Su sisteminizi optimum artlarda kullanın kazancınızı ikiye katlayın Normal iklim ko ullarında kanatlılar yediklerinin iki katı kadar su tüketirler. yi kaliteli su sindirim faaliyetlerine yardımcı olur, aynı zamanda, besinlerin vücut içinde ta ınmasında, vücut ısısının düzenlenmesinde ve artıkların vücuttan uzakla tırılmasında yüksek öneme sahiptir. Bu nedenle içme suyu hayvanların sa lık durumları ve verim parametreleri ile yakından ilgilidir. çme suyu ve sistemlerinin temizlik düzeyleri istenen seviyede olmadı ından ba lı ba ına birer kontaminasyon kayna ı olabilirler. Bunun yanında kimyasal özellikleri uygun olmayan içme suyu da sindirimi olumsuz etkileyecek, ilaç, a ı ve vitamin gibi maddelerin de iyi emilememesine neden olacaktır. Söz konusu katkı maddelerinin içme suyu ile verilmesi ise, sistemde bir polisakkarit tabakasının olu masına sebep olur. Bu da mikroorganizma geli mesi için oldukça uygun bir ortam olan biyofilm olu umu ile son bulur. Bu suyu içen bütün hayvanlar kontamine olur. Bunun yanı sıra lime olarak bilinen kireç ve mineral madde artıkları da borular içinde birikerek bir tabaka olu tururlar ve mikroorganizmalar için barınak görevi görürler. Ba langıç dönemindeki yüksek kümes sıcaklı ı ve dü ük su akımı alg ve bakteriler için mükemmel bir üreme ortamı hazırlamaktadır, (3 derece sıcaklıkta bile bir tek E koli, 24 saat içinde 24 trilyon sayıya ula abilmektedir) Önlem olarak sistemden, düzenli aralıklarla tazyikli su geçirilmesi birçok kontaminantın dı arı atılmasını ve aynı zamanda da sisteme taze su girmesini sa lar. Ancak bu i lem biyofilm tabakasını ortadan kaldıramaz ve kireç tabakasını da yerinden sökemez Son yirmi yılda, dünyadaki bütün üreticiler yava yava açık su sistemlerinden kapalı su sistemlerine geçi yapmaya ba ladılar. Bu de i imin sebebi ise kanatlı performansını iyile tirmek ve maliyetleri azaltmaktır. Kapalı sistemlerde açık yada yarı açık sistemlere nazaran mikroorganizma yükü daha azdır. Ancak nipellerden alınan numuneler üzerinde yapılan analizler sonucunda elde edilen verilere göre, kapalı sistemlerde bile kabul edilebilir düzeyin çok üstünde mikroorganizma bulunmaktadır. Bunun sebebi de borular içinde olu an biyofilm tabakasındır. Kapalı su sistemlerinin birçok faydaları vardır, ancak sistemden maksimum fayda sa layabilmek için düzenli kontrollerin yapılması ve olumsuzlukların giderilmesi gerekmektedir. Dikkat edilecek hususları gözden geçirecek olursak: 1: Su hattı zeminden belli bir mesafede yukarıda tutulmalı: Sulukların yerden belli bir mesafede yukarıda durdu undan emin olunmalıdır ki hayvanlar rahat ve etkili bir ekilde su içebilsinler. Altlık homojen olmayabilir veya her yere e it olarak da ıtılmamı olabilir bu nedenle zeminin düzensiz olabilece i akıldan çıkarılmamalıdır. Böyle durumlarda sulukların bazıları çok yukarıda kalırken bazıları da çok a a ıda kalır. Yukarıda olan suluklar hayvanların ihtiyaç duydukları miktarda suyun yeteri kadar alınamamasına neden olurken a a ıda olanlar da suyun etrafa saçılmasına neden olur. Bazen de zamanla, sulukların kaldırma sistemi gerilir yada gev er ve suluklar do ru yükseklikte durmaz. Üreticiler bu gibi durumların önüne, düzensiz olan altlı ı düzle tirerek veya vinç sistemini yer ve suluklar arasında belli bir mesafe kalacak ekilde ayarlayarak kolayca geçebilirler. 