardı. Hâşimîler iktidara gelince bu yazılar sadece mushafların
yazımında kullanılmaya başlandı. Daha sonra ırâkî denen yazı çeşidi çıktı.
Bu yazı varrâkî de denen muhakkak yazıdır. Bu yazı Me’mûn devrine kadar
gelişti. Me’mûn’un memurları ve kâtipleri yazılarını güzelleştirmeye, yazdıklarıyla övünmeye başladılar.
Ahvel el-Muharrir
15
Bu sırada Ahvel el-Muharrir denen Bermekîlerin yetiştirdiği, yazının anlam ve şekillerini iyi bilen bir adam ortaya çıktı. Yazının anatomisinden ve
kurallarından bahsetti, yazıyı çeşitlendirdi. Bu kâtip, sultandan çevredeki yöneticilere tomar hâlinde gönderilen yazıları yazardı. İşinde oldukça iyi, ancak
pasaklı biriydi. Aynı zamanda müsamahalı idi, hiçbir şeye aldırmazdı.2
20
Yazı çeşitlerini düzenleyince birinci sıraya sakîl (ağır) çeşitleri koydu. En
önemlisi tam tomarlara yazılan tûmar yazısıydı. Hurma budağıyla, bazen
da kalemle yazılıyordu. [Bu] evraklar hükümdarlara gönderilirdi. Sülüseyn
(üçte iki), sicillât, uhûd, müâmerât, emanât, dîbâc, müdebbec, murassa‘,
teşâcî yazıları bunlardandı. Zürriâseteyn Fadl b. Sehl yetişince bir yazı icat
etti. Bu, yazıların en güzeli idi. Riyâsî diye bilinir, birkaç çeşide ayrılırdı.
Bunlar büyük riyâsî, yarım riyâsî, sülüs, sağîrü’n-nısf, hafif sülüs, muhakkak, mensûr, veşy, rikâ, mükâtebât, gubârü’l-halbe (at meydanı tozu), nergis ve beyaz hatlarıdır.
25
1
2
Bu ifadelerden divanlarda belli konuda standart kâğıtlara belli hatlarla yazı yazıldığı anlaşılıyor.
Muhtemelen Halife Me’mûn’un veziri Ebû Hâlid el-Ahvel’dir ve bu hâli sûfî olmasına bağlanabilir.
‫ا‬
‫‪41‬‬
‫ُ אل‬
‫و א‬
‫ا ث‪،‬‬
‫ُכ‬
‫כ ّ א أر أ م‪:‬‬
‫اכ‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ج‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫ّ ا‬
‫و‬
‫ها ر‬
‫ل ا אس כ ن‬
‫אل ا‬
‫ا א‬
‫نا ّ‬
‫ورا ‪ ،‬و‬
‫ّ‬
‫ّ ا ي ّ‬
‫א وכ ّא‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫لا‬
‫ر‬
‫و‬
‫ر‬
‫ا א ة‬
‫ذכ‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫כ‬
‫و‬
‫م‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ر‬
‫و ا‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫كا‬
‫‪،‬‬
‫ا כא אت‪،‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫و‬
‫أ ا‬
‫ا‬
‫م‪.‬‬
‫א‬
‫اف‬
‫ذ כ‪.‬‬
‫ا اכ‬
‫أ ا ً א‪ .‬وכאن‬
‫ا‬
‫אرف‬
‫א‬
‫اا‬
‫ا ‪ ،‬وכאن‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫א ا‬
‫ّ‬
‫راכ‬
‫‪،‬‬
‫وا‬
‫ء‪.‬‬
‫ّأو א ا‬
‫‪ ،‬ور ّ א כ‬
‫م‬
‫אم‬
‫אر ّ‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫אج‪ ،‬ا ّ ‪،‬‬
‫ا ع ً א‪ ،‬و أ‬
‫ذ כ‪:‬‬
‫ا‬
‫ا אس‬
‫א‬
‫ف א‬
‫ًא‬
‫ّא ر ّ‬
‫و‬
‫ًא‬
‫ا ي ذכ אه إ ّأول ا و ا א‬
‫ّ‬
‫طو ث ّ ّ ا ا‬
‫ها‬
‫ن‬
‫إ ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫ل‬
‫لا‬
‫אن إ‬
‫ا‬
‫ون‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫א‬
‫ر‪،‬‬
‫وأ כא ‪ ،‬כ ّ‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫ّا‬
‫ا‬
‫و‬
‫כ أر‬
‫אر ا כ‬
‫م‬
‫‪.‬و א‬
‫ّا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا א‬
‫م ا אل‬
‫‪ .‬وכא‬
‫ا‬
‫ّ ت‪،‬‬
‫ا‬
‫ّ ‪،‬‬
‫ا‬
‫اכ ‪،‬‬
‫د‪،‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫אر ا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫م‪ ،‬و ف א א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‪:‬‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫ّ ‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ر‪،‬‬
‫ا אض‪.‬‬
‫אر‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫ا ات‪،‬‬
‫ّא أ‬
‫و‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫عإ‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ك ‪.‬‬
‫ا א אت‪،‬‬
‫ذو ا א‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫أ ّ א‪،‬‬
‫ّ ة أ م‪،‬‬
‫ا אع‪،‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
42
Berberî el-Muharrir ve Oğluna Dair Haberler
5
10
Burada bahsedilmesi gerektiği için Berberî’den söz edeceğiz. Adı İshak b.
İbrâhim b. Abdullah b. es-Sabbâh b. Bişr b. Süveyd b. el-Esved et-Temîmî
es-Sa‘dî’dir. [Babası] İbrâhim şaşıydı, [o da yazardı.] İshak ise halife el-Muktedir ve oğullarının muallimiydi, künyesi Ebü’l-Hüseyin’di. Ebü’l-Hüseyin
hat ve kâtiplik konusunda Tuhfetü’l-Vâmik adıyla bir risâle yazmıştır. Zamanında ondan güzel yazı yazan, ondan daha bilgili kâtip yoktu. Kardeşi
Ebü’l-Hasan onun bir benzeri ve yolunun takipçisiydi. Oğlu Ebü’l-Kâsım
İsmâil b. İshak b. İbrâhim, onun oğlu Ebû Muhammed Kâsım b. İsmâil b.
İshak, yine onun oğullarından Ebü’l-Abbas Abdullah b. Ebû İshak hepsi son
derece güzel yazı yazan, kâtipliği iyi icra eden kişilerdi. İshak’tan önce İbn
Ma‘dân diye bilinen biri vardı ve İshak ondan [yazı] öğrenmişti. Ebû İshak
İbrâhim en-Nims, İbn Ma‘dân’ın hizmetkârlarındandı. Vechü’n-Na‘ce’nin
oğulları, İbn Münîr, Zanfalatî ve Zevâidî de muharrirlerdendi.
İbn Mukle ve Ailesi
15
20
25
30
Muhammed b. İshak en-Nedîm der ki: Vezirlerden ve kâtiplerden mürekkeple yazanlar arasında Ebû Ahmed el-Abbas b. el-Hasan,1 Ebü’l-Hasan Ali
b. Îsâ ve Ebû Ali Muhammed b. Ali b. Mukle vardır. İbn Mukle, 21 Şevval
272 Perşembe günü ikindiden sonra doğdu. 10 Şevval 328 (19 Temmuz 940)
Pazar günü öldü. Mürekkeple yazanlar arasında İbn Mukle’nin kardeşi Ebû
Abdullah el-Hasan b. Ali de vardır. Hasan 30 Ramazan 278 Çarşamba sabahı
doğdu, Rebîülâhir 338 (Nisan 949) tarihinde öldü. Geçmişten günümüze
kadar bu ikisi gibi güzel yazı yazan görülmemiştir. Bunlar babaları Mukle
tarzında yazmışlardır. Mukle lakabı olup adı Ali b. Hasan b. Abdullah’tır.
Onların zamanında bir grup kişi yazı yazdı. O ikisinden sonra ailelerinden
ve çocuklarından kâtiplik yapanlar olduysa da onlara yaklaşan olmadı. Onlardan biri bir kelime içindeki bir harfi veya [cümle içindeki] bir kelimeyi
eksik bırakıyordu. Kemal derecesine sadece Ebû Ali ile Ebû Abdullah ulaştı.
İbn Muklelerin evlatlarından kâtiplik yapanlar Ebû Muhammed Abdullah,
Ebü’l-Hasan b. Ebû Ali, Ebû Ahmed Süleyman b. Ebü’l-Hasan, Ebü’l-Hüseyin b. Ebû Ali’dir. Dedeleri Mukle’nin hattıyla bir mushaf gördüm.
1
Vezir Kâsım b. Abdullah, hızlı yazmasından dolayı kendisi için “eli, sözümü geçiyor” derdi. Zehebî,
Siyeru Alâmi’n-Nübelâ’dan naklen, Eymen Fuad, 1/1, s. 23. (Ed.)
‫ا‬
‫‪43‬‬
‫أ אر ا‬
‫ا‬
‫אه‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫وכאن‪ ٢‬إ‬
‫אح‬
‫ّي ا‬
‫اا‬
‫إ‬
‫אق‬
‫ا‬
‫إ ا‬
‫אق‬
‫أ ا אس‬
‫ّ‬
‫א כ א وכאن‬
‫‪١٠‬‬
‫وا‬
‫אل‬
‫ا‬
‫هو‬
‫أ‬
‫כ‬
‫ّ ا א‬
‫אق و‬
‫إ‬
‫إ‬
‫إ‬
‫ا ا‬
‫أ هأ‬
‫אن و‬
‫و ان ر‬
‫وا‬
‫وא‬
‫א‬
‫‪ ،‬وأ‬
‫و‬
‫ا‬
‫ف وا כ‬
‫ّ ال‬
‫‪ ،‬وا‬
‫أ‬
‫א‬
‫إ‬
‫وأ ا‬
‫أ ‪ +‬أ ه‪.‬‬
‫ًرا أ ً א وכאن‪.‬‬
‫أ‪+‬‬
‫ّ‬
‫أ ‪ +‬و أ אذ ا ُ ْ ‪.‬‬
‫ر‪ :‬ا او ي‪ ،‬ف‪ :‬ا او ي‪ ،‬ك‪ :‬ا او ي‬
‫إ‬
‫אق‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫أ‬
‫إ‬
‫و‬
‫אق و‬
‫ا‬
‫و هأ ًא‬
‫ّ وا‬
‫אن‬
‫وا‬
‫وא‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ا‬
‫و א ‪.‬و ّ כ‬
‫ر אن‬
‫م ا ر אء َ ْ ِ‬
‫א ‪.‬‬
‫و‬
‫אن و‬
‫و א‬
‫כ א‪.‬‬
‫أ‬
‫أو د א‪ :‬أ‬
‫א‬
‫‪،‬و ّ‬
‫א ِ ‪،‬‬
‫א‪ .‬وإ ّ א‬
‫אر‬
‫א وأو د א‬
‫ا כ ‪ ،‬وإ ّ א ا כ אل כאن‬
‫أ‬
‫ا وأ ا‬
‫ّ‬
‫ًא‬
‫ورأ‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ا و‬
‫ا א‬
‫و أ ف‬
‫ا زراء ا כ ّאب أ أ‬
‫ن‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ًא‬
‫ر א‬
‫ا אس‬
‫ّ‬
‫‪.‬و ه‬
‫ا‬
‫ر‬
‫‪ ١‬أ ل‪،‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫אن و‬
‫‪.‬و‬
‫‪.‬و ّ‬
‫א ا א‬
‫ا‬
‫ُ‬
‫‪،‬‬
‫א‬
‫َ َ ْن‬
‫ّ ال‬
‫‪.‬و‬
‫َ ان و‬
‫ر ‪:‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫اد‬
‫ا‬
‫ي‪ .‬وכאن إ ا‬
‫ءا م‬
‫‪٤‬‬
‫אق‪ :‬و ّ כ‬
‫إ ا‬
‫زא أ‬
‫ما‬
‫ما‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫‪٣‬‬
‫‪٤‬‬
‫ّא א‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫وأ ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا ا ‪،‬‬
‫אق‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ر وأو ده‪ ٣‬و כ‬
‫‪ ،‬وا أ‬
‫ُ ْ وآ‬
‫إ‬
‫دا‬
‫وا وا ي‪ /‬ا وا ي‪.‬‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫כ אه‪ .‬و‬
‫ُ ف א‬
‫إ אق ر‬
‫‪.‬و‬
‫ان أ إ אق إ ا ا‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ا כ אب‬
‫ا‬
‫ا ّ وا כ א‬
‫א כ א ‪ .‬وأ ه أ‬
‫‪٥‬‬
‫ّ‬
‫ر وو ه‬
‫ا‪ ،‬و‬
‫‪.‬و‬
‫ّأ‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ر‬
‫زא‬
‫א‬
‫ا َ ف‬
‫ّ כ‬
‫ا‬
‫وأ‬
‫وأ أ‬
‫ّ‬
‫א‬
‫אن‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫أ‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
44
Söz konusu mushafların müzehhiplerinin isimleri: el-Yaktînî, İbrâhim es-Sağîr, Ebû Mûsâ b. Ammâr, İbnü’s-Sakatî, Muhammed ve oğlu;
zamanımızda Ebû Abdullah el-Huzeymî ve oğlu.
5
Meşhur cilt ustaları: İbn Ebi’l-Harîş Beytülhikme’de1 Me’mûn için cilt
yapardı. Şiffetü’l-Mikrâz el-Uceyfî, Ebû Îsâ b. Şeyrân, Dimyânetü’l-A‘ser,
İbnü’l-Haccâm, İbrâhim, oğlu Muhammed, Hüseyin b. es-Saffâr.
Kalemin Faziletine Dair Söz
10
15
el-Attâbî, “Kalemler, fikirlerin binekleridir.” der. Ahmed b. Ebû Duâd,
“Kalem aklın sefir ve elçisi, uzun dili ve en iyi tercümanıdır.” der. Tarîh
b. İsmâil es-Sekafî ise, “İnsanların akılları kalemlerin çentikleri (uçları) altındadır.” der. Aristoteles, “Kalem fail sebeptir; mürekkep heyulani sebep;
yazı sûrî (formel) sebep; belâgat de tamamlayıcı sebeptir.” demiştir. Yine
el-Attâbî, “Kitaplar kalemlerin gözyaşıyla tebessüm eder.” demiştir. el-Kindî “Kalem nefâ‘ veznindedir. Zira fâ harfi seksen, nûn harfi elli, elif harfi
bir, ayn harfi yetmiştir. Toplamı iki yüz bir eder. el-Kalem kelimesinde elif
bir, lâm otuz, kaf yüz, lâm otuz, mîm kırktır. Toplamı iki yüz birdir.” der.
Abdülhamîd [el-Kâtib], “Kalem, meyvesi lafızlar olan bir ağaçtır, fikir ise
incisi hikmet olan, susamış akılların kendisiyle suya kandığı bir denizdir.”
demiştir.
Yazının Faziletleri ve Arapçanın Medhi
20
25
İbn Râheyûn el-Kâtib olarak bilinen Beytülhikme reisi Sehl b. Hârûn
şöyle der: “Arap harflerinin sayısı ayın menzillerinin sayısı gibi yirmi sekizdir. En uzun kelimesi ziyade harfler dâhil yedi ‘yıldız’ (gezegen) sayısı kadardır. Ziyade harfleri burçlar gibi on ikidir. Bazı harfler lâm-ı tarife idgam
edilir (katılır). Bunlar yerin altında gizli ayın menzilleri gibi on dörttür.
İdğam edilmeyen on dört açık harf ise kalan açık menziller gibidir.2 İrab
işaretleri ref ’, nasb, cer olmak üzere üçtür. Çünkü tabii hareketler de üçtür:
Merkezden, ateşin hareketi gibi; merkeze, yerin hareketi gibi; merkez üzerinde, feleğin hareketi gibi.” Bu hoş bir tesadüf ve zarif bir yorumdur.
1
2
Halife Me’mûn tarafından M. 830 yılında Bağdat’ta tesis edilen hikmet evi.
Kalkaşendî, Subhu’l-A‘şâ fî Sınâ’ati’l-İnşâ, 3:16-17’den naklen Eymen Fuad, 1/1, 26. Ayrıntılı bilgi için
bk. EI, “Astroloji”; DİA, “İlm-i ahkâm-ı nücûm”. (Ed.)
‫ا‬
‫‪45‬‬
‫אء ا‬
‫أ‬
‫ّ אر‪ ،‬ا‬
‫أ‬
‫‪٥‬‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אء ا‬
‫‪،‬‬
‫ّ‬
‫ّ ‪،‬أ‬
‫כ ر ‪:‬ا‬
‫ن‪ ّ ،‬ا اض ا ُ‬
‫ّ ‪،‬ا‬
‫إ ا ‪،‬ا‬
‫ا ا ُ‬
‫ا َ‬
‫أ‬
‫‪،‬أ‬
‫ا‬
‫אل ا ّא ‪» :‬ا‬
‫و א ا لو‬
‫א ا‬
‫أ אن أ‬
‫א‪ «.‬و אل أر‬
‫ة‬
‫م‬
‫ن وا‬
‫אا‬
‫כ م‬
‫א‬
‫אאا‬
‫و‬
‫א א‬
‫א‬
‫‪،‬ا‬
‫ّ אم‬
‫ا‬
‫إ א‬
‫‪» :‬ا‬
‫א‬
‫ا אر‪ ،‬و כ إ‬
‫ا ّ אق‬
‫ك‪ : :‬א‬
‫لا‬
‫‪» :‬ا‬
‫‪«.‬‬
‫و‬
‫ا כ ‪ ،١‬و ُ ف א‬
‫اכ‬
‫د אزل ا ‪ ،‬و א א‬
‫ًא‬
‫‪ .‬אل‪ :‬و وف ا وا ا א‬
‫دا ما‬
‫א‬
‫‪ .‬אل‪» :‬و‬
‫אزل ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ٌ ‪.‬‬
‫ا כ ‪.‬‬
‫ن ا כא‬
‫وف א‬
‫ة‬
‫ّ ا אزل ا א ة‪ .‬و ُ‬
‫ث‬
‫‪ّ ،‬ن ا כאت ا‬
‫כ כ ا رض‪ ،‬و כ‬
‫ا‬
‫و و ٌل‬
‫כ אب‬
‫כ א אن ووا ‪ «.‬و אل‬
‫ري ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫را‬
‫ون‬
‫ًא‬
‫وا‬
‫‪»:‬‬
‫ا ّ ا א وا اد ا ّ ا‬
‫‪ «.‬و אل ا ّא ‪ » :‬כאء ا م‬
‫ن وا‬
‫ّن ا אء א ن وا ن‬
‫ن وا אف‬
‫وا وا م‬
‫‪،‬ا‬
‫ها כ و‬
‫أ ف‬
‫أر‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ور‬
‫َ‬
‫ل ا אل‬
‫ّ و حاכ ما‬
‫د ا وج ا‬
‫א ة‬
‫‪١‬‬
‫أر ن‪،‬‬
‫ا‬
‫ز אد א‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫ان‪ ،‬د א ا‬
‫‪ «.‬و אل‬
‫אرون‬
‫وف ا‬
‫ًא‬
‫ا ا כ‬
‫‪ «.‬و אل ا أ دؤاد‪» :‬ا‬
‫אظ‪ ،‬وا כ‬
‫אل‬
‫א‬
‫وا‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫ز א א‪.‬‬
‫ّ אر‪.‬‬
‫وا ّ ا ّ ا ر وا‬
‫ا ّ ا ّ‬
‫وزن َ אع‪،‬‬
‫ا כ ‪ «.‬و אل ا כ ي‪» :‬ا‬
‫ن‪ ،‬כ א אن ووا ‪ .‬وا‬
‫وا وا‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א وا م‬
‫‪٢٠‬‬
‫כ ر ‪:‬ا‬
‫ّ وا‬
‫ا‬
‫כ م‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫‪،‬إ ا‬
‫‪،‬أ‬
‫‪.‬‬
‫د‬
‫‪،‬‬
‫ما‬
‫ا رض وأر‬
‫اب‬
‫ا‬
‫כאت‪.‬‬
‫ا‬
‫ث‬
‫כ‬
‫כאت‪ :‬ا‬
‫ا‬
‫ًא‬
‫כ כ‬
‫כ כ ا כ‪ .‬و ا‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
46
5
el-Kindî “Arap harfleri gibi içinde yücelik ve incelik bulunduran başka
bir yazı bilmiyorum, diğer yazılardan daha süratli yazılabilir.” der. Eflâtun
ise “Yazı aklın kaydıdır.” der. Öklid, “Yazı her ne kadar maddî bir aletle ortaya konsa da rûhânî bir geometridir.” demiştir. Ebû Dülef [el-İclî], “Yazı,
ilimler bahçesidir.” der. en-Nazzâm ise şöyle demiştir: “Yazı ruhta bulunan
asıldır, her ne kadar bedenin duyularıyla ortaya çıksa da.”
Hattın Çirkinliği
10
“Kötü yazı iki kötürümlükten biridir.” denmiştir. Bir rivayete göre, yazının kötülüğü edebiyatın kötürümlüğüdür. Yine denir ki “Kötü yazı, edebiyatın kıtlığıdır.”
Kitapların Faziletleri
15
20
Sokrat’a “Sürekli kitaplara bakmaktan dolayı gözlerinin zarar görmesinden korkmuyor musun?” dediler. O da, “Basîretim sağlam olursa gözümün
(basar) zarar görmesine aldırış etmem.” dedi. Mehbûz, “Eğer kitaplar, öncekilerin tecrübelerini muhafaza ediyor olmasaydı, unutma sebebiyle sonrakilerin problemlerini çözemezdik.” dedi. Büzürgmihr ise “Kitaplar insan
tabiatından çıkan sedeflerdir.” dedi. Bir başkası da “Bu ilimler incilerdir,
onları kitaplara dizin; bu beyitler kaçan develerdir, kitaplarla onları dizginleyin.” demiştir.
Külsûm b. Amr el-Attâbî şöyle der:
“Konuşmaları usanç vermez dostlarımız var, hem gaybda hem şehâdette
güvenilir ve güvenir
Bizi ilimlerinden faydalandırırlar. Geçmişin ilminden; feraset, edebe ve
doğruya sevk ederek
25
Durduk yere korkulmaz [onlardan], şüphe endişesi olmaz, ne eli ne
parmağından çekinilir (böylelerinin), [Elini de verirsin, kolunu da
böylesine (korkmadan)]
Desen ki onlar diridir, yalan olmaz, Şayet onlar ölüdür desen, kimse aksini
kanıtlayamaz.”
30
İleride kendisinden ayrıntılı olarak bahsedilecek olan, Ahmed b. İsmâil
isimli, Ebû Ali künyeli en-Nettâha, kitabın tavsifi hakkında şöyle der:
‫ا‬
‫‪47‬‬
‫و אل ا כ ي‪:‬‬
‫כא‬
‫أ‬
‫‪،‬و כ‬
‫اכא ا‬
‫אل ا‬
‫أ‬
‫ن‪» :‬ا ّ ِ ُ‬
‫‪٥‬‬
‫א‬
‫ا‬
‫]ا‬
‫ا وح وإن‬
‫ا‬
‫כ م‬
‫אل رداءة ا‬
‫א‬
‫‪ «.‬و אل أ‬
‫א ‪ «.‬و אل أ ُد َ‬
‫أ‬
‫و א و‬
‫כ‬
‫א‬
‫س‪» :‬ا‬
‫[‪» :‬ا‬
‫א א‬
‫ا כ א אت‪ .‬و אل‬
‫رو א‬
‫ّ‬
‫ّ ر אض ا‬
‫ت‬
‫وإن‬
‫م‪ «.‬و אل ا ّאم‪» :‬ا‬
‫ّ‬
‫اس ا ن‪«.‬‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ إ‬
‫‪،‬و‬
‫ىا א‬
‫رداءة ا‬
‫ا‬
‫ّ ز א ا دب‪ ،‬و‬
‫ّ‬
‫ا ديء َ ب ا دب‪.‬‬
‫כ م‬
‫اכ‬
‫א‬
‫اط‪» :‬أ א‬
‫‪١٠‬‬
‫ة‬
‫ا‬
‫אف‬
‫أ‬
‫כ‬
‫אم ا‬
‫ا‬
‫إدا‬
‫‪ «.‬و אل‬
‫‪١٥‬‬
‫وכ م‬
‫َ َא ُ َ َ ُאء א‬
‫אن‬
‫ذ‪» :‬‬
‫א‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا כ אب‪:‬‬
‫أ‬
‫اف‬
‫‪» :‬ا כ‬
‫ااכ‬
‫א‬
‫و ا ّא ‪:‬‬
‫ِ‬
‫َ ُُ‬
‫ُ‬
‫أ ُ َن َ ْ ُ ُ َن َ א َو َ ْ َ ا‬
‫ًْ‬
‫َو َرأ ًא َو َ ِد א َوأ ْ ا ُ َ ِّ ًدا‬
‫ً‬
‫ً‬
‫ِ ْ َ َא ًא َو َ ً ا‬
‫َو َ‬
‫ُ ِ ُ و َ َא ِ ْ ِ ْ ِ ِ ْ ِ َ َ א َ َ‬
‫و َ ف رِ ٍ‬
‫َِ ِ ٍ ُ ْ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َ‬
‫ِ‬
‫ِכאذ ٍب‬
‫َ ْن ُ ْ َ ُ أ ْ ُאء َ ْ َ‬
‫و אل ّא ‪ ،‬وا‬
‫‪ «.‬و אل ر‬
‫اכ‬
‫אرب ا ّو ‪،‬‬
‫ا ا ‪ «.‬و אل آ ‪ » :‬ه ا م ارد א‬
‫ا כ‬
‫ّ‬
‫א زِ א ً א‪«.‬‬
‫ااכ‬
‫א ً א‪ ،‬و ه ا אت ارد א‬
‫ّ‬
‫دا‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫؟« אل‪» :‬إذا‬
‫أ‬
‫إ‬
‫َو ْ‬
‫إن ُ ْ َ ُ‬
‫א‬
‫و ُ ْכ‬
‫أא‬
‫ََْ‬
‫َ َ ْ َ ُ َ ًا‬
‫‪،‬و‬
‫ََ ّ‬
‫ذכ ه‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
48
“Kitap, meşgul olduğunda seni rahatsız etmeyen, neşeli olduğunda seni
çağırmayan ve kendisi için süslenip güzel görünmeye muhtaç bırakmayan
bir sohbet arkadaşıdır. Kitap seni pohpohlamayan bir yoldaş, saptırmayan
bir arkadaş, bezdirmeyen bir dost ve aşırıya kaçmayan bir nasihatçidir.”
5
Serî b. Ahmed el-Kindî bana “Bu şiiri siyah bir cüzün zahriyesine yazdım,
siyah deriyle ciltletip bir arkadaşıma hediye ettim.” dediği şiirini okudu:
“[O] kara kaplı [renginin] tam aksi, aydınlatır. Gecenin giderken
aydınlattığı gibi.
Sana onu dilsiz gönderdim. Muhatabının gözlerine ona emanet edilen
sırları fısıldar.
10
Örtüsü [kapağı] açılınca dilsizdir. Ne yararlıdır, çözerse [açarsa] onu şayet
akıllı biri.
Işığını yansıtır tümden. Gider gelir [her açılıp kapandığında] aydınlatır.
Dimağlar ondan zevk alır. Hüzünlerse yere serilir önünde.
Onun zevkine denk tutma hiçbir şeyi. Ondadır istediklerinin hepsi.”
15
Ebû Bekir ez-Züheyrî bana İbn Tabâtabâ’nın1 defterler hakkındaki şu
şiirini okudu:
“Allah uğruna dostlar, övünç verdiler, onların dostluğu ve sadakatiyle
yücelirim.
Görünmez bir dille konuşurlar, gizli sırları araştırırlar.
20
Şayet bir şey öğrenmek istersem, Arap yahut Aceme dair, geçmiş bir bilgi,
kitaplar bana bildirir.
Öyle ki âdeta gözümle görmüş gibi [olurum], hâlbuki asırlar geçmiştir [o
zamanlar] üzerinden.
Güzel konuşmak [hutbe vermek] istesem uçar gelirler, elime, elim minber
olur o sayfalara.
25
Nice kimseleri denedim ben kitaplarla, kişinin aklı ilimle, kitapla ölçülür.
Onlar sayesinde nice dişli hasmımı yendim ben, nice ordunun
yenemeyeceği güçlü hasmı.”
30
Muhammed b. İshak en-Nedîm der ki: Vasıflar ve teşbihlere dair yazdığım kitabımın Makâletü’l-Kitâbe ve Edevâtihâ adlı kısmında bu konuyu ve
benzerlerini etraflıca anlattım.
1
Ebü’l-Hasen Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. İbrâhim b. Tabâtabâ, özgün (müflik)
şair ve muhakkik bir âlimdir. İsfahan’da doğdu ve yine İsfahan’da 322/943 yılında vefat etti. İyâru’ş-Şi’r
adlı kitabın musannifidir. (Eymen Fuad’dan nakille editör notu.)
‫ا‬
‫‪49‬‬
‫»ا כ אب‬
‫ا‬
‫א כ‪ ،‬و‬
‫ا ي‬
‫א‬
‫ا ي‬
‫כإ ا‬
‫כ وا‬
‫ا‬
‫وأ‬
‫ا ي‬
‫أ‬
‫ي‬
‫و ّ‬
‫‪٥‬‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫אل‬
‫כ‪ ،‬و‬
‫‪ ،‬وا כ אب‬
‫ا‬
‫ا ي‬
‫ُ ِ ّכ وا א‬
‫اכ ي‬
‫ُ‬
‫ُ‬
‫‪١٠‬‬
‫ََ‬
‫وأ ْ َ‬
‫َכ َ ِّ‬
‫َ‬
‫כ ا ُ‬
‫‪١‬‬
‫أ‪. َ :‬‬
‫ّ‬
‫إ‬
‫ا‬
‫أ ْ َ َא‬
‫ًא‬
‫َو َ ْ َ ا م ِ‬
‫ُُ ُ َ ْ َ‬
‫אز א َ َ ِ أَ ْ َ َ א‬
‫ََْ َ َ‬
‫ْ‬
‫ي‬
‫א א‬
‫َא َ َ َ َ ُ ا‬
‫ْ‬
‫אق‪» :‬‬
‫ا ُ َن ِ َ א ا ْ ُ ْ ِد َ א‬
‫ُ‬
‫وح َو َ ْ ُ وا َ ُ َ ْ َ َ א‬
‫َُ ُ‬
‫ت ِ ا ِ َ َאل َو ِإ َ א‬
‫َכ ْ َ ْ َ َ ْ ُ‬
‫ّ‬
‫َכ َ ْ َ َ ْ ُ ِ ِ َ ِ ً א ُ ِ ً א‬
‫ْ‬
‫ْ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ءأ‬
‫َ ِ ٌ َ ْن َ‬
‫َ א ِ ٌ َ َא א‬
‫אء إ ِْن أَ ْ ِ ا‬
‫ُ ََ ٌ‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫ا כ א وأدوا א‬
‫אل‪» :‬כ‬
‫َא ِ‬
‫ُ‬
‫אدوا َ ْ َ ا‬
‫إ ْ َ ا ٌن أَ َ ُ‬
‫ً‬
‫ُ َא ِ ُ َن ِ َ ِ أ ْ ِ َ ُ ى‬
‫ْ‬
‫َ‬
‫إن أ ْ ِ ِ ْ َ ٍب َو ِ ْ َ َ ٍ َ ً א‬
‫ْ‬
‫َ‬
‫‪١٥‬‬
‫ك‪«.‬‬
‫َכ َ א َ َ ا ُ ِإ ْذ َود َ א‬
‫َ ْ‬
‫ُ ٌ‬
‫ت إذا َز ّر ِ ْ َ א َ‬
‫‪ ١‬أَ ْ اره א ِ‬
‫ُ َ‬
‫ّ‬
‫ِ ا ُ ُ س ورا ِ ِ‬
‫ُ ُ ُ ً‬
‫َ ْ ِ َ ِ ُْ َ ً‬
‫أ‬
‫כ وا‬
‫أ د‪:‬‬
‫َوأَ ْد َ ُ ْ ِ َ ْ ِ ّ ه‬
‫ُ‬
‫ُ‬
‫َ َ ْ ُ ِإ َ َכ ِ ِ أَ ْ ً א‬
‫ْ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ا ي‬
‫ك‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا כ אب ا ي أ ّ‬
‫ا א ‪:‬‬
‫وو א ِ ِ أَ כ‬
‫ِ ِِ‬
‫َ َ ْ ْ َ َ َ ْ َ َُّ‬
‫َن ا ا ِ‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫ُ ْ َא ُ‬
‫ُْ َُ‬
‫ا אِ‬
‫ِ‬
‫ِ ْ ًא َ َ‬
‫ََ ُ ُ ْ ُ‬
‫و َ َ ْ َ ْ ِ ُد ِ‬
‫ون ذ ِכ أَ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ َ ْ ُ ُ‬
‫َ َא ِ ِ‬
‫وכ ِّ‬
‫َכ ِّ‬
‫َ‬
‫َْ ُ‬
‫אب ِ ٍ‬
‫ِِכ َ ِ‬
‫َْ ُ ا ََ‬
‫ْ ُْ َُ‬
‫َْ َ ُِ‬
‫اا‬
‫ا و אف وا‬
‫َُ ا ََِ‬
‫و‬
‫ه ّא‬
‫אت«‪.‬‬
‫כ‬
‫َْ َُ‬
‫א‬
‫א‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
50
Süryânî Yazısı
5
10
Tefsirci Theodoros,1 Tevrat’ın birinci sifrinin (kitabının) tefsirinde şöyle
der: “Allah Teâla, Âdem’e Süryânî dilinin en fasihi, Bâbil halkının konuştuğu dil olan Nabatî diliyle hitap etti. Allah dilleri birbirine karıştırınca
milletler çeşitli bölge ve yerlere dağıldılar. Bâbil halkının dili ise olduğu gibi
kaldı. Köylülerin konuştuğu Nabatî dili hatalı, galatlı Süryânîcedir.”
Başka biri şöyle der: “Kitaplarda ve okumada kullanılan dil -ki bu dil
fasihtir- Suriye ve Harran halkının konuştuğu dildir. Süryânî yazısını ise
âlimler icat etmiş, üzerinde ittifak etmişlerdir. Diğer yazılar da bu şekilde
ortaya çıkmıştır.”
Bir başkası şöyle demiştir: “İncillerden birinde veya başka bir Hıristiyan
kitabında anlatıldığına göre, Seymûres adlı bir melek2 Âdem’e günümüzde
Hıristiyanların kullandığı Süryânî alfabesini öğretmiştir.”
15
20
Süryânîlerin üç türlü yazısı vardır: 1. Meftuh (açık) yazı ki buna “Estrancelâ” denir. En büyük, en güzel olanıdır. Buna sakîl (ağır) hat da denir.
Arapçada bunun benzeri mushaflarda ve yazışmalarda kullanılan yazıdır.
2. Eskulusya (skolastik)3 diye de isimlendirilen muhakkak yazısı. Yuvarlak
(müdevver) şekil de denilir. Bunun benzeri varrâkların kullandığı yazıdır.
3. Bir diğeri de “Sertâ”dır. Mektuplaşmaları bununla yaparlar. Arapçada
bunun karşılığı rikâ hattıdır.
Süryânî yazısına örnek:4
5
1
2
3
4
5
Theodore de Mopsueste, Ahd-i Kadîm’in meşhur müfessirlerinden. Bk. Samir Khalil, “Theodore de
Mopsueste dans le “Fihrist” d’Ibn an-Nadîm””, Le Museon, 90 (1977), s. 355-63.
Bu isim muhtemelen cennetin sembolü olan ve “samayya” veya “semeion” olarak tasvir edilen kelimelerle karıştırılmıştır. Bk. Harald Ingholt, Parthian Sculptures from Hatra: Orient and Hellas in Art and
Religion (Memoirs of the Connecticut Academy of Arts and Sciences, XII (1954), s. 17-22, 25, 43-46. (Ed.)
“Madnḥāyā” olarak da isimlendirilir.
Nüshalarda Süryânî yazısına örnek bulunmamaktadır. Süryânî yazı çeşitleri için bk. Nabia Abbott,
The Rise of the North Arabic Script and Its Kur’anic Development, with a Full Description of the Kur’an
Manuscripts in the Oriental Institute, Şikako 1939, s. 17-21. (Ed.)
By SyriacJohn.png:derivative work: - SyriacJohn.png, CC BY 2.5, https://commons.wikimedia.org/w/
index.php?curid=13465295
‫ا‬
‫‪51‬‬
‫اכ م‬
‫ذכ‬
‫ا‬
‫و א ‪ -‬א‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫אدورس ا‬
‫أ‬
‫א ‪.‬‬
‫أ‬
‫א‬
‫אن ا‬
‫‪،‬ا ي כّ‬
‫ه‪» :‬ا‬
‫אن ا ي ُ‬
‫אع وا‬
‫و ّ‬
‫ا‬
‫ا ى‪،‬‬
‫أ‬
‫ّا‬
‫و אل آ ‪» :‬إ ّن‬
‫ُ‬
‫א‬
‫و‬
‫أ‬
‫ا א‬
‫أ مو‬
‫ّ ا‬
‫و אل‬
‫ا‬
‫و אل‬
‫ا כ ا‬
‫‪.‬و‬
‫ا אع‪.‬‬
‫و ا אل ا‬
‫أو‬
‫א‬
‫א‬
‫‪:‬ا‬
‫ح‪ ،‬و‬
‫ه‬
‫ّور‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫א ا‬
‫رس ّ آدم ا כ א ا‬
‫‪١٥‬‬
‫إ‬
‫אن ا‬
‫ا‬
‫א ‪ ،‬و כאن כ ّ‬
‫א‬
‫אن‬
‫כ ر‬
‫‪«.‬‬
‫ر א و ان‪ .‬وا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ا כ א אت‪«.‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا راة‪» :‬إ ّن ا ‪ -‬אرك‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّא ا‬
‫ا ّول‬
‫‪،‬و‬
‫ا ا‬
‫א ‪.‬‬
‫و אل‬
‫‪١٠‬‬
‫ه‬
‫ّ‬
‫آدم א‬
‫ّא‬
‫ا‬
‫א‬
‫א‬
‫ا‬
‫ه‬
‫א‬
‫ا ّرا‬
‫وا اءة ‪-‬و‬
‫ا‬
‫אء وا‬
‫ه‬
‫כ‬
‫أ يا‬
‫‪ .‬وا‬
‫َ ْ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وכ כ א‬
‫אرى‪ ،‬أ ّن ًכא אل‬
‫אرى‬
‫أ‬
‫وا‬
‫‪-‬‬
‫و א‬
‫א ‪،‬و‬
‫‪،‬ا‬
‫אن‬
‫ا‪.‬‬
‫أ ّ א وأ‬
‫א‬
‫ّ و‬
‫ّ اُ כ‬
‫א‬
‫א‪ ،‬و כ ن ا‬
‫ّ ‪،‬و‬
‫ه‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
52
Fars Yazısı
10
Söylediklerine göre Farsçayı ilk konuşan Keyûmers’tir.1 Farslar ona
Gilşah derler, mânası çamur kralıdır. Farslara göre bu zât insanların atası
Âdem’dir. Söylenene göre, Farsça yazıyı ilk yazan, Ecdehâk sahibi, Dahhâk diye tanınan Biyûrâsib b. Vandâsib’dir. Diğer bir rivayete göre Afrîdûn
(Ferîdun) b. Esfiyân yeryüzünü çocukları Selem, Tûc ve Îrec arasında paylaştırınca her birine yeryüzünün üçte birini verdi, bu konuda aralarında
anlaşma yazdı. Amâdü’l-Mûbez bana bu anlaşmanın Çin hükümdarının
yanında olduğunu, Yezdecird zamanında Fars hazineleriyle beraber götürüldüğünü söylemişti. Doğrusunu Allah bilir.
15
Başka bir rivayette Farsça yazıyı ilk yazanın Cemşîd b. Uncehân (Hûşeng) olduğu, bu zâtın Tüster amilliklerinden Asan’da kaldığı söylenir. Farslara göre bu zât yeryüzüne hâkim olunca, cinler ve insanlar ona itaat arz
edince ve İblis onun emrine girince o, İblis’e içindekini açığa çıkarmasını
emretmiş, İblis de ona yazıyı öğretmiştir.
5
20
25
Ebû Abdullah Muhammed b. Abdûs el-Cehşiyârî’nin Kitâbü’l-Vüzerâ
adlı2 eserinde şöyle okudum: Güştâsb b. Luhrasb’ın saltanatından önce kitaplar ve risâleler azdı, insanlar akıcı konuşamazlar, anlatmak istediklerini
fasih ifadelerle ortaya koyamazlardı. Cemşîd’in ezberlenip kaydedilen sözlerinden birinde “Cemşîd b. Uncehân tarafından Aderbâzânî’ye: Sana yedi
iklimi idare etmeni emrettim. Bunu icra et ve idare etmeni emrettiğim yeri
idare et.” denmiştir. Bu (sözlerden) biri de Afrîdûn b. Türkâ ve Esfiyân’dandır: “Afrîdûn b. Esfiyân’dan (falan) şahsa: Ben sana Dübâvend (Demâvend)
iktasını ödül olarak verdim. Bunu kabul et ve altın yaldızlı gümüş taht
edin.” Bunlardan biri de Keykâvus’tandır: “Keykâvus b. Keykubad’dan Rüstem’e: Seni kölelikten âzat edip Sicistan’a idareci tayin ettim. Kimseye kul
olma. Emrettiğim şekilde Sicistan’ı idare et.”
1
2
Ceyûmert veya Keyûmert. İran mitolojisinde insanlığın babası. Ayrıntılı bilgi için bkz. Mes’ûdî, Mürûcü’z-zeheb, 1, s. 260-262.
Cahşiyârî’nin (ö. 331/943) Kitâbu’l-Vüzerâ ve’l-Küttâb adlı eseri günümüze ulaşmamıştır. Sadece hicrî
546 yılında istinsah edilen eksik bir parçası günümüze ulaşmıştır ve ilk olarak 1926 yılında neşredilmiştir. Son olarak ise Mikail Avvâd, diğer kaynaklardan da derlemeler yaparak Beyrut’ta, 1964 yılında
“Nüsûsun zâi’atün min kitâbi’l-vüzerâ ve’l-küttâb li Muhammed b. ‘Abdûs el-Cehşeyârî” başlığıyla yayınlamıştır. ed.n.
‫ا‬
‫‪53‬‬
‫اכ م‬
‫ا אر‬
‫ا‬
‫אل إ ّن ّأول‬
‫כا‬
‫כّ‬
‫‪.‬و‬
‫א אر‬
‫ّ‬
‫آدم أ ا‬
‫تو‬
‫‪،‬‬
‫‪.‬و‬
‫ّأول‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫כ‬
‫ا وف א ّ אك א‬
‫و ا‬
‫ا رض و ه‪ ، َ َ ،‬و ج‪ ،‬وا ج‪ ّ ،‬כ ّ وا‬
‫כا‬
‫‪» :١‬إ ّن ا כ אب‬
‫‪ .‬אل أ אد ا‬
‫כ א ًא‬
‫ا אر أ ّאم د د‪ «.‬وا أ ‪.‬‬
‫و אل‪» :‬إ ّن ّأول‬
‫‪،‬‬
‫ُ‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫ا ُ س‪ :‬ا ِכ‬
‫ج א‬
‫أت‬
‫ّ أ‬
‫אل‪» :‬כא‬
‫اכ‬
‫‪١٥‬‬
‫وا‬
‫ا א‬
‫ذ כ وا ّ‬
‫إ‬
‫‪ «:‬إ ّ‬
‫د ‪ ،‬وا כ‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫‪٣‬‬
‫‪٤‬‬
‫‪٥‬‬
‫وس ا‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ככ א‬
‫ا כ م وإ اج ا‬
‫ا‬
‫ر‪ :‬ا‬
‫أ‪ ُ :‬א‬
‫ادر אذ‪.‬‬
‫أ‪َ :‬‬
‫أ‪ :‬כא‪.‬‬
‫ر‪. :‬‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫כא‪ ٤‬وا אن‪:‬‬
‫ر‬
‫ّ א َכ ا رض ودا‬
‫إ ا אن‪ ّ ،‬ا כ א ‪«.‬‬
‫اّ‬
‫כ م‬
‫אن وכאن‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا ار‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا ُ سأّ‬
‫أ ه أن‬
‫ود ّون‬
‫ُ‬
‫כ‬
‫אق‪ .‬و‬
‫أو‬
‫أ‬
‫א‬
‫ا‬
‫כ َو ُ ْ‬
‫ون ا אن إ‬
‫‪٥‬أ‬
‫ً‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أ ْ َ ْ ُכ‬
‫אن כ א أ כ‪.‬‬
‫رق ا‬
‫ّ‬
‫ًא א‬
‫א אر‬
‫‪،‬‬
‫ون‬
‫أ אن ّ א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ل آ אن‬
‫و ُ ّ‬
‫إ‬
‫אري‬
‫כ אب ا زراء‬
‫ا‬
‫כ‬
‫אظ‬
‫و‬
‫ا‬
‫] ن[ إ ّ‬
‫‪ «.‬و א‪،‬‬
‫س‪.‬‬
‫ْ כ‬
‫َ‬
‫כ אوس‬
‫אن‪،‬‬
‫א‬
‫א‬
‫أو אن إ‬
‫ادر אذا ‪ ٣‬إ‬
‫َ‬
‫אأ כ א ‪.‬و א‬
‫د و ّכ כ‬
‫را‬
‫رة وכ‬
‫‪،‬‬
‫ّ وا‬
‫‪٢‬‬
‫ا‬
‫אه و אه‬
‫‪،‬‬
‫ّא ُ‬
‫أ כ‬
‫ون‬
‫أ‬
‫د אو ‪،‬‬
‫כ אذ‬
‫ُ ِ ّن‬
‫ّ‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
54
Güştâsb hükümdar olunca yazı yayıldı. Mecûsî şeriatının kurucusu Zerdüşt b. İsbitman (Spitama) ortaya çıktı. Bu ilginç kitabını bütün dillerde
yazdı. İnsanlar yazıyı öğrendiler ve yazmaya başladılar ve bu konuda ustalaştılar.
5
10
15
Abdullah b. el-Mukaffa‘ şöyle der: “Farsların dilleri Pehlevice, Derîce,
Farsça ile Hûzistan ve Süryânî dilleridir. Pehlevîce, Pehle denen yere aittir.
Bu kelime İsfahan, Rey, Hemedan, Mah-ı Nihavend ve Azerbaycan bölgelerinin adıdır. Derî dili Medâin şehirlerinin dilidir. Hükümdarın sarayında
bulunanlar bununla konuşurdu ve bu [dil] saray erkânına nispet edilmiştir.
Horasan ve doğu halkının dilinden bu dile baskın olan Belh halkının dilidir. Farsçayı Fars halkından mûbedler (din adamları), âlimler ve benzer
kişiler kullanırdı. Hûzistan diliyle hükümdarlar ve eşraf yalnız kaldıkları,
oyun oynadıkları, eğlendikleri, yakın adamlarıyla oldukları zaman konuşurlardı. Süryânîceyi ise (Irak) Sevâd halkı konuşurdu. Yazışmalar ise bir
çeşit Farsça Süryânîcesiyle yapılırdı.”
İbnü’l-Mukaffa‘ ayrıca “Farsların yedi çeşit yazıları vardır.” demiştir.
Dinî konularda kullanılan yazıya “deyn-debiriye” denirdi. Bu yazıyla Vistak
dinî kitabını yazarlardı. Örneği şudur:1
20
25
Diğer bir yazı çeşidine ise Vîş-Debiriye denir ve üç yüz altmış beş harften oluşur. Bununla firâset (fizyognomi), kehanet, su çağıltısı, kulak çınlaması, göz işaretleri, işaret-ima, göz kırpma vb. konularını yazarlardı. Bu
yazı bildiğimiz kadarıyla kimseye intikal etmedi, zaten günümüzde Fars’ın
çocukları arasında bu yazıyla yazan kimse de yoktur. Bu konuda Amâd
el-Mûbez’e sordum. O “Evet, Arapça biyografilerdeki gibi, bu yazı biyografilerde kullanılırdı.” dedi.
Başka bir yazı çeşidine “geştek” denir. Yirmi sekiz harflidir. Bu yazıyla
anlaşmalar, merzebe (birini bir yere merzübân olarak tayin etmek) ve iktalar (dirlikler) yazılırdı. Farsların mühürlerinin yazıları, elbise ve halılarının
süslemeleri, paralarının yazıları bu yazıylaydı. Örnek:2
1
2
Nüshalarda örnek bulunmamaktadır.
Nüshalarda örnek bulunmamaktadır.
‫ا‬
‫‪55‬‬
‫‪،‬ا‬
‫ّא כ כ א‬
‫כא ا‬
‫س‪ ،‬وأ‬
‫ا‬
‫ادوا و‬
‫وا כ א‬
‫و אل‬
‫‪٥‬‬
‫زراد‬
‫ا‬
‫اכא ‪،‬و‬
‫ا אت‪ ،‬أ‬
‫ا אس‬
‫אن א‬
‫ا‬
‫وا‪.‬‬
‫ا‬
‫ّ ‪ » :‬אت ا אر‬
‫ا‬
‫‪ ،‬وا ِّر ‪ ،‬وا אر‬
‫‪ :‬ا‬
‫وا ز ‪ ،‬وا א ‪ ّ .‬א ا‬
‫و ‪ :‬أ אن وا ّي و ان و אه אو وأذر‬
‫إ‬
‫אب ا כ و‬
‫و א כאن כ ّ‬
‫‪،‬ا‬
‫إ‬
‫אن‪ .‬وأ א ا ر‬
‫א‬
‫ان‬
‫اد‪ ،‬وا כא‬
‫ا‬
‫و אل ا‬
‫ع‬
‫ّ ‪:‬‬
‫א‬
‫ا‬
‫س‬
‫وכ א أ ى אل א و‬
‫אا ا‬
‫أ اع‬
‫و‬
‫وا‬
‫َ‬
‫د‬
‫ا אء و‬
‫אכ ذ כ‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫و‬
‫א אل‪» :‬‬
‫‪،‬‬
‫ى‬
‫وכ א أ ى و אل א ا כ ْ َ و‬
‫وا ر ‪ ١‬وا א ‪ ،‬و ه ا כ א כא‬
‫و ّכ درا‬
‫‪١‬‬
‫א‬
‫ا ة وا‬
‫ط‪.‬‬
‫ا‬
‫أ‪ :‬ز ‪.‬‬
‫‪.‬و ا א ‪:‬‬
‫و‬
‫אء‬
‫‪.‬‬
‫אכא ا‬
‫َد ْ‬
‫و‬
‫כ ن א ا ِ ْ אق‪ .‬و ا א א‪... :‬‬
‫د‬
‫‪١٥‬‬
‫א‬
‫אر‬
‫אا‬
‫ا‬
‫‪ .‬وأ ّ א ا אر‬
‫ق‪ ،‬أ‬
‫ا אن وا‬
‫أ‬
‫اف‬
‫אرس‪ .‬وأ ّ א ا ز ‪ ،‬א כאن כ ّ ا ك وا‬
‫أ‬
‫و‬
‫وأ א‬
‫وا ّ ة و ا א ‪ .‬وأ ّ א ا א ‪ ،‬כאن כ ّ א أ‬
‫ا َ ةو ا ا‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪،‬‬
‫نا‬
‫ة ا אب‪ .‬وا א‬
‫‪ ،‬כّ‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫و‬
‫א و‬
‫ا ذان وإ אرات ا‬
‫أ אء ا س‬
‫ىا‬
‫כ‬
‫כ א‬
‫א‬
‫و‬
‫ش‬
‫ا‬
‫ن‬
‫ن وا‬
‫ًא כ ن‬
‫وא‬
‫אء وا‬
‫א ا م‪.‬‬
‫כא ا‬
‫ً א ُכ‬
‫ون‬
‫ا سو ز א‬
‫أ אد‬
‫‪«.‬‬
‫ا‬
‫אا‬
‫و‬
‫د‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
56
Nîm1-geştek denen 28 harfli başka bir yazı çeşidi vardı. Felsefe ve tıp
mevzuları bu yazıyla yazılırdı. Örnek:
5
10
Şah-debiriye denen yazıyla Acem hükümdarları birbirleriyle yazışırdı.
Halk bununla yazışmazdı. Hükümdar olmayanların hükümdarların sırlarını öğrenmemeleri için memleket ahalisi bu yazıyı kullanmaktan menedilirdi. Örneği bize ulaşmamıştır.
Konuşma diliyle yazılan mektuplar noktasızdı. Bazıları Bâbil halkının
konuştuğu eski Süryânî yazısıyla yazılır, Farsça okunurdu. Otuz üç harfliydi. Bu yazı çeşidine nâme-debiriye ve hâme-debiriye denirdi, bununla
hükümdarların dışında hükümdarlığın diğer sınıfları yazışırdı. Örnek:
Râz-seheriye denilen başka bir yazı vardı. Hükümdarlar, diğer milletlerden kiminle gizli yazışmak istiyorlarsa bu yazıyı kullanırlardı. Harf ve
seslerinin sayısı kırktır. Harf ve seslerin her biri için belli bir karakter vardı.
Bu yazıda Nabat dilinden bir şey yoktu. Örneği ise şudur:2
15
20
Râs-seheriye denen başka bir yazı çeşidi vardı. Bununla mantık ve felsefe
konuları yazılırdı. Yirmi dört harfli ve noktalıydı. Bize ulaşmamıştır.
Onların zivârşin denen bir hece çeşidi vardır. Bu dilin harfleri ayrı ve
bitişik yazılır. Yaklaşık bin kelime kadardır. Benzer (müteşabih) şeylerin
arası bunlarla ayrılır. Mesela Arapça “lahm” (et) mânasına gelen “gûşt”
kelimesini “büsr (hurma) şeklinde yazar, “kûşt” şeklinde okurlar. Mesela:
“nân” yani Arapçada “hubz” (ekmek) yazmak isterlerse şu örnek. İstedikleri her şeyi bu usul
teki gibi “lehmâ” yazarlar, nân okurlar:
üzere yazarlar ancak değiştirilmeye ihtiyaç duyulmayan şeyleri lafzı üzere
yazarlardı.
1
2
Yarım.
Örnek bulunmamaktadır.
‫ا‬
‫‪57‬‬
‫وכ א أ ى אل א‬
‫وا‬
‫כ‬
‫و‬
‫دون ا ام‪ ،‬و ُ‬
‫כ‪ ،‬و‬
‫وכ א ا‬
‫ا‬
‫א א أ‬
‫وכא‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ًرا‬
‫إ א‪.‬‬
‫א‬
‫א‬
‫ا‬
‫ي‬
‫א‬
‫أن ّ‬
‫אن و‬
‫ك‬
‫א ا‬
‫وا‬
‫‪.‬و د‬
‫ات‬
‫رة‬
‫‪ ،‬כא‬
‫أ ار ا‬
‫א‬
‫و א وأ‬
‫و‬
‫و ‪،‬و‬
‫ون‬
‫و‬
‫أ‬
‫כ‬
‫و‬
‫ا‬
‫ًא و א‬
‫و‬
‫אء אل‬
‫زوار‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫إ א‪.‬‬
‫ن‬
‫ء‬
‫ا‬
‫‪ُ ،‬כ‬
‫‪ ،‬כ ن אا‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫א‬
‫‪،‬כ‬
‫ا‪ ،‬و أه כ‬
‫أن כ‬
‫אن‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫و‬
‫اכّ‬
‫ء أرادوا أن כ ه إ أ אء‬
‫א‬
‫ك כ‬
‫ا א أر‬
‫כ א أ ى אل א راس‬
‫و‬
‫א‬
‫‪ ،‬و ُכ‬
‫و د‬
‫ك‬
‫א‬
‫و א‬
‫כ‬
‫‪ .‬و ا א א‪:‬‬
‫وכ א أ ى אل א راز‬
‫‪١٥‬‬
‫كا‬
‫כא ن א‬
‫א ‪ ،‬و ُ أ א אر‬
‫א أ‬
‫א ا و ا‬
‫כّ‬
‫א أ אف ا‬
‫و אم د ‪ ،‬و‬
‫ً א‪ ،‬אل א א د‬
‫ن‬
‫و‬
‫‪١٠‬‬
‫و‬
‫א כ‬
‫و ا א א‪:‬‬
‫وכ א أ ى אل א ا אه د‬
‫‪٥‬‬
‫א‬
‫ون‬
‫אا‬
‫אا‬
‫‪،‬כ‬
‫ار‬
‫ً א‪ ،‬و כ ّ وا‬
‫ا‬
‫وف‬
‫ا‬
‫‪ .‬و ا א א‪...:‬‬
‫وا‬
‫אا‬
‫وف‬
‫‪،‬و‬
‫لو‬
‫א אت‪ .‬אل ذ כ أ ّ‬
‫‪.‬‬
‫ون‬
‫ل‪ ،‬و‬
‫أراد أن כ‬
‫ُ אج إ‬
‫‪،‬‬
‫כ‬
‫وإذا أراد‬
‫ا ا אل‪:‬‬
‫א‪ ،‬و أه אن‬
‫أر‬
‫ا ا אل‪:‬‬
‫א כ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
58
İbrânî Yazısı
5
10
15
Eski kitaplardan birinde İbrânî dilinde ilk yazı yazanın Âbir b. Şâlih
olduğunu okudum. Kavminin arasında bu alfabeyi icat etmiş, kavmi de
bununla yazmıştır. Theodoros, İbrânîcenin Süryânîceden türetildiğini söyler. “İbrânî” denmesinin sebebi İbrâhim Peygamber’in Nemrûd b. Kûş b.
Kenân’dan kaçarken Şam’a gelmek için Fırat’ı geçmesidir (’abera).1
İbrânî yazısının yazılması meselesine gelince, Hıristiyanlar ve Yahudiler
aralarında ihtilaf olmaksızın iddia ederler ki İbrânî yazısını Allah (cc) taştan
iki levhada yazılı olarak Mûsâ’ya vermiştir. Mûsâ dağdan vadiye inince halkı
puta taparken bulmuş, onlara kızmış, sinirli biri olduğundan levhaları kırmıştır. Sonra pişman olmuştur. Allah (cc) ilk yazıya göre alfabeyi iki levha
üzerine yazmasını emretmiştir.
Yahudilerin ileri gelenlerinden biri şöyle dedi: “Bahsedilen İbrânî yazısı
bugünkünden başkadır, tahrif olmuş ve değişikliğe uğramıştır.” Yine Yahudi âlimlerinden biri, “Yûsuf (as) Mısır’ın azîzine vezir olduğunda hesap ve
yazıyla memleket işlerini idare ederdi.” demiştir.
İbrânî harflerinin şekilleri şunlardır:
Rumların Yazısı
20
Eski bir tarih kitabında şunu okudum: “Eskiden Yunanlılar yazıyı bilmezlerdi. Mısır’dan, biri Kadmus, diğeri Ağnur2 adında iki adam
onların ülkesine yanlarında on altı harfle geldiler. Yunanlılar bu harflerle yazdılar. Sonra içlerinden biri dört harf icat etti, bu harflerle yazdı.
1
2
Aynı durum “Hebrev” kelimesi için de geçerlidir.
Muhtemelen Kadmus’un babası Agenor, Dodge, age., 1, s. 28.
‫ا‬
‫‪59‬‬
‫ا‬
‫اכ م‬
‫أت‬
‫و‬
‫ُّ‬
‫כ‬
‫ّא ا כ א‬
‫إ ا‬
‫אرة وأ ّن ا‬
‫و ه‬
‫رة ا‬
‫وف ا‬
‫ا‬
‫ا و‬
‫اכ م‬
‫أت‬
‫‪١٥‬‬
‫أ‬
‫و ُ ت‪ .‬و אل‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כאن א‬
‫ا‬
‫ا ار‬
‫ورد ر‬
‫ً א‪ ،‬כ‬
‫אدروس أ ّن ا‬
‫ن‬
‫א ا‬
‫ود‬
‫ا אم אر ًא‬
‫ف‬
‫ّ‬
‫א‬
‫כ س‬
‫א أ ّن ا כ א ا‬
‫כ אن‪.‬‬
‫ّ ا‬
‫ّ ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وإ ّ א‬
‫د ذ כ إ ‪ّ ،‬א ل إ‬
‫‪ .‬אل‪ :‬و م‬
‫ًا כ ا‬
‫وכאن‬
‫אاכא ا و ‪.‬‬
‫أن כ‬
‫أא‬
‫א‬
‫ا ‪ ،‬א‬
‫د وا‬
‫وا ا‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ا‬
‫א ‪.‬‬
‫אرى‬
‫ا אظ‬
‫ها‬
‫أ ّن ّأول‬
‫ا ات‬
‫ا‬
‫وذכ ر‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫כ ا ‪ .‬وذכ‬
‫و‬
‫ذכ‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫ذכ‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫د‪ ،‬أ ّن כ ا כ א ا‬
‫ا‬
‫د‪ :‬إ ّن‬
‫أ را‬
‫כ א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ه وأ ّ א ُ ّ‬
‫م א כאن وز‬
‫ا‬
‫אت‪.‬‬
‫אب وا‬
‫ا ‪:‬‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ُ ّ‬
‫א ن‪،‬‬
‫أ‬
‫כ ا‬
‫א ن‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ا‬
‫وا‬
‫أ‬
‫א أر‬
‫نا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ر‪ ،‬و‬
‫א‬
‫أ ف כ‬
‫ّ‬
‫א‪،‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
60
Sonra Simonides adlı biri dört harf daha icat etti, yirmi dört harf oldu.
İshak er-Râhib Târîh’inde dediğine göre, bu sıralarda Sokrates doğdu.
5
10
Rumca konuşan bir Rum’a sordum. Kendisinin etimoloji, yani Rum
nahvi seviyesine kadar okuduğunu söyledi. Dedi ki: Medînetüsselâm’da
(Bağdat) Rumlar üç yazı çeşidi kullanırlar. Birinci yazıya “liton”1 denir.
Arap yazılarından müstensihlerin mushafları yazarken kullandığı yazıya
benzer. Rumlar da mushaflarını bununla yazar. Rumlar arasında “İriya”,2
yani mukaddes olarak bilinir. Örnek:3
Afosfibadon (Bustrofedon)4 denen başka bir yazıları da vardır. Bu, Arapçadaki sülüs yazının karşılığıdır ki müsehhel ile muhakkak bu kategoriye
(sülüs) girer. Örnek:5
Soriton denen yazı ise kâtiplerin kullandığı muhaffef yazıya benzer. Bizdeki karşılığı yazışmalarda kullanılan divanî yazıdır. Bunda harfler birbirine
girer. Örnek:6
15
20
Onların Sâmiya denen bir çeşit yazıları daha vardır, bizde benzeri yoktur. Onun bir harfi pek çok mânayı ve kelimeyi içerir. Galen Finakes7 adlı
eserinde bundan söz eder. [İsminin] mânası kitapların kaydıdır.
Galen der ki: “Ben umuma açık bir meclisteydim. Anatomi hakkında
umumî bir konuşma yaptım. Birkaç gün sonra bir arkadaşıma rastladım.
Bana ‘Filanca, umuma açık toplantında söylediklerini ezberliyor.’ dedi ve
söylediklerimi aynen tekrar etti. Ben de ona ‘Bunu nasıl yapıyorsun?’ dedim. O da ‘Sâmiya ile yazan bir kâtibe rastladım. Sen konuşurken yazmada
seni geçiyordu.’ dedi.” Bu yazıyı hükümdarlar, büyük kâtipler öğrenir, öneminden dolayı diğer insanlara yasaktır.
1
2
3
4
5
6
7
Lepton, λεπτόν (ince, seyrek, küçük).
İera, Ἱερὰ
Örnek bulunmamaktadır.
Boustrofedon (βουστροφηδόν). Erken dönem Grek yazı çeşitlerinden. Solon’un kanunları için kullanılmıştır (Dodge).
Örnek bulunmamaktadır.
Örnek bulunmamaktadır.
Eymen Fuad “Pinakes” olarak belirlediği bu eser isminin, İbn Ebî Useybia’dan nakille Galen’de isim ve
eser tanıtımlarının yer aldığı bibliyografya anlamında kullanıldığını ve fihristin bu kelimenin tercümesi
olduğunu belirtmektedir. İbnü’n-Nedîm, bu eserin Eyyûb er-Rahâvî tarafından Süryânîceye yapılan bir
çevirisinin olduğunu, kendisinin ise eseri daha sonra Süryânîce tercümeden Arapçaya tabip Dâvûd ve
Ebû Ca‘fer Muhammed b. Mûsâ için çevirdiğini ifade etmektedir. Fuat Sezgin bu tercümenin bir nüshasını ortaya çıkarmıştır. Bk. Fihrist, Eymen Fuad neşri, 1/37. Antik dönemde “pinakes” kelimesinin farklı anlamları için bakınız: George W. Houston, Inside Roman Libraries: Book Collections and Their Management in Antiquity, North Carolina, 2014. Dodge, bu kelimeyi “phoenix” olarak karşılamaktadır. (Ed.)
‫ا‬
‫‪61‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫س‪ ،‬أر‬
‫آ‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫א ذכ إ‬
‫و‬
‫ر ً‬
‫ّ ا‬
‫ا‬
‫م‬
‫أ م‪،‬‬
‫ا ي ُכ‬
‫ا وم‪ ١‬أي א‬
‫א‬
‫א‬
‫ا‬
‫نو‬
‫א‬
‫אرف ا ي‬
‫ن‪ ،‬و‬
‫ا כ ّאب ا‬
‫אل‪ :‬إ ّن‬
‫ٌ‬
‫ّ‬
‫أ א‬
‫א א א כאن‬
‫א‬
‫ا وم‬
‫ه‬
‫א‬
‫أ ما ب‬
‫أ ما ب‬
‫وُ ف‬
‫ا‬
‫א ّ‬
‫ا ي‬
‫ّ ‪،‬و‬
‫א‪ّ .‬ن ا‬
‫ذכ ه א‬
‫אم כ ّ‬
‫و ّ ا כ ّאب و ُ‬
‫أ‪ :‬و ُ ف‬
‫و‬
‫ا‬
‫א‬
‫ك‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ف ا ا‬
‫כ‬
‫س‬
‫כ ‪،‬و‬
‫‪.‬‬
‫س‪ :‬כ‬
‫أ ّאم‬
‫כ ا وכ ا‪ ،‬وأ אد‬
‫‪١‬‬
‫ه‬
‫إ‬
‫ا‬
‫وف‪ .‬و ا א ‪...‬‬
‫اכ‬
‫אل א‬
‫כא‬
‫א‪ :‬ا‬
‫ا ّول و אل‬
‫א ‪،‬و כ ن‬
‫ُ ف א א א‪ ،‬و‬
‫ّ ة כ אت‪ .‬و‬
‫اכ ة و‬
‫ها‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ا و ‪ ،‬אل‪ :‬ا‬
‫ا‬
‫ر‬
‫ّ‬
‫ا ‪ُ ،‬‬
‫و‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬وכאن כ أ ّ‬
‫ّ أ‬
‫ّ ‪ ،‬و ا א ‪...‬‬
‫و‬
‫ا‬
‫אق ا ا‬
‫אدون و‬
‫وا‬
‫‪١٠‬‬
‫אر‬
‫‪.‬و‬
‫‪ .‬و ا א ‪... :‬‬
‫و‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا وم ا ًא‬
‫א‪ ،‬و‬
‫ا ّرا‬
‫אرت أر ً א و‬
‫ه ا ّאم‬
‫א‪،‬‬
‫כ ً א א ً א‪،‬‬
‫כ ا אم‪ ،‬أ ّכ כ ّ‬
‫ا‬
‫כ‬
‫‪:‬‬
‫כ אכא‬
‫א ا אس‬
‫ا وم‪.‬‬
‫ًא‬
‫ّ א כאن‬
‫أ‬
‫כ‬
‫ا؟ אل‬
‫כ כ‪ .‬و ا ا‬
‫‪.‬‬
‫‪ :‬إّ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ك‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
62
348 (959) yılında yanımıza Ba‘lebek’ten Sâmiya yazısıyla yazdığını
söyleyen bir tabip geldi. Denedik, doğru söylediğini anladık. On kelime
söyledik, dinledi, bir kelime ile yazdı. Tekrarlamasını istedik, bütün kelimeleri tekrarladı.
5
10
15
Ca‘fer b. el-Müktefî der ki: “Rumların soldan sağa yazmasının sebebi, oturan kişinin her hâlinde doğuya dönmesi gerektiğine inanmalarıdır.
Doğuya dönünce kuzey solunda kalır. Böyle olunca sol sağa geçer. Kâtibin kuzeyden güneye doğru yazması gerekir.”
Bu zât, “Rumların yazı konusunda kuralları ve âdetleri vardır. 24 harften birbirini takip edenler -yani sessizleri- gama, delta, kappa, sigma, tav
ve hı’dır. Sesli harfleri ise alfa, ayi (epsilon), eta, iota, hu (üpsilon), küçük
vav (omikron) ve büyük vav’dır ki buna atomîğa (omega) denir. Müennes
(dişil) harfler dörttür: alfa, küçük vav (omikron) ve büyük vav’dır (omega).1 Müzekker (eril) harfler ise epsilon, eta, iota ve üpsilondur. Yunan
alfabesinde i‘rablar yedi sesli harfle gösterilir. Bunlara lecîn ve tilecîn2 denir. Yunancada, Arapçada olan altı harfe ihtiyaç yoktur. Bunlar ،‫ ض‬،‫ ذ‬،‫ح‬
‫ ﻻ‬،‫ ه‬،‫’ع‬dir.” der.
Langobarde (Lombardlar) ve Saksonların Yazısı
20
Bunlar Roma ile Fransa arasında oturan bir kavimdir. Endülüs hükümdarı bunlara yakındır. Yazılarının harfleri 22’dir. Afistaliki (apostalikî, apostolik) yazı adını alır. Soldan sağa yazarlar. Bu konudaki gerekçeleri Rumlardan farklıdır. Sağdan sola yazmada [hareket] akciğerden kalbe
doğru olduğundan kalbin hareketine (atışına) aykırı değil, uygun pozisyon almak için böyle yaptıklarını söylerler. Bu da örneği:3
Çinlilerin Yazısı
25
Çin yazısı resim gibidir. Usta kâtip dahi bunu yazarken yorulur. Eli çabuk
olanın bu alfabe ile günde iki veya üç yapraktan fazla yazamayacağı söylenir.
1
2
3
Dört harften biri zikredilmemiştir.
Muhtemelen Yunancadaki λέγειν (“legein”, söylemek) ve τι λέγειν (“ti legein” ne, nasıl söylemek).
Örnek bulunmamaktadır.
‫ا‬
‫‪63‬‬
‫כ‬
‫אء א‬
‫א א א‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬א‬
‫א‬
‫א א‬
‫אل‬
‫‪٥‬‬
‫ا כ‬
‫أّ‬
‫إ ا‬
‫ون أ ّن‬
‫ق כ نا‬
‫ا כא‬
‫ئ‬
‫أن‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ّ ا‬
‫اכ ى و‬
‫ا כ ى‪ .‬وا‬
‫ا‬
‫ء‬
‫وا‬
‫‪١٥‬‬
‫אه‪ ،‬إذا כ ّ א‬
‫אد א‬
‫‪:‬ا‬
‫ا ي‬
‫ا א‬
‫أ‬
‫אل إ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ ور م‪،‬‬
‫ف‪ .‬و‬
‫؛ا‬
‫ّ אت و‬
‫ا و‬
‫؛ا‬
‫א وا ي وا‬
‫א‪ .‬وا‬
‫א ا‬
‫א وا א وا‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ذا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫وف ا‬
‫א‬
‫وف ا‬
‫א‬
‫א وا אو وا‬
‫א وا‬
‫א وا‬
‫ّ أر ‪ :‬ا‬
‫א‪ ،‬ا א‪ ،‬ا‬
‫وف ا ّכ ات‪ :‬ا ي‪ ،‬ا‬
‫ا‬
‫وف ا א إ‬
‫ا ر‬
‫‪.‬و‬
‫وف‬
‫وا او ا‬
‫ى وا او‬
‫א وا او ا‬
‫ى وا او‬
‫‪ .‬وا‬
‫اب‬
‫ا‬
‫ّ אت‪ ،‬و ف א‬
‫فا‬
‫و‬
‫ا‬
‫אل ّ أ ف ا‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ا אء وا ال وا אد وا‬
‫ا وم‬
‫אر إ‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ب‪.‬‬
‫א وا‬
‫‪ .‬وا‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أن‬
‫ق כّ‬
‫אره‪ ،‬ذا כאن כ כ א אر‬
‫אل‬
‫אن ا‬
‫כ אت أ‬
‫ّ‬
‫א א‪.‬‬
‫ا‬
‫אل‪ :‬و وم‬
‫‪١٠‬‬
‫אن وأر‬
‫א אل‬
‫و ث א ر‬
‫ز أّ כ‬
‫إ א כ‬
‫ّ‬
‫وا אء و م أ‬
‫כ ده و אכ‬
‫ءأّ‬
‫ا אن و ون‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫وا‬
‫رو‬
‫ً א‪ ،‬و‬
‫‪،‬و ّ‬
‫ذכ‬
‫‪ ،‬وأ ّ א ا כ א‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫אر‬
‫ا‬
‫א‬
‫ّ أ‬
‫‪.‬و د‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ن אכא‬
‫ّ ا وم‪ ،‬א ا‪ :‬כ ن ا‬
‫إّ א‬
‫اכ‬
‫وف כ א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫اد‬
‫אر إ‬
‫כ ا‬
‫‪.‬و ا א א‪:‬‬
‫ا‬
‫اכא ا‬
‫إّ‬
‫כ ا‬
‫ي‬
‫ىا‬
‫ا‬
‫أن כ‬
‫כא א ا אذق ا א‬
‫‪،‬‬
‫א‬
‫ا م أכ‬
‫ور‬
‫א‪ ،‬و‬
‫أو‬
‫‪.‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
64
Dinlerinin ve ilimlerinin kitaplarını yelpazelere böyle yazarlar. Bunlardan
bazılarını gördüm. Çoğu düalizm (Maniheizm) ve Buda1 (Sümeniyye) dinlerinde yazılmıştı. İleride onlardan etraflıca söz edeceğim.
5
10
15
20
25
Çinlilerin mecmû yazı dedikleri bir yazıları vardır. Bu yazıyla üç veya
daha fazla harfli kelimeler tek bir karakterle ifade edilir. Her uzun kelâm ise
harflerden müteşekkil olup çok mânaya sahiptir. Yüz varakta yazılacak bir
metni bu yazıyla bir sayfada yazarlar.
Muhammed b. Zekeriyyâ er-Râzî şöyle der: “Çin’den yanıma genç bir
adam geldi. Yanımda bir yıl kadar kaldı, Arapça konuşup yazmayı beş ay
kadar bir sürede öğrendi. Hatta fasih ve süratli konuşur-yazar hâle geldi.
Ülkesine dönmek isteyince, gitmeden bir ay önce bana ‘Gitmek üzereyim,
Galen’in 16 kitabını (Cevâmi‘u’l-İskenderûnîyyin)2 bana imlâ etmeni (yazdırmanı) isterim.’ dedi. Ben ‘Onun bir miktarını dahi yazacak zamanın
kalmadı.’ dedim. Genç şöyle dedi: ‘Kaldığım zaman zarfında bana fedakârlık gösterip mümkün olduğu kadar süratle imlâ etmeni isterim. Ben senin
okuyuşundan hızlı yazarım.’ dedi. Talebelerimden birinden bu konuda bize
yardım etmesini istedim. Süratli bir şekilde ona okuyorduk, o yazıda bizi
geçiyordu. Karşılaştırma sırasında ona inandım, bütün yazdıklarını gösterdi. Bu konuyu ona sordum. ‘Bizim mecmû dediğimiz bir yazı tarzımız
var, gördüğünüz yazı odur. Çok şeyi kısa bir müddette yazmak istersek bu
yazıyla yazarız. Sonra, istersek onu bilinen, ayrıntılı yazıya çeviririz.’ dedi.
Zeki, çabuk öğrenen bir kişinin bu yazıyı yirmi yıldan az zamanda öğrenemeyeceğini söyledi.”
Çinliler çin boyasına benzer bir karışımdan bir mürekkep yaparlar. Bu
mürekkepten levhalar şeklinde, hükümdarın resmiyle mühürlenmiş bazı
parçalar gördüm. Bir parçası uzun müddet yazmaya elverişlidir. Yazılarına
örnek:
1
2
Bölüm 9’un sonunda ele alınmaktadır.
Galen’in kitaplarının isimleri için bk. Fihrist, Eymen Fuad neşri, 2/277-278.
‫ا‬
‫‪65‬‬
‫دא‬
‫و א כ نכ‬
‫و‬
‫‪ .١‬وأ א أ‬
‫و‬
‫وأכ ‪،‬‬
‫‪٥‬‬
‫أ אر‬
‫‪.‬‬
‫כא‬
‫אل א כ א ا‬
‫ع‪ ،‬و‬
‫رة وا‬
‫ة‪ .‬و כ ّ כ م‬
‫ل‪ ،‬כ‬
‫ا‬
‫ا כ ة‪ ،‬ذا أرادوا أن כ ا א כ‬
‫ا ‪.‬‬
‫أن‬
‫ّ‬
‫زכ ّא ا ازي‪:‬‬
‫כ ًא و א‬
‫ّ‬
‫אا‬
‫ّ‬
‫اف إ‬
‫ّ א أراد ا‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ر‬
‫أ‬
‫ّة‬
‫ه אل‬
‫و‬
‫אر‬
‫ا‬
‫عو‬
‫ُ ف א‬
‫כ אه ا ا‬
‫ّ‪،‬‬
‫ا‬
‫ا כ ا‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ا‬
‫اح‬
‫و ا אل‬
‫‪١‬‬
‫ك‪:‬‬
‫ّ‬
‫إن‬
‫‪:‬‬
‫‪.‬‬
‫אه إ‬
‫وا‬
‫أ‬
‫رة ا כ‪ ،‬כ‬
‫אق‬
‫כ אכא ‪،‬‬
‫‪.‬‬
‫اا‬
‫إ‬
‫و‬
‫כا‬
‫כ ّة ُ א‬
‫ّ‬
‫ي‬
‫א‪،‬‬
‫ع א כ א כאن‬
‫ّ‬
‫אכ ‪.‬و‬
‫ذ כ אل‪ :‬إ ّن א כ א ً‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ أن‬
‫ط‬
‫‪:‬إّ‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ً א אذ ً א‬
‫ا وج‪،‬‬
‫כ أن‬
‫ا ي رأ ‪ ،‬إذا أرد א أن כ‬
‫اد כ‬
‫ًא‬
‫‪،‬‬
‫אر‬
‫‪:‬‬
‫‪:‬أ‬
‫אرض‬
‫א‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫כ א‪،‬‬
‫أ ف‬
‫وف‬
‫אم‬
‫ذכ‬
‫سا ّ‬
‫א‪ ،‬אل ا‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫א ور כ ه‬
‫ز אن ُ א כ‬
‫ع א ככ ّ أ‬
‫وُ ّ‬
‫ّ‬
‫אع א‬
‫א‬
‫ذ כ כ ّא ّ‬
‫إّ‬
‫‪١٥‬‬
‫א‬
‫اوح‪ ،‬و رأ‬
‫أ ّن כ ّ כ‬
‫אل‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫א ّ ة‪ .‬وأכ‬
‫ءاכ‬
‫ا‬
‫ط‪ .‬وز‬
‫אرف وا‬
‫ّ ذכ‬
‫أ ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬رأ‬
‫ا‬
‫ا אن ا‬
‫ا ّة ا‬
‫أ ّن ا‬
‫ة‬
‫אن‬
‫‪.‬‬
‫ًא‬
‫אل‬
‫وا ا כ א ‪.‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
66
Maniheistlerin Yazısı
5
Bu yazı Mani tarafından Farsça ve Süryânîce yazılardan icat edilmiştir.
Nitekim Mani dini, Mecûsîlik ve Hıristiyanlık karışımı bir dindir. Mani
alfabesinin harfleri Arap harflerinden fazladır. İncillerini ve dinî eserlerini
bu yazıyla yazarlar. Mâverâünnehir ve Semerkand halkı dinî kitaplarını bu
yazıyla yazarlar, buna din yazısı derler.
Markiyoncuların kendilerine has bir yazısı vardır. İtibar ettiğim biri bu
yazıyı gördüğünü söyledi, “Bu yazı Mânî yazısına benziyor fakat farklı”
dedi. Bunlar da Mânî harfleri:
10
Bunun farklı harflerle oluşturulan başka bir şekli de vardır. Bununla da
şöyle yazarlar:
Suğd Yazısı
15
İtimat ettiğim biri şöyle dedi: “Suğd’a vardım. Burası Mâverâünnehir’in
bir kısmıdır. Yukarısı İran Suğdu ismini alır. Mâverâünnehir’in Türk kesimi
vardır. Merkezine Karatekin (Tunkes) denir. Halkı Mani ve Hıristiyan dinlerine mensuptur. Mani dinindekiler (düalistler) bu şehre kendi dillerinde
Ahar-kef derler.” Yazılarından örnek:
‫ا‬
‫‪67‬‬
‫اכ م‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ج‬
‫ّ ا ّא‬
‫ا‬
‫ّכ ٌ‬
‫כ ن أא‬
‫‪٥‬‬
‫ا ّא‬
‫ا‬
‫כ‬
‫وכ‬
‫و‬
‫ّ‬
‫و‬
‫رة وا‬
‫اכ م‬
‫אل ا‬
‫‪١٠‬‬
‫א‬
‫و‬
‫ا‬
‫‪١‬‬
‫أ‪:‬‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫وف‬
‫ا‬
‫אأ‬
‫وف ا‬
‫و‬
‫‪.‬و‬
‫اا‬
‫اا‬
‫כ ن‬
‫أ ّ رآه אل‪ :‬و‬
‫ا ّא إ ّ أ ّ‬
‫ه‪.‬‬
‫כ ن‪:‬‬
‫ا‬
‫‪:‬د‬
‫ا‬
‫ة ا ك‪ ،‬و‬
‫أ אر כ ‪.‬‬
‫כ ‪.‬‬
‫ا‬
‫‪ .‬وأ‬
‫א وراء ا‬
‫ّ ن ‪،‬أ‬
‫و ه أ ف ا ّא ‪:‬‬
‫و‬
‫ا אر وا ر א ‪ ،‬ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا ‪ ،‬و و زا ة‬
‫وا‬
‫א ‪ .‬כ א أ ّن ا‬
‫و‬
‫א ّ‬
‫ا אل‬
‫א وراء ا‬
‫א‬
‫כ ‪ .١‬אل‪ :‬وأ‬
‫ّ ‪:‬‬
‫و‬
‫א‬
‫ّ‬
‫إ ان ا‬
‫‪،‬‬
‫و אرى و‬
‫ّ ن‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
68
Sind1 Yazısı
5
Bu kavimlerin dilleri, dinleri çeşitlidir, çeşitli yazıları vardır. Onların ülkesinde dolaşan biri bana şöyle demişti: “Onların iki yüz kadar yazısı var.
Sultanın sarayında bakır bir heykel gördüm. Onun Buda’nın heykeli olduğunu söylediler. Ellerinden biriyle üçte birini (sülüseyn) bağlamış hâlde
tahta oturmuştu. Taht üzerinde bir yazı vardı.”
Sözü geçen bu zât onların çoğunlukla 9 harfle şu şekilde yazdıklarını
anlattı:
10
Başı, ‫ ي‬،‫ ط‬،‫ ح‬،‫ ز‬،‫ و‬،‫ ه‬،‫ د‬،‫ ج‬،‫ ب‬،‫’ا‬dir.
döner ve harfleri şu şekilde noktalar:
1
İndus Nehri deltası.
‫ ط‬harfine varınca tekrar başa
‫ا‬
‫‪69‬‬
‫ا‬
‫اכ م‬
‫ءا م‬
‫‪٥‬‬
‫ا ا و أ م ّ ة‪ .‬אل‬
‫ا אت‬
‫אن‪،‬‬
‫ا دار ا‬
‫ًא‬
‫‪ ،‬و ي رأ‬
‫א‬
‫ً‬
‫اכ‬
‫‪،‬و‬
‫ى‬
‫כ‬
‫ٌ‬
‫ل د ‪ :‬إ ّن‬
‫رة ا ‪ ،‬و‬
‫إّ‬
‫ا א א‪:‬‬
‫כא‬
‫وذכ‬
‫اا‬
‫ا‬
‫ا אل‪:‬‬
‫ّ م ذכ ه‪ ،‬أ‬
‫ا כ‬
‫وا اؤه أ‪ ،‬ب‪ ،‬ج‪ ،‬د‪ ،‬ه‪ ،‬و‪ ،‬ز‪ ،‬ح‪ ،‬ط‪ ،‬ي‪ .‬ذا‬
‫ا ا אل‪:‬‬
‫כ ن א‬
‫إ ط أ אد ا‬
‫ا‬
‫ف‬
‫ف ا ّول و ّ‬
‫ا‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
70
Böylece ،‫ ى‬،‫ ك‬،‫ ل‬،‫ م‬،‫ ن‬،‫ س‬،‫ ع‬،‫ ف‬،‫ ص‬olur. Onar onar, sâd harfine kadar
artırılır. Şöyle yazılır. Her harfin altına iki nokta konur. Şöyle:
5
Böylece ،‫ ق‬،‫ ر‬،‫ ش‬،‫ ت‬،‫ ث‬،‫ ح‬،‫ ذ‬،‫ ظ‬harfleri meydana gelir. ‫ ظ‬harfine
varınca tekrar ilk harfe döner, altlarına üçer nokta koyar. Bütün harfleri
tamamlar. Her istediğini yazar.
Sudanlılar (Siyahîler)
10
15
20
Sudanlılar; Nubyalılar, Bücalar, Zağâve, Merâve, İstân ve Berberi kavimleri ile Hintlilerin dışındaki çeşitli zencilerdir. Onlar bölgesel yakınlık sebebiyle Hintliler gibi yazarlar. Kendilerine has bir kalem ve yazıları yoktur.
Câhız Kitâbü’l-Beyân’da “Zencilerin kendi dinlerinde, dillerinde hutbeleri
ve edebî metinleri vardır.” der.1 Bunu gören ve buna şahit olan biri bana
şunları söyledi: “Onların işleri yolunda gitmeyip başlarına felaketler geldiğinde hatipleri yüksek bir yere oturur, başını öne eğer. Demdemeye, hemhemeye (mırıltı ve homurtuya) benzer, anlaşılmayan kelimelerle konuşur.
Dinleyenler onu anlar. Aradıkları görüş bu konuşmada kendilerine âyân
olur ve ona göre hareket ederler.” Doğrusunu Allah bilir.
Gezginlerden biri bana Bücaların bir alfabesi ve yazısı olduğunu, ancak
bize ulaşmadığını haber verdi. Aynı anlamda başka biri Nubyalıların dinî
konularda Süryânîce, Rumca ve Kıptîce yazdıklarını söyledi.
Habeşlerin ise Himyerî alfabesi gibi bitişik alfabeleri bulunur. Soldan
sağa yazılır. Her ismin arasını iki ismin harfleri arasına konmuş üçgen şeklinde üç nokta ile ayırırlar. Bu harflerin, Me’mûn’un kütüphanesinden aldığım, farklı elden çıkmış örneği şunlardır:
1
Câhız, el-Beyân ve’t-tebyîn, 3/12-13.
‫ا‬
‫‪71‬‬
‫כ ن ى‪ ،‬ك‪ ،‬ل‪ ،‬م‪ ،‬ن‪ ،‬س‪ ،‬ع‪ ،‬ف‪ ،‬ص‪ ُ .‬اد‬
‫כّ ف‬
‫כ‬
‫ا ا אل و ُ‬
‫כ ن ق ر ش ت ث ح ذ ظ ذا‬
‫او‬
‫‪٥‬‬
‫ث‬
‫כ ا‪:‬‬
‫ف ا ول‬
‫ا‬
‫أ‬
‫و‬
‫ا‬
‫وכ‬
‫وف ا‬
‫ا‬
‫دان‬
‫دان‪،‬‬
‫ّ א أ אس ا‬
‫وأ אف ا ‪ ،‬ى ا‬
‫‪:‬ا‬
‫؛‬
‫ّ‬
‫و כ א ‪ .‬وا ي ذכ ه ا א‬
‫‪ .‬و אل‬
‫و‬
‫وا‬
‫و‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّא ا‬
‫אوة وا‬
‫כ ن א‬
‫אن وا‬
‫אورة‪،‬‬
‫כ אب ا אن‪:‬‬
‫ف‬
‫א و‬
‫ا‬
‫ا رض وأ ق و כ‬
‫ا א ن‪ .‬אل‪ :‬وإ ّ א‬
‫‪ ،‬وا أ‬
‫وا‬
‫اوة وا‬
‫رأى ذ כ و א ه אل‪ :‬إذا‬
‫א‬
‫‪١٥‬‬
‫إ‬
‫א אء‪.‬‬
‫اכ م‬
‫‪١٠‬‬
‫ة‬
‫ظכ‬
‫כ ا כ ن‬
‫ة‪ ،‬ذا‬
‫אد‬
‫כا‬
‫א‬
‫رو‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وا‬
‫א ا أي ا ي‬
‫ن‬
‫و‬
‫‪.‬‬
‫اه أ ّن ا‬
‫ي‬
‫ل ا رض‪ ،‬أ ّن‬
‫כ א א وا و‬
‫‪،‬‬
‫ن כّ ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫و ا אل ا وف وכ א א‬
‫و‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ث‬
‫ا ا‬
‫ً א وכ א و‬
‫وا‬
‫ي‬
‫כ وف ا‬
‫א כא‬
‫ن‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ‪:‬‬
‫إ א‪ .‬وذכ ه‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ئ‬
‫ا‬
‫אل إ‬
‫وف ا‬
‫‪.‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
72
Tâ, sâ harfleri, râ, zây (‫ )ز‬harfleri, ha ve hı harfleri, ayn ve gayn harfleri,
tı, zı harfleri aynıydı.
Türkler ve Onlara Yakın Irklardan Olanların Yazıları
5
10
15
Türkler, Bulgarlar, Ulahlar (Vlahlar), Burgazlar, Hazarlar, Alanlar, küçük [çekik] gözlü, aşırı beyaz olan milletlerden sadece Bulgarlar ve Tibetlilerin yazıları vardır. Bunlar Çin ve Mânî yazısıyla yazarlar. Hazarlar ise
İbranice yazarlar.
Türklerin durumları hakkında bana Ebü’l-Hasan Muhammed b. el-Hasan b. Eşnâs şunları söyledi: Öfke ve kibrinden dolayı memleketini terketmiş, Tüzünlü Hammûd Harrâr et-Türkî el-Müklî bana şöyle dedi: Büyük
Türk hükümdarı kendisinden aşağıdaki hükümdara mektup yazmak istese
vezirini çağırır, ona bir ok yarmasını emreder. Vezir okun üzerine Türklerin
ileri gelenlerinin mânalarını bildiği işaretler kazır. Bu işaretler hükümdarın
ne kastettiğini gösterir, kendisine gönderilen kişi de bu mânalarını anlar. Az
oymanın (oyuk), çok mâna ifade edebileceği ileri sürülür. Ateşkes ve sulh
yaptıklarında ve savaştıklarında da böyle yaparlar. Ayrıca bu yazılı okları
sakladıklarından ve onlara saygı gösterdiklerinden bahsetti. Allah bilir.
Rusya
20
Sözüne itimat ettiğim biri bana şunu anlattı: “Kabk Dağı” (Kafkaslar)
hükümdarlarından biri onu Rus hükümdarına göndermiş. Onların ağacın
üzerine oyulan bir yazısı olduğunu ileri sürdü. Bana üzerinde nakışlar olan
bir beyaz ağaç parçası gösterdi. Bunların kelime mi harf mi olduğunu bilmiyorum.1 Örnek:
Fransa
25
Bunların yazısı Rum yazısına benzer, ondan daha düzgün
olur. Frenk kılıçları üzerinde bu yazıyı görebiliriz. Frenk kraliçesi, Halife el-Müktefî’ye beyaz ipek bir bez üzerine mektup yazmış,
1
Ayrıntılı bilgi için bk. Ch. M. Fraehn, “Ibn Abi Jakub el-Nedim’s Nachricht von der Schrift der Russen
im X. Jahrhundert Ch., Kritisch beleuchtet” (İbn Ebi Yakup en-Nedim’in m.10. yy. Rus yazısına dair
malumatı, tenkitli açıklama), Bulletin scientifique puplié par l’Académie Impériale des Sciences, St. Petersburg 1836, s. 507-530.
‫ا‬
‫‪73‬‬
‫ف ا אء وا אء وا‬
‫‪ ،‬و ف ا اء وا اي وا‬
‫‪ ،‬و ف ا אء وا אء وا‬
‫وا‬
‫‪ ،‬و ف ا אء وا אء وا‬
‫‪.‬‬
‫وا‬
‫و فا‬
‫اכ م‬
‫‪٥‬‬
‫ا كو א א‬
‫ّ א ا ك وا‬
‫ا אض‪،‬‬
‫ا‬
‫وا א ‪ ،‬وا‬
‫وا‬
‫وا‬
‫אر وا‬
‫ف‬
‫א‬
‫ر כ‬
‫ر وا ن وأ אس ا‬
‫ىا‬
‫‪،‬‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫ا ‪.‬‬
‫אر ا‬
‫כ ن א‬
‫أ ا‬
‫‪١٠‬‬
‫وا ي ّدى إ‬
‫أ ا ك א ّ‬
‫ّ‬
‫ّ د ار ا כ ا כ وכאن ا زو‬
‫أ אس‪ ،‬אل‪ّ :‬‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫إذا أراد أن כ إ‬
‫כ و ّ ‪ ،‬أ ّن כ ا ك ا‬
‫ه‬
‫ا‬
‫אأא‬
‫ًא‬
‫א‬
‫ا ز‬
‫ّ ّא و‬
‫وز ه وأ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫א ا‬
‫אا‬
‫א ا כ‪ ،‬و‬
‫نذכ‬
‫ا א ا כ ة وإ ّ א‬
‫أ ً א‪ ،‬وذכ أ ّن ذ כ ا ّ אب ا כ ب‬
‫ّ‬
‫إ ‪ .‬وز‬
‫אد א‬
‫و א א‬
‫أ ّن ا‬
‫ا‬
‫ج‬
‫א‬
‫ا‬
‫اك‪ّ ،‬ل‬
‫ا‬
‫و‬
‫أو אت‬
‫أ‬
‫ن و ن‬
‫و‬
‫‪ ،‬وا أ‬
‫‪.‬‬
‫ا و‬
‫אل‬
‫‪١٥‬‬
‫وز أ ّن‬
‫أدري أ‬
‫כא ‪ ،‬إ ّن‬
‫ا‬
‫أ‬
‫כא‬
‫כ אت أم‬
‫وف‬
‫ك‬
‫ا‪ ،‬وأ ج إ‬
‫ً‬
‫دات‪ ،‬אل ذ כ‪:‬‬
‫ا‬
‫ْ‬
‫أر‬
‫כا و‬
‫إ‬
‫אض‬
‫א‬
‫ا‬
‫وכ א‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫فا‬
‫ا‬
‫ّ ا و ‪ ،‬أ‬
‫‪ ،‬وכא‬
‫כ ا‬
‫ا اء ‪ ،‬ور ّ א رأ א ذ כ‬
‫أ‬
‫إ ا כ כ א ًא‬
‫כ‬
‫ش‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
74
bu mektubu Mağrib tarafından ülkesine gelen bir hizmetkârla göndermiş.
Mektupta halifenin dostluğunu talep ediyor ve onunla evlenmek isteğini
bildiriyordu. Mektubu getiren kişi Ağlebî emirinin adamlarındandı, adı
Alyâ idi.1 Yazılarının örneği:2
5
10
15
20
25
30
Ermenilerin ve Diğerlerinin Yazıları
Ermeniler genellikle Rumca (Grekçe) ve Arapça yazarlar. Nitekim bu
ülkelere komşudurlar. İncilleri de Rumca yazılmıştır. Rumcaya benzeyen
başka bir yazıları da vardır. Kabk Dağı ve eteklerinde (Kafkaslar) oturan
Lekz, Şirvan ve Zerzak3 hükümdarlarının yazıları yoktur. Onların dilleri
birbirine benzer. Her grubun ayrı bir dili vardır ve ibareleri farklıdır. İleride
yeri geldiğinde onlardan ayrıntılı söz edeceğiz.
Kalem Açma Şekilleri
Çeşitli milletler ayrı şekilde kalem açarlar (yontarlar). İbrânîlerin kalem
açması son derece eğiktir. Süryânîlerin kalem açması sola meyillidir. Bazen
de sağa meyilli olur. Bazen kalemi ters çevirirler. Bazen kamışı ikiye yararlar,
yarısını yontarlar, buna sulb adı verirler, bu kalemle yazarlar. Rumlar sağa
meyilli yontarlar. Meyil fazladır, çünkü yazıları soldan sağa doğru yazılır.
Farsların kalemlerinin uçları dağınıktır. Kâtip, yazının güzel olması için kalemin ucunu ya dişleriyle ya da yere vurarak dağıtır. Bazen yontulmamış
kamışın alt ucuyla yazarlar. Bu uca ham derler. Bununla “İlhamah dînât”
denen din kitapları, siyak kitapları vs. yazarlar. Çinliler, ressamlar gibi kamışın ucuna kıl takarak yazarlar. Araplar değişik kalemleri türlü türlü yontarak yazarlar. Genellikle kalemin ucu sağa yatıktır. Kâtipler ise kalemlerini
düz (meyilsiz) yontarlar.
Varak (Kâğıt) Çeşitleri
Çamur üzerine ilk yazı yazanın Âdem Peygamber olduğu söylenmiştir.
Sonra kalıcı olması için çeşitli milletler bir zaman sonra bakır levhalar ve
âbide taşlar üzerine yazmışlardır. Bunlar Tûfan’dan önceydi. İhtiyaç duyduklarında tahta ve ağaç yaprakları üzerine yazdılar. Ayrıca dayanıklı olduğu için üzerine okların yerleştirildiği tûza4 da yazarlardı. Bu konuyu Makâlatü’l-Felâsife adlı eserimizde ayrıntılı anlattık. Sonra deriler tabaklanmaya
başladı ve insanlar tabaklanmış derilere yazdılar.
1
2
3
4
Ayrıntılı bilgi için bk. M. Hamidullah, “Embassy of Queen Bertha to Caliph al-Muktafi Billah in
Baghdad 293 /906”, JPHS, 1/ 4 (1953), s. 272-300.
Yazıları bulunmamaktadır.
“Zawzan” (Dodge), s. 1/38.
Farsların oklarını üzerine yerleştirmek için ve yazı gereci olarak kullandıkları bir ağaç kabuğu.
‫ا‬
‫‪75‬‬
‫אدم و‬
‫وأ‬
‫ا و‬
‫ا ر‬
‫‪٥‬‬
‫و‬
‫ا אدم‬
‫כ ن‬
‫ّ‬
‫א و‬
‫و‬
‫‪ .‬و ا אل כ א‬
‫و‬
‫وا‬
‫وان وا رزق‪،‬‬
‫‪،‬و‬
‫يا‬
‫ا‬
‫א و‬
‫ا‬
‫כ א ا و ‪ ،‬وأ ّ א ا‬
‫ا כ وا‬
‫اכ م‬
‫‪... :‬‬
‫ان‪ .‬وכ כ‬
‫ا‬
‫كا‬
‫ك א‬
‫و‬
‫أ אر‬
‫אورة‬
‫ا כ אب‪.‬‬
‫م‬
‫يأ‬
‫يا‬
‫א‪،‬‬
‫ا‬
‫‪،‬و يا‬
‫א ا‬
‫اا‬
‫ور ّ א‬
‫ف إ ا אر ور ّ א כאن إ ا‬
‫ّ‬
‫א وכ ا ‪ .‬و ي ا و‬
‫و ّ ه‬
‫و وا ذ כ ا‬
‫ً‬
‫‪ ،‬و ي ا אر‬
‫ا אر إ ا‬
‫ّ כ‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ه‪ ،‬ور ّ א‬
‫فإ ا‬
‫ّ ا‬
‫أن כ ن ّ‬
‫ا ّ ‪ ،‬ور ّ א כ ا‬
‫ّ ًא إ ّ א أن כ ن ّ ا כא א رض أو א‬
‫א ً א و א כ ن »إ אه د אت«‪ ،‬و‬
‫‪،‬و ّ ن ها‬
‫رؤوس ا א כ א‬
‫כ ن א‬
‫כ ا א وا אق و ه‪ .‬وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ رون‪ .‬وا ب כ‬
‫‪ ،‬وا כ ّאب‬
‫اכ م‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا כ‬
‫و אر‬
‫وכّ א‬
‫‪١٥‬‬
‫א‬
‫م‬
‫ا‬
‫ا ا כ‬
‫و‬
‫ّא ا ر‬
‫أא‬
‫כ‬
‫إ‬
‫‪ .‬وכאن ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫ب‪،‬‬
‫و‬
‫ّ نا‬
‫ّ‬
‫م وا ا אت وا‬
‫ف‪.‬‬
‫أ اع ا رق‬
‫אل ّأول‬
‫ا‬
‫אس وا‬
‫א‬
‫ا‬
‫ذכ‬
‫א ا‬
‫ل‬
‫ا‬
‫כ‬
‫آدم‬
‫אرة‬
‫‪ ،‬وכ ا‬
‫א ا‬
‫ا‬
‫د‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫כ‬
‫אن‪ ،‬وכ ا‬
‫ا زا ي‬
‫ا‬
‫ا‬
‫د כ‬
‫‪،‬‬
‫ُد‬
‫ّ‬
‫ذכ‬
‫ا‬
‫أ ًא‬
‫ّ‬
‫ا אس א‪.‬‬
‫ا אن‬
‫وورق ا‬
‫د‪ ،‬و ا‬
‫א‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
76
5
10
15
20
Mısırlılar papirüs kamışından yapılan papirüse yazdı. Bazıları papirüs
üzerine ilk yazı yazanın Yûsuf peygamber olduğunu söylerler. Rumlar beyaz
ipek kumaş, parşömen, Mısır tomarı ve zebra derisi olan felcan üzerine yazarlar. Farslar manda, sığır ve koyun derileri üzerine; Araplar devenin kürek
kemiğine, beyaz ince taş levhalar olan lihâfa ve hurma yapraklarına yazarlardı. Çinliler Hint kenevirinden (haşişten) yapılan Çin kâğıdına yazarlardı. Ülkenin gelirinin çoğu bundan sağlanırdı. Hintliler bakır levha, taş ve
beyaz ipek üzerine yazarlar. Horasan kâğıdı ise ketenden imal edilir. Bazıları
bu kâğıdın Emevîler devrinde, bazıları Abbasi devletinde ortaya çıktığını
söylemişlerdir. Bazıları oldukça eski olduğunu, bazıları yeni olduğunu, bazıları da Horasan’da Çinli ustaların Çin kâğıdı metoduyla bu kâğıdı imal
ettiklerini söylediler. Horasan kâğıdı süleymânî, talhî, nûhî, firavnî, ca‘ferî,
tâhirî gibi çeşitlere ayrılır. Bağdat’ta insanlar senelerce sahifelere (yıkanmış
deri) yazdılar. Zira yazıldıktan sonra silinip tekrar kullanılabilen derilerden
yapılmış divanlar (defterler) Muhammed b. Zübeyde1 döneminde [EminMe’mûn savaşı sırasında] yağmalanmıştı. Derler ki kitaplar zırnıkla2 tabaklanmış, gayet kuru kâğıtlara yazılırdı. Kûfe usûlü tabaklama ise hurma ile
yapılır ve [materyale] yumuşaklık verir.3
Kitâbü’l-Fihrist fî Ahbâri’l-Ulemâ’nın birinci makalesinin birinci fenni
sona erdi. Hamd yalnızca Allah’adır.
1
2
3
Abbasi halifesi Muhammed el-Emîn b. Hârûnürreşîd (193-198/809-813)
Farsça “‫( ”زرﻧﻴﺦ‬zernîh) kelimesinden gelir. Arseniksülfür olarak karşılanabilir. Özellikle deriden kılları
ayıklamada (tabaklama) kullanılır.(Ed.)
Kâğıt hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Adam Mez, Onuncu Yüzyılda İslam Medeniyeti (İslam Rönesansı),
çev. Salih Şaban, İnsan Yayınları, İstanbul, 2014; İbn Haldun, Mukaddime (Rosenthal), II, s. 3391-392.
(Ed.)
‫ا‬
‫‪77‬‬
‫وכ‬
‫أ‬
‫ا אس ا‬
‫ي وُ‬
‫ا م‪ .‬وا وم כ‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫אر ا‬
‫כ‬
‫‪٥‬‬
‫و‬
‫وُ‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫دا‬
‫ا‬
‫يو‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وا‬
‫אرة ا אق ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫وا‬
‫‪،‬و‬
‫ا‬
‫دا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ .‬وا ب כ‬
‫ا‬
‫‪ .‬وا‬
‫وا ّق و‬
‫‪ .‬وכא‬
‫‪ .‬وا‬
‫ا‬
‫ه‪،‬‬
‫ا س‬
‫أכ אف ا‬
‫ا‬
‫أכ ار אع ا‬
‫אف‪،‬‬
‫وا‬
‫ا رق ا‬
‫אس وا‬
‫ا‬
‫אر و‬
‫أ‬
‫ث أ ّאم‬
‫‪ ّ .‬א ا رق ا ا א‬
‫ا כ ّאن‪ ،‬و אل إ ّ‬
‫ُ‬
‫ا‬
‫و إ ّن ّא ً א‬
‫و إّ‬
‫ا و ا ّא و إ ّ‬
‫‪،‬‬
‫א ‪،‬ا‬
‫‪ّ .‬א أ ا ‪ :‬ا‬
‫אل ا رق ا‬
‫ه ا אن‬
‫כ نإ‬
‫اد‬
‫ي ا א ي‪ .‬أ אم ا אس‬
‫‪،‬ا‬
‫‪،‬ا‬
‫ا وس‪ّ ،‬ن ا واو ُ‬
‫א‪ .‬אل‪ :‬وכא‬
‫و ُכ‬
‫א‬
‫כא ا א ا כ‬
‫ُ‬
‫ّ‬
‫‪١٥‬‬
‫אن‪ ،‬و‬
‫ا دي‪ ،‬و‬
‫ّأول‬
‫ا ّ ا ّول‬
‫ّ‬
‫و ه‪.‬‬
‫ا‬
‫أ ّאم‬
‫اכ‬
‫א ا و‬
‫ز ة وכא‬
‫ّ‬
‫و א‬
‫د‪ ،‬כא‬
‫د د אغ ا رة و‬
‫ةا‬
‫‪.‬‬
‫כ אب ا‬
‫ّ‬
‫أ אر ا‬
‫אء وا‬
‫אف‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
78
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
Birinci Makalenin İkinci Fenni Müslümanların ve Diğerlerinin Mezhebine Göre İndirilmiş Şeriatların Kitaplarının İsimleri Hakkındadır
5
10
15
20
25
30
Muhammed b. İshak der ki: Me’mûn’un kütüphanesinden alındığı anlaşılan eski bir kitapta şunları okudum. Kitabı nakleden kişi orada suhufların
isimleri, sayıları, indirilen kitapları ve bunların miktarını zikrediyordu. Haşviyyenin ve halkın çoğu bu nakledileni doğrulayıp kabul eder ve ona inanır.
Bu kitaptan bizim bu kitabımızla ilgili kısımları aldım. Bu, o kitaptan ihtiyaç duyulan kısmın kelimesi kelimesine aktarımıdır.
Emîrü’l-mü’minîn Hârûn’un, zannediyorum er-Reşîd’in mevlâsı (âzatlı)
Ahmed b. Abdullah b. Sellâm şöyle dedi: “Bu kitabı, Allah’ın Hz. İbrâhim’e
indirdiği sayfaları nakleden Hanîflerden1 tercüme ettim ki onlar İbrâhim’e
(as) inanan Sâbiîlerdir. Bu kitap (sayfalar) uzundur. Onların ihtilaf ve ayrılıklarından zikrettiğim şeylerin sebebi bilinsin diye bu kitaptan gerekli olan
yerleri hulâsa ettim. Kur’ân’dan, Resûlullah (sav) ve ashabından gelen hadislerden ve Abdullah b. Sellâm, Yâmîn b. Yâmîn, Vehb b. Münebbih, Ka‘b
el-Ahbâr, İbnü’t-Teyyihân ve Rahip Bahira gibi ehl-i kitaptan müslüman
olanlardan nakledilen şeylerden gereken delilleri, bahsedilen kitaptan naklettiklerime ilâve ettim.”
Ahmed b. Abdullah b. Sellâm der ki: “Bu kitabın girişini, suhufu, Tevrat’ı, İncil’i, peygamberlerin ve tilmizlerinin kitaplarını İbrânîce, Yunanca
ve Sâbiîceden -ki bunlar her kitap ehlinin dilidir- Arapçaya kelime kelime
tercüme ettim. Tercüme ederken, tahriften korktuğum için süslü ve hoş sözler kullanmaktan kaçındım. Sadece bazı ifadelerde o kitabın dilinde takdim edilmiş (önce geçen) fakat Arapçaya naklinde lafzı, ancak tehir edilince
(sona alınınca) doğru olan ve yine [ifadede] tehir edilmiş fakat Arapçada takdim edilince doğru olan [kısımlara müdahale edilmiştir.] Mesela “at mayim
tan” ifadesini “mâe hâti” şeklinde tercüme ettim. Mâe’yi tehir ettim hâti’yi
öne aldım. Diğer dillere de Arapçaya çevrildiği zaman doğru olacak [şekilde
müdahale edilir.] Bu kitaptaki ifadelere ilâve ya da onlardan eksiltme yapmaktan Allah’a sığınıp sadece zikrettiğim ve açıkladığım şekilde naklettim.”
1
Âl-i İmrân, 3/67.
‫ا‬
‫‪79‬‬
‫ا ا‬
‫ا ّ ا א‬
‫و ا‬
‫ا‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫ا ا‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א ا و‬
‫أ‬
‫א‬
‫إ‬
‫ن‪ ،‬ذכ א‬
‫ّام‬
‫وا‬
‫א ُ אج إ‬
‫כא‬
‫ّ ن‬
‫אل أ‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫مو‬
‫ت‬
‫و‬
‫א‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫وכ‬
‫כ ّ כ אب إ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫إ أن‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ا آن وا אر ا‬
‫ا כ אب‪،‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫اا ا‬
‫אن و‬
‫ر‬
‫‪١‬‬
‫ا כ אب ا ي‬
‫أ‬
‫אن«‬
‫ا‬
‫ّ م وא‬
‫‪.‬‬
‫وا راة‬
‫א وا א ‪ ،‬و‬
‫ذכ‬
‫א‬
‫‪٢‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫א‬
‫‪ ،‬إ أن כ ن‬
‫ذ כ ا כ אب‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫و‬
‫‪،‬و أ‬
‫إ أن‬
‫ا‬
‫ل‪Ṣ‬‬
‫ا ا כ אب وا‬
‫ا وا‬
‫‪:‬‬
‫ل إ أّ‬
‫‪ ،‬وأد‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫כ אب‬
‫אءت‬
‫ًא و أ‬
‫ّم‬
‫ا‬
‫א ذכ ت‬
‫ا‬
‫אو‬
‫ّ ‪،‬و‬
‫ل‪» :‬ات א‬
‫ا‪ .‬و ه‬
‫آ ا‬
‫ا‬
‫אت‪ ،‬وכ כ ا אت א‬
‫إذا ُ‬
‫ا ي ذכ و‬
‫اا‬
‫إ‬
‫أ‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫אر وا‬
‫ًא‬
‫א‬
‫א‪ ،‬وأכ‬
‫אرون‪ ،‬أ‬
‫אا‬
‫ة‪،‬‬
‫اכ م א‬
‫ّ و‬
‫כא‬
‫‪،‬و‬
‫إ‬
‫ر‪ :‬أ ‪.‬‬
‫أ‪ :‬اب ْאر אن‪.‬‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ّ م‪:‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا א نا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫אء وا‬
‫‪ ،‬و أزد‬
‫ذכ‬
‫אء و‬
‫ذכ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أن כ ن‬
‫و د א وا כ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫وכ‬
‫إ‬
‫ّ‬
‫ا כ אب‪:‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و ‪،‬‬
‫כ אب ا‬
‫א‬
‫وو‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫כت‬
‫ف‬
‫א ُ אج إ‬
‫أ א و‬
‫وا‬
‫אء ا‬
‫ّم‬
‫ا‬
‫אل أ‬
‫‪١٥‬‬
‫אء כ‬
‫כ אب و‬
‫ا‬
‫ا ا כ אب‬
‫ا‬
‫أ‬
‫אق‪ :‬أت‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّم‬
‫ذכ א‬
‫إ‬
‫‪.‬و‬
‫» אء אت« ّ ت ا אء و ّ‬
‫ذ כ أو‬
‫‪ .‬وأ ذ א أن أز‬
‫ا ا כ אب‪.‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
80
5
10
15
20
Ahmed kitabın başka bir yerinde şöyle der: “Bütün peygamberler,
124.000 nebîdir. Aralarında sözlü vahiy alanlar 315 resuldür. Allah’ın indirdiği kitapların tümü 104 tanedir. Bunlardan 100’ü sahîfe olup Âdem
ile Mûsâ arasında indirilmiştir. Bunlardan Allah’ın ilk defa indirdiği kitap
Âdem’in (as) suhufudur, 21 sahîfedir. İkinci kitabı Şîs’e (as) indirmiştir, 29
sahîfedir. Üçüncü kitabı Allah (cc) Ahnuh’a yani İdrîs’e (as) indirmiştir, 30
sahîfedir. Dördüncü kitabı Allah (cc) İbrâhim’e (as) indirmiştir, 10 sahîfedir. Beşinci kitap Mûsâ’yadır (as) ve 10 sahîfedir. Bunlar 5 kitaptır, 100
sayfa eder.
Yüce Allah sahîfelerden epey sonra Mûsâ’ya Tevrat’ı 10 levhada indirdi. Ahmed b. Abdullah b. Sellâm levhaların yeşil, yazılarının güneş ışığı
gibi kızıl olduğunu söylemiştir. Ancak Muhammed b. İshak Yahudilerin
bu özelliği bilmediğini söyler. Ahmed [b. Abdullah devamla] şöyle dedi:
“Mûsâ dağdan inince arkadaşlarının buzağıya taptıklarını gördü.1 [Bunun
üzerine] levhaları fırlatıp kırdı, sonra pişman oldu. Allah azze ve celle’den
onları yeniden kendisine vermesini istedi. Allah (cc) ona levhalardakini iki
levhada indireceğim diye vahyetti. Allah (cc) buyurduğu gibi yaptı ve iki
levha indirdi: mîsak (sözleşme) levhası ve şehadet levhası. Sonra Allah (cc)
Dâvûd’a Mezmurlar’ı, yani Yahudilerin ve Hıristiyanların elinde bulunan
Zebûr’u2 indirdi. Zebûr 150 mezmûrdan oluşmaktadır.
Yahudilerin Elindeki Tevrat, Onların Kitaplarının Adları, Âlimleri
ve Eserleri Hakkındaki Haberlere Dair Söz
25
Yahudilerin ileri gelenlerinden birine bu konuyu sordum. Şöyle dedi:
“Allah (cc) Tevrat’ı Mûsâ’ya indirdi. Tevrat 5 kısımdan meydana gelir.
Her kısım iki sifre (kitaba), sifirler ise birçok ferâsete yani sûrelere ayrılır.
Her sûre birçok ebsûkat yani âyetlere ayrılır. Dedi ki: Mûsâ’nın Mişna
(Tesniye) adındaki kitabından Yahudiler fıkıh ilmini, şeraiti ve ahkâmı
çıkarırlar. Tevrat büyük bir kitap olup, Kesdânî (Nabatî) ve İbrânî dillerinde yazılır.
1
2
Bk. A‘râf, 7/148 vd.
Bk. Âl-i İmrân, 3/184; Nisâ, 4/163.
‫ا‬
‫‪81‬‬
‫و אل‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫א‬
‫א‬
‫‪٥‬‬
‫إ‬
‫آ‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ون‬
‫ون‬
‫א‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫אأ‬
‫‪ .‬وا כ אب ا א‬
‫ا يأ‬
‫ا‬
‫ا يأ‬
‫אا‬
‫آدم‬
‫ا‬
‫א‬
‫م‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫خو‬
‫أ‬
‫ّ ا‬
‫‪ .‬وا כ אب ا א‬
‫אأ ل‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪ .‬وا כ אب ا ا أ‬
‫و‬
‫א‪ .‬و‬
‫ذכ א‬
‫ا‬
‫مو‬
‫إدر‬
‫إ ا‬
‫א‬
‫و‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫م‬
‫כ‬
‫‪.‬‬
‫أ ل אرك و א‬
‫‪١٠‬‬
‫כ‬
‫‪ .‬وا כ אب ا א‬
‫مو‬
‫א و‬
‫‪:‬‬
‫ن‬
‫و‬
‫כ‬
‫‪ّ .‬ول כ אب‬
‫ا‬
‫א ًא‬
‫‪ ،‬א כ אب وأر‬
‫آدم و‬
‫و‬
‫ا‬
‫ن א‬
‫اכ‬
‫ىو‬
‫ا כ אب‪:‬‬
‫אء א أ‬
‫ّ‬
‫وأر‬
‫ون‬
‫ا راة‬
‫ّ‬
‫ة أ اح‪ .‬وذכ أ‬
‫אع ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫إ‬
‫‪ .‬אل‬
‫م أ ّن ا‬
‫אق‪ :‬ا‬
‫م‬
‫ا‬
‫اح‬
‫ف‬
‫د‬
‫אن‬
‫وכ א א‬
‫ها‬
‫ة‬
‫‪ .‬אل أ‬
‫‪:‬‬
‫ّא‬
‫م‪،‬‬
‫‪١٥‬‬
‫א כّ ت‬
‫‪،‬ر‬
‫وا ا‬
‫وو أ א‬
‫ا‬
‫ل‬
‫‪،‬و‬
‫أرد א‬
‫ّ ا‬
‫‪ ،‬و ا‬
‫ّ و ّ أن ّد א‬
‫لا‬
‫أ ّ ّ‬
‫ح ا אدة‪ .‬أ ل ا‬
‫‪ :‬ح ا אق وا‬
‫ا‬
‫ذכ‬
‫ا‬
‫ّو ّ‬
‫ّ‬
‫ن‬
‫داود ا ا و ا ر ا ي أ ي ا د وا אرى و א و‬
‫ًرا‪.‬‬
‫اכ م‬
‫و ّ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا راة ا‬
‫ر ً‬
‫و‬
‫أ‬
‫و א אا‬
‫رة‪ ،‬و‬
‫כ אب ُ אل‬
‫כ و כ ا‬
‫כّ‬
‫כّ‬
‫ا‬
‫إ‬
‫إ‬
‫جا‬
‫א‪ ،‬و‬
‫و‬
‫אء כ‬
‫ذ כ אل‪ :‬أ ل ا‬
‫אس و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أא‬
‫د وأ‬
‫ا ‪.‬‬
‫ّ ا‬
‫و‬
‫ّة أ‬
‫د‬
‫وأ אر‬
‫א‬
‫ا راة‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ّ ة ا אت‪،‬‬
‫אت‪ ،‬و א א ا אت‪ .‬אل‪ :‬و‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ا وا‬
‫כאم‪ ،‬و‬
‫כ אب‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
82
Bunlardan sonra peygamberlerin kitaplarından Yahusa (Yeşu), Saftî
(Saftâ),1 Samuel, Eşiya (Isaiah), Eremiya (Jeremiah), Hezakıyel (Ezekiel),
Melkî kitabı adıyla tanınan Melahiya (krallar) yani Dâvûd ve ashabının
kitapları gelir. Peygamberler kitabı ise 12 küçük kitaptır (sifr).
5
10
15
Onların Batârât adında başka bir kitapları daha vardır. Sekiz peygamberin kitabından çıkarılmıştır, derlenmiştir. Kitâbü Azzûr, Kitâbü Dânyâl,
Kitâbü Eyyûb, Kitâbü Sîr-Sîrîn, Kitâbu Ahâ, Kitâbü Ravs, Kitâbü Kûhelt,
Dâvûd’un Zebûr’u, Kitâbü Emsâli Süleymân, içinde hükümdarların hayatları ve haberleri olan Kitâbü Divâni’l-Eyyâm ve Haşvâriş yani Mecelle (mecmua) adlı kitapları vardır.
Saîd el-Feyyûmî Yahudilerin ileri gelenlerinden ve İbrânîceyi iyi bilenlerindendi.2 Kendisine Sa‘adyâ da denen Saîd hakkında Yahudiler onun
benzerinin görülmediğini söylerler. Yakın bir zamanda yaşamıştır; nitekim
bazı arkadaşlarımız onu görmüştür. Kitâbü’l-Mebâdî, Kitâbü’ş-şerâi‘, Kitâbü
Tefsîr-i Eş‘iyâ, Kitâbü Tefsîri’t-Tevrât -açıklamasız metin-, Kitâbü’l-Emsâl
(on makaleden oluşur), Kitâbü Tefsîri Ahkâm-ı Dâvûd, Dâvûd’un (as) Zebûr’unun tefsiri olan Kitâbü Tefsîri’n-Nüket, Tevrât’ın son yarısının üçüncü
sifrinin izahlı tefsiri, Kitâbü Tefsir-i Kitâb-ı Eyyûb, Kitâbü İkâmeti’s-Salavât
ve’ş-Şerâi‘, Kitâbü’l-İbbûr (tarih kitabı) adlı eserleri vardır.
