ANKSİYETE BOZUKLUKLARI ARAŞ.GÖR.DR.M.NURDAN ÖZKAYA KTÜ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ AD 13.10.2015 Birinci Basamakta Ruhsal Bozuklukla Karşılaşma Sıklığı Toplum içinde yaklaşık her 5 kişiden birinde tedavi gerektirecek düzeyde ruhsal bozukluk saptanabilir. Birinci basamak sağlık hizmetine başvuranlar arasında ise her 3 kişiden birinde tedavi gerektirecek düzeyde ruhsal bozukluklara rastlanabilir. ANKSİYETE Somatik belirtilerin de eşlik ettiği, nedensiz bir tedirginlik ve korku hali olarak tanımlanabilir. Anksiyete • • • • • kaygı, sıkıntı, bunaltı, endişe, korkuya benzer bir duygu vardır. Anksiyete yaşayan kişi bu durumu "kötü bir şey olacakmış hissi", “rahatsız edici bir endişe hali" ya da "nedensiz bir korku" şeklinde ifade eder. Anksiyete Anksiyete sık görüldüğü için her zaman bir hastalık belirtisi olarak düşünülmemelidir. Kişinin sosyal yaşamı sırasında karşılaştığı farklı durumlarda ortaya çıkabilir. (Okulun ilk günü,işe yeni başvurusu,evlenme,ÖSS,SBS vb.) başlama,iş Hastalar anksiyeteyi nasıl tarif ederler ? “Sıkıntı geliyor, tıkanıyorum, boğulacak gibi oluyorum”. bunalıyorum ve “Telefon ya da kapı çalsa çok heyecanlanıyorum ve kalbim hızla çarpmaya başlıyor. Çocuklarımın ya da yakınlarımın başına kötü bir şey gelmiş olabileceği düşüncesi ile çok endişeleniyorum”. Hastalar anksiyeteyi nasıl tarif ederler ? “Nedensiz yere kalbim kötü kötü çarpıyor. Hemen aklıma kötü şeyler geliyor ve bende de mutlaka bir kalp hastalığı var diye düşünüyorum. Kaç kez gidip çeşitli tetkikler yaptırdım. Doktorlar bir şeyim olmadığını söyledikleri halde aynı belirtiler tekrar oluyor.” “Öyle şiddetli sıkıntı basıyor ki öleceğim, çıldıracağım ya da aklımı kaybedeceğim diye çok korkuyorum.Yerimde duramıyorum. Nefesim daralıyor, titriyorum”. Anksiyete Bozuklukları Belirtiler Huzursuzluk, gerginlik, tedirginlik, sıkıntı, daralma Dikkatini toplayamama ve bir konu üzerine yoğunlaşamama Çabuk yorulma, uyku bozuklukları, kolay irkilme, tetikte olma Baş ağrısı, baş dönmesi, başta uyuşma ve sersemlik hissi Kulaklarda uğuldama, çınlama, görme bulanıklıkları Belirtiler Ağız kuruması, kalp çarpıntısı, nefes darlığı, Sık soluk alıp verme ihtiyacı,göğüste basınç, ağrı duyumları Kas ağrıları,midede şişkinlik, hazımsızlık, yanma ve ağrılar Bulantı ve kusmalar,barsak hareketlerinde düzensizlik, Sık idrara çıkma. Anksiyete Bozuklukları Kişinin mesleki ve ailevi yaşantısını etkilemeye başlamışsa, Kişilerarası ilişkilerinde zorluklar oluşturuyorsa, Gün içinde çok sık karşısına çıkıyor ve gününün büyük bir bölümünü kapsıyorsa, Bu duygulanımını kontrol edemiyor ve başa çıkamıyorsa, En az 6 aydır bu durumu yaşıyorsa Anksiyete Bozukluğu olma olasılığı yüksektir. Anksiyete Bozuklukları Kadınlarda erkeklere oranla iki kat fazla görülür. Vakaların yarısından çoğu çocukluk ve erişkinliğe geçiş döneminde başlamaktadır. Anksiyete Bozuklukları Anksiyete Bozukluğu teşhisi konan kişilerin genelde çekingen ve bağımlı bir yapıları olup, kendilerine güvenleri azdır. Çoğu vakanın toplumsal ilişkilerde arka planda durmayı yeğleyip, aşırı kırılgan, utangaç, eleştiriye çok duyarlı, çabuk yıkılan kişilerdir. Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları Genel tıbbi duruma bağlı anksiyete bozukluğu Maddeye bağlı anksiyete bozukluğu Panik bozukluk(agorafobili,agorafobisiz) Yaygın anksiyete bozukluğu Obsesif-kompulsif bozukluk Sosyal fobi Özgül fobi Akut stres bozukluğu Posttravmatik stres bozukluğu Karışık anksiyete depresif bozukluk Başka türlü adlandırılamayan anksiyete bozukluğu Amerikan Psikiyatri Birliği 1994 DSM-5 Ayrılma kaygısı bozukluğu Seçici konuşmazlık(mutizm) Özgül fobi Toplumsal kaygı bozukluğu(sosyal fobi) Panik bozukluğu Agarofobi Yaygın kaygı(anksiyete) bozukluğu Maddenin ilacın yol açtığı kaygı bozukluğu Başka bir sağlık durumuna bağlı kaygı bozukluğu Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu Tanımlanmamış kaygı bozukluğu Ayrılma kaygısı bozukluğu . . . Kişinin bağlandığı insanlardan ayrılmasıyla ilgili, gelişimsel olarak uygun olmayan ve aşırı düzeyde bir kaygı ya da korku duyması DSM-5 YENİLİKLER DSM-5’te “Ayrılma Kaygısı Bozukluğu” “Genellikle İlk Kez Bebeklik, Çocukluk ya da Ergenlik Döneminde Tanısı Konan Bozukluklar” bölümünden çıkartılıp “Kaygı Bozuklukları” bölümüne kaydırılmıştır ve tanı ölçütlerinde küçük değişiklikler yapılmıştır. DSM-4-TR’de “Ayrılma Kaygısı Bozukluğu”, “Genellikle İlk Kez Bebeklik, Çocukluk ya da Ergenlik Döneminde Tanısı Konan Bozukluklar” bölümünün “Bebeklik, Çocukluk ya da Ergenliğin Diğer Bozuklukları” grubundaydı. DSM5’te oradan alınarak “Kaygı Bozuklukları” bölümüne yerleştirilmiştir. Ayrıca, DSM-4-TR’de “Ayrılma Kaygısı Bozukluğunun” 18 yaşından önce ortaya çıkmış olması koşulu vardı. DSM-5’te bu koşul kaldırılmıştır ve “belirtilerin en az 6 ay sürmesi” şartı eklenmiştir. Değişikliğin Gerekçeleri “Ayrılma Kaygısı Bozukluğu” yaşayan bireylerin önemli bölümünde bozukluğun belirtileri 18 yaşından sonra başladığından yaş sınırının kaldırılması uygun görülmüştür. 6 ay şartı diğer kaygı bozukluklarında olduğu gibi tanı güvenliğini artırmak için tanı ölçütlerine eklenmiştir. DSM-5 Ayrılma kaygısı bozukluğu Seçici konuşmazlık(mutizm) Özgül fobi Toplumsal kaygı bozukluğu(sosyal fobi) Panik bozukluğu Agarofobi Yaygın kaygı(anksiyete) bozukluğu Maddenin ilacın yol açtığı kaygı bozukluğu Başka bir sağlık durumuna bağlı kaygı bozukluğu Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu Tanımlanmamış kaygı bozukluğu Seçici konuşmazlık(Mutizm) 1)Başka durumlarda konuşuyor olmasına karşın,konuşmasının beklendiği özgül toplumsal durumlarda(örn okulda),sürekli bir biçimde,konuşamıyor olma. 2)Bu bozukluk eğitimle ya da işle ilgili başarıyı engeller ya da toplumsal iletişimi bozar. 3)Bu bozukluğun süresi en az bir aydır. 4)Bu bozukluk iletişim bozukluğu(örn çocuklukta başlayan akıcılık bozukluğu) ile daha iyi açıklanamaz ve yalnızca otizm açılımı kapsamında bozukluğun,şizofreninin ya da psikozla giden başka bir bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkmamıştır. DSM-5’te "Seçici Konuşmazlık (Selective Mutism)" “Genellikle İlk Kez Bebeklik, Çocukluk ya da Ergenlik Döneminde Tanısı Konan Bozukluklar” bölümünden çıkartılıp “Kaygı Bozuklukları” bölümüne kaydırılmıştır. DSM-4-TR’de “Seçici Konuşmazlık (Selective Mutism)”, “Genellikle İlk Kez Bebeklik, Çocukluk ya da Ergenlik Döneminde Tanısı Konan Bozukluklar” bölümünün “Bebeklik, Çocukluk ya da Ergenliğin Diğer Bozuklukları” grubundaydı. DSM-5’te oradan alınarak “Kaygı Bozuklukları” bölümüne yerleştirilmiştir ancak tanı ölçütlerinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Değişikliğin Gerekçeleri Bu değişiklik daha tutarlı bir düzenleme oluşturmak için yapılmıştır. DSM-5 Ayrılma kaygısı bozukluğu Seçici konuşmazlık(mutizm) Özgül fobi Toplumsal kaygı bozukluğu(sosyal fobi) Panik bozukluğu Agarofobi Yaygın kaygı(anksiyete) bozukluğu Maddenin ilacın yol açtığı kaygı bozukluğu Başka bir sağlık durumuna bağlı kaygı