AÇIK EKONOMİLERDE FİYATLAR VE ULUSAL ÜRETİM:Toplam Talep ve Toplam Arz Analizleri Kapalı Ekonomide Toplam Talep ve Toplam Arz Toplam Talep Eğrisi(Aggregate demand curve) Toplam talep nedir? Toplam talep, her olası fiyat düzeyinde tüm alıcılar tarafından satın alınmak istenen mal ve hizmet miktarlarını ifade eden bir kavramdır. Satın alınmak istenen mal ve hizmet miktarı ile fiyatları arasında nasıl bir ilişki vardır? Diğer faktörler sabitken, satın alınacak mal ve hizmet miktarları ile fiyatlar genel düzeyi arasında negatif yani ters yönlü bir ilişki vardır.Bu nedenle toplam talep eğrisi negatif eğimlidir. Toplam Talep Eğrisi(Aggregate demand curve) AD eğrisi daha önce incelenen IS ve LM modelinden elde edilebilir. IS-LM modelinde sabit fiyatlar varsayımı altında IS eğrisi mal piyasasında(reel sektörde) LM eğrisi de para piyasasında(nominal sektörde) denge sağlayan ulusal gelir ve faiz oranı bileşimini temsil eder. Talep yönünden makro ekonomik dengeyi IS eğrisiyle LM eğrisinin kesiştiği noktadaki ulusal gelir ve faiz bileşimi belirler. Şimdi ise fiyatların değişken olduğunu varsayarak AD eğrisini IS VE LM modeli yardımıyla açıklayalım. Mal piyasasında denge reel kavramlarla ifade edildiğinden fiyat değişmeleri IS eğrisini doğrudan etkilemez; ama reel para arzını yani MS/P yı etkiler Toplam Talep Eğrisi(Aggregate demand curve) Şeklin a kısmında görüleceği gibi fiyatlar P0’dan başlayarak P1 ve P2 biçiminde yükseldikçe, LM eğrisi de LM1 ve LM2 biçiminde sola kayar.Buna bağlı olarak her fiyat düzeyiyle ilişkili denge ulusal gelirinin de sırasıyla Y0 , Y1 , Y2 biçiminde değiştiği, yani fiyat düzeyi yükseldikçe(düştükçe) denge ulusal gelirinin azalmakta(artmakta) olduğu grafikte görülmektedir. Şeklin b kısmında fiyat düzeyleriyle her fiyat düzeyindeki denge ulusal gelirinin ayrı bir şekil üzerinde gösterilmesinden AD elde edilir.Dikkat edilirse şimdi dikey eksende faiz oranları değil fiyatlar yatay eksende ise önceden olduğu gibi ulusal gelir düzeyleri ölçülmektedir.Grafik üzerinde her fiyat düzeyiyle onun karşılığı olan denge ulusal geliri işaretlendiğinde negatif eğimli AD ortaya çıkar. Toplam Talep Eğrisi(Aggregate demand curve) AD eğrisinin eğimini ne belirler? AD eğrisinin eğimini, IS ve LM eğrileri birlikte belirlerler.Bu eğrilerin esnekliği ne derece yüksekse AD eğrisi de o derece yatık(esnek) olur.Buna göre IS ve LM eğrilerinin eğimlerindeki bir değişme de AD eğrisinin eğiminde aynı değişmeye yol açar. AD eğrisinin konumunu ne belirler? AD eğrisinin konumu da IS ve LM eğrilerine bağlıdır.IS eğrisinin sağa kayması ilgili her fiyat düzeyinde daha yüksek denge ulusal gelirine ulaşılmasına neden olur.Bu bakımdan IS eğrisinin sağa(sola) doğru hareket etmesi AD eğrisini de sağa(sola) kaydırır. Örneğin:Hükümet harcamalarında veya yurt içi yatırımlardaki bir artış IS’nin dolayısıyla da AD’nin sağa kaymasına neden olur. Örneğin:Vergilerdeki bir yükselme IS eğrisini dikleştirir ve AD eğrisini de aynı şekilde değiştirir. Örneğin:Para arzındaki bir genişleme ise para arzını artırdığı için LM eğrisini