Hıristiyanların İncil’i, Kitaplarının Adları, Âlimleri ve Eserleri
Hakkında Söz
20
25
30
Fâzıl bir kişi olan Papaz (keşiş) Yûnus’a Arapçaya çevrilenlerden tefsir ettikleri ve okuttukları kitapları sordum. Şöyle dedi: Bunlardan biri
Kitâbü’s-Sûret’tir. Eski Sûret ve Yeni Sûret olmak üzere ikiye ayrılır. Söylediğine göre Eski Sûret’e Yahudi dininde “Eski Ahit” denir. Yeni Sûret (ahit)
ise Hıristiyanların kitabıdır. Eski Ahit çeşitli kitaplardan oluşur: Beş sifir
olan Tevrat, Semnevî kitabı çeşitli kitaplar içerir: Yuşa‘ b. Nûn, Esbât yani
kadılar, Şemâvil ve Kaziyyetü Dâvûd, Ahbâru Benî İsrâil, Kaziyyetü Ru‘ûs,
yönetime dair Kitâbü Süleyman b. Dâvûd, Kitâbü Kuhelet, Kitâbü SîrSîrîn, Kitâbü Hikmeti Hüveysi‘ ibn Sîrî, Kitâbü’l-Enbiyâ kitaplarına ayrılır.
1
2
Hâkimler.
Saadia ben Joseph Gaon, X. yüzyılda Mısır’da yaşayan Yahudi filozof âlim.
‫ا‬
‫‪83‬‬
‫כ‬
‫و‬
‫إ‬
‫אء‬
‫ا‬
‫א‪ ،‬כ אب‬
‫و ف‬
‫ا‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫כ‬
‫ك‪ ،‬כ אب ا‬
‫אل א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫אء و‬
‫ا‬
‫כ‬
‫אرات‪،‬‬
‫ك وأ אر ‪ .‬כ אب‬
‫و‬
‫ا‬
‫أא‬
‫‪:‬ا‬
‫ّ‬
‫ز א א‪ .‬و‬
‫‪١٠‬‬
‫دو‬
‫ًא‬
‫ا‬
‫ا‬
‫اכ م‬
‫‪١٥‬‬
‫جإ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫إ‬
‫כ אب أ אر‬
‫כ אب‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫أ‪:‬‬
‫أ‪:‬‬
‫ا‬
‫א وכאن‬
‫ا‬
‫ا ‪ ،‬כ אب‬
‫אرى وأ‬
‫אء כ‬
‫ّ‬
‫إ‬
‫رة ا‬
‫‪ ،‬وز أ ّن ا‬
‫ا אرى‪ .‬אل‪ :‬وا‬
‫أ אر‪ .‬כ אب ـ ْ ي‪ ،‬و‬
‫ن‪ ،‬כ אب ا אط و כ אب ا‬
‫إ ا ‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫و‬
‫أ כאم‬
‫م‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫כ אب أ ّ ب‪ ،‬כ אب إ א‬
‫و‬
‫א‬
‫ا‬
‫ن א‬
‫‪:‬ا‬
‫ّא‬
‫رة‬
‫ا‬
‫د‪،‬‬
‫ا‬
‫ّة כ‬
‫ّة כ‬
‫ي‬
‫אة‪ ،‬כ אب‬
‫ر ث‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،٢‬כ אب כ‬
‫א‪ ،‬כ אب‬
‫א ت‪ ،‬כ אب‬
‫وح‪ .‬כ אب‬
‫رو‬
‫כ‬
‫ا دأّ א‬
‫ا ‪،‬و‬
‫א‬
‫ا ‪ ،‬و أدرכ‬
‫ّ و אو‬
‫اכ ا‬
‫ا ّ ‪ ،‬وכאن א ً ‪،‬‬
‫إ‬
‫‪ ،‬אل‪ :‬ذ כ‪ ،‬כ אب ا رة و‬
‫אن ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ن‪.‬‬
‫ن‪.‬‬
‫ا‬
‫ا אر ‪.‬‬
‫‪:‬‬
‫אن‪ ،‬כ אب د ان ا ّאم‪،‬‬
‫ّ‪.‬‬
‫ز ر داود‬
‫ا راة‪،‬‬
‫אرا‪.‬‬
‫ً‬
‫אء ا א ‪ .‬و‬
‫אل و‬
‫ا כ ‪،‬و‬
‫ا‬
‫א‬
‫‪ ،١‬כ אب أ א‪ ،‬כ אب روث‪،‬‬
‫ا‬
‫ّכ‬
‫ا‬
‫כ אب‪ :‬ا אدي‪ ،‬כ אب ا‬
‫ح‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫ا راة و‬
‫א‬
‫‪ ،‬و אل‬
‫اכ‬
‫داود‪ ،‬כ אب‬
‫ات وا‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ا راة‪،‬‬
‫ا א‬
‫ارش‪ ،‬و‬
‫داود وأ‬
‫ً‬
‫כ אب ّ ور‪ ،‬כ אب دا אل‪ ،‬כ אب أ ّ ب‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ز ر داود‪ ،‬כ אب أ אل‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ذ כ‪ :‬כ אب‬
‫إر א‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אو‬
‫אن‬
‫ا‬
‫ّأو א כ‬
‫א‪ :‬כ אب‬
‫و‬
‫داود‬
‫ّ‬
‫داود‪،‬‬
‫ا כ ‪،‬‬
‫ي‪ ،‬כ אب ا‬
‫אء‪،‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
84
Kitâbü’l-Enbiyâ ise dört kitabı ihtiva eder: Kitâbü Eş‘iyâ en-Nebiyyi Aleyhisselâm, Kitâbü Eremiyâ en-Nebiyyi Aleyhisselâm, Kitâbü’l-İsnâ Aşera Nebiyyen
Aleyhimüsselâm, Kitâbü Hazekiyal.
5
10
15
20
25
Kitâbü es-Sûretü’l-Hadîse (Ahd-i Cedîd/Yeni Ahit/İncil) dört İncil’den
oluşur: Mattâ İncili, Markos İncili, Luka İncili, Yuhannâ İncili. Havariler
kitabı ise Fraksis (ameller)1 olarak bilinir. Bunların dışında Kitâbü Pavlus
es-Selîh2 24 risâledir.
Hıristiyanlardan bir grup âlim, fıkıh ve hükümler hakkında kitaplar
yazmışlardır. Bunlar arasında Sînûdesi’l-Mağribî ve Sînûdesi’l-Meşrikî kitapları vardır. Bu ikisinden her biri hükümlere dair çeşitli kitaplara ayrılır. Onların fıkıh ve fetvâ âlimlerinden biri Habîb İbn Behrîz’dir. Adı Abd
Yesû‘dur. Önce Harran, sonra Musul ve Hazze Metropolitliklerinde bulundu. Risâleleri ve kitapları vardır. Bunlardan Badvî diye bilinen Kitâbü
Markos el-Ya‘kûbî’yi iki kitaba ve itikad hususunda Markos el-Ya‘kûbî’ye
cevaben kaleme almıştır. Kitapta Ya‘kûbîlerin ve Melikîlerin (Ortodokslar)
üç esasın bir olduğuna dair iddiaları çürütülmüştür. İbn Behrîz’in fikri İslâm düşüncesine yakındır. Çok sayıda mantık ve felsefe kitabını çevirmiştir.
Bu âlimlerden biri de tercüme bakımından en doğrusunu, ibare ve lafız
bakımından en güzelini ortaya koyan Pethion’dur.3 Diğerleri Theodoros,
Yuşabaht, Hazakiyel (Ezekiel), Timasavs, Yûşa‘ b. Bed’dir. Bunlar mütercim
ve şarihlerdendir. Eski ilimlere dair makalede bunlara dair ayrıntılı bilgi
vereceğiz.
Hıristiyanların önemli âlimleri arasında Tavma (Thomas) er-Ruhâvî vardır. Kızkardeşine yazdığı, İskenderiye’de muhalifleriyle arasında geçen münakaşalardan bahseden bir mektubu vardır. Başka biri Dımaşk Metropoliti
Liliya’dır (İlyas, Elias). Kitâbü’d-Duâ adlı eseri vardır. Ebû Kurra Harran’da
Melikîlerin papazıydı. Anastarios (Nesturi) er-Reîs’i tenkit için bir kitap
yazmış, çeşitli kişiler de ona reddiyeler yazmışlardır.
1
2
3
Πράξεις (prakseis).
Tarsuslu Pavlus.
Pethion, Doğu Kilisesi patriklerinden.
‫ا‬
‫‪85‬‬
‫و‬
‫ي‬
‫ا‬
‫م‪ ،‬כ אب ا‬
‫أر‬
‫כ אب ا‬
‫א‬
‫ً‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫כ‬
‫אر‬
‫ل אا‬
‫כ‬
‫وا‬
‫‪٢‬‬
‫א‬
‫و‬
‫א‬
‫כ ر ‪،‬و‬
‫ان‪ ،‬و‬
‫ّ‬
‫א ‪.‬‬
‫أ‪ :‬اכ‬
‫ر‪:‬‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫ّة כ‬
‫وכ‬
‫כאم‪ .‬و‬
‫א‬
‫اכ‬
‫؛ כ אب‬
‫ّכא‬
‫ان‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫אن‪ ،‬و א إ אل و‬
‫ً‬
‫ً وأ‬
‫א‬
‫אرة و‬
‫ء‬
‫‪،‬‬
‫و כ אب ا‬
‫أ‬
‫رس ا‬
‫ا ا‬
‫م‪ ،‬و‬
‫ّ‬
‫ى‬
‫و‬
‫ة وכאن أ‬
‫و‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫م‬
‫ّ ون‪ ،‬و‬
‫א‬
‫אء‪ ،‬وأ‬
‫ان‬
‫ًא‪ .‬و אدورس و‬
‫و‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫כ ا‬
‫‪.‬‬
‫ان د‬
‫دس ا‬
‫ذ כ כ אب ا‬
‫כ‬
‫אوي و ر א إ‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫ار ّ و ف‬
‫ع‪ .‬وכאن ّأول‬
‫ًא כ ا‪.‬‬
‫ً‬
‫ما‬
‫אو א ا‬
‫ا‬
‫وا‬
‫وا‬
‫א ا‬
‫و‬
‫א‬
‫ي‬
‫ن‪ ،‬و أ ّ ا א‬
‫و א אوس و‬
‫أ אر‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫כאم‬
‫‪،‬‬
‫وا כ ‪ .‬وכאن ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا א‬
‫و ّ ة‪ ،‬و ر א‬
‫اب כ א وردا‬
‫ف אدوي‬
‫ا ر ‪ :‬כ אب إ‬
‫ذ כ כ אب‬
‫ا‬
‫ان ا‬
‫ا‬
‫م כ אب‬
‫ي‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬وכ ّ وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّא‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‪ ،‬כ אب إ‬
‫‪ ،‬أر و ون ر א ‪.‬‬
‫وا אوى‪:‬‬
‫א‬
‫א‪،‬‬
‫و‬
‫‪ ،١‬כ אب‬
‫وا‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب إ‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫‪ :‬כ אب إ‬
‫رة ا‬
‫إ‬
‫‪٥‬‬
‫כ‬
‫אا‬
‫م‪ ،‬כ אب إر א ا‬
‫א‬
‫ا כ‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
86
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
Âlimlerin Haberleri ve Kitaplarının Adlarından Bahseden Kitâbü’l-Fihrist’in Birinci Makalesinin Üçüncü Fenni
5
10
15
20
25
30
Bu Fende Arkasında ve Önünde Batılın Bulunmadığı, Hakîm ve Hamîd
Allah Tarafından İndirilen Kur’ân-ı Kerim’in Niteliğinden, Onunla İlgili
Yazılan Kitaplardan, Yedi Kıraat İmamı ve Diğerlerinin Haberlerinden ve
Onların Eserlerinden Bahsedilir
Muhammed b. İshak der ki: Bize Ebü’l-Hasan Muhammed b. Yûsuf
en-Nâkıt aktardı. Ona Yahyâ b. Muhammed Ebü’l-Kâsım (babası), ona
da Süleyman b. Dâvûd el-Hâşimî, ona da İbrâhim b. Sa‘d söylemiş. O da
ez-Zührî’den, o da Ubeyd b. Sebbâk’tan (Selef ) nakleder. Ona Zeyd b. Sâbit
anlatmış, Zeyd şöyle der: “Ebû Bekir’in yanına çağrıldım. Yanında Ömer
b. el-Hattâb vardı. Ebû Bekir şöyle dedi: “Ömer yanıma geldi. Bana ‘Yemâme günü1 ölüm kurrâları kavurdu. Her yerde böyle kurrâların ölmesinden,
Kur’ân’ın çoğunun kaybolmasından endişe ediyorum. Kur’ân-ı Kerim hemen toplanmalı diye düşünüyorum.’ dedi. Ben Ömer’e ‘Hz. Peygamber’in
yapmadığını nasıl yaparım.’ dedim. Ömer, ‘Allah’a yemin olsun ki bu hayırlı bir iştir.’ dedi. Devamlı bu konuda bana müracaatta bulundu. Allah
gönlümü bu işe açtı, Ömer’in fikrini doğru buldum.’ dedi.” Zeyd sözüne
şöyle devam etti: “Ebû Bekir, ‘Sen genç ve akıllı bir adamsın. Ve biz senden
[yalan söyleme ya da unutkanlık hususunda] şüphe duymayız. Sen Hz. Peygamber’in vahiy kâtibiydin. Kur’ân’ı araştır ve topla.’ dedi.”
Zeyd şöyle der: “Vallahi, bir dağı yerinden taşımak Hz. Ebû Bekir’in
bana Kur’ân’ı toplamamı emretmesi işinden daha ağır değildi. Ben de
Kur’ân’ı kağıt parçalarından, beyaz taşlardan, hurma budaklarından ve insanların hafızalarından toplamaya başladım. Sonunda Tevbe sûresinin sonundaki iki âyeti, “Le kad câ’eküm rasûlün min enfüsiküm azîzün aleyhi
mâ anittüm”2 -sûrenin sonuna kadar- sadece Ebû Huzeyme el-Ensârî’de
buldum başkasında bulamadım. Sahîfeler, vefatına kadar Ebû Bekir’in yanında, sonra Ömer’in, sonra da kızı Hafsa’nın yanında kaldı.”
1
2
12/632-633. Hâlid b. Velîd’in (ra) yalancı peygamber Müseylimetü’l-Kezzâb’ı öldürdüğü savaş.
Tevbe, 9/128.
‫ا‬
‫‪87‬‬
‫ا ا‬
‫ا ّا א‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫و‬
‫א ا و‬
‫اا ّ‬
‫כ‬
‫ي‬
‫إ‬
‫‪١‬‬
‫ّ‬
‫ّ أ‬
‫אء ا כ‬
‫وأ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ذכ‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬אل أ‬
‫כ ‪ :‬إ ّכ ر‬
‫ّ اّ‬
‫و ّ ‪،‬‬
‫ا‬
‫ّ و‬
‫א‬
‫تآ‬
‫أ‬
‫א‬
‫ّ ‪ ،‬אل‪ :‬أر‬
‫כ ‪ ،‬إ ّن‬
‫أن‬
‫‪:‬‬
‫وا‬
‫כ‬
‫כא‬
‫אل א כאن أ‬
‫آ‬
‫ّאه ا‬
‫ّ‬
‫أ‪ :‬أر‬
‫إ ‪.‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אل‬
‫ا اء‬
‫ّ‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫אل‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫ل‬
‫‪ .‬אل ز‬
‫כ‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ا אع وا‬
‫أ‬
‫ا يأ‬
‫ّ‬
‫אف وا‬
‫ا‬
‫ه‪َ َ ْ َ َ ﴿ :‬אء ُכ َر ُ ٌل ِ ْ أَ ْ ُ ِ ُכ َ ِ ٌ َ َ ِ َ א َ ِ ﴾‬
‫ْ‬
‫ْ‬
‫ْ‬
‫ْ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ כ א‬
‫א א ا آن‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫أא‬
‫ّ‬
‫ا آن‬
‫א‬
‫‪.‬‬
‫ا آن‬
‫رة ا‬
‫داود ا א‬
‫ذ כ ا ي رآه‬
‫ّ כ‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬אل‪ :‬أ‬
‫ّאب‬
‫אب א‬
‫ّ‬
‫ا آن وا‬
‫ا‬
‫ا آن‪ .‬אل‪:‬‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫وأ אر ا اء ا‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ه‪ ،‬אل أ‬
‫ر ل ا ‪Ṣ‬؟ אل‬
‫حا‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫ري ورأ‬
‫אء وأ‬
‫و‬
‫أ ّن ز‬
‫א اء م ا א ‪ ،‬وإ ّ أ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫ا آن‪ ،‬رى أن ُ‬
‫ًא‬
‫אل ز ‪:‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬אل‪:‬‬
‫אء כ‬
‫ا א ‪ ،‬אل‪:‬‬
‫ّ‬
‫אن‬
‫ّ א‬
‫ي‬
‫כّ א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫أ‬
‫א‬
‫אق‪:‬‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ّ אأ ا‬
‫ذا‬
‫‪ :‬إ ّن ا‬
‫‪١‬‬
‫כ אب ا‬
‫ا כ אب ا ي‬
‫إ‬
‫إ ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫أ אر ا‬
‫ّא‬
‫אل‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫و‬
‫אري‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫א‬
‫ور‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّאه ا ‪ّ ،‬‬
‫رة‪.‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
88
5
10
Muhammed b. İshak der ki: İtimat edilir kişilerin nakline göre, Huzeyfe
b. el-Yemân Irak’tan Osman b. Affân’ın yanına geldi. Ona “Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler gibi kitapları hakkında ihtilafa düşmeden
bu ümmetin imdadına yetiş.” dedi. Hz. Osman, Hafsa’ya adam gönderip “Sahîfeleri bize gönder. Mushaflara geçirelim. Sonra sana iade ederiz.”
dedi. Hz. Hafsa da sayfaları Hz. Osman’a gönderdi. Hz. Osman, Zeyd b.
Sâbit, Abdullah b. ez-Zübeyr, Saîd b. el-Âs ve Abdurrahman b. el-Harîs
b. Hişâm’a emir verdi. Onlar da sayfalardakini mushaflara yazdılar. Hz.
Osman, Kureyş topluluğuna “Siz ve Zeyd Kur’ân’ın herhangi bir şeyinde
(Arapçasında) ihtilafa düşerseniz Kureyş lehçesinde yazın. Zira Kur’ân bu
lehçede indi.” dedi. Onlar da Mushaf yazılıncaya kadar böyle yaptılar. Hz.
Osman sayfaları Hz. Hafsa’ya geri gönderdi. Kopya edilen mushaflardan
her bölgeye gönderdi ve Kur’ân’dan başka sayfaların ve mushafların yakılmasını emretti.
15
Kur’ân-ı Kerîm’in Mekke ve Medine’de İnişi ve Sûrelerin İniş Sırası
20
Bize Ebü’l-Hasan Muhammed b. Yûsuf en-Nâkıt, ona Ebû Abdullah
Muhammed b. Gâlib, ona 299 yılında Medine’den gelen Ebû Muhammed
Abdullah b. el-Haccâc el-Medînî, ona Bekr b. Abdülvehhâb el-Medînî,
ona el-Vâkıdî Muhammed b. Ömer, ona Ma‘mer b. Râşid, ona ez-Zührî, ona Muhammed b. Nu‘mân b. Beşîr söyledi. Muhammed b. Nu‘mân
“Kur’ân’dan Hz. Peygamber’e (sav) inen ilk sûre “İkra’ bismi rabbike’l-lezî
halak”dan “alleme’l-insâne mâ lem ya‘lem”e, kadarki kısım sonra “nûn
ve’l-kalemi”, sonra “yâ eyyühe’l-müzzemmil”dir. Müzzemmil’in sonu Mekke yolunda inmiştir. Sonra “el-Müddessir” [sûresi] inmiştir.
25
30
Mücâhid’den şöyle rivayet edilir: Sonra “Tebbet yedâ Ebî Leheb”, sonra
“İze’ş-şemsü küvvirat”, sonra “Sebbih isme rabbike’l a‘lâ”, sonra “Elem neşrah leke sadrake”, sonra “Ve’l-‘asri”, sonra “Ve’l-fecri”, sonra “Ve’d-duhâ”,
sonra “Ve’l-leyli”, sonra “Ve’l-âdiyâti dabha”, sonra “İnnâ a‘taynâ-ke’l-kevser”, sonra “Elhâkümü’t-tekâsür”, sonra “Era’eyte’llezî”, sonra “Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn”, sonra “Elem tera keyfe fe‘ale rabbüke bi ashâbi’l-fîl”, sonra “Kul hüve’llâhü ahad”, sonra “Kul e‘ûzü bi rabbi’l-felak”, sonra “Kul
e‘ûzü bi rabbi’n-nâs” indi. Bazıları son sûrenin Medine’de indiğini söyler.
‫ا‬
‫‪89‬‬
‫إ‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫وכאن א اق‪ ،‬و אل‬
‫ا‬
‫אرى‬
‫د وا‬
‫א‬
‫‪٥‬‬
‫ز‬
‫ا‬
‫إذا‬
‫אق‪ :‬روى ا‬
‫אن‪ :‬أدرِ ْك‬
‫اכ‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫א‬
‫و‬
‫א‬
‫ا‬
‫א‬
‫‪ .‬و אل‬
‫ا آن אכ ه‬
‫ا‬
‫ا‪ ،‬وأ‬
‫אن ا‬
‫א‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬אل‪:‬‬
‫ّ אأ‬
‫و א ‪ ،‬אل‪:‬‬
‫‪،‬‬
‫إ‬
‫ا آن‬
‫أ ا‬
‫ّ‬
‫ّ א כ‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪ :‬إذا ا‬
‫אن‬
‫ّ‬
‫أن أر‬
‫إ א א‬
‫إ‬
‫ا אص و‬
‫אب ول ا آن ّכ وا‬
‫‪١٠‬‬
‫‪١٥‬‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا כ אب ا‬
‫ف‬
‫أن‬
‫د א إ כ‪ .‬ر‬
‫ا‬
‫رد‬
‫‪ّ ،‬‬
‫כ ّ א اه‬
‫ا אن م‬
‫ها ّ‬
‫אن إ‬
‫‪ .‬ر‬
‫ا‬
‫ء‬
‫أ ّن‬
‫אن‬
‫ّ אن‪،‬‬
‫ّ א أُ ل‬
‫א‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬وأر‬
‫إ‬
‫כّ أ‬
‫כّ‬
‫א‬
‫ا ذכ‬
‫ّ‬
‫ًא ّ א‬
‫أن ُ ق‪.‬‬
‫و‬
‫ا א ‪ ،‬אل‪:‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫را‬
‫ا אرث‬
‫אم‬
‫وز‬
‫و‬
‫و‬
‫ا‬
‫أ‬
‫אن‪،‬‬
‫אن‬
‫ّ אج ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬אل‪ ّ :‬א‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אل‪ّ :‬أول א ل ا آن‬
‫‪﴿ Ṣ‬ا ْ‬
‫אن َ א َ َ ْ َ ﴾ ّ ﴿ن َوا ْ َ َ ِ ﴾‬
‫﴿ َ َ اْ ِ ْ َ َ‬
‫ْ‬
‫ْ‬
‫ّכ ‪ ،‬ا ّ ّ ‪.‬‬
‫ّ‬
‫ّ אب ا‬
‫ي‬
‫ا‬
‫ّ אأ‬
‫م‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬אل‪:‬‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا ا ي‬
‫אن‬
‫ْأ ِא ْ ِ َر ّ َِכ ا ِ ي َ َ َ ﴾ إ‬
‫َ‬
‫ِ‬
‫﴿ َא أَ َ א ا ْ ُ ّ ُ ﴾ وآ א‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫﴿ َ ْ َ َ ا أَ ِ َ َ ٍ ﴾ ﴿ ِإ َذا ا ْ ُ ُכ ِّ َر ْت﴾‬
‫א ‪ ،‬אل‪:‬‬
‫وروي‬
‫ُ‬
‫ّ‬
‫َ‬
‫﴿وا ْ َ ْ ِ ﴾‬
‫ّ ﴿ َ ِّ ِ ا ْ َ َر ّ َِכ ا ْ َ ْ َ ﴾ ّ ﴿أ َ ْ َ ْ َ ْح َ َכ َ ْ َر َك﴾ ّ َ‬
‫ّ‬
‫﴿وا ْ ِאد ِ‬
‫﴿ ِإ א‬
‫אت َ ً א﴾‬
‫﴿وا ِ ﴾‬
‫﴿وا َ ﴾‬
‫﴿وا ْ َ ْ ِ ﴾‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ َ َ‬
‫ّ‬
‫َ ْ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫אכ ُ ا َכא ُ ُ ﴾ ّ ﴿أَ َرأَ ْ َ ا ي ُכ ّ ب א ﴾ ّ ﴿ ُ ْ‬
‫أَ ْ َ ْ َא َك ا ْ َכ ْ َ َ ﴾ ّ ﴿أَ ْ َ ُ‬
‫ِ ِ‬
‫َא أَ َ א ا ْ َכא ِ ُ َ‬
‫ون﴾ ّ ﴿أَ َ ْ َ َ َכ ْ َ َ َ َ َر َכ ِ َ ْ َ‬
‫אب ا ْ ِ ﴾ ّ ﴿ ُ ْ ُ َ ا ُ‬
‫أَ ٌ ﴾ ﴿ ُ ْ أَ ُذ ِ ِب ا ْ َ َ ِ ﴾ ﴿ ُ ْ أَ ُذ ِ ِب ا ِ‬
‫אس﴾ و אل أ ّ א‬
‫ُ‬
‫ُ‬
‫َ‬
‫َ ّ‬
‫َ ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
90
5
10
15
20
25
30
Sonra “Ve’n-necmi”, sonra “Abese ve tevellâ”, sonra “İnnâ enzelnâhü”, sonra “Ve’ş-Şemsi ve duhâhâ”, sonra “Ve’s-semâ’i zâti’l-bürûc”, sonra “Ve’t-tîni
ve’z-zeytûni”, sonra “Li îlâfi Kureyşin”, sonra “el-Kâri‘a‘”, sonra “Lâ uksimü bi-yevmi’l-kıyâme”, sonra “Veylün li-külli hümeze”, sonra “Ve’l-mürselât”, sonra “Gâf ve’l-Kur’âni”, sonra “Lâ uksimü bi hâza’l-beledi”, sonra
“er-Rahmân”, sonra “Kul ûhiye”, sonra “Yâsîn”, sonra “Elif lâm mîm sâd”,
sonra “Tebâreke’llezî nezzele’l-Furkân”, sonra Sûretü’l-melâ’ike, sonra “Elhamdü lillahi fâtır”, sonra Meryem sûresi, sonra Tâhâ sûresi, sonra “İzâ
vaka‘ati’l-vâkı‘a”, sonra “Tâ-sîn-mîm”, eş-Şu‘arâ, sonra “Tâ-sîn [en-Neml]”,
sonra son “Tâ-sîn-mîm [el-Kasas]”, sonra Benî İsrâil sûresi, sonra Hûd
sûresi, sonra Yûsuf sûresi, sonra Yûnus sûresi, sonra el-Hicr sûresi, sonra
“Ve’s-Sâffât” sûresi, sonra Lokmân sûresi, bu sûrenin sonu Medenîdir, sonra “Kad efleha’l-mü’minûn” sûresi, sonra Sebe’ sûresi, sonra Enbiyâ sûresi,
sonra Zümer sûresi, sonra “Hâ-mîm”, el-Mü’mîn sûresi, sonra “Hâ-mîm”,
es-Secde sûresi, sonra “Hâ-mîm ayn-sîn-kâf ” sûresi, sonra “Hâ-mîm”, Zuhruf sûresi, sonra “Hâ-mîm”, ed-Duhân sûresi, sonra “Hâ-mim”, eş-Şerî‘a
[el-Câsiye] sûresi, sonra “Hâ-mîm”, Ahkâf sûresi, bu sûrede Medine’de inen
âyetler bulunur, sonra “ez-Zâriyât”, sonra “Hel etâke hadîsü’l-gâşiye”, sonra Kehf sûresi, sonu Medine’de inmiştir, sonra “En‘âm”, bunda da Medine’de inen âyetler vardır, sonra Nahl sûresi, sonu Medine’de inmiştir, sonra
Nûh sûresi, sonra İbrâhim sûresi, sonra “Tenzîl” [Zümer] sûresi sonra Secde sûresi, sonra “Ve’t-tûr” sûresi, sonra “Tebâreke’llezî bi-yedihi’l-mülk”,
sonra “el-Hâkka”, sonra “Se’ele sâ’ilün”, sonra “Âmme yetesâ’elûn”, sonra
Ve’n-nâzi’ât”, sonra “İza’s-semâ’ün-fetarat”, sonra “İze’s-semâ’u’n-şekkat”,
sonra er-Rûm”, sonra el-Ankebût, sonra “Veylün li’l-mütaffifîn”, bu sûrenin Medenî olduğu söylenir, sonra “İkterabeti’s-sâ‘atü ve’n-şekka’l-kamer”,
sonra “Ve’s-semâ’i ve’t-târiki” sûreleri inmiştir.
es-Sevrî bana Firas’tan, o da Şa‘bî’den nakletti: Şa‘bî şöyle dedi: “Nahl
sûresi Mekke’de indi. Sadece “Ve in ‘âkabtüm fe ‘âkıbû bi-misli mâ ‘ûkibtum bihî” âyetleri Medine’de inmiştir.” İbn Cüreyc, Atâ’ el-Horasânî’den,
o da İbn Abbas’tan nakleder. İbn Abbas şöyle der: Mekke’de 85 sûre, Medine’de 28 sûre indi. Medine’de inenler el-Bakara, sonra el-Enfâl, sonra el-A‘râf, sonra Âl-i-İmrân, sonra el-Mümtehine, sonra en-Nîsâ, sonra “İzâ zülzilet”, sonra el-Hadîd, sonra “Ellezîne keferû”, sonra er-Ra‘d,
‫ا‬
‫‪91‬‬
‫﴿وا ْ ِ ﴾ ﴿ َ َ َو َ َ ﴾ ﴿ ِإ א أَ ْ َ ْ َ ُאه‬
‫ّ َ‬
‫َ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ِ‬
‫אء َذ ِ‬
‫﴿وا ِّ ِ َوا ْ ُ ِن﴾ ﴿ ِ ِ ِف ُ ْ ٍ ﴾‬
‫ات ا ْ ُ ُ ِ‬
‫وج﴾ ّ َ‬
‫َو ُ َ א َ א﴾ ّ َ‬
‫﴿وا َ‬
‫َ‬
‫ِ ِ ِ‬
‫ِ‬
‫﴿وا ْ ُ َ ِت﴾‬
‫﴿و ْ ٌ ِ ُכ ّ ِ ُ َ َ ٍة﴾‬
‫﴿ا ْ َ אرِ َ ُ﴾ ﴿ أُ ْ ُ ِ َ ْ م ا ْ َ א َ ﴾ ّ َ‬
‫ّ َ ْ‬
‫﴾ ﴿ أُ ْ ِ ِ َ َ ا ا ْ َ ِ ﴾ ﴿ا ْ َ ُ ﴾ ﴿ ُ ْ أُو ِ ﴾‬
‫﴿ق َوا ْ ُ اَ ِن ا‬
‫َ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ُ‬
‫ْ‬
‫َ‬
‫ِ‬
‫כ‬
‫رة ا‬
‫אن﴾‬
‫אر َك ا ي َ َل ا ْ ُ ْ َ َ‬
‫ّ ﴿ ٰ ٓ ﴾ ّ ﴿ا ٓ ٓ ٓ ﴾ ّ ﴿ َ َ َ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫﴿ ِإ َذا َو َ َ ِ ا ْ َ ا ِ َ ُ﴾ ﴿ ٰ ٓ ﴾‬
‫رة‬
‫رة‬
‫﴿ا ْ َ ْ ُ ِ ِ َ א ِ ِ ﴾‬
‫ٓ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫رة‬
‫رة د‬
‫إ ا‬
‫رة‬
‫ة‬
‫ا‬
‫اء ﴿ ٰ ٓ ﴾‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫رة אن‪،‬‬
‫رة ﴿وا א אت﴾‬
‫رة ا‬
‫رة‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ِ‬
‫رة‬
‫رة ا אء‬
‫رة ﴿ َ ْ أَ ْ َ َ ا ْ ُ ْ ُ َن﴾‬
‫آ א‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫رة ﴿ ٰ ٓ ٓ ٓ ﴾‬
‫ة‬
‫رة ﴿ ٰ ﴾ ا‬
‫رة ﴿ ٰ ﴾ ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ٓ‬
‫ّ‬
‫ٓ‬
‫ّ‬
‫ٓ‬
‫ّ‬
‫﴿ ٰ ﴾ ا אف‪ ،‬א‬
‫ف ﴿ ٰ ﴾ ا אن ﴿ ٰ ﴾ ا‬
‫﴿ٰ ﴾ا‬
‫ٓ‬
‫ّ‬
‫ٓ‬
‫ّ‬
‫ٓ‬
‫ّ‬
‫ٓ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫رة ا כ ‪ ،‬آ א‬
‫ا ار אت ﴿ َ ْ أَ َא َك َ ُ ا ْ َא ﴾‬
‫آي‬
‫ٍ‬
‫ّ‬
‫َ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫‪١٠‬‬
‫ِ‬
‫ر﴾‬
‫ّ‬
‫﴿وا‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫رة‬
‫‪١٥‬‬
‫رة ح‬
‫‪،‬آ א‬
‫رة ا‬
‫آي‬
‫ّ ا אم‪ ،‬א ٍ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫﴿وا رِ ﴾‬
‫رة ا‬
‫ا כ ﴾(‬
‫אب ا ِ ا‬
‫إ ا‬
‫ُ ﴿ ُ ا ِכ ِ‬
‫ة ّ َ‬
‫ّ‬
‫אر َك ا ِ ي ِ ِ ِه ا ْ ُ ْ ُכ﴾ ﴿ا ْ َ א ُ﴾ ﴿ َ َ َل َ א ِ ٌ ﴾ ﴿ َ َ َ َ َאء ُ َن﴾‬
‫ّ ﴿ََ َ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫َ‬
‫ّ‬
‫﴿وا אزِ ِ‬
‫אت﴾ ﴿ ِإ َذا ا َ ُאء ا ْ َ َ ْت﴾ ﴿ ِإ َذا ا َ ُאء ا ْ َ ْ ﴾ ا وم‬
‫َ‬
‫ّ َ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫َ‬
‫﴿ا ْ َ َ ِ ا א َ ُ َوا ْ َ ا ْ َ َ ﴾‬
‫﴿و ْ ٌ ِ ْ ُ َ ِّ ِ َ ﴾ و אل إ ّ א‬
‫ا כ ت ّ َ‬
‫ّ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫ِ‬
‫אء َوا אرِ ِق﴾‬
‫ّ َ‬
‫﴿وا َ‬
‫אل‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّ‬
‫ا ري‬
‫اس‬
‫ا‬
‫‪ ،‬אل‪:‬‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫﴿وإ ِْن َ א َ ْ ُ ْ َ َ א ُ ا ِ ْ ِ َ א ُ ْ ُ‬
‫ا אت َ‬
‫ّכ‬
‫אس‪ ،‬אل‪:‬‬
‫ا‬
‫ا ا א‬
‫ّ‬
‫‪:‬ا ة ا‬
‫אن و ون رة‪ ،‬ل א‬
‫ّ‬
‫ا אء ﴿ ِإ َذا ُز ْ ِ َ ِ ﴾ ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ّכ إ‬
‫ِ ِ﴾ و ّ ث ا‬
‫ْ‬
‫و א ن رة‪ ،‬و ل א‬
‫آل‬
‫אل ا اف‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ِ‬
‫﴿ا َ َכ َ وا﴾ ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ُ‬
‫ء‬
‫אء‬
‫ان‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
92
5
sonra “Hel etâ ale’l-insân”, sonra “Yâ eyyühe’n-nebiyyü izâ tallektümü’n-nisâ’e”, sonra “Lem yeküni’llezîne keferû”, sonra el-Haşr, sonra “İzâ
câ’e nasrullahi ve’l-feth”, sonra en-Nûr, sonra el-Hacc, sonra el-Münâfikûn,
sonra el-Mücâdele, sonra el-Hucûrât, sonra “Yâ eyyühe’n-nebiyyü li me
tüharrimu”, sonra el-Cumu‘a, sonra et-Teğâbün, sonra el-Havariyyîn, sonra el-Feth, sonra el-Mâ’ide, sonra et-Tevbe, sonra Medine’de “Muavvize”
sureleri, sonra da Kur’ân’ın kalan kısımları indi.
Abdullah b. Mesûd Mushafı’nda Kur’ân Surelerinin İniş Sırası
10
15
20
25
30
Fadl b. Şâzân der ki: Abdullah b. Mesûd’un Mushaf ’ında Kur’ân sureleri şu şekilde tertip edilmiştir: “Bakara”, “Nisâ”, “Âl-i Îmrân”, “Elif-lâmmîm-sâd”, “el-En‘am”, “el-Mâide”, “Yûnus”, “Berâe”, “en-Nahl”, “Hûd”,
“Yûsuf ”, “Benî İsrâil”, “el-Enbiyâ”, “el-Mü’minûn”, “eş-Şuarâ”, “es-Saffât”,
el-Ahzâb, “el-Kasas”, “en-Nûr”, “el-Enfâl”, “Meryem”, “el-Ankebût”, “erRûm”, “Yâsîn”, “el-Furkân”, “el-Hacc”, “er-Ra‘d”, “Sebe”, “el-Melâike”,
“İbrâhim”, “Sâd”, “Ellezîne keferû”, “el-Kamer”, “ez-Zümer”, “el-Havâmîm
el-Müsebbihât”, “Hâ-mîm, el-Mü’mîn”, “Hâ-mîm, ez-Zuhrûf ”, “es-Secde”,
“el-Ahkâf ”, “el-Câsiye”, “ed-Duhân”, “İnnâ fetahnâ”, “el-Hadîd”, “Sebbaha”, “el-Haşr”, “Tenzîlü’l-kitâb, es-Secde”,1 “Kâf ”, “et-Talâk”, “el-Hucûrât”,
“Tebâreke’llezî bi yedihi’l-mülk”, “et-Teğâbün”, “el-Münâfikûn”, “el-Cumu‘a, “el-Havâriyyun”, “Kul ûhiye”, “İnnâ erselnâ Nûhan”, “el-Mücâdele”,
“el-Mümtehine”, “Yâ eyyühe’n-nebiyyü li-me tüharrimü”, “er-Rahmân”,
“en-Necm”, “ez-Zâriyât”, “et-Tûr”, “İktarebeti’s-Sâ‘a”, “el-Hâkkâ”, “İzâ vaka‘at”, “Nûn ve’l-kalemi”, “en-Nâzi’ât”, “Se’ele sâ’ilün”, “el-Müddessir”,
“el-Müzzemmil”, “el-Mutaffifîn”, “Abese”, “Hel etâ ale’l-insân”, “el-Kıyâme”, “el-Mürselât”, “Âmme yetesâ’elûn”, “İze’ş-şemsü küvvirat”, “İze’ssemâü’n fetarat”, “Hel etâke hadîsü’l-gâşiye”, “Sebbih isme rabbike’l-a‘lâ”,
“Ve’l-leyli izâ yağşâ”, “el-Fecr”, “el-Bürûc”, “İnşakkat”, “İkra’ bi ismi rabbike”, “Lâ üksimü bi hâze’l-beled”, “Ve’d-duhâ”, “Elem neşrah leke”, “Ve’ssemâ’i ve’t-târık”, “Ve’l-âdiyâti”, “Era’eyte”, “el-Kâri’a”, “Lem yeküni’llezîne
keferû min ehli’l-kitâbi”, “[V]eş-şemsi ve duhâhâ, “Ve’t-tîni”, “Veylün li
külli hümeze”, “el-Fîl”, “Li îlâfi Kureyşin”, “et-Tekâsür”, “İnnâ enzelnâhü”,
“Ve’l-asri Le kad halakna’l-insân le-husrin ve innehû fîhi ilâ âhir ed-dehr İllellezîne âmenû ve tevâsav bi’t-takvâ ve tevâsav bi’s-sabri”, “İzâ câ’e nasrullah”,
1
Flügel, BD, RT: “Secde”; EF: “Zümer”.
‫ا‬
‫‪93‬‬
‫ّ ﴿ َ ْ أَ َ‬
‫َכ َ وا﴾ ا‬
‫ّ‬
‫ُ‬
‫ا‬
‫ا אد‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا ار‬
‫ّ‬
‫ا آن‪.‬‬
‫ََ ا‬
‫‪٥‬‬
‫‪١٠‬‬
‫‪١٥‬‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫﴿ ِإ َذا‬
‫ّ‬
‫ات‬
‫ا א‬
‫אب‬
‫ول ا آن‬
‫אل ا‬
‫אذان‪ :‬و‬
‫اا‬
‫ا‬
‫אن﴾‬
‫‪،‬‬
‫‪:‬ا‬
‫د‪،‬‬
‫‪ ،‬ا ر‪ ،‬ا‬
‫ة‪ ،‬ا‬
‫‪،‬‬
‫﴿ א أَ‬
‫ّ َ‬
‫אء‬
‫َ َ َْ ُ‬
‫﴿ א أَ‬
‫ّ َ‬
‫ة ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ت‬
‫אء‪ ،‬آل‬
‫إ ا ‪،‬ا‬
‫אل‪،‬‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫َ א ا ِ ِإ َذا َ ْ ُ ُ ا ّ َ َאء﴾ ّ ﴿ َ ْ َ ُכ ِ ا َ‬
‫ا א ن‬
‫ا ِ َوا ْ َ ْ ُ ﴾ ا ر ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا א‬
‫َ א ا ِ ِ ُ َ ِ ُم﴾ ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫َ‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ا ذات א‬
‫‪ ،‬و אل‬
‫ّ‬
‫د‬
‫ا‬
‫ان‪ ،‬ا‬
‫אء‪ ،‬ا‬
‫‪ ،‬ا כ ت‪ ،‬ا وم‪،‬‬
‫‪،‬ا‬
‫ن‪ ،‬ا‬
‫‪،‬ا‬
‫د‬
‫ر ا آن‬
‫אم‪ ،‬ا א ة‪،‬‬
‫‪ ،‬اءة‪،‬‬
‫اء‪ ،‬ا א אت‪ ،‬ا‬
‫אن‪ ،‬ا‬
‫ّ‪ ،‬ا‬
‫اب‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫כ ‪ ،‬إ ا ‪ ،‬ص‪﴿ ،‬ا ِ َ َכ َ وا﴾ ا ‪ ،‬ا ‪ ،‬ا ا ‪ ،‬ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ُ‬
‫‪،‬‬
‫ة‪ ،‬ا אف‪ ،‬ا א ‪ ،‬ا אن ﴿ ِإ א َ َ ْ َא﴾ ا‬
‫ف‪ ،‬ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫אر َك ا ِ ي‬
‫ة‪ ،‬ق‪ ،‬ا ق‪ ،‬ا‬
‫אب﴾‪ ،‬ا‬
‫‪﴿،‬‬
‫﴿ ﴾‪ ،‬ا‬
‫اכ ِ‬
‫ات‪َ َ َ ﴿ ،‬‬
‫ّ‬
‫ِ‬
‫‪ ،‬ا ار ن‪ ْ ُ ﴿ ،‬أُو ﴾‪ِ ﴿ ،‬إ א أَ ْر َ ْ َא‬
‫ِ ِ ِه ا ْ ُ ْ ُכ﴾‪ ،‬ا א ‪ ،‬ا א ن‪ ،‬ا‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫ُ ً א﴾‪ ،‬ا אد ‪ ،‬ا‬
‫‪ ،‬ا ار אت‪،‬‬
‫‪،‬ا‬
‫ُ َ ِ ُم﴾ ا‬
‫﴿ َא أ َ א ا ِ‬
‫َ‬
‫ّ‬
‫ا ر‪﴿ ،‬ا ْ َ َ ِ ا א َ ُ﴾‪ ،‬ا א ّ ‪ِ ﴿ ،‬إ َذا َو َ َ ِ ﴾‪﴿ ،‬ن َوا ْ َ َ ِ ﴾‪ ،‬ا אز אت‪ ،‬ل א ‪،‬‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ت‪،‬‬
‫‪ ْ َ ﴿ ،‬أ َ َ َ ا אن﴾‪ ،‬ا א ‪ ،‬ا‬
‫ا ّّ‪،‬ا ّّ ‪،‬ا ّ ‪،‬‬
‫﴿ َ َ َ َ َאء ُ َن﴾‪ِ ﴿ ،‬إ َذا ا ْ ُ ُכ ِّ َر ْت﴾‪ِ ﴿ ،‬إ َذا ا َ ُאء ا ْ َ َ َ ْت﴾‪ ْ َ ﴿ ،‬أَ َא َك َ ِ ُ‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬ا وج‪ ،‬ا‬
‫﴿وا ِ ِإ َذا َ ْ َ ﴾‪ ،‬ا‬
‫ا ْ َא ِ ِ ﴾‪ ِ ِ َ ﴿ ،‬ا ْ َر ّ َِכ ا ْ َ ْ َ ﴾‪،‬‬
‫ّ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ ْ‬
‫﴾‪﴿ ،‬أَ َ َ ْ ح َ َכ﴾‪﴿ ،‬وا אءِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ْ ِ‬
‫ْ َ ْ‬
‫﴿وا َ‬
‫﴿ا ْ َ أ ِא ْ َر ّ َِכ﴾‪ ﴿ ،‬أُ ْ ُ ِ َ َ ا ا ْ َ َ ﴾‪َ ،‬‬
‫َ َ‬
‫אب﴾‪،‬‬
‫َوا אرِ ِق﴾‪ ،‬وا אد אت‪﴿ ،‬أَ َرأَ ْ َ ﴾‪ ،‬ا אر ‪ُ َ َ ﴿ ،‬כ ِ ا ِ َ َכ َ وا ِ ْ أَ ْ ِ ا ْ ِכ َ ِ‬
‫ْ‬
‫ُ‬
‫ٍ‬
‫ٍ‬
‫ِ‬
‫﴿وا‬
‫﴿و ْ ٍ ِ ُכ ّ ُ َ َ ة﴾‪ ،‬ا ‪ ِ ِ ﴿ ،‬ف ُ ْ ﴾‪،‬‬
‫و א א﴾‪ ،‬وا ‪َ ،‬‬
‫َ‬
‫إ‬
‫وإ‬
‫א ا אن‬
‫ا כא ‪ِ ﴿ ،‬إ א أَ ْ َ ْ َ ُאه‬
‫ا ر﴾‪﴿ ،‬وا ْ َ ْ ِ‬
‫﴾‪ِ ﴿ ،‬إ َذا َ َאء َ ْ ا ِ﴾‪،‬‬
‫آ او ا ا א ىو ا ا א‬
‫إ ا‬
‫آ ا‬
‫ُ‬
‫אت‪،‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
94
“İnnâ a‘taynâke’l-kevser”, “Kul lillezîne keferû la a‘budu mâ ta‘budûn”,
“Tebbet yedâ Ebî Leheb ve kad tebbe mâ ağnâ anhü mâlühü ve mâ kesebe”,
“Allahü’l-Vâhid es-Samed”. Bunların tamamı 110 sûredir.
5
10
Bir rivayete göre, et-Tûr sûresi ez-Zâriyat’tan önce inmiştir. İbn Şâzân,
İbn Sîrîn’in şöyle söylediğini bildirdi: “Abdullah b. Mesûd, mushafında
Muavvizeteyn ile el-Fâtiha’yı yazmazdı.” el-Fadl, A‘meş’ten senediyle şöyle
rivayet eder: “Abdullah’ın kıraatinde ‘Hâ-mîm-sîn-kâf şeklinde okunur.”
Muhammed b. İshak der ki: Müstensihlerinin “Abdullah b. Mesûd Mushaf ’ı” dedikleri çeşitli mushaflar gördüm. Aralarında birbirine tam benzeyen yoktu. Çoğu çok sayıda parşömen üzerine yazılmıştı. 200 yıl önce yazılmış bir mushaf gördüm, içinde Fâtiha sûresi vardı. Fadl b. Şâzân Kur’ân
ve rivayetleri konusundaki imamlardan biriydi. Bu sebeple gördüğümüzü
değil, onun söylediğini naklettik.
Übeyy b. Ka‘b’ın Mushafı’nda Sûrelerin Tertibi
15
20
25
30
Fadl b. Şâzân, “Arkadaşlarımızdan itimat edilir biri bize şöyle söyledi.”
dedi: “Übeyy b. Ka‘b’ın kıraatina göre sûrelerin yazılmış hâli Basra’ya iki fersah uzaklıkta Ensar köyünde Muhammed b. Abdülmelîk el-Ensârî’nin yanında bulunuyordu. Bize bir mushaf çıkardı, ‘Babalarımızdan rivayet ettiğimiz
Übeyy mushafı bu.’ dedi. Bu mushafa baktım, sûrelerin başlarını, cüzlerinin
(‫ )رﺳﻞ‬sonlarını ve âyetlerin sayılarını çıkardım. İlk sûre “Fâtihâtü’l-Kitâb”,
“el-Bakara”, “en-Nîsâ”, “Âl-i-İmrân”, “el-En‘âm”, “el-‘raf ”, “el-Mâide”,
-şüphelendim ama- “Yûnus”, “el-Enfâl”, “et-Tevbe”, “Hûd”, “Meryem”,
“eş-Şu‘arâ”, “el-Hacc”, “Yûsuf ”, “el-Kehf ”, “en-Nahl”, “el-Ahzâb”, “Benî
İsrâil”, “ez-Zümer”, “Hâ-mîm tenzil”, “Tâhâ”, “el-Enbiyâ”, “en-Nûr”, “elMü’minîn”, “Hâ-mîm el-Mü’mîn”, “er-Ra‘d”, “Tâ-sîn-mîm el-Kasas”, “Tâsîn Süleyman”, “es-Sâffât”, “Dâvûd”, Sûretü “Sâd”, “Yâsin”, “Ashâbü’l-Hicr”,
“Hâ-mîm ayn-sîn-kâf ”, “er-Rûm”, “ez-Zuhruf ”, “Hâ-mîm, es-Secde”, “Sûretü İbrâhim”, “el-Melâike”, “el-Feth”, “Muhammed” (sav), “el-Hadîd”, “etTûr”, “Tebâreke”, “el-Furkân”, “Elîf-lâm-mîm tenzil”, “Nûh”, “el-Ahkâf ”,
“Kâf ”, “er-Rahmân”, “el-Vâkı‘a”, “el-Cinn”, “en-Necm”, “Nûn”, “el-Hâkka”,
“el-Haşr”, “el-Mümtehine”, “el-Mürselât”, “Amme yetesâ’elûn”, “el-İnsân”,
“Lâ uksimü”, “İza’ş-şemsü küvvirat”, “en-Nâziât”, “Abese”, “el-Mütaffifîn”,
‫ا‬
‫‪95‬‬
‫َ َא َك ا ْ َכ َ ﴾‪ِ ِ ْ ُ ﴿ ،‬‬
‫ْ‬
‫ْ َ‬
‫َ‬
‫כ‬
‫א‬
‫و‬
‫א‬
‫أ‬
‫א‬
‫ُ‬
‫َ َْ َُْ َ ُ َ َ ََ‬
‫ر‪.‬‬
‫﴿ ِإ א أَ ْ‬
‫َو َ ْ َ‬
‫رة و‬
‫و‬
‫روا أ ى ا‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫د‬
‫אده‬
‫ا‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫א‬
‫כ‬
‫ّذ‬
‫ا‬
‫אق‪ :‬رأ‬
‫إ‬
‫وأכ‬
‫ّ‬
‫א‬
‫א‬
‫אب‬
‫أُ‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫آ א א‪.‬‬
‫و‬
‫ت‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫ر‪ ،‬ف‪ :‬أ ‪.‬‬
‫أ‪ :‬ا אر ]ا‬
‫אذان‪ :‬أ‬
‫אا‬
‫ة‬
‫אل א‬
‫أوا‬
‫ة‪ ،‬ا‬
‫אل‪ ،‬ا‬
‫د‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫إ ا ‪،‬ا‬
‫رق כ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ر‪ ،٢‬אرك‪ ،‬ا‬
‫ّ‪ ،‬ا‬
‫אن‪ ﴿ ،‬أ‬
‫אد [‪.‬‬
‫כ‬
‫ا آن وا وا אت‬
‫ّ‬
‫אر‬
‫رو ا‬
‫ان‪ ،‬ا‬
‫אم‪ ،‬ا‬
‫‪،‬ا‬
‫اء‪ ،‬ا‬
‫ا‬
‫ر‬
‫ّ‬
‫أُ‬
‫ّ‬
‫]כ ا[ و د ا ي‪ّ :‬و‬
‫اف‪ ،‬ا א ة ا ي ا‬
‫رو אه‬
‫ا‬
‫‪،‬ا‬
‫ا‬
‫اءة‬
‫رأس‬
‫ً א و אل‪:‬‬
‫‪،‬‬
‫ف‪،‬‬
‫ًא‬
‫א א‪ ،‬אل‪ :‬כאن‬
‫ّ‪،‬‬
‫‪،‬اכ‬
‫אء‪ ،‬ا ر‪ ،‬ا‬
‫אن‪ ،‬ا א אت‪ ،‬داود‪،‬‬
‫‪ ،‬ا وم‪ ،‬ا‬
‫‪،‬ا‬
‫ّא אأّ א‬
‫‪ ،‬و رأ‬
‫ا‬
‫د‬
‫כ‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ّ ‪ ،Ṣ‬ا‬
‫‪،‬ا ا ‪،‬ا‬
‫אء ن﴾‪ ،‬ا‬
‫א‬
‫ذכ‬
‫‪.‬‬
‫אذان أ‬
‫أُ‬
‫אء‪ ،‬آل‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫اءة‬
‫א‬
‫‪ :‬وכאن‬
‫ا כ אب‪ .‬وروى ا‬
‫אه‪.‬‬
‫א‬
‫‪،‬ا‬
‫‪١‬‬
‫ا ‪:‬‬
‫אري‪ ،‬أ ج إ א‬
‫ا כ אب‪ ،‬ا‬
‫اب‪،‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا כا‬
‫א‬
‫ّة‬
‫ا آن‬
‫אل ا‬
‫אذان‪ ،‬אل ا‬
‫و‬
‫ا כ אب‪ .‬وا‬
‫כ ذכ א א א دون א‬
‫‪١٠‬‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا ار אت‪ .‬אل ا‬
‫אل‬
‫א‬
‫‪١٥‬‬
‫ر‬
‫َ‬
‫ون﴾‪ َ َ ْ َ ﴿ ،‬ا أَ ِ َ َ ٍ‬
‫َכ َ ُ وا أَ ْ ُ ُ َ א َ ْ ُ ُ َ‬
‫َ ﴾‪ َ ُ ْ ُ ﴿ ،‬ا ُ أَ َ ٌ ا ُ ا َ ُ ﴾‪ ،‬כ א‬
‫رة ص‪،‬‬
‫ة‪،‬‬
‫رة إ ا‬
‫אن‪﴿ ،‬أ‬
‫﴾‪،‬‬
‫‪،‬ا‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬ا‬
‫ح‪ ،‬ا‬
‫‪،‬ا‬
‫‪ ،‬ن‪ ،‬ا א ّ ‪ ،‬ا‬
‫כ ّ رت‪ ،‬ا אز אت‪،‬‬
‫﴾‪ ،‬إذا ا‬
‫‪،‬ا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬أ‬
‫אب‬
‫כ‪،‬ا‬
‫‪،‬‬
‫אف‪ ،‬ق‪،‬‬
‫ت‪﴿ ،‬‬
‫ّ‬
‫ّ ‪،‬‬
‫‪،‬ا‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
96
5
10
15
“İze’s-semâ’ü’n-şekkât”, “et-Tîn”, “İkra’ bi ismi rabbike”, “el-Hucûrât”,
“el-Münâfikûn”, “el-Cumu‘a, “en-Nebiyyü aleyhisselâm”, “el-Fecr”, “elMülk”, “Vel-Leyli izâ yağşâ”, “İzâ’s-semâ’ün fetarat”, “[V]eş-Şemsi ve
duhâhâ”, “[V]es-semâ’i zâti’l-bürûc”, “et-Târık”, “Sebbih’isme rabbike’l-a‘lâ”, “el-Gaşiye”, “Abese [mükerrer]”, ehli kitap olan “Lem yekün evvelü mâ kâne ellezîne keferû”, “es-Sâff”, “ed-Duhâ”, “Elem neşrah leke”,
“el-Kâri‘a”, “et-Tekâsür”, “el-Hal‘” -üç âyettir-, “el-Hafd” -altı âyettir-, (Allahümme iyyâke na‘büdü) ve onun (bi’l-küffâri mülhık)” diye biten son
kısmı, “el-Lümez”, “İzâ zülzilet”, “el-Âdiyât”, “Ashâbü’l-fîl”, “et-Tîn” [mükerrer], “el-Kevser”, “el-Kadr”, “el-Kâfirûn”, “en-Nasr”, “Ebî Leheb”, “Kureyş”, “es-Samed”, “el-Felak”, “en-Nâs”. Hepsi 116 sûre.”
Der ki: “Übeyy b. Ka‘b Mushafı’nda buraya kadarki sûreleri gördüm.
Übeyy b. Ka‘b’ın dediğine göre Kur’ân’ın bütün âyetleri 6.210 âyettir. Atâ
b. Yesâr’ın söylediğine göre, Kur’ân’ın sûrelerinin sayısı 114, âyetleri 6.170,
kelimeleri 77.439, harfleri 323.015’tir. Âsım el-Cahderî’nin sözüne göre
sûrelerin sayısı 113’tür. Yahyâ b. Hâris ez-Zimârî’ye göre Kur’ân âyetlerinin
toplamı 6226’dır, harflerinin sayısı 321.530’dur.
Hz. Peygamber (sav) Devrinde Kur’ân’ı Toplayanlar
20
Ali b. Ebû Tâlib (ra), Sa‘d b. Ubeyd b. en-Nu‘mân b. Amr b. Zeyd
(ra), Ebü’d-Derdâ Uveymir b. Zeyd (ra), Mu‘âz b. Cebel b. Evs (ra), Ebû
Zeyd Sâbit b. Zeyd b. en-Nu‘mân, Übeyy b. Ka‘b b. Kays b. Mâlik b. İmrü’l-Kays, Ubeyd b. Muâviye b. Zeyd b. Sâbit b. ed-Dahhâk.
Emîrü’l-Mü’minîn Ali b. Ebî Tâlib’in (kv) Mushafı’nda Sûrelerin
Tertibi
25
İbnü’l-Münâdi şöyle demiştir: “Bana el-Hasan b. el-Abbas nakletti.
Abdurrahman b. Ebû Hammâd’ın Hakem b. Zâhir es-Sedûsî’den, onun
Abd-i Hayr’dan, onun Ali Aleyhisselâm’dan nakline göre Hz. Ali (kv),
Hz. Peygamber (sav) vefat ettiğinde insanlar üzerinde kötümserlik gördü,
Kur’ân’ı toplamadan sırtından ridasını çıkarmayacağına dair yemin etti.
‫ا‬
‫‪97‬‬
‫﴿ ِإ َذا ا َ ُאء ا ْ َ ْ ﴾‪ ،‬ا ‪﴿ ،‬ا ْ ْأ ِא ْ ِ َر ّ َِכ﴾‪ ،‬ا‬
‫َ‬
‫ِ‬
‫إ‬
‫﴿‬
‫﴾‪،‬‬
‫ا‬
‫ذ‬
‫﴿وا ْ ِ َو ُ َ א َ א﴾‪،‬‬
‫﴾‪،‬‬
‫ت‬
‫ا‬
‫אء‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ذ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫﴿وا ْ ِ ِإ َ َ ْ‬
‫َ ْ‬
‫َ ُ‬
‫ا م‪ ،‬ا ‪ ،‬ا כ‪َ ،‬‬
‫َ‬
‫ِאء َذ ِ‬
‫) כ ر(‪ ،‬כ‬
‫وج﴾‪ ،‬ا אرق‪ ِ ِ َ ﴿ ،‬ا ْ َر ّ َِכ ا ْ َ ْ َ ﴾‪ ،‬ا א ‪،‬‬
‫ات ا ْ ُ ُ ِ‬
‫َ‬
‫﴿وا َ‬
‫ّ‬
‫َ‬
‫ّ‬
‫‪﴿ ،‬أَ َ َ ْ ْح َ َכ﴾‪ ،‬ا אر ‪،‬‬
‫כ وا‪ ،‬و أ ا כ אب‪ ،‬ا ّ ‪ ،‬ا‬
‫ّأول א כאن ا‬
‫ْ َ‬
‫ ث آ אت‪ ،-‬ا‬‫ا כא ‪ ،‬ا‬
‫إ ّאك ‪ ،‬وآ א‪ ،‬א כ אر‬
‫آ אت‪ ،-‬ا‬
‫‪-١‬‬
‫‪ ،‬ا ‪ِ ﴿ ،‬إ َذا ُز ْ ِ َ ِ ﴾‪ ،‬ا אد אت‪ ،‬أ אب ا ‪ ،‬ا ‪ ،‬ا כ ‪ ،‬ا ر‪ ،‬ا כא ون‪،‬‬
‫ات‪ ،‬ا א ن‪ ،‬ا‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬أ‬
‫אل‪ :‬إ‬
‫‪١٠‬‬
‫‪،‬ا‬
‫‪،‬ا‬
‫אأ‬
‫ّ آ ف آ و א אن و‬
‫כ‬
‫ة رة‪ ،‬وآ א‬
‫א وأر‬
‫א و‬
‫أ ً א وأر‬
‫ً א‪ .‬و‬
‫ا آن‬
‫ل‬
‫و و‬
‫א أ‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫אع‬
‫أ‬
‫ر‬
‫ز‬
‫ا‬
‫ز‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫אل ا‬
‫ا אدي‪:‬‬
‫ّ אد‬
‫ا כ‬
‫ا אس‬
‫‪١‬‬
‫ر‪ :‬ا‬
‫ا‬
‫‪Ṣ‬‬
‫ان ا‬
‫‪،‬‬
‫ّ‬
‫ًة‬
‫‪.‬‬
‫ل‬
‫אء‬
‫ن آ ‪ ،‬وכ א‬
‫אر‬
‫و‬
‫فو‬
‫ا‬
‫אכ‬
‫כ‬
‫و‬
‫ن‬
‫ون أ ً א‬
‫אن‬
‫آ אت‬
‫ز‬
‫و‬
‫أوس ‪ ،Ġ‬أ ز‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫אو‬
‫ا ئا‬
‫ّ אك‪.‬‬
‫ر ا آن‬
‫و‬
‫ر ا آن‬
‫ز ‪ ،Ġ ،‬אذ‬
‫ّ‬
‫آي ا آن‬
‫ّ‬
‫ري א و‬
‫ل א ا‬
‫ّ‬
‫ا אرث ا אري ّ آ ف و א אن و ّ و ون آ ‪،‬‬
‫א و ن ً א‪.‬‬
‫فو‬
‫ف وأ و ون أ‬
‫‪ ،Ġ‬أ ا رداء‬
‫אن‪ ،‬أُ‬
‫د‬
‫ل أُ‬
‫رة‪ .‬و‬
‫آن‬
‫א‬
‫כ‬
‫رة‪.‬‬
‫‪.‬و‬
‫ّ آ فو א و‬
‫א أ‬
‫نכ ‪،‬و و‬
‫و‬
‫و‬
‫‪ ،‬ا אس‪،‬‬
‫أُ‬
‫ّ‬
‫آ אت‪ .‬و‬
‫כ א و‬
‫‪،‬ا‬
‫ّ‬
‫و אة ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪.Ṣ‬‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا אس‪ ،‬אل أ‬
‫ّ‬
‫أّ‬
‫أ‬
‫ت‬
‫א‬
‫ا‬
‫כ ما‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ا م أ ّ رآى‬
‫ا آن‪،‬‬
‫ه ردا‬
‫ّ‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
98
5
Evinde üç gün oturdu, Kur’ân’ı topladı. Bu mushaf ezberden toplanan ilk
Kur’ân’dır. Bu mushaf Ca‘fer ailesindeydi. Ben zamanımızda Ebî Ya‘lâ Hamza el-Hasenî’nin yanında Ali b. Ebû Tâlib’in yazısıyla bir mushaf gördüm,
bazı yaprakları düşmüştü. Uzun zamandan beri Hasan’ın oğulları arasında
nesilden nesile aktarılıyordu. Bu mushafın sûreleri şu şekilde tertip edilmişti.1
Yedi Kurrâ’nın Haberleri ve Onlara Dayanan Rivayet ve Kıraatler
10
Ebû Amr b. el-Alâ: Adı Zebbân b. el-Alâ b. Ammâr b. Abdullah b.
el-Hasan b. el-Hâris b. Cülhüme b. Hicr b. Huzâ‘a b. Mâzin b. Mâlik b.
Amr el-Mâzinî’dir (ö. 154/774). Kur’ân konusunda büyük âlimlerdendir.
Yûnus ve dördüncü tabakadan Basralı başka âlimler de ondan okumuştur.
15
Ebû Amr b. el-‘Alâ kıraatini rivayet edenlerin isimleri: Ahmed b.
Zeyd el-Hulvânî’nin derlediği Kitâbü Kırâati Ebî Amr, Ebû Zühl’ün Kitâbü
Kırâati Ebî Amr b. el-Alâ adlı kitabı. Bu son kitabı ondan İsmet b. Ebû
İsmet rivayet etmiştir. Ayrıca el-Yezîdî’nin rivayet ettiği Kitâbü Kırâati Ebî
Amr vardır.
Nâfi b. Abdurrahman b. Ebî Nuaym el-Medenî’ye Dair Haberler
Ebân da denilir, Ebü’l-Hasen de denilir. Asmaî’nin Nâfi’den rivayet ettiğine göre, Nâfi kendisi için “Aslen İsfahanlıyım.” demiştir.
20
Nâfi’den rivayet edenlerin isimleri: Îsâ b. Minâ Kâlûn, Muhammed
b. İshak el-Müseyyebî, el-Asmaî, İsmâil İbn Ca‘fer b. Ebû Kesir el-Ensârî,
Ya‘kûb b. İbrâhim [b. Abdurrahman b. Avf Ebû Yûsuf ] ez-Zührî.
İbn Kesîr’e Dair Haberler
25
30
Adı Abdullah b. Kesîr, künyesi Ebû Saîd’dir, Ebû Bekir de denir. İbn
Kesîr Mekke kurrâsından olup ikinci tabakadandır. Amr b. Alkame elKinânî’nin mevlâsıydı. Attar olduğu için kendisine ed-Dârânî de denir.
Zira Hicaz’da attara “dârânî” denirdi. Belki de ed-Dârî el-Lahmî’dir. Çünkü
Benü’d-Dâr b. Hânî b. Lahm’dendir. Temîm ed-Dârî de onlardandır. Denir
ki Kisrâ’nın, Habeşleri kovması için gemiyle Yemen’e gönderdiği Farsların
neslindendir.2 Abdullah b. Kesîr 120 (734) yılında Mekke’de vefat etmiş ve
orada defnedilmiştir. Kıraat sahasında reislik ona geçmişti.
1
2
Sûrelerin tertibi bulunmamaktadır.
Kisrâ Anûşirvân’ın miladî 576 yılında gönderdiği Farslılar. Dodge, s. 64.
‫ا‬
‫‪99‬‬
‫أ ّאم‬
‫‪ ،‬وכאن ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ر‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ا אرث‬
‫م‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫و‬
‫ا‬
‫وأ‬
‫ر‬
‫אء روا א‬
‫ء‪ :‬وا‬
‫ا آن‪ ،‬و‬
‫أא‬
‫أوراق‬
‫ا אن‪ .‬و ا‬
‫ا‬
‫ّأول‬
‫‪ .‬ورأ‬
‫ًא‬
‫أ אر ا اء ا‬
‫ّ‬
‫‪٥‬‬
‫ا آن‪،‬‬
‫ز ّאن‬
‫زא א‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ذכا‬
‫א‬
‫أ אر א‬
‫و‬
‫أ אن و‬
‫أ ا‬
‫روى‬
‫‪،‬إ א‬
‫ّ‬
‫فأ‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ אر ا‬
‫أ‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫ه‬
‫ء‬
‫אزن‬
‫אر‬
‫א‬
‫אכ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫[ا‬
‫أ‬
‫ي‪.‬‬
‫ا‬
‫و ا אز‬
‫ا ا‬
‫ا‬
‫‪٢‬‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪ .‬وروى ا‬
‫א ‪:‬‬
‫ار‬
‫‪١‬‬
‫و‪،‬‬
‫و اء ‪ :‬כ אب اءة أ‬
‫أ‬
‫روى‬
‫و ا ء أ ذ ‪ ،‬روى‬
‫ا ‪ ،‬כ אب اءة أ‬
‫ز ا‬
‫و‪ ،‬رواه ا ي‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب اءة أ‬
‫ا‬
‫ة‬
‫و اء‬
‫ا‬
‫و‬
‫أ‬
‫ا آن‬
‫א أ ّ אل أ‬
‫כ‬
‫א א ن‪،‬‬
‫אري‪،‬‬
‫ا‬
‫אن‪.‬‬
‫أ‬
‫إ אق ا‬
‫ّ‬
‫ب إ ا ]‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪،‬‬
‫اء ّכ‬
‫و אل أ כ ‪،‬‬
‫כ وכ أא‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫אرا‪،‬‬
‫ا כ א ‪ ،‬و אل ا ارا‬
‫و‬
‫ا א ‪ ،‬وכאن‬
‫ّ כאن ّ ً‬
‫א‬
‫اري‬
‫ا‬
‫‪ّ ،‬ن‬
‫وا ّאر אل א אز ا ارا ‪ ،‬ا اري ا‬
‫ّ‬
‫כ ى ا‬
‫أ אء אرس ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫اري‪ .‬و إ ّ‬
‫ّ‬
‫ّכ و א‬
‫وא‬
‫כ‬
‫ا‬
‫‪ .‬و אت‬
‫دوا ا‬
‫إ ا‬
‫ّ‬
‫אرت ا א ‪.‬‬
‫د وا‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫أ‪ :‬ا‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ر‪.‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
100
İbn Kesîr’den rivayet edenlerin isimleri: İsmâil b. Abdullah b. Kostantin, Meysere’nin mevlâsı, Âs b. Hişâm’ın mevlâsı.
Âsım b. Behdele’ye Dair Haberler
5
10
15
Künyesi Ebû Bekir b. Ebü’n-Necûd’dur. Benî Cezîme b. Mâlik b. Nasr
b. Ku‘ayn’ın mevlâsıdır. Yahyâ b. Vessâb’dan sonra Kûfelilerin üçüncü tabakasındandır. Ebû Abdurrahman es-Sülemî ve Zirr b. Hubeyş’e okumuş,
128 (745) yılında vefat etmiştir.
Âsım’dan rivayet edenlerin isimleri: Ebû Bekir b. Ayyâş, adı Muhammed’dir. Şu‘be b. Sâlim el-Esedî olduğu da söylenir. Adında ihtilaf edilmiş,
“Onun künyesi adıdır, sadece onunla tanınır.” denmiştir. Vâsıl b. Hayyân
el-Ahdeb’in mevlâsıdır. Kûfe’de, 193 (809) yılında Hârûnürreşîd’in vefat
ettiği ayda vefat etmiştir. Ondan Hafs b. Süleyman ve Ebû Amr el-Bezzâz
rivayet etmişlerdir. [el-Bezzâz’ın] Âsım’dan aldığı kıraat Ebû Abdurrahman
es-Sülemî rivayetiyle Ali b. Ebû Tâlib’e dayanır. Hafs 131 (749) yılında
çıkan vebadan önce ölmüştü.
Abdullah b. Âmir el-Yahsubî’ye Dair Haberler
20
25
Yedi kurrâdan biri olup künyesi Ebû İmrân’dır. Kur’ân-ı Kerim’i Osman
b. Affân’dan öğrendiği, ona Kur’ân okuduğu söylenir. Tâbiîn’in ilk tabakasından ve Dımaşk halkındandır. 118 (736) yılında Dımaşk’ta vefat etmiştir. İbn Âmir içlerinde Vâsile b. Eska‘, Fadâle b. Ubeyd ve Muâviye b. Ebû
Süfyân’ın bulunduğu bir grup sahabeden rivayette bulunmuştur.
İbn Âmir’den rivayet edenlerin isimleri: Zimâr kabilesinden olan ve
Ebû Ömer künyesini taşıyan Yahyâ b. el-Hâris ez-Zimârî. Zimâr, Yemen
mihlaflarından (nahiyelerinden) biridir. 145 (762) yılında ölmüştür. [Diğer râvileri] İsmâil b. Abdullah b. Ebü’l-Muhâcir, kardeşi Abdurrahman b.
Âmir, Saîd b. Abdülazîz, Hişâm b. el-Gâr, Sevr b. Yezîd’dir. Yahyâ b. el-Hâris’ten bir grup rivayet etmiştir. Eyyûb b. Temîm, Süveyd b. Abdülazîz, Sadaka b. Yahyâ, Muhammed b. Saîd b. Sâbûr, Ömer b. Abdülvâhid, Arâk b.
Hâlid, Yahyâ b. Hamza vd. bunlardandır.
‫ا‬
‫‪101‬‬
‫روى‬
‫ا‬
‫ا אص‬
‫כ ‪:‬إ‬
‫ا‬
‫א‬
‫ة‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫אم‪.‬‬
‫أ אر א‬
‫وכ‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أא כ‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫روى‬
‫א ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ا ي‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا و‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا אر‪ ،٢‬و ر‬
‫و‬
‫ا ا‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫‪٣‬‬
‫ان‪ .‬אل إ ّ أ‬
‫أא‬
‫أ د‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫‪ ،‬و اك‬
‫أ‪. َ ُ :‬‬
‫د‪ :‬אز‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫أ‪:‬‬
‫ا‬
‫א ‪:‬‬
‫ا‬
‫ف‬
‫أ‬
‫ثو‬
‫א‬
‫ا‬
‫وא‬
‫م‬
‫א‪،‬‬
‫ا‬
‫و‪ ١‬ا ّ از‪ .‬وכא‬
‫ا اءة‬
‫روا أ‬
‫إ ىو‬
‫ا آن‬
‫א‬
‫א ‪،‬و‬
‫ا‬
‫א‬
‫وא ‪.‬‬
‫א ‪،‬و‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّ אن و أ‬
‫אن‬
‫א أ ه‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫ا אرث‬
‫‪،‬و‬
‫ة‪ ،‬و‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫א‬
‫‪٣‬‬
‫‪.‬‬
‫‪،‬‬
‫ةو א ‪.‬‬
‫و א‬
‫ا אرث ا אري و ُכ أ א‬
‫و א ‪ .‬وإ‬
‫وأر‬
‫‪ ،‬אت‬
‫‪ .‬وروى‬
‫‪،‬و‬
‫אن‬
‫‪،‬و ّ‬
‫َوا ِ َ‬
‫אن‪.‬‬
‫ا‬
‫ّ و אل‬
‫א כאن ف إ‬
‫ا‬
‫ا א ن‪ ،‬وכאن ا א ن‬
‫א‬
‫ذ אر‪،‬‬
‫‪.‬‬
‫אش‪ ،‬وا‬
‫אن‪ ،‬أ‬
‫أ‬
‫א‬
‫روى‬
‫ا‬
‫ب‪ .‬و ّ א כ‬
‫אن و‬
‫א ا‬
‫وכ‬
‫و אو‬
‫ّ‬
‫إ ّن כ‬
‫إ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫‪ .‬و אت‬
‫وروى ا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫א‬
‫أ אر‬
‫و‬
‫א‬
‫‪ :‬روى‬
‫ّ‬
‫‪ .‬وروى‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫אن ا‬
‫ا‬
‫و ّאب‪ .‬و אت א‬
‫وزر‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ي‪ ،‬وا‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫אכ‬
‫اכ‬
‫و א ‪.‬و أ א‬
‫و‬
‫د‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫أ ب‬
‫א ر‪ ،‬و‬
‫ب‬
‫‪،‬‬
‫א‬
‫‪ ،‬و אم‬
‫‪،‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
102
Hamza b. Habîb ez-Zeyyât’a Dair Haberler
5
Yedi kurrâdan biridir. Kendisine İbn Umâra da denmiştir. Künyesi Ebû
Umâra’dır. İkrime b. Rab‘î et-Teymî ailesinin mevlâsıdır. Kûfe’den Hulvan’a
zeytinyağı getirir, Hulvan’dan Kûfe’ye ise peynir ve ceviz götürürdü. Kûfelilerin dördüncü tabakasındandır. Aynı zamanda fakihti. 156 (772/773)
yılında Ebû Ca‘fer’in hilâfeti devrinde vefat etti. Kitâbü Kırâati Hamza,
Kitâbü’l-Ferâiz adlı kitapları vardır.
Hamza’dan rivayet edenlerin isimleri: Hâlid b. Yezîd, ‘iz b. Ebû ‘iz,
el-Kisâî, el-Hasan b. Atıyye, Ubeydullah b. Mûsâ el-Absî.
10
15
20
25
30
Nahivci el-Kisâî’ye Dair Haberler
Aslı Acem olup adı Ali b. Hamza b. Abdullah b. Behmen b. Fîrûz’dur.
Kûfeli olup yedi kurrâdan biridir. Kûfe’de yetişmiştir. Çeşitli yerleri dolaştı.
Rey şehrinin köylerinden Ranbûye’de 199 (814) yılında öldü. Abdurrahman b. Ebû Leylâ’dan ve Hamza b. Habîb’den Kur’ân öğrendi. Kisâî’nin
Hamza’ya aykırı kıraatleri İbn Ebî Leylâ’dan alınmadır. İbn Ebî Leylâ Hz.
Ali’nin kıraati üzere Kur’ân okurdu. Kisâî aynı zamanda Medînetüsselâm
(Bağdat) kurrâlarındandır. Önceleri insanlara Hamza kıraatini okuturdu.
Sonra Hârûnürreşîd devrinde kendine has bir kıraat seçti, insanları bu kıraatle okuttu. İleride Kisâî’den ayrıntılı bahsedeceğiz biiznillah.
Kisâî’den rivayet edenlerin isimleri: İshak b. İbrâhim el-Mervezî,
Ebü’l-Hâris el-Leys b. Hâlid, Ebû Ömer Ca‘fer İbn Ömer b. Abdülazîz
ve Hâşim el-Berberî. Ondan ders alıp da bazı okunuşlarda ona muhalefet
edenler ise Ebû Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm, Nusayr b. Yûsuf, Şam Kurrâsı
Ahmed b. Cübeyr, Ebû Tevbe Meymûn b. Hafs, Ali b. Mübârek el-Lihyânî,
Hişâm ed-Darîr en-Nahvî, Ebû Zühl Ahmed b. Ebû Zühl ve Sâlih b. Âsım
en-Nâkıt. Bu [sonuncu] kişi ondan okumaksızın rivayet etmiştir. Yahyâ b.
Âdem de el-Kisâî’den fazla değil bir miktar rivayet etmiştir.
Âlimlerin el-Kisâî Kıraati Hakkında Yazdığı Kitapların İsimleri:
Ebû Ca‘fer Muhammed b. el-Mugîre’nin Kitâbü mâ Hâlefe’l-Kisâî fîhi Hamza, Mugîre b. Şuayb et-Temîmî’den rivayet edilen Kitâbü Kırâati(’l-Kisâî),
‫ا‬
‫‪103‬‬
‫أ אر‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪.‬و‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫إ‬
‫‪٥‬‬
‫ة‬
‫ا‬
‫ا ّאت‬
‫اכ‬
‫إّ ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫وא‬
‫‪،‬و‬
‫أ אر ا כ א‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ة‬
‫و‬
‫ه א‪ .‬وכאن‬
‫ا אس‬
‫‪،‬‬
‫اءة‬
‫ا‬
‫ة‪،‬‬
‫أ אره‬
‫‪١٥‬‬
‫א‬
‫ّ‬
‫روى‬
‫وز‪ ،‬أ‬
‫وف‬
‫‪٢٠‬‬
‫أن‬
‫‪١‬‬
‫د‪:‬‬
‫ا‬
‫اء‬
‫אق‬
‫إ ا‬
‫ا‬
‫ة‬
‫ا‬
‫أ‬
‫م وכאن ّأو‬
‫אرون‪ .‬و‬
‫ئ‬
‫ا א‬
‫‪ .‬و روى‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬و‬
‫آدم‬
‫אء‬
‫ة ‪.‬כ אب‬
‫ي‪.‬‬
‫ّ م‪ ،‬و‬
‫ن‬
‫أّ א ا‬
‫وزي‪ ،‬وأ ا אرث ا‬
‫‪،‬و א‬
‫ًא‬
‫ّ‬
‫‪ .‬وכאن ا‬
‫أ א ا אس‬
‫أ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫أ ذ ‪،‬و א‬
‫اכ‬
‫ا ‪.‬‬
‫اءة ا‬
‫اءة‬
‫اכ א ‪:‬إ‬
‫ي‪ ،‬وأ ذ‬
‫أ‬
‫أ‬
‫إن אء ا ‪.‬‬
‫ئ ا אم‪ ،‬وأ‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ة‬
‫ا אر‬
‫أ‬
‫ا اء ا‬
‫ّ‬
‫ى ا ي ُ אل‬
‫و ة‬
‫ان و אت‬
‫م‪ .‬وכאن ا כ א‬
‫א ‪ ،‬وأ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و א‬
‫أ‬
‫وא ‪.‬و أ‬
‫א א‬
‫أ‬
‫א ‪،‬اכ א ‪،‬ا‬
‫ي‬
‫اכ א‬
‫ف‬
‫ان ا‬
‫‪ ،‬א‬
‫ا‬
‫אر‬
‫وا‬
‫ز‬
‫‪.‬‬
‫و‬
‫‪.‬‬
‫ان‪ ،‬و‬
‫ة‪ :‬א‬
‫‪١‬‬
‫ل כ‬
‫ّ و‬
‫‪ ،‬وכאن ً א‪ .‬و ّ‬
‫ة‪ ،‬כ אب ا ا ‪.‬‬
‫‪ :‬כ אب اءة‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫أא‬
‫إ‬
‫اכ‬
‫روى‬
‫‪،‬‬
‫اכ‬
‫ا ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫אرة و כ‬
‫אرة‬
‫ر‬
‫ا אرك ا‬
‫א‬
‫ا اءة‬
‫ا‬
‫‪ ،‬وأ‬
‫א ‪ ،‬و אم‬
‫ا א ‪،‬أ‬
‫اء ‪ :‬כ אب א א‬
‫اء‬
‫ّא‬
‫أ‬
‫ة‬
‫אכ ‪.‬‬
‫ة‬
‫اכ א‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
104
Ebû Müslim Abdurrahman b. Vâkıd el-Vâkıdî’den rivayet edilen Kitâbü
Kırâati(’l-Kisâî), Sevre b. el-Mübârek’ten rivayet edilen Kitâbü Hurûfi’l-Kisâî ve Me‘âni’l-Kur’ân adlı eserleri vardır.
Şaz Kıraatlerin Kurrâları ve Bu Kıraatlerin Nisbetleri
5
10
15
Medine halkından olanlar: Medineli tâbiînden birinci tabakadan Abdullah b. Ayyâş b. Ebû Rebîa el-Mahzûmî, kendi kıraati var; tâbiînden
birinci tabakadan Ebû Saîd Ebân b. Osman b. Affân, kendi kıraati var;
tâbiînden Müslim b. Habîb en-Nehdî, kendi kıraati var; ikinci tabakadan
Medineli Şeybe b. Nadâh b. Sercis b. Ya‘kûb, Ümmü Seleme’nin mevlâsıydı. Ondan sadece oğlu rivayet etmiştir. Şeybe kıraatte zamanın imamıydı,
kendi kıraati var. Medineli Ebû Ca‘fer, ismi Yezîd b. el-Ka‘ka‘, Abdullah
b. Abbas b. Ebû Rebîa’nın âzatlı mevlâsı. Bu zât, Ebû Hüreyre, İbn Ömer
ve diğerlerinden rivayet etmiştir. Hârûn[ürreşîd]’in hilâfeti devrinde vefat
etmiştir, kendi kıraati vardır.
Mekke halkından olanlar: İbn Ebî Umâra. Bu zâttan Ebû Amr b. elAlâ rivayet eder. Kıraati var. (İbn) Muhaysın, kıraati var; Dirbâs, kıraati var;
Humeyd b. Kays el-A’rac, kıraati var.
20
Basra halkından olanlar: Abdullah b. Ebû İshak el-Hadramî, kıraati
var; Âsım el-Cahderî, kıraati var; Îsâ b. Ömer es-Sekafî, kıraati var; Ya‘kûb
el-Hadramî, kıraati var; Ebü’l-Münzir Sellâm, kıraati var.
25
Kûfe halkından olanlar: Hemedan halkından olan ve Kûfe ehli tarafından Ebû Abdullah diye künyelenen Talha b. Musarrif el-Yâmî. İnsanların
kendisinden okumak için çokça geldiklerini görünce el-A‘meş’in yanına
gitti. Ondan okudu. Bunun üzerine insanlar Talha’yı terkedip el-A‘meş’e
yöneldiler. 112 (730) yılında öldü. Kıraati vardır.
Yahyâ b. Vessâb Kûfî. Bu zât Benî Esed b. Huzeyme’den Benî Kâhil’in
mevlâsı olup 103 (721) yılında Kûfe’de vefat etmiştir.1 Kıraati vardır.
30
İsâ b. Ömer el-Hemedânî. Nahivci olan değildir, kıraati vardır. el-A‘meş.
Bu ikisinden daha sonra ayrıntılı olarak bahsedeceğiz. Kıraati vardır. İbn
Ebî Leylâ. Bundan da daha sonra söz edeceğiz. Bunun da kıraati var.
1
Bu paragraf Flügel’de bulunmamaktadır. (Ed.)
‫ا‬
‫‪105‬‬
‫כ אب اء‬
‫رة‬
‫‪٥‬‬
‫أ‬
‫أ‬
‫أ‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫אش‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫و‬
‫ّכ ‪ :‬ا‬
‫أ‬
‫اءة‪ .‬در אس‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אع‬
‫ة‪:‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫‪،‬‬
‫‪:‬‬
‫ذכ‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫א‬
‫و‬
‫ا‬
‫ج‬
‫أ‬
‫ءو‬
‫اءة‪.‬‬
‫با‬
‫‪ .‬א ‪ ،‬روى‬
‫اءة‪ .‬ا‬
‫ا‬
‫اءة‪ .‬أ ا‬
‫ر‬
‫ّم‪،‬‬
‫ان و כ‬
‫أא‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ةو א و‬
‫כא‬
‫ري‪،‬‬
‫אل ا אس إ‬
‫اءة‪.‬‬
‫و‬
‫أ‬
‫اءة‪.‬‬
‫اءة‪ .‬ا‬
‫ر‪ ،‬ف‪ :‬אس‪.‬‬
‫د‪ :‬ا א ؛ ر‪ :‬ا א ‪.‬‬
‫ا ‪.‬و‬
‫أ‬
‫‪،‬و‬
‫ّ‬
‫اءة‪.‬‬
‫اءة‪.‬‬
‫أ‬
‫إ‬
‫א‬
‫‪،‬و‬
‫اءة‪.‬‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫אح‬
‫اءة‪.‬‬
‫أ إ‬
‫ّ‬
‫כ وا‬
‫ا و‬
‫ّأم‬
‫اءة‪ .‬أ‬
‫ر‬
‫אق ا‬
‫‪٢‬‬
‫ا‬
‫ا اءة‪ ،‬و‬
‫ّ‬
‫אرون و‬
‫أ‬
‫فا א‬
‫ا‬
‫‪،‬و‬
‫ا‬
‫ا א ‪،‬و‬
‫‪،‬‬
‫و אب כ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ي‬
‫ا و‬
‫اءة‪.‬‬
‫اءة‪ .‬א‬
‫‪ ،‬ـא رأى ا אس‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬و אت‬
‫و כ ا‬
‫ثو א و‬
‫‪،‬‬
‫אس‬
‫ا‬
‫ّ אن‬
‫ا א‬
‫אو ّ‬
‫אرة روى‬
‫ا‬
‫אن‬
‫ا‬
‫اءة‪.‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫أ אن‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ة وا‬
‫أ‬
‫‪١‬‬
‫ر‬
‫و‬
‫אح إ ا ‪ .‬وכאن إ אم د ه‬
‫وا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫اءة‪.‬‬
‫أ ٌ روى‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫اءة‪ .‬أ‬
‫‪،‬‬
‫ب‬
‫ا‬
‫ا آن‪.‬‬
‫اذ وأ אب ا اءات‬
‫ا א‬
‫ا א‬
‫ُ‬
‫وا ا ا ي‪ ،‬כ אب‬
‫ا אرك و כ אب א‬
‫אء اء ا‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫وف ا כ א‬
‫يو‬
‫اءة‪ .‬ا‬
‫ذכ ه‬
‫‪،‬و‬
‫‪،‬و‬
‫اءة‪.‬‬
‫אכ‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
106
Şam halkından olanlar: Ebü’l-Berehsem, ismi İmrân b. Osman ez-Zebîdî, kıraati vardır. Yezîd el-Berberî, kıraati vardır. Halef b. Ma‘dan, kıraati
vardır.
5
Yemen’den olanlar: Muhammed b. es-Semeyfa‘. Aslen Yemenli olup
ömrünün sonlarında Basra’ya yerleşmiştir. Kıraati vardır.
10
Bağdat halkından olanlar: Halef b. Hişâm b. Sa‘leb el-Bezzâr. Aslen
Femüssılh’tan olup Bağdat’a gelmiş ve âdeta buralı gibi olmuştur. Şüreyk,
Ebû Avâne ve Hammâd b. Zeyd’den almış (hadis okumuş), Hamza’nın talebesi Süleym’den okumuş, bazı hususlarda Hamza’ya muhalefet etmiştir.
229 (844) yılında vefat etmiştir. Kitâbü’l-Kırâât adlı bir eseri vardır.
İbn Mücâhid
15
20
Zamanında Bağdat’taki kurrâların son reisi Ebû Bekir Ahmed b. Mûsâ
b. el-Abbas b. Mücâhîd’di. Kuşkusuz devrinin yegânesiydi. Fazilet, ilim,
dindarlık, kıraat ve Kur’ân ilimlerine dair marifetinin yanı sıra güzel ahlâklı, ince ruhlu, esprili, kavrayışlı ve cömert bir kişiydi. 245 (859) yılında
doğmuş, Çarşamba günü, 324 yılı Şaban ayının son gecesi (936) vefat etmiştir. Ölümünün ikinci günü Sûku’l-Ataş’taki evinin içindeki türbesine
defnedilmiştir.
Kitâbü’l-Kırââti’l-Kebîr, Kitâbü’l-Kırââti’s-Sağîr, Kitâbü’l-Yâât, Kitâbü’lHâât, Kitâbü Kırâati Ebî Amr, Kitâbü Kırâati İbn Kesîr, Kitâbü Kırââti
Âsım, Kitâbü Kırââti Nâfi, Kitâbü Kırâati Hamza, Kitâbü Kırâati’l-Kisâî,
Kitâbü Kırâati İbn Âmir, Kitâbü Kırâati’n-Nebî (sav) adlı eserleri vardır.
İbn Şenebûz
25
30
Adı Muhammed b. Ahmed b. Eyyûb b. Şenebûz’dur.1 Ebû Bekir’e [b.
Mücâhid] düşmandı. Onunla konuşmazdı. Dindar ve sakindi ancak ahmaktı. Şeyh Ebû Muhammed Yûsuf b. el-Hasan es-Sîrâfî -Allah ona güç versinbabasından naklen bana şöyle dedi: İbn Şenebûz çok hata yapardı, az ilim
sahibiydi. Çok sayıda kıraati rivayet etmişti. Bu konuda kitapları vardır. 328
(940) yılında sultanın sarayında hapiste öldü. Vezir Ebû Ali b. Mukle onu
kırbaçla dövmüş, o da vezirin eli kesilsin diye beddua etmiştir. Bedduası karşılık bulmuş ve vezirin eli kesilmiştir ki bu da ilginç bir tesadüftür.
1
Ayrıntılı bilgi için bk. Abdulmecit Okcu, “İbn Şenebûz: Kırâat İlmindeki Yeri ve Resmi Hatta Muhalif
Okuyuşları”, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 42, Erzurum 2014. (Ed.)
‫ا‬
‫‪107‬‬
‫أ‬
‫و‬
‫ا אم‪ :‬أ ا‬
‫اءة‪.‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫و‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ة‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫א ‪ .‬وכאن وا‬
‫ه‬
‫م ا آن‪،‬‬
‫ا دب‪ ،‬ر‬
‫ه‬
‫و‬
‫ا א‬
‫وأر‬
‫أر و‬
‫و‬
‫اכ‬
‫وא‬
‫א ‪ .‬ود‬
‫ا‬
‫כ אب ا אءات‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب اءة ا‬
‫ا‬
‫وا‬
‫م‬
‫כ أ‬
‫هأ‬
‫ا ‪ .‬وכאن‬
‫ا‬
‫و‬
‫‪،‬כ ا‬
‫‪.‬و ّ‬
‫ود א و‬
‫ا ‪ ،‬א‬
‫اءة أ‬
‫ادا‪.‬‬
‫ا‬
‫م ا ر אء‬
‫داره‬
‫אن‬
‫א‬
‫قا‬
‫‪ :‬כ אب ا اءات ا כ ‪ ،‬כ אب ا اءات ا‬
‫כ אب اءة א ‪ ،‬כ אب اءة‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪ ،‬و אر‬
‫א‬
‫ا אس‬
‫ّ‬
‫א اءات و‬
‫د ّ ًא‬
‫و כ ا‬
‫آ‬
‫اءة‪.‬‬
‫ا ّ ار‪ ،‬وכאن‬
‫ا و ّ אد ز ‪ ،‬و أ‬
‫כ وأ‬
‫وא‬
‫و‬
‫أ אء‪ .‬و ّ‬
‫א‪.‬‬
‫ةو א‬
‫ة‬
‫أא و‬
‫أ‬
‫‪ :‬כ אب ا اءات‪.‬‬
‫آ‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫אم‬
‫مכ ّ‬
‫א‬
‫و‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ي‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫اءة‪.‬‬
‫وأ‬
‫اد‪:‬‬
‫‪٥‬‬
‫ان‬
‫ان‪ ،‬و‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫وا‬
‫אن ا‬
‫اءة‪.‬‬
‫ي‪،‬‬
‫و‪ ،‬כ אب‬
‫اءة ا‬
‫‪.‬‬
‫م‬
‫‪ ،‬כ אب ا אءات‪،‬‬
‫כ ‪ ،‬כ אب‬
‫اءة א‬
‫ة‪ ،‬כ אب اءة ا כ א ‪ ،‬כ אب اءة ا‬
‫‪،‬‬
‫א ‪،‬‬
‫‪.Ṣ‬‬
‫ذ‬
‫ّ‬
‫و‬
‫أ ‪ :‬إ ّ כאن כ‬
‫ذ כ‪ .‬و ّ‬
‫ا ز أ‬
‫ا ّ אق‪.‬‬
‫أّ ب‬
‫أ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪ .‬אل‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ٍ‬
‫אن و‬
‫ذ‪ .‬وכאن אوئ أ א כ و‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ه وכאن‬
‫ا‬
‫أ ها‬
‫ا ‪ ،‬و روى اءات כ ة‪ ،‬و כ‬
‫ّ‬
‫אن‪ .‬وכאن‬
‫ار ا‬
‫و ث א‬
‫أ ا ًא‬
‫א‬
‫ا ‪ ،‬אّ‬
‫أن‬
‫هو ا‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
108
İbn Şenebûz’un Kıraatinden Bazı Örnekler
5
10
15
20
“İzâ nûdiye li’s-salâti min yevmil-cumu‘ati femdû ilâ zikrillah.” Ayrıca
“Ve kâne emâmehüm melikün ye’huzu külle sefînetin sâlihatin ğasben.”,
“Ke’s-sûfi’l-menfûş”, “Tebbet yedâ ebî Leheb. Ve kad tebbe mâ ağnâ”,
“Fe’l-yevme nüneccîke bi bedânike li tekûne li men halfeke âyeten”, “Fe
lemmâ harra tebeyyeneti’l-insü enne’l-cinne lev kânû ya‘lemûne’l-gaybe mâ
lebisû havlen fi’l-azâbi’l-elîm.”, “Ve’l-leyli izâ yağşâ ve’n-nehâri izâ tecellâ
ve’z-zekeri ve’l-ünsâ.” “Fe kad kezzebe’l-kâfirûne fe sevfe yekûnü lizâmen.”,
“İllâ tef‘alûhü tekün fitnetün fi’l-‘arzi ve fesâdün ‘arîzun.”, “Ve’l-tekün
minküm ümmetün yed‘ûne ilâ‘l-hayri ve ye’mürûne bi’l-ma‘rûfi nâhûne
ani’l-münkeri ve yeste‘înûnellahe alâ mâ esâbehüm. Ülâike hümü’l-müflihûn.” şeklinde kıraatleri vardır.
Bunların hepsini itiraf ettiği söylenir. Sonra tövbe etmesi istendi, tövbe
ettiğine dair yazısı alındı. Şöyle yazdı: Muhammed b. Ahmed b. Eyyûb
der ki: Ben üzerinde Hz. Peygamber’in ashabının ittifak ettiği Osman b.
Affân nüshasına aykırı kıraatlar okuyordum. Sonra bunun hata olduğunu
gördüm. Bundan tövbe ediyorum, bunu bırakıyorum, bundan Allah’a (cc)
sığınıyorum. Zira Hz. Osman mushafı, aksi caiz olmayan ve başkası ile
kıraat olunamayan hak [mushaf ]tır.” İbn Şenebûz’un Kitâbü mâ Hâlefe fîhi
İbn Kesîr Ebâ Amr adlı bir kitabı vardır.
İbn Kâmil Ebû Bekir
25
Kıraat ilimlerinde meşhur kişilerden biridir. Adı Ahmed b. Kâmil b.
Halef b. Şecere’dir. Samarra’da doğmuştur. Çok sayıda ilimden anlardı. [350/961 yılında] vefat etti. Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Kırâât,
Kitâbü’t-Takrîb fî Keşfi’l-Garîb, Kitâbü Mûcezi’t-Te’vîl an Mu‘cizi’t-Tenzîl,
Kitâbü’l-Vukûf, Kitâbü’t-Târîh, Kitâbü’l-Muhtasar fi’l-Fıkh, Kitâbü’ş-Şurûti’l-Kebîr ve’s-Sağîr Kitâbü’l-Bahs ve’l-Hıs, Kitâbü Ümmehâti’l-Mü’minîn,
Kitâbü’ş-Şi‘r, Kitâbü’z-Zamân, Kitâbü Ahbâri’l-Kudât adlı eserleri vardır.
Ebû Tâhir
30
Bağdatlı olup adı Abdülvâhid b. Ömer b. Muhammed b. Ebû Hâşim
el-Bezzâr’dır. Ebû Bekir b. Mücâhid, Ebü’l-Abbas Ahmed b. Sehl el-Üşnânî, Ebû Osman Saîd b. Abdurrahman ed-Darîr el-Mukrî’den okudu.
Ebû Osman’a asistanlık yaptı. Ders vermede, kıraat okutmada ustaydı,
‫ا‬
‫‪109‬‬
‫ذכ‬
‫‪٥‬‬
‫‪١٠‬‬
‫ء ّא أ‬
‫א ا إ ذכ ا ﴾‪ ،‬و أ ﴿وכאن أ א‬
‫ما‬
‫ة‬
‫﴿إذا دي‬
‫ا‬
‫ش﴾‪ ،‬و أ ﴿‬
‫א﴾‪ ،‬و أ ﴿כא ف ا‬
‫א‬
‫כ‬
‫כّ‬
‫ّ‬
‫ً‬
‫כ آ ﴾‪،‬‬
‫ّ א أ ﴾‪ ،‬و أ ﴿ א م ّ כ ا כ‪ ١‬כ ن‬
‫ّ و‬
‫أ‬
‫א ا‬
‫نا‬
‫أ ّن ا ّ כא ا‬
‫ا‬
‫و أ ﴿ ّא‬
‫ً‬
‫ّ‬
‫﴾‪ ،‬و أ‬
‫وا אر إذا ّ وا כ وا‬
‫إذا‬
‫﴾‪ ،‬و أ ﴿وا‬
‫ا اب ا‬
‫ا رض‬
‫ه כ‬
‫ف כ ن ا ً א﴾‪ ،‬و أ ﴿إ‬
‫﴿ כ ب ا כא ون‬
‫و ون א وف א ن‬
‫نإ ا‬
‫﴾‪ ،‬و أ ﴿و כ כ أ‬
‫و אد‬
‫ن﴾‪.‬‬
‫א أ א أو כ ا‬
‫نا‬
‫ا כ و‬
‫ّ א‬
‫وأ‬
‫ا‬
‫و אل إ ّ ا ف כ כ‬
‫ّ ّ‬
‫אن‬
‫أ ّ ب כ أ أ و ًא א‬
‫أ‬
‫اء ‪ ،‬אن أ ّن ذ כ‬
‫ا أ אب ر ل ا ‪Ṣ‬‬
‫ّ‬
‫אن ا‬
‫يء إذ כאن‬
‫ّ ا‬
‫وإ ا‬
‫ا כ أא‬
‫ا כ כ אب א א‬
‫أ ه‪ .‬و‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫‪٢٠‬‬
‫ذ‬
‫أ‬
‫כא‬
‫‪ ،‬כ‬
‫אن ا‬
‫وأ א‬
‫ّ ا ي‬
‫و‪.‬‬
‫ل‬
‫‪:‬‬
‫א‬
‫ز‬
‫و‬
‫ّ‬
‫وا ي‬
‫و‬
‫כ‬
‫ة‪.‬‬
‫כא‬
‫م ا آن‪ .‬و أ‬
‫ر‬
‫أ ا‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب‬
‫م כ ة‪ .‬و ّ ‪ ...‬و‬
‫رأى‪ .‬وכאن א‬
‫و ه‬
‫ّ‬
‫ا و‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا اءات‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا ف‪ ،‬כ אب ا אر ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا ّ ‪ ،‬כ אب أ ّ אت ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا وط ا כ وا‬
‫כ אب ا אن‪ ،‬כ אب أ אر ا אة‪.‬‬
‫أ‬
‫وا‬
‫أ‬
‫א‬
‫כ‬
‫‪٢٥‬‬
‫‪١‬‬
‫أ‪:‬‬
‫ا כ‪.‬‬
‫ا ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫و‬
‫أ‬
‫ا‬
‫א ا ّ ار‪،‬‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا אس أ‬
‫ّ‬
‫ئ‪ ،‬و ‪ .‬وכאن אر ً א‬
‫اد‪ ،‬أ‬
‫أ‬
‫אن‬
‫א وأ‬
‫ا אء وا اء‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
110
nahvin bir bölümünü iyi bilirdi. 22 Şevval 349 (15 Aralık 960) perşembe
günü vefat etti.
5
Kitâbü Şevâzzi’s-Seb‘a, Kitâbü’l-Yâât, Kitâbü’l-Hâât, Kitâbü Kırâati’l-A‘meş, Kitâbü Kırâati Hamzati’l-Kebîr, Kitâbü Kırâati’l-Kisâi’l-Kebîr,
Kitâbü’r-Risâle fi’l-Cehri bi Bismillâhirrahmânirrahîm, Kitâbü’l-Fasl beyne
Ebî Amr ve’l-Kisâî, Kitâbü’l-Hilâf beyne Ebî Amr ve’l-Kisâî, Kitâbü’l-İntisâr li
Hamza, Kitâbü Kırâati Hafs San‘atühü, Kitâbü’l-Hilâf beyne Ashâbi Âsım ve
Hafs b. Süleyman adlı kitapları vardır.
en-Nakkâr
10
15
[Adı] Ebû Ali el-Hasan b. Dâvûd olup en-Nakkâr diye bilinir. Kûfeli olup Kureyş’in Benî Ümeyye kolundandır. Hayyât diye bilinen Ebû
Muhammed el-Kâsım’dan okudu. Hayyât ise eş-Şümûnî’den; eş-Şümûnî,
el-A‘şâ’dan; el-A‘şâ, Ebû Bekir’den; Ebû Bekir, Âsım’dan; Âsım, Ebû Abdurrahman es-Sülemî’den; es-Sülemî, Hz. Ali’den (kv), Hz. Ali de Hz. Peygamber’den (sav) okumuştu. en-Nakkâr, Kûfe’de vefat etti.
Kitâbü Kırâati’l-A‘şâ, Kitâbü’l-Luga ve Mehârici’l-Hurûf ve Usûli’n-Nahv1
adlı eserleri vardır.
İbn Miksem
20
25
Yakın zamanda Bağdat’ta yaşayan kurrâlardan olup adı Ebû Bekir Muhammed b. el-Hasan b. Miksem b. Ya‘kûb’dur. Lügat ve şiiri iyi bilirdi.
Sa‘leb’den okumuş ve ondan rivayet etmiştir. 332 (943) yılında vefat etmiştir.
Kitâbü’l-Envâr fî İlmi’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Medhal ilâ İlmi’ş-Şi‘r, Kitâbü
İhticâci’l-Kırâât, Kitâbün fi’n-Nahv -büyüktür-, Kitâbü Maksûr ve Memdûd, Kitâbü Müzekker ve Müennes, Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’, Kitâbü Adedi’t-Tamâm, Kitâbü’l-Mesâhif, Kitâbü İhtiyâri Nefsih, Kitâbü’s-Seb‘a bi İleliha’l-Kebîr, Kitâbü’s-Seb‘ati’l-Evsat, Kitâbül-Evsat (diğeri), Kitâbü’l-Asgar
-Şifâü’s-Sudûr olarak bilinir-, Kitâbü İnfirâdâtihi, Kitâbü Mecâlisi Sa‘leb adlı
eserleri vardır.
1
Bk. Sezgin, Fuat, GAS, IX, s. 149.
‫ا‬
‫‪111‬‬
‫ا‬
‫و ف‬
‫وأر‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫‪.‬و ّ‬
‫و ث א ‪.‬‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب اءة‬
‫ا‬
‫ا ا‬
‫ف‬
‫ا‬
‫כ אب ا‬
‫ا ّذ ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا אءات‪ ،‬כ אب ا אءات‪ ،‬כ אب اءة‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אب א‬
‫أ‬
‫ا כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫و وا כ א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ف‬
‫אن‬
‫ة ا כ ‪ ،‬כ אب اءة ا כ א‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ما‬
‫ّ ال‬
‫אر‬
‫א‬
‫و وا כ א ‪ ،‬כ אب‬
‫ة‪ ،‬כ אب اءة‬
‫و‬
‫‪،‬‬
‫אن‪.‬‬
‫ا ّ אر‬
‫أ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ ا א‬
‫و أا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫داود و ف א ّ אر‪،‬‬
‫ا‬
‫وف א‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫و‬
‫ّ‬
‫כ و أأ‬
‫و أا‬
‫א‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫و أ א‬
‫مو أ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ :‬כ אب اءة ا‬
‫وف وأ‬
‫و אرج ا‬
‫‪.‬‬
‫لا‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫כ אب ا‬
‫اכ‬
‫وا‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫و ف‬
‫وا‬
‫ب‪ ،‬أ ا اء‬
‫ّ‬
‫و‬
‫‪.‬‬
‫وروى‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ار‬
‫אج ا اءات‪ ،‬כ אب‬
‫و ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ .‬وכאن א ـא א‬
‫ً‬
‫و ث א ‪.‬‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫אط و أ ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫و أا‬
‫‪ .Ṣ‬و ّ ا ّ אر א כ‬
‫اכ‬
‫أ‬
‫אط‬
‫أ‬
‫‪ .‬أ‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪-‬כ ‪ ،-‬כ אب‬
‫اء‪ ،‬כ אب‬
‫א ا כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫אء ا‬
‫رو‬
‫د ا אم‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا و‬
‫ور‪ ،‬כ אب ا ادا ‪ ،‬כ אب‬
‫إ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ود‪ ،‬כ אب ّכ‬
‫‪ ،‬כ אب ا אر‬
‫‪ ،‬כ אب ا و‬
‫א‬
‫ا‬
‫م‬
‫‪ ،‬آ ‪ .‬כ אب‬
‫‪.‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
112
en-Nakkâş
[Adı] Ebû Bekir Muhammed b. el-Hasan el-Ensârî olup Musul’dandır.
Orada doğmuştur. Bağdat’ta kendisinden okunan ve okumaya gelinen kurrâlardan biriydi.
5
10
Kitâbü’l-İşâre fî Garîbi’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Muvazzıh fi’l-Kur’ân ve
Me‘ânîhi, Kitâbü’l-Akl, Kitâbü Zıddi’l-Akl, Kitâbü’l-Menâsik, Kitâbü Fehmi’l-Menâsik, Kitâbü Ahbâri’l-Kussâs, Kitâbü Zemmi’l-Hased, Kitâbü
Delâ’ili’n-Nübüvve, Kitâbü’l-Ebvâb fi’l-Kur’ân, Kitâbü “İrame Zâti’l-İmâd”,
Kitâbü’l-Mu‘cemi’l-Evsat, Kitâbü’l-Mu‘cemi’l-Esğar, Kitâbü’l-Mu‘cemi’l-Kebîr fî Esmâ’i’l-Kurrâ ve Kırââtihim, Kitâbü’l-İşâra fî Garîbi’l-Kur’ân [mükerrer], Kitâbü’s-Seb‘a bi İleliha’l-Kebîr, Kitâbü’s-Seb‘ati’l-Evsat, Kitâbü’s-Seb‘ati’l-Esğar, Kitâbü’t-Tefsîri’l-Kebîr -12.000 varak kadar- adlı eserleri vardır.
En-Nakkaş 351 (962) yılında Bağdat’ta vefat etmiştir. İbn Mücâhid bu
zâttan bir miktar hadis okumuştur. Bu ilginçtir.
15
Kur’ân Tefsiri Konusunda Yazılan Kitapların İsimleri
Kitâbü’l-Bâkır Muhammed b. Ali aleyhisselâm b. el-Hüseyn b. Ali aleyhisselâm: Bu eseri ondan Zeydîlerin Cârûdiye kolunun reisi Ebü’l-Cârûd
Ziyâd b. el-Münzir rivayet eder. İleride yeri gelince bu zâttan etraflıca bahsedeceğiz.
20
25
30
Kitâbü İbn Abbas: Bu tefsiri Mücâhid rivayet etti. Humeyd b. Kays,
Verkâ ve Îsâ b. Meymûn, Ebû Necîh’ten, Ebû Necîh de Mücâhid’den rivayet ettiler. İbn Sa‘leb’in Kitâbü’t-Tefsîr’i, Ebû Hamza es-Sümâli’nin
Kitâbü’t-Tefsîr’i. Ebû Hamza’nın adı Sâbit b. Dînâr, künyesi Ebû Safiyye’dir. Ebû Hamza Hz. Ali’nin itimat edilir, seçkin arkadaşlarındandı. Ebû
Ca‘fer’le de arkadaş olmuştu. Muhammed b. Ali b. Cinnî’nin Kitâbü Tefsîri, Bu kitap cüzlerden (ciltlerden) meydana gelir. Sükkerî’nin hattıyla,
Zeyd b. Eslem’den nakledilen Kitâbü’t-Tefsîr, Mâlik b. Enes Tefsîr’i, Süddî Tefsîr’i (ileride bahsedeceğiz), İsmâil b. Ebû Ziyâd’ın Tefsir’i, Dâvûd b.
Ebû Hind Tefsîr’i, Ebû Ravk Tefsîr’i, Sened b. Dâvûd Tefsîr’i, Süfyân b.
Uyeyne Tefsîr’i, Nehşel’in Dahhâk b. Müzâhim’den rivayet ettiği Tefsîr,
‫ا‬
‫‪113‬‬
‫ا ّ אش‬
‫כ‬
‫أ‬
‫ا اء‬
‫ّ‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫כ אب ا‬
‫ا‬
‫م‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا آن و א ‪،‬‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب ا א כ‪ ،‬כ אب‬
‫ا א כ‪ ،‬כ אب أ אر‬
‫ا ّ ة‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب إرم‬
‫ا و‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אرة‬
‫ا و‬
‫اب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫اכ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا آن ) כ ر(‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫اכ ‪،‬ا א‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ور ‪.‬‬
‫اد‬
‫و ّ ا ّ אش‬
‫و ا‬
‫ًא ا‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫إ‬
‫و ث א ‪،‬و‬
‫ىو‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ا آن‬
‫ّ‬
‫כ אب ا א‬
‫ّ‬
‫أ ا אرود ز אد‬
‫‪١٥‬‬
‫و א‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب د‬
‫אد‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ אء ا اء و ا‬
‫ّ‬
‫א ا כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪١٠‬‬
‫أ‬
‫אرة‬
‫ّ ا‬
‫ذم ا‬
‫ا ّ אص‪ ،‬כ אب ّ‬
‫أ‬
‫وُ أ‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ذات ا‬
‫ا‬
‫إ‬
‫אري‪،‬‬
‫ا‬
‫ه‪ .‬وכאن أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫م‬
‫رر‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا אرود ا‬
‫م‪ ،‬رواه‬
‫ه‬
‫‪،‬و‬
‫‪.‬‬
‫כ אب ا‬
‫א ‪،‬و‬
‫כ אب‬
‫ة‬
‫‪٢٠‬‬
‫أ‬
‫أ‬
‫إ‬
‫‪١‬‬
‫‪١‬‬
‫د‪:‬‬
‫ن‬
‫أ‬
‫م‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫د אر وכ‬
‫د אر أ‬
‫אء ا אت‪ ،‬و‬
‫أא‬
‫أ اء‪ .‬כ אب ا‬
‫אכ‬
‫ّ ‪،‬‬
‫أ ‪ ،‬כ אب‬
‫وور אء‬
‫א ‪ .‬כ אب ا‬
‫ة ا א ‪ ،‬وا‬
‫אب‬
‫ّ‬
‫כ אب‬
‫א‬
‫ّ‬
‫אس‪ ،‬رواه‬
‫א‬
‫ورواه‬
‫א‬
‫أ ز אد‪ ،‬כ אب‬
‫داود‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬ر‪:‬‬
‫‪ ،‬ف‪ :‬ر‬
‫داود‬
‫אن‬
‫داد‪.‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّي و‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫‪ .‬وכאن أ‬
‫‪ .‬כ אب‬
‫ّ ا כ ي‪.‬‬
‫أ ‪،‬‬
‫ز‬
‫כ ه א ‪ .‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫أ روق‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّ אك‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
114
5
10
15
20
25
30
İkrime’nin İbn Abbas’tan rivayet ettiği Tefsîr, Hasan b. Ebü’l-Hasan el-Basrî
Tefsîr’i, kelâmcılardan Ebû Bekir el-Esam’ın Tefsîr’i, Ebû Kurayme Yahyâ
b. el-Mühelleb Tefsîr’i, Şeybân b. Abdurrahman en-Nahvî Tefsîr’i, Saîd b.
Beşîr’in Katâde’den rivayet ettiği Tefsîr, Muhammed b. Sevr’in Ma‘mer’den,
onun Katâde’den rivayet ettiği Tefsîr, Muhammed b. Sâib el-Kelbî Tefsîr’i,
Mukâtil b. Süleyman Tefsîr’i, Ya‘kûb ed-Devrakî Tefsîr’i, Hasan b. Vâkıd
Tefsîr’i [en-Nâsih ve’l-Mensûh adlı bir kitabı da vardır], Mukâtil b. Hayyân Tefsîr’i, Saîd b. el-Cübeyr Tefsîr’i, Vekî‘ b. el-Cerrâh Tefsîr’i, Ebû Recâ
Muhammed b. Seyf Tefsîr’i, Yûsuf el-Kattân Tefsîr’i, Muhammed b. Ebû
Bekir el-Mukaddemî Tefsîr’i, Ebû Bekir b. Ebû Şeybe Tefsîr’i, Hüşeym b.
Beşîr Tefsîr’i, Ebû Nuaym el-Fadl b. Dükeyn Tefsîr’i, Ebû Saîd el-Eşecc
Tefsîr’i, Hişâm el-Kelbî’nin Bazı Kavimlere Dair İnen Âyetler Tefsîr’i, Ebû
Ca‘fer et-Taberî Tefsîr’i, İbn Ebî Dâvûd es-Sicistânî Tefsîr’i, Ebû Bekir b.
Ebü’s-Selc Tefsîr’i, Ebû Ali Muhammed b. Abdülvehhâb el-Cübbâî Tefsîr’i,
Ebü’l-Kâsım el-Belhî Tefsîr’i, Ebû Müslim Muhammed b. Bahr el-İsfahânî
Tefsîr’i, Ebû Bekir b. el-İhşîd’in Ebû Ca‘fer et-Taberî’nin kitabının muhtasarı olan Tefsîr’i, İbnü’l-İmam el-Mısrî’nin el-Medhal ilâ tefsîri’l-Kur’ân’ı,
Ebû Bekir el-Esam Tefsîr’i.
Me‘âni’l-Kur’ân, Müşkili’l-Kur’ân ve Mecâzi’l-Kur’ân Hakkında
Yazılan Kitaplar
Kisâî’nin Me‘âni’l-Kur’ân’ı, Ahfeş Saîd b. Mes‘ade’nin Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı, Ruâsî’nin Me‘âni’l-Kur’ân’ı, Yûnus b. Habîb’in Me‘âni’l-Kur’ân’ı -biri büyük biri küçük-, el-Müberred’in Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı, Kutrub en-Nahvî’nin Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı, el-Ferrâ’nın
Ömer b. Bükeyr için yazdığı Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı, Ebû Ubeyde’nin Me‘âni’l-Kur’ân’ı, Ebû Feyd Müerric es-Sedûsî’nin Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı, Hasan b. Ca‘fer er-Rahbî’nin Kitâbü’r-redd alâ Men Nefâ
el-Mecâz Mine’l-Kur’ân’ı, İbn Uyeyne’nin Kitâbü Cevâbâti’l-Kur’ân’ı, Ebû
Muhammed el-Yezîdî’nin Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı, Mufaddal b. Seleme’nin
Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı ve Kitâbü Ziyâi’l-Kulûb Min Me‘âni’l-Kur’ân ve
Garîbihi ve Müşkilihi adlı eseri, Ahfeş’in Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı -küçük-, İbn Keysan’ın Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı -el-Aşerât diye bilinir-,
‫ا‬
‫‪115‬‬
‫כ אب‬
‫כ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫כ ا‬
‫ّ‬
‫אن‬
‫א‬
‫‪٥‬‬
‫אس‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫ا כّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ אب‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫ّאن‪ ،‬כ אب‬
‫اح‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫أ‬
‫כ אب‬
‫כ‬
‫‪١٥‬‬
‫أ‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫أ‬
‫أ‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا אم ا‬
‫ي‪ ،‬כ אب ا‬
‫اכ‬
‫ّ‬
‫אر כ אب أ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫أ ام‬
‫א‬
‫כ‬
‫אم ا כ‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫ّ אب ا‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫إ‬
‫‪.‬‬
‫ا آن و כ و אزه‬
‫כ אب א ا آن כ א ‪ ،١‬כ אب א ا آن‬
‫ؤا‬
‫א ا آن‬
‫د‪ ،‬כ אب א ا آن‬
‫‪٢٠‬‬
‫כ אب ا ّد‬
‫ا‬
‫אز‬
‫با‬
‫‪١‬‬
‫ا آن‬
‫ا آن‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫ر‪.‬‬
‫وכ ‪ ،‬כ אب א‬
‫ي‪ ،‬כ אب א ا آن‬
‫ة‪ ،‬כ אب א ا آن‬
‫ا‬
‫ّ ا‬
‫‪ ،‬כ אب א ا آن‬
‫א ا آن و‬
‫‪ ،‬כ אب אء ا ب‬
‫א‬
‫ة‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب א ا آن‬
‫ا آن‬
‫ّ‬
‫כ ‪ .‬כ אب א ا آن‬
‫‪،‬‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫ي‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ ا‬
‫أ‬
‫دכ ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وا ‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫א‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا أ داود ا‬
‫أ‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫כ ا‬
‫ي‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ر אء‬
‫ا يا ي ل‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا آن‬
‫א‬
‫אن‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫ا א‬
‫ّ‬
‫ب ا ور ‪ ،‬כ אب‬
‫خ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אدة‪ ،‬כ אب‬
‫אدة‪ ،‬כ אب‬
‫وכ‬
‫ا‬
‫أ כ‬
‫ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫ي‪ ،‬כ אب‬
‫אن‪ ،‬כ אب‬
‫و כ אب ا א‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ر‬
‫ّ‬
‫أ ا‬
‫ا‬
‫ي‪ ،‬כ אب‬
‫א‬
‫ي‪ ،‬כ אب א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ اء أ ّ‬
‫ّرج ا‬
‫و‬
‫‪،‬‬
‫ا אت ا آن‬
‫ا آن‬
‫و כ‬
‫ّ‬
‫כ אن و ف א‬
‫ا آن‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ات‪،‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
116
5
10
İbnü’l-Enbârî’nin Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı, ez-Zeccâc’ın Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı, Halef en-Nahvî’nin Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı, Sa‘leb’in Kitâbü
me‘âni’l-Kur’ân’ı, Ebû Muâz el-Fadl b. Hâlid en-Nahvî’nin Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı -büyük- [İshak b. İbrâhim et-Tâhirî için yazmıştır], Ebü’l-Minhâl Uyeyne b. el-Minhâl’in Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân’ı, bu kitabı İshak b.
