ile 1 - SABİS

advertisement
TERMODİNAMİK
Yaşar İSLAMOĞLU
www.yasari.sakarya.edu.tr
Kaynaklar
1.(Ders kitabı) Çengel Y.A. ve Boles, M.A.,
“Mühendislik Yaklaşımıyla Termodinamik”,
Yaşar İslamoğlu
1
Konular
1.Termodinamiğin temel kavramları,
2. Saf maddenin özelikleri,
3. Termodinamiğin I.Yasası (Kapalı
sistemler),
4. Termodinamiğin I. Yasası (Kontrol
hacimleri),
5. Termodinamiğin II. Yasası,
6. Gaz akışkanlı güç çevrimleri ve
7. Buharlı güç çevrimleri.
Gideceğin yeri bilmiyorsan, vardığın yerin önemi
yoktur.
Yaşar İslamoğlu
2
1. TERMODİNAMİĞİN TEMEL KAVRAMLARI
Termodinamik ve Enerji
Termodinamik,
enerjinin
bilimi
olarak
tanımlanabilir. Enerji, değişikliklere yol açan
etken olarak düşünülebilir.
Termodinamik sözcüğü, Latince therme (ısı)
ve dynamics (güç) sözcüklerinden türemiştir
ve ısıyı işe dönüştürme tanımına uymaktadır.
Günümüzde termodinamik, enerji ve enerji
dönüşümlerini
kapsayan
bir
anlam
taşımaktadır. Güç (elektrik) üretimi ve
soğutma termodinamiğin uygulama alanları
Yaşar İslamoğlu
3
arasındadır.
Boyutlar ve Birimler
Herhangi bir fiziksel büyüklük boyutları ile
belirlenir. Boyutlar ise birimlerle ölçülür. Kütle m,
uzunluk L, zaman t, ve sıcaklık T gibi bazı temel
boyutlar birincil veya ana boyutlar olarak
seçilmişlerdir. Hız V, enerji E ve hacim V gibi bazı
boyutlar ise ana boyutlar kullanılarak ifade edilir
ve ikincil boyutlar veya türemiş boyutlar diye
adlandırılır.
Yedi ana boyut ve Uluslar arası Sistemindeki (SI) birimleri:
Boyut
Birimi
Uzunluk
metre (m)
Kütle
kilogram (kg)
Zaman
saniye (s)
Sıcaklık
kelvin (K)
Elektrik akımı
amper (A)
Işık şiddeti
candela (c)
Madde miktarı
mol (mol) Yaşar İslamoğlu
4
SI birimlerinde standart ön ekler
10’nun katları
1012
109
106
103
10-2
10-3
10-6
10-9
10-12
Ön ek
tera, T
giga, G
mega, M
kilo, k
santi, c
mili, m
mikro,μ
nano, n
piko, p
Yaşar İslamoğlu
5
Kapalı ve Açık Sistemler
Termodinamik sistem veya sadece sistem
terimi, belirli bir kütleyi veya uzayın
incelenmek üzere ayrılan bir bölgesini
belirtir. Sistemin dışında kalan kütle veya
bölgeye çevre denir. Sistemi çevresinden
ayıran gerçek veya hayali yüzey de sınır
diye adlandırılır. Sınırın, sistem ile
çevresinin temas ettiği ortak yüzey olduğu
vurgulanmalıdır.
Matematiksel
açıdan
sınırın kalınlığı sıfırdır, bu denenle de
kütlesi ve hacmi yoktur.
Yaşar İslamoğlu
6
Belirli bir kütlenin veya belirli bir bölgenin
çözümlemeye esas alınmasına göre, sistemler
kapalı veya açık diye nitelendirilir. Kapalı sistem
veya diğer adıyla kontrol kütlesi , sınırlarından
kütle geçişi olmayan sistemdir. Fakat enerji, iş
veya ısı biçiminde kapalı sistem sınırlarından
geçebilir.
Ayrık
(izole)
sistemlerinin
sınırlarından hem kütle hem de enerji geçişi
yoktur.
Çevre
Sistem
sınırı
m
Yaşar İslamoğlu
7
Açık sistem veya yaygın olarak bilinen adıyla kontrol
hacminin sınırlarına kontrol yüzeyi adı verilmektedir ve
sınırlarından kütle ve enerji geçişi olmaktadır. Kontrol
hacmi genellikle kompresör, türbin, lüle gibi içinden kütle
akışı olan bir makineyi içine alır. Bu makinelerin içindeki
akışın termodinamik çözümlemesinde, makinenin fiziksel
sınırları sistem sınırları olarak ele alınır.
Isı Geçişi
Kontrol
yüzeyi
Hava
girişi
İş
Yaşar İslamoğlu
Hava
çıkışı
8
Açık veya kapalı sistemlere uygulanan termodinamik
bağıntılar
farklıdır.
Bu
nedenle
çözümlemeye
başlamadan önce sistemin türünü belirlemek gerekir.
Enerjinin Biçimleri
Enerji; ısıl, mekanik, potansiyel, elektrik,
magnetik, kimyasal, nükleer gibi değişik
biçimler alabilir. Bunların tümünün toplamı,
sistemin toplam enerjisini (E) oluştur.
Sistemin
birim
kütlesi
esas
alınarak
tanımlanan özgül enerji e ile gösterilir ve
aşağıdaki gibi tanımlanmıştır.
e=E/m (kJ/kg)
Yaşar İslamoğlu
9
Termodinamik
çözümlemede,
sistemin
toplam enerjisini oluşturan değişik enerji
biçimlerini makroskopik ve mikroskopik
olarak iki ana grupta ele almak yararlı
olur.
Makroskopik
enerji,
sistemin
tümünün bir dış referans noktasına göre
sahip
olduğu
enerjidir,
kinetik
ve
potansiyel enerji gibi. Mikroskopik enerji
ise,
sistemin
moleküler
yapısı
ve
moleküler hareketliliği ile ilgilidir ve dış
referans noktalarından bağımsızdır.
Yaşar İslamoğlu
10
Mikroskopik enerjilerin tümünün toplamı, sistemin iç
enerjisi diye adlandırılır ve U ile gösterilir.
Sistemin toplam enerjisi kinetik, potansiyel ve iç
enerjilerden oluşur ve
2
mV
E  U  KE  PE  U 
 mgz
2
veya birim kütle
için
(kJ )
2
V
e  u  ke  pe  u 
 gz
2
(kJ / kg)
bağıntılarıyla ifade edilir.
Yaşar İslamoğlu
11
İç Enerji Hakkında Bazı Fiziksel Gözlemler
İç enerji moleküler yapıya ve moleküllerin hareketlilik
düzeyine bağlı olup, moleküllerin kinetik ve potansiyel
enerjilerinin bir toplamı olarak düşünülebilir. Bir
molekülün yer değiştirme, titreşim ve dönme enerjilerinin
toplamından oluşan bir kinetik enerjisi vardır. Sistemin iç
enerjisinin, moleküllerin kinetik enerjisiyle ilişkili olan
bölümüne
duyulur enerji adı verilir. Bir gazın
moleküllerinin ortalama hızı ve hareketlilik düzeyi gazın
sıcaklığıyla orantılıdır. Böylece bir gazın moleküllerinin
ortalama hızı ve hareketlilik düzeyi gazın sıcaklığıyla
orantılıdır. Böylece daha yüksek sıcaklıklardaki moleküller
daha yüksek bir kinetik enerjiye sahip olurlar, dolayısıyla
sistemin iç enerjisi daha yüksek olur.
Yaşar İslamoğlu
12
İç enerji aynı zamanda sistemin molekülleri arasındaki
kuvvetlerle ilişkilidir. Katı veya sıvı cismin moleküllerine
yeterince enerji verilirse, moleküller, aralarındaki
kuvvetleri
yenip
bağları
kopararak
sistemi
gaza
dönüştürebilirler. Bu bir faz değişimidir. Eklenen bu
enerjiden dolayı gaz fazındaki sitem, katı veya sıvı
fazlarına oranla daha yüksek bir iç enerjiye sahip olur.
Sistemin fazıyla ilgili bu iç enerjisine gizli enerji adı
verilir.
Bir molekülün atomları arasındaki kuvvetlerle ilgili iç
enerjiye kimyasal enerji veya bağ enerjisi denir. Yanma
işleminde olduğu gibi, bir kimyasal reaksiyon sırasında,
bazı kimyasal bağlar bozulurken bazı yeni bağlar oluşur
ve bu nedenle iç enerji değişir. Atom çekirdeği içindeki
parçacıklar arasında var olan bağlarla ilişkili çok büyük
miktarlardaki iç enerji deYaşar
nükleer
enerji diye adlandırılır.
İslamoğlu
13
Sistemin Özelikleri
Sistemi nitelendiren büyüklüklere özelik
adı verilir. Yaygın bilinen özeliklerden
bazıları basınç P, sıcaklık T, hacim V ve
küle m’dir. Özeliklerin bazıları bağımsız
olmayıp
diğer
özelikler
kullanılarak
tanımlanır.
Örneğin
yoğunluk,
birim
hacmin kütlesi olarak tanımlanır.
3
  m / V (kg / m )
Yaşar İslamoğlu
14
Bazen bir maddenin yoğunluğu, çok bilinen bir
maddenin yoğunluğuyla kıyaslanarak verilir. Bu
büyüklüğe özgül ağırlık adı verilir ve maddenin
yoğunluğunun standart bir maddenin belirli bir
sıcaklıktaki yoğunluğuna oranı olarak tanımlanır.
Standart madde genellikle 4 oC sıcaklıktaki sudur ve
suyun bu sıcaklıktaki yoğunluğu 1000 kg/m3’tür.
Termodinamikte daha sıka kullanılan bir
özelik
özgül
hacimdir.
Özgül
hacim,
yoğunluğun tersi olup, birim kütlenin hacmi
olarak tanımlanmıştır.
V 1
 
(m3 / kg)

