PowerPoint Sunusu

advertisement
HAYVAN REFAHI VE DAVRANIŞ ÖZELLİKLERİ

Hayvan Refahı

1960-1970’ li yıllarda hayvan refahı;
-
Stres içinde olmayan hayvanlarda refah iyi düzeyde
-
Stres içinde olan hayvanlarda refah zayıf

Bu yıllardan sonra ve günümüzde;
-
Hayvanlar duygulara sahiptir.
-
Fiziksel sağlık olduğu kadar mental sağlıkta önemlidir.

Hayvan refahının iyi olduğu nasıl anlaşılır?
-
Çevresiyle uyum içindedir.
-
Çevreye uyum sağlarken herhangi bir ağrı veya acı duymaz.
-
Duygularını ifade edebilir.
-
Doğal davranışlarını tam olarak gösterebilir.

Hayvan refahının zayıf olduğu nasıl anlaşılır?
-
Yaşam süresi normalden kısa olur.
-
Büyüme ve gelişme yetersiz olur.
-
Bireysel veya sürü bazında yaralanma ve hastalıklar fazla olur.
-
İmmun sistem yetersizliği görülür.
-
Çevre koşullarına uyum sağlayamaz.
-
Anormal davranışlar artar.
-
Fizyolojik fonksiyonlar bozulur.

1965 yılında Brambell komitesi hayvan özgürlüklerini 5 madde toplamış;
1- Hiçbir güçlük olmaksızın yeterli hareket etme özgürlüğü
2- Dolaşabilme özgürlüğü
3- Kaşınma özgürlüğü
4- Ayaklarını rahatça uzatabilme özgürlüğü
5- Gerinme özgürlüğü

1993'te ingiliz hükümeti tarafından bir refah komitesi (Çiftlik Hayvanları
Refah) kurulmuş ve 5 temel özgürlük aşağıdaki gibi düzenlenmiştir:
1)Hayvanlar açlık, susuzluk vb ihtiyaçlardan mahrum bırakılmamalı; önlerinde
yeterince taze yiyecek ve su bulunmalıdır.
2)Hayvanlar bulundukları çevre şartlarında rahatsız olmamalıdır. Uygun barınak
ve çevre şartları sağlanmalıdır.
3)Hayvanlar acı ve ağrıya neden olan çarpma ,yaralanma ve hastalıklardan
korunmalıdır. Bu gibi durumlarda hızlı müdahale edilerek en uygun yöntemlerle
sağaltılmalıdır.
4)Hayvanlar normal davranışlarını gösterebilmelidir. Bunu gerçekleştirilmeleri
için yeterli alan ve uygun araç ve gereç sağlanmalıdır. Grup halinde barındırılan
hayvanlar aynı türden olmalıdır.
5)Hayvanlar korku ve strese neden olan olaylardan korunmalıdır. Duygusal
rahatsızlık veren şartlar ortadan kaldırılmalıdır.

Deney hayvanlarının bakım ve barındırma şartları deneylerden elde edilecek
verileri doğrudan etkiler.

Hayvanların stres semptomları göstermediği optimum şartlarda
barındırılmaları gerekir.

Barınak: Hayvanın sağlıklı yaşama ve beden fonksiyonlarını dengeli
sürdürebilmesi, düşmanlarından ve hastalık etkenlerinden korunması amacıyla
içinde yaşadığı sistemlere barınak denir.

Barınak içindeki çevresel koşullar hayvanın refahı, sağlığı ve verimliliğini
önemli derecede etkilemektedir.

Özellikle çok küçük değişimlerden bile iç dengesi bozulan laboratuvar
hayvanları için bu durum daha önemlidir.

Barınak yapılmadan önce, hayvanın türüne göre, hayvanları etkileyen fiziksel
ve kimyasal faktörler dikkate alınarak, hayvanın türünün bahsedilen bu
etkenlerin zararlı etkilerinden koruyacak şekilde planlanmasına dikkat
edilmelidir.