bozukluğu Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu Tanımlanmamış kaygı bozukluğu Özgül fobi A-Özgül bir nesne ya da durumla ilgili olarak belirgin bir korku ya da kaygı duyma(ör uçağa binme,hayvanlar,iğne yapılması,kan görme) Not: Çocuklarda korku ya da kaygı,ağlama,bağırıp çağırarak tepinme,donakalma ya da sıkıca sarılma ile kendini gösterebilir. B-Fobi kaynağı nesne ya da durum,neredeyse her zaman,doğrudan korku ya da kaygı doğurur. C-Fobi kaynağı nesne ya da durumdan etkin bir biçimde kaçınılır ya da yoğun bir korku ya da kaygı ile buna katlanılır. D-Duyulan korku ya da kaygı,özgül nesne ya da durumun yarattığı gerçek tehlikeye göre ve toplumsal-kültürel bağlamda orantısızdır. E-Korku,kaygı ya da kaçınma sürekli bir durumdur. F-korku,kayıg ya da kaçınma,klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal,işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur. G-…. Başka bir ruhsal bozukluğun beliritleriyle açıklanamaz. Fobi kaynağı uyarana göre kodlanır:hayvan,doğal çevre(yükseklik,fırtına),kaniğne yaralanma,durumsal(uçak,asansör..),diğer(çocuklarda yüksek seslerya da özel giysili kişiler..) gibi ıcd kodları belirlenmiş. Yaklaşım Fobik uyaranla ilgili hatalı kognisyonlar düzeltilmesi, uyarandan kaçınma yerine, tekrar tekrar uyarana maruz kalması uyarana duyarsızlaşmasının sağlanması amaçlanmalıdır. Gevşeme egzersizleri uygulanabilir. Uyaranla karşılamada panik ataklar varsa bunlara yönelik ilaç tedavisi ve komorbid bozukluğun(depresyon) tedavisinin sağlanmasını içermektedir. DSM-5 Ayrılma kaygısı bozukluğu Seçici konuşmazlık(mutizm) Özgül fobi Toplumsal kaygı bozukluğu(sosyal fobi) Panik bozukluğu Agarofobi Yaygın kaygı(anksiyete) bozukluğu Maddenin ilacın yol açtığı kaygı bozukluğu Başka bir sağlık durumuna bağlı kaygı bozukluğu Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu Tanımlanmamış kaygı bozukluğu Sosyal Fobi Kişinin,başkalarınca değerlendirilebilecek olduğu bir ya da birden çok toplumsal durumda belirgin bir korku ya da kaygı duyması.(karşılıklı konuşma,tanımadık insanlarla karşılaşma,yemek yerken gözlenme,herkesin önünde bir konuşma yapma gibi..) B-Kişi,olumsuz olarak değerlendirilecek bir biçimde davranmaktan ya da kaygı duyduğuna ilişkin belirti göstermekten korkar.(küçük düşeceği ya da utanç duyacağı bir biçimde,başkalarınca dışlanacağı ya da başkalarının kırılmasına yol açacak bir biçimde) C- Söz konusu toplumsal durumlar,neredeyse her zaman,korku ya da kaygı doğurur. D- Söz konusu toplumsal durumdan kaçınlır ya da yoğun bir korku ya da kaygı ile buna katlanılır. E- Duyulan korku ya da kaygı,söz konusu toplumsal ortamda çekinilecek duruma göre ve toplumsal-kültürel bağlamda orantısızdır. F-korku,kaygı ya da kaçınma sürekli bir durumdur,altı ay ya da daha uzun sürer. G- Korku,kaygı ya da kaçınma,klinik açıdan belirgin sıkıntıya ya da toplumsal,işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur. H-korku,kaygı ya da kaçınma madde etkisine,panik bozukluğa,beden algısı bozukluğuna ya otizm açılımında bir bozukluğa ya organik bir hastalığa örn parkinson,yanık gibi bir nedenden kaynaklanan biçimsel bozukluğa bağlanamaz. Yaklaşım İnsanların önünde yemek yemek,yazmak,konuşmak gibi yapmaktan rahatsız olduğu durumların saptanması,toplu yerlerde rahat hissedip hissetmediği,bu durumlarda ne olacak diye endişe ettiği,endişe hissedince ne yaptığı,performans sergilerken aşırı derecede endişelenmesi belirlenmelidir. Sosyal anksiyete semptomlarını azaltmak,korku ile