ELEKTRİK ENERJİSİ, KAMUSAL YAKLAŞIM VE

advertisement
ELEKTRİK ENERJİSİ, KAMUSAL
YAKLAŞIM VE YENİLENEBİLİR
ENERJİ
ALİ YİĞİT
ELEKTRİK - ELEKTRONİK
MÜHENDİSİ
[email protected]
1 KASIM 2008
ANKARA
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
Enerji kaynakları da tıpkı diğer doğal
kaynaklar ormanlar, madenler, hava,
su, denizler, akarsular vb. gibi
toplumların ortak kültürel varlıklarıdır.
Kişilerin bu ortak varlıklardan
ihtiyaçları oranında yararlanabilmesi
bir haktır.
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
Enerji kullanımı, evrensel bir insan
haktıdır ve kimsenin bu hakkını
kullanması engellenemez.
Merkezi yönetimler, tüm
vatandaşların enerji kullanma hakkını
sağlamak için gerekli önlemleri almak
zorundadır.
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
Elektrik enerji hem insan yaşamındaki
vazgeçilmezliği ve sanayinin temel
girdisi olması hem de kaynaklarının
kısıtlılığı nedeniyle, hem sanayileşme
açısından hem de insan yaşamı
açısından önemini korumaktadır.
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
Elektrik enerjisi; kullanım kolaylığı,
temizliği ve atık bırakmaması nedeniyle
diğer enerji kaynaklarına göre genel enerji
tüketimi içindeki payı yıllar itibari ile
artmaktadır. Şu anda dünyada genel enerji
tüketimi içinde elektrik enerjisinin payı
%40’ın üzerindedir. Bu payın 21. Yüzyılın
ilk çeyreğinde % 50’ye yükselmesi
beklenmektedir.
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
Bu artış trendi elektrik enerjisinin öneminin
gelecekte de devam edeceğinin
göstergesidir. Elektrik enerjisi politikaları
temel tezleri 70’lerde gelişmeye başlamıştır.
1970’li yıllarda dünyadaki genel ekonomik
göstergelerde olduğu gibi enerjiye olan
talepteki artış beklentilerin altında
gerçekleşmiştir. 1973’teki petrol krizi ile
başlayan süreç elektrik enerjisi üretiminde
maliyetleri arttırdı.
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
1973’e kadar petrolün sınırsız ve ucuz
olacağı gibi görünmez bir kural piyasaya
hakimdi ve ancak durumun öyle olmadığı
petrol krizi ile ortaya çıktı ve bu durum sanayi
üretim sektörünü zorladı.
Daha sonra petrol fiyatlarının düşmesine
karşın petrole dayalı elektrik enerjisi üretimi
riskli olarak kabul edildi ve petrole dayalı
elektrik üretiminden bir kaçış yaşandı.
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
Ancak dünyadaki otomotiv endüstrisindeki
büyüme nedeniyle genel enerji tüketimi içinde
petrolün payında bir azalma olmadığı gibi
hızla arttı.
70’lerdeki krizin tüm olumsuzluklarına karşın;
olumlu yansımalarıda olmuştur.
Şöyleki;
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
Bunlardan en önemlisi: Tüm dünyada
o döneme kadar parçalı bir şekilde
yönetilen elektrik enerjisinde Merkezi
Yapılar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Ülkemizde TEK’in ortaya çıkışı da
aynı sürecin ürünüdür.
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
TEK 1970 yılında 1312 sayılı yasa ile
kurulmuştur.
1982 yılında 2705 sayılı yasa
çıkarılarak Belediyelerin yetkisinde
olan kent içi elektrik dağıtımı da
TEK’e devredildi ve merkezi yapı
oluşturuldu.
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
Elektrik enerjisi üretildiği anda tüketilmek
zorundadır.
Bu da elektrik enerjisinin üretim, iletim ve
dağıtımının birlikte değerlendirilmesi
demektir.