sağa kaydırır ve daha yüksek denge gelirine böylece de AD eğrisinin sağa kaymasına neden olur.Daraltıcı para politikası tersine AD eğrisini sola kaydırır. Toplam Arz Eğrisi(Aggregate supply curve) Toplam arz nedir? Ekonomide olası her fiyat düzeyinde üretilmek ve satılmak istenen yurt içi mal ve hizmet miktarına toplam arz adı verilir. Satılmak istenen mal ve hizmet miktarı ile fiyatları arasında nasıl bir ilişki vardır? Yüksek fiyatlar işletmeleri daha fazla üretim yapmaya ve satmaya özendirir; düşük fiyatlar ise onları üretimlerini kısmaya yöneltir.Bu bakımdan ekonomideki genel fiyat düzeyiyle işletmelerin satışa sunacakları toplam reel üretim arasında normal koşullar altında pozitif yönlü bir ilişki bulunduğu kabul edilir. Toplam arzı ne belirler? Bir ekonomide mevcut kaynakların göreceli miktarı, teknolojideki gelişme düzeyi, faktörlerin istihdam edilen miktarları ve ne etkinlikte kullanıldıkları gibi etkenler belirler. Toplam Arz Eğrisi(Aggregate supply curve) Kısa dönemlerde sermaye stoku, doğal kaynaklar ve teknoloji gibi faktörler sabittir.Bu da firmaların kar maksimizasyonu olarak kullanabilecekleri tek değişken girdinin emek olduğu anlamına gelir. Toplam Arz Eğrisi(Aggregate supply curve) Firmalar kar maksimizasyonu sağlayacak miktarda emek kullanırlar.Bunun için de son çalıştırılan işçi için emeğin marjinal ürün değerini geçerli ücret düzeyine eşitlerler.Marjinal ürün değeri de marjinal fiziki ürün ile fiyatın çarpımına eşittir.Buna göre ücretler sabit iken genel fiyat düzeyindeki artış marjinal ürün değerini yükseltir dolayısıyla da daha yüksek istihdam ve üretim düzeyine yol açar.Fiyatlardaki düşüş de tersine istihdam ve üretim düzeyini düşürür.Böylece sabit bir ücret düzeyinde farklı ulusal fiyat düzeyleri işaretlenerek şeklin a kısmında görülen düz bir doğru biçimindeki AS kısa dönem toplam arz eğrisi elde edilir. Bununla birlikte eğer ekonominin halen tam çalışma düzeyinde veya ona yakın bir yerde bulunduğunu varsayarsak kısa dönemde arz edilen emek miktarındaki artışlar ancak ücretlerin artırılmasıyla sağlanabilecektir.Dolayısıyla kısa dönem toplam arz eğrisi pozitif eğimli düz bir doğru biçiminde değil grafiğin b kısmında görüldüğü gibi yüksek üretim düzeylerinde giderek dikleşen bir eğri biçiminde olacaktır.Yani fiyat artıkça üretim de artacak fakat üretimdeki göreceli artışlar fiyat artışlarından düşük olacaktır. Toplam Arz Eğrisi(Aggregate supply curve) Bir genelleştirme yaparsak denilebilir ki daha fazla işgücünü çekebilmek için gerekli ücret artışları ne kadar yüksekse kısa dönem toplam emek arz eğrisi AS de o ölçüde dikleşen bir eğri biçiminde olacaktır. Toplam Arz Eğrisi(Aggregate supply curve) Makro ekonomide genel kabul edilen görüşe göre işçilerin arz edecekleri emek miktarı parasal ücrete değil elde edilecek reel ücrete bağlıdır.Yani işçilerin fiyatlardaki bir artışa ilk gösterecekleri tepki daha yüksek istihdam ve daha yüksek gelir biçiminde olur.Ama bir kez fiyatların bekledikleri düzeyden yüksek olduğunun farkına vardıklarında nominal ücret taleplerini artırırlar ve sendikaların da baskılarıyla bu artışları almayı başarırlar.Böylece yeterli zaman geçmesinden sonra genel fiyatlardaki bir artış yalnızca nominal ücretlerde bunu karşılayacak artışlara yol açmış olur.