ilgili abartılı düşünce ve duyguların kontrolü,korkulan durumlardan fobik kaçınmayı azaltmak,anksiyetenin oluşturduğu fizyolojik ve otonomik belirtileri azaltmak,yaşam kalitesini iyileştirmek ve komorbid durumları tedavi etmek esastır. Sosyal fobi özgül tipinde(performans) B-blokerlerden propranolol 1040 mg performanstan 30 dk önce uygulanabilir. Yaygın tipinde SSRI lar etkili olduğu bildirilmiştir. DSM-5 Ayrılma kaygısı bozukluğu Seçici konuşmazlık(mutizm) Özgül fobi Toplumsal kaygı bozukluğu(sosyal fobi) Panik bozukluğu Agarofobi Yaygın kaygı(anksiyete) bozukluğu Maddenin ilacın yol açtığı kaygı bozukluğu DSM-5 Ayrılma kaygısı bozukluğu Seçici konuşmazlık(mutizm) Özgül fobi Toplumsal kaygı bozukluğu(sosyal fobi) Panik bozukluğu Agarofobi Yaygın kaygı(anksiyete) bozukluğu Maddenin ilacın yol açtığı kaygı bozukluğu Başka bir sağlık durumuna bağlı kaygı bozukluğu Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu Tanımlanmamış kaygı bozukluğu Panik Bozukluk A- yineleyen beklenmedik panik atakları.Bir panik atağı dakikalar içinde doruğa ulaşan ve o sırada aşağıdaki belirtilerden dördünün ya da daha çoğunun ortaya çıktığı,birden yoğun bir korku ya da yoğun bir içsel sıkıntının bastırdığı durumdur: 1-çarpıntı,kalbin küt küt atması ya da kalp hızının atması 2-terleme 3-titreme ya da sarsılma 4-soluğun daraldığı ya da boğuluyor gibi olma duyumu 5-soluğun tıkandığı duyumu 6-göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma 7-bulantı ya da karın ağrısı 8-baş dönmesi,ayakta duramama,sersemlik ya da bayılacak gibi olma duyumu 9-titreme,üşüme,ürperme ya da ateş basması duyumu 10-uyuşmalar(duyumsuzluk ya da karıncalanma duyumları) 11-gerçekdışılık 12-denetimini yitirme ya da çıldırma korkusu 13-ölüm korkusu Panik Bozukluk B- ataklardan en az birinden sonra,aşağıdaki lerden biri ya da her ikisi de bir ay ya da daha uzun sürer: 1-Başka panik ataklarının olacağı ya da bunların olası sonuçlarıyla ilgili olarak bir kaygı duyma ya da tasalanma 2-Ataklarla ilgili olarak,uyum bozukluğuyla giden davranış değişiklikleri gösterme (örn spor yapmaktan kaçınma) C- Bu bozukluk madde kötüye kullanımı ya da başka bir sağlık durumunun(hipertiroidi-kalp hast..) fiyoloji ile ilgili etkilerine bağlanamaz. D-Bu bozukluk başka bir ruhsal bozuklukla açıklanamaz. Yaklaşım Tıbbi sebepler dışlanmalı.alkol,madde,ilaçlar araştırılmalı. Depresyon ya da başka bir anksiyete bozukluğu araştırılmalı. Ataklar sırasında hangi belirtilerin olduğu,ne olacak diye korktuğu,kaçınılan durumlar,kaçınmaların sebebi,tekrar yaşantılama ile başa çıkılabilirliği hakkında bilgi edinilmeli. Tedavide,iki önemli yararlı tedavi yaklaşımı vardır.Bunlar bilişsel-davranışsal psikoterapi ve farmakoterapidir. BDT de hastanın yanlış inanışlarının yeniden yapılandırılması ve düzeltilmesi ve PA nın gelişimi ile ilgili hatanın bilgilendirilmesi ve eğitimi yapılmasıdır.hastaya güvence verilmesi,denetimi ele almasının sağlanması,iç-dış uyaranlara karşı duyarsızlaşması,bedensel belirtilerinin anlamını kavraması sağlanmalıdır.panik atak başladıktan sonra belirtileri yok eden bir ilacın olmadığı,kısa sürelik hedefin belirtileri döndürmek,uzun sürelik hedefin relapsları azaltmak olduğu söylenmelidir. Farmakoterapi Farmakoterapide SSRI ve TSA lardır. SSRI larda tedavini başında anksşyete artışı olabilir. Dozlar hastaya göre değişkenlik gösterir.PB da düşük dozla başlanır yanıt alana kadar yavaş yavaş artırılır.6-8 haftada yanıt alınır.yanıt alınmadıysa başka bir antidepresan eklenir.tedavi yaklaşık 1 yıldır ve ilaç dozu yavaşça azlatılarak kesilir.Benzodiazepinler kesinlikle ilk tercih olmamalıdır.