Bu merkezi yapının temelini elektrik
enerjisinin ‘depo edilememe, üretildiği anda
tüketilme’ özelliği teşkil etmektedir
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
1973 Petrol krizinin ikinci önemli etkisi
ise; güneş, rüzgar, jeotermal gibi yeni
elektrik üretme biçimlerinin gündeme
gelmesidir.
Bu konudaki AR-GE faaliyetleri artmış
ve pilot uygulamalar gündeme
gelmiştir.
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
Elektrik Enerjisi, ikincil bir enerji kaynağıdır.
Yani başka enerji kaynakları dönüştürülerek
elde edilir.
Her üretimde olduğu gibi elektrik üretiminde
de şu veya bu şekilde çevreye zarar verilir.
Elektrik enerjisinde üretimin olabildiğince
ÇEVRECİ olması fikri ortaya çıkmıştır.
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
Üçüncü önemli etkisi ise enerjinin sonsuz
olmadığı bu yüzden verimli kullanılması
gereği ortaya çıkmıştır. Yani elektrikte
VERİMLİLİK kavramı ortaya çıkmıştır.
Dördüncü etkisi de enerji kaynaklarının
olabildiğince yerel sınırlar içinden sağlanması
fikrinin gelişmesidir.
ELEKTRİK ENERJİSİ – GENEL
YAKLAŞIM
Beşinci etkisi de diğer sanayi
üretimlerinde olduğu gibi enerjinin de
çevre boyutunun gündeme
gelmesidir.
Bütün bu etkiler birlikte
değerlendirildiğinde enerjide
PLANLAMA kavramı ön plana
çıkmaktadır.
ÜRETİMDE TEMEL YAKLAŞIM
Bu açıdan üretim teknolojisi ve bu
teknolojilere uygun kaynaklar seçilirken
aşağıdaki etkenler dikkate alınmalıdır.
Seçilen teknoloji güvenli olmalıdır,
Kullanılacak kaynak olabildiğince yerel
olmalıdır,
Seçilen teknoloji ucuz olmalıdır,
Yenilenebilir ve çevreci olmalıdır.
SEKTÖRÜ NASIL
TANIMLARIZ?
Bütün bu özellikleri nedeniyle elektrik
enerjisini şu şekilde tanımlayabiliriz.
Elektrik enerjisi bir kamu hizmetidir.
Elektrik enerjisi yapısı gereği merkezi
planlamayı zorunlu kılar.
Elektrik enerjisi yapısı gereği kamu
tekelini zorunlu kılar.
Elektrik enerjisinde ticari karlılık değil,
toplumsal yarar ve katma değer
önemlidir
SEKTÖRÜ NASIL
TANIMLARIZ?
Elektrik enerjisi verimli kullanılmalıdır.
Elektrik enerji politikaları sanayileşme
politikalarına ve nüfus planlamasına
bağlıdır.
Elektrik enerjisi büyük ölçekli yatırımları
gerektirir.
Elektrik enerjisi tüketimi bir ülkenin
gelişmişlik göstergesidir.
KAMU HİZMETİ NEDİR?
Kamu hizmetinin ne olduğu konusunda
değişik tanımlamalar vardır. Bu nedenle
kamu hizmeti konusunda görüş birliği
yoktur. Ancak sosyal devlet mantığı
içerisinde düşünüldüğünde Anayasa
Mahkemesi’nin 28.06.1995 tarih ve
1994/71E.1995/23 sayılı kararında kamu
hizmetini,
KAMU HİZMETİ NEDİR?
“ En geniş tanıma göre kamu hizmeti,
devlet ya da diğer kamu tüzel kişileri
tarafından ya da bunların gözetim ve
denetimleri altında, genel ve ortak
gereksinimleri karşılamak, kamu yararı
ya da çıkarını sağlamak için yapılan ve
topluma sunulmuş bulunan sürekli ve
düzenli etkinliklerdir.” şeklinde
tanımlamaktadır.
KAMU HİZMETİ NEDİR?
