Konuşurken veya yazarken amacımız ,duygu ve düşüncelerimizi başkalarına iletebilmektir.İşte bu iletişim işi için başvurduğumuz yönteme anlatım diyoruz. Düşüncelerimizi doğru olarak iletilmesini engelleyen,dil ve anlamla ilgili yanlışlıkların tümüne de anlatım bozukluğu denir. Anlatım bozukluğu konusuna geçmeden önce,iyi bir cümlenin özelliklerine kısaca deyinelim: 1. Doğruluk :Cümlenin dilbilgisi kuralarına ve anlam özelliklerine göre eksiklik taşımamasıdır. . 2.Açıklık :cümleyi okuyan ya da dinleyenin ondan tek anlam çıkarmasıdır. 3.Duruluk:Duygu,düşünce ve gözlemlerin,gerektiği kadar sözcükle anlatılmaıdır. 4.Yalınlık:Duygu, düşünce ve gözlemleri anlatırken gereksiz ifadelere yer vermemektir A.DİLBİLGİSİYLE İLGİLİ YANLIŞLARDAN KAYNAKLANAN ANLATIM BOZUKLUKLARI 1.Özne-Yüklem Uyuşmazlığı,Özne Eksikliği: Bu anlatım bozukluğu, bileşik ya da sıralı cümlelerde görülür.Bu tür cümlelerde ortak kullanılan özne, cümlelerden birinin yüklemiyle uyum sağlamazsa burada özne-yüklem uyuşmazlıüı, aynı zamanda da özne eksikliğivardır. ÖRNEK:Öğretmenimizin kolu çıktığından yarın yapılacak pikniğe gelmeyecek. Bu cümle bieşik bir cümledir.Birinci cümlenin öznesi “öğretmenimizin kolu”dur.İkinci cümlenin öznesi yoktur.Yani temel cümlecik öznesidir.Oysa pikniğe gidecek olan “öğretmenimiz”dir.Cümle şöyle düzeltilmelidir: -Öğretmenimizinkolu çıktığından öğretmenimiz arın yapılacak pikniğe gelmeyecek. 2.Özne-Yüklem Arasındaki Tekillik Çoğulluk Uyuşmazlığı Cümle konusu işlenirken öznenin insanlar dışında çoğul olması dışında,yüklemin çoğul kullanılmayacağını görmüştük Örnek:Çözemediğimiz sorunlar, bizi hayattan bıktırdılar. Cümledeki “çözemediğimiz sorular” öznesi soyut bir kavramdır. Yüklminin tekil olması gerekir. “Çözemediğimiz sorular, bizi hayattan bıktırdı.” 3. Özne –Yüklem Arasındaki Kişi Uyuşmazlığı Özne birden fazla kişiden oluşuyorsa ve içinde ı.kişi varsa , yüklem 1.çoğul kişi ;ı.kişi özneden bulunmayıp 2.ve 3. kişiler varsa yüklem 2. Çoğul kişiyle ilgili olur. •Yaz tatilinde köye Tarık ve sen gideceksin . Özne 2. ve 3. kişilerden oluştuğuna göre yüklem 2. çoğul kişi olmalıdır “… gideceksiniz.” 4.Yüklemler Arasında Çatı Uyuşmazlığı Bir bileşik ya da sıralı cümlede aynı özneye bağlanan yüklemlerin aynı çatıya sahip olması gerekir .Buna uymamak , anlatım bozukluğuna yol açar. Bütün konular, iyice tekrarlamadan anlaşılmaz. Cümledeki “tekrarlamadan” fiilimsi etken , “anlaşılamaz”fiili edilgen çatıdır. “tekrarlamadan” sözcüğü “tekrarlanmadan” biçimine yani edilgen duruma getirilmelidir. Cümle, farklı bir şekilde de düzeltilebilir. “Bütün konuları ,iyice tekrarlamadan anlayamazsın .” ÖRNEK Aşağıdaki dizelerin hangisinde özne-yüklem uyuşmazlığı vardır? A)Gözümün dediği yere gül düşer B)Dinle de gönlümü alıver gitsin C)Yeryüzünde bir sen ,bir de ben varım D)İstersen dünyayı çağır imdadına E)Arkandan gelecek hep ayak sesin ÇÖZÜM Özne yüklem uyumsuzluklarından biri de “özne 1.ve2. tekil olursa , yüklem 1. çoğul kişi olur”kuralına aykırı kullanılmaktadır.C’deki cümle şöyle düzeltilebilir.”Yeryüzünde bir sen, bir de ben varız.” DOĞRU SEÇENEK C Türkçede bir cümleninöznesi,birinive üçüncü tekil kişiden oluşuyorsa ,yüklemi birinci çoğul kişi olur. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uymamaktan kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A)O akşam ben kendi odama,Fatma da kendi odasına çekilmişti. B)Teyzemlerin yeni evlerine taşınmasından sonra siz bu eve yerleştiniz. C)Havalar böyle giderse bir süre daha kahvaltımızı balkonda yapabileceğiz D)Ben de bir tabak alıp sofraya oturayım. E)Babasıyla annesi , bir evi üç yılda zar zor yptırabildiler. ÇÖZÜM: A’daki cümlede kurala uymamaktadır doğan bir anlatım bozukluğu vardır: “Çekilmişti” yüklemi cümledeki iki yargı için ortak olarak kullanılmıştır.Bu yüklem ,ikinci yargıya uyuyor, birincisine ise uymuyor. Fatma kendi odasına çekilmişti. Ben kendi odama .........