toplum bilimi 1

advertisement
TOPLUM BİLİMİ NEDİR?
ÖĞR. GÖR. ANIL ÇAĞLAR ERKAN
Düşünün…
• Doğduğunuz anda başka bir bebekle yer değiştirmiş olsaydınız nasıl
bir hayatınız olurdu?
• ABD'de, Fransa'da, Hindistan'da ya da Nijer'de doğmuş olsaydınız
şimdiki hayatınıza göre neler daha farklı olurdu?
• Değerleriniz, inançlarınız, tutumlarınız neler olurdu?
Ya Da…
• Ya da aynı toplumda, daha zengin ya da daha yoksul bir ailenin çocuğu
olarak, doğduğunuz bölgeden daha gelişmiş ya da daha az gelişmiş bir
bölgede veya farklı cinsiyette doğsaydınız hayatınız şimdi yaşadığınız
gibi mi olurdu?
• Aynı eğitimi görebilir, aynı işe girebilir miydiniz? Aynı davranış ve
tutumlara mı sahip olurdunuz?
Kısacası..
• Kısacası aynı insan mı olurdunuz? Bunun üzerinde düşünün. Bunu
düşünmek, bireysel olduğunu düşündüğümüz birçok şeyin büyük
ölçüde toplumsal faktörler tarafından belirlendiğini anlamamıza
yardımcı olacaktır.
Toplumbilimciler Ne Yaparlar Sorusuna
Odaklanalım
• Sosyologlar, insanların yaşadığı bireysel olayların daha geniş olguların
yansıması olduğunu gösterir ve insanların deneyimleri arasındaki
benzerlikleri ve bu benzerliklerin arasındaki farklılıkları ortaya koyarlar.
• Sizce hepimiz aynı mıyız? sorusu bu olguyu açıklamaktadır.
Toplum Bilimi Bizi Neye Yöneltir?
• Sosyoloji (toplumbilim) bizi deneyimlerimizi yeniden değerlendirmeye
yöneltir, şeylerin olduğunu zannettiğimiz şekilde olmadığını
düşünmemizi, başka yorumların da olduğunu görebilmemizi sağlar.
Sosyolojik Düşünce Bize Ne Kazandırır?
4 Başlıkta İnceleyebiliriz.
• Sosyolojik düşünmenin bireye sağladığı en önemli fayda, şimdiye
kadar düşünmediği farklı bir şekilde düşünmeye başlamasını ve
böylece o güne kadar tanıdığını düşündüğü dünyanın şimdi
olduğundan daha farklı bir dünya olabileceğini keşfetmesini
sağlamasıdır.
• Sosyolojik düşünmek, hem kendi yaşamımızı ve sorunlarımızı, hem de
çevremizdeki insanları daha iyi anlamamızı sağlar.
• Bütün insanların bizimle aynı engellerle ve hayal kırıklıklarıyla
karşılaştıklarını fark edebilir ve diğer insanların tercih ettikleri hayat
tarzını seçme ve uygulama haklarına daha çok saygı gösteririz.
• Sosyolojik düşünmek, aramızda karşılıklı anlayış ve saygıya dayanan bir
dayanışma oluşmasını sağlar ve bu dayanışmayı güçlendirir.
Ayrıca Sosyoloji ile Uğraşmak…
• Sosyolojiyle uğraşmak, sıradan bir bilgi edinme sürecinden ibaret
değildir.
• Sosyolojik düşündüğümüzde olaylara daha geniş bir açıdan bakar,
kendimizi gündelik hayatlarımızın sıradanlığından uzaklaştırırız.
• Anladığımızı ya da bildiğimizi zannettiğimiz şeyleri yeniden inceleriz.
Sosyolojinin amacı, sahip olduğumuz bilgileri “düzeltmek” ya da yanlış
bildiklerimizin yerine sorgulanamaz doğruları koymak değildir.
Sosyolojik Düşünmek
• Sosyolojik düşünmek, bugüne kadar tartışmasız kabul edilen inançları
eleştirme, kesin olduğu iddia edilen görüşleri çözümleme ve
sorgulama alışkanlığı kazanmaktır.
• Bauman’ın ilgili kitabındaki sözüdür.
Sosyolojinin Görevi
• Charles Wright Mills’e göre; sosyolojinin görevi,
bireylerle içinde yaşadıkları toplum arasındaki ilişkileri
anlamaktır.