Çünkü belirtilerin tam kontrolü için yüksek doz gereklidir. Benzodiazepinlerin yan etkileri,tolerans gelişimi,bağımlılık yapma riski ce sadece kullanıldıkları sürece etkilerinin devam ettiği göz önünde bulundurulmalıdır. DSM-5 Ayrılma kaygısı bozukluğu Seçici konuşmazlık(mutizm) Özgül fobi Toplumsal kaygı bozukluğu(sosyal fobi) Panik bozukluğu Agarofobi Yaygın kaygı(anksiyete) bozukluğu Maddenin ilacın yol açtığı kaygı bozukluğu Başka bir sağlık durumuna bağlı kaygı bozukluğu Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu Tanımlanmamış kaygı bozukluğu Agorafobi A- Aşağıdaki beş durumdan ikisi ya da dah çoğu ile igili olarak belirgin korku ya da kaygı duyma 1-Toplu taşıma araçlarını kullanma(örn otomobiller,otobüsler,trenler vb..) 2-Açık yerlerde bulunma(örn otoparklar,alışveriş merkezleri..) 3-Kapalı yerlerde bulunma(örn mağazalar,tiyatrolar,sinemalar..) 4-Sırada bekleme ya da kalabalık bir yerde bulunma 5-Tek başına evin dışında olma. B- Kişi,kaçmanın güç olabileceğini ya da panik benzeri ya da yetersizleştiren ya da utanç veren diğer belirtilerin olması durumunda yardım alamayabileceğini düşündüğü için bu tür durumlardan kaçınır. C- Agorafobi kaynağı durumlar,neredeyse her zaman korku ya da kaygı doğurur. D- Agorafobi kaynağı durumlardan etkin bir biçimde kaçınılır,bir eşlikçiye gereksinilir ya da yoğun bir korku ya kaygı ile buna katlanılır. E- Duyulan korku ya da kaygı agorafobi kaynağı durumların yarattığı gerçek tehlikeye göre toplumsal-kültürel bağlamda orantısızdır. F- Korku,kaygı ya da kaçınma süreklibir durumdur, altı ay ya da daha uzun sürer. G-Korku,kaygı ya da kaçınma klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarda işlevsellikte düşmeye neden olur. H- Sağlığı ilgilendiren başka bir durum varsa(örn inf barsak hast,parkinson hast) korku kaygı ya da kaçınma açıkça aşırı bir düzeydedir. I-Bu durum başka bir ruhsal bozukluğun belirtileriyle açıklanamaz. Not: agorafobi tanısı Pb olup olmadığına bakılmaksızın konur.Kişinin klinik görünümü hem PB hem Agorafobi İçin tanı ölçütlerini karşılıyorsa her iki tanı birlikte konmalıdır. DSM-5 YENİ SINIFLANDIRMA DSM-5’te “Panik Bozukluk”la “Agorafobi” birbirlerinden tamamen ayrılmıştır. DSM-4-TR’de “Agorafobi”, “Panik Bozukluğu-Agorafobi Olan” ve “Panik Bozukluğu-Agorafobi Olmayan” biçiminde üç farklı bozukluk tanımlanmıştı. Bu üç bozukluk DSM-5’te “Agorafobi” ve “Panik Bozukluğu” olmak üzere ikiye indirilmiştir. Böylece ikisinin bir arada görüldüğü durum (yani “Panik Bozukluğu-Agorafobi Olan” durumu) artık DSM-5’te komorbid iki ayrı bozukluk biçiminde teşhis edilmektedir. Değişikliğin Gerekçeleri Panik belirtiler göstermeyen agorafobi vakaları oldukça fazladır. DSM-5’te bundan hareketle “Agorafobi” ile “Panik Bozukluğun” arasındaki bağlantının kesilmesi uygun görülmüştür. Yani DSM-5’e göre “Agorafobi” ile “Panik Bozukluk” iki ayrı bozukluktur fakat komorbid olabilir. DSM-5 Ayrılma kaygısı bozukluğu Seçici konuşmazlık(mutizm) Özgül fobi Toplumsal kaygı bozukluğu(sosyal fobi) Panik bozukluğu Agarofobi Yaygın kaygı(anksiyete) bozukluğu Maddenin ilacın yol açtığı kaygı bozukluğu Başka bir sağlık durumuna bağlı kaygı bozukluğu Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu Tanımlanmamış kaygı bozukluğu Yaygın Kaygı Bozukluğu A-En az altı aylık bir sürenin çoğu gününde,birtakım olayalr ya da etkinliklerle(işte ya da okulda başarı gösterebilme gibi) ilgili olarak,aşırı bir kaygı ve kuruntu (kaygılı beklenti) vardır. B- Kişi kuruntularını denetim altına almakta güçlük çeker. C- Bu kaygı ve kuruntuya,aşağıdaki altı belirtiden üçü ya da daha çoğu eşlik eder. Not:Çocuklarda yalnızca bir belirtinin olması yeterlidir. 