2. Biyofilm eliminasyonu: Biyofilm olu umu, organik moleküllerin boru yüzeyine yapı masıyla ba lar. Su içerisinde serbest halde yüzen mikroorganizmalar da bu durumdan faydalanarak kolayca kendilerini yüzeye yapı tırırlar ve yine suda serbest halde bulunan gıda niteli indeki maddelerle beslenerek ço alırlar. Ço alan mikroorganizmalar, polimerik yapıda olan ekstraselüler bir madde salgılarlar. Bu madde suda serbest halde olan di er mikroorganizmaları da kendine çeker, böylece giderek büyüyen bir biyofilm tabakası ekillenir. Üreticilerin vitamin, ve çe itli ilaçları kullanmasıyla da mikroorganizmalar kolayca üremek için glikoz ve di er besinlerden zengin bir ortam bulurlar. Biyofilm, suyun kontamine olmasının yanı sıra nipellerin tıkanmasından da sorumludur. Üreticiler bu durumun önüne geçmek için klor kullanırlar ancak bu i lem sadece yüzeydeki mikroorganizmaları öldürür. Biyofilm tabakasının içine gizlenmi mikroorganizmalardan kurtulmak için yeterli de ildir. Çünkü, uygulamadan sonra sistemdeki bakteri yükü hemen eski sayısına ula ır. laç, vitamin ve benzeri maddelerin uygulanması ardından yüksek basınçlı suyun borulardan geçirilmesi mikroorganizmalar için besin de eri ta ıyan maddelerin boru yüzeyine yapı masını az da olsa engellemektedir. Bununla beraber, biyofilm eliminasyonunda oldukça etkili olan ve gerçek bir çözüm sunan, hidrojen peroksit esaslı dezenfektan maddeler vardır. Aktif maddeleri parçalandı ında açı a çıkan oksidan ajanlar sayesinde boruların iç yüzeyindeki olu umları yüzeyden kolayca uzakla tırırlar. Periyodik olarak yapılan ilaç uygulamalarının ardından, sistemden yüksek basınclı su geçirilmesi ve dönem aralarında da sistemin uygun kimyasallarla dezenfeksiyon ve temizli i kazancı maksimize etmenin en kolay yollarından biridir. 3. Kireçlenmenin engellenmesi: Kireçlenme, su içinde asılı duran inorganik yapıdaki maddelerin çökmesi sonucu olu ur, bu parçacıklar çökerek sistemin tıkanması ve sızıntıların ekillenmesi gibi can sıkıcı sonuçlar do ururlar. Nipeller tıkanması sonucu yetersiz su alımı ile beraber su ile verilen yem katkı maddelerinin de hayvanlar tarafından e it olarak alınması engellenir. Mikroorganizmalar kireç tabakası ile kaplanmı kirli su boruları içine yapı ırlar ve biyofilm olu umuna katkıda bulunurlar. E er su içerisinde demir minerali varsa bu oksijenle birle erek ferik oksiti ekillendirir ki bu da suyun kırmızı – kahverengi renk almasına ve tadının metalik olmasına neden olur. Bu durum da hayvanın su içmesini engeller. Sediment olu umu ile mücadele etmek için iki yol vardır. Biri, filtre kullanımıdır, örne in 5-10 mikron büyüklü ünde porları olan filtreler su hattının i letmelere girdi i yerlere takılabilir. Filtreler düzenli aralıklarla kontrol edilmeli ve de i tirilmelidir. kinci yöntem ise düzenli olarak yüksek basınçlı su ile sistemi temizlemektir. Ancak bu yöntem tek ba ına yetersiz kalır. 4. Hava kabarcıklarının eliminasyonu: Hava kabarcıklarının su sistemindeki boruları tıkama potansiyelleri her zaman vardır. Böyle durumlarda hayvanlar su ihtiyaçlarını kar ılayamadıklarından üretim zarar görür, hayvanlar sulukları gagalar ancak su akıntısı olmaz, hatta ekstrem durumlar ölümlerle sonuçlanabilir. E er hava kabarcı ı yeterli büyüklükte ise tıkadı ı bölümden itibaren hattın geri kalanına giden suyun geçi ini engelleyebilir ve hayvanlar su içmek istediklerinde su bulamazlar. Sistemde hava kabarcıklarının varlı ı, yeni bir sürünün ilk günü için en ciddi tehditlerden biridir. Sistem çok dü ük bir basınçla çalı ır, bu da kabarcıklardan ileri gelen tıkanmadan kurtulmak için yeterli de ildir. Civcivler sulukları aktive ederler ancak su ihtiyaçlarını kar ılayamazlar ve kısa sürede dehidrasyon nedeniyle ölürler. Korunmak için öncelikle yapılması gereken sistem boru hattının yere paralel olarak dö enmesidir. Düz bir sistemde hava su hattı boyunca yayılır ve hava kabarcıkları ekillenemez. E er sistemin yüksekte kalan yerleri varsa, hava tahliyesi noktaları en iyi korunma yöntemidir. Keza yüksek basınç sediment olu umunu ve biyofilm olu umunu sınırladı ı gibi hava kabacıklarının da sistemden uzakla tırılmalarını sa layacaktır. 