• Toplumun bireysel yaşamları nasıl şekillendirdiğinin
ortaya konması için sosyolojinin kullanılması gerektiğini
savunan Mills, bir bireyin veya grubun anlaşılabilmesi
için, bu bireylerin içinde yaşadığı toplumun toplumsal
ve tarihsel bağlamı hakkında bilgi sahibi olunması
gerektiğini belirtmiştir.
Temel KAVRAMLAR
• SOSYOLOJİ
• Sosyoloji, GIDDENS’A göre; “insanın toplumsal yaşamının, insan
grupları ile toplumlarının bilimsel incelemesi”.
• Brown’a göre“modern toplumlarda insan gruplarının ve toplumsal
yaşamın sistematik ve planlı olarak çalışılması”
• Kornblum ve Smith’e göre “insan toplumlarının ve toplumu oluşturan
gruplardaki insan davranışının bilimsel olarak incelenmesi” (Kornblum
ve Smith 2008:4) olarak tanımlanabilir
• Başka bir deyişle sosyoloji,
• Toplumun, toplumsal etkileşimin, bireyle toplum arasındaki ilişkinin,
toplumsal kurumların yapılarının ve birbirleriyle ilişkilerinin bilimsel olarak
incelenmesidir.
Toplum Nedir?
• Toplum: Sosyolojinin en temel kavramı olan toplum, bireylerin toplamı
demek değildir. Toplum, belirli bir kültürü ve bir takım toplumsal
kurumları paylaşan insanlar arasındaki ilişkilerden meydana gelir.
• Başka bir deyişle toplumu oluşturan şey bireylerden çok bireylerin
arasındaki ilişkiler, paylaştıkları değerler ve davranış kalıplarıdır.
Örneğin
• Futbol oynamayı bilen 11 kişiyi bir araya getirdiğimizde nasıl bir futbol
takımı elde edemezsek, sadece bireylerin bir araya gelmesiyle de
toplum oluşmaz.
• Futbol takımında her oyuncunun bir görevi, rolü vardır. Oyuncular birbirleriyle ilişkilidir, her biri diğer oyuncuların rollerini bilir ve buna göre
davranır. Toplumda da insanlar ve gruplar arasında ilişkiler vardır ve
toplum insanları etkileyen bu ilişkilerden meydana gelir.
Toplum Ulus mudur?
• Toplum ve ulus kavramları, günlük kullanımda neredeyse aynı anlama
sahipmiş gibi anlaşılsa da toplumun ulus kavramıyla aynı anlama
gelmediğine dikkat etmek gerekir.
• FARKLARI NELERDİR?
TOPLUM VE ULUS ARASINDAKİ FARKLAR
• Ulus, resmî olarak tanınmayı içeren ve varsayılan bir birliktir; siyasal
bir kategoridir.
• Toplum ise karşılıklı olarak birbirine bağlı olan toplumsal ilişkiler
tarafından kurulan bir pratiktir.
• Siyasal bir birlik olarak bir ulus kendi kendinin varlığını sürdüremez,
uluslar varlıklarını çoğunlukla devletleri aracılığıyla sürdürürler.
• Toplumlar ise siyasal birimler değildirler, siyasal otoriteler tarafından
değil, toplumun kendisi tarafından yönetilirler ve toplumu meydana
getiren kalıplaşmış ilişkiler yapısını, yani kendi varlıklarını kendileri
sürdürebilirler.
Toplum Tipleri
• Geleneksel Toplum Tipi
• Avcı ve Toplayıcı Toplumlar: Avcı ve toplayıcı toplumlar, insanların yaşamlarını
bitkileri toplama ve hayvanları avlama yoluyla sürdürdükleri, birkaç düzine gibi
nispeten az sayıda insandan oluşan ve eşitsizliğin çok az olduğu toplumlardır.
• Tarım Toplumları; Tarım toplumları, toplumsal yaşamın toprağın ekilip
biçilmesine bağlı olduğu toplumlardır.
• Kırsal Toplumlar; Kırsal toplumlar, tarımsal üretime ek olarak evcilleştirilmiş
hayvan yetiştiriciliğinin önemli bir geçim kaynağı olduğu ve açık eşitsizliklerin
bulunduğu toplumlardır.