İbrâhim et-Tâhirî için yazmıştır, İbn Dürüsteveyh’in Kitâbü’t-Tevassut Beyne
Sa‘leb ve’l-Ahfeş fi’l-Me‘âni adlı eseri, Ebû Bekir b. el-Eştehî el-İsfahânî’nin
Kitâbü Riyâzati’l-Elsine fî İ‘râbi’l-Kur’ân ve Me‘ânîh, vezir Ebü’l-Hasan Ali
b. Îsâ b. Dâvûd b. el-Cerrâh’ın Kitâbün fî Me‘âni’l-Kur’ân ve Tefsîrihi ve
Müşkilihi adlı eseri. Vezir Ali b. Îsâ’ya bu eseri yazması için Ebû Bekir b.
Mücâhid ve Ebü’l-Hüseyin el-Harrâz en-Nahvî yardım etmişleridir.
Garîbü’l-Kur’ân’a Dair Yazılan Kitaplar
15
20
Ebû Ubeyde’nin Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân’ı, Mü’erric es-Sedûsî’nin Kitâbü
Garîbi’l-Kur’ân’ı, İbn Kuteybe’nin Garîbü’l-Kur’ân’ı, Ebû Abdurrahman el-Yezîdî’nin Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân’ı, Muhammed b. Sellâm el-Cumahî’nin Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân’ı, Ebû Ca‘fer b. Rüstem et-Taberî’nin
Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân’ı, Ebû Ubeyd el-Kâsım’ın Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân’ı,
Muhammed b. Azîz es-Sicistânî’nin Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân’ı, Ebû Bekir
b. el-Varrâk’ın Kitâbü Garîbi’l-Masâhif’i, Ebü’l-Hasan el-Arûzî’nin Kitâbü
Garîbi’l-Kur’ân’ı, Muhammed b. Dînâr el-Ahvel’in Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân’ı,
Ebû Zeyd el-Belhî’nin Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân’ı, İbn Hâleveyh’in Kitâbü
İ‘râbi Selâsîne Sûre mine’l-Kur’ân adlı eseri.
Kur’ân’da Geçen Çeşitli Lehçelere Dair Yazılan Kitaplar
25
el-Ferrâ’nın Kitâbü Lugâti’l-Kur’ân’ı, Ebû Zeyd’in Kitâbü Lugâti’l-Kur’ân’ı, el-Asmaî’nin Kitâbü Lugâti’l-Kur’ân’ı, Heysem b. Adî’nin
Kitâbü Lugâti’l-Kur’ân’ı, Muhammed b. Yahyâ el-Katî‘î’nin Kitâbü Lugâti’l-Kur’ân’ı, İbn Düreyd’in Kitâbü Lugâti’l-Kur’ân’ı. İbn Düreyd eserini
tamamlayamamıştır.
Kıraatler Hakkında Yazılan Kitaplar
30
Halef b. Hişâm el-Bezzâr’ın Kitâbü’l-Kırâât’i, İbn Sa‘dân’ın
Kitâbü’l-Kırâât’i, Ebû Ubeyd el-Kâsım’ın Kitâbü’l-Kırâât’i, Ebû
Hâtim es-Sicistânî’nin Kitâbü’l-Kırâât’i, Sa‘leb’in Kitâbü’l-Kırâât’i,
‫ا‬
‫‪117‬‬
‫ا אري‪ ،‬כ אب א ا آن ّ ّ אج‪ ،‬כ אب א‬
‫כ אب א ا آن‬
‫אذ ا‬
‫‪ .‬כ אب א ا آن‬
‫ا ي‪ ،‬כ אب א ا آن‬
‫א ا‬
‫ا‬
‫]‬
‫ي‪ ،‬כ‬
‫אل‬
‫אل‪،‬‬
‫وا‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫כ‬
‫و א‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا آن‬
‫ا آن‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ي‪ ،‬כ אب‬
‫ا و‬
‫اכ‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫‪٣‬‬
‫أ‪ :‬ا‬
‫ر د‪ :‬ا‬
‫ر‪. +‬‬
‫ا آن‬
‫ما‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا א‬
‫ا آن‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ‬
‫ا آن‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫ي‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ر‬
‫ا آن‬
‫כ‬
‫ا ّراق‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫رة‬
‫א‬
‫د אر ا‬
‫ا آن‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫ا آن‬
‫ا آن‬
‫ل‪ ،‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫אت ا آن‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫כ אب ا اءات‬
‫א ‪.‬‬
‫از‪.‬‬
‫ّرج ا‬
‫ا آن‬
‫‪ ،‬כ אب אت ا آن‬
‫‪٣‬ا א‬
‫هو כ ‪.‬أ א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب אت ا آن‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب אت ا آن‬
‫اכ‬
‫أ‬
‫ا آن‬
‫اء כ אب‬
‫ا‬
‫داود‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب إ اب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ة‪ ،‬כ אب‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫ز ا‬
‫إ اب ا آن‬
‫ي‪.‬‬
‫ّ‬
‫ا آن‬
‫ا‬
‫از‪ ٢‬ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا آن‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ر א‬
‫ا آن و‬
‫ا آن‬
‫ا א ي‪ .‬כ אب ا‬
‫א ‪ ،١‬כ אب أ‬
‫ا‬
‫א‬
‫ّ‬
‫وأ ا‬
‫إ ا‬
‫در‬
‫ا‬
‫ا א ي[‪ .‬כ אب‬
‫אق‬
‫א‬
‫اح ا ز‬
‫א‬
‫‪١٠‬‬
‫אق‬
‫ا‬
‫إ ا‬
‫א‬
‫ا آن‬
‫در‬
‫ز ‪ ،‬כ אب‬
‫אت ا آن‬
‫ّي‪ ،‬כ אب אت ا آن‬
‫‪.‬‬
‫אت ا آن‬
‫ّ‬
‫ا اءات‬
‫אم ا ّ ار‪ ،‬כ אب ا اءات‬
‫‪ ،‬כ אب ا اءات‬
‫א ا‬
‫ان‪ ،‬כ אب‬
‫اءات‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا اءات‬
‫‪،‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
118
5
10
yine Sa‘leb’in Kitâbü Garâibi’l-Kırâât’i, İbn Kuteybe’nin Kitâbü’l-Kırâât’i,
İbn Mücâhid’in Kitâbü’l-Kırââti’l-Kebîr’i ve Kitâbü’l-Kırââti’s-Sağîr’i, Hüşeym b. Beşîr’in Kitâbü’l-Kırâât’i, Ebü’t-Tayyib b. Eşnâs’ın Kitâbü’l-Kırâât’i,
Ali b. Ömer ed-Dârekutnî’nin Kitâbü’l-Kırâât’i, Yahyâ b. Âdem’in Kitâbü’lKırâât’i, el-Vâkıdî’nin Kitâbü’l-Kırâât’i, Nasr b. Ali’nin Kitâbü’l-Kırâât’i,
İbn Kâmil’in Kitâbü’l-Kırâât’i (tamamlayamamıştır), Fadl b. Şâzân’ın
Kitâbü’l-Kırâât’i, Ebû Tâhir’in Kitâbü’l-Kırâât’i, Ebû Amr b. el-Alâ’nın
Kitâbü’l-Kırâât’i, Hârûn b. Hâtim el-Kûfî’nin Kitâbü’l-Kırâât’i, Abbas b.
el-Fadl el-Ensârî’nin Kitâbü’l-Kırâât’i, İbn Dürüsteveyh’in Kitâbü’l-İhticâc
li’l-Kurrâ’sı.
Kur’ân’ın Noktalanması ve Harekelenmesine Dair Yazılan Kitaplar
15
el-Halîl’in Kitâbün fi’n-Nakt’ı, Muhammed b. Îsâ’nın Kitâbün fi’nNakt’ı, el-Yezîdî’nin Kitâbün fi’n-Nakt’ı, İbnü’l-Enbârî’nin Kitâbün fi’nNakt ve’ş-Şekl’i, Ebû Hâtim es-Sicistânî’nin Kitâbün fi’n-Nakt ve’ş-Şekl’i,
Ebû Hanîfe ed-Dîneverî’nin Kitâbün fi’n-Nakt ve’ş-Şekl bi Cedâvil ve
Dârât’ı.
Kur’ân’daki Lâm’lar Hakkında Yazılan Kitaplar
20
Dâvûd b. Ebû Tıybe’nin Kitâbü’l-Lâmât’ı, Muhammed b. Saîd’in
Kitâbü’l-Lâmât’ı, İbnü’l-Enbârî’nin Kitâbü’l-Lâmât’ı, Ahfeş Saîd’in Kitâbü’lLâmât’ı.
Kur’ân’daki Vakf ve İbtidalar Hakkında Yazılan Kitaplar
25
30
Hamza’dan rivayet edilen Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’, Ferrâ’dan rivayet edilen Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ, Halef ’in Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’sı,
İbn Sa‘dân’ın Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’sı, Dırâr b. Surd’un Kitâbü’l-Vakf
ve’l-İbtidâ’sı, Ebû Ömer ed-Dûrî’nin Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’sı, Hişâm b.
Abdullah’ın Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’sı, Ebû Abdurrahman el-Yezîdî’nin
Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’sı, İbnü’l-Enbârî’nin Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’sı,
İbn Keysân’ın Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’sı, el-Ca‘d’ın Kitâbü’l-Vakf ve’lİbtidâ’sı, Ebû Eyyûb Süleyman b. Yahyâ ed-Dabbî’nin Kitâbü’l-Vakf ve’lİbtidâ’sı.
‫ا‬
‫‪119‬‬
‫כ אب‬
‫ا اءات‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا اءات‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا اءات ا‬
‫כ אب ا اءات‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا اءات‬
‫أ אس‪ ،‬כ אب ا اءات‬
‫ا‬
‫כ אب ا اءات‬
‫‪٥‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا اءات ا כ‬
‫آدم‪ ،‬כ אب ا اءات‬
‫ُ‬
‫‪١‬‬
‫‪،‬‬
‫ا ار‬
‫‪،‬‬
‫ا ي‪ ،‬כ אب ا اءات‬
‫אذان‪ ،‬כ אب‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا اءات‬
‫כא‬
‫‪ ،‬כ אب ا اءات‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا اءات‬
‫ا اءات‬
‫و ا ا ء‪ ،٢‬כ אب ا اءات אرون‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب ا اءات‬
‫اכ‬
‫اء‬
‫در‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫כ אب ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫وا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫כ אب ا‬
‫اء‬
‫ر‪ ،‬ف‪:‬‬
‫ر‪ ،‬ف‪ :‬ا‬
‫وا‬
‫אم‪.‬‬
‫ي‪.‬‬
‫ا‬
‫اول ودارات‪.‬‬
‫اء‬
‫وا‬
‫وا‬
‫اء‬
‫وا‬
‫اء‬
‫وا‬
‫أّ ب‬
‫ا ا כ אب )د(‪.‬‬
‫ا ا כ אب )د(‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء‬
‫وا اء ا اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫وا اء‬
‫ان‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا وري‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫اء‬
‫ا‬
‫وا‬
‫اء‬
‫ي‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אن‪ ،‬כ אب ا‬
‫אن‬
‫אت‬
‫ا آن‬
‫ة‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אري‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫‪٣‬‬
‫‪٤‬‬
‫‪.‬‬
‫اء‬
‫ُ د‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫א‬
‫ّ‬
‫‪٣‬‬
‫ا‬
‫وا‬
‫اء‬
‫אت‬
‫אت‬
‫ّ‬
‫כ אب ا‬
‫وا כ‬
‫ِ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫אري‪ ،‬כ אب ا‬
‫اכ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫א ا‬
‫ي‬
‫אت ا آن‬
‫אت اود‬
‫ا‬
‫ري‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وا כ ‪ ،‬כ אب أ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫אري‪ ،‬כ אب ا‬
‫آن‬
‫ّ‬
‫אري‬
‫وا כ ‪ ،‬כ אب أ‬
‫ا‬
‫وا כ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫اכ‬
‫ّ‬
‫אس‬
‫ا‬
‫אج‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫وا‬
‫אم‬
‫وا‬
‫اء‬
‫ار‬
‫اء‬
‫َ ‪،٤‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
120
Mushaflardaki İhtilaflara Dair Yazılan Kitaplar
5
el-Kisâî’den rivayet edilen Kitâbü İhtilâfi Mesâhifi Ehli’l-Medîne ve
Ehli’l-Kûfe ve Ehli’l-Basra, Halef ’in Kitâbü İhtilâfi’l-Mesâhif’i, el-Medâinî’nin Kitâbün fî İhtilâfi’l-Mesâhîf ve Cem‘i’l-Kur’ân’ı, el-Ferrâ’nın
Kitâbü İhtilâfi Ehli’l-Kûfe ve’l-Basra ve’ş-Şâm fi’l-Mesâhif adlı eseri, İbn
Ebî Dâvûd es-Sicistânî’nin Kitâbü İhtilâfi’l-Mesâhif’i, İbn Âmir el-Yahsubî’nin Kitâbü İhtilâfi Mesâhifi’ş-Şâm ve’l-Hicâz ve’l-Irak adlı eseri, Muhammed b. Abdurrahman el-İsfahânî’nin Kitâbün fî İhtilâfi’l-Mesâhif’i.
Vakfü’t-Temâm Hususunda Yazılan Kitaplar
10
Ahmed b. Îsâ el-Lü’lü’î’nin Kitâb’ı, Ahfeş Saîd [b. Mesâde’nin] Kitâb’ı,
Nusayr [b. Yûsuf en-Nâhvî]’nin Kitâb’ı, Ya‘kûb el-Hadramî’nin Kitâb’ı,
Nâfi‘ b. Abdurrahman’ın Kitâb’ı, Ravh b. Abdülmü’min’in Kitâb’ı.
Kur’ân’da Lafızları Aynı ve Mânaları Farklı İbareler Hakkında
Yazılan Kitaplar
15
Ebü’l Abbas el-Müberred’in Kitâb’ı, Ebû Ömer ed-Dûrî’nin Kitâb’ı.
Kur’ân’daki Müteşabihler Hakkındaki Kitaplar
20
Mahbûb b. el-Hasan’ın Kitâb’ı, Halef b. Hişâm’ın Kitâb’ı, elKatî‘î’nin Kitâb’ı, Nâfi’in Kitâb’ı, Hamza’nın Kitâb’ı, Ali b. el-Kâsım
er-Reşîdî’nin Kitâb’ı, Ca‘fer b. Harb’in -Mu‘tezilî’dir- Kitâb’ı, Mukâtil
b. Süleyman’ın Kitâb’ı, Ebû Ali el-Cübbâî’nin Kitâb’ı, Ebü’l-Hüzeyl
el-Allâf ’ın Kitâb’ı.
Kur’ân’ın Heceleri Hakkında Yazılan Kitaplar
Yahyâ b. el-Hâris’in Kitâb’ı, İbn Şebîb’in Kitâb’ı, Ahmed b. İbrâhim
el-Varrâk’ın Kitâb’ı, Ya‘kûb b. Ebû Şeybe’nin Kitâb’ı.
25
Kur’ân’ın (Hemze-i) Kat‘ ve Vasılları Hakkında Yazılan Kitaplar
Kisâî’nin Kitâb’ı, Serî’nin Kitâb’ı, Hamza b. Habîb’in Kitâb’ı, Abdullah
b. Âmir el-Yahsubî’nin Kitâb’ı.
‫ا‬
‫‪121‬‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ف‬
‫כ אب ا‬
‫כ אب ا‬
‫א‬
‫فا‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫وا‬
‫فأ‬
‫אز وا اق‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫و‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا אس ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫ة‪ ،‬כ אب‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ א‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫وا‬
‫ا אم‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪ ،٢‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ا آن‬
‫ا وري‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אم‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب א ‪،‬‬
‫ي‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫ب‬
‫ا‬
‫א ‪ ،‬כ אب أ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا ّ ف‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب أ‬
‫إ ا‬
‫‪.‬‬
‫ا ّراق‪ ،‬כ אب‬
‫ع ا آن و‬
‫ّ‬
‫כ אب ا כ א ‪ ،‬כ אب ا َ ي‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫أ‪+‬‬
‫أ‪+‬‬
‫ف‬
‫‪ ١،‬כ אب‬
‫א‬
‫د‪ ،‬כ אب أ‬
‫ا א‬
‫ّ‬
‫ة‪.‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫ّ‬
‫اء‪ ،‬כ אب‬
‫אء ا‬
‫כ אب‬
‫ب‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب روح‬
‫ا אرث‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫و‬
‫א ا آن‬
‫ب‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫ي‪ ،‬כ אب ا‬
‫אن‪ ،‬כ אب أ‬
‫اכ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ا‬
‫فا‬
‫اכ א ‪،‬‬
‫ا אم‬
‫אاّ‬
‫ّ‬
‫وأ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ة‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫כ אب‬
‫ة وا אم‬
‫داود ا‬
‫ا‬
‫כ אب أ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫با‬
‫اכ‬
‫وا‬
‫א ا‬
‫כ אب أ‬
‫‪١٠‬‬
‫وأ‬
‫اכ‬
‫أ‬
‫א‬
‫اכ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫فا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ف ا‬
‫فا‬
‫أ‬
‫א‬
‫ي‪.‬‬
‫ة‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫א ا‬
‫‪.‬‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
122
Kur’ân’ın Cüzleri Hakkında Yazılan Kitaplar
Ebû Ömer ed-Dûrî’nin Kitâb’ı, Hamîd b. Kays el-Hilâlî’nin Kitâb’ı,
Hamza’nın Kitâbü Esbâ‘i’l-Kur’ân’ı, el-Kisâî’nin Kitâb’ı, Süleyman b.
Îsâ’nın Kitâb’ı, Ebû Bekir b. Ayyâş’tan rivayet edilen Kitâbü Eczâ’i Selâsîn.
5
10
Fezâ’ilü’l-Kur’ân Hakkında Yazılan Kitaplar
Ebû Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm’ın Kitâb’ı, Muhammed b. Osman b.
Ebû Şeybe’nin Kitâb’ı, Ahmed b. el-Muazzel’in Kitâb’ı, Hişâm b. Ammâr’ın Kitâb’ı, Ebû Ömer ed-Dûrî’nin Kitâb’ı, Ebû Şübeyl’in Kitâb’ı,
Halef b. Hişâm el-Bezzâr’ın Kitâb’ı, Übeyy b. Ka‘b el-Ensârî’nin Kitâb’ı,
el-Haddâd’ın Kitâb’ı, Ömer b. Heysem el-Kûfî’nin Kitâb’ı, Şîa’dan Ali b.
Hasan b. Faddal’ın Kitâb’ı, Şiî Ali b. İbrâhim b. Hâşim eş-Şiî’nin fî Nevâdiri’l-Kur’ân’ı, Şia’dan Ebû Nasr el-Ayyâşî’nin Kitâb’ı.
Kur’ân Âyetlerinin Sayısı Hakkında Yazılan Kitaplar
15
Medine halkından: Nâfi’den rivayet edilen Kitâbü’l-Adedi’l-Medînî
el-Evvel, Kitâbü’l-Aded es-Sânî, Absî’nin Kitâbü’l-Aded’i, İbn Ayyâş’ın
Kitâbün fî Adedi’l-Medînî el-Evvel’i, İsmâil b. Ebû Kesîr’in Kitâbün fi’l-Medîni’l-Ahîr’i, Nâfî’nin Kitâbün fî Avâşiri’l-Kur’ân’ı.
Mekke halkından: Atâ b. Yesâr’ın Kitâbü’l-Aded’i, el-Huzâî’nin
Kitâbü’l-Aded’i, Halef el-Bezzâz’dan rivayet edilen Kitâbü Hurûfi’l-Kur’ân.
20
Kûfe halkından: Hamza ez-Zeyyât’ın Kitâbü’l-Aded’i, Halef ’in
Kitâbü’l-Aded’i, Muhammed b. Îsâ’nın Kitâbü’l-Aded’i, el-Kisâî’nin
Kitâbü’l-Aded’i.
Basra halkından: Ebü’l-Muâfâ’nın Kitâbü’l-Aded’i, Âsım el-Cahderî’den
rivayet edilen Kitâbü’l-Aded, Hasan b. Ebü’l-Hasan’ın Kitâbün fi’l-Aded’i.
25
Şam halkından: Yahyâ b. el-Hâris ez-Zimârî’nin Kitâb’ı, Hâlid b.
Ma‘dan’ın Kitâb’ı, Vekî‘in Kitâbün fî İhtilâfi’l-Aded alâ Mezhebi Ehli’ş-Şâm
ve Gayrihim.
‫ا‬
‫‪123‬‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫أ اء ا آن‬
‫ّ‬
‫כ אب أ‬
‫ا وري‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب ا כ א ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ادر ا آن‬
‫ّ‬
‫د آي ا آن‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫أ‬
‫د‬
‫َ ِ ‪ ،‬כ אب ا ا אش‬
‫ْ‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫ا‬
‫ّכ ‪ :‬כ אب ا‬
‫ا آن‬
‫أ‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫دا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا وري‪ ،‬כ אب أ‬
‫ُ َ‬
‫אري‪ ،‬כ אب ا ّ اد‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا א‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫د‬
‫ا ّول א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ّول‪ ،‬כ אب إ‬
‫دا‬
‫ا‬
‫אء‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫إ ا‬
‫دا א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫د‬
‫ا‬
‫ا אم‪ :‬כ אب‬
‫فا‬
‫د‬
‫د כ א ‪.‬‬
‫ة‪ :‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب أ‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫أ כ‬
‫א‬
‫ا آن‪.‬‬
‫د‬
‫אر‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫وف‬
‫ا ّ از‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫אن‬
‫אل‬
‫‪ ،‬כ אب أ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫אم‬
‫ّ אر‪ ،‬כ אب أ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫اכ‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ م‪ ،‬כ אب‬
‫אم ا ّ ار‪ ،‬כ אب أُ‬
‫اכ‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫אش‪.‬‬
‫ا آن‬
‫ا א‬
‫א‬
‫‪١٥‬‬
‫ّ‬
‫ل‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫אن‬
‫‪ ،‬כ אب أ אع ا آن‬
‫‪ ،‬כ אب أ اء‬
‫א‬
‫כ אب أ‬
‫ا‬
‫ة‪،‬‬
‫د‬
‫ة ا ّאت‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫א َ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫د‬
‫د‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫د‬
‫ري‪ ،‬כ אب‬
‫د‪.‬‬
‫ا אرث ا ِ אري‪ ،‬כ אب א‬
‫أ‬
‫ا אم و‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫ان‪ ،‬כ אب وכ‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
124
Kur’ân’ın Nâsih ve Mensuhu Hakkında Yazılan Kitaplar
5
10
Haccâc el-A‘ver’in Kitâb’ı, Ebû Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm’ın Kitâb’ı, İbn
Ebî Dâvûd es-Sicistânî’nin Kitâb’ı, Mukâtil b. Süleyman’ın Kitâb’ı, Ca‘fer
b. Mübeşşir’in Kitâb’ı, İsmâil et-Tirmizî’nin Kitâb’ı, Ebû Müslim el-Keccî’nin Kitâb’ı, İsmâil b. Ebû Ziyâd’ın Kitâb’ı, Ebü’l-Kâsım el-Cellâh ez-Zâhid’in Kitâb’ı, İbnü’l-Kelbî’nin Kitâb’ı, Hişâm b. Ali b. Hişâm’ın Kitâb’ı,
Ahmed b. Hanbel’in Kitâb’ı, Zübeyr b. Ahmed’in Kitâb’ı, Abdurrahman b.
Zeyd’in Kitâb’ı, Ebû İshak İbrâhim el-Müeddib’in Kitâb’ı, İbrâhim el-Harbî’nin Kitâb’ı, Ebû Saîd en-Nahvî’nin Kitâb’ı, el-Hâris b. Abdurrahman’ın
Kitâb’ı.
Hâ’lar ve Geri Dönüşleri Hakkında Yazılan Kitaplar
Ebû Ömer ed-Dûrî’nin Kitâb’ı.
Kur’ân-ı Kerîm’in Nüzûluna Dair Kitaplar
15
Hasan b. Ebü’l-Hasan’ın Kitâb’ı, İkrime’nin İbn Abbas’tan rivayet ettiği
Kitâb’ı.
Ahkâmü’l-Kur’ân Hakkında Yazılan Kitaplar
20
25
İsmâil b. İshak el-Kâdî’nin Kitâbü Ahkâmi’l-Kur’ân’ı, Mâlik’in mezhebi
üzerine yazılan Kitâbü Ahkâmi’l-Kur’ân, Ahmed b. el-Muazzel’den rivayet
edilen Kitâbü Ahkâmi’l-Kur’ân, Ebû Bekir er-Râzî’nin Irak halkının mezhebi üzere yazdığı Kitâbü Ahkâmi’l-Kur’ân, İmam Ebû Abdullah Muhammed b. İdrîs eş-Şâfiî’nin yazdığı Kitâbü Ahkâmi’l-Kur’ân, Yahyâ b. Âdem’in
Kitâbü Mücerredi Ahkâmi’l-Kur’ân, el-Kelbî’nin İbn Abbas’tan rivayet ettiği
Kitâbü Ahkâmi’l-Kur’ân, Yahyâ b. Eksem’in Kitâbü Îcâbi’t-Temessük bi Ahkâmi’l-Kur’ân’ı, Ebû Sevr İbrâhim b. Hâlid’in Kitâbü Ahkâmi’l-Kur’ân’ı,
Dâvûd b. Ali’nin Kitâbü Ahkâmi’l-Kur’ân’ı, yazarı bilinmeyen Kitâbü’l-Îzâh
an Ahkâmi’l-Kur’ân.
Kur’ân’la İlgili Çeşitli Konular Hakkında Yazılan Kitaplar
30
Ahmed b. Ali el-Mihricânî el-Mukrî’nin Kitâbün fî Cevâbâti’lKur’ân’ı, el-Firyâbî’den rivayet edilen Kitâbü Terki’l-Mirâ fi’l-Kur’ân,
Ebû Ubeyde’nin Kitâbü’l-Mecâz’ı, el-Câhız’ın Kitâbü Nazmi’l-Kur’ân’ı,
‫ا‬
‫‪125‬‬
‫اכ‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ا آن و‬
‫ّ م‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا א‬
‫כ אب ّ אج ا ر‪ ،‬כ אب أ‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب إ א‬
‫אن‪ ،‬כ אب‬
‫א ‪ ،‬כ אب א‬
‫ا‬
‫أ ز אد‪ ،‬כ אب أ ا א‬
‫ا כ ّ ‪ ،‬כ אب إ א‬
‫כ אب أ‬
‫אم‪ ،‬כ אب أ‬
‫ا ا ‪ ،‬כ אب ا ا כ ‪ ،‬כ אب אم‬
‫כ אب ا‬
‫أ‬
‫כ אب إ ا‬
‫اכ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ّح‬
‫‪٢‬‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ّدب‪،‬‬
‫‪١‬‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫ول ا آن‬
‫ّ‬
‫כ אب ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫אس‪.‬‬
‫أ כאم ا آن‬
‫ّ‬
‫כ אب أ כאم ا آن‬
‫إ‬
‫א‬
‫א כ‪ ،‬כ אب أ כאم ا آن‬
‫‪١٥‬‬
‫ي‪ ،‬כ אب ا אرث‬
‫ا‬
‫ي‪،‬‬
‫ا وري‪.‬‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ا אءات ور‬
‫כ אب أ‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب أ‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫ز ‪ ،‬כ אب أ إ‬
‫אق إ ا‬
‫أ‬
‫داود‬
‫אق ا א‬
‫أ‬
‫‪ ،‬כ אب أ כאم ا آن‬
‫ل‪ ،‬כ אب أ כאم ا آن‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ ا اق‪ ،‬כ אب أ כאم ا آن אم أ‬
‫כ ا ازي‬
‫ّ‬
‫إدر ا א ‪ ،‬כ אب‬
‫آدم‪ ،‬כ אب أ כאم ا آن‬
‫د أ כאم ا آن‬
‫ّ‬
‫أכ ‪،‬‬
‫אس‪ ،‬כ אب إ אب ا ّ כ כאم ا آن‬
‫ا‬
‫כ رواه‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫א ‪ ،‬כ אب أ כאم ا آن اود‬
‫رإ ا‬
‫כ אب أ כאم ا آن‬
‫כ אب ا‬
‫اכ‬
‫‪٢٠‬‬
‫אح‬
‫ا‬
‫أ כאم ا آن‬
‫א‬
‫ّ‬
‫כ אب أ‬
‫ا آن‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ .‬أ‪ :‬ا ج؛ د‪ ،‬ف‪ :‬ا‬
‫)כ ا(‬
‫أ ‪ +‬כ אب ا‬
‫ل ُ ل‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ج‬
‫أ‬
‫‪.‬‬
‫ا آن‬
‫ّ‬
‫א‬
‫‪.‬‬
‫ئ‬
‫ا‬
‫אز‬
‫ا אت ا آن‪ ،‬כ אب ك ا‬
‫اء‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫ة‪ ،‬כ אب‬
‫ا آن‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
126
5
10
15
20
Kutrub’un Kitâbün fî mâ Seele anhü’l-Mülhîdûn min Âyi’l-Kur’ân adlı
eseri, el-Câhız’ın Kitâbü’l-Mesâil fi’l-Kur’ân’ı, Ebû Ali el-Cübbâî’nin
Kitâbü’l-Mahlûk’u, Abdurrahman b. Ebû Hammâd el-Kûfî’nin Kitâbü’lHurûf’u, Bişr b. Mu‘temir’in Kitâbün fî Müteşâbihi’l-Kur’ân, Mu‘tezile’den Muhammed b. Zeyd el-Vâsıtî’nin Kitâbü İ‘câzi’l-Kur’ân fî Nazmihi
adlı eseri, İbnü’l-İhşîd’in Kitâbü Nazmi’l-Kur’ân’ı, İbnü’r-Râvendî’nin
Kitâbü Halki’l-Kur’ân’ı, Ebû Zeyd el-Belhî Fâtiha sûresinin Kur’ân’ın
tamamı yerine geçeceğine dair Kitâb’ı, [Ebû Şukayr’ın Kitâbü’l-Mesâili’l-Mensûre fi’l-Kur’ân’ı, Ebû Miksem’in Kitâbü’l-Envâr’ı, Hasan b. Ca‘fer
el-Bercelî’nin Kitâbü’l-Beyân an Ba‘zı’ş-Şi‘r Me‘a Fasâhati’l-Kur’ân’ı, elCa‘dî’nin Kitâbü’n-Nâsih ve’l-Mensûh’u, Ebû Bekir er-Râzî’nin Kitâbü
Ahkâmi’l-Kur’ân’ı, çeşitli kişilere ait Kitâbü’l-Lugât fi’l-Kur’ân adlı kitaplar, Ebû Ali el-Hasan b. Ali b. Nasr’ın Kitâbü Nazmi’l-Kur’ân’ı, İbnü’l-Cüneyd’in Kitâbü’l-Emsâl’i.]
1 Şaban 377 Cumartesi gününe kadar birinci makaleden yazdığımız
kısımlar bunlardır. Allah’tan, kitabı kendisi için yazdığımız kişiyi ve bizi
afiyet, güven ve yeterlilik içinde yaşatmasını istiyoruz. Allah rahmetiyle
bunu yapar, bize rızasını ilham eder, keremi ve kudretiyle O’na itaat etmemiz için bize yardım eder. Allah bize kâfî ve ne güzel vekildir. Salât,
mahlûkatının en hayırlısı Hz. Muhammed ve ailesi üzerine olsun.
Müteahhir Kurrâlardan Bir Grubun Adları
İbnü’l-Münâdî
25
Bağdatlı olup adı Ebü’l-Hüseyin Ahmed b. Ca‘fer b. Muhammed b.
Ubeydullah b. Ebû Dâvûd’dur, Rusâfe’de otururdu. Kitaplarına garip adlar verir, telifleri sırasında fesahatli ifadeler kullanırdı. Bu sebeple eserleri
okuyanları sıkardı. Kıraat ve diğer ilimlerde âlimdi. Çeşitli ilimlerde 120
küsur kitabı vardır. En iyi bildiği konu Kur’ân ilimleriydi. 334 (945) yılında vefat etti. Kitâbü İhtilâfi’l-Aded, Kitâbü Du‘âi Envâ‘i’l-İsti‘âzât min
Sâ’iri’l-Âfât ve’l-Âhât adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪127‬‬
‫כ אب‬
‫א‬
‫ب‬
‫ل‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ق‬
‫أ‬
‫ّ אد ا כ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب‬
‫ا آن‬
‫ا‬
‫א ا آن‪] ،‬כ אب ا‬
‫‪١٠‬‬
‫כ אب ا א‬
‫وا‬
‫ا آن‬
‫א‬
‫ا‬
‫א‬
‫اآ‬
‫و‬
‫אن‬
‫وأ‬
‫وכ א ‪ ،‬و‬
‫و‬
‫אا و‬
‫‪١٥‬‬
‫أ‬
‫אء وذכ‬
‫ا‬
‫ا אدي‬
‫א ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّ אه‬
‫ا‬
‫ا כ‬
‫و ّ‬
‫م‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫أ ّن‬
‫ز ا‬
‫أ‬
‫ا آن‬
‫اد‪،‬‬
‫ل ا‬
‫אز ا آن‬
‫ا‬
‫رة ا‬
‫ا آن‬
‫ب‬
‫ار‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫כ ا ازي‪ ،‬כ אب ا אت‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫כ אب ا‬
‫إ‬
‫ل ا ا אء‬
‫א ر אه و‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ُ‬
‫ما‬
‫ّ‬
‫و א‬
‫ّ אه‬
‫א כ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا اء‬
‫ّ‬
‫א ‪ .‬وכאن‬
‫א ‪.‬و‬
‫א ا و‬
‫ذכو‬
‫ّ‬
‫ا آن‬
‫ا آن‬
‫و ث א ‪،‬‬
‫و‬
‫כ א ًא‬
‫و‬
‫ا‬
‫[‪.‬‬
‫ا‬
‫א ا آن‪ ،‬כ אب إ‬
‫א‬
‫אء‪ ،‬כ אب‬
‫أ ا‬
‫م‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫وف‬
‫‪ ،‬כ אب أ כאم ا آن‬
‫أ‬
‫ذכإ‬
‫رة‬
‫ا‬
‫خ‬
‫כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا אن‬
‫אل‬
‫ون‬
‫ّ ا ز ا ا‬
‫ا او ي‪ ،‬כ אب أ‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫آي ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا آن‬
‫א‬
‫و ر ‪.‬‬
‫وآ ‪.‬‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ب‬
‫ّ‬
‫أ אب כ‬
‫ا‬
‫و א‬
‫ا‬
‫داود‬
‫א‬
‫א و‬
‫‪.‬‬
‫אل‪ .‬כאن א ـא א اءات و‬
‫ا‬
‫ً‬
‫أر و‬
‫وا ي وכאن ا א‬
‫م ا آن و ّ‬
‫ّ‬
‫אذات‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب ا ف ا د‪ ،‬כ אب د אء أ اع ا‬
‫א ا אت وا א אت‪.‬‬
‫א‪ ،‬و‬
‫أ‬
‫أ‬
‫و‬
‫ون‬
BİRİNCİ MAKALE – el-Fihrist
128
en-Nakkâş (Diğeri)
5
Bağdatlı olup adı Ebü’l-Hasan Ali b. Mürre diye künyelenir. Atpazarı (Sûku’l-fürs) civarında otururdu. … yılında vefat etti. Kitâbü’l-Kisâî,
Kitâbü Hamza, Kitâbü’l-Kırââti’s-Semâniye adlı eserleri vardır. Son eserinde
yedi kıraate Halef b. Hişâm el-Bezzâr rivayetini ilâve etmiştir.
Bekkâr
Künyesi Ebû Îsâ Bekkâr b. Ahmed b. Bekkâr’dır. Medînetüsselâm’daki
(Bağdat) kurrâlardan biridir. 352 (963) yılında vefat etti. Kitâbü Kırâati’l-Kisâî, Kitâbü Kırâati Hamza adlı eserleri vardır.
10
15
İbnü’l-Vâsik
[Adı] Ebû Muhammed Abdülazîz b. el-Vâsik’tır. Dabbî’den Hamza kıraatini okudu. Ebû Ca‘fer el-Mansûr’un şehrinde (Bağdat’ta) otururdu. …
yılında vefat etti. Sa‘leb’e iki belâgattan hangisinin daha beliğ olduğunu
sorduğu bir Risâle’si, Kitâbü Kırâati Hamza, Kitâbü’s-Sünen, Kitâbü’t-Tefsîr
adlı eserleri vardır.
Ebü’l-Ferec
İbn Şenebûz’un arkadaşıydı.
‫ا‬
‫‪129‬‬
‫ا ّ אش )آ (‬
‫أאا‬
‫وכ‬
‫‪ ...‬و‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪ ،‬כ אب ا כ א ‪ ،‬כ אب‬
‫روا‬
‫אر‬
‫ة‪ ،‬כ אب ا اءات ا א ‪ ،‬أ אف إ‬
‫אم ا ّ ار‪.‬‬
‫ّכאر‬
‫‪٥‬‬
‫وכ‬
‫ا‬
‫أא‬
‫و‬
‫ا‬
‫‪ّ ،‬כאر‬
‫و‬
‫أ‬
‫א ‪.‬و‬
‫ا‬
‫ّכאر‪ ،‬أ ا اء‬
‫ّ‬
‫כ אب اءة ا כ א ‪ ،‬כ אب اءة‬
‫اכ‬
‫م‪ .‬و ّ‬
‫ة‪.‬‬
‫ا ا‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫ة‬
‫اد‬
‫ل‬
‫ق ا س‪ .‬و ّ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫أ ‪ ،‬כ אب اءة‬
‫ا ا ‪ ،‬أ‬
‫ا‬
‫ّ ‪ ....‬و‬
‫ر‪.‬‬
‫ة‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ ا ج‬
‫א‬
‫ذ‪.‬‬
‫اכ‬
‫اءة‬
‫ا‬
‫؛ر א‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫إ‬
‫‪.‬‬
‫ة‪ .‬وכאن‬
‫ل‬
‫أي ا‬
‫ّ‬
İKİNCİ MAKALE
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
(O’na güvenir, O’ndan yardım isterim.)
5
Kitâbü’l-Fihrist’in İkinci Makalesi Üç Fenne ayrılır: Nahivcilere
(gramerciler) ve Lügatçilere Dair Haberlerden ve Onların Kitaplarının
İsimlerinden Bahseder
Birinci Fen
Nahiv [İlminin] Başlangıcı, Basralı Nahivciler, Lügatçiler ve Bâdiye
Halkı Fasihlerinin Haberleri ve Kitaplarının İsimleri Hakkındadır
10
15
20
Muhammed b. İshak şöyle der: Âlimlerin çoğu nahiv ilminin Ebü’l-Esved ed-Düelî’den alındığını söylerler. Ebü’l-Esved ise Emîrü’l-mü’minîn Ali
b. Ebû Tâlib’den, salavâtullâhi aleyh, öğrenmiştir. Diğerleri ise nahiv (gramer) ilminin esaslarını kendisine Leysî denen Nasr b. Âsım ed-Düelî’nin
ortaya koyduğunu söylerler. Ebû Abdullah b. Mukle’nin yazısıyla Sa‘leb’den
şöyle naklettiğini okudum: “İbn Lühey‘a, Ebû Nadr’dan şunu rivayet eder:
“Abdurrahman b. Hürmüz Arapça ilmini ilk ortaya koyan kişidir. Kureyş’in
nesebini, tarihini en iyi bilendi ve kurrâlardan biriydi. Hocam Ebû Saîd esSîrâfî (ra) bana bu şekilde anlattı.” Şöyle devam etti: “Nasr b. Âsım el-Leysî
kurrâlardan ve fasih [konuşan] kişilerden biriydi. Ondan Ebû Amr b. el-Alâ
ve diğer insanlar nahiv öğrendiler.”
Ebû Ca‘fer b. Rüstem et-Taberî şöyle der: “Nahve bu adın verilmesinin
sebebi şöyledir: Ebü’l-Esved ed-Düelî Hz. Ali’den nahvin esasları konusunda bazı şeyler öğrenmişti. ‘Onun yaptıkları gibi (nahv) ben de bazı şeyler
yapmak için izin istedim.’ Buna nahiv dendi.”
25
30
İnsanlar Ebü’l-Esved’in nahiv ilmini ortaya koymasının sebebinde ihtilaf ettiler. Ebû Ubeyde şöyle demiştir: “Ebü’l-Esved, Hz. Ali’den, aleyhi’s-selâm, nahiv öğrendi. Ondan, kerremallâhu vechehu, öğrendiklerini
kimseye açıklamıyordu. Nihayet Ziyâd ona bir adam gönderip ‘İnsanlara kılavuz olacak bir şey yap. Allah’ın kitabını bu şeyle anlasınlar.’ dedi.
Ebü’l-Esved bundan affını istedi. Nihayet bir kişinin “Enne’llâhe berî’ün
mine’l-müşrikîne ve rasûlihî” şeklinde rasûl kelimesini kesre ile okuduğunu
duydu. ‘İnsanların durumunun bu hâle geleceğini düşünmemiştim.’ dedi.
‫א ا א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا ا‬
‫)و‬
‫א ا א‬
‫ا‬
‫ا ّ ا ّول‬
‫ا اء ا כ م‬
‫ا‬
‫اب وأ‬
‫אل‬
‫أ אر ا‬
‫ا‬
‫إ‬
‫دأ‬
‫آ ون‪ :‬ر‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫ّأول‬
‫אق‪ :‬ز‬
‫ذכ‬
‫أכ ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫אء وأ‬
‫ر‬
‫و ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ا אس‬
‫ا‬
‫أُ‬
‫אء أ ّن ا‬
‫ا ؤ‬
‫ا אس‬
‫أ‬
‫א‬
‫و אل ا‬
‫أ ا‬
‫ي‪ :‬إ ّ א‬
‫م‪ ،‬و أ‬
‫א‬
‫ة‪ :‬أ‬
‫و‬
‫ا‬
‫אء‬
‫‪ .‬أت‬
‫אل‪ :‬כאن‬
‫אب‬
‫ّ ذכ‬
‫ا‬
‫ًא‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا اء‪ ،‬وכ ا‬
‫ّ‬
‫א ا‬
‫دا ؤ‬
‫د‪ :‬א‬
‫אل‬
‫ذ‬
‫ً ا‪.‬‬
‫ا ي د א أא ا‬
‫أ‬
‫ً ا ّن أ א ا‬
‫‪ ،‬אل أ ا‬
‫‪ .‬و אل‬
‫ّأ‬
‫وأ אر א وأ‬
‫ّ ا‬
‫أ لا‬
‫دا ؤ ‪،‬‬
‫ات ا‬
‫ا ‪ .Ġ‬و ّ أ ً א אل‪ :‬כאن‬
‫و ا ء وا אس‪.‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أن أ‬
‫وا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬وכאن أ‬
‫ا اء وا‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫א‬
‫אل أ‬
‫‪٢٠‬‬
‫وأ‬
‫אء כ‬
‫ّ‬
‫وأ ّن أ א ا‬
‫وأ אر ا‬
‫أ ّ אل‪ :‬روى ا‬
‫‪١٥‬‬
‫وا‬
‫אء כ‬
‫ن‬
‫‪٥‬‬
‫‪١٠‬‬
‫و‬
‫כ אب ا‬
‫(‬
‫א ‪،‬‬
‫‪،‬إ أ‬
‫دإ‬
‫ا‬
‫‪،‬כ ما و‬
‫ًא ّ א أ ه‬
‫ّ‬
‫אس إ א ً א و ف כ אب ا ‪ .‬א אه ذ כ‬
‫يء ِ َ ا ْ ُ ْ ِ ِכ َ َو َر ُ ُ ُ﴾ א כ ‪ .‬אل‪ :‬א‬
‫ا َ َِ ٌ‬
‫אر‬
‫م‪ ،‬أ ا‬
‫ا‬
‫د‪ .‬وכאن‬
‫‪ .‬אل‬
‫ج‬
‫ًא כ ن‬
‫إ ز אد‪ :‬ا‬
‫د אر ًא أ‪﴿ :‬أَن‬
‫أ ا‬
‫ُ أ ّن أ ا אس آل إ‬
‫ا‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
132
Ziyâd’ın yanına gitti. Ona ‘Emirin emrini yapacağım, bana söylediğimi yapacak iyi bir kâtip bulsun.’ dedi. Abdülkays’tan bir kâtip getirdiler, fakat onu
kabul etmedi. Bunun üzerine başka birini getirdiler.” Ebü’l-Abbas el-Müberred: “Zannediyorum bu kişi onlardan (onun istediği gibi) biri idi.” der.
5
Ebü’l-Esved kâtibe “Ben bir harfi söylerken ağzımı açarsam üstüne bir
nokta koy. Eğer ağzımı büzersem harfin önüne bir nokta koy. Eğer [ağzımı
aşağı] meylettirirsem noktayı harfin altına koy. Eğer bunun yerine gunne
yaparsam nokta yerine iki nokta koy” dedi. Ebü’l-Esved ed-Düelî’nin noktalaması [harekelemesi] böyledir.
10
Ebû Saîd (ra) şöyle der: “Söylendiğine göre nahvin ortaya konmasının
başka bir sebebi şudur: Sa‘d adlı Nevbendecanlı bir Farslı Ebü’l-Esved’e
uğradı. Ailesinden bir grupla Basra’ya gelmişti. Bunlar Kudâme b. Maz’ûn’a
yaklaşıp onun eliyle müslüman olduklarını, onun mevlâlarından olduklarını söylediler. Sa‘d [bir gün] atını yedeğine alarak Ebü’l-Esved’in yanına vardı. Ebü’l-Esved, ‘Ey Sa‘d, neden atına binmiyorsun?’ dedi. O da ‘Atım dâli‘
(‫’)ﺿﺎﻟِﻊ‬dir.’
dedi, [halbuki] zâli‘ (‫ )ﻇَﺎﻟِﻊ‬yani topal demek istiyordu. Orada hazır
َ
bulunanlardan biri buna güldü. Ebü’l-Esved, ‘Bu mevlâlar İslâm’a rağbet
edip müslüman oldular, bize kardeş oldular. Onlara [sistemli bir] konuşma
öğretsek.’ dedi ve fâil ve mef‘ûl-i bih bahsini yazdı.”
15
Nahiv Konusunda İlk Yazı Yazanın Ebü’l-Esved ed-Düelî
Olduğunu Gösteren [Başka] Bir Sebep
20
25
30
Muhammed b. İshak der ki: Hadîse şehrinde İbn Ebî Ba‘ra diye tanınan Muhammed b. el-Hüseyin adlı bir adam vardı. Çok kitap toplardı. Kimsede görmediğim kadar çok kitabı olan bir kütüphanesi vardı.
Nahiv (gramer), lügat, edebiyat ve eski kitaplar konularında ilginç eserler içeriyordu. Bu adamla defalarca buluştum. Benimle arkadaş oldu. İnsanlardan kaçar, Hamdân oğullarının korkusundan yanındakini gizlerdi.
Bana içinde yaklaşık 300 rıtıl ağırlığında1 ikili deriler, saklar (yassı kemikler), Mısır papirüsleri, Çin kâğıtları, Tihâme kâğıdı, tabaklanmış deriler, Horasan kâğıtları bulunan büyük bir kitap sandığı çıkardı. Bunlarda
Araplardan nakledilen bazı bilgiler, şiirlerinden müfret kasideler, nahiv,
hikâye, ahbâr, esmâr, ensâb gibi Arap bilimlerinden ve diğer milletlerin
ilimlerinden aldığı çok şey vardı. Bu kişinin anlattığına göre eski yazıları toplamaya çok düşkün, Kûfeli -ismini hatırlamadığım- bir adam vardı.
1
Ülkeden ülkeye farklılık arzetse de bir rıtıl yaklaşık olarak 416 gramdır.
‫ا‬
‫‪133‬‬
‫إ‬
‫ز אد‪ ،‬אل‪ :‬أ א أ‬
‫כא‬
‫אأ‬
‫אل أ ا‬
‫א‬
‫د‪ :‬إذا رأ‬
‫א‬
‫‪٥‬‬
‫أ‬
‫א‬
‫يا‬
‫ذכ ُّ א‬
‫אل أ‬
‫ر ً אر א‬
‫ً‬
‫واد ا أ ّ‬
‫ن ّ‬
‫دو‬
‫א ً א‪ .‬אل‪:‬‬
‫م ود‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫وا‬
‫وأ ّ‬
‫אروا א إ ة‪،‬‬
‫د‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫א ‪ .‬أراد‬
‫ا‬
‫ءا‬
‫ا כ م‪.‬‬
‫ّ א‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫כ ؟ אل‪ :‬إ ّن‬
‫د‪:‬‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫ا‬
‫ا ‪،‬‬
‫כ‬
‫د‪.‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ف ن‬
‫ا‬
‫ر‬
‫אب ا א‬
‫ل ‪.‬‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫و ف א‬
‫أ ّن‬
‫إ‬
‫أ‬
‫اا‬
‫ة‪،‬‬
‫ا ب و‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ّא‬
‫אر وا‬
‫ر ً‬
‫אر وا‬
‫أ‬
‫د‪ ،‬ر ‪-‬‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ف نأ‬
‫ر‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ًא‬
‫אن و כאك و‬
‫ء‬
‫م ا ب و‬
‫‪ .‬وذכ أ ّن‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כאن‬
‫כאن ا‬
‫‪.‬‬
‫ً‬
‫ا‬
‫א‬
‫אس‬
‫ا‬
‫אب و‬
‫א‬
‫ان‪.‬‬
‫وا כא אت‬
‫ذכ‬
‫ذכ ُّ א‬
‫‪،‬‬
‫ه א ًא‬
‫د‬
‫ي‬
‫د أدم وورق‬
‫دات‬
‫‪ ،‬ذ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا א‬
‫أ אر ‪ ،‬و‬
‫ّ ا‬
‫ّ‬
‫א כ ة‪،‬‬
‫وا دب‪ ،‬وا כ‬
‫א ر‬
‫א‬
‫אل‬
‫ا‬
‫ًرا‬
‫و‬
‫دا ؤ‬
‫أر‬
‫وا‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫א‬
‫כ ًא أ ا‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ا כ ا‬
‫ً‬
‫ً‬
‫وورق‬
‫وورق‬
‫‪٢٠‬‬
‫و‬
‫د אت‬
‫ج إ‬
‫ا‬
‫אق‪ :‬כאن‬
‫اכ‬
‫‪١‬‬
‫ة‬
‫ه‪ ،‬وإن‬
‫ا‬
‫أ ا‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ِ‬
‫‪ ،‬אل‪ :‬א כ א‬
‫د‬
‫َ‬
‫ه‪ ،‬אل أ ا‬
‫כ‬
‫ّل‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ذכأ ً אأّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫אن כאن م ا‬
‫أ‬
‫ف א‬
‫‪١‬‬
‫‪ :Ġ‬و אل إ ّن ا‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫ف‪ ،‬وإن כ ت א‬
‫כאن ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫כא א ًא‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ً‬
‫‪ .‬אل أ ا אس ا د‪ :‬أ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫‪ُ ،‬‬
‫ا‬
‫א أ ل‪ُ .‬‬
‫ط ا‬
‫אت‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
134
5
10
15
20
25
Bu zât ölüm vakti geldiğinde aralarındaki arkadaşlık, Muhammed b.
el-Hüseyin’in ona iyiliğinin dokunmuş olması ve aynı mezhepten olmaları -Şiî’ydi- sebebiyle bunları kendisine tahsis etmişti. Ben bu kütüphanedeki eserleri gördüm, karıştırdım. Çok ilgi çekici şeyler buldum. Ancak
yıllar bu kitapları yıpratmış, tahrif etmişti. Her parçanın, yaprağın ya da
rulonun üzerinde birbiri ardına âlimlerin imzaları (kayıtları) bulunuyordu. İmzaların altında kimin hattı olduğunu yazıyordu. Bazı imzalarda
âlimlerin birbirine beş, altı kişi hâlinde notları vardı. Bu kitaplar arasında
Hz. Ali’nin, aleyhi’s-selâm, arkadaşı Hâlid b. Ebü’l-Heyyâc’ın yazısıyla
bir mushaf gördüm. Sonra bu mushaf Ebû Abdullah b. Hânî’nin (ra)
mülküne geçti. Üzerinde Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in, aleyhimü’s-selâm,
ailesinden imamların yazıları bulunuyordu. Hz. Ali’nin ve Hz. Peygamber’in diğer kâtiplerinin yazısıyla emanetler, anlaşma evrakları; Ebû Amr
b. el-Alâ, Ebû Amr eş-Şeybânî, el-Asmaî, İbnü’l-A‘râbî, Sîbeveyh, el-Ferrâ
ve el-Kisâî gibi âlimlerin hattıyla nahiv ve lügate dair bahisler gördüm.
Süfyân b. Uyeyne, Süfyân es-Sevrî, el-Evzâî ve başka hadisçilerin yazılarını da gördüm. Bunlardan başka nahiv ilminin Ebü’l-Esved ed-Düelî’den
nakledildiğine dair, zannedersem Çin kâğıdı üzerine yazılmış dört yapraklık şu yazıyı gördüm:
“Bu vesikada (yapraklarda) Ebü’l-Esved [ed-Düelî]’den (ra) naklen
Yahyâ b. Ya‘mer’in hattıyla fâil ve mefûl hakkında sözler bulunmaktadır.”
Bu yazının altında daha eski bir yazıyla “Bu, Allân en-Nahvî’nin yazısıdır.” ibaresi vardı. Onun altında da Nadr b. Şümeyl’in yazısı vardı. Bu
adam öldükten sonra bu sandığı ve içindekileri kaybettik. Çok aramama
rağmen bunlara dair bir şey duymadık, içlerinden mushaftan başkasını
da görmedim.
Ebü’l-Esved ed-Düelî’den Nahiv Öğrenenler
30
Ebü’l-Esved’den [ed-Düelî] aralarında Yahyâ b. Ya‘mer, Anbese b.
Ma‘dân (Anbestü’l-Fîl), Meymûn b. el-Akrân’ın bulunduğu bir grup nahiv
öğrendi. Bazı âlimler Nasr b. Âsım’ın da ondan okuduğunu söylerler.
Yahyâ b. Ya‘mer, Advân b. Kays Aylân b. Mudar halkındandır. Benî
Leys b. Kinâne’den sayılırdı. Güvenilir, âlim ve hadis rivayet edilen biriydi.
‫ا‬
‫‪135‬‬
‫وأ ّ‬
‫ـא‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا אة‬
‫و א‬
‫أ ّن ا אن‬
‫أو‬
‫‪٥‬‬
‫أ‬
‫‪،‬‬
‫ط ا אء وا ً ا إ وا‬
‫אدات ا אء‬
‫آ ‪،‬‬
‫و ّ‬
‫أ ا אج א‬
‫ّ א‬
‫ًא‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ا ‪ .‬ورأ‬
‫א ر‬
‫ا‬
‫إ أ‬
‫כّ‬
‫ورأ‬
‫اا‬
‫آل ا‬
‫وآل ا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫مو‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫وا‬
‫و‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫ه כא ‪ ،‬و‬
‫ه‬
‫أر‬
‫אכ م‬
‫‪.‬و‬
‫‪١٥‬‬
‫ّ‬
‫رأ‬
‫ـא אت‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫‪٢٠‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫وכאن‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫اا‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ا א‬
‫‪،‬و‬
‫א‬
‫ورق ا‬
‫اا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ن‬
‫א ‪،‬‬
‫ا‬
‫م‪.‬‬
‫א‬
‫ّ‬
‫طا‬
‫ًدا‬
‫ّأ‬
‫طا‬
‫ّ‬
‫אء‬
‫وا ا‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫אن‬
‫أ ّن ا‬
‫أ‬
‫د א‬
‫ا‬
‫א‪:‬‬
‫در‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ي‪ ،‬و‬
‫‪:‬‬
‫و א כאن‬
‫כ ة‬
‫أ‬
‫د‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ّ نا‬
‫אا‬
‫ا‬
‫ط‬
‫‪،‬‬
‫أ ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫אب ا‬
‫‪ .‬ورأ‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫א ّل‬
‫ل‬
‫‪،‬و‬
‫‪Ṣ‬و‬
‫وا‬
‫طأ‬
‫ً א! إ ّ‬
‫ء أو ور‬
‫ه أ א אت و‬
‫כ ّאب ا‬
‫ء وأ‬
‫أوراق‪ ،‬أ‬
‫وا‬
‫כ‬
‫م‪ .‬ورأ‬
‫ه‬
‫ّ‬
‫وا اء وا כ א ‪ .‬و‬
‫ّ‬
‫אن ا ري وا وزا و‬
‫و‬
‫أ‬
‫ا‬
‫א وإ‬
‫א‪ .‬أ א و ّ א أ‬
‫‪ ّ ،‬כאن‬
‫ً‬
‫א‪ ،‬وכאن‬
‫א ً أدر א وأ‬
‫כّ‬
‫אو‬
‫رج‪،‬‬
‫و‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫ا כא‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬א‬
‫ّا‬
‫א‬
‫ً‬
‫‪.‬‬
‫او‬
‫دا ؤ‬
‫‪:‬‬
‫ن‪ .‬و אل‬
‫‪،‬و‬
‫ا‬
‫ان‪ ،‬و‬
‫אء‪ :‬إ ّن‬
‫أ‬
‫א‬
‫د‪.‬‬
‫ّא‬
‫ر‬
‫اده‬
‫כ א ‪ ،‬وכאن‬
‫وان‬
‫ن‬
‫ً א א ـא‬
‫ً‬
‫ُروي‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
136
5
İbn Abbas, İbn Ömer ve başkalarını görmüştür. Kendisinden ise Katâde ve
başkaları rivayet eder. Anbese b. Ma‘dân el-Mehrî ise Meysân halkındandır. Basra’ya gelip yerleşti. Fil ismini almasının sebebi babasının Ziyâd b.
Ebîh’in filinin bakıcısı olmasıdır. Anbese’den sonra Hadramevt’in mevlâsı
olan Abdullah b. Ebû İshak el-Hadramî gelmiştir. Şair el-Ferezdak onu şöyle hicveder:
“Abdullah mevlâ olsaydı hicvederdim. Fakat o, mevâlînin mevlâsıdır.”
10
15
20
Abdullah zamanında nahiv sahasında göze çarpanlardan biri de Îsâ b.
Ömer es-Sekafî’dir. Bana Ebû Saîd es-Sîrâfî (ra) söyledi, ona Ebû Müzâhim,
ona İbn Ebî Sa‘d ona Ebû Osmân el-Mâzinî, ona el-Asmaî ona Îsâ b. Ömer
söylemiş. Îsâ b. Ömer şöyle der: “Biz Hasan’la yürüyorduk. Yanımızda Abdullah b. Ebû İshak vardı. Hasan: “Bu doğan fikirleri yakalayın, kaydedin.”
dedi. Abdullah b. Ebû İshak levhalarını çıkardı, onlara yazdı. “Ey Ebû Saîd!
Biz senden şevkle istifade ettik.” dedi.
Îsâ b. Ömer es-Sekafî ve Ebû Amr b. el-Alâ’ya Dair Haberler
Ebû Amr b. el-Alâ’nın kuşağından olan Îsâ b. Ömer es-Sekafî Basra ehlindendir. Kûfe halkından olan Îsâ b. Ömer el-Hemedânî değildir. Kendisinden kıraatler rivayet edilir. O Basralı nahivcilerin öncülerindendir. Abdullah b. Ebû İshak ve başkalarından nahiv öğrenmiştir, ondan da Halîl b.
Ahmed okumuştur. Îsâ’nın gözleri az görürdü. Basralı kurrâlardandı. 149
(766) yılında öldü. Kitâbü’l-Câmi‘, Kitâbü’l-Mükemmil adlı eserleri vardır.
Kadı Ebû Saîd bize Halîl’in Îsâ b. Ömer’den ve iki kitabından bahseden şu
beyitlerini okudu:
Îsâ b. Ömer’in ortaya koydukları müstesna bütün nahiv ilmi batıldır.
25
Bu ikmal ve şu Cami‘ [kitabı], insanlar için Güneş ve Ay’dır.
İnsanlar bu iki kitabı uzun zaman önce kaybettiler. Tanıdığımız zâtlardan
herhangi biri o kitaplara muttali olmadı, kimse onları gördüğünü söylemedi. .
Ebî Amr b. el-Alâ’dan birinci makalede kurrâlardan söz ederken bahsettik.
‫ا‬
‫‪137‬‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ي‪،١‬‬
‫ان‬
‫ّ‬
‫אس وا‬
‫و ّ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫אن‪،‬‬
‫َ َ ْ ُ ُ ‪َ ...‬و َ ِכ‬
‫َْ َ‬
‫أ ّא ‪،‬‬
‫ّ אا أ‬
‫אل‪ :‬כ ّא‬
‫אل‬
‫‪ :‬אذ ا‬
‫כ א‪ ،‬و אل‪ :‬ا‬
‫أ‬
‫و אت‬
‫ا א‬
‫אل‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا ي‬
‫ا‬
‫ة‪ .‬وכאن أ‬
‫وأر‬
‫‪،‬ر‬
‫أ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّ‬
‫‪١‬‬
‫أ‬
‫أ ّ رآ א‪.‬‬
‫ّא أ‬
‫و‬
‫د‪ ،‬ر‪ ،‬ف‪ :‬ا‬
‫ي‪.‬‬
‫ا ‪ ،‬אل‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ّ א‬
‫אق أ ا ‪،‬‬
‫إ‬
‫ء‬
‫ا‬
‫أ‬
‫]‬
‫أ‬
‫ا כ و ُ وى‬
‫أ إ‬
‫ا‬
‫אق و‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫ا‪ ،‬أ‬
‫‪،‬أ‬
‫ه‬
‫و א ‪.‬و‬
‫ا ‪،‬‬
‫כ‬
‫ث ِ‬
‫َ ْ َ َא أ ْ َ َ‬
‫َ א ّ ِ‬
‫و‬
‫אس‬
‫ْ َ‬
‫َ ْ ٌ َ ََ ٌ‬
‫ذכ ت‬
‫ا ّة ا‬
‫ه‬
‫ة[ و‬
‫ي‬
‫اءات‪ .‬و‬
‫ه‪ .‬و‬
‫ّ‬
‫اء ا‬
‫ً‬
‫‪ :‬כ אب ا א ‪ ،‬כ אب ا כ ّ ‪ .‬أ‬
‫وا כ א ‪:‬‬
‫َ‬
‫اכא‬
‫ا‬
‫و א‬
‫و‬
‫اכ‬
‫ء‬
‫إ‬
‫אل ّ א ا‬
‫أ إ אق‪ ،‬אل‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ِ‬
‫إכ َ ٌ‬
‫َذا َك ْ‬
‫אل َو َ َ ا َ א ٌ‬
‫و‬
‫אق‬
‫‪.‬‬
‫ِ‬
‫َ َ َ ا ْ ُ َ ً א ُכ ّ ُ‬
‫ا אس‬
‫أ‬
‫ر‬
‫אن ا אز‬
‫ءو‬
‫أ‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ّن أ אه‬
‫َ َا א‬
‫َ‬
‫ج‬
‫وأ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ّ אأ‬
‫‪،‬‬
‫َْ َ‬
‫س ّא‬
‫ا‬
‫ا‬
‫َ َا‬
‫‪.‬‬
‫א כ אأא‬
‫أ‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ها‬
‫أ אر‬
‫ّ‬
‫ة وأ אم א‪ ،‬وإ ّ א‬
‫ز אد ُ ّ‬
‫ت‪ ،‬و אه ا زدق و אل‪:‬‬
‫ع‬
‫אل ا‬
‫ما‬
‫ه‪ .‬وأ ّ א‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫אن َ ُ ا‬
‫כ‬
‫ََْ َ َ ْ‬
‫‪٥‬‬
‫א‪ ،‬وروى‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫و‬
‫אدة و‬
‫ان‬
‫א‬
‫‪،‬و‬
‫ّم‬
‫‪،‬‬
‫א‬
‫َُ‬
‫إ‬
‫أ אر ا اء‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫אه و‬
‫ا א ا و ‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
138
Yûnus b. Habîb’e Dair Haberler
5
10
Ebü’l-Hüseyin el-Hazzâz’ın yazısıyla şunu okudum. Şöyle diyordu:
“Ebû Abdurrahman, Yûnus b. Habîb’in Benî Leys b. Bekr b. Abdümenât
b. Kinâne’nin mevlâsı olduğunu zannediyorum fakat bunu doğrulayamıyorum. Onlarla beraber olurdu, ancak onların mevlâsı olup olmadığını bilmiyorum.” Ebû Saîd (ra) ise onun Ebû Muhammed künyesini taşıdığını ve
Benî Dabbe’nin mevlâsı olduğunu söyledi.
Mefâhirü’l-Acem kitabının sahibi “O Acemlerden Cebel halkındandır.
Bununla iftihar ederdi. Nahiv kurallarını en iyi bilen kişiydi.” demiştir. Ondan (Yûnus) şöyle nakledilir: “Ben Abdullah b. Ebû İshak el-Hadramî’den
okumadım. Fakat ona ‘suveyk’ kelimesi yerine ‘süveyk’ diyen var mıdır?”
dedim. O da Amr b. Temîm dilinde böyledir.’ dedi.”
15
Yûnus [b. Habîb], Ebû Amr b. el-Alâ’nın talebelerindendi. Basra’da ders
verirdi. Derslerine talebeler, edîbler, bedevîlerin fasihleri ve çöl heyetleri
gelirdi.
20
Ebû Abdullah b. Mukle’nin yazısıyla şunu okudum: “Ebü’l-Abbas Sa‘leb
şöyle söyledi: Yûnus yüz yaşını geçti, ihtiyarlığı da geçti. 183 (799) yılında
öldü.” İshak b. İbrâhîm el-Mevsılî’nin yazısında [şu yazılıydı]: “Yûnus 88
yıl yaşadı, evlenmedi, cariye de edinmedi. Bütün gayretini ilim tahsiline,
ilim adamlarıyla konuşmaya harcadı.”
Onun Me‘âni’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Lugât, Kitâbü’n-Nevâdiri’l-Kebîr,
Kitâbü’l-Emsâl, Kitâbü’n-Nevâdiri’s-Sağîr adlı eserleri vardır.
Halîl b. Ahmed’e Dair Haberler
25
30
Ebû Abdurrahman el-Halîl b. Ahmed’dir. İbn Ebî Hayseme, Halîl’in
babasının İslâm tarihinde Ahmed adını alan ilk kişi olduğunu söylemişti.
Aslı Ezd kabilesinin Ferâhîd kolundan gelir. Yunus [ona] -Ürdûsî gibiFürhûdî derdi. Nahiv meselelerinin kurallarını tespit etme ve kıyası doğrulamada zirveydi. Aruz ilmini ortaya koyan ve onu Arap şiirine tahsis
eden ilk kişi odur. Dünyaya önem vermeyen, sadece ilimle uğraşan bir
zâttı. Âsım el-Ahvel’den ve başkalarından hadis rivayet etmiştir. Az şiiri
olan bir şairdi.
‫ا‬
‫‪139‬‬
‫أ אر‬
‫ّأ‬
‫أت‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ از אل‪:‬‬
‫ِכ א ‪ ،‬אل‪:‬‬
‫אة‬
‫כ‬
‫أدري‬
‫و אل‬
‫‪٥‬‬
‫א‬
‫وכאن أ‬
‫إ‬
‫א‬
‫ا אس‬
‫אق ا‬
‫אر‬
‫وכאن‬
‫وأ‬
‫أت‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫غ‬
‫ا دب و‬
‫כ אب‬
‫و‬
‫ّأول‬
‫‪٢٠‬‬
‫و‬
‫ا‬
‫א‬
‫אل‪ ،‬כ אب ا ادر ا‬
‫أ אر ا‬
‫ّأول‬
‫כ‪.‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫כאن ا ُ‬
‫ء وכא‬
‫وو ُ د ا אد ‪.‬‬
‫اب ُ‬
‫‪،‬‬
‫ّ‬
‫َ ََُ א‬
‫ّوج و‬
‫أ‬
‫؟ אل‪:‬‬
‫ة‪ ،‬و א ُ א‬
‫‪ :‬אوز‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫ا א و‬
‫ّ إ‬
‫אق‬
‫و‬
‫כ‬
‫إ ا‬
‫ّ إّ‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا אت‪ ،‬כ אب ا ادر ا כ ‪ ،‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫أ‬
‫دي‪،‬‬
‫ا‬
‫א אو א‬
‫ً‬
‫אل‪.‬‬
‫و אد ا‬
‫اכ‬
‫أ ًا‬
‫ء‬
‫ا‬
‫لا ُ َ‬
‫‪ ،‬אل أ ا אس‬
‫ّ‬
‫ثو א وא ‪.‬و‬
‫ا כ ‪ ،‬و אت‬
‫و‬
‫ا‬
‫אء ا‬
‫أ‬
‫أ ّ אل‪:‬‬
‫و‬
‫ا‬
‫‪ :‬אش‬
‫ا‬
‫‪ ،‬و ُכ‬
‫אب أ‬
‫ّأ‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ با‬
‫‪ :‬إّ أ‬
‫ّ وכّ‬
‫‪.‬‬
‫و‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ ِ ّ و כ ّ כאن כ ن‬
‫ّ ‪،‬‬
‫ا أّ כ‬
‫ر‬
‫أم ‪ .‬وذכ أ‬
‫أ‬
‫‪ ،‬אل‪ :‬أراه‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أردو‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫م‬
‫‪ .‬אل ا‬
‫أ‬
‫‪ ،‬وأ‬
‫‪ .‬وכאن א‬
‫أ‬
‫ا زد‬
‫ا‬
‫اج‬
‫א‬
‫َ َ ‪:‬أ‬
‫ْ‬
‫ا ‪ .‬وכאن‬
‫ا‬
‫أ ا‬
‫و‬
‫أ אر ا ب‪ .‬وכאن ا ّ אد‬
‫ج ا وض و ّ‬
‫ل و ه‪ .‬وכאن א ا ُ ِ ّ ‪.‬‬
‫א ا‬
‫‪ّ .‬ث‬
‫ً‬
‫ل‪:‬‬
‫ا אس‪.‬‬
‫ا‬
‫א‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
140
Halil, [Basra’da 170 (786) yılında, yetmiş dört yaşında] vefat etmiştir.
Telif ettiği eserler:
Kitâbü’l-‘Ayn
5
10
15
20
Benî Furât’ın yakını, güvenilir, çok inceleyen ve araştıran biri olan Ebü’lFeth b. en-Nahvî’nin yazısıyla şöyle okudum: Ebû Bekir b. Düreyd şöyle
der: “Kitâbü’l-‘Ayn Basra’ya 248 (863) yılında ulaştı. Onu Horasan’dan bir
kitapçı getirmişti. 48 cüz hâlindeydi, 50 dinar(altın)a satıldı. Kitapçı onu
getirene dek onun Horasan’da Tâhirîlerin kütüphanesinde olduğu bilinirdi.” Söylendiğine göre İmam Halîl bu kitabı yazmış, hacca gitmiş, kitabı Horasan’da bırakmış. Kitap Horasan’daki Tâhirîlerin kütüphanesinden
Irak’a gönderilmiş.
Bu kitabı İmam Halîl’den kimse rivayet etmemiş, onun böyle bir kitap
yazdığı rivayet edilmemiştir. Rivayete göre, Nasr b. Seyyâr’ın oğullarından
Leys kısa bir müddet Halîl ile arkadaşlık yapmış, Halîl bu kitabı onun için
yazmış, metodunu ona öğretmiştir. Halîl çok geçmeden ölmüş, kitabı Leys
tamamlamıştır. Kitap, harflerin boğazdan küçük dile doğru mahreçlerine
göre tertip edilmiştir. ‘Ayn (‫ )ع‬harfiyle başladığı için Kitâbü’l-‘Ayn denmiştir. Ayn harfinden [sonra sırasıyla] ḥâ (‫)ح‬, hâ (‫)ه‬, ḫâ (‫)خ‬, ğayn (‫)غ‬, kaf (‫)ق‬,
kâf (‫)ك‬, cîm (‫)ج‬, şîn (‫)ش‬, sâd (‫)ص‬, dâd (‫)ض‬, sîn (‫)س‬, zây (‫)ز‬, ṭâ (‫)ط‬, dâl (‫)د‬,
tâ (‫)ت‬, zâ (‫)ظ‬, ẕâl (‫)ذ‬, s̱â (‫)ث‬, râ (‫)ر‬, lâm (‫)ل‬, nûn (‫)ن‬, fâ (‫)ف‬, bâ (‫)ب‬, mîm
(‫)م‬, elif (‫)ا‬, yâ (‫) א‬, vâv (‫ )و‬harfleri gelir.
Kitâbü’l- ‘Ayn’a Dair Başka Bir Hikâye
25
30
Ebû Muhammed b. Dürüsteveyh Kitâbü’l-‘Ayn’ı şu isnatla dinlediğini söyler: Ebü’l-Hasan Ali b. Mehdî el-Kisravî şöyle dedi: Bana ez-Zâc
el-Muhaddis diye tanınan Muhammed b. Mansûr söyledi. Ona Leys b.
el-Muzaffer b. Nasr b. Seyyâr şöyle demiş: “Ben Halîl b. Ahmed’i ziyaret
ederdim. Bir gün bana ‘Keşke bir insan kalksa elif, bâ, tâ, s̱â… harfleriyle şöyle bir eser yazsa. Bu eser bütün Arapçayı kapsasa, hiçbir şeyi dışında bırakmasa.’ dedi. Ben ona ‘Bu nasıl olur?’ dedim. O da ‘Eserini iki,
üç, dört, beş harfli kelimelere göre yazsa. Zira Arapların sözleri bunlardan
fazla harfli değildir.’ dedi.” Leys şöyle devam etti: “Ona sorular soruyordum. O bana anlatıyordu, ben ise anlattıklarını tam kavrayamıyordum.
‫ا‬
‫‪141‬‬
‫اכ‬
‫وُ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ة‬
‫א‬
‫ه أر‬
‫وא و‬
‫و‬
‫ً‪ .‬و‬
‫ن‬
‫ّ ‪:‬‬
‫כ אب ا‬
‫أت‬
‫אل أ‬
‫‪٥‬‬
‫ّأ ا‬
‫در ‪ :‬و‬
‫כ‬
‫وراق‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا א‬
‫و‬
‫ا ا כ אب‬
‫و‬
‫א‬
‫وأ‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫אر‪،‬‬
‫‪،‬ا‬
‫ذכ أ‬
‫در‬
‫ي ا כ وي‪،‬‬
‫ا‬
‫ً א‪:‬‬
‫ذכ‬
‫أّ‬
‫أ ّن إ א ًא‬
‫ّ‬
‫وأ ّ‬
‫כ م ا ب‪ ،‬و‬
‫ب כ ُم أכ‬
‫ّ‬
‫ء‬
‫ِ‬
‫ا اق‬
‫אر أ ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّة‬
‫ة وإ ّن‬
‫‪.‬و و‬
‫ّ ‪ ،‬ا אء‪ ،‬ا אء‪ ،‬ا אء‪ ،‬ا‬
‫‪ ،‬ا اء‪ ،‬ا אء‪ ،‬ا ال‪ ،‬ا אء‪ ،‬ا אء‪،‬‬
‫‪،‬ا‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬ا אء‪ ،‬ا او‪.‬‬
‫כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫כ ن ذ כ؟ אل‪:‬‬
‫إ‬
‫إ ّن‬
‫כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫م‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬ا אد‪ ،‬ا אد‪ ،‬ا‬
‫ا ال‪ ،‬ا אء‪ ،‬ا اء‪ ،‬ا م‪ ،‬ا ن‪ ،‬ا אء‪ ،‬ا אء‪ ،‬ا‬
‫وא‬
‫אرا‪ ،‬وכ ّא‬
‫د ً‬
‫ا ا ّراق‪ .‬و‬
‫ا אن‪،‬‬
‫و ُروي‬
‫ا ِ ا‬
‫‪.‬و א‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ات ّو א‪ :‬ا‬
‫وا‬
‫כא أ ى‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّ‬
‫ا כ אب‬
‫و‬
‫اه‬
‫ا אف‪ ،‬ا כאف‪ ،‬ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫أ ّن ا‬
‫ا‬
‫ج‬
‫و‬
‫ًءا א‬
‫ا א‬
‫ّ و ّ‬
‫‪.‬‬
‫اأ ّ‪.‬و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و ًא‬
‫אن وأر‬
‫وأر‬
‫ا אن‬
‫כ אب ا‬
‫‪١٠‬‬
‫א‬
‫ة כ אب ا‬
‫ا אن وכאن‬
‫ا ا כ אب أ ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ي‪ ،‬א‬
‫א‬
‫ا ات‪ ،‬وכאن‬
‫ّ ا ّ א ًא‪،‬‬
‫ً‬
‫‪ِ ،‬م‬
‫ّ‬
‫‪ .‬אل ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫אر‪ :‬כ‬
‫را‬
‫أ‬
‫وف أ‬
‫‪:‬‬
‫إ‬
‫وف א اج ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ُ و‬
‫و أ‬
‫ّ ث אل‪ ،‬אل‬
‫‪ ،Ġ ،‬אل‬
‫אأ ّ ‪،‬‬
‫و אء و אء و אء‬
‫ّ ‪ .‬אل‪:‬‬
‫ء‬
‫ج‬
‫وا א وا א وأ ّ‬
‫أ‬
‫ا א‬
‫اا‬
‫אد‪ :‬אل أ ا‬
‫‪ :‬وכ‬
‫ُ ف‬
‫‪،‬‬
‫א‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
142
5
10
15
20
25
30
Günlerce bu konu için onun yanına gittim. Sonra hastalandı. Ben de hacca gittim. Ona üzülüyor, hastalığından dolayı ölmesinden, anlattıklarının
boşa gitmesinden korkuyordum. Hacdan dönünce yanına gittim. Kitabın
başındaki şekilde bütün harfleri tertîp etmişti. Ezberinden bana yazdırıyordu. Şüphelendikleri hakkında ‘Bu konuyu sor, eğer doğruysa kayda geçir.’
derdi. Böylece kitabı tamamladım.”
Ali b. Mehdî şöyle der: Bu kitabın -Kitâbü’l-‘Ayn- nüshasını Muhammed b. Mansûr’dan aldım. Muhammed b. Mansur b. el-Leys b. el-Muzaffer onu istinsah etmişti. [Leys fakihlerden ve zâhidlerdendi. Me’mûn onu
kadı tayin etmek istemiş, o kabul etmemişti. Ondan Ebü’l-Heyzâm Kilâb
b. Hamza el-Ukaylî hadis rivayet etmiştir.]
Muhammed b. İshak [en-Nedîm] şöyle der: “Da‘lic’in yanında bulunan nüsha İbnü’l-Alâ es-Sicistânî’nin nüshasıdır.” İbn Dürüsteveyh, İbnü’l-Alâ’nın bu kitabı kendileriyle beraber dinleyenlerden (okuyanlardan)
biri olduğunu söyler.
Âlimlerden bir grup Halîl’i; Kitâbü’l-‘Ayn’daki hata ve yanlışları, kullanımdan kalktığı hâlde kullanımdadır dediği ve kullanımdadır dediği hâlde
kullanımdan kalkmış olan bazı hususları farkederek düzeltmişlerdir. Ebû
Tâlib Mufaddal b. Seleme, Abdullah b. Muhammed Kirmânî, Ebû Bekir
b. Düreyd, el-Cehzamî, es-Sedûsî ve el-Henâî ed-Devsî bunlardandır. Bazı
âlimler ise İmam Halîl’i müdafaa etmişler, birbirlerinin hatalarını bulmuşlardır. Kitabımızda yeri geldikçe bu kişilerden ayrıntılı bahsedeceğiz.
İmam Halîl’in ayrıca Kitâbü’n-Neğam, Kitâbü’l-Arûz, Kitâbü’ş-Şevâhid,
Kitâbü’n-Nakt ve’ş-Şekl, Kitâbü Fâiti’l-‘Ayn, Kitâbü’l-Îkâ‘ (müzik) adlı eserleri vardır.
[Yâkut -el-Hamevî- şöyle der: Vezir Ebü’l-Kâsım el-Mağribî’nin tamamladığı Kitâbü’l-Fihrist’i okudum. Müellif hattıyla olan nüshada şunu bulamadım ya da unuttum: Ebû Ömer ez-Zâhid diyor ki “Bana Ebû Muhammed
el-Enbârî şöyle haber verdi: Bağdat’a vardığımda Muhammed küçüktü, evim
yoktu. Sa‘leb beni Benî Bedr denen bir aileye gönderdi. Onlar bana yetmeyecek kadar bir şey verdiler. Kitâbü’l-‘Ayn’dan söz ettiler. Ben ‘Yanımda Kitâbü’l‘Ayn var.’ dedim. Onlar ‘Kaça satarsın?’ dediler. Ben ‘50 dinara’ dedim. Onlar
‘Sa‘leb eserin Halîl’e ait olduğunu söylerse söylediğin paraya alırız.’ dediler.
‫ا‬
‫‪143‬‬
‫א‬
‫إ‬
‫أن‬
‫اا‬
‫ت‬
‫أّ‬
‫ا‬
‫כ‬
‫‪:‬‬
‫ذا‬
‫ل‬
‫ي‪:‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫[‪.‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אل‬
‫‪١٠‬‬
‫وف כ ّ א‬
‫א‬
‫אل‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫ن أن‬
‫ّ‬
‫و ا‬
‫أّ‬
‫رك َ‬
‫و‬
‫و‬
‫ر‬
‫ا‬
‫ّ ا‬
‫אء‬
‫در‬
‫ا‬
‫ت إ ‪ ،‬ذا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ءأ‬
‫ا‬
‫א‬
‫אء‬
‫و‬
‫‪،‬‬
‫در وا‬
‫] אل א ت‪:‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪،‬و‬
‫אل‪ :‬ذכ أ‬
‫و‬
‫ً‬
‫‪١‬‬
‫א‬
‫ّ‬
‫و‬
‫כ‬
‫‪:‬‬
‫أ‪+‬‬
‫ا ا‬
‫ّ‬
‫ة‬
‫ا‬
‫ء‬
‫ا‬
‫ا ا כ אب‪.‬‬
‫ًو‬
‫‪:‬أ‬
‫ْ َ‬
‫ً א‪ ،‬و‬
‫ً א و ًא ذכ‬
‫א‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫وا َ א‬
‫و‬
‫ذכ‬
‫ا כ אب إن אء ا ‪.‬‬
‫כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا ز ا כא‬
‫ا ي ّ‬
‫أو ذ‬
‫ّ ا‬
‫ّ‬
‫ّ ا אري אل‪:‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫אل‪ :‬أ‬
‫دار‪،‬‬
‫إ‬
‫وذכ وا כ אب ا‬
‫אرا‪ ،‬א ا‬
‫د ً‬
‫ا ‪.‬‬
‫ا‬
‫ام כ ب‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب ا َ َ ‪ ،‬כ אب ا وض‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ ًא‬
‫و‬
‫وا כ ‪ ،‬כ אب א ا ‪ ،‬כ אب ا אع‪.‬‬
‫ا‬
‫أت‬
‫‪،‬‬
‫אء وا ّ אد‪،‬‬
‫د ِ‬
‫َْ‬
‫כאن‬
‫ّ‬
‫ءا م‬
‫א‬
‫ا‬
‫أ ا‬
‫כ אب ا‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫‪،‬و א‬
‫ا ا כ אب‪ ،‬و‬
‫ّ ]وכאن ا‬
‫כא‬
‫ّ ‪ ١‬ا כ א وأ‬
‫ا אء و‬
‫א‬
‫ذכ א‬
‫ا‬
‫‪ .‬وروى‬
‫‪ ،‬و ًא ذכ أ ّ‬
‫‪.‬و ا‬
‫ّو‬
‫ر‬
‫ّ‬
‫أ ّن ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ت‬
‫إ‬
‫ًא‬
‫ر ا ا כ אب‪ .‬כאن ُ‬
‫ُ ا כ אب‪.‬‬
‫‪ ،‬إ أن‬
‫ّ‬
‫אق‪ :‬وا‬
‫א ‪ .‬وذכ ا‬
‫ا و‬
‫أ ّא ً א‪ ،‬ا ّ و‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫א כאن‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬אز‬
‫و‬
‫‪:‬‬
‫‪:‬‬
‫أ‬
‫م אل‬
‫ي כ אب ا‬
‫אه‬
‫א‬
‫‪ ،‬א ا‬
‫إن אل‬
‫ا ‪ ،‬כ אب‬
‫ا א‬
‫أ‬
‫ذכ ي‬
‫إ‬
‫اد‬
‫ر‬
‫‪ :‬כ‬
‫؟‬
‫إّ‬
‫‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
144
5
10
Ben ‘Halîl’in olduğunu söylemezse kaça alırsınız.’ dedim. Onlar ‘20 dinara
alırız dediler.’ Hemen Sa‘leb’e gittim. Ona ‘Efendim. Bana 50 dinar ver.’
dedim. Sa‘leb ‘Şüphesiz sen delisin.’ dedi. ‘Ben senin paranı istemiyorum.’
dedim. -ve olayı ona anlattı.- Sa‘leb ‘Yalan mı söyleyeyim?’ dedi. Ben ‘Hâşâ,
sen bize Halîl’in Ayn bâbını bitirince öldüğünü söylemedin mi? Hakem
olman için yanına gelirsek şüphelenmediğin şeye elini koy.’ dedim. O ise
‘Seni kayırmamı mı istiyorsun?’ dedi. Ben ‘Evet’ dedim. O da ‘Çağır onları.’ dedi. Onlar benden önce gelmişlerdi. Vardım, kitabı çıkardılar, ona verdiler. ‘Bu eser Halîl’in mi değil mi?’ dediler. Sa‘leb kitabı açtı. Ayn bahsini
yarıladı. Üç defa ‘Bu Halîl’in sözü.’ dedi. Ben de 50 dinara sattım.”]
Âlimlerin İlim Aldıkları Meşhur Bâdiye Fasihleri, Onlara Dair Bazı
Haberler ve Nesepleri
15
Muhammed [b. İshak] der ki: Ülkeleri ve dönemleri farklı olsa da bu
kişilerden burada söz etmek gerekti. Zira âlimler onlardan ilim almışlardır.
Tertip gözetmeksizin onları anlattım.
Efâr b. Lakît: Rivayete göre bu zât yüksek bir çöp yığını üzerine oturmuş, insanlar gelip ondan ilim öğrenmişler. O ise “Bu toz yığını ne?” demiş, etrafındakiler “Sen o yığının ortasındasın.” diye cevap vermişler.
20
Ebü’l-Beydâ er-Riyâhî: Ebû Mâlik Amr b. Kirkire’nin annesinin eşidir.
Adı Esad b. İsmet’tir. Basra’ya gelen bedevîlerdendi. Ücretle çocukları okuturdu. Ömrü boyunca Basra’da ders okuttu. Şairdi. Şu beyitler onundur:
“Belâgatlı da onun hakkında, konuşmayı beceremeyen gibi konuştu, her
ikisi de etkileyici idi.
Nitekim düşman da (artık eskisi gibi değil), tıpkı dost gibi güzel konuştu.”
25
30
Ebû Mâlik Amr b. Kirkire: Bedevîdir. Çölde muallimlik, şehirde kitapçılık yapardı. Benî Sa‘d’ın mevlâsı, Ebü’l-Beydâ’nın râvisidir. Anası
Ebü’l-Beydâ ile evliydi. Ebû Mâlik’in bütün lügati [Arapça kelimeleri] ezberlediği söylenir. Basra mezhebinin müntesibiydi. Câhız’ın dediğine göre
iyi tabiatlı bir kimseydi. Allah (cc) indinde zenginlerin fakirlerden, Firavun’un Mûsâ’dan üstün olduğunu iddia ederdi. Ağza alınmayacak derecede
sıcak şeyleri yerdi ve bu ona acı vermezdi. Kitâbü Halki’l-İnsân ve Kitâbü’lHayl adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪145‬‬
‫إّ‬
‫‪ :‬ن‬
‫ري‬
‫‪ :‬א‬
‫‪:‬‬
‫أ‬
‫و‬
‫א‬
‫כ‬
‫‪،‬و‬
‫ت‬
‫אب ا‬
‫ّ‬
‫אل‪ :‬א‬
‫أ ا‬
‫ا‬
‫אق[‪ :‬ا‬
‫‪،‬أ ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أن أ‬
‫אء‬
‫أ‬
‫ًא‪ ،‬אل‪:‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫אء‬
‫ا‬
‫אر ا‬
‫ا ّ‬
‫אء و‬
‫ا‬
‫ّ ا‬
‫ه‪:‬‬
‫وا‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّ و ّ أכ م‬
‫و ْ ‪.‬و‬
‫أ‬
‫إ‬
‫ون‬
‫א‬
‫א‪.‬‬
‫اء أ‬
‫ه‬
‫ُ‬
‫وכ ِ َ ْ ِ َ א َ ْ ِ ٌ‬
‫ّ‬
‫يا‬
‫א‬
‫‪.‬‬
‫ِכ ِכ ة‪ ،‬وا‬
‫و‬
‫ْ‬
‫ة‪ ،‬أ אم א أ ّאم‬
‫אن‬
‫אכ‬
‫ء‬
‫فأ‬
‫أ ا‬
‫َل َ ِ ً َכ َ א َ ُ ُل ا َ ِ ُ‬
‫و כ כ ة‪ :‬أ ا ّ כאن‬
‫אכ‬
‫‪ ،‬راو أ ا اء‪ .‬وכא أ ّ‬
‫כ ّ א‪ ،‬وכאن‬
‫ت‬
‫אرا‪[.‬‬
‫د ً‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ :‬إ ّכ‬
‫َو َכ َ َاك ا َ ُ و َ َ ُ ْ َ ْ َ א‬
‫ْ‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪:‬‬
‫‪ ،‬אل א ِ ‪ّ ،‬כ وا‬
‫أم ؟‬
‫وا כ‬
‫ة‪ ،‬وכאن‬
‫כ‬
‫כ‬
‫اا‬
‫ُز א‬
‫אَ َل ِ َ א ا ِ ُ א אل ُذو ا‬
‫َ‬
‫أ‬
‫א‬
‫כ؟‬
‫ذכ‬
‫‪ :‬زوج ّأم أ‬
‫‪ ،‬وכאن א ا‪،‬‬
‫ً‬
‫א אك‪ ،‬و כ أ‬
‫ا‬
‫‪ ُ :‬אل إ ّ‬
‫ه ا َ َ َ ‪ ،‬אل‬
‫لا‬
‫אت‪ ،‬ذا‬
‫اכ ما‬
‫אء ا‬
‫وأ א‬
‫اء ا א‬
‫אرا‪ .‬אل‬
‫د ً‬
‫‪ ،‬אل‪ :‬כ ب؟‬
‫ا ا כ אب و אو ه و א ا‪:‬‬
‫اب ا‬
‫ّ ]‬
‫אل‬
‫و א أو א أ ّن ا‬
‫أ אر‬
‫‪ .‬אل‪:‬‬
‫و אل‪:‬‬
‫أ אء‬
‫أ אر‬
‫‪١٠‬‬
‫ي‪،‬‬
‫אر‪.‬‬
‫د ً‬
‫‪:‬أ‬
‫أر א כ‪ ،‬و ّ ا‬
‫אب ا‬
‫غ‬
‫א أ ّن ا‬
‫ك‬
‫‪٥‬‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫و ؟ א ا‬
‫أ א ا אس‬
‫ّ‬
‫ن‪ ،‬و ا כ ‪،‬‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫وورق‬
‫ا אد‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫اء‪ .‬و אل إ ّن أ א א כ כאن‬
‫‪ .‬אل ا א ‪ :‬כאن أ ا ُ אب‪،‬‬
‫ّ‬
‫ا أכ م‬
‫ن‬
‫اء‪ ،‬و ل‪ :‬إ ّن‬
‫اכ‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫ا‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ُ أ ّن‬
‫‪،‬‬
‫‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
146
5
Ebû Irâr: Benî İcl’den fasih bir bedevîdir. Lügat ilminin zenginliği hususunda Ebû Mâlik’e yakın olduğu söylenir. Şairdi. [Ebü’t-Tayyib b. Uhay
eş-Şâfiî’nin hattından okudum.] Dedi ki: Cennâd ve İshâk b. el-Cessâs,
Ebû Irâr’ın yanına vardılar. Cennâd ona “Soylediğim sözü dinle ve ona mukabelede bulun.” dedi. O da “O hâlde söyleyin.” dedi. Cennâd şöyle dedi:
“Şayet ölümün ne olduğunu bilmiyorsan bir bak
Hint manastırına, mezarlığı nasıl dizilmiş”
İshak da şöyle dedi:
“Allah’ın onlara erişen takdirinde hayret edecek bir nokta görüyor musun?
10
Ölüme mahkumlar, kaderin gereği”
Ebû Irâr şu karşılığı verdi:
“Evler görünüyor, tüm yükleri, sakinlerinin üzerinde,
Bir de ziyaretçi topluluğu, ne var ki ziyaretçilerle konuşulmaz [orada]”
Bu zâtın kitabı yoktur.
15
Ebû Ziyâd el-Kilâbî: Bedevî olup adı Yezîd b. Abdullah b. el-Harr’dır.
Di‘bil der ki: Mehdî zamanında kıtlık sırasında Bağdat’a geldi. Abbas b.
Muhammed’in semtine yerleşti ve ölünceye kadar kırk yıl burada oturdu. Benî Âmir b. Kilâb’ın şairlerindendi. Kitâbü’n-Nevâdir, Kitâbü’l-Fark,
Kitâbü’l-İbil, Kitâbü Halkı’l-İnsân adlı eserleri vardır.
20
Ebû Serrâr el-Ganevî (Sükkerî hattından, şeddeli): Fasihti. Ebû
Ubeyde ve başkaları ondan okumuştur. Muhammed b. Habîb b. Ebû Osman el-Mâzinî ile ortak ilim meclisleri vardı. Ebû Osman şöyle der: “Çocukken babamdan “Fe tera’l vedka yahrucü min hilâlihî” şeklinde okudum.
Ebû Serrâr fasih bir kişiydi, “Yahrucü min halelihî” şeklinde okudu. Babam
“min halelihî bir kıraat şeklidir.” dedi. Ebû Serrâr şöyle dedi: Şairin şu sözünü duymadın mı?
25
Bir izdihama kapıldık ve çıktık oradan/ Yağmurun bulutların arasından
çıkışı gibi
Ebû Osman şöyle demiştir: Halel, hilâl ikisi de aynıdır, mastardır.
30
Ebü’l-Câmûs: Bedevî olup adı Sevr b. Yezîd’dir. Basra’ya Süleyman b.
Ali ailesine gelirdi. İbnü’l-Mukaffa‘ fasihliği ondan öğrendi. Eseri yoktur.
‫ا‬
‫‪147‬‬
‫أ‬
‫ِ‬
‫ار‪ :‬أ ا‬
‫أ‬
‫‪ ،‬و אل إ ّ‬
‫أُ َ ا א [ אل‪ :‬אر َ ّאد‬
‫أ ا‬
‫وأ ه אل‪:‬‬
‫ًא‬
‫ّאد‪ :‬ا‬
‫ار‪ ،‬אل‬
‫أت‬
‫ا ‪ .‬وכאن א ً ا‪ُ ] .‬‬
‫وإ אق ا ّ אص إ أ‬
‫ّאد‪:‬‬
‫ُ َ ‪ ،‬אل‬
‫ت َא ْ ُ ِ ي‬
‫إن ُכ ْ ِ َ َ ْ ر َ َ א ا ـ َ ْ ُ‬
‫‪٥‬‬
‫و אل إ‬
‫אכ‬
‫ْ َ َ א ِ ُه‬
‫َ‬
‫אق‪:‬‬
‫َ َ ى َ َ ًא ِ א َ َ‬
‫و אل أ‬
‫ا‬
‫ِ ِ‬
‫َر َ א ِ ُ َ ْ ٍ أَ ْو َ ْ ُ َ َ ِאد ُر ُه‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫ار‪:‬‬
‫َو َ ْ َ َ َز ْورٍ َ ُ َכ َزا ِ ُه‬
‫ُ ُ‬
‫ت ُ ى أَ ْ َ א ُ َ א َ ْ َق أَ ْ ِ َ א‬
‫ُُ ٌ َ‬
‫و‬
‫‪١٠‬‬
‫ِإ َ َد ْ ِ ِ ْ ٍ َכ ْ َ‬
‫ُ‬
‫ارة‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫وي‪ .‬אل ِد ْ ِ ‪ :‬م‬
‫ا ‪،‬أ ا‬
‫ا‬
‫أ ز אد ا ِכ ‪ :‬وا‬
‫ّ‬
‫ّ ‪ ،‬وأ אم‬
‫ا אس‬
‫أ א ا אس ا א َ و ل‬
‫ي‬
‫اد أ ّאم ا‬
‫ّ‬
‫و א אت‪ ،‬وכאن א ا‬
‫א أر‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب‬
‫כ ب‪ .‬و‬
‫א‬
‫ً‬
‫ا אن‪.‬‬
‫ا ادر‪ ،‬כ אب ا ق‪ ،‬כ אب ا ‪ ،‬כ אب‬
‫أ‬
‫‪١٥‬‬
‫ّ‬
‫ار ا‬
‫ا ّכ ي‬
‫ي)‬
‫ًא أ‬
‫ّ د(‪ :‬وכאن‬
‫ةو‬
‫أ‬
‫אن ا אز ‪ .‬אل أ‬
‫أ‬
‫دو ‪ .‬و‬
‫ّ‬
‫ار وכאن‬
‫أ وأ א م ﴿ َ َ ى ا ْ َ ْد َق َ ْ ُج ِ ْ ِ ِ ِ ﴾ אل أ‬
‫ّ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫ار‪ :‬أ ّ א‬
‫﴿ َ ْ ُج ِ ْ َ َ ِ ِ ﴾ אل אل أ ‪ « ِ ِ َ َ ْ ِ » :‬اءة‪ .‬אل أ‬
‫ّ‬
‫ُ‬
‫ا א ‪:‬‬
‫َ ِ َ ِ َ ْ ٍة َ َ ْ َ ِ ْ َ א‬
‫َ‬
‫َ‬
‫‪٢٠‬‬
‫אن‪:‬‬
‫و אل أ‬
‫أ ا א س‪ :‬ر‬
‫و‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ ا‬
‫و ِ ل وا‬
‫أ ا‬
‫א ‪.‬و‬
‫אن‪ :‬أت‬
‫ً א‪،‬‬
‫ل‬
‫אب‬
‫وج ا َ ْدق ِ ْ َ َ ِ ا َ َ ِ‬
‫ُُ َ‬
‫‪،‬و א‬
‫وכאن َ ِ ا‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫ران‪.‬‬
‫ة‬
‫آل‬
‫אن‬
‫‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
148
Ebü’ş-Şemh: Bedevî idi. Hîre’ye yerleşti. Ebû Muhammed b. Ebû Saîd
onun Kitâbü’l-İbil adında, Sa‘ûda’nın hattıyla bir eserini gördüğünü söylemiştir.
5
Şübeyl b. Azre ed-Dube‘î: Hâricîlerin hatiplerinden ve âlimlerindendir.
Kasîdetü’l-Garîb’in şairidir. Yetmiş yıl Râfizî olarak yaşadı. Sonra Hâricî oldu.
“Râfizîlerden berîyim kıyamette, ve dâr-ı mukâmet ile dâr-ı selâmette.”
şiirini söylemiştir.
Basra’da öldü, nesli orada sürmüştür.
10
15
Ebû Adnân: [Adı] Abdurrahman b. Abdüla‘lâ es-Sülemî’dir. Verd b.
Hakîm de denir. Basralı bir şair ve dil âlimi olup Ebü’l-Beydâ er-Riyâhî’nin
râvîsidir. Kitâbü’l-Kavs ve Kitâbü Garîbü’l-Hadîs ve onun şerhi olarak Mâ
Câe mine’l-Hadîsi’l-Me’sûri ani’n-Nebiyyi aleyhi’s-Selâm Müfesseran ve alâ
Eserihî mâ Fessera’l-Ulemâu mine’s-Selef adlı eserleri vardır.
Ebû Sevâbe el-Esedî: Bedevîdir. Kendisinden el-Emevî rivayet eder.
el-Emevi diyor ki: “Ebû Sevâbe’nin yanına girdik. Bize ‘Niçin geldiniz?
Yanımda ne tatlı yemek, ne de güzel söz var.’ dedi.”
Ebû Hayra: Adı Neşhel b. Zeyd’dir. Benî Adî’den bir bedevîdir. Şehre
yerleşti. Kitâbü’l-Haşerât adlı eseri vardır.
20
25
30
Ebû Şenbel el-Ukaylî: Şairdi. Adı Halîc’dir. Fasih bir bedevî idi. Hârûnürreşîd’in yanına geldi, Bermekîlerle temas kurdu. Kitâbü’n-Nevâdir adlı
bir eseri vardır. Bu kitabın Ebû Ömer ez-Zâhid’in tashih ettiği yaklaşık 300
varaklık, eski bir hat ile yazılmış bir nüshasını görmüştüm.
Dehmec b. Muhriz en-Nasrî: Benî Esed b. Huzeyme’den Nasr b.
Ku‘ayn. Kitâbü’n-Nevâdir adlı bir eseri vardır. Bu kitabı ondan Muhammed b. el-Haccâc b. Nusayr el-Enbârî rivayet etmiştir. Bu kitabın, Ebû
Ömer ez-Zâhid’in düzeltmelerinin olduğu yaklaşık 150 varaklık bir nüshasını gördüm.
Ebû Muhallim eş-Şeybânî: Adı Muhammed b. Sa‘d’dır. Muhammed b.
Hişâm b. Avf es-Sa‘dî de denir. Muhammed ve Ahmed olarak da isimlendirilir. Bedevî olup şiir ve lügati en iyi bilenlerdendi. Tabiatını sertleştirir,
abartılı konuşur, garip kelimeler kullanırdı.
‫ا‬
‫‪149‬‬
‫أ ا‬
‫‪:‬أ ا‬
‫وي ]‬
‫أ‬
‫أ ّ رآه‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫َ ْ َرة ا‬
‫‪ .‬وכאن ّأو ً را‬
‫ِ ْ ِ ا وا ِ ِ‬
‫َ ُ َ ََ‬
‫‪٥‬‬
‫و אت א‬
‫أ‬
‫أ‬
‫אن‪ :‬و‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫‪،‬‬
‫‪١٥‬‬
‫أ‬
‫اכ‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫א אء‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ي‬
‫ْ‬
‫‪ .‬و‬
‫ا‬
‫א‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫وى‬
‫ا‬
‫אم‬
‫و‬
‫َ ِ‬
‫َ‬
‫‪ ،‬و אل ورد‬
‫‪.‬و‬
‫ر‬
‫כ ‪ ،‬راو‬
‫‪ :‬כ אب ا س‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ي‪ .‬אل ا‬
‫ة‬
‫ا ‪ ،‬و אل‪:‬‬
‫و‬
‫ي‪ :‬د‬
‫א‬
‫م‬
‫ّ ا‬
‫ً‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ز ‪،‬أ ا‬
‫ّي‪ ،‬د‬
‫وي‬
‫ات‪.‬‬
‫‪ :‬وכאن א ا وا‬
‫ا‬
‫َ‬
‫ً‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب ا ادر‪ ،‬رأ‬
‫א اכ‪.‬و‬
‫‪.‬أ ا‬
‫ا א‬
‫‪.‬و‬
‫ة‪ .‬و‬
‫ا‬
‫حأ‬
‫ّ‬
‫א ور ‪.‬‬
‫ور ‪ ،‬و‬
‫أ‬
‫‪١‬‬
‫ا‬
‫אء‬
‫ُ ْ ِ ْز ا‬
‫دْ‬
‫כ אب ا ادر‪ ،‬رواه‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وا ّ‬
‫ا ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ِ ا ِא ِ‬
‫َ َ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫إ‬
‫‪،‬‬
‫َو ِ َدارِ ا ـ ُ َ א َ ِ َوا‬
‫א َِ ‪.‬‬
‫אل‪ :‬א אء כ ؟ א‬
‫أ‬
‫ً‪،‬‬
‫ي‪:‬أ ا‬
‫ة‪ :‬وا‬
‫ارج و‬
‫א‬
‫אء ا‬
‫ي‪ ،‬א ‪ ،‬א‬
‫أ ه א ّ ا‬
‫أ‬
‫ً‬
‫دا כ אب ا‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫و‬
‫ا ا‬
‫ّ‬
‫‪:‬‬
‫‪١‬‬
‫اء ا א‬
‫ا‬
‫و‬
‫ةو‬
‫[ ل ا ِ ة‪ .‬و‬
‫اכ‬
‫א ذכ ا‬
‫إ‬
‫ح‬
‫ّأ‬
‫ّ ا‬
‫ي‪ ،‬وכאن‬
‫و‬
‫د‪+‬أ ‪.‬‬
‫ّ כ‬
‫ي‪:‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫و ب‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אري‪ ،‬رأ‬
‫اכ‬
‫א و‬
‫ا ا ‪.‬‬
‫א ‪ :‬وا‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫َُ‬
‫ّ אج‬
‫‪.‬و‬
‫‪:‬‬
‫ّ وأ‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫و אل‬
‫‪.‬أ ا‬
‫أ‬
‫ا אس א‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫אم‬
‫ف‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫ّ‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
150
5
10
15
İbnü’s-Sikkît’in yazısıyla okuduğum bir kitapta şöyle okudum: “Ebû
Muhallim’in aslı Farslardandır. Fars’ta doğmuş, Benî Sa‘d’e intisap etmiştir.” Müberred şöyle demiştir: “Onu şöyle derken duydum: Yanımda 15
havan var. Çölde havan görmemiştim, gördüğümde ise ondan çok sayıda
edindim.” Ahmed b. İbrâhim el-Kâtib’i hicveden bir şairdi. Ancak Ebû Muhallim’in şiiri Ahmed b. İbrâhim şiirinden daha aşağı seviyedeydi. Mü’erric
“Ebû Muhallim insanların en çabuk ezberleyeniydi. Benden bir cüzü emanet aldı. Ertesi sabah iade etti. Geceleyin onu ezberlemişti. 50 yaprak kadar
tutuyordu.” demiştir.
Ebû Muhallim “Mansûr’un hacca gittiği yıl doğdum.” demiştir. 248
(862) yılında vefat etti. Kitâbü’l-Envâ, Kitâbü’l-Hayl, Kitâbü Halkı’l-İnsân
adlı eserleri vardır.
Ebû Mehdiye: Bedevîdir. Garip kelimeler kullanan bir kişiydi. Basralı
âlimler ondan rivayette bulunurlar. Her sene bir müddet safra rahatsızlığı
nüksederdi. Eseri yoktur.
Ebû Mishal: Bedevî olup künyesi Ebû Muhammed, ismi Abdülvehhâb
b. Harîş idi. Hasan b. Sehl’i ziyaret için Bağdat’a geldi. Sarf konusunda
el-Asmaî ile münâzaraları vardır. Kitâbü’n-Nevâdir ve Kitâbü’l-Garîbi’l-Vahşî adlı eserleri vardır.
20
25
Ebû Servân el-Uklî: Benî Ukl’den fasih bir bedevîdir. Çölde öğrenim
görmüştü. Ya‘kûb b. es-Sikkît kendi yazısıyla böyle der. Kitâbü Halki’l-Feres
ve Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r adlı eserleri vardır.
İbn Damdam el-Kilâbî: Ebû Osman Saîd b. Damdam’dır. Hasan b.
Sehl’in yanına gelmiştir. Onun hakkında söylediği güzel şiirleri vardır. Daha
önce kimsenin söylemediği tarzda kafiyeli şiirinden bir bölüm şöyledir:
“Yağmur ferahlatsın Livâ’daki o mahalleyi, ki onlarla orada tanışmıştım;
Uzun zaman önceydi, nitekim bu onların alışkanlığıdır.”
Eseri yoktur.
30
el-Behdelî: Adı Amr b. Âmir, künyesi Ebü’l-Hattâb’dır. Recez söyleyen
fasih ve râvî bir kişiydi. el-Asmaî ondan faydalanmış, onu delil (yetkili)
saymış ve şiirini rivayet etmiştir. Şu beyitler onundur:
“Bir kuzu hediye etti Ma‘mer bize, uzun zamandır yanında, sarılı beklemiş,
Öyle ki neredeyse kokuşmuş, verdi verdi de dürülmüş işkembe [verdi bize].”
‫ا‬
‫‪151‬‬
‫‪:‬أ‬
‫‪٥‬‬
‫ّ ا ا ّכ‬
‫أت‬
‫ً א أر‬
‫ْאو ًא‪ ،‬و אل‬
‫ل ي‬
‫‪ .‬و אل ا د‪:‬‬
‫إ‬
‫ّ‬
‫إ ا ا כא ‪.‬‬
‫ا אون ا אد ‪ ّ .‬א رأ ُ ا כ ت ‪ .‬وכאن א ا א أ‬
‫ً‬
‫ا אس‪،‬‬
‫ّ أ‬
‫إ ا ‪ .‬אل ّرج‪ :‬כאن أ‬
‫أ‬
‫ّ دون‬
‫وِ أ‬
‫ور ‪.‬‬
‫وכאن اره‬
‫ورده ا و‬
‫ا אر ّ‬
‫ًءا ّ‬
‫و אل أ‬
‫وא‬
‫‪.‬و‬
‫أ‬
‫כّ‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫اכ‬
‫א‬
‫ة‪ ،‬و‬
‫اد وا ً ا‬
‫‪ :‬כ אب ا ادر‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ وان ا ُ ْכ ‪:‬‬
‫ّ ‪.‬و‬
‫ا ّכ‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫‪٢٠‬‬
‫أ‬
‫و‬
‫ا‬
‫َ ‪ :‬وا‬
‫ا‬
‫‪:‬و‬
‫א‬
‫و‬
‫و‬
‫אن‪.‬‬
‫ا‬
‫ا ِ ة‬
‫ّ‬
‫ن‪ ،‬وכאن‬
‫ا‬
‫א ات‬
‫ُ‬
‫أ َ ْ َ ى إ َ َא َ ْ َ َ و ً א‬
‫ْ‬
‫ٌ ُ‬
‫אر ُ ْ َ ِ ً א‬
‫َ َ إ َذا א َ َ‬
‫‪،‬‬
‫َ‬
‫ا‬
‫‪.‬و‬
‫ا אد ‪ ،‬כ ا ذכ‬
‫ّ‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫ا س‪ ،‬כ אب א‬
‫אن‬
‫‪.‬و‬
‫ة‬
‫إ‬
‫ْ ُ َز ٍ‬
‫אن ُ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫א‬
‫ّ אب‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫א ِ‬
‫ِא ِ ى ِ ـ‬
‫ُ ْ ً َ ٍّ ّ َ َ ْ ُ ُ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫כ ‪،‬أ ا‬
‫أ אر ِ אد‪،‬‬
‫‪،‬و‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ ‪ ،‬وا‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ر‪ .‬و‬
‫ّ‬
‫אن وأر‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬و‬
‫اכ‬
‫אا‬
‫‪ ،‬وي‬
‫ّ‬
‫‪:‬أ ا‬
‫ْ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫‪:‬أ ا‬
‫ِ‬
‫ا‬
‫ّ ‪:‬و ت‬
‫اכ‬
‫أ‬
‫ا سو‬
‫ّ‬
‫ه אرس‪ ،‬وإ ّ א ا‬
‫وכ‬
‫ً وروى‬
‫أא ا‬
‫ه‪.‬‬
‫אو‬
‫א‬
‫ا‬
‫ب‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫ََ َُْ ُْ‬
‫ّאب‪ .‬وכאن را ً ا‬
‫ه‪:‬‬
‫אن َز َ א ًא ِ ْ َ ُه َ ْכ ُ ً א‬
‫َכ َ‬
‫أ ْ َ ى َ ْ َ ى ُ ُ א َ ْ ُ ًא‬
‫ً‬
‫ً א راو ً ‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
152
5
Cehm b. Halef el-Mâzinî: Şiir ve garîb [sözcükler] âlimi ve râvi idi.
Halef[ü’l-Ahmer] ve el-Asmaî zamanında yaşamıştır. Bu [adı geçen] üçü şiir
ve aruz konularında birbirlerine yakın seviyedeydiler. Cehm’in haşerelere
ve yırtıcı kuşlara dair şiirleri vardır. Ebû Amr b. el-Alâ ailesindendi. İbn
Münâzir, Cehm’i şöyle metheder:
Size el-Alâ ailesi dendi. Zira siz yüksek ve ilim kaynağı bir ailesiniz.
el-Alâ ailesi Benî Mâzin için yüksek bir bina yaptılar. Onlar da yıldızlarla
beraber oraya yerleştiler.
Âlimlerin Yazılarından
10
15
20
25
30
Ebü’l-Heysem el-A‘râbî, Ebü’l-Mucîb er-Rabaî, ismi Mezyed b. Muhayyâ’dır, Ebü’l-Cerrâh el-Ukaylî, Ebû Sâid el-Kilâbî, el-Adebbes el-Kinânî,
Ebû Zekeriyyâ el-Ahmer, Ebû Edhem el-Kilâbî, Ebû Sakr el-Adevî, Gâniyye
Ümmü’l-Humâris, Ebû Kurrâ el-Kilâbî -es-Sükkerî hattından-, Ebü’l-Hudrican -Sükkerî hattından-, Ebû Temmâm el-Harrâd, Ebü’l-Husayn el-Hüceymî, Mekveze, Ebü’l-Gamr, ismi el-Alâ b. Bekr b. Abdürab b. Mishal b.
el-Muhallık b. Cüşem b. Şeddâd, b. Rebîa b. Abdullah b. Ebû Bekir’dir.
Ya‘kûb [b. es-Sikkît]’in hattından: Ebü’l-Kamâkım el-Fak‘asî -Kisâî bu
zâttan nakletmiştir-, Ebû Ziyâd -el-A‘ver b. Berâ el-Kilâbî denir-, es-Samûtî
el-Kilâbî es-Saykal -Ebü’l-Kümeyt el-Ukaylî diye künyelenir-, Ebû Fak‘as
Lezzâz, Ebü’d-Dukayş el-Kınânî el-Ganevî, Ebü’s-Sakr el-Kilâbî, Heddâb
el-Hüceymî, Gayse Ümmü’l-Heysem, Reddâd el-Kilâbî, Kuraybe Ümmü’l-Behlûl el-Esediyye. Ümmü’l-Behlûl’ün Kitâbü’n-Nevâdir ve’l-Mesâdir
adlı bir eseri vardır.
Sükkerî’nin hattından: Ebû Disâr el-Fak‘asî, Cezletü’l-Hurakiyye,
Ebü’l-Kebş el-Bâhilî, Ebû Sâlih et-Tâî, Ebü’l-Kils en-Nimerî, Ebü’s-Semh
et-Tâî -el-Mu‘tez zamanında bilgi almak için çağrılmıştı-, Ebü’l-Velîd elKilâbî, Ebû Ubeyd el-Kâsım’dan rivayet etmiş olan Ebû Ali el-Yemâmî erRahmî -Kâsım el-Enbârî zamanında-, Arram b. el-Esbağ es-Sülemî, Ebû
Haccâr Abdurrahman b. Mansûr el-Kilâbî.
İbn Ebî Sa‘d’ın hattından: Herim b. Zeyd el-Küleybî, Ebû Zeyd
el-Mâzinî -Muhammed b. Habîb kendisinden rivayette bulunmuştur-,
‫ا‬
‫‪153‬‬
‫ا אز ‪ :‬راو‬
‫אر ن‬
‫وכא ا‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫و‬
‫آل أ‬
‫طا‬
‫و‬
‫وا‬
‫وا وض‪ .‬و‬
‫ا‬
‫ء‪ .‬و‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ُ אذر‬
‫ات‪ ،‬وا אرح‬
‫ً א‪:‬‬
‫ح‬
‫أ ْ ُ ا َ ِء و ِ ُن ا ِ ْ ِ‬
‫ََْ‬
‫َ‬
‫ُ ِّ ُ آل ا َ ء َ ّ ُכ‬
‫ُ‬
‫آل ا َ َ ِء ـאزِ ٍن‬
‫َو َ َ ْ َ َ ُ‬
‫َ‬
‫‪٥‬‬
‫א‬
‫ز אن‬
‫َ ْ ًא أ َ ُه َ َ ا ْ‬
‫אء‬
‫ُ َ א‪ ،‬أ ا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ا ا ‪،‬أ ا‬
‫أ ا‬
‫َْ َْ‬
‫ّ‬
‫َ‬
‫‪ .‬أ أد ا כ ‪ ،‬أ ا‬
‫א ا כ ‪ ،‬ا َ َ ّ ا כ א ‪ ،‬أ زכ ّא ا‬
‫أ‬
‫ّ ا ّכ ي‪ ،‬أ ا ر אن‬
‫ّأم ا ُ אرس‪ ،‬أ ة ا כ‬
‫ا وي‪،‬‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا ء‬
‫‪ ،‬כ زة‪ ،‬أ ا ‪ ،‬وا‬
‫ا‬
‫ا כ ي‪ ،‬أ ّ אم ا اد‪ ،‬أ ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ّ اد ر‬
‫ا‬
‫رب‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫ُ َ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫‪١٠‬‬
‫أ‬
‫و אل ا‬
‫ب ] ا ّ ّכ‬
‫اء ا כ ‪ ،‬ا‬
‫ر‬
‫أ‬
‫وا‬
‫ّأم ا‬
‫אدر‪.‬‬
‫از‪ ،‬أ ا ُ َ‬
‫رداد ا כ‬
‫‪ّ ،‬‬
‫[‪ :‬أ ا َ א ِ ا‬
‫ا ِא‬
‫‪ُ ،‬‬
‫ّ ا ّכ ي‪ :‬أ ِد אر ا‬
‫ا א ‪ ،‬أ ا ِכ ا ي‪ ،‬أ ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪،‬‬
‫اح ا‬
‫כ‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪١٥‬‬
‫‪.‬‬
‫اכ‬
‫أ ا‬
‫ا א‬
‫‪،‬أ‬
‫‪ َ .‬ام‬
‫ّ‬
‫ّا أ‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫روى‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ي‪ ،‬أ ا‬
‫ّأم ا‬
‫لا‬
‫‪َْ ،‬‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ِ :‬م ز ا כ‬
‫‪،‬أ‬
‫ا ُ‬
‫ا כ א ‪ ،‬أ ز אد‬
‫ا‬
‫و כ أ א ا ُכ َ‬
‫‪،‬‬
‫ا כ ‪ ّ ،‬اب ا ُ‬
‫ل כ אب ا ادر‬
‫‪ ،‬و ّم ا‬
‫‪،‬أ اכ‬
‫أُ‬
‫أ ّאم א‬
‫ا‬
‫ّ אر‬
‫‪،‬أ‬
‫א‬
‫أ ّאم ا‬
‫ّ‬
‫ا אري وروى‬
‫أ‬
‫‪ ،‬أ ز ا אز ‪ ،‬روى‬
‫ا א‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫راכ‬
‫‪.‬‬
‫ّ ا‬
‫‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
154
Ebü’n-Nu‘mân -bedevîdir, Muhammed b. Habîb ondan nakil yapmıştır-,
Ebü’l-Müsellem el-Gâdî -Ebû Amr eş-Şeybânî Kitâbü’n-Nevâdir’de ondan
nakil yapmıştır-.
Diğer Badiye Fasihleri
5
Ebû Müshir el-A‘râbî -ondan Ebû Atıyye Cerv b. Kutn en-Nebtî rivayet
etmiştir-. Onlardan biri de Ebü’l-Madrahî’dir. Kitâbü’n-Nevâdir adlı eserinin İbn Ebî Sa‘d hattıyla bir nüshasını görmüştüm.
Bu Tabakadan Olmayanlar
10
15
20
Ebû Dü‘âme el-Kaysî: Aslen çölden olup allâme ve râvîdir. Uzun müddet şehirde oturmuş, Bermekîlere hizmet etmiştir. el-Yûsufî’nin yazısıyla
adının Ali b. Büreyd (râ ile) olduğunu okudum. Kitâbü’ş-Şi‘r ve’ş Şu‘arâ adlı
bir eseri vardır.
Mü’erric es-Sedûsî: Ebû Feyd künyeli Mü’erric b. Amr es-Sedûsî elİclî. [İsmini] Abdullah b. el-Mu‘tez’in hattıyla Mü’erric b. Amr en-Nessâbe
şeklinde okudum. Mü’erric sülalesindendir. Adı Mersed b. el-Hâris b. Sevr
b. Harmele b. Alkame b. Amr b. Sedûs’tur. Feyd safrana veya kokusuna verilen addır. Bir adam ölürse fâde (yefîdu, feyden) denir. Ebû Feyd [İmam]
Halîl’in talebelerindendi. 195 [811] yılında şair Ebû Nüvâs’ın öldüğü gün
vefat etti.
Kitâbü’l-Envâ, Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân, Kitâbü Cemâhîri’l-Kabâ’il,
Kitâbü’l-Me‘ânî.
el-Lihyânî: el-Kisâî’nin hizmetkârıydı. Adı Ali b. el-Mübârek, bir rivayete göre Hâzim’dir. Künyesi Ebü’l-Hasan’dır. Bedevî âlim ve fasihlerle
görüştü. Ondan Ebû Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm okumuştur.