Barınak içindeki hayvanı etkileyen fiziksel faktörler;
-
Yaşama alnı
-
Sıcaklık
-
Nem
-
Aydınlatma
-
Havalandırma
-
Gürültü
-
Hayvan-hayvan etkileşimi
-
Hayvan-insan etkileşimi

Yaşama Alanı
-
Hayvanların doğal davranışlarının tümünü rahatlıkla gerçekleştirebildiği
genişlik ve düzende yaşam alanı sağlanmalıdır.
-
Dar yaşam alanı → Oburluk, aşırı yağlanma
-
Barınak kurulurken hayvan başına gerekli olan birim alan dikkate alınmalıdır.
-
Rodentler ve tavşan için minimum kafes taban alanı ve yükseklikleri
Tür
Kafes taban alanı
(cm2)
Kafes yüksekliği
(cm)
Anne ve yavrular
için kafes taban
alanı (cm2)
Fare
180
15
200
Sıçan
350
14
800
Suriye Hamsteri
180
12
650
Kobay
600
18
1200
Tavşan
1 kg
2 kg
3 kg
4 kg
5 kg
1400
2000
2500
3000
3600
30
30
35
40
40
3000
3500
4000
4500
5000

Sıcaklık
-
Barınağın iç sıcaklığın düzenlenmesinde hayvanın beden sıcaklığına dikkat
edilmelidir.
-
Bir hayvanın tüm metabolik fonksiyonlarının sürdürebildiği sıcaklığa beden
sıcaklığı denir.
-
Basit yapılı hayvanlar → Beden sıcaklıklarını kontrol edemezler.
Yüksek yapılı hayvanlar → Beden sıcaklıklarını kontrol edebilirler.
-
Barınak içi sıcaklığı ayarlarken vücut iriliği de göz önünde bulundurulmalıdır.
-
Bilimsel çalışmalarda genellikle yüksek yapılı hayvanlar kullanılır.
-
Büyük hayvanlarda;
Beden yüzeyi/Canlı ağırlık oranı küçük, termoregülasyon için enerji az
-
Küçük hayvanlarda;
Beden yüzeyi/Canlı ağırlık oranı büyük, termoregülasyon için enerji fazla
- Barınak içi çevre ısısını veya termoregülasyon sistemini uyaran herhangi bir
faktörün değişimi deneme sonuçlarını etkileyebilir.

Nem
-
Laboratuvar hayvanlarının bir çoğunda terleme yeteneği yoktur.
Termoregülasyonu sağlayabilmek için solunum hızını arttırırlar. Bu nedenle
hayvan barınaklarında nispi nem faktörüne dikkat edilmelidir.
-
Nispi nem yüksek olursa; kafeslerde amonyak miktarı artar, aşırı nem
dolayısıyla boğulmalar meydana gelir, yem ve yataklıklar ıslanır, küflenir,
birçok mikroorganizma üreyerek barınağın içine yayılır.
-
Nispi nem düşük olursa; kafeste aşırı tozlanma dolayısıyla kirlilik artar,
hayvanların solunum yollarında irritasyonlar meydana gelir.
-
Mikroorganizmaların ürememesi için nispi nem oranı %50-60 olmalıdır.
-
Barınak ısısını düşürmek için havalandırma iyi yapılmalı ve ortamda su
bulundurulmalı.
Tür
İdeal Oda/Kafes Sıcaklığı (C)
Nispi Nem (%)
Fare
20-24
50-70
Sıçan
20-24
50-55
Hamster
20-24
45-65
Kobay
20-24
50-60
Tavşan
15-21
40-50