İstihdam ve üretim de ise reel bir etki görülmez. Eğer ücretlerin fiyatlarla aynı hızda değiştiği varsayılırsa(rasyonel bekleyişler hipotezindeki gibi fiyat değişmeleri önceden tahmin ediliyorsa) o takdirde fiyat artışı reel üretim ve istihdam üzerinde hiçbir etki doğurmaz. Toplam Arz Eğrisi(Aggregate supply curve) Makro iktisat teorisyenleri arasında ücretlerin gerçekte aşağı yönde yapışkan olup olmadığı ve işgücü piyasalarındaki uyum gecikmelerinin uyum süresi konusunda önemli tartışmalar vardır. Keynesgiller çeşitli engeller ve piyasa aksaklıkları dolayısıyla uyum sürecinin parasalcılara göre daha uzun olacağını kabul ederler.Bu nedenle onlara göre hükümet politikalarının daha büyük bir rolü vardır. Yeni klasik iktisatçılara göre nominal ücretler fiyatlar kadar hızlı yükselir.Yani işçiler beklenmekte olan bir olayın ücretler üzerindeki etkisini anında görür ve reel ücretlerini aynı düzeyde sürdürmek için derhal harekete geçerler.Böylece dikey konumda olan bir toplam arz eğrisi ortaya çıkar. Özetle çoğu yazar doğal ulusal gelir düzeyinde uzun dönemli toplam arz eğrisinin dik bir konumda olacağı konusunda görüş birliği içindedir fakat kısa dönemde AS eğrisinin dikey olmayan kısmıyla üretimin fiyatlara verdiği kısa dönemli tepki konularında önemli görüş ayrılıkları vardır. Toplam Talep Toplam Arz ile Denge Gelir Fiyat Düzeyi Toplam talep ve toplam arz dengesi UD toplam arz eğrisi KD toplam arz eğrisi ve toplam talep eğrisinin kesiştiği noktada oluşur. Örneğin: hükümet harcamalarında ve para arzında bir genişlemeyle toplam talepte bir artış olsun. Sonuç olarak doğal istihdam ve üretim düzeyinde sürekli etki yaratmanın tek yolu teknoloji sermaye stoku gibi temel etkenlerin değişmesidir.Yani genişletici para ve maliye politikalarının fiyat artışı yerine gelir istihdamı sürekli artırmak için sözü edilen faktörlerin genişleme yönünde değiştirilmesi gerekir. AÇIK EKONOMİLERDE TOPLAM TALEP ve TOPLAM ARZ GENEL BAKIŞ Ekonominin dışa açılması doğal olarak toplam talebi de etkiler. Dışa açılma teknolojik yenilikler, yönetim bilgileri, uluslar arası yatırımlar… yoluyla uzun vadeli arz etkileri doğurur. Dışa açılmanın asıl önemli etkileri kısa ve orta vadeli toplam talep üzerinde ortaya çıkar. Bundan sonraki slaytlarda sabit ve değişken kur sistemlerinde toplam talepteki bu değişmeler üzerinde durulacaktır. SABİT KUR SİSTEMİ SABİT KUR SİSTEMİ İlk denge durumu şeklin a kısmındaki İ0 ve Y0 bileşimiyle gösterilmiştir. Sabit kur sisteminde toplam talep eğrisini elde etmek için şeklin b kısmında gösterildiği gibi fiyatlarda artış olmuştur. Fiyat artışı reel para arzını düşürür ve LM eğrisini sola kaydırır. İç fiyat artışları buna ek olarak ülkenin dış ticarette göreceli fiyatlarını da değiştirir; böylece ihracat daha pahalı, ithalat ise daha ucuz olur. İç fiyat artışlarının ihracatı azaltıp ithalatı artırması karşısında BP eğrisi sola doğru yer değiştirir.