25
Kitâbü’n-Nevâdir adlı eseri vardır.
el-Ümevî: Adı Abdullah b. Saîd’dir. Bedevî değildir. Âlimlerle görüşmüş, çöle gidip bedevî fasihlerinden dil öğrenmiştir. Kitâbü’n-Nevâdir,
Kitâbü Rahli’l-Beyt adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪155‬‬
‫أ ا‬
‫אن‪ ،‬أ ا‬
‫وا‬
‫ادره‪.‬‬
‫א‬
‫و‬
‫אء ا‬
‫أ‬
‫‪٥‬‬
‫روى‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫وا‬
‫اء‪.‬‬
‫ّرج ا‬
‫و‬
‫‪ّ :‬‬
‫ّا‬
‫‪:‬وכ‬
‫ّ‪:‬‬
‫ّ‬
‫اכ‬
‫א‬
‫‪.‬‬
‫ا אد ‪ ،‬أ אل ا ُ אم א‬
‫اכ‬
‫ُ א اء‪ .‬و‬
‫‪:‬ا‬
‫ّرج‬
‫أא‬
‫ّرج‬
‫ا ِ‬
‫وا‬
‫و‬
‫و‬
‫ّرج وا‬
‫وا ّא ‪،‬‬
‫وس‪ ،‬אل‪ :‬وا‬
‫و‬
‫ً ا‪ ،‬إذا אت‪ .‬وכאن أ‬
‫أ‬
‫ا ما ي‬
‫ّ‬
‫وא‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫اء‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫‪.‬و‬
‫ْ‬
‫ت‬
‫ّ‬
‫ا אرث‬
‫َْ َْ‬
‫ان و אل را‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪،‬‬
‫אب ا‬
‫اس ا א ‪.‬‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب‬
‫ا א ‪ ،‬כ אب‬
‫א‬
‫א ‪.‬‬
‫ا‬
‫א ‪:‬‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫م ا כ א ‪ ،‬وا‬
‫ا‬
‫و‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ي‪ :‬وا‬
‫ا אد وأ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫راو وأ‬
‫و‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّا‬
‫ر‬
‫َْ َ‬
‫ان‪ ،‬و אل‪ :‬אد ا‬
‫و‬
‫أ‬
‫َ و‬
‫ْ‬
‫ا‬
‫ُ‬
‫‪.‬و‬
‫أ‬
‫ها‬
‫أ ُد א ا‬
‫إ ا ا כ ‪ .‬أت‬
‫ا‬
‫أ‬
‫و כ אب ا ادر رأ‬
‫ا‬
‫روى‬
‫اب‬
‫ا ‪ ،‬روى‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫‪،‬أ ا‬
‫ّ‬
‫ّ ا א‬
‫أ‬
‫‪.‬‬
‫אء‬
‫אء وا‬
‫ا‬
‫اب‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫אزم‪ ،‬و כ‬
‫ّ م‪.‬‬
‫ا א‬
‫ّ ‪ :‬כ אب ا ادر‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا אرك‪ ،‬و‬
‫أא‬
‫אء‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫اب‪ .‬و‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫اب‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫אء‪ ،‬ود‬
‫‪ :‬כ אب ا ادر‪ ،‬כ אب َر ْ‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
156
Ebü’l-Minhâl: Uyeyne b. Minhâl’dir. Râvi âlimlerdendir. Kitâbü’ş-Şerâb
ve Kitâbü’l-Emsâli’s-Sâ’ire adlı eserleri vardır. [Sonuncuyu] başka bir yerde
el-Ebyâtü’s-Sâ’ire şeklinde gördüm.
5
10
el-Hırmâzî: Ebû Ali el-Hasan b. Ali. Muhammed b. Dâvûd, İbrâhim
b. Saîd’den nakille onu böyle isimlendirmiştir. Bedevî Araplarından olup
râvidir. Hırmâz b. Mâlik b. Amr b. Temîm’e mensuptur. Basra’ya gelmiş ve
oraya yerleşmiştir. Benî Hırmâz arasına yerleştiği için bu adı aldığı söylenir.
Şair ve râvi idi.
Hırmâzî şöyle demiştir: “Şehirli bir kadına seher vaktini nasıl anladığı
soruldu. O da ‘Mücevherin bedenim üzerindeki soğukluğuyla.’ dedi. Taşralı bir kadına kadına seher vaktini nasıl anladığı soruldu. O da ‘Bahçelerde
çiçeklerin açmasıyla.’ dedi. Vahşi bir kadına soruldu. O da “[Seher vakti]
bağırsaklarımı hareketlendirir.” dedi.
Hırmâzî’nin Kitâbu Halki’l-İnsân adlı eseri vardır.
15
20
25
Ebü’l-Ameysel: Bedevî olup adı Abdullah b. Huleyd’dir. Ca‘fer b. Süleyman’ın mevlâsıdır. Ameysel mütenasip vücutlu, uzun kuyruklu, yürüyüşü
çalımlı atlara [verilen] isimlerdendir. Ebü’l-Ameysel Horasan’da Abdullah
b. Tâhir’in çocuklarının mürebbisiydi. Aslen Reyli olduğu söylenir. Sözünü
tok ve i‘rablı söylerdi. “Ben Benî Hâşim’in mevlâsıyım.” derdi. Dedesi Sa‘d,
Abbas b. Abdülmuttalib’in mevlâsıydı.
Ebü’l-Ameysel önce Tâhir b. Hüseyin’e sonra oğlu Abdullah’a hizmet
etti. Bir gün Abdullah’ın huzuruna girdi, elini öptü. Abdullah ona “Bıyıklarınla elimi tırmaladın.” diyerek takıldı. Ebü’l-Ameysel hemen “Kirpinin dikeni arslanın pençesini acıtmaz.” dedi. Bu cevap Abdullah’ın hoşuna gitti,
kendisine değerli bir hediye verilmesini emretti. Bir seferinde Abdullah’ın
yanına gelip de görüşmesine izin verilmeyince şu şiiri söyledi:
“Buradan çekip giderim devam ederse eğer iradesi, şu hâldeki gibi
Şayet onun yanına gitmeye bir merdiven [yol] bulamazsam, bulurum
elbet bir yol, ayrılıp terketmeye”
30
Bu söz Abdullah’a ulaşınca üzüldü ve her ne olursa olsun huzura alınmasını emretti.
Ebü’l-Ameysel 240 [854] yılında vefat etti. Kitâbü Mâ İttefeka Lafzuhû
ve İhtelefe Ma‘nâhû, Kitâbü’t-Teşâbüh, Kitâbü’l-Ebyâti’s-Sâ‘ire, Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪157‬‬
‫أ ا‬
‫אل‪:‬‬
‫כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪،‬أ ا‬
‫وي راو ‪،‬‬
‫إ ّ כאن‬
‫ل‬
‫و‬
‫אل ا‬
‫אزي‪:‬‬
‫א‬
‫و‬
‫‪ُ :‬‬
‫اכ‬
‫أ ا ََ‬
‫أ אء ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫‪١٥‬‬
‫ي‬
‫אز ً א‪:‬‬
‫כّ ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ذכ‬
‫و ّ أ‬
‫‪٢٠‬‬
‫وا‬
‫ا‬
‫אه‪ ،‬כ אب ا‬
‫אכ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אن‪ .‬وا‬
‫ّ כ‬
‫ا‬
‫‪ .‬وכאن ُ ّدب و‬
‫و ُ ُ ‪ .‬وכאن ل‪ :‬إ ّ‬
‫ّ‬
‫ً א‪،‬‬
‫אر כ‪ ،‬אل أ ا‬
‫א ة‬
‫وأ‬
‫ََ‬
‫ا ْذ ِن ُ ً א‬
‫כ ه وأ‬
‫א‬
‫أر‬
‫وא‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ه‪ ،‬אل‬
‫ً א‪ :‬إ ّن‬
‫‪ .‬و אءه‬
‫َ א َأرى َ‬
‫تإ‬
‫َو َ ْ ُ‬
‫كا ُْ ُ‬
‫אل‪:‬‬
‫َ‬
‫א‬
‫ِ‬
‫َِ ً‬
‫َ ِك ا َ ِ‬
‫אء َ ِ‬
‫ْ‬
‫أي ٍ‬
‫אل כאن‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ا ‪،‬‬
‫ْ ُك َ َ ا ا אب א دام إ ْذ ِ ِ‬
‫َ َ َ َ َ‬
‫َ ُ‬
‫ا‬
‫אز‬
‫‪،‬‬
‫ا אس‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫إ َذا َ أ ِ ْ َ ْ ً א إ‬
‫ْ‬
‫א‪.‬‬
‫ّ אه‬
‫داود‬
‫ّ‬
‫بإ‬
‫إ ا‬
‫אن‪.‬‬
‫ّه‬
‫ا‬
‫אت ا א ة‪.‬‬
‫כ‪ .‬وכאن א ا روا ‪.‬‬
‫אز ّ‬
‫ً‬
‫؟ א ‪ :‬دا ِ‬
‫ء‬
‫ا َ‬
‫ار أ ار ا א ‪ .‬و‬
‫‪ ،‬א‬
‫ا‬
‫ّي‬
‫‪ :‬أ ا ‪ ،‬وا‬
‫‪ ،‬وا‬
‫ا‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫اءة‪.‬‬
‫כ אب‬
‫و َم א‬
‫ا‬
‫ّي‬
‫ء‬
‫ةو‬
‫و ا ِ ا ّ ّאل ا‬
‫ْ‬
‫ا ي‪،‬‬
‫ا אن‪ .‬و אل أ‬
‫א‬
‫אء‪ ،‬و‬
‫‪،‬כ ا‬
‫ما‬
‫‪،‬و‬
‫‪ ،‬א‬
‫آ‬
‫ا‬
‫ي‪ .‬و‬
‫‪١٠‬‬
‫אل‪ ،‬أ‬
‫אل ا א ة‪ ،‬وو‬
‫ا ِ אزي‪ :‬أ‬
‫‪٥‬‬
‫ا واة ا‬
‫اכ‬
‫اب‪،‬‬
‫اכ‬
‫‪ :‬כ אب א ا‬
‫אت ا א ة‪ ،‬כ אب א‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
158
Abbâd b. Küseyb: Benü’l-Anber’in Benî Amr b. Cündüb kolundandır.
Künyesi Ebü’l-Hansâ’dır. Şiir râvisi, dilbilimci ve Arap tarihini iyi bilen bir
kişiydi.
5
el-Fak‘asî: Adı Muhammed b. Abdülmelîk el-Esedî’dir. Benî Esed’in
râvisi, onların menkıbelerini ve tarihini bilen şair bir kimseydi. Ebû Ca‘fer
el-Mansûr ve ondan sonraki halifeler devrine yetişti. Âlimler Benî Esed’in
menâkibini ondan aldılar. Fadl b. Rebî`’i övdüğü şu beyitler onundur:
“İnsanların hâlleri çeşit çeşittir. İbnü’r-Rebi‘ ise tek bir yol üzeredir.”
Kitâbü Me’âsiri Benî Esed ve Eş‘âriha adlı bir eseri vardır.
10
15
İbn Ebî Subh: Adı Abdullah b. Amr b. Ebû Subh el-Müzenî’dir. Bedevî
Arap olup Bağdât’a yerleşmiş, bu şehirde ölmüştür. Fasih bir şairdi. Âlimler ondan faydalanmışlardır. el-Fak‘asî ile aralarında ilginç şeyler nakledilir.
Di‘bil şöyle der: el-Fak‘asî bir eve yemeğe davet edilmişti. İbn Ebî Subh da
davet edilmişti. Kapıda itiştiler. İbn Ebî Subh galip gelip önce girdi. Şunu
söyledi:
“Ey Ümmü Amr, keşke hasmımı görseydin, hak verirdin bana,
[Görseydin] el-Esedî’nin omzunu [nasıl] kendimden uzaklaştırdığımı,
Zebûn Meydanı’nda.
Öyle ki evde bir aslan var âdeta, beni kaşlarıyla, gözleriyle fırlatıp attı,
20
Hasmımın haklı olduğunu duyduğumda, elbet menederdim önüme
geçmekten, onları”
Rebîatü’l-Basrî: Şehre göçmüş bir bedevî idi. Şair ve râvi idi. Kitâbü Mâ
Kîle fi’l-Hıyâri mine’ş-Şi‘r ve’r-Recez ve Kitâbü Hanîni’l-İbil ile’l-Evtân adlı
eserleri vardır.
25
Halef el-Ahmer’e Dair Haberler
Halef b. Hayyân. Künyesi Ebû Muhriz’dir. Ebû Mûsâ el-Eş‘arî’nin mevlâsıdır. Benî Ümeyye’nin mevlâsı diyenler de vardır. Söylendiğine göre Kuteybe b. Müslim’in Horasan’da aldığı esirlerin soyundandır. Şiiri en iyi bilenlerdendi. Şairdi; Arapların diliyle şiir söyler, şiirlerini onlara nispet ederdi.
‫ا‬
‫‪159‬‬
‫ّ‬
‫راو‬
‫‪٥‬‬
‫ُכ‬
‫אد‬
‫ُ ْ ُب‬
‫و‬
‫אر ا ب‪.‬‬
‫‪:‬‬
‫א א ـא‬
‫ً‬
‫‪ :‬وا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫وأ אر א وכאن א ا‪ .‬أدرك ا‬
‫ً‬
‫ه أ אت َ ح ا‬
‫אس ُ ْ َ ِ ُ َن‬
‫ا َ ُ‬
‫اכ‬
‫و‬
‫أ ْ َا ِ ِ‬
‫ه‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ :‬وا‬
‫ا‬
‫ر‬
‫ا‬
‫أ‬
‫و‬
‫أ‬
‫وي‪ ،‬ل‬
‫ا ُ َ ‪ ،١‬أ ا‬
‫أ אر‬
‫ا‬
‫אء و‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫و‬
‫ا‬
‫אا أ‬
‫ا‬
‫ا ‪ ،‬אزد‬
‫א‬
‫ّ و אل‪:‬‬
‫َ ِ َ ِت ُ ِאو ِ َכ َ ْ ُ ر ِ‬
‫ْ‬
‫َ َ ٍ ِ َא ٍ َز ُ ِن‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ِ‬
‫َو ُכ ْ ُ إ َذا َ ْ ُ ِ َ ِّ َ ْ‬
‫א َ َ ا ِ ِ َوا‬
‫وي ّ ‪ ،‬وכאن א ا راو ‪ .‬و‬
‫ي‪:‬‬
‫ّ‬
‫ً‬
‫إ ا و אن‪.‬‬
‫ا‬
‫‪ .‬כ אب‬
‫وا‬
‫اכ‬
‫ُ ِن‬
‫ُ‬
‫ِ‬
‫ُ‬
‫‪ :‬כ אب א‬
‫ا‬
‫و‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫وأ אر א‪.‬‬
‫ََْ ُ ا َ ْ َ ْ‬
‫أن َ َ َ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪.‬‬
‫َ ِ ٍ وا ِ ِ‬
‫َ‬
‫ِ َ ْ ِ َ ِ َכ ن ا ُ ْ َ ِ َ א‬
‫أ אر‬
‫ا אس‬
‫أ‬
‫و א‬
‫ا‬
‫א‬
‫אء‬
‫ر ِ‬
‫ََْ‬
‫אر‬
‫‪٢٠‬‬
‫أ‬
‫وا ُ ا َ ِ ِ َ‬
‫ْ‬
‫ّ ‪ :‬כ אب‬
‫أאا‬
‫‪:‬‬
‫أ َא َ َ أَ ِכ أُ ّم َ ْ ٍ و‬
‫ْ‬
‫َو َد ْ‬
‫َ ْ ِכ َ ا َ َ ِ ِ ّي َ ِ ّ‬
‫‪١٥‬‬
‫ي‪ ،‬راو‬
‫رو‬
‫ا أ ُ‬
‫ًא أ‬
‫اد و א אت‪ .‬כאن א ا‬
‫ً‬
‫دارا א و‬
‫ا‬
‫אل ِد ْ ِ ‪:‬‬
‫ً‬
‫ود‬
‫ا أ‬
‫ا אب‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫ا כا‬
‫‪ ،‬و ُכ‬
‫אء‪ ،‬وכאن‬
‫אن و כ‬
‫أ ‪.‬و‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫د‪ ،‬ر‪ ،‬ف‪ :‬ا אز ‪.‬‬
‫دة‬
‫أ‪ +‬ل أ‬
‫‪.‬‬
‫ا אن‬
‫א ا‬
‫ً‬
‫ُ ْ ِ ز‪،‬‬
‫ا‬
‫‪٢‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫ي و‬
‫أ س‬
‫אن ا ب و َ ْ َ ُ إ ّא ‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
160
İshak b. İbrâhim’in hattıyla şöyle okudum: “Keysân en-Nahvî’nin Halef
el-Ahmer’e ‘Ey Ebû Muhriz, Alkame b. Abde Cahiliyeden mi yoksa Benî
Dabbe’den midir?’ diye sorduğunu duydum.”
5
Halef ’in Kitâbü Hayyâti’l-Arab ve Mâ Kîle fîhâ mine’ş-Şi‘r adlı bir eseri
vardır.
Muhammed b. İshak der ki: Râvîlerden ve Bedevîlerden diğerlerini Kûfeli nahivci ve dilbilimcilere dair bölümde anlatacağız.
Sırasıyla Yezîdîler’e Dair Haberler
10
15
20
25
30
Kadı Ebû Saîd -Allah ona rahmet etsin- bana Ebû Bekir b. es-Serrâc’ın
hattıyla bir evrak gösterdi. Bu evrakta şöyle deniyordu: Ebû Abdullah
Muhammed b. el-Abbas el-Yezîdî şöyle dedi: “Ebû Muhammed Yahyâ b.
el-Mübârek el-Adevî, Halife el-Mehdî’nin dayısı Yezîd b. Mansûr’un arkadaşı olması sebebiyle el-Yezîdî diye tanınır. Ebû Amr b. el-Alâ onu Yezîd’e,
Yezîd b. Mansûr ise Mehdî’ye nispet eder.
Onun erkek çocuklarının en büyüğü Muhammed b. Ebû Muhammed’dir. Ebû Abdullah’ın dedesidir. İçlerinde en çok şiiri olan budur. Diğer
çocukları İbrâhim, İsmâil, Abdullah, Ya‘kûb ve İshak’tır. Burada yaş sırasına
göre zikredildiler. Ya‘kûb ile İshak zahidlere katıldılar, hadis âlimi oldular.
Dördü ise dil ve Arapça sahasında ustalaştılar. Bunlardan Muhammed ile
İbrâhim, Halife Me’mûn’un nedimlerindendiler. Muhammed daha kıdemliydi. Mu‘tasım’la beraber Mısır’da isyan eden Mübeyyize’ye karşı sefere çıktı, orada öldü. Diğerleri Bağdat’ta öldüler.
Muhammed’in on iki oğlu vardı. En büyükleri Ahmed, çoğunlukla lakabı Abdûs ile bilinen Abdullah ve Abbas b. Muhammed b. Ebû Muhammed’dir. Bu üçü babalarının vasîleriydi. Diğer oğulları Ca‘fer, Ali, Hasan,
Fadl ve Hüseyin -bu ikisi ikizdi-, Îsâ, Süleyman, Ubeydullah ve Yûsuf ’tur.
Aralarında usta olanlar Ahmed, Abbas, Ca‘fer, Hasan, Fadl, Süleyman ve
Ubeydullah’tı.
Ahmed 260 [874] yılından önce, Abbas ise 241 [855] yılında öldü. Abdûs
daha önce ölmüştü. Eğlence ve mûsikiye düşkün biriydi. Hatta ud çalmayı
öğrenmişti. İki oğlu ondan ud çalmayı öğrendiler. İkisi de iyi şarkı söylerdi.
‫ا‬
‫‪161‬‬
‫ّ إ‬
‫أت‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫إ ا‬
‫אق‬
‫‪ ،‬אل א أ א‬
‫و‬
‫اכ‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫أ אر ا‬
‫‪١٠‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وف א‬
‫ا‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫إ‬
‫אت ا ب و א‬
‫אق‪:‬‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫وا כ‬
‫כ אن ا‬
‫ه‪ ،‬א ِ ِ أو‬
‫ز‪،‬‬
‫أ אر ا‬
‫أ جإ‬
‫אل‪:‬‬
‫א‬
‫‪.‬‬
‫اب َ‬
‫إن אءا ‪.‬‬
‫ا א‬
‫ّ‬
‫ر‬
‫أ‬
‫ا אس ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ي وإ ّ א ّ א‬
‫و ا ء ّ ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ي‪ :‬כאن‬
‫ًא‬
‫ّأ‬
‫‪١٥‬‬
‫אو‬
‫و אت ا א ن‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪ .‬و אت‬
‫כ أن‬
‫ّ‬
‫ا و‬
‫א‬
‫ّ وإ ا‬
‫ا‬
‫وכאن‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ّ‬
‫אت א‪،‬‬
‫ا ‪ ،‬وا א‬
‫أو אء أ‬
‫إ‬
‫وس‬
‫أכ‬
‫‪ ،‬وا ر‬
‫و ً ا‪ّ ،‬و‬
‫ا כ را‬
‫ّ و ءا‬
‫أ‬
‫وا אس‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫و‬
‫‪ ،‬و א ْ أ אن‪ ،‬و‬
‫وا‬
‫وا‬
‫‪،‬أ‬
‫و‬
‫وا‬
‫وا‬
‫وا אس و‬
‫ّ‬
‫אت أ‬
‫وא‬
‫ا‬
‫ي‪،‬‬
‫ّي‪.‬‬
‫ّ أ‬
‫‪،‬و‬
‫ّ و أ‬
‫و ا و ب وإ אق وذכ‬
‫جإ‬
‫وي‬
‫ر‪ ،‬אل ا‬
‫رإ‬
‫‪:‬أ‬
‫وس ً א ّ‬
‫ا و א وا‬
‫و‬
‫ً‬
‫‪ .‬א אرع‬
‫و‬
‫ّ‬
‫اج‪ ،‬אل‪ ،‬אل‬
‫ا אرك ا‬
‫اد‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا אرج‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ي‬
‫و‬
‫כ‬
‫ا כ ر‪:‬‬
‫ّ‬
‫ا‪ ،‬وإ ا وإ א‬
‫ا א‬
‫ً‬
‫ب وإ אق َ َ ّ ا وכא א א‬
‫ا ّ‪،‬‬
‫ا‬
‫ها א ‪:‬‬
‫ن‬
‫‪ .‬و אدم ا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כه‬
‫ا ُ‬
‫وذاك أ ّن أ א‬
‫ّم‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا واة وا‬
‫ي‬
‫‪،‬‬
‫אن و‬
‫ا‬
‫אن و‬
‫ا ‪.‬‬
‫و א ‪ .‬وا אس אت‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫ًא א‬
‫ء ّ ة‪ ،‬وכאن‬
‫ذ כ وכא א‬
‫ب ا د و ّ ِا אه‬
‫ى وأر‬
‫ّ‬
‫ب و‬
‫ا אء‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
162
Fadl 278 [891] yılında, Abdullah 284 [897] yılında öldü. Hasan ise Mısır
valisi tayin edilen Ebû Eyyûb b. Uhti Ebi’l-Vezir ile Mısır’a gitti, orada
öldü. Ca‘fer ise 230 küsur yılında Basra’da, Süleyman 245 [859] yılında
öldüler.
5
Bunların Ebû Abdullah Muhammed b. el-Abbas ile Ahmed b. Muhammed’in iki oğlundan başka ilim rivayet eden çocukları olmadı. Bu oğullardan biri Ebû Îsâ diye künyelenen Mûsâ b. Ahmed, diğeri ise künyesi Ebû
Mûsâ olan Îsâ’dır. Bu ikisi babalarının amcası İbrâhim b. Ebû Muhammed’den, Ebû Zeyd ve el-Asmaî’den ilim rivayet ederler.
10
Ebû Muhammed’in -Ca‘fer b. Yahyâ için yazdığı- Kitâbü’n-Nevâdir,
Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd, Me’mûn’un oğullarından biri için yazdığı
Kitâbu Muhtasari’n-Nahv ve Kitâbü’n-Nakt ve’ş-Şekl adlı eserleri vardır.
15
İbrâhim b. Ebû Muhammed el-Yezîdî’nin eserleri: Kitâbu Mâ İttefekat Elfâzuhû ve İhtelefet Me’ânîhi, Kitâbu Binâi’l-Ka‘be, Kitâbu’l-Maksûr
ve’l-Memdûd, Kitâbu’l-Mesâdir fi’l-Kur’ân -bu [son] eserde Hadid suresine
gelince vefat etti-.
Künyesi Ebû Abdurrahman olan Abdullah b. Ebû Muhammed el-Yezîdî’nin Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân, Kitâbü Muhtasari Nahv, Kitâbü İkâmeti’l-Lisân ale’l-Mantık ve Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’ adlı eserleri vardır.
20
İsmâil b. Ebû Muhammed el-Yezîdî’nin Kitâbü Tabakâti’ş-Şu‘arâ adlı
eseri vardır.
Ebû Abdullah Muhammed b. el-Abbas b. Ebû Muhammed el-Yezîdî’nin
eserleri: Kitâbü Muhtasari Nahv, Kitâbü’l-Hayl, Kitâbü Menâkibi Beni’l-Abbâs, Kitâbü Ahbâri’l-Yezîdiyyîn.
25
Ebû Abdullah el-Yezîdî 310 [922] yılında vefat etti. Ömrünün sonlarında Halife Muktedirbillâh’ın çocuklarını okutması için saraya çağrılmıştı.
Bir müddet onları eğitti. Öğrendiğime göre halife ile tanıştıktan sonra bir
arkadaşına rastladı. Arkadaşı ondan, rivayet ettiği bazı şeyleri kendisine öğretmesini istedi: “İhtiyarladım.” yani “Ben meşgul bir kişiyim.” dedi.
‫ا‬
‫‪163‬‬
‫و אت‬
‫אن و‬
‫‪ ،‬وذ כ أ ّ‬
‫و אت‬
‫ج‬
‫א‬
‫وأر‬
‫ء ا روى ا‬
‫א‬
‫ّ ‪،‬أ‬
‫] [أ‬
‫ّ‬
‫وا ي أ ّ‬
‫ر وا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫אإ ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ود‪ ،‬כ אب‬
‫اכ‬
‫أ‬
‫ا ز ‪ ،‬وכאن و‬
‫‪ .‬و אت‬
‫אن‬
‫ا אس[ وا‬
‫ا ]‬
‫و ُכ‬
‫א‬
‫ّ‬
‫‪،‬و‬
‫وכ‬
‫أ‬
‫ز وا‬
‫אه‬
‫‪،‬‬
‫‪.‬‬
‫‪ :‬כ אب ا ادر‪ ،‬أ ّ‬
‫‪ ،‬أّ‬
‫أ‬
‫إ ا‬
‫א ‪ ،‬כ אب אء ا כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫رة ا‬
‫إ‬
‫وا ي أ ّ‬
‫כ אب‬
‫وا ي أ ّ إ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫ن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫إ‬
‫א‬
‫أא‬
‫و ّ‬
‫אن‬
‫أ‬
‫ي‪ ،‬כ אب א ا ّ‬
‫ّ ا‬
‫ر وا‬
‫أ א‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫ا آن‪ ،‬و‬
‫אدر‬
‫و אت‪.‬‬
‫ّ وכ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب إ א ا אن‬
‫أ‬
‫א‬
‫وا ي أ ّ أ‬
‫‪٢٠‬‬
‫أ‬
‫‪.‬‬
‫وا כ ‪.‬‬
‫وا ي أ ّ‬
‫‪١٥‬‬
‫‪،‬و‬
‫أر و א ‪ .‬و אت ا‬
‫أّ با‬
‫وא‬
‫و‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫رو א‬
‫‪١٠‬‬
‫א א‬
‫ً‬
‫ة‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫وא‬
‫ا‬
‫ن‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫ا ا‬
‫ر א ‪،‬‬
‫و ا‬
‫أن ُ ْ‬
‫ذ כ‪.‬‬
‫ّ‬
‫ّ ا‬
‫ا‬
‫أא‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ي‪ :‬כ אب‬
‫وا‬
‫אت ا‬
‫ي‬
‫ّ ة‪ .‬و‬
‫اء‪.‬‬
‫اء‪.‬‬
‫ّ ا‬
‫ا אس أ‬
‫ّ‬
‫ا אس‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ا آن‪،‬‬
‫ي‪ :‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫א ‪ .‬وכאن اُ‬
‫أ ّن‬
‫א כאن و ‪ ،‬אل ‪:‬‬
‫أ‬
‫آ‬
‫א‬
‫אوزت ا‬
‫ه‬
‫ّ‬
‫اّ א‬
‫ُ א‪ .‬أي‪:‬‬
‫َْ‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
164
el-Halîl’in Talebelerinden Sîbeveyh’e Dair Haberler
5
10
15
20
25
Hocamız Ebû Saîd şöyle dedi: “Sîbeveyh’in adı Amr b. Osmân b. Kanber’dir. Benü’l-Hâris b. Ka‘b b. Amr b. Va‘le b. Hâlid b. Mâlik b. Üded’in
mevlâsıdır. Künyesi Ebû Bişr’dir. Bazıları künyesinin Ebü’l-Hasan olduğunu söylerler. Farsçada Sîbûye, elma kokusu demektir. Sîbeveyh nahiv ilmini
hocası el-Halîl’den, Îsâ b. Ömer’den, Yûnus’tan ve başkalarından aldı. Lügat ilmini ise Ebü’l-Hattâb el-Ahfeş el-Kebîr ve başkalarından aldı. Kendisinden önce ve sonra kimsenin yazamadığı el-Kitâb’ını yazdı.” Ebü’l-Abbas Sa‘leb’in hattıyla şunu okudum: “Kırk iki kişi Sîbeveyh’in el-Kitâb’ını
yazmak için toplandı. Biri de Sîbeveyh’ti. Usûl ve mesâil ise el-Halîl’indi.
Sîbeveyh otuz iki yaşındayken Hârûnürreşîd zamanında Irak’a geldi. Kırk
küsur yaşında Fars bölgesinde vefat etti.”
Başka biri şöyle der: “Irak’a gelmesinin sebebi Yahyâ b. Halîd el-Bermekî ile görüşmekti. Yahyâ onunla el-Kisâî ve el-Ahfeş’i bir araya getirdi.
el-Kisâî ile el-Ahfeş onunla münâzara yaptılar, sordukları bazı meselelerde
hatalarını buldular. Hakemlik yapmaları için Bâdiye fasihlerine müracaat
ettiler. Bu fasihler Ebû Fak‘as ve Ebû Disâr, Ebü’l-Cerrâh, Ebû Servân’dı.
Halifeyi ziyarete gelmişlerdi. el-Kisâî’yi haklı buldular. Kisâî meseleyi Yahyâ
b. Halîd’le konuştu. Yahyâ onu da (Sîbeveyh’i) 10.000 dirhemle mükâfatlandırdı. Sîbeveyh parayı alıp Basra’ya, oradan Fars’a döndü. 179 yılında
orada ölmüştür.
[Sa‘leb’den] başka birinin hattından şunu naklettim: “el-Müberred, bir
kimse kendisinden Sîbeveyh’in el-Kitâb’ını okumak isteyince ona ‘Deniz
yolculuğu yaptın mı?’ derdi. Bununla kitabın önemine ve zorluğuna işaret
ederdi. el-Mâzinî de şöyle demiştir: “Sîbeveyh’in kitabından sonra nahiv
kitabı yazmak isteyen haya etsin.”
Nadr b. Şümeyl’e Dair Haberler
30
en-Nadr b. Şümeyl b. Haraşe b. Yezîd b. Külsûm b. Antera b. Züheyr b.
Ömer b. Cülhüme b. Hicr b. Huzâ‘î b. Mâzin b. Mâlik b. Amr b. Temîm’dir.
Basralıdır. Benî Mâzin kabilesinin oturduğu Merverrûz’da yerleşmiştir. İmam
Halîl’den ve Bâdiye fasihlerinden okumuştur. 203 veya 204 yılında vefat etti.
Kitâbü’s-Sıfât adında büyük bir eseri vardır. Bu eser çeşitli bölümlere ayrılır. Ebû
Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm Garîbü’l-Musannef adlı eserini bu zâttan almıştır.
‫ا‬
‫‪165‬‬
‫‪:‬‬
‫أ אر‬
‫אل‬
‫ا אرث‬
‫כ‬
‫‪٥‬‬
‫أ‬
‫אأ‬
‫אب ا‬
‫ر‬
‫ا ‪،‬‬
‫و‬
‫و‬
‫כ‬
‫‪،‬و‬
‫أ ا‬
‫أ‬
‫ّאب ا‬
‫و‬
‫ا אن وأر‬
‫إ‬
‫ا‬
‫ن إ א ًא‬
‫ا اق و‬
‫و אل‬
‫‪١٠‬‬
‫ه‪ .‬و‬
‫ا ا‬
‫‪ ،‬א اه و‬
‫اب وכא ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ًا‬
‫‪:‬ا‬
‫‪.‬و‬
‫א‬
‫א‬
‫ّ‬
‫أ ّאم‬
‫אرس‪.‬‬
‫ن‬
‫و‬
‫כ ‪،‬‬
‫ه א و אכ אه إ‬
‫وأ ِد אر وأ ا‬
‫אن‪ ،‬و ‪ :‬أ‬
‫اب‪ .‬وכ ّ ا כ א‬
‫ا‬
‫م‬
‫وأر‬
‫א ا‬
‫ةو אإ‬
‫أ‬
‫כ אب‬
‫‪،‬و ّ و‬
‫ّه‬
‫]أ א[ ا אت‬
‫כא ا ي‬
‫و‬
‫و وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬و‬
‫‪ ،‬وأ‬
‫ّ أ ا אس‬
‫ّ‬
‫ل وا‬
‫‪ ،‬وا‬
‫َ وان‪ ،‬כאن ا כ א‬
‫א و אد إ‬
‫آ ف در ‪،‬‬
‫‪١٥‬‬
‫و‬
‫ه‪ :‬כאن وروده ا اق א‬
‫ا כ א ‪ ،‬وا‬
‫ا‬
‫را‬
‫و‬
‫ه‪ .‬أت‬
‫אכ‬
‫أدد‪ ،‬و כ‬
‫و אل‬
‫ا אح‪ .‬وأ‬
‫و‬
‫اכ‬
‫و‬
‫א‬
‫א אر‬
‫أ אذه‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אن‬
‫َْ‬
‫أא‬
‫א‬
‫אء‬
‫اح وأ‬
‫ّ‬
‫אزه‬
‫אرس‪ ،‬و אت א‬
‫ة‬
‫و‬
‫وא ‪.‬‬
‫و‬
‫‪:‬‬
‫‪ :‬כאن ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫؟‬
‫رכ‬
‫כ א ًא כ ا‬
‫ً‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ًא‬
‫ّ‬
‫د إذا أراد ا א ًא أن‬
‫אא א‬
‫‪،‬‬
‫כ אب‬
‫أ‬
‫כ אب‬
‫‪ .‬وכאن ا אز‬
‫ل‬
‫أراد أن‬
‫ل‪:‬‬
‫ِ‪.‬‬
‫أ אر ا‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ل‬
‫כ م‬
‫و ا وذ و‬
‫و ّ‬
‫و ي‬
‫אزن‬
‫ُ ا‬
‫د‬
‫אכ‬
‫אزن‪ .‬أ‬
‫أر و א‬
‫أو‬
‫ث‪ .‬و‬
‫ّة כ‬
‫‪،‬و‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ة‬
‫‪،‬‬
‫و‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫ا א‬
‫ز‬
‫و‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫يا‬
‫אء ا‬
‫אت‪ ،‬و‬
‫ّ مכא‬
‫‪،‬‬
‫اب‪.‬‬
‫כ אب כ‬
‫ا‬
‫ّ ‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
166
Ebü’l-Hasan b. el-Kûfî’nin yazısında okuduğuma göre Kitâbü’s-Sıfât’ın anlattığım gibi olduğu doğrulandı. Sadece gördüğüme istinad etmedim:
5
10
İbn el-Kûfî şöyle diyor: “Birinci cüz insanın yaratılışından, cömertlikten,
keremden ve kadınların özelliklerinden bahseder. İkinci cüz çadırlardan,
yerleşim yerlerinden, dağlardan, vadilerden ve eşyadan bahseder. Üçüncü
cüz sadece deve ile ilgilidir. Dördüncü cüz koyun, kuş, güneş, Ay, gece,
gündüz, sütler, mantarlar, kuyular, havuzlar, ipler, kuyu kovaları ve şarabın
özelliklerinden bahseder. Beşinci cüz ekinler, bağlar, üzümler, baklagillerin
isimleri, ağaçlar, rüzgârlar, bulutlar ve yağmurlardan bahseder.
[Diğer eserleri:] Kitâbü’s-silâh, [Kitâbü] Halki’l-feres. Bunlardan başka,
bu kitaba girmeyen eserleri Kitâbü’l-Envâ‘, Kitâbü’l-Me‘ânî, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs, Kitâbü’l-Müsâfene (su taksimi), Kitâbü’l-Medhal ilâ Kitâbi’l-‘Ayn,
Kitâbü’l-Mesâdir, Kitâbü’l-Cîm, Kitâbü’ş-Şems ve’l-Kamer’dir.
el-Ahfeş el-Mücâşi‘î’ye Dair Haberler
15
20
Ebü’l-Hasan Saîd b. Mes‘ade’dir. Benî Mücâşî‘ b. Dârim’in mevlâsı, Basra nahivcilerinin meşhurlarındandır. Sîbeveyh’ten okumuştur ve onun en
iyi talebelerindendir. Fakat Sîbeveyh’ten yaşlıydı. el-Halîl hariç, Sîbeveyh’in
faydalandığı âlimlerden faydalandı. Sîbeveyh’in kitabına giden yol el-Ahfeş’ten geçer. Zira Sîbeveyh’e el-Kitâb’ı okuyan yahut onun kendisine Kitâb’ı
okuduğu bir kimse bilinmemektedir. Şu var ki o ölünce kitap, Ahfeş’e okunur/arzedilir oldu. Ahfeş’in huzurunda bu kitabı okuyanlar arasında Ebu
Ömer el-Cermî, Ebû Osman el-Mâzinî ve diğer bazı kişiler vardır.
el-Ahfeş 211 [826] yılında, el-Ferrâ’dan sonra vefat etti.
25
30
[Ebü’l-Kâsım] el-Belhî Fezâ’ilü Horasan [adlı] kitabında el-Ahfeş’in Harzemli olduğunu söyler. 215 [830] yılında vefat ettiği de söylenir. el-Ahfeş
Basralı Hammâd b. el-Zebrekân’dan okumuştur.
el-Ahfeş’in Kitâbü’l-Evsât fi’n-Nahv, Kitâbü Tefsîri Me‘âni’l-Kur’ân,
Kitâbü’l-Mekâyîs fi’n-Nahv, Kitâbü’l-İştikâk, Kitâbü’l-Erbe‘a, Kitâbü’l-Arûz,
Kitâbü’l-Mesâili’l-Kebîr, Kitâbü’l-Mesâili’s-Sağîr, Kitâbü’l-Kavâfî, Kitâbü’lMülûk, Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r, Kitâbü Vakfi’t-Temâm, Kitâbü’l-Esvât, Kitâbü
Sıfâti’l-Ganemi ve Elvânihâ ve İlâcihâ ve Esnânihâ adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪167‬‬
‫ا‬
‫ّأ‬
‫رأ ‪:‬‬
‫أت‬
‫א‬
‫اכ‬
‫אل ا ا כ‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫אء‪ .‬ا‬
‫ا‬
‫ءا א‬
‫ا‬
‫‪،‬ا‬
‫ا‬
‫ءا א‬
‫ا‬
‫אب‪ ،‬ا‬
‫‪:‬ا‬
‫ء ا ّول‬
‫ي‬
‫ا‬
‫ءا א‬
‫ي‬
‫‪ ،‬ا אر‪ ،‬ا‬
‫ح‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫אء إ ا‬
‫‪ .‬وכאن ّ‬
‫و אت ا‬
‫إ‬
‫אل ا‬
‫و‬
‫اכ‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫ا כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫و‬
‫‪١‬‬
‫ىو‬
‫‪،‬ا‬
‫‪،‬ا‬
‫אء ا‬
‫ذכ‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫אدر‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ء‪،‬‬
‫ل‪ ،‬ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫א ‪،‬‬
‫وا‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫قأ‬
‫إ‬
‫و‬
‫أه‬
‫א‬
‫כ אب‬
‫أه‬
‫أ‬
‫ىو‬
‫دارِ م‪،‬‬
‫ُ‬
‫‪،‬و‬
‫‪ .‬وذ כ أ ّن כ אب‬
‫‪ ،‬و כ ّ ـא אت ُ ئ ا כ אب‬
‫ّ‬
‫א‪.‬‬
‫אن ا אز و‬
‫‪ ،‬وأ‬
‫ا َ‬
‫ةو א‬
‫ا‬
‫أ ّ‬
‫ي‬
‫ا اء‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪١‬‬
‫ا אن‪ :‬وأ‬
‫ارزم‪ ،‬و אل‬
‫א‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ات‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫ّ אد ا ْ אن وכאن‬
‫َ‬
‫א ا آن‪ ،‬כ אب‬
‫ا ‪ ،‬כ אب‬
‫ّ ‪ :‬כ אب ا و‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אق‪ ،‬כ אب ا ر ‪ ،‬כ אب ا وض‪ ،‬כ אب ا‬
‫א ا‬
‫‪.‬‬
‫אر‪ ،‬ا אح‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫א ‪ .‬وכאن ا‬
‫‪ .‬وروى ا‬
‫ا אم‪ ،‬כ אب ا‬
‫ف‪ :‬إ‬
‫أ‬
‫כ אب‬
‫ةو א‬
‫‪٢٠‬‬
‫אض‪ ،‬ا ر‬
‫א‬
‫‪ .‬وا‬
‫أ ّن أ ً ا أه‬
‫ُ‬
‫‪،‬ا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אب وا‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫د وا כ م و‬
‫אت‬
‫אل وا‬
‫ي‬
‫ه‪،‬‬
‫ة‪ .‬أ‬
‫ا‬
‫ءا ا‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫تو‬
‫ا س‪ .‬و‬
‫כ אب ا‬
‫أ אر ا‬
‫وا‬
‫ذכ‬
‫אن وا‬
‫ا رع‪ ،‬ا כ م‪ ،‬ا ِ َ ‪ ،‬أ‬
‫אر‪.‬‬
‫إ‬
‫ي‬
‫אن‪ ،‬ا כ ة‪ ،‬ا אر‪ ،‬ا‬
‫ا ا כ אب‪ :‬כ אب ا‬
‫‪١٠‬‬
‫אت‬
‫ا‬
‫‪.‬ا‬
‫ي‬
‫כ אب ا‬
‫כ אب ا‬
‫א‬
‫و أ ّل‬
‫אت ا‬
‫ك‪ ،‬כ אب א ا‬
‫وأ ا א و‬
‫א وأ א א‪.‬‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
168
Kutrub’a Dair Haberler
5
10
15
Adı Ebû Ali Muhammed b. el-Müstenîr’dir. Ahmed b. Muhammed veya
Hasan b. Muhammed de denir. -Doğru olan ilk şeklidir.- Sîbeveyh’ten ve
Basralı bir grup âlimden okudu. Söylediklerine itimat edilir. Kutrub devamlı hareket eden küçük bir haşeredir. Sîbeveyh, seher vakitlerinde erkenden kapısının önünde gördüğü için ona bu adı vermiştir. Bir gün ona “Sen
gece kutrubusun.” demiştir.
Kutrub, [Kerec’in mâliki] Ebû Dülef el-Kâsım b. Îsâ’nın çocuklarını eğitiyordu. Kendisinden sonra oğlu el-Hasan onları eğitmiştir. Kutrub, 206
[821] yılında vefat etmiştir.
Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân, Kitâbü’l-İştikâk, Kitâbü’l-Kavâfî, Kitâbü’n-Nevâdir, Kitâbü’l-Ezmine, Kitâbü’l-Fark, Kitâbü’l-Esvât, Kitâbü’l-Müselles,
Kitâbü’s-Sıfât, Kitâbü’l-İlel fi’n-Nahv, Kitâbü’l-Ezdâd, Kitâbü Halkı’l-Feres,
Kitâbü Halkı’l-İnsan, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs, Kitâbü’r-Reddi ale’l-Mülhidîn fî
Müteşâbihi’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Hemz, Kitâbü Fe‘ale ve Ef‘ale, Kitâbü İ‘râbi’lKur’ân adlı eserleri vardır.
Ebû Ubeyde’ye Dair Haberler
20
25
30
Şeyh Ebû Saîd -rahimehullah- şöyle dedi: “Ebû Ubeyde Ma‘mer b.
el-Müsennâ et-Teymî Kureyş Teym’indendir, Rebâb Teym’inden değil. Onların mevlâsıdır. Benî Ubeydullah b. Ma‘mer et-Teymî’nin mevlâsı olduğu
da söylenir.
Ebû Bekir b. Mücâhid, el-Kudeymî ve Ebü’l-Aynâ’dan şöyle aktardı:
“Bir adam Ebû Ubeyde’ye şöyle dedi: ‘Ey Ebû Ubeyde insanlardan söz ettin, neseplerini tenkit ettin. Allah için söyle, senin baban kimdir, aslı nedir?’ O da ‘Babamın bana söylediğine göre babası Bâcerevân’da oturan bir
yahudiymiş.’ dedi.”
Ebû Abdullah İbn Mukle’nin yazısıyla şunu okudum: Ebü’l-Abbas
Sa‘leb dedi ki “Ebû Ubeyde Hâricîlerin mezhebindendi. Kur’ân okursa yüzünden okurdu. Garîbü’l-Kur’ân, Mecâzü’l-Kur’ân adlı eserleri vardı. Çok
bilgili olmasına rağmen bir beyit okusa bile i‘rabını tutturamazdı. Ölünce
cenazesine kimse gitmedi. Çünkü ne bir asillerden ne de sıradan insanlardan hiç kimse on[un tenkit ve ta’nın]dan kurtulmuş değildi.
‫ا‬
‫‪169‬‬
‫ب‬
‫أ אر‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫وا ّول أ‬
‫כ ‪ .‬وا‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬و אل أ‬
‫כא ‪ .‬أ‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ّ ‪ ،‬و אل ا‬
‫אء ا‬
‫א‬
‫ّب و َ ْ ُ ‪ ،‬و אل إ ّن‬
‫ب ُدو‬
‫ب ‪.‬‬
‫אر‪ .‬אل‬
‫ً א‪ :‬א أ إ ّ‬
‫ا‬
‫وכאن‬
‫ّد‬
‫ب‬
‫אو‬
‫ّ و أ‬
‫‪.‬‬
‫ا א‬
‫د‬
‫ب‬
‫ّ‬
‫ّ وא‬
‫ا‬
‫אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫ا‬
‫אن‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب َ َ وأ ‪ ،‬כ אب إ اب ا آن‪.‬‬
‫ا‬
‫أ אر أ‬
‫أ‬
‫ا ‪:‬أ‬
‫‪،‬ر‬
‫ا אب‪ ،‬و‬
‫‪١٥‬‬
‫כאن أ ك و א أ‬
‫أت أ א‬
‫אق‪ ،‬כ אب ا ا ‪،‬‬
‫اد‪ ،‬כ אب‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫ا س‪ ،‬כ אب‬
‫א ا آن‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ة‬
‫כ‬
‫ة‬
‫؟ אل‪:‬‬
‫ّ أ‬
‫אل‬
‫א‬
‫ذכ ت ا אس و‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ا َכ ج‪.‬‬
‫ّ‬
‫ا ُכ َ‬
‫أ ّن أ אه כאن‬
‫‪،‬‬
‫ّ ا‬
‫ا‬
‫وأ ا‬
‫أ א‬
‫‪.‬‬
‫אء‪ .‬אل‪ :‬אل‬
‫‪ ،‬א أّ‬
‫د א א َ وان‪.‬‬
‫‪ :‬כאن أ‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬אل أ ا אس‬
‫ّ‬
‫ا آن‪ ،‬و אز ا آن‪ .‬وכאن‬
‫ا‪ ،‬و‬
‫رأي ا ارج‪ .‬وإذا أ ا آن أه‬
‫ِ‬
‫ا ‪ .‬و ـא אت‬
‫إذا أ‬
‫ًא ُ‬
‫ّ‬
‫ه‪.‬‬
‫و‬
‫َْ َ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ً‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫‪٢‬‬
‫ات‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬و אل‬
‫و ّ א אل ّ א أ‬
‫ة‪ :‬א أ א‬
‫ر‬
‫أ‪+‬ا‬
‫ف‪ :‬ا‬
‫ب‬
‫ة‬
‫אل ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫إ ّאه‬
‫‪.‬‬
‫ّ ‪ :‬כ אب‬
‫اכ ا‬
‫و‬
‫כ אب ا ادر‪ ،‬כ אب ا ز ‪ ،‬כ אب ا ق‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪١٠‬‬
‫אכ‬
‫‪ .١‬وכאن ا ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫ّ ‪،‬‬
‫א‬
‫אز أ‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫ة ى‬
‫כ‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
170
5
10
15
20
25
30
Kitâbü’l-Mesâlib adında bir eser yazdı. Bu kitapta Hz. Peygamber (sav)
sülalesinden bazı kişileri tenkit etti. Ebü’l-Abbas, “Ebû Ubeyde 100 yaşına
yakın yaşadı. Oldukça peltekti. Câhiliye ve İslâm devrini iyi bilirdi. Evinde
Arapların dîvânı (şiiri) vardı. el-Asmaî, Ebû Zeyd ve bu ikisi gibi başka
arkadaşlarının yanında olan (ilimler âdeta) ondan aparılmış [onun ilmine
nisbetle pek az] şeylerdi. Tüm bunlara karşın temizliğine pek dikkat etmeyen, akidesi ve nesebi bozuk biriydi.” demiştir.
Allân eş-Şuûbî’nin hattıyla Ebû Ubeyde’nin Farslılarca Sübbuht diye
isimlendirildiğini okudum. Aslı Acemdir. 114 yılında (732) doğdu, 210
veya 211 yılında (826 veya 827) vefat etti. Ebû Saîd ise [bu tarihin] 208
veya 209 olduğunu söyler. Kitapları şunlardır: Kitâbü Mecâzi’l-Kur’ân,
Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân, Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs, Kitâbü’d-Dîbâc (Kitâbü’t-Tâc), Kitâbü Cefveti Hâlid, Kitâbü’l-Hayevân, Kitâbü’n-Nakâ’iz, Kitâbü İbn Vâil, Kitâbü’l-Emsâl Kitâbü’l-Hudûd,
Kitâbü Mesûd, Kitâbü’l-Basra, Kitâbü Haberi’r-Râviye, Kitâbü Horasan,
Kitâbü Meğârâti Kays ve’l-Yemen, Kitâbü Haberi Abdülkays, Kitâbü Haberi İbn Beğîz, Kitâbü Havârici’l-Bahreyn ve’l-Yemâme, Kitâbü’l-Mevâlî,
Kitâbü’l-Bülh, Kitâbü’d-Dîfân, Kitâbü’t-Turûka, Kitâbü Merci Râhit,
Kitâbü’l-Münâferât, Kitâbü’l-Kitâl, Kitâbü haberi’l-Berrâz, Kitâbü’l-Ferrârîn, Kitâbü’l-Bâzî, Kitâbü’l-Hamâm, Kitâbü’l-Hayyât, Kitâbü’l-İkâb,
Kitâbü’n-Nevâkih, Kitâbü’n-Nevâşiz, Kitâbü Hafîri’l-Hayl, Kitâbü’l-Milâs,
Kitâbü’l-İ‘tân, Kitâbü Menâkıbi Bâhile, Kitâbü Eyâdi’l-Ezd, Kitâbü’l-Hayl,
Kitâbü’l-İbil, Kitâbü’l-Esnân, Kitâbü’l-Müccan, Kitâbü’z-Zer‘, Kitâbü’r-Rahl,
Kitâbü’d-Delv, Kitâbü’l-Bekra, Kitâbü’s-Serc, Kitâbü’l-Licâm, Kitâbü’l-Kavs,
Kitâbü’s-Seyf, Kitâbü Mesâlibi Bâhile, Kitâbü’ş-Şevârid, Kitâbü’l-Ahlâm,
Kitâbü’z-Zevâid, Kitâbü Mekâtili’l-Fürsân, Kitâb Nâme er-Reîs, Kitâbü
Mekâtili’l-Eşrâf, Kitâbü’ş-Şi‘r ve’ş-Şu‘arâ, Kitâbü Fe‘ale ve Ef‘ale, Kitâbü’l-Mesâdir, Kitâbü’l-Mesâlib, Kitâbü Halkı’l-İnsân, Kitâbü’l-Fark, Kitâbü’l-Hasf,
Kitâbü Mekke ve’l-Haram, Kitâbü’l-Cemel ve Sıffîn, Kitâbü Büyûtâti’l-Arab, Kitâbü’l-Lugât, Kitâbü’l-Gârât, Kitâbü’l-Mu‘âtebât, Kitâbü’l-Mülâvemât, Kitâbü’l-Ezdâd, Kitâbü Meâsiri’l-Arab, Kitâbü’l-Kattâlîn, Kitâbü’l-Akaka, Kitâbü Meâsiri Gatafân, Kitâbü’l-Evfiyâ, Kitâbü Esmâi’l-Hayl,
Kitâbü Ed‘iyâi’l-Arab, Kitâbü Maktali Osman, Kitâbü Kuzâti’l-Basra,
Kitâbü Fütûhi Ermîniyye, Kitâbü Fütûhi’l-Ehvâz, Kitâbü Lüsûsi’l-Arab,
‫ا‬
‫‪171‬‬
‫כ אب ا א‬
‫و‬
‫אر َب أ‬
‫ا ّאس‪ :‬و َ‬
‫وכאن د ان ا ب‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫أت‬
‫وو أ‬
‫أ‬
‫ة‬
‫‪:‬‬
‫ا ي כאن َ ْ َ‬
‫ة ا א وכאن‬
‫ّن ا‬
‫أر‬
‫אن و‬
‫ة א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ود‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ .‬وإ ّن א כאن‬
‫א כאن ‪ .‬وכאن ذ כ כ ّ ‪ ،‬و ِ א‬
‫ة ّ‬
‫‪:‬أ‬
‫ةو א ‪،‬و ّ‬
‫‪.‬و‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب א ا آن‪ ،‬כ אب‬
‫‪١٠‬‬
‫و‬
‫أ‬
‫א‪ٌ َ ُ ،‬‬
‫ّ‬
‫أ אب ا‬
‫ُ ْ‬
‫وא‬
‫ا‬
‫و‬
‫ل‬
‫ا‬
‫إ ى‬
‫‪.‬‬
‫ة‪ .‬و אل‬
‫אز ا آن‪ ،‬כ אب‬
‫אج )כ אب ا אج(‪ ،‬כ אب‬
‫وا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا او ‪ ،‬כ אب‬
‫אل‪ ،‬כ אب‬
‫ا אن‪ ،‬כ אب אرات‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪١٥‬‬
‫‪.‬‬
‫ز‬
‫‪،‬‬
‫אرس‪ ،‬أ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ة‪ ،‬כ אب‬
‫وأ‬
‫لا‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫م وا א‬
‫ا‬
‫أ‬
‫اכ‬
‫ان‪ ،‬כ אب ا א‬
‫د‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫‪ .Ṣ‬אل أ‬
‫ارج ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫وا ‪ ،‬כ אب‬
‫ا َ‬
‫وا א ‪ ،‬כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب ا ْ ‪ ،‬כ אب ا ِ אن‪ ،‬כ אب ا و ‪ ،‬כ אب َ ج را ‪،‬‬
‫ُ‬
‫ْ‬
‫ا اض‪ ،‬כ אب ا ار ‪ ،‬כ אب ا אزي‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب ا א ات‪ ،‬כ אب ا אل‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫ا אم‪ ،‬כ אب ا אت‪ ،‬כ אب ا אب‪ ،‬כ אب ا اכ ‪ ،‬כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب َ ا‬
‫ّ‬
‫ِ‬
‫‪،‬‬
‫א ‪ ،‬כ אب أ אدي ا زد‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب ا ِ ص‪ ،‬כ אب ا אن‪ ،‬כ אب א‬
‫‪ ،‬כ אب ا ‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب א א ِ ‪،‬‬
‫כ אب ا ‪ ،‬כ אب ا אن‪ ،‬כ אب ا ُ ّ אن‪ ،‬כ אب ا رع‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا כ ة‪ ،‬כ אب ا ج‪ ،‬כ אب ا אم‪ ،‬כ אب ا َ ْ س‪ ،‬כ אب ا‬
‫َ‬
‫م‪ ،‬כ אب ا وا ‪ ،‬כ אب א ا אن‪ ،‬כ אب א ا‬
‫כ אب ا ارد‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫כ אب א ا‬
‫ا א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫اف‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫و ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫כ אب ا و אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪٢٥‬‬
‫وا‬
‫اء‪ ،‬כ אب‬
‫وأ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אدر‪ ،‬כ אب‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا ق‪ ،‬כ אب ا َ ْ ‪ ،‬כ אب ّכ وا‬
‫אت ا ب‪ ،‬כ אب ا אت‪ ،‬כ אب ا אرات‪ ،‬כ אب ا‬
‫اد‪ ،‬כ אب‬
‫ا ب‪ ،‬כ אب ا ّא ‪ ،‬כ אب ا َ‬
‫‪ ،‬כ אب أد אء ا ب‪ ،‬כ אب‬
‫َ َ אن‪ ،‬כ אب ا و אء‪ ،‬כ אب أ אء ا‬
‫ة‪ ،‬כ אب ح أر ‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب אة ا‬
‫حا‬
‫از‪ ،‬כ אب‬
‫‪،‬‬
‫م‪ ،‬כ אب‬
‫א אت‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אن‪،‬‬
‫ص ا ب‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
172
5
10
Kitâbü Ahbâri’l-Haccâc, Kitâbü Kıssati’l-Ka‘be, Kitâbü’l-Hums min Kureyş,
Kitâbü Fazâ’ili’l-Fürs, Kitâbü A‘şâri’l-Cezûr, Kitâbü’l-Hâmmâlîn ve’l-Hammâlât, Kitâbü mâ Telhanü fîhi’l-Âmme, Kitâbü Selm b. Kuteybe, Kitâbü
Rûstukbâz (Rûşenkubâd), Kitâbü’s-Sevâd ve Fethihî, Kitâbü Mesûd b. Amr
ve Maktelihî, Kitâbü men Şükira mine’l-Ummâl ve Humide, Kitâbü Garîbi Butûni’l-Arab, Kitâbü Tesmiyeti men Katelet Benû Esed, Kitâbü’l-Cem‘
ve’t-Tesniye, Kitâbü’l-Evs ve’l-Hazrec, Kitâbü Muhammed ve İbrâhim İbn Abdullah b. Hasan b. Hasan b. Ali b. Ebî Tâlib, Kitâbü’l-Eyyâm -şunları içerir:
… -, Kitâbü’l-Emsâl, Kitâbü’l-Hurrât, Kitâbü İ‘râbi’l-Kur’ân, es-Sükkerî’nin
hattından alınan: Kitâbü Eyyâmi Benî Yeşkür ve Ahbârihim, Kitâbü Eyyâmi
Benî Mâzin ve Ahbârihim.
Ebû Ubeyde’nin Talebelerinden Bazıları
15
Dimâz Ebû Gassân: Adı Rafî‘ (Rufey‘) b. Seleme b. Müslim b. Rafî‘
el-Abdî’dir. Ebû Ubeyde’den rivayet etmiştir. Onun kitaplarını istinsah
ederdi. Ondan ensâb, tarih, meâsir (meziyetler) [ilimlerini] öğrendi.
20
Ebû Zeyd’e Dair Haberler: Adı Saîd b. Evs el-Ensârî’dir. Hâlis Hazreclidir. Ebü’l-Abbas el-Müberred şöyle dedi: “Ebû Zeyd nahiv konusunda âlimdi, ancak el-Halîl ve Sîbeveyh derecesinde değildi. Yûnus lügat konusunda
Ebû Zeyd’e denkti, nahvi ise Ebû Zeyd’den iyi bilirdi. Ebû Zeyd nahvi el-Asmaî ve Ebû Ubeyde’den daha iyi bilirdi. Ona Ebû Zeyd en-Nahvî denirdi.”
25
Ebû Saîd der ki: “Basralı nahiv ve lügat âlimleri arasında Kûfelilerden
Arapça ilminde faydalanan sadece Ebû Zeyd’dir. Mufaddal ed-Dabbî’den
ilim rivayet etmiştir.” Ebû Zeyd Kitâbü’n-Nevâdir adlı eserinin başında şöyle demiştir. “Mufaddal ed-Dabbî, câhiliye şairlerinden Damra b. Damrati’n-Nehşelî’nin şu beytini bana okudu:
Yaşlılık çağında, cömertliğinden dolayı seni kınamaya başladı
Beni kınayıp azarlamaksa sana haramdır.”
30
İshak’ın hattıyla şunu okudum: Ebû Zeyd bana şunu söyledi: “Mehdî
Muhammed’in isyanı sırasında Bağdat’a geldim. Her yerden çeşitli ilimlerde âlim olan kişiler de oraya gelmişlerdi. Halef ’den daha fazla şiirden anlayan bir adam ve Yûnus’tan daha fazla ilmini paylaşan bir âlim görmedim.”
‫ا‬
‫‪173‬‬
‫כ אب أ אر ا ّ אج‪ ،‬כ אب ّ ا כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا س‪ ،‬כ אب أ אر ا ور‪ ،‬כ אب ا ّ א وا ّ א ت‪ ،‬כ אب א‬
‫‪ ،‬כ אب رو אذ‪ ،١‬כ אب ا اد و ‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب‬
‫و‬
‫כ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫أ‬
‫‪٥‬‬
‫وإ ا‬
‫ا ّ אل و‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫ا אّ ‪،‬‬
‫و‬
‫د‬
‫ن ا ب‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا وس وا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪ ،...‬כ אب ا אل‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫כ وأ אر ‪ ،‬כ אب ا אم‬
‫כ אب أ ّאم‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫א‬
‫رج‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫‪١٠‬‬
‫אب أ‬
‫أ‬
‫د אذ أ‬
‫ّ אن‪ :‬وا‬
‫ر‬
‫ّ ا ّכ ي‪:‬‬
‫أ אر أ‬
‫ة وכאن ّرق כ‬
‫‪١٥‬‬
‫אزن وأ אر ‪.‬‬
‫ر‬
‫אب وا‬
‫אر وا‬
‫ز ‪:‬ا‬
‫أوس ا‬
‫אري‬
‫ا אس ا د‪ :‬כאن أ ز א ـא א‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ً‬
‫وכאن أ‬
‫ا‬
‫אب أ ز‬
‫و‬
‫وأ‬
‫ا‬
‫אل أ‬
‫اכ‬
‫وأ‬
‫ة א‬
‫‪:‬و‬
‫ًא‬
‫ا‬
‫أ ًا‬
‫ّأول כ אب ا ادر‪ :‬أ‬
‫و أت‬
‫‪٢٠‬‬
‫اא אا‬
‫و‬
‫‪١‬‬
‫אء‬
‫כّ‬
‫א ـא أ ل‬
‫ً‬
‫ر‪ :‬رو‬
‫אد؛ ف‪ :‬رو‬
‫أ ز ‪:‬أ‬
‫اع ا‬
‫‪.‬‬
‫אد‪.‬‬
‫رج‪ ،‬אل أ‬
‫و‬
‫א‬
‫أ‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫‪ ،‬وכאن أ ز أ‬
‫ي‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫ة‬
‫ا‬
‫ةا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫‪ .‬אل أ ز‬
‫‪ ،‬א‬
‫‪:‬‬
‫َ ْ ٌ َ َ َכ َ َ َ ِ َو ِ َא ِ‬
‫ْ‬
‫َ َכ ْت َ ُ ُ َכ َ ْ َ َو ْ ٍ ِ ا َ ى‬
‫َ‬
‫ّ إ‬
‫ا‬
‫ّ روى‬
‫ا‬
‫ي‪ .‬روى‬
‫ا‬
‫אء ا‬
‫ّ‬
‫אق‪ ،‬אل‬
‫ز‬
‫ا‬
‫ْ‬
‫‪.‬‬
‫أ ز ا‬
‫ا ب إ أא ز ‪.‬‬
‫ا‬
‫כ‬
‫أ‬
‫‪ .‬وכאن אل‬
‫ّ‬
‫ي‬
‫‪ ،‬כ אب ا ّאم و‬
‫ات‪ ،‬כ אب إ اب ا آن‪ .‬و‬
‫ة‬
‫א‬
‫م‪.‬‬
‫اد‬
‫أر ر ً أ س‬
‫אم ا‬
‫ي‬
‫ّ ‪،‬‬
‫‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
174
5
10
Ebû Zeyd 215 [830] yılında vefat etmiştir. Kitâbü Îmâni Osmân, Kitâbü
Hîle ve Mehâle, Kitâbü’l-Kavs ve’t-Turs (Hevş ve’n-Nevş), Kitâbü Mesâiyye,
Kitâbü’l-Mi‘zâ, Kitâbü’l-İbil ve’ş-Şât, Kitâbü Halkı’l-İnsân, Kitâbü’l-Ebyât,
Kitâbü’l-Matar, Kitâbü’l-Miyâh, Kitâbü’l-Garâiz, Kitâbü’n-Nebât ve’ş-Şecer,
Kitâbü’l-Lugât, Kitâbü Kırâati Ebî Amr, Kitâbü’n-Nevâdir, Kitâbü’l-Cem‘
ve’t-Tesniye, Kitâbü’l-Lebei ve’l-Leben, Kitâbü Büyûtâti’l-Arab, Kitâbü Tahfîfi’l-Hemz, Kitâbü Hab’e, Kitâbü’l-Muktazab, Kitâbü’l-Vuhûş, Kitâbü’lFark, Kitâbü Fe‘altü ve Ef‘altü, Kitâbü Garîbi’l-Esmâ, Kitâbü’l-Hemz,
Kitâbü’l-Mesâdir, Kitâbü’l-Halbe, Kitâbü Nâbih ve Nebîh, Kitâbü’l-Vâhid, Kitâbü’t-Temr, Kitâbü Na‘ti’l-Ganem, Kitâbü Na‘ti’l-Müşâfehât,
Kitâbü’l-Mantık adlı eserleri vardır.
el-Asmaî’ye Dair Haberler
15
20
25
30
Muhammed (b. İshak) der ki: Ebû Abdullah b. Mukle’nin yazısıyla
Ebü’l-Abbas Sa‘leb’in şöyle dediğini okudum: “el-Asmaî, Abdülmelik b.
Kureyb b. Abdülmelik b. Ali b. Esma b. Muzahhir b. Amr b. Abdullah
el-Bâhilî’dir.” Rivayete göre Ebû Ubeyde’ye Asmaî’nin şöyle dediğini aktardılar: “Babam atı üzerinde Selm b. Kuteybe ile giderken …” Bunun üzerine
Ebû Ubeyde derhal “Sübhânellah, elhamdülillah, Allahü ekber. Kendisinde
olmayanı varmış gibi gösteren, düzmece elbise giyen gibidir. Vallâhi Asmaî’nin babası asla elbisesinin içindekinden [kendinden] başka bir canlıya
[binek hayvanı] sahip olmadı” dedi.
Hocamız Ebû Saîd şöyle der: “Ebü’l-Abbas el-Müberred, ‘Asmaî çok şiir
ve meânî söylerdi. Ebû Ubeyde de aynı şekildeydi. Yalnız nesep ilmini Asmaî’den iyi bilirdi. Asmaî ise nahvi ondan daha iyi bilirdi. Künyesi Ebû
Saîd’di. [Babası] Kureyb’in adı Âsım, künyesi Ebû Bekir’di.’ dedi.”
Ebü’l-Aynâ şöyle dedi: “Asmaî Basra’da vefat etti, ben de oradaydım. 213
[828] senesiydi. Namazını Fadl b. Ebû İshak kıldırdı. Cenazesinde kardeşinin oğlu Abdurrahman ‘İnnâ lillâh ve innâ ileyhi mine’r-râci‘în’ dedi. Ben
‘Ne oluyor? Allah’ın öğrettiği gibi istircâ1 etse ya!’ dedim.” [Başka bir rivayette] Asmaî’nin 217 (832) yılında öldüğü söylenir. Kitâbü Halkı’l-İnsân,
Kitâbü’l-Ecnâs, Kitâbü’l-Envâ, Kitâbü’l-Hemz, Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd,
1
Musibete uğrayan, özellikle bir yakınını kaybeden müminin Bakara sûresinin 156. âyetinde geçen,
“Şüphesiz biz Allah’a aidiz ve muhakkak ki O’na döneceğiz” meâlindeki kısmı okuyup bu inancına uygun bir teslimiyet hâli ortaya koyması. Hayati Hökelekli, “İstirca” TDV İslâm Ansiklopedisi,
XXIII/374.
‫ا‬
‫‪175‬‬
‫אن‪،‬‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب إ אن‬
‫ةوא ‪،‬و‬
‫و ّ أ ز‬
‫و א ‪ ،‬כ אب ا س وا س‪ ،١‬כ אب א ‪ ،‬כ אب ا ِ ى‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب‬
‫وا אة‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا ا ‪ ،‬כ אب ا אت وا‬
‫‪٥‬‬
‫وا‬
‫כ אب ا‬
‫وا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ه‪ ،‬כ אب ا‬
‫َ‬
‫אء‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫כ אب‬
‫כ אب ا ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا אت‪ ،‬כ אب اءة أ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا אه‪ ،‬כ אب‬
‫و‪ ،‬כ אب ا ادر‪،‬‬
‫אت ا ب‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ش‪ ،‬כ אب ا ق‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אدر‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫وأ‬
‫ْ ‪ ،‬כ אب א ِ و ‪،‬‬
‫‪.‬‬
‫א אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ אر ا‬
‫אل‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫ّ ) ا‬
‫ا כ‬
‫אق(‪ :‬أت‬
‫‪١٥‬‬
‫אأ‬
‫ة‪:‬‬
‫وא‬
‫‪٢٠‬‬
‫אن ا وا‬
‫وا أכ ‪ ،‬ا‬
‫אل أ ا אس ا‬
‫אء אل‪:‬‬
‫و ّ‬
‫אز ‪:‬‬
‫ة إ ّن ا‬
‫ل‪ :‬א أ‬
‫א כأ ا‬
‫وכאن أ‬
‫ةכ כو ّ‬
‫‪ ،‬وا‬
‫א ‪ ،‬وכאن כ أ א‬
‫وذכ أ ا‬
‫ا‬
‫ا כ‬
‫ا ا א ‪ .‬و ُ َوى أ ّ‬
‫َ س ‪ ،‬אل أ‬
‫َ‬
‫ُزور‪ .‬وا‬
‫تכ‬
‫אل‬
‫ّأ‬
‫ل »إ ّא‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫ر‪ :‬ا ش وا ش‪.‬‬
‫إ‬
‫ر‪ :‬و‬
‫ا‬
‫ُ‬
‫ّ ا‬
‫أ‬
‫وإ ّא ا‬
‫إ‬
‫ا ا‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫وا‬
‫‪ .‬وכאن ا‬
‫א‬
‫א‬
‫ة وأ א א‬
‫«‬
‫ّ‬
‫א‬
‫א‬
‫أ‬
‫ث‬
‫ا‬
‫‪ :‬א‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫َْ‬
‫כ‪.‬‬
‫אق‪ .‬و‬
‫ةوא‬
‫אس‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ دا ّ إ‬
‫و ُכ‬
‫و‬
‫ُ א‬
‫‪.٢‬‬
‫د‪ :‬כאن ا‬
‫ا‬
‫ا ‪ .‬و אل אت ا‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬אل أ ا אس‬
‫ّ‬
‫ِّ ا‬
‫أ‬
‫‪:‬‬
‫‪.‬و‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫ة‬
‫أ‬
‫כ א‬
‫ّ‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫ر وا‬
‫ود‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
176
5
10
15
Kitâbü’l-Fark, Kitâbü’s-Sıfât, Kitâbü’l-Ebvâb, Kitâbü’l-Meysir ve’l-Kıdâh,
Kitâbü Halkı’l-Feres, Kitâbü’l-Hayl, Kitâbü’l-İbil, Kitâbü’ş-Şât, Kitâbü’l-Ahbiye ve’l-Büyût, Kitâbü’l-Vuhûş, Kitâbü’l-Evkât, Kitâbü Fe‘ale ve Ef‘ale,
Kitâbü’l-Emsâl, Kitâbü’l-Ezdâd, Kitâbü’l-Elfâz, Kitâbü’s-Silâh, Kitâbü’l-Lugât, Kitâbü’l-İştikâk, Kitâbü’n-Nevâdir, Kitâbü Usûli’l-Kelâm, Kitâbü’lKalb ve’l-İbdâl, Kitâbü’l-Erâciz, Kitâbü Cezîreti’l-Arab, Kitâbü’d-Delv,
Kitâbü’r-Rahl, Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r, Kitâbü’l-Mesâdir, Kitâbü’l-Kasâ’idi’sSitt, Kitâbü’n-Nahle, Kitâbü’n-Nebât ve’ş-Şecer, Kitâbü’l-Harâc, Kitâbü mâ
İhtelefe Lafzuhû ve İttefeka Ma‘nâhu, Kitâbü mâ İttefeka Lafzuhû ve İhtelefe
Ma‘nâhu, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs -200 yaprak kadar, es-Sükkerî’nin hattıyla yazılmış nüshasını gördüm-, Kitâbü’s-Serc ve’l-Licâm ve’l-Büzy ve’l-İkâl,
Kitâbü Garîbi’l-Hadîs ve’l-Kelâmi’l-Vahşî, Kitâbü Nevâdiri’l-A’râb, Kitâbü
miyâhi’l-Arab, Kitâbü’n-Neseb, Kitâbü’l-Esvât, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes adlı eserleri vardır.
el-Asmaî Arap şiiri hakkında büyükçe bir mecmua toplamıştır. İlgi çekici bulunmayışı ve divanların ihtisar edilmiş olması sebebiyle bu mecmua
âlimler nezdinde makbul sayılmaz. (Kitâbü Esmâ’i’l-Hamr, Kitâbü mâ Tekelleme bihi’l-Arab fe-Kesüra fî Efvâhi’n-Nâs [adlı eserler de onundur.])
Yezîdî’nin Hattına Göre Asmaî’nin Kardeşinin Oğluna Dair Haberler
20
Adı Abdurrahman, künyesi Ebû Muhammed’dir. Künyesinin Ebü’l-Hasan olduğu da söylenir. Pek hoşlanılan bir kimse değildi. Ancak amcası
el-Asmaî ve diğer âlimlerden yaptığı nakiller sağlamdır.
Kitâbu Meâni’ş-Şi’r adlı kitabı vardır.
Ahmed b. Hâtim [el-Bâhilî]
25
30
Asmaî’den rivayet eder. Künyesi Ebû Nasr’dır. Ebû Ubeyde, Ebû Zeyd
ve başkalarından da rivayet etmiştir. 231 yılında yetmiş küsur yaşındayken
vefat etti.
Kitâbü’l-İbil, Kitâbü Ebyâti’l-Me‘ânî, Kitâbü’l-Hayl, Kitâbü’z-Zer‘ ve’nNahl, Kitâbü’ş-Şecer ve’n-Nebât, Kitâbü’l-Lebe’ ve’l-Leben, Kitâbü İştikâki’l-Esmâ, Kitâbü’t-Tayr, Kitâbü mâ Telhanü fîhi’l-Âmme, Kitâbü’l-Cerâd
adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪177‬‬
‫כ אب ا ق‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا س‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا אة‪ ،‬כ אب ا‬
‫ش‪ ،‬כ אب ا و אت‪ ،‬כ אب ّ وأ‬
‫אظ‪ ،‬כ אب ا ح‪ ،‬כ אب ا אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا כ م‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫ا ْ ‪ ،‬כ אب א ا‬
‫َ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا אت وا‬
‫אدر‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫اج‪ ،‬כ אب א ا‬
‫ا‬
‫אه‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫כ ة‬
‫ا‬
‫א وا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אء ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أّ‬
‫وכ‬
‫א و‬
‫اכ‬
‫כ אب א‬
‫أ‬
‫א ]ا א‬
‫روى‬
‫‪٢٠‬‬
‫أא‬
‫ّ و‬
‫و‬
‫و‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫ر‪ :‬أ اب‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫أ‪:‬‬
‫אء‬
‫ّ‬
‫ا ب כ‬
‫ي‬
‫כ‬
‫ّ ‪،‬و‬
‫ه ا‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫أאا‬
‫ا‬
‫ءإ‬
‫אء‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫وא‬
‫‪ .‬و روى‬
‫أא‬
‫و‬
‫و‬
‫ا כ כ אب ا ‪ ،‬כ אب أ אت ا‬
‫و‬
‫وا אت‪ ،‬כ אب ا ِ وا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ّכ وا‬
‫ا‬
‫ّ ‪.‬‬
‫[‬
‫وכ‬
‫ىو‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ادر‬
‫ات‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب א כ ّ‬
‫ّا‬
‫ا‬
‫ل‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا כ م ا‬
‫أ اه ا אس‪[.‬‬
‫أ אر ا‬
‫א ا‬
‫أ אر ا ب‬
‫אر دواو א‪] .‬כ אب أ‬
‫أ‬
‫ة ا ب‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫اب‪ ،‬כ אب אه ا ب‪ ،‬כ אب ا‬
‫אل‪ ،‬כ אب ا‬
‫اد‪ ،‬כ אب‬
‫אه‪ ،‬כ אب א ا ّ‬
‫وا ّ‬
‫ّ ا כ ي‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ٢‬ور ‪ ،‬رأ‬
‫א‬
‫ج وا ِ אم وا ْ ي وا ِ אل‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫ت‪ ،‬כ אب‬
‫אق‪ ،‬כ אب ا ادر‪ ،‬כ אب أ‬
‫ال‪ ،‬כ אب ا را ‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫‪١٠‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫اب‪ ،١‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا ِ اح‪ ،‬כ אب‬
‫ا א ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫اد‪.‬‬
‫أ‬
‫ن‬
‫ة وأ‬
‫ز و‬
‫א‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا رع‬
‫אق ا‬
‫אء‪ ،‬כ אب‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
178
Asmaî ve Ebû Ubeyde’nin Talebesi el-Esrem’e Dair Haberler
Ebü’l-Hasan Ali b. el-Mugîre el-Esrem’dir. Âlimlerden ve Bâdiye fasihlerinden [dil ile ilgili bilgiler] rivayet etti. Ayrıca Ebû Ubeyde ve el-Asmaî’nin
kitaplarını rivayet etmiştir. O ikisinden ayrılmazdı.
5
10
Sa‘leb şöyle demiştir: “Biz, Asmaî’nin talebesi el-Esrem’in yanındaydık,
şair Râî’nin şiirini yazdırıyordu. Ders meclisi sona erince kitabı elinden
bıraktı. Yanımda Ya‘kûb b. es-Sikkît vardı. Bana ‘Ona Râî’nin bazı beyitleri hakkında sorular sormam gerekiyor.’ dedi. Ben de ‘Yapma, belki cevap
veremez. İleri gelen kimseler önünde onu mahcup düşürürsün.’ dedim. O,
‘Mutlaka sormam gerekir.’ dedi. Sonra atıldı, ‘Râî’nin şu beyti hakkında ne
dersin?’ dedi:
‘[Develer bir müddet] açlıktan sonra geviş getirdiler, Zü’l-Ebârık’tan
ayrılıp tarlada otladıklarında…’
beytini okudu. Hoca kem küm etti, cevap veremedi. Sonra İbnü’s-Sikkît:
‘Tepenin üstünde çekirge pişirenin dumanı gibi. Öyle aç ki, ıslak, dikenli
çalıları tutuşturdu.’
15
20
beytine ne dersin, dedi. Hoca yine kem küm etti. Yüzü karardı. Esrem ‘Çenesinden destek alan yüklü deve.’ dedi. Ya‘kûb ‘Bu, yanlıştır.1 Bizaknihî
(çenesinden) değil, bideffeyhî (yanlarından destek alan).’ dedi. Esrem kızdı
‘Hemen reis olmak istiyorsun.’ dedi, evine girdi.”
Meselin manasına gelince, Ya‘kûb b. es-Sikkît “Deve ağır bir yük taşıdığı zaman boynunu uzatır, çenesine dayanır. Fakat bundan bir rahatlık elde
etmez. Bir adam bir iş yüklenir veya başına bir iş gelir de zayıf kalırsa daha
zayıftan yardım bekler. Meselin mânası budur.” dedi.
25
Esrem 230 (845) yılında vefat etti. Kitâbü’n-Nevâdir, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs adlı eserleri vardır.
el-Cermî’ye Dair Haberler
Ebü’l-Hüseyin el-Hazzâz’ın yazısıyla şunu okudum: “Ebû Ömer Sâlih
b. İshak el-Becelî, Ezd b. el-Gavs’ın kardeşi Becîle b. Enmâr b. İrâş b. elGavs’ın mevlâsıdır.” Ebû Saîd ise “O Cerm b. Rabbân’ın mevlâsıdır.” der.
1
Söz konusu yanlış, tashîftir. Tashîf: bir sayfada birbirine benzeyen harflerden oluşan kelimeleri yanlış
okumak, yanlış yazmak veya yanlış rivayet etmek. Emrullah İşler, “Tashîf ”, TDV İslâm Ansiklopedisi
(DİA), XL, 128-129.
‫ا‬
‫‪179‬‬
‫أ אر ا‬
‫و‬
‫אل‬
‫أن أ‬
‫وأ‬
‫أ ا‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫م א‬
‫ا‬
‫اب‪ ،‬وروى כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫‪ :‬כ ّא‬
‫و‬
‫ا‬
‫‪ ،‬אل‬
‫אل‪ :‬אد إ‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫אن‬
‫אل‪ :‬א‬
‫اכ ا‬
‫لا ا‬
‫‪:‬‬
‫ل‬
‫ا‬
‫‪ :‬אل‬
‫ذ ‪،٢‬‬
‫כ ن‬
‫ذ כ را ‪ .‬אل‬
‫אن‬
‫ا‬
‫ب‪ :‬إ ّن ا‬
‫إذا‬
‫‪،‬‬
‫وא‬
‫وا כאر‪ .‬אل ا‬
‫‪ ،‬إّ א‬
‫‪ ،‬ود‬
‫و ّ ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫م‬
‫ل‬
‫‪:‬‬
‫َ َ ِ‬
‫אن َ َم َ ْ َ ً א َ ْ ُ ً‬
‫ْ‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫אل‪ّ :‬‬
‫اب כ ن‬
‫ه‬
‫ء‪ .‬אل‪ :‬א‬
‫رة ورأ א‬
‫ب‬
‫ا כ‬
‫‪ ،‬אل‪:‬‬
‫ّא‬
‫ِ ْ ِذي ا אرِ ِق إ ْذ َر َ ْ َ َ ِ َ‬
‫َْ ٍ‬
‫َ‬
‫כا‬
‫‪ .‬אل‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ِ‬
‫َכ ُ َ אن ُ ْ َ َ ٍ ِ ْ‬
‫‪١٠‬‬
‫ب‬
‫ذ כ‪،‬‬
‫‪١‬‬
‫و‬
‫ا ا‬
‫و‬
‫אء‬
‫א‪.‬‬
‫ّ‬
‫َ َ ٍة‬
‫َوأ ْ َ َ َ ْ َ ُכ ُ ِ ِ‬
‫אء و‬
‫و‬
‫‪:‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אر‬
‫ه وכאن‬
‫‪ .‬אل‪،‬‬
‫رؤوس ا‬
‫אل‪:‬‬
‫وכאن‬
‫م א‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا כ אب‬
‫ا‬
‫م‪ ،‬روى‬
‫ة وا‬
‫ا‬
‫أ אت‬
‫ّ‬
‫ةا‬
‫ة‬
‫‪ .‬אل ا‬
‫م‪:‬‬
‫ا א‬
‫م‬
‫ا‬
‫‪ّ ،‬‬
‫إذا כ ّ أ ا‪ ،‬أو ل‬
‫ً‬
‫ا ‪.‬‬
‫اכ‬
‫‪.‬و‬
‫وا‬
‫أ ‪،‬‬
‫כ אب ا ادر‪ ،‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫أ אر ا‬
‫أت‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّأ ا‬
‫أ אر إراش ا‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫ر‪ :‬ة‪.‬‬
‫أ‪. ّ :‬‬
‫ا‬
‫ثأ‬
‫ّ از‪ :‬أ‬
‫ا زد ا‬
‫א‬
‫ث‪ .‬و אل أ‬
‫إ‬
‫אق ا‬
‫‪:‬و‬
‫‪،‬‬
‫َ م ر ّאن‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
180
5
Cerm Yemen’deki Arap kabilelerinden biridir. el-Cermî, nahvi el-Ahfeş ve
diğer üstatlardan öğrendi. Sîbeveyh’in el-Kitâb’ını Ahfeş’ten okudu. Yûnus
b. Habîb’den istifade etti. Sîbeveyh’e yetişemedi. Lügat ilmini Ebû Ubeyde, Ebû Zeyd, el-Asmaî ve onların emsallerinden aldı. Ebü’l-Abbas el-Müberred onun Becîle b. Enmâr’ın mevlâsı olduğunu söylemiştir. el-Cermî
[225/840 yılında] vefat etti.
Kitâbü’l-Kavâfî, Kitâbü’t-Tesniye ve’l-Cem‘, Kitâbü’l-Ferh, Kitâbü’l-Ebniye, Kitâbü’l-Arûz, Kitâbü Muhtasari Nahv li’l-Müteallimîn, Kitâbü Tefsîri
Garîbi Sîbeveyh, Kitâbü’l-Ebniye ve’t-Tasrîf adlı eserleri vardır.
10
15
el-Mâzinî’ye Dair Haberleri
Adı Bekr b. Muhammed olup Benî Mâzin b. Şeybân b. Zühl b. Sa‘lebe
b. Ukâbe b. Sa‘b b. Ali b. Bekr b. Vâil kabilesindendir. Babası Muhammed
b. Habîb nahivci ve kâri idi. Onun Ebû Serrâr el-Ganevî ile ilgili haberleri
bulunur, bu haberlerden söz ettik, Halîfe Vâsık bir cariyenin şarkı olarak
söylediği şu şiir münasebetiyle el-Mâzinî’yi Basra’dan çağırdı:
“Ey zalim, sizinle selamlaşıp merhaba eden kişiye sıkıntı vermeniz
zulümdür.”
20
el-Mâzinî halifenin bulunduğu Samerra’ya varınca onun huzuruna girdi, beyti doğru şekilde i‘rab etti. Vâsik’in fikri de aynı şekildeydi. Ahmed
b. Ebû Duâd eliyle ona 5000 dirhem mükâfat verdi ve Basra’ya gönderdi.
[850 civarında] vefat etti.
“Kitâbü mâ Yelhanü fîhi’l-Âmme, Kitâbü’l-Kavâfî, Kitâbü’l-Elîf ve’l-Lâm,
Kitâbü’t-Tasrîf, Kitâbü’l-Arûz, Kitâbü’d-Dîbâc alâ Hilâfi Kitâbi Ebî Ubeyde
adlı eserleri vardır.
25
30
et-Tevvezî’ye Dair Haberler
Hocamız Ebû Saîd, rahimehullah, onun adının Abdullah b. Muhammed b. Hârûn olduğunu söyledi. İbn Veddâ b. el-Fadl el-Esedî el-Kureşî’nin Ebû Saîd’den naklettiği bir yazısında şöyle denir: “et-Tevvezî Kureyş’in mevlâsı olup künyesi Ebû Muhammed’dir. Asmaî’den okudu, Ebû
Ubeyde ve başkalarından rivayet etti. Ebû Ömer el-Cermî’den Sîbeveyh’in
el-Kitâb’ını okudu.
‫ا‬
‫‪181‬‬
‫و م‬
‫א‬
‫ا‬
‫ة وأ‬
‫ا ب‬
‫‪،‬و‬
‫و‬
‫أ אر‪ .‬و ّ ا‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫‪...‬‬
‫‪ :‬כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫כ אب ا وض‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬وأ‬
‫‪ .‬و אل أ ا אس ا‬
‫ّ‬
‫‪١‬‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫‪،‬و‬
‫ز وا‬
‫و‬
‫‪.‬أ‬
‫ا‬
‫و‬
‫ّ‬
‫ه‪ ،‬و أ כ אب‬
‫أ‬
‫ا‬
‫د‪:‬‬
‫‪ .‬כ אب ا خ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫أ אر ا אز‬
‫وا‬
‫ّ ‪،‬‬
‫כ‬
‫כ‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫ار ا‬
‫ي‬
‫אزن‬
‫وا ‪ .‬وכאن أ ه‬
‫ذכ אه‪ .‬وأ‬
‫ذ‬
‫ّ‬
‫ا אز‬
‫ا ا‬
‫ًא אر ًא‪ ،‬و‬
‫ة‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫אر و ‪:‬‬
‫أَ ُ َ ْ ُ إ ّن ُ َ א َ ُכ ْ َر ُ ً‬
‫إ‬
‫‪١٥‬‬
‫אن‬
‫כא‬
‫ّא و‬
‫وכאن ذ כ رأى‬
‫ا‬
‫ورده إ‬
‫و‬
‫ّ‬
‫أ ْ َى ا‬
‫م ِ‬
‫َ َ َ ّ ً ُْ ُ‬
‫ا ا‬
‫با‬
‫رأى ود‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫آ ف در‬
‫أ‬
‫دؤاد‬
‫ة‪ .‬و ّ ‪...‬‬
‫ا א ّ ‪ ،‬כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب א‬
‫ف כ אب أ‬
‫‪ ،‬כ אب ا وض‪ ،‬כ אب ا אج‬
‫כ אب ا‬
‫اب‪.‬‬
‫وا م‪،‬‬
‫ة‪.‬‬
‫أ אر ا ّ زي‬
‫אل‬
‫‪٢٠‬‬
‫وداع‬
‫אأ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١‬‬
‫אر‬
‫ر‬
‫ا‬
‫وروى‬
‫وא‬
‫ا ‪:‬ا‬
‫يا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ةو‬
‫‪،‬‬
‫ه‪ ،‬و أ כ אب‬
‫ّ‬
‫אرون‪ .‬و‬
‫وכ‬
‫أ‬
‫ّا‬
‫ّ ‪ .‬أ‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
182
Ebû Ali es-Saffâr icâzet şeklinde bize Muhammed b. Yezîd’den şöyle nakletti: “Umâra b. Akîl b. Bilâl b. Cerîr’in yanında Ebû Muhammed
et-Tevvezî’ye,
5
‘Güvercin Zü’l-Erâk’ta öttü, beni şenlendirdi. Sense dallarda, gür ağaçlarda
dolaşıyorsun.’
beytiyle başlayan şiirini okudum.
‘Amâ kalbim hâlâ tutkunu, Cumâne sevgisinin, kurak Rayyâ’nın…’
10
15
beytine vardım. Umâra, et-Tevvezî’ye ‘Hocanız [Ebû Ubeyde] ne diyor?’
dedi. et-Tevvezî ‘Bunlar iki kadın.’ dedi. Umâra güldü, ‘Vallahi onlar evimin
sağında ve solundaki iki kumluk.’ dedi. Tevvezî bana ‘Söylediğini yaz.’ dedi.
Fakat Ebû Ubeyde’ye saygımdan durakladım. O da ‘Yaz. Ebû Ubeyde hazır olsa bu yorumu kabul ederdi, bu onun evi.’ dedi.” Tevvezî, el-Asmaî’den
okudu, hatta onun talebelerinden sayılırdı. [230 veya 233 yılında] vefat etti.
Kitâbü’l-Emsâl, Kitâbü’l-Ezdâd, Kitâbü’l-Hayl ve Sebkıhâ ve Esnânihâ ve
Şiyâtiha ve Uyûnihâ ve İzmârihâ ve men Nüsibe ilâ Feresihî, Kitâbü Fe‘altü
ve Ef‘altü ve Kitâbü’n-Nevâdir adlı eserleri vardır.
ez-Ziyâdî’ye Dair Haberler
20
Ebû Saîd, rahimehullah, şöyle dedi: O, Ebû İshak İbrâhim b. Süfyân
b. Süleyman b. Ebû Bekir b. Abdurrahman b. Ziyâd b. Ebîh’tir. el-Asmaî
ve diğer âlimlerden okudu. Sîbeveyh’in kitabını da okudu, fakat tamamlayamadı.
Kitâbü Şerhi Nüketi Kitâbi Sîbeveyh, Kitâbü’l-Emsâl, Kitâbü’n-Nakt ve’şŞekl, Kitâbü Tenmîkı’l-Ahbâr, Kitâbü Esmâ‘i’s-Sehâb ve’r-Riyâh ve’l-Emtâr
adlı eserleri vardır.
25
30
er-Riyâşî’ye Dair Haberler
Ebü’l-Fazl el-Abbas b. el-Ferec’tir. Muhammed b. Süleyman b. Ali
el-Hâşimî’nin mevlâsıdır. Riyâş, Cüzâm kabilesinden bir kimsedir. Ebû
Abbas (er-Riyâşî) onun kölesiydi. Nisbesi ona bağlı kaldı. Lügat ve şiiri
iyi bilirdi. el-Asmaî’den çokça rivayet etmiştir. Mâmâfîh başkalarından da
rivayet etmiştir.
‫ا‬
‫‪183‬‬
‫و ّ אأ‬
‫ّ אر إ אزة‪ ،‬אل ّ א‬
‫ّ ا ّ زي כ‬
‫ا‬
‫ل‬
‫اك َ َ א َ ِ‬
‫َ ِ ب ا אم ِ ِ ي ا ر ِ‬
‫َ‬
‫َ َ َ ُ‬
‫تإ‬
‫ّ‬
‫אل‬
‫إ‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫ً‬
‫ا‬
‫و‬
‫و‬
‫ِ َ َ ِ َوأ ْ ٍכ א ِ ِ‬
‫ِ ى א َ أو א ا א ِ‬
‫َ‬
‫ََ ُ َ‬
‫َ‬
‫ل א כ ؟ אل ا ّ زي‪:‬‬
‫و‬
‫ة‪ ،‬אل‪ :‬اכ‬
‫ا‬
‫وא‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫زِ ْ َ‬
‫َ ُال ُ َ ّכ‬
‫אرة ّ زي‪ :‬א‬
‫א وا ر אن‬
‫אل‪:‬‬
‫ّأو א‪:‬‬
‫‪:‬‬
‫أ ّ א ا ُ ُاد َ‬
‫‪٥‬‬
‫אل‪ :‬أت‬
‫ّ‬
‫אرة‬
‫‪ .‬وأ‬
‫و‬
‫ثو‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫اכ‬
‫א א‪ ،١‬و‬
‫א‪ ،‬وإ‬
‫א ‪ .‬אل‬
‫‪ّ ،‬ن أ א‬
‫ا‬
‫ا ّ زي‬
‫א ا أ אن‪.‬‬
‫وא‬
‫אل‪ ،‬כ אب ا‬
‫אر א و‬
‫כ‬
‫ا زي‪ :‬اכ‬
‫ة‬
‫اا‬
‫ّ כאن ُ‬
‫(‬
‫ب‬
‫إ ‪.‬وُ ّ )‬
‫اد‪ ،‬כ אب ا‬
‫إ‬
‫אرة‬
‫ّ‬
‫א אل‪.‬‬
‫‪،‬و‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫א وأ א א‬
‫وأ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا ادر‪.‬‬
‫أ אر ا אدي‬
‫אل أ‬
‫‪١٥‬‬
‫ر‬
‫ا‬
‫و‬
‫و‬
‫ا ‪:‬‬
‫ز אد‬
‫ُ ّ ‪.‬‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب‬
‫وا כ ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫אق إ ا‬
‫أ إ‬
‫أ ‪ .‬أ‬
‫אن‬
‫و‬
‫ا‬
‫אن‬
‫ا‬
‫ه‬
‫ح כ‬
‫כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אر‪ ،‬כ אب أ‬
‫אء ا‬
‫אب وا אح وا‬
‫أ‬
‫כ‬
‫אء‪ ،‬و أ כ אب‬
‫אل‪ ،‬כ אب ا‬
‫אر‪.‬‬
‫أ אر ا א‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا אس‬
‫و أ ا‬
‫ّ‬
‫ُ ام‪ ،‬وכאن أ‬
‫ور אش ر‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ ا وا‬
‫א وا‬
‫‪١‬‬
‫ر‪:‬‬
‫א א‪.‬‬
‫ا ج‬
‫ّ‬
‫אس‬
‫ًا‬
‫ّ‬
‫وروى أ ً א‬
‫אن‬
‫إ‬
‫ه‪.‬‬
‫ا א‬
‫‪،‬‬
‫ر אش‪ .‬وכאن א ـ ً א‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
184
5
10
Ebü’l-Feth Muhammed b. Ca‘fer en-Nahvî şöyle dedi: “er-Riyâşî Sîbeveyh’in el-Kitâb’ının ilk yarısını el-Mâzinî’den okudu.” Ebû Saîd bize Ebû
Bekir b. Düreyd’in şöyle dediğini nakletti: “Basra’da varrâklar çarşısında İbnü’s-Sikkît’in Islâhü’l-Mantık adlı eserini okuyan ve Kûfelileri üstün tutan
bir adam gördüm. O sırada kitapçılarda oturmakta olan Riyâşî’ye adamın
ne dediğini sordum, şöyle söyledi: ‘Biz dili (lügat ilmini) kertenkele avcılarından ve çölfaresi yiyenlerden aldık. Onlar da Sevâd halkından (tarıma
elverişli yerlerin sakinleri/çiftçiler), turşu ve süzme yoğurt yiyenlerden aldılar.’ Buna benzer konuştu.”
Ebû Saîd’in Ebû Bekir b. Düreyd’den nakline göre er-Riyâşî 257 (871)
yılında [Basra’da] vefat etti. [Onu zenciler öldürdü] Kitâbü’l-Hayl, Kitâbü’l-İbil, Kitâbü mâ İhtelefet Esmâ’ühü min Kelâmi’l-Arab adlı eserleri vardır.
Ebû Hâtim es-Sicistânî’ye Dair Haberler
20
Ebû Saîd onun adının Sehl b. Muhammed olduğunu söyledi. Ebû Zeyd,
Ebû Ubeyde ve el-Asmaî’den çok rivayet ederdi. Dili ve şiiri iyi bilirdi.
Ebü’l-Abbas el-Müberred şöyle demiştir: “[Ebû Hâtim es-Sicistânî’nin] ‘Sîbeveyh’in el-Kitâb’ını Ahfeş’ten iki defa okudum.’ dediğini duydum.” Aruz
ilmini iyi bilir, lügat sahasında çok kitap yazar, doğru rivayet ederek şiir
söylerdi. Ebû Bekir b. Düreyd lügat konusunda ona itimat ederdi. Bana
onun 255 (869) yılında öldüğünü söyledi.
25
İbnü’l-Kûfî şöyle demiştir -kendi hattından okudum-: “255 yılı Receb
ayında yağmurlu bir günde vefat etti. Namazını Ca‘fer b. el-Kâsım’ın kardeşi Süleyman b. el-Kâsım kıldırdı. Meyl civârında Musalla’nın sağında gömüldü.” İbn Düreyd de “Kitapların derinine iner, muammayı çözerdi. bu
konuda usta ve ince görüşlüydü.” demiştir.
15
30
Kitâbü ma Telhanü fîhi’l-Âmme, Kitâbü’t-Tayr, Kitâbü’l-Müzekker
ve’l-Mü’ennes, Kitâbü’n-Nebât, Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd, Kitâbü’l-Mekâtı‘
ve’l-Mebâdî, Kitâbü’l-Fark, Kitâbü’l-Kırâât, Kitâbü’l-Fesâha, Kitâbü’n-Nahle, Kitâbü’l-Ezdâd, Kitâbü’l-Kısiyy ve’n-Nibâl ve’s-Sihâm, Kitâbü’s-Süyûf ve’r-Rimâh, Kitâbü’d-Der‘i ve’l-Cevşen, Kitâbü’l-Vuhûş, Kitâbü’l-Haşerât, Kitâbü’l-Hicâ’, Kitâbü’z-Zer‘, Kitâbü Halkı’l-İnsân, Kitâbü’l-İdgâm,
‫ا‬
‫‪185‬‬
‫אل أ ا‬
‫ا ّرا‬
‫א‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا אز ‪ ّ .‬א أ‬
‫ة أ כ אب ا‬
‫א‬
‫وכאن א ً ا‬
‫وأכ ا ا ‪ ،‬و‬
‫ءأ‬
‫ي‪:‬‬
‫אل‪،‬‬
‫أا א‬
‫ّ אأ‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ا ّول‬
‫در‬
‫אل‪ :‬رأ‬
‫ا ّכ‬
‫حا‬
‫א אل‪ ،‬אل إ ّ א أ א ا‬
‫أ ا اد أכ ا כ ا‬
‫ا ّرا‬
‫وا ا‬
‫כ אب‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬و ّم ا כ‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ر ً‬
‫אب‬
‫ار ‪ ،‬وכ م‬
‫ا‪.‬‬
‫א ّ אأ‬
‫و ّ ا א‬
‫ا‬
‫ة‪.‬‬
‫و א ]א‬
‫و‬
‫כ אب א ا‬
‫‪١٠‬‬
‫أ אر أ‬
‫אل أ‬
‫‪:‬ا‬
‫‪ ،‬א ـא א‬
‫ً‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫لا‬
‫אت‬
‫و אل ا‬
‫اכ‬
‫‪،‬‬
‫م‬
‫ا‬
‫כ‬
‫‪ ،‬אل ّ א أ‬
‫[‪ .‬و‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫ا وا‬
‫ّ ‪ ،‬وכאن כ‬
‫‪ .‬אل أ ا אس ا د‪ :‬و‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫א وض‪ ،‬כ‬
‫ا‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫ّ‬
‫אدق ا وا ‪ .‬و‬
‫أ‬
‫ا‬
‫در‬
‫כ‬
‫أ‬
‫ة‬
‫ز وأ‬
‫ل‪ :‬أت כ אب‬
‫כ‬
‫ا‬
‫‪،‬و‬
‫ا‬
‫ّ‪،‬‬
‫‪ :‬أ‬
‫و ّ‬
‫ّ‬
‫אذق‬
‫כد‬
‫ا‬
‫و‬
‫اכ‬
‫‪ .‬و אل ا‬
‫כ אب ا اءات‪ ،‬כ אب ا‬
‫אن‬
‫ا א‬
‫و‬
‫أ‬
‫در ‪ :‬وכאن‬
‫ا א‬
‫اכ‬
‫‪.‬‬
‫‪ :‬כ אب א‬
‫כ אب ا אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ر‬
‫ر وا‬
‫أّ‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫אل ا‬
‫‪،‬‬
‫כ م ا ب‪.‬‬
‫و‬
‫وא‬
‫‪٢٠‬‬
‫أ‬
‫א ا‬
‫وا‬
‫‪١٥‬‬
‫אؤه‬
‫در‬
‫و‬
‫ود‬
‫‪ُ .‬‬
‫جا َ ّ ‪،‬‬
‫ا א ّ ‪ ،‬כ אب ا ‪ ،‬כ אب ا ّכ وا ّ ‪،‬‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا א وا אدئ‪ ،‬כ אب ا ق‪،‬‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا אل وا‬
‫אم‪ ،‬כ אب ا‬
‫ف وا אح‪ ،‬כ אب ا رع وا‬
‫כ אب ا‬
‫ات‪ ،‬כ אب ا‬
‫אء‪ ،‬כ אب ا رع‪ ،‬כ אب‬
‫اد‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ش‪،‬‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا د אم‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
186
5
Kitâbü’l-Lebe’ ve’l-Leben ve’l-Halîb, Kitâbü’l-Kerm, Kitâbü’ş-Şitâ’ ve’s-Sayf,
Kitâbü’n-Nahl ve’l-Asel, Kitâbü’l-İbil, Kitâbü’l-Uşb ve’l-Bakl, Kitâbü’l-İtbâ‘, Kitâbü’l-Hısb ve’l-Kaht, Kitâbü İhtilâfi’l-Mesâhif, Kitâbü’t-Teşevvuk
ile’l-Evtân, Kitâbü’l-Harr ve’l-Berd ve’ş-Şems ve’l-Kamer ve’l-Leyl ve’n-Nehâr,
Kitâbü’l-Fark beyne’l-Âdemiyyîn ve beyne Külli zî Rûh adlı eserleri vardır.
el-Müberred’e Dair Haberler
10
15
20
25
30
Ebü’l-Hüseyin el-Hazzâz’ın hattıyla el-Müberred’in adının Muhammed b. Yezîd b. Abdülekber b. Umeyr b. Hasnân b. Selîm b. Sa‘d b. Abdullah b. Zeyd b. Mâlik b. el-Hâris b. Âmir b. Abdullah b. Bilâl b. Avf b.
Eslem b. Sümâle b. Ahcen b. Ka‘b b. el-Hâris b. Ka‘b b. Abdullah b. Mâlik
b. Nasr b. el-Ezd olduğunu okudum. el-Ezd b. el-Gavs da denir. Hocamız
Ebû Saîd (rh) dedi ki: “el-Cermî ve el-Mâzinî kuşağından sonra nahiv ilmi
Ebü’l-Abbas Muhammed b. Yezîd el-Ezdî es-Sümâlî ile devam etti. O, Ezd
kabilesinin Sümâle kolundandır. Nahiv ilmini el-Cermî, el-Mâzinî ve başkalarından aldı, hususen el-Mâzinî’ye istinat ederdi.” Rivayete göre Sîbeveyh’in el-Kitâb’ına el-Cermî’yle başladı, el-Mâzinî’yle tamamladı.
Kitâbü Hîleti’l-Üdebâ adlı eserde el-Hakîmî hattıyla şöyle yazar: Ebû
Abdullah Muhammed b. el-Kâsım dedi ki: “el-Müberred’in babası Basra’da
yer süpürenlerdendi. Ona Hayyânü’s-Sûracî denirdi. Yemenlilere tâbi oldu.
Bu sebeple el-Müberred, şarkıcı el-Hafsî’nin kızıyla evlendi. el-Hafsî Yemenlilerden asil bir aileye mensuptu.”
Ebû Saîd der ki: “Ebû Bekir b. Serrâc ve Ebû Ali es-Saffâr’ın haber verdiğine göre, el-Müberred’in doğumu 210 senesidir, 285 (898) yılında 791
yaşında ölmüştür.” 207 yılında doğduğu da söylenmiştir. es-Sûlî “Ondan
bunu duydum.” dedi. Bâbü’l-Kûfe kabristanına defnedildi.
Kitâbü’l-Kâmil, Kitâbü’r-Ravza, Kitâbü’l-Muktazab, Kitâbü’l-İştikâk, Kitâbü’l-Envâ ve’l-Ezmine, Kitâbü’l-Kavâfî, Kitâbü’l-Hatt ve’l-Hicâ,
Kitâbü’l-Medhal ilâ Sîbeveyh, Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes, Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân, -Kitâbü’t-Tâmm diye tanınır-,
Kitâbü İhticâci’l-Kırâe, Kitâbü’r-Risâleti’l-Kâmile, Kitâbü’r-Redd alâ Sîbeveyh,
Kitâbü Kavâidi’ş-Şi‘r, Kitâbü İ‘râbi’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Hass ale’l-Edeb ve’s-Sıdk,
1
Nüshada 79 yazmasına rağmen söz konusu tarihler arasındaki fark 75’tir.
‫ا‬
‫‪187‬‬
‫כ אب ا‬
‫وا‬
‫وا‬
‫وا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب ا‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫أت‬
‫ر‬
‫أ‬
‫אن‬
‫ف‬
‫ل‬
‫ّ‬
‫وا אز‬
‫و‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا אز‬
‫ة‬
‫‪ .‬אل ا‬
‫א‬
‫א‬
‫ّ‬
‫و א‬
‫أ‬
‫‪:‬‬
‫‪ :‬כ אب ا כא ‪ ،‬כ אب ا و‬
‫أ‬
‫إ‬
‫ا زد‪ ،‬وأ‬
‫כ‬
‫و כ ّوج ا‬
‫و אت‬
‫وا אز‬
‫ا د אء‪ :‬אل أ‬
‫א‬
‫ه‬
‫ا‬
‫ا אرث‬
‫ث‪ .‬و אل‬
‫ّ ل‪ .‬و אل إ ّ ا أ‬
‫ّ‬
‫ا אرث‬
‫כ‬
‫א‬
‫כ אب‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا אز ‪.‬‬
‫وא‬
‫اכ‬
‫وا د وا‬
‫אכا‬
‫ا زد و אل ا زد‬
‫א‪ ،‬و‬
‫‪ :‬وכאن‬
‫ه‬
‫ّ‬
‫دا‬
‫כ‬
‫وא‬
‫اءة כ אب‬
‫ا‬
‫ا ر‬
‫‪،‬و‬
‫ل ذ כ‪ .‬ود‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا א‬
‫ّ‬
‫‪:‬‬
‫وכאن אل‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا אس‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫اج وأ‬
‫و‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬وا‬
‫ا‬
‫ن‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אن‬
‫ّ אر‬
‫‪.‬و‬
‫א אب ا כ‬
‫אء‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪٢٥‬‬
‫‪،‬‬
‫ا כ‬
‫ّ‬
‫ز‬
‫ا‬
‫ّ ا כ‬
‫ا ر‬
‫כאن أ ا د‬
‫ّ‬
‫إ ا‬
‫ا ر ‪ ،‬وا‬
‫وא‬
‫د‪ ،‬وا‬
‫أ‬
‫אכ‬
‫و‬
‫אل أ‬
‫אع‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫ا زدي ا א ‪ ،‬و‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫ّ ق إ ا و אن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫و כ ّ ذي روح‪.‬‬
‫ا د‬
‫ّ از אل‪ :‬ا‬
‫ا ‪:‬ا‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אء وا‬
‫د‬
‫ّأ‬
‫א‬
‫‪١٠‬‬
‫א‬
‫وا‬
‫وا אر‪ ،‬כ אب ا ق‬
‫أ אر ا‬
‫‪٥‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫فا‬
‫وا‬
‫‪ ،‬כ אب ا כ م‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪.‬‬
‫אق‪،‬‬
‫إ‬
‫כ אب ا اء وا ز ‪ ،‬כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب ا ّ وا‬
‫‪ ،‬כ אب א ا آن‪،‬‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا ّכ وا‬
‫ر وا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אم‪ ،‬כ אب ا אج ا اءة‪ ،‬כ אب ا א ا כא ‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫و ف א כ אب ا ّ‬
‫ا دب وا ق‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا ا‬
‫‪ ،‬כ אب إ اب ا آن‪ ،‬כ אب ا ّ‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
188
5
10
Kitâbü Kahtân ve Adnân, Kitâbü’z-Ziyâdeti’l-Münteze‘a min Sîbeveyh,
Kitâbü’l-Medhal fi’n-Nahv, Kitâbü Şerhi Şevâhidi Kitâbi Sîbeveyh, Kitâbü
Zarûreti’ş-Şi‘r, Kitâbü Edebi’l-Celîs, Kitâbü’l-Hurûf fî Me‘âni’l-Kur‘ân ilâ
Tâhâ, Kitâbü Me‘ânî Sıfâtillah Celle ve alâ, Kitâbü’l-Memâdih ve’l-Mekâbih,
Kitâbü’r-Riyâzi’l-Mûneka, Kitâbü Esmâ’i’d-Devâhî İnde’l-Arab, [Kitâbü’lA‘râb], Kitâbü’l-Câmi‘ -tamamlayamadı-, Kitâbü’t-Te‘âzî, Kitâbü’l-Veşy,
Kitâbü Fakri Kitâbi Sîbeveyh, Kitâbü’l-Arûz, Kitâbü Fakri Kitâbi’l-Evsât
li’l-Ahfeş, Kitâbü’n-Nâtık, Kitâbü’l-Belâga, Kitâbü Şerhi Kelâmi’l-Arab ve
Telhîsi Elfâzıhâ ve Müzâveceti Kelâmihâ ve Takrîbi Me‘ânîhâ, Kitâbü mâ
İttefekat Elfâzuhû ve İhtelefet Me‘ânîhi fi’l-Kur’ân, Kitâbü Tabakâti’n-Nahviyyîne’l-Basriyyîn ve Ahbârihim, Kitâbü’l-Fâdıl ve’l-Mefdûl, Kitâbü’l-İbâra
an Esmâ’illahi Te‘âlâ, Kitâbü’l-Hurûf, Kitâbü’t-Tasrîf adlı eserleri vardır.
el-Müberred’in [Bilinen] Varrâklarından
İbnü’d-Deccâcî: Adı İsmâil b. Ahmed’dir.
15
20
25
eş-Şâşî: Adı İbrâhim b. Muhammed’dir. Ebû Saîd, rahimehullah, şöyle
dedi: “Müberred devrinde bir grup âlim Sîbeveyh’in el-Kitâb’ını okudular.
Onlar arasında el-Müberred gibi akıllısı yoktu.
Ebû Zekvân el-Kâsım b. İsmâil: Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r adlı eseri vardır.
Bu eseri İbn Dürüsteveyh rivayet etmiştir. Ebû Zekvân, Zenci isyanı sırasında Sîrâf ’a gitti. Çok bilgili, tarihçi bir âlimdi. Bir grup âlimi tanıdı.
Tevvezî, Ebû Zekvân’ın annesiyle evliydi.
Ubeyd b. Zekvân: Künyesi Ebû Ali’dir. Asker-i Mükrem’de oturuyordu.
Kitâbü Cevâbi’l-Müskit, Kitâbü Aksâmi’l-Arabiyye adlı eserleri vardır. Ebû
Bekir Muhammed b. el-Hasan b. Mervân, Ebû Zekvân’dan et-Tevvezî’nin
Kitâbü’l-Ezdâd’ını rivayet etmiştir.
Ebû Ya‘lâ b. Ebî Zür‘a: el-Mâzinî’nin talebelerindendi. İleri gelen nahiv
ve lügat âlimi, rivayetinde itimat edilir bir kişiydi. Kitâbü’l-Câmi‘ fi’n-Nahv
-tamamlayamadı- adlı eseri vardır.
‫ا‬
‫‪189‬‬
‫כ אب‬
‫אن و‬
‫כ אب‬
‫ح‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا אدة ا‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫وف‬
‫‪٥‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب א ا ّ‬
‫وأ אر ‪ ،‬כ אب ا א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ورا‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب أدب ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪١٥‬‬
‫در‬
‫و‬
‫כ אب‬
‫‪١‬‬
‫اب ا‬
‫وان‬
‫و‬
‫إ‬
‫أ‬
‫א‬
‫أ‪:‬‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب‬
‫אت ا‬
‫أ‬
‫ّ و‬
‫ا ب ]כ אب‬
‫כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫א א‪،‬‬
‫אو‬
‫ا‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫אء ا‬
‫‪.‬‬
‫ّ ‪ .‬אل أ‬
‫כ א‬
‫إ‬
‫‪.‬و‬
‫א‬
‫ر‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫כ אب‬
‫ا ‪:‬و‬
‫د‪.‬‬
‫ذכ ان כ אب‬
‫א‬
‫أ אر א‬
‫‪ ،‬وכאن ّ‬
‫‪ ،‬رواه‬
‫ا‬
‫א ‪ ،‬وכאن‬
‫ذכ ان‪.‬‬
‫ذכ ان و כ‬
‫وכאن‬
‫أא‬
‫כ ‪ ،‬כ אب أ אم ا‬
‫ذכ ان‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫א و ‪.‬و‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫اف أ ّאم ا‬
‫أ‬
‫وا‬
‫أ‬
‫כ‬
‫إ‬
‫ا ّ زي زوج أم أ‬
‫أ א א و او‬
‫כ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫د‬
‫ذכ ان ا א‬
‫‪،‬و‬
‫א‬
‫ل‪ ،‬כ אب ا אرة‬
‫إ ا‬
‫ه‬
‫‪١‬‬
‫وا‬
‫‪ :‬وا‬
‫‪ :‬وا‬
‫‪:‬أ‬
‫א‬
‫אت ا‬
‫‪،‬‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫وا א‬
‫‪٢٠‬‬
‫وا‬
‫وف‪ ،‬כ אب ا‬
‫و‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫حכ ما بو‬
‫أ א‬
‫‪١٠‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا آن إ‬
‫ورة ا‬
‫ا‬
‫כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب أ אء ا وا‬
‫ا َ ِאدح وا א ‪ ،‬כ אب ا אض ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا אزي‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا اب[‪ ،‬כ אب ا א‬
‫‪ ،‬כ אب ا א‬
‫כ אب ا و‬
‫‪ ،‬כ אب ا وض‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬وروى أ‬
‫ا ّ زي‪.‬‬
‫اد‬
‫زر‬
‫اכ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ًא‬
‫כ כ م‪ .‬و‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫אب ا אز وכאن ّ ً א א ـ ً א א‬
‫ّ ‪.‬‬
‫ا‬
‫ّ ‪ :‬כ אب ا א‬
‫‪:‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
190
5
Basralı âlimlerden: Ebû Ca‘fer Ahmed b. Muhammed b. Rüstem b.
Yezdeyâr et-Taberî vardır. Ebû Ya‘lâ b. Ebû Zür‘a’nın kuşağından sayılır.
Kitâbü’l-Garîbi’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd, Kitâbü’l-Müzekker
ve’l-Mü’ennes, Kitâbü’s-Sûrati’l-Hemz, Kitâbü’t-Tasrîf, Kitâbü’n-Nahv adlı
eserleri vardır.
el-Üşnândânî: Künyesi Ebû Osman’dır. Ebû Bekir b. Düreyd ondan
rivayet etmiş, Basra’da onunla görüşmüştür.
Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r ve Kitâbü’l-Ebyâti’l-Garîbe adlı kitapları vardır.
10
15
Mebramân: Adı Muhammed b. Ali b. İsmâil, künyesi Ebû Bekir’dir. Asker[-i mükrem] halkındandır. Bu zâtın Ebû Hâşim ile Sîbeveyh’in Kitâb’ının şerhini telkin hikâyesi vardır. İnşâallah bundan bahsedeceğiz.
Kitâbü’l-Uyûn, Kitâbü’n-Nahvi’l-Mecmû‘ ale’l-İlel, Kitâbü Şerh Kitâbi
Sîbeveyh -tamamlayamadı-, Kitâbü Şerhi Şevâhidi Kitâbi Sîbeveyh,
Kitâbü’l-Mecârî -küçük bir kitaptır-, Kitâbü Sıfâtı Şükri’l-Mün‘im adlı eserleri vardır.
ez-Zeccâc’a Dair Haberler
20
25
30
Ebû İshak İbrâhim b. Muhammed b. es-Serî ez-Zeccâc. el-Müberred’in
eski talebelerindendir. Müberred’den okumak isteyen kişi okuyacağı kitabı önce Zeccâc’a arzederdi. Sonra Zeccâc’ın yıldızı parladı. Önce [Vezir]
Ubeydullah b. Süleyman ile beraberdi sonra Halife el-Mu‘tazıd ile beraber
oldu ve onun çocuklarına muallimlik yaptı. Mu‘tazıd’la irtibat kurması şöyle olmuştur: Nedimlerinden biri Mu‘tazıd’a, nedim Mahbera’nın yazdığı
Kitâbü Câmi‘i’n-Nutk adlı eseri anlattı. Mahbera’nın adı Muhammed b.
Yahyâ b. Ebû Abbâd, künyesi Ebû Ca‘fer. Ebû Abbâd’ın adı Câbir b. Zeyd
b. es-Sabbâh el-Askerî’dir. Mahbera edebiyatı iyi bilir, Mu‘tazıd’a nedimlik yapardı. Yazdığı kitabı cedveller hâline koydu. Mu‘tazıd, vezir Kâsım
b. Ubeydullah’tan bu cedvelleri izah edecek bir âlim istedi. O da Sa‘leb’e
adam gönderip durumunu arzetti. Sa‘leb cedvelleri hesaplamaya girişmedi.
“Bu işi bilmem, Kitâbü’l-‘Ayn’ı isterseniz yanımda mevcuttur, ancak rivayeti
yoktur.” dedi. Kâsım bunun üzerine Müberred’e mektup yazıp söz konusu
kitabı tefsir etmesini istedi. O da bu eserin büyük bir kitap olduğunu, insanı
yorup uğraştıracağını, kendisinin artık yaşlandığını, eğer kitap talebesi İbrâhim b. es-Serî’ye gönderilirse onun bu işi yapabileceğini umduğunu söyledi.
‫ا‬
‫‪191‬‬
‫אء ا‬
‫و‬
‫و ّ‬
‫ر وا‬
‫ا‬
‫כ אب ا‬
‫أ‬
‫و‬
‫ا‬
‫כ‪.‬و‬
‫در و‬
‫אت ا‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫وכ‬
‫أ‬
‫‪،‬‬
‫ة‪.‬‬
‫א‬
‫أא כ ‪،‬‬
‫א‬
‫أ‬
‫ا‬
‫כ א‬
‫‪.‬‬
‫כ אب‬
‫כ ا‬
‫أ אر ا‬
‫و‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫أن‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ا‬
‫‪ ،‬أ ّن‬
‫‪ ،‬وا‬
‫ةا‬
‫אد א‬
‫כא‬
‫ّ‬
‫א‪،‬‬
‫ع‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ّ أو ده‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ز‬
‫اول‪،‬‬
‫ا‬
‫إ‬
‫و‬
‫د‬
‫ذ כ‪ ،‬ن د‬
‫يا‬
‫ّ‬
‫ض‬
‫ّأو ً א‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫אح ا‬
‫כ אب א‬
‫أ‬
‫כ ي‪ .‬وכאن‬
‫אري‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ا א‬
‫ّ כ אب‬
‫א‬
‫אإ‬
‫ّ‬
‫אب ا‬
‫أن‬
‫אن ّأو ً‬
‫ا‬
‫אد و כ‬
‫‪،‬‬
‫אج إ‬
‫إ ا‬
‫ّ إ‬
‫د و روا‬
‫ّ‬
‫د اءة‬
‫أه‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫ار‬
‫ا ي‬
‫أא‬
‫‪ .‬وا‬
‫ا دب و אدم ا‬
‫ا أن‬
‫ا‪ ،‬ن أرد כ אب ا‬
‫א‬
‫ّ אج أ م أ‬
‫אء و‬
‫ة‬
‫ا‬
‫اول‪.‬‬
‫أ ف‬
‫ح‬
‫אق إ ا‬
‫ّ אج و אر‬
‫اّ א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ح‬
‫ّ אج‬
‫أ إ‬
‫א‬
‫ن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ ‪ .‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫أن‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ‬
‫إ‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب‬
‫رة ا‬
‫أ‬
‫ح‬
‫د אر ا‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫כא‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אن‪ :‬وا‬
‫‪،‬و‬
‫ا‬
‫أא‬
‫ّ‬
‫اכ‬
‫אن‪ ،‬روى‬
‫‪ :‬כ אب א‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫ّכ وا‬
‫א ا ‪:‬وכ‬
‫اכ‬
‫‪١٠‬‬
‫‪٢٠‬‬
‫أ‬
‫اכ‬
‫و‬
‫زر ‪ .‬و‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫‪:‬أ‬
‫‪.‬‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫أ‬
‫ر‬
‫ي‬
‫כ‬
‫אب ا‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫اول‪ .‬و אل‪:‬‬
‫إ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫د‬
‫أ ّو‬
‫و ‪ .‬وأ ّ‬
‫כ‪.‬‬
‫ا ي ر ت أن‬
‫ّ‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
192
5
10
15
20
Kâsım bu meselenin üzerinde pek durmayıp Mu‘tazıd’a Zeccâc’ın bahsini
açmadı. Nihayet Mu‘tazıd ısrar edince Kâsım ona Sa‘leb ve Müberred’in söylediklerini, Müberred’in meseleyi Zeccâc’a havale ettiğini bildirdi. Mu‘tazıd
onun Zeccâc’a gitmesini emretti. Kâsım da Zeccâc’a gitti. O, “Ben bu işi
bir nüsha olmaksızın ve bir cetvele bakmaksızın yaparım.” dedi. Kâsım ona
sünâi (iki harfli) kelimelere ait cüzün bir nüshasını yazmasını söyledi. Zeccâc, Sa‘leb’den, es-Sükkerî’den ve başkalarından lügat kitaplarını ödünç aldı.