5. Zeminin e imini nötralize etmek: Su hattının zemine paralel olması bütün kümes boyunca su basıncının daha dengeli olmasını sa lar. Su basıncının dengeli olması, suyun her sulu a e it olarak da ılmasını, dolayısıyla da kümes idaresinin, ve ıslak altlık sendromunun önüne geçilmesini kolayla tırır. Tabanı e imli olan kümeslerde, su regülatörden bir tepeden a a ı dökülürmü gibi aktı ı için, suluklara gere inden fazla suyun dolmasına neden olur. E imin derecesine göre suyun basıncının hafifçe artmasından, ıslak altlık sendromuna kadar varan sonuçlar ekillenir ki bu da sürünün üretim kapasitesini azaltırken aynı zamanda sa lıksız bir çevrenin olu umuna neden olur. E imli kümeslerde, su sisteminin bazı yerlerine e imi azaltıcı takviyeler ve basıncı azaltıcı aletler yerle tirmek sorunun giderilmesi için uygun bir yol olabilir. CID 2000 Hidrojen peroksit, perasetik asit ve asetik asit bazlı bir üründür. Gram (+) ve gram (-) bakteriler, mycobakteriler, sporlar, ve viruslar üzerinde çok dü ük dilüsyonlarda etkilidir. CID 2000 toksik de ildir ve kalıntı riski yoktur. Güçlü dekalsifikasyon etkisi sayesinde: * Uygulandı ında açı a çıkan oksijen, boru hattı içerisinde gaz formda birikir, bu da biyofilm tabaksını boru yüzeyinden uzakla tırır. * Kireç tabakasının uzakla tırılması için idealdir, biriken kireç tabakasını hızla su sisteminden uzakla tırır. Hayvanların varlı ında güvenle kullanılır, önerilen dozlarda kullanıldı ında suyun tadını de i tirmez ve su tüketiminde azalmaya neden olmaz. Kullanım ekli 1. Suyun Asidifikasyonu: Birçok co rafi bölgede yaygın olan problem suyun pH’sı ve sertli idir. Yüksek pH ve asit tamponlama kapasitesinden dolayı, sert su kursakta laktik asit üretecek olan ve kursak ph sını dü üren bakterilerin yükünü a ırla tırdı ı için suyun asitlendirilmesi yararlıdır. Bu durum yeti kin kanatlılar kadar bakteri populasyonu olu mamı yeni yerle tirilen civciv ve hindi palazları için de özellikle önemlidir. 300 ml / 1000 lt oranında içme suyuna katılarak uygulanır. Suyun asidifikasyonu ile birlikte belli bir pH’nın altında ya ayamayan mikroorganizmaların eliminasyonu açısından da oldukça faydalıdır. Böylece bakteriyel kirlilik de belli bir seviyede kalır. 2. Dönem aralarında su sisteminin dezenfeksiyonu: % 2 oranında sulandırılarak kullanılır. Sistem içinde iki saat kadar bekletilir, bo altıldıktan sonra da, sistem tamamen temizlenene kadar temiz su ile durulanır. Bu konsantrasyonda sistemdeki suyun asiditesi oldukça güçlüdür, bu da birçok hastalık yapıcı mikroorganizma için öldürücüdür ancak su sistemine zarar vermeyecek kadar da seyreltiktir. 1000 m2 taban alanı olan bir kümeste a a ı yukarı 300 litre hacminde bir su sistemi vardır. Bu hacimdeki bir sistemin dezenfeksiyonu için 2/100 oranında sulandırma yapılırsa 6 litre CID 2000 kullanılması gerekecektir. Üretime ba lamadan önce içme suyu sisteminin temizli i ve bu amaçla da stabilize hidrojen peroksit ve organik asit bazlı ürünlerin kullanımı birçok enfeksiyöz problemin önüne geçilmesinde çözüm olu turur. Bu uygulama ölüm oranlarını Kaynaklar: Poultry International, Mayıs, 2005 CID LINES veri bankası. dü ürmekte ve ilaç maliyetini de azaltmaktadır. Aynı zamanda bu tür ürünlerin kullanımı ile daha sa lıklı hayvanların üretimi, hayvanların daha iyi bir metabolizmaya sahip olması, daha kaliteli bir karkas olu umu, daha kaliteli yumurta kabu u olu umu ve daha iyi FCR de erleri sayesinde daha çok kazanç elde edilmektedir.