İzlandalılar Niye Mutlu

advertisement
İzlandalılar Niye Mutlu
Birkaç yıl önce, öldürücü bir kış gününde İzlanda'yı ziyaret ettim. Dünya mutluluk
sıralamasının en üst sırasına yerleşmiş bu Kuzey Atlantik'in dondurucu soğuğunda yüzen
ülke de neyin nesiydi?
Konuşmaya istekli olan herkesin yakasına yapıştım, Hakarl (çürümüş köpekbalığı) yemeği
yedim, çılgınca içtim ve tabii ki İzlanda’daki mutlulukla eş anlama gelmiş jeotermal sularda
Mavi Lagün’e daldım.
Buradan ayrıldıktan kısa bir süre sonra, İzlanda'nın en büyük bankaları iflas etti ve ülke
ekonomisi 2008 küresel mali çöküş sonrası çöküşün sınırına geldi. İşsizlik oranı sekiz misli
arttı. Bankalar ve parlamento gibi kurumlara olan güven düştü.
Bu nedenle halkın mutluluğunun da aniden dibe vurduğu aklıma geldi. Ama hata
yapmıştım...
Ekonomik krizin mutluluk üzerindeki etkisi sınırlı oldu. Ülkenin mutluluğu, kriz sırasında
sadece az oranda düşüş gösterdiği gibi, İzlandalılar'ın yüzde 25'i daha mutlu olduklarını
belirttiler. Neler oluyordu?
Reykjavik’te tanıştığım bir gazete editörü olan Karl Blöndal durumu şöyle aktardı:
"Birçok birey çok kötü şekilde etkilendi, emekliler birikimlerini kaybetti. Ama küçük bir
toplumun içinde yaşayanlar bilir ki tanıdığınız herkese bu zamanlarda ulaşabilirsiniz.
İşlerini kaybedenler toplumdan izole edilmedi"
İşte İzlanda'nın mutluluk hakkındaki en önemli gerçeği budur: Burası bir ölçüde kolektif bir
topluluktur.
İzlanda'nın başkenti Reykjavik kozmopolit olsa bile, birçok anlamda küçük bir kasabaya
benziyor. İzlandalılar'ın söylediklerine göre, insanlar kara deliklere düşmekten korkmuyor
çünkü içine düşülebilecek bir kara delik yok. Tutunabileceğiniz biri her zaman var.
Amerika’dan İzlanda'ya göçmüş olan bir göçmen, bana; 'eğer arabanız karda kalırsa birisi
her zaman ama her zaman duruyor' dedi. Aslında, insanların birbirine güven seviyesi o kadar
yüksek ki 6 yaşındaki bir çocuğu kışın karanlığında okula doğru tek başına yürürken görmek
sıra dışı değil.
Tipik iyimser İzlandalı açıklamalarına göre Blöndal, finansal krizin içindeki fırsatı görmeyi
başarmış:
"Şimdi eskinin üzerine bir sünger çekebiliriz. Kim bilir - bu bizi daha iyiye götürecek bir
fırsat olabilir, gücün daha iyi dağıldığı ve eski hakların ve ekonomik blokların yoldan
çekildiği daha açık bir topluluk olabiliriz."
Dünyanın mutluluğu hakkındaki yeni Birleşmiş Milletler raporuna göre, İzlanda da mutluluk
eşit olarak dağılıyor. Bu İzlanda’daki insanların az ya da çok birbirine eşit derecede mutlu
olması anlamına gelirken, diğer ülkelerde - özellikle Ortadoğu ve Latin Amerika'damutluluk seviyeleri son derece değişken.
İzlandalılar ayrıca yüzyıllarca yaşanan yokluk ve izole bir yaşam ile bilenmiş güçlü bir
direnç geliştirmişler. Kış gecelerini, volkanik patlamaları ve acımasız toprağı düşünün, başka
bir şekilde anlatmak gerekirse NASA Apollo görevine çıkacak astronotları 1965'te ay
üzerinde yürüyüş için çalışmak üzere buraya göndermişti.
Bugün İzlanda'da insan başına düşen kitap sayısı, tüm dünyadaki ülkelerden daha fazla. Bazı
psikologlar, edebiyatın ve diğer kültürel kaynakların zor zamanlarda tampon olarak görev
aldığına inanıyorlar. Hikâyeler, kederi ifade etmek için bir araç sağlıyor ve keder ne kadar
çok ifade edilirse o kadar azalıyor.
Son olarak, İzlanda’da yaygın olarak kullanılan bir deyimde ifade edildiği gibi, İzlandalılar
kesinlikle yazılmış bir kelimenin değerinin farkında:
“Kitapsız gitmektense çıplak ayakla gitmek daha iyidir."
Tarih: 28.6.2016
www.cesurhaber.net
http://www.cesurhaber.net/
Download