Özet • • İşletme İktisatı • Murat A. Mercan, [email protected] Özet Döviz piyasasında, pounds’un arzı Britanya’daki İzlanda mallarını talep eden veya İzlanda’da yatırım yapmak isteyen herkesi kapsar. Öyleyse, “krona almak için pounds satmalılar”. Aynı zamanda pounds’un arzı kronaya olan talebe eşit olmalıdır. Döviz piyasasında, pounds’a olan talep İzlanda’daki İngiliz mallarını almak isteyen veya Britanya’da yatırım yapmak isteyen herkesi kapsar. Öyleyse, “pounds almak için krona satmalılar.” Aynı zamanda krona’nın arzı pounds’a olan talebe eşit olmalıdır. “Taşıma ticaret,” yabancı paralarla borçlanıp ülke içinde harcama veya yatırım yapmak, yerel paraya olan talebi arttırır. O da yerel paranın değerini arttırır. Fakat, yabancı para biriminden borç alıp ithalat veya yurtdışında yatırım yapmak döviz kurunu etkilemez. Anekdot:İzlanda • • Devalüasyonlar arz tarafına yardımcı olur çünkü yabancı para cinsinden ihracatı daha ucuza getirir; fakat onlar tüketiciye zarar verir çünkü ithalatı yerel para cinsinden daha pahalıya getirir. 2003’de, İzlanda’nın üç bankası diğer bankalardan borç alıp yabancı varlıklara yatırım yapmaya başladı. • İzlandalı bankalar alabilecekleri kadar çok parayı çok hızlı bir şekilde alarak borçlanırken parayı alabilecekleri kadar çok varlık alımında kullandılar • Bir kere başladımı, gelecek hakkındaki beklentiler balonların devam etmesinde rol oynar. Eğer alıcılar gelecekte fiyatların artacağını beklerse şimdiki alışlarını hızlandırırlar. Aynı şekilde satıcılar daha yüksek fiyata satabilmek için beklerler. • 2006’dan itibaren İzlandalı bankalar borç bulmakta zorlanmaya başladılar. Onlar da internetten hesap açmaya başladılar (çoğunlukla İngilizlere). • Bankalar en yüksek faizi veriyorken İngiliz müşteriler pounds’larını satarak krona alıp İzlanda bankalarında hesap açıyorlardı. • Finansal sektörün büyümesi İzlanda’da alışveriş çılgınlığı başlattı (özellikle ithal mallara) • Eğer İzlandalı’lar nakitleri yoksa, borç almaya başladılar (yabancı bankalardan çünkü dışarda faiz %3’iken içerde %15.5’du) Anekdot • Normalde hükümet garantisi bankalara hücumu engeller fakat bu durumda İzlanda Hükümetinin vereceği garanti İzlanda’nın milli gelirinden bir kaç kat büyüktü. • Nihayet İngiliz yatırımcılar geri ödeme konusunda endişelenmeye başlayınca, bankalara olan hücum başlayınca ülke yıkıldı. • Krona dramatik şekilde değer kaybetti ve yerel fiyatlar tavan yaptı. • Bugün İzlanda beş parasızdır. Tüketicilerin borcu milli gelirin 8 kattıdır krona değer kaybettiği için İzlandalı’lar için yabancı borçları ödemek daha zordur. Döviz Piyasası • • Neden bir ülke parasını diğeriyle değiştirelim? • Yabancı bir ülkeye yatırım yapmak veya yabancı ülkeden ihraç malları almak. • Bu yabancı paraya olan talebi artırır. • İngiliz tüketiciler “krona almak için pound sattılar” böylece İzlanda’da krona hesabı açabildiler. Örnek: Bir İzlandalı Amerikan emlağı alıyor. Evi satın almak için kullanılan krona dollara çevrilmelidir • Bunu düşünmenin kolay yolu yabancı mallar sadece yabancı para birimiyle alınabilir diye düşünmektir. Evi alabilmek için alıcı mutlaka krona satıp dolar almalıdır. • Bu İzlandalıların dolar talebini artıracaktır. • Dengede dolar arzıyla dolar talebi bir birine eşit olur 1 Taşıma ticaret Döviz Piyasası • Örnek: İngiliz poundunun fiyatı krona cinsinden yani bir pound almak için kaç • Taşıma ticaret: (İzlandalı’ların bakış açısından) İzlandalı’lar pound borç alıp yurtiçinde yatırım yapıyorlar. kronaya ihtiyacımız var. Pound’un değer kazanması demek krona’nın değer kaybetmesi demektir. • Niçin? • İzlandalı’lar borç almanın maliyeti ülke içinde artınca (faiz oranları artınca), daha ucuz bir yöntem buldular (başka ülkelerden borç almak) • Sonra onlar krona almak için borçla alınmış poundu sattılar • İzlanda’da pound’un arzı arttı ve pound değer kaybetti. • Fakat bir önceki şekilde pound hiç değer kaybetmiş gözükmüyor. • Neden? Krona vs. Pound • Kayıp parça: İzlanda’nın yabancı borçlanmasıyla aynı anda ithalatta arttı. • İthal malları tüketebilmek için İzlandalı’lar krona satıp pound aldılar. • Döviz kuru değişmedi çünkü pound’a olan talep artarken arzıda arttı. • Düşüş: 2008’de, İzlandalı bankalara hücum başladıktan sonra çok fazla yatırımcı krona satıp pound aldı. • Pound’a olan talep arttı (Talepteki artış yüksek fiyatlar demek) pound değer kazandı Uzun dönem: satın alma gücü • • Tanım: satın alma gücü ticari malların maliyeti döviz kurları ve/veya fiyat ayarlamaları sonucunda heryerde aynı olması gerekliliğine denir • Eğer olmazsa, ithalatçılar malı bir ülkeden alıp başka ülkede satarak para kazanabilirler. Bu işleme arbitraj denir. The Economist’in Big Mac indeks: Temmuz 2007’de, bir big mac’ın maliyeti İzlanda’da $7.61, $3.41 ABD’de ve Çin’de $1.45’di. • Satın alma gücü paritesine göre, bu fiyatların yaklaşması lazım. • Mekanizma şöyle işler: Çinli Big Mac almak için, Amerikalı müşteriler dollar satıp yuan almalılar. Bu durumda yuan değer kazanacaktır ve böylece Çin’de Big Mac almak daha fazla dolar gerektirecektir. • Bu yüzden indeks hangi para birimleri dollara karşı az veya çok değerli onu gösterir. Devalüasyonların etkisi • Örnek: Tijuana ve San Diego’da golf (Meksika/ABD sınırında iki şehir – bir şehirdeki golf öteki şehir için ikame mal) • Meksika’daki golf için: • İki tip müşteri vardır: Amerikan ve Meksikalı • Peso devalüe oldğunda, Meksika’daki golfe olan talep iki grup için de artar. • Meksikalılar Amerikan golfünün fiyatını artmış görür ve bir dolar almak için daha fazla peso gerektirir. • Amerikalılar Meksikan golfünün fiyatını düştüğünü görür ve bu durmda bir dollar daha fazla peso alır. • Devalüasyonlar arz tarafına yardımcı olur çünkü yabancı para cinsinden ihracatı daha ucuza getirir; fakat onlar tüketiciye zarar verir çünkü ithalatı yerel para cinsinden daha pahalıya getirir. 2 Tijuana ve San Diego’da doların değerlenmesinin golf piyasasına etkisi Paranın değer kazanması • Örnek: İzlanda’lı balıklar • İki tip müşteri vardır: • Yerel alıcılar ve ihracatçılar • Toplam talep = iç talep+ ihracat talebi • Pound değer kazandığında, ihracat talebi artar (daha az pound daha fazla krona alabilir bu da daha fazla balık demektir). • Toplam talep artacaktır, öyleyse iç piyasada balık fiyatları artacaktır. • İzlandalı üreticiler fayda sağlıyacaktır çünkü balıklar diğer paralarda ucuzluyacak (balıklara olan talep artacak), fakat İzlandalı tüketiciler zarar görecek çünkü balıklar iç piyasada daha pahalı olacaktır. Balonlar Devalüasyon ve enflasyon • Krona pounda karşı değer kaybedince Đzlanda’da enflasyon