Zira lügati az biliyordu. İki harfli cüzü tamamen tefsir etti. Tirmizî es-Sağîr
Ebü’l-Hasan’a tefsiri (şerhi) yazdırdı, ciltledi, vezire götürdü. Vezir de kitabı
Mu‘tazıd’a götürdü. Mu‘tazıd eseri çok beğendi, Zeccâc’a 300 dinar (altın)
verilmesini emretti. Kitabın tamamını tefsir etmesini emretti. Zeccâc kitabı
tamamlayınca nüshası sadece Mu‘tazıd’ın kütüphanesine kondu.
Muhammed b. İshak der ki: Sonra sultanın başına gelen felaketler sırasında
bu tefsir (şerh) eksik olarak ortaya çıktı. Onu ince talhî kâğıda yazılmış gördük.
[Bu şerhi sebebiyle] Zeccâc’ın mevkiinin yukseldiği; kendisi için hem nedim,
hem fakih, hem de alim kontejanından maaş tayin edildiği ve bunun yaklaşık
300 dinar kadar olduğu söylenmiştir.
Zeccâc Cemâziyelâhir ayının bitmesine onbir gün kala [19 Cemâziyelâhir 310/14 Eylül 922] Cuma günü vefat etti. Kitâbü mâ Fesserahû min
Câmi‘i’n-Nutk, Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân, Kitâbü’l-İştikâk, Kitâbü’l-Kavâfî,
Kitâbü’l-Arûz, Kitâbü’l-Fark, Kitâbü Halkı’l-İnsân, Kitâbü Halkı’l-Feres,
Kitâbu Muhtasari Nahv, Kitâbü Fe‘altü ve Ef‘altü, Kitâbü mâ Yensarifü ve mâ
lâ Yensarif, Kitâbü Şerhi Ebyâtı Sîbeveyh, Kitâbü’n-Nevâdir adlı eserleri vardır.
İbn Düreyd’e Dair Haberler
25
30
İbn Düreyd’in hizmetçilerinden ve yakın adamlarından olan Ebü’l-Hüseyin ed-Düreydî bana şöyle dedi: “Merhum Ebû Bekir bana ‘223 yılında
(838) Basra’da Sâlih sokağında doğdum.’ demişti.”
O, Ebû Bekir Muhammed b. el-Hasan b. Düreyd b. Atâhiye b. Hantem
b. Hasan b. Hamâmî’dir. Uman bölgesinde Hamamî denen bir köye mensuptur. Hamamî’nin nesebi İbn Cirv b. Vâsi b. Vehb b. Seleme b. Cüşem b.
Hâzır b. Cüşem b. Zâlim b. Hâzır b. Esed b. Adî b. Amr b. Mâlik b. Fehm
b. Gânim b. Devs b. Adnân b. Abdullah b. Zehrân b. Ka‘b b. el-Hâris b. Abdullah b. Mâlik b. Nasr b. el-Ezd b. el-Gavs’tır. İbn Düreyd Basra’da yaşadı,
‫ا‬
‫‪193‬‬
‫ا א‬
‫א‬
‫اכ ة ا‬
‫وا د وأ ّ أ אل‬
‫ّ‬
‫ا א ‪ .‬אل ا ّ אج‪ :‬أ א أ‬
‫ا א ‪ ،‬א‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ّ אج כ‬
‫אر ا‬
‫ا‬
‫א ‪ ّ ،‬ا א כ ّ ‪ .‬وכ‬
‫ا ز إ ا‬
‫ا ز ‪.‬و‬
‫هכّ ‪.‬و‬
‫אل‬
‫ا‬
‫ج א‬
‫‪ ،‬א‬
‫ا‬
‫ّ אج‬
‫ا‬
‫אء ورزق‬
‫أ‬
‫כ אت ا‬
‫ا‬
‫אء ورزق‬
‫ى‬
‫ا‬
‫‪،‬إّ إ‬
‫אن‬
‫ّ אج‬
‫כ‪،‬‬
‫ول‪.‬‬
‫وأ‬
‫إ‬
‫ّ אج‬
‫ا‬
‫وا ّכ ي و‬
‫أ ا‬
‫يا‬
‫ّا‬
‫إ אق‪:‬‬
‫ّ‬
‫‪ .‬אل‪ :‬و אر‬
‫ّ‬
‫و‬
‫‪١٠‬‬
‫א ّ אج‪ ّ ،‬أ ّ‬
‫ا ّ אج‪ ّ .‬م إ א ّ م إ‬
‫و‬
‫ذכ‬
‫‪،‬‬
‫ه‬
‫א‪.‬‬
‫א د אر‪ .‬و ّ م إ‬
‫ا ا‬
‫‪.١‬‬
‫ً א‪ .‬ورأ אه‬
‫رزق‬
‫‪،‬و ُ‬
‫اا‬
‫א د אر‪.‬‬
‫و ّ ا ّ אج م ا‬
‫א ا ‪ ،‬כ אب א ا آن‪ ،‬כ אب‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب א ّ ه‬
‫و א ‪.‬و‬
‫ا אن‪ ،‬כ אب‬
‫אق‪ ،‬כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب ا وض‪ ،‬כ אب ا ق‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا س‪ ،‬כ אب‬
‫ف‪ ،‬כ אب‬
‫‪١٥‬‬
‫أ אر ا‬
‫אل‬
‫ر‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ح أ אت‬
‫أ ا‬
‫أ‬
‫و‬
‫כ‬
‫بإ‬
‫فوא‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫‪ ،‬כ אب ا ادر‪.‬‬
‫ة‬
‫ّ‬
‫ّכ‬
‫ا‬
‫א‬
‫در‬
‫א‬
‫ا‬
‫אכ‬
‫ا אرث‬
‫أ ‪ +‬ووز ه‪.‬‬
‫ً א ‪ :‬אل‬
‫وא ‪.‬‬
‫א‬
‫א‬
‫دوس‬
‫אכ‬
‫כ‬
‫أ‬
‫א ‪،‬‬
‫אن אل א‬
‫א‬
‫ا‬
‫א و‬
‫ثو‬
‫א‬
‫و‬
‫‪١‬‬
‫وأ‬
‫ا ر ي‪ ،‬وכאن أ‬
‫و‬
‫כ‬
‫אدي ا‬
‫در‬
‫اّ ‪ :‬و ت א‬
‫و‬
‫ة‬
‫ه‬
‫ّ כאن‬
‫و ّ هو‬
‫اا‬
‫אء‬
‫ل‬
‫و‬
‫א‬
‫אن‬
‫ا زد‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ي‬
‫ز ان‬
‫ث‪ .‬وأ אم א‬
‫ة‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
194
5
10
15
20
25
sonra Uman’a gitti, bir müddet orada oturdu. Sonra İbn İmâra adasına gitti.
Orada bir müddet oturdu. Sonra Fars’a gitti. Orada yerleşti. Sonra Bağdat’a
geldi. Lügat ve Arap şiiri sahalarında âlimdi. Ebû Hâtim, er-Riyâşî, et-Tevvezî ve ez-Ziyâdî gibi Basralı âlimlerden okudu, ilim aldı. Ebû Bekir, amcası Hüseyin b. Muhammed’den Kitâbü Müsâlemâti’l-Eşrâf adlı eseri rivayet
etti. 321 (933) yılında Bağdat’ta vefat etti ve Abbâsiye diye bilinen, doğu
tarafında, Sûku’s-Silâh’ın (silah çarşısı) arkasındaki kabristana defnedildi.
Eserleri: Kitâbü’l-Cemhere fî İlmi’l-Luga -pek çok ekleme ve çıkarmaların
olduğu, çeşitli nüshaları bulunur. Zira [müellif ], kitabı Fars’ta ve Bağdat’ta
ezberinden imlâ etmiştir. İmla farklılığından dolayı fazlalıklar ve eksiklikler
ortaya çıkmıştır. Fars’ta imlâ ettiği nüshanın başında alameti vardır. Güvenilir kabul edilen tam nüsha ise en son [ortaya çıkan] nüshadır. En son
sağlam nüsha Ebü’l-Feth Ubeydullah b. Ahmed en-Nahvî’nin nüshasıdır,
zira onu çeşitli nüshalardan faydalanarak yazmış ve müellife okumuştur.Kitâbü’s-Serc ve’l-Licâm, Kitâbü’l-İştikâk, Kitâbü’l-Muktebes, Kitâbü’l-Vişâh,
Kitâbü’l-Hayli’l-Kebîr, Kitâbü’l-hayli’s-Sağîr, Kitâbü’l-Envâ, Kitâbü’l-Müctenâ, Kitâbü’l-Muktenâ, Kitâbü’l-Melâhin, Kitâbü Ruvâti’l-Arab, Kitâbü mâ
Sü’ile anhü Lafzan fe-Ecâbe Hıfzan -Ali b. İsmâil b. Harb müelliften dinleyip
toplamıştır-, Kitâbü’l-Lugât, Kitâbü’s-Silâh, Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân -tamamlayamadı-, Kitâbü Edebi’l-Küttâb -İbn Kuteybe’nin eserine benzer, müsveddesini temize çekmemiş, kitabın muteber bir nüshası ortaya konmamıştır-,
Kitâbü Fe‘altü ve Ef‘altü, Kitâbü Sıfati’s-Sehâb ve’l-Gays.
Ebü’l-Hüseyin ed-Düreydî bana şöyle dedi: “Ebû Ali b. Mukle ile İbn
Hafs’ı Mufaddal b. Seleme’nin Halîl b. Ahmed’e reddiye olarak yazdığı kitabı Ebû Bekir b. Düreyd’e okurken gördüm. [İbn Düreyd] bazı yerlerde
‘Ebû Tâlib [el-Mufaddal] doğru söyledi.’, bazı yerlerde ‘Ebû Tâlib yalan
söyledi.’ diyordu. Sonra İbn Hafs’ın bu itirazları et-Tevassut adını verdiği
yaklaşık 100 yapraklık bir kitapta topladığını gördüm.
İbnü’s-Serrâc’a Dair Haberler
30
Ebû Muhammed b. Dürüsteveyh dedi: “İbnü’s-Serrâc, el-Müberred’in en
genç hizmetkârlarındandı, zeki ve kavrayışı güçlüydü. Müberred onu sever,
kendisine yakın tutar, boş zamanlarında, davetlerde onunla beraber bulunur
‫ا‬
‫‪195‬‬
‫إ‬
‫إ‬
‫ّ‬
‫אر‬
‫אرة כ א ّ ة‪،‬‬
‫ة‬
‫אر إ‬
‫אن אم א ة‬
‫ّ‬
‫ّ ّ‬
‫وأ אر ا ب‪ ،‬أ‬
‫א‪ .‬وכאن א ـ ً א א‬
‫اد‬
‫אر إ‬
‫א‬
‫ّ‬
‫א وا א وا ّ زي وا אدي‪ .‬وروى‬
‫‪:‬أ‬
‫وأ‬
‫אرس‬
‫אء ا‬
‫‪٥‬‬
‫أ‬
‫כ‬
‫إ‬
‫ىو‬
‫ّ ا‬
‫و‬
‫قا‬
‫و‬
‫ّ أ ه‬
‫أ ه אرس‬
‫‪١‬‬
‫‪١٠‬‬
‫ح‪.‬‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫ة‬
‫אرس وأ ه‬
‫اد‬
‫ة‪ .‬وآ‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ّ כ א‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ح‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫ده‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا ّ‬
‫ل‪:‬‬
‫אب وا‬
‫أ ا‬
‫ا ر ي‪:‬‬
‫ا ي ّد‬
‫א‬
‫وِ‬
‫‪١‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אل أ‬
‫‪ .‬وכאن ا‬
‫أ‪ :‬أ ّ ‪.‬‬
‫כ ا אدة وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّא ا‬
‫‪ .‬כ אب ا‬
‫אا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ء إذا‬
‫ي‪.‬‬
‫ا‬
‫אق‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب رواة ا ب‪ ،‬כ אب א‬
‫ب‬
‫א‬
‫تو‬
‫‪ ،‬כ אب ا אت‪ ،‬כ אب‬
‫אل כ אب ا‬
‫وأ‬
‫أأ‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אم‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪ .‬و ـא‬
‫ّل‬
‫ا‬
‫ج وا‬
‫אن‪،‬‬
‫ء‪ ،‬زاد و‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب أدب ا כ ّאب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ء ّل‬
‫ج‬
‫‪.‬‬
‫أ אر ا‬
‫‪،‬‬
‫إ‬
‫ّ دة‬
‫ا ا כ م‪ ،‬و‬
‫א א‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا آن‬
‫قأ‬
‫ا‬
‫אح‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫אل‬
‫‪٢٠‬‬
‫و أ א‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אب ِ ًא‬
‫א‬
‫و‬
‫اف‪ .‬و ّ‬
‫ا א ا‬
‫ّأول ا כ אب‪ .‬وا א ّ ا‬
‫أ ا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ُ‬
‫ّة‬
‫כ אب ا‬
‫ّ כ אب‬
‫ةا‬
‫א‬
‫ود‬
‫א‬
‫ُ‬
‫א אت ا‬
‫اد‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫وأ‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬وכ ب أ‬
‫أ‬
‫כ אب‬
‫כ ا در ‪ ،‬כאن‬
‫ءآ ‪.‬‬
‫א‬
‫ا א ور و‬
‫ّ ‪.‬‬
‫א‬
‫ّ‬
‫رأ‬
‫اج‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫د‬
‫‪ :‬إ ّ כאن‬
‫در‬
‫و ح و‬
‫إ و‬
‫ّ‬
‫ث‬
‫אن ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫د‬
‫א‬
‫ات وا‬
‫ذכא‬
‫ات‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
196
5
10
15
20
ve sohbet ederdi. Bir gün İbnü’s-Serrâc’ı gördüm. Müberred’in ölümünden
sonraydı. Selâm vermek için ez-Zeccâc’ın yanına gelmişti. [O sırada] bir
adam ez-Zeccâc’a bir mesele sordu. O da İbnü’s-Serrâc’a ‘Ey Ebû Bekir
ona cevap ver.’ dedi. O da hatalı cevap verdi. ez-Zeccâc ona kızdı. ‘Vallahi evimde olsaydın seni döverdim. Fakat bu meclis buna müsait değil.
Biz seni zekâ bakımından İbnü’l-Hasan b. Recâ’ya benzetiyoruz, sen ise
böyle bir meselede hata yapıyorsun.’ dedi. O da ‘Ey Ebû İshak sözünle
beni dövdün, terbiye ettin. Bu kitabı -Sîbeveyh’in kitabını- okuduğumdan
beri senin derslerini bıraktım. Zira mantık ve mûsiki ile iştigal ediyordum.
Şimdi tekrar o kitaba döneceğim.’ dedi. Tekrar döndü ve eserlerini yazdı.
ez-Zeccâc’ın ölümünden sonra nahivde reislik ona geçti.”
[316/928] yılında vefat etmiştir. Kitâbü’l-Usûli’l-Kebîr, Kitâbü Cümeli’l-Usûl, Kitâbü’l-Mûcez -küçük-, Kitâbü’l-İştikâk, Kitâbü Şerhi Sîbeveyh,
Kitâbü İhticâci’l-Kırâât, Kitâbü’ş-Şi‘r ve’ş-Şu‘arâ, Kitâbü’l-Cümel, Kitâbü’rRiyâh ve’l-Hevâ ve’n-Nâr, Kitâbü’l-Muvâsalât fi’l-Ahbâr ve’l-Müzâkerât adlı
eserleri vardır. Ebü’l-Hasan Ali b. Îsâ er-Rummânî şöyle demiştir: İbnü’s-Serrâc’ın huzurunda el-Usûl adlı kitabından söz edildi. Biri ‘Bu kitap
Muktezab’ın [aynı konuda yazdığı] kitabından daha güzel.’ deyince o ‘Böyle deme!’ dedi ve şu beyti söyledi:
Sevgili benden önce ağladı, ağlaması beni de ağlattı. Ona ‘üstünlük önce
davrananındır’ dedim.
Ebû Saîd es-Sîrâfî’ye Dair Haberler
25
30
Hocam Ebû Muhammed merhum şöyle dedi: “Babam Ebû Saîd el-Hasan b. Abdullah b. el-Merzuban’dır. Aslen Fars’tandır. Sîrâf ’ta doğdu. Orada
tahsile başladı. Yirmi yaşından önce oradan ayrıldı ve Uman’a gitti, fıkıh
öğrendi. Sonra Sîrâf ’a döndü. Asker[-i Mükrem]’e gitti, orada bir müddet oturdu. Kelâmcı Muhammed b. Ömer es-Saymerî’nin talebesi oldu.
es-Saymerî onu bütün talebelerinden üstün tutardı. Irak âlimlerinin mezhebinde bir fakihti. Bağdat’ın doğu kısmında görevli Kadı Ebû Muhammed b. Marûf ’un halefi oldu. Bu zât onun nahiv hocasıydı. Sonra iki yakanın, sonra -tekrar- doğu yakasının kadısı oldu. Fakih Ebü’l-Hasan el-Kerhî
onu üstün tutardı, fetva vermesi için ona bir halka verdi.”
‫ا‬
‫‪197‬‬
‫و‬
‫‪ .‬אل‪ :‬ورأ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫د‪،‬‬
‫ا ا‬
‫ا‬
‫لر‬
‫ا כ אب‬
‫وא‬
‫إ‬
‫وا‬
‫اכ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب ا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫א أא כ ‪.‬‬
‫اج‪ :‬أ‬
‫اج ذכ כ א‬
‫لا ي‬
‫כ‪:‬‬
‫כ ا‪ ،‬وأ‬
‫و َ ِכ َכ ْ َ ِ‬
‫َ ْ َ‬
‫ْ‬
‫أ אر أ‬
‫أ‬
‫وأ‬
‫و‬
‫و‬
‫وכאن‬
‫אء ا א‬
‫ا‬
‫ح‬
‫א‪،‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫אد إ‬
‫ا‬
‫אج ا اءات‪،‬‬
‫أ‬
‫ا ّא ‪:‬‬
‫ت‬
‫ا‬
‫ى‬
‫ة‬
‫כ אب ا‬
‫‪،‬‬
‫ُ َ َ ِّ ِم‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و ّ‬
‫‪،‬و ج‬
‫اف و‬
‫אء ا ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ي ا כ ّ ‪ ،‬כאن‬
‫وכאن أ אذه‬
‫ّ‬
‫ل‪،‬‬
‫اء وا אر‪ ،‬כ אب ا‬
‫ُכא א َ ُ ْ ُ ا َ ْ ُ‬
‫ّ أّ ه ا ‪ :‬أ‬
‫اف و א ا أ‬
‫ه‬
‫ا‬
‫ّ אج‪.‬‬
‫ا‬
‫אن و ّ‬
‫ّ‬
‫ًא‬
‫أت‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫אرس‪.‬‬
‫إ‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫ل ا כ ‪ ،‬כ אب‬
‫אج ِ ا כא‬
‫َ َ َ ُ‬
‫ا‬
‫אل ا‬
‫ا א‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫وا ن أ א أ אود‬
‫تا‬
‫ّ ‪ ،‬אل א ‪:‬‬
‫א‬
‫כ‪ ،‬و כ ا‬
‫وا‬
‫‪ ،‬כ אب ا אح وا‬
‫אر وا‬
‫ا‬
‫א‬
‫אق‪ ،‬כ אب‬
‫اכ ات‪ .‬אل أ ا‬
‫ّ‬
‫אل أ‬
‫اכ‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫‪ ...‬و‬
‫כ אب ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫ّ‬
‫و ّ‬
‫‪١٥‬‬
‫‪ ،‬אل‬
‫כ אب‬
‫אود و ّ‬
‫ا‬
‫ّ אج‬
‫ًא و‬
‫ّ אج‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬א ه ا ّ אج‪ .‬و אل‪ :‬وا‬
‫ر אء وأ‬
‫א ا‬
‫כ ا כאء وا‬
‫او כא‬
‫ّ ّ‬
‫وأد ‪ .‬وأ א אرك א در‬
‫ا‪ .‬אل‪:‬‬
‫א أ א إ אق ّ‬
‫‪٥‬‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫اج‬
‫ا‬
‫ًא‬
‫ت‬
‫ا א‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫ا א‬
‫א‪.‬‬
‫أא‬
‫ّ‬
‫ا א‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אم א ّ ة‪.‬‬
‫أ‬
‫و ّ‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ز אن‬
‫א ‪.‬‬
‫وف‬
‫ا‬
‫‪ .‬وכאن‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
198
5
Doğumu 270 yılından önceydi. 3 Receb 368 [1 Mart 979] tarihinde vefat
etmiştir. Kitâbü Şerhi Kitâbi Sîbeveyh, Kitâbü Elifâti’l-Vasl ve’l-Kat‘, Kitâbü
Ahbâri’n-Nahviyyîni’l-Basriyyîn, Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ, Kitâbü’l-İknâ‘
fi’n-Nahv -300 yaprak-, Kitâbü San‘ati’ş-Şi‘r ve’l-Belâga, Kitâbü Şerhi Maksûrati İbn Düreyd adlı eserleri vardır.
İbn Dürüsteveyh’e Dair Haberler
10
Ebû Muhammed Abdullah b. Ca‘fer b. Muhammed b. Dürüsteveyh’tir.
Müberred ve Sa‘leb’den okudu. Faziletli, Basralı âlimlerin birçok ilmini iyi
bilen, onların tarafını tutmada aşırı bir kişiydi. Mufaddal b. Seleme’ye bir
reddiyesi vardır. Kitâbü’l-‘Ayn’ı tetkik etmiştir.
[330/942 küsur yılında] vefat etti.
15
20
25
30
Kitâbü’l-Mütemmim, Kitâbü’l-İrşâd fi’n-Nahv, Kitâbü’l-Hidâye Şerhi’l-Cermî, Kitâbü Şerhi’l-Fasîh, Kitâbü Edebi’l-Küttâbi’l-Mütemmim, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes, Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd,
Kitâbü’l-Hicâ, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs, Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r, Kitâbü’l-Hayy
ve’l-Meyyit, Kitâbü’t-Tevassut beyne’l-Ahfeş ve Sa‘leb fî Me‘âni’l-Kur’ân ve
İhtiyâri Ebî Muhammed fî Zâlike, Kitâbü Tefsîri’l-Mufaddaliyyât -tamamlamadı-, Kitâbü Tefsîri’s-Seb‘ -tamamlamadı-, Kitâbü’l-Me‘âni fi’l-Kur’ân
-tamamlamadı-, Kitâbü Tefsîri’ş-Şey’ -tamamlamadı-, Kitâbü Esrâri’n-Nahv
-tamamlamadı-, Kitâbü Şerhi’l-Muktazab -tamamlamadı-, Kitâbü Nakzı
Kitâbı İbni’r-Râvendî ale’n-Nahviyyîn, Kitâbü’r-Redd alâ Büzürc el-Arûzî,
Kitâbü’l-Ezmine -tamamlamadı-, Kitâbü’r-Redd alâ Sa’leb fî İhtilâfi’n-Nahviyyîn, Kitâbü Haberi Kuss b. Sâide ve Tefsîrihi, Kitâbü Şerhi’l-Kelâm ve
Bünâhü -tamamlamadı-, Kitâbü’r-Redd alâ İbn Hâleveyh fi’l-Küll ve’l-Ba‘z,
Kitâbün fi’l-Ezdâd, Kitâbü’r-Redd alâ İbn Miksem fî İhtiyârihî, Kitâbü
Ahbâri’n-Nahviyyîn, Kitâbü’r-Redd ale’l-Ferrâ fi’l-Me‘ânî, Kitâbü Cevâmi‘i’l-Arûz, Kitâbü’l-İhticâc li’l-Kurrâ, Kitâbü Tefsîri Kasîdeti Şübeyl b. Azra,
Kitâbü Risâletihî ilâ Nech et-Tûlûnî fî Tafdîli’l-Arabiyye, Kitâbü’l-Kelâm
alâ İbn Kuteybe fî Tashîfi’l-Ulemâ, Kitâbü’r-Redd alâ Ebî Zeyd el-Belhî fi’nNahv, Kitâbü’r-Redd alâ men Kâle bi’z-Zevâidi ve Kâle Yekûnü fi’l-Kelâmi Harfün Zâidün, Kitâbü’n-Nusrâ lî Sîbeveyh alâ Cemâ‘ati’n-Nahviyyîn
‫ا‬
‫‪199‬‬
‫و‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫و ّ‬
‫‪ :‬כ אب ح‬
‫ه‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب‬
‫وا‬
‫ا‬
‫أ אر ا‬
‫‪٥‬‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫‪١٥‬‬
‫و‬
‫כ אب ا‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫حا‬
‫رة ا‬
‫ا‬
‫در ‪.‬‬
‫ّ‬
‫ذ כ‪ ،‬כ אب‬
‫א‬
‫حا‬
‫رج ا و‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ אب ر א‬
‫إ‬
‫ا‬
‫در‬
‫‪،‬و‬
‫ما‬
‫ّ‬
‫دو‬
‫ً‬
‫א وأ‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا ر אد‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب أدب ا כ ّאب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫ا‬
‫כ אب‬
‫אع‬
‫ث א ور ‪،‬‬
‫ة‪.‬‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا آن وا‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب أ ار ا‬
‫ء‬
‫ا ّ אت‬
‫ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب ا ا او ي‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا ز‬
‫א ةو‬
‫ّ‬
‫و‬
‫אر‬
‫ّ ‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫ه‪ ،‬כ אب ح ا כ م و אه و‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫أ‬
‫ح‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا ّכ وا ّ ‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب א ا‬
‫ا‬
‫אء‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا כ ّ وا‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫ا אره‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫אج اء‪ ،‬כ אب‬
‫وض‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب ا כ م‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا אء‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫א وا و אل כ ن ا כ م‬
‫א‪.‬‬
‫א [‪.‬‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا آن‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب ا ّد‬
‫ا فا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ح‬
‫ّ‬
‫و‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫ر وا‬
‫כ אب ا‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬و ّ כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ًא‬
‫اכ‬
‫כ אب ا‬
‫وا‬
‫مכ ة‬
‫و ّ ]‬
‫ا‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب أ אت ا‬
‫ا‬
‫وכאن א ً‬
‫ا‬
‫رد‬
‫و ّ‬
‫‪١٠‬‬
‫אن و ّ‬
‫‪ ،‬כ אب أ אر‬
‫وا‬
‫در‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ر‬
‫و‬
‫א ‪.‬‬
‫ز ا‬
‫ا‬
‫ف زا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ة‬
‫اد‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫ا‬
‫ا اء ا א ‪،‬‬
‫ّ‬
‫رة‪،‬‬
‫ا‬
‫ة‬
‫‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫ا‬
‫אل‬
‫א ا‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
200
-bu kitap çeşitli kitaplardan oluşur, tamamlamamıştır-, Kitâbü Münâzarati Sîbeyevh li’l-Müberred, Kitâbü’r-Redd alâ men Nekale Kitâbe’l-‘Ayn ani’lHalîl adlı eserleri vardır.
Ebü’l-Hasan Ali b. Îsâ er-Rummânî’ye Dair Haberler
5
Ebü’l-Hasan Ali b. Îsâ b. Ali b. Abdullah er-Rummânî en-Nahvî’dir. Aslen Samarralıdır. Bağdat’ta 296 (909) yılında doğdu. Basralı nahivcilerin ve
Bağdatlı kelâmcıların ileri gelenlerindendir. Fıkıh, Kur’ân, nahiv ve kelâm
gibi birçok ilimde ustadır. Çok sayıda eser yazmıştır. Eserlerinin çoğunu
imlâ etmiştir. Bu kitap (el-Fihrist) temize çekilirken hayattaydı.
10
Burada onun nahiv, lügat ve şiir konularındaki eserlerini zikredeceğiz.
-Kelâm ve fıkha dair eserlerinden sırası geldiğinde söz edeceğiz.- Kitâbü
Şerhi Kitâbi Sîbeveyh, Kitâbü Nüketi Sîbeveyh, Kitâbü Ağrâdi Kitâbi Sîbeveyh, Kitâbü’l-Mesâili’l-Müfredât min Kitâbi Sîbeveyh, Kitâbü Şerhi’lMedhal li’l-Müberred, Kitâbü Şerhi Muhtasari’l-Cermî, Kitâbü Şerhi’l-Mesâil
li’l-Ahfeş -küçük ve büyük-, Kitâbü Şerhi’l-Elif ve’l-Lâm li’l-Mâzinî, Kitâbü
Şerhi’l-Mûcez li İbni’s-Serrâc, Kitâbü’t-Tasrîf, Kitâbü’l-Hicâ, Kitâbü’l-Îcâz
fi’n-Nahv, Kitâbü’l-Mübteda’ fi’n-Nahv, Kitâbü’l-İştikâkı’s-Sağîr, Kitâbü’l-İştikâkı’l-Kebîr, Kitâbü’l-Elifât fi’l-Kur’ân, Kitâbü İ‘câzi’l-Kur’ân, Kitâbü Şerhi
Kitâbi’l-Usûl l’İbni’s-Serrâc adlı eserleri vardır.
15
20
el-Fârisî Ebû Ali’ye (rahimehullah) Dair Haberler
el-Hasan b. Ahmed b. Abdulğaffâr en-Nahvî’dir. 370 [980] yılından
önce vefat etmiştir.
25
Kitâbü’l-Hucce li’l-Kurrâi’s-Seb‘a E’immeti’l-Emsâr -Ebû Bekir Ahmed
b. Mûsâ b. el-Abbas b. Mücâhid’in (ra) bahsettiği kurrâlara dair eseri-,
Kitâbü’t-Tezkire, Kitâbü’l-Îzâh fi’n-Nahv, Kitâbü Ebyâti’l-İ‘râb, Kitâbü Şerhi
Ebyâti’l-Îzâh, Kitâbü Muhtasari Avâmili’l-İ‘râb, Kitâbü’l-Mesâili’l-Musliha
-el-İğfâl adıyla anılır, ez-Zeccâc’a reddiyedir-, Kitâbü’l-Mesâili’l-Bağdâdiyyât, Kitâbü’l-Mesâili’l-Halebiyyât, el-Mesâili’ş-Şîrâziyyât adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪201‬‬
‫ي‬
‫و‬
‫ا ا כ אب‬
‫ا ّد‬
‫ّ ة أ اب و‬
‫ا‬
‫כ אب ا‬
‫أ ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب א ة‬
‫‪.‬‬
‫ا ّא‬
‫أ ا‬
‫رأى و‬
‫‪٥‬‬
‫ه‬
‫وا כ ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫وכ ‪ ،‬כ אب‬
‫אق ا‬
‫אز ا آن‪ ،‬כ אب‬
‫ا אر‬
‫)ر‬
‫ا‬
‫أ‬
‫و‬
‫اכ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫א‬
‫حا‬
‫א‬
‫ا‬
‫وا כ م כ‬
‫ا ي‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫دات‬
‫ا‬
‫אز‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אق ا כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ح כ אب ا‬
‫ل‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫وا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ح כ אب‬
‫אز ‪ ،‬כ אب‬
‫אء‪ ،‬כ אب ا‬
‫ي‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫حا‬
‫א‬
‫حا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫אت‬
‫ا آن‪،‬‬
‫اج‪.‬‬
‫א ‪.‬‬
‫أ ّ ا‬
‫اء ا‬
‫ّ‬
‫א ‪ ،Ġ‬כ אب ا כ ة‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫اد אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫و‬
‫אر ا‬
‫ا אس‬
‫ّ‬
‫ح أ אت ا اب‪ ،‬כ אب‬
‫اب‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ح‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا (‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אإ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ّ אر ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫أא‬
‫א ا‬
‫وا م‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫اכ ا‬
‫א‬
‫ّ‬
‫وכ כ ا ‪ -.‬כ אب‬
‫د‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب إ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫اכ م‬
‫اج‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ي‪ .‬أ‬
‫وا آن وا‬
‫إ ء‪ ،‬و‬
‫اا‬
‫حا‬
‫‪.‬‬
‫مכ ة‬
‫‪ ،‬כ אب أ اض כ אب‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا ا ّא‬
‫وא‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫כ‬
‫‪٢٠‬‬
‫اد ‪.‬‬
‫‪-‬و כ א‬
‫ا‬
‫ّ و‬
‫وأכ‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫اد‬
‫وا‬
‫ا כ אب‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫د‪ ،‬כ אب‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّد‬
‫ح أ אت ا‬
‫א‬
‫אت‪ ،‬ا‬
‫ا‬
‫ذכ‬
‫אح‪ ،‬כ אب‬
‫אج و ف א‬
‫א‬
‫ا‬
‫از אت ـ‬
‫כ‬
‫أ‬
‫אح‬
‫ا‬
‫אل‪ ،‬כ אب‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
202
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
Âlimlerin Haberlerinden Bahseden Kitâbü’l-Fihrist’in İkinci Makalesinin İkinci Fenni Kûfeli Nahivciler ve Lügatçilerin Haberleri Hakkındadır
5
Muhammed b. İshak der ki: Biz önce Basralılardan bahsettik. Zira Arapça ilmi onlardan alınmıştır. Basra, Kûfe’den önce kurulmuştur.
er-Ruâsî’ye Dair Haberler
10
15
20
Ebü’t-Tayyib İbn Uheyy eş-Şâfiî’ yazısıyla şöyle okudum: er-Ru’âsi’nin
adı Muhammed b. Ebû Sâre, künyesi Ebû Ca‘fer’dir. Başı büyük olduğu
için kendisine er-Ruâsî denmiştir. en-Nîl denen yerde kaldığı için Nîlî nisbesiyle de anılır. Kûfelilerden ilk nahiv kitabı yazandır.
Sa‘leb “Ruâsî, el-Kisâî ile el-Ferrâ’nın hocasıdır.” der. el-Ferrâ ise şöyle
demiştir: “Kisâî Bağdat’a gidince Ruâsî bana: ‘Kendisinden daha yetkin olmana rağmen [Bağdat’a] el-Kisâî gitti.’ dedi. Bağdat’a vardım. el-Kisâi’yi
gördüm. Ona er-Ruâsî’ye ait bazı meseleleri sordum. Benim bildiğimden
başka cevaplar verdi. Yanımda olan Kûfelilere göz kırptım, o da bana ‘Ne
oluyor, beğenmedin mi? Belki de Kûfe halkındansındır.’ dedi. Ben ‘Evet’
dedim. O ‘er-Ruâsî şöyle, şöyle der; yanlıştır. Ben Arapların şöyle, şöyle
dediklerini duydum.’ dedi. Sorularımı cevapladı. Ben de onun yanından
ayrılmadım.”
er-Ruâsî sâlih bir kimseydi. Şöyle demiştir: “el-Halîl bana adam gönderip kitabımı istedi. Ona gönderdim. Kitabı okudu ve kendi eserini yazdı.”
Sîbeveyh’in kitabında Kûfî ile Ruâsî kastedilmiştir.
İbn Dürüsteveyh “Sa‘leb, Kûfeli nahivcilerden nahiv konusunda ilk kitap yazanın Ruâsî olduğunu iddia ediyor.” demiştir.
25
er-Ruâsî [Hârûnürreşîd zamanında] vefat etti.
Kitâbü’l-Faysal -bir grup rivayet etmiştir-, Kitâbü’t-Tasgîr, Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân -günümüze kadar rivayet edilmektedir-, Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’i’l-Kebîr, Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’i’s-Sağîr adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪203‬‬
‫ا ا‬
‫ا ّ ا א‬
‫أ אر ا‬
‫ا ّ‬
‫‪٥‬‬
‫א ا א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ אب ا‬
‫وا‬
‫أ אر ا‬
‫ي‬
‫اכ‬
‫إ אق إ ّ א ّ א ا‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫ة أ م אء ا כ ‪.‬‬
‫ا‬
‫אء و‬
‫ا‬
‫أو ً‬
‫ا‬
‫ّن‬
‫و ّن‬
‫أ‬
‫أ אر ا ؤا‬
‫أت‬
‫ّأ‬
‫و ُכ أ א‬
‫و‬
‫إ‬
‫اכ א‬
‫ت‬
‫أ‬
‫‪١٥‬‬
‫‪.‬‬
‫اכ‬
‫ا ب‬
‫‪:‬‬
‫إ‬
‫אل ا‬
‫כ א ًא ا ؤا‬
‫ُ ّ ا‬
‫لا‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫א‬
‫אء ا כ‬
‫כא ا‬
‫ّ أ‬
‫ر ً‬
‫أه وو‬
‫در‬
‫כ رأ ‪ .‬وכאن‬
‫‪ .‬אل‪ :‬ا ؤا‬
‫ل כ ا وכ ا‪،‬‬
‫وכאن ا ؤا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا ؤا‬
‫ًא‬
‫אل‪ :‬ا‬
‫أ אذ ا כ א وا اء‪ .‬و אل ا اء‪ :‬ـא‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫ج ا כ א وأ أ‬
‫‪:‬‬
‫‪ :‬כאن ا ؤا‬
‫اد‪ ،‬אل‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬و ّ ا ؤا‬
‫כ א ًא ا‬
‫اכ‬
‫אل‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫ا أ‬
‫ا א‬
‫ا ؤا‬
‫ّ‬
‫ا ؤا‬
‫‪:‬ز‬
‫‪.‬‬
‫و‬
‫اد‬
‫إ‬
‫ي‪.‬‬
‫ّכ‬
‫ا ًא‪ ،‬و‬
‫‪.‬‬
‫א ً א‪ .‬و אل ا ؤا‬
‫כ א ‪ .‬אل‪ :‬و כ אب‬
‫جاכ א‬
‫أ כ ت؟‬
‫ل כ ا وכ ا‪ .‬و‬
‫‪:‬‬
‫‪.‬و‬
‫ّأول‬
‫ف א‬
‫‪ .‬אل‪ :‬א כ‬
‫א‬
‫أ ّن ّأول‬
‫‪،‬‬
‫א‬
‫أ‬
‫אرة‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ّ‬
‫אل ا כ‬
‫ا‬
‫כא ‪،‬‬
‫ا ؤا‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫و ّ ‪...‬‬
‫و‬
‫ُ وى إ‬
‫اכ‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫ا م‪ ،‬כ אب ا‬
‫رواه‬
‫وا‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء ا כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫اء ا‬
‫א‬
‫ا آن‬
‫‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
204
Muâz el-Herrâ’ya Dair Haberler
5
10
Ebü’t-Tayyib İbn Uheyy eş-Şâfiî’ yazısından şöyle naklettim: Muâz
el-Herrâ, er-Ruâsî’nin amcasıdır. O, Ebû Müslim Muâz el-Herrâ’dır. Ebû
Ali diye künyelendiği söylenir. Muhammed b. Ka‘b el-Kurazî’nin mevlâlarındandı. Babası ona Ebû Müslim künyesini vermişti. Sonra başka bir oğlu
oldu, ona Ali adını verdi ve onunla künyelendi.
Muâz, Kümeyt’in arkadaşıydı, ona Hâlid el-Kasrî’den uzak durmasını
tavsiye etti. Bundan başka Hâlid’in Mudar’a karşı ırkçı davrandığını söylediyse de Kümeyt onun tavsiyesine uymadı. Hâlid, Kümeyt’i tutuklayıp
hapse atınca Muâz üzüldü. Şöyle dedi:
“Sana öğüt verdim ancak, öğüt dokunursa eğer, öğüt verilenin bam teline,
zordur kabul edilmesi,
Senin için doğru olan yoldan ayrıldın da ummadığın musibete uğradın.
Arzu ettiğinin tam da zıddı geldi buldu seni, kallavi bir felaket”
15
Kümeyt bunu öğrenince ona şunu yazdı:
Ben seni denizi yüklenmiş olan kişiye su hediye eden, Yebrîn’den kuma
kum getiren tacire benzetiyorum.
20
Muâz el-Herrâ, Bermekîler zamanına kadar yaşadı. Yezîd b. Abdülmelik
zamanında doğmuştu. Bermekîlerin başına felaket geldiği 187 (803) yılında öldü. Çocukları, torunları vardı. Hepsi o hayattayken öldüler. Bilinen
bir eseri yoktur.
el-Kisâî’ye Dair Haberler
25
30
Ebü’l-Hasan Ali b. Hamza b. Abdullah b. Osman. Behmen b. Fîrûz
da denir. Ebû Abdullah diye künyelendiği söylenmiştir. Kûfeli olup erRuâsî’den ve diğer bir grup Kûfeli âlimden faydalanmıştır. Bağdat’a gelince
Hârûnürreşîd onu çocukları Me’mûn ile Emîn’in hocası yapmıştır.
Ebü’t-Tayyib İbn Uheyy eş-Şâfiî’ yazısından şunu okudum: Hârûnürreşîd, haberi olmadan Kisâî’nin yanına girdi. Kisâî bir ihtiyacı için
ayakkabılarını giymek istedi. Hemen Emîn ile Me’mûn kalkıp ayakkabılarını önüne koydular. O da onların başlarını, ellerini öptü. Bir
daha yapmamaları için yemin verdi. Hârûnürreşîd meclisine oturunca
‫ا‬
‫‪205‬‬
‫أ אر אذ ا اء‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ّأ‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫אذ ا اء‪ ،‬و‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬و‬
‫א‬
‫ّ‬
‫وכאن‬
‫‪٥‬‬
‫و آ‬
‫ًא כ‬
‫אذ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا أ ا א ‪ :‬אذ ا اء‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫أא‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ אه‬
‫א ُכ ّ‬
‫אر‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫‪١٠‬‬
‫א ا‬
‫א‬
‫ّא‬
‫ي‪ .‬و אل‪:‬‬
‫اכ‬
‫َ َ א َ ْ َ ا ّ ي َ َכ ِ ِ ُر ْ ٌ‬
‫אد ِ ُف َ א َ ْ َ ى ِ َ ً א‬
‫َو َ َ‬
‫َ َ ٌض ِ َ ا ْ َ ى َو ُ ُل‬
‫َ‬
‫َ‬
‫‪ ،‬כ‬
‫و אش אذ ا ا إ‬
‫ا‬
‫א اכ‬
‫و‬
‫َ َى ا ـ ْ ُ ِح َ ّ َ א ا َ ُل‬
‫ُ‬
‫َ‬
‫إ ‪:‬‬
‫أَ َرا َك َכ ُ ْ ِ ي ا ـ َ َאء ِ ْ َ ْ ِ َ א ِ ً‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ون א أَ ّ ْ َ ُ ُل‬
‫َ َא َ ْ ُد َ‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫‪ .‬وכאن أ ه כ ّאه‬
‫وج‬
‫‪.‬‬
‫إن َ َ ّ ْت‬
‫َ َ ْ ُ َכ وا َ ِ َ ُ ْ‬
‫‪،‬و‬
‫‪.‬‬
‫כ אذ אل‪:‬‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا ؤا‬
‫أ‬
‫إَ ا ِ ِ‬
‫َْ‬
‫أ אم ا ا כ ‪ ،‬وو‬
‫כ‬
‫אا اכ‬
‫و‬
‫אق‪ ،‬و כ אب‬
‫َ ُ ِ ً ا َر ْ‬
‫ْ َْ‬
‫أ אم‬
‫و א‬
‫ا כ‪ ،‬و אت‬
‫أو د وأو د أو د‬
‫و א ‪ .‬وכאن‬
‫ف‪.‬‬
‫أ אر ا כ א‬
‫أ ا‬
‫ة‬
‫ا ‪.‬כ‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫ن وا‬
‫أت‬
‫ّأ‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ا ؤا‬
‫‪،‬‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ّ ا‬
‫إ‬
‫اد‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫اه‪ ،‬אم ا כ א‬
‫رؤو‬
‫ا‬
‫אن‪ ،‬و َ ْ‬
‫א ‪،‬و م‬
‫وز‪ ،‬و‬
‫כ‬
‫א وأ‬
‫ّ‬
‫ا أُ‬
‫א‬
‫א‪،‬‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ا א‬
‫אل‪ :‬أ ف ا‬
‫א‪ ،‬א ر א ا‬
‫אأ‬
‫אودا‪.‬‬
‫اכ א‬
‫و‬
‫وا‬
‫ن‬
‫א א‬
‫ّא‬
‫ا‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
206
5
“İnsanlardan hangisi hizmetçi bakımından daha üstündür?” diye sordu.
Meclistekiler “Allah şerefini yükseltsin, şüphesiz Emîrü’l-mü’minîn.” dediler. O ise “Hayır, o kişi Kisâî’dir. Ona Emîn ve Me’mûn hizmet ediyor.”
dedi, gördüklerini anlattı. Rey’de el-Kisâî’nin hastalığı şiddetlenince Hârûnürreşîd onu sık sık ziyaret etti. Bir gün şu beyitleri söylediğini işitti:
Kader seni Zü’n-Nuhayl’e getirdi. Görüyorum ki -Babanın adına yemin
olsun- Zü’n-Nuhayl’de evin yok
Zû Bakar el-Hımâ‘daki gibi [bir ev], Zû Bakar ise el-Muzdâr’a öyle uzak ki…
10
15
Hârûnnürreşîd yanından çıktı. “Vallahi el-Kisâî öldü.” dedi. “Nasıl, ey
Emîrü’l-mü’minîn?” diye sordular. O da dedi ki: “Şundan: Bana anlattığına
göre bir bedevi yanına gelirmiş, [bir seferinde] hastalanmış, bu beyti okuyup onun yanında ölmüş.” [Gerçekten de] el-Kisâî aynı gün öldü, dedi.
el-Kisâî diye isimlendirilmesinin sebebi şudur: Muâz el-Herrâ’nın meclisinde diğer insanlar yeni elbiseler giyerken onun üzerinde ruzbârî kumaş[tan
elbise] olurdu.
197 (812) yılında Rey’de vefat etti. Kadı Ebû Yûsuf da onunla aynı gün
defnedilmiştir.
20
Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân, Kitâbü Muhtasari’n-Nahv, Kitâbü’l-Kırâât,
Kitâbü’l-Aded,
Kitâbü’n-Nevâdiri’l-Kebîr,
Kitâbü’n-Nevâdiri’l-Evsât,
Kitâbü’n-Nevâdiri’l-Esğar, Kitâbü Maktû‘il-Kur’ân ve Mevsûlihî, Kitâbü
İhtilâfi’l-Aded, Kitâbü’l-Hicâ, Kitâbü’l-Mesâdir, Kitâbü Eş‘âri’l-Mu‘ânât ve
Tarâikıhâ, Kitâbü’l-Hâ’âti’l-Mükennâ bihâ fi’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Hurûf adlı
eserleri vardır.
Nusayr b. Yûsuf
25
30
el-Kisâî’nin talebesi olup gramer ve dil âlimiydi. Kitâbü’l-İbil ve Kitâbü
Halkı’l-İnsân adlı eserleri vardır.
Kûfeli diğer âlimlerden Ebü’l-Hasan el-Ahmer: Halef(u’l-Ahmer)
değil. el-Kisâî’den önce doğmuş, ondan sonra vefat etmiştir. İleri gelenlerdendi. er-Ruâsî’den ilim almış, el-Kisâî’ye okumuştur. Kitâbü’t-Tasrîf ve
Yakînü’l-Bülağâ adlı kitapları vardır.
‫ا‬
‫‪207‬‬
‫اכ א ‪،‬‬
‫أ ّ ه ا ‪ .‬אل‪:‬‬
‫أي ا אس أכ م אد ً א‪ ،‬א ا‪ :‬أ ا‬
‫אل‪ّ :‬‬
‫‪ .‬אل و ـא ا ّ ت ّ ا כ א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وا א ن‪ ،‬و ّ‬
‫ّ‬
‫‪:‬‬
‫ًא‬
‫ده دا ً א‪،‬‬
‫ا‬
‫َ َ ر أَ َ َכ َذا ا ُ َ ِ َو َ ْ أَ َرى‬
‫ْ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫إ ّ َכ َ ارِ ُכ ِ ي َ َ ِ ا َ‬
‫‪٥‬‬
‫جا‬
‫أ ّن أ ا א כאن‬
‫ّ‬
‫اכ א‬
‫‪١٠‬‬
‫و ّ‬
‫א ّي‬
‫و‬
‫اכ‬
‫اا‬
‫ّ‬
‫أ אر ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ه‪ .‬אل‪:‬‬
‫و אت‬
‫אذ ا اء وا אس‬
‫ّ‬
‫ّ כאن‬
‫و‬
‫‪ :‬כ אب א‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب‬
‫ا א‬
‫وأ‬
‫ا‬
‫د‪ ،‬כ אب ا ادر ا כ ‪ ،‬כ אب ا ادر ا و‬
‫אت‬
‫فا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا כ א ‪ .‬وכאن‬
‫אن‪.‬‬
‫و‬
‫ّ ً א‪ .‬أ‬
‫ا אء‪.‬‬
‫אء ا כ‬
‫ا ؤا‬
‫ًא‬
‫ا‬
‫م وا‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا اءات‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا ادر ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫د‪ ،‬כ אب ا‬
‫אء‪ ،‬כ אب ا‬
‫אدر‪ ،‬כ אب‬
‫א‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫א אة و ا א‪ ،‬כ אب ا אءات ا כ ّ‬
‫א‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪ ،‬א ّ‬
‫‪ :‬وכ‬
‫ود‬
‫وא ‪ُ .‬‬
‫ع ا آن و‬
‫‪١٥‬‬
‫وا ‪.‬‬
‫אأ‬
‫؟ אل‪:‬‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫وإ ّ א ّ ا כ א ‪،‬‬
‫אء ُروذ אري‪.‬‬
‫و‬
‫כ ٌ‬
‫ا‬
‫وأ כ َ א َ َכ ُذو ا ُ َ ِ ِ ارِ‬
‫ْ‬
‫אت ُذو َ َ ٍ ِ َ ا ـ ْ َدارِ‬
‫َْ َ َ‬
‫ُ‬
‫و אل‪ :‬אت ا כ א‬
‫ل‬
‫א ي‬
‫ًא‪ .‬و‬
‫أ ا‬
‫ا‬
‫و أ‬
‫اכ א ‪.‬و‬
‫اכ‬
‫‪:‬و‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪،‬‬
‫اכ‬
‫و‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫وف‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫اכ א‬
‫وכאن‬
‫‪ ،‬כ אب‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
208
5
Kûfeli âlim ve râvilerden biri de Hâlid b. Külsûm el-Kelbî’dir. Şiir ve
kabile haberleri râvilerindendir. Neseb, elkâb ve tarih konularını iyi bilirdi.
Şiirler ve kabileler hakkında eserleri vardır. Bunlar İbnü’l-Kûfî’nin yazısından alındı. Kitâbu Şu‘arâi’l-Mezkûrîn, Kitâbu Eş‘âri’l-Kabâ’il -bazı kabileleri kapsar- adlı kitapları vardır.
el-Ferrâ’ya Dair Haberler
10
15
20
25
30
Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ, Benî Minkar’ın mevlâlarındandır. Kûfe’de doğmuştur. Seleme b. Âsım’ın bir kaydında “el-Ferrâ el-Absî”
şeklinde yer alır. el-Yûsufî’nin kaydında ise “Yahyâ b. Ziyâd b. Karâbaht b.
Dâvûd b. Kûdnâd” şeklindedir. Ebû Abdullah b. Mukle de aynı şeyi yazar.
Ebü’l-Abbas Sa‘leb şöyle der: “el-Ferrâ’nın me‘ânîye dair kitabını yazdırmasının sebebi şudur: Ömer b. Bükeyr, el-Ferrâ’nın öğrencilerindendi,
Hasan b. Sehl’in yanında çalışırdı. el-Ferrâ’ya mektup yazıp ‘Emir Hasan
b. Sehl bana Kur’ân’dan birbiri ardına sorular sordu, cevap veremedim.
Eğer benim için esasları toplar veya bir kitap yazarsan ona müracaat ederim.’ dedi. el-Ferrâ talebelerine ‘Toplanın, size Kur’ân hakkında bir kitap
imlâ edeceğim.’ dedi. Onlara bir gün verdi. Talebeleri toplanınca onların yanına çıktı. Câmide müezzinlik yapan ve namaz kıldıran bir zât vardı. el-Ferrâ ona dönüp Fâtihatü’l-Kitâb’ı oku dedi. Onu tefsir etti. Sonra
Kur’ân’ın hepsini adam okudu, el-Ferrâ tefsir etti.” Ebü’l-Abbas “Daha
önce kimse böyle bir şey yapmamıştı. Kimsenin de ona ilâve yapacağını
zannetmiyorum.” dedi.
Ebü’l-Abbas şöyle dedi: “Hudûd’u imlâ etmesinin sebebi şudur: elKisâî’nin talebelerinden bir grup onun yanına gelip kendisinden nahivle
ilgili beyitleri yazdırmasını istediler. O da kabul etti. Üçüncü ders sırasında talebeleri birbirlerine ‘Bu şekilde devam ederse çocuklar da nahvi öğrenecek, en iyisi devam etmeyelim.’ dediler, dersi bıraktılar. Bunun üzerine
el-Ferrâ kızdı. ‘Benden ders vermemi istiyorlar, kabul ettiğimde ise derse
gelmiyorlar. Vallahi iki kişi dahî gelse nahvi yazdıracağım.’ dedi. 16 sene
nahiv ilmini imla ettirdi, Kitâbü Hel ve Müz’ü yazdırırken elinde tuttuğu
nüsha hariç, bir kez olsun elinde kitap[la geldiği] görülmemiştir.
‫ا‬
‫‪209‬‬
‫א‬
‫א أ ً א وروا‬
‫و‬
‫و אرف א אب وا אب وأ ّאم ا אس‪ ،‬و‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب ا‬
‫ّ ا اכ ‪.‬و‬
‫ا כא‬
‫و‬
‫ا א‬
‫ّة א‬
‫ي‬
‫כ م اכ‬
‫أ زכ ّא‬
‫א ‪ :‬ا ّ اء ا َ‬
‫ّأ‬
‫כ د אد‪ ،‬و‬
‫אل أ ا אس‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫כ כאن‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫اب‪ ،‬ن رأ‬
‫ِ‬
‫ز אد ا اء‪،‬‬
‫ّ‬
‫ّ ا‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫اء ا‬
‫אכ‬
‫‪،‬و‬
‫‪:‬‬
‫אر وا א ‪،‬‬
‫ه‬
‫כ ر ‪ ،‬כ אب أ אر‬
‫‪.‬و‬
‫ز אد‬
‫ّ‬
‫داود‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫‪ :‬כאن ا‬
‫إ ء כ אب ا اء‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ إ‬
‫ًא إ ا‬
‫ا ء ا آن‬
‫ا ء‬
‫ا‬
‫א وכאن‬
‫رّ א‬
‫أن‬
‫ً أو‬
‫أ‬
‫א ‪:‬ا‬
‫ا ّ أ ّ‬
‫ج إ ‪ ،‬وכאن ا‬
‫‪١٥‬‬
‫رواة ا‬
‫א‪.‬‬
‫أ אر ا اء‬
‫ّ‬
‫‪٥‬‬
‫‪:‬‬
‫אر وا א‬
‫ا اء أ ّن‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫إ ‪،‬‬
‫אل ا اء‬
‫ّ‬
‫ة‪،‬‬
‫ّذن و أ א אس ا‬
‫ر‬
‫وا‬
‫ّא‬
‫أ‬
‫إ ا اء אل ‪ :‬ا أ א ا כ אب‪ ّ ،‬א‬
‫א‬
‫ا כ אب כ ّ‬
‫ّ ّ‬
‫ّ‬
‫أ ّن أ ً ا‬
‫‪،‬و أ‬
‫أ‬
‫و ّ ا اء‪ .‬אل أ ا אس‪:‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫אل أ ا אس‪ :‬وכאن ا‬
‫ّ‬
‫أن‬
‫ه‬
‫אروا إ و‬
‫ُ ّ‬
‫אل‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫و אل‪:‬‬
‫ا אن‪.‬‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫و‬
‫ر‪ :‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّ ذכ‬
‫‪١‬‬
‫زم‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫أ אت ا‬
‫‪ :‬إن دام‬
‫وا‪،‬‬
‫‪١‬‬
‫إ‬
‫כ כ א ًא‬
‫ذ כ כ א ًא أر‬
‫א‬
‫أ ّن‬
‫ّ‬
‫ود‪ ،‬أ ّن‬
‫‪،‬‬
‫א‬
‫ذ כ‪،‬‬
‫ا‪ ّ ُ ،‬ا‬
‫د‪ ّ ،‬א ت‬
‫‪.‬و‬
‫ا آن‪ ،‬و‬
‫ُ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ א כאن ا‬
‫אن‪ ،‬وا‬
‫ّ وا‪ ،‬وا‬
‫ه כ אب إ ّ‬
‫ً א‪.‬‬
‫אب ا כ א‬
‫ا א‬
‫أن‬
‫‪،‬‬
‫ّ ّ ا‬
‫ّ ة وا ة أ ّ‬
‫א‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
210
Ebü’l-Abbas şöyle der: “el-Ferrâ evinin yanındaki câmide insanlara ders
verirdi. Onun hizasında el-Vâkıdî ders verirdi. el-Ferrâ eserlerini yazarken
felsefe yapardı. Öyle ki sözlerinde felsefecilerin ifadelerini kullanırdı.”
5
Çoğunlukla Bağdat’ta kalır, burada kaldığı sürece maişetini temin eder,
birikim yapardı. Senenin sonu gelince Kûfe’ye gider, kırk gün ailesinin
yanında kalır, kazandıklarını onlara dağıtır ve onlara iyilikte bulunurdu.
Onun şiirlerinden sadece Ebû Hanîfe ed-Dîneverî’nin et-Tuvâl’den rivayet
ettiği şu beyitler rağbet görmüştür:
Ey yerden bir cerîbe1 üzerinde dokuz muhafız ile oturan emîr,
Harabede oturuyorsun, muhafızın var. Harabede oturana muhafız
gerektiğini duymadık.
10
Kimse beni senin kapında göremez. Nitekim benim gibi biri muhafızları
aşmaya tahammül edemez.
el-Ferrâ, Mekke yolunda, 207 (822) yılında vefat etti.
15
20
Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân -Ömer b. Bükeyr için dört cüz hâlinde telif etmiştir-, Kitâbü’l-Behiyy -Abdullah b. Tâhir için telif etmiştir-, Kitâbü’l-Lugât,
Kitâbü’l-Mesâdir fi’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Cem‘ ve’t-Tesniye fi’l-Kur’ân, Kitâbü’lVakf ve’l-İbtidâ, Kitâbü’l-Fâhir, Kitâbü Âleti’l-Kâtib, Kitâbü’n-Nevâdir -Seleme ve İbn Kâdim rivayet eder-, Kitâbü Fe’âle ve Ef‘ale, Kitâbü’l-Maksûr
ve’l-Memdûd, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes adlı eserleri vardır.
el-Hudûd’un (Tanımlar) İsimleri
Onları Seleme b. Âsım’ın hattından şu sıralama ile kaydettim:
25
Haddü’l-i‘râb fî usûli’l-Arabiyye, haddü’n-nasbi’l-mütevellid mine’l-fi‘l,
haddü’l-ma‘rife ve’n-nekre, haddü merartü, haddü’l-‘aded, haddü münzü
ve müz ve hel, haddü’l-‘imâd, haddü’l-fi‘li’l-vâki‘, haddü inne ve ehavâtiha,
haddü key ve keylâ, haddü hattâ, haddü’l-iğrâ, haddü’d-du‘â, haddü’n-nûneyni’ş-şedîde ve’l-hafîfe, haddü’l-istifhâm, haddü’l-cezâ’, haddü’l-cevâb,
haddü ellezî ve men ve mâ, haddü rubbe ve kem, haddü’l-kasem, haddü’t-tebriye ve’t-temennî, haddü’n-nidâ, haddü’n-nüdbe, haddü’t-terhîm,
1
Kenarları altmışar arşınlık, kare şeklinde bir alan ölçüsü olarak târif edilen fakat değeri dönemine ve
yerine göre değişmiş olan bir arâzi ölçüsü [Bir cerip dolusu tohumun ekilebildiği arâzinin yüz ölçümü
olarak kabul edilmiştir].
‫ا‬
‫‪211‬‬
‫אل أ ا אس כאن ا اء‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ل زا ا ا ي‪ .‬אل‪ :‬وכאن ا اء‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫أ א כ ما‬
‫وכאن أכ‬
‫‪٥‬‬
‫اכ‬
‫א‬
‫اد وכאن‬
‫אم א أر‬
‫أ‬
‫ها‬
‫ًא‬
‫אت‪ ،‬روا א أ‬
‫אس‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ق‬
‫א‬
‫ري‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫و‬
‫وا‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ادر رواه‬
‫ّכ وا‬
‫‪.‬و‬
‫ه‬
‫ُ‬
‫وא‬
‫ا آن أ ّ‬
‫وا‬
‫اب‬
‫َ ِ‬
‫‪.‬‬
‫כ أر‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫جإ‬
‫ُ رد ا ِ‬
‫אب‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫َْ َ ِ ْ‬
‫א‬
‫أّ‬
‫ال‪:‬‬
‫ا‬
‫א َ ِ ْ َא ِ َ א ِ ٍ‬
‫ّכ‬
‫ا ا‬
‫و‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫אب‬
‫ْر ِض َ ُ ِ ْ َ ٌ ِ َ ا ُ ِ‬
‫אب‬
‫َ ْ َ ا ِ َ َכ ا ُ ُن ِ ٍ‬
‫ُ‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫א‬
‫ال د ه‪ ،‬ذا כאن آ‬
‫ِ‬
‫َא أ ً ا َ‬
‫َא ِ ً א ا َ ِ‬
‫اب ُ ْ َ ُ‬
‫‪١٠‬‬
‫א‬
‫א و‬
‫َِ ٍ ِ َ ا‬
‫و ّ ا اء‬
‫ّ‬
‫هإ‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫אدر‬
‫أ اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا א ‪ ،‬כ אب آ ا כא‬
‫אدم‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫وأ‬
‫ر وا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ود‪ ،‬כ אب‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّ ا‬
‫و ‪ ّ ،‬ا אد‪ ّ ،‬ا‬
‫وا כ ة‪ ّ ،‬رت‪ ّ ،‬ا د‪ّ ،‬‬
‫ّ إ ّن وأ ا א‪،‬‬
‫ا‬
‫כ وכ ‪ ّ ، ّ ّ ،‬ا اء‪ ّ ،‬ا אء‪،‬‬
‫אم‪ ّ ،‬ا اء‪ ّ ،‬ا اب‪ ّ ،‬ا ي و و א‪،‬‬
‫‪ ّ ،‬ا‬
‫ة وا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫وا ّ ‪ ّ ،‬ا اء‪ ّ ،‬ا ‪ ّ ،‬ا‬
‫‪ ّ ،‬ا‬
‫ّ ُر ّب وכ ‪ ّ ،‬ا‬
‫أ‬
‫ّ ‪.‬‬
‫אء ا‬
‫ود‬
‫א‬
‫א‬
‫ّ‬
‫اب‬
‫أ‬
‫لا‬
‫اا‬
‫‪،‬‬
‫ّ ا‬
‫و‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ّ ا‬
‫ا ا ‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
212
5
haddü enne’l-meftûha, haddü iz ve izâ ve izen, haddü mâ lem yüsemm
fâ‘ilühü, haddü lev türikte ve ra’yek, haddü’l-hikâye, haddü’t-tasğîr, haddü’n-nisbe, haddü’l-hicâ’, haddü râci‘i’z-zikr, haddü’l-fi‘li’r-rubâ‘î, haddü’lfi‘li’s-sülâsî, haddü’l-mu‘rab min mekâneyn, haddü’l-idgâm, haddü’l-hemz,
haddü’l-ebniye, haddü’l-cem‘, haddü’l-maksûr ve’l-memdûd, haddü’l-müzekker ve’l-mü’ennes, haddü fe‘ale ve ef‘ale, haddü’n-nehy, haddü’l-ibtidâ’
ve’l-kat‘, haddü mâ yecrî ve mâ lâ yecrî.
Ferrâ’nın Meşhur Talebeleri:
İbn Kâdim
10
15
20
Ebû Ca‘fer Muhammed b. Kâdim, Ferrâ’nın talebesidir. Halife olmadan
önce el-Mu‘tez’in hocasıydı. Halife olduğunda el-Mu‘tez, ona adam gönderdi. [O sıralarda İbn Kâdim] ihtiyarlamıştı, evinde oturuyordu. [Gelen
kişi]: “Emîrü’l-mü’minînin elçisiyim.” dedi. İbn Kâdim el-Müstaîn’i kastederek “Emîrü’l-mü’minîn Bağdat’ta değil mi?” diye sordu. Elçi “Hayır,
el-Mu‘tez halife oldu.” dedi. Muallimliği sırasında kendisine sert davrandığı
için Mu‘tez ona kızgındı. İbn Kâdim cezalandırılmaktan korktu, ailesine
“Allah’a ısmarladık” diyerek evinden çıktı, bir daha da dönmedi. Bu olay
251 (865) yılında olmuştur.
Kitâbü’l-Kâfî fi’n-Nahv, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs ve Kitâbü Muhtasari’n-Nahv adlı eserleri vardır.
Seleme b. Âsım
25
Künyesi Ebû Muhammed Seleme b. Âsım’dır, el-Ferrâ’nın talebesi olup
Kûfeli âlimlerdendir. Sağlam bir râvi ve nahiv âlimi olup el-Ferrâ’nın bütün eserlerini rivayet etmiş, ondan ayrılmamıştır. [270/884 yılında] vefat
etmiştir.
Kitâbü Garîbi’l-Hadîs, Kitâbü’l-Meslûk fi’n-Nahv adlı eserleri vardır.
et-Tuvâl
Adı [Muhammed b. Ahmed], künyesi Ebû Abdullah’tır. [Ölümü
243/857 yılındadır.] Bilinen kitabı yoktur.
30
Ebü’l-Abbas Sa‘leb şöyle der: “et-Tuvâl Arapçayı iyi konuşurdu, Seleme
kitaplardakini ezberden çok iyi bilirdi, İbn Kâdim illetlerden iyi anlardı.”
‫ا‬
‫‪213‬‬
‫‪ ّ ،‬إذ وإذا وإ ًذا‪،‬‬
‫ّ أ ّن ا‬
‫‪ّ ،‬ا‬
‫‪ّ ،‬ا‬
‫ا כא ‪ ّ ،‬ا‬
‫כא‬
‫‪ّ ،‬ا ب‬
‫ا‬
‫ّا‬
‫ود‪ ّ ،‬ا‬
‫ر وا‬
‫‪ّ ،‬ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّا‬
‫‪٥‬‬
‫اء وا‬
‫ِذכ ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫א‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا اء‪ ،‬وכאن‬
‫אدم‪ ،‬א‬
‫ّ‬
‫لو‬
‫אءه ا‬
‫ا‬
‫‪ .‬אل‪ :‬أ‬
‫أ‬
‫وכאن ا‬
‫ّ‬
‫و‬
‫اכ‬
‫وכ‬
‫أא‬
‫א‬
‫ّ‬
‫‪ .‬روى‬
‫اכ‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫ا‬
‫ي‪.‬‬
‫אب ا اء‬
‫ّ‬
‫אدم‬
‫أ‬
‫و‬
‫ّ א‬
‫أ‬
‫يو א‬
‫א ‪،‬‬
‫א‬
‫ُ כ ورأ כ‪ّ .‬‬
‫ُ ّ‬
‫ا א ‪،‬‬
‫אء‪ ّ ،‬را ا כ ‪ ّ ،‬ا‬
‫‪ ّ ،‬ا د אم‪ ّ ،‬ا ‪ ّ ،‬ا‬
‫‪ّ ،‬‬
‫وأ ‪ ّ ،‬ا ‪،‬‬
‫ّכ وا ّ ‪ّ ،‬‬
‫اد؟‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ ا‬
‫ّ‬
‫כ ‪ ،‬אل‪ :‬ر ل أ‬
‫‪ .‬אل‪، :‬‬
‫ا‬
‫إ‬
‫م‪ ،‬و ج و‬
‫‪،‬و ا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ :‬כ אب ا כא‬
‫و‬
‫אدر ‪ .‬אل‬
‫د‬
‫وא‬
‫ىو‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫כ‬
‫א ‪:‬‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫‪١٥‬‬
‫א‬
‫راو‬
‫و‬
‫ا‬
‫وا‬
‫‪١‬‬
‫ر‪ :‬ا‬
‫ا‬
‫ك‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪١‬‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫אء ا כ‬
‫‪...‬‬
‫‪.‬‬
‫ال‬
‫‪ ...‬و כ‬
‫אل أ ا אس‬
‫ّ‬
‫א ا כ ‪ ،‬وכאن ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا اء وأ‬
‫א ‪ ،‬א‬
‫ّ‬
‫ا اء כ כ ّ א وכאن‬
‫אر ‪ .‬و ّ‬
‫ّ‬
‫ل‪.‬‬
‫ا ‪ ،‬و כ אب‬
‫أא‬
‫‪ :‬כאن ا‬
‫ال אذ ً א‬
‫אدم‬
‫ا‬
‫ُ ف‪.‬‬
‫אء ا‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫ّ‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّא‬
‫א ًא د‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
214
Ebû Amr eş-Şeybânî’ye Dair Haberler
5
10
Ebû Amr; adı İshak b. Mirâr olup Benî Şeybân’ın mevlâsıdır. Ebû Amr,
Benî Şeybân aşiretlerinde muallimdi. Mevlâlık sebebiyle onlara nisbet edildi. Komşuluk ve Benî Şeybân’ın çocuklarının hocası olması sebebiyle onlara nisbet edildiği de söylenmiştir. Engin dil ve şiir bilgisi olan, hadiste sika
(sağlam) kabul edilen, çok semâı (dinlemesi) olan bir râvi idi. Kabilelerin
bütün şiir divanları ondan alınmıştır. Kendisinden kitaplarını rivayet eden
oğulları ve torunları vardı.
Oğullarından biri Amr b. Ebî Amr olup babasından rivayetlerde bulunmuş, lügate dair kitaplar yazmıştır. Amr b. Ebû Amr’ın kitapları arasında
Kitâbü’l-Hayl, Kitâbü Garîbi’l-Musannef, Kitâbü’l-Lugât, Kitâbü’n-Nevâdir
ve Kitâbü Garîbi’l-Hadîs vardır.
[İbn İshak en-Nedîm] der ki: Ebû Amr eş-Şeybânî’nin derslerine devam
edenler arasında Ahmed b. Hanbel vardır. Ondan çok hadis yazmıştır.
15
Kadı Ebü’l-Hasan el-Hâşimî şöyle dedi: Ali b. el-Hüseyin el-Kureşî bize
Hazenbel’den, o da Amr b. Ebû Amr’dan şöyle nakleder: “Babam Arapların
şiirlerini topladığında, -ki onlar 80 küsur kabile idi- her kabilenin divanını
yazıp insanlara arzettiğinde bir Mushaf yazar ve onu Kûfe camiine verirdi.
Öyle ki kendi hattıyla 80 küsur Mushaf yazdı.”
20
25
Ebû Amr eş-Şeybânî, 110 yaşına kadar yaşadı. 206 (820) yılında öldü.
Ya‘kûb b. es-Sikkît şöyle der: “Ebû Amr [eş-Şeybânî] 118 yaşında öldü.
Ölünceye kadar yazdı. Çoğu defa benden ödünç kitap alırdı. O sırada çocuktum, ben de ondan kitaplarını alır, yazardım.” İbn Kâmil der ki: “Ebû
Amr, 213 (828) yılında Ebü’l-Atâhiye ve İbrâhim el-Mevsılî ile aynı günde
öldü.”
30
[Ebû Amr’ın] Kitâbü Garîbi’l-Hadîs -bu eseri Abdullah b. Ahmed b.
Hanbel babasından, o da Ebî Amr’dan rivayet eder-, Kitâbü’n-Nevâdiri’l-Ma‘rûf bi Harfi’l-Cîm, Kitâbü’n-Nevâdiri’l-Kebîr -üç nüshası vardır-,
Kitâbü’n-Nahle, Kitâbü’l-İbil, Kitâbü’l-Halkı’l-İnsân, Kitâbü’l-Hurûf, Kitâbü
Şerhi Kitâbi’l-Fasîh adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪215‬‬
‫أ אر أ‬
‫وا‬
‫و‪ ،‬وا‬
‫أ‬
‫و ّدب‬
‫א‬
‫إ‬
‫אق‬
‫أ אء‬
‫אن‪ُ ،‬‬
‫א‬
‫ا‬
‫و د ‪ .‬وכאن راو وا‬
‫دواو‬
‫‪٥‬‬
‫כ‬
‫و‬
‫أ‬
‫و‬
‫أ‬
‫אل ا א‬
‫أ ا‬
‫אل‪:‬‬
‫و‬
‫ّ א‬
‫أ‬
‫و‬
‫أ‬
‫وا‬
‫ب‬
‫‪١٥‬‬
‫ا ّכ‬
‫وأ‬
‫وا‬
‫‪:‬‬
‫ّ‬
‫ًא و א‬
‫א‬
‫א‬
‫‪ :‬אت أ‬
‫وون‬
‫כ ‪.‬‬
‫ا‬
‫و ّ כ א‬
‫ً‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا אت‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫ًא כ ا‪.‬‬
‫ً‬
‫ا‬
‫ا‬
‫َُ‬
‫أ אر ا ب‪ ،‬כא‬
‫ا‬
‫و‬
‫‪ .‬و אل‪:‬‬
‫א و אن‬
‫ّ وא‬
‫‪ ،‬وכאن כ‬
‫آ‬
‫ه إ أن אت‪ ،‬وכאن ر ّ א ا אر ّ ا כ אب‪ ،‬وأ א إذ ذاك‬
‫و ا م ا ي אت أ ا א‬
‫כ ‪ .‬و אل ا כא ‪ :‬אت أ‬
‫ا‬
‫ث‬
‫اכ‬
‫و‬
‫أ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫ّ ‪ :‬כ אب‬
‫و‪ ،‬כ אب ا ادر ا‬
‫أ‬
‫وف‪ ،‬כ אب‬
‫ث‬
‫ح כ אب ا‬
‫وأכ‬
‫وإ ا‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا ادر ا כ‬
‫ا‬
‫ةو א‬
‫‪،‬‬
‫ًא و א‬
‫ّ‬
‫ًא و‬
‫ا אس‪ ،‬כ‬
‫‪ ،‬و אت‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّ‪.‬‬
‫و‬
‫وا‬
‫ا‬
‫אع‪ ،‬وأُ‬
‫وכ‬
‫ّ א‬
‫ًא‬
‫אورة و א‬
‫כ‬
‫א أ‬
‫و‪ ،‬אل‪ :‬ـא‬
‫ّ‬
‫אإ‬
‫وأ‬
‫א‬
‫‪ ،‬כאن כ ّ א‬
‫اכ‬
‫وا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا א‬
‫ّ כ‬
‫إ‬
‫א ‪،‬‬
‫ء‪ ،‬و אل א‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫אل‪ :‬وכאن‬
‫א‬
‫و‪ :‬روى‬
‫ا‬
‫م‬
‫ا‬
‫نو‬
‫و‪ :‬כ אب ا‬
‫ا ادر‪ ،‬כ אب‬
‫‪١٠‬‬
‫כ ّ א‪ .‬و‬
‫أ אر ا א‬
‫و ه‬
‫ار‪ ،‬כ‬
‫‪،‬ا‬
‫‪ .‬وכאن أ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬رواه‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫وف‬
‫فا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אن‪ ،‬כ אب‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
216
Mufaddal ed-Dabbî’ye Dair Haberler
5
10
Adı Ebü’l-Abbas el-Mufaddal b. Muhammed b. Ya‘la b. Âmir b. Sâlim b. Ebü’r-Riâl olup Benî Sa‘lebe b. es-Seyyîd b. Dabbe kabilesindendir.
Ona İbn Ebi’d-Dabbî de denir. Bunlar el-Yûsufî’nin yazısından alınmıştır.
İbnü’l-Kûfî’nin yazısına göre künyesi Ebû Abdurrahman’dır. Rivayete göre
Mufaddal, İbrâhim b. Abdullah b. Hasan’la birlikte isyan etmiş, el-Mansûr
onu yakalamış, ancak affetmiştir; oğlu Mehdî ise onu hizmetine almıştır. Mufaddal [Halife] Mehdî için el-Mufaddaliyyât denen şiir seçkisini meydana getirmiştir. Bu eser 128 kasideden oluşur. Ondan yapılan rivayetlere göre kasideler artar, azalır, öne veya sona alınır. Sağlam olan nüshası İbnü’l-A‘râbî’nin
ondan rivayet ettiğidir. Nüsha Teebbata Şerran’ın [şu] beytiyle başlar:
“Ey [bana sık sık gelen], ne coşkulu hâl bu, [seni görmemi mümkün
kılan] o ne [tatlı] uykusuzluk,
Ne güzel korku suretinde gece gelişin”
15
el-Mufaddal [170/786] yılında öldü. Kitâbü’l-İhtiyârât [el-Mufaddaliyyât] -daha önce zikrettik-, Kitâbü’l-Emsâl, Kitâbü’l-Arûz, Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r ve Kitâbü’l-Elfâz adlı eserleri vardır.
İbnü’l-A‘râbî’ye Dair Haberler
20
25
30
Ebû Abdullah Muhammed b. Ziyâd el-A‘râbî’dir. Ebû Abdullah b. Mukle’nin yazısıyla şunu okudum: Ebü’l-Abbas Sa‘leb der ki: “İbnü’l-A‘râbî’nin
ders meclisini gördüm. 100 kadar kişi hazır bulunuyordu. Ona soruluyor ve
ona okunuyordu. O da kitaba bakmadan cevaplıyordu. 10 küsur sene derslerine devam ettim. Asla elinde kitap görmedim. Samarra’da öldü. 80 yaşını aşmıştı.” Ebü’l-Abbas diyor ki “İbnü’l-A’râbî insanlara deve [yükü] kadar kitap
tutan bilgi imlâ etti. Kimse ondan daha çok şiir bilgisine sahip râvi görmedi.”
[Yine] Ebü’l-Abbas şöyle demiştir: İbü’l-A‘râbî bazı önemli kişilerin zamanına yetişti. Kâsım b. Ma‘n’dan okudu. Mufaddal b. Muhammed’den
ilim dinledi. Kendisini, annesiyle evli olan Mufaddal’ın yetiştirdiğini
söylerdi.” İbnü’l-Kûfî’nin hattıyla şunu okudum: Sa‘leb: “225 yılında İbnü’l-A‘râbî’yi dinledim. ‘Ebû Hanîfe’nin öldüğü gün doğdum.’ dedi.” 31
[231/845] yılında öldü. 81 yıl, 4 ay, 3 gün yaşamıştı.
‫ا‬
‫‪217‬‬
‫أ אر ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أ ا אس ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أא‬
‫‪،‬‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ّ ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ّ אة ا‬
‫א و‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ر‬
‫ّ אت و‬
‫ّ‬
‫ّول ا‬
‫א‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬و אل ا‬
‫أُ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫א و א‬
‫ا وا‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫כ א ًא‬
‫‪ :‬א ت‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫ا ‪ .‬أت‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫א ُ‬
‫אل‬
‫ز אد ا‬
‫ّ‬
‫ّ ‪ .‬و אت‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫אل‪،‬‬
‫‪:‬‬
‫وأر‬
‫ا‬
‫روا א‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّم‬
‫אل‪:‬‬
‫ََ ا ْ ِ‬
‫ال َ ِاق‬
‫ّ‬
‫אرات‪ ،‬و‬
‫ذכ אه‪ ،‬כ אب‬
‫אظ‪.‬‬
‫ّ أ‬
‫وכאن‬
‫ا‬
‫رأى و‬
‫ُ أ‬
‫ا‬
‫אت‬
‫אأ‬
‫أ‬
‫و‬
‫ا‬
‫א رأ‬
‫ة‬
‫אوز ا א ‪ .‬אل أ ا אس‪:‬‬
‫ّ‬
‫أ ر ‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ .‬و אت‬
‫أ ّאم‪.‬‬
‫‪ ،‬אل أ‬
‫ه ز אء א إ אن‪ ،‬وכאن‬
‫כ אب‪ .‬אل‪ :‬و‬
‫אل أ ا אس‪ :‬وأدرك ا אس‪ ،‬أ‬
‫ّ‬
‫ا ّ ‪ ،‬כא‬
‫ّ ‪ .‬وכאن כ أ ّ ر‬
‫ا‬
‫אر ا‬
‫و‬
‫אرة‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا אس‬
‫ّ‬
‫ُ لوُ أ‬
‫ا‬
‫ة‪ .‬و‬
‫ا‬
‫‪ ،‬و ُכ‬
‫ا‬
‫إ ا‬
‫ي‬
‫و ِ َ ٍ‬
‫ََّ ْ‬
‫אل‪ ،‬כ אب ا وض‪ ،‬כ אب א‬
‫أ‬
‫ّ ا‬
‫ج‬
‫ون‬
‫‪ .‬وا‬
‫‪ ...‬و‬
‫ّ‬
‫أ אر ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا כ ‪ .‬و ُ אل إ ّ‬
‫ا ي‪ .‬و‬
‫א وأ‬
‫א ِ ُ א َ َכ ِ ْ َ ْ ٍق َوإ ْ ِاق‬
‫‪١٠‬‬
‫‪،‬‬
‫أ‬
‫ا‪:‬‬
‫ّ‬
‫ّ ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا אل‬
‫إ‬
‫ا א‬
‫و‬
‫أّ‬
‫‪ .‬أت‬
‫و‬
‫وא‬
‫ىو‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫ه‬
‫ا אس‬
‫أ ّ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫اכ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אل‪،‬‬
‫ل‪ :‬و ت‬
‫هإ‬
‫ىو א‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
218
el-Kâsım b. Ma‘n’a Dair Haber
5
10
Burada bu zâttan bahsetmek gerekir. Zira Ebû Abdullah b. el-A‘râbî
ondan okumuştur. Adı el-Kâsım b. Ma‘n b. Abdurrahman b. Abdullah b.
Mesûd’dur. Halîfe Mehdî onu kadı tayin etmiştir. Vekî‘ şöyle der: “Kâsım
bütün edebiyat dallarında en bilgili kişiydi. Asil bir kimseydi. Hadisçilerle hadis konusunda, re’y (fıkıh) ehliyle fıkıh konusunda, şiir ehliyle şiir
konusunda, tarihçilerle tarih konusunda, kelâmcılarla kelâm konusunda,
nesepçilerle nesep konusunda münâzara yapardı. Ebû Hanîfe’nin meclislerine devam ederdi. Ona ‘Ebû Hanîfe’nin talebelerinden olmaya razı mısın?’
dediler. O da ‘İnsanlar Ebû Hanîfe’nin meclislerinden daha faydalı ders
meclisinde oturmamışlardır.’ dedi.”
İbnü’l-A‘râbî 231 yılında öldü.
15
20
Kitâbü’n-Nevâdir -içlerinde et-Tûsî, Sa‘leb vs.’nin bulunduğu bir grup
bu eseri kendisinden rivayet eder. Kitabın on iki veya dokuz rivayeti olduğu
söylenir-, Kitâbü’l-Envâ, Kitâbü Sıfati’n-Nahl, Kitâbü Sıfati’z-Zer‘, Kitâbü’lHayl, Kitâbü Medhi’l-Kabâ’il, Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r, Kitâbü Tefsîri’l-Emsâl,
Kitâbü’n-Nebât, Kitâbü’l-Elfâz, Kitâbü Nesebi’l-Hayl, Kitâbü Nevâdiri’z-Zübeyriyyîn, Kitâbü Nevâdiri Benî Fak‘as, Kitâbü’z-Zübâb -es-Sükkerî’nin hattıyla kitabın nüshasını gördüm-, Kitâbü’n-Nebti ve’l-Bakl adlı eserleri vardır.
İbnü’l-A‘râbî içlerinde es-Sumûti’l-Kilâbî ile Ebü’l-Muhabbeb er-Rabaî’nin de bulunduğu bazı Arap fasihlerinden rivayet etmiştir.
Sâbit b. Ebî Sâbit
25
Adı Ebû Muhammed Sâbit b. Ebû Sâbit’tir. Ebû Sâbit’in adı Saîd’dir.
es-Sükkerî’nin kaydında adının Muhammed olduğu yazılır. Lügatçilerdendır. Bâdiye fasihleriyle görüşüp onlardan faydalanmıştır. Kûfelilerin büyüklerindendi.
[250/864 yılı civarında] öldü.
30
Kitâbü Halkı’l-İnsân, Kitâbü’l-Fark, Kitâbü’z-Zecr ve’d-Du‘â, Kitâbü Halkı’l-Feres, Kitâbü’l-Arûz, Kitâbü’l-Vuhûş ve Kitâbu Muhtasari’l-Arabiyye adlı
eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪219‬‬
‫ا א‬
‫אه‬
‫ا‬
‫ّن أ א‬
‫ا ا כאن כ‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫وأ‬
‫وأ‬
‫ا‬
‫אن أ‬
‫؟ אل‪ :‬א‬
‫و אت ا‬
‫و‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫و‬
‫و‬
‫ا אس إ‬
‫إ‬
‫ا رع‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب ا אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫وروى ا ا‬
‫אظ‪ ،‬כ אب‬
‫ّوة‬
‫אر وأ‬
‫אو‬
‫أن כ ن‬
‫א‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫اء‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫א‬
‫و‬
‫و‬
‫ا‬
‫‪١‬ا‬
‫‪ ،‬כ אب ادر ا‬
‫ّ ا ّכ ي‪ ،‬כ אب ا‬
‫اب‬
‫ا‬
‫אء ا‬
‫א‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫א‬
‫اכ م‬
‫אل‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب ادر‬
‫‪.‬‬
‫اכ‬
‫وأ‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫א‬
‫أ‬
‫أ‬
‫أ‬
‫وכאن א‬
‫‪.‬‬
‫ح ا א ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫وא‬
‫אء‪ .‬אل وכ ‪ :‬כאن‬
‫‪:‬أ‬
‫أ‬
‫‪ .‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا אب‪ ،‬رأ‬
‫‪١٥‬‬
‫أ‬
‫ىو‬
‫روا و‬
‫و‬
‫أא‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫‪ :‬כ אب ا ادر رواه‬
‫إّ ا א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫وأ‬
‫و‬
‫يا‬
‫ا داب כ ّ א‪ ،‬وכא‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫ا‬
‫ا‬
‫د‪ ،‬وو ّ ه ا‬
‫أ ّ ا אس ا א ًא‬
‫أ و ا اي أ‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا א‬
‫ّ‬
‫ّ ‪.‬‬
‫‪،‬‬
‫أ‬
‫א‬
‫א‬
‫ي‬
‫א‬
‫‪ ،‬وا‬
‫أ‬
‫אء ا‬
‫اب وأ‬
‫ّ ا ّכ ي ا‬
‫‪،‬و‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אر ا כ‬
‫و ّ ‪...‬‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫اכ‬
‫‪:‬כ אب‬
‫ا‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا ق‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا س‪ ،‬כ אب ا وض‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪١‬‬
‫ر‪:‬‬
‫‪.‬‬
‫ش‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫وا‬
‫‪.‬‬
‫אء‪ ،‬כ אب‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
220
İbn Sa‘dan
5
Ebû Ca‘fer Muhammed b. Sa‘dan ed-Darîr, halkın muallimlerinden ve
Hamza kıraati kurrâlarından biridir. Sonra kendisine [mahsus, yeni] bir
kıraat oluşturdu, asıl ile teferruatı karıştırdı. Bağdat doğumlu, Kûfe ekolü
mensubudur. 231 [846] yılı Arefe günü ölmüştür.
Kitâbü’l-Kırâât, Kitâbü Muhtasari’n-Nahv ve insanların rağbet göstermediği, el-Ferrâ’nın Hudûd’u tarzında yazılmış, küçük hacimli bir “hudûd”
eseri vardır.
Hişâm ed-Darîr
10
Adı Hişâm b. Muâviye ed-Darîr, künyesi Ebû Abdullah’tır. Kisâî’nin
taleberindendir. Bir kısım [yazdığı] Hudûd’u vardır. Ebû Ca‘fer et-Taberî’nin hattıyla bir nüshasını gördüm. Muteber değildir. Kitâbü’l-Muhtasar, Kitâbü’l-Kıyâs adlı eserleri vardır.
el-Hattâbî
15
Künyesi Ebû Muhammed, adı Abdullah b. Muhammed b. Harb b.
el-Hattâb’dır. Kûfeli nahivcilerdendir. el-Hattâbî diye tanınır.
Kitâbü’n-Nahvi’l-Kebîr, Kitâbü’n-Nahvi’s-Sağîr, Kitâbü’l-Müktim fi’nNahv, Kitâbü Amûdi’n-Nahv ve Fusûlihî adlı eserleri vardır.
es-Serahsî
20
Adı Abdülazîz b. Muhammed, künyesi Ebû Tâlib’dir. İbnü’l Kûfî’nin yazısından okuduğuma göre, Hişâm ed-Darîr’in komşusuydu. et-Türcümâniye mescidinde ders verirdi.
Kitâbü’n-Nahv adında büyük bir nahiv kitabı vardır, ancak günümüze
ulaşmamıştır.
25
İbn Merdân el-Kûfî
Adı Ebû Mûsâ Îsâ b. Merdân’dır. İbü’l-Kûfî’nin hattıyla okuduğum bir
kayıtta Ebû Tâlib’den okuduğu ve rivayette bulunduğu söylenir.
Kitâbü’l-Kıyâs alâ Usûlin-Nahv adında bir eseri vardır.
‫ا‬
‫‪221‬‬
‫ان‬
‫ا‬
‫أ‬
‫إ‬
‫ا אر‬
‫ّ‬
‫ىو‬
‫ا‬
‫وא‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫ان ا‬
‫ّ‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫اכ‬
‫وا ع‪،‬‬
‫م‬
‫ّ ًא‬
‫ادي ا‬
‫اءة‬
‫‪.‬و ّ‬
‫‪.‬‬
‫כ אب ا اءت‪ ،‬כ אب‬
‫ود ا اء‬
‫ّ‬
‫א ّ وأ‬
‫כ ا‬
‫ا اء‬
‫ّ‬
‫ا אس‬
‫‪،‬و‬
‫ا‬
‫ة‪.‬‬
‫אل‬
‫ود‬
‫א‪.‬‬
‫אم ا‬
‫אم‬
‫‪١٠‬‬
‫אو ا‬
‫رأ‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا אس‪.‬‬
‫ا‬
‫وכ‬
‫ا‬
‫ّ أ‬
‫يو‬
‫‪١٥‬‬
‫כ אب‬
‫ا ‪ ،‬א‬
‫א‪ .‬و‬
‫ه‪،‬‬
‫و‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫اכ‬
‫ّא‬
‫ّ وا‬
‫وכ أא‬
‫و ف א ّא ‪.‬‬
‫اכ‬
‫و‬
‫أא‬
‫اכ א‬
‫ود‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫و‬
‫دا‬
‫ب‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّאب‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا כ‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫وا‬
‫אرا‬
‫ً‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אم ا‬
‫اכ‬
‫وכאن‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫ا‬
‫أא א‬
‫ا ُ‬
‫اכ‬
‫א ‪.‬‬
‫د‪.‬‬
‫‪،‬כ‬
‫دان ا כ‬
‫أ‬
‫وروى‬
‫ّ وכ‬
‫‪ .‬أت‬
‫ّ ا‬
‫أ ّ כאن‬
‫دان‪.‬‬
‫‪.‬و‬
‫اכ‬
‫أت‬
‫‪ :‬כ אب ا אس‬
‫اכ‬
‫ّ ا‬
‫أ‬
‫لا‬
‫أّ أ‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫א‬
‫‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
222
el-Kernebâî el-Ensârî
Adı Hişâm b. İbrâhim el-Kernabâî olup Kernebâ’dandır. el-Asmaî’den ve
diğer Kûfelilerden okumuştur. Künyesi Ebû Ali’dir.
5
Kitâbü’l-Haşerât, Kitâbü’l-Vuhûş, Kitâbü Halkı’l-Hayl, Kitâbü’n-Nebât
adlı eserleri vardır.
el-Mufaddal, el-Kernebâî’den nakletmiştir.
İbn Künâse’ye Dair Haberler
10
15
Adı Ebû Muhammed Abdullah b. Yahyâ’dır. Doğumu 123 yılındadır.
İbnü’l-Kûfî’nin hattıyla okuduğuma göre, adı Ebû Yahyâ Muhammed b.
Abdullah b. Abdul‘alâ el-Esedî olup Kûfelidir. Bağdat’a gitti, oraya yerleşti.
Kûfeli büyüklerden okudu. Ebû Hurrî, Ebü’l-Mavsûl, Ebû Sadaka gibi şiir
râvilerinden ve Benî Esed’in fasihlerinden faydalandı. Bunların hepsi Benî
Esed’dendir. el-Kümeyt’in şiirlerini onlardan aldı. İbn Künâse, zâhid İbrâhim b. Edhem’in kızkardeşinin oğludur.
Kûfe’de, 3 Şevvâl 207 [19 Şubat 823] tarihinde vefat etmiştir. Şairdi.
Kitâbü’l-Envâ, Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r, Kitâbü Serikâti’l-Kümeyt mine’l-Kur’ân ve Gayrihî adlı eserleri vardır.
Sa‘dân b. el-Mübârek
20
25
Ebû Osman Sa‘dan b. el-Mübârek el-Mekfûf. el-Mehdî’nin mevlâsı ve Muallâ b. Eyyûb b. Tarîf ’in hanımı Âtike’nin mevlâsıdır. Mübârek,
Tahâristân’ın esirlerinden, Kûfe âlim ve râvilerindendir. Basralılardan Ebû
Ubeyde’den rivayet eder. [220/835 yılında] vefat etti.
Kitâbü Halkı’l-İnsân, Kitâbü’l-Vuhûş, Kitâbü’l-Emsâl, Kitâbü’n-Nakâ’iz -Ebû
Ubeyde’den rivayet etmiştir-, Kitâbü’l-Arazîn ve’l-Miyâh ve’l-Cibâl ve’l-Bihâr -İbnü’l-Kûfî’nin hattıyla bunun bir parçasını gördüm- adlı eserleri vardır.
et-Tûsî
Adı Ebü’l-Hasan Ali b. Abdullah b. Sinân et-Teymî’dir. Âlim bir kimseydi.
Kabilelerin ve büyük şairlerin râvisiydi. Kûfeli ve Basralı âlimlerden faydanlandı. İbnü’l-A‘râbî’nin derslerine devam etmiş ve en çok ondan ilim almıştır.
‫ا‬
‫‪223‬‬
‫اכ א‬
‫אري‬
‫ا‬
‫إ ا‬
‫אم‬
‫وا‬
‫‪.‬‬
‫‪،‬وכ أא‬
‫اכ‬
‫و‬
‫כ ا‬
‫ّ‬
‫أ אر ا‬
‫כא‬
‫‪٥‬‬
‫‪١٠‬‬
‫اכ‬
‫ش‪ ،‬כ אب‬
‫ات‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا אت‪.‬‬
‫اכ א ‪.‬‬
‫ّ ا‬
‫و א ‪ .‬أت‬
‫ثو‬
‫و ه‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ي أ اכ ‪،‬ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫اכ أّ أ‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫אء‬
‫اء و‬
‫و رواة ا‬
‫ّ اכ‬
‫اد وأ אم א وأ‬
‫إ‬
‫أ‬
‫أ و‬
‫ء‬
‫ل وأ‬
‫ي وأ ا‬
‫أ‬
‫‪ ،‬وכ ّ‬
‫ّ‬
‫أد ا ا ‪.‬‬
‫إ ا‬
‫أ‬
‫ا כ ‪ .‬وכאن ا כ א‬
‫و ّ‬
‫אכ‬
‫ث‬
‫و‬
‫ا آن و‬
‫اכ‬
‫ه‪.‬‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫ان‬
‫‪١٥‬‬
‫أ‬
‫أّ ب‬
‫و روى‬
‫‪٢٠‬‬
‫اכ א‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫כ א‪ ،‬أ‬
‫و‬
‫ه‬
‫و‬
‫ا א‬
‫ن‬
‫ّ ال‬
‫اء‪ ،‬כ אب‬
‫א‬
‫و א ‪ ،‬وכאن א ا‪.‬‬
‫ً‬
‫אت ا כ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا אرك‬
‫אن‬
‫أ‬
‫אכ‬
‫ان ا אرك ا כ ف‪.‬‬
‫אر אن‪،‬‬
‫‪ .‬وا אرك‬
‫ة ا‬
‫‪.‬و ّ‬
‫ة ا ي‪ ،‬ا أة ا‬
‫وروا‬
‫אء ا כ‬
‫وא ‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫ش‪ ،‬כ אب ا אل‪ ،‬כ אب‬
‫ا אن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب‬
‫وا אه وا אل وا אر‪ .‬رأ‬
‫ة‪ ،‬כ אب ا ر‬
‫أ‬
‫رواه‬
‫ّ ا اכ ‪.‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫أ ا‬
‫א‬
‫اכ‬
‫وا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬א راو ا א وأ אر ا‬
‫אن ا‬
‫ا ا‬
‫وأ ه‬
‫א‬
‫‪ ،‬وכאن أכ‬
‫ل‪.‬‬
‫ا ‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
224
İlim ve ezber konularında babasının yolunu takip eden … adında bir oğlu
vardı. Tûsî, İbnü’s-Sikkît’e düşmandı. Çünkü her ikisi de Nasrân el-Horasânî’den okumuş, ölümünden sonra hocalarının kitapları hakkında ihtilafa düşmüşlerdir.
5
Kitabı yoktur.
Ebû Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm
10
15
Ebû Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm. İbn Sellâm b. Miskîn b. Zeyd de denmiştir. Zeyd hammaldı [yahut deveci idi]. Ebû Ubeyd’in saçı-sakalı kızıldı,
onları kırmızıya boyardı; vakarlı ve heybetliydi. Hersemîlerin çocuklarının
muallimiydi. Sonra Sâbit b. Nasr b. Mâlik’in valiliği zamanında Tarsus
kadısı oldu, devamlı ona ve çocuklarına hizmet etti. Sonra Abdullah b.
Tâhir‘in yanına gitti. Ebû Ubeyd faziletli, dindar, namuslu ve mezhebi güzel bir kimseydi. İbnü’l-A‘râbî, Ebû Zeyd el-Kilâbî, el-Ümevî, Ebû Amr
eş-Şeybânî, el-Kisâî ve el-Ferrâ’dan rivayet etti. Basralılardan ise el-Asmaî,
Ebû Ubeyde ve Ebû Zeyd’den rivayet etmiştir. Bir kitap yazınca Abdullah
b. Tâhir’e hediye eder, o da ona büyük bir mükâfat verirdi.
224 (839) yılında Mekke’de vefat etti. Kitaplarını yazdıktan sonra hac
yapmak için Bağdat’tan [Mekke’ye] gelmişti.
20
25
30
İbnü’n-Nahvî’nin yazısıyla şunu okudum: Ali b. Muhammed b. Sadaka
el-Kûfî’nin Hammâd b. İshak b. İbrâhim’den şunu naklettiğini duydum:
“Ebû Ubeyd bana ‘el-Garîbü’l-Musannef adlı kitabımı babana arzettin mi?’
dedi. Ben ‘Evet’ dedim. O ‘Kitapta 200 yerde hata var.’ dedi. Sonra da
‘Böyle bir eserde 200 hata olması az bile.’ dedi.”
Ebû Ubeyd’in Kitâbü Garîbi’l-Musannef, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs, Kitâbü
Garîbi’l-Kur’ân, Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân, Kitâbü’ş-Şu‘arâ, Kitâbü’l-Maksûr
ve’l-Memdûd, Kitâbü’l-Kırâât, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes, Kitâbü’l-Emvâl, Kitâbü’n-Neseb, Kitâbü’l-Ahdâs, Kitâbü Adedi Âyi’l-Kur’ân, Kitâbü
Edebi’l-Kâdî, Kitâbü’l-Eymân ve’n-Nüzûr, Kitâbü’l-Hayz, Kitâbü’l-Hacr ve’tTeflîs, Kitâbü’t-Tahâre, Kitâbü’l-Emsâli’s-Sâ’ire, Kitâbü’n-Nâsih ve’l-Mensûh,
Kitâbü Fazâ’ili’l-Kur’ân adlı kitapları ile fıkha dair başka eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪225‬‬
‫‪...‬‬
‫و ا ا‬
‫ّ אأ‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا א‬
‫ان ا‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ا א‬
‫ّم‬
‫أ‬
‫ا א‬
‫ّ م‪ ،‬و‬
‫א‬
‫א ‪،‬‬
‫و ّ‬
‫أر و‬
‫وא‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫‪.‬‬
‫ّ ا‬
‫ا‬
‫إ‬
‫אق‬
‫إ ا‬
‫أ כ‪،‬‬
‫‪:‬‬
‫ّ אد‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫وا‬
‫وأ‬
‫‪ .‬و אل‬
‫اכ‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب א‬
‫ود‬
‫ً‬
‫‪:‬‬
‫أ‬
‫‪:‬‬
‫ّ‬
‫כ אب ا‬
‫وا‬
‫‪١‬‬
‫خ‪ ،‬כ אب‬
‫أ‪:‬‬
‫ّא ً ‪.‬‬
‫א‬
‫כ א ًא أ اه‬
‫أن‬
‫اכ‬
‫כא‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا آن‪ .‬و‬
‫وا כ א‬
‫اد א א‬
‫ف‪ .‬אل أ‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ر وا‬
‫ود‪ ،‬כ אب‬
‫ال‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا اءات‪ ،‬כ אب ا ّכ وا ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب د آي ا آن‪ ،‬כ אب أدب ا א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫א‬
‫ا‪.‬‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫و‬
‫وا‬
‫ّכ ‪ .‬وכאن م‬
‫ف‬
‫و‬
‫‪.‬‬
‫ة وأ ز ‪ .‬وכאن إذا أ ّ‬
‫אً‬
‫אل אل‬
‫א‬
‫ز ‪ .‬وכאن ز‬
‫כ‬
‫ّ א ً ‪.١‬‬
‫ذا و אر و ‪ .‬وכאن ّد ًא و د‬
‫و‬
‫ل‬
‫א כ‪ ،‬و‬
‫ي وأ‬
‫ي‬
‫ا כ ن‬
‫‪٢٠‬‬
‫ز אد ا כ‬
‫إ‬
‫أت‬
‫כ‬
‫س أ ّאم א‬
‫א ‪ ،‬وכאن ذا‬
‫ا‬
‫وا اء‪ ،‬و‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫إ‬
‫א‬
‫‪.‬‬
‫ّم‬
‫ا‬
‫ا أس وا‬
‫ّאء أ‬
‫ا ا ‪،‬‬
‫אر א א‬
‫ّ‬
‫ً‬
‫א‬
‫אر‬
‫و ه‪،‬‬
‫ّ‬
‫ا ا وأ‬
‫وروى‬
‫ّ‬
‫א‬
‫وا‬
‫‪.‬‬
‫وכאن أ‬
‫‪١٠‬‬
‫وا‬
‫وا‬
‫‪ .‬وכאن ا‬
‫ا ّכ‬
‫אرة‪ ،‬כ אب ا‬
‫ذכ‬
‫اכ‬
‫اث‪،‬‬
‫אن وا ور‪ ،‬כ אب ا‬
‫אل ا א ة‪ ،‬כ אب ا א‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
226
Ebû Ubeyde’nin hocaları ve talebeleri arasında Ali b. Abdülazîz el-Begavî vardır. 287 (900) yılında ölmüştür.
Sâbit b. Amr b. Habîb vardır. Ali b. Râbita’nın mevlâsıdır. Onun bütün
kitaplarını rivayet etmiştir.
5
10
el-Mis‘arî. Adı Ali b. Muhammed b. Vehb’dir. Ebû Ubeyde’nin, “Bu
kitap benim için on bin dinardan sevimlidir.” dediğini duydum. Üç defa
sordum, o yine “Evet, benim için on bin dinardan daha sevimlidir.” dedi.
el-Garîbü’l-Musannef’i kastediyordu. Rivayete göre eser bin babdan oluşur.
Kitapta şevâhid getirilen bin iki yüz beyit vardır.
Nasrân
İbnü’s-Sikkît’in hocasıdır. Rivayete göre Ya‘kûb b. es-Sikkît ondan okudu ve o hocasıydı. Nasrân der ki: “el-Kümeyt’in şiirini Ebû Hafs Ömer b.
Bükeyr’e okudum.” Nasrân’ın kitapları İbnü’s-Sikkît’in hafızasındaydı, etTûsî ise sema metodu ile dinlemişti.
15
20
25
Büzrec el-Arûzî’ye Dair Haberler
Büzrec hadis hâfızı ve râviydi. Çok yalancı bir kimseydi. Çoğu defa bir
kimseden rivayet ettiğini sonra başkasından [almış gibi] naklederdi. Yûnus
en-Nahvî “Büzrec insanların en çok rivayet edeni değilse de en çok yalan
söyleyenidir.” derdi. Büzrec, Fadl b. Yahyâ’nın hizmetindeydi, Kûfelilerdendi. Ebü’t-Tayyib İbn Uhay eş-Şâfiî’in hattıyla yazılan Ahbâru Ulemâi’l-Kûfe
adlı eserde böyle okudum.
Kitâbü’l-Arûz -büyük ve küçük-, Kitâbü Binâ’i’l-Kelâm -ciltler halinde
gördüm-, Kitâbü’n-Nakz ale’l-Halîl ve Talîtihî fî Kitâbi’l-Arûz, Kitâbü Tefsîri’l-Garîb, Kitâbü Me‘âni’l-Arûz alâ Hurûfi’l-Mu‘cem ve Kitâbü’l-Evsât fi’lArûz adlı eserleri vardır.
es-Sikkît ve Oğlu Ya‘kûb’a Dair Haberler
İbnü’l-Kûfî’nin yazısından: el-Kisâî ölünce talebeleri toplanıp el-Ferrâ’nın kendilerine ders vermesini istediler, “Sen en bilgilimizsin.” dediler. O ise ders vermek istemedi. Üstelediler, sonunda kabul etti.
‫ا‬
‫‪227‬‬
‫و‬
‫אب أ‬
‫أ‬
‫و אت‬
‫وא‬
‫و‬
‫وا‬
‫‪٥‬‬
‫ّ روى‬
‫وא ‪.‬‬
‫و א‬
‫وأ‬
‫ي وا‬
‫ا כ אب أ‬
‫إ‬
‫ا‬
‫و‬
‫ّ إ‬
‫ة آ ف د אر‪،‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫؛‬
‫را‬
‫أ‬
‫‪ ،‬روى‬
‫و‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫כ‬
‫‪ .‬אل‬
‫ة آ ف د אر‪ .‬אل א‬
‫ا‬
‫وא א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ ّ א‪.‬‬
‫أא‬
‫ل‪:‬‬
‫ث اة‪ ،‬אل‬
‫‪،‬أ‬
‫ّ ‪.‬و دأ ا‬
‫‪.‬‬
‫ي‪.‬‬
‫א ذכ ‪ ،‬أ‬
‫ا‬
‫אب‬
‫ان‬
‫‪١٠‬‬
‫‪.‬‬
‫أ אذ ا ا ّכ‬
‫اכ‬
‫أت‬
‫أ‬
‫ًא‪ ،‬و‬
‫إ ّن‬
‫أ‬
‫ا ّכ‬
‫כ وכא‬
‫ب‬
‫وכאن أ אذه‪ .‬אل‬
‫כ‬
‫ان‬
‫ان‪:‬‬
‫ا ّכ‬
‫א ً א‪.‬‬
‫أ אر رج ا و‬
‫ه‪.‬‬
‫‪١٥‬‬
‫כאن رح א ًא راو ‪ ،‬وכאن כ ّ ا ًא כ ا א ّ ث א ء ر‬
‫ّ‬
‫ً‬
‫أכ ب ا אس‪ .‬وכאن‬
‫כ رج أروى ا אس‬
‫ا ي ل‪ :‬إ ّن‬
‫وכאن‬
‫‪ .‬כ ا أت أ אر אء ا כ‬
‫اכ‬
‫و‬
‫ًא إ ا‬
‫ّأ ا‬
‫ا أ ا א ‪.‬‬
‫ّ‬
‫اכ‬
‫و‬
‫‪ :‬כ אب ا وض כ‬
‫כ אب ا‬
‫א‬
‫‪٢٠‬‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا وض‬
‫أ אر ا ّכ‬
‫ّا‬
‫اכ‬
‫و א ا‪ :‬أ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب ا وض‪ ،‬כ אب‬
‫وف ا‬
‫وا‬
‫و‬
‫‪ ،‬כ אب אء ا כ م رأ‬
‫د‪،‬‬
‫ا وض‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا و‬
‫ب‬
‫‪ :‬ـא אت ا כ א‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫أن‬
‫א‪.‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ّ ا‬
‫אب ا اء و‬
‫ّ‬
‫ذכ א‬
‫ها‬
‫‪،‬‬
‫س‬
‫א‬
‫‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
228
5
10
15
Talebelerin meclisteki yerlerini tayin etmek için neseplerini sordu. Sordukları arasında es-Sikkît de vardı. Ona “Nesebin ne?” dedi. O ise “Allah iyiliğini versin, Hûzlardanım. Ahvaz bölgesinin Devrak köyündenim.” dedi.
el-Ferrâ kırk gün evine kapandı, çıkmadı. Bunun sebebi soruldu. O ise
“Sübhânellah, es-Sikkît’i görmekten utanıyorum. Biraz nâhoş olsa da ona
nesebini sordum, o da doğruyu söyledi.” dedi. es-Sikkît âlim bir kimseydi.
Ebü’l-Abbas Sa‘leb şöyle der: “Ya‘kûb b. es-Sikkît türlü ilimlerde söz
sahibiydi.” Babası iyi bir kimseydi. el-Kisâî’nin talebelerindendi, Arapçayı
iyi bilirdi. Ya‘kûb ‘Ben nahvi babamdan iyi bilirim. O ise şiiri ve dili daha
iyi bilir.’ derdi.
Ya‘kûb, Ebû Yûsuf diye künyelenirdi. Kûfelilerden okuyan Bağdatlı
âlimlerdendi. el-Mütevekil’in oğlunun muallimiydi. Onunla ilgili nakilleri
vardır. Kûfe nahvi, Kur’ân ilimleri ve şiirde âlimdi. Bâdiye fasihlerine yetişti, onlardan faydalandı. Onlardan duyduklarını kitaplarında anlattı. Edepli
ve dindardı. Denilir ki el-Mütevekkil ona 246 [860] yılında ölünceye kadar
maaş bağlamıştır.
Yûsuf adlı bir oğlu vardı. el-Mu‘tazıd’ın nedimi oldu ve onun has adamları arasına girdi.
20
25
Kitâbü’l-Elfâz, Kitâbü Islâhi’l-Mantık, Kitâbü’l-Emsâl, Kitâbü’l-Kalb
ve’l-İbdâl, Kitâbü’z-Zebrec, Kitâbü’l-Bahs, Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd,
Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes, Kitâbü’l-Ecnâs -büyük-, Kitâbü’l-Fark,
Kitâbü’s-Serc ve’l-Licâm, Kitâbü Fe‘ale ve Ef‘ale, Kitâbü’l-Haşerât, Kitâbü’l-Esvât, Kitâbü’l-Ezdâd, Kitâbü’ş-Şecer ve’n-Nebât, Kitâbü’l-Vuhûş, Kitâbü’l-İbil,
Kitâbü’n-Nevâdir, Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘ri’l-Kebîr, Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘ri’s-Sağîr,
Kitâbü Serikâti’ş-Şu‘arâ ve mâ İttefekû fîhi, Kitâbü mâ Câ’e fi’ş-Şi‘r ve mâ
Hurrife an Cihetihî, Kitâbü’l-Müsennâ ve’l-Mebnî ve’l-Meknî ve Kitâbü’l-Eyyâm ve’l-Leyâlî adlı eserleri vardır.
el-Hazenbel
30
Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah b. Âsım et-Temîmî’dir. Âlim ve
râvidir, İbnü’s-Sikkît’ten es-Serikât kitabını rivayet etmiştir.
‫ا‬
‫‪229‬‬
‫فأ א‬
‫وا אج أن‬
‫ا ّכ‬
‫از‪.‬‬
‫כ را‬
‫‪ ،‬אل‪ :‬א‬
‫‪٥‬‬
‫כّ ر‬
‫כ؟ אل‪:‬‬
‫ا اء أر‬
‫ّ‬
‫אن ا ‪ ،‬ا‬
‫ذ כ אل‪:‬‬
‫و‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫زي أ‬
‫ًא‬
‫أ‬
‫ا ّכ‬
‫‪ .‬وכאن א ـא‪.‬‬
‫ً‬
‫ر‬
‫‪ .‬وכאن ّ‬
‫ى دورق‬
‫כا ‪،‬‬
‫ذכ‬
‫ّ‬
‫ب ا ّכ‬
‫ل‪ :‬כאن‬
‫وכאن أ ا אس‬
‫ّ‬
‫أ אب ا כ א ‪،‬‬
‫وכאن أ ه ر ً א ً א وכאن‬
‫وا‬
‫ّ א‬
‫أ א ‪ ،‬وأ أ‬
‫ل‪ :‬أ א أ‬
‫وכאن‬
‫‪١٠‬‬
‫و‬
‫ّد ًא‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫وا‬
‫ء ّ‬
‫אت‬
‫‪ .‬و אل‪ :‬إ ّن ا‬
‫و‬
‫اכ‬
‫‪ ،‬אدم ا‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫وا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫وأ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ات‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ وا‬
‫א‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫اכ‬
‫ا آن وا‬
‫‪.‬و‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫وא‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا‬
‫ج وا‬
‫اد‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫وا אت‪،‬‬
‫ا כ ‪ ،‬כ אب א‬
‫‪ ،‬כ אب א אء‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا ّכ‬
‫ا‬
‫כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אت‪.‬‬
‫‪ .‬א‬
‫ّכ‬
‫אم‪ ،‬כ אب‬
‫اء و א ا ّ‬
‫وا כ ‪ ،‬כ אب ا ّאم وا א ‪.‬‬
‫א‬
‫‪.‬‬
‫אل‪ ،‬כ אب ا‬
‫ر وا‬
‫ات‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا ادر‪ ،‬כ אب א‬
‫אت ا‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫ّ وأر‬
‫حا‬
‫ا‬
‫ًא‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫אس כ ‪ ،‬כ אب ا ق‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ف‬
‫ا‬
‫أ اع ا‬
‫א‬
‫و ُ ّ‬
‫אظ‪ ،‬כ אب إ‬
‫ج‪ ،‬כ אب ا‬
‫ش‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ّכ א‬
‫אل‬
‫ال‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫כ‬
‫و‬
‫ا‬
‫אء‬
‫ّ‬
‫اد ّ أ‬
‫و‬
‫اכ‬
‫أ אر‪ .‬وכאن א ـא‬
‫ّכ و‬
‫ا‬
‫ً‬
‫‪.‬و כ‬
‫אء ا اب وأ‬
‫با‬
‫כ אب ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ب כ‬
‫א ‪.‬‬
‫راو ‪ ،‬روى‬
‫وא‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
230
Ebû Asîde’ye Dair Haberler
5
10
Ahmed b. Ubeydullah b. Nâsıh, Kûfeli âlimlerdendir. Ondan Kâsım
el-Enbârî rivayet eder. el-Mütevekkil, oğulları el-Muntasır ile el-Mu‘tez’e
hoca tutmak isteyince bu görevi katibi Îtâh’a havale etti. O da et-Tuvâl,
el-Ahmer, İbn Kâdim, Ahmed b. Ubeyd ve başkalarına adam gönderip
meclisine çağırdı. Ahmed b. Ubeyd gelip meclistekilerin en sonuna oturdu.
Yanında bulunan kişi ona “Biraz yükseğe çıksaydın.” dedi. O da “Mecliste
bana düşen yere [otururum].” dedi. Çağırdığı kişiler toplanınca kâtip “Biraz ilmî müzakere yapsanız da ilimdeki yerinizi anlasak, öyle seçsek.” dedi.
İbn Galfâ’ya ait şu beyti ortaya attılar:
“Beni bırak, hata ve sevabım bana ait. Ben malımı harcadım.”
15
20
Meclistekiler “mâlü kelimesi mâ ile merfû oldu. Zira ellezî yerinde kullanılmıştır.” dediler, sonra sustular. Ahmed meclisin sonundan “Bu söylediğiniz irâb. Mâna nedir?” dedi. Meclistekiler sustular. Ona “Mâna sana
göre nedir?” dediler. O ise “Beni niçin kınıyorsunuz, ben malımı harcadım,
ırzımı harcamadım. Malımı harcadığım için kınanmam.” kastedilir, dedi.
Meclisin başından bir görevli geldi, elini tuttu, meclisin başına oturttu.
Ona “Senin yerin orası değil.” dedi. O da “Bir mecliste olup da başa yükselmek, meclisteki yerimden aşağı düşmekten bana daha iyi geliyor.” dedi.
O ve beraberinde diğer bir kişi -İbn Kâdim- seçildi.
Ebû Ca‘fer’in (Ebû Asîde) Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes, Kitâbü’z-Ziyâdât min Me‘âni’ş-Şi‘r li Ya‘kûb ve İslâhuhü, [Kitâbü Uyûni’l-Ahbâr ve’l-Eş‘âr] adlı eserleri vardır.
el-Mufaddal b. Seleme’ye Dair Haberler
25
30
Ebû Tâlib el-Mufaddal b. Seleme b. Âsım, Kûfe ekolüne mensup bir dil
âlimi, güzel yazı yazan bir kişiydi. Önceleri el-Feth b. Hâkân’ın hizmetindeydi. İbnü’l-A‘râbî ve başka dil âlimlerinden faydalandı, İmam Halîl’in
Kitâbü’l-Ayn adlı eserine ilâveler yaptı, onun hatalarını buldu ve bu konuda
bir kitap yazdı.
[290/903 yılında] vefat etti.