Yaşar İslamoğlum
15
Özelikler yeğin ve yaygın olmak üzere ikiye ayrılır. Yeğin
özelikler,
sistemin
kütlesinden
(büyüklüğünden)
bağımsızdır. Örnek olarak sıcaklık, basınç, yoğunluk
verilebilir. Yaygın özelikler, sitemin kütlesi (büyüklüğü)
veya hacmiyle orantılıdır. Örnek olarak kütle, hacim ve
toplam enerji verilebilir.
Hal ve Denge
Verilen bir anda özelikleri değişmeyen bir sistem ele
alınsın. Sistemin her noktasında tüm özelikler ölçülebilir
veya
hesaplanabilir
olsun.
Sistemin
bu
özelikler
tarafından belirlenen durumuna sistemin hali denir.
Verilen bir halde sistemin tüm özeliklerinin sabit
değerleri vardır. Sadece bir özeliğin değerinin değişmesi
bile sitemin halini değiştirecektir.
Yaşar İslamoğlu
16
Termodinamik, denge halleriyle ilgilenir.
Denge sözcüğü eşitlik kavramı çağrıştırır.
Sistemin termodinamik dengede olması:
Örneğin ısıl denge sistemin her noktasında
sıcaklığın aynı olması anlamına gelir. Başka
bir deyişle, sistemin içinde ısı geçişine neden
olacak sıcaklık farklılığı yoktur. Mekanik
denge basınçla ilgilidir. Sistemin herhangi bir
noktasında basıncın zamana göre değişmediği
anlamına gelir. İki fazlı bir sistemde faz
dengesinin olması, her fazın kütlesinin bir
denge
düzeyine
erişip
orada
kalması
Yaşar İslamoğlu
17
anlamındadır.
Kimyasal denge, sistemin kimyasal bileşiminin zamanla
değişmemesi, başka bir deyişle sistemde kimyasal
reaksiyon olmaması anlamına gelir. Bir sitemin denge
halinde olabilmesi için tüm denge kıstaslarının sağlanmış
olması gerekir.
Hal Değişimleri ve Çevrimler
Sistemin bir denge halinden başka bir denge haline
geçişi hal değişimi diye adlandırılır. Hal değişimi
sırasında sistemin geçtiği hallerden oluşan diziye de hal
değişiminin yolu denir. Bir sistem geçirdiği bir dizi hal
değişiminin sonunda yeniden ilk haline dönerse bir
çevrimden geçmiş olur. Başka bir deyişle çevrimin ilk ve
son halleri aynıdır.
Yaşar İslamoğlu
18
Hal Postulası
Sistemin hali, özelikleri belirterek tanımlanır. Sistemin
halini tanımlamak için belirtilmesi gerekli özeliklerin sayısı
hal postulası ile bulunabilir. Basit sıkıştırılabilir bir
sistemin hali iki bağımsız yeğin özeliğin verilmesiyle
tanımlanır. İki özelikten biri sabit kalırken diğeri
değişebiliyorsa, bu iki özelik birbirinden bağımsızdır.
Örneğin sıcaklık ve özgül hacim iki bağımsız özeliktir.
Sıcaklık ve basınç tek fazdan oluşan sistemler için
bağımsız özeliklerdir fakat çok fazlı sistemler için
bağımsız değildirler. Faz değişimi sırasında T=f(P)
olmaktadır.
Elektrik, magnetik, yerçekimi, hareket ve yüzey gerilmesi
gibi olguların etkisi altında olmadığı kabul edilen sisteme
basit sıkıştırılabilir sistem adı verilir.
Yaşar İslamoğlu
19
Basınç
Basınç, bir akışkanın birim alana uyguladığı
kuvvettir. Basınç sadece gaz ve sıvı ortamlarda
söz konusudur. Katı cisimlerde basınç olgusunun
yerini gerilme alır.
1
1
1
1
Pa=1 N/m2
kPa=103 Pa, 1MPa=106Pa
bar=105 Pa= 0.1 MPa= 100 kPa
atm=101325 Pa=101.325 kPa=1.01325 bar
Yaşar İslamoğlu
20
Bir noktadaki gerçek basınç, mutlak basınç
diye
adlandırılır.
Fakat
basınç
ölçen
cihazların birçoğu yerel atmosfer basıncında
sıfır okunacak şekilde ayarlanmışlardır. Bu
nedenle gösterdikleri basınç, mutlak basınçla
yerel atmosfer basıncı arasındaki farktır.
Bu fark gösterge (efektif) basınç diye
adlandırılır. Atmosfer basıncı altındaki
basınçlar vakum basıncı olarak bilinir ve
vakum göstergeleri adı verilen cihazlarla
ölçülür. Termodinamik tablo ve bağıntıların
hemen hemen tümünde mutlak basınç
kullanılır.
Yaşar İslamoğlu
21
Mutlak, gösterge ve vakum basınçları
arasındaki ilişki aşağıdaki bağıntılarda
verilmektedir.
Pgösterge=Pmutlak-Patm (kPa)
büyük basınçlar için)
(Patm’den
daha
Pvakum=Patm-Pmutlak (kPa)
küçük basınçlar için)
(Patm’den
daha
Yaşar İslamoğlu
22
Küçük
ve
orta
düzeydeki
basınçlar
manometre ile ölçülür. Yükseklik farkı h
olan bir akışkan sütunu,
P  gh (kPa )
basınç farkına karşılık gelir.
basıncı barometre ile ölçülür ve
Atmosfer
Patm  gh (kPa )
bağıntısıyla hesaplanır. Burada h, sıvı
sütununun serbest yüzeyden yüksekliğidir.
Yaşar İslamoğlu
23
Sıcaklık ve Termodinamiğin Sıfırıncı Yasası
Termodinamiğin sıfırıncı yasası, iki ayrı
cismin bir üçüncü cisimle ısıl dengede
olmaları durumunda, kendi aralarında da ısıl
dengede olacaklarını belirtir.
SI sisteminde mutlak sıcaklık ölçeği Kelvin
ölçeğidir ve Celcius ölçeğiyle ilişkisi,
T(K)=T(oC)+273.15 bağıntısıyla verilir.
Yaşar İslamoğlu
24
İngiliz sisteminde mutlak sıcaklık ölçeği Rankine
ölçeğidir ve Fahrenheit ölçeğiyle ilişkisi,
T(R)= T(oF)+459.67 bağıntısıyla verilir. İki birim
sistemindeki sıcaklık ölçekleri arasında aşağıdaki
bağıntılar kullanılarak çevirme yapılabilir:
T(R)=1.8T(K)
T(oF)=1.8T(oC)+32
1 K ve 1 oC büyüklükleri eşdeğerdir. Benzer olarak 1
R ve 1 oF büyüklükleri de eşdeğerdir. Bu nedenle,
o
T(K )  T( C)
T(R)= T(oF) olur.
Yaşar İslamoğlu
ve
25
2. SAF MADENİN ÖZELİKLERİ
Saf madde
Her noktasında aynı ve değişmeyen bir kimyasal bileşime
sahip olan maddeye saf madde denir. Saf maddenin
sadece tek bir kimyasal element veya bileşimden
oluşması gerekmez. Değişik kimyasal elementlerden veya
bileşimlerden oluşan bir karışım da, düzgün yayılı
(homojen) olduğu sürece saf madde tanımına uyar.
Örnek olarak hava, değişik gazlardan oluşan bir
karışımdır, kimyasal bileşimi her noktada aynı ve
değişmez olduğu için saf maddedir.
Yaşar İslamoğlu
26
Su ve yağ karışımı saf bir madde sayılamaz
çünkü böyle bir karışımda, yağ suda
çözülmeyip üstte toplandığından, kimyasal
olarak birbirine benzemeyen iki bölge oluşur.
Sıvı su ve buz karışımı saf bir maddedir,
çünkü her iki fazın da kimyasal bileşimi
aynıdır.
Yaşar İslamoğlu
27
Saf Maddelerin
Değişimleri
Faz
Değiştirdikleri
Hal
Saf maddenin iki fazının bir arada dengede
bulunduğu durumlarla uygulamada sık sık
karşılaşılır. Su bir kazanda veya buharlı güç
santralinin yoğuşturucusunda sıvı buhar
karışımı
olarak
bulunur.
Buzdolabının
dondurucusunda soğutucu akışkan, sıvıdan
buhara dönüşür.
Temel kavram ve ilkeler, en bilinen akışkan
olan su üzerinden açıklanacaktır.
Yaşar İslamoğlu
28
Sıkıştırılmış sıvı ve doymuş sıvı
İçinde 20 oC ve 1 atm basınçta su bulunan bir pistonsilindir düzeneği ele alınsın.
Bu koşullarda su sıvı
fazdadır ve sıkıştırılmış sıvı veya soğutulmuş sıvı diye
adlandırılır. Bu terimler suyun henüz buharlaşma
aşamasına gelmediğini belirtir. Örneğin suyu ısıtmayı,
sıcaklık 40 oC olana dek sürdürelim. Bu işlem sırasında
sıcaklık artarken su çok az genleşir ve özgül hacmi
artar. Bu genleşme sonucunda piston biraz yükselir.
Silindir içindeki basınç bu işlem sırasında 1 atm’de sabit
kalmaktadır
çünkü
atmosfer
basıncı
ve
ağırlığı
değişmemektedir. Bu koşullarda da su sıkıştırılmış sıvı
halindedir çünkü buharlaşma henüz başlamamıştır.
Yaşar İslamoğlu
29
Suyun ısıtılması sürdürülürse, sıcaklıktaki
artış, sıcaklık 100 oC olana kadar sürecektir.
Bu noktada su hala sıvıdır fakat bu noktadan
sonra en ufak bir ısı geçişi bile bir miktar
sıvının buhara dönüşmesine yol açacaktır.
Başka bir deyişle bir faz değişimi başlamak
üzeredir. Buharlaşma başlangıcı olan bu hal,
doymuş sıvı hali diye bilinir.
Doymuş buhar ve kızgın buhar
Buharlaşma başladıktan sonra, sıvının tümü buhara
dönüşene kadar sıcaklıkta bir artış olmayacaktır. Başka
bir deyişle, faz değişimi içeren hal değişiminin tamamı
süresince sıcaklık sabit kalacaktır. Bu işlemler sırasında
Yaşar İslamoğlu
30
basıncın da değişmediği belirtmek gerekir.
Isıtma
işlemi
sürdürülürse,
tüm
sıvı
buhara
dönüşecektir. Bu noktada silindirin içi yoğuşmanın
sınırında olan buharla doludur. Buhardan çevreye az da
olsa ısı geçişi bir miktar buharın yoğuşmasına (buhardan
sıvıya dönüşmesine) yol açacaktır. Yoğuşmanın sınırında
olan buhara doymuş buhar adı verilir. Doymuş sıvı ve
doymuş buhar halleri arasında bulunan bir madde
doymuş sıvı-doymuş buhar diye bilinir çünkü sıvı ve
buhar fazları bir arada ve dengede bulunur.
Faz değişimi tamamlandıktan sonra yeniden, bu kez
buhardan oluşan tek fazlı bir bölgeye girilir. Isıtma
işlemi
sürdürülürse
sıcaklık
ve
özgül hacim
artacaktır.
Yaşar İslamoğlu
31
Buhardan bir miktar ısı çekilirse, sıcaklık
düşecek
fakat
yoğuşma
olmayacaktır.
Yoğuşma sınırında olmayan buhara kızgın
buhar denir.
Aynı hal değişimi bu kez su, sabit basınçta
soğutularak tersine çevrilirse, su benzer bir yol
izleyerek, başka bir deyişle aynı hallerden geçerek
yeniden ilk haline dönecektir. Bu hal değişimi
sırasında çevreye verilen ısı, ısıtma işlemi sırasında
çevreden alınan ısıya eşit olacaktır. Günlük yaşamda
su sözcüğü sıvı suyu, buhar sözcüğü de su buharını
anlatmak için kullanılır. Termodinamikte ise hem su
hem de buhar, H2O anlamındadır.
Yaşar İslamoğlu
32
Doyma sıcaklığı ve doyma basıncı
Verilen bir basınçta saf maddenin kaynamaya
başladığı sıcaklık doyma sıcaklık Tdoyma olarak
bilinir. Benzer şekilde verilen bir sıcaklıkta
saf maddenin kaynamaya başladığı basınç ise
doyma basıncı Pdoyma olarak tanımlanır. 101.
35 kPa (yaklaşık 1 atm) basınçta suyun
doyma sıcaklığı 100 oC’dir. Doğal olarak 100
oC’de suyun doyma basıncı da 101.35 kPa’dır.
Yaşar İslamoğlu
33
Faz
Değişiminin
Gerçekleştiği
Değişimleri İçin Özelik Diyagramları
Hal
Özelik diyagramlarının kullanılması, faz
değişiminin gerçekleştiği hal değişimleri
sırasında, özeliklerin nasıl değiştiğini
anlamak ve izlemek bakımından önemlidir.
Yaşar İslamoğlu
34
1.T-v (Sıcaklık – Özgül hacim Diyagramı)
T
Kritik
nokta
Basınç
Doymuş sıvı
eğrisi
Doymuş buhar
eğrisi
Yaşar İslamoğlu
v
35
Basınç artırıldıkça, doymuş sıvı ile doymuş
buhar hallerini birleştiren doğru kısalacak,
örneğin su için örnekte gösterildiği gibi
basınç 22.09 MPa olduğunda tek noktaya
dönüşecektir. Bu nokta kritik nokta (K.N.)
adıyla bilinir ve doymuş sıvı ile doymuş buhar
hallerinin aynı olduğu hal diye tanımlanır.
Bir maddenin kritik noktada sahip olduğu
sıcaklık, basınç ve özgül hacim değerleri
sırasıyla kritik sıcaklık Tcr, kritik basınç Pcr
ve kritik özgül hacim vcr diye adlandırılır. Su
için kritik nokta değerleri Tcr=374.14 oC,
3/kg’dır.
Pcr=22.09 MPa ve vcrYaşar
=0.003155
m
İslamoğlu
36
Kritik basıncın üzerindeki basınçlarda belirgin
bir faz değişimi görülmez. Bunun yerine
maddenin özgül hacmi sürekli artar ve
herhangi bir anda sadece bir fazda bulunur.
Sonuçta madde buhar fazına geçer ve bu
geçişin ne zaman olduğu belirsizdir. Kritik
halin yukarısında sıkıştırılmış sıvı bölgesiyle
kızgın buhar bölgesini birbirinden ayıran kesin
bir çizgi yoktur. Genellikle kritik sıcaklığın
üzerindeki
sıcaklıklarda
maddeye
kızgın
buhar, kritik sıcaklığın altındaki sıcaklıklarda
maddeye sıkıştırılmış sıvı denir.
Yaşar İslamoğlu
37
Doymuş sıvı hallerini gösteren noktalar birleştirildiği
zaman doymuş sıvı eğrisi elde edilir. Benzer olarak
doymuş buhar halleri birleştirerek doymuş buhar
eğrisi çizilebilir. Bu iki eğri kritik noktada birleşerek
bir kubbe oluşturur. Tüm sıkıştırılmış sıvı halleri
doymuş sıvı eğrisinin solunda kalır. Bu bölge
sıkıştırılmış sıvı bölgesi diye adlandırılır. Tüm kızgın
buhar halleri doymuş buhar eğrisinin sağında kalır. Bu
bölge kızgın buhar bölgesi diye bilinir. Madde bu iki
bölgede sadece sıvı veya sadece buhar fazındadır.
Her iki fazın bir arada dengede bulunduğu hallerin
tümü kubbenin altında, doymuş sıvı-buhar karışımı
bölgesi veya ıslak buhar bölgesi adı verilen bölgedir.
Yaşar İslamoğlu
38
2. P-T (Basınç-Sıcaklık) Diyagramı
Saf bir maddenin P-T diyagramı genellikle faz
diyagramı olarak bilinir, çünkü her üç faz birbirinden
bir eğriyle ayrılmıştır. Süblimasyon eğrisi, katı ve buhar
bölgelerini ayırır; buharlaşma eğrisi, sıvı ve buhar
bölgelerini ayırır; erime eğrisi de katı ve sıvı bölgelerini
ayırır. Bu üç eğri her üç fazın bir arada dengede olduğu
üçlü noktada buluşur.
P
KA
TI
Süblimasyo
n eğrisi
SIVI
K.N
.
BUHA
R
Üçlü nokta
Yaşar İslamoğlu
T
39
Katı fazından doğrudan buhar fazına geçiş süblimasyon
diye adlandırılır.
Entalpi-Bir karma Özelik
Özellikle güç üretimi ve soğutmayla ilgili bazı sistemler
ve hal değişimleri incelenirken (kontrol hacimlerin
çözümlemesinde) , birkaç özeliğin bileşiminden oluşan
U+PV terimine sıkça rastlanır. Kolaylık ve anlatım
sadeliği açısından bu terim entalpi adı verilen ve H ile
gösterilen yeni bir özelik olarak tanımlanmıştır. Entalpi,
H  U  PV (kJ)
veya birim kütle için,
h  u  Pv (kJ / kg)
şeklinde yazılır.
Yaşar İslamoğlu
40
Tablolarda iç enerji değerlerinin verilmemesi
durumunda, iç enerji:
u  h  Pv
bağıntısından hesaplanır.
Entalpi Latince ısıtma anlamına gelen entalpien
sözcüğünden türemiştir.
Doymuş sıvı ve doymuş buhar halleri
f indisi doymuş sıvının özelikleri, g indisi ise
doymuş buharın özeliklerini belirtmek için
kullanılır. Doymuş buhar ile doymuş sıvı
değerleri arasındaki farkı göstermek için fg
indisi kullanılır.
Yaşar İslamoğlu
41
Örneğin,
vf=doymuş sıvının özgül hacmi,
vg=doymuş buharın özgül hacmi,
vfg=vg ile vf nin farkı (vfg=vg-vf)
olmaktadır.
hfg büyüklüğü buharlaşma entalpisi (veya
buharlaşma gizli ısısı) diye adlandırılır ve
verilen bir basınç veya sıcaklıkta doymuş
sıvının birim kütlesini buharlaştırmak için
gereken enerjiyi belirtir. Buharlaşma entalpisi,
sıcaklık veya basınç artıkça azalır ve kritik
noktada sıfır olur.
Yaşar İslamoğlu
42
Doymuş sıvı-Buhar karışımı
Buharlaşma sırasında maddenin bir bölümü sıvı
fazında, bir bölümü ise buhar fazındadır,
başka bir deyişle madde doymuş sıvı ve doymuş
buharın bir karışımıdır. Bu karışımın özeliklerini
belirlemek için karışımdaki sıvı ve buhar
fazlarının oranını bilmek gerekir. Bu da adı
kuruluk derecesi (x) olan ve buhar kütlesinin
toplam kütleye oranını veren yeni bir özelik
tanımlayarak yapılır:
m
x
buhar
m toplam
m toplam  m sı vı  mbuhar  mf  mg
burada
Yaşar İslamoğlu
43
Kuruluk derecesinin sadece doymuş sıvı-doymuş buhar
karışımları için bir anlamı vardır. Sıkıştırılmış sıvı ve
kızgın buhar bölgelerinde bir anlam taşımaz.Değeri her
zaman 0 (sıfır) ile 1 (bir) arasında değişir. Doymuş sıvı
halindeki bir sitemin kuruluk derecesi 0 veya % 0’dır.
Doymuş buhar halindeki bir sistemin kuruluk dereci 1
veya % 100’dür.
P
veya
T
A
K.N
.
B
v  v ort  v f  xv fg
C
Yaşar İslamoğlu
v  vf
x
v fg
AB
x
AC
44
Özgül hacim için verilen eşitlik, iç enerji ve
entalpi için düzenlenebilir:
u  u ort  u f  xu fg
h  h ort  h f  xh fg
Buradaki
bağıntıların
yazım
olduğundan şöyle özetlenebilir:
biçimi
aynı
y  y ort  y f  xy fg
Doymuş sıvı - buhar karışımlarının ortalama özelikleri
her zaman doymuş sıvı ve doymuş buhar değerlerinin
arasındadır. y  y
f
ort  y g
Yaşar İslamoğlu
45
Sıkıştırılmış sıvı
Sıkıştırılmış sıvı için literatürde pek fazla bilgi
yoktur. Literatürde sıkıştırılmış sıvıya ilişkin
bilgilerin azlığı, sıkıştırılmış sıvının basınçla
değişiminin çok az olmasıdır. Örneğin basıncın
100 kat artması, özeliklerin % 1’den daha az
değişmesine sebep olur. Sıkıştırılmış sıvı ile ilgili
bilgilerin
yokluğunda,
sıkıştırılmış
sıvı
özeliklerini, doymuş sıvı özeliklerine eşit
alınabilir.
Yaşar İslamoğlu
46
Mükemmel (ideal) gaz hal denklemi
Gaz ve buhar sözcükleri genellikle aynı anlamda
kullanılır. Bir maddenin buhar fazı, sıcaklık
kritik
sıcaklığın
üzerindeyse
gaz
diye
adlandırılır. Buhar genellikle yoğuşma sınırına
yakın bir gazı niteler.
Mükemmel
gaz
verilmektedir:
hal
denklemi
aşağıda
Pv  RT
Burada R gaz sabitidir. Denklemde P mutlak basınç, T
mutlak sıcaklık ve v ise özgül hacimdir. Gaz sabiti R’nin
her gaz için farklı değeri vardır.
Rü
R
(kJ / kgK )
Yaşar İslamoğlu
M
47
Rü, üniversal gaz sabiti, M ise gazın mol
kütlesi veya moleküler ağırlığıdır. Rü değeri
tüm maddeler için anıdır.
Rü=8.314
(kJ/kmolK)
dir.
Mol
kütlesi,
maddenin bir molünün kütlesidir. Bir maddenin
kütlesi, M ile gösterilen mol kütlesi ve n ile
gösterilen mol miktarının çarpımına eşittir.
Mükemmel gaz hal denklemi,
m  Mn (kg)
V  mv  PV  mRT
şeklinde de yazılabilir.
Yaşar İslamoğlu
48
3. TERMODİNAMİĞİN BİRİNCİ YASASI:
Kapalı Sistemler
Isı Geçişi
Isı geçişi (veya ısı) sıcaklık
kaynaklanan enerji aktarımıdır.
farkından
Isı geçişinin olmadığı bir hal değişimi
adyabatik hal değişimi diye adlandırılır.
Adyabatik
sözcüğü
Latince
geçilmez
anlamına gelen adiabatos sözcüğünden
gelmektedir.
Yaşar İslamoğlu
49
Katı veya akışkan bir durgun ortam içinde,
bir sıcaklık farkı olması durumunda, ortam içinde
gerçekleşen ısı geçişi için, iletim terimi kullanılır.
Buna karşın bir yüzey ile hareket halindeki bir
akışkan
farklı
sıcaklıklarda
ise,
aralarında
gerçekleşen ısı geçişi, taşınım terimi ile anılır.
Isı geçişinin üçüncü türü ise ısıl ışınım olarak
adlandırılır. Sonlu sıcaklığa sahip tüm yüzeyler,
elektromagnetik dalgalar şeklinde enerji yayarlar.
Dolayısıyla, farklı sıcaklıklardaki iki yüzey arasında,
birbirlerini görmeye engel olan bir ortam yoksa,
ışınımla net ısı alışverişi gerçekleşir.
Yaşar İslamoğlu
50
İletimle geçen ısı Fourier yasasına göre
hesaplanır. Aşağıdaki şekilde bir boyutlu düz
duvardan iletimle geçen ısı:
dT
Q x  kA
dx
T1  T2
Q
Q x  kA
x
L
QX (W), birim zamanda geçen ısı,
k (W/mK), ısı iletim katsayısı,
A (m2), ısı geçişi doğrultusuna dik yüzey alanı, ve
dT/dX, x doğrultusunda sıcaklık
Yaşar İslamoğlugradyanıdır.
51
Taşınımla ısı geçişi için kullanılan denklem,
2
q  h(Tw  T ) (W/m )
Q  hA(Tw  T ) (W)
şeklindedir. Bu ifade Newton’un soğutma
yasası olarak bilinir. Burada taşınımla ısı
akısı q(W/m2), yüzey ile akışkan sıcaklıkları
arasındaki fark (Tw-T) ile doğru orantılıdır.
h (W/m2K), ısı taşınım katsayısı olarak
adlandırılır.
Yaşar İslamoğlu
52
İletim ve taşınım ile enerji aktarımı, bir
maddi ortamın varlığını gerekli kılarken, ışınım
için bu şart yoktur. Hatta, ışınımla aktarım
boşlukta daha etkin olarak gerçekleşir.
Ga
z
Qtaş
Yüzeyin yaydığı ışınım, yüzeyi
sardığı cismin ısıl enerjisinden
kaynaklanır ve birim zamanda
birim yüzeyden serbest bırakılan
enerji (W/m2) yüzeyin yayma gücü
E olarak adlandırılır.
Yayma gücünün, Stefan-Boltzman yasası ile
tanımlanan bir üst sınırı vardır:
4
E b  σTs
Yaşar İslamoğlu
53
Burada Ts, yüzeyin mutlak sıcaklığı (K) olup
, Stefan-Boltzman sabitidir (=5.67x10-8
W/m2K4). Böyle bir yüzey, ideal ışınım yayıcı
veya siyah cisim olarak adlandırılır.
Geçek bir yüzeyin yaydığı ısı akısı,
4
E  εσTs
Burada , yayma oranı olarak adlandırılır ve
yüzeyin bir ışınım özeliğidir. 0  1
aralığında değerler alır.
Yaşar İslamoğlu
54
Bir yüzey üzerine çevresinden gelen ışınım da
söz konusudur. Yüzeyin birim alanına birim
zamanda gelen bu ışınımın tümü, gelen ışınım
G olarak adlandırılır.
Gelen ışınımın bir kısmı yada tümü yüzey
tarafından yutulabilir. Yüzeyin birim alanında
birim zamanda yutulan ışınım enerjisi, yutma
oranı  bilindiği takdirde hesaplanabilir.
Bu özelik, 0  1 olmak üzere aşağıdaki gibi
tanımlanır.
G abs  αG
Yaşar İslamoğlu
55
<1 ve yüzey ışınım geçirmez ise, gelen
ışınımın bir kısmı yansıtılır.
Qışın
Yüzeyin
birim
Gaz
alanından
birim
zamanda ışınımla net
Qtaş
ısı
geçişi
için
aşağıdaki
denklem
yazılabilir:
Q
4
4
q ışınım   εσ(Ts  Tsur )
A
Yaşar İslamoğlu
56
Enerji geçişini gösterdiği için, ısının birimi
enerji birimi olan örneğin kJ’dur. 1 ve 2
halleri arasındaki bir hal değişimi için ısı
geçişi Q12 veya sadece Q ile gösterilir.
.
Q
Birim zamanda ısı geçişi
birimi kJ/s
veya eşdeğeri olan kW’tır.
Yaşar İslamoğlu
ile gösterilir ve
57
İş
İş, bir kuvvetin belirli bir yol boyunca etkide bulunması
sonucu oluşur. İş de ısı geçişi gibi, sistemle çevresi
arasında bir enerji alışverişidir. Enerji, kapalı bir
sistemin sınırlarını ısı veya iş olarak geçebilir. Isı geçişi
kolaylıkla belirlenebilir çünkü ona neden olan etken
sistemle çevresi arasındaki sıcaklık farkıdır. Bu durumda,
kapalı bir sistemle çevresi arasında sıcaklık farkının
neden olmadığı enerji alışverişi, iş olarak tanımlanır.
Hareket halindeki bir piston, dönen bir mil, sistem
sınırlarını geçen bir elektrik kablosu, sistemle çevresi
arasında bir iş etkileşiminin olduğunu gösterir.
Yaşar İslamoğlu
58
İş de ısı gibi enerji geçişinin bir biçimi
olduğundan birimi, örneğin kJ gibi bir enerji
biçimidir. 1 ve 2 halleri arasında yapılan iş
W12 veya sadece W ile gösterilir.
.
W
Birim zamanda yapılan iş, güç diye adlandırılır
ve
ile gösterilir. Gücün birimi kJ/s veya
kW’tır.
Sistem tarafından yapılan İŞ artı, sistem üzerinde
yapılan iş eksi kabul edilecektir. FAKAT,
Sisteme olan ISI geçişi artı işaretli veya pozitif,
sistemden olan ısı geçişi
ise eksi işaretlidir 59veya
Yaşar İslamoğlu
negatif kabul edilecektir.
Bu kurala göre bir otomobil motoru, su, buhar veya gaz
türbini tarafından yapılan iş artı, bir kompresör, pompa
veya elektrikli karıştırıcı (mikser) tarafından tüketile iş
de eksi olacaktır. Başka bir deyişle, bir işlem sırasında
üretilen iş artı, tüketilen iş eksi alınacaktır.
Isı ve iş hal değişiminin nasıl geliştiğinin fonksiyonudur.
Bu tür fonksiyonlar yola bağlı fonksiyonlar diye
adlandırılır. Yola bağımlı fonksiyonların tam olmayan
diferansiyelleri vardır ve
simgesiyle gösterilir.
Özelikler nokta fonksiyonlardır ve d ile gösterilen tam
diferansiyelleri vardır.