Aydınlatma
-
Hayvanlar ışığı; yaşadıkları ortamı, diğer canlıları, yem/su gibi yaşamsal
kaynakları görmek için ve üreme sisteminin gelişimleri ve ritmik
fonksiyonlarının yerine getirilmesinde hormonal mekanizma için kullanırlar.
-
Barınak içindeki hayvan odalarında aydınlatma sistemi kurulurken; günlük
aktivite dönemi, kafeslerin oda içindeki yerleşimleri ışık kaynağı, ışık
yoğunluğu, ışığın rengi, ışığın şiddeti ve aydınlatma süresi dikkate alınmalıdır.
-
Bütün hayvanların anı miktarda ışık alması sağlanmalıdır.
-
Işık kaynağı olarak genellikle UV ışık kaynakları kullanılır.
-
Aydınlatmanın yanında odada sürekli insanın bulunması da aktivitelerini
uyarıcı etki yapar.
-
Laboratuvar hayvanlarında vücudun 24 saatlik ritminin düzenlenmesi ve
üreme siklusunun uyarılmasında aydınlık/karanlık süreleri çok önemlidir.
-
Laboratuvar hayvanları için genellikle 12 saat aydınlık/12 saat karanlık
uygulanır.

Havalandırma
-
Havalandırma; hayvanlar için gerekli ve yeterli temiz oksijeni sağlamak, her
türlü koku, toksik gaz, toz ve enfeksiyon etkenlerini ortamdan uzaklaştırmak,
aynı zamanda ortamın sıcaklığı, nem düzeyi ve hava hareketlerinin
kontrolünün de sağlanması demektir.
-
Havalandırma için merkezi bir sistem ya da her oda için ayrı fanlar kullanılır.
-
Havalandırma sistemi, mevsim şartlarına göre ısıtmalı ya da soğutmalı ve
türlere özgü optimum ısı aralıklarında olmalıdır.
-
Odalardaki sıcaklığı ve nemi çok değiştirmemelidir.
-
Havalandırma tamamen dış ortam havası ile yapılmalıdır.
-
Binaya konacak hayvan türü ve sayısı, gereksinim duyulan hava miktarı,
binadaki ısı yükü, binanın yalıtım değerleri, toplam hacim ve alanı, kullanılan
enerji kaynağı havalandırma miktarını belirleyen faktörlerdir.

Gürültü
-
Hayvan barınaklarında 95db ve üzerindeki çok yoğun gürültünün fiziksel olarak
işitme sistemi üzerinde zararlı etkisi olduğu tespit edilmiştir.
-
Hayvanların gürültüye gösterdikleri tepki türe göre değişir.
-
Sese çok duyarlı hayvanlar ile daha az duyarlı hayvanlar aynı binalarda
barındırılmamalıdır.
-
Personel odaları ve yüksek sesli aktivite odaları hayvanların bulunduğu
yerlerden uzak olmalıdır.
-
Deney hayvanlarının bakımlarını yapan personel gürültüyü en aza indirgeyerek
yapmalıdır.
-
Küçük rodentlerin yetiştirildiği odalardaki ses seviyesi 85 dB’yi geçmemelidir.

Hayvan-hayvan Etkileşimi
-
Faydaları; kendi türleri ile bir araya gelen bireyler toplanma, oynama,
mırıldanma gibi bir dizi davranış gösterir. Böylelikle sosyal davranışları gelişir.
-
Zararları; sosyal gruplaşma, saldırma ve yaralama, güçlü bireyler zayıf
bireylerin yem, su gibi yiyeceklerine saldırır.
-
Hayvanlar ne kadar erken birlikte yaşamaya başlarlarsa birbirlerine tutumları
o derece dostça olur.