1-Dinginleşememe(huzursuzluk) ya da gergin ya da sürekli diken üzerinde olma 2-Kolay yorulma 3-Odaklanmakta güçlük çekme ya da zihnin boşalmaması 4-Kolay kızma 5-Kas gerginliği 6-Uyku bozukluğu(uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmekte güçlük çekme ya da dinlendirmeyen,doyurucu olmayan bir uyku uyuma) D-Kaygı,kuruntu ya da bedensel belirtiler,klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal işle ilgili alnalarda ya da önemli işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur. E-Bu bozukluk,birmaddenin kötüye kullanımı ya da başka bir sağlık durumunun (örn hipertiroidi) fizyolojiyle ilgili etkilerini bağlamaz. F- Bu bozukluk başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz. Yaklaşım Hastaya son aylarda özellikle gergin ya da endişeli,kötü bir şey olacak endişesi olup olmadığı,endişesinin neyle ilgili olduğu ve endişesini kontrol altına alıp alamadığı sorgulanmalıdır. Tedavide SSR ve TSA lar YAB depresyonla sık birliktelik olduğundan antidepresan dozlarında kullanılmalıdır. Benzodiazepinler hızlı etkilidir. Ancak sedatif ve diğer yan etkileri,bağımlılık potansiyeli sebebiyle sınırlı kullanım alanına sahiptirler. Buspiron bağımlılık potansiyeli olmayan bir anksiyolitiktir.YAB nun bilişsel belirtilerini azaltmada daha etkin görünmektedir.Ancak etkilerinin belirginleşmesi için 2-3 haftanın geçmesi gereklidir.Başlanılan SSRI ve TSA 6-8 hafta devam edilmeli.Düzelmede tedavi 6 ay-1 yıl devam edilmeli.Düzelme 6-8 hafta içinde sağlanamazsa tıbbi ya da psikiyatrik komorbidite varsa psikiyatri sevki yapılmalıdır. DSM-5 Ayrılma kaygısı bozukluğu Seçici konuşmazlık(mutizm) Özgül fobi Toplumsal kaygı bozukluğu(sosyal fobi) Panik bozukluğu Agarofobi Yaygın kaygı(anksiyete) bozukluğu Maddenin ilacın yol açtığı kaygı bozukluğu Başka bir sağlık durumuna bağlı kaygı bozukluğu Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu Tanımlanmamış kaygı bozukluğu Maddenin-İlacın Yol Açtığı Kaygı Bozukluğu A-Klinik görünüme panik atakları ya da kaygı egemendir. B- Öykü,fizik muayene ya da lab. Bulgularından elde edilen kanıtlar(1) ve (2) nin varlığında tanı konulur. 1-A tanı ölçütündeki belirtiler,madde eksikliği ya da yoksunluğu sırasında ya da kısa bir zaman sonrasında ya da bir ilaç aldıktan sonra gelimelidir. 2-Sözkonusu madde/ilaç,A tanı ölçütündeki belirtileri ortaya çıkarabilir. C- Bu bozukluk,maddenin/ilacın yol açmadığı bir kaygı bozukluğuyla daha iyi aşçıklanamaz.Ayrı bir kaygı bozukluğu olduğunun kanıtları şunlar olabilir: Belirtiler,madde/ilaç kullanımından önce de vardır,belirtiler akut yoksunluğun ya da ağır esrikliğin bitmesinden sonra önemli bir süre(örn yaklaşık bir ay) kalıcı olmuştur ya da ayrı bir maddenin /ilacın yol açmadığı kaygı bozukluğunun başka kanıtları vardır(örn maddenin/ilacın yol açmadığiı yineleyici dönemlerin olduğuna ilişkin bir öykü) D-Bu bozukluk yalnızca deliryumun gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır. E-Bu bozukluk,klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya ada toplumsal,işle ilgili alanlarda ya da öenmli diğer işlevsellik alanlarından işlevsellikte düşmeye neden olur. DSM-5 Ayrılma kaygısı bozukluğu Seçici