Yaşar İslamoğlu
60
Hacimde diferansiyel miktarda bir değişiklik
dV ile gösterilir. 1 ve 2 haller arasındaki
toplam hacim değişikliği aşağıdaki gibi
gösterilir.
2
 dV  V2  V1  V
1
Diğer yandan 1-2
yapılan toplam iş,
hal
2
 W
1
değişimi
sırasında
 W12
Yaşar İslamoğlu
61
Elektrik işi
V potansiyel fark, I elektrik akımı ve  t
zaman aralığı olmak üzere elektrik işi
aşağıdaki gibi gösterilir.
We  VIt (kJ)
Mekanik iş
Mekanikte, F sabit kuvvetinin etkide
bulunduğu bir cisim, kuvvetin etkidiği yönde
s uzunluğunda yer değiştiriyorsa, yapılan iş,
W  Fs (kJ)
bağıntısıyla gösterilir.
Yaşar İslamoğlu
62
Hareketli sınır işi
V
Pistonun genişleme veya sıkıştırma
sırasında yaptığı iş hareketli sınır
işi veya sadece sınır işi diye
adlandırılır.
Başlangıçta
gazın
basıncı P (mutlak basınç) ve
pistonun kesit alanı A olmak üzere
piston sanki-dengeli bir biçimde ds
kadar hareket ederse,
hal
değişimi
sırasında
yapılan
diferansiyel
büyüklükteki
iş
aşağıdaki gibi yazılabilir.
W  Fds  PAds  PdV
Yaşar İslamoğlu
63
Hal değişimi sırasında, piston hareket ederken
yapılan toplam sınır işi, ilk ve son haller
arasında yapılan diferansiyel işlerin toplamıdır:
2
Ws   PdV (kJ )
1
Eğer iş hal değişimine bağımlı bir fonksiyon olmasaydı,
otomobil motorları, güç santralleri gibi termodinamik
çevrimi
gerçekleştirerek
çalışan
sistemler
güç
üretemezlerdi. Çevrimin bir bölümünde üretilen iş,
çevrimin tamamlanması sırasında tüketilirdi.
Yaşar İslamoğlu
64
Politropik hal değişimi:
Gerçek gazların genişleme ve sıkıştırma
işlemlerinde, basınç ve hacim ilişkisi aşağıdaki
denkleme uyar.
n
PV  C
Burada n ve C birer sabittir. Bu tür bir hal
değişimi politropik bir hal değişimi diye adlandırılır.
Politropik hal değişiminde basınç, P=CV-n olacaktır. Bu
durumda hareketli sınır işi formülü aşağıdaki gibi
olur.
2
2
1
1
Ws   PdV   CV
n
P2 V2  P1V1
dV 
1 n
Yaşar İslamoğlu
65
C=P1V1n=P2V2n olmaktadır. İdeal gazlar için
PV=mRT olduğundan,
mR (T2  T1 )
Ws 
1 n
(kJ ), (n  1)
şeklinde yazılabilir. n=1 olması sabit sıcaklıkta
hal değişimidir. Sıcaklık sabit ise PV=mRT
denkleminden, PV=sabit yani PV=C olur.
P=C/V, hareketli sınır işi formülünde yazılırsa,
2
2C
V2
V2
Ws   PdV   dV  C ln
 P1V1 ln
V1
V1
1
1V
Yaşar İslamoğlu
66
Termodinamiğin Birinci Yasası
Termodinamiğin birinci yasası veya diğer
adıyla enerjinin korunumu ilkesi enerjinin
değişik biçimleri arasındaki ilişkileri ve genel
olarak
enerji
etkileşimlerini
incelemek
bakımından sağlam bir temel oluşturur.
Kapalı sistem olarak tanımlanan, belirli sınırlar
içinde
bulunan
sabit
bir
kütle
için
termodinamiğin birinci yasası veya enerjinin
korunumu ilkesi aşağıdaki gibi ifade edilebilir:
Yaşar İslamoğlu
67
Sisteme veya sistemden  Siste min