Hayvan-insan Etkileşimi
-
Sıcakkanlı hayvanlar doğumdan itibaren kendisiyle ilgilenen bakıcılarını tanır
ve ona saldırmazlar. Fakat yabancılara saldırganlık gösterebilirler.
-
Hayvanları kötü tutma, hayvanlara uyumsuz bakıcılar deney sonuçlarını
olumsuz etkiler.
-
Yavruların doğumdan sonra elle tutulması, onların ergin dönem fizyolojisini ve
davranışlarını önemli ölçüde etkiler.
Laboratuvar Hayvanlarında Davranış Özellikleri

Farelerde Bazı Davranış Özellikleri
-
Fareler aşırı sıcakta beden sıcaklığını korumak ve su kaybının önüne
geçebilmek amacıyla tünel kazarak içinde yaşarlar.
-
Grup ya da tek tek yaşarlar.
-
Tüy kemirmek ve bıyık kemirmek sosyal dominansın özellikleridir.
-
Dominant fareler genellikle bıyıklarını korurlar ve bu nedenle yamyam faredir.
-
Fareler genellikle kafes içerisini yemek, işeme ve dışkılama gibi bölümlere
ayırırlar.
-
Yemlikten aldıkları yemi kafesin bir köşesinde biriktirirler ve genellikle en
fazla akşam tüketirler.
-
Yulaf, pirinç, buğday, et, yağ, şeker ver kurutulmuş meyve yerler.
-
Su içme de yem yeme gibi düzenli aralıklarladır. (Akşam en fazla)
-
Doğum yapan dişiler bir yuva yaparlar, bu yuvanın yakınlarında yavruların
üzerine kapanarak zamanını geçirirler.
-
Yeni doğan yavruyu erkek ve dişi fare beraber temizler, yuva içinde inaktif
olan fare atılır.
-
Anneleri ve yavruların gereksiz rahatsız edilmesi kannibalizme neden olabilir

Ratlarda Bazı Davranış Özellikleri
-
Erkek fare çiftleşmeye hazır olsa bile dişi fare ratı sadece östrus döneminde
kabul eder.
-
Dişiler doğum yapmadan önce yuva yapmak için yataklık maddesini bir köşeye
yığar, bunun için kağıtları yırtar, doğumdan sonra yavrularını içine yerleştirir
ve üstlerini tamamen yataklık ile kapatır.
-
Gruplar halinde yaşayabilirler. (Anne ve yavrular)
-
Erginler ise bir arada yaşayabilirler, birbirlerine dayanarak uyurlar.
-
Anne yavrunun anogenital bölgesini yalayarak ürinasyon işlemini başlatır.
-
Çevre koşullarına göre ratların davranışları değişebilir. Ratlar koşarlar, arka
ayağı üzerine kalkarlar, atlar ve ön deneme yaparak tırmanırlar.
-
Erkekler daha saldırgandır.
-
Ratların sosyal davranışları koku, ses ve duruş gibi stereotip işaretleri içerir.
-
Bazı salgılar bir koloninin diğerleri tarafından tanınması, yabancı ya da
östrustaki dişilerin bilinmesini sağlar.
-
Yavrular cızırtı çıkararak annelerini çağırırlar, erginler tıslayarak saldırıyı
önlerler.
-
Bir kenarda gözleri kapalı olarak yatmaları saldırgan durumda olmadıklarının
belirtisiyken; yabancıya doğru bir kenara çekilmesi, sırtın kemerlenmesi ve
bacakları tam olarak uzatması saldırganlık belirtisidir.
-
Tek başına yaşayan ratlar stres altındayken ve sıkılınca kuyruklarını
ağızlarında taşırlar.Bazen de boynunun altını yaralayabilirler.
-
Gece çok aktiftirler.

