Şizofreniform Bozukluk

advertisement
Diğer psikotik bozukluklar
Sanrılı Bozukluk



Şizofreniye göre daha geç başlangıçlı, varsanılar
olmaksızın >1 ay bizar olmayan sürekli ve sistematize
sanrıların varlığı ve mental yıkımın olmaması ile
tanımlanır.
ABD’de yaygınlığı %0.2-0.3, 1 yıllık sıklığı %0.0010.003, psikiyatri kliniğine yatırılan hastaların %1-4’ü.
Ortalama başlangıç yaşı 34-45 ve K>E.
Klinik Özellikler










En az 1 ay süren bizar olmayan sanrılar sürekli ve sistematizedir.
Düşünce içeriğinde sanrılar belirleyici unsur olup, şizofrenide görülen
yapısal düşünce bozukluklarına rastlanmaz.
İşitsel ve görsel varsanılar varsa da belirgin değildir.
Sanrının içeriği ile ilgili koku ve dokunma varsanıları olabilir.
Davranışlar ve duygusal tepkiler genellikle uyumludur, duygusal tepkiler
sanrının içeriği ile uyumludur.
Duygudurum sanrının tipine göre öforik, kuşkucu, öfkeli ya da çökkün
olabilir.
Bellek, yönelim, dikkat, hesaplama gibi bilişsel işlevler sağlamdır.
Sanrıların doğrudan etkileri dışarıda bırakılacak olursa psikososyal
işlevsellik belirgin olarak bozulmamıştır.
Hastanın sanrıları ile ilgili içgörüsü yoktur.
Görüşmeye kendi isteği dışında getirilebilir, görüşmeci sanrıların
gerçekliğini tartışmak yerine soracağı sorularla sanrıların özelliklerini,
hayatına etkilerini ve diğer ilgili etkenleri anlamaya çalışmalıdır. Homisid ve
suisid düşünceleri açıkça sorulmalıdır.
Erotomanik Tip





De Clérambault Sendromu yada Passionelle
Psikozu olarak da bilinir.
Sanrının başlıca teması başka bir kişinin (ulaşılması
güç, evli, daha yüksek sosyal konumda) kendisine
aşık olduğudur.
Çoğunlukla kadın, bekar, yalnız yaşayan, düzenli
cinsel birlikteliği olmayan, alt sosyoekonomik
düzeyden kişilerdir.
Kendisine aşık olunduğu düşüncesi gurur ve doyum
sağlar.
O kişiye çiçek, hediye gönderebilir, telefonla ya da
takip ederek rahatsız edebilir.
Grandiyöz Tip



Megalomani olarak da adlandırılır.
Sanrının başlıca teması büyük ancak bilinmeyen bir
yeteneği, kavrayış gücü yada önemli bir buluşu
olduğudur.
Sanrı bazen dinsel içerikli olup kutsal güçlerle ilişki
kurabildiği, onlardan mesajlar alabildiği şeklinde olabilir.
Kıskançlık Tipi




Othello Sendromu yada evlilik paranoyası olarak da
bilinir.
Sanrının ana teması eşin sadakatsizliğidir, yeterli bir
neden yada gerçek bir kanıt olmadan eşinin aldattığını
düşünür.
Eşine sıkça sorular sorar, giysilerini ve eşyalarını inceler,
gizlice takip eder.
E>K
Persekütuar (Düşmanlık) Tipi



En sık görülen sanrılı bozukluk tipidir.
Sanrının ana teması kendisine zarar verilmek
istendiğidir, bu amaçla takip edildiği, zehirlenmek
istendiği, iftira edildiği, uzun vadeli amaçlarının
engellenmek istendiğini ve engellerin komplo olduğunu
düşünür.
Bu doğrultuda sıklıkla öfkelidirler, şiddete başvurabilirler,
düşmanlık gördüğünü düşündüğü kişilere resmi dava
açmakla meşguldürler.
Somatik Tip



Monosemptomatik Hipokondriak Psikoz olarak da
adlandırılır.
Sanrının başlıca teması vücut işlevleri yada
duyumlarında bir bozukluk olduğudur.
Vücudundan yada ağzından kötü kokular yayıldığı
(olfaktor referans sendrom), derisinde parazit
infeksiyonu olduğu, vücudunun bazı parçalarının oransız
yada görünüşünün çirkin olduğu (dismorfofobi) yada
vücudun bazı bölümlerinin (ör. kalınbarsak) işlev
görmediği şeklinde olabilir.
Ayırıcı Tanı









