2547 sayılı kanun

advertisement
MESANE TÜMÖRLERİ
Hem. Gül YALÇINKAYA
2. Üroloji Kliniği
Sağlık Slayt Arşivi: http://hastaneciyiz.blogspot.com
Mesane kanseri Ürogenital sistemin en
sık raslanılan
tümörüdür.
Kansere
bağlı
tüm ölümlerin % 3’ünü oluşturur.
Mesane
tümörü denildiği
daima
zaman, hemen
epitelyal tümörler, bunlar
değişici epitel hücreli
arasında da
kanser
anlaşılır.
Mesane kanserinin yaklaşık
• % 80-90’ı değişici hücreli kanser,
• % 7’si yassı hücreli kanser ve
• % 2’si adeno kanseridir.
Mesane kanseri erkeklerde kadınlara oranla
2-3 kez daha fazladır.
Ortalama görülme yaşı 65’tir.
Mesane Kanserinde Risk Faktörleri
Mesane kanserinin
gelişiminde
çeşitli
faktörlerin rol oynadığı belirtilmektedir.
Bu faktörlerden başlıcaları:
• Endüstriyel Karsinojenler.
Kimyasal maddelerle uzun süre temas eden kişilerde
mesane
tümörleri
daha
fazla görülmektedir.
Genellikle kuru temizleyiciler, berberler, boyacılar, lastik
ve deri sanayiinde çalışanlar, matbaa işçileri
temas
halindedir. Aromatik aminler solunum, sindirim yoluyla
ya da deriden absorbsiyonla bedene girer.
• Sigara.
Mesane
kanserlerinin
sigara
içenlerde, içmeyenlere oranla 2-4 kez daha
fazla görüldüğü belirtilmektedir.
İçilen sigara miktarı ve sigara
alışkanlığının süresi kanser gelişimiyle
doğrudan ilişkilidir.
•
Kronik enfeksiyon ve irritasyon
Uzun süre taş, yabancı cisim gibi
nedenlerle irritasyon ve enfeksiyon,
üretelyumda kanser oluşmasına yol
açabilir.
Ayrıca, pelvise radyoterapi uygulanması,
aşırı analizejik kullanımı, sakarin gibi yapay
tatlandırıcıların kullanımı ile mesane kanseri
gelişimi arasında ilişki olduğu belirtilmektedir.
Mesane kanseri, mesanenin herhangi bir
yerinde gelişebilir. Fakat en fazla trigon ve
üreterlerin mesaneye açıldığı kısımda, ikinci
derecede mesanenin yan duvarlarında bulunur.
Mesane kanseri; direkt yolla, lenfojen ve
hematojen yolla yayılır.
Lokal yolla mesane duvarına, daha sonra
komşu organlara rektum, kolon ve bağırsaklara;
kadınlarda uterus ve vagene, erkeklerde
veziküla seminalislere yayılır.
Kan yoluyla metastazlar uzak organlara
(Karaciğer, akciğer, kemik ve beyin) olur.
Mesane Kanseri Belirti ve Bulguları;
Mesane kanserinde en
bulgu pıhtılı hematüridir.
sık görülen
Vakaların % 75-80’inde ilk bulgudur.
İdrarında kan bulunan kişiler kanser
yönünden değerlendirilmelidir.
Mesane
kanserinin
ileri
evrelerinde ya da
mesane kanseri trigon ve mesane boynunda yer
aldığında kanserin ilk evresinde, üriner
obstrüksiyon bulguları (disüri, pollaküri, strangüri
ve idrar retansiyonu) görülür
Ağrı, kanserin ileri evresinde mesane
duvarına yayılım ve sinirlerin tutulmasına bağlı
suprapubik bölge ve perinede hissedilir.
Tümör üreteri tıkadıysa yan ağrısı vardır.
İlerlemiş mesane kanserinde alt ekstremitelerde
lenf ödem görülebilir.
Tanı:
Mesane kanserinin tanısında ilk yapılması
gereken idrar tetkikidir.
Rutin kan incelemeleri de yapılmalıdır, anemi
saptanabilir.
Tanı için USG mutlaka yapılmalıdır.