Hamsterlarda Bazı Davranış Özellikleri
-
Tüm ergin hamster türleri (çiftleşme dönemindeki dişiler hariç) kendi
türlerinde tanıdık olmayan bireylere karşı saldırgan davranırlar.
-
Hamsterlar uygun bakım ve beslenme koşullarında saldırgan özellik
göstermezler. Bu koşullar sağlanmazsa saldırganlık ve kannibalizm görülür.
-
Özellikle doğumdan sonraki günlerde annelerin rahatsız edilmesi ya da
yavrularına dokunulması yavruların anne tarafından yenilmesine neden olur.
-
Hamster arka kısımlarını kaldırıp kuyruklarını dikleştirdiğinde itaat ettiği
anlamına gelir. Fakat arka ayakları üzerinde kalkar, dikleşir ve yanaklarının
şişirirse bu tehdit anlamına gelir.
-
Zamanla bakıcısını tanın ve bu kişiye saldırganlık yapmaz.
-
Yemini iştahla yemesi, koklaması, zıplaması sağlıklı ve neşeli olduğunun
göstergesidir. Buna karşın, yem yemelerinde sıkıntı varsa, kulaklarını arkaya
doğru yatırıyorsa korku, yorgunluk ya da agresyon belirtisidir.
-
Kendilerini sürekli temizlemeleri ve arkaya doğru kaçmaları bir şeyden
korktuklarının belirtisidir. Böyle durumlarda hayvanlara dokunulmamalı, yalnız
bırakılmalıdır.

Kobaylarda Bazı Davranış Özellikleri
-
Sosyal ve zeki hayvanlardır.
-
Gürültü, şok, yeni bir çevre ve aniden hareket ettirilmekten korkan kobaylar
donma ya da dağılma reaksiyonu gösterirler.
-
Dağılma reaksiyonu panik ya da kafesten atlama, yavrulara saldırma ya da
hızlıca dönme davranışlarıdır.
-
Donma reaksiyonları birkaç saniyeden 20 dakikaya kadar süren tonik
hareketsizliktir.
-
Kobaylar keskin sesler karşısında kulak kepçesini kaldırırlar. Bu refleks yoksa
işitmesi sorunludur.
-
Kafes içerisinde yeterince kemirecek malzeme olduğu halde kafes tellerini
kemiriyorlarsa dışarı çıkmak istedikleri anlamına gelir.
-
5-10 bireylik gruplar halinde yaşayabilirler.
-
Erkekler arasında hiyerarşi vardır.
-
Sütten kesilen yavrulan annelerinin kıllarının koparırlar.
-
Ergin kobaylar stres atındaysa ya da aşırı kalabalıkta genellikle bağırır,
çoğunlukla kıl ya da yavrularının kulak memelerini yerler.
-
İnsana saldırması nadiren görülür.
-
Sosyal davranışlarda ses önemli rol oynar. Bakıcılarından yem istemek ya da
ilgi çekmek için ses çıkarırlar.
-
Yavrular annelerini koklama ve dokunma ile tanırlar.
-
Kaprofaji görülebildiğinden beslenmelerine dikkat edilmelidir.

Tavşanlarda Bazı Davranış Özellikleri
-
Sosyal iletişiminde koku işaretli davranışlar önemli olup yavrularını ve
yabancıları bu şekilde tanırlar.
-
Yeni doğum yapmış dişiler yavrularında en ufak bir koku değişimini hemen fark
ederler ve yavrularını reddederler.
-
Saldırganlık pek görülmez, aksine birbirlerine yardımcı olurlar.
-
Feromonları sayesinde bölgelerini belirlerler.
-
Gruplar halinde yetiştirilmeleri uygun değildir.
-
Kulaklarını arkaya yatırıp boynunu ileri doğru germesi ve kuyruğunu germesi
saldırmak için hazır oldu anlamına gelir.
-
Arka ayaklarını sürekli yere vurması da agresif olduğunun göstergesidir.
-
Doğum yapacak dişiler doğumdan kısa bir süre önce yataklık materyalinden
yuva yapar, daha sonra göğüs kıllarında yolarak üzerine koyar ve yuvasını
tamamlar. Genellikle sabah erken saatlerdeki doğumdan sonra yavrularının
tek tek temizleyerek yuvaya taşır, göğüs tüylerinden bir örtü yaparak
yavrularını tamamen örterler.
Download