Genel tıbbi duruma bağlı psikotik bozukluk
Alkol ve madde kullanımına bağlı psikotik bozukluk
Demans
Şizofreni
Paylaşılmış psikotik bozukluk
Psikotik özellikli duygudurum bozuklukları
Hipokondriazis
OKB
Paranoid kişilik bozukluğu
Gidiş ve Sonlanış






Prognoz şizofreniden iyi duygudurum bozukluklarından
kötüdür.
İki ayrı izlem çalışmasında tam iyileşme oranları %37 ve
%40 bildirilmiştir.
K cinsiyet, evli olmak, akut ve erken başlangıç,
tetikleyici stresör varlığı iyi prognoz gösterir.
Perseküsyon tipi kroniktir ancak sanrısal inanışlarla
uğraş artar ve azalır, diğerlerinde tam düzelme sonrası
yinelemeler olabilir, kıskançlık tipinde gidiş daha iyidir.
Yaşam boyu eşlik eden psikiyatrik hastalık sıklığı %72.
Majör depresyon başta olmak üzere duygudurum
bozuklukları en sık eşlik eder.
Paylaşılmış Psikotik Bozukluk




Temel özellik sanrıların bir kişiden diğerine
aktarılmasıdır.
Her iki kişi uzun süredir yakın bir ilişki içinde olup tipik
olarak bir sosyal izolasyon oluşturacak şekilde birlikte
yaşarlar.
Folie imposée olarak bilinen en yaygın tipinde sanrıları
olan birincil olgu kronik olarak hasta olup etkilenmeye
daha yatkın olan ikincil olgu ile kurduğu ilişki sonucu
onun da benzer sanrılar oluşturmasına neden olur.
Folie simultanée de ise iki insan eş zamanlı olarak
psikotik hale gelir ve aynı sanrıyı paylaşır.




Bildirilen olguların %90’ı aynı aile içinden
Çok nadiren ikiden fazla kişiyi kapsar.
Eşlik eden demans, depresyon ve zeka geriliği sıktır.
İkincil olgunun birincil olgudan ayrılması ile ikincil
olgudaki psikotik belirtilerin kaybolması beklenir.
Ayırıcı Tanı




Temaruz
Yapay bozukluk
Genel tıbbi durum ve alkol-madde kullanımına bağlı
psikotik bozukluk
Şizofreni, sanrılı bozukluk, şizoaffektif bozukluk ve
psikotik özellikli duygudurum bozukluğu
Kısa Psikotik Bozukluk


Sanrı, varsanı, dezorganize konuşma-davranış, katatoninin
en az 1 gün, en fazla 1 ay süreyle mevcut olması ve sonuçta
hastanın hastalık öncesi işlevsellik düzeyine dönmesi gerekir.
Bu kişiler duygusal bir karmaşa, konfüzyon ve duygulanımda
dalgalanmalar yaşayabilirler. Yaşadığı stresli olaylarla ilgili bir
hafıza kaybı olabilir.
DSM-5
A. Aşağıdaki belirtilerden en az birinin bulunması

1. sanrılar

2. varsanılar

3. dezorganize konuşma (sık raydan çıkma ve enkoherans)

4. dezorganize yada katatonik davranış

Not: eğer kültürel bir belirtiyse dahil edilmemeli
B. Bir dönemin süresi en az 1 gündür ancak 1 ayı geçmemelidir ve
sonunda premorbid işlevsellik düzeyine tam dönmelidir.
C. Bozukluk psikotik özellikli duygudurum bozukluğu, şizoaffektif
bozukluk yada şizofreni olarak açıklanamaz ve bir maddenin yada
genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir.
DSM-5



Varsa belirtiniz:
Belirgin bir stres etkeniyle birlikteyse (kısa reaktif psikoz): aynı
kültürde yaşayan insanlarda benzer şartlarda herhangi bir kişide
strese neden olan bir olaydan kısa bir süre sonra oluşuyorsa
Belirgin stres etkeni bulunmayan
Postpartum başlangıçlı: Başlangıcı doğum sonrası 4 hafta içinde
olmuşsa
Postpartum Psikoz








Hastalık doğum yaptıktan sonra ortaya çıkar.
Depresyon ve sanrılar (%50, halüsinasyonlar (%25)
görülür.
Uykusuzluk,
Huzursuzluk,
Duygusal değişkenlik
Bebekle ilgili obsesyonlar
Doğumu takiben 2-3 gün içinde ortaya çıkar.
Psikiyatrik acil!!