 ısı veya iş olarak    toplam enerji sin deki 

 

net enerji geçiş

 net artma veya azalma 
veya Q  W
 E (kJ)
Burada
Q
(  Qg   Qç )
sistem sınırlarından net ısı geçişini,
W
 Wg   Wç )
( işi,
değişik biçimleri kapsayan net
E
( E 2  E1)
sistemdeki toplam enerji değişimini,
g ve ç indisleri ise sırasıyla sistemin
Yaşar İslamoğlu
sınırından giren ve çıkan ısıyı veya işi
68
Sistemin toplam enerjisi E, iç enerji U, kinetik enerji
KE ve potansiyel enerjilerin PE toplamıdır. Bu nedenle
bir hal değişimi sırasında sistemin toplam enerjisinin
değişimi, iç enerji, kinetik enerji ve potansiyel
enerjisindeki değişimlerin bir toplamı olarak ifade
edilebilir:
E  U  KE  PE (kJ)
Bu durumda termodinamiğin birinci yasası:
Q  W  U  KE  PE (kJ)
Burada U
=m(u2-u1)
KE=(m/2)(V22-V12)
PE =mg(z2-z1) olmaktadır.
Yaşar İslamoğlu
69
Uygulamada
kinetik
ve
edilebilir.
hareketsiz kapalı sistemlerin
potansiyel
enerjileri
ihmal
Bazı durumlarda iş terimi Wdiğer ve Ws olarak
iki kısımda ele almak kolaylık sağlar. Burada
Wdiğer sınır işi dışında yapılan tüm işlerin
toplamıdır.
Bu
durumda
KE
ve
PE
değişimlerinin de ihmal edilmesi durumunda
birinci yasa aşağıdaki gibi yazılır:
Q-Wdiğer-Ws= E
Yaşar İslamoğlu
70
Birinci yasanın diğer yazılış şekilleri
Kapalı sistemler için birinci yasa değişik
şekillerde yazılabilir. Birinci yasa birim kütle
için yazılabilir:
q  w  e (kJ / kg)
Birim zaman için yazılabilir:
.
.
dE
Q W 
(kW)
dt
Q  W  dE (kJ)
Diferansiyel yazılışı:
Çevrimi oluşturan bir hal değişimi için ilk ve
son haller aynıdır. Bu nedenle E=E2-E1=0’dır.
Bu durumda çevrim için birinci yasa:
olur.
Q  W  0 (kJ)
Yaşar İslamoğlu
71
Özgül ısılar
Özgül ısı, bir maddenin birim kütlesinin sıcaklığını bir
derece artırmak için gerekli enerjidir. Sabit
hacimdeki özgül ısı cv ve sabit basınçta özgül ısı cp
şeklinde gösterilir.
Sabit hacimdeki özgül ısı, maddenin birim kütlesinin
sıcaklığını sabit hacimde bir derece yükseltmek için
gerekli enerji diye tarif edilir. Aynı işlemi basınç
sabit kalırken yapmak için gerekli enerji de sabit
basınçta özgül ısıdır. Sabit basınçta özgül ısı, sabit
hacimdeki özgül ısıdan her zaman büyüktür. Bunun
nedeni, sistem sabit basınçta genişlerken yaptığı iş
için fazladan bir enerjinin gerekli olmasıdır.
Yaşar İslamoğlu
72
Sabit hacimdeki özgül
ısı:
 u 
cv   
 T  v
(kJ / kgK )
Sabit basınçtaki özgül
ısı:
 h 
cp   
 T  p
(kJ / kgK )
Yaşar İslamoğlu
73
Mükemmel gazların iç enerji, entalpi ve
özgül ısıları
Mükemmel gaz; sıcaklık, basınç ve özgül
hacmi arasındaki ilişki aşağıdaki gibi olan
gaz olarak tanımlanır.
Pv=RT
Mükemmel gazın iç enerjisi sadece sıcaklığın
fonksiyonudur: u=u(T)
Yaşar İslamoğlu
74
Mükemmel gaz hal denklemi ve entalpinin
tanımını kullanarak;
h=u+Pv ve Pv=RT
’den h=u+RT yazılabilir.
Buradan h=h(T) olur. Mükemmel gaz için u
ve h sadece sıcaklığın bir fonksiyonu
olduklarından cv ve cp de sadece sıcaklığa
bağlıdır. Bu nedenle verilen bir sıcaklıkta
mükemmel gazın u, h, cv ve cp değerleri
basınç ve hacim ne olursa olsun sabit
kalacaktır.
Yaşar İslamoğlu
75
4. TERMODİNAMİĞİN
Kontrol Hacimleri
BİRİNCİ
YASASI:
Kütlenin korunumu ilkesi
Kütle de enerji korunum yasalarına uyar;
başka bir deyişle var veya yok edilemez.
Kapalı sistemlerde, sistemin kütlesi hal
değişimi sırasında tanım gereği sabit kaldığı
için, kütlenin korunum ilkesi üstü kapalı
biçimde uygulanmaktadır. Öte yandan, kontrol
hacmi sınırlarından kütle geçişi olduğu için,
kontrol hacmine giren ve çıkan kütlenin
hesabını yapmak gerekir.
Yaşar İslamoğlu
76
Kontrol hacmi (KH) veya açık sistem için
kütlenin
korunumu
ilkesi
aşağıda
gösterilmiştir.
 KH ' ne   KH ' den   KH içinde 
giren toplam   ç. toplam   toplam kütle 