Gerek bu tanımdan gerekse kamu
hizmetinin niteliğinden dolayı bu
hizmet yasa ile tanımlanamaz. Yani
neyin kamu hizmeti neyin değil
olduğuna yasa koyarak karar
verilemez.
KAMU HİZMETİ NEDİR?
Ancak bir dizi kamu hizmetinde olduğu gibi
-T.C. Anayasa’sının 2. Maddesi T.C.’nin
sosyal bir hukuk devleti olduğu tanımını
getirmektedir- bir kamu hizmeti olan
elektrik enerjisinden bu ülkede yaşayan
herkesin ihtiyacı kadar yararlanabilmesi
gerekmektedir. Bu nedenle ülke içinde
etkin bir dağıtım yapılması zorunludur.
KAMU HİZMETİ NEDİR?
Elektrik enerjisinde etkinlik ülke genelinde her
yerde ihtiyaç duyulduğunda elektriğin aynı
kalitede ve yeterli miktarda olması anlamına
gelmektedir. Yani, elektrik enerjisinde
verimlilik kavramı salt bir teknik verimlilik –
yani kar/zarar - esasında değil, ülke içi
dengeler ve sosyal etkiler de dikkate alınarak
bir değerlendirme yapılması anlamına
gelmektedir.
KAMU HİZMETİ NEDİR?
Elektrik enerjisi bir kamu hizmetidir.
Bu kamu hizmetinden yararlanma da
kriter nedir?
Birisi çok kullanır, diğeri az kullanırsa
ne olur?
Kamu hizmetinde ‘fiyatlama nasıl
olur’?
ELEKTRİK ENERJİSİ MALİYETİ
NASIL HESAPLANIR?
Dünya genelinde kabul görmüş elektrik
enerjisi maliyetlerine bakıldığında; ortalama
maliyetin %50’si üretimden, %20’si
iletimden ve %30’u da dağıtımdan
kaynaklanmaktadır.
Elektrik enerjisi santral çıkış maliyetinin iki
katı fiyatla satılırsa Elektrik Kurumu normal
bir işletme faaliyetini sürdürebilir ve yeni
yatırımlar için birikim sağlar.
ELEKTRİK ENERJİSİ MALİYETİ
NASIL HESAPLANIR?
Eğer elektriği üreten, ileten ve dağıtan bir
kamu kurumu varsa; bu kurum hem üretimde
sürekliliği sağlamak zorunda hem de yeni
yatırımlar için bir birikim sağlamalıdır.
Bunun için ellektrik enerjisi fiyatlamasında
temel yaklaşım hizmetin kesintisiz bir şekilde
sürmesidir. Yani tüketenler bu hizmetin
sürekliliğini sağlamak için bir katkı sağlarlar.
YENİLENEBİLİR ENERJİ FİKRİ
NEREDEN ÇIKTI?
Geçtiğimiz yıllar içinde Dünya gündemine
damgasını vuran en önemli sorun “küresel
ısınma” meselesi olmuştur. Dünya
çapındaki fosil yakıtlara dayalı enerji
kullanım miktarında yaşanan büyük artış
ve atmosfere salınan gazların etkisiyle
dünya yüzeyi ısınmakta ve mevsimsel
değişiklikler yaşanmaktadır.
YENİLENEBİLİR ENERJİ FİKRİ
NEREDEN ÇIKTI?
Kapitalizmin üretim biçiminin yarattığı
çevresel tahribatın belki de en
ölümcüllerinden biri olarak karşımıza
çıkacak olan Küresel Isınma, daha
şimdiden dünya üzerindeki
kullanılabilir tatlı su kaynaklarını ciddi
biçimde azaltmaya başlamıştır.
YENİLENEBİLİR ENERJİ FİKRİ
NEREDEN ÇIKTI?
Bölgesel iklim değişikleri ve özellikle de sıcaklık
artışı dünyanın biyolojik zenginliğini tehdit ettiği
gibi, insanların yaşamlarını da tehdit etmektedir.