Ayrıca IVP ve bilgisayarlı tomografiden hem
tanı hem de tümörün evrelendirilmesi için
yararlanılır.
Tedavi:
Mesane Tümörlerinin tedavisi çok çeşitlidir.
Tümörün;
• yerine,
• sayı ve büyüklüğüne,
• hücre yapısına,
• çevresel ve uzak metastazlarına göre tedavi
yöntemlerinden biri ya da birden fazlası tek
başına ya da birlikte uygulanır.
Başlıca tedavi yöntemleri;
Cerrahi Tedavi.
Mesane tümörlerinde başlıca iki tip
cerrahi tedavi uygulanır:
(1)Endoskopik tedavi
(2)Açık cerrahi tedavi.
1- Endoskopik tedavi;
Transüretral mesane tümörü rezeksiyonudur. Üretra
yoluyla mesaneye girilerek tümör rezeke edilir. Bu
cerrahi girişimden sonra hematüri görülür ve
kanama duruncaya kadar hastaya kalıcı üretral
kateter uygulanır ve pıhtı oluşumunu önlemek
için
sürekli ya da aralıklı
mesane irrigasyonu
yapılır.
Cerrahi
girişimden
sonra
uygulanacak bakım,
sistoskopu ve transüretral prostatektomi sonrası
uygulanan bakım gibidir.
2- Açık cerrahi tedavi;
Suprapubik bölgeden yapılan bir kesiyle
girilerek uygulanan tedavidir.
Bu yöntemle açık mesane tümörü rezeksiyonu
ve sistektomi (mesanenin çıkarılması) uygulanır.
Açık mesane rezeksiyonunda mesane açılır,
tümör çıkarılır ve fulgurasyon (elektro-koterle
tümör tabanının tahrip edilmesi) uygulanır.
Açık tümör rezeksiyonu endoskopik
ameliyatların gelişmesiyle tamamen terk
edilmiştir. Ancak mesanesi başka bir sebeple
açılan tnsidental tümörlerde yapılabilir
Parsiyel sistektomi:
Mesanenin tümörlü kısmının
çıkarılmasıdır.
Ameliyattan sonra mesane kapasitesi önemli
derecede azalır. Mesane 60 ml’den fazla
idrarı tutamayabilir. Ameliyattan bir ay sonra
mesane dokusu rejenere olarak kapasitesi
200-400 ml’ye çıkabilir.
Ameliyat sonrasında mesanenin sürekli drenajı
çok önemlidir.
Kapasite çok azaldığından, mesane drene
olmazsa, içindeki dikiş hattına bası olur.
Yeterli drenajı sağlamak için hastaya hem
üretral hem de suprapubik kateter yerleştirilir.
Üreter, rezeksiyon yapılan yere yakınsa,
üretere de katater koymak gerekebilir.
Her bir kataterden drene olan idrar miktarı
sık aralarda izlenerek, kataterlerin tıkalı
kalması önlenmelidir.
Hasta erken devrede ayağa kaldırılmalıdır.
İki ya da üç kataterin bulunması mesane
spazmına yol açabileceğinden hastaya
antipazmotikler verilebilir.
Suprapubik katater genellikle ameliyattan bir-iki
hafta sonra çıkarılır.
Üretral kateter sistotomi inzisyonu iyileşinceye
kadar bırakılır.
İyileşme süresi uzarsa, hastaya taburcu olmadan
önce, evde kateter bakımını nasıl uygulayacağı
öğretilmelidir.
Suprapubik ve üretral kateter çıkarıldıktan
sonra, mesane kapasitesi azaldığı için hasta
20 dakikada bir idrar yapar.
Bu durum kateterler çıkarılmadan evvel
hastaya açıklanmalıdır ve zamanla
mesane kapasitesinin artacağı da
söylenmelidir.
Bu dönemde hastanın günlük sıvı alımı en
az 2000 ml olmalıdır.
Hasta bu durum nedeniyle tuvalete hapis
olmamalıdır, evden dışarı çıkacağı zaman
birkaç saat sıvı almayabilir.
Hastanın rahat uyuması için akşam saatlerinde
sıvı alması kısıtlanır.
Mesane kapasitesi artsa bile hiçbir zaman
ameliyat öncesi dönemdeki kapasiteye
ulaşamayacaktır.