 
 

kütle
d.

  kütle  

 mg
  m ç  m KH
Burada g, ç ve KH indisleri sırasıyla gireni, çıkanı ve
kontrol hacmini göstermektedir. Kütlenin korunumu
ilkesi, birim zamanda olan geçiş ve değişimleri
gözönüne alarak da ifade edilebilir. Kütlenin korunumu
denklemi, akışkanlar mekaniğinde genellikle süreklilik
77
denklemi diye bilinir. Yaşar İslamoğlu
Kütle debisi ve hacimsel debi
Bir kesitten birim zamanda
miktarına kütle
akan
kütle
.
debisi denir ve m
ile gösterilir. Daha önce
olduğu gibi simgenin üstündeki nokta ‘birim
zamanda’ anlamında kullanılmaktadır.
Bir boru veya kanalda akan akışkanın kütle
debisi; boru veya kanalın kesit alanı A,
akışkanın yoğunluğu  ve hızı V ile orantılıdır.
Diferansiyel bir kesit alanı dA’dan geçen kütle
debisi,
.
d m  Vn dA Yaşar İslamoğlu
78
Bir boru veya kanalın tüm kesitinden geçen kütle
debisi integralle bulunabilir: .
m   Vv dA (kg / s)
A
Uygulamada bir akışkanın boru veya kanal içindeki
akışı bir boyutlu akış olarak düşünülebilir. Bunun
sonucunda akışa dik bir kesit alanında tüm özelikler
düzdün yayılı olduğu kabul edilebilir. Fakat hız için
durum farklıdır. Hız akışkan tabakaları arasındaki
sürtünmeden dolayı cidarda sıfır, boru ortasında ise
en büyük değerini alır. Vort, kesit alanına dik ortalama
akışkan hızı olmak üzere
kütlesel debi:
olur.
.
m  Vort A (kg / s)
Yaşar İslamoğlu
79
Bir kesitten birim zamanda geçen akışkan
hacmine,
.
V
hacimsel debi
bağıntıyla tanımlanır:
adı verilir. Aşağıdaki
.
V   Vv dA  Vort A (m3 / s)
A
Yaşar İslamoğlu
80
Enerjinin korunum ilkesi
Kapalı bir sistemin hal
toplam enerji değişimi,
gerçekleşen net ısı ve iş
ilke matematiksel olarak
edilebilir:
değişimi sırasındaki
sistem sınırlarında
geçişine eşittir. Bu
aşağıdaki gibi ifade
Q  W  E
Fakat, açık sistemin veya kontrol hacminin
enerjisi yukarıda belirtilenlere ek olarak,
kütle giriş çıkışı ile de değişebilir.
Yaşar İslamoğlu
81
Genel bir kontrol hacmi için, enerjinin
korunumu ilkesi aşağıda gösterildiği gibi
yazılabilir:
 Sn. ısı ve iş   KH ' ne giren   KH ' den ç.   KH ' nin 
 olarak geçen    kütlenin    kütlenin   net enerji 

 
 
 

d.
 toplam enerji   toplam enerjisi   toplam enerjisi  

Q  W   E g   E ç  E KH
Yaşar İslamoğlu
82
Akışkanın toplam enerjisi
Akış olmayan ortamda (kontrol kütlesi) toplam enerji,
birim kütle için aşağıdaki gibi yazılabilir:
2
V
e  u  ke  pe  u 
 gz (kJ / kg )
2
Bir kontrol hacmine giren ve çıkan akışkan, fazladan bir
enerjiye, akış enerjisine (Pv) sahiptir. Bu nedenle akış
olan bir ortamda, akışkanın birim kütlesinin toplam
enerjisi aşağıdaki gibi yazılabilir:
  Pv  e  Pv  (u  ke  pe)
h  u  Pv
olduğundan,
2
V
  h  ke  pe  h 
 gz (kJ / kg )
2
olur.
Yaşar İslamoğlu
83
Sürekli akışlı açık sistem
Mühendislikte kullanılan türbin, kompresör, lüle,
pompa, kazan, yoğuşturucu, ısı değiştirici gibi
istemler, sürekli akış makinaları olarak adlandırılır.
Sürekli akış makinaları ile ilgili termodinamik
çözümleme, sürekli akışlı açık sistem adı verilen
modelle yapılır. Sürekli akışlı açık sistemin
çevresiyle ısı ve iş etkileşimleri zamanla değişmez.
Bu nedenle sistemin çevresiyle birim zamanda
yaptığı ısı alışverişi veya birim zamanda yaptığı iş
sabittir.
Yaşar İslamoğlu
84
Kütlenin korunumu
Sürekli akışlı açık sistemde, kontrol hacmi içindeki
toplam kütle zamanla değişmez (mKH=sabit). Bu
sistemlerde birim zaman süresince sisteme giren veya
çıkan kütleden çok, birim zamanda akan kütle veya
.
kütle debisi m önem kazanır. Birçok giriş ve çıkışı
olan genel bir sürekli akışlı açık sistem için, kütlenin
korunum ilkesi aşağıdaki gibidir:
Birim zamanda  Birim zamanda 
 KH ' ne giren    KH ' den ç. 

 

 toplam kütle   toplam kütle 
.
 mg
Yaşar İslamoğlu
.
  mç
(kg / s)
85
Enerjinin korunumu
Sürekli akışlı açık sitemde, kontrol hacminin
toplam
enerjisinin
sabit
olduğundan
(EKH=sabit),
kontrol
hacminin
toplam
enerjisinde değişim olmaz ( EKH=0). Genel bir
sürekli akışlı açık sistem için termodinamiğin
birinci yasası veya enerjinin korunumu ilkesi
aşağıdaki gibi yazılabilir.
 Birim zamanda   Birim zamanda   Birim zamanda 
ısı veya iş olarak  kütle ile birlikte kütle ile birlikte




 s. geçen   KH ' den ç.   KH ' ye giren 
 toplam enerji   toplam enerji   toplam enerji 

 
 

Yaşar İslamoğlu
86
.
.
.
.
Q  W   m ç ç   m g g
Akışkanın birim kütlesinin toplam enerjisi :
  h  ke  pe
olduğu
hatırlanırsa, enerjinin korunumu ilkesi:
2
2


. 
. 
V
V
g
ç
Q W   m ç  h ç 
 gz ç    m g  h g 
 gz g 
.
.


olur.
2


Yaşar İslamoğlu


2


(kW )
87
Bir girişli be bir çıkışlı (tek akışlı) açık
sistemler için girişler ve çıkışlar üzerinde yapılan
toplama işlemi atılabilir. Giriş ve çıkış halleri sırsıyla
1 ve 2 indisleriyle gösterilebilir, kütle debisinin
(m  m  m )
değişmediği göz önüne alınırsa
bir
girişli ve bir çıkışlı sürekli akışlı
.
.
.
1
2
açık sistem için enerjinin korunumu denklemi aşağıdaki
gibi yazılabilir.