Yaşanan iklim değişiklikleri besin üretimi, içme
suyu kaynakları ve sürdürülebilir kalkınma için
zararlı sonuçlar doğurmaya başlamıştır. Deniz
seviyesinin yükselmesi, aşırı doğa olayları ve
çölleşme, özellikle yoksul ülkelerde yaşayan
milyonlarca insan için büyük bir tehlike
oluşturmaktadır.
YENİLENEBİLİR ENERJİ FİKRİ
NEREDEN ÇIKTI?
İklim değişikliği hakkında BM Çevre
Sözleşmesi’ne taraf olan devletlerce
1997’de kabul edilen Kyoto Protokolü
kapsamında, AB 2010 yılına kadar sera
gazı emisyonlarını 1990’daki düzeyin % 8
altına indirmeyi hedeflemektedir.
Bu da enerji üretiminde yeni yönelimler
anlamına gelmektedir.
YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE
NE HEDEFLENMEKTEDİR?
AB Çevre Politikasının amacı, AT
Antlaşması’nın 174. Maddesi’nde;
Çevrenin korunması, kollanması ve çevre
kalitesinin yükseltilmesi,
İnsan sağlığının korunması,
Doğal kaynakların akılcı kullanımı,
Çevre ile ilgili uluslararası tedbirlerin
alınmasını tanımlamaktadır.
YENİLENEBİLİR ENERJİ FİKRİ
NEREDEN ÇIKTI?
Yenilenebilir enerjiler yaşanılabilir bir
çevrenin öncelikle korunması ve
geliştirilmesinde hayati öneme sahiptir.
Bu amaçla AB yenilenebilir enerjileri
teşvik etmektedir ve 2010 yılına kadar
toplam enerji tüketimi içinde
yenilenebilirin payının % 15 olması
hedeflenmektedir.
YENİLENEBİLİR ENERJİ
NEDİR?
Yenilenebilir enerji, güneşin
yerkürenin etrafinda dolaşarak her
saniye sırasıyla farklı bir yuzeyi
ısıtması ile oluşan doğal enerji
kaynaklarıdır. Her gün kendini
yenileyen bu kaynaklar ise
kollanılmadıkları zaman boşa
akmakta ve yabana gitmektedirler.
YENİLENEBİLİR ENERJİ
NEDİR?
Atmosferin etrafını bir battaniye gibi saran
sera gazlarının (Karbon dioksit ve diğer
gazlar) günesin atmosferin içine aktardığı
ısının bir kısmını sera gazları molekullerinin
sayısıyla orantılı olarak, atmosferin içinde
tutması sonucu, atmosferin dışında ortalama
sıcaklık -60 derece iken, atmosferin içinde
ortalama 16 derece sıcaklıkta bir yasam
ortamı oluşmasına neden olurlar.
YENİLENEBİLİR ENERJİ
NEDİR?
Güneşin ışınlarından yararlanarak
yeryüzünde düz toplayıcılar ile sıcak su
üretimi, yoğunlaştırıcı/toplayıcılar ile proses
ısısı, fotovoltaik güneş
gözeleri ile elektrik ve mimari teknikler
kullanılarak konutların tüm enerji
gereksinimlerinin karşılanması olanaklı hale
gelmiştir.
YENİLENEBİLİR ENERJİ
NEDİR?
Güneşin buharlaştırdığı su
moleküllerinin bulutlar halinde
güçlenerek yağışa
dönüsmesi ve yerçekimi etkisiyle
denizlere akarsular halinde koşması
hidrolik yenilenebilir enerji
potansiyelini oluşturmaktadır.
YENİLENEBİLİR ENERJİ
NEDİR?
Güneşin yeryüzünün farklı yüzeylerini
farklı hızlarda ısıtıp soğutması,
sıcak yüzeylerde hava tabakalarını
yükseltmekte ve bu
yüzeylerden yükselen
havanın yerini soğuk bölgelerden
gelen hava almakta ve bu nedenle
hareketlenen havanın kinetik enerjisi
rüzgar enerjisini oluşturmaktadır.
YENİLENEBİLİR ENERJİ
NEDİR?