Çünkü şimdi dış ticaret bilançosundaki bozulmayı dengeleyecek ölçüde bir kısa süreli yabancı sermaye girişi için daha yüksek faiz oranı gerekecektir. Dış ticaret bilançosundaki bozulma aynı zamanda IS eğrisini de sola kaydırır. Böylece fiyat artışları yalnız reel para arzını azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda AD eğrisinden görüleceği gibi toplam talebi de düşürücü etki doğurur. DEĞİŞKEN KUR SİSTEMİ Değişken kur sistemlerinde AD daha önce açıklanana benzer biçimde elde edilir. Yurt içi fiyatlardaki artışlar yine LM IS ve BP eğrilerini sola kaydırır.Fark uyum sürecinin niteliğinde kendini gösterir. Eğer 3 eğrideki sola kayma bir dengeye ulaşmazsa ödemeler bilançosu da dengede olmaz.Bu ise sanki ya bir ödeme fazlası ya da bir dış ödeme açığı varmış gibi etkilerin ortaya çıkmasına neden olur. Bir dış fazla durumundakine benzer baskılar sonucunda döviz kuru değer kazanır.Bu ise BP ve IS eğrisi daha da sola iter. Bu uyum süreci her üç piyasada denge eş anlı olarak sağlanıncaya kadar sürer. Eğer fiyat artışı dış açık benzeri etkiler doğurmuş olsaydı ulusal para değer yitirecek ve yeni denge sağlanıncaya kadar IS ve BP eğrileri bir kez daha sağa doğru kayacaktı. AÇIK EKONOMİLERDE PARA VE MALİYE POLİTİKASI:ESNEK FİYATLAR PARA POLİTİKASININ ETKİLERİ:ESNEK KUR SİSTEMİ Para politikasının etkileri uygulanan kur sistemine bağlıdır.Sabit kur sisteminde para politikası toplam talep üzerinde çok sınırlı bir etki doğuracağından o durumu ihmal edebiliriz.Esnek kur sistemlerinde ise para politikası çok etkili bir araçtır. PARA POLİTİKASININ ETKİLERİ:ESNEK KUR SİSTEMİ Şeklin altında yazan eksik istihdam varsayımı yerine tam istihdam varsayımını esas alınız PARA POLİTİKASININ ETKİLERİ:ESNEK KUR SİSTEMİ TAM İSTİHDAM DENGE DURUMU E noktası:İlk denge durumundaki ulusal gelir ve fiyat bileşimi Y0 ve P0’ dır.Bu gelir ve fiyat bileşimini UD arz eğrisi ile KD arz eğrisi ve toplam talep eğrisinin kesiştiği E noktası belirlemektedir.Ekonomi kısa ve uzun dönem denge durumu içinde olduğundan E noktasında gerçekleşen fiyatlar beklenen fiyatlara eşitlenmiş durumdadır. Örneğin genişletici bir para politikası uygulansın: Para arzının genişlemesiyle AD eğrisi sağa kayar ve ekonomide bir dengesizlik ortaya çıkar.Fiyatlardaki değişme karşısında işçilerin nominal ücretlerini artırabilmeleri için bir zamana gerek vardır.Böylece üretim artıkça fiyatlar yükselir ve ekonomi F noktasında yeni bir kısa dönem dengesine ulaşır.İşçiler gerçekleşen fiyatın beklenen fiyattan yüksek olduğunun farkına varmalarıyla ücretlerinde artış talebinde bulunur ve çoğu kez bu taleplerini gerçekleştirirler.Fiyat artışlarına paralel olarak ücretlerde artınca aynı reel ücret düzeyinde aynı miktarda emek arz edilmiş olur.Böylece genişleyen para arzı koşullarında kısa dönem toplam arz eğrisi beklenen fiyatlar gerçekleşen fiyatlara yeniden eşitleninceye kadar sola kayar.Yeni denge G noktasında oluşur. PARA POLİTİKASININ ETKİLERİ:ESNEK KUR SİSTEMİ PARA POLİTİKASININ ETKİLERİ:ESNEK KUR SİSTEMİ EKSİK