V2 2  V12
Q W  m h 2  h1 
 g(z 2  z1 ) (kW )
2


.
.
.
.
.
.
Q W  mh  ke  pe (kW )
Yaşar İslamoğlu
88
5. TERMODİNAMİĞİN İKİNCİ YASASI
Termodinamiğin birinci yasası veya enerjinin korunumu
ilkesi kapalı ve ve açık sistemlerle ilgili hal değişimlerine
uygulandı.
Bir odanın elektrik direncinden geçen akımla ısıtılması
gözönüne alınsın. Birinci yasaya göre direnç tellerine
sağlanan elektrik enerjisi, odaya ısı olarak geçen
elektrik enerjisine eşit olacaktır. Bu hal değişimini diğer
yönde uygulayalım. Telleri ısıtarak tellerde eşit
miktarda elektrik enerjisi sağlamak olanak dışıdır. Yani
hal değişimi belirli bir yönde gerçekleşirken, tersi olan
yönde gerçekleşmemektedir. Termodinamiğin ikinci yasası
hal değişiminin yönünü belirler.
Yaşar İslamoğlu
89
Termodinamiğin ikinci yasası, ısı makinaları
(motorlar) ve soğutma makinaları gibi temel
mühendislik sistemlerinin üst veya kuramsal
sınırını belirler.
Isıl enerji depoları
Isıl enerji depolarından veya depolarına, depo sıcaklığı
değişmeden sonsuz miktarda ısı enerji geçişi
olanaklıdır.
Denizler,
göller,
akarsular
ve
çevremizdeki hava çok büyük olan kütleleri nedeniyle
birer ısıl enerji deposu olarak algılanabilir.
İki fazlı bir sistem de bir ısıl enerji deposu olarak
görülebilir çünkü sabit sıcaklıktayken
ısıl enerji
alır veya verir.
Yaşar İslamoğlu
90
Bir cismin ısıl enerji deposu kabul edilebilmesi
için kütlesinin çok büyük olması gerekmez.
Örneğin, televizyondan çevreye olan ısı
geçişini incelerken odadaki hava bir ısıl enerji
deposu
olarak
algılanabilir,
çünkü
televizyondan odaya geçen ısı, oda sıcaklığını
duyulur
ölçüde
etkileyecek
büyüklükte
değildir.
Isıl
enerjinin
alındığı
depoya,
yüksek
sıcaklıkta ısıl enerji deposu veya kaynak, ısıl
enerjinin verildiği depoya da düşük sıcaklıkta
Yaşar İslamoğlu
91
ısıl enerji deposu veya
kuyu adı verilir.
Isı makinaları
Isıl enerjinin işe dönüşmesi ısı makinaları aracılığıyla
olur. Isı makinalarının özellikleri aşağıda verilmektedir:
•Yüksek sıcaklıkta bir ısıl enerji deposundan ısıl enerji
alırlar. Güneş enerjisi, kazan, nükleler reaktörler
örnek olarak verilebilir.
•Alınan enerjinin bir bölümü genellikle döner mil işine
dönüştürürler.
•Alınan enerjinin geri kalan bölümünü akarsu, çere
hava gibi düşük sıcaklıkta bir ısıl enerji deposuna
verirler.
•Isı makinalarında gerçekleşen hal değişimleri bir
çevrim oluşturur.
Yaşar İslamoğlu
92
Isı makinalarında ısı geçişleri bir akışkan aracılığıyla
olur. Bu akışkana aracı akışkan denir. Isı makinası
tanımına en çok uyan sistem, buharlı güç santralidir.
Bir güç santralinin net işi, santralin yaptığı
toplam net işle santrale sağlanması gereken
iş arasındaki farktır:
Wnet ,ç.  Wç.  Wg. ( kJ )
Çevrimi oluşturan bir dizi hal değişiminden
geçen kapalı bir sistem için iç enerji
değişimi U=0’dır. Bu nedenle sistemin net
işi, net ısı alışverişine eşit olacaktır.
Wnet ,ç.  Qg.  Qç. ( kJ )
Yaşar İslamoğlu
93
Isıl verim
Bir ısı makinasına girilen ısıl enerjinin net işe
dönüşebilen
bölümü,
ısı
makinasının
etkenliğinin bir
ölçüsüdür ve ısıl verim
tanımlanır.
th
olarak
Etkenlik veya verimin genel tanımı, elde edilmek
istenen değeri, bunu elde etmek için harcanması
gereken değere bölerek yapılabilir.
elde edilmek istenen değ.
Etkenlik ( verim) 
harcanması gereken değ.
Yaşar İslamoğlu
94
Isı makinaları için elde edilmek istenen
değer yapılan net iştir, bu amaçla
harcanması gereken değerse aracı akışkana
verilen ısıl enerjidir. Bu durumda ısı
makinasının ısıl verimi şöyle tanımlanabilir.
ç. net iş
ısıl verim 
giren ısıl enerji
th 
Wnet ,ç.
Q giren
Wnet ,ç.  Q g.  Q ç.
 th  1
Q ç.
Q g.
Yaşar İslamoğlu
95
Mühendislik uygulamalarında çok önemli yer
tutan ısı makinaları, soğutma makinaları ve ısı
pompaları, TH sıcaklığında bir ortam (yüksek
sıcaklıkta
ısıl
enerji
deposu)
ile
TL
sıcaklığında bir ortam (düşük sıcaklıktaki ısıl
enerji
deposu)
arasında
bir
çevrim
oluşturacak şekilde çalışırlar.
QH,
çevrimle
TH
sıcaklığındaki
ortam
arasındaki ısı geçişinin mutlak değerli,
QL,
çevrimle
TL
sıcaklığındaki
ortam
arasındaki ısı geçişinin mutlak değerli olmak
üzere ısı makinası için çıkan net iş ve ısıl
İslamoğlu
96
verim aşağıdaki gibi Yaşar
yazılabilir:
Wnet ,ç.  Q H  Q L
th 
Wnet,ç.
QH
QL
th  1
QH
İş yapan makinaların ısıl verimleri şaşılacak ölçüde
düşüktür. Yakından bildiğimiz otomobil motorlarının
ısıl verimi % 20 dolayındadır. Bir başka deyişle bir
otomobil motoru, benzinin kimyasal enerjisinin
yaklaşık % 20’sini mekanik işe dönüştürür. Bu değer
dizel motorları ve gaz türbini için yaklaşık % 30,
buharlı güç santraller için % 40 kadardır.
Yaşar İslamoğlu
97
Termodinamiğin ikinci yasının Kelvin-Planck
ifadesi
Termodinamik bir çevrim gerçekleştirerek çalışan bir
makinanın sadece bir kaynaktan ısı alıp, net iş
üretmesi olanaksızdır. Başka bir deyişle bir ısı
makinası, sürekli çalışabilmek için hem yüksek
sıcaklıktaki bir ısı enerji deposuyla hem de düşük
sıcaklıktaki bir ısıl enerji deposuyla ısı alışverişinde
bulunmak zorundadır. Kelvin-Planck ifadesine göre
hiçbir ısı makinasının ısıl verimi % 100 olamaz veya
bir güç santralinin sürekli çalışabilmesi için aracı
akışkanın kazandan ısıl enerji almasının yanısıra,
çevre ortama da ısıl enerji aktarması gerekir.
Yaşar İslamoğlu
98
Soğutma Makinaları ve Isı Pompaları
Isı geçişi yüksek sıcaklıktaki bir ortamdan düşük
sıcaklıktaki ortama olur. Düşük sıcaklıktaki bir ortamdan
yüksek sıcaklıktaki bir ortama ısı geçişi ancak soğutma
makinalarının kullanımıyla olur. Soğutma makinaları da ısı
makinaları gibi bir çevrimi esas alarak çalışır. Bir
soğutma çevriminde kullanılan aracı akışkana soğutucu
akışkan adı verilir. En yaygın kullanılan soğutma çevrimi,
buhar sıkıştırmalı soğutma çevrimidir ve aşağıdaki
şekilde gösterilen dört elemanla gerçekleştirilir:
kompresör, yoğuşturucu, kısılma vanası ve buharlaştırıcı.
Yaşar İslamoğlu
99
Sistem sınırı
Yoğuşturucu
Kompresör
Kısılma vanası
(h=sabit)
Wnet ,giren
Buharlaştırı
cı
Yaşar İslamoğlu
100
Etkinlik Katsayısı
Bir soğutma makinasının verimi etkenlik katsayısı ile
ifade edilir ve COPSM ile gösterilir ve bu değer birden
büyük olabilir. Soğutma makinasının amacı, soğutulan
ortamdan ısı çekmektir (QL). Bu amacı gerçekleştirmek
için iş yapılması gerekir (Wnet, giren).
elde edilmek istenen değ.
QL
COPSM 

harcanmas ı gereken değ. Wnet,giren
Wnet ,giren  Q H  Q L (kJ )
QL
1
COPSM 

Q H YaşarQİslamoğlu
L Q H Q L 1
101
Isı Pompaları
Düşük
sıcaklıkta bir ortamdan
yüksek
sıcaklıkta bir ortama ısıl enerji aktaran bir
başka makine da ısı pompasıdır. Soğutma
makinaları ve ısı pompaları aynı çevrimi
gerçekleştirirler fakat kullanım amaçları
farklıdır. Bir soğutma makinasının amacı,
düşük sıcaklıktaki ortamı, ortamdan ısı
çekerek çevre sıcaklığının altında tutmaktır.
Daha sonra çevreye veya yüke sıcaklıktaki bir
ortama ısı geçişi, çevrimi tamamlamak için
yapılması zorunlu bir işlemdir fakat amaç
değildir.
Yaşar İslamoğlu
102
Isı pompasının amacı ise bir ortamı sıcak
tutmaktır. Bu işlevi yerine getirmek için,
düşük sıcaklıktaki bir ısıl enerji deposundan
alınan ısı, ısıtılmak istenen ortama verilir.
Düşük sıcaklıktaki ısıl enerji deposu genellikle
soğuk çevre havası, kuyu suyu veya toprak,
ısıtılmak istenen ortam ise bir evin içidir. Bir
buzdolabı kışın kapısı açık olarak pencerenin
önüne
yerleştirilirse,
dışarıdaki
soğuk
havadan aldığı ısıl enerjiyi arkasındaki borular
aracılığıyla eve verecektir, başka bir deyişle
ısı pompası gibi çalışacaktır.
Yaşar İslamoğlu
103
Bir ısı pompasının etkinliği de etkinlik
katsayısı, COPIP ile ifade edilir:
elde edilmek istenen değ.
QH
COPIP 

harcanması gereken değ. Wnet,giren
QH
1
COPIP 

QH  QL 1  QL QH
Yaşar İslamoğlu
104
Termodinamiğin İkinci Yasasının Clausius
İfadesi
Termodinamik bir çevrim gerçekleştirerek
çalışan bir makinanın, başka hiçbir enerji
etkileşimlerinde
bulunmadan,
düşük
sıcaklıktaki bir kaynaktan ısı alıp yüksek
sıcaklıktaki bir cisme ısı vermesi olanaksızdır.
Yaşar İslamoğlu
105
Tersinir ve tersinmez hal değişimleri
Tersinir
hal
değişimi,
bir
yönde
gerçekleştikten sonra, çevre üzerinde hiçbir iz
bırakmadan ters yönde de gerçekleşebilen hal
değişimleridir. Başka bir deyişle, ters yöndeki
hal değişiminden sonra hem sistem hem de
çevre ilk hallerine geri dönerler. Bu ancak her
iki yöndeki hal değişimi birlikte ele alındığı
zaman, net ısı geçişi veya net iş sıfır olursa
mümkündür. Tersinir olmayan hal değişimi
tersinmez hal değişimi diye adlandırılır.
Yaşar İslamoğlu
106
Doğada tersinir hal değişimine rastlanmaz.
Bazı gerçek hal değişimleri, tersinir hal
değişimlerine yaklaşabilir fakat hiçbir zaman
tersinir olmaz.
Otomobil motorları, gaz ve buhar türbinleri
gibi iş yapan makinalar, en çok işi tersinir bir
hal değişimi sırasında yapar. Benzer olarak
kompresör, fan ve pompa gibi çalışmaları için
iş tüketen makinalar da en az işi tersinir hal
değişimi sırasında gerektirirler.
Yaşar İslamoğlu
107
Tersinmezlikler:
Sürtünme, dengesiz genişleme, iki gazın
karıştırılması, sonlu sıcaklık farkında ısı
geçişi, elektrik direnci, katıların elastik
olmayan şekil değiştirmeleri ve kimyasal
reaksiyonlar bir hal değişiminin tersinmez
olmasına neden olan etkenlerdir.
Yaşar İslamoğlu
108
CARNOT ÇEVRİMİ
Tersinir bir çevrim olan Carnot çevrimi,
verilen iki sıcaklık sınırı arasında en yüksek
verime sahip olan çevrimdir. Carnot çevrimine
göre çalışan kuramsal ısı makinası ise Carnot
ısı makinası diye bilinir. Carnot çevrimi
uygulamada gerçekleştirilemez, fakat gerçek
çevrimlerin verimlerini Carnot çevriminin
verimiyle karşılaştırmak ve gerçek çevrimlerde
buna göre iyileştirmeler yapmak mümkündür.
Yaşar İslamoğlu
109
Ters Carnot Çevrimi
Carnot ısı makinası çevrimi tümden tersinir
bir çevrimdir. Bu nedenle onu oluşturan tüm
hal
değişimleri
ters
yönde
gerçekleştirilebilir. Bu yapıldığı zaman elde
edilen çevrime Carnot soğutma çevrimi adı
verilir.
Carnot İlkeleri
Aynı ısıl enerji depoları arasında çalışan
tersinmez bir ısı makinasiyla, tersinir bir ısı
makinası karşılaştırıldığı zaman, tersinmez ısı
makinasının verimi her zaman tersinir ısı
Yaşar İslamoğlu
110
makinasının veriminden
daha azdır.
Carnot Isı Makinası
Tersinir Carnot çevrimiyle çalışan sanal ısı
makinasına Carnot ısı makinası adı verilir.
Tersinir veya tersinmez herhangi bir ısı
makinasını verimi:
QL
th  1
QH
dir.
Burada
QH
ısı
makinasına
TH
sıcaklığındaki ısıl enerji deposundan geçen ısı,
QL ise ısı makinasının TL sıcaklığındaki ısıl
enerji deposuna verdiği ısıdır.
Yaşar İslamoğlu
111
Tersinir
ısı
makinaları
için
yukarıdaki
denklemde yer alan ısı geçişlerinin oranı
yerine enerji depolarının mutlak sıcaklıklarının
oranı yazılır. Bu durumda Carnot veya başka
bir tersinir ısı makinasının ısıl verimi şöyle
ifade edilir:
T
th, tr  1 L
TH
Bu bağıntıya genellikle Carnot verimi adı verilir. Bu
değer TH ve TL sıcaklıkları arasındaki ısıl enerji
depoları arasında çalışan bir ısı makinasının sahip
olabileceği en yüksek verimdir. Bu sıcaklık sınırları
arasında
çalışan
tüm
tersinmez
(gerçek)
ısı
makinalarının verimleri bu değerden daha düşük
Yaşar İslamoğlu
112
olacaktır.
Carnot Soğutma Makinası ve Isı Pompası
Ters Carnot çevrimine göre çalışan bir
soğutma makinası veya ısı pompası, Carnot
soğutma makinası veya Carnot ısı pompası
diye bilinir. Tersinir veya tersinmez olsun,
bir soğutma makinasının veya ısı pompasının
etkinlik
katsayısı
sırasıyla
aşağıda
verilmektedir.
1
COPSM 
Q H Q L 1
COPIP 
Yaşar İslamoğlu
1
1  QL QH
113
Tersinir (Carnot) bir soğutma makinasının
veya ısı pompasının etkenlik katsayıları, ısıl
enerji depolarının mutlak sıcaklıklarına göre
aşağıda verilmektedir.
1
1
COPSM, tr 
COPIP, tr 
TH TL 1
1  TL TH
Yaşar İslamoğlu
114
ENTROPİ
Entropi, moleküler düzensizlik veya moleküler
rastgelelik olarak görülebilir. Bir sistem
daha düzensiz bir hal aldıkça, moleküllerin
konumları
belirsizleşecek
ve
entropi
artacaktır. Bir maddenin entropisinin katı
fazında düşük bir değere, gaz fazında da
yüksek bir değere sahiptir. Entropi bir özelik
olduğundan iki hal arasındaki entropi değişimi  S, hal
değişimi sırasında izlenen yola bağlı değildir.
Enerji geçişi ısı veya iş olarak gerçekleşebilir, oysa
entropi geçişi sadece ısı geçişi ile olabilir.
Yaşar İslamoğlu
115
Entropi S simgesiyle gösterilir ve aşağıdaki
gibi tanımlanır:
 Q 
dS   
 T içten , tr
Isı geçişi her zaman
entropi geçişiyle
(kJ / K )
2
 Q / T
miktarında
1
birlikte olur, fakat iş etkileşimi sırasında
entropi geçişi olmaz. İş etkileşimi entropiyi
etkilemez.
Yaşar İslamoğlu
116
2
Entropi
geçişini  Q / T ifade
1
teriminde T sistem
eden
sınırındaki mutlak sıcaklıktır, bu nedenle her
zaman artı değere sahiptir. Böylece entropi
geçişinin işaretiyle aynı olacaktır. Entropi
geçişi
çevreden
sisteme
oluyorsa
artı,
sistemden çevreye oluyorsa eksi alınacaktır.
Adyabatik sistemler için entropi geçişi sıfırdır.
Yaşar İslamoğlu
117
Bir hal değişimi sırasında sistemin entropi
değişimi aşağıda verilmektedir:
2 Q 
S  S2  S1    
1 T içten, tr
(kJ / K )
İçten tersinir: Eğer sistem sınırları içinde
bir tersinmezlik yoksa, hal değişimi içten
tersinir olarak adlandırılır.
Yaşar İslamoğlu
118
Bir hal değişimi sırasında üretilen veya var
edilen entropi, entropi üretimi olarak
adlandırılır ve Süretim ile gösterilir. Kapalı bir
sitemin entropi değişimi ile sistemin entropi
alış verişi arasındaki farkın entropi üretimine
eşit olduğu gözönüne alınırsa aşağıdaki eşitlik
yazılabilir.
S2  S1 
2 Q