Her 1000 doğumdan 1-2’sinde görülür. En çok ilk
doğumda gelişir.
Genellikle, şizofreni, bipolar bozukluk gibi altta
yatan başka bir ruhsal bozukluğa ikincildir.
Doğum sonrası hormon düzeylerindeki hızlı
değişmeler, hastalığın ortaya çıkışına katkıda
bulunabilir. İstenmeyen gebelik, mutsuz evlilik,
annelik korkuları gibi psikodinamik çatışmalar
bulunabilir.
%5 özkıyım, %4 bebeğe homisid riski var




Ortalama 30’lu yaşlarda başladığı ve kadınlarda daha
çok görüldüğü bildirilmiştir.
Alt sosyoekonomik gruplarda ve gelişmekte olan
ülkelerde yaşayanlarda daha sıktır.
Hastalık öncesi işlevsellik, okul başarısı ve evlilik oranları
şizofreniye göre daha iyidir.
A ve B kümesi kişilik bozuklukları ile göç, boşanma,
sevilen birinin kaybı, doğal afet gibi travmatik yaşantılar
kısa psikotik bozukluk için yakınlaştırıcı etkenlerdir.
Ayırıcı Tanı







Madde kullanımına bağlı psikotik bozukluk
Genel tıbbi duruma bağlı psikotik bozukluk
Şizofreniform bozukluk
Sanrılı bozukluk
Psikotik özellikli duygudurum bozukluğu
Şizofreni
Yapay bozukluk, temaruz, kişilik bozuklukları
Gidiş ve Sonlanış


Olguların yaklaşık yarısı bu tanıda kalırken diğer yarısı
şizofreni yada duygudurum bozukluklarına dönüşür.
İyi prognostik özellikler:
 Psikotik belirtilerin ani başlaması
 Hastalık öncesi iyi işlevsellik
 Psikotik atağın doruk olduğu sırada konfüzyon yada
şaşkınlığın olması
 Duygudurum belirtilerinin varlığı
 Kısa hastalık süresi
Şizofreniform Bozukluk



Şizofreniye oldukça benzeyen ancak daha kısa süreli,
sosyal ve mesleki işlevsellikte belirgin bozulmaya neden
olmayan bir psikotik bozukluktur.
ABD’de yaşam boyu yaygınlık %0.2, 1 yıllık yaygınlığı
%0.1
%60-80’inde belirtiler 6 aydan uzun sürer ve şizofreniye
dönüşüm olur, iyi prognostik özellikli şizofreniform
bozukluk ile affektif bozukluklar arasında bir ilişki olduğu
öne sürülmüştür.
DSM-5
A. Şizofreninin A, D ve E tanı ölçütü karşılanmaktadır
B. Bu bozukluğun bir dönemi (prodromal, aktif ve rezidüel evreler
de içinde olmak üzere) en az 1 ay, ancak 6 aydan daha kısa sürer
(iyileşme beklenmeksizin tanı konması gerektiğinde bunun “geçici”
tanı olarak nitelenmesi gerekir
Varsa belirtiniz:
İyi gidiş ve sonlanış özellikleri olmayan
İyi gidiş ve sonlanış özellikleri olan:Aşağıdakilerden en az ikisinin
bulunması ile belirlendiği üzere:
1. Olağan davranışlarda yada işlevsellikte ilk görülür
değişiklikten sonraki 4 hafta içinde belirgin psikotik
semptomların başlaması
2. Psikotik dönemin dorukta olduğu sırada konfüzyon yada
şaşkınlığın olması
3. Hastalık öncesi toplumsal ve mesleki işlevselliğin iyi olması
4. Duygulanımın künt yada donuk olmaması



Tipik başlangıcı belirgin bir prodromal dönem olmaksızın
ani bir başlangıç şeklindedir,
bununla birlikte hastalığın başlangıcında şizofrenide
olduğu gibi içe kapanma, duygulanımda küntleşme,
olağan dışı konuşma ve davranışlar, garip algısal
deneyimler ile seyreden prodromal bir dönem olabilir,
Varsanı, sanrı ve negatif belirtiler, dezorganize konuşma
ve davranış ve katatoni olabilir.




