Slayt 1

advertisement
LIBERAL TEZIN ETKIN DEVLET
GÖRÜŞÜNÜN KAMU YÖNETIMINE
YANSIMALARI
GIRIŞ
Tüm dünyada 19. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak
devletin fonksiyonları nitelik ve nicelik olarak farklılaşmış ve
etki alanı genişlemiştir.
Teknolojinin işbölümü ,uzmanlaşma ,örgütleme ,planlama
özelliklerinin devletin yönetsel yapısına uygulanması talepleri
gündeme gelmiştir.
Politikalar belirlenirken ;devletin rolünün yeniden
tanımlanması ,kamu kesiminin daraltılması ve hizmet
etkinliğinin arttırılması gibi amaçlar ön planda tutulmuştur.
Gümrük duvarlarının oluşturulması ,altyapı tesislerinin yapımı ,sosyal
sigorta örgütlerinin kurulması gibi temel çabalardan oluşan söz konusu
bu ekonomi politikası ,devletin başlıca fonksiyonlarından biri haline
gelmiştir.
Liberalizmin kamu yönetimini etkilerken ortaya koyduğu teorik zemini
incelemeye geçmeden önce ,liberalizmin devlet anlayışının nasıl olduğuna
bakmak yararlı olacaktır.
LIBERALIZMIN
DEVLET ANLAYIŞI
Liberalizmde devlet iktidarın kaynağı halktır ve
toplumu yönetme yetkisi de ancak seçilmiş halk
temsilcilerine aittir.
 Seçilmiş olmayan ve dolayısıyla sorumluluğu
bulunmayan idarenin kendisine ait meşruluğu yoktur.
 Devletin görevi ;oyunun kurallarını koymak ve onlara
uyulmasını sağlamaktır.
 Devletin kendi kendini organize etmesi ve vergi alması
da doğal kabul edilmiştir.


Adam SMİTH’e göre :

Devlet ekonomik yaşantılara karışmamalı veya bu karışımı en az
düzeyde tutmalıdır.

Ekonomik yaşantı kişisel menfaati önde tutarak kendiliğinden
yürümektedir.

Kişi hangi malın en iyi biçimde nasıl ,ve ne zaman üretebileceğini kamu
görevlilerinden daha iyi bilmektedir.

Bu ortamda ekonomik faaliyetler sözleşme hürriyeti ve özel mülkiyet
rejimindeki piyasa kapitalizminin kurumları ile yapılmış olmaktadır.
Kamu yönetiminin artan görevlerle birlikte görevlerinin ve etki
alanının da genişlemiş ve çeşitlenmiş olması ,bu çeşitlenmeye uygun
olarak yeni teknik ve yöntemlerin geliştirilmesi , meslekleşmenin ve
uzmanlaşmanın yoğunlaşması ,personel sayısında ve harcamalarda artış
görülmesi ,yönetimin değerlendirilmesi de para ile ölçülebilen
verimlilik yanında etkinliğin ve performansında bir ölçüt olarak
kullanılmasının gerekliliği gibi faktörler ,kamu yönetiminin yeniden
yapılandırılmasında liberalizmin önemini daha da arttırmıştır.
KAMU TERCIHI TEORISI

Kamu tercihi teorisi teorisinin kurucuları olarak ABD’de James
Madison ve Alexis de Tocqueville’i gösterilebilir.

Kamu tercihi teorisyenleri ,ortaya çıkan sorunların temel nedeni
kabul edilen kamu harcamaları artışının sorunlara çözüm getirmeden
önce niçin meydana geldiklerinin üzerinde durulması gerektiğini
savunmuştur.

Kamu tercihi teorisi genel olarak farklı yapılarda , farklı kurumsal
oluşumlarda aktörlerin nasıl hareket ettiğini inceleyen bir teori olarak
görülmektedir.

Teorisyeneler kamu ruhu ,kamu hizmeti gibi kavramları
reddetmişler, yönetim-siyaset ayrımını yeniden tanımlamışlardır.




Kamu tercihi teorisi ,siyaset biliminin tekniğine ve ilgili teorilerine
bağlı olarak gelişmiştir.
Genel olarak ekonomi ve siyaset bilimi arasındaki etkileşimi
incelemektedir.
Kamu tercihi teorisi, politikacıların ,seçmenlerin ,siyasal partilerin
ve bürokratların davranışlarını ekonomik bir perspektif içinde
incelemeye tabi tutmuştur.
Bireylerin ve kurumların son tahlilde ,kendi çıkarlarını düşünen
ve bu düşünce çerçevesinde rasyonel hareket eden analiz birimleri
olduklarını belirtmişlerdir.
Teorinin özellikleri olarak ;bireylerin akılcı aktörler olarak
kendi çıkarları doğrultsunda hareket ettiklerini belirtmesi
,bireyleri kendi çıkarlarını düşünen ,kendine hizmet eden ve
tembel olan kişiler olarak görmesi ,bu yüzden onlara
güvenilmeyeceğini öngörmesi belirtilebilir .Yönetimi ve
bürokrasiyi küçültmek üzerinde yoğunlaşmakta ve kamu ile
özel sektör arasındaki sınırları tekrar gündeme getirmektedir.
Download