1
T
 Süretim (kJ / K )
Süretim her zaman sıfır veya artı değer alır.
Yaşar İslamoğlu
119
Bir
hal
değişimi
sırasında
entropinin
üretimi
tersinmezliklerden kaynaklanır, tersinir bir hal değişimi
için Süretim=0 dır. Eğer bir hal değişimi sırasında ısı
geçişi olmuyorsa (adyabatik) veya sistem sınırları içinde
tersinmezlik yoksa (içten tersinir), kütle değişmediği
sürece entropi sabit kalır ( S=0, S2=S1). Bu tür hal
değişimi içten tersinir adyabatik veya izentropik hal
değişimi diye adlandırılır. İzentropik hal değişimi sankidengeli hal değişimi gibi sadece düşüncede vardır, fakat
gerçek hal değişimleri için bir model oluşturur.
Sürtünme, hızlı genişleme veya sıkıştırma ve
sonlu sıcaklık farkında ısı geçişi her zaman
entropinin artmasına neden olur.
Yaşar İslamoğlu
120
Kütlenin enerjisi yanında entropsi de vardır.
Kütle akışı bir kontrol hacmine veya
hacminden hem enerji hem de entropi
taşınmasına aracı olur. Kütle akışıyla oluşan
entropi geçişine entropi aktarımı adı verilir.
Yaşar İslamoğlu
121
Kontrol hacmi için entropi dengesi
Kontrol hacimleri için entropi dengesi
bağıntıları daha önce kapalı sistemler için
verilenlere benzerdir, ancak bu kez kontrol
hacmi sınırlarından kütle akışı ile aktarılan
entropinin de gözönüne alınması gerekir.
 Birim   Birim   Birim
  Birim 

 
 
 

 zamanda   zamanda   zamanda   zamanda 
 entropi    ısıyla    kütleyle    KH için. 

 
 
 

 değ.   geçen entr.   aktar. entr.   entropi üret. 
.
.
.
.
dSKH
Q
    m g s g   m çs ç  Süretim,KH
dt
Tk
Yaşar İslamoğlu
(kW / K )
122
Enrtopi İle İlgili Özelik Diyagramları
T-S (Sıcaklık Entropi) diyagramı
Entropiyi tanımlayan:
denkleminden,
elde edilir.
Q tr , T-S
 Q 
dS   
 T içten , tr
(kJ / K )
Qiçten , tr  TdS (kJ )
diyagramında diferansiyel bir alanı gösterir. İçten
tersinir bir hal değişimi sırasında toplam ısı geçişi
integrasyonla bulunabilir: (T-S diyagramında hal
değişimi eğrisinin altında kalan alan).
Qiçten, tr 
Yaşar İslamoğlu
2

1
TdS 123(kJ)
Birim kütle için yazılabilir:
q içten , tr  Tds (kJ / kg )
2
q içten, tr   Tds (kJ / kg)
1
Denklemdeki integrasyonu yapabilmek için hal
değişimi sırasında sıcaklık-entropi arasındaki
ilişkinin bilinmesi gerekir.
Yaşar İslamoğlu
124
İntegrasyonun kolaylıkla yapılabildiği özel bir
hal değişimi, içten tersinir sabit sıcaklıkta
hal değişimidir:
Qiçten , tr  To S (kJ )
Burada To hal değişimi sırasındaki sabit
mutlak sıcaklık,  S ise hal değişimi sırasında
sistemin entropisinde olan değişmedir.
h-s diyagramı
Bu diyagram özellikle türbin, kompresör gibi
sürekli
akışın
olduğu
sistemlerin
çözümlemesinde kullanılır. h-s diyagramı
Yaşar İslamoğlu
125
Mollier diyagramı olarak
bilinir.
T-ds bağıntıları
Basit sıkıştırılabilir maddeden oluşan, hareketsiz
kapalı bir sistemde gerçekleşen, bir hal değişimi
sırasında enerjinin korunumu ilkesinin diferansiyel
biçimi:
Q  W  dU
idi. Ayrıca,
olduğundan,
Q  TdS
ve
TdS  dU  PdV
kütle için:
Tds  du  Pdv
W  PdV
elde edilir. Birim
elde edilir. Bu denklem
Yaşar İslamoğlu
126
birinci Tds denklemi veya Gibbs denklemi diye bilinir.
İkinci Tds denklemi, entalpinin tanımından
yararlanılarak yazılır.
h  u  Pv
dh  du  Pdv  vdP
Tds  du  Pdv denkleminde yerine
Tds  dh  vdP yazılarak,
ikinci Tds denklemi elde
edilir.
Yaşar İslamoğlu
127
Doymuş sıvı buhar karışımı bölgesinde
entropi:
s  s f  xs fg
(kJ / kgK )
Bir hal değişimi sırasında saf maddenin
entropi değişimi, ilk ve son hallerdeki
entropi değerlerinin farkıdır:
S  S2  S1  m(s 2  s1)
(kJ / K)
Tersinir adyabatik bir hal değişimi
izantropik hal değişimi olarak adlandırılır.
Bu durumda,
S  S2  S1  0  S2  S1 (kJ / K)
Yaşar İslamoğlu
128
İdeal (mükemmel) gazların izantropik hal
değişimlerinde, özgül ısı sabit ise,
( k 1)
 P2  k
bağıntısı geçerlidir.
R  Cp  C v
k
 T2 
  
 T1   P1 
 v1 
 
 v2 
( k 1)
Cp
Cv
Tersinir sürekli akış işi (ke ve pe değişimleri ihmal):
w tr    vdP (kJ / kg)
Yaşar İslamoğlu
129
Sürekli akışlı makinaların adyabatik verimleri
Sürekli akış koşullarında çalışan ve ısı makinası,
soğutma makinası gibi sistemlerin parçalarını oluşturan
türbin, kompresör, lüle gibi
makinaların adyabatik
verimleri incelenecektir.
Normal çalışma sırasında makinalar ile çevre ortam
arasında bir miktar ısı geçişi olsa da, sürekli akış
makinalarının çoğunun adyabatik koşullara yakın yakın
çalışma koşullarında çalıştığı kabul edilebilir. Bu
nedenle bu makinalar için model hal değişimi adyabatik
olmalıdır.
Yaşar İslamoğlu
130
Ayrıca mükemmel bir hal değişiminde tersinmezlikler
yoktur. Çünkü tersinmezlikler makinalarda kayıplara
yol açarlar. Bu gerçeklerle izantropik hal değişimi
sürekli akışlı makinalar için mükemmeli temsil eden bir
model olarak seçilebilir.
Gerçek hal değişimi izantropik hal değişimine ne kadar
yakınsa, makinanın çalışması o ölçüde İYİ olacaktır. Bu
nedenle
gerçek
makinanın,
modele
ne
ölçüde
yaklaştığını sayısal olarak ifade eden bir parametrenin
tanımlanmasında yarar vardır. Bu parametre izantropik
veya adyabatik verim deye adlandırılır ve gerçek hal
değişiminin izantopik hal değişiminden sapmasını
gösterir.
Yaşar İslamoğlu
131
Türbinin Adyabatik Verimi
gerç. türb. i. w
T 

izant . türb. i. w s
h
Türbinden geçen akışkanın
ke ve pe değişimleri,
entalpi değişimine oranla
çok küçük oluğundan ke ve
pe
değişimleri
ihmal
edilebilir.
h1  h 2
T 
Adyabatik verim,
h1  h 2s arasındadır.
Yaşar İslamoğlu
P1
1
P2
2s
2
s
%
70-90
132
Kompresör ve Pompanın Adyabatik Verimi
izant . komp. i. w s
K 

gerç. komp. i. w
h
2
2s
h 2s  h1
K 
h 2  h1
Kompresörlerin
adyabatik verimleri %
7585
arasında
değişir.
Yaşar İslamoğlu
P2
P1
1
s
133
Sıvının ke ve pe değişimleri ihmal edildiği
zaman, bir pompanın adyabatik verimi
aşağıdaki gibi olur.
w s v(P2  P1 )
P 

w
h 2  h1
Yaşar İslamoğlu
134
Lülenin Adyabatik Verimi
Lülenin amacı akışı hızlandırmak
lülelerde akış yaklaşık adyabatiktir.
Lüle ç. ke
V2 2 h
L 