• Modern Toplum Tipi
• Endüstri Toplumu
• Bilgi Toplumu
Toplumsal DAVRANIŞ
• Toplumsal kurumları ve toplumsal yapıyı meydana getiren toplumsal
davranış kavramı da sosyolojinin temel kavramlarından biridir.
• UNUTMAMAK GEREKİR Kİ: Her davranış toplumsal davranış değildir,
bir davranışın toplumsal davranış olarak kabul edilebilmesi için, diğer
insanların geçmişte meydana gelmiş, şu anda meydana gelen ya da
gelecekte meydana gelmesi muhtemel davranışlarına yönelik olması
gerekir.
• Örneğin iki bisikletlinin çarpışmamak için gidonlarını kırmaları ya da
yapılan bir saldırıya karşı kendilerini savunmaları veya muhtemel
saldırılar için önlem almaları toplumsal davranıştır, çünkü bu
davranışlar diğer insanların davranışlarına yönelik olarak yapılmıştır.
Toplumsal Yapı
• Toplumda insanların yaşamı tesadüfî bir şekilde sürmez.
Etkinliklerimizin büyük kısmı yapılanmıştır, bu etkinlik ve davranışlar,
düzenli ve sürekli olarak tekrarlanacak şekilde örgütlenirler.
• Toplumsal yapılar, toplumsal yaşamı oluşturan ve toplumları
birbirinden farklılaştıran ilişkilerdir.
• Bir başka deyişle toplumsal yapı, toplumun üyeleri arasındaki düzenli,
kalıcı ve kalıplaşmış ilişkilerdir.
• Örneğin ailenin, ebeveyn, çocuklar ve diğer akrabaların düzenli olarak
belirli şekilde etkileşimde bulundukları bir yapıya sahip olduğu
söylenebilir.
• Toplum, aile üyelerinin birbirlerine karşı çeşitli sorumlulukları
olduğunu varsayar, ebeveynlerden çocuklarını eğitmeleri ve okula
göndermeleri, çocukların bağımsız olabilecekleri yaşa gelene kadar
ebeveynlerinin sözlerini dinlemeleri ve koydukları kurallara uymaları
beklenir. Bu davranış beklentileri ailenin yapısını inşa eden
ögelerdendir.
• Bir toplumun toplumsal yapısından bahsetmek, o toplumdaki statülerden, rollerden, norm ve değerlerden, toplumsal gruplardan ve
kurumlardan, özetle o toplumdaki ilişki kalıplarını meydana getiren
ögelerden bahsetmek demektir.
Toplumsal Kurum
• Toplumsal kurum, toplumsal normlar tarafından sürekli olarak
tekrarlanan, onaylanan, sürdürülen, toplumun yerleşik görünümlerini
yansıtan ve toplumsal olarak örgütlenmiş olan toplumsal davranış
kalıplarıdır. Bu kalıplar, bir toplumda önemli kabul edilen amaçlara
nasıl ulaşılacağına ilişkin düşüncelerden meydana gelen bir düzeni
içerir.
• Bir başka şekilde tanımlayacak olursak toplumsal kurum, “toplumun
yapısı ve temel değerlerinin korunması bakımından zorunlu sayılan,
nispeten sürekli kurallar topluluğudur” Sosyal uygulamaların kurum
hâline gelmeye yetecek kadar düzenli ve sürekli hâle gelmesi sürecine
kurumsallaşma denir.
• Çoğu toplumun merkezinde aile, din, ekonomi, eğitim, sağlık ve siyaset
kurumlan, farklı biçimlerde de olsa bulunur.
• Kurumları somut görünümlerinden ayırmak önemlidir.
• Örneğin bir hükümet siyaset kurumuna ya da tek bir aile genel anlamda aile kurumuna
denk değildir. Bir aile, toplumun bir kurum olarak aileyi şekillendirme tarzından
etkilenir, ama günlük yaşamda o toplumdaki aile kurumunun yapısal özelliklerinden
bazılarını göstermeyebilir. Toplumsal yaşamın birçok yönü gibi, toplumsal kurumlar bu
kurumlara katılan bireylerin dışındadır ama aynı zamanda bu katılım kurumun kendisini
de biçimlendirir.
NOT: ÖNEMLİ
• Toplumsal kurum, dar anlamdaki kurum kavramıyla karıştırılmamalıdır.
Örneğin hastane bir kurumdur, Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi de bir
kurumdur. Sağlık ocakları veya dispanserler de birer kurumdur.
