T.B.M.M. B : 49 13 . 3 . 1992 O : 2 Bunun dışında, bu geçen uzun

advertisement
T.B.M.M.
B : 49
13 . 3 . 1992
O:2
Bunun dışında, bu geçen uzun zaman zarfında, şehirleşme oranı artmış ve kırsal kesimde
yaşayan insanımızın sayısı, genel nüfusa oranla, yüzde 50'lere kadar inmiştir. İhracatın yapısı­
na baktığımız zaman, onda da belirli bir değişiklik olduğu görülmektedir, örneğin, 1978 yılın­
da 2,3 milyar dolar ihracatın yüzde 64'ü; tarım ürünleri, yüzde 19,3'ü, sanayi ürünleri olmak­
la beraber; 1990 yılına gelindiği zaman, bu uyapıda önemli değişiklik görülmüş ve tarımın,
ihracattaki payı yüzde 17,3; sanayiinin ise yüzde 80 olmuştur.
1990 yılında 20,3 milyar dolarlık bir ithalat yapılmış, bunun da yüzde 76'sı sanayi ürünle­
ri olmuştur.
Dış ticaret açığımız, 1947 yılından beri, hemen hemen sürekli bir şekilde, belirli ölçülerde
bu durumunu korumuş; yani, dış ticaret açığı itibariyle müspet manada fazla bir gelişme ol­
mamış, 45 yıl içerisinde, maalesef, dış ticaret açığımız sürekli kendisini bu haliyle korumuştur.
Diğer taraftan, altyapı tesisleri itibariyle (yol, su, elektrik ve PTT hizmetleri itibariyle)
ülkemizde bazı değişiklikler ve gelişmeler olmuştur.
Değerli üyeler, bütün bu saydığımız ve ifade etmeye çalışmış olduğumuz rakamlar, itibarî
olarak, Türkiye'nin çok büyük bir kalkınma içerisinde bulunduğunu göstermekle beraber, Türk­
iye, kendi içerisinde belki bu değişim ve gelişimi göstermiştir; ama, uluslararası platformda
kendisini kabul ettirebilecek bir ekonomik güce maalesef ulaşamamıştır.
Bugün kalkınmış bir ülke sayılabilmesi için, uluslararası standartlara göre, sanayi ürünle­
rinin toplam ihracattaki payının yüzde 75'in üzerinde olması; tarım sektöründe istihdam edi­
len nüfusun da, yüzde 25'ten aşağı olması lazım gelirken; bugün Türkiye'de, tarım kesiminde­
ki istihdam yüzde 50 ve ihracatımızın içerisindeki sanayi ürünlerinin payı, her ne kadar yüzde
80 olarak görünüyorsa da, bu rakam oldukça düşüktür. Çünkü, bu yüzde 80 rakamının içeri­
sinde tarıma dayalı bir nispet vardır ki, o da, yüzde 56'dır. Bunu 80'den çıkardığımız takdirde,
reel olarak, sanayi ürünü yüzde 24 olabilmektedir.
Bazı gelişmiş ülkelerin rakamlarına baktığımızda, istihdam itibariyle, Amerika Birleşik
Devletlerinde yüzde 3 olmakta, Japonya'da yüzde 6,5, Almanya'da yüzde 3.2, İngiltere'de 2;
7 sanayileşmiş ülkenin ortalaması ise yüzde 4 olmaktadır.
Sayın Başkan, değerli üyeler; Türkiye, öteden beri tercihini Batıdan yana koymuştur ve
her yönüyle Batıyı taklit eden bir ülke durumundadır. Bugüne kadar, Batının sosyal yapısını
taklit eden Türkiye, Batının ekonomik ve teknolojik yapısını alamadığı için, maalesef, onlarla
mukayese edildiği zaman, onların çok gerilerinde kaldığımız hemen göze çarpmaktadır.
Gene, Devlet Planlama Teşkilatının yayınlamış olduğu kitaplardan öğrendiğimiz kadarıy­
la, 1990 yılında, Amerika Birleşik Devletleri'nin gayri safî millî hâsılasının, 5,5 trilyon dolar,Almanya'nın 1,5 trilyon dolar, Japonya'nın 3 trilyon dolar, Fransa'nın 1,2 trilyon dolar, İspan­
ya'nın 487 milyar dolar, Güney Kore'nin 240 milyar dolar, Türkiye'nin ise, 110 milyar dolar
gayri safi millî hâsılasıoldugu göze çarpmaktadır. Bundan 41 sene önce 1950 yıllarında Güney
Kore'ye, bildiğiniz gibi, Türkiye asker göndermiştir. Yine İ970 yıllarında Güney Kore'nin 8,8
milyar dolar millî geliri varken, Türkiye'nin 12.9 milyar dolar millî geliri vardı; fakat geçen
21 yıllık zaman içerisinde Güney Kore kalkınmış, millî gelirini 240 milyar dolara ulaştırmış,
Türkiye ise 110 milyar dolarda kalmıştır.
Fert başına düşen millî gelir itibariyle, yine, gelişmiş ülkelerde genelde 20 bin doların üze­
rindeyken, Türkiye, 1 964 dolarda kalmış; yine, aynı yıllarda, beraber kalkınma hamlesi içeri­
sinde bulunan Güney Kore'yle mukayese ettiğimiz zaman, Güney Kore'nin fert başına düşen
millî geliri 5 562 dolar olmuştur.
s
Download