çekilmişti(m) Doğru Seçenek A 5.Dolaylı Tümleç Eksikliğin Bileşik ya da sıralı cümlelerdeki ortak öğe kullanımı , bu anlatım bozukluğunun temel kaynağıdır. Birinci cümle ya da cümlecikteki nesnenin veya dolaylı tümlecin, sonraki cümle için ortak düşünülmüş olması bu anlatı bozukluğuna nedenidir. •Mehmet Amca , gençleri çevresine toplar , savaş hatıralarıı anlatır 6. Nesne eksikliği Bileşik veya sıralı cümlelerde nesnenin yada tümleçin ortak düşünülmesinden kaynaklanır. •Bu defa da çocukların isteğine uydu ve luna parka götürdü. Sıralı cümlenin ikinci bölümünde nesne eksikliği vardır. Cümle şöyle düzeltilebilir;”...ve onları luna parka götürdü.” 7. Eylem (Yüklem) ya da Yardımcı Eylem Eksikliği Bu tür anlatım bozukluğu, bileşik veya sıralı cümlelerde eylemlerin, yüklemlerin, ya da yardımcı eylemlerin ortak kullanılmasından kaynaklanır.Diğer anlatım bozukluklarında olduğu gibi bu tür bozukluklar, cümlenin anlamını da etkiler. • Köydeki işlerin ağırlarını biz, yorucu olmayanları da kadınlar yapar. Bu cümlede birinci cümlenin öznesi olan “biz” sözcüğü, ikinci cümlenin yüklemine bağlanarak özne-yüklem uyumsuzluğu ortaya çıkmıştır. Birinci cümleye “yaparız” yüklemi getirilmelidir. ! Öğe eksikliğiyle ilğili sorularda,eksikliğin genellikle cümlenin bağlantı yerlerinde ;bağlaçlardan, virgüllerden, noktalı virgüllerden ve fiilimsilerden sonra olduğuna dikkat edilmelidir.Örnekler, bu mantıkla yeniden incelenebilir. 8. Tamlayan ve Ek Yanlışları Dilimizde isim ve sıfat tamlamaları diye iki tür tamlama olduğunu biliyoruz. Bu tamlamalar kurulurken bazen kullanılmaz, bazen de gereksiz kullanılır.Bu da anlatım bozukluğuna yol açar.Tamlamalarda ortak kullanılan öğelerin, virgül ve bağlaçlarla bağlandığı durumlarda bu tür yanlışlıklara rastlayabiliriz • Kanunlar hazırlanırken kişisel ve kamu yararı gözetilmeli. Cümledeki “kamu yararı” bir isim tamlamasıdır.”kişisel” sözcüğü bir sıfattır ve bu tamlamaya bağlandığından “kişisel yaralı” biçimde anlamsız bir tamlama oluşmaktadır. Tamlama birkaç biçimde kurulabilir: “…..kişi ve kamu yararı..” “…kişisel yararla kamu yararı …”, “…kişisel ve kamusal yarar..”gibi ! Tamlama yanlışlarından biri de tamlayan olarak kullanılmadığı için anlatım bozukluğuna yol açan “senin ve onun” zamirlerdir.Yalnız, bununla ilgili soru, açıklamayla verilmediği takdirde bu cümlelerde anlatım bozukluğu aramayacağız. Örneğin ,”Yarışmada birinci olduğuna sevindim.” cümlesi 1991-ÖSYS’de anlam karışıklığı olan bir cümle olarak sorulmuştur.Fakat”Yaptıklarının yeterli olmadığını anlatmaya çalışıyor” cümlesi de 1996-ÖSYS’de anlatım bozukluğu olmayan seçsneklerden biri olarak verilmiştir.Oysa aynı belirsizlik burada da vardır. Senin birinci olduğuna... Onun birinci olduğuna, Senin yaptıklarının... Onu yaptıklarının... ÖRNEK A)Yetkiler, bu konuda uluslararası işbirliği yapılmasına karar verildi. B)Siyasi, askeri ve ekonomi alanlarında görüştüler. C)Üye olan ülkelere toplatı konusunda bilgi verilmesi gerek görüldü. D)Toplantıda, herkesin tartışmalara katılması gerektiğini söylediler. E)Gelecek toplantıda ele alınacak konuyu belirlediler. (1998/ÖSYS) ÇÖZÜM; B seçenekğinde “siyasi” ve “askeri” sözcükleri sıfat olmasına rağmen bir isim tamlamasının tamlayanları gibi kullanılmıştır.B’deki cümle şöyle düzeltilebilir:”Siyasi, askeri ve ekonomik alanlarda görüştüler.” DOĞRU SEÇENEK B 9.Sözcüklerin Yapısal Yanlışlığı Sözcüklerdeki yapısal yanlışlığın kaynağı, günlük konuşmalardaki bazı yanlılıkların yazıya aktarılmasıdır.Sözcüğün yapısal yanlışlığı, anlamının da cümleye uygun olmaması sonucunu doğurur. • Satışlrın iyi gittiğini görünce her şeyi pahalandırdı. Cümledeki “pahalandırdılar” sözcüğü”pahalaştırdılar” biçiminde olmalı a da cümle é...her şeyin fiyatı artırdılar” biçiminde kurulmalıdır. 10.Öğe Fazlalığı Cümledeki bir sözcük ya da sözcük öbeğinin yerine aynı akleri almış bir zamirin kullanılmasıyla, ya da ortak öğenin sıralı cümlelerde tekrarlanmasıyla yapılan anlatım bozukluğudur. •Köyünü çok sever, onu hiçbir yere değişmezdi. Cümledeki “onu”sözcüğü gereksiz kullanılmıştır.Çünkü”köyünü” nesnesi iki cümleninde ortak öğesidir.