‫ا‬
‫‪231‬‬
‫ة‬
‫أ אر أ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪١‬‬
‫ّכ أن‬
‫أراد ا‬
‫إ אخ כא أن‬
‫‪٥‬‬
‫و‬
‫א ّ אذ ا‬
‫ذ כ‪.‬‬
‫ّ‬
‫ا د אء‪،‬‬
‫אل‬
‫ب‬
‫ا‬
‫‪:‬‬
‫ا אل‬
‫ا כא‬
‫ًא‬
‫א‪:٢‬‬
‫א ا‪ :‬ار‬
‫ا אس‪:‬‬
‫ّد‬
‫ا‬
‫إ‬
‫‪،‬‬
‫ار‬
‫‪،‬‬
‫اا‬
‫أ‬
‫‪١٥‬‬
‫و‬
‫כ אب ا אدات‬
‫أ אر ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫א‬
‫وכאن‬
‫أ‬
‫و ّ ا‬
‫ر‪ +‬ا ‪.‬‬
‫أ‪ :‬אء‪ ،‬ر‪:‬‬
‫ا‬
‫ا אس‪.‬‬
‫ا‬
‫כ‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّא‬
‫ا‬
‫א‪.‬‬
‫؟‬
‫أ‬
‫أر‬
‫وآ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫إ‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ك؟ אل‪ :‬أراد‬
‫أ م‬
‫אءه‬
‫إ א ‪.‬‬
‫ه و אل ‪:‬‬
‫ّ إ‬
‫هأ‬
‫אدم‪.‬‬
‫ر وا‬
‫ب وا‬
‫أ‬
‫‪ :‬אا‬
‫ً א‪ .‬א אل‬
‫إ أ‬
‫ّ‬
‫‪،‬و‬
‫ا‬
‫כ ا‪ .‬אل‬
‫آ‬
‫ّ‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫أن أכ ن‬
‫ّכ وا‬
‫אر وا‬
‫نا‬
‫ّ ‪،‬‬
‫אر‪.‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫א‬
‫[‬
‫ا ُم‪،‬‬
‫ه‬
‫اכ‬
‫אدم وأ‬
‫آ‬
‫ا ي‪.‬‬
‫כ‪ .‬אل‪ :‬ن أכ ن‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫ا‬
‫َ َ َوإ ّ א أ ْ َ ْ ُ َ אل‬
‫אل‪،‬‬
‫‪ .‬وا‬
‫وا‬
‫و א‬
‫אل א إذ כא‬
‫اب‪ ،‬א ا‬
‫ّ‪،‬‬
‫אء أ‬
‫‪ ،‬אل‪] :‬‬
‫اכ‬
‫א כ إ ّאي وإ ّ א أ‬
‫را‬
‫אدم‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬روى‬
‫ال وا‬
‫ِ‬
‫إ ّ א َ َ َو َ ْ‬
‫َذر‬
‫‪١٠‬‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫אء ا כ‬
‫א ا אري ـא‬
‫ّ‬
‫ذ כ إ إ אخ‬
‫ّ‬
‫כ אب ا‬
‫ّ ‪.‬‬
‫א‪ ،‬ف‪:‬‬
‫א ‪.‬‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫א אن ّأو ً ‪.‬‬
‫و ّهو‬
‫ا‬
‫ي א כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫ذ כ כ א ًא‪.‬‬
‫ا‬
‫ه‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אء وا‬
‫ّ‪.‬‬
‫رك‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
232
5
10
Kitâbü’l-Bâri‘ fî İlmi’l-Luga -hemze, hâ (‫)اﳍﺎء‬, ayn (‫)اﻟﻌﲔ‬, ha (‫)اﳋﺎء‬, ğayn
(‫)اﻟﻐﲔ‬, ha (‫ )اﳊﺎء‬harfleri çıkmıştır-, Kitâbü’l-Melâhî, Kitâbü Celâ’i’ş-Şübhe,
[Kitâbü’l-Fâhir, Kitâbü’t-Tayf ], Kitâbü Ziyâi’l-Kulûb fî Me‘âni’l-Kur’ân
-20 küsur cilt-, Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân -tek cilt-, Kitâbü’l-İştikâk,
Kitâbü’l-Bilâd ve’z-Zer‘ ve’n-Nebât ve’n-Nahl ve Envâ‘i’ş-Şecer, Kitâbü’l-Fâhir fî-mâ Yelhanü fîhi’l-Amme, Kitâbü Halkı’l-İnsân, Kitâbü Âleti’l-Kâtib,
Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd, el-[‘Ûd] ve’l-Melâhî, Kitâbü’l-Medhal ilâ
İlmi’n-Nahv, Kitâbü’l-Hatt ve’l-Kalem, Kitâbü Amâiri’l-Kabâ’il -küçüktür-, Kitâbü’r-Redd ale’l-Halîl ve İslâhi mâ fî Kitâbi’l-Ayn mine’l-Galati
ve’l-Muhâl ve’t-Tashîf, [Kitâbü’l-Mütayyeb, Kitâbü’l-Envâi ve’l-Bevârih] adlı
eserleri vardır.
Sa‘ûdâ
15
Kûfelilerdendir. Adı Muhammed b. Hübeyre el-Esedî, künyesi Ebû
Saîd’dir. Kûfe mektebine mensup nahiv ve lügat âlimlerinden biridir. Abdullah b. el-Mu‘tez’in derslerini hiç bırakmamıştır.
20
Risâle fî mâ Enkerathü’l-Arab alâ Ebî Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm ve Vâfekathü fîhî adlı bir eseri vardır. Muhtasaru mâ Yeste’milühü’l-Kâtib [adlı]
kitabı vardır. Bu eseri İbnü’l-Hafyânî’nin hattı, İbnü’l-Mu‘tez’in tashihiyle
gördüm. Ayrıca hat ve kalem yontma-kesmede kullanılan aletlere dair bir
risâlesi bulunur.
Sa‘leb’e Dair Haberler
25
30
İbnü’l-Kûfî’nin hattından: Ahmed b. Yahyâ b. Zeyd b. Seyyâr Ebü’l-Abbas Sa‘leb. Ebû Abdullah b. Mukle hattından: Ebü’l-Abbas Ahmed b. Yahyâ
dedi ki: “204 [819] yılında Me’mûn Horasan’dan geldiğinde onu gördüm.
Rusâfe sarayına gitmek için Bâbü’l-Hadîd’den çıktı. İnsanlar Musalla’ya
kadar iki saf hâlinde dizilmişlerdi. Babam beni kucağına almıştı. Me’mûn
önümüzden geçince babam beni elleri üzerine kaldırdı. ‘[Bak,] Me’mûn
bu.’ dedi. Bu [olay] 204 yılındaydı. Bu zamana dek, babamdan duyduğum
o söz hafızamdadır. Bu sırada 4 yaşındaydım.”
Ebü’l-Abbas şöyle dedi: “On altı yaşındayken Arapçayı, şiiri ve lügati
incelemeye başladım. Arapçada ustalaştım, el-Ferrâ’nın kitaplarının hepsini ezberledim. Hiçbir harf bırakmadım. Bu sırada yirmibeş yaşındaydım.
‫ا‬
‫‪233‬‬
‫اכ‬
‫و‬
‫‪ :‬כ אب ا אرع‬
‫وا אء وا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬وا ي‬
‫وا אء‪ .‬כ אب ا א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا آن‪،‬‬
‫ون‬
‫و‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫وإ‬
‫ح א‬
‫כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا א ‪،‬‬
‫ر وا‬
‫ءا‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫א‬
‫אق‪ ،‬כ אب ا א‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ب‬
‫وأ اع ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אء ا‬
‫د‪ ،‬כ אب ا‬
‫د وا رع وا אت وا‬
‫‪٥‬‬
‫‪:‬ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ًءا‪ ،‬כ אب א ا آن‬
‫ا א ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫ا אن‪ ،‬כ אب آ ا כא ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ج‬
‫ة وا אء وا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫د وا‬
‫ّ وا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫אل وا‬
‫اء وا ارح‪.‬‬
‫دا‬
‫اכ‬
‫‪١٠‬‬
‫وا‬
‫وا‬
‫اכ‬
‫و‬
‫اכ‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫‪] :‬ر א‬
‫א‬
‫حا‬
‫وإ‬
‫ًא إ‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫إ‬
‫ّ م ووا‬
‫يوכ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‪ ،‬ر א‬
‫ّ‪.‬‬
‫אأכ‬
‫[‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪.‬أ‬
‫ا ب‬
‫ا כא‬
‫ّوא‬
‫أ‬
‫ّ ا‬
‫‪ .‬رأ‬
‫ّ‪.‬‬
‫ا ي وا‬
‫أ אر‬
‫‪١٥‬‬
‫ّ ا‬
‫ّأ‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫‪:‬أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫א ‪ ،‬وا אس‬
‫ّ אن إ‬
‫نر‬
‫ا א ‪ .‬وכאن‬
‫ز‬
‫‪ ،‬אل أ ا אس أ‬
‫ّ‬
‫أر و א و‬
‫ا אن وذ כ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّ‬
‫ةا‬
‫أא‬
‫ا‬
‫אء א‬
‫ا‬
‫אر أ ا אس‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ن ـ ّא م‬
‫‪» :‬رأ ا‬
‫و‬
‫אب ا‬
‫ج‬
‫ّ ‪ .‬אل‪ » :‬כאن أ‬
‫ه و אل‬
‫ّ‬
‫‪.‬و‬
‫‪ »:‬اا‬
‫أر‬
‫אل أ ا אس‪ :‬ا أت א‬
‫ّ‬
‫כ ا اء כ א‬
‫و‬
‫ّ‬
‫ه‬
‫أر ‪،‬‬
‫ن‪ ،‬و ه‬
‫ّא‬
‫ذכ‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ّ ّ‬
‫وا‬
‫ف‬
‫אو‬
‫ّ‬
‫ة‪ .‬و‬
‫و‬
‫ون‬
‫‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
234
Nahivle diğer ilimlerden daha çok ilgileniyordum. Nahvi iyice öğrenince şiir, meânî ve garîb kelimelere daldım. Ebû Abdullah b. el-A‘râbî’den on
küsur yıl okudum.
5
10
Ebü’l-Abbas şöyle dedi: “Hatırladığıma göre bir gün Ahmed b. Saîd
onun yanına geldi. Ben ve aralarında Sedvî [es-Sükkerî] ve Ebü’l-Âliye’nin
bulunduğu bir grup da onun yanındaydık. Biz eş-Şemmâh’ın şiirini müzakere ederken Ahmed b. Saîd onun yanında durdu. Şiirlerin mânaları
hakkında konuşmaya ve soru sormaya başladılar. Ben cevap veriyor, durmuyordum, İbnü’l-A‘râbî de dinliyordu. Böylece eş-Şemmâh’ın şiirinin
çoğunu konuştuk. Ahmed b. Saîd, İbnü’l-A‘râbî’ye doğru yöneldi ve beni
beğendiğini ona ifade etti.”
Ebü’l-Abbas 291 [904] yılında vefat etti ve Bâbü’ş-Şâm civarındaki evinin yakınına defnedildi.
15
20
25
30
Kitâbü’l-Masûn fi’n-Nahv -hududlar hâlinde yazılmıştır-, Kitâbü İhtilâfi’n-Nahviyyîn, Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Muvaffakî (muhtasar nahiv kitabı), Kitâbü mâ Telhanü fîhi’l-Âmme, Kitâbü’l-Kırâât, Kitâbü
Me‘âni’ş-Şi‘r, Kitâbü’t-Tasgîr, Kitâbü mâ Yensarifü ve mâ lâ Yensarifü, Kitâbü
mâ Yücrâ ve mâ lâ Yücrâ, Kitâbü’ş-Şevâzz, Kitâbü’l-Emsâl, Kitâbü’l-Eymân
ve’d-Devâhî, Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ’, Kitâbü İstihrâci’l-Elfâz mine’l-Ahbâr,
Kitâbü’l-Hicâ’, Kitâbü’l-Evsât -gördüm-, Kitâbü Garâibi’l-Kırâât -küçük-,
Kitâbü’l-Mesâil, Kitâbü Haddi’n-Nahv, Kitâbü Tefsîri’l-Kelâmi İbneti’l-Hus,
[Kitâbü’l-Fasîh] adlı eserleri vardır.
Ebü’l-Abbas’ın talebelerine ders imlâ ettiği meclisleri (el-Mecâlis) vardır.
Bu dersler kendisinin işittiği ve üzerinde konuşageldiği nahiv, lügat, ahbâr,
me‘âni’l-Kur’ân ve şiirden bölümler içerir. Aralarında Ebû Bekir b. el-Enbârî, Ebû Abdullah el-Yezîdî, Ebû Ömer ez-Zâhid, İbn Dürüsteveyh ve İbn
Miksem’in bulunduğu bir grup âlim bu meclisleri ondan rivayet ederler.
Ebü’l-Abbas; aralarında el-A‘şâ, iki Nâbiga, Tufeyl, Tırımmâh ve diğerlerinin
de bulunduğu hünerli ustaların şiirlerinden bölümler ihtiva eden bir mecmua
meydana getirmiştir.
Sa‘leb’in Talebeleri
Ebû Muhammed
Kûfe mektebinden Abdullah b. Muhammed eş-Şâmî.
Kitâbü Mesâili Mecmû‘a adlı bir eseri vardır.
‫ا‬
‫‪235‬‬
‫وכ‬
‫وا‬
‫اכ‬
‫أ‬
‫א‬
‫و‬
‫اא‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אل أ ا אس‪» :‬واذכ‬
‫ّ‬
‫ا وي وأ ا א ‪،‬‬
‫א‬
‫‪٥‬‬
‫وا‬
‫ه‪ ،‬א‬
‫و‬
‫‪١٠‬‬
‫اכ‬
‫א‬
‫وا وا‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ا אس‬
‫א‬
‫در‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫وا‬
‫אر و א‬
‫؛أ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫و‬
‫أ‬
‫اج ا‬
‫ا اءات‬
‫א‬
‫و‬
‫اכ‬
‫ودا‪ .‬כ אب ا‬
‫ً‬
‫‪،‬‬
‫فا‬
‫ا א ‪،‬‬
‫فو א‬
‫א‬
‫أ‬
‫אل ]ا א ة[‪ ،‬כ אب ا‬
‫אر‪ ،‬כ אب ا‬
‫אء‪،‬‬
‫אظ‬
‫ا‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫א‬
‫ّא‬
‫ا آن وا‬
‫אري‪ ،‬وأ‬
‫وכ‬
‫ا ا‬
‫اכ‬
‫‪.‬‬
‫ي‪ ،‬وأ‬
‫أ אر ا‬
‫‪.‬‬
‫ف‪،‬‬
‫אن‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫ّ ا א‬
‫؛ כ אب א‬
‫ار داره‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّ أ א‬
‫ب אب ا אم‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫أ ا אس‬
‫‪.‬و‬
‫‪ ،‬وا‬
‫ّ‬
‫وا אح و ذ כ‪.‬‬
‫وا א אن و‬
‫ا‬
‫وا‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫ّ اذ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫א אت أ‬
‫כ‬
‫هو‬
‫ا‬
‫‪ ،‬ود‬
‫ا‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫رأ ‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ّ אخ وأ‬
‫ا‬
‫‪،‬و‬
‫ى‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ ما‬
‫وا‬
‫وא‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب‬
‫ه و اכ א‬
‫إ ىو‬
‫ىوא‬
‫‪ ،‬وأ א‬
‫ا‬
‫و أ ّ‬
‫ن‬
‫כ אب ا و‬
‫אر إ‬
‫وا‬
‫ّ ‪.‬‬
‫כ אب ا اءات‪ ،‬כ אب א‬
‫כ אب א‬
‫‪٢٠‬‬
‫אم‬
‫أ‬
‫أ‬
‫و ّ أ ا אس‬
‫ّ‬
‫כ אب‬
‫ًא و‬
‫‪،‬‬
‫ة‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫إ‬
‫ه‪،‬‬
‫אا‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫א‬
‫ّا‬
‫‪،‬‬
‫ي‬
‫روى ذ כ‬
‫ا ا ‪ ،‬وا‬
‫لو‬
‫א؛‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
236
İbnü’l-Hâik
5
Adı Hârûn’dur. Aslı Hîre halkından olup Yahudidir. Ebû Abbas’ın
[Sa’leb] hizmetkârlarından olup onun nezdinde itibarı olan ve nahivde
Kûfe metodunu iyi bilen bir kişiydi. Müberred’le münâzaralar yapardı. Rivayete göre bir gün onunla münâzara yapmış, Müberred ona, “Ben sendeki
idrak kabiliyetini farkediyorum. Böbürlenme!” demiştir. İbnü’l-Hâik ona
“Ey Ebü’l-Abbas! Allah iyiliğini versin, bu bizim ekmeğimiz ve geçim kaynağımızdır.” deyince Ebü’l-Abbas da ona “Ekmeğin ve geçim yolun bu ise
böbürlen, öyleyse böbürlen!” demiştir.
10
Eserleri: Kitâbü’l-İlel fi’n-Nahv -bu kitabın az bir kısmını gördüm-;
Kitâbü’l-Garîbi’l-Hâşimî adlı eser hakkında ihtilaf vardır. [ilk rivâyete göre]
eseri, adı ... olan el-Hâşimî Sa’leb’den [dinleyip] yazmıştır. Diğer rivâyete
göre ise eseri, el-Hâşimî için Sa‘leb’in bir yakını -ki bu kişinin Sa‘leb için
yazı yazanlardan Ahmed b. İbrâhim olduğunu düşünüyorum.- yazmıştır.
15
Ebû Muhammed Kâsım el-Enbârî ve Oğlu Ebû Bekir’e Dair Haberler
Enbâr halkından olan Ebû Muhammed Kâsım b. Muhammed b. Beşşâr
el-Enbârî, el-Ferrâ’nın talebelerinden Seleme’ye ve diğer bazılarına ve yine
bir grup lügatçiye mülâki olmuştur. Tarihçiydi.
20
25
Kitâbü Halkı’l-İnsân, Kitâbü Halkı’l-Feres, Kitâbü’l-Emsâl, Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs
adlı eserleri vardır.
Oğlu Ebû Bekir Muhammed b. Kâsım ise babasından ve Ebû Ca‘fer
Ahmed b. Ubeyd’den okudu. Nahvi Ebü’l-Abbas Sa‘leb’den aldı. Babasından daha üstün, daha bilgili, son derece zeki, anlayışlı, kavrayışlı, çabuk
ezberleyen bir ilim adamıydı. Aynı zamanda takvâlı ve sâlih bir kimseydi.
Günahı, zellesi (hatası) bilinmez. Farlak zekası ve hazırcevaplılığıyla darb-ı
mesel olmuştu. Çoğu defa deftere, kitaba bakmadan imlâ ederdi.
Ömrü uzun sürmedi, elli yaşın çok altında öldü. 328 yılı Zilhicce [Eylül
940] ayında vefat etti. Evinde gömüldü.
30
Kitâbü’l-Müşkil fî Me‘âni’l-Kur’ân -tamamlayamadı-, Kitâbü’l-Ezdâd fi’n-Nahv, Kitâbü’z-Zâhir, Kitâbü Edebi’l-Küttâb -tamamlayamadı-, Kitâbü’l-Kâfî fi’n-Nahv, Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes, Kitâbü’l-Muvazzih fi’n-Nahv, Kitâbü Nakzı
‫ا‬
‫‪237‬‬
‫ا אכ‬
‫وا‬
‫[و‬
‫אن أ ا אس ]‬
‫دي أ ا ة‬
‫אرون‪ ،‬وأ‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫‪ .‬وכאن א ا د אل إ ّ א ه ً א אل‬
‫اכ‬
‫ه و אرف א‬
‫ّ‬
‫ُכא ‪ «.‬אل ا ا א כ‪ » :‬א أ א ا אس أ ّ ك ا ‪،‬‬
‫ا د‪» :‬إ ّ أرى כ ً א‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫א و א א‪ «.‬אل أ ا אس‪»:‬إن כאن ك و א כ כא إ ًذا כא ‪«.‬‬
‫ّ‬
‫‪٥‬‬
‫اכ‬
‫و‬
‫؛ כ אب ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫وأ‬
‫إ ّن ا א‬
‫أ אر أ‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫أ‬
‫وا‬
‫إ ا‬
‫אري وا‬
‫أ‬
‫ّ אر ا‬
‫אري‬
‫ب‬
‫د‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪.‬و‬
‫ا א‬
‫أّ‬
‫‪،١‬‬
‫א‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫وا أ כ ؛‬
‫ّ‬
‫أ ا אس‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫و‬
‫و دة ا‬
‫כ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫وأ א‬
‫אر‪،‬‬
‫وכאن أ אر א‪ .‬و‬
‫אل‪ ،‬כ אب ا‬
‫اכ‬
‫ر وا‬
‫؛ כ אب‬
‫ّכ‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪.‬‬
‫ا א‬
‫أ‬
‫أ و‬
‫أ‬
‫أ‬
‫وأ‬
‫א ا כאء وا‬
‫ا א‬
‫‪ ُ .‬ف‬
‫اب‪ .‬وأכ א כאن‬
‫‪ .‬وכאن أ‬
‫‪،‬و‬
‫ذ כ ور ً א‬
‫را‬
‫و‬
‫أ‬
‫ا‬
‫وأ‬
‫و‬
‫ّ‬
‫و כ אب‪.‬‬
‫و‬
‫و‬
‫‪ .....‬أ ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫ز ّ ‪ .‬وכאن‬
‫‪٢٠‬‬
‫وا‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ورأ‬
‫אب ا اء‪ ،‬و‬
‫ّ‬
‫ا س‪ ،‬כ אب ا‬
‫אن‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ًא‬
‫ً‬
‫ا‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّم‬
‫دون ا‬
‫ّ א ‪ ،‬אت‬
‫داره‪.‬‬
‫ذي ا ّ ود‬
‫א‬
‫כ ً ا‪ ،‬و ّ‬
‫אن و‬
‫ا כ ؛ כ אب ا כ‬
‫و‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫א ا آن‬
‫ا ‪ ،‬כ אب‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا כא‬
‫ا ‪ ،‬כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب أدب ا כ ّאب‬
‫ا ‪ ،‬כ אب‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا ّכ وا ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ر وا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫اد‬
‫‪١‬‬
‫ر‪ :‬ا‬
‫א‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
238
5
10
Mesâili İbn Şenebûz, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs -tamamlayamadı-, Kitâbü’l-Hicâ,
Kitâbü’l-Lâmât, Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ, Kitâbü’l-Hâ’ât fî Kitâbillahi Celle
İsmuhû, Kitâbü’s-Seb‘i’t-Tıvâl -kendi toplaması-, Kitâbü’l-Vâzih fi’n-Nahv
-büyük-, Kitâbü’l-Elifât, Kitâbü’l-Mufaddaliyyât, Kitâbü’ş-Şi‘ri’r-Râ‘î -kendi toplaması-, Kitâbü’r-Redd alâ men Hâlefe Mushafa Osmân adlı eserleri
vardır.
Züheyr, Nâbiga el-Ca‘dî, el-A‘şâ vs. gibi büyük Arap şairlerinden birçok
divan topladı. Ayrıca lügat, nahiv ve tarih meclisleri vardır ve bunları, ilim
sahiplerinden gördüğüm bir grup ondan dinlemiştir. Bu kişiler arasında
Ebû Saîd ed-Deybülî ve başkaları vardır.
Ebû Ömer ez-Zâhid
15
Ebû Ömer Muhammed b. Abdülvâhid b. Ebû Hâşim el-Mutarriz,
ez-Zâhid diye tanınır. Ebü’l-Abbas Sa‘leb’in talebesidir. Bir grup âlimin,
onun sözlerini sıhhatten yoksun/zayıf bulduklarını ve onu Zeydiyye mezhebine nisbet ettiklerini işittim. Aşırı Hz. Ali taraftarıydı. Ebü’l-Anber sokağında otururdu.
345 [956] yılında, seksen altı yaşında vefat etti. Allah yaptıklarını ona
ulaştırsın.
Kitâbü’l-Yâkût fi’l-Luga adlı eseri vardır.
20
25
Bu Kitabın Haberi ve Sıhhati
Doğru sözlü ve iyi bir araştırmacı olan Ebü’l-Feth Ubeydullah b. Ahmed
en-Nahvî hattından ona okudum: Ebû Ömer Muhammed b. Abdülvâhid,
Ebü’l-Abbas Sa‘leb’in talebesiydi. Kitâbü’l-Yâkût’un imlâsına 29 Muharrem
326 Perşembe günü (6 Aralık 937), Ebû Ca’fer’in inşa ettiği şehrin camisinde [Bağdat Camii] elinde bir kitap ve kayıt olmaksızın irticâlen başladı.
Ders ders imlâ ederek kitabın sonuna kadar devam etti. Ben de meclisleri birbiri ardına yazdım. Sonra bunlara ilâveler yapmak istedi. Öncekinin
birkaç misli ilâve yaptı. Bu ilaveler ile -hep yanında olup defaatle kitabı Ebu
Ömer’e okuyup arzettiği için- Ebu Muhammed es-Saffâr hususi ilgilendi.
‫ا‬
‫‪239‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫ذ‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫כ אب ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ي وا‬
‫ّ رأ‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ا ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫أ ا אس‬
‫ّ‬
‫وכאن א‬
‫ّ ة دواو‬
‫و‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪،‬‬
‫ا ا‬
‫‪،‬و‬
‫اכ‬
‫א ‪.‬و و‬
‫ّ أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫ًא‬
‫‪٢٠‬‬
‫ه ا אدة أ‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫ر‪ ،‬ف‪+‬‬
‫ر‪ :‬ا‬
‫و‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫ء‬
‫ا ا‬
‫‪.‬‬
‫א؛‬
‫ز‬
‫وا א‬
‫א‬
‫א‬
‫وأ אر‪ ،‬و‬
‫ه‪.‬‬
‫وف א ا ‪ ،‬א‬
‫زا‬
‫ّ‬
‫ّ ن כא و‬
‫م‪ .‬وכאن ل‬
‫إ‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ّכ أ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ّ אه ا‬
‫ّ و א ن‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫‪،‬‬
‫ًא‬
‫ًאإ‬
‫ّ אر‬
‫أ‬
‫ا ا‬
‫أ‬
‫رأى ا אدة ‪ ،‬اد‬
‫ّ ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ ا‪ :-‬وכאن أ‬
‫ّ‬
‫ً‬
‫ا ا כ אب ‪-‬כ אب ا א ت‪ -‬م ا‬
‫و‬
‫אء‬
‫وا‬
‫‪ :‬כ אب ا א ت‬
‫א‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا ا כ אب وכ‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫‪٢‬و‬
‫א‬
‫و ّ‬
‫أت‬
‫א אت‬
‫و‬
‫أ‬
‫و‬
‫ل‪،‬‬
‫ال‬
‫ّ אت‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫אن‪.‬‬
‫أ אر ا ب ا‬
‫ذ כ‪ .‬و‬
‫ا‬
‫אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫وأر‬
‫و‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ ا ْ ُ ‪ ،١‬כ אب ا‬
‫כ אب ا‬
‫כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫אء‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا אءات‬
‫‪ ،‬כ אب ا ا‬
‫ا ا‬
‫ا‬
‫אت‪،‬‬
‫ز‬
‫ا‬
‫‪-‬وכאن‬
‫‪،‬ا أ‬
‫أ ا אس‬
‫‪ ،‬א‬
‫ّ‬
‫ّ و‬
‫م‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫כ אب و د ر‪.‬‬
‫‪ ،‬ار א ً‬
‫أن ا‬
‫أ‬
‫ي‬
‫و ًא‬
‫إ‬
‫آ ه‪ .‬وכ‬
‫אف א أ ه‪ .‬وار‬
‫وכ‬
‫اء‬
‫אأ ه‬
‫ا‬
‫ا ا כ אب‬
‫وا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ّ א ًא‬
‫ء‬
‫ًא‬
‫‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
240
5
10
15
20
Bu ilâveleri Ebû Muhammed es-Saffâr’dan aldım. Sonra o, Ebû İshak et-Taberî’nin kitabı okuması için insanları topladı. Bu kıraate fezleke adı verildi.
Ebû İshak ona kitabı okudu, insanlar dinledi. Sonra tekrar bazı ilâveler
yaptı. Ben bunların hepsini Kitâbü’z-Ziyâdât adlı eserimde topladım. Kitabı ona [müellife] 27 Zilkâde 329 Salı günü (23 Ağustos 941) okumaya başladım. 331 yılı Rebîülâhir ayında (Aralık 942) tamamladım. Bütün
nüshaları -Ebû İshak et-Taberî nüshası, Ebû Muhammed b. Sa‘d el-Kutrubullî nüshası ve Ebû Muhammed el-Haccâcî nüshası- kıraat esnasında
hazır bulundurdum. Kıraatim sırasında müellif bazı ilâveler yaptı. Kitabın
başından sonuna tamamında muvafık kaldık. Sonra irticâlen kitabın birkaç
misli yeni yâkutlar [yevâkît] ilâve etti. Bu ilâveleri talebesi Ebû Muhammed Vehb yazdı. Sonra insanları topladı. Ebû İshak et-Taberî’nin kendisine
arzetmesini (okumasını) istedi. Kitap son defa ona okundu. Bundan sonra
ilâve yapmadı. Bu arza Mihrâbiyye dendi.
331 yılının 14 Cemâziyelevvel Salı (24 Ocak 943) günü insanlar onun
Ebü’l-Anber sokağındaki evinde toplandılar. Benim yazdığım nüshayı
toplananlara imlâ etti (yazdırdı). Ebû Ömer Muhammed b. Abdülvâhid
[müellif ] dedi ki “Ebû İshak et-Taberî’nin bu arzı benim dinlediğim son
arzdır. Bu arzdan ve bu nüshadan sonra kim benden bir harf fazla rivayet
ederse o bana karşı yalancıdır. Bundaki her ders -o zamandan bu ana
dek- Ebû İshak’ın diğer insanlar huzurunda bana okuduğu ve benim de
harf harf dinlediğim nüshadandır.”
Ebü’l-Feth şöyle dedi: “Bu arz (kıraat) 15 Cemâziyelevvel 331 Salı günü
başladı.”
25
30
Ebû Ömer ez-Zâhid’in bundan başka Kitâbü Şerhi Kitâbi’l-Fasîh, Kitâbü
Fâiti’l-Fasîh, Kitâbü’l-Mercân, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs -kelimeler üzerine tertip edilen eseri el-Husrî icin yazmış ve ona nisbet etmiştir; esere el-Husrî’nin telifi denmiştir-, Kitâbü’l-Müveşşah, Kitâbü’s-Sâ‘ât, Kitâbü Yevmin ve
Leyletin, Kütâbü’l-Müstahsen, Kitâbü’l-Aşerât, Kitâbü’ş-Şûrâ, Kitâbü’t-Tenvî‘, Kitâbü Tefsîri Esmâ’i’ş-Şu‘arâ, Kitâbü’l-Kabâ’il, Kitâbü’l-Meknûn
ve’l-Mektûm, Kitâbü’t-Tüffâha, Kitâbü Fâiti’l-Müstahsen, Kitâbü’l-Medâhıl, Kitâbü Celyi’l-Medâhil, Kitâbü’n-Nevâdir, Kitâbü Fâiti’l-Cemhere
‫ا‬
‫‪241‬‬
‫ت ا אدة‬
‫ا اءة ا‬
‫‪.‬‬
‫כ‬
‫ا אس‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫و‬
‫ا אدات כ ّ א‪ ،‬و أت‬
‫‪٥‬‬
‫و‬
‫و‬
‫و‬
‫א ‪.‬و‬
‫ّ تا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أ אء‪.‬‬
‫أ‬
‫ا אس وو‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫إ‬
‫اءة ا כ אب‬
‫א إ‬
‫ا אس م ا‬
‫و‬
‫ي‪ ،‬آ‬
‫اءة أ‬
‫إ‬
‫ا و‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫כ ن‬
‫א‬
‫‪» :‬و أ‬
‫ىو‬
‫و ث א ‪.‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫אق ا‬
‫أ‬
‫إ‬
‫ّא‬
‫‪ .١‬وزاد‬
‫ة‬
‫ىو‬
‫أ‬
‫يو‬
‫اء‬
‫ذכ ا‬
‫أ‬
‫ز ‪.‬‬
‫ّ و‬
‫ا ا כ אب‪ .‬و כ ن آ‬
‫ي[‬
‫ها‬
‫ة ّכ أ‬
‫‪ :‬ها‬
‫א‬
‫ما‬
‫ا‬
‫ا ‪.٢‬‬
‫ا‬
‫ا כ אت‬
‫ا אس א‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ًא‬
‫אء ر‬
‫ح כ אب ا‬
‫ها‬
‫ا א‬
‫ّ‬
‫د אأ إ‬
‫אق‬
‫و ها‬
‫ا א‬
‫إ‬
‫ً א‪.‬‬
‫ة‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫אدى‬
‫ا‬
‫ي‪ ،‬وأ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫إ ّאه و‬
‫ي‪ ،‬כ אب ا ّ ‪ ،‬כ אب ا א אت‪ ،‬כ אب م و‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ات‪ ،‬כ אب ا رى‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫أ‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا א ‪ ،‬כ אب ا כ ن وا כ م‪ ،‬כ אب ا ّ א ‪ ،‬כ אب א‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ف‪ :‬ا‬
‫ف‪ :‬ا‬
‫אزي‪.‬‬
‫ا ‪.‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫אدى ا و‬
‫א‪،‬‬
‫روى ّ‬
‫‪.‬و‬
‫כ ّ اب‬
‫ها‬
‫؛ כ אب‬
‫إ‬
‫ة‬
‫ا ا‬
‫ذي ا‬
‫ا‬
‫א ز אدة و ّ‬
‫א ا אس وأ א أ‬
‫אن‪ ،‬כ אب‬
‫ا כ אب‬
‫إ‬
‫אء ر‬
‫ّ‬
‫אق‬
‫אل أ ا‬
‫אق ]ا‬
‫א‬
‫أ‬
‫إ‬
‫ث אل‬
‫ر‬
‫כّ א‬
‫‪ :‬אل أ‬
‫‪١٥‬‬
‫אء‬
‫اء ‪:‬‬
‫ضأ‬
‫ر‬
‫ً א وا ً ا و‬
‫زاد‬
‫ما‬
‫ذ כ‪،‬‬
‫أن‬
‫א ا כ אب‪،‬‬
‫ىو‬
‫ا‬
‫ا אس‪.‬‬
‫אق ا‬
‫ّ ا‬
‫أ‬
‫و‬
‫ّأو إ آ ه‪ .‬ار‬
‫ا כ אب כ ّ‬
‫ّ‬
‫ه ا אدة أ‬
‫אف ا כ אب‪ ،‬وا ّ‬
‫ا א‬
‫وز אدات‬
‫اءة أ‬
‫ّ‬
‫إ‬
‫ي ‪،‬و ّ‬
‫أא כא‬
‫ه‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا ادر‪ ،‬כ אب א‬
‫ا‬
‫אء‬
‫ة‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
242
ve’r-Redd alâ İbn Düreyd, Kitâbü Fâiti’l-‘Ayn, Kitâbü mâ Enkarathü’l-A‘râbü
alâ Ebî Ubeyd fî mâ Ravâhu ve Sannefehû adlı eserleri vardır.
Fasih olmamasına rağmen şair olduğunu söylerdi. Şu beyitler onun şiirindendir:
5
“Şamlı Râfizînin ayıpları tamam olunca yemini mühürlendi. Eğer sana
yüzünü dönerek gelirse Râfizîlik alnında görünür.”
Cahilliğini belirtmek için bu şiir yeter.
‫ا‬
‫‪243‬‬
‫ا در ‪ ،‬כ אب א‬
‫وا ّد‬
‫رواه أو‬
‫ا‬
‫اب‬
‫ّ ‪.‬‬
‫وכאن‬
‫لإّ‬
‫א‬
‫א‬
‫إ َذا א ا ا ِ ُ ا א ِ‬
‫ّ‬
‫ِ و ٍ‬
‫ِ‬
‫َ ّא ْ‬
‫إن أ א َك َ ْ َ ْ‬
‫َّ ْ‬
‫‪٥‬‬
‫‪ ،‬כ אب א أ כ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫وכ‬
‫ً‬
‫اا‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫ه‪.‬‬
‫אِ‬
‫َ َ ُُ َ َ َ‬
‫َ ّن ا َ ْ َ‬
‫َ‬
‫َ ٍאد‬
‫ِ ِ‬
‫ِ ِ‬
‫َ‬
‫א‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
244
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
Âlimlerin Haberleri ve Yazdıkları Eserlerin Adlarından Bahseden
Kitâbü’l-Fihrist’in İkinci Makalesinin Üçüncü Fenni İki Mektebi [Kûfe-Basra] Birleştiren Lügat ve Nahiv Âlimlerinin İsim ve Haberleri Kapsar.
5
10
İbn Kuteybe
Ebû Muhammed Abdullah b. Müslim b. Kuteybe el-Kûfî’dir. Kûfe’de
doğmuştur. Dînever kadılığı yaptığı için ed-Dîneverî diye isimlendirilir.
İbn Kuteybe aşırı Basra mektebi taraftarıydı. Yalnız iki mezhebi birleştirmiş
ve kitaplarında Kûfelilerden de söz etmiştir. Rivayetinde doğru sözlü; nahiv, lügat, garîbü’l-Kur’ân, me‘ân’il-Kur’ân, şiir ve fıkıh sahalarında âlim bir
kişiydi. Çok kitap yazmıştır; eserleri Cebel [bölgesinde] rağbet görmüştür.
Doğumu 1 Receb 213’de (17 Eylül 828), ölümü 270 (883) yılındadır.
15
20
25
Kitapları: Me‘âni’ş-Şi‘ri’l-Kebîr -12 kitaptan oluşur-, Kitâbü’l-Feres -46
bab-, Kitâbü’l-İbil -16 bab-, Kitâbü’l-Harb -10 bab-, Kitâbü’l-Kudûr -20 bab-,
Kitâbü’d-Diyâr -10 bab-, Kitâbü’r-Riyâh -31 bab-, Kitâbü’s-Sibâ‘ ve’l-Vuhûş
-17 bab-, Kitâbü’l-Hevâm -14 bab-, Kitâbü’l-Eymân ve’d-Devâhî -7 bab-,
Kitâbü’n-Nisâ ve’l-Gazel -1 bab-, Kitâbü’ş-Şeyb ve’l-Kiber -8 bab-, Kitâbü
Tashîfi’l-‘Ulemâ -1 bab-.
Uyûnü’ş-Şi‘r: 10 kitaptan oluşur. Bunlar: Kitâbü’l-merâtib,
Kitâbü’l-menâkıb, Kitâbül’-me‘ânî, Kitâbü’l-kalâ’id, Kitâbü’l-mehâsin,
Kitâbü’l-medâ’ih, Kitâbü’l-merâkib, Kitâbü’l-meşâhid, Kitâbü’ş-şevâhid,
Kitâbü’l-cevâhir.
Uyûnü’l-Ahbâr: 10 kitap ihtiva eder: Kitâbü’s-sultân, Kitâbü’l-harb,
Kitâbü’s-sü’ded, Kitâbü’t-tabâi‘, Kitâbü’l-‘ilm, Kitâbü’z-zühd, Kitâbü’l-ihvân, Kitâbü’l-havâic, Kitâbü’t-ta‘âm, Kitâbü’n-nisâ.
Kitâbü’t-Takfiye. Bundan nezil hattıyla yaklaşık altıyüz varaklık üç cüz
gördüm, yaklaşık iki cüz eksikti. Bu kitabı Cebel halkından bir gruba sordum, eserin mevcut olduğunu, el-Bendenîcî’nin kitabından daha büyük ve
daha güzel olduğunu söylediler.
‫ا‬
‫‪245‬‬
‫ا ا‬
‫ا‬
‫ا ّ ا א‬
‫اכ‬
‫ّ ه‬
‫ا א ا א‬
‫أ אء وأ אر‬
‫א‬
‫ا‬
‫כ אب ا‬
‫أ אر ا‬
‫وا‬
‫אء ا‬
‫אء وأ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫ه א‪ ،‬وإ ّ א ّ ا‬
‫اכ ‪،‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ر‪ .‬وכאن ا‬
‫ا‬
‫כאن א‬
‫إّ أّ‬
‫و‬
‫وا‬
‫‪ .‬وכאن אد ً א א و ‪ ،‬א ـא א‬
‫اכ‬
‫כ‬
‫ً‬
‫ب א‪.‬‬
‫وכ א‬
‫وا‬
‫وا ‪ ،‬כ ا‬
‫و א وا‬
‫و‬
‫‪١٠‬‬
‫‪١٥‬‬
‫אء א‬
‫ه‬
‫ّ ر‬
‫‪،‬و ّ‬
‫وא‬
‫ري‬
‫و כ‬
‫ا آن‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫כ א ًא א‪:‬‬
‫ا‬
‫اכ و ي‬
‫ا כ ؛ כ אب א ا‬
‫و‬
‫ة أ اب‪،‬‬
‫א ًא‪ ،‬כ אب ا ب‬
‫כ אب ا س وأر ن א ًא‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ن א ًא‪،‬‬
‫ة أ اب‪ ،‬כ אب ا אح أ و‬
‫ون א ًא‪ ،‬כ אب ا אر‬
‫כ אب ا ور‬
‫א ًא‪ ،‬כ אب ا אن‬
‫א ًא‪ ،‬כ אب ا ام أر‬
‫ش‬
‫כ אب ا אع وا‬
‫א‬
‫وا כ‬
‫أ اب‪ ،‬כ אب ا אء وا ل אب وا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا وا‬
‫ا אء אب وا ‪.‬‬
‫أ اب‪ ،‬כ אب‬
‫א؛ כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب ا א ‪،‬‬
‫ةכ‬
‫و ي‬
‫כ אب ن ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا א ‪ ،‬כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب ا اכ ‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب ا א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا א ‪ ،‬כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب ا ا ‪.‬‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪٢٥‬‬
‫כ אب ن ا אر و ي‬
‫כ אب ا دد‪ ،‬כ אب ا א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ا ‪ ،‬כ אب ا אم‪ ،‬כ אب ا אء‪.‬‬
‫כ אب ا‬
‫‪ ،١‬ا כ אب رأ‬
‫ء ‪.‬و‬
‫ا‬
‫כ ا‬
‫د و أכ‬
‫أّ‬
‫‪١‬‬
‫أ‪ :‬ا‬
‫؛ ر‪ ،‬ف‪ :‬ا‬
‫‪.‬‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا ب‪،‬‬
‫ة כ ؛ כ אب ا‬
‫ان‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ اء‬
‫ا ا כ אب‬
‫‪.‬‬
‫وأ‬
‫א‬
‫א ور‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ّ ل وכא‬
‫ا‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
246
5
10
Onun ayrıca Kitâbü Garîbi’l-Hadîs -güzel bir eserdir-, Kitâbü Edebi’l-Kâtib, Kitâbü’ş-Şi‘r ve’ş-Şu‘arâ, Kitâbü’l-Hayl, Kitâbü Câmi‘i’n-Nahv,
Kitâbü Muhtelifi’l-Hadîs, Kitâbü İ‘râbi’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Kırâât,
Kitâbü’t-Tesviye beyne’l-Arab ve’l-Acem, Kitâbü’l-envâ, Kitâbü’l-Müşkil,
Kitâbü’l-Me‘ârif, Kitâbü Câmi‘i’l-Fıkh, Kitâbü Islâhi Galati Ebî Ubeyd fî
Garîbi’l-Hadîs, Kitâbü Câmi‘i’l-Fıkh, Kitâbü’l-Mesâil ve’l-Cevâbât, Kitâbü’lİlm -50 yaprak kadar-, Kitâbü’l-Meysîr ve’l-Kıdâh, Kitâbü Câmi‘i’n-Nahvi’s-Sağîr, Kitâbü’r-Reddi ale’l-Müşebbihe, Kitâbü’l-Hikâye ve’l-Mahkâ,
Kitâbü Dîvâni’l-Küttâb, Kitâbü Ferâidi’d-Dürr, Kitâbü Halkı’l-İnsân,
Kitâbü’l-Merâtib ve’l-Menâkib min Uyûni’ş-şi‘r, Kitâbü Delâ’ili’n-Nübüvve, Kitâbü İhtilâfi Te’vîli’l-Hadîs, Kitâbü Hikemi’l-Emsâl, Kitâbü’l-Eşribe,
Kitâbü Âdâbi’l-İşre adlı eserleri bulunur.
Ebû Hanîfe ed-Dîneverî
15
20
Dînever ahalisinden Ahmed b. Dâvûd’dur. Basralılar ve Kûfelilerden
okudu. En çok İbnü’s-Sikkît ile babasından tahsil gördü. Nahiv, lügat, geometri, hesap ve astronomi gibi çok sayıda ilim ile uğraşırdı. Rivayet ettiklerinde güvenilirdi. Doğruluğuyla tanınırdı.
Eserleri: Kitâbü’n-Nebât -âlimler tarafından çok beğenilir-, Kitâbü’l-Fesâha, Kitâbü’l-Envâ, Kitâbü’l-Kıble ve’z-Zevâl, Kitâbü Hisâbi’d-Devr, Kitâbü’rRedd alâ Luğzeti’l-İsfahânî, Kitâbü’l-Bahs fî Hisâbi’l-Hind, Kitâbü’l-Büldân
-büyük-, Kitâbü’l-Cem‘ ve’t-Tefrîk, Kitâbü’l-Cebr ve’l-Mukâbele, Kitâbü
Ahbâri’t-Tıvâl, Kitâbü’l-Vesâyâ, Kitâbü Nevâdiri’l-Cebr, Kitâbü’ş-Şi‘r ve’şŞu‘arâ, Kitâbü mâ Yelhanü fîhi’l-Âmme adlı eserleri vardır.
Ebü’l-Heysem er-Râzî
25
es-Sükkerî ondan [ilim] nakleder. Hakkında bundan başka bilgimiz
yoktur.1 Kitâbü’l-Envâ adlı eserini es-Sükkerî hattıyla gördüm, 20 yaprak
kadardı. Kitâbü Mücerredi’l-Luga adlı bir eseri daha vardır.
es-Sükkerî
30
Ebû Saîd el-Hasan b. el-Hüseyin b. Abdullah b. Abdurrahman b. elAlâi’s-Sükkerî’dir. Nesebini Ebü’l-Hasan b. el-Kûfî’nin hattından naklettim. Lügat, ensâb, tarih konularını iyi bilirdi. Doğruluğu sebebiyle yazıları
rağbet görürdü.
1
276/889-90 yılında öldüğü bilinmektedir.
‫ا‬
‫‪247‬‬
‫‪٥‬‬
‫‪ ،‬כ אب أدب ا כא ‪ ،‬כ אب‬
‫و أ‬
‫ا‬
‫و כ ؛ כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب א ا ‪ ،‬כ אب‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ا ب وا‬
‫إ اب ا آن‪ ،‬כ אب ا اءات‪ ،‬כ אب ا اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫כ אب ا כ ‪ ،‬כ אب ا אرف‪ ،‬כ אب א ا ‪ ،‬כ אب إ ح‬
‫‪ ،‬כ אب א ا ‪ ،‬כ אب ا א وا ا אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫ا‬
‫وا اح‪ ،‬כ אب א ا‬
‫ور ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،١‬כ אب ا כא وا כ ‪ ،‬כ אب د ان ا כ אب‪ ،‬כ אب ا ا ّر‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا ّ ة‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب د‬
‫نا‬
‫ا אن‪ ،‬כ אب ا ا وا א‬
‫‪ ،‬כ אب آداب ا ِ ة‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب כ ا אل‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ف و ا‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫ري‬
‫داود‪ ،‬أ‬
‫و أ‬
‫ا ا ّכ وأ ‪ ،‬وכאن‬
‫‪،‬و‬
‫وا אب و م ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ر‪ .‬أ‬
‫‪ ،‬وأכ أ‬
‫وا כ‬
‫وا‬
‫وا‬
‫א؛ ا‬
‫وف א ق‪.‬‬
‫ا‬
‫مכ ة‬
‫ًא‬
‫א و و כ ‪،‬‬
‫ه‬
‫‪ ،‬כ אب ا א ‪ ،‬כ אب‬
‫ا כ ؛ כ אب ا אت‪ ّ ،‬ا אء‬
‫و‬
‫א ‪،‬‬
‫ةا‬
‫وا وال‪ ،‬כ אب אب ا ور‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫ا اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪،‬‬
‫وا‬
‫אب ا ‪ ،‬כ אب ا ان כ אب כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب ا‬
‫وا א ‪ ،‬כ אب أ אر ا ال‪ ،‬כ אب ا א א‪ ،‬כ אب ادر ا ‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب ا‬
‫ا אّ ‪.‬‬
‫اء‪ ،‬כ אب א‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ا ازي‬
‫أ ا‬
‫כ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا ّכ ي‪،‬‬
‫ّ ا ّכ ي‬
‫اכ‬
‫ا‪ .‬و‬
‫أ ه‬
‫ور ‪ .‬כ אب ّ د ا ‪.‬‬
‫؛ כ אب ا‬
‫اء رأ‬
‫ا ّכ ي‬
‫כ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ب‬
‫‪٢٥‬‬
‫‪١‬‬
‫أ‪ :‬ا‬
‫ّ‬
‫ّأ‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ ‪.‬‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ء ا ّכ ي‪.‬‬
‫אب وا ّאم‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
248
[275/888 yılında] vefat etti.
Kitaplarından: Kitâbü’l-Vuhûş -güzel bir teliftir-, Kitâbü’n-Nebât -bu
eserin, müellif hattıyla yazılmış bir kısmını gördüm-.
5
10
es-Sükkerî ayrıca ileri gelen şairlerden bir grubun ve bazı kabilelerin şiirlerini topladı. Bunlar arasında İmruülkays, iki Nâbiga, Kays b. el-Hatîm,
Temîm b. Übeyy b. Mukbil, haydutların şiirleri, Hüzeyl kabilesi ve Hüdbe
b. Haşram’ın şiirleri, el-A‘şâ [Dîvânı], Müzâhim el-Ukaylî, el-Ahtal, Züheyr ve bunlardan başkaları vardır. Ebû Nüvâs’ın şiirlerinin anlamları ve
garib kelimelerini 1000 yaprak civarında bir divanda toplamıştır. Eserin,
Ebû Saîd’in yakını el-Hulvânî’nin hattıyla bir nüshasını gördüm. [Bunların
dışında şu kitapları vardır:] el-Ebyâtü’s-Sâ’ire, el-Menâhil ve’l-Kurâ -kendi
hattıyla nüshasını gördüm-.
el-Hâmız
15
Ebû Mûsâ Süleyman b. Muhammed b. Ahmed el-Hâmız olup Sa‘leb’in
yakın talebelerindendi. Basralılardan [da] okudu. Güzel yazısı ve kaydetmedeki mahareti ile tanınır. Kitap istinsah ederek geçinirdi.
Kitâbü Halkı’l-İnsân, Kitâbü’n-Nebât, Kitâbü’l-Vuhûş -kız kardeşinin
oğlu Zekeriyyâ’nın hattıyla bir nüshasını gördüm-, Kitâbü Muhtasari Nahv
adlı eserleri vardır.
el-Ahvel
20
Ebü’l-Abbas Muhammed b. el-Hasan b. Dînâr el-Ahvel’dir. Lügat ve
şiir âlimlerindendi. Müstensihti,1 Huneyn b. İshak’ın tercüme ettiği Ulûmü’l-Evâil’e dair eserleri istinsah ederdi.
25
Kitaplarından: Kitâbü’d-Devâhî, Kitâbü’s-Silâh, Kitâbü mâ İttefeka Lafzuhû ve İhtelefe Ma‘nâhû, Kitâbü Fe‘ale ve Ef‘ale, Kitâbü’l-Eşbâh adlı eserleri
vardır. Zürrumme ve bazı şairlerin şiirlerini divanlarda toplamıştır.
İbnü’l-Kûfî
30
Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed [b. Ubeyd] b. ez-Zübeyr el-Esedî elKûfî’dir. Sağlam ve doğru yazı yazan bir âlimdi. Râvî olup çok kitap toplayan, nakillerinde doğru sözlü olan ve araştırmacı bir zâttı.2
1
2
Yüz varağı yirmi dinara yazdığı rivayet edilir. Yâkût’tan naklen Eymen Fuâd, age., 2/241.
348/960 yılında öldü.
‫ا‬
‫‪249‬‬
‫و ّ ‪.‬‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫ا כ ؛ כ אب ا‬
‫ش ّد‬
‫ا ّכ ي أ אر‬
‫و‬
‫وا א‬
‫اء؛ ا ؤ ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وأ אر‬
‫א‬
‫و‬
‫أ‬
‫ذ כ‪ .‬و‬
‫وכאن‬
‫‪ ،‬כ אب ا אت رأ‬
‫ل‪ ،‬و‬
‫ًא‬
‫ا א ‪،‬‬
‫‪،‬و‬
‫‪،‬و‬
‫ا‬
‫م‪ ،‬وا‬
‫‪،‬و ا‬
‫]‬
‫وأ אر ا‬
‫‪١‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬وز‬
‫‪ ،‬وا‬
‫ّا‬
‫أ ور ورأ‬
‫א و‬
‫اس‬
‫‪ .‬כ אب ا אت ا א ة‪ ،‬כ אب ا א وا ى‪ ،‬رأ‬
‫إ أ‬
‫ً‬
‫ّ‪.‬‬
‫ا‬
‫ه[‬
‫ص‪،‬‬
‫‪،‬و‬
‫ا ‪.‬‬
‫ّ‪.‬‬
‫ا א‬
‫אن‬
‫أ‬
‫א ‪.‬و‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫؛ כ אب‬
‫زכ ّא‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّ ا‬
‫‪،‬و‬
‫و‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫אب‬
‫ّ و‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ّا‬
‫ش رأ‬
‫‪.‬‬
‫ل‬
‫ا ‪ ٢‬ا אس‬
‫ّ‬
‫إ‬
‫وراق‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ل‪.‬‬
‫د אر ا‬
‫אء א‬
‫ا‬
‫م ا وا ‪ .‬وכאن א‬
‫اכ‬
‫؛ כ אب ا وا‬
‫وأ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אه‪ ٣‬و‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫وا‬
‫ً א‪.‬‬
‫ح‪ ،‬כ אب א ا ّ‬
‫ذي ا ّ و ه‬
‫وا‬
‫ا‬
‫אه‪،‬‬
‫اء‪.‬‬
‫اכ‬
‫أ ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫[ ا א‬
‫وכאن ّرق‪.‬‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ّ ]‬
‫ا‬
‫أ‬
‫و ]כאن[‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّ ‪ ،‬راو‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫‪٣‬‬
‫ر‪ :‬ا أ‬
‫ر‪ :‬ا ‪.‬‬
‫أ‪ :‬ا אه‪ ،‬ر‪ :‬ا‬
‫כ‬
‫ّ ]‬
‫‪ ،‬אدق‬
‫‪.‬‬
‫אء‪ ،‬ف‪:‬‬
‫אه‪.‬‬
‫[‬
‫ا‬
‫ا כא ‪،‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ي اכ‬
‫ّ אث‪.‬‬
‫‪ ،‬א‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
250
Kitapları: Kitâbün fî Me‘âni’ş-Şi‘r ve İhtilâfi’l-Ulemâ fî Zâlik -bu eserden
küçük bir kısım gördüm-, Kitâbü’l-Kalâ’id ve’l-Ferâid fi’l-Luga ve’ş-Şi‘r.
İbn Sa‘dân
5
İbrâhim b. Muhammed b. Sa‘dân b. el-Mübârek olup çok kitap toplayan, sahih yazı yazan ve rivayetleri doğru bir kişiydi. Kitâbü’l-Hayl -bu eseri
gördüm, inceydi- ve Kitâbü Hurûfi’l-Kur’ân adlı eserleri vardır. Babası Muhammed b. Sa‘dân’ın (ed-Darîr) Kitâbü’l-Kırâât -büyük- ve Kitâbü’l-Muhtasar fi’n-Nahv adlı kitapları bulunur.
el-Ma‘bedî (el-Mu‘aydî)
10
15
Adı Ahmed b. Süleyman, künyesi Ebü’l-Hüseyin’dir. Ebû Ubeyd’den
rivayetle Ali b. Sâbit’ten ve yine kardeşinin oğlu Ebü’l-Vezîr’den naklen el‘Arâbî’den rivayette bulunmuştur. Kendisinden de Ebû Bekir Muhammed
b. el-Hasen b. İbrâhîm b. Hişâm el-Mahzûmî; Abdülazîz b. Abdullah el-Üveysî; Muhammed b. İsmâil b. İbrâhîm b. Abdulhamîd; Hamîd b. Abdülazîz ez-Zührî; Abdülcebbâr b. Saîd b. Süleymân b. Nevfel b. Müsâhık;
Mü’min b. Ömer b. Eflah; Ali b. Mugîre ve Abdullah b. Nâfi‘ b. Sâbit
rivayette bulunmuştur.
el-Cehmî’ye Dair Haberler1
20
25
30
Ebû Abdullah Ahmed b. Muhammed b. Hamîd b. Süleyman b. Abdullah b. Ebû Cehm b. Huzeyfe el-‘Adevî; Adî b. Ka‘b oğullarından, dedesi
Huzeyfe oğlu Ebü’l-Cehm’e nisbet edilerek el-Cehmî diye bilinir. Hicazlıdır, Irak’a yerleşmiş ve orada eğitim almıştır. Edip, râvî (haberci), şair ve
muganni (şarkıcı) idi. Nesep ve mesâlibe dair bilgiler aktarırdı. Önde gelen zâtların hayat hikayelerine de değinmiştir. Bu alanlarda kitapları vardır.
Muhammed b. Dâvûd dedi ki: Sevvâr b. Ebû Şurâa bana şunu söyledi: elCehmî ile Ömerî ve Osmânîlerden bir topluluğun arası bozuldu, el-Cehmî
onların atalarını en çirkin şekilde andı. Hâşimîlerden bazıları bu sözlerinden dolayı el-Cehmî’ye söylendikleri zaman el-Cehmî, [kötü bir sıfatla anarak] Abbas hakkında da büyük konuştu. Bu hadise Halife el-Mütevekkil’e
aktarılınca Halife ona yüz kırbaç vurulmasını emretti. İbrâhim b. İshak b.
İbrâhim onu kırbaçladı; işini bitirdiği zaman el-Cehmî ona şu şiiri söyledi:
1
Bu başlık ve içeriği Rıza Teceddüd neşrinde bulunmamaktadır. İlgili kısım, Eymen Fuad neşrinden
alınmıştır.
‫ا‬
‫‪251‬‬
‫اכ‬
‫و‬
‫؛ כ אب‬
‫ا‪ ،‬כ אب ا‬
‫ً‬
‫ا‬
‫وا ا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ان‬
‫ّ‬
‫اכ‬
‫ا وا ‪ .‬و‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ي‬
‫وا‬
‫أ‬
‫و‬
‫ا אرك‪.‬‬
‫؛ כ אب ا‬
‫ان ]ا‬
‫ّ‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫فا‬
‫رأ‬
‫ا ز‬
‫أ‬
‫אم ا‬
‫إ ا‬
‫و‬
‫ُ ْ אن َ ْ َ‬
‫א ‪.‬‬
‫א‬
‫أא ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ُ‬
‫ُ א‬
‫هإ‬
‫ُ‬
‫א غ‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫وي‪،‬‬
‫ّ‬
‫אزي د‬
‫ا‬
‫ُ‬
‫و‬
‫ر‪ :‬و‬
‫ف‪ :‬ا‬
‫ا‬
‫ّي‬
‫ّ‬
‫אل‪ :‬و‬
‫أ ُ ا‬
‫ذכ ‪ ،‬אل‬
‫ا‬
‫כ ‪،‬‬
‫ْ‬
‫‪.‬‬
‫‪١‬‬
‫‪.‬‬
‫ي‪.‬‬
‫א‬
‫أَ ْ َ و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אن‬
‫وا א ِ ‪ ،‬و אول‬
‫ّ ار‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ا ‪ ،‬روى أ כ‬
‫ّ‬
‫ِ‬
‫ُ‬
‫ا ا َو ْ و‬
‫ّ‬
‫ا ْ ِ ّي و ا‬
‫ا‬
‫ا ا‬
‫ُ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫وف ا آن‪ .‬و‬
‫‪ .‬روى‬
‫ِ‬
‫أ אر ا‬
‫َْ ّ‬
‫ا‬
‫כ‬
‫[‪ ،‬כ אب ا اءات‪ ،‬כ ‪ .‬כ אب ا‬
‫אن و כ‬
‫ا أ‬
‫أ‬
‫ّא‬
‫ا‬
‫אدق‬
‫‪٢‬‬
‫ا ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ذ כ‪ ،‬رأ‬
‫ان‬
‫إ ا‬
‫‪٥‬‬
‫א‬
‫وا‬
‫אء‬
‫ًא‬
‫‪ ،‬אل‬
‫ّ‬
‫אر ا‬
‫ا‬
‫إْ א‬
‫ا‬
‫ةو‬
‫أ‬
‫َ ْ‬
‫ّه أ ا‬
‫َכ ْ و ف א‬
‫ّ‬
‫اق و א ّ ‪ .‬وכאن أد א‪ ،‬راو ‪ ،‬א ا ُ ّ א‪ .‬و ُכ‬
‫ذ כ כ ‪ .‬אل‬
‫ا אس‪ ،‬و‬
‫داود‪ّ ،‬‬
‫م‬
‫و‬
‫ا א‬
‫ْ‬
‫‪:‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫أ‬
‫א‬
‫ا‬
‫إ‬
‫وا‬
‫‪،‬‬
‫א‬
‫ذ כ כ ا אس‬
‫ط‬
‫إא אإ ا‬
‫إ‬
‫אق‬
‫כ‬
‫‪ِ ُ ،‬‬
‫ْ َ‬
‫إ ا ‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
252
Yaralar iyileşir, saç [tekrar] çıkar, sıkıntıya uğrayan herkesin [o sıkıntıdan]
bir kurtuluşu vardır.
el-Kirmânî1
5
10
Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah b. Muhammed b. Mûsâ el-Kirmânî lügat ve nahiv ilimlerini iyi bilirdi, güzel yazı yazar, sahih rivayette
bulunurdu. İnsanlar onun yazısına rağbet gösterirlerdi. Ücreti mukabilinde müstensihlik yapardı. Kitâbü mâ Eğfelehü’l-Halîl fî Kitâbi’l-‘Ayn ve mâ
Zükira Ennehü Mühmelün ve Hüve Müsta‘melün ve mâ Hüve Müsta‘melün
ve Kad Ühmile, Kitâbü’l-Câmi‘ fi’l-Luga, Kitâbü’n-Nahv -tamamlayamadı-,
Kitâbü’l-Mûcez fi’n-Nahv adlı eserleri vardır.
el-Fezârî2
Adı Ebû Abdullah Muhammed b. İbrâhim b. Habîb b. Süleyman b.
Semüre b. Cündüb el-Fezâri olup yazısı sağlam ve doğru bir âlimdir.
Ebü’l-Kâsım
15
Adı Abdurrahman b. İshak ez-Zeccâcî’dir. Nahivcidir. Kitâbü’l-Kavâfî
adlı bir eseri vardır.
İbn Vedâ‘
20
Adı Abdullah b. Muhammed b. Vedâ‘ b. Demâd b. Hânî el-Ezdî, künyesi Ebû Abdullah’tır. [Edebiyâta dâir] iyi bilgisi olan ve güzel yazı yazan
biriydi. İnsanlar yazısını beğenirdi. Hattıyla para kazanırdı.
en-Nemerî
Adı Ebû Abdullah [el-Hüseyin b. Ali] olup Kitâbü’l-Lüma‘ fi’l-Elvân,
Kitâbü Me‘âni’l-Hamâse, Kitâbü’l-Huliyy adlı eserleri vardır.
et-Tirmiziyyü’l-Kebîr
Adı…
25
1
2
Bu başlık ve içeriği Eymen Fuad neşrinde bulunmamaktadır; Rıza Teceddüd neşri esas alınarak eklenmiştir.
Bu başlık ve içeriği Eymen Fuad neşrinde bulunmamaktadır; Rıza Teceddüd neşri esas alınarak eklenmiştir.
‫ا‬
‫‪253‬‬
‫و ِ ُכ ّ ِ ُ ْ رِ ِد ِ ْ َ ٍ َ َ ُر‬
‫ا‬
‫ااכ مو‬
‫َْ َ ُ ُ ُ َ َْ ُ ُ َ ْ ُ‬
‫اכ א‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪،‬‬
‫وا‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫‪٥‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫؛ כ אب א أ‬
‫و‬
‫وא‬
‫ا‬
‫ا‬
‫اכ א ‪.‬‬
‫‪،‬‬
‫ّ‬
‫ا אس‬
‫ّ ‪ ،‬כאن ّرق‬
‫כ אب ا‬
‫ا‬
‫و א ذכ أ ّ‬
‫ا ‪ .‬כ אب ا‬
‫‪ .‬כ אب ا א‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ة‪ .‬و‬
‫‪،‬‬
‫و‬
‫ّ ‪ .‬כ אب‬
‫‪،‬و‬
‫‪.‬‬
‫ا اري‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫إ ا‬
‫ّ‬
‫ّ‪.‬‬
‫ا‬
‫אن‬
‫ب ا اري‪.‬‬
‫ة‬
‫أ ا א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫] א دب[‪،‬‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫وداع‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫د אد‬
‫א‬
‫ا زدي و כ‬
‫أא‬
‫ا אس‪ .‬و‬
‫ّ‬
‫ا ‪.‬‬
‫ّ ا‬
‫‪.‬‬
‫ي‬
‫أ‬
‫א‬
‫אق ا‬
‫‪.‬و‬
‫وداع‬
‫وا‬
‫‪١٥‬‬
‫א‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫؛ כ אب ا ا ‪.‬‬
‫ا ]ا‬
‫ا‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ياכ‬
‫وا‬
‫‪...‬‬
‫[‪ .‬و‬
‫‪.‬‬
‫اכ‬
‫؛ כ אب ا‬
‫ا‬
‫ان‪ ،‬כ אب‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
254
et-Tirmiziyyü’s-Sağîr
Adı Muhammed b. Muhammed’dir.
Ahmed b. İbrâhim
5
Lügat âlimi olup Ebü’l-Abbas Sa‘leb’in hocasıdır. Künyesi Ebü’l-Hasan’dır. Hattı rağbet görürdü, eseri yoktur.
İbn Fâris
Kitâbü’l-Hamâse adlı eseri vardır.
el-Hulvânî
10
Ebû Sehl Ahmed b. Âsım el-Hulvânî’dir. Söylendiğine göre Ebû Saîd
es-Sükkerî’nin yakınıdır. Ondan okumuş ve onun kitaplarını rivayet etmiştir. Son derece kötü bir yazısı vardı. Ne var ki ulemâdandır. Kitâbü’l-Mecânîn ve’l-Üdebâ’ adlı bir eseri vardır.
Ebû Abdullah el-Havlânî
….
15
İbn Mehrûye
Kitâbü’l-Hayli’s-Sevâbik adlı eseri vardır.
el-Münahhallî
el-Yeşkürî
et-Talhî
20
İbn Şâhîn
Ebü’l-Abbas Ahmed b. Saîd b. Şâhîn. Kitâbü mâ Kâlethü’l-Arabü ve Kesüra fî Efvâhi’l-Âmmeti adlı bir eseri vardır.
Ali b. Rebîa el-Basrî
Mâ Kâlethü’l-Arabü ve Kesüra fî Efvâhi’n-Nâs adlı eseri vardır.
‫ا‬
‫‪255‬‬
‫ا‬
‫يا‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫‪١٠‬‬
‫إ ا‬
‫ي‪ ،‬أ אذ أ ا אس‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫אرس‬
‫و‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ّ ‪.‬‬
‫כ אب ا‬
‫و כ أ אا‬
‫‪.‬و‬
‫ّ‬
‫‪،‬و‬
‫ّ‬
‫א ‪.‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪ .‬وا‬
‫أ‬
‫ا ّכ ي وروى כ وأ‬
‫כ אب ا א ]و[ ا د אء‪.‬‬
‫أ‬
‫א‬
‫‪،‬و‬
‫ّ‬
‫ا ‪ .‬و אل إ ّ כאن‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א ا‬
‫إّ أّ‬
‫א‬
‫ً‬
‫אء‪ .‬و‬
‫ا ا‬
‫…‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫و‬
‫اכ‬
‫؛ כ אب ا‬
‫ا ‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כي‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫א‬
‫أ ا אس ا‬
‫أ اه ا א ّ ‪.‬‬
‫ر‬
‫و‬
‫اכ‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪.‬و‬
‫اכ‬
‫؛ כ אب א א‬
‫ي‬
‫؛ כ אب א א‬
‫ا ب وכ‬
‫أ اه ا אس‪.‬‬
‫ا ب وכ‬
‫‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
256
İbn Seyf
Adı Ahmed b. Abdullah b. Seyf es-Sicistânî. Künyesi Ebû Bekir. Ulemâdandır.
el-Âmidî
5
Adı Ebü’l-Hasan Ali b. el-Hüseyin en-Nahvî’dir. Bağdat’tan Mısır’a gitmiştir. İbn Hanzâbe’nin meclisine devam ederdi. Yazısı güzel ve sağlamdı.
Ahmed b. Sehl
Kitâbü İhtiyâri’s-Siyer adlı eseri vardır.
el-Haremî
10
Ebû Abdullah Ahmed b. Muhammed b. İshak b. Ebû Hamîsâ el-Mekkî.
İbn Ebi’l-Alâ diye tanınır. Ulemâdandı, sağlam olduğu için yazısı rağbet
görürdü, tarihçiydi.
Ebû Riyâş
[Ahmed b. İbrâhim eş-Şeybânî]. Kitâbü’l-Hamâse adlı eseri vardır.
15
20
25
İbn Keysân’a Dair Haberler
Adı Ebü’l-Hasan Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Keysân’dır.
Benî Sa‘d lehçesine göre Keysân, vefasızlık ve hıyanet mânasındadır. Keysân
nahivci ve kolay aldanan/tecrübesiz biri idi. Aynı zamanda (Ebü’l-Hasan),
fazilet sahibi, iki mezhebi mezcetmiş ve her iki taraftan da istifade etmiş bir
zâttı.
Kitâbü Garîbi’l-hadîs -400 yaprak kadar-, Kitâbü’l-Burhân, Kitâbü’lHakâ’ik, Kitâbü’l-Muhtâr, Kitâbü’l-Vakf ve’l-İbtidâ, Kitâbü’l-Mühezzeb,
Kitâbü’l-Kırâât, Kitâbü’l-Hicâ’, Kitâbü’t-Tesârîf, Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd, Kitâbü’ş-Şâzânî fi’n-Nahv, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes, Kitâbü
Muhtasari’n-Nahv, Kitâbü Me‘ân’i’l-Kur’ân -el-Aşarât diye tanınır-, Kitâbü
Haddi’l-Fâ‘il ve’l-Mef‘ûli bihî, Kitâbü’l-Mesâil alâ Mezhebi’n-Nahviyyîn
mimmâ İhtelefe fîhi’l-Basriyyûn ve’l-Kûfiyyûn, Kitâbü’l-Kâfî fi’n-Nahv adlı
eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪257‬‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫وا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ي‬
‫أ ا‬
‫ًא إ‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا و‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ّ َ‬
‫وכ‬
‫ي‬
‫أא כ ‪،‬‬
‫ج‬
‫אء‪.‬‬
‫ا‬
‫وכאن‬
‫اد إ‬
‫أ‬
‫و כ אب ا‬
‫‪.‬‬
‫אر ا‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ا أ‬
‫أ‬
‫ا ء‪ .‬أ ا אء و‬
‫إ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا ّכ ا‬
‫אق أ‬
‫وכאن أ אر א‪.‬‬
‫وف א أ‬
‫أ ر אش‬
‫‪١٥‬‬
‫‪٢٠‬‬
‫]أ‬
‫إ ا‬
‫أ אر ا‬
‫כ אن‬
‫ا‬
‫أ ا‬
‫ّ‬
‫‪ .‬وכאن כ אن‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫وأ‬
‫א [و‬
‫أ‬
‫اכ‬
‫؛ כ אب ا‬
‫א ‪.‬‬
‫כ אن‪ ،‬وا כ אن ا‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ا‬
‫أ‬
‫وכאن‬
‫‪.‬‬
‫ً‬
‫א وُ ًَّ‬
‫ر‪ ،‬ا‬
‫ا‬
‫‪،‬و‬
‫‪،‬‬
‫أر א ور ‪ ،‬כ אب ا אن‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا כ ؛ כ אب‬
‫و‬
‫وا اء‪ ،‬כ אب ا ّ ب‪ ،‬כ אب ا اءآت‪،‬‬
‫אر‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا אذا‬
‫ر وا‬
‫כ אب ا אء‪ ،‬כ אب ا אر ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ‪ ،‬כ אب א ا آن و ف‬
‫ا ‪ ،‬כ אب ا ّכ وا ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫ّא‬
‫ا‬
‫ل ‪ ،‬כ אب ا א‬
‫ات‪ ،‬כ אب ّ ا א وا‬
‫א‬
‫ا ‪.‬‬
‫ن وا כ ن‪ ،‬כ אب ا כא‬
‫ا‬
‫ا‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
258
Luğzetü’l-İsfahânî
5
Ebû Ali el-Hasan b. Abdullah İsfahan’da doğdu. Bağdat’a geldi. Ebû
Hanîfe ed-Dîneverî’nin ders aldığı hocalardan okudu. Kitâbü’r-Redd ale’şŞu‘arâ, Kitâbü’n-Nutk, Kitâbü İleli’n-Nahv, Kitâbü’l-Muhtasar fi’n-Nahv,
Kitâbü’s-Sıfât, Kitâbü’l-Heşâşe ve’l-Beşâşe, Kitâbü’t-Tesmiye, Kitâbü Şerhi
Kitâbi’l-Me‘ânî li’l-Bâhilî, Kitâbu Nakzı İleli’n-Nahv adlı eserleri vardır.
İbnü’l-Hayyât
10
Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed b. Mansûr el-Hayyât Semerkand halkındandır. Bağdat’a geldi, İbrâhim b. es-Serî ez-Zeccâc’a mülâki oldu ve
aralarında bir münâzara cereyan etti. İki ekolü birleştirmişti. Kitâbü’n-Nahvi’l-Kebîr, Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Mukni‘, Kitâbü’l-Mûcez adlı
eserleri vardır.
Niftaveyh
15
20
Ebû Abdullah İbrâhim b. Muhammed b. Arafe b. Süleyman b. el-Mugîre b. Habîb b. el-Mühelleb el-Atekî el-Ezdî’dir. Sa‘leb ve Müberred’den
okudu. Muhammed b. el-Cehm, Ubeydullah b. İshak b. Sellâm ve el-Medâinî’nin talebelerinden ders dinledi. Annesi ise muhaddis olan Hâlid b.
Abdullah el-Mürrî et-Tahhân’ın soyundandır. 244 yılında doğdu. Temiz
ahlâklı ve hoşsohbet bir zâttı. İki ekolü kendinde toplamıştı. Sabahın ilk
vakitleri Enbârlıların mescidinde ders verirdi. Dâvûd [ez-Zâhirî] mezhebinde fakih (reis)ti.
6 Safer 323 (15 Ocak 935) tarihinde vefat etti. Ertesi gün Bâbü’l-Kûfe’de defnedildi. Cenaze namazını İbnü’l-Berbehârî kıldırdı.
25
30
Kitâbü’t-Târih, Kitâbü’l-İktizâbât, Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Mukni‘ fi’n-Nahv, Kitâbü’l-İstifâ fi’ş-Şurût, Kitâbü’l-Emsâl, Kitâbü’ş-Şehâdât,
Kitâbü’l-Kavâfî ve’r-Redd alâ Men Ze‘ame Enne’l-Arabe Teştekku’l-Kelâme
Ba‘zahû min Ba‘z, Kitâbü’r-Redd alâ men Kâle bi Halkı’l-Kur’ân, Kitâbü’rRedd ale’l-Mufaddal fî Nakzihî ale’l-Halîl, Kitâbü’l-Müleh, Kitâbü’l-Mesâdır, Kitâbün fî Enne’l-Arabe Tetekellemü Tab‘an lâ Te‘âllümen adlı eserleri
vardır.
‫ا‬
‫‪259‬‬
‫א‬
‫ةا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪٥‬‬
‫ا ‪،‬أ‬
‫ري‪ .‬و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫ا כ ؛ כ אب ا ّد‬
‫ا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ح כ אب ا‬
‫اכ‬
‫أ‬
‫א‬
‫ا‬
‫אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫אط‪،‬‬
‫ا‬
‫را‬
‫ّ‬
‫ّ אج‪ ،‬و ت‬
‫يا‬
‫א‬
‫وا‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫؛ כ אب ا‬
‫‪،‬‬
‫أ‬
‫א ‪،‬‬
‫مإ‬
‫اد‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫א א ة وכאن‬
‫ا כ ‪ ،‬כ אب א ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا إ ا‬
‫אق‬
‫إ‬
‫ا‬
‫ّ م وأ‬
‫ه‬
‫أر وأر‬
‫ا‬
‫و ّ‬
‫و‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫אل‬
‫כ אب ا‬
‫ّ‬
‫‪ .‬وأ ّ‬
‫و‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪.‬‬
‫وא‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ثو‬
‫ز‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا ]ا‬
‫ّ‬
‫א ‪ ،‬ود‬
‫و‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ّي[ ا‬
‫א‬
‫ّ אن‬
‫‪،‬‬
‫م‬
‫אري‪.‬‬
‫؛ כ אب ا אر ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا ّد‬
‫ن‬
‫ة‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ق‪ َ َ َ ،‬ا‬
‫‪ .‬وכאن א ا‬
‫ا אر א وات‪ ،‬و ّ‬
‫‪.‬‬
‫و ّ‬
‫אب ا כ‬
‫ا ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫دو‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫داود رأس‬
‫ا‬
‫وا‬
‫אب ا‬
‫ّ ث‪ .‬و‬
‫و‬
‫אن‬
‫ّ‬
‫ا כ ا زدي‪ .‬أ‬
‫‪٢٠‬‬
‫א‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ِْ َ‬
‫‪١٠‬‬
‫‪١٥‬‬
‫א‬
‫‪،‬د‬
‫ة وأ‬
‫אط‬
‫إ ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ أ‬
‫אء‬
‫ا‬
‫أ ّن ا ب‬
‫אرات‪ ،‬כ אب‬
‫وط‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫אدر‪ ،‬כ אب أ ّن ا ب כ ّ‬
‫אل‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ اכ م‬
‫ّ‬
‫ًא‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّ ً א‪.‬‬
‫אدات‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫‪ ،‬כ אب ا ُ َ ‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
260
el-Ca‘d
5
Adı Ebû Bekir Muhammed b. Osman [b. Müsebbih] el-Ca‘d olup
İbn Keysân’ın talebesiydi. İki mektebi de birleştirmişti. Kitâbü’l-Me‘âni’lkırâ’ât, Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd, Kitâbü’l-Hicâ, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes, Kitâbü Muhtasarı Nahv, Kitâbü’l-Arûz,
Kitâbu Halkı’l-İnsân, Kitâbü’l-Fark, Kitâbü’l-Elifât adlı eserleri vardır.
el-Hazzâz
10
15
Ebü’l-Hüseyin Abdullah b. Muhammed b. Süfyân el-Hazzâz’dır.
Ebü’l-Hasan Ali b. Îsâ’nın evinde muallimdi. İyi yazı yazardı, iki mektebi birleştiren nahivcilerdendi. Ali b. Îsâ için Kitâbü Me‘ânî fi’l-Kur’ân’ı
yazdı. [320/937 yılında] vefat etti. Kitâbü’l-Muhtasar fî İlmi’l-Arabiyye,
Kitâbü Me‘âni’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd, Kitâbü’l-Müzekker
ve’l-Mü’ennes, Kitâbü’l-Fesîh fî İlmi’l-Luga ve Manzûmihâ, Kitâbü Ahbâri
Ayâni‘l-Hukkâm -Ebü’l-Hüseyin b. Ebû Amr için yazdı-, Kitâbü’s-Serâri’z-Zehebiyyât ve’l-Miskiyyât, Kitâbü A‘yâdi’n-Nüfûs fî Zikri’l-İlm, Kitâbü
Ramazân ve mâ Kîle fîhî adlı eserleri vardır.
el-Bendenîcî
20
Adı el-Yemân b. Ebü’l-Yemân el-Bendenîcî olup doğuştan âmâ bir şair
ve lügat âlimiydi. İbnü’s-Sikkît’ten ve diğer Basralı ve Kûfeli âlimlerden
faydalandı. Kitâbü’t-Takfiye, Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r, Kitâbü’l-Arûz adlı eserleri
vardır.
el-Ömerî
Tikrit kadısı olup Kitâbü Tefsîri’s-Seb‘i’l-Câhiliyyât bi Garîbihâ, Kitâbü
Tefsîri Maksûrâti Ebî Bekir b. Düreyd adlı eseri vardır.
25
Ebü’l-Heyzâm el-Ukaylî
Adı Kilâb b. Hamza olup Harrân halkındandı ve çölde yaşardı. Rivayete göre muallimdi ve el-Kâsım b. Ubeydullah zamanında şehre gelmiş
ve el-Kâsım’ı methetmiştir. Âlim, şair ve yazısı tanınan biriydi. İki ekolü
birleştirmişti.
‫ا‬
‫‪261‬‬
‫ا َ‬
‫‪٥‬‬
‫ا כ אن و‬
‫‪ ،‬א‬
‫ا‬
‫אن‬
‫و أ כ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا כ ؛ כ אب א ا اءآت‪ ،‬כ אب א ا آن‪ ،‬כ אب‬
‫‪ .‬و‬
‫ا‬
‫ا ‪،‬‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا אء‪ ،‬כ אب ا ّכ وا ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫ر وا‬
‫ا‬
‫ا אن‪ ،‬כ אب ا ق‪ ،‬כ אب ا אت‪.‬‬
‫כ אب ا وض‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫أ ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫כ אب ا‬
‫أّ‬
‫أ אد ا‬
‫ّ از‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا آن‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫س ذכ ا‬
‫ا‬
‫ا ّ از‪ .‬وכאن ّ ً א دار أ‬
‫ّ‬
‫כ אب‬
‫‪.‬و ا ي‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّو‬
‫ّ‬
‫ا כ ؛ כ אب ا‬
‫‪ .‬و ّ ‪ ...‬و‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا ّכ وا ّ ‪،‬‬
‫ر وا‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‪ ،‬כ אب א ا آن‪ ،‬כ אب أ אر أ אن ا כאم‬
‫و‬
‫אت وا כ אت‪ ،١‬כ אب‬
‫و‪ ،‬כ אب ا اري ا‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ر אن و א‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ا אن أ ا אن ا‬
‫وا‬
‫אء ا‬
‫ا ّכ و ه‬
‫‪ ،‬כ אب ا وض‪.‬‬
‫א ا‬
‫ا َُ ي‬
‫כ ‪.‬و‬
‫رة أ כ‬
‫א‬
‫‪٢٠‬‬
‫أ ا‬
‫ود‬
‫و‬
‫‪١‬‬
‫وا‬
‫وכאن‬
‫‪.‬و‬
‫وا כ‬
‫؛ כ אب‬
‫اכ‬
‫در ‪.‬‬
‫ا‬
‫ا א ا אر ً א א ‪.‬‬
‫ً‬
‫ً‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا כ ؛ כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا א אت‬
‫א‪ ،‬כ אب‬
‫ام ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ ب‬
‫ة أ ّאم ا א‬
‫‪.‬‬
‫ر‪ :‬ا‬
‫כ אت‪.‬‬
‫ّ אت‪ ،‬ف‪ :‬ا‬
‫ة‪،‬‬
‫أ‬
‫ان و أ אم א אد ‪ .‬و إ ّ כאن ّ ً א‬
‫ّ‬
‫وف‬
‫ا و‬
‫‪ .‬وכאن א ـא א ً ا و ّ‬
‫ً‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
262
Kitâbü Câmi‘i’n-Nahv, Kitâbü’l-Erâke, Kitâbü mâ Yelhanü fîhi’l-Âmme
adlı eserleri vardır.
el-Üşnândânî
Daha önce zikredildiği üzere Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r adlı eseri vardır.
5
10
İbn Lürre el-Kerecî
Cebel âlimlerinden olup adı Bündâr b. Abdülhamîd’dir. Lürre lakaptır.
Bündâr’ın künyesi Ebû Amr’dır. İbnü’s-Sikkît ve başkaca âlimlere yetişmiş,
iki mektebi kendinde toplamıştır. Kitâbü Me‘âni’ş-Şi‘r, Kitâbü Şerhi Me‘âni’l-Bâhilî el-Ensâri, Kitâbü’l-Câmi‘i’l-Luga -bunun bir kısmını gördüm-,
Kitâbü’l-Vuhûş adlı eserleri vardır.
İbn Şukayr
15
Ebû Bekir Abdullah b. Muhammed b. Şukayr en-Nahvî’dir. Hocamız
Ebû Saîd onun iki ekolü şahsında topladığını söyledi. Kitâbü Muhtasari
Nahv, Kitâbü Maksûr ve Memdûd, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes adlı
eserleri vardır.
el-Müfecca‘
20
25
Ebû Abdullah el-Müfecca‘ b. Muhammed b. Abdullah el-Kâtib el-Basrî’dir. Sa‘leb’den ve başkalarından okudu. Şiî bir şairdi. el-Eşbâh adında bir
kasidesi vardır, bu kasidede Hz. Ali’yi metheder. Bu zâtla Ebû Bekir b. Düreyd arasında hicivleşmeler vardır. Kitâbü’t-Tercümân fî Me‘âni’ş-Şi‘r adlı bir
eseri bulunur. Bu eser Kitâbü haddi’l-i‘râb, Kitâbü haddi’l-medîh, Kitâbü
haddi’n-necde, Kitâbü’l-hilm-ve’r-re’y, Kitâbü’l-hicâ’, Kitâbü’l-matâyâ,
Kitâbü’ş-şecer ve’n-nebât, Kitâbü’l-i‘râb, Kitâbü’l-lüğz’dan meydana gelir.
Ayrıca Kitâbü’l-Münkız fi’l-Eymân, Kitâbü Eş‘âri’l-Hurrâb -tamamlayamadı-,
Kitâbü Arâisi’l-Mecâlis, Kitâbü Garîbi Şi‘ri Zeydi’l-Hayl adlı eserleri vardır.
el-Ahfeş es-Sağîr
30
Ebü’l-Hasan Ali b. Süleyman el-Ahfeş en-Nahvî’dir. Nahiv konusunda
bir şey sorulursa çok sıkılırdı. Ahbârı (tarihi) hıfzetmişti. 315 (927) yılında vefat etti. Kitâbü’l-Envâ, Kitâbü’t-Tesniye ve’l-Cem‘, Kitâbü’l-Cerâd adlı
eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪263‬‬
‫و‬
‫؛ כ אب א‬
‫اכ‬
‫‪ ،‬כ אب ا راכ ‪ ،‬כ אب א‬
‫ا‬
‫‪١‬‬
‫ا אّ ‪.‬‬
‫ا ُ א ا‬
‫و כ אب א‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ّ م‪.‬‬
‫و‬
‫ةاכ‬
‫وا‬
‫אء ا‬
‫ا ا ّכ و ه و‬
‫אري‪ ،‬כ אب א‬
‫ا‬
‫ح א ا א‬
‫‪٥‬‬
‫ار‬
‫ا‬
‫ار‬
‫‪،‬وכ‬
‫‪،‬و ة‬
‫ا כ ؛ כ אب א ا‬
‫ا‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫‪ ،‬رأ‬
‫و‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ش‪.‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ا‬
‫‪.‬و‬
‫ّכ وا‬
‫ّ ‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ّ‬
‫اכ‬
‫؛ כ אب‬
‫ي‪ .‬אل ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪،‬ر‬
‫ا ‪:‬إّ‬
‫ر و ود‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫و‬
‫א وأ‬
‫ي‪.‬‬
‫ا ا כא ا‬
‫أ‬
‫ا ا ّ‬
‫ّ‬
‫ً‬
‫ا م‪،‬‬
‫ة ّ א א אه ح א א‪،‬‬
‫א‪ .‬و‬
‫ه‪ ،‬وכאن א ا‬
‫ً‬
‫ً‬
‫א ا‬
‫אن‬
‫ا כ ؛ כ אب ا‬
‫א אة‪ .‬و‬
‫در‬
‫و و أ כ‬
‫ة‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ] ّ [ ا‬
‫כ אب ّ ا اب‪ ،‬כ אب ّ ا‬
‫و ي؛‬
‫وا אت‪ ،‬כ אب ا اب‪،‬‬
‫وا أي‪ ،‬כ אب ا אء‪ ،‬כ אب ا א א‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا אن‪ ،‬כ אب أ אر ا اب و‬
‫כ אب ا ‪ .‬و أ ً א ا כ ؛ כ אب ا‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫ز ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا ا א ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אن ا‬
‫أ ا‬
‫ا ‪ ،‬وכאن א ًא‬
‫ء‬
‫אر‪ .‬و ّ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫ا כ ؛ כ אب ا اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪١‬‬
‫ر‪:‬‬
‫‪.‬‬
‫ي‪ .‬وכאن‬
‫اد‪.‬‬
‫כ ً ا إذا ُ‬
‫ةو א ‪.‬و‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
264
el-Hünâî
5
Adı Ali b. el-Hasan, künyesi Ebü’l-Hasan olup Mısır halkındandır. Kûfe
mektebine mensuptu. Basralılardan da faydalandı. ed-Devsî diye tanınırdı.
Devs bir Arap kabilesidir. Kitapları Mısır’da mevcut ve revaçtaydı. Kitâbü’lAyn tarzında fakat ondan farklı bir tertiple kaleme alınmış Kitâbü Mücerredi’l-Garîb adlı bir eseri vardır. Başı:
‫אء ا א‬
‫وف ا‬
‫د‬
‫כ ما بو א א‬
“...‫ א‬،‫ א‬،‫ א‬،
10
ّ ‫” ا כ אب أ‬
‫أ‬:
‫ا‬
‫وا‬
ibaresiyle başlar. Kitâbü’l-Münaddad fi’l-Luga ve Kitâbü’l-Ferîd adlı başka
eserleri de vardır.
Dûmî
Yakın zamanda yaşamış nahivcilerden olup adı Ömer b. Muhammed b.
Ca‘fer ez-Za‘ferânî, künyesi Ebû Ahmed’dir. Kitâbü’l-Kavâfî, Kitâbü’l-Lugât
adlı eserleri vardır.
15
Nesepleri ve Hayatları Ayrıntılı Bilinmeyen Çeşitli Yerlere Mensup
Kişilerin İsimleri
İbn Hâleveyh
20
25
Adı Ebû Abdullah el-Hüseyin b. Muhammed b. Hâleveyh olup Ebû Bekir b. el-Enbârî ve Ebû Ömer ez-Zâhid’in de aralarında bulunduğu bir grup
kişiden ilim aldı. Ebû Saîd es-Sîrâfî’den okudu. İki mektebi cemetti. 370
(980) yılında Halep’te Hamdânîlerin hizmetindeyken vefat etti. Kitâbü’l-İştikâk, Kitâbü’l-Cümel fi’n-Nahv, Kitâbü İtrağaşşe -lügattir-, Kitâbü’l-Kırâât,
Kitâbü İ‘râbi Selâsîne Sûreten mine’l-Kur’ân, Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd,
Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes, Kitâbü’l-Elifât, Kitâbü’l-Mübtedâ, Kitâbü
Leyse fî Kelâmi’l-Arab adlı eserleri vardır.
Ebû Türâb
el-Halîl’in Kitâbü’l-Ayn adlı eserine ilâve yazmış, bu eseri bir grup âlim
tarafından tenkit edilmiştir. Kitâbü’l-İ‘tikâb fi’l-Luga, Kitâbü’l-İstidrâk ale’lHalîl fi’l-Mühmel ve’l-Müsta‘mel adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪265‬‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪٥‬‬
‫وכ‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫أאا‬
‫‪.‬وُ ف א و‬
‫ا‬
‫ا כ ؛ כ אب‬
‫ب א‪ .‬و‬
‫وأو ؛‬
‫‪ّ .‬‬
‫ا א وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا ب‪ .‬وכ‬
‫دا‬
‫دة‬
‫אل כ אب ا‬
‫ّ‬
‫כ ما بو א א‬
‫‪ ،‬א‪ ،‬א‪ ،‬א‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫ودوس‬
‫ا כ אب أ ّ‬
‫‪:‬أ‬
‫‪ .‬وכאن כ‬
‫‪.‬‬
‫و‬
‫د‬
‫وة ا‬
‫ّ‬
‫و‬
‫אء‬
‫وف ا‬
‫وف‪ .‬و أ ً א؛ כ אب‬
‫دو‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫و‬
‫أ‬
‫אء م‬
‫ا‬
‫א‬
‫أ‬
‫‪ ،‬وا‬
‫‪ :‬כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب ا אت‪.‬‬
‫ان‬
‫א‬
‫ا ا‬
‫وأ‬
‫ا ا ‪،‬و أ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫أ‪ ،‬כ אب‬
‫أ‬
‫و‬
‫وا‬
‫א‬
‫ا‬
‫כ‬
‫أ‬
‫אء‬
‫אري‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا اءات‪ ،‬כ אب إ اب‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ م ا ب‪.‬‬
‫ّכ وا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫رة‬
‫אت‪ ،‬כ אب‬
‫اب‬
‫اا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ر وا‬
‫ّ‬
‫‪.‬أ‬
‫وأ אر‬
‫وכ‬
‫ا‬
‫ا ا و‬
‫‪.‬و ّ‬
‫אق‪ ،‬כ אب‬
‫ا כ ؛ כ אب ا‬
‫א ‪.‬و‬
‫و‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫فأ א‬
‫א‬
‫ان‬
‫‪١٥‬‬
‫] [‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫أא‬
‫رك‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫؛ כ אب ا‬
‫‪.‬‬
‫כ אب ا‬
‫אب‬
‫ا‬
‫‪،‬و‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אا‬
‫راك‬
‫رכ‬
‫ا‬
‫א ‪.‬‬
‫ا‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
266
Ebü’l-Cûd
5
el-Kâsım b. Muhammed b. Ramazan el-Aclânî yakın zamanda yaşamış
Basra ekolüne mensup bir nahivci olup Kitâbü’l-Muhtasar li’l-Müte‘allimîn,
Kitâbü’l-Maksûr ve’l-Memdûd, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes, Kitâbü’lFark adlı eserleri vardır.
Diğer Bir İbn Ramazan
Muhammed b. el-Hasan b. Ramazan olarak tanınır. Kitâbü Esmâ’i’l-Hamr ve Asîrihâ, Kitâbü’d-Diyera adlı eserleri vardır.
el-Keşşî
10
Horasan taraflarından olup güzel eser veren bir zâttır. Kimden okuduğunu, kimin zamanında yaşadığını bilmiyorum. Kitâbü Fe‘alet ve Ef‘alet
-alfabetik, son derece güzel ve büyük bir eser-, Kitâbü’t-Tesârîf -büyük- adlı
eserleri vardır.
Mihnef
15
Kitâbü Şerhi’n-Nahv, Kitâbü’t-Tasrîf adlı eserleri vardır. Hakkında başka
bir şey bilmiyorum.
el-Mühellebî
20
Adı Ebü’l-Abbas Ahmed b. Muhammed’dir, Mısır’da yaşıyordu. Mısır’da
İbn Vellâd ve er-Recâî adlarıyla bilinen [aynı nisbeye sahip] başka kişiler de
vardır. Mühellebî’nin Şerhü İleli’n-Nahv, Kitâbü’l-Muhtasar fi’n-Nahv adlı
eserleri bulunur.
Ebû Müshir
25
Nahivci olup adı Muhammed b. Ahmed b. Mervân b. Sebra’dır.
Kitâbü’l-Câmi‘ fi’n-Nahv, Kitâbü’l-Muhtasar, Kitâbü Ahbâri Ebî Uyeyne
Muhammed b. Ebî Uyeyne el-Mühellebî adlı eserleri vardır.
el-Kummî
Adı İsmâil b. Muhammed el-Kummî olup Kitâbü’l-Hemz ve Kitâbü’l-İlel
adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪267‬‬
‫د‬
‫أ ا‬
‫ا א‬
‫اכ‬
‫وا‬
‫ر وا‬
‫ا‬
‫ر‬
‫ا‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا‬
‫אن‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا אن‪،‬‬
‫؛ כ אب أ‬
‫ا‬
‫أو‬
‫أ‬
‫כ‬
‫وف ا‬
‫ه‪ .‬و‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫א ا‬
‫أ ً א‪.‬‬
‫أ ه‬
‫أ‬
‫ا‬
‫אن‪ .‬و‬
‫وأ‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫ر‬
‫اכ‬
‫אء ا‬
‫ة‪.١‬‬
‫؛ כ אب‬
‫אر‬
‫ّ‬
‫أ ا אس أ‬
‫ّ‬
‫ُ ف א א ‪.‬و‬
‫ا‪.‬‬
‫اכ‬
‫ّ ‪،‬‬
‫ّ ؛ כ אب‬
‫حا‬
‫؛ כ אب‬
‫‪،‬و‬
‫ح‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫آ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ُ ف א‬
‫‪.‬‬
‫و ّ د وآ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫وان‬
‫ة‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب أ אر أ‬
‫إ‬
‫‪١‬‬
‫א‬
‫ر‪ ،‬ف‪ :‬ا‬
‫ة‪.‬‬
‫ّ ا ّ ‪.‬و‬
‫ي‪ .‬و‬
‫ّ‬
‫ا ّ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّכ‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا ق‪.‬‬
‫اכ‬
‫ّ ّ‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫و ف‬
‫ّ‬
‫א‪ ،‬כ אب ا‬
‫و‬
‫‪١٠‬‬
‫‪.‬‬
‫؛ כ אب ا‬
‫آ‬
‫‪٥‬‬
‫ر‬
‫ّ‬
‫אن ا‬
‫ي‬
‫‪،‬‬
‫‪.‬و‬
‫اכ‬
‫؛ כ אب ا‬
‫اכ‬
‫أ‬
‫؛ כ אب ا א‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ ‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
268
Ebü’l-Fehd
ez-Zeccâc ona Sîbeveyh’in el-Kitâb’ını ikinci defa okuduğunda, “Ey
Ebü’l-Fehd sen birinci defa okuduğumda daha iyi durumdaydın.” dedi.
Kitâbü’l-Îzâh fi’n-Nahv adlı bir eseri vardır.
5
el-Ezdî
Basralı olup adı Ebü’l-Kâsım Abdullah b. Muhammed el-Ezdî’dir.
Kitâbü’n-Nutk, Kitâbü’l-İhtilâf adlı eserleri vardır.
el-Herevî
Acemden olup Kitâbü’t-Tasrîf, Kitâbü’ş-Şerh adlı eserleri vardır.
10
el-Mesîsî
Kitâbü’ş-Şâfî fi’l-Luga, Kitâbü’l-İfsâh adlı eserleri vardır. Hakkında başka
bir bilgimiz yoktur.
[İbnü]’l-Veşşâ
Ebü’t-Tayyib Muhammed b. Ahmed b. İshak el-A‘râbî el-Veşşâ zara-
15
fet sahibi ediplerdendi. Nahivci ve halk mektebi muallimiydi. Eserlerinin
çoğu tarih (ahbâr), şiir, kısa ve urcûze şiirler (mukattaât) konularındadır. Kitâbü Muhtâr fi’n-Nahv, Kitâbü Câmi‘i’n-Nahv, Kitâbü’l-Maksûr
ve’l-Memdûd, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes, Kitâbü’l-Fark, Kitâbü Halkı’l-İnsân, Kitâbü Halkı’l-Feres, Kitâbü’l-Müselles adlı eserleri vardır.
20
Tarih ve edebiyata dair eserlerine gelince, bunlar Kitâbü Ahbâri Sâhibi’z-Zenc, Kitâbü’z-Zâhir fi’l-Envâri ve’z-Zehr, Kitâbü’l-Hanîn ile’l-Evtân,
Kitâbü Hudûdi’t-Tayfi’l-Kebîr, Kitâbü’l-Müveşşâ, Kitâbü Ahbâri’l-Mütezarrifât, Kitâbü’s-Sülvân, Kitâbü’l-Mezheb, Kitâbü’l-Müveşşah, Kitâbü Silsileti’z-Zeheb adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪269‬‬
‫أ ا‬
‫אل ا‬
‫ا و‬
‫ّ אج‪ ،‬و‬
‫אً‬
‫أ‬
‫أ‬
‫כ‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫א ‪»:‬אأאا‬
‫‪،‬د‬
‫اכ‬
‫ا א ‪ «.‬و‬
‫أ‬
‫؛ כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אح‬
‫‪.‬‬
‫ا زدي‬
‫أ ا א‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ ا زدي‪،‬‬
‫ف‪.‬‬
‫أ‬
‫ة‪ .‬و‬
‫ا‬
‫؛ כ אب‬
‫اכ‬
‫ا وي‬
‫و‬
‫ا‬
‫כ אب ا‬
‫اכ‬
‫ح‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ف‬
‫‪١٠‬‬
‫اכ‬
‫ا‪ .‬و‬
‫ا‬
‫؛ כ אب ا א‬
‫אح‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫]ا [ ا َ אء‬
‫أ ا‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫إ‬
‫א ّ ً א כ ا א ّ ‪ .‬وا א‬
‫ا‬
‫ا כ ؛ כ אب‬
‫ّא כ‬
‫ار وا‬
‫ا‬
‫ا د‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب أ אر ا‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫כ‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫؛ כ אب أ אر‬
‫אر‬
‫إ‬
‫ا و אن‪ ،‬כ אب‬
‫אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫ان‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا د אء ا‬
‫אر وا‬
‫ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا ق‪ ،‬כ אب‬
‫ود‪ ،‬כ אب ا ّכ وا‬
‫وا‬
‫ا س‪ ،‬כ אب ا ّ ‪.‬‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫أ‬
‫אق ا‬
‫ا ا ّ אء‪ ،‬أ‬
‫א‬
‫ود ا‬
‫ّ אت‪.‬‬
‫وا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אء وכאن‬
‫ر‬
‫אن‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا ا‬
‫ا כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ א‪،‬‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
270
İbnü’l-Merâgî
Adı Ebü’l-Feth Muhammed b. Ca‘fer el-Hemedânî -sonra- el-Vâdi‘î şeklindedir. İzzüddevle Ebû Mansûr Bahteyâr b. Muizzüddevle b. Buveyh’in
muallimiydi. Hâfız, nahivci, belâgatçı, tarihçi, son derece asîl ve hür bir
5
zâttı. Kitâbü’l-Behce -Müberred’in el-Kâmil’i tarzında-, Kitâbü’l-İstidrâk li
mâ Ağfelehu’l-Halîl adlı eserleri vardır.
el-Merâgî
Merâgalı olup adı Ebû Bekir Muhammed b. Ali’dir. Zengindi, uzun
müddet Musul’da oturdu. Ebû Tağlîb b. Hamdân’ın arkadaşı Ebü’l-Ab-
10
bas Demhâ’nın hizmetinde çalıştı. Dindar bir âlimdi, Zeccâc’tan okudu.
Kitâbü Muhtasar fi’n-Nahv, Kitâbü Şerhi Şevâhidi Sîbeveyh ev Tefsîrihâ adlı
eserleri vardır.
el-Bekrî
Ebü’l-Fazl Muhammed b. Ebû Gassân el-Bekrî olarak bilinir. Kitâbü
15
Muhtasar fi’n-Nahv, Kitâbü’l-Fark adlı eserleri vardır.
Urâm
Adı Ebü’l-Fazl Abbas b. Muhammed olup safça bir kimseydi. Nahivci
adını aldıktan sonra nedimlik de yaptı. Çeşitli kişilere gönderdiği eğlence
tarzında küçük mektupları vardır.
20
ez-Zeccâc
Nâsırüddevle’nin oğlunun muallimiydi. Adı Muhammed b. el-Leys’ti.
Onu Musul’da gördüm, kitabını duymadım.
el-Avvâmî
Adı Ebû Bekir Muhammed b. İbrâhim en-Nahvî el-Kâdî’dir. Arkadaşım
25
olup el-Kâdî diye tanınırdı. [350/961 yılından sonra] vefat etti. Kitâbü’l-İslâh ve’l-Îzâh fi’n-Nahv adlı eseri vardır.
‫ا‬
‫‪271‬‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫ّ ا و أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ ا‬
‫ّ ا اد ‪ .‬وכאن ّ‬
‫ّ‬
‫א‬
‫א ًא أ אر א‬
‫‪ .‬وכאن א ًא‬
‫ّ ا و‬
‫אر‬
‫ر‬
‫د‪ ،‬כ אب‬
‫אل כ אب ا כא‬
‫ا כ ؛ כ אب ا‬
‫‪.‬و‬
‫ا و وا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫راك א أ‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ כ‬
‫ّ‬
‫ا אس د א א‬
‫وا ّ‬
‫ّ‬
‫ا כ ؛ כ אب‬
‫ا ّ אج‪ .‬و‬
‫א‪.‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫אم א‬
‫ا ‪ .‬وכאن ّ ً א أ אل ا‬
‫ان‪ .‬وכאن א ـא د ّ ًא‪ ،‬أ‬
‫ً‬
‫أو‬
‫ا ‪ ،‬כ אب ح ا‬
‫أ‬
‫‪.‬‬
‫ا כي‬
‫ا‬
‫وُ ف‬
‫ا ‪ ،‬כ אب ا ق‪.‬‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ّ אن ا כ ي‪ .‬و‬
‫؛ כ אب‬
‫اכ‬
‫ام‬
‫‪١٥‬‬
‫ا אس‬
‫أ ا‬
‫ّ‬
‫و ُر َ ت‪ ،‬ي‬
‫ا‬
‫ّ ‪ .‬وכאن ر ً א و א‬
‫א ‪.‬‬
‫وا ‪ ،‬إ‬
‫ىا‬
‫ّ אج‬
‫ّ و‬
‫‪٢٠‬‬
‫א‬
‫ّي ا אد ‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫כ‬
‫‪ ...‬و‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ا و ‪ .‬وا‬
‫إ ا‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫؛ כ אب ا‬
‫يا א‬
‫‪ ،‬رأ‬
‫‪.‬‬
‫ح وا‬
‫א‬
‫و أ ف כ א ًא‪.‬‬
‫وכאن ُ ف א א‬
‫אح ا ‪.‬‬
‫و ّ‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
272
İbn Abdûs Diye Bilinen Bir Zât
Adı Ali b. Muhammed b. Abdûs el-Kûfî’dir, nahivcidir. Kitâbü Mîzâni’ş-Şi‘r bi’l-Arûz, Kitâbü’l-Burhân fî İleli’n-Nahv, Kitâbü Me‘âni’ş-Şi’r adlı
eserleri vardır.
5
el-Vefrâvendî
Adı Yûnus b. Ahmed b. İbrâhim el-Vefrâvendî’dir. Nahivcidir. Kitâbü’şŞâfî fî İleli’n-Nahv, Kitâbü’l-Vâfî fî İlmi’l-Arûz adlı eserleri vardır.
ed-Dîmertî
10
İsfahan’ın Dîmert denen köyünden olup adı Ebû Muhammed el-Kâsım
b. Muhammed’dir. Kitâbü Takvîmi’l-Elsine, Kitâbü’l-Ârız fi’l-Kâmil, Kitâbü
Tefsîri’l-Hamâse adlı eserleri vardır.
Ebü’l-Abbas
15
Adı Muhammed b. Halef b. el-Merzübân’dır. Kitâbü’l-Hâvî fî Ulûmi’l-Kur’ân -27 cüz-, Kitâbü’l-Hamâse, Kitâbü Ahbâri Abdullah b. Ca‘fer b.
Ebî Tâlib adlı eserleri vardır.
Ebü’l-Hasan b. el-Varrâk
Adı Muhammed b. Abdullah olup Kitâbü İleli’n-Nahv, Kitâbü’l-Hidâye
-Ebû Ömer el-Cermî’nin Muhtasarü’n-Nahv adlı kitabının şerhi- adlı eserleri vardır.
20
Ebû Ahmed b. el-Hallâb
Kitabı zikredilmez.
İbn Cinnî
25
Adı Ebü’l-Feth Osman b. Cinnî en-Nahvî olup 330 yılından önce doğdu,
Safer 392 [Aralık 1001] Cuma günü öldü. Kitâbü’l-Fesr -Ebû’t-Tayyib el-Mütenebbî şiirlerinin tefsiridir-, Kitâbü’t-Te‘âkub fi’l-Arabiyye, Kitâbü’l-Mu‘rab,
‫ا‬
‫‪273‬‬
‫ر‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ُ ف א‬
‫وس ا כ‬
‫ا‬
‫אن‬
‫ّ‬
‫א وض‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫وس‬
‫ي‪ .‬و‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫اכ‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫؛ כ אب‬
‫ان‬
‫او ي‬
‫وا‬
‫ا א‬
‫إ ا‬
‫أ‬
‫‪ ،‬כ אب ا ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫او ي‪،‬‬
‫ا وض‪.‬‬
‫اכ‬
‫ي‪ .‬و‬
‫؛ כ אب‬
‫ا‬
‫ّ ا א‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا כ ؛ כ אب‬
‫أ ا אس‬
‫ّ‬
‫‪١٠‬‬
‫و‬
‫ّ‬
‫ا כ ؛ כ אب ا אوي‬
‫ا ز אن‪ .‬و‬
‫ا‬
‫ًءا‪ ،‬כ אب ا א ‪ ،‬כ אب أ אر‬
‫ون‬
‫ا‬
‫م‪.‬‬
‫أ ا‬
‫] [ ا ّراق‬
‫وا‬
‫‪١٥‬‬
‫ح‬
‫ا‬
‫أ أ‬
‫و‬
‫ا ‪.‬و‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ُ אل א د ت‪ .‬و‬
‫ّ ‪ ،‬أ أ אن‬
‫ا א ‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا אرض ا כא ‪ ،‬כ אب‬
‫اכ‬
‫؛ כ אب‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫م ا آن‬
‫א ‪،‬‬
‫أ‬
‫ا ‪،‬و‬
‫‪.‬‬
‫ّب‬
‫כ אب‪.‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ما‬
‫أ ا‬
‫أ‬
‫و‬
‫ا‬
‫ه‬
‫ّ ا ي‪.‬‬
‫אن‬
‫א ‪،‬و ّ‬
‫ا כ ؛ כ אب ا‬
‫א ‪.‬و‬
‫و‬
‫و‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا ب‪،‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
274
5
Kitâbü’t-Telkîn, Kitâbü’l-Lüma‘, Kitâbü’l-Fasl beyne’l-Kelâmi’l-Hâss ve’lÂmm, Kitâbü’l-Arûz ve’l-Kavâfî, Kitâbü Cümeli Usûli’t-Tasrîf, Kitâbü’l-Vakf
ve’l-İbtidâ, Kitâbü’l-Elfâz mine’l-Mehmûz, Kitâbü’l-Müzekker ve’l-Mü’ennes,
Kitâbü Tefsîri Merâsi’s-Selâse ve’l-Kasîdeti’r-Râiyye li’ş-Şerîfi’r-Radî, Kitâbü
Me‘âni Ebyâti’l-Mütenebbî, Kitâbü’l-Fark beyne’l-Kelâmi’l-Hass ve’l-Âmm
-mükerrer- adlı eserleri vardır.
Ebû Abdullah en-Nümeyrî
Kitabı zikredilmez.
Berzeveyh
10
Kitabı zikredilmez.
Ahbârü’n-Nahviyyîn Hakkında Eski Kitaplar
15
20
Neciyramî’nin Ahbârü’n-nahviyyîn’i, Ebî Sa‘îd es-Sirâfî’nin Ahbârü’n-Nahviyyîn [el-Basriyyîn]’i, el-Merzübânî’nin Ahbârü’n-Nahviyyîn’i,
Ebû Bekir Muhammed b. Abdilmelik et-Târîhî’nin el-Muktebesü’l-Kebîr,
Ahbâru’n-Nahviyyîn’i.
Muhammed b. İshak şöyle der: 1 Şaban [Şaban’ın başı] 377 [26 Kasım
987] Cumartesi gününe kadarki nahivciler ve lügatçiler hakkında yazdıklarımız burada sona ermektedir. Allah’a hamd olsun. Allah, Hz. Muhammed
ve ailesini yarlığasın. Allah’tan eserimizde yer verdiğimiz her kişiye ve bize
dâimî emniyet, afiyet ve inayet ihsan etmesini dileriz. Allah ihsanıyla bunu
yapar, bize rızasını ilham eder, keremiyle kendisine itaat etmemize yardımcı
olur. Allah bize yeter, ne güzel vekildir. Allah, mahlûkatın en seçkini Hz.
Muhammed ve ailesini yarlığasın.
Garîbü’l-Hadîs Sahasında Yazılan Kitapların İsimleri
25
Ebû Ubeyde, Kitâbü’l-Garîbi’l-Hadîs; el-Asmaî, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; Nadr b. Şümeyl, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; Kutrûb, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; İbnü’l-A‘râbî, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; İbn Adnân, Kitâbü
Garîbi’l-Hadîs; İbn Kâdim, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; Ebû Zeyd, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; Seleme, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; el-Esrem, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs;
‫ا‬
‫‪275‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا ا ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫لا‬
‫ز‪ ،‬כ אب ا ّכ وا ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا ق‬
‫‪ ،‬כ אب א أ אت ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪٥‬‬
‫أ‬
‫ا ا‬
‫א ذכ‬
‫ّ ‪.‬‬
‫أ אر ا‬
‫ا‬
‫أ אر ا‬
‫‪ .‬أ אر ا‬
‫أ אر ا‬
‫زא ‪.‬ا‬
‫ا כ ا אر‬
‫אل‬
‫إ‬
‫[‬
‫ا כ ‪ ،‬أ אر ا‬
‫אق‪:‬‬
‫א‬
‫اآ‬
‫אن‬
‫ّ‬
‫وآ ‪ ٢.‬و‬
‫א ر אه و‬
‫ا‬
‫ّ אه‬
‫و‬
‫ل ا ا אء‬
‫ذכو‬
‫כ‬
‫א ا‬
‫א‬
‫وا‬
‫و‬
‫א ‪ .‬وا‬
‫و א‬
‫א‬
‫ّ אه‬
‫א כ‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫כ אب‬
‫إ‬
‫و‬
‫وأ‬
‫ة‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا ‪ ،‬כ אب‬
‫ر‪ :‬دو ‪.‬‬
‫أ‪ -‬وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وכ א ‪ ،‬و‬
‫ا כ ‪،‬و ّ‬
‫אا و‬
‫ّ‬
‫وآ ‪.‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ب‪ ،‬כ אب‬
‫אن‪ ،‬כ אب‬
‫ز ‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫م‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا ‪.‬‬
‫ّ‬
‫ّ وآ ‪.‬‬
‫اכ‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫]ا‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אم‪.‬‬
‫اכ ما‬
‫אص وا ّ‬
‫ّ‬
‫‪١‬‬
‫اכ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا ا‬
‫ي‬
‫כ‬
‫‪١٥‬‬
‫وا‬
‫ةا ا‬
‫ّ ‪.‬‬
‫زو‬
‫‪١٠‬‬
‫אم‪ ،‬כ אب ا وض‬
‫اכ ما‬
‫אص وا ّ‬
‫ّ‬
‫وا اء‪ ،‬כ אب ا אظ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אدم‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫م‪،‬‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
276
5
10
15
Ebû Ubeyd, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; Füstüka -el-Kerâbîsî’nin talebesi-,
Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; es-Sülemî, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; el-Hâmız,
Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; İbn Kuteybe, Kitâbu Islahı Galatı Ebî Ubeyd; İbn
Kuteybe, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; İbnü’l-Enbârî, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs;
İbn Düreyd, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; Ebü’l-Hüseyin el-Kâdî b. Ebû Ömer,
Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; İbn Habîb, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; İbn Keysân,
Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; el-Ca‘d, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; el-Husrî, Kitâbü
Garîbi’l-Hadîs; Ebû Ömer ez-Zâhid’den alarak yazdı; İbn Rüstem el-Harbî, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; İbn Dürüsteveyh -tamamlayamadı-, Kitâbü
Garîbi’l-Hadîs; Ahmed b. el-Hasan el-Kindî, Kitâbü Garîbi’l-Hadîs; Abdullah b. Sellâm ed-Dîneverî, Kitâbü Garîbi’l-Kur’ân.
Muhammed b. İshak der ki: el-Hüseyin b. Ayyâş es-Sülemî’nin kitabını Ebû Ömer Hilâl b. Alâ b. Hilâl er-Rakkî el-Bâhilî rivayet etmiştir.
Hilâl’den ise Ebü’l-Kâsım el-Hüseyin b. Abdullah b. Münâzir el-Vâsitî
rivayet etmiştir.
en-Nevâdir’e Dair Yazılan Kitapların İsimleri
20
25
30
Ebû Amr b. el-Alâ, Kitâbü’n-nevâdir; Ebû Amr eş-Şeybânî,
Kitâbü’n-Nevâdir -üç nüshası vardır: büyük, orta, küçük-; Ebû Zeyd,
Kitâbü’n-Nevâdir; el-Asmaî, Kitâbü’n-Nevâdir; Kitâbü’n-Nevâdiri’l-Kisâî
-üç nüshadır-; Kitâbü Nevâdiri İbnü’l-A‘rabî -bu eseri oniki kişi kendisinden nakletmiştir-; Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ, Kitâbü’n-Nevâdir -Seleme, İbn
Kâdim, et-Tuvâl rivayet ederler-; el-Lihyânî, Kitâbü’n-Nevâdir; Ebû Mishal, Kitâbü’n-Nevâdir; Ebû Muhammed el-Yezîdî, Kitâbü’n-Nevâdir; Ebû
Ziyâd el-Kilâbî, Kitâbü’n-Nevâdir; Ebû Şenbel el-Ukaylî, Kitâbü’n-Nevâdir; Dehmec en-Nasrî, Kitâbü’n-Nevâdir; el-Ümevî, Kitâbü’n-Nevâdir; el-Esrem Kitâbü’n-Nevâdir; ed-Debîriyyîn, Kitâbü’n-Nevâdir
-İbnü‘l-A‘râbî’den rivayet eder-; Benî Fak‘as, Kitâbü’n-Nevâdir -İbnü’l-A‘râbî’den-; İbnü’s-Sikkît, Kitâbü’n-Nevâdir; İbnü’l-Madrecî,
Kitâbü’n-Nevâdir; Ebü’l-Yakzân, Kitâbü’n-Nevâdir -İbn Sa‘dan’ın hattıyla
bir nüshasını gördüm-; Ebû Muhammed et-Tevvezî, Kitâbü’n-Nevâdir;
Ebû İshak ez-Zeccâc, Kitâbün fi’n-Nevâdir.
‫ا‬
‫‪277‬‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ]‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب إ‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫אري‪ ،‬כ אب‬
‫أ‬
‫ا א‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫כ ة‪ ،‬وو‬
‫اכ א‬
‫ث‬
‫ا اء‬
‫ّ‬
‫ادر أ‬
‫ا‬
‫ِ‬
‫כ אب ادر أ‬
‫‪٢٠‬‬
‫כ אب ادر ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا כ ي‪ ،‬כ אب‬
‫ري‪.‬‬
‫ا‬
‫‪،‬و‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬ورواه‬
‫אش ا‬
‫لأ ا א‬
‫‪،‬أ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا ادر‬
‫وا‬
‫ء‪ ،‬כ אب ا ادر‬
‫ة‪ ،‬כ אب ادر أ‬
‫ز אد رواه‬
‫وا‬
‫א ‪،‬‬
‫ز ‪ ،‬כ אب ادر ا‬
‫ا روا א‬
‫אدم وا‬
‫ّ ا‬
‫‪ ،‬כ אب ادر أ‬
‫‪ ،‬כ אب ادر د‬
‫ا‬
‫م‪ ،‬כ אب ادر ا‬
‫وا‬
‫ا א‬
‫ث‬
‫‪ ،‬כ אب ادر‬
‫إ א ًא‪ ،‬כ אب ادر‬
‫ال‪ ،‬כ אب ادر ا‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫ي‪ ،‬כ אب ادر ]ا [ ز אد ا כ‬
‫ا ا‬
‫‪،‬‬
‫ي‪ ،‬כ אب ادر ا ُ ي‪،‬‬
‫ا‬
‫ا ‪ ،‬כ אب ادر‬
‫‪ ،‬כ אب ادر ا‬
‫ا ا ‪ ،‬כ אب ادر ا ا ّכ‬
‫ان‪ ،‬כ אب ادر ا زي أ‬
‫ّ ا‬
‫אن‪ ،‬رأ‬
‫ّ אج‬
‫ا‬
‫يأّ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ادر ا ا‬
‫ا ادر‪.‬‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫‪،‬و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫لا ّ ا א‬
‫ا‬
‫כ אب ا ادر‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ر‬
‫אق‪ :‬روى כ אب ا‬
‫אذر ا ا‬
‫اכ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ء‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫در‬
‫ما‬
‫ا‬
‫ا آن‪،‬‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا ا ‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫[‬
‫اכ ا‬
‫א‬
‫أ‬
‫ا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫در ‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ אن‪ ،‬כ אب‬
‫אل‬
‫ح‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ادر أ‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب أ‬
‫إ‬
‫אق‬
İKİNCİ MAKALE – el-Fihrist
278
el-Envâ (Meteoroloji) Konusunda Yazılan Kitaplar
5
el-Asmaî, Kitâbü’l-Envâ; Ebû Muhallim, Kitâbü’l-Envâ; Kutrûb,
Kitâbü’l-Envâ; İbnü’l-A‘râbî, Kitâbü’l-Envâ; el-Müberred, Kitâbü’l-Envâ;
İbn Kuteybe, Kitâbü’l-Envâ; Ebû Hanîfe ed-Dîneverî, Kitâbü’l-Envâ; ez-Zeccâc, Kitâbü’l-Envâ; İbn Düreyd, Kitâbü’l-Envâ; el-Vehbî, Kitâbü’l-Envâ;
el-Mersedî, Kitâbü’l-Envâ; Vekî‘, Kitâbü’l-Envâ; İbn Ammar, Kitâbü’l-Envâ;
Ebû Gâlib Ahmed b. Süleym er-Râzî, Kitâbü’l-Envâ; Muhammed b. Habîb,
Kitâbü’l-Envâ.
‫ا‬
‫‪279‬‬
‫اכ‬
‫כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫اء‬
‫ا‬
‫اء‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫اء‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫اء‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء‬
‫ري‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء‬
‫اء‬
‫أ‬
‫ي‪ ،‬כ אب ا‬
‫ُ‬
‫اء‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫د‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ّ אج‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء‬
‫اء‬
‫در ‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء‬
‫اء כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ازي‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء‬
‫اء‬
‫ب‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫اء‬
‫ّ אر‪ ،‬כ אب‬
‫‪.‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
Kitâbü’l-Fihrist’in Üçüncü Makalesi Tarihçiler, Nesepçiler, Olaylardan Bahsedenler ve Edebiyatçıların Haberleri Hakkındadır
5
Üç Fenne Ayrılır
Birinci fen tarihçiler, nesepçiler, siyerciler, olayları aktaranlar ve bunların kitaplarının isimleri hakkındadır.
İkinci fen kâtipler, haraç memurları ve bunların kitaplarının isimleri
hakkındadır.
10
Üçüncü fen edipler, nedimler, şarkıcılar, alkış tutanlar, hokkabazlar ve
eserleri hakkındadır.
Birinci Fen
15
Muhammed b. İshak der ki: Ebü’l-Hasan b. el-Kûfî’nin yazısıyla okuduğuma göre mesâlib hakkında ilk kitap yazan Ziyâd b. Ebîh’tir. İnsanlar onun nesebini tenkit edince bu eseri yazdı, oğullarına verdi. “Bununla
Araplara karşı kendinizi müdafaa edin. O zaman sizi ayıplamazlar.” dedi.