Sağlıkla ilgili kurumların bütünü ise bir toplumsal kurum olan sağlık
kurumunu oluşturur.
Toplumsal Olgu
• Her toplumda, doğa bilimlerinin incelediği olgulardan farklı niteliklerle
kendini gösteren olgular vardır.
• Toplumsal gerçeklik olarak da adlandırılan toplumsal olgu, toplum
tarafından kolektif biçimde geliştirilen, bireyin dışında ve kaçınılmaz
olan ve bireyi sınırlandıran kural ve pratiklerden çıkarılan davranış
biçimleridir.
• Başka bir deyişle toplumsal olgu, bireyin dışında bulunan ve sahip
oldukları zorlama gücü sayesinde kendilerini bireye kabul ettiren
davranış, düşünme ve hissetme biçimleridir
• Birey üzerinde bir dış baskı uygulayabilecek her davranış biçimi ya da
toplumda bireysel görünüşlerden bağımsız olarak kendine özgü bir
varlığı olan ve genel olan her şey toplumsal olgudur.
• Toplumsal olgular kolektif biçimde geliştirildikleri için ahlaki bir içerik
taşırlar ve bu doğrultuda bireylerin davranışlarını kısıtlar.
• Bireylere dayatılan ve bireyler tarafından içselleştirilen normlar ve
kurumlar, toplumsal olguların az çok katılaşmış biçimdeki örnekleridir.
• Sosyal olgular, diğer adıyla toplumsal gerçeklikler, empirik olarak
çalışılabilirler ve sosyolojinin temel konusunu oluştururlar. Bununla
birlikte, sosyal olgular kendi adlarına konuşamazlar, onları anlamak
için teorilere ihtiyaç duyarız.
Toplumsal Grup
• Toplumsal gruplar, toplumun yapı taşlarıdır. Grup, birbirlerinin
davranışlarını dikkate alarak belirli beklentileri paylaşan ve karşılıklı
etkileşim içinde olan insanlar topluluğu olarak tanımlanabilir.
• Bir otobüs durağında birlikte otobüs bekleyen insanlar bir grup değildir
çünkü karşılıklı bir etkileşim içinde değildirler. Ancak bu insanlar
otobüsün gecikmesi üzerine kendi aralarında taksi tutmaya ve taksinin
ücretini bölüşmeye karar verirlerse, bir grup oluşturmuş olurlar.
• Bir başka deyişle toplumsal grup, üyeleri arasında ortak amaç ve çıkarlar
olan, üyelerinin karşılıklı ilişki içinde olduğu ve bir sürekliliği olan insan
topluluğudur.
• Toplumsal gruplara örnek olarak aile, bir sınıftaki öğrenciler, arkadaşlar,
bir iş yerinde birlikte çalışan insanlar verilebilir.
Benlik
• Bireyler doğdukları zaman, kim oldukları hakkında hiçbir fikirleri yoktur.
Zamanla diğer insanların kendileri hakkında ne düşündüğünü
öğrenmeye ve kendileri de kendileri hakkında aynı şekilde düşünmeye
başlarlar. Çocuklar büyüdükçe erkeklerin kadınlardan, zenginlerin
yoksullardan, Hıristiyanların Müslümanlardan farklı algılandığını
görürler; dünyanın kendilerini nasıl algıladığını öğrenir ve bu fikri
benimseme eğilimi gösterirler. Sonuçta birey kendi kimliği ve kişisel
özellikleri hakkında büyük ölçüde başkalarının toplumda kendi yerini
nasıl tanımladığına (statü) dayanan bir benlik geliştirir.
• Benlik kendimize, kimliğimize ve niteliklerimize ilişkin algı ve
düşüncelerimizin bütünüdür.
STATÜ
• Diğer insanların bizim hakkımızdaki düşüncelerini ve bize karşı tutum
ve davranışlarını belirleyen şey çoğu zaman bizim içsel
özelliklerimizden çok, statümüzdür.
• Statü, diğer insanların bireylerin toplum içindeki yerine verdikleri
addır. Bir bireyin çocuk, erkek, kardeş, bölüm birincisi, doktor gibi çok
sayıda statüsü olabilir. İnsanlar hem edinilmiş (verilmiş) statülere hem
de kazanılmış statülere sahiptirler.