konuşmazlık(mutizm) Özgül fobi Toplumsal kaygı bozukluğu(sosyal fobi) Panik bozukluğu Agarofobi Yaygın kaygı(anksiyete) bozukluğu Maddenin ilacın yol açtığı kaygı bozukluğu Başka bir sağlık durumuna bağlı kaygı bozukluğu Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu Tanımlanmamış kaygı bozukluğu Başka bir sağlık duruma bağlı kaygı bozukluğu A-Klinik görünüme panik atakaları ya da kaygı egemendir. B-Öykü,fizik muayene ya da lab.bulgularında,bu bozukluğun başka bir sağlık durumunun doğrudan patofizyolojisiyle ile ilgili bir sonucu olduğuna dair kanıtlar vardır. C-Bu bozukluk başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz. D-Bu bozukluk yalnızca deliryumun gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır. E-Bu bozukluk,klinik açıdan belirgin sıkıntıya ya da toğlumsal,işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur. DSM-5 Ayrılma kaygısı bozukluğu Seçici konuşmazlık(mutizm) Özgül fobi Toplumsal kaygı bozukluğu(sosyal fobi) Panik bozukluğu Agarofobi Yaygın kaygı(anksiyete) bozukluğu Maddenin ilacın yol açtığı kaygı bozukluğu Başka bir sağlık durumuna bağlı kaygı bozukluğu Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu Tanımlanmamış kaygı bozukluğu Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu Klinik açıdan belirgin sıkıntıya ya da toğlumsal,işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olan,kaygı bozukluğunun belirti özelliklerinin baskın olduğu ancak bunların kaygı bozuluklar kümesindeki herhangi birinin tanısı için tanı ölçütlerini tam karşılamadığı durumlarda bukategori kullanılır. Neden belirtilir:örn çoğu günde ortaya çıkmayan yaygın kaygı,sınırlı belirtili ataklar,rüzgar atakları(khyâl cap).. vb Yenilikler DSM-5’te “Travma ve Tetikleyici Etkenle İlişkili Bozukluklar (Trauma And Stressor Related Disorders)” ismiyle yeni bir bölüm oluşturulmuştur ve DSM4-TR’de diğer bölümlerde bulunan bazı bozukluklar bu bölüme kaydırılmıştır. DSM4-‘teki “Akut Stres Bozukluğu (Acute Stress Disorder)” ve “Travma Sonrası Stres Bozukluğu (Posttraumatic Stress Disorder)” “Anksiyete Bozuklukları” bölümünden alınarak, “Bebeklik ya da Küçük Çocukluk Döneminin Tepkisel Bağlanma Bozukluğu (Reactive Attachment Disorder of Infancy or Early Childhood)” da “Genellikle İlk Kez Bebeklik, Çocukluk ya da Ergenlik Döneminde Tanısı Konan Bozukluklar” bölümünden alınarak DSM-5’in “Travma ve Tetikleyici Etkenle İlişkili Bozukluklar” bölümüne yerleştirilmiştir. Ayrıca DSM-4-TR’de “Bebeklik ya da Küçük Çocukluk Döneminin Tepkisel Bağlanma Bozukluğu” içerisinde bir belirleyici durumunda olan “Sınırsız Toplumsal Katılım”, DSM-5’te “Sınırsız Toplumsal Katılım Bozukluğu (Disinhibited Social Engagement Disorder)” ismiyle ayrı bir bozukluğa dönüştürülmüştür. Değişikliğin Gerekçeleri Travma ile ilgili bozukluklar birbirleriyle ilişkili olduğundan DSM-5’te bunlar için ayrı bir bölüm oluşturulmuştur. Bu bölümdeki bozuklukların etiyolojileri, farmakoterapileri ve psikoterapileri de benzerdir. DSM-5’te “Obsesif Kompülsif ve İlişkili Bozukluklar (Obsessive-Compulsive And Related Disorders)” isminde yeni bir bölüm oluşturulmuş ve “Obsesif Kompülsif Bozukluk (Obsessive-Compulsive Disorder)” ile buna benzeyen bozukluklar bu bölüme kaydırılmıştır. DSM-5’te yeni oluşturulan “Obsesif Kompülsif ve İlişkili Bozukluklar” bölümünün ağacı şöyledir: DSM-5’teki “Obsesif Kompülsif ve İlişkili Bozukluklar (Obsessive-Compulsive and Related Disorders) Ağacı – Obsesif Kompülsif Bozukluk (Obsessive-Compulsive