İSTİHDAM DENGE DURUMU 1)Para politikasını kullanırsak: Diyelim ki ekonomi başlangıçta eksik istihdam düzeyindedir.Dolayısıyla ekonomi bir işsizlik içinde bulunmaktadır.Ekonomiyi tam çalışma düzeyine çıkartabilmek için genişletici para politikası uygulansın. Para arzının artırılması AD eğrisini sağa kaydırır ve ekonomi K noktasında yeni dengeye ulaşır.Yurt içi gelir artar ama bu artış fiyatların yükselmesi pahasına gerçekleştirilmiş olur. Yeni fiyat düzeyi kısa dönem arz eğrisi üzerindeki beklenen fiyat düzeyiyle uyumlu olduğundan işçi sendikalarının ücret artışı konusunda baskı yapmalarına gerek duyulmaz. PARA POLİTİKASININ ETKİLERİ:ESNEK KUR SİSTEMİ EKSİK İSTİHDAM DENGE DURUMU 2)Piyasa Mekanizmasını Doğal İşleyişine Bırakırsak:fiyatların ve nominal ücretlerin düşmesi Para arzını artırmak yerine diyelim ki ekonomik durgunluğa karşı hiçbir politika uygulanmayıp sorunun çözümü piyasa mekanizmasının kendiliğinden işleyişine bırakılmış olsun. Eğer ücretlerin aşağı doğru esnek olduğu varsayımı yapılırsa gerçekleşen fiyat düzeyi(P0) beklenen fiyat düzeyinin(P1) altında kaldığı için ekonomideki durgunluk beklenen fiyatların ve nominal ücretlerin düşmesine neden olur. Beklenen fiyatlardaki düşüşe bağlı olarak kısa dönemli arz eğrisi sağa kayar. Ekonomi tam istihdam düzeyine ulaşır. PARA POLİTİKASININ ETKİLERİ:ESNEK KUR SİSTEMİ Eksik istihdam durumunda para politikası mı kullanılsın yoksa piyasa mekanizmasını serbest işleyişine mi bırakalım? Para politikası aracının kullanılmasını eleştirenler genişleyen para arzının hükümet müdahalesinde artış beklentisi yaratarak daha yüksek fiyatlara yol açacağına yani enflasyonu körükleyeceğine işaret ederler. Para politikasının savunucularına göre de ücretler gerçekte aşağı yönde esnek değildir dolayısıyla fiyat mekanizmasıyla sorunun çözümü çok uzun zaman alabilir.Ayrıca otomatik mekanizmanın bir ölçüde işlediği varsayılsa bile yapılamayan üretim yaygın işsizlik ve uygulanan sosyal yardım programları dolayısıyla topluma aşırı ölçüde yüksek maliyet yüklenmiş olur. MALİYE POLİTİKASININ ETKİLERİ:SABİT KUR SİSTEMİ Maliye politikası esnek kur sistemi koşulları altında kısa süreli sermaye hareketlerini hem göreceli biçimde hem de tam hareketli olduğu durumlarda ulusal geliri artırmada etkili olmamaktadır. Sabit kur sistemi koşulları altında maliye politikası uygulamaları ise serbest kur sisteminde para politikası etkilerinin benzerlerini doğurur. Ekonomik Büyüme ve Ekonomi Politikaları Buraya kadar yapılan analizlerde yalnızca para ve maliye politikalarının toplam talep üzerindeki etkileri incelenmiştir. Ekonomi politikalarının fiyatları artırma yanında ekonomide sürekli etkiler yaratabilmek için üretim kapasitesini yükseltici bir sonuç doğurmaları gerekir. Üretim kapasitesinin artması uzun dönemli toplam arz eğrisinin sağa doğru kayması demektir. Örneğin: Teknolojik gelişmeyi özendiren Emeğin niteliklerini yükselten Özel sermaye birikimini hızlandıran Gerekli sosyal sermayeye katkı yapan Ekonomik politikalar ulusal gelir ve istihdam üzerinde sürekli etkide bulunacaktır.