• Örneğin erkek ya da kadın olmak, zengin ya da yoksul bir ailede
doğmuş olmak ya da belirli bir ırkta doğmuş olmak gibi statüler,
edinilmiş, yani doğuştan gelen statülerdir. İnsanların daha sonra kendi
çabalarıyla ve bazen de şansa elde ettikleri statüler ise kazanılmış
statülerdir.
• Öğretmen olmak, baba olmak ya da piyangoyu kazanıp zengin olmak,
kazanılmış statülere örnektir.
• Geleneksel toplumlarda insanların toplumdaki yerlerini
belirlemede doğuştan gelen statüler daha ön plandayken,
günümüz modern toplumlarında kazanılmış statüler daha
önemlidir.
Değerler
• Değerler, davranışlarımızı yargılarken ve hayattaki amacımızı seçerken
başvurduğumuz; toplumsal olarak paylaşılan, amaçlarımızı ve
davranışlarımızı belirlemede bize neyin doğru, neyin yanlış olduğunu
söyleyen standartlardır.
• Başka bir deyişle değerler, toplum ya da sosyal bir grup tarafından
önemli görülen ideal ve inançlardır.
• Farklı toplumların değerleri birbirlerinden farklı olabilir, örneğin aileye
bağlılık, mütevazılık, kadercilik ya da misafirperverlik gibi çeşitli
değerler bazı toplumlarda son derece önemliyken, bazı başka
toplumlarda bireycilik ve rekabetçilik önemli değerlerdir ve örneğin
mütevazılık bir zayıflık olarak görülebilir.
NORM
• Normlar, belirli durumlarda insanların nasıl davranmaları gerektiği
konusunda yaptırımı olan beklentilerdir.
• Normlar, değerlere dayalı olarak geliştirilen kurallardır. Örneğin
toplumun önemli değerlerinden biri dürüstlükse yalan söyleme
davranışı, yaptırımı olan kurallarla engellenmeye çalışılır.
•
Normlar Üç gruba Ayrılır.
• 1- Halk Yordamları,
• Halk yordamı, nispeten zayıf normlardır. Uygun kıyafet giymek, yemeği
düzgün yemek, selam verilince almak gibi kurallarda görülür ve yaptırımları
şiddetli değildir.
• 2- Örfler,
• Örfler ise toplumun güçlü ve önemli normlarıdır, toplumun üyeleri
tarafından toplumun devamlılığı için bu normlara uyulmasının şart olduğu
düşünülür ve yaptırımları son derece ağırdır. Yamyamlık, ensest ya da
cinayet, örfe örnek verilebilir.
• 3- Kanunlardır,
• Bu grup normlar, yasalardır. Yasalar, toplumun siyasal otoritesi tarafından
tasarlanan, sürdürülen ve dayatılan yazılı normlardır. Yasalar, hız sınırını
aşmaktan vergi ödememeye, uygun olmayan yerlere çöp dökmekten
cinayete kadar birçok davranışa ilişkin yaptırımı olan kurallardır.
Yaptırım
• Yaptırım, toplumun üyelerinin normlara uymasını sağlamak için
kullanılan, kurala aykırı davranılması hâlinde öngörülen sonuçtur.
Başka bir deyişle toplumsal olarak onaylanan standartlara uyumu
sağlamak için kullanılan araçlardır.
Toplumsallaşma
• Bireylerin üyesi oldukları topluma ait değerleri, tutumları, bilgi ve
becerileri, kısacası o toplumun kültürünü öğrendikleri etkileşim süreci
toplumsallaşma olarak adlandırılır. Birey, doğumundan itibaren aile,
öğretmenler, arkadaşlar, meslektaşlar gibi davranışlarına yön veren
diğer insanlarla etkileşime girerek toplumsal rolleri, norm ve değerleri
öğrenir.
Toplumsallaşmanın İki Fonksiyonu vardır.
• Benliğin gelişmesini sağlamak,
• Kültürün bir nesilden diğer nesle aktarılmasını sağlamaktır.
• Toplumlar, değerlerini, toplumsal davranışlarını, kültürel miraslarını
nesilden nesle aktararak kendilerini yeniden üretirler. Toplumsallaşma
aracılığıyla her toplum, her yeni neslin o toplumun değerlerini ve
normlarını öğrenerek büyümesini, böylece toplumun kendisinden
beklediği davranışları yerine getirmesini sağlar.
TEŞEKKÜRLER
• Öğr. Gör. Anıl Çağlar ERKAN
• [email protected]
Download