Psikotik belirtiler en az 1 ay yada daha uzun süre
devam edebilir.
Belirtiler 6 aydan daha uzun sürerse tanı şizofreni
olarak değiştirilir.
Bu bozukluğun tipik şeklinde hasta 6 ay sonunda
başlangıçtaki işlevsellik düzeyine geri döner.
Teorik olarak tekrarlayıcı dönemler halinde ortaya
çıkabilir. Ancak bu durumda şizofreni tanısı daha
ön planda düşünülmelidir.
Ayırıcı Tanı




Kısa psikotik bozukluk
Şizofreni
Psikotik özellikli duygudurum bozuklukları
Genel tıbbi duruma yada alkol-madde kullanımına bağlı
bozukluklar
Şizoaffektif Bozukluk








Hem şizofreninin hem de duygudurum bozukluklarının özelliklerine
sahiptir.
Bazıları belirgin affektif belirtileri olan şizofreniye, diğerleri şizofrenik
belirtileri olan bir duygudurum bozukluğuna benzeyen heterojen bir
bozukluk
Kesitsel olarak şizofreniye benzeyen bu tablo uzunlamasına
değerlendirildiğinde duygudurum bozukluklarına yakındır.
Belirtiler ve gidiş gibi klinik özelliklerini tanımlamadaki güçlükler
bozukluğun anlaşılmasını güçleştirmektedir
Şizoafektif bozukluk tanısı ancak uzunlamasına bir izlem sonucunda
kesinlik kazanır.
Şizofreniye göre daha iyi, duygudurum bozukluklara daha kötü
prognozludur
Psikotik belirtiler duygudurum ile uyumsuz
Tedavide antipsikotik ve duygudurum düzenleyici (lityum, valproik asit
ve İKA’ler) ilaçlarlar kullanılır
DSM-5
A. Aralıksız bir hastalık dönemi sırasında bazen şizofreni için A kriterlerini
karşılayan semptomlarla eş zamanlı ya bir major depresif dönem, bir
manik dönem yada karma dönem olur.

Not: major depresif dönem A tanı kriterini içermelidir: Depresif
duygudurum
B. Aynı hastalık dönemi sırasında belirgin duygudurum semptomlarının
olmadığı en az 2 hafta boyunca sanrılar yada varsanılar vardır.
C. Bir duygudurum dönemi tanı ölçütlerini karşılayan semptomlar,
hastalığın aktif ve rezidüel dönemlerinin toplam süresinin önemli bir
kısmında bulunur.
D. Bu bozukluk bir maddenin yada tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik
etkilerine bağlı değildir.
Tipini belirtiniz;

İki uçlu tip: bu bozukluk bir manik yada karma dönemi içeriyorsa
(yada bir manik, karma yada depresif dönem)

Depresif tip: bu bozukluk sadece major depresif dönemleri içeriyorsa
Genel tıbbi duruma bağlı psikotik
bozukluk
DSM-IV Tanı ölçütü:

A.Belirgin hallüsinasyonlar ya da hezeyanlar

B. Öykü, fizik muayene veya laboratuar bulgularından elde edilen
verilerde bu bozukluğun genel tıbbi durumun doğrudan fizyolojik bir
sonucu olduğuna ilişkin kanıtlar vardır.

C. Bu bozukluk başka bir mental bozukluk olarak daha iyi açıklanamaz.

D. Bu bozukluk sadece deliryumun gidişi sırasında ortaya çıkmaktadır
Maddeye bağlı psikotik bozukluk
DSM-IV Tanı Kriterleri

A. Belirgin varsanılar ve hezeyanlar. (Kişinin, madde kullanımının
varsanılara yol açtığına ilişkin içgörüsü varsa bunları katmayınız)

B. Öykü, fizik muayene ya da laboratuvar bulgularından elde edilen
veriler aşağıdakilerden (1) ya da (2)’
nin olduğuna ilişkin kanıtlar sağlar:

(1) A tanı ölçütündeki semptomlar madde entoksikasyonu ya da
yoksunluğu sırasında ya da sonraki bir ay içinde ortaya çıkmıştır.

(2) Madde kullanımı bu bozuklukla etyolojik açıdan ilişkilidir.

C. Bu bozukluk madde kullanımının yol açmadığı bir psikotik
bozuklukla daha iyi açıklanamaz.

Semptomların, madde kullanımının yol açmadığı bir psikotik
bozuklukla açıklanmasının daha doğru olacağına ilişkin kanıtlar
arasında şunlar sayılabilir:


Semptomlar madde kullanımına başlamadan önce ortaya çıkmıştır;
semptomlar akut bırakmadan ya da entoksikasyondan sonra oldukça
uzun sürmüştür ya da kullanılan maddenin türü, miktarı ya da kullanım
süresi göz önünde bulundurulduğunda beklenenden önemli ölçüde daha
uzun sürmüştür ya da bundan bağımsız olarak madde kullanımının yol
açmadığı bir psikotik bozukluğun varlığını düşündüren başka kanıtlar
vardır.
D. Bu bozukluk sadece deliryumun gidişi sırasında ortaya
çıkmamaktadır.
Download