Hasta yaşamında bu duruma yönelik
düzenlemeleri yapmalıdır.
Radikal Sistektomi:
sistektomi; kadınlarda mesane ve üretranın;
erkeklerde mesane, üretra, prostat ve
veziküla seminalislerin çıkarılmasıdır.
Radikal sistektomide ise bunlara ek olarak
pelvik lenf ganglionları, pelvisi örten periton,
kadınlarda uterus, serviks ve overler de
çıkarılır. Mesane ve üretra çıkarıldığında
kalıcı üriner diversiyon gerekir.
Radikal sistektomi uygulanan kadın ve
erkeklerin seksüel fonksiyonları genellikle
etkilenir.
Cerrahideki son gelişmeler sayesinde
erkeklerin yaklaşık % 60’ında ereksiyon
fonksiyonu korunmaktadır.
Bununla beraber prostat ve veziküla
seminalisler çıkarıldığı için radikal
sistektomiden sonra orgazm sırasında
ejekülasyon olmaz.
Ereksiyon fonksiyonu bozulan hastalara penil
protez uygulanabilir.
Radikal sistektomiden sonra kadınlarda
genellikle seksüel fonksiyon ve orgazm
normaldir.
Bununla beraber daraltılan ve kısaltılan
vajina, cinsel ilişki sırasında ağrı
duyulmasına neden olabilir.
Ayrıca uterusun çıkarılmış olması libidoyu
etkileyebilir ve uterus spazmına duyarlı
olan kadınlarda orgazm azalmasına yol
açabilir.
Radyoterapi:
Mesane kanserinin ilerlemiş döneminde
tercih edilen bir tedavi şeklidir. Ayrıca
cerrahi tedavi ve kemoterapiyle birlikte de
uygulanır. Son yıllarda pek uygulanmamaktadır.
Radyoterapi uygulanan hastalarda
komplikasyon gelişme riski yüksektir.
En sık rastlanılan komplikasyon ciddi
sistit ve proktitis (rektum inflamasyonu)dir.
Sistit nedeniyle strangüri,disüri, pollaküri,
noktüri ve urgency gelişir.
Bu durumda hastaya
• antispazmotikler,
• üriner sistem antiseptiği verilir.
• bol sıvı alması önerilir.
Proktitis gelişen hastalara
•
az posalı diyet ve
•
bağırsak motilitesini azaltan ilaçlar
verilir.
Radyoterapiden 6-12 ay sonra ileit, kolit,
mesane ülseri ve hemoraji gelişebilir.
Kemoterapi:
Mesane tümörlerinin tedavisinde antineoplastik
ilaçlar intravezikal (mesane içine) sistemik
olarak uygulanabilir.
1955 yılından beri intravezikal olarak uygulanan
ilk Antineoplastik ilaç Thiotepa’dır.
İntravezikal kemoterapi uygulanacak hastaya
tedavi ve tedavinin yan etkileri açıklanmalıdır.
Tedaviden önce idrar kültürü alınmalı ve İVP
uygulanmalıdır.
Enfeksiyonu ya da obstrüksiyonu olan hastaya
intravezikal kemoterapi uygulanmaz.
Bu tedavi için, hasta sırtüstü pozisyonunda
iken üretral kateter uygulanır, üretral katetere,
enjektörle antineoplastik ilaç verilir.
İlaç yavaş verilmelidir, ilacın verilişi yaklaşık 30
dakikadan fazla olmalıdır.
İlaç verildikten sonra katater hemen
çıkarılmalıdır. Hastaya iki saat sırtüstü
pozisyonda kalması ve ilacın mesanede
iyi dağılımını sağlamak için bir yandan
diğer yana dönmesi söylenir.
Hasta ilacı, mesanesinde en az iki saat
tutmalıdır.
Bu süreden önce idrar yapmamalıdır.
• MRG’de yüzeyel
mesane tümörü
MRG’de ileri evre mesane
tümörü
Ta, düşük grade
Yüksek grade veya invazif (T1,T2,T3)
Lamina propria
&
Muskularis propria
“Kontrollu perforasyon”
Sağlık Slayt Arşivi: http://hastaneciyiz.blogspot.com
Download