arttı. • Tanım: balonlar (eğer varsalar) fiyatların normal ekonomik güçler tarafından açıklanamamasıdır. • Ekonomistler balonlar hakkında neler biliyor: • Gelecek hakkındaki beklentiler balonların devam etmesini sağlıyor: • Eğer alıcı gelecekte fiyatların artacağını beklerse alışlarını hızlandırırlar. • Satıcılar ise satışı geciktirirler. • İkiside fiyatı artırır. • Bu durumda, beklentiler kendi kendini doğrular. Balonlar Balonlar • Alıcılar fiyatların faizlerden daha hızlı artacağını bekliyorsa, borç alıp şimdi alışı hızlandırıp gelecekte satabilir. • Bu talebi artırır. • Ekonomistler balonların bazı özelliklerini anlamıştır. • Finansal balonlar alış-verişteki büyük artışla anlaşılır • Balonlar dayanıklıdır çünkü kimse onlara başarılı bir şekilde saldıracak gücü yoktur. Sadece şüpheci yatırımcılar birlikte hareket edip (ne zaman olacağını tahmin etmek imkansızdır) balonu patlatırlar. 3 Balon Örneği: ABD Ev Piyasası • 1993’de, hükümet politikaları düşük gelirlilerin ev sahibi olmasını teşvik etmeye başladı. Kriterleri düşürerek hükümet destekli firmalardan (Fannie Mae gibi) borç almalarını sağladı. • Bu evlere olan talebi artırdı. “Büyük ekonomik gelişme” balonu şişirmeye başladı. ABD Ev Piyasası • Ev fiyatları artmaya başladı, özellikle arzın sınırlı olduğu yerlerde. • Özellikle katı imar yasaları olan yerlerde – imar yasaları arzı daha az elastik yapar (daha dik arz eğrisi) – talepteki artış fiyatta büyük artışlara sebep olur. • Bir çok yatırımcı fiyatın artacağını beklediği için almaya devam etti ve borç verenler ise endişeli gözükmüyordu. İki ünlü ekonomist balonların varlığı hakkında anlaşamıyordu: • David Lereah ev fiyatlarındaki artışın rasyonel bir açıklaması olduğuna inanıyordu – düşük mortage oranı ve demografik etkenler (babyboomers). • Robert Shiller ise balon hakkında ihtiyatlıydı. Balonu ev fiyatlarının kiralara göre çok pahalı olmasıyla anladı çünkü uzun vadede evsahipleri için almanın veya kiralamanın fark etmemesi lazım. • ABD ev piyasası Balonların patlaması • • Sonunda, Professor Shiller haklı çıktı– fiyatlar 2006’da zirve yaptıktan sonra çakıldı • Hisse Senedi Fiyatı/Kar Oranı Neden ev balonu patladı? • Eğer balon-ologistlere inanırsanız, yeterince skeptik yatırımcı, Profesor Shiller gibi, ev fiyatlarının düşüşeceğine dair yatırım yapmaya başladı. • Fakat gerçek nedir bilmiyoruz. Profesor Shiller ayrıca 2000’deki internet/teknoloji balonunu da doğru tahmin etti. • Balonu uzun dönem hisse fiyatı ve kar arasındaki ilişkiye bakarak belirledi. Eğer fiyatlar rasyonelse, onlar gelecekteki karların iskonto edilmiş hali olmalılar. • Açıktırki biz gelecekteki karları gözlemleyemeyiz. Bu sebepten Profesor Shiller şimdiki hisse fiyatlarını geçmiş karların 10 yıllık ortalamasıyla çizdi. 17 Mart 2015 4 Yeniden İzlanda • Shiller’in grafiğine baktığımızda, 2003–2007 arasında borsa çok pahalıydı. • Tarihte sadece 2 dönemde fiyat bu kadar yüksekti 1929 ve 2000. Her ikisinde de fiyat çakıldı. • Shiller’in methoduna göre İzlandalı bankalar yatırım yapmak için borçlanmaya varlık fiyatları çok yüksekken başladı. • Bir kez valık fiyatları düşmeye başlayınca, hesap sahipleri bankaların borcunu geri ödeyebileceğine güvenleri kalmadı ve bankalara hücum başladı. • Bu krona’nın değer kaybetmesine neden oldu. 5