Disorder) [300.3] [F42] – Beden Algısı Bozukluğu (Body Dysmophic Disorder) [300.7] [F45.22] – Biriktiricilik Bozukluğu (Hoarding Disorder) [300.3] [F42] – Trikotillomani (Trichotillomania) [312.39] [F63.2] – Deri Yolma Bozukluğu (Excoriation Disorder) [698.4] [L98.1] – Maddenin/İlacın Yol Açtığı Obsesif Kompülsif ve İlişkili Bozukluk (Substance/Medication-Induced Obsessive-Compulsive and Related Disorder) – Başka Bir Tıbbi Duruma Bağlı Obsesif Kompülsif Bozukluk (Obsessive-Compulsive and Related Disorder Due to Another Medical Condition) [294.8] [F06.8] – Belirlenmiş Diğer Bir Obsesif Kompülsif ve İlişkili Bozukluk (Other Specified Obsessive-Compulsive and Related Disorder) [300.3] [F42] – Belirlenmemiş Diğer Bir Obsesif Kompülsif ve İlişkili Bozukluk (Unspecified Obsessive-Compulsive and Related Disorder) [300.3] [F42] “Obsesif Kompülsif Bozukluk” DSM-4-TR’deki “Anksiyete Bozuklukları” bölümünden, “Beden Algısı Bozukluğu” “Somatoform Bozukluklar” bölümünden, “Trikotillomani” ise “Başka Yerde Sınıflandırılmayan Dürtü Kontrol Bozuklukları" bölümünden çıkartılarak buraya yerleştirilmiştir. Değişikliğin Gerekçeleri “Obsesif Kompülsif Bozukluk” ve buna benzeyen bozuklukların ayrı bir bölüme alınarak diğerlerinden ayrıştırılması bu bozuklukların farklı bir etiyolojiye ve gidişata sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Bu bölüme alınan bozukluklar birbirleriyle ilişkili görülmektedir ve bunların tedavileri de benzer biçimde yapılmaktadır. Anksiyete Bozuklukları Anksiyete bozukluğunun tedavisinde; İlaç tedavisi yanında, kişinin beklentileri, düşünüş biçimini değiştirme, gevşeme eğitimi, belli durumlardan kaçınma gelişmiş ise kaygıya yol açan etkenlerle yüzleştirme gibi yaklaşımların olduğu bilişsel tedavi uygulanmalıdır. Anksiyete Bozuklukları Birçok organik hastalık anksiyeteye benzer belirtilere neden olabilir. Bu nedenle diğer tıbbi nedenlerin ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekir. Çok sık ve fazla kullanılan alkol ve bağımlılık yapıcı maddeler de benzer bir duruma yol açabilir. Bu nedenle gerekli tetkikler yapılıp fiziksel / organik bir neden bulunmadığı saptanmalıdır. Anksiyete BozukluklarıTEDAVİ Anksiyete bozuklukları psikoterapi ve/veya ilaç tedavisi ile düzelebilir. İlaç tedavisi, en az 6 ay ya da daha uzun sürebilecek bir tedavidir. Ayırıcı Tanı Depresyon için tipik olan belirtiler olumsuz duygudurum, hayattan zevk alamama iken, Anksiyete için tipik olan belirtiler fizyolojik uyarılmışlık ve gerilim hissidir. Her iki bozuklukta çakışan belirtiler olumsuz duygulanım, değersizlik ve reddedilmişlik hissi, eleştiriye aşırı duyarlılık, kendini aşırı inceleme, sosyal huzursuzluk, uyku ve iştah bozukluğu gibi yakınmalardır. Anksiyete bozukluklarında ne zaman psikiyatri ünitesine sevk etmeliyiz? Hastanın intihar düşünceleri olduğunda, Alkol ve madde kullanımında, Ciddi tıbbi ya da psikiyatrik komorbidite bulunduğunda, İleri dercede kaçınma davranışları ve ileri derecede işlevsellik kaybında, Gebelikte, Daha önce kullanılan SSRI/SNRI/NaSSA grubu ilaçlara zayıf cevap bulunduğunda, Kişilik bozukluğu varlığında psikiyatri merkezi ile hastanın teması hemen sağlanmalıdır. (Karamustafaoğlu,2003) KAYNAKLAR 1-AMERİAKN PSİKİYATRİ BİRLİĞİ:MENTAL BOZUKLUKLARIN TANISAL VE SAYIMSAL ELKİTABI(DSM-4-DSM-5) 2-AİLE HEKİMLERİ İÇİN PSİKİYATRİ KİTABI (DOÇ.DR.OĞUZ KARAMUSTAFALIOĞLU) 3-BİRİNCİ BASAMAKTA DEPRESYON VE ANKSİYETE BOZUKLUKLARI UZM.DR.BEKİR CEYLAN SLAYTLARI 4-http://www.psikopatoloji.info/?p=9