Kendilerinden Meâsir (Meziyetler), Nesebler, Haberler Nakledilen
İlk Kuşağın İsimleri ve Haberleri
Dağfel en-Nessâbe (Nesep Âlimi)
20
25
İbnü’l-Yezîdî’nin yazısında gördüğüme göre adı Hicr b. el-Hâris elKinânî’dir. Dağfel lakabıdır. Bir rivayete göre Dağfel ez-Zühlî olup adı
Dağfel b. Hanzale es-Sedûsî’dir. Hz. Peygamber’e yetişmiş, ondan bir şey
dinlememiştir. Muâviye’nin yanına gitmişti. Bu sırada Kudâme b. Dırâr
el-Kurey‘î de gelmişti. Dağfel onun nesebini babasına kadar saydı. “Dırâr’ın
iki oğlu oldu. Biri dindar, diğeri şair [ve sefih] idi. Sen hangisisin?” dedi.
O da “Ben sefih ve şair olanım. Nesebimi, her şeyimi doğru söyledin. Ne
zaman öleceğimi söyle.” dedi. O da “Bunu bilmiyorum.” dedi. Dağfel’i Hâricîler öldürdü.
Eseri yoktur.
‫א ا א‬
‫ا‬
‫ا ا‬
‫ا א ا א‬
‫اث وا داب‬
‫ا‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫כ אب ا‬
‫أ אر ا‬
‫أ אر ا‬
‫ا ّا א ‪:‬‬
‫ا ّ ا א‬
‫כ ‪.‬‬
‫אر‬
‫أ אر ا כ ّאب ا‬
‫أ אر ا د אء وا‬
‫‪:‬‬
‫وا ّ א‬
‫وأ‬
‫ّ‬
‫و ّאع ا‬
‫אء وا‬
‫ّّ‬
‫ا ّ ا ّول‬
‫ّ أ ا‬
‫إ אق‪ ،‬أت‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫و‬
‫ا א כ א ًא ز אد أ ‪ ّ ،‬ـّא ُ‬
‫ا ب ّ כّ ن כ ‪.‬‬
‫وا‬
‫و אل‪» :‬ا‬
‫‪١٥‬‬
‫أ‬
‫אء وأ אر ا‬
‫د‬
‫ا ّא‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫אو‬
‫»وو‬
‫אل‪:‬‬
‫אل‪»:‬‬
‫و‬
‫وا ّ א‬
‫אر‬
‫אب‬
‫وأ‬
‫ن‬
‫ا ّ ا ّول‪:‬‬
‫כ ‪.‬‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫ر ا ّول ّ‬
‫أُ‬
‫ا‬
‫אب ا‬
‫وا‬
‫اج وأ‬
‫وا‬
‫אء כ‬
‫אد وا‬
‫ا כ ‪ّ :‬أول‬
‫ذ כ ود‬
‫وا‬
‫اث وأ‬
‫אب وا‬
‫אء‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫وأ‬
‫אء‬
‫أّ‬
‫إ و ه‬
‫אر‬
‫‪،‬و‬
‫ا אرث ا כ א ‪ ،‬ود‬
‫ّ ا ا ي‪ ،‬ا‬
‫‪ .‬وو‬
‫ا و ‪ ،‬أدرك ا ‪ Ṣ‬و‬
‫‪.‬و د‬
‫أ אه ا ي و ه‪ ،‬אل‪:‬‬
‫د‬
‫ار ا‬
‫وأ אه ا‬
‫ّ‬
‫א ] [‪ ّ .‬א أ ؟«‬
‫א א כ وأ ّ א ا‬
‫‪ ،‬أ ّא أ‬
‫ار ر‬
‫أ ت؟«‬
‫وכ ّ أ ي‪،‬‬
‫و أ‬
‫»أ א ا א ا‬
‫ا اة‪.‬‬
‫د‬
‫ذاك ي‪ «.‬و‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫د‬
‫‪.‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
282
en-Nessâbetü’l-Bekrî (Nesep Âlimi el-Bekrî)
Hırıstiyandı. Ru’be b. Haccâc ondan “İlmin zararı, zahmeti, ayıbı vardır.” sözünü rivayet eder.
Lisânü’l-Hummera
5
Adı Verkâ b. el-Es’ar, künyesi Ebû Kilâb’dır. Nesepçi, çok onurlu ve kibirli biriydi.
Abîd b. Şerye el-Cürhümî
10
15
Muâviye zamanında yaşadı. Hz. Peygamber’e ulaştı, ondan bir şey dinlemedi. Muâviye b. Ebû Süfyân’ın yanına gitti. Muâviye ona olaylar, Arap,
Acem hükümdarları, dillerin ortaya çıkışı, insanların çeşitli ülkelere dağılışı
hakkında sorular sordu. Muâviye onu Yemen’in San‘a şehrinden getirtmişti.
Onun anlattıklarının yazılmasını ve ona nispet edilmesini emretti. Abîd b.
Şerye halife Abdülmelik b. Mervân zamanına kadar yaşadı. Kitâbü’l-Emsâl,
Kitâbü’l-Mülûk ve Ahbâri’l-Mâzîn adlarında eserleri vardır. Abîd b. Şerye,
el-Keyyis en-Nemîrî, oğlu [adı] Zeyd b. el-Keyyis, el-Lesîn el-Cürhümî,
Abduvüddin el-Cürhümî adlı kişilerden rivayet eder.
Alâka b. Kurşum el-Kilâbî
20
Benî Âmir b. Kilâb’dan olup Yezîd b. Muâviye zamanında yaşamıştır.
Arapların meşhur günlerini, olaylarını bilirdi. Ondan çeşitli kabilelerin meziyetlerine dair haberler nakledilmiştir. Yezîd b. Muâviye onu gece sohbetlerine almıştır. 50 yaprak kadar tutan Kitâbü’l-Emsâl adlı bir eseri vardır, bu
eseri gördüm.
Suhhâr el-Abdî
25
Hâricîlerden olup adı Suhhâr b. Abbas’tır. Muâviye b. Ebû Süfyân devrindeki nesepçiler, hatiplerdendir. Dağfel’le ilgili haberleri bulunur. Suhhâr
Osmânîlerden ve Abdülkayslılardandı. Hz. Peygamber’den iki veya üç hadis rivayet eder. Kitâbü’l-Emsâl adlı bir eseri vardır.
‫ا‬
‫‪283‬‬
‫ا ّא ا כ ي‬
‫وכאن‬
‫ا א وروى‬
‫]ا [‬
‫ة‬
‫אن ا‬
‫ور אء‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ز אن‬
‫أ כ ب وכאن א א وأ ّ ا אس‬
‫ً‬
‫‪ ١‬وכ‬
‫אو وأدرك ا‬
‫אن‬
‫ا‬
‫ا اق ا אس‬
‫د‪ .‬وכאن ا‬
‫و‬
‫اכ‬
‫أ‬
‫א‬
‫כ ب‬
‫אر ا‬
‫ً א وכ ا‪.‬‬
‫ً‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫ا‬
‫אل‪ ،‬כ אب ا‬
‫אء ا‬
‫‪،‬‬
‫ي وا ‪ ٢‬ز‬
‫أ ّאم‬
‫‪ .‬وأد‬
‫א‬
‫إ‬
‫ك وأ אر ا א‬
‫اכ‬
‫אو‬
‫و‬
‫ّ‬
‫‪،‬ا‬
‫ا‬
‫وأ‬
‫אأ ‪.‬‬
‫אو‬
‫أ ّאم‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا כ‬
‫روى‬
‫‪.‬ا‬
‫‪،‬‬
‫ي‬
‫أو‬
‫‪.‬و‬
‫ّ אر ا אس‪ ،‬أ‬
‫ّ‬
‫أ אر‪ .‬وכאن ّ אر‬
‫اכ‬
‫؛ כ אب ا‬
‫ود‬
‫ّ‬
‫אو ‪ ،‬אرف ّאم ا ب وأ אد א‪.‬‬
‫اכ ؛‬
‫אره‪ .‬و‬
‫אو‬
‫ور ‪ ،‬رأ ‪.‬‬
‫وכאن אر א و‬
‫ً‬
‫د‬
‫אن‪ .‬و‬
‫أ‬
‫أ‪ :‬ا‬
‫أ‪ :‬وا‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫אل‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫أُ ت‬
‫‪Ṣ‬‬
‫ه‬
‫؛ כ אب ا‬
‫‪.‬‬
‫כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ك ا ب وا‬
‫ًא‪ .‬وو‬
‫‪ .‬و אش‬
‫؛اכ‬
‫ا‬
‫و‬
‫إ‬
‫وان و‬
‫‪١٠‬‬
‫‪Ṣ‬و‬
‫אر ا‬
‫ا‬
‫أن ّون و‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫آ و‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫‪١٥‬‬
‫رؤ‬
‫ّ אج أ ّن‬
‫و כ ً ا‪.‬‬
‫ا ّא‬
‫א א‬
‫ّ‬
‫אل‪.‬‬
‫אء أ ّאم אو‬
‫وا‬
‫‪ ،‬وروى ا‬
‫ا‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
284
Şarkî b. el-Kutâmî
5
Künyesi Ebü’l-Müsennâ el-Kelbî, adı Velîd b. el-Husayn’dır. Haber,
ensâb, divan râvilerindendir. el-Yûsufî’nin yazısında “Yalancıydı. el-Asmaî’den rivayet edildiğine göre, ona râvilerden biri, ‘Şarkî’ye, Araplar ölülerine namaz kılarken ne okurlardı?’ diye sordum. O da ‘Bilmem.’ dedi. Ben
de ona şu şiiri okurlardı dedim:
‘Sen korkak, iftira çocuğu değilsin. Allah mahlûkatı yeniden diriltinceye
kadar acele etme.’”
10
“Şarkî ile Cuma günü beraberdim. Maksurede bunu söylüyordu.” dedi.
Şarkî’nin garib kelimelere dair bir Kaside’si vardır.
Sâlih el-Hanefî
İbnü’l-Kevvâ
15
Benî Yeşkur’den olup adı Abdullah b. Amr’dır. Nesep âlimiydi. Hz. Ali
taraftarı Şiîlerdendi. Dedi ki: İbnü’l-Kevvâ’nın nesepçilerden olduğunu
Miskîn ed-Dârimî’nin onun hakkındaki şu sözüyle bana delillendirdiler.
“Benü’l-Kevvâ’ya gelin, insanların nesepleri hakkında hüküm versinler.”
es-Suğdî
20
Adı Sâlih b. İmrân’dır. Babası uzun müddet Suğd’da oturduğu için bu
nisbeyi almıştır. Hz. Peygamber’e dair haberleri iyi bilirdi. Kitâbü Gazâti
Zâti’l-Ebâtîl adlı bir eseri vardır.
Mücâlid b. Saîd b. Umeyr
25
Hemdân kabilesinden olup Ebû Umeyr diye künyelenir. Heysem b. Adî
ondan çok rivayet yapar. Tarih râvisiydi, hadis de dinlemiştir. Muhaddisler tarafından zayıf (az itimat edilir) kişilerden sayılırdı. 144 (761) yılında
öldü.
Sa‘d el-Kasîr
Nesepçi olup Benî Ümeyye’nin mevlâsıydı. el-Utbî, ailesine ait haberleri, menâkıbı, şiirleri ondan almıştır.
‫ا‬
‫‪285‬‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪.‬أ ا ّא‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و כ أ א ا ّ ا כ ‪ ،‬وا‬
‫ا‬
‫‪:‬כאن כ ّ ا ًא‪ ،‬روى‬
‫ّ ا‬
‫وا אب وا واو ‪ .‬و‬
‫‪ » :‬א כא ا ب أ‬
‫ا واة‪ «،‬אل‪:‬‬
‫» ّ‬
‫‪:‬‬
‫‪»:‬כא ا أون‬
‫א א؟«‪ ،‬אل‪ »:‬أدري‪«.‬‬
‫اכא‬
‫َ א ُכ ْ َ َو ْכ ً‬
‫אل‪ » :‬ذا ]ا א[‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ّث‬
‫ما‬
‫ا‬
‫َ ْ َ َ ا َ ْ َ َא ِ ُ ُ «‬
‫ة‬
‫رة‪ «.‬و‬
‫ا‬
‫ا כ ّ اء‬
‫وا‬
‫أ אب‬
‫ا ار ‪:‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ ‪ ،‬כאن א א א ـא‪ .‬وכאن‬
‫ً‬
‫ً‬
‫ّ ا أ ّن ا ا כ ّ ا כאن א א‬
‫ً‬
‫و‬
‫م‪ .‬אل‪ :‬وا‬
‫‪١‬‬
‫ا‬
‫َ ِ ا َכ ّ اء َ ْ ُ ا‬
‫َ ّ إَ‬
‫‪١٥‬‬
‫ا ْ ِ ْأو َ ٍכ‬
‫ُر َو ْ َك‬
‫אر‬
‫ا واة‬
‫أ ّ אل‪:‬‬
‫א‬
‫ا‬
‫لا‬
‫כ‬
‫אب ا ِ ِ‬
‫אل‬
‫ِ ُ ْכ ِ ِ ِ ْ َ ِ‬
‫ْ‬
‫ي‬
‫وا‬
‫وכאن אر ً א‬
‫א‬
‫אر ا‬
‫ي ّن أ אه أ אل ا‬
‫ان‪ ،‬وإ ّ א ّ א‬
‫ا כ ؛ כ אب اة ذات ا א ‪.‬‬
‫‪ .Ṣ‬و‬
‫אم א‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫‪٢٠‬‬
‫ان و כ أ א‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫ا‬
‫و‬
‫‪ .‬وכאن ا‬
‫ًא ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪١‬‬
‫ر‪:‬‬
‫وض‪.‬‬
‫وכאن א א و‬
‫ً‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ي وي‬
‫‪.‬و ّ‬
‫أ אر أ‬
‫و כ ‪ .‬وכאن راو‬
‫وא ‪.‬‬
‫أر وأر‬
‫و א‬
‫وأ אر ‪.‬‬
‫אر‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
286
Îsâ b. De’b
5
Adı Ebü’l-Velîd Îsâ b. Yezîd b. Bekr b. De’b’dir. Kinâne kabilesinden
Şeddâh oğullarındandır. Basra’da çoluk çocuğu vardı. Yahyâ b. Yezîd kardeşidir. Babaları da Arap tarihini ve şiirini iyi bilirdi; aynı zamanda şairdi.
De’b ailesi daha çok ahbârla ilgilenirdi.
el-Furkubî
10
Adı Züheyr b. Meymûn el-Hemedânî, künyesi Ebû Muhammed’dir.
Nahivci ve kâri (kurrâ) idi. Züheyr’e “Nahvi nereden öğrendiniz?” diye
sordular. O da “Biz nahvi Ebü’l-Esved’in arkadaşlarından işittik ve aldık.”
dedi. Ensâbı, tarihi, meşhur günleri (olayları) iyi bilirdi.
155 (772) yılında öldü.
Avâne’ye Dair Haberler
15
Adı Avâne b. el-Hakem b. Iyâz b. Vezer b. Abdülhâris el-Kelbî, künyesi
Ebü’l-Hakem’dir. Kûfeli tarih râvilerinden, şiir ve nesep âlimlerindendi. Fesahat sahibiydi. Gözleri görmüyordu. Hişâm b. el-Kelbî’nin rivayetine göre
Avâne şöyle demiştir: “Utbe b. en-Nehhâş el-İclî bize hitap edip şöyle dedi:
Allah’ın Kitâbındaki şu sözü ne güzeldir.
‘Hiçbir diri ölümsüz değildir. Sadece yaratan ve tesbih olunanın (Allah’ın)
zâtı bakidir.’
20
25
Ben de kalkıp ‘Allah bunu söylemedi. Adî b. Zeyd söyledi.’ dedim. O
ise ‘Ben bu sözün Allah’ın Kitâbından olduğunu zannettim. Adî b. Zeyd
ne güzel söylemiş.’ dedi. Minberden indi. Bu sırada Hâricîlerden bir kadın
getirdiler. Utbe ona ‘Ey Allah’ın düşmanı, Emîrü’l-mü’minîn’e karşı niçin
isyan ediyorsunuz? Allah’ın şu sözünü duymadınız mı?
‘Öldürme ve savaş bize yazıldı. Güzel kadınlara etekleri sürümek yazıldı.’
dedi.
Kadın ise ‘Ey Allah düşmanı, isyan etmeme sizin Allah’ın Kitâbını bilmemeniz ve O’nun hakkını gözetmemeniz sebep oldu.’ dedi.”
‫ا‬
‫‪287‬‬
‫دأب‬
‫أ ا‬
‫א‬
‫כ‬
‫ة وأ ه‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ز‬
‫ز ‪» :‬أ ّ‬
‫א ـא א אب وا‬
‫ً‬
‫و אت‬
‫‪١٠‬‬
‫ا ‪،‬‬
‫أ‬
‫אض‬
‫‪ ،‬راو‬
‫אر א‬
‫א رواه‬
‫ًא א ا‬
‫ّ و‬
‫َ‬
‫َ َ ا ـ ُ ِن ِ ٍ‬
‫אق‬
‫َ‬
‫אل‪:‬‬
‫إ‬
‫א‬
‫إّ‬
‫ا‬
‫إ‬
‫و‬
‫אم‬
‫َْ َ‬
‫א أة‬
‫وא ‪.‬‬
‫ا כ‬
‫אء ا כ‬
‫»وا‬
‫אر وأ ّאم ا אس‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫اכ‬
‫َو َزر‬
‫א‬
‫‪ ،‬אل‪» :‬‬
‫ّو ّ‬
‫א‬
‫‪» :‬א‬
‫ا ‪«.‬‬
‫‪١‬‬
‫ر‪ :‬ا‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫ا ّ אش ا‬
‫ا وإ ّ א א‬
‫ي ز ‪«.‬‬
‫א א‬
‫ّوة ا ‪ ،‬א‬
‫وا ِ‬
‫אل َ َ َא‬
‫כِ ا‬
‫ُ َ َْ ُ َ َ ُ ْ‬
‫ّو ا ‪،‬‬
‫وا‬
‫‪،‬وכ‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫أאا כ‬
‫ً א‪،‬‬
‫ً‬
‫ا‪ .‬אل‬
‫‪ ،‬אل‪ :‬א‬
‫َ َو ْ ِ ا ـ َ ِ ا َ ِق‬
‫َْ‬
‫ُ‬
‫כ אب ا ‪ ،‬و‬
‫ّ و ّ‪:‬‬
‫ا אرث ا כ‬
‫כא ‪:‬‬
‫‪» :‬ا‬
‫ارج‪ ،‬אل‪ » :‬א‬
‫لا‬
‫‪٢٠‬‬
‫אر ا ب وأ אر א‪،‬‬
‫א‪ ،‬אر ًא و‬
‫ّ ‪ .‬وכאن‬
‫ا ‪ ،‬وכ أא‬
‫نا‬
‫د وأ אه‪ «.‬وכאن‬
‫أ אب أ ا‬
‫אه‬
‫؟«‪ ،‬אل‪»:‬‬
‫כ ا‬
‫أ אر‬
‫כא‬
‫א أ ً א א ـא‬
‫‪ ،‬وכאن أ‬
‫ً‬
‫آل دأب ا אر‪.‬‬
‫وכאن א ا‪ .‬وا‬
‫ً‬
‫‪١‬‬
‫دأب‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫ّ اخ‪ .‬و‬
‫و כ‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ي‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ز ‪ «.‬אل‪:‬‬
‫ا‬
‫‪ .‬وأ‬
‫؟أ‬
‫و َ ا َא ِ ِ‬
‫אت َ ا ُ ُ ِل«‬
‫َ َ‬
‫َ‬
‫ا‬
‫وج‪،‬‬
‫כ כ אب ا وإ א כ‬
‫ّ‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
288
Avâne 147 (765) yılında vefat etti. Kitâbü’t-Târih, Kitâbü Sîreti Muâviye
ve Benû Ümeyye -bazıları bu eserin Mincâb b. el-Hâris’e ait olduğunu söyler,
doğrusu Avâne’nin eseri olduğudur- adlı eserleri vardır.
5
Ebû Abdullah b. Mukle’nin yazısıyla şunu okudum: Ebü’l-Abbas Sa‘leb
“Arapların divanını, şiirlerini, haberlerini, neseplerini, dillerini Velîd b.
Yezîd b. Abdülmelik topladı. Divanını Hammâd’a ve Cennâd’a verdi.” demiştir.
Hammâd er-Râviye’ye Dair Haberler
10
15
20
Adı Ebü’l-Kâsım Hammâd b. Sâbûr b. el-Mübârek b. Ubeyd’dir. Sâbûr,
Ebû Leylâ künyesini taşıyordu, Deylemlere mensup kölelerdendi. Urve b.
Zeyd el-Hayl et-Tâî’nin bir oğlu onu esir edip kızı Leylâ’ya hibe etmişti.
Sâbûr elli yıl ona hizmet etti, Leylâ ölünce onu Âmir b. Matar eş-Şeybânî
ikiyüz dirheme satın aldı ve âzat etti. Bazıları Ebû Leylâ’nın adının Meysere
olduğunu söylerler.
Hammâd, birtakım şeyleri başka şeylerle karıştırırdı. Halife el-Velîd b.
Abdümelik zamanında ahbâr (tarih), şiir, nesep râvisiydi. 156 (773) yılına
kadar yaşadı ve o yılda öldü. Halife el-Mehdî’nin meclisinde bulundu.
Hammâd şöyle söylemiştir: “Ben Velîd’e güzel şiir söylerdim. Benden
kötü şiir söylememi isterdi; ben söylerdim o da eğlenirdi. Ben onun işinin
iyi gitmeyeceğini anlardım. Sonra Mehdi’ye kötü şiir söylerdim; o ise benden iyi şiir isterdi. Böylece işlerinin iyi gideceğini anlardım.” Hammâd 75
yılında doğmuştu. Ölünce Muhammed b. Künâse onun için şu mersiyeyi
yazdı:
“Sen uykundan birazını uzaklaştırdın. Kaderin seni götürdüğü yere vardın.
25
Korkunun ölüme faydası olsa ihtiyatlı davranman başına gelene engel
olurdu.
Ey Ebü’l-Kâsım Allah senin gibi kardeşe rahmet etsin. Onun saflığında
bulanıklık yoktur.
İşte zaman böyle bozulur, ilim yok olur ve iz silinir.”
30
Hammâd’ın kitabını görmedik. İnsanlar ondan rivayet edip eserler yazdılar.
‫ا‬
‫‪289‬‬
‫ا‬
‫و ّ‬
‫ة אو و‬
‫وأر‬
‫أ ‪ ،‬و אل إ ّن‬
‫ا ‪.‬‬
‫‪٥‬‬
‫و א ‪.‬و‬
‫اכ‬
‫אب‬
‫ا ا כ אب‬
‫؛ אل أ ا אس‬
‫ا‬
‫ّ أ‬
‫أت‬
‫ّ‬
‫وأ אر א وأ אر א وأ א א و א א‪ ،‬ا‬
‫أ אر‬
‫أ ا א‬
‫ّ אد‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫א ر‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬אه ا‬
‫א‬
‫وة‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫ا אرك‬
‫ز ا‬
‫در‬
‫ا‬
‫و אل‪» :‬כ‬
‫ورد ا‬
‫ا כ‪ّ ،‬‬
‫ان إ‬
‫أא‬
‫א‬
‫ا‬
‫א‬
‫وأ‬
‫‪.‬و‬
‫إ ّن‬
‫אر وا‬
‫אر‬
‫أ ّن ا‬
‫ا‬
‫ا כ‪ .‬و אش إ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫‪ «.‬وכאن‬
‫َ َ ُ َכ ا‬
‫ْ‬
‫ء‬
‫ء وכאن راو‬
‫وא و א‬
‫و‬
‫ي‪.‬‬
‫أ‬
‫אن ْ ِ‬
‫َ ْ َכ َ ُ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫يا‬
‫ّ אد‬
‫ِ َ ا َدى َ َ ٌر‬
‫ِ ْ أَ ٍخ َא أ א ال‬
‫َ َ َכ َ ا َ ْ ُ ُ ا َ َ א ُن َو َ ْ‬
‫و‬
‫‪ .‬وכאن א ر כ‬
‫اه א‬
‫ا‬
‫أ ْ َ ْ َت ِ ْ َ ْ ِ َכ ا ِ َار َ َ א‬
‫َ‬
‫‪٢٠‬‬
‫د ان ا ب‬
‫ة‪.‬‬
‫אت‪ .‬و א‬
‫أ ّن أ‬
‫أّ‬
‫ا א ‪ ،‬وو‬
‫א‬
‫وכאن ّ אد ر ّ א‬
‫وا אب أ ّאم ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ا אرث‪ ،‬وا‬
‫‪»:‬‬
‫ّ אد و ّאد‪«.‬‬
‫ّ אد ]ا او [‬
‫؛ כ אب ا אر ‪ ،‬כ אب‬
‫ّ אد כ א ًא وإ ّ א روى‬
‫אف‪،‬‬
‫و‬
‫אف‪،‬‬
‫ّ ا‬
‫ه‬
‫ّ ا‬
‫و אت אه‬
‫ِ‬
‫اْ َ َ‬
‫َ َאو ْز َت‬
‫ا‬
‫َِכ ا َ َ ُر‬
‫َ َ א ِ ِ َכ َ ُر‬
‫َא ِ ِ א‬
‫ا ِ ْ ِ ْ ُ َو ْ ُرس ا َ‬
‫َ ُ‬
‫ُ‬
‫ا אس و ُ ّ‬
‫اכ‬
‫‪،‬‬
‫ّ‬
‫َ ّ א َك ِ א أ َ א َ َכ ا َ َ ُر‬
‫ه‪.‬‬
‫َُ‬
‫ب‪،‬‬
‫כא ‪:‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
290
Cennâd’a Dair Haberler
Adı Ebû Muhammed Cennâd b. Vâsıl el-Kûfî olup Benî Esed’in mevlâsıdır. Ebû Vâsıl künyesini taşıdığı söylenir. Nahiv bilmezdi. Yalnız Arapların
şiirlerini, meşhur günlerini çok iyi bilirdi. Çok hata yapardı.
5
10
Şâfiî’nin kardeşinin oğlu Ebü’t-Tayyib’in yazısıyla şunu okudum: Cennâd ile İshak b. el-Cessâs, fasih bir kişi olan Ebû Irâr el-İclî el-A‘râbî’nin
yanına vardılar. Cennâd ona “Söylediğim şeyi dinle ve ona karşılığını ver.”
dedi. O da “Söyleyin.” dedi. Cennâd şöyle dedi:
“Şayet ölümün ne olduğunu bilmiyorsan bir bak Hint manastırına,
mezarlığı nasıl dizilmiş”
İshak da şöyle söyledi:
“Allah’ın onlara erişen takdirinde hayret edecek bir nokta görüyor musun?
Ölüme mahkumlar, kaderin gereği”
Ebû Irâr ise şu karşılığı verdi:
15
“Evler görünüyor, tüm yükleri, sakinlerinin üzerinde, Bir de ziyaretçi
topluluğu, ne var ki ziyaretçilerle konuşulmaz [orada]”
Ebû İshak [el-Fezârî]
20
25
30
Adı İbrâhim b. Muhammed b. el-Hâris b. Esmâ b. Hârice el-Fezârî’dir.
Hayırlı ve faziletli bir zât olmakla beraber konuşmalarında çok hatalar bulunurdu. Messîsa’da 188 senesinde vefat etmiştir. Kitâbü’s-Siyer fi’l-Ahbâri
ve’l-Ehdâs adlı bir eseri vardır. Bu eseri ondan Ebû Amr Muâviye b. Ebû
Amr el-Ezdî rivayet eder. Bu Ebû Amr ise Bağdat’ta 215 (830) yılında ölmüştür. Kitâbü’s-Siyer ve’l-Cihâd adlı bir eseri vardır. İtimat edilir, güvenilir
biriydi.
İbn İshak’a Dair Haberler
Siyer yazarı, Ebû Abdullah Muhammed b. İshak b. Yesâr’dır. Çok tenkit
edilmiştir. Metodu makbul değildir. Anlatıldığına göre, Medine emîrine
Muhammed b. (İshak)’ın kadınlara aşk şiirleri söylediğini arz ettiler. O da
Muhammed’in yanına getirilmesini emretti. Onun güzel saçları vardı. Emîr
onun başında durdu ve onu kırbaçladı. Onu mescidin sonunda oturmaktan menetti.
‫ا‬
‫‪291‬‬
‫أ אر‬
‫أ‬
‫ّאد‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫أت‬
‫‪٥‬‬
‫إ‬
‫أ‬
‫ّאد‬
‫‪ ،‬إ ّ أ ّ כאن أ‬
‫א‬
‫ّأ ا‬
‫ّ‬
‫ار ا‬
‫وأ ه‪ ،«.‬אل‪» :‬‬
‫اכ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا א‬
‫אل‪ :‬אر‬
‫ا ‪ ،‬وכאن‬
‫אل‬
‫‪ «.‬אل‬
‫ً א‪،‬‬
‫ّאد‪:‬‬
‫ت אْ ُ ِي‬
‫َ ْن ُכ ْ ِ َ َ ْ رِ َ َ א ا ـ َ ْ ُ‬
‫אل إ‬
‫إ‬
‫אل أ‬
‫א َ َ‬
‫أ ّ כאن כ‬
‫ا כ ؛ כ אب ا‬
‫ا زدي‪ .‬و ّ‬
‫وا‬
‫כ אب ا‬
‫أ אر ا‬
‫א‬
‫‪٢٠‬‬
‫ِ‬
‫ا‬
‫ُ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬ف‪:‬‬
‫אء‬
‫ا‬
‫‪.‬و ّ‬
‫אر وا‬
‫ا‬
‫ا‪،‬‬
‫اد‬
‫و‬
‫אد‪ .‬و א כאن إ ّ‬
‫و‬
‫אر‬
‫א ّ‬
‫اث رواه‬
‫ا اري‪ .‬وכאن ّ ً ا א ً‬
‫אن و א و א ‪ .‬و‬
‫و‬
‫أ‬
‫ةوא‬
‫אو‬
‫‪.‬و‬
‫و‬
‫اכ‬
‫؛‬
‫ّ ‪.‬‬
‫אق‬
‫ةأ‬
‫כ أ ّن أ‬
‫‪،‬‬
‫ة‬
‫وכא‬
‫‪١‬‬
‫ُ َכ ّ َزا ِ ُه‬
‫ُ ُ‬
‫َو َ ْ ُ َز ْورٍ‬
‫َ‬
‫ا אرث‬
‫أ‬
‫إ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ر‪:‬‬
‫ُ ّ ْ َ َא ِ ه‬
‫ُ‬
‫אق ]ا اري[‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّאد‪» :‬ا‬
‫َد ْ ِ ِ ْ ٍ َכ ْ َ‬
‫ًא‬
‫ار‪:‬‬
‫إ ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ّאد وإ‬
‫ا‬
‫ّ אص‬
‫َر َ א ِ ُ َ ْ ٍ أَ ْو َ ْ ُ َ َ ِאد ُر ُه‬
‫َ‬
‫ت َ ى أ ْ َ א َ َ א َ ْ َق أ ْ ِ َ א‬
‫ُُ ٌ َ‬
‫أ إ‬
‫אق‬
‫כ ا‪.‬‬
‫ً‬
‫אق‪:‬‬
‫َى َ َא‬
‫ً‬
‫َ‬
‫‪١٠‬‬
‫ُכ‬
‫אر ا ب وأ ّא א‪ .‬وכאن‬
‫ا אس‬
‫] [أ‬
‫‪،‬و‬
‫وا‬
‫‪.‬و‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪١‬‬
‫ُر‬
‫رأ‬
‫ّ‬
‫إ‬
‫إ‬
‫و‬
‫אق‬
‫אر‪.‬‬
‫ن‬
‫ّ ا אزل ا‬
‫أ ّن‬
‫ا‬
‫أ ا ًא و אه‬
‫‪،‬‬
‫אره‪،‬‬
‫אء‪،‬‬
‫س‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
292
Muhammed güzel yüzlüydü. Münzir’in kızı, Hişâm b. Urve’nin ise karısı olan Fâtıma’dan rivayette bulunurdu. Hişâm bunu öğrenince kızdı. “Ne
zaman onun yanına girmiş, Ne zaman ondan bir şey dinlemiş ki?” dedi.
5
Rivayete göre ona şiirler yazılıp getirilir ve bu şiirleri kendi yazdığı Siret
kitabına koyması istenirdi. O da bunu yapardı. Şiir râvileri nezdinde çok
kalitesiz olan şiirleri kitabına koymuştur. Kitabında verdiği neseplerde yanlışlıklar yapmıştır. Yahudilerden, Hıristiyanlardan bilgi alır ve onlar için ilk
ilim ehli derdi. Hadisçiler onu zayıf bulur ve itham ederlerdi.
150 (767) yılında vefat etti.
10
Kitâbü’l-Hulefâ -Abdullah b. Saîd el-Ümevî ondan bu kitabı rivayet
eder-, Kitâbü’s-Sîre ve’l-Mübtede’ ve’l-Megâzi -İbrâhim b. Sa‘d ve en-Nüfeylî
bu eseri ondan rivayet ederler- adlı eserleri vardır.
en-Nüfeylî’nin adı Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr’dir. 234 (848)
yılında Harran’da vefat etmiştir. Ebû Abdurrahman künyesini taşırdı.
15
Necîh el-Medenî
Ebû Ma‘şer diye tanınır, mevâlîdendir, asıl adı Necîh el-Medenî’dir. Benî
Mahzûm’dan bir kadının anlaşmalı kölesiydi, ücretini ödedi ve âzat edildi.
Tarih ve siyerden anlardı. Hadisçiler arasında yer alırdı. el-Hâdî zamanında
170 (786) küsür yılında vefat etmiştir. Kitâbü’l-Meğazi adlı bir eseri vardır.
20
25
Ebû Mihnef
Adı Lût b. Yahyâ b. Saîd b. Mihnef b. Süleym el-Ezdî’dir. Mihnef b. Süleym Hz. Ali’nin adamlarındandı. Hz. Peygamber’den ve ashabından rivayette bulundu. [150/774 senesinde] vefat etti. Kitaplarından: Kitâbü’r-Ridde, Kitâbü Fütûhi’ş-Şam, Kitâbü Fütûhi’l-Irak, Kitâbü’l-Cemel, Kitâbü
Sıffîn, Kitâbü Ehli’n-Nehrevân ve’l-Havâric, Kitâbü’l-Gârât, Kitâbü’l-Hırrît
b. Râşid ve Benî Nâciye, Kitâbü Makteli Ali Aleyhisselâm, Kitâbü Makteli Hucr b. Adî, Kitâbü Makteli Muhammed b. Ebî Bekir ve’l-Eşter ve Muhammed b. Huzeyfe, Kitâbü’ş-Şûrâ ve Makteli Osmân, Kitâbü’l-Müstevrid
b. Ullefe, Kitâbü Makteli’l-Hüseyn Aleyhisselâm, Kitâbü Vefâtı Muâviye
‫ا‬
‫‪293‬‬
‫ا‬
‫وכאن‬
‫א‬
‫‪ ،‬وي‬
‫د‬
‫א ً א ذ כ כ ه و אل‪» :‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫إ א؟ و‬
‫و אل כאن ُ‬
‫ّ כא‬
‫‪،‬‬
‫אر א אر‬
‫ا‬
‫ا ي أورده כ א ‪ ،‬وכאن‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫כ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫و ّ‬
‫اכ‬
‫أ وا‬
‫وا‬
‫‪١٠‬‬
‫אم‬
‫א؟«‬
‫א‪ ،‬و‬
‫ل أن‬
‫ا‬
‫אب ا‬
‫א‬
‫رواة ا‬
‫‪ .‬وأ‬
‫د وا‬
‫אرى‪ ،‬و‬
‫و ّ‬
‫ّ‬
‫כא‬
‫‪.‬‬
‫ة‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫وא ‪.‬‬
‫و‬
‫وا‬
‫אر و‬
‫ا ّول‪ .‬وأ‬
‫ر زو‬
‫وة‪،‬‬
‫؛ כ אب ا‬
‫אزي رواه‬
‫ا‬
‫وא‬
‫ّ‬
‫؛‬
‫אء رواه‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أא‬
‫ان‪ ،‬و כ‬
‫ا‬
‫إ ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ي‪ ،‬כ אب ا‬
‫ة‬
‫‪.‬‬
‫‪،‬و ّ‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫و‬
‫أر‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪١٥‬‬
‫‪ ،‬وا‬
‫و ُ ‪ ،‬אرف א‬
‫اכ‬
‫و א ‪.‬و‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫اث وا‬
‫وأ‬
‫؛ כ אب ا‬
‫אزي‪.‬‬
‫أة‬
‫‪ .‬وכאن כא א‬
‫ً‬
‫ا‬
‫ّ ‪.‬و ّ‬
‫أ ّאم ا אدي‬
‫وم ّدى‬
‫أ‬
‫ا زدي‪ .‬وכאن‬
‫ط‬
‫ا م‪ ،‬وروى ا ‪ Ṣ‬و‬
‫أ אب‬
‫‪.‬و ّ ]‬
‫ا כ ؛ כ אب ا ّدة‪ ،‬כ אب ح ا אم‪ ،‬כ אب ح ا اق‪ ،‬כ אب‬
‫و א [‪ .‬و‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ّ ‪ ،‬כ אب أ ا وان وا ارج‪ ،‬כ אب ا אرات‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ي‪،‬‬
‫ا م‪ ،‬כ אب‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫را و‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫כ אب‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫رد‬
‫כ وا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫رى و‬
‫م‪ ،‬כ אب و אة אو‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
294
5
10
15
ve Vilâyeti İbnihî Yezîd ve Vak‘ati’l-Harre ve Hisâri İbni’z-Zübeyr,
Kitâbü’l-Muhtâr b. Ebî Ubeyd (es-Sekafî), Kitâbü Süleyman b. Surd ve Ayni’l-Verde, Kitâbü Merci Râhıt ve Bey’ati Mervân ve Makteli’d-Dahhâk b.
Kays, Kitâbü Mus‘ab ve Vilâyetihi’l-Irak, Kitâbü Makteli Abdullah b. ez-Zübeyr, Kitâbü Makteli Sa‘îd b. el-Âs, Kitâbü Hadîsi Yâhumeyrâ ve Makteli
İbni’l-Eş‘as, Kitâbü Bilâl el-Hâricî, Kitâbü Necdeti Ebî Füdeyk, Kitâbü Hadîsi’l-Ezârika, Kitâbü Hadîsi Rûşenkubâd, Kitâbü Şebîb el-Harûrî ve Sâlih b.
Müserrah, Kitâbü’l-Mutarraf b. el-Mugîre, Kitâbü Deyri’l-Cemâcim ve Hal‘i
Abdurrahman b. el-Eş‘as, Kitâbü Yezîd b. el-Mühelleb ve Maktelihi bi’l-Ukr,
Kitâbü Hâlid b. Abdullah el-Kasrî ve Yûsuf b. Ömer ve Mevti Hişâm ve Vilâyeti’l-Velîd b. Yezîd, Kitâbü Zeyd b. Ali Aleyhisselâm, Kitâbü Yahyâ b. Zeyd,
Kitâbü’d-Dahhâk el-Hâricî [Kitâbu’l-Havâric ve’l-Mühelleb b. Ebî Yâkût]
adlı eserleri vardır.
Ahmed b. el-Hâris el-Harrâz’ın yazısıyla şunu okudum: Âlimler “Ebû
Mihnef Irak işini, olaylarını, fethini başkalarından daha iyi bilir. el-Medâinî
Horasan, Hind, Fars olaylarını iyi bilir. el-Vâkıdî ise Hicaz olaylarını, siyeri
daha iyi bilir. Hepsi Şam’ın fethinde eşittirler.” derdi.
Ebü’l-Fazl Nasr b. Müzâhim
20
Ebû Mihnef kuşağından, Benî Minkar’dandır. Attar idi. Müzâhim b.
Yesâr el-Minkârî …. vefat etti. Kitâbü’l-Gârat, Kitâbü Sıffîn, Kitâbü’l-Cemel, Kitâbü Makteli Hucr b. Adî, Kitâbü Makteli’l-Hüseyn b. Ali Aleyhimesselâm adlı eserleri vardır.
İshak b. Bişr
25
Siyer ve tarih âlimlerinden olup Kitâbü’l-Mübtede’, Kitâbü’r-Ridde,
Kitâbü’l-Cemel, Kitâbü’l-Fütûh, Kitâbü Hafri Zemzem, Kitâbü’l-Elviye,
Kitâbü Sıffîn adlı eserleri vardır.
Seyf b. Ömer el-Esedî et-Temîmî
30
Siyer ve tarihle iştigal edenlerdendir.. Kitâbü’l-Fütûhi’l-Kebîr ve’r-Ridde,
Kitâbü’l-Cemel ve Mesîri Aîşe ve Ali Aleyhisselâm adlı eserleri vardır. Seyf ’ten
Şuayb b. İbrâhim b. … rivayette bulunur.
‫ا‬
‫‪295‬‬
‫ا‬
‫وو‬
‫وو‬
‫אن‬
‫ا‬
‫دو‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ةو‬
‫وو‬
‫‪٥‬‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا ا‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫و ت‬
‫م‪ ،‬כ אب‬
‫أ‬
‫وأ אر א و‬
‫ا אرث ا‬
‫א‬
‫אز وا‬
‫ه‪ ،‬وا‬
‫כ ا‬
‫ة‪ ،‬و ا‬
‫أ ا‬
‫ا‬
‫כ אب‬
‫‪٢٠‬‬
‫اכ‬
‫‪ ...‬و‬
‫ي‪ ،‬כ אب‬
‫אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫אذ‪ ،١‬כ אب‬
‫ة‪ ،‬כ אب د ا‬
‫א‬
‫و‬
‫ا‬
‫א‬
‫و‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫‪ ،‬כ אب ز‬
‫ا‬
‫]כ אب ا‬
‫ارج وا‬
‫אء‪» :‬أ‬
‫ا اق‬
‫ا אن وا‬
‫و אرس‪ ،‬وا ا ي‬
‫אرا‪ [ ] .‬ا‬
‫‪ ،‬وכאن ّ ً‬
‫؛ כ אب ا אرات‪ ،‬כ אب ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ر‪ :‬رو‬
‫أ‬
‫אا‬
‫אر‬
‫‪،‬‬
‫م‪.‬‬
‫و‬
‫א‬
‫اכ‬
‫ز م‪ ،‬כ אب ا‬
‫؛ כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫أ‪ ،‬כ אب ا ّدة‪ ،‬כ אب‬
‫ّ ‪.‬‬
‫يا‬
‫אب ا‬
‫אد‪.‬‬
‫اث‪ .‬و‬
‫ح‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪١‬‬
‫ا‬
‫ل ا אر‬
‫‪،‬‬
‫אق‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫رو‬
‫ّ אك ا אر‬
‫از‪ :‬א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ح ا אم«‪.‬‬
‫أ‬
‫يو ّ‬
‫إ‬
‫ا‬
‫ّ אك‬
‫ا‬
‫أ ا‬
‫‪١٥‬‬
‫אم وو‬
‫ز ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ أ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫א ت[‪.‬‬
‫أت‬
‫א‬
‫ف‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫يو‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا زار ‪ ،‬כ אب‬
‫ح‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫او‬
‫כ‪ ،‬כ אب‬
‫وري و א‬
‫ج را‬
‫و‬
‫وان و‬
‫ا اق‪ ،‬כ אب‬
‫ا אص‪ ،‬כ אب‬
‫ةأ‬
‫אر ا‬
‫ّ‬
‫ا ردة‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אر‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫و‬
‫اث‪ .‬و‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫م‪ .‬وروى‬
‫؛ כ אب ا‬
‫حاכ‬
‫وا ّدة‪ ،‬כ אب‬
‫إ ا‬
‫‪...‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
296
Abdülmün‘im İbn İdrîs b. Sinân b. İbneti Vehb b. Münebbih
Yüzyıldan fazla yaşadı, ömrünün sonunda kör oldu. 228 [845] yılında
öldü. Kitâbü’l-Mübtede’ adlı bir eseri vardır.
Ma‘mer b. Râşid
5
Kûfeli olup Abdurrezzâk ondan hadis rivayet eder. Siyer ve tarihle uğraşanlardandı. Kitâbü’l-Meğâzî adlı bir eseri vardır.
Lakît el-Muhâribî
10
Adı Ebû Hilâl Lakît b. Bükeyr el-Muhâribî el-Kûfî’dir. Benî Muhârib b.
Hasafe’dendir. Râvi ve kitap yazanlardandı. Ahlâkı kötü, şair bir zâttı. 190
[806 yılına kadar yaşadı. Kitâbü’s-Semer, Kitâbü’l-Hurrâb ve’l-Lüsûs, Kitâbü
Ahbâri’l-Cinn adlı eserleri vardır.
Ebü’l-Yakzân en-Nessâbe (Nesep Âlimi)
15
20
25
Hüseyin b. Fehm, ed-Dımaşkî’den rivayetle Zübeyr b. Bekkâr’ın, el-Medâinî’den naklen şöyle dediğini aktarır: “Ebû Yekzân, Sühaym b. Hafs’tır.
Sühaym lakabıdır. Adı Âmir b. Hafs’tır. Hafs’ın Muhammed adında bir
oğlu vardı. Çocukları aradında en büyük odur. Hafs çok siyahtı, bu sebeple Esved (siyah) diye tanınırdı.” Ebü’l-Yakzân “Anam bana 15 gün Ubeydullah adını vermiş.”der. el-Medâinî şöyle der: “Ben kitaplarımda ‘Bize
Ebü’l-Yakzân söyledi.’ dersem kastettiğim Ebü’l-Yakzân’dır. ‘Bize Sühaym
b. Hafs, Âmir b. Hafs, Âmir b. Ebû Muhammed, Âmir b. el-Esved, Sühaym b. el-Esved, Ubeydullah b. Fâyid, Ebû İshak söyledi.’ dersem yine
Ebü’l-Yakzân’dır. Ebü’l-Yakzân tarih, neseb, menâkıb, mesâlib konularında âlimdi. Rivayet ettiğine itimat edilirdi. 170 [786] yılında öldü. Kitâbü
Hılfi Temîm Ba‘zuhâ Ba‘zan, Kitâbü Ahbâri Temîm, Kitâbü Nesebi Hındif
ve Ahbârihâ, Kitâbü’n-Nesebi’l-Kebîr -İyâd, Kinâne, Esed b. Huzeyme, elHevn b. Huzeyme, Hüzeyl b. Müdrike, Kureyş, Benî Tâbiha, Kays Îlân,
Rebîa b. Nizâr, Teym b. Mürre ve diğer kabilelerin neseplerinden bahseder-, Kitâbü’n-Nevâdir -İbn Sa‘dan’ın hattıyla bir nüshasını gördüm- adlı
eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪297‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אت‬
‫اכ‬
‫אن ا‬
‫إدر‬
‫אن و‬
‫؛ כ אب ا‬
‫وא‬
‫و‬
‫ا‬
‫و‬
‫و‬
‫قا א‬
‫ّ‬
‫هو‬
‫آ‬
‫أ‪.‬‬
‫را‬
‫أ‬
‫‪٥‬‬
‫اכ‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫و‬
‫אر‬
‫أ‬
‫כ ا‬
‫أ ا‬
‫אر‬
‫‪ ،‬אل‪ :‬אل ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫وا‬
‫أ ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ و א‬
‫אن‪ .‬وכאن א ـא א אر وا אب وا‬
‫ً‬
‫ا כ ؛ כ אب‬
‫و א ‪.‬و‬
‫ا‬
‫دو‬
‫ار‪،‬‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫ة ]و‬
‫ذכ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬وכאن‬
‫אن‬
‫אل‬
‫دو‬
‫ا‬
‫א وأ إ‬
‫ّ אأ‬
‫أ‬
‫אق‬
‫أ‬
‫وا א‬
‫א و ‪.‬و ّ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫א ً א‪ ،‬כ אب أ אر‬
‫إ אد‪ ،‬כ א ‪ ،‬أ‬
‫اכ و ي‬
‫ِ ن‪ ،‬ر‬
‫א ‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫رכ ‪،‬‬
‫ف وأ אر א‪ ،‬כ אب ا‬
‫ن‬
‫ا‬
‫‪:‬أ ا‬
‫ا اد و ُ ف א‬
‫أ د‬
‫ًא‬
‫ا ‪ «.‬אل ا ا ‪ :‬ذا‬
‫و א‬
‫و א‬
‫אن‬
‫‪،‬ا‬
‫ّ‪.‬‬
‫د‪ .‬و אل أ‬
‫אن‪ .‬وإذا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬אل ا‬
‫א‬
‫ّ وכאن أכ و ه‪ ،‬وכאن‬
‫אن‪ ّ » :‬أ ّ‬
‫‪٢٠‬‬
‫אرب‬
‫אن ا ّ א‬
‫כ ا‬
‫‪١٥‬‬
‫اכ‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫א ا‪ ،‬אش إ‬
‫כ ‪ .‬وכאن ء ا‬
‫‪،‬ا‬
‫ّ‬
‫ً‬
‫ّ‬
‫ص‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا اب وا‬
‫ا כ ؛ כ אب ا‬
‫ّ‬
‫و א ‪.‬و‬
‫ا‬
‫أ‬
‫وا‬
‫אزي‪.‬‬
‫ل‬
‫ا واة‬
‫‪١٠‬‬
‫‪ ،‬وي‬
‫؛ כ אب ا‬
‫ا زاق‪،‬‬
‫אب ا‬
‫اث‪ .‬و‬
‫ا‬
‫[‪ ،‬כ אب ا ادر رأ‬
‫ّا‬
‫ان‪.‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
298
Hâlid b. Talîk
5
İbn Muhammed b. İmrân b. Husayn el-Huzâî. Nesep bilgini, tarihçi ve
râvidir. Kendini beğenmiş, mağrur biriydi. Halife Mehdî onu Basra kadılığına tayin etmişti. O kadar mağrurlaştı ki namaz kılınacağı zaman olduğu
yerde durur ve durduğu yerde -ihtimal- tek başına namaz kıldığı olurdu.
Bir defasında biri ona “Safa gir.” dedi, o ise “Saf bana tabi olsun.” şeklinde
cevap verdi.
Kitâbü’l-Meâsir, Kitâbü’l-Müzevvecât, Kitâbü’l-Münâferât, Kitâbü’rRihân adlı eserleri vardır.
10
ez-Zührî
Adı Ubeydullah b. Sa‘d ez-Zührî olup siyer âlimlerindendir. Kitâbü
Fütûhi Hâlid b. el-Velîd adlı bir eseri vardır.
İbn Ebî Meryem
15
Adı Ebû Abdullah Saîd b. el-Hakem b. Ebû Meryem olup nesepçi, tarihçidir. Kitâbü’n-Neseb, Kitâbü’l-Meâsir, Kitâbü Nevâfili’l-Arab adlı eserleri
vardır.
Muhammed b. es-Sâib [el-Kelbî]’ye Dair Haberler
20
25
30
Ebü’n-Nadr Muhammed b. es-Sâib el-Kelbî. İbnü’l-Kûfî’nin kaydından:
Muhammed b. Mâlik b. es-Sâib b. Bişr b. Amr b. el-Hâris b. Abdülhâris
b. Abdüluzzâ b. İmruülkays b. Âmir b. en-Nu‘mân b. Âmir b. Abdüvüdd
b. Avf b. Kinâne b. Uzra b. Zeydi’l-Lât b. Rufeyde b. Kelb’dir. Kûfeli tefsir,
tarih (ahbâr) ve meşhur olaylar-günler âlimiydi. Neseb ilminde herkesten
ileriydi. Abbas adında kendisinden rivayet eden bir oğlu vardır.
Anlatıldığına göre, Süleyman b. Ali, Muhammed b. es-Sâib’i Kûfe’den
Basra’ya çağırdı, evinde misafir etti. İnsanlara Tefsîru’l-Kur’ân’ı yazdırıyordu. Berâe sûresinin bir âyetine gelince âyeti, bilinen tefsirinin dışında
yorumladı. Meclisindekiler “Bu tefsiri yazmayacağız.” dediler. “Vallahi bu
âyetin tefsirini Allah’ın indirdiği şekilde yazmazsanız bir harf söylemem.”
dedi. Süleyman b. Ali bunu öğrenince “Söylediği gibi yazın, onun dışındakileri bırakın.”dedi.
‫ا‬
‫‪299‬‬
‫א‬
‫ان‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ي אء ا‬
‫א א ً א‪ ،‬و ّ ه ا‬
‫ً ّ‬
‫ّ א אم و ه‪ ،‬אل‬
‫‪«.‬‬
‫ا ّ‬
‫و‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫؛ כ אب ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا כ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ אر‬
‫و‬
‫أ‬
‫أ ا‬
‫ا‬
‫ا א‬
‫ّ‬
‫‪١‬‬
‫א‬
‫ا ّت‬
‫ا אس‬
‫‪،‬و‬
‫؛ כ אب‬
‫و כ‬
‫وأ‬
‫اءة‬
‫ّ‬
‫»وا‬
‫א‬
‫أ‬
‫אء ا כ‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫אن‬
‫ف א כאن‬
‫ًא ّ‬
‫אل‪» :‬اכ ا כ א‬
‫‪.‬‬
‫ود‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ف‬
‫ا آن‬
‫ف‪ ،‬א ا‪» :‬‬
‫ها‬
‫ل ود ا א‬
‫כא‬
‫وا‬
‫ُ ف א אس وي‬
‫ّ‬
‫ا א‬
‫أ م‬
‫ّ‬
‫ا אس‬
‫כ‬
‫אن‬
‫ر‪ :‬ا‬
‫א‬
‫אب‪ .‬وכאن‬
‫أ ّن‬
‫داره‪،‬‬
‫‪ ّ ،‬א أ אري‪ .‬و‬
‫؛ כ אب‬
‫اכ‬
‫אن‬
‫כ‬
‫ا ب‪.‬‬
‫اכ‬
‫ّ ا اכ‬
‫ا א اכ ‪.‬و‬
‫ا אرث‬
‫و ا אرث‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ر ة‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا א‬
‫‪١‬‬
‫ي‪،‬‬
‫אب ا‬
‫اכ‬
‫ح‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫و אت‪ ،‬כ אب ا א ات‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫‪١٥‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אن‪.‬‬
‫ي‬
‫وا‬
‫‪١٠‬‬
‫ا ّ א ‪ .‬وכאن‬
‫ا ا ‪ ،‬أ אري راو‬
‫ة אم‬
‫ا‬
‫أ ّ כאن إذا أ‬
‫ة‪ ،‬و‬
‫ي‬
‫ة ا אن‪» :‬ا ِ ا ّ ‪ «.‬אل‪» :‬‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫אכ‬
‫‪:‬‬
‫ّ‬
‫ا ّى ا‬
‫ا ئ‬
‫ز‬
‫رة‬
‫אر وأ ّאم ا אس‪ ،‬و‬
‫‪.‬‬
‫اכ‬
‫ّ‬
‫إ‬
‫إ‬
‫آ‬
‫ا‬
‫ّم‬
‫ة‪.‬‬
‫رة‬
‫اا‬
‫ّ ‪:‬‬
‫‪ «.‬אل‬
‫ذכإ‬
‫א أ ا ‪«.‬‬
‫ى ذ כ‪«.‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
300
5
10
Hişâm b. Muhammed [oğlu] şöyle der: Babam bana Kureyş’in nesebini
Ebû Sâlih’ten, onun da Akîl b. Ebû Tâlib’den aldığını söyledi ve şöyle devam
etti: Ben, Kinde’nin nesebini Ebü’l-Kennâs el-Kindî’den aldım. O bu konuyu en iyi bilen kişiydi. Mead b. Adnân’ın nesebini ise Ebü’n-Neccâd b.
Evs el-Adevî’den aldım. O gördüğüm, dinlediğim ezberi en kuvvetli kişiydi.
İyâd kabilesinin nesebini Adî b. Ziyâd el-İyâdî’den aldım. O İyâd’ı iyi bilirdi.
Hişâm şöyle der: “Rebîa [kabilesinin] nesebini babamdan ve Hırâş b. İsmâil
el-İclî’den aldım.” Muhammed b. es-Sâib şöyle anlatır: Abdullah b. Hasan
bana Sükeyne binti el-Hüseyin aleyhisselâm’ın adını sordu. “Ümeyme.” dedim. O da bana “Doğru söyledin.” dedi.
Muhammed b. es-Sâib Kûfe’de 146 [763] yılında öldü. Tefsîru’l-Kur’ân
adlı kitabı vardır.
Hişâm el-Kelbî’ye Dair Haberler
15
20
Vâkıdî’nin kâtibi Muhammed b. Sa‘d şöyle dedi: Adı Hişâm b. Muhammed b. es-Sâib b. Bişr’dir. Nesebi, Araplara dair haberleri, onların meşhur
günlerini, ayıplarını ve onlara dair önemli hadiseleri iyi bilirdi. Babasından
ve bir grup râviden ilim aldı.
İshak el-Mevsılî şöyle der: Ne zaman üç kişiyi görsem diğer üç kişinin
yaklaştığını anlardım; Heysem b. Adî görünce Hişâm el-Kelbî’nin, Muhârık’ı görünce Alleveyh’in ve Ebü’l-Atâhiye’yi görünce Ebû Nüvâs’ın...
Hişâm 206 (821) yılında öldü. İbnü’l-Kûfî’nin kaydından hareketle,
Hişâm’ın kitaplarını şu tertip ile sayabiliriz:
Anlaşmalara (yeminleşmelere) dair kitapları:
25
Kitâbü Hılfi Abdülmuttalib ve Huzâ‘a, Kitâbü Hılfi’l-Fudûl ve Kıssati’l-Gazâl, Kitâbü Hılfi Kelb ve Temîm, Kitâbü’l Mugîrât, Kitâbü Hılfi Eslem
fî Kureyş.
İyiliklere, eşrâfa, düşmanlıklara, diri diri gömülenlere dair eserleri:
30
Kitâbü’l-Münâferât, Kitâbü Büyûtâti Kureyş, Kitâbü Fazâ’ili Kaysi Aylân, Kitâbü Me’ûdât, Kitâbü Büyûtâti Rebîa, Kitâbü’l-Künâ,
Kitâbü Ahbâri’l-Abbas b. Abdülmuttalib, Kitâbü Hutbeti Ali Aleyhisselâm, Kitâbü Şerefi Kusay b. Kilâb ve Veledihî fi’l-Câhiliyye ve’l-İslâm,
‫ا‬
‫‪301‬‬
‫‪٥‬‬
‫א وأ ه أ‬
‫أ‬
‫ّ ‪ :‬אل أ أ ت‬
‫و אل אم‬
‫כ ة أ ا כ אس ا כ ي‪ ،‬وכאن‬
‫أ א ‪ .‬אل‪ :‬وأ ت‬
‫א‬
‫ا ّ אد أوس ا وي‪ ،‬وכאن أ‬
‫אن‬
‫أ ا אس‪ .‬وأ ت‬
‫ّ‬
‫ي ز אد ا אدي‪ ،‬وכאن א ـא אد‪.‬‬
‫إ ّאد‬
‫‪ .‬وأ ت‬
‫رأ و‬
‫ً‬
‫ر‬
‫אل אم‪ :‬وأ ت‬
‫‪ .‬אل‬
‫أ و ‪ ١‬اش إ א ا‬
‫ا م‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫כ ا ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا א ‪:‬‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫أ ‪ ،‬אل‪ :‬أ‬
‫و ّ‬
‫ا آن‪.‬‬
‫أ אر‬
‫‪١٠‬‬
‫ا א‬
‫ّ‬
‫אכ‬
‫و א ‪.‬و‬
‫ّ وأر‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫اכ‬
‫אم ا כ‬
‫ا א‬
‫אم‬
‫כא ا ا ي‪:‬‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫א‬
‫أ و‬
‫وأ אر ا ب وأ ّא א و א א وو א א‪ ،‬أ‬
‫א‬
‫و ن‪ ٢.‬إذا رأى ا‬
‫ون‬
‫‪ :‬כ إذا رأ‬
‫אل إ אق ا‬
‫إذا رأى אر ً א‪ ،‬وأ א اس إذا رأى أ א ا א ‪.‬‬
‫ي א ًא ا כ ‪ ،‬و َ‬
‫ّ‬
‫و ّ‬
‫‪١٥‬‬
‫כ‬
‫אم‬
‫ّأ ا‬
‫ا‬
‫כ אب‬
‫כ و‬
‫כ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّ وא‬
‫اכ ‪.‬‬
‫ا ّ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪١‬‬
‫‪٢‬‬
‫‪٣‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫أ‪ :‬و ْ اء‪.‬‬
‫ن‪.‬‬
‫ر‪:‬‬
‫ر‪ :‬ا ودات‪.‬‬
‫و ا ‪ .‬כ אب‬
‫ات‪ ،‬כ אب‬
‫אت وا א ات وا‬
‫כ אب ا א ات‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب‬
‫اכ‬
‫א أ א ذاכ ه‬
‫ّ‬
‫ف‬
‫ا آ وا‬
‫אت ر‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫‪ ،‬א‬
‫ا واة‪.‬‬
‫אت‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ؤدات‬
‫ل و ّ ا ال‪ .‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫‪٣‬‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب ا כ ‪ ،‬כ אب أ אر ا אس‬
‫م‪ ،‬כ אب‬
‫ف‬
‫ّ‬
‫כ ب وو ه‬
‫ن‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا א‬
‫ؤدات‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫م‪،‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
302
5
Kitâbü Elkâbi Kureyş, Kitâbü Elkâbi Benî Tâbîha, Kitâbü Elkâbi Kays
Aylân, Kitâbü Elkâbi Rebîa, Kitâbü Elkâbi’l-Yemen, Kitâbü’l-Mesâlib,
Kitâbü’n-Nevâfil -Kureyş’in, Kinâne’nin, Esed’in, Temîm’in, Kays’ın,
İyâd’ın, Rebîa’nın ganimetlerinden bahseder-, Kitâbü Tesmiyeti men Nefele
min Âd ve Semûd ve’l-Amâlîk ve Cürhüm ve Benî İsrâil mine’l-Arab ve Kıssati’l-Hecriyyîn ve Esmâ’i Kabâ’ilihim, Nevâfili Kudâ‘a, Nevâfili’l-Yemen.
Hişâm’ın Kitaplarından:
10
Kitâbü İddi‘âî Ziyâd-Muâviye, Kitâbü Ahbâri Ziyâd b. Ebîh, Kitâbü
Sanâ’i‘i Kureyş, Kitâbü’l-Müsâcerât, Kitâbü’l-Münâfelât, Kitâbü’l Mu‘âtebât,
Kitâbü’l-Müşâğabat, Kitâbü Mülûkû’t-Tavâif, Kitâbü Mülûki Kinde, Kitâbü
Büyûtâti’l-Yemen, Kitâbü Mülûki’l-Yemen mine’t-Tebâbi‘a, Kitâbü İftirâkı
Veledi Mead, Kitâbü Teferruki Veledi Nizâr, Kitâbü Teferruki’l-Ezd, Kitâbü
Tasm ve Cedîs, Kitâbü’l-Mu‘arrifât mine’n-Nisâ fî Kureyş.
Eskilerin Haberlerine Dair Eserleri:
15
20
25
Kitâbü Hadîsi Âdem ve Veledihî, Kitâbü Âdi’l-ûlâ ve’l-Âhireti, Kitâbü
Teferruki Âd, Kitâbü Ashâbi’l-Kehf, Kitâbü Raf‘i Îsâ aleyhisselâm, Kitâbü’lMüsûh min Benî İsrâil, Kitâbü’l-Evâil, Kitâbü Ekyâli Himyer, Kitâbü Haberi’d-Dahhâk, Kitâbü Mantıkı’t-Tayr, Kitâbü Gaziye, Kitâbü Lugâti’l-Kur’ân,
Kitâbü’l-Mu‘ammerin, Kitâbü’l-Esnâm, Kitâbü’l-Kıdâh, Kitâbü Esnâni’l-Cezûr, Kitâbü Edyâni’l-Arab, Kitâbü Ahkâmi’l-Arab, Kitâbü Vesâye’l-Arab, Kitâbü’s-Süyûf, Kitâbü’l-Hayl, Kitâbü’d-Defâin, Kitâbü Esmâi Fühûli
Hayli’l-Arab, Kitâbü’n-Nüdemâ, Kitâbü’l-Gınâ, Kitâbü’l-Kühhân, Kitâbü’lCinn, Kitâbü Ahzi Kisrâ Rehne’l-Arab, Kitâbü mâ Kâneti’l-Câhiliyyetü Tef‘alühü ve Yüvâfiku Hükme’l-İslâm, Kitâbü Ebî Attâb ve Rebî‘ Hîne Se’elehû
ani’l-Avîs, Kitâbü Adiyy b. Zeyd el-İbâdî, Kitâbü Ebî Zehr ed-Devsî, Kitâbü
Hadîsi Beyhes ve Ihvetihî, Kitâbü Mervân el-Karaz, Kitâbü’s-Süyûf.
Onun Kitaplarından İslâm’a Yakın Cahiliyye Devri Olaylarından
Bahsedenler:
30
Kitâbü’l-Yemen ve Emri Seyf, Kitâbü’l-Vüfûd, Kitâbü Ezvâci-n-Nebiyyi (sav), Kitâbü Menâkihı Ezvâci’l-Arab, Kitâbü Zeyd b. Hârise Hıbbi’n-Nebi (sav), Kitâbü Tesmiyeti men Kâle Beyten ev Kîle fîhî,
‫ا‬
‫‪303‬‬
‫כ אب أ אب‬
‫ر‬
‫‪ ،‬כ אب أ אب‬
‫‪ ،‬כ אب أ אب ا‬
‫כא ‪ ،‬ا‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪ ،‬ا‬
‫و‬
‫אء א‬
‫כ‬
‫‪ ،‬כ אب أ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا א‬
‫אد و‬
‫وأ‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب ا ا‬
‫‪ ،‬ا‬
‫د وا‬
‫א‬
‫‪ ،‬ا‬
‫و‬
‫א ‪ ،‬ا‬
‫‪١٠‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ك כ ة‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب ا اق و‬
‫כ אب ا‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫אت‬
‫إ ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫أ ‪ ،‬כ אب‬
‫ار‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫א אت‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫آدم وو ه‪ ،‬כ אب אد ا و وا‬
‫כ אب أ אل‬
‫كا‬
‫ك‬
‫ا א ‪،‬‬
‫ق ا زد‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫م‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ّ אك‪ ،‬כ אب‬
‫ة‪ ،‬כ אب‬
‫‪،‬‬
‫و‬
‫‪١‬‬
‫خ‬
‫ا א ‪ ،‬כ אب أ אء‬
‫כ אب ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب أ‬
‫م‪ ،‬כ אب أ‬
‫כ אب أ ز ا و‬
‫ا‬
‫כ‬
‫כ אب ا‬
‫وإ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ف‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا א‬
‫و ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ي‬
‫כ‬
‫ز ا אدي‪،‬‬
‫ف‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب وان ا ظ‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ ا א‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אر‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب אت‬
‫ور‪ ،‬כ אب أد אن‬
‫אء‪ ،‬כ אب ا אء‪ ،‬כ אب ا כ ّ אن‪،‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا ب‪ ،‬כ אب ز‬
‫ر‪ +‬כ אب‬
‫ا ب‪ ،‬כ אب א כא‬
‫ّאب إ ر‬
‫وأ‬
‫אل א‬
‫ا ب‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ ىر‬
‫א אرب ا‬
‫ق אد‪ ،‬כ אب أ‬
‫אم‪ ،‬כ אب ا اح‪ ،‬כ אب أ אن ا‬
‫ل‬
‫م‬
‫ّ‬
‫אب‬
‫إ ا ‪ ،‬כ אب ا وا ‪،‬‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا ّ‬
‫ا ب‪ ،‬כ אب أ כאم ا ب‪ ،‬כ אب و א א ا ب‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪١‬‬
‫א‬
‫א אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ر‬
‫ا بو ّ‬
‫‪.‬‬
‫אت ا‬
‫قو‬
‫ّ‬
‫אء‬
‫‪ ،‬כ אب ر‬
‫ا‬
‫‪ .‬כ אب‬
‫أ אر ا وائ‬
‫כ אب‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫إ אد‪ ،‬ا‬
‫‪،‬‬
‫אم‬
‫כ אب ّاد אء ز אد‬
‫ا א ات‪ ،‬כ אب ا א ت‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ي‬
‫‪ ،‬ا‬
‫אو ‪ ،‬כ אب أ אر ز אد‬
‫ا‬
‫ن‪ ،‬כ אب أ אب‬
‫ّ ا‬
‫إ ‪.‬‬
‫د‪ ،‬כ אب أزواج ا‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب אכ أزواج‬
‫אل ًא أو‬
‫‪،‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
304
Kitâbü’d-Dîbâc fî Ahbâri’ş-Şu‘arâ, Kitâbü men Fehıra bi Ahvâlihî min Kureyş, Kitâbü men Hâcera ve Ebûhü Hayy, Kitâbü Ahbâri’l-Cinn ve Eş‘ârihim,
Kitâbü Dühûli Cerîr ale’l-Haccâc, Kitâbü Ahbâri Amr b. Ma‘dîkerib.
İslâm Tarihiyle İlgili Eserleri:
5
Kitâbü’t-Târîh, Kitâbü Târîhi Ecnâdi’l-Hulefâ, Kitâbü Sıfâti’l-Hulefâ,
Kitâbü’l-Mûsâllîn.
Ahbâru’l-Büldân (Coğrafya) ile İlgili Eserleri:
10
Kitâbü’l-Büldâni’l-Kebîr, Kitâbü’l-Büldâni’s-Sağîr, Kitâbü Tesmiyeti men
bi’l-Hicâzi min Ahyâi’l-Arab, Kitâbü Kısmeti’l-Arazin, Kitâbü-l-Enhâr,
Kitâbü’l-Hîre, Kitâbü Menâri’l-Yemen, Kitâbü’l-Acâ’ibi’l-Erbe‘a, Kitâbü Esvâki’l-Arab, Kitâbü’l-Ekâlîm, Kitâbü’l-Hîre ve Tesmiyeti’l-Biya‘ ve’d-Diyârât
ve Nesebi’l-Ubbâd.
Ahbârü’ş-Şuarâ ve Eyyâmü’l-Arab’a Dair Eserleri:
15
20
Kitâbü Tesmiyeti mâ fî Şi‘ri İmruülkays min Esmâ’i’r-Ricâl ve’n-Nisâ ve
Ensâbihim ve Esmâ’i’l-Arazîn ve’l-Cibâl ve’l-Miyâh, Kitâbü men Kâle Beyten
mine’ş-Şi‘ri fe-Nüsibe ileyhi, Kitâbü’l-Münzir Meliki’l-Arab, Kitâbü Dâhis ve’lGabrâ, Kitâbü Eyyâmi Fezâra ve Vakâi‘i Benî Şeybân, Kitâbü Vakâi‘id-Dabâb ve Fezâra, Kitâbü Yevmi Şenîf, Kitâbü’l-Kilâb ve Hüve Yevmi’n-Neşşâîn,
Kitâbü Eyyâmi Benî Hanîfe, Kitâbü Eyyâmi Kays b. Sa‘lebe, Kitâbü’l-Eyyâm,
Kitâbü Müseylimeti’l-Kezzâb ve Secâh.
Ahbâr (Tarih) ve Müsâmereye Dair Eserleri:
Kitâbü’l-Fityâni’l-Erbe‘a, Kitâbü’s-Semer, Kitâbü’l-Ehâdîs, Kitâbü’l-Mukatta‘ât, Kitâbü Habîbi’l-Attar, Kitâbü Acâ‘ibi’l-Bahr.
25
Muhammed b. İshak der ki: Onun Kitâbü’n-Nesebi’l-Kebîr adlı eseri
Mudar’ın yani Kinâne b. Huzeyme, Esed b. Huzeyme, Hüzeyl b. Müdrike,
Benî Zeyd Menât b. Temîm, Teym er-Rabâb, Ukl, Adî, Sevr, Tahal, Müzeyne, Dabbe, Kays Aylân, Gatafân, Bâhile, Ganî, Süleym, Âmir b. Sa‘saa,
‫ا‬
‫‪305‬‬
‫כ אب ا‬
‫אج‬
‫وأ ه‬
‫‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫أ אر‬
‫أ אر ا‬
‫و‬
‫כ‬
‫أ אر ا‬
‫כ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אء‪ ،‬כ אب‬
‫אء‪ ،‬כ אب ا‬
‫אت ا‬
‫ا ر‬
‫وا אرات و‬
‫ان ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אر‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫אز‬
‫ة‪ ،‬כ אب אر ا‬
‫أ אء‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ةو‬
‫ا אد‪.‬‬
‫ّ‬
‫أ אر ا‬
‫כ אب‬
‫ا ر‬
‫ّ ‪.‬‬
‫ان‬
‫ا ر ‪ ،‬כ אب أ اق ا ب‪ ،‬כ אب ا א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ‬
‫‪١٥‬‬
‫أ אد ا‬
‫ان ا כ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ب‪ ،‬כ אب‬
‫ّ אج‪ ،‬כ אب‬
‫م‬
‫أ אر ا‬
‫כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ وأ אر ‪ ،‬כ אب د ل‬
‫כ אب ا אر ‪ ،‬כ אب אر‬
‫‪٥‬‬
‫‪١٠‬‬
‫اء‪ ،‬כ אب‬
‫כ ب‪.‬‬
‫ا‬
‫א‬
‫وأ ّאم ا ب‬
‫א‬
‫وا‬
‫أ‬
‫ا ئا‬
‫אل ًא‬
‫אل وا אه‪ ،‬כ אب‬
‫אل وا‬
‫אء ا‬
‫ا‬
‫وأ‬
‫אء‬
‫אء وأ א‬
‫إ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ر‬
‫وا اء‪ ،‬כ אب أ ّאم ارة وو א‬
‫כ ا ب‪ ،‬כ אب دا‬
‫م ا ّ א ‪ ،‬כ אب أ ّאم‬
‫‪ ،‬כ אب ا כ ب و‬
‫ا אب و ارة‪ ،‬כ אب م َ‬
‫ا כ ّ اب و אح‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا ّאم‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب أ ّאم‬
‫ا‬
‫כ‬
‫כ אب ا‬
‫ا‬
‫ّאر‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫‪،‬أ‬
‫ر‪،‬‬
‫אر‬
‫אن ا ر ‪ ،‬כ אب ا‬
‫אل‬
‫‪٢٠‬‬
‫אر وا‬
‫‪،‬‬
‫א‬
‫إ‬
‫אق‪:‬‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אد‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ אت‪ ،‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫א כ אب ا‬
‫כ ة‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫אن‪ ،‬כ אب و א‬
‫ن‪،‬‬
‫اכ‬
‫ز‬
‫אن‪ ،‬א‬
‫ي‬
‫אة‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫‪:‬כא‬
‫ا אب‪ ،‬כ ‪،‬‬
‫‪ ،‬א‬
‫ي‪،‬‬
‫‪،‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
306
Mürre b. Sa‘saa, el-Hâris b. Muâviye, Nasr b. Muâviye, Sa‘d b. Bekr, Sekîf,
Muhârib b. Hasafe, Fehm, Advan, Rebîa b. Âmir, İyâd, ve Ak kabilelerinin
neseplerinden bahseder.
5
10
15
20
Yemenlilerin yani Kinde, Sekûn, Sekâsik, Âmile, Cüzâm, Kâdim, Havlân, Maâfir, Mezhic, Tayy b. Mezhic, Benî Mezhic b. Ka‘b, Müsliye, Eşca‘,
Rahâ’, Sadâ’, Cenb, Hakem b. Sa‘di’l-Aşîre, Zübeyd, Murâd, Ans, el-Eş‘ar,
Üded, Hemdân, el-Ezd, el-Evs, el-Hazrec, Huzâ‘a, Bârik, Gassân, Becîle,
Has‘am, Himyer, Kudâa, Belkîn, en-Nemr b. Vebre, Lehib, Süleym, Dim,
Belî, Mühre, Üzre, Selâmân, Dabbe b. Sa‘d, Cüheyne, Nehd b. Zeyd kabilelerinin neseplerinden bahseder.
Kitâbü’n-Nesebi’l-Kebîr’den ayrı başka kabilelerin nesepleri hakkında şu
kitapları vardır: Kitâbü Nesebi Kureyş, Kitâbü Nesebi Mead b. Adnân, Kitâbü
Nesebi Veledi’l-Abbas, Kitâbü Nesebi Ali b. Ebî Tâlib, Kitâbü Nesebi Benî
Abdüşems b. Abdümenâf, Kitâbü Benî Nevfel b. Abdümenâf, Kitâbü Esed b.
Abdüluzzâ b. Kusay, Kitâbü Nesebi Benî Abdüddâr b. Kusay, Kitâbü Nesebi
Benî Zühre b. Kilâb, Kitâbü Nesebi Benî Teym b. Mürre, Kitâbü Nesebi Benî
Adiyy b. Ka‘b b. Lü’eyy, Kitâbü Sehm b. Amr b. Hesîs, Kitâbü Benî Âmir b.
Lü’eyy, Kitâbü Beni’l-Hâris b. Fihr, Kitâbü Benî Muhârib b. Fihr, Kitâbü’lKülâbi’l-Evvel ve’l-Külâbi’s-Sânî -bunlar Arapların iki meşhur günüdür-.
Onun kitapları arasında Kitâbü Evlâdi’l-Hulefâ, Kitâbü Ümmehâti’n-Nebi (sav), Kitâbü’l-Avâtik, Kitâbü Ümmehâti’l-Hulefâ, Kitâbü Tesmiyeti Veledi
Abdülmuttalib, Kitâbü Künâ Âbâ’i’r-Rasûl (sav), Kitâbü Cemhereti’l-Cemhere -İbn Sa‘d rivayet eder- adlı eserleri vardır.
el-Vâkıdî’ye Dair Haberler
25
30
Ebû Abdullah Muhammed b. Ömer el-Vâkıdî, Eslemîlerin yani Benî
Sehm b. Eslem’in mevlâsıdır. Şiî taraftarı, iyi gidişatlı, takiyye sahibi bir
kişiydi. “Mûsâ’nın asâsı, Hz. Îsâ’nın ölüleri diriltme mucizeleri gibi, Hz.
Ali de Hz. Peygamber’in mucizelerindendir.” şeklinde bir rivayette bulunan
kişidir. Buna benzer başka rivayetleri de vardır. Medine halkındandı. Bağdat’a gitti, Askerü’l-Mehdî denen yere Hârûnürreşîd tarafından kadı tayin
edildi. Meğazîyi (Hz. Peygamber’in savaşları), siyeri, fütuhâtı, insanların
hadis ve fıkıh konularındaki ihtilaflarını, hükümleri ve tarihi iyi bilirdi.
‫ا‬
‫‪307‬‬
‫ّ‬
‫ة‬
‫‪ ،‬ا אرث‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫وان‪ ،‬ر‬
‫ا‬
‫و‬
‫א ‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫و ه‪،‬‬
‫رج‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫כ‬
‫ة‪ ،‬ز ‪،‬‬
‫اد‪،‬‬
‫ا ‪ ،‬אرق‪ ّ ،‬אن‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫‪ِ ،‬د ّم‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫اכ‬
‫رة‪،‬‬
‫ة‪،‬‬
‫ّא‬
‫ا ار‬
‫ّ‬
‫כ אب‬
‫آل أ‬
‫‪،‬ا‬
‫‪ ،‬أدد‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ي‬
‫ة‪ ،‬כ אب‬
‫ي‪ ،‬כ אب‬
‫‪،‬‬
‫ّ‬
‫ا ّى‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ ب‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אن‬
‫ز ‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ي‪ ،‬כ אب‬
‫ا אرث‬
‫‪،‬ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ز ة‬
‫כ‬
‫اء‪،‬‬
‫ان‪ ،‬ا زد‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ّ‬
‫ن‪،‬‬
‫‪ ،‬ر אء‪،‬‬
‫א ‪،‬‬
‫אف‪ ،‬כ אب أ‬
‫ا כ ب ا ّول وا כ ب ا א ‪ ،‬و א‬
‫‪١٥‬‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬أ‬
‫‪،‬‬
‫אن‪،‬‬
‫ام‪ ،‬אدم‪،‬‬
‫د‪ :‬כ אب‬
‫אن‪ ،‬כ אب و ا אس‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫אف‪ ،‬כ אب‬
‫‪١٠‬‬
‫‪،‬‬
‫א ‪ ،‬إ אد‪ّ ،‬כ‪.‬‬
‫‪،‬‬
‫ا وس‪ ،‬ا‬
‫אو ‪،‬‬
‫‪ :‬כ ة‪ ،‬ا כ ن‪ ،‬ا כא כ‪ ،‬א ‪،‬‬
‫‪ ،‬כ‬
‫‪٥‬‬
‫אو ‪،‬‬
‫כ‪،‬‬
‫אرب‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אرب‬
‫أ ّאم ا ب‪.‬‬
‫و כ أ ً א‪ :‬כ אب أو د ا אء‪ ،‬כ אب أ ّ אت ا‬
‫ا ّ ‪ ،‬כ אب כ‬
‫و‬
‫כ אب أ ّ אت ا אء‪ ،‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫ة رواه‬
‫ةا‬
‫و أ ً א כ אب‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب ا‬
‫آ אء ا‬
‫ا כ‪،‬‬
‫ل ‪.Ṣ‬‬
‫أ אر ا ا ي‬
‫أ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ات ا‬
‫مو‬
‫وا‬
‫ا ا ي‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،Ṣ‬כא‬
‫ذכ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ما‬
‫‪.‬و‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا ي روى أن‬
‫ا‬
‫אر‪ .‬وכאن‬
‫ي‪ ،‬א ـא א‬
‫כ ا‬
‫ً‬
‫وا כאم وا אر‪.‬‬
‫أ‬
‫أ‬
‫م وإ אء ا‬
‫ا‬
‫אزي وا‬
‫‪،‬ا‬
‫وا‬
‫ً‬
‫א‪،‬‬
‫إ‬
‫ح وا‬
‫ا‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫م‪ ،‬כאن‬
‫اد وو‬
‫ا‬
‫ف ا אس‬
‫אء‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
308
5
Muhammed b. İshak der ki: Eski bir vesikayı okudum. Vesikada el-Vâkıdî’nin ölümünden sonra 600 sandık (bağ) kitap bıraktığı, her sandığın
iki kişi tarafından taşınabildiği söylenir. Kendisi için gece-gündüz kitap istinsah eden iki kölesi vardı. Daha önce ona ait bazı kitaplar 2000 dinara
satılmıştı.
Kâtibi Muhammed b. Sa‘d şöyle der: “Ebû Abdullah el-Vâkıdî bana 130
yılında doğdum.” dedi. 11 Zilhicce 207 [26 Nisan 823] Pazartesi günü 78
yaşında öldü, Hayzuran mezarlığına gömüldü. Cenaze namazını Muhammed b. Semmâa kaldırdı.
10
15
20
25
Kitâbü’t-Târih ve’l-Meğazî ve’l-Meb‘as, Kitâbü Ahbâri Mekke, Kitâbü’t-Tabakât, Kitâbü Fütûhi’ş-Şâm, Kitâbü Fütûhi’l-Irak, Kitâbü’l-Cemel, Kitâbü
Makteli’l-Hüseyn aleyhisselâm, Kitâbü’s-Sîre, Kitâbü Ezvâci’n-Nebî aleyhisselâm, Kitâbü’r-Ridde ve’d-Dâr, Kitâbü Harbi’l-Evs ve’l-Hazrec, Kitâbü
Sıffîn, Kitâbü Vefâti’n-Nebî aleyhisselâm, Kitâbü Emri’l-Habeşe ve’l-Fîl,
Kitâbü’l-Menakih, Kitâbü’s-Sekîfe ve Bey‘ati Ebî Bekir, Kitâbü Zikri’l-Ezân,
Kitâbü Sîreti Ebî Bekir ve Vefâtihî, Kitâbü Medâ‘î Kureyş ve’l-Ensar fi’l-Katâi‘
ve Vaz‘ı Ömeri’d-Devâvîne ve Tasnîfi’l-Kabâ’il ve Merâtibihâ ve Ensâbiha,
Kitâbü’t-Terğib fî İlmi’l-Meğâzî ve Galati’r-Ricâl, Kitâbü Mevlidi’l-Hasan ve’l-Hüseyn ve Makteli’l-Hüseyn Aleyhisselâm, Kitâbü Darbi’d-Denânîr
ve’d-Derâhim, Kitâbü Târîhi’l-Fukahâ, Kitâbü’l-Âdâb, Kitâbü’t-Târîhi’l-Kebîr, Kitâbü Galati’l-Hadîs, Kitâbü’s-Sünne ve’l-Cemâ‘a ve Zemmi’l-Hevâ ve
Terki’l-Hurûc fi’l-Fiten, Kitâbü’l-İhtilâf -Medine ve Kûfe halklarının şüf‘a,
sadaka, umrâ, er-rukbâ,1 vedîa,2 âriyet,3 bidâa, mudârebe4 (sermaye-emek
ortaklığıyla ticaret), gasp, şeriket, hudud, şehâdât konularındaki ihtilaflarından fıkıh kitapları tertibiyle bahseder- adlı eserleri vardır.
el-Vâkıdî’nin Kâtibi Muhammed b. Sa‘d [Kâtibü’l-Vâkıdî]
30
Ebû Abdullah Muhammed b. Sa‘d, el-Vâkıdî’nin talebelerindendir. Hocasından rivayet etmiş, eserlerini onun eserlerine dayanarak yazmıştır. İtimad edilir, dindar, Sahabe ve Tabiîn’in haberlerini (hayatlarını) iyi bilen bir
âlimdi.
1
2
3
4
Umrâ ve rukbâ: Diğer tarafın ölümü hâlinde malın kendisine dönmesi şartıyla yapılan bağış anlamında
fıkıh terimi.
Bir kimseye koruması için bırakılan malı ve bu hukukî işlemi ifade eden fıkıh terimi.
Bir kimseye bir süre kullanmak üzere karşılıksız verilen mal.
Kâr paylaşımı esasına dayanan emek-sermaye ortaklığı anlamında İslâm hukuku terimi.
‫ا‬
‫‪309‬‬
‫إ‬
‫אل‬
‫ّ‬
‫כ ً א‪ .‬כ ّ‬
‫وا אر‪ .‬و ذ כ‬
‫אل‬
‫‪٥‬‬
‫و אت‬
‫و‬
‫‪١٠‬‬
‫‪،‬‬
‫ذي ا‬
‫ة‬
‫א ا‬
‫وا‬
‫ب ا وس وا‬
‫رج‪ ،‬כ אب‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب و אة ا‬
‫ا א‬
‫وا‬
‫אر‬
‫وا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ا‬
‫כ אب אر‬
‫ا‬
‫ّ وا‬
‫فأ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وا אر وا‬
‫כ‬
‫ا‬
‫وا כ‬
‫א‬
‫א‬
‫ّ‬
‫وذم ا‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫وج‬
‫ا‬
‫אر وا‬
‫אزي و‬
‫با א‬
‫وا را ‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫فو‬
‫وا‬
‫כ وا‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا כ ‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫وا‬
‫ود وا‬
‫ى وا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ي‬
‫وا د‬
‫אدات‪ .‬و‬
‫‪.‬‬
‫כא‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫אت ا ا ي‪ .‬وכאن‬
‫ا ا ي‬
‫‪،‬‬
‫أ‬
‫ًرا א ـא‬
‫ً‬
‫אب ا ا ي‪ ،‬روى‬
‫אر ا‬
‫כ‬
‫אل‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ةأ‬
‫ا واو‬
‫م‪ ،‬כ אب‬
‫אء‪ ،‬כ אب ا داب‪ ،‬כ אب ا אر‬
‫ا‬
‫وو‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ىو كا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب ا ّدة وا ار‪ ،‬כ אب‬
‫وا ‪،‬‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب أ ا‬
‫و ا א وأ א א‪ ،‬כ אب ا‬
‫و‬
‫‪ ،‬כ אب أ אر ّכ ‪،‬‬
‫כ ‪ ،‬כ אب ذכ ا ذان‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫א ‪.‬‬
‫ح ا اق‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫وא‬
‫ّ‬
‫אزي وا‬
‫م‪ .‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫وא ‪.‬‬
‫ّ‬
‫ران‪ ،‬و ّ‬
‫ة‪ ،‬כ אب أزواج ا‬
‫ا‬
‫כאن כ אن‬
‫ا ا ا ي‪ ،‬أ ّ و‬
‫ّ ‪ :‬כ אب ا אر‬
‫ح ا אم‪ ،‬כ אب‬
‫אت‪ ،‬כ אب‬
‫وو א ‪ ،‬כ אب‬
‫‪٢٠‬‬
‫أ‬
‫ود‬
‫ا‬
‫אن‬
‫ا‬
‫د אر‪.‬‬
‫ى‬
‫כ אب ا אכ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪١٥‬‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫כ‬
‫ن‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ر‬
‫ما‬
‫ّ‬
‫אن و‬
‫כ אب ا‬
‫א‬
‫ّ‬
‫כא ‪ :‬أ‬
‫ّ‬
‫و‬
‫אق‪ :‬أت‬
‫‪ .‬אل‪:‬‬
‫ا ا ي‬
‫ّ‬
‫وא‬
‫ّ א‬
‫א وا א‬
‫وأ ّ‬
‫‪.‬‬
‫כ‬
‫‪:‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
310
5
10
230 [845] yılında öldü. Kitâbü Ahbâri’n-Nebî (sav), Kitâbü’t-Tabakâti’lKübrâ adlı eserleri vardır. Eserde Hz. Peygamber’in ve Medine, Mekke,
Taîf, Yemen, Yemâme, Bahreyn, Kûfe, Basra, Şam, el-Cezîre, Mısır, Endülüs, Vâsıt, Medâin, Bağdat, Horasan, Rey, Hemedân, Kum, Enbâr gibi
yerlerde oturan sahabelerin hayatlarından bahseder. Bu kitaptaki malzemeyi el-Vâkıdî, el-Kelbî, el-Heysem b. Adî ve el-Medâinî’nin eserlerinden almıştır. Bunların dışında Kitâbü’t-Tabakâti’s-Sağîr, Kitâbü’l-Hayl adlı eserleri
bulunur.
el-Vâkıdî’nin talebeleri arasında İsmâil b. Mecma‘ bulunur. 227 (842)
yılında ölmüştür. Kitâbü Ahbâri’n-Nebî ve Meğâzîhî ve Serâyâhu adlı eseri
vardır.
Heysem b. Adî’ye Dair Haberler
15
Adı Ebû Abdurrahman el-Heysem b. Adî es-Su‘alî olup şiir, tarih, mesâlib, menâkıb, meâsir ve ensâb âlimidir. Nesebi şüpheliydi. Di‘bîl el-Huzâî;
İbn Ebî Duâd’ı ve Heysem b. Adî’yi hicvederek şöyle demiştir:
“Babam şehirlilerin ve bedevîlerin haberlerini iyi bilirdi, ona sordum: Ona
‘Heysem, Adî’nin oğlu mu?’ dedim. O da ‘Ahmed b. Ebû Duâd gibidir.
Heysem onların soyundansa şüphesiz Ahmed de İyâd’dandır. İyâd ne
zaman bir kavme reis olursa o zaman Allah insanlara kızar.’ dedi.”
20
25
30
Heysem 207 [822] yılında Femüssılh denen yerde Hasan b. Sehl’in yanındayken öldü.
Kitâbü’l-Mesâlib, Kitâbü’l-Mu‘ammerîn, Kitâbü Büyûtâti Kureyş,
Kitâbü’d-Devle, Kitâbü Büyûtâti’l-Arab, Kitâbü Hübûti Âdem ve İftiraki’l-Arab fî Nüzûliha ve Menâzilihâ, Kitâbü Nüzûlü’l-Arab bi’s-Sevâd
bi-Horasan, Kitâbü Nesebi Tayy, Kitâbü Medîhi Ehli’ş-Şâm, Kitâbü Hılfi Kelb ve Temîm ve Hılfi Zühl ve Hılfi Tayyi’ ve Esed, Kitâbü Târîhi’l-Acem ve Benî Ümeyye, Kitâbü’l-Mesâlibi’s-Sağîr, Kitâbü’l-Mesâlibi’l-Kebîr,
Kitâbü Mesâlibi’r-Rebîa, Kitâbü Ahbâri Tayy ve Nüzûlihâ beyne’l-Cebeleyn ve Hılfi Zühl ve Sü‘al, Kitâbü Medâ‘î Ehli’ş-Şâm, Kitâbü’n-Nevâfil,
Kitâbü Ahbâri Ziyâd b. Ebîh, Kitâbü men Tezevvece mine’l-Mevâli fi’l-Arab,
‫ا‬
‫‪311‬‬
‫و ّ‬
‫ا אت ا כ ى و‬
‫ّכ ‪ ،‬و‬
‫أ‬
‫ة‪،‬‬
‫ا אم‪ ،‬ا‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫ي‬
‫ذכ‬
‫ّ ‪ :‬כ אب أ אر ا‬
‫اכ ا‬
‫‪.‬و‬
‫أ ا‬
‫א‬
‫أ אر ا و אت ا‬
‫אت‪ :‬ا א‬
‫‪،‬ا‬
‫‪،‬ا‬
‫‪ ،‬وا‬
‫‪،‬ا א ‪،‬ا‬
‫ا ‪،‬‬
‫‪،‬ا‬
‫و‬
‫وא‬
‫אب ا ا ي أ ً א إ‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب أ אر ا‬
‫أ‬
‫‪.‬و‬
‫أ אر ا‬
‫أ‬
‫‪١٠‬‬
‫وا‬
‫ا‬
‫وا‬
‫يا‬
‫כ‬
‫ا ا ي وا כ‬
‫و‬
‫وا‬
‫א‬
‫אر وا א‬
‫‪ .‬وأ‬
‫وا א‬
‫د‬
‫دؤاد و‬
‫‪:‬‬
‫َ ِ ًא‬
‫ِ ْ אرِ ا‬
‫َ‬
‫َ َ َאل َכ َ ْ‬
‫ا‬
‫و ّ‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وא‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ ‪ :‬כ אب ا א‬
‫אت ا ب‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب ا و ‪ ،‬כ אب‬
‫אز א‪ ،‬כ אب ول ا ب א‬
‫ا אم‪ ،‬כ אب‬
‫כ‬
‫اد‬
‫و‬
‫و أ ‪ ،‬כ אب ا א‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫و و אا‬
‫כ אب أ אر‬
‫ّ‬
‫כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب أ אر ز אد‬
‫َ َ ا ِ ِ َوا ْ ِادي‬
‫َ‬
‫ِ أَ ِ د ِ‬
‫ؤاد‬
‫ُ‬
‫َ ْ‬
‫َ ْ َ ُ َ َ ٍّכ ِ ْ إ َ ِאد‬
‫ُْ‬
‫َ َ ْ َ َ َ ا ُ َ َ ا ِ ِאد‬
‫َ‬
‫وس َ ْ ً א‬
‫َ َ َכא َ ْ إ َ ُ‬
‫אد َ ُ ُ‬
‫و‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫َ ُ ْ ُ أَ َ َ ِ ْ َ ِ ِ ّي‬
‫ْ ُ‬
‫َ ْن َ ُכ َ َ ِ ْ ُ َ ِ ً א‬
‫ْ‬
‫ْ ٌ‬
‫‪١٥‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪،‬ا‬
‫ة‪،‬‬
‫ان‪، ،‬‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫و ّ‬
‫و אز و ا אه‪.‬‬
‫‪ ،‬א‬
‫אب‪ ،‬وכאن‬
‫אن أَ ِ‬
‫َ ْ ُ أ ِ َو َכ َ‬
‫‪٢٠‬‬
‫اد‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫אت‬
‫ي‬
‫ا‬
‫אء ا‬
‫‪ ،‬اכ‬
‫ا אن‪ ،‬ا ي‪،‬‬
‫אر‪ ،‬אت ا אء‪ .‬و ا ا כ אب أ ّ ا‬
‫ذ כ‪:‬כ אب ا אت ا‬
‫ي وا ا ‪.‬و‬
‫א‬
‫‪ .Ṣ‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫ذ‬
‫ا‬
‫و‬
‫אت‬
‫ط آدم وا اق ا ب‬
‫ا אن‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫‪،‬‬
‫و א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫وأ‬
‫و‬
‫أ‬
‫‪ ،‬כ אب אر‬
‫‪ ،‬כ אب ا א‬
‫ا כ ‪ ،‬כ אب א‬
‫و‬
‫أ‬
‫ذ‬
‫أ ‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّوج‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ر‬
‫‪،‬‬
‫ا אم‪،‬‬
‫ا ب‪،‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
312
5
10
15
Kitâbü’ş-Şebâb, Kitâbü’l-Câmi‘, Kitâbü’l-Vüfûd, Kitâbü Esmâ’i Beğâyâ Kureyş fi’l-Câhiliyyeti ve Esmâ’i men Veledne, Kitâbü Hıtati’l-Kûfe, Kitâbü
Vülâti’l-Kûfe, Kitâbü’n-Nisâ, Kitâbü’n-Neked, Kitâbü Fahri Ehli’l-Kûfe alâ
Ehli’l-Basra, Kitâbü Târîhi’l-Eşrâfi’l-Kebîr, Kitâbü Târîhi’l-Eşrâfi’s-Sağîr,
Kitâbü Tabakâti’l-Fukahâ ve’l-Muhaddisîn, Kitâbü Küna’l-Eşrâf, Kitâbü
Havâtimi’l-Hulefâ, Kitâbü Eşrâfi’l-Küttâb, Kitâbü Haresi’l-Hulefâ, Kitâbü
Şürati’l-Hulefâ, Kitâbü Kudâti’l-Kûfe ve’l-Basra, Kitâbü Ümmâli’ş-Şürati li Ümerâi’l-Irâk, Kitâbü’l-Mevâsim, Kitâbü Ümera’i Horasan ve’l-Yemen,
Kitâbü Târîhi’l-Hulefâ, Kitâbü’l-Harac, Kitâbü’s-Savâyif, Kitâbü’l-Havâric,
Kitâbü’n-Nevâdir, Kitâbü men Ravâ ani’n-Nebiyy min Ashâbihî, Kitâbü
Tesmiyeti’l-Fukahâ ve’l-Muhaddisîn, Kitâbü’t-Târîh ale’s-Sînîn, Kitâbü Sicilli’l-Cevâhir, Kitâbü Ahbâri’l-Hasan b. Ali ve Vefâtihi, Kitâbü’s-Semer, Kitâbü
Ahbâri’l-Fürs, Kitâbü Hutabi’l-Mısrayn Mekke ve’l-Medîne, Kitâbü Mukatta’âti’l-A‘rab, Kitâbü’l-Muhabber, Kitâbü Makteli Hâlid b. Abdullah el-Kasrî
ve’l-Velîd b. Yezîd ve Yezîd b. Hâlid b. Abdullah adlı eserleri vardır.
Kitabı olan ve el-Heysem’den ilim alanlar:
Ebû Ömer el-Ömerî. Asıl adı Hafs b. Ömer’dir. Kitâbü’z-Zünâti’l-Eşrâf ve Zikri Şübbâbi’l-Arab ve mâ Cerâ Beynehâ ve Zikri Ed‘iyâi’l-Câhiliyye,
Kitâbü’n-Nisâ adlı eserleri vardır. es-Sükkerî’nin yazısından nakledildi.
20
25
30
Ebü’l-Bahterî el-Kâdî’ye Dair Haberler
Adı Ebü’l-Bahterî Vehb b. Vehb b. Vehb b. Kesîr b. Abdullah b. Zem‘a b.
el-Esved [b. el-Muttalib] İbn Esed b. Abdüluzzâ b. Kusay’dır. Rivayete göre
Ca‘fer b. Muhammed aleyhisselâm onun Medineli olan anasıyla evliydi.
Fakih, tarihçi ve nesep alimiydi. Hârûnürreşîd onu Askerü’l-Mehdî kadılığına tayin etti. Sonra azledip -Bekkâr b. Abdullah’tan sonra- Medine vali,
kumandan ve kadısı tayin etti. Sonra azledildi, Bağdat’a geldi, Bağdat’ta
vefat etti. Hadis sahasında zayıftı.
Kitâbü’r-râyât, Kitâbü Tasm ve Cedîs, Kitâbü Sıfati’n-Nebî (sav), Kitâbü
Fazâ’ili’l-Ensâr, Kitâbü’l-Fazâ’ili’l-Kebîr -bütün faziletleri içerir-, Kitâbü Nesebi Veledi İsmâil b. İbrâhim (as) adlı eserleri vardır. Son eserinde bazı hadis
ve kıssalar yer alır.
‫ا‬
‫‪313‬‬
‫כ אب ا אب‪ ،‬כ אب ا א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫و ن‪ ،‬כ אب‬
‫أ‬
‫‪٥‬‬
‫اכ‬
‫ة‪ ،‬כ אب אر‬
‫אر‬
‫ا‬
‫روى‬
‫ا‬
‫ط‬
‫اء ا اق‪ ،‬כ אب ا‬
‫אء‪ ،‬כ אب ا‬
‫اج‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫‪Ṣ‬‬
‫ّ ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫أ אر ا س‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ي‪ .‬وا‬
‫وذכ‬
‫ّ‬
‫ا כ ي‪.‬‬
‫ا‬
‫أ אر أ‬
‫أ ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫אء‪ ،‬כ אب‬
‫אة ا כ‬
‫وا‬
‫ا אن وا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ارج‪ ،‬כ אب ا ادر‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا אر‬
‫אء وا‬
‫ّ‬
‫وو א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ אت ا‬
‫و‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫اب‪ ،‬כ אب‬
‫ا ‪.‬‬
‫اכ‬
‫א وذכ أد אء ا א‬
‫‪ :‬כ אب ا אة ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫اف‬
‫אء‬
‫ّ‬
‫يا א‬
‫يو‬
‫כ‬
‫و‬
‫ز‬
‫ا‬
‫د‬
‫ا‬
‫אا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ة‪،‬‬
‫ّ ‪:‬‬
‫‪.‬و‬
‫ى‬
‫אء‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫اف ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب أ اء‬
‫ّכ وا‬
‫ا ا ي وا‬
‫ّ‬
‫אب ا ب و א‬
‫و‬
‫طا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫اف‪ ،‬כ אب‬
‫ا ‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫א‬
‫أ‬
‫أ‬
‫‪١٥‬‬
‫اف ا כ ‪ ،‬כ אب אر‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب כ‬
‫כ אب אت ا אء وا‬
‫أ اف ا כ אب‪ ،‬כ אب س ا אء‪ ،‬כ אب‬
‫ّ אل ا‬
‫ا א‬
‫ا כ ‪ ،‬כ אب و ة ا כ ‪ ،‬כ אب ا אء‪ ،‬כ אب ا כ ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫כ אب‬
‫‪١٠‬‬
‫د‪ ،‬כ אب أ אء א א‬
‫وأ אء‬
‫ّ ‪،‬‬
‫ا‬
‫‪ .‬و אل إ ّن‬
‫ا ّى‬
‫أ‬
‫ا ّ‬
‫ً‬
‫כאن‬
‫‪ .‬وכאن ً א أ אر א א א‪ ،‬وو ّ ه אرون ا אء‬
‫أ ا‬
‫ّو ً א ّ‬
‫ً‬
‫ا و‬
‫ّכאر‬
‫ا م‬
‫ل‬
‫ا‬
‫وو ّ ه‬
‫ي‬
‫כ ا‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫ًא ا‬
‫א‪ .‬وכאن‬
‫إ‬
‫א ا אء ّ ل م اد و ّ‬
‫و‬
‫א‬
‫و إ‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫‪ :‬כ אب ا ا אت‪ ،‬כ אب‬
‫אر‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫إ ا‬
‫اכ‬
‫א‬
‫ا‬
‫مو‬
‫و‬
‫ي‬
‫و‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ي‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫م‪،‬‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫אد‬
‫وا‬
‫‪.‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
314
el-Medâinî’ye Dair Haberler
5
el-Hâris b. Ebû Usâme şöyle der: el-Medâinî, Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Ebû Seyf el-Medâinî’dir. Semüre b. Cündüb’ün
mevlâsıdır. Bazıları Semüre b. Habîb b. Abdüşems b. Abdümenâf ’ın mevlâsı olduğunu söylediler.
Doğumu: Muhammed b. Yahyâ, el-Hüseyin b. Fehm’den, o da el-Medâinî’den şöyle nakletmiştir: “135 yılında doğdum.” 215 yılında öldü.
10
15
Ebû Bekir b. el-İhşîd’in yazısıyla yazılmış bir vesikada okuduğuma göre,
el-Medâinî, Ma‘mer b. el-Eş‘as’ın hizmetçilerinin sözcüsüydü. Vesikada
şöyle der: Hafsü’l-Ferd, Ma‘mer, Ebû Şemir, Ebü’l-Hasan el-Medâinî, Ebû
Bekiri’l-Esam, Ebû Âmir Abdülkerim b. Ravh, bu altı kişi Ma‘mer b. elEş‘as’ın hizmetkârlarıydı. İbnü’l-Kûfî’nin kayıtlarında, el-Medâinî’nin 225
yılında 93 yaşındaken İshak b. İbrâhim el-Mevsılî’nin evinde öldüğünü
okudum. İshak’ın devamlı yanındaydı.
el-Medâinî şu eserleri kaleme almıştır ki bunları Ebü’l-Hasen İbnü’l-Kûfî’nin kayıtlarından aktarıyorum:
Hz. Peygamber Hakkındaki Eserleri:
20
25
30
Kitâbü Ümmehâti’n-Nebî (sav), Kitâbü Sıfati’n-Nebî (sav), Kitâbü Ahbâri’l-Münâfikîn, Kitâbü Uhûdi’n-Nebî (sav), Kitâbü Tesmiyeti’l-Münâfikîn
men Nezele fîhi’l-Kur’ân minhüm ve min Gayrihim, Kitâbü Tesmiyeti’l-lezîne Yü’zûne’n-Nebî (sav) ve Tesmiyeti’l-Müstehziîn ellezîne Ce‘alü’l-Kur’ân’e
İdîn, Kitâbü Resâili’n-Nebî (sav), Kitâbü Kütübi’n-Nebî (sav) ile’l-Mülûk,
Kitâbü Âyâti’n-Nebî (sav), Kitâbü İktâ‘i’n-Nebî (sav), Kitâbü Fütûhi’n-Nebî
(sav), Kitâbü Sulhi’n-Nebî (sav), Kitâbü Hutabi‘n-Nebî (sav). Kitâbü Uhûdi’n-Nebî (sav) -[aynı isimdeki diğer kitaptan] farklıdır-. Kitâbü’l-Meğâzî
-Ebü’l-Hasan b. el-Kûfî bu son eserin kendisinde bulunup 8 cüzden oluştuğunu, ciltler hâlinde olduğunu ve Abbas el-Yâbis’in hattıyla yazıldığını;
ve aynı bölüm içinde, Ahmed b. el-Hâris el-Harrâz’ın da iki ciltlik bir [meğâzî] kitabının kendisinde olduğunu söyler-.
Kitâbü Serâyâ’n-Nebî (sav), Kitâbü’l-Vüfûd -Yemen, Mudar, Rebîa heyetlerinden bahseder-, Kitâbü Du‘âi’n-Nebî (sav), Kitâbü Haberi’l-İfk, Kitâbü
Ezvâci’n-Nebî (sav), Kitâbü’s-Serâyâ, Kitâbü Ummâli’n-Nebî ale’s-Sadakât,
Kitâbü mâ Nehâ anhü’n-Nebî (sav), Kitâbü Hacceti Ebî Bekir es-Sıddîk (ra),
‫ا‬
‫‪315‬‬
‫ا‬
‫أ אر ا‬
‫אل ا אرث‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫أ א ‪ ،‬אل‪ :‬ا‬
‫ا‬
‫‪،‬أ ا‬
‫ا‬
‫ب و אل‬
‫ة‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ة‬
‫אف‪.‬‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫ه‪،‬‬
‫א رواه‬
‫ّ‬
‫و א ‪ ،‬و אت‬
‫و‬
‫ّ أ‬
‫أت‬
‫‪ .‬אل‪ :‬و‬
‫ا‬
‫א‬
‫‪١٠‬‬
‫ا اכ‬
‫‪ :‬אت ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫روح‬
‫אق‬
‫ا‬
‫إ ا‬
‫כ אب أ ّ אت ا‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب כ‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫حا‬
‫أ اء‬
‫ا אا‬
‫כ אب د אء ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّأ‬
‫ا‬
‫‪.‬و‬
‫‪.‬و‬
‫‪،‬و أ‬
‫ثو‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ن‬
‫‪:‬‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب أ אر ا א‬
‫ا آن‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪Ṣ‬إ‬
‫ا‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب‬
‫د‬
‫ّ‬
‫ا אرث اا‬
‫أ‬
‫כ ا‬
‫وأ‬
‫ًא إ ‪.‬‬
‫ل‬
‫‪ ،Ṣ‬آ ‪ .‬כ אب ا‬
‫כ אب‬
‫وא‬
‫وכאن‬
‫ا א‬
‫ا‬
‫א‬
‫و‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب‬
‫ذون ا‬
‫دا‬
‫אن‬
‫אن‬
‫‪Ṣ‬‬
‫‪Ṣ‬و‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب‬
‫ا‬
‫א أ א ذاכ ه‬
‫أ אر ا‬
‫‪.‬‬
‫כ ّ ًא‬
‫ا‬
‫ا ا وأ‬
‫وأ ا‬
‫ّ כא ا‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫כ‬
‫‪ :‬כאن ا‬
‫ا د وأ‬
‫اכ‬
‫لإ‬
‫‪١٥‬‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ةو א‬
‫‪ ،‬أ ّ אل‪ :‬و ت‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب ر א‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب إ אع ا‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب‬
‫אزي‪ ،‬وز‬
‫אس ا א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا ا آن‬
‫ك‪ ،‬כ אب آ אت ا‬
‫ا‬
‫‪ .‬وز‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫أ ا‬
‫اا‬
‫د‬
‫ا‬
‫‪ .Ṣ‬כ אب‬
‫أّ א‬
‫اכ‬
‫‪ ،‬وأ ى‬
‫ه‬
‫از‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب ا‬
‫دو‬
‫ي‬
‫و دا‬
‫‪،‬و د‬
‫‪،‬و در‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب ا כ‪ ،‬כ אب أزواج ا ‪ ،Ṣ‬כ אب ا ّ ا א‪ ،‬כ אب ّ אل‬
‫‪،Ġ‬‬
‫ا ‪ ،Ṣ‬כ אب ّ أ כ ا‬
‫אت‪ ،‬כ אب א‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
316
Kitâbü Hutabi’n-Nebî (sav), Kitâbü Ahbâri’n-Nebî [mükerrer], Kitâbü’lHâtem ve’r-Rusül, Kitâbü men Ketebe lehü’n-Nebî (sav) Kitâben ve Emânen,
Kitâbü Emvâli’n-Nebî ve Küttâbihî ve men Kâne Yeruddü aleyhi’s-Sadakate
min Kureyşi’l-Arab.
5
10
15
20
Kureyş Kabîlesi İle İlgili Eserleri:
Kitâbü Nesebi Kureyş ve Ahbârihâ, Kitâbü’l-Abbas b. Abdülmuttalib,
Kitâbü Ahbâri Ebî Tâlib ve Veledihî, Kitâbü Hutabi Ali aleyhisselâm, Kitâbü
Abdullah b. el-Abbas, Kitâbü Ali b. Abdullah b. el-Abbas, Kitâbü Âl-i Ebi’lÂs, Kitâbü Âl-i Ebi’l-‘Îs, Kitâbü Haberi’l-Hakem b. Ebi’l-Abbas, Kitâbü
Abdurrahman b. Semüre, Kitâbü İbn Ebî Atîk, Kitâbü Amr b. ez-Zübeyr,
Kitâbü Fazâ’ili Muhammed b. el-Hanefiyye, Kitâbü Fazâ’ili Ca‘fer b. Ebî
Tâlib, Kitâbü Fazâ’ili’l-Hâris b. Abdülmuttalib, Kitâbü Fazâ’ili Abdullah b.
Ca‘fer, Kitâbü Muâviye b. Abdullah, Kitâbü Abdullah b. Muâviye, Kitâbü
Emri Muhammed b. Ali b. Abdullah b. Abbas, Kitâbü’l Âs b. Ümeyye, Kitâbü
Abdullah b. Âmil b. Küreyz, Kitâbü Bişr b. Mervân b. el-Hakem, Kitâbü
Ömer b. Abdullah b. Ma‘mer, Kitâbü Hicâ’i Hasan li Kureyş, Kitâbü Fazâ’ili
Kureyş, Kitâbü Amr b. Sa‘îd b. el-Âs, Kitâbü Yahyâ b. Abdullah b. el-Hâris,
Kitâbü Esmâ’i men Kutile mine’t-Tâlibiyyîn, Kitâbü Ahbâri Ziyâd b. Ebîh,
Kitâbü Menâkihi Ziyâd ve Veledihî ve Da‘vetihî, Kitâbü’l-Cevâbât -Kureyş,
Mudar, Rebîa, Mevâlî ve Yemenlilerin cevaplarını muhtevidir-.
Eşrafın Kadınları ve Diğer Kadınlar Hakkındaki Eserleri:
25
30
Kitâbü’s-Sadâk, Kitâbü’l-Velâ’im, Kitâbü’l-Menâkih, Kitâbü’n-Nevâkih ve’n-Nevâşiz, Kitâbü’l-Mugîrât, Kitâbü’l-Mukayyinât [süsleyiciler],
Kitâbü’l-Mütereddifât min Kureyş, Kitâbü men Ceme‘a beyne Uhteyn ve men
Tezevvece binti İmra‘etihî ve men Ceme‘a Eksera min Erba‘ ve men Tezevvece Mecûsiyye, Kitâbü men Kürihe Münâkehatühü, Kitâbü men Kutile anhâ
Zevcühâ, Kitâbü men Nühiyet an Tezvîci Racülin fe-Tezevvecethü, Kitâbü
men Tezevvece mine’l-Eşrâfi fî Kelb, Kitâbü men Hecâhâ Zevcühâ, Kitâbü
men Şeket Zevcehâ ev Şekâhâ, Kitâbü Münâkazâti’ş-Şu‘arâ ve Ahbâri’n-Nisâ,
Kitâbü men Tezevvece fî Sekîf min Kureyş, Kitâbü’l-Fâtımiyyât, Kitâbü men
Vasafe İmra’eten fe-Ahsene, Kitâbü’l-Kelbiyyât, Kitâbü’l-Avâtik, Kitâbü Menâkihi’l-Ferezdak, Kitâbü’l-Bikr, Kitâbü men Tezevvece min Nisâi’l-Hulefâ.
‫ا‬
‫‪317‬‬
‫ا‬
‫כ אب‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب ا א وا‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب أ אر ا‬
‫وכ ّא و‬
‫‪ Ṣ‬כ א ًא وأ א ًא‪ ،‬כ אب أ ال ا‬
‫ا‬
‫ا ب‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כאن ّد‬
‫כ‬
‫א‬
‫أ אر‬
‫‪٥‬‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫وأ אر א‪ ،‬כ אب ا אس‬
‫כ אب‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و ّ م‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫א وو ه‪ ،‬כ אب‬
‫ا אس‪ ،‬כ אب آل أ ا אص‪ ،‬כ אب آل أ ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ة‪ ،‬כ אب ا أ‬
‫ا‬
‫أ ا אس‪ ،‬כ אب‬
‫ا כ‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫ا‬
‫و ا ‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫ا ّ ‪ ،‬כ אب א ا אرث‬
‫כ אب א ا אرث‬
‫‪ ،‬כ אب אو‬
‫ا‬
‫כ אب א‬
‫ا‬
‫ا ‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫א‬
‫כ ‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪١٥‬‬
‫אء‬
‫ا אص‪ ،‬כ אب‬
‫أ אر ز אد‬
‫כ‬
‫‪،‬‬
‫أ אر אכ ا‬
‫כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا אت‬
‫ات‪ ،‬כ אب ا‬
‫و‬
‫אכ‬
‫ّوج ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّوج‬
‫ا‬
‫א‬
‫ّ ‪،‬‬
‫אو ‪،‬‬
‫ا‬
‫ا כ ‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫א‬
‫ا אت ر‬
‫ا א‬
‫אء‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا אت ا‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا אت و‬
‫ا ‪،‬‬
‫‪:‬‬
‫ي‬
‫‪.‬‬
‫ا אت ا‬
‫אء‬
‫ّد אت‬
‫אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫أכ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّوج‬
‫أر و‬
‫א زو א‪ ،‬כ אب‬
‫اف‬
‫أ‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا אכ ‪ ،‬כ אب ا اכ وا ا ‪ ،‬כ אب‬
‫ا أ و‬
‫כא א‪ ،‬כ אب א‬
‫‪٢٥‬‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫اف وأ אر ا‬
‫اق‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا אرث‪ ،‬כ אب أ‬
‫‪،‬‬
‫אس‪ ،‬כ אب‬
‫אس‪ ،‬כ אب ا אص‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أ ‪ ،‬כ אب‬
‫أ ‪ ،‬כ אب אכ ز אد وو ه ود‬
‫ا אت‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّ אن‬
‫وان‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب أ אر أ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ‬
‫אت ا‬
‫اء وأ אر ا‬
‫אت‪ ،‬כ אب‬
‫ا أة‬
‫و‬
‫כ אب ا א‬
‫ّ‬
‫כ אب אכ ا زدق‪ ،‬כ אب ا כ ‪ ،‬כ אب‬
‫أ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫و‬
‫ر‬
‫א א زو א‪ ،‬כ אب‬
‫אء‪ ،‬כ אب‬
‫כ‬
‫ّوج‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫زو א أو‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا כ אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّوج‬
‫אء ا‬
‫כه‬
‫אء‪.‬‬
‫ا כ‪،‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
318
Halifelerin Tarihlerine Dair Eserleri:
5
10
Kitâbü Tesmiyeti’l-Hulefâ ve Küttâbihim ve A‘mârihim, Kitâbü Târîhi A‘mâri’l-Hulefâ, Kitâbü Târîhi’l-Hulefâ, Kitâbü Hule’l-Hulefâ, Kitâbü
Ahbâri’l-Hulefâi’l-Kebîr -Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali aleyhisselâm,
Muâviye, Yezîd b. Muâviye, Muâviye b. Yezîd b. Muâviye, İbnü’z-Zübeyr,
Mervân b. el-Hakem, Abdülmelik, el-Velîd, Süleyman, Ömer b. Abdülazîz, Yezîd b. Abdülmelik, Hişâm b. Abdülmelik, el-Velîd b. Yezîd, Yezîd
b. el-Velîd, [İkinci] Mervân, es-Seffâh, el-Mansûr, el-Mehdî, el-Hâdî,
Hârûnürreşîd, el-Emîn ve’l-fitne, el-Me’mûn, el-Mu‘tasım dönemlerinden bahseder-. Ayrıca Kitâbü Ahbâri’s-Seffâh ve Kitâbü Âdâbi’s-Sultân adlı
eserleri bu nevidendir.
Önemli Olaylara Dair Eserleri:
15
20
25
Kitâbü Makteli Osman b. Affân (ra), Kitâbü’r-Ridde, Kitâbü’l-Cemel,
Kitâbü’l-Gârât, Kitâbü’l-Havâric, Kitâbü’n-Nehrevân, Kitâbü Haberi Dâbî
b. el-Hâris el-Bürcümî, Kitâbü Tevbe b. Mudarras, Kitâbü Benî Nâciye
ve’l-Hırrît b. Râşid ve Maskale b. Hübeyre, Kitâbü Muhtasarı’l-Havâric,
Kitâbü Hutabi Ali ve Kütübihî ilâ Ümmâlihi, Kitâbü Abdullah b. Âmir
el-Hadramî, Kitâbü İsmâil b. Hebbâr, Kitâbü Amr b. ez-Zübeyr, Kitâbü
Merci Râhıt, Kitâbü’r-Rabeze ve Makteli Huneys, Kitâbü Ahbâri’l-Haccâc
ve Vefâtihî, Kitâbü Abbâd b. el-Husayn, Kitâbü Hurreti Râkım [Hamza ve
Akmar], Kitâbü İbni’l-Cârûd Bürüstükbâz, Kitâbü Makteli Amr b. Sa‘îd
b. el-Âs, Kitâbü Ziyâd ibn Amr b. el-Eşrefi’l-Atekî, Kitâbü Hilâfi Abdülcebbâr el-Ezdî ve Maktelihî, Kitâbü Selm b. Kuteybe ve Ravh b. Hâtim,
Kitâbü’l-Misver b. Ömer ibni Abbâd el-Habtî ve Amr b. Sehl, Kitâbü Makteli Yezîd b. Ömer b. Hübeyre, Kitâbü Yevmi Senbîl.