Güneşin ışınlarının ulaştığı topraklarda su
ve fotosentez yardımı ile bitkiler ve
agaçlar büyümekte ve yeşil alanlarda
güneş enerjisi yardımıyla biyokutle enerjisi
depolanmakta ve insanlar bu depolanmış
enerjiyi gıda veya enerji kaynağı olarak
değerlendirmektedirler.
YENİLENEBİLİR ENERJİ
NEDİR?
Özellikle deprem bölgesi olan
Türkiye gibi ulkelerde yer
yeraltında bulunan
jeotermal suların ısısının da sıcak
su, proses ısısı ve elektrik
üretiminde kullanımı mümkündür.
YENİLENEBİLİR
POTANSİYELİMİZ NEDİR?
Ülkemizde ekonomikliği tespit edilmiş rüzgar
potansiyeli 48.000 MW’tır.
Fotovoltaik gözeler ve günes toplayıcıları
kullanilarak beş milyon konutumuzun
tüm enerjisi (ısıl enerji ve elektrik)
karşılanabilir.
Deprem Bölgesi olan ülkemizde en az beş
milyon konutun jeotermal enerji ile
ısıtılması olanaklıdır.
YENİLENEBİLİR
POTANSİYELİMİZ NEDİR?
Ülkemizin hidrolik potansiyelinin kimi
kaynaklara göre 125 Milyar kWh kimi
kaynaklara göre 180 Milyar kWh olduğu
bilinmektedir. Yeni geliştirilen teknolojilere
göre artık küçük akarsulardan ve göllerden
bile yararlanılması düşünüldüğünde bu
potansiyelin daha fazla olduğu
söylenebilir.
YENİLENEBİLİR ENERJİNİN
ÖNEMİ NEDİR?
Kömür, doğal gaz ve petrol kullanan
fosil yakıt santralları ve kazanları
atmosfere saldıkları sera gazları ile
atmosferin çevresini saran battaniyeyi
kalınlaştırmakta ve atmosferde
insanların, hayvanların ve bitkilerin
alışık olduğu koşulların değişmesine
neden olmaktadır.
YENİLENEBİLİR ENERJİNİN
ÖNEMİ NEDİR?
Yenilenebilir enerji kaynakları ve
ilgili teknolojilerin kullanımı ise
küresel ısınmanın önlenmesi ve
BM kararlarının gereğinin (sera
gazı salınımlarının düşürülmesi
taahhüdü) yapılmasına da olanak
sağlayacaktır.
NE YAPMALI?
Akılcı ve gerçekçi bir enerji ihtiyaç planlaması
yapmak ve bu ihtiyacı öncelikle yeni ve
yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlama
konusunda merkezi politikaların geliştirilmesi
gerekmektedir.
Enerjideki çok başlılık ve ticari bazdaki
örgütlenme modeli terkedilmeli ve ivedilikle
kamu tekeline dayalı üretim, iletim ve tüketim
modeline geçilmelidir.
NE YAPMALI?
Enerji tüketiminin en önemli ayağı olan
sanayi üretiminde verimli teknolojilere geçme
ve enerji yoğunluğunu düşürücü önlemler ile
bereberinde teşvik politikaları geliştirilmelidir.
Konut tasarımları yapılırken gün ışığından
yararlanma, ısı yalıtımı vb dikkate alınmalıdır.
Elektrikli ve elektronik cihazlarda; düşük
enerji tüketimine yönelik teknolojiler teşvik
edilmelidir.
NE YAPMALI?
Daha yaşanılır bir çevre için enerji
üretiminde yenilenebir enerjiye yönelinmelidir.
Yenilenebilir potansiyelin tespiti ile orta ve
uzun vade de kullanımına yönelik merkezi
çalışmalar yapılmalıdır.
Gerek güneş panelleri ve akarsu türbinleri
gerekse rüzgar türbinlerinin üretilmesi için
ARGE başta olmak üzere üretim teşvikleri
getirilmelidir.
46
Download