İzantr. lüle ç. ke V2s 2
olup,
1
2s
P
1
2 P2
s
Yaşar İslamoğlu
135
Lülelerde çevreyle iş etkileşimi yoktur ve
akışın pe’si lüleden geçişi sırasında pek az
değişir. Ayrıca lüle giriş hızını, lüle çıkış
hızına oranla çok küçük olduğu kabul
edilerek, enerjinin korunumu aşağıdaki gibi
yazılır.
V2 2  0
0  h 2  h1 
2
Böylece lülenin adyabatik verimi entalpilerle
aşağıdaki gibi ifade edilir.
h1  h 2
L 
h1  h 2s
Lülelerde adyabatik
verimler % 90’nın
Yaşar İslamoğlu
136
üzerindedir.
6. GAZ AKIŞKANLI GÜÇ ÇEVRİMLERİ
Termodinamiğin iki önemli uygulama alanı güç
üretimi ve soğutmadır. Güç çevrimleri bu ve
bundan sonraki bölümde incelenecektir. Net
güç üreten makinalar genellikle motor veya
güç santrali diye tanımlanır.
Soğutma amacına yönelik makina veya
sistemler
ise
soğutucu,
buzdolabı,
iklimlendirme (klima) cihazı, ısı pompası diye
adlandırılır ve dayandıkları çevrimler soğutma
çevrimleri diye bilinir.
Yaşar İslamoğlu
137
Gerçek çerime benzeyen fakat tümüyle içten
tersinir hal değişimlerinden oluşan çevrime
ideal çevrim denir. Örnek olarak kıvılcım
ateşlemeli otomobil motorları için ideal çevrim
Otto
çevrimdir.
Sıkıştırmalı
ateşlemeli
motorlar için ideal çevrim Diesel çevrimdir.
Hava Standardı Kabulleri
Gaz akışkanlı güç çevrimlerinde, aracı akışkan çevrim
boyunca gaz fazında kalır. Otomobil motorları, diesel
motorları ve gaz türbinleri gaz akışkanlı güç
çevrimleriyle çalışan makinalardır. Gaz akışkanlı güç
çevrimlerinde hesaplamaları kolaylaştırmak için hava
standardı
kabulleri
diye
bilinen
aşağıdaki
basitleştirmeler yapılır. Yaşar İslamoğlu
138
•Aracı akışkan, mükemmel gaz kabul edilen ve sürekli
olarak kapalı bir çevrimde dolaşan havadır.
•Çevrimi oluşturan hal değişimlerinin tümü içten
tersinirdir.
•Yanma işleminin yerini,dış kaynaktan ısı geçişi alır.
•Egzoz işleminin yerini, aracı akışkanın ilk haline
dönmesini sağlayan çevrimden ısı geçişi (atılması) alır.
Çözümlemeyi kolaylaştırmak için başka bir kabul,
havanın özgül ısılarının oda sıcaklığındaki (25 oC)
değerinde sabit kaldığıdır. Bu kabul yapıldığı zaman,
kabuller
soğuk
hava
standardı
kabulleri
diye
adlandırılır.
Hava standardı kabullerinin uygulandığı çevrime ideal
hava çevrimi denir.
Yaşar İslamoğlu
139
Brayton Çevrimi: Gaz Türbinleri İçin İdeal
Çevrim
Gaz türbinleri genellikle şekilde gösterildiği
gibi açık çevrimde çalışırlar.
Yakıt
Yanma
odası
Türbin
Kompresö
r
Taze
hava
Egzoz
gazları
Yaşar İslamoğlu
140
Hava standardı kabulleri yapılarak kapalı bir
çevrim olarak düşünülebilir.
Isı
Değiştirici
Kompresö
r
Türbin
Isı
Değiştirici
Yaşar İslamoğlu
141
Aracı akışkanın kapalı bir çevrimde dolaştığı
ideal
çevrim,
Brayton
Çevrimi
olarak
adlandırılır ve aşağıda belirtilen 4 içten
tersinir hal değişiminden oluşur:
1-2: Kompresörde izantropik
T
sıkıştırma
2-3: Sistem sabit basınçta
(P=Sbt) ısı geçişi
P=Sbt
Qg
Qç
P=Sbt
s
3-4: Türbinde
genişleme
izantropik
4-1: Çevreye sabit basınçta
(P=Sbt) ısı geçişi
Yaşar İslamoğlu
142
KE ve PE değişimleri ihmal edildiği zaman,
enerjinin korunumu denklemi aşağıdaki gibi
ifade edilir:
q  w  hç  hg
Özgül ısıların da oda sıcaklığında sabit kaldığı
kabul edilirse (soğuk hava standardı kabulü)
sisteme ve sistemden geçen ısı geçişleri
aşağıdaki gibi yazılır:
q g  q 23  h 3  h 2  C p (T3  T2 )
q g  q 41  h 4  h1  C p (T4  T1 )
Yaşar İslamoğlu
143
Bu denklemler kullanılarak ideal Brayton
çevriminin verimi aşağıdaki gibi ifade edilir:
C p (T4  T1 )
T1 (T4 / T1  1)
th ,Brayton  1   1 
 1
qg
C p (T3  T2 )
T2 (T3 / T2  1)
qç
1-2 ve 3-4 hal değişimleri izantropik ve
P2=P3, P4=P1 olduğu not edilirse,
k 1
T2  P2  k
 
T1
 P1 
k 1
 P3  k
 
 P4 
T3

T4
olur. Bu bağıntılar ısıl verim denkleminde
yerine yazılır.
1
th,Brayton  1  ( k 1) / k
rp
Yaşar İslamoğlu
144
Burada rP, basınç oranı, k ise özgül ısıların
oranıdır (hava için k=1.4) .
P2
rp 
P1
Gaz
türbinlerinin
tasarımında
kullanılan
basınç
oranları
genellikle 11 ile 16 arasındadır. Bir gaz
türbininin ısıl verimi, türbin girişindeki
gazın sıcaklığına bağlıdır. Günümüzde türbin
oC’ye
giriş
sıcaklıkları
1425
kadar
çıkabilmekte ve ısıl verim % 30’un üzerinde
olabilmektedir.
Yaşar İslamoğlu
145
Gaz türbinleri günümüzde yaygın olarak uçaklarda ve
elektrik güç üretiminde kullanılmaktadır. Gaz türbinleri
uçaklarda kullanıldığı zaman, türbinde üretilen güç
kompresörü ve yardımcı cihazlara elektrik enerjisi
enerjisi sağlayan küçük bir jeneratörü çalıştırmak için
kullanılır. Uçağı iten gücü ise, yüksek hızda türbinden
çıkan egzoz gazları sağlar. Gaz türbinleri ayrıca
yerleşik güç santrallerinde elektrik üretimi için
kullanılır.
Gaz türbinleri özellikle elektrik gereksiniminin zamanla
değişen bölümünü karşılamak için yararlanılır. Elektrik
üretiminin çoğu ise, bir sonraki bölümde incelenecek
olan buharlı güç santrallerinde yapılır.
Yaşar İslamoğlu
146
Rejeneratörlü Brayton Çevrimi
Gaz türbinlerinde türbinden çıkan yanma
sonu
gazlarının
sıcaklığı,
genellikle
kompresörden çıkan havanın sıcaklığından
yüksektir. Bu nedenle kompresörden çıkan
yüksek basınçlı hava, rejeneratör veya
rekuperatör adı verilen ters akışlı bir ısı
değiştiricisinde türbinden çıkan sıcak yanma
sonu gazlarıyla ısıtılabilir. Bu şekilde
çevrimin ısıl verimi artar.
Yaşar İslamoğlu
147
7. BUHARLI GÜÇ ÇEVRİMLERİ
Su buharlı güç çevrimlerinde en yaygın
kullanılan akışkandır. Su, ucuzluk, her yerde
bulunabilme ve yüksek buharlaşma entalpisi
gibi olumlu özelliklere sahiptir. Diğer aracı
akışkanlar
arasında,
yüksek
sıcaklık
uygulamalarında kullanılan sodyum, potasyum
ve cıvayla düşük sıcaklık uygulamalarında
kullanılan benzol ve freonlar sayılabilir.
Bu bölümde özellikle, elektrik üretimi için
dünyada yaygın olarak kullanılan su buharlı
güç santralleri üzerinde durulacaktır.
Yaşar İslamoğlu
148
Buharlı güç santralleri, kullanılan yakıta veya ısı
kaynağına bağlı olarak termik santral, nükleer santral,
doğal gaz santrali gibi adlarla bilinirler. Fakat tümünde
su buharı aynı temel çevrimde çalışır. Bu nedenle tümü
için aynı çözümleme gerekir.
Buharın türbinde genişlemesi sırasında, buharın kuruluk
derecesi azalır. Bu durumda türbinde akan buhar
içindeki sıvı zerreciklerinin miktarı artacaktır. Sıvı
zerreciklerinin türbin kanatlarına çarpması, aşınmaya
ve yıpranmaya yol açar. Bu nedenle güç santrallerinde
türbinde genişleme sırasında kuruluk derecesinin
% 90’nın altına düşesi istenmez.
Yaşar İslamoğlu
149
RANKINE ÇEVRİMİ:Buharlı Güç Çevrimleri İçin
İdeal Çevrim
Kazan
Türbin
Yoğuşt.
Pompa
Yaşar İslamoğlu
150
Rankine çevriminde içten tersinmezliğin
olmadığı dört hal değişimi vardır.
1-2:Pompayla
izantropik şıkıştırma
T
qg
wt,ç
2-3:Kazanda, sisteme
sabit basınçta ısı geçişi
3-4:Türbinde
izantropik genişleme
wp,g
qç
s
Yaşar İslamoğlu
4-1:Yoğuşturucuda,
sistemden
sabit
basınçta ısı atılması
151
İdeal Rankine Çevriminin Enerji Çözümlemesi
Buharlı güç santralini oluşturan makinaların
tümü (pompa, kazan, türbin ve oğuşturucu)
sürekli akışlı makinalardır. Bu nedenle Rankine
çevrimi de dört sürekli akışlı açık sistemlerden
oluşan bir çevrim olarak incelenebilir. Buharın
KE ve PE’lerindeki değişim değişim genellikle ısı
geçişi ve işe oranla küçüktür, bu nedenle
gözardı edilebilir. Böylece, sürekli akışlı açık
sistemde enerjinin korunumu denklemi, buharın
birim kütlesi için aşağıda gösterildiği gibi
yazılır.
q  w  hç  hg
Yaşar İslamoğlu
(kJ / kg )
152
Pompa (q=0)w pompa ,g  h 2  h1 w pompa ,g  v(P2  P1 )
h1  h f ,P1 v  v1  v f ,P1
qg  h3  h 2
w türbin ,ç  h 3  h 4
Kazan (w=0)
Türbin (q=0)
q ç  h 4  h1
Yoğuşturucu (w=0)
Rankine çevriminin ısıl verimi şöyle ifade
edilir:
qç
w net
th 
qg
 1
qq
w net  q g  q ç  w türbin ,ç  w pomp ,g
Yaşar İslamoğlu
153
İdeal Ara Isıtmalı Rankine Çevrimi
Ara ısıtma, türbin çıkışında buharın kuruluk
derecesinin
azalmasını
önlemek
için
uygulanabilir bir çözümdür ve günümüz
buharlı güç santrallerinde yaygın olarak
kullanılmaktadır.
Yaşar İslamoğlu
154
Kazan
YB
T
ABT
Ara ısıtıcı
Pompa
Yoğuştur
.
Yaşar İslamoğlu
155
T
s
q g  q birincil  q ara ısıtma  (h 3  h 2 )  (h 5  h 4 ) (kJ / kg)
w t  w t ,1  w t ,2  (h 3  h 4 )  (h 5  h 6 ) (kJ / kg)
Yaşar İslamoğlu
156
Günümüzde güç santrallerinde bir kademe ara
ısıtmanın uygulanmasıyla çevrimin ısıl verimi % 4-5
arasında artmaktadır. İki kademeden fazla ara
ısıtma yapılması ekonomik değildir. En uygun ara
ısıtma basıncı, çevrimin en yüksek basıncın dörtte
biri kadardır. Örneğin kazan basıncı 12 MPa olan bir
çevrim için en uygun ara ısıtma basıncı 3 MPa’dır.
NOT: TERMODİNAMİK I ve II PLANINA UYGUN,
GENİŞLETİLMİŞ KONU ANLATIMLARI VE ÖRNEK
ÇÖZÜMLEMELER DERSTE YAPILACAKTIR.
Yaşar İslamoğlu
157
Download