Fetihlere Dair Eserleri:
30
Kitâbü Fütûhi’ş-Şâm Eyyâmı Ebî Bekir: -Şâm haberlerinin ilk kısmıdırMerc es-Suffer, Busrâ’nın fethi, Yâkûsa ve Dımaşk’ın fetihleri; Hz. Ömer
devrinde Fahl, Hıms, Yermük, İliyâ, Kaysâriye, Askalân, Gazze, Kıbrıs’ın fetihleri. Kitâbü Amr b. Sa‘d el-Ensârî. Kitâbü Fütûhi’l-Irak: Hz. Ebû Bekir’in
ölümü, Köprü olayı, Mihrân ve öldürülmesi, Nuhayle günü, Kâdisiye savaşı,
‫ا‬
‫‪319‬‬
‫כ‬
‫أ אر ا‬
‫אء‬
‫ا‬
‫אء وכ ّא‬
‫כ אب‬
‫ا‬
‫אء‪ ،‬כ אب‬
‫‪،‬‬
‫כ‪،‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬وان‬
‫ا כ‪،‬‬
‫ا‬
‫ّ אح‪ ،‬ا‬
‫כ‬
‫אم‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫אن‪،‬‬
‫ا כ‪ ،‬ا‬
‫‪،‬ا‬
‫‪،‬ا‬
‫وا‬
‫ّ אن‪ .Ġ ،‬כ אب ا ّدة‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا אرث ا‬
‫א‬
‫وان‪ ،‬כ אب‬
‫אن‬
‫ارج‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ز אد ا‬
‫و‬
‫א‬
‫وا‬
‫‪،‬‬
‫را‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫و‬
‫ّ אج وو א ‪ ،‬כ אب אد‬
‫ّ‬
‫و‬
‫אذ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا اق‪ ،‬و אة أ‬
‫ن‪ ،‬ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا אرات‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ف‬
‫ا‬
‫ر‬
‫ّ‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا אص‪ ،‬כ אب‬
‫אر ا زدي و‬
‫אد ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫و‬
‫‪.‬‬
‫ح‬
‫כ אب ح ا אم أ ّאم أ‬
‫‪.‬‬
‫ا א‬
‫ى‪،‬‬
‫إ א‪،‬‬
‫ا‬
‫ة‪ ،‬כ אب م‬
‫אر ‪،‬‬
‫‪.‬‬
‫ّ א ‪ ،‬כ אب‬
‫م‪ ،‬وכ إ‬
‫و ا ‪ ،‬כ אب ج را‬
‫אر‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ف ا כ ‪ ،‬כ אب‬
‫وروح‬
‫ا‬
‫وان‪،‬‬
‫ة‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب إ א‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫ةو‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫אن‪.‬‬
‫ة را ‪ ،‬כ אب ا ا אرود‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪،‬‬
‫אو‬
‫اث‬
‫ّ‬
‫ارج‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ي‬
‫אو ‪،‬‬
‫‪ :‬أ אر أ‬
‫‪،‬‬
‫ي‪ ،‬ا אدي‪ ،‬ا‬
‫س‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫אء ا כ ‪ ،‬و‬
‫ا כ‪ ،‬ا‬
‫ّ אح‪ ،‬כ אب آداب ا‬
‫כ אب‬
‫כ אب ا‬
‫م‪،‬‬
‫أ אر ا‬
‫אو ‪،‬‬
‫ا כ ‪،‬‬
‫ر‪ ،‬ا‬
‫כ אب أ אر ا‬
‫‪١٠‬‬
‫אء‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫אن‪،‬‬
‫אو ‪ ،‬ا ا‬
‫‪٥‬‬
‫وأ אر ‪ ،‬כ אب אر‬
‫אء‪ ،‬כ אب אر‬
‫ن‪،‬‬
‫כ‪،‬‬
‫ّ ة‪،‬‬
‫ا‬
‫כ ‪ّ :‬أول‬
‫ا אم‪.‬‬
‫د ‪ .‬أ ّאم‬
‫و‬
‫س‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ان و‬
‫‪ ،‬ما‬
‫‪،‬‬
‫‪:‬‬
‫ج ا ّ ‪ .‬أ ّאم أ‬
‫‪،‬ا‬
‫‪،‬‬
‫אري‪ ،‬כ אب‬
‫‪،‬‬
‫ا אد‬
‫כ‪،‬‬
‫ك‪،‬‬
‫ح‬
‫‪،‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
320
5
10
15
20
Medâin, Celûlâ, Nihavend savaşları. Kitâbü Haberi’l-Basra ve Fütûhihâ:
Destümeysân, Mugîre b. Şube ve Ebû Mûsâ el-Eş‘arî’nin valilikleri, Ahvaz, Menâzir, Nehr Tîrâ, Sûs, Tüster, Kale, Hürmüzân, Dabbe b. Muhsan,
Cündişâpûr, Sahretâc, Karyetü’l-Abdî, Sürrak, Mihricân Kazak, Mâsebezân, Sürrak kalesi, Râmehürmüz, Büstân fetihleri/olaylarını ihtiva eder.
Kitâbü’l-Esâvira. Kitâbü fütûhi Horâsân: Cüneyd b. Abdurrahman, Râfi‘
b. el-Leys b. Nasr b. Seyyâr’ın valiliklerini ve Kuteybe’nin Horasan’daki
faaliyetlerindeki rivayet ihtilaflarını içerir. Kitâbü Nevâdiri Kuteybe b. Müslim bi Horâsân, Kitâbü Vilâyeti Esed b. Abdullah el-Kasrî, Kitâbü vilâyeti
Nasr b. Seyyâr, Kitâbü’d-devle, Kitâbü Seğri’l-Hind, Kitâbü Ummali’l-Hind,
Kitâbü Fütûhi Sicistân, Kitâbü Fârs, Kitâbü Fethi’l-Übülle, Kitâbü Ahbâri Ermîniyye, Kitâbü Kirmân, Kitâbü Fethi Kâbul ve Zâbulistan, Kitâbü’lKılâ‘ ve’l-Ekrâd, Kitâbü Oman, Kitâbü Fütûhi Cibâli Taberistân, Kitâbü
Taberistân Eyyâme’r-Reşîd, Kitâbü Fütûhi Mısr, Kitâbü’r-Rey ve Emri’l-Alevî,
Kitâbü Ahbâri’l-Hasan b. Zeyd ve mâ Müdiha bihî mine’ş-Şi‘r ve Ummâlihî, Kitâbü Fütûhi’l-Cezîre, Kitâbü Fütûhi’l-Pâmir, Kitâbü Fütûhi’l-Ahvâz,
Kitâbü Fütûhi’ş-Şam, Kitâbü Emri’l-Bahreyn, Kitâbü Fethi Sührük, Kitâbü
Fethi Barka, Kitâbü Fethi Mekrân, Kitâbü Fütûhi’l-Hîre, Kitâbü Müvâde‘ati’n-Nûbe, Kitâbü Haberi Sâriye b. Züneym, Kitâbü Fütûhu’r-Rey -tekrar-,
Kitâbü Fütûhi Cürcân ve Taberistân.
Araplar’ın Haberlerine Dair Eserleri:
25
Kitâbü’l-Büyûtât, Kitâbü’l-Cîrân, Kitâbü Eşrâfi Abdü’l-Kays, Kitâb- Ahbâri Sakîf, Kitâbü men Nüsibe ilâ Ümmihî, Kitâbü men Sümmiye bi’smi
Ebîhi mine’l-Arab, Kitâbü’l-Hayl ve’r-Rihân, Kitâbü Binâ’i’l-Ka‘be, Kitâbü
Haberi Huzâ‘a, Kitâbü Himâ’l-Medîne ve Cibâlihâ ve Evdiyetihâ.
Şairler ve Diğerleri Hakkındaki Eserleri:
30
Kitâbü Ahbâri’ş-Şu‘arâ, Kitâbü men Nüsibe ilâ Ümmihî mine’ş-Şu‘arâ,
Kitâbü’l-Amâir, Kitâbü’ş-Şüyûh, Kitâbü’l-Guramâ, Kitâbü men Hâdene ev Gazâ, Kitâbü Men İftüriza Mine’l-A‘râbi fi’d-Dîvân fe-Nedime ve Kâle Şi‘ran, Kitâbü’l-Mütemessilîn, Kitâbü Men Temessele Bi Şi‘rin
fi Marazihî, Kitâbü’l-Ebyâti’l-letî Cevâbühâ Kelâmün, Kitâbü’n-Necâşî, Kitâbü men Vakafe alâ Kabrin fe-Temessele bi-Şi‘rin, Kitâbü men
‫ا‬
‫‪321‬‬
‫ا‬
‫ا ‪،‬‬
‫ء‪ ،‬אو ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ة‬
‫‪،‬و‬
‫ا‬
‫س‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫אج‪،‬‬
‫‪٥‬‬
‫و‬
‫ّ‬
‫ق‪،‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫را‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ان‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ي‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ةو‬
‫ا‬
‫אو‬
‫ا‬
‫כ אب‬
‫‪١٠‬‬
‫ح‬
‫כא‬
‫כ אب‬
‫ّ‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا‬
‫وزا‬
‫ح ا א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫از‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب أ אر ا‬
‫‪١٥‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ز ‪ ،‬כ אب‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ح‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ّ אل ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب أ אر أر‬
‫ع وا כ اد‪ ،‬כ אب‬
‫ي‬
‫ف ا وا‬
‫ّ‬
‫ا אن‪ ،‬כ אب و‬
‫אن‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا ي وأ‬
‫و ّ א ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ح ا אم‪ ،‬כ אب أ ا‬
‫حا‬
‫כ ان‪ ،‬כ אب‬
‫ح‬
‫ح ا ي‪ ،‬כ אب‬
‫ح‬
‫אل‬
‫ا‬
‫ي‪،‬‬
‫ة‪ ،‬כ אب‬
‫ك‪،‬‬
‫ة‪ ،‬כ אب اد ا‬
‫אن و‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب כ אن‪،‬‬
‫حا‬
‫ان‪ ،‬כ אب أ اف‬
‫אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫إ أ ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب‬
‫ّ‬
‫ا ‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب אء ا כ ‪ ،‬כ אب‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا אن‪ ،‬و‬
‫‪:‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אن‪.‬‬
‫أ אر ا ب‬
‫כ אب ا‬
‫כ‬
‫ان‪،‬‬
‫אر‪ .‬ا‬
‫ّ‬
‫אن‪ ،‬כ אب אرس‪ ،‬כ אب‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا‬
‫א ر‪،‬‬
‫א‬
‫ح‬
‫אر‪ ،‬כ אب ا و ‪ ،‬כ אب‬
‫אن‪ ،‬כ אب‬
‫אر‬
‫‪،‬‬
‫אورة‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫אن أ ّאم ا‬
‫ز وא ح‬
‫כ אب‬
‫אذر‪،‬‬
‫אن ق‪،‬‬
‫ا אن‪ .‬כ אب ادر‬
‫ي‪ ،‬כ אب و‬
‫ى‪،‬‬
‫ّ‬
‫ق‪،‬‬
‫‪ .‬را‬
‫‪:‬د‬
‫از‪،‬‬
‫אن و‬
‫أ אر ا‬
‫כ אب أ אر ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب أ אر‬
‫‪،‬‬
‫وا‬
‫אن‪،‬‬
‫ا ب‪ ،‬כ אب ا‬
‫و א א وأود א‪.‬‬
‫ا‬
‫اء و‬
‫اء‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫خ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ان م و אل‬
‫ً‬
‫ا א כ م‪ ،‬כ אب ا‬
‫א‬
‫إ‬
‫אدن أو‬
‫אء‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫أّ‬
‫ا‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ض‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫اب‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אت‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
322
5
10
Beleğahû Mevtü Raculin Fetemessele bi Şi‘rin Ev Kelâmin, Kitâbü men Teşebbehe mine’n-Nisâi bi’r-Ricâli, Kitâbü men Faddale’l-A‘râbiyyâti ale’l-Hadariyyât, Kitâbü men Kâle Şi‘ran ale’l-Bedîheti, Kitâbü men Kâle Şi‘ran fi’l-Evâbidi, Kitâbü’l-İsti‘dâ’ ale’l-Şu‘arâ, Kitâbü men Kale Şi‘ran fe Sümmiye bihî,
Kitâbü men Kâle fi’l-Hukûmeti mine’ş-Şu‘arâ, Kitâbü Tafdîli’ş-Şu‘arâ Ba‘zuhum alâ Ba‘zın, Kitâbü men Nedime ale’l-Medîhi ve men Nedime ale’l-Hicâ’i,
Kitâbü men Kâle Şi‘ran ve Ücîbe bi Kelâmin, Kitâbü Ebi’l-Esvedi’d-Dü’elî,
Kitâbü Hâlid b. Safvân, Kitâbü Mühâcâti Abdurrahman b. Hassân li’n-Necâşî, Kitâbü Kasîdeti Hâlid b. Yezîd fi’l-Mülûk ve’l-Ehdâs, Kitâb- Ahbâri’l-Ferezdak, Kitâbü Kasîdeti Abdullah b. İshak b. el-Fazl b. Abdurrahman, Kitâbü
Haberi İmrân b. Hattân el-Hâricî, Kitâbü’n-Neked, Kitâbü’l-Ekele.
el-Medâinî’nin Diğer Eserleri:
15
20
25
30
Kitâbü’l-Evâil, Kitâbü’l-Müteyyemîn, Kitâbü’t-Te‘âzî, Kitâbü’l-Münâferât, Kitâbü’l-Ekele [mükerrer], Kitâbü’l-Akaka ve’l-Berara, Kitâbü’l-Müseyyerîn, Kitâbü el-Kıyâfe ve’l-Fe’l ve’z-Zecr, Kitâbü Men Cerrede mine’l-Eşrâf,
Kitâbü’l-Mürûe, Kitâbü’l-Hamkâ, Kitâbü’d-Darrâtîn, Kitâbü Hüsûmâti’l-Eşrâf, Kitâbü’l-Hayl, Kitâbü’t-Temennî, Kitâbü’l-Cevâhîr, Kitâbü’l-Mugannîn,
Kütâbü’l-Mesmûmîn, Kitâbü Kâne Yükâlü, Kitâbü Zemmi’l-Hased, Kitâbü
men Vakafe alâ Kabrin, Kitâbü’l-Hiyel, Kitâbü men Üstücîbet Da‘vetühû,
Kitâbü Kudâti ehli’l-Medîne, Kitâbü Kudâti ehli’l-Basra, Kitâbü Ahbâri Rakabe b. Maskale, Kitâbü Müfâharati’l-Arabi ve’l-Acem, Kitâbü Müfâharati
Ehli’l-Basra ve Ehli’l Kûfe, Kitâbü Darbi’d-Derâhimi ve’s-Sarf, Kitâbü Ahbâri İyâs b. Mu‘âviye, Kitâbü Haberi Ashâbi’l-Kehf, Kitâbü Hutbeti Vâsıl,
Kitâbü Salâhi’l-Mâl, Kitâbü Edebi’l-İhvân, Kitâbü’n-Nahl, Kitâbü’l-Mukatta‘âti’l-Mütehayyirât, Kitâbü Ahbâri İbn Sîrîn, Kitâbü’r-Risâle ilâ İbn Ebî
Du‘âd, Kitâbü’n-Nevâdir, Kitâbü Ahbâri’l-Muhtâr, Kitâbü’l-Medîne, Kitâbü
Mekke, Kitâbü’l-Muhtazirîn -gençliğinde ölenler hakkındadır-, Kitâbü
Ma‘rifeti’l-Merâkıb ve’r-Rüsûm, Kitâbü’l-Merâ‘î ve’l-Cerâd -köyler, nahiyeler ve vergilerden bahseder-, Kitâbü’l-Cevâbât. Ayrıca Kitâbü’l-Mehâsin adlı
eseri vardır. Son kitapta, ihtiyaç duyulan âdâb-ı muâşeret kurallarından
hükümdarlara yönelik muamele ve davranışlara kadar çeşitli konulardan
bahsedilir.
‫ا‬
‫‪323‬‬
‫تر‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ً‬
‫ا‬
‫أ‬
‫م‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫م‬
‫ة‬
‫ّאن ا אر‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אق‬
‫ً‬
‫אء א‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫אل‬
‫ً‬
‫اء‬
‫אل‬
‫ان‪ ،‬כ אب‬
‫ة א‬
‫ا‬
‫اء‪ ،‬כ אب‬
‫אء‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫إ‬
‫ّ‬
‫אل‬
‫اء‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب‬
‫اء‬
‫ا‬
‫دا‬
‫و‬
‫אت‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫ا وا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫אل‬
‫א‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫אت‬
‫ا כ‬
‫‪٥‬‬
‫أو כ م‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ً‬
‫א אة‬
‫ك وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫כ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫اث‪ ،‬כ אب أ אر ا زدق‪،‬‬
‫ا‬
‫ان‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ِ ‪ ،‬כ אب ا אزي‪ ،‬כ אب ا א ات‪ ،‬כ אب ا כ ‪،‬‬
‫د‬
‫ا‬
‫כ אب أ אر ر‬
‫اכ‬
‫وأ‬
‫أ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אب ا כ‬
‫ب ا را‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אة أ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫وا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫ا‬
‫أ ً א‪ :‬ا‬
‫اد و‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫אت‬
‫ي‬
‫א‬
‫א‬
‫ا داب ‪...‬‬
‫ة‪،‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אر‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ةا‬
‫ان‪،‬‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب ّכ ‪.‬‬
‫م‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫و א א א‪ ،‬כ אب ا‬
‫ك‪.‬‬
‫ة‬
‫אو ‪ ،‬כ אب‬
‫ح ا אل‪ ،‬כ אب أدب ا‬
‫א ‪ .‬כ אب‬
‫ا כ ر وا‬
‫אج إ‬
‫אة أ‬
‫ف‪ ،‬כ אب أ אر إ אس‬
‫ّ אت ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب ا‬
‫ّ‬
‫إ ا أ دؤاد‪ ،‬כ אب ا ادر‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫כ אب ا‬
‫ّ‬
‫אت‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب א ة أ‬
‫ات‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫‪ ،‬و אه‬
‫د‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب א ة ا ب وا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫وا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ّ אن‬
‫‪ ،‬כ אب ا ّ ا‬
‫ّ‬
‫اف‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا ّ ‪ ،‬כ אب ا ا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫و‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ذم ا‬
‫‪ ،‬כ אب כאن אل‪ ،‬כ אب ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا وأ‬
‫כ אب ا َ َ َ وا َرة‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫ََ‬
‫اف‪ ،‬כ אب ا وءة‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫כ م‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا א وا ل وا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫אل‬
‫‪ ،‬כ אب ا כ ‪ ،‬כ אب ا כ ‪.‬‬
‫כ אب ا وا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪١٥‬‬
‫אل‪ ،‬כ אب‬
‫ا אت‪ .‬و‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
324
el-Medâinî’nin Talebesi Ahmed b. el-Hâris el-Harrâz’a Dair Haberler
5
10
İbnü’l-Kûfî’nin yazısından okuduğuma göre Ebû Ca‘fer Ahmed b.
el-Hâris b. el-Mübârek’tir ve el-Mansûr’un mevlâsıdır. Bağdatlı, başı büyük, uzun ve gür sakallı, güzel yüzlü, geniş ağızlı, peltek bir zâttı. Ölmeden
bir yıl önce sakallarını koyu kırmızıya boyadı. Sebebi sorulunca “Duyduğuma göre münker ve nekir melekleri bir ölüyü boyalı bulursa münker nekire
“Onu bırak” dermiş.” dedi.
-İbnü’l-Kûfî’den- başka birinin yazısında ise el-Medâinî ile el-Attâbî’nin
râvisi olduğu, dedesinin satın [esir] alınıp el-Mansûr’a gönderildiği, onun
kapıcıları arasına katıldığı söylenir. Dedesinin adı Hassân’dı, Yemâme kölelerindendi. Ahmed şairdi. Şu onun şiirlerindendir:
“Ben kapıda hâcib engel olunca kapıyı çalmam.
Şerefli bir kişiyi seven kişiyi kınamam. Kötü ve yüz vermeyen kişinin
sevgisini istemem.”
15
Şiirlerinin çoğu hâcibleri kötülemeyle ilgilidir.
Ahmed b. el-Hâris Zilhicce 258 [Ekim 878] tarihinde öldü. Evi Bağdat’ın Bâbü’l-Kûfe semtindeydi, oranın mezarlığında gömüldü. Bazıları
256 [870] yılında öldüğünü söylerler.
20
25
Kitâbü’l-Mesâlik ve’l-Memâlik, Kitâbü Esmâ’i’l-Hulefâ ve Künâhüm ve’sSahâbe, Kitâbü Meğazi’l-Bahri fî Devleti Benî Hâşim ve Zikri Ebî Hafs Sahibi
İkrîtaş, Kitâbü’l-Kabâ’il, Kitâbü’l-Eşrâf, Kitâbü mâ nehâ’n-Nebî (sav) anhu,
Kitâbü Ebnâi’s-Serârî, Kitâbü Nevâdirü’ş-Şi‘r, Kitâbü Muhtasari Kitâbü’lButûn, Kitâbü Meğâzi’n-Nebî (sav) ve Serâyâhu ve Zikri Ezvâcihi, Kitâbü
Cemhereti Veledi’l-Hâris b. Ka‘b ve Ahbârihim fi’l-Câhiliyye, Kitâbü Ahbâri
Ebi’l-Abbas, Kitâbü’l-Ahbâr ve’n-Nevâdir, Kitâbü Şihneti’l-Berîd, Kitâbü’nNesîb, Kitâbü’l-Halâ’ib ve’r-Rihân adlı eserleri vardır.
Ebû Hâlid el-Ganevî
Kitâbü Ahbâri Ganî ve Ensâbihim, [Kitâbü’l-Ensâb] adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪325‬‬
‫ا אرث ا‬
‫أ אر أ‬
‫أت‬
‫ا‬
‫ّ ا‬
‫ر‪.‬‬
‫ّ‬
‫اכ‬
‫ادي כ‬
‫و‬
‫ً‬
‫ّ ا‬
‫א ا‪،‬‬
‫ً‬
‫א ًא א א‪،‬‬
‫ً‬
‫א‪ ،‬אل כ כ‬
‫و ّ‬
‫אب ا כ‬
‫ه ّم ا‬
‫أ‬
‫אف‬
‫أ אر أ ا אس‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫وا אن‪.‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫ّ אن‪،‬‬
‫أ‬
‫ا א ‪ .‬وכאن أ‬
‫אب‬
‫َא ِ ُ ا َ ِ‬
‫إ َذا َ َ َ ُدو‬
‫َو َ أُ َא ِ ُ ُود ا َכאرِ ِه ا‬
‫ٍ‬
‫אن و‬
‫כ אب ا‬
‫א‬
‫‪Ṣ‬‬
‫ن‪ ،‬כ אب‬
‫כ‬
‫ا‬
‫إ‬
‫‪ ،‬כ אب أ אء ا‬
‫اري‪،‬‬
‫אزي ا‬
‫‪ :‬כ אب أ אر‬
‫‪ Ṣ‬و ا אه‬
‫ا א‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ي‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫אء وכ א‬
‫‪.‬‬
‫وأ אر‬
‫אر وا ادر‪ ،‬כ אب‬
‫وأ א‬
‫אء ا‬
‫وذכ أ‬
‫ا‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫‪.‬‬
‫א כ‪ ،‬כ אب أ‬
‫א‬
‫ة و ا אرث‬
‫وא‬
‫ّ و‬
‫א כ وا‬
‫اف‪ ،‬כ אب א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫وذכ أزوا ‪ ،‬כ אب‬
‫اכ‬
‫وا ّא‬
‫ي‬
‫ّه‬
‫ّ אب‪.‬‬
‫כ אب ا א ‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫‪،‬כ ا‬
‫ّ‬
‫أن כ ا و כ ا إذا‬
‫ً‬
‫ً‬
‫‪.‬‬
‫‪ :‬وכאن راو ا‬
‫ّ ‪ :‬כ אب ا‬
‫اכ ا‬
‫و‬
‫دو‬
‫א ‪ ،‬כ אب אزي ا‬
‫وا‬
‫א ا‬
‫ا‬
‫ا אرك‪،‬‬
‫‪،‬أ ‪.‬‬
‫ذ כ‪ ،‬אل‪:‬‬
‫ا אرث ذي ا ّ‬
‫א א‪ ،‬و אل אت‬
‫ود‬
‫כ אب دار ا‬
‫א‪،‬‬
‫ا ّ ا ‪ ،‬وכאن אل‬
‫ه‪:‬‬
‫وأכ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫ا אرث‬
‫כ‬
‫إ ّ ا ْ ٌؤ أُ َرى ِא ْ َ ِ‬
‫אب أ ْ َ ُ ُ‬
‫ُ‬
‫َو َ أَ ُ ُم ا ًءا ِ ُو ِ ّد ذي َ ٍف‬
‫َ‬
‫‪١٠‬‬
‫‪١٥‬‬
‫אل‪ :‬أ‬
‫اכ‬
‫ر‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا أس‪،‬‬
‫ا ًא أ אه‬
‫ّ‬
‫‪٥‬‬
‫ّ‬
‫از א‬
‫ا‬
‫אب‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
326
İbn Abde'ye Dair Haberler
5
10
15
Adı Muhammed b. Abde b. Süleyman b. Hâcib el-Abdî’dir. Abde’nin
ismi Abdurrahman’dır, Abde ise lakaptır. Künyesi Ebû Abdurrahman’dır.
Oğlu Muhammed’in künyesi ise Ebû Bekir’dir. Kendisine itimad edilen
nesep âlimlerinden biridir. Kabilelerin meâsirini, haberleri (tarihi), eyyâmü’l-Arab’ı iyi bilir. Sultanın (Halifenin) hizmetindeydi. … öldü.
Kitâbü’n-Nesebi’l-Kebîr, Hişâm el-Kelbî’nin eseri gibi kabilelerin neseplerinden bahseder. Diğer eserleri: Kitâbü Muhtasari Esmâ’i’l-Kabâ’il,
Kitâbü’l-Kâfi fi’n-Neseb, Kitâbü Menâkıhı Âli’l-Mühelleb, Kitâbü Nesebi Veledi Ebî Sufra el-Mühelleb ve Veledihî, Kitâbü Mead b. Adnân ve Kahtân,
Kitâbü Menâkıbi Kureyş, Kitâbü Nesebi Benî Fak‘as b. Tarîf b. Esed b. Huzeyme, Kitâbü’l-Ümmehât, Kitâbü Nesebi’l-Ahnes b. Süreyk es-Sekafî, Kitâbü
Nesebi Kinâne, Kitâbü Ebî Ca‘fer el-Mansûr, Kitâbü Eşrâfi Bekr ve Teğlib
ve Fürsânihim ve Eyyâmihim ve Menâkıbihim ve Ahlâfihim, Kitâbü Esmâ’i
Fuhûli’ş-Şi‘r, Kitâbü’ş-Şüce‘â adlı eserleri vardır.
Allân eş-Şuûbî’ye Dair Haberler
20
25
30
Adı Allan b. … eş-Şuûbî olup Fars asıllıdır. Râvîydi. Neseb, mesâlib
ve düşmanlıklar konularında âlimdi. Bermekîlerin hizmetindeydi. Beytülhikme’de Hârûnürreşîd, [oğlu] Me’mûn ve Bermekîler için kitap istinsah
ederdi. Kitâbü’l-Meydân fi’l-Mesâlib adlı eserini yazdı; bu eserde Arapları
kötüledi ve onların ayıplarını ortaya koydu. Ayrıca el-Hılye adını verdiği bir
kitap yazmaya başlamıştı. Eseri bitiremedi ve sonraları eser kayboldu. İbn
Şâhin el-Ahbârî’nin notlarından böyle okudum.
Kitâbü’l-Meydân mesâlibe dair olup Kureyş’in ayıplarından, sanatlarından, ticaretinden; Teym b. Mürre b. Ka‘b’ın mesâlibinden; Benî Esed
b. Abdüluzzâ; Benî Mahzûm b. Yekza b. Mürre b. Ka‘b mesâlibinden;
Sehm ve Cumah’ın mesâlibinden; Sâme b. Lüeyy’in mesâlibinden; Abdüddâr b. Kusay’ın mesâlibinden; Zühre b. Kilâb, Benî Adî b. Ka‘b, Sa‘d b.
Lüeyy, el-Hâris b. Lüeyy, Huzeyme b. Lüeyy, Avf b. Lüeyy, Âmir b. Lüeyy’in mesâlibinden; Esed b. Huzeyme, Hüzeyl b. Müdrike, Benî İmruülkays b. Zeyd Menât b. Temîm, Benî Tâbiha b. İlyâs, Benî Dabbe b. Üdd,
‫ا‬
‫‪327‬‬
‫أ אر ا‬
‫ة‬
‫ّ‬
‫ة‬
‫‪.‬وכ‬
‫‪٥‬‬
‫ّ ا‬
‫‪،‬وכ‬
‫ا‬
‫ةأא‬
‫א‬
‫وا אر وأ ّאم ا ب‪ ،‬وכאن ّ ً‬
‫ا‬
‫‪...‬‬
‫و‬
‫اכ‬
‫אم ا כ‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫‪.‬و‬
‫אن و‬
‫اכ‬
‫ي‬
‫و‬
‫ه‪ :‬כ אب‬
‫כ אب אכ آل ا‬
‫‪١٠‬‬
‫א‬
‫ي‪ .‬وا‬
‫כ ‪.‬أ‬
‫وכאن‬
‫و ّ‬
‫אن‬
‫ا‬
‫ة‬
‫أ‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب‬
‫ةا‬
‫ا‬
‫אل כ אب‬
‫ا‬
‫لا‬
‫אء‬
‫‪،‬‬
‫وو ه‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا ّ אت‪ ،‬כ אب‬
‫ر‪ ،‬כ אب أ اف כ و‬
‫ا‬
‫כ אب أ‬
‫وأ‬
‫אن‪.‬‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب أ‬
‫ا ّא‬
‫ا אت‬
‫אء ا א ‪ ،‬כ אب ا כא‬
‫و أ‬
‫אن‪ ،‬כ אب א‬
‫ا‬
‫و‬
‫أ אب ا א‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫و‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ة‬
‫א‬
‫כא ‪،‬‬
‫وأ ّא‬
‫אء‪.‬‬
‫و א‬
‫أ אر ّ ن ا‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫ّن‬
‫‪ ...‬ا‬
‫وا א ات‬
‫ًא إ‬
‫כ אب ا‬
‫כ א ًא‪،‬‬
‫ا א‬
‫ّ אه ا‬
‫اכ‬
‫ا ي כ‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫وم‬
‫א‬
‫א‬
‫ّي‪ ،‬א‬
‫ا ؤا‬
‫ّ‬
‫ا ار‬
‫ان‬
‫כ‬
‫ة‬
‫ّ‬
‫ة‬
‫ا ب وأ‬
‫א א‪ .‬وכאن‬
‫‪ ،‬א‬
‫ّي‪ ،‬א‬
‫ّي‪ ،‬א‬
‫א‬
‫אة‬
‫ّا‬
‫ا א‬
‫و‬
‫כ‬
‫‪ ،‬א‬
‫א‬
‫ي‬
‫و ز ة‬
‫כ ب‪ ،‬א‬
‫‪ ،‬א‬
‫‪ ،‬א‬
‫ّي‪ ،‬א‬
‫‪ ،‬א‬
‫א‬
‫اכ‪.‬‬
‫אري‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫‪ ،‬א‬
‫أ‬
‫ا‬
‫نو‬
‫‪ :‬א‬
‫‪ ،‬א‬
‫ا אرث‬
‫ز‬
‫ا כ‬
‫وا‬
‫ا ض أ ه‪ ،‬כ ا أت‬
‫و אرا א‪ ،‬א‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا س‪ .‬وכאن راو‬
‫ا اכ و‬
‫ان‬
‫ّ‬
‫و‬
‫‪،‬أ‬
‫אر ً א א‬
‫אب وا א‬
‫א אت‬
‫ا ّ ى‪ ،‬א‬
‫ّي‪،‬‬
‫א‬
‫כ‬
‫ي‬
‫ّي‪ ،‬א‬
‫رכ ‪ ،‬א‬
‫إ אس‪ ،‬א‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫ف‬
‫أد‪،‬‬
‫ّ‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
328
5
10
15
Müzeyne b. Üdd, Adiyy er-Rebâb, Ukl, Bel‘am b. Teym, Temîm, Amr b.
Temîm, Esîd, Lahm, Kayn, Mâzin, el-Habıt, Yerbû‘, Benî Dârim, el-Berâcim, Rebîa el-Cû‘, Benî Sa‘d b. Zeyd Menât b. Temîm, Kays Aylân, Ganiyy,
Bâhile, Benî Süleym b. Mansûr, Nümeyr, Âmir b. Sa‘sa‘a, Fezâre -şunları
kapsar: Mürre b. Avf b. Gatafân, Abs b. Beğîz, Sakîf-, Rebîa -Icl b. Lüceym,
Teğlib b. Vâil kabilelerini kapsar-, Benî Yeşkûr b. Bekr, en-Nemr b. Kâsıt,
Sedûs b. Şeybân, Aneze b. Esed, Teym el-Lât b. Sa‘lebe, Kays b. Sa‘lebe,
Hanîfe b. Lüceym, Benî Şeybân, Abdülkays, İyâd -özet hâlindedir, tafsilat
içermez-, el-Yemen adı altındaki Evs, Hazrec, Kuzâa, Tayyi’, Benü’l-Haris b. Ka‘b, Naha‘, Huzâa, Gassân, Kinde, Eşa‘rûn, Lahm, Cüzâm, Ans,
Murâd, Sekâsek, el-Kayn, Nehd, Zübeyd, Becîle, Hemdân, Hadramevt,
Himyer kabilelerinin mesâlibinden bahseder.
Onun tekli kitapları arasında Kitâbü Fazâ’ili Kinâne, Kitâbü Nesebi’n-Nemir b. Kâsıt, Kitâbü Nesebi Teğlib b. Vâil, Kitâbü Fazâ’ili Rebîa,
Kitâbü’l-Münâfere adlarındaki eserleri de vardır.
Muhammed b. Habîb’e Dair Haberler
20
25
30
Adı Ebû Ca‘fer Muhammed b. Habîb b. Ümeyye b. Ömer’dir. es-Sükkerî şöyle yazmıştır: et-Târîhü’l-Mülhak’ın müellifi Ebü’l-Kâsım el-Hicâzî’nin dediğine göre Ebü’l-Kâsım Abdülazîz b. Abdullah el-Hâşimi şunları söyledi: “Muhammed b. Habîb; Abbas b. Muhammed oğullarının yani
bizim mevâlîmizdendi. Anası Habîb de bizim mevlâmızdı. Habîb onun
anasıdır, babası değil.”
Muhammed b. İshak der ki: Muhammed b. Habîb Bağdatlı ensâb, tarih, lügat, şiir ve kabile âlimlerindendi. Arapların şiiri hakkında bir mecmua topladı. İbnü’l-A‘râbî, Kutrub, Ebû Ubeyde, Ebü’l-Yakzân ve başka
âlimlerden ilim rivayet etti. Edepli ve eserleri sağlam bir kişidir. … öldü.
Kitâbü’l-Emsâl alâ Ef‘âl ve Yüsemmâ el-Münemmak, Kitâbü’n-Neseb, Kitâbü’s-Su‘ûd ve’l-Umûd, Kitâbü’l-Amâir ve’r-Rabâ’il fi’n-Neseb,
Kitâbü’l-Müveşşah, Kitâbü’l-Mü’telif ve’l-Muhtelif fi’n-Neseb, Kitâbü’lMuhabber, Kitâbü’l-Müktenâ, Kitâbü Garibi’l-Hadis, Kitâbü’l-Envâ,
‫ا‬
‫‪329‬‬
‫א‬
‫‪،‬‬
‫أد‪ ،‬א‬
‫ّ‬
‫‪،‬أ‬
‫و‬
‫ر‬
‫ا‬
‫א‬
‫‪ ،‬א‬
‫ف‬
‫אة‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬א‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬ز ‪،‬‬
‫و‬
‫ا‬
‫כ ا‬
‫أ אر‬
‫دات‪ :‬כ אب‬
‫ّ‬
‫אزي א‬
‫ا‬
‫ا אر‬
‫ا‬
‫وا א ‪ .‬و‬
‫وأ‬
‫و‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫إ‬
‫اכ‬
‫ّ‬
‫אل‬
‫אق‪ :‬وכאن‬
‫‪ ،‬اد‪ ،‬ا כא כ‪ ،‬ا‬
‫‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫א‬
‫ّ ا כ ي‪ ،‬و אل أ ا א‬
‫ا כ‬
‫ّ‬
‫כ‬
‫אء‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫אل‬
‫א وا א‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّد ًא وכ‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ ا א‬
‫א‬
‫ً‬
‫أ אه و כ כא‬
‫اد א‬
‫أ אر ا ب‪ ،‬روى‬
‫אن و‬
‫د‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا אرث‬
‫כ‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫‪.‬و‬
‫אل‪ :‬כאن‬
‫ّ‬
‫ة א أ ً א‪ .‬و‬
‫أّ‬
‫אل‬
‫ا‬
‫‪ ،‬א‬
‫‪ ،‬כ אب ا א ة‪.‬‬
‫أ‬
‫ا ا א‬
‫ّ وכא‬
‫‪٢٠‬‬
‫א‬
‫א כ א ‪ ،‬כ אب‬
‫ر‬
‫א‬
‫ا‬
‫ام‪،‬‬
‫‪ ،‬א‬
‫إ אد‬
‫א ‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫‪ :‬א‬
‫‪ ،‬א‬
‫אن‪ ،‬א‬
‫رج‪،‬‬
‫ارة‪:‬‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫أ ‪ ،‬א‬
‫ا ت‬
‫ون‪،‬‬
‫ت‪. ْ ِ ،‬‬
‫َ‬
‫ان‪،‬‬
‫وا ‪ ،‬כ אب‬
‫‪١٥‬‬
‫כ‬
‫כ‪ ،‬א‬
‫ا‬
‫‪ :‬ا وس‪ ،‬ا‬
‫ا ‪ ،‬و ّ אن‪ ،‬כ ة‪ ،‬ا‬
‫‪،‬‬
‫א‬
‫‪ .‬א‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬א‬
‫‪ ،‬א‬
‫ر‬
‫‪ ،‬א‬
‫دارم‪ ،‬ا ا‬
‫ن‪ ،‬א‬
‫‪،‬‬
‫ة‬
‫‪ ،‬א‬
‫‪،‬‬
‫‪ ،‬א‬
‫وا ‪ .‬א‬
‫وس‬
‫ع‪،‬‬
‫‪ ،‬א‬
‫אن‪،‬‬
‫אن‪ ،‬א‬
‫כ ‪ ،‬א‬
‫‪ ،‬אزن‪ ،‬ا‬
‫ر‪ ،‬א‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬א‬
‫ّ‬
‫‪،‬ا‬
‫ز‬
‫ة‬
‫‪٥‬‬
‫ّي‬
‫‪،‬ا‬
‫ع‪،‬‬
‫ا אب‪ ،‬א‬
‫‪ ،‬א‬
‫אب وا‬
‫ا‬
‫‪.‬و ّ‬
‫و ّ ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ا אس‬
‫ّ‬
‫أّ ‪.‬‬
‫אر وا‬
‫و‬
‫وا‬
‫ب وأ‬
‫ة‬
‫‪...‬‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫د‬
‫وا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء‪،‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
330
5
10
15
20
Kitâbü’l-Müşeccer, Kitâbü’l-Müveşşâ, Kitâbü men Üstücîbe Dâ‘vetühû -İbnü’l-Kûfî hattıyla-, Kitâbü’l-Müzehheb fî Ahbâri’ş-Şu‘arâ ve Tabakâtihim,
Kitâbü Nakâ’ızi Cerîr ve Ömer b. Lecâ’, Kitâbü Nakâ’ızi Cerîr ve’l-Ferezdak,
Kitâbü’l-Müfevvef, Kitâbü Târîhi’l-Hulefâ, Kitâbü men Sümmiye bi-Beytin Kâlehû, Kitâbü Mekâtili’l-Fürsan, Kitâbü Elkâbi’ş-Şu‘arâ, Kitâbü Küne’ş-Şu‘arâ, Kitâbü’l-Akl, Kitâbü’s-Simât, Kitâbü Ümmehâti’n-Nebî (sav),
Kitâbü Eyyâmi Cerîr elletî Zekerahâ fî Şi‘rihî, Kitâbü Ümmehâti A‘yâni
Benî Abdülmuttalib, Kitâbü’l-Muktebes, Kitâbü Ümmehâti’s-Seb‘a min Kureyş, Kitâbü’l-Hayl -İbnü’l-Kûfî hattıyla-, Kitâbu’n-Nebât, Kitâbü’l-Erham
elletî beyne Rasûlillah ve beyne Ashâbihî Sive’l-Asabe, Kitâbü Elkâbi’l-Yemen ve Rebîa ve Mudar, Kitâbü’l-Elkâb -kabîlelerin lakapları da dâhildir-,
Kitâbü’l-Kabâ’ili’l-Kebîr ve’l-Eyyâm. Bu son eser Feth b. Hâkân için derlenmiştir ki bizzat o nüshayı Ebü’l-Kâsım b. Ebü’l-Hattâb b. el-Furât’ın
yanında gördüm. Talahî kağıda yazılmıştı, yirmi küsür cüzdü. Kitaptaki
eksik kısımlardan, eserin tamamının yaklaşık kırk cüz kadar olduğu tahmin edilmekte; her cüz iki yüz veya daha fazla varaktan oluşmaktadır. Kitap, ihtiva ettiği kabilelere ve eyyâmü’l-Arab’a dair es-Sindî b. Ali el-Varrâk tarafından Nezil hattıyla ve talahî kağıt kullanılarak kaleme alınmış
yaklaşık onbeş sayfalık bir fihriste sahiptir. İnşallah ileride tafsilata girmeksizin bu eserden söz edeceğim.
Hallâd b. Yezîd el-Bâhilî
Ahbâr (tarih), kabileler ve şiir râvilerindendir. Bildiğimiz bir eseri yoktur.
Ömer b. Bükeyr
25
Hasan b. Sehl’in arkadaşı, tarihçi, râvi, nesep âlimi. el-Ferrâ Kitâbü
Me‘âni’l-Kur’ân’ı bu zât için yazdı. Kitâbü Yevmi’l-Gavl, Yevmi’z-Zuhr, Yevmi Ermâm, Yevmi’l-Kûfe, Gazvetü Benî Sa‘d b. Zeyd Menât, Yevmü Mübâyiz
adlı kitapları vardır.
İbn Ebî Üveys
30
Nesep, lügat ve meâsir râvilerinden olup Bâdiye fasihleriyle görüşmüştür. Ebû Sehl Sa‘d b. Saîd’den Kitâbü’l-Husrî fi’l-Garîb’i rivayeti etmiştir.
‫ا‬
‫‪331‬‬
‫כ אب ا‬
‫ا‬
‫ّ ‪ .‬כ אب‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء و‬
‫أ אر ا‬
‫ّ‬
‫א‬
‫د‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫ّا‬
‫‪،‬‬
‫اכ‬
‫و‬
‫‪ .‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب א‬
‫وا زدق‪ ،‬כ אب ا ّ ف‪ ،‬כ אب אر ا אء‪ ،‬כ אب‬
‫ّ‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء כ אب כ ا‬
‫כ אب א ا אن‪ ،‬כ אب أ אب ا‬
‫‪٥‬‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب‬
‫ا אت‪ ،‬כ אب أ ّ אت ا‬
‫ا ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ אن‬
‫‪١٠‬‬
‫‪ ،‬כ אب أ אب ا‬
‫ور‬
‫‪ .‬כ אب ا‬
‫و‬
‫כ אب ا א ا כ وا ّאم‬
‫أ ا ّאب ا ات‬
‫ا א‬
‫أّ א‬
‫א‬
‫ًءا‬
‫أر‬
‫ي‬
‫ّد‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫ّ ا‬
‫א‬
‫א‬
‫ا‬
‫ًא و‬
‫ًءا وכא‬
‫يا‬
‫ا ّراق‬
‫ذ כ دون‬
‫أ‬
‫ى‬
‫أ אب ا א ‪.‬‬
‫ء א א ور وأכ ‪ .‬و‬
‫כّ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ه‪ ،‬כ אب أ ّ אت‬
‫‪،‬‬
‫‪ .‬כ אب ا‬
‫אب و‬
‫א אن‪ ،‬ورأ‬
‫ا א وا ّאم‬
‫ّ ل‪ .‬أ א أذכ‬
‫ة ور‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب أ ّ אت ا‬
‫ر لا و‬
‫‪ .‬כ אب ا אت‪ ،‬כ אب ا ر אم ا‬
‫ّ ا اכ‬
‫ا‬
‫ذכ א‬
‫א ‪،‬‬
‫أ‬
‫‪ّ ،‬ل‬
‫ها‬
‫إن אء ا ‪.‬‬
‫ا א‬
‫אر وا א‬
‫ا واة‬
‫وا‬
‫אر‪ .‬و‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫כ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا آن‪ .‬و‬
‫اכ‬
‫ز‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا اء כ אب א‬
‫‪ .‬وכאن أ אر ًא روا ّ א ‪ .‬و‬
‫ّ‬
‫‪ :‬כ אب م ا ل‪ ،‬م ا ‪ ،‬م أر אم‪ ،‬م ا כ ‪ ،‬وة‬
‫ا‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ا واة‬
‫‪.‬‬
‫אة‪ ،‬م א‬
‫أو‬
‫وا‬
‫כ אب ا‬
‫אب وا‬
‫ي‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫אء ا‬
‫‪.‬‬
‫اب‪ .‬وروى‬
‫أ‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
332
İbnü’n-Nettâh
Adı Ebû Abdullah Muhammed b. Sâlih b. en-Nettâh olup el-Hasan b.
Meymûn’dan rivayette bulunmuştur. Bu zât Abbâsî Devleti ve tarihi hakkında eser yazan ilk kişidir. İbrâhim b. Zâdân b. Sinân el-Basrî’den [hikâye5
ler] nakleder. Tarihçi, nesepçi ve siyer râvisi idi.
Kitâbü Efhâzi’l-Arab, Kitâbü’l-Büyûtât, Kitâbü’r-Redd alâ Ebî Ubeyde fî
Kitâbi’d-Dîbac, Kitâbü Ensâbi Ezdi Umân, Kitâbü Makteli Zeyd b. Ali adlı
eserleri vardır.
Selmeveyh b. Sâlih el-Leysî
10
Tarih (ahbâr) ve nesep râvilerinden olup Kitâbü’d-Devle adlı bir eseri
vardır. Bu eserinde pek çok kişiden rivayette bulunmuştur.
es-Sekûnî
Nesepçilerden olup adı el-Hasan b. Saîd’dir. Kitâbü Ensâbi Benî Abdülmuttalib adında hacimli bir kitabı vardır.
15
Ebü’l-Fazl
Muhammed b. Ahmed b. Abdülhamîd el-Kâtib, siyer âlimlerindendir.
Kitâbü Ahbâri Hulefâi Beni’l-Abbâs adında büyük bir eseri vardır.
İbn Ebî Sâbit ez-Zührî
Adı Abdülazîz b. İmrân ez-Zührî olup Kitâbü’l-Ahlâf adında bir eseri
20
vardır.
Uyeyne b. el-Minhâl
Künyesi Ebü’l-Minhâl olup haber, atasözü ve nesep râvilerindendir.
Kitâbü’l-Ebyâti’s-Sâ’ire,
Kitâbü’l-Mübâyenât,
Kitâbü’s-Serâb adlı eserleri vardır.
Kitâbü’l-Emsâli’s-Sâ’ire,
‫ا‬
‫‪333‬‬
‫ا ّאح‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫زادان‬
‫أول‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫أّ‬
‫אن ا‬
‫א‬
‫ا ّאح‪ ،‬روى‬
‫ن‪ .‬و ا‬
‫ا‬
‫ا ّאح‬
‫ا و وأ אر א כ א ًא‪ ،‬و כ ا‬
‫ي ] כא אت[‪ .‬وכאن ا ا ّאح أ אر ًא א א‪ ،‬راو‬
‫ً‬
‫إ ا‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب أ אذ ا ب‪ ،‬כ אب ا אت‪ ،‬כ אب ا ّد‬
‫و‬
‫ز‬
‫כ אب ا אج‪ ،‬כ אب أ אب أزد אن‪ ،‬כ אب‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫أ‬
‫ة‬
‫]‬
‫א‬
‫م‪[.‬‬
‫א‬
‫رواة ا‬
‫ا‬
‫אب‪ .‬و‬
‫אر وا‬
‫اכ‬
‫א ‪.‬‬
‫‪ :‬כ אب ا و ‪ ،‬روى‬
‫ا כ‬
‫‪١٠‬‬
‫وا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا ّא ‪ .‬و‬
‫‪ ،‬כ אب כ ‪.‬‬
‫ّ‬
‫اכ‬
‫‪ :‬כ אب أ אب‬
‫أ ا‬
‫‪١٥‬‬
‫أ אر‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫أ‬
‫ا אس‪ ،‬כ ‪.‬‬
‫ّ‬
‫א‬
‫وا‬
‫وכ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫אء‬
‫ا כא‬
‫‪،‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫‪.‬و‬
‫اכ‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫ا‬
‫ي‬
‫ان ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫אل‬
‫أאا‬
‫אل‪،‬‬
‫و‬
‫اכ‬
‫כ אب ا‬
‫اب‪.‬‬
‫ا واة‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫ي‪ .‬و‬
‫אر وا‬
‫اכ‬
‫אل وا‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫ف‪.‬‬
‫אب‪.‬‬
‫אت ا א ة‪ ،‬כ אب ا א אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫אل ا א ة‪،‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
334
er-Râvendî
5
Ahbârü’d-Devle adında güzel bir kitap yazmıştır. Az bir kısmını gördüm.
Râvendiyye denen yerde oturur, kendisinin huzurunda kitabı okunur ve
böylece insanlar ondan ilim alırlardı. Kitâbü’d-Devle adında yaklaşık iki bin
varaklık bir eseri daha vardır.
İbn Şebîb
Künyesi Ebû Saîd’dir. Abdullah b. Şebîb er-Rabaî‘ el-Basrî, haber (tarih)
râvilerindendir. Kitâbü’l-Ahbâr ve’l-Âsâr adlı eserini Sa‘leb ondan rivayet etmiştir.
10
el-Gallâbî
Adı Ebû Abdullah Muhammed b. Zekeriyyâ b. Dînâr el-Gallâbî olup
siyer, olaylar, meğâzî vb. râvilerindendir. İtimad edilir bir kişiydi.
15
Kitâbü Makteli’l-Hüseyn b. Ali, Kitâbü Vak‘ati Sıffîn, Kitâbü’l-Cemel,
Kitâbü’l-Harra, Kitâbü Makteli Emîrü’l-Mü’minîn, Kitâbü’t-Tevvâbîn ve ‘Ayni’l-Verde, Kitâbü’l-Ecvâd, Kitâbü’l-Mübhalîn adlı eserleri bulunur.
İbnü’l-Kûfî’nin Kayıtlarından Ulaşıp Sonradan Zikrettiğimiz Bazı
Kişiler
Hırâş
20
Hırâş b. İsmâil eş-Şeybânî el-İclî, künyesi Ebû Va‘râ. Muhammed b.
Sâib el-Kelbî ondan ilim almıştır. Nesep âlimlerindendir. Ahbâru Rebîa ve
Ensâbihâ adlı bir eseri vardır.
İbn Zebâle
Haberci ve nesepçi olup Kitâbü’l-Medîne ve Ahbârihâ, Kitâbü’ş-Şu‘arâ,
Kitâbü’l-Elkâb adlı eserleri vardır.
25
Abdullah b. Ebî Sa‘d el-Varrâk
Haberci, nesepçi ve şiir râvisiydi. Kitâbü’l-Arabiyye, Kitâbü’l-Eymân ve’dDu‘â ve’d-Devvâhî, Kitâbü’l-Medîne ve Ahbârihâ, Kitâbü’ş-Şu‘arâ, Kitâbü’lElkâb adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪335‬‬
‫ا او ي‬
‫ا‪ .‬وכאن‬
‫ًא‬
‫ً‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب ا و‬
‫כ אب أ אر ا و و ّ د ‪ .‬ورأ‬
‫ا‬
‫أ אر ا و ‪ .‬و‬
‫و ون‬
‫او ‪ ،‬ءو‬
‫أ ور ‪.‬‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫أא‬
‫אر وا אر رواه‬
‫وכ‬
‫כ אب ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫ي‬
‫اכ‬
‫אر ‪ .‬و‬
‫‪:‬‬
‫ا ّ‬
‫‪١٠‬‬
‫و أ‬
‫وا אزي و‬
‫زכ ّא‬
‫אد ً א‪.‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ذ כ‪ ،‬وכאن‬
‫د אر ا ّ‬
‫ا‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب‬
‫و‬
‫أ‬
‫‪ ،‬כ אب ا ة‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب ا‬
‫ّ‬
‫اد‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا ّ ا و ا ردة‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫א‬
‫א ذכ‬
‫‪١٥‬‬
‫ا إ א‬
‫اכ و أ‬
‫ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ّا‬
‫اش‬
‫ا א ا‬
‫ا ّא ‪،‬و‬
‫ا‬
‫ّ ‪،‬‬
‫م‪ .‬כ אب و‬
‫ا م‪ ،‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫ذכ א‬
‫و اء‪ ،‬أ‬
‫وכ‬
‫ّ‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب أ אر ر‬
‫وا‬
‫א‬
‫و‬
‫ّ‬
‫وأ א א‪.‬‬
‫ا א‬
‫زא‬
‫أ אري ّ א ‪.‬‬
‫ا אب‪.‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫اכ‬
‫ر‪:‬‬
‫‪.‬‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫‪ ١‬ا ّراق‬
‫כאن أ אر ًא א راو‬
‫وا אء وا وا ‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪١‬‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫‪،‬أ‬
‫‪،‬‬
‫ا واة‬
‫اث‬
‫وأ אر א‪ .‬כ אب ا‬
‫اء‪ .‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب ا‬
‫‪.‬و‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا אب‪.‬‬
‫وأ אر א‪ ،‬כ אب ا‬
‫אن‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
336
en-Nasrî
Hasan b. Meymûn, Benî Nadr b. Ku’ayn’den olup Muhammed b.
en-Nettâh bu zâttan rivayette bulunur. Kitâbü’d-Devle, Kitâbü’l-Meâsir adlı
eserleri vardır.
5
Hâlid b. Hıdâş b. Aclân
Künyesi Ebü’l-Heysem’dir. Mühelleb b. Ebû Sufra ailesinin mevlâsıdır.
223 (838) yılında öldü. Kitâbü’l-Ezârika ve Hurûbi’l-Mühelleb, Kitâbü Ahbâri Âli’l-Mühelleb adlı eserleri vardır.
İbn Âbid
10
Hayatı hakkında bilgi yoktur. Kitâbü’l-Mülûk ve Ahbâri’l-Ümem adlı bir
eseri vardır.
Mugîre
Mugîre b. Muhammed el-Mühellebî; Kitâbü Menâkihi Âli’l-Mühelleb
adlı bir eseri vardır.
15
İbn Assâm el-Kilâbî
Adı Ali … İbn Künâse zamanında Kûfe’de yaşadı. Bu ikisine dair [aktarılan] hatıralar vardır. Kitâbü’n-Nesîb, Kitâbü’l-Mülah adlı eserleri bulunur.
Ebü’l-Mün‘im
Adı … Kitâbü Tabakâti’ş-Şu‘arâ adlı bir eseri vardır.
20
el-Has‘amî
Adı Muhammed b. Abdullah veya Abdullah b. Muhammed’dir. Kitâbü’şŞi‘r ve’ş-Şu‘arâ adlı bir eseri vardır.
Mencûf es-Sedûsî
25
Kitâbü’l-Gazel adlı eseri vardır. Ganeveyh es-Sedûsî bu zâtın oğludur.
Ganeveyh’in adı Ubeydullah b. el-Fadl b. Süfyân b. Mencûf ’tur. Künyesi
Ebû Muhammed’dir. Habercilerdendir. Ebû Ubeyde’den rivayet eder. 200 yılından sonra ölmüştür. Kitâbü’l-Me’âsir ve’l-Ensâb ve’l-Eyyâm adlı eseri vardır.
‫ا‬
‫‪337‬‬
‫ي‬
‫ا‬
‫ن‪،‬‬
‫و ا‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب ا و ‪ ،‬כ אب ا‬
‫ِ َ اش ا‬
‫א‬
‫‪٥‬‬
‫‪،‬و‬
‫‪.‬‬
‫روى‬
‫ا ّאح‪ .‬و‬
‫ّ‬
‫ن‬
‫ثو‬
‫أ‬
‫‪.‬‬
‫وכ أא ا‬
‫آل ا ّ‬
‫ة‪ .‬و ّ‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب ا زار و وب ا ّ ‪ ،‬כ אب أ אر آل ا ّ ‪.‬‬
‫و א ‪.‬و‬
‫א‬
‫ا‬
‫ف‬
‫و‬
‫ا‪ .‬و‬
‫أ ه‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫اכ‬
‫ك وأ אر ا‬
‫‪.‬‬
‫ة‬
‫‪١٠‬‬
‫ا‬
‫ّ ا‬
‫ا‬
‫ّאم ا כ‬
‫وا‬
‫כ אب ا‬
‫ّ ‪.‬و‬
‫اכ‬
‫‪ ...‬وכאن כ א‬
‫ً‬
‫‪.‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ :‬כ אب אכ آل ا‬
‫أ ّאم‬
‫כא ‪،‬و‬
‫ّ ‪.‬‬
‫أ אر‪ .‬و‬
‫اכ‬
‫‪:‬‬
‫أ ا‬
‫وا‬
‫‪١٥‬‬
‫اכ‬
‫‪ ...‬و‬
‫אت ا‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫اء‪.‬‬
‫ا‬
‫وا‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫اء‪.‬‬
‫فا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا א‬
‫ا أو‬
‫ا‬
‫ّ ‪.‬و‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫اכ‬
‫و‬
‫ا و‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب ا ل‪ .‬و و ه‬
‫ّ ‪ ،‬أ אري روى‬
‫فوכ أא‬
‫אن‬
‫وا אب وا ّאم‪.‬‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب ا‬
‫‪.‬و‬
‫‪ :‬وا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ة‪ ،‬و אت‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
338
el-Velîd b. Müslim
Siyer ve havâdis rivayet eden âlimlerdendir. Kitâbü’l-Meğâzî adlı bir eseri
bulunur.
el-Fâkihî
5
Kitâbü Mekke ve Ahbâriha fi’l-Câhiliyye ve’l-İslâm adlı bir eseri bulunur.
Yezîd b. Muhammed el-Mühellebî
Şairdir. Kendisinden ileride bahsedilecek. Kitâbü’l-Mühelleb ve Ahbârihi
ve Ahbâri Veledihî adlı bir eseri vardır.
Ebû İshak
10
İsmâil b. Îsâ el-Attâr. Bağdatlı siyer âlimlerindendir. Ondan el-Hasan b.
Alleveyh el-Kattân rivayet eder.
Kitâbü’l-Mübtede’, Kitâbü Hafri Zemzem, Kitâbü’r-Ridde, Kitâbü’lFütûh, Kitâbü’l-Cemel, Kitâbü Sıffîn, Kitâbü’l-Elviye, Kitâbü’l-Fiten adlı
eserleri vardır.
15
İbn Ebî Tayfur
Adı Muhammed b. Ahmed el-Cürcânî’dir, Cürcânlı’dır. Kitâbü Ebvâbi’l-Hulefâ adlı bir eseri vardır. Eserinde, halifelerin ünsiyet kurduğu,
varlığı sebebiyle mutlu olduğu, akıl danıştığı ve destek aldığı kişilerden
bahseder.
20
İbn Temmâm ed-Dehkân
Adı Ebü’l-Hüseyin Muhammed b. Ali b. el-Fazl b. Temmâm ed-Dehkân
olup Kûfe asıllıdır. Kitâbü Fazâili’l-Kûfe adlı bir eseri vardır.
Ebû Hassan ez-Ziyâdî
25
Adı Ebû Hassân el-Hasan b. Osman ez-Ziyâdî olup Heysem b. Adî ve
başkalarından rivayette bulunur. Kadı, fazilet sahibi, edip, nesepçi, eliaçık
ve cömert bir kişiydi. Hem kendisi kitap yazar hem de yazdırırdı. Büyük
ve güzel bir kütüphanesi vardı. Muhtelif kişilerden ilim almıştır.
‫ا‬
‫‪339‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫وا‬
‫אب ا‬
‫اכ‬
‫اث‪ .‬و‬
‫אزي‪.‬‬
‫כ אب ا‬
‫ا אכ‬
‫اכ‬
‫و‬
‫‪ :‬כ אب ّכ وأ אر א‬
‫ّ ا‬
‫‪٥‬‬
‫و‬
‫ا א‬
‫أ إ‬
‫إ‬
‫ا‬
‫و‬
‫أ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫כאن ا‬
‫ز م‪ ،‬כ אب ا ّدة‪ ،‬כ אب ا‬
‫ح‪ ،‬כ אب‬
‫‪.‬‬
‫א ‪،‬‬
‫אء‬
‫أ‬
‫ن‬
‫אن‪ .‬و‬
‫وَ ْ َ ِ وَ ُ و‬
‫‪ :‬כ אب أ اب‬
‫اכ‬
‫و ‪.‬‬
‫و‬
‫אن‬
‫أ ا‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫א‬
‫اכ‬
‫ّ אم ا‬
‫‪.‬‬
‫اכ‬
‫אن‪ ،‬وأ‬
‫‪.‬‬
‫ّ אن ا אدي‬
‫أ‬
‫‪٢٠‬‬
‫‪ ،‬وى‬
‫ر‬
‫אم ا‬
‫أ‬
‫اد‬
‫أ‪ ،‬כ אب‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ‬
‫و‬
‫ّאر‪،‬‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫ا אء‪ ،‬و אه‬
‫‪١٥‬‬
‫أ‬
‫أ‬
‫אب ا‬
‫ا‬
‫ّאن‪.‬‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫اا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫ذכ ه‪ .‬و‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫ّ‬
‫وأ אره وأ אر و ه‪.‬‬
‫אق‬
‫و‬
‫ا‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ّ‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫ا א‬
‫م‪.‬‬
‫ّ אن ا‬
‫א א א ً أد א א א‬
‫ً‬
‫ً‬
‫ً‬
‫ا אس‪.‬‬
‫כ ة وأ‬
‫אن ا אدي‪ ،‬وي‬
‫ًادا כ ً א‬
‫اכ‬
‫و‬
‫ا‬
‫يو‬
‫‪ .‬وכא‬
‫ه‪ .‬وכאن‬
‫ا‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
340
O ve el-Hasan b. Ali b. Ebü’l-Ca‘d 243 (857) yılında aynı gün vefat ettiler. 89 yaşını birkaç ay geçmişti. Kitâbü Meğazi Urve b. ez-Zübeyr, Kitâbü
Tabakâti’ş-Şu‘arâ, Kitâbü Elkâbi’ş-Şu‘arâ, -Kitâbü’l-Âbâ’ ve’l-Ümmehât,
Kitâbü’t-Târîh ale’s-Sinîn adlarında eserleri vardır.
5
10
Mus‘ab b. Abdullah ez-Zübeyrî
Adı Ebû Abdullah Mus‘ab b. Sâbit b. Abdullah b. ez-Zübeyr b. el-Avvâm’dır. Hicazlı’dır, Bağdat’a yerleşmiştir. Râvi, edip ve hadisçidir. ez-Zübeyr b. Ebû Bekir’in amcasıdır. Şairdir. Babası Abdullah kötü biriydi ve Ali
aleyhisselâm’ın soyuna düşmandı. Yahyâ b. Abdullah’la arasında geçen olay
meşhurdur.
Mus‘ab b. Abdullah, 2 şevval 236 (8 Nisan 851) Çarşamba günü
öldü. Bu sırada 76 yaşındaydı. İbn Ebî Hayseme de bu şekilde zikretti.
Kitâbü’n-Nesebi’l-Kebîr, Kitâbü Nesebi Kureyş adlı eserleri vardır.
ez-Zübeyr b. Bekkâr’a Dair Haberler
15
20
Ebû Abdullah ez-Zübeyr b. Ebû Bekir Bekkâr b. Abdullah b. Mus‘ab
b. Sâbit b. Abdullah b. ez-Zübeyr b. el-Avvâm Medinelidir. Nesep âlimi,
tarihçi, doğru sözlü bir şair ve kıymetli bir râvidir. Mekke kadılığı yaptı.
Defalarca Bağdat’a geldi. Son gelişi 253 (867) yılındaydı. Muhammed b.
Dâvûd şöyle der: Şiir, mürüvvet ve de efendilik bakımından -yaşı ve iffetine
denk dercede- yiğit bir kimseydi. Şu beyitler ona aittir:
“Sabîye karşı affı ve sabrı güzel kimse, felek devletinin [güzel] sonuçlarını
umar.
O emellerini rahatı için vasıta edinmiş, kalbinin ateşini böylece teskin
etmiştir.
25
Tefekkür ettiğinde iyice beliren ayrılık düşüncesi sebebiyle [uzak]
emellerini yarıda keser.
Vicdanı dış âzâlarına, yüzleştiği bu fikirlerden dolayı şikayette bulunur.”
30
Zübeyr b. Bekkâr Mekke’de kadıyken 21 Zilkâde 256 (20 Ekim 870)
Pazar gecesi öldü ve orada defnedildi. Vefat ettiğinde 84 yaşındaydı. Evinin
damından düşmesi neticesinde köprücük kemiği ile kalçası kırılmış ve böylece vefat etmiştir. Namazını oğlu Mus’ab kıldırmış, cenazede Muhammed
b. Îsâ b. el- Mansur da hazır bulunmuştur. el-Hacûn mezarlığında, Ali b.
Îsâ el-Hâşimî’nin kabrinin yanına defnedilmiştir.
‫ا‬
‫‪341‬‬
‫و אت وا‬
‫و א ن‬
‫و‬
‫ا‬
‫أ ا‬
‫اכ‬
‫‪.‬و‬
‫‪ ،‬و وا ‪،‬‬
‫‪ :‬כ אب אزي وة‬
‫ث وأر‬
‫ا ‪ ،‬כ אب‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا אء وا ّ אت‪ .‬כ אب ا אر‬
‫‪.‬‬
‫وأ‬
‫اء‪ ،‬כ אب أ אب ا‬
‫ا ا‬
‫أ‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫راو أد‬
‫أ ار ا אس‪،‬‬
‫وא‬
‫‪١٠‬‬
‫و ّ‬
‫و‬
‫כ אب ا‬
‫أ אر ا‬
‫ّ ث‪ ،‬و‬
‫א ً‬
‫ا‬
‫وא‬
‫אت‬
‫ي‬
‫א‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫اد‪،‬‬
‫و‬
‫ّ‬
‫ا م ا ر אء‬
‫ن ‪ ،‬כ ا ذכ ه ا‬
‫ّ و‬
‫ا כ ‪ ،‬כ אب‬
‫‪،‬‬
‫ا ّ ام‪ .‬אزي ل‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ כ ‪ .‬وכאن א ا وכאن أ ه‬
‫ً‬
‫وف‪.‬‬
‫ا‬
‫ا م‪ .‬و ه‬
‫א‬
‫أ‬
‫‪.‬و‬
‫ّ ال‬
‫اכ‬
‫‪.‬‬
‫ّ و‬
‫ّ ‪:‬‬
‫ا‬
‫ّכאر‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫א‬
‫ا‬
‫أ כ ّכאر‬
‫ا ا‬
‫أ‬
‫‪ ،‬أ אري أ ا ّ א ‪ ،‬وכאن א ا و ً א راو‬
‫ا ّ ام‪ .‬أ ا‬
‫ا‬
‫ً‬
‫وא ‪.‬‬
‫ثو‬
‫اد ّ ة د אت آ א‬
‫אء ّכ ‪ ،‬ود‬
‫ا ر‪ ،‬وو‬
‫ه‪:‬‬
‫ّ و א ‪.‬‬
‫ه و وء و א‬
‫داود‪ :‬وכאن ً‬
‫אل ّ‬
‫ا ِّ א ُ َ ِّ ُ ا‬
‫َ‬
‫א ِا ِ‬
‫َ َ َ ا ـُ َ َ َ ً َ َ‬
‫ِ‬
‫َ ّ إذا َ א ا ْכ ُ را َ َ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫אز‬
‫َ َ َכ ا َ ِ إ‬
‫ُ‬
‫ة‬
‫أّ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫ِ‬
‫ََ ُ‬
‫َ َ ا ِ َ َد ْو َ ِ ا‬
‫א ُ َ ِّכ ُ َ ْ َ َ ا‬
‫اِ ِ‬
‫ِْ‬
‫ْ رِ‬
‫َ َ َ ا ـَ َِ ِ ا َ ْ ِ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫َ ْ َ ا ي َ ْ َ ِ َ ا َ ْכ ِ‬
‫ا‬
‫א‬
‫א ود‬
‫ّכ و אض‬
‫ّ ا‬
‫ا ّ أر ً א و א‬
‫وא ‪،‬و‬
‫ّ و‬
‫ا‬
‫אכ ت‬
‫وورכ ‪ ،‬و ّ‬
‫א‬
‫ر‪ ،‬ود إ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ن‪.‬‬
‫ةا‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫و‬
‫ا א‬
‫ذي‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
342
5
10
15
20
25
30
Kitâbü Ahbâri’l-Arab ve Eyyâmihâ, Kitâbü Nesebi Kureyş ve Ahbâriha,
Kitâbü Nevâdiri Ahbâri’n-Neseb, Kitâbü’l-Ahlâf, Kitâbü’l-Muvaffakıyyât
fi’l-Ahbâr -el-Muvaffak için yazdı-, Kitâbü Mizâhı’n-Nebî, Kitâbü Nevâdiri’l-Medînîn, Kitâbü’n-Nahl -es-Sükkerî hattıyla nüshasını gördüm-,
Kitâbü’l-Akîk ve Ahbârihî, Kitâbü Ahbâri’l-Evs ve’l-Hazrec, Kitâbü Vüfûdi’n-Nu‘mân alâ Kisrâ, Kitâbü İğârâti Küseyyir ale’ş-Şu‘arâ, Kitâbü Ahbâri
İbn Meyyâde.
İbnü’l-Kûfî’nin hattından nakledilenler: Ahbâru Hassân, Ahbârü’l-Ahvas, Ahbâru Ömer b. Ebî Rebîa, Ahbâru Ebî Dihbil, Ahbâru Cemîl, Ahbâru
Nasîb, Ahbâru Küseyyir, Ahbâru Ümeyye, Ahbârü’l-Arcî, Ahbâru Ebi’s-Sâ’ib,
Ahbâru Hâtim, Ahbâru Abdurrahman b. Hassân, Ahbâru Hüdbe b. Haşram
el-‘Uzrî ve Ahbâru Ziyâde b. Zeyd el-‘Uzrî, Ahbâru Tevbe ve Leylâ, Ahbâru
İbn Herme, Ahbârü’l-Mecnûn, Ahbârü’l-Kârî, Ahbâru İbni’d-Dümeyne, Ahbâru Ubeydullah b. Kays er-Rukayyât, Ahbâru Eş‘as adlı eserleri vardır.
İbnü’l-Kûfî’nin hattından naklen ez-Zübeyr’in kendilerinden
rivayette bulunduğu kişiler
Amcası Mus‘ab b. Abdullah, Muhammed b. el-Hasan el-Mahzûmî, Muhammed b. Dahhâk b. Osman, Müslim b. Abdullah b. Müslim b. Cündüb,
İbrâhim b. el-Münzir, Yahyâ b. Muhammed b. Abdullah b. Sevbân, Abdülmelik b. Abdülazîz, Ya‘kûb b. İshak er-Raba‘î, Osman b. Abdurrahman, Bekkâr b. Rabâh, Mesleme b. İbrâhim b. Hişâm el-Mahzûnî, Abdülazîz b. Abdullah el-Üveysî, Muhammed b. İsmâil b. İbrâhim b. Abdülhamîd, Humeyd
b. Abdülazîz ez-Zührî, Abdülcebbâr b. Saîd b. Süleyman b. Nevfel b. Müsâhık, Mü’min b. Ömer b. Eflah, Ali b. el-Mugîre, Abdullah b. Nâfi‘ b. Sâbit.
el-Cehmî’ye Dair Haberler
Ebû Abdullah Ahmed b. Muhammed b. Humeyd b. Süleyman b. Abdullah b. Ebû Cehm b. Huzeyfe el-Adevî. Benî Adî b. Ka‘b’dan olup elCehmî diye tanınır. Dedesi Ebü’l-Cehm b. Huzeyfe’ye nispet edilir. Hicazlı
olup Irak’a gelmiş, burada okumuştur. Edîp, râvi, şair, mugannî idi. Nesep
ve mesâlibi bilirdi. Önde gelen zâtların hayat hikayelerini de ele almıştır.
Bu konuda kitapları bulunur.
‫ا‬
‫‪343‬‬
‫اכ‬
‫و‬
‫‪ :‬כ אب أ אر ا ب وأ ّא א‪ ،‬כ אب‬
‫אت‬
‫ف‪ .‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ادر أ אر ا‬
‫כ אب اح ا‬
‫ا‬
‫‪٥‬‬
‫‪ ،Ṣ‬כ אب ادر ا‬
‫כ אب إ אرة כ‬
‫َُّ‬
‫و‬
‫ّا‬
‫د‬
‫أ אر أ‬
‫اכ‬
‫‪ ،‬أ אر‬
‫أ אر أ ا א ‪ ،‬أ אر א ‪ ،‬أ אر‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ز ا‬
‫ري وأ אر ز אدة‬
‫روى‬
‫روى‬
‫ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ري‪ ،‬أ אر‬
‫أ אر ا אرئ‪ ،‬أ אر ا ا‬
‫ّ‬
‫ّ אك‬
‫و‬
‫ا‬
‫إ‬
‫אق ا‬
‫ا‬
‫و ‪،‬و‬
‫ا‬
‫‪،‬و‬
‫א‬
‫ّ‬
‫אن‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫אن‬
‫כ ى‪،‬‬
‫ا‬
‫‪ ،‬أ אر ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫‪،‬‬
‫ر‬
‫‪،‬‬
‫م‬
‫ن‪،‬‬
‫‪ ،‬أ אر ا‬
‫‪.‬‬
‫אت‪ ،‬أ אر ا‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫אن‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫אن‬
‫ص‪ ،‬أ אر‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫‪.‬و‬
‫‪ ،‬أ אر‬
‫ّ ا כ ي‪ ،‬כ אب‬
‫אدة‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ ‪.‬‬
‫‪ ،‬أ אر כ ‪ ،‬أ אر أ ‪ ،‬أ אر ا‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ّ אن‪ ،‬أ אر‬
‫ا‬
‫ا ‪،‬و‬
‫ّ‬
‫‪،‬و‬
‫رأ‬
‫ّ אن‪ ،‬أ אر ا‬
‫‪ ،‬أ אر‬
‫אر‪ ،‬أ ّ‬
‫رج‪ ،‬כ אب و د ا‬
‫اء‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫‪ :‬أ אر‬
‫ا‬
‫‪ .‬כ אب ا‬
‫وأ אره‪ .‬כ אب أ אر ا وس وا‬
‫ا‬
‫وأ אر א‪ ،‬כ אب‬
‫و ‪،‬و‬
‫ا‬
‫ب‪ ،‬وإ ا‬
‫ا כ‬
‫‪ ،‬و ّכאر‬
‫ا‬
‫ا ا و ‪،‬و ّ‬
‫ا ي‪ ،‬و ا אر‬
‫ّ‬
‫ة‪ ،‬و‬
‫ا‬
‫أ ‪.‬و‬
‫ا‬
‫‪،‬و‬
‫ر אح‪ ،‬و‬
‫ّ‬
‫ب‬
‫אم‬
‫إ ا‬
‫إ א‬
‫ر‪،‬‬
‫إ ا‬
‫אن‬
‫ا‬
‫א ‪.‬‬
‫א‬
‫أ אر ا‬
‫أ‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا أ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وي‪،‬‬
‫ي‬
‫ّ‬
‫אن‬
‫כ‬
‫و ف א‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫إ‬
‫ّه أ‬
‫‪ .‬אزي د ا اق و א ّ ‪ .‬وכאن أد א راو ‪ ،‬א ا‬
‫ً‬
‫ً‬
‫ذככ ‪.‬‬
‫وا א ‪ ،‬و َ َ َאو َل ِ ّ ا אس‪ .‬و‬
‫ا‬
‫ّ א‪ .‬و כ‬
‫ً‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
344
5
Muhammed b. Dâvûd’un Sevvâr b. Ebû Şurâa’dan nakline göre; elCehmî ile Ömerî ve Osmanîlerden bir grup arasında kavga çıktı. el-Cehmî
onların atalarına hakaret etti. Hâşimîlerden biri ona cevap verdi. el-Cehmî
[bu sefer] Hz. Abbas’a hakaret etti. Olay Halife el-Mütevekkil’e intikal
edince, el-Cehmî’ye yüz kırbaç vurulmasını emretti. İbrâhim b. İshak b.
İbrâhim de onu kırbaçladı. Kırbaçlama sona erince el-Cehmî şöyle dedi:
“Yaralar kapanır, tüyler biter. Her mihnetin bir çıkışı vardır.
Kınanma, -ağaçlar yaprak verdikçe- kölesini döven kişinin elbisesinden
ayrılmaz.”
10
Kitâbü Ensâbi Kureyş ve Ahbârihâ, Kitâbü’l-Ma‘sûmîn, Kitâbü’l-Mesâlib,
Kitâbü’l-İntisâr fi’r-Reddi ale’ş-Şuûbiyye, Kitâbü Fazâ’ili Mudar adlı eserleri
vardır.
el-Ezrakî
15
20
Adı Muhammed b. Abdullah b. Ahmed b. Muhammed b. el-Velîd b.
Ukbe b. el-Ezrak’tır. Ezrak’ın adı ise Osman b. Amr b. el-Hâris b. Ebû
Şemer b. Ömer b. Avf b. el-Hâris b. Rebîa b. Hârise b. el-Hâris b. Sa‘lebe
el-Alkâ b. Cefne b. Amr b. Âmir Müzeykıyâ’dır. Bu bilgileri İbnü’l-Kûfî’nin
hattından naklettim. el-Ezrakî, tarih ve siyer âlimlerindendir.
Kitâbü Mekke ve Ahbârihâ ve Cibâlihâ ve Evdiyetihâ adlı büyük bir eseri
vardır.
Ömer b. Şebbe’ye Dair Haberler
Adı Ebû Zeyd Ömer b. Şebbe b. Abîde b. Rayta’dır. Şebbe’nin adı
Zeyd’dir, künyesi Ebû Muâz’dır. Ömer diyor ki; “Babama Şebbe adının
verilmesinin sebebi annesinin onu oynatırken şu beyti okumasıdır:
25
Babamın, uğruna feda olası [oğlum] işte büyümüş.
Yaşamış, yaş almış da emekleyivermiş.
Ömer, Basralı olup Benî Nümeyr’in mevlâsıdır. Doğru sözlü ve rivayetlerinde zayıflık olmayan bir fakih, aynı zamanda şair ve de tarihçidir. Şu
onun şiirlerindendir:
30
“Konuşanlar, ‘İnsanlar arasında efendi [biri] kalmadı.’ derler.
Ben de derim ki: Bilakis, Abdurrahman b. Ca‘fer vardır.”
‫ا‬
‫‪345‬‬
‫אل‬
‫داود‪ّ ،‬‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ‬
‫وا א‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪ُ ،‬‬
‫כ ا אس‬
‫ّ‬
‫إ אق إ ا ‪،‬‬
‫إ ا‬
‫أ‬
‫ّ ار‬
‫ا‬
‫هإ‬
‫ا‬
‫و‬
‫اכ‬
‫כ אب ا‬
‫אر‬
‫ا ّد‬
‫ا א‬
‫ّכ ‪،‬‬
‫‪ ،‬אل‬
‫ّא غ‬
‫ط‬
‫إ ّא א‬
‫‪:‬‬
‫َو ِ ُכ ّ ِ َ ْ رِ ِد ِ ْ َ ٍ َ َ ُر‬
‫َ ُ‬
‫وأ אر א‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫ذכ‬
‫א‬
‫ِ َ ِ ِ ِه َ א أَ ْو َر َق ا‬
‫‪ :‬כ אب أ אب‬
‫و‬
‫ذכ ‪ ،‬אل‬
‫ا‬
‫ااכ مو‬
‫َْ َ ُ ُ ُ َ َْ ُ ُ َ ْ ُ‬
‫َوا ْ ُم ِ أ اب‬
‫ْ ِ َُْ‬
‫‪٥‬‬
‫אل‪ :‬و‬
‫م‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا א‬
‫‪،‬‬
‫‪.‬‬
‫ا زر‬
‫وا‬
‫‪١٠‬‬
‫אن‬
‫‪١٥‬‬
‫ا אرث‬
‫ا אرث‬
‫אر‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫و‬
‫اכ‬
‫‪ .‬وأ‬
‫و‬
‫اכ‬
‫ا‬
‫א‬
‫‪٢٠‬‬
‫אب ا‬
‫א‬
‫אء‪،‬‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪.‬‬
‫ّ‬
‫َِ ة‬
‫ّن أ ّ כא‬
‫ّ‬
‫و א‬
‫ّ‬
‫وכאن‬
‫ا وا‬
‫אر‬
‫אء‬
‫وأ‬
‫و‬
‫ف‬
‫ا אرث‬
‫ر‬
‫‪ :‬כ אب ّכ وأ אر א و א א وأود א‪ ،‬כ אب כ ‪.‬‬
‫أ ز‬
‫إّ א‬
‫أ‬
‫ا‬
‫أ אر‬
‫ّ أ‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا زرق‪ .‬وا‬
‫ه‪:‬‬
‫و אش‬
‫ًא‪،‬‬
‫و َא ِ َ ٍ َ َ ِ ا ِ‬
‫אس َ ّ ٌ‬
‫َ‬
‫ْ َْ‬
‫َر ‪ ،‬و‬
‫ّ‬
‫ّ و ل‪:‬‬
‫ا‬
‫د ّא‬
‫ًא כ ا‬
‫ً‬
‫‪ ،‬א ا أ אر ًא‬
‫ً‬
‫َُْ ُ ََ‬
‫ز وכ‬
‫ً א אدق ا‬
‫َ ُا ِ ِ ِْ َ َِْ‬
‫ْ‬
‫أ א אذ‪ .‬אل‬
‫ّ‬
‫‪:‬‬
‫א‬
‫ل‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
346
Oğlu Ebû Tâhir Ahmed b. Şebbe güzel şiir yazan zarif bir şair ve râvi
idi. Babasından yaklaşık on yıl sonra vefat etti. Onun şiirinden de şu örneği
verelim:
“Baktım ve asker içinde ben ve Ebû Ca‘fer gibi uğursuz birini görmedim.
5
İnsanlar parlak elbiseler ve ışık saçan ziynetler içinde bayram kutlamasına
gider;
Ebû Ca‘fer ise durmaz, -insanların ardından- o ıssız ve boş evinden kaçar,
Uğursuzluğundan dolayı ayrılıp onlardan uzlete çekilir ve bir deftere
bakıp durur.”
10
15
20
Ömer b. Şebbe 262 yılında -90 yaşındayken- Cemâziyelâhir ayının bitmesine altı gün kala, Pazartesi günü Samarra’da öldü. Kitaplarını, Ebü’l-Hasan Ali b. Yahyâ, oğlu Ebû Tâhir b. Ömer b. Şebbe’den satın almıştır.
Kitâbü’l-Kûfe, Kitâbü’l-Basra, Kitâbü’l-Medîne, Kitâbü Mekke, Kitâbü
Ümerâi’l-Kûfe, Kitâbü Ümerâi’l-Basra, Kitâbü Ümerâi’l-Medîne, Kitâbü
Ümerâi Mekke, Kitâbü’s-Sultân, Kitâbü Makteli Osman, Kitâbü’l-Küttâb, Kitâbü’ş-Şi‘r ve’ş-Şu‘arâ, Kitâbü’l-Eğânî, Kitâbü’t-Târîh, Kitâbü Ahbâri’l-Mansûr, Kitâbü Muhammed ve İbrâhim ibney Abdullah b. Hasan, Kitâbü
Eş‘âri’ş-Şürâ, Kitâbü’n-Neseb, Kitâbü Ahbâri İbn Nümeyr, Kitâbü mâ İsta‘ceme’n-Nâsü fîhi mine’l-Kur’ân, Kitâbü’l-İsti‘âne bi’ş-Şi‘r ve mâ Câ’e fi’l-Lügat,
Kitâbü’l-İsti‘zâm li’n-Nahvi ve men Kâne Yelhanü mine’n-Nahviyyîn adlı
eserleri vardır.
Ömer b. Şebbe’nin rivayette bulunduğu kişiler Ebû Âsım ed-Dahhâk b.
Mahled b. Müslim en-Nebîl, Muhammed b. Sellâm el-Cumahî, Hârûn b.
Abdullah ve İbrâhim b. el-Münzir’dir.
25
30
el-Belâzürî
Adı Ebû Ca‘fer Ahmed b. Yahyâ b. Câbir el-Belâzürî, künyesi Ebü’l-Hasan
olup Bağdatlıdır. Dedesi Câbir, Mısır valisi el-Hasîb’in kâtibiydi. Şair ve râvi
idi. Son günlerinde aklî dengesi bozuldu, hastanede bağlandı ve orada öldü.
Aklî dengesinin bozulma sebebi, [nasıl kullanılacağını] bilmeden belâzür
yemişi tüketmesiydi. Sonra başına gelen geldi. Çoğu kişiyi hicvederdi. Vehb
b. Süleyman [mecliste] yellendiğinde onu hicvetti, âdeta paramparça etti.
‫ا‬
‫‪347‬‬
‫أ‬
‫وכאن ا‬
‫א‬
‫أ‬
‫أ‬
‫‪،‬و‬
‫א ‪:‬‬
‫أ‬
‫‪ ،‬א ا‬
‫ّ‬
‫ً‬
‫ت َ َ أَ َر ِ ا ْ َ ْ َכ ِ‬
‫َ َْ ُ ْ‬
‫َ َ ا ا אس ِ ِ ِ ز ِ ٍ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫َכ ُ ْ‬
‫‪٥‬‬
‫و אت‬
‫ا‬
‫وא‬
‫و ّ‬
‫‪،‬ا א א‬
‫و‬
‫‪١٠‬‬
‫ّ‬
‫أ اء ا כ‬
‫ا‬
‫ِ َ ا‬
‫ُ ّ‬
‫و‬
‫أ‬
‫اכ‬
‫ِ ًارا‬
‫رأى‪ ،‬و م ا‬
‫ا‬
‫‪ :‬כ אب ا כ‬
‫‪ ،‬כ אب أ اء ا‬
‫אن‪ ،‬כ אب‬
‫اة‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب أ אر ا‬
‫ا آن‪ ،‬כ אب ا‬
‫כאن‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا‬
‫ّ وإ ا‬
‫ر‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫‪ ،‬כ אب א ا‬
‫و א אء‬
‫א א‬
‫ا‬
‫ا אت‪ ،‬כ אب ا‬
‫א ‪،‬‬
‫‪،‬‬
‫ا ا‬
‫ا אس‬
‫و‬
‫אم‬
‫‪.‬‬
‫روى‬
‫ّم ا‬
‫و אرون‬
‫أ‬
‫א‬
‫ا‬
‫ا وإ ا‬
‫ّ אك‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ر‪.‬‬
‫ذري‬
‫أ‬
‫أ‬
‫وכאن‬
‫ّه א‬
‫ّ ا‬
‫‪٢٠‬‬
‫إ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ّכ ‪ ،‬כ אب‬
‫ة‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب أ اء ّכ ‪ ،‬כ אب‬
‫ة‪ ،‬כ אب أ اء ا‬
‫‪ :‬روى‬
‫ّ‬
‫אدى ا‬
‫أ‬
‫ة‬
‫‪.‬‬
‫אن‪ ،‬כ אب ا כ ّאب‪ ،‬כ אب ا‬
‫כ אب ا אر ‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫‪١٥‬‬
‫ّ‬
‫َ َِْ‬
‫ُ رِ ِ َ ْ أَ ْز َ ِ‬
‫َ‬
‫َ َ ا ـ ْ ِ ِل ا ـ ْ ِ ِ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫אس َ ْ ُ ِ َد ْ َ ِ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫ّ‬
‫‪ .‬و אرت כ‬
‫ّ‬
‫א‬
‫ًא‬
‫َو ُ ْ م أ ِ‬
‫َ َ ا‬
‫أ ٍ‬
‫و وا ِ‬
‫َ َ ْ ُ َ َْ ْ َ ْ َ‬
‫ٍَ‬
‫َ ْ ُ ِ ُ ِم‬
‫ُْ‬
‫َ‬
‫ً ا راو ‪ .‬و אت‬
‫أא‬
‫‪،‬‬
‫א ا‬
‫כ‬
‫אر אن و אت‬
‫א‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫ذري‪ ،‬و‬
‫כ أאا‬
‫أ‬
‫اد‪.‬‬
‫‪ .‬وכאن א ا راو ‪ ،‬وو س آ‬
‫א‬
‫ً‬
‫ا ذر‬
‫ب‬
‫و‬
‫‪.‬و‬
‫أّ‬
‫כ ا و אول و‬
‫אن ـא ط‪. ّ ،‬‬
‫ً‬
‫ّ‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
348
Vehb, Ubeydullah b. Yahyâ b. Hâkân’ın huzurunda yellenince el-Belâzürî
onu şöyle hicvetti:
“Öyle bir yellenme ki yıldırım sesi sanılır. Onu yapmak için çok ihtimam
gösterdi.
5
Vehb bu konuda eskileri geçti. Sâid’in kardeşi de ondan sonra yaktı geçti.
Allah onların gizli aybını ortaya çıkardı. Fehd’i (Pars’ı) besleyen kişinin
sonu böyledir.”
10
el-Belâzürî’nin Kitâbü’l-Büldâni’s-Sağîr, Kitâbü’l-Büldâni’l-Kebîr -tamamlayamadı-, Kitâbü’l-Ahbâr ve’l-Ensâb, Kitâbü Ahdi Erdeşîr -manzum
bir çeviridir- adlı eserleri vardır. Ayrıca, Farsçadan Arapçaya tercüme yapanlardan biriydi.
et-Talhî
15
Adı Ebû İshak Talha b. Ubeydullah b. Muhammed b. İsmâil b. İbrâhim
b. Muhammed b. Talha b. Ubeydullah et-Teymî olup Basralıdır ve el-Muvaffak’ın nedimidir. Râvi ve haberciydi.15 Zilhicce 291 (28 Eylül 904) Pazar gecesi öldü.
Kitâbü’l-Müteyyemîn, Kitâbü Cevâhiri’l-Ahbâr adlı eserleri vardır.
İbnü’l-Ezher
20
Tarihçi olup adı Ebû Ca‘fer Muhammed b. el-Ezher b. Îsâ el-Ahbârî’dir. Doğumu 200 senesidir. 279 (892) yılında, 79 yaşında vefat etti.
İbnü’l-A‘râbî ve başkalarından okudu.
Kitâbü’t-Târîh -yıl tertibiyle yazılmıştır- adlı eseri seçkin kitaplar arasında yer alır.
Muhammed b. Sellâm
25
Adı Ebû Abdullah Muhammed b. Sellâm el-Cumahî olup tarihçi ve râvidir.
Kitâbü’l-Fâzıl fî Mülehi’l-Ahbâr ve’l-Eş‘âr, Kitâbü Büyûtâti’l-Arab, Kitâbü
Tabakâti’ş-Şu‘arâi’l-Câhiliyyin, Kitâbü Tabakâti‘ş-Şu‘arâi’l-İslâmiyyîn,
Kitâbü’l-Hilâb ve İcrâi’l-Hayl adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪349‬‬
‫‪ ،‬وכא‬
‫ا‬
‫أ َא َ َ ً ُ ِ ْ َر ْ َ ًة‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َ َ َم َو ْ ٌ ِ َ א َ א ِ ً א‬
‫َو َ ّ أ‬
‫و‬
‫ا‬
‫ِ ْ ِْ א‬
‫َ‬
‫اכ‬
‫אر وا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫َ َ َق‬
‫َ َ ْ َ َ َכ ا‬
‫‪٥‬‬
‫ة‬
‫ا‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫אب‪ .‬כ אب‬
‫אن ا‬
‫َ ِّ א َ ْ َ ْه‬
‫َ א ِ ٍ َ ْ َ ْه‬
‫َ ْ ُ ْ ِ ا َ ْ َ ْه‬
‫ُ‬
‫َכ َ ا ُכ‬
‫ان ا‬
‫א אن‪:‬‬
‫‪ .‬כ אب ا‬
‫‪،‬‬
‫أرد‬
‫ان ا כ ‪ ،‬و‬
‫‪ .‬وכאن أ‬
‫ّ ‪ .‬כ אب‬
‫ا אر‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ا ْ ِ‬
‫אق‬
‫أ إ‬
‫ا‬
‫ا ا‬
‫‪١٠‬‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا ز‬
‫و‬
‫ا‬
‫א‬
‫‪١٥‬‬
‫و‬
‫و‬
‫‪:‬כ אب ا אر‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫כ אب‬
‫אت ا‬
‫اء ا א‬
‫‪١‬‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫אر‪.‬‬
‫ا‬
‫ا ز‬
‫و‬
‫ا‬
‫ّ ما‬
‫و‬
‫ر‪-‬‬
‫ىو‬
‫وא‬
‫اכ‬
‫وإ اء ا‬
‫إ‬
‫ّ‬
‫‪ :‬כ אب ا א‬
‫‪٢٠‬‬
‫ا‬
‫و‬
‫‪ ،١‬و‬
‫ا‬
‫אري‪ .‬و‬
‫ن‬
‫‪،‬و‬
‫אر ا כ‬
‫ه‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫ّم‬
‫ّ‬
‫أ‬
‫ّ‬
‫אر ‪ ،‬أ‬
‫اכ‬
‫ّ‬
‫ة‪ ،‬و אدم ا‬
‫ّ‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫و ّ‬
‫ا و ه‪.‬‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ذي ا‬
‫اכ‬
‫إ‬
‫إ ا‬
‫א‬
‫ّ‬
‫ّ ‪ .‬وכאن راو أ אر א‪ .‬و ّ‬
‫وא ‪.‬‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫‪.‬‬
‫ا‬
‫‪،‬أ‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫وا واة‪.‬‬
‫אر‬
‫אر وا‬
‫אت ا‬
‫אر‪ ،‬כ אب‬
‫اء ا‬
‫אت ا ب‪،‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ب‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
350
Ebû Halîfe el-Fadl
Adı Ebû Halife el-Fadl b. el-Hubâb b. Muhammed b. Şuayb b. Sahr
el-Cumahî el-Basrî’dir. Benî Cumah’tandır. Âmâ idi. Basra’da kadılık yaptı.
Haber, şiir ve ensâb râvilerindendir. Muhammed b. Sellâm el-Cumahî’den
5
rivayette bulundu. İbnü’l-Kûfî’nin kayıtlarında şunu okudum: Ebû Halîfe
Pazar gecesi, 13 Rebîülevvel 305 [3 Eylül 917] tarihinde vefat etti. Aynı
günün sabahı evine defnedildi. Kitâbü Tabakâti’ş-Şu‘arâi’l-Câhiliyyîn,
Kitâbü’l-Fürsân adlı eserleri vardır.
Diğer Haberciler
10
Ebü’l-Abbas Abdullah b. İshak b. Sellâm el-Mekâribî. Garîbü[’l-hadîs],
fıkıh, hadis (âsâr) ve şiiri iyi bilirdi. Doğru sözlü ve şair bir zâttı. Şiirlerinden bir örnek:
“Ey Allah’ın belası; hükümdarın hazinesindeki ziynetler, dünya ve âhireti
bir kırat olsun düzeltmez.
15
O, Hipokrat’ın kızına danışmaksızın halkın işlerinde tasarrufta
bulunmaz.”
Bu ifadeyle el-Mu‘tez’in anasının kötülüğünü anlatmak istiyor.
Kitâbü’l-Ahbâr ve’l-Ensâb ve’s-Siyer adlı bir eseri vardır. Eserin bir kısmını
gördüm, tamamını göremedim.
20
İbnü’l-Eş‘as
Adı Uzey‫ ئ‬b. el-Fadl b. Fudâle b. Mihrâk b. Abdurrahman b. Ubeydullah b. Mihrâk el-Hüzelî olup Kitâbü Sıfâti’l-Cibâl ve’l-Evdiye ve Esmâ’ihâ bi
Mekke ve mâ Verâehâ adlı bir eseri vardır.
İbn Ebî Şeyh
25
Adı Süleyman, künyesi Ebû Eyyûb’dur. Haberci ve râvidir. Kıymetli ilim
adamlarına mülâki olmuştur. Kendisinden de muhtelif haberciler ilim almıştır. Kitâbü’l-Ahbâri’l-Mesmû‘a -kendi rivayetleridir- adlı eserini gördüm.
‫ا‬
‫‪351‬‬
‫أ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ا‬
‫אب‬
‫ا‬
‫وכאن أ‬
‫وا‬
‫‪٥‬‬
‫ود‬
‫ث‬
‫رواة ا‬
‫‪ .‬أت‬
‫ر‬
‫ة‬
‫‪.‬و‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫اכ‬
‫ّ ا‬
‫ا ّول‬
‫אر وا‬
‫اכ‬
‫אر‬
‫‪ :‬אت أ‬
‫و‬
‫اء ا א‬
‫אت ا‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אر‬
‫ا‬
‫أ ا אس‬
‫ّ‬
‫وا وا אر وا‬
‫َא ِ ْ َ ِ ا‬
‫إ‬
‫ا‬
‫‪،‬‬
‫اכ‬
‫و‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫ه‪:‬‬
‫َ ُ ْ ِ ُ ا ّ َ َوا‬
‫َّ‬
‫ُ َ ِאو ُر‬
‫א ِْ‬
‫ِ‬
‫اط‬
‫ُْא ِ‬
‫َ‬
‫َ ْ ِ‬
‫اط‬
‫ُ‬
‫ّ‪.‬‬
‫‪:‬כ אب ا‬
‫אب وا‬
‫אر وا‬
‫أره כא ً ‪.‬‬
‫‪ ،‬رأ‬
‫ا‬
‫َُُْ‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫אق‬
‫َ ى َ ِ ٍכ‬
‫َ‬
‫رِ ِِ‬
‫َ‬
‫ُّ‬
‫ّأم ا‬
‫ّ م ا כאر ‪ .١‬وכאن‬
‫و ًא א ا‬
‫ً‬
‫َو َ َ ُ ْ ِ ُ أ ْ ا‬
‫ْ‬
‫ً‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫اכ‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫אرق‬
‫אت ا‬
‫ا‬
‫אل وا ود وأ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫אب ا‬
‫‪١‬‬
‫ر‪ :‬ا כאري‪.‬‬
‫אن و כ أ א أ ّ ب‪ .‬أ אري راو ‪،‬‬
‫ا כ ‪ :‬כ אب ا אر ا‬
‫אر‪ .‬و‬
‫اق‬
‫א א ّכ و א وراء א‪.‬‬
‫أ‬
‫وا‬
‫‪٢٠‬‬
‫ة‪،‬‬
‫ا‬
‫אن‪.‬‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫אء ا‬
‫ّم ا‬
‫ّ‬
‫ما‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫‪ .‬وو‬
‫אب‪ ،‬روى‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ي‪،‬‬
‫ِ ّ ا אس وأ‬
‫روا ‪.‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
352
Kâdî Vekî‘
Adı Ebû Bekir Muhammed b. Halef b. Hayyân b. Sadaka olup Kâdı
Vekî‘ diye tanınır. Edebiyatın her alanına hâkimdi. Bazı bölgelerde kadılık yaptı. Önceleri Ebû Ömer Muhammed b. Yûsuf b. Ya‘kûb el-Kâdî’nin
5
kâtibiydi.
Kitâbü Ahbâri’l-Kudât ve Târîhihim ve Ahkâmihim, Kitâbü’ş-Şerîf -İbn
Kuteybe’nin Kitâbü’l-Ma‘ârif’i gibidir-, Kitâbü’l-Envâ, Kitâbü’l-Gurar -ahbâr içeriklidir-, Kitâbü’l-Müsâfir, Kitâbü’t-Tarîk -bu eser en-Nevâhî adıyla
da bilinir; beldeler ve yollar hakkındadır; tamamlanamamıştır-, Kitâbü’s-
10
Sarf ve’n-Nakd ve’s-Sikke, Kitâbü’l-Bahs adlı eserleri bulunur.
Ebü’l-Hasan en-Nessâbe (Nesep Âlimi)
Basralı olup adı Muhammed b. el-Kâsım et-Temîmî’dir. Nesep âlimidir,
günümüzde hayattadır.
Kitâbü Ahbâri’l-Fürs ve Ensâbihâ, Kitâbü’l-Ensâb ve’l-Ahbâr, Kitâbü Târî-
15
hi Sâ’iri’l-Ümem, Kitâbü’l-Münâferât beyne’l-Kabâ’il ve Eşrâfi’l-Aşâ’ir ve Akdıyeti’l-Hukkâm beynehüm fî Zâlike adlı eserleri bulunur.
Kâdî el-Üşnânî
Adı Ebü’l-Hüseyin Ömer b. el-Hasan b. Ali b. Malik eş-Şeybânî’dir.
Maktelü Zeyd b. Ali (aleyhimâ’s-selâm), Kitâbü’l-Hayl, Kitâbü Fazâ’i-
20
li Emîri’l-Mü’minîn Ali b. Ebî Tâlib, Kitâbü Makteli’l-Hasan b. Ali (aleyhimâ’s-selâm) adlı eserleri vardır.
Ebü’l-Hüseyin Ömer b. Ebî Ömer
Adı Muhammed b. Yûsuf olup Kitâbü Garîbi’l-Hadîs -hacimli bir
eserdir, tamamlayamamıştır-, Kitâbü’l-Ferec Ba‘de’ş-Şidde adlı eserleri
25
vardır.
‫ا‬
‫‪353‬‬
‫وכ ا א‬
‫כ‬
‫ّ‬
‫ا داب‪ ،‬وو‬
‫أ‬
‫ا‬
‫אء‬
‫با א‬
‫‪٥‬‬
‫و‬
‫اכ‬
‫ىا‬
‫אرف‬
‫ّ‬
‫אن‬
‫ا‬
‫ا ا‬
‫אة و אر‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫وأ כא‬
‫و فأ ً א א ا‬
‫כ אب ا‬
‫ّ ‪ ،‬כ אب ا ف وا وا ّכ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ ا‬
‫إ‬
‫زא א‬
‫ّ‬
‫ا‪.‬‬
‫اכ‬
‫و‬
‫אر‬
‫أ אر‪ .‬כ אب ا‬
‫أ אر ا‬
‫א ا‬
‫ا‬
‫א‬
‫و‬
‫أ ا‬
‫ا א‬
‫‪،‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫أ‬
‫ة‪ .‬وأ‬
‫ا א‬
‫אء א‬
‫ا‬
‫ا‬
‫א أ‬
‫ا‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫אب وا‬
‫אر‪ ،‬כ אب‬
‫א وأ‬
‫ا ّכאم‬
‫وأ اف ا‬
‫אכا‬
‫ز‬
‫أ‬
‫أ ا‬
‫ا ج‬
‫אب و‬
‫א‬
‫ا א‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫قو‬
‫‪.‬‬
‫‪ :‬כ אب أ אر ا س وأ א א‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا א ات‬
‫اכ‬
‫ّ‬
‫א ‪.‬‬
‫ان و א כ ا‬
‫ذ כ‪.‬‬
‫‪١٥‬‬
‫ي‬
‫ا ّא‬
‫وا‬
‫‪١٠‬‬
‫ي‬
‫ّ‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا ر‬
‫و‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫‪ .‬وכאن ّأو ً כ‬
‫‪.‬‬
‫‪ :‬כ אب أ אر ا‬
‫وف כ ا א‬
‫א‬
‫אا‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫א ‪.‬‬
‫م‪ ،‬כ אب ا‬
‫ا‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫אا‬
‫م‪.‬‬
‫أ‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫ّ ة‪.‬‬
‫اכ‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫ا‬
‫‪،‬כ ‪،‬و‬
‫ّ ‪ .‬כ אب‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
354
Ebü’l-Ferec el-İsfahânî
5
10
Adı Ali b. el-Hüseyin b. Muhammed b. el-Heysem el-Kureşî’dir. Hişâm
b. Abdülmelik soyundan gelir. Şair, musannif ve edip bir kişiydi. Rivayeti azdır. Eserlerinde çoğunlukla düzgün hatla yazılmış kitaplara ve sağlam
kaynaklara başvururdu. 360’lı [971] yıllarda vefat etti.
Kitâbü’l-Eğani’l-Kebîr adlı eseri 5000 yaprak kadar tutar. Ayrıca Kitâbü
Mücerredi’l-Eğânî, Kitâbü Eş‘âri’l-İmâ’ ve’l-Memâlîk, Kitâbü’l-Hammârîn,
Kitâbü’d-Diyârât, Kitâbü Sıfatı Hârûn, Kitâbü Nesebi Benî Abdüşems,
Kitâbü’l-Kıyân, Kitâbü Makâtili Ali b. Ebî Tâlib, Kitâbü Tafdîli Zilhicce,
Kitâbü’l-Ahbâr ve’n-Nevâdir, Kitâbü Edebi’s-Semâ‘, Kitâbü Ahbâri’t-Tufeyliyyîn, Kitâbü Edebi’l-Gurabâ’ min Ehli’l-Fadl ve’l-Edeb, Kitâbü Mecmu‘i’l-Âsâr
ve’l-Ahbâr, Kitâbü’l-Fark ve’l-Mi‘yâr adlı eserleri vardır. Son eseri, Hârûn b.
el-Müneccim’in ahmaklar ve hürler arasındaki durumundan bahseder.
el-Cülûdî
15
20
Adı Ebû Ahmed Abdülazîz b. Yahyâ [b. Ahmed b. Îsâ] el-Cülûdî olup
Basralıdır. Siyer ve rivayetleri olan bir tarihçidir. 330’dan [942] sonra vefat
etmiştir.
Kitâbü Ahbâri Hâlid b. Safvân, Kitâbü Ahbâri’l-Accâc ve Ru’be b. Accâc,
Kitâbü Mecmu‘i Kırâati Emîri’l-Mü’minîn Ali b. Ebî Tâlib adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪355‬‬
‫أ ا جا‬
‫و‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ّ ً א أد א‪ .‬و روا‬
‫ً‬
‫א ا‬
‫ط أو‬
‫وכאن א ا‬
‫ً‬
‫ا‬
‫ا‬
‫و‬
‫‪٥‬‬
‫א‬
‫اכ‬
‫כ אب‬
‫ذي ا ّ ‪ ،‬כ אب ا‬
‫أ ا‬
‫أدب ا אء‬
‫‪١٠‬‬
‫وا‬
‫ر א‬
‫אر و‬
‫ا‬
‫دي‬
‫و‬
‫أ أ‬
‫أ אري א‬
‫و‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ة‪ .‬وأכ‬
‫لا‬
‫ّ אج‪ ،‬כ אب‬
‫כאن‬
‫אد‪ .‬و ّ‬
‫اכ‬
‫و‬
‫دا‬
‫א ‪،‬‬
‫א כ‪ ،‬כ אب ا ّ אر ‪ ،‬כ אب ا אرات‪ ،‬כ אب‬
‫א ‪ ،‬כ אب‬
‫‪ ،‬כ אب ا אن‪ ،‬כ אب א آل أ‬
‫אرون‪،‬‬
‫א اכ‬
‫وا دب‪ ،‬כ אب‬
‫ا‬
‫אرون‬
‫ا‬
‫ع اءة أ‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ع ا אر وا‬
‫ا و אد وا‬
‫ّ‬
‫وا‬
‫אر‪ .‬כ אب ا ق‬
‫دي‬
‫أ‬
‫ا‬
‫א ‪.‬‬
‫ان‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫أ‬
‫‪ ،‬כ אب‬
‫ار‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫אع‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫أ‬
‫‪ :‬כ אب أ אر א‬
‫و ّ‬
‫آ ف ور ‪ .‬כ אب‬
‫אر وا ادر‪ ،‬כ אب أدب ا‬
‫وروا אت‪ .‬و ّ‬
‫اכ‬
‫‪،‬‬
‫אم‬
‫א ‪.‬‬
‫‪ :‬כ אب ا‬
‫כ אب أ אر ا אء وا‬
‫ا‬
‫و‬
‫ا כ‪.‬‬
‫א‬
‫‪.‬‬
‫ّ אج ورؤ‬
‫ة‪.‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
356
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
Muvaffakıyetim ancak Allah’ın yardımıyladır
5
Üçüncü Makalenin İkinci Fenni Hükümdarlar, Kâtipler, Hatipler,
Mektup Yazanlar (Münşîler), Harac Âmilleri ve Divanlarda Çalışanların
Haberleri ve Bunların Kitaplarının İsimleri Hakkındadır
İbrâhim b. el-Mehdî’ye Dair Haberler
10
15
Adı İbrâhim b. Muhammed b. el-Mehdî b. el-Mansûr b. Muhammed b.
Ali b. Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib’dir. Abbasîler ve onun devamı
olan nesilden çıkan ilk edebiyat ustasıdır. Mektupları, şiirleri vardır, kitap
yazmıştır. Annesi Şekle Taberistanlıdır. Taberistan hükümdarının kızı olduğu da söylenir. İbrâhim çok esmer, uzun boylu ve iri cüsseliydi. Daha önceki halifelerin çocukları arasında ondan daha fasih ve şiirde daha hünerli biri
çıkmamıştı. Ayrıca iyi bir mûsikişinastı, bu alanda herkesi geçmişti. İshak
ve İbrâhim ondan istifade ederler; şarkıcılar, sanatları konusunda onun hakemliğine başvururlardı. Doğumu [162/779; ölümü 224/839 yılındadır].
Kitâbü Edebi İbrâhim, Kitâbü’t-Tabîh, Kitâbü’t-Tîb, Kitâbü’l-Gınâ adlı
eserleri vardır.
el-Me’mûn
20
25
Adı Abdullah b. Hârûn b. el-Mehdî b. el-Mansûr b. Muhammed b. Ali
b. Abdullah b. el-Abbas b. Abdülmuttalib’dir. Kelâm ve fıkıh konularını en
iyi bilen halifeydi. Fesahat bakımından kardeşi Muhammed b. Zübeyde
el-Emîn’den gerideydi. Çok meşhur olduğu için onun hakkında sözü uzatmayacağız.
Kitâbü Cevâbi Meliki’l-Berğar -İslâmiyet ve tevhid hakkında sorduğu
sorular [ın cevapları] hakkındadır-, Risâletün fî Huceci Menâkıbi’l-Hulefâ
Ba‘de’n-Nebî (sav), Risâletü’n fî A‘lâmi’n-Nübüvve adlı eserleri vardır.
İbnü’l-Mu‘tez
30
Adı Abdullah b. el-Mu‘tez b. el-Mütevekkil b. el-Mu‘tasım b. er-Reşîd b.
el-Mehdî’dir. Edebiyat ve şiirde devrinin en önde geleniydi. Bâdiye ehlinin
fasihleri onun yanına uğrar, o da onlardan istifade ederdi. Büyük nahivcilere, habercilere yetişti. Çok dinledi (semâ), çok rivayet etti. Yazacaklarımız
onun şöhreti yanında az kalır [bundan dolayı sözü uzatmıyoruz].
‫ا‬
‫‪357‬‬
‫ا‬
‫ا ا‬
‫وא‬
‫وا‬
‫ا ّا א‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫א ا א‬
‫و ّ אل ا‬
‫اج وأ‬
‫אب ا واو‬
‫أ אر إ ا‬
‫‪٥‬‬
‫ا‬
‫إ ا‬
‫‪١٠‬‬
‫ي‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ي‬
‫و‬
‫ا‬
‫אכ ا‬
‫ا‬
‫ا אس‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫أ‬
‫אرون‬
‫ا‬
‫اכ‬
‫وا‬
‫ا‬
‫‪.‬أ‬
‫ي‬
‫ا‬
‫ّ و‬
‫אن‪ .‬وכאن‬
‫אء‬
‫‪،‬‬
‫أ‬
‫‪ .‬وכאن إ‬
‫אق وإ ا‬
‫ه ‪...‬‬
‫‪ ،‬כ אب ا ِ ّ‬
‫‪ ،‬כ אب ا אء‪.‬‬
‫ا‬
‫אء א‬
‫ا‬
‫اب כ ا َ ْ َ‬
‫ا‬
‫א ا אء‬
‫‪،‬ر א‬
‫ا‬
‫ر‬
‫ّ‬
‫وا כ م‪ ،‬وכאن دون‬
‫ة أ אره‬
‫‪ :‬כ אب‬
‫ا‬
‫ز ة‬
‫אء ذכ ه‪.‬‬
‫א‬
‫ل‬
‫أ ر ا‬
‫أ‬
‫‪ ،Ṣ‬ر א‬
‫م‬
‫م ا ّ ة‪.‬‬
‫ّ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫ا دب وا‬
‫ا‬
‫إّ א ا‬
‫أو د ا‬
‫כ‬
‫ّم א כ ّ أ‬
‫‪.‬و‬
‫א‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫א ‪.‬و‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫أو د ا‬
‫אء ‪.‬‬
‫ق‪،‬‬
‫ّ نإ‬
‫‪ :‬כ אب أدب إ ا‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫אس‬
‫ن‬
‫و‬
‫ا‬
‫ّ‬
‫ا אس‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫אن‪ ،‬و‬
‫و‬
‫اכ‬
‫وأ‬
‫ك وا כ ّאب وا‬
‫אء כ‬
‫ر‬
‫ا ّ ‪ّ .‬أول א‬
‫و ّ כ א ًא‪ .‬وأ ّ כ أ א‬
‫ا ّ א ا‬
‫أ د כ ا اد‪،‬‬
‫ا אء‬
‫ذכ‬
‫و أ ‪.‬و‬
‫ان‬
‫أ אر ا‬
‫אء‬
‫ي‬
‫ّ‬
‫ه‬
‫‪١٥‬‬
‫إ‬
‫و‬
‫א‬
‫وا‬
‫אر ‪ ،‬כ‬
‫ّכ‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ه‬
‫אع‬
‫ا‬
‫אء ا‬
‫اب و‬
‫ا وا ‪ .‬وأ ه أ ً א أ‬
‫ي‪ .‬وا‬
‫ا‬
‫‪.‬و‬
‫ا‬
‫أن‬
‫د ه‬
‫אء‬
‫‪.‬‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
358
5
Çok sayıda kitap yazdı. Bunlar arasında Kitâbü’l-Bedî‘, Kitâbü’z-Zehr
ve’r-Riyâz, Kitâbü Mükâtebâti’l-İhvân bi’ş-Şi‘r, Kitâbü’l-Cevârih ve’s-Sayd,
Kitâbü’s-Serikât, Kitâbü Eş‘âri’l-Mülûk, Kitâbü’l-Âdâb, Kitâbü Hulâ’l-Ahbâr,
Kitâbü Tabakâtü’ş-Şu‘arâ, Kitâbü’l-Câmi‘ fi’l-Gınâ, Kitâbü Urcûze fî Zemmi’s-Subûh vardır.
Ebû Dülef
Ebû Dülef el-Kâsım b. Îsâ b. Ma‘kıl b. İdrîs el-İclî. Kavminin seyyidi ve
emirdir. Güzel şiir yazan faziletli ediplerden biridir. Mûsikiyi iyi bilirdi, bu
alanda meşhurdur.
10
Kitâbü’l-Büzâti ve’s-Sayd, Kitâbü’s-Silâh, Kitâbü’n-Nüzeh, Kitâbü Siyâseti’l-Mülûk adlı eserleri vardır.
el-Feth b. Hâkân
15
20
25
30
Adı el-Feth b. Hâkân b. Ahmed olup son derece zeki, anlayışlı ve güzel
ahlâklı bir zâttı. Hükümdarlar soyundan gelmektedir. el-Mütevekkil onu
kardeş edinmiş; kendi çocukları ve ailesinden önde tutmuştur. Ali b. Yahyâ
el-Müneccim onun için bir kütüphane tesis etmişti. Onun kütüphanesinden daha zengin ve güzel olan bir kütüphane yoktu. Evine Bâdiye fasihleri,
Kûfe ve Basra âlimleri gelirdi. Ebû Hiffân şöyle der:
“Kitapları ve ilmi şu üç kişiden daha fazla seven bir kimse ne gördüm
ne de duydum; onlar el-Câhız, el-Feth b. Hâkân ve İsmâil b. İshak el-Kâdî’dir. el-Câhız eline geçen her kitabı her ne pahasına olursa olsun tamamıyla
okurdu. Hatta varrâkların dükkanlarını kiralar, kitap okumak için oralarda
gecelerdi. el-Feth b. Hâkân, Mütevekkil’in meclislerine devam ederdi. Mütevekkil bir ihtiyacı için kalkıp gidince [kıyafetinin] yeninden veya mestinden bir kitap çıkarır, Mütevekkil meclise geri dönünceye kadar onu okurdu.
Hatta [halife] helâya kadar gitmiş olsa dahi [o yine kitabını okurdu]. İsmâil
b. İshak’ın ise yanına ne zaman girdimse onu bir kitap okurken veya bir
kitabı karıştırırken gördüm. el-Feth b. Hâkân, el-Mütevekkil ile aynı gece
onunla birlikte kılıçla öldürüldü.
Kitâbü’l-Büstân -el-Feth’e nispet edilse de bu kitabın yazarı “Katırbaş”
lakaplı Muhammed b. Abdirabbih’tir-, Kitâbü İhtilâfi’l-Mülûk, Kitâbü’ssayd ve’l-Cârih, Kitâbü’r-Ravza ve’z-Zehr adlı eserleri vardır.
‫ا‬
‫‪359‬‬
‫א‪ :‬כ אب ا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫وا אض‪ ،‬כ אب כא אت‬
‫وأ ّ כ א כ ة‬
‫ً‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ان א‬
‫ا‬
‫ارح وا‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫ك‪،‬‬
‫כ אب ا داب‪ ،‬כ אب‬
‫כ אب أر ز‬
‫أ د‬
‫اء‪ ،‬כ אب ا א‬
‫ح‪.‬‬
‫ا א‬
‫ا د אء ا‬
‫ا‬
‫‪١٠‬‬
‫إدر‬
‫ء وا‬
‫و‬
‫‪٢٠‬‬
‫אت ا‬
‫ا אء‪،‬‬
‫أ د‬
‫‪٥‬‬
‫‪١٥‬‬
‫ا‬
‫ذم ا‬
‫ّ‬
‫אر‪ ،‬כ אب‬
‫אت‪ ،‬כ אب أ אر ا‬
‫اכ‬
‫اء ا‬
‫ا‬
‫ّ دون‪ .‬و‬
‫‪ :‬כ אب ا اة وا‬
‫‪.‬‬
‫ا אء‪ ،‬وأ ه‬
‫‪ ،‬כ אب ا‬
‫‪،‬أ ‪،‬أ‬
‫ّ‬
‫ر‪.‬‬
‫א‬
‫ح‪ ،‬כ אب ا ه‪ ،‬כ אب‬
‫ك‪.‬‬
‫ا‬
‫א אن‬
‫ا‬
‫א אن‬
‫ا‬
‫ك‪ ،‬ا ّ‬
‫ا‬
‫اب و‬
‫‪،‬‬
‫أ‬
‫א ا כאء وا‬
‫ّכ أ ً א وכאن‬
‫ها‬
‫أ‬
‫ا ّ ‪.‬‬
‫אء ا כ‬
‫وا‬
‫ّ‬
‫و‬
‫א و ه وأ‬
‫אכ ةو‬
‫‪ .‬אل أ‬
‫ّ אن‪:‬‬
‫اכ‬
‫ا دب‪.‬‬
‫‪ .‬وכאن‬
‫ًא‪ ،‬وכאن‬
‫ا‬
‫א‬
‫داره‬
‫אء‬
‫أ ّ إ‬
‫أر ّ و‬
‫ه כ אب ّ إ‬
‫א אن وإ א‬
‫إ אق ا א ‪ ّ .‬א ا א ‪ّ ،‬‬
‫ا‬
‫‪.‬‬
‫א‬
‫أ ّ כאن כ ي دכאכ ا ّرا و‬
‫اء כא ًא א כאن‪،‬‬
‫ّכ ‪ .‬ذا أراد ا אم א أ ج‬
‫א ا‬
‫א אن‪ ّ ،‬כאن‬
‫وا‬
‫כ א ًא‬
‫إ‬
‫א‬
‫כ ّ أو ّ و أه‬
‫إ אق ّ א د‬
‫א‪ .‬و ّ‬
‫و‬
‫اכ‬
‫رّ و ّ‬
‫ا و وا ‪.‬‬
‫ا‬
‫ا‬
‫وا‬
‫أو د‬
‫ّכ وإ‬
‫ا‬
‫إ إ رأ‬
‫ا‬
‫אا‬
‫م‪ :‬ا א‬
‫ده إ‬
‫ّכ‬
‫ً‬
‫وا‬
‫ا‬
‫כ אب أو ّ‬
‫א ف‪.‬‬
‫ب إ وا ي أ ّ ر‬
‫‪ :‬כ אب ا אن‬
‫أس ا ‪ .‬כ אب ا ف ا ك‪ ،‬כ אب ا‬
‫ف‬
‫ء‪ .‬وأ ّ א‬
‫כ א أو‬
‫ً‬
‫ّ‬
‫وا אرح‪ ،‬כ אب‬
ÜÇÜNCÜ MAKALE – el-Fihrist
360
Tâhirîler
5
Abdullah b. Tâhir şair, münşî [resmi risâle, mektup yazarı] ve belîğ bir
kişiydi. Babası Tâhir b. el-Hüseyin de aynı şekildeydi. Her birinin birer
risâleler (mektuplar) mecmuası vardır. Tâhir b. el-Hüseyin’in Bağdat’ın
zaptı sırasında Me’mûn’a yazdığı mektup meşhur ve güzeldir.
Mansûr b. Talha b. Tâhir b. el-Hüseyin
10
Abdullah b. Tâhir bu zâta Tâhirîlerin filozofu derdi. Ona çok hayrandı.
Merv, Âmül, Zemmer ve Harezm valisiydi. Felsefe sahasında meşhur eserleri vardır. Bunlardan biri Kitâbü’l-Mu’nis fi&rsqu