ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİNDE YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE FİNANSMANI : BİR UYGULAMA -DOKTORA TEZ İZLEMESİ03.12.2010 Berat ALBAYRAK UYGULAMANIN AMACI • Çalışmanın ekonometrik analize ayrılan bu bölümünün amacı; bankacılık sektörü ile enerji, özellikle de elektrik enerjisi üretimi alt sektörü arasındaki ilişkiyi ampirik dayanaklarını da ortaya koyarak analiz etmektir. Bu bağlamda öncelikle; elektrik enerjisi üretimi ile temel ekonomik performans göstergeleri arasındaki ilişkilerin analizi yapılacaktır. • Ardından elektrik enerjisi üretiminin banka kredileri kanalıyla finansmanı çeşitli yönleriyle ele alınacaktır. Bu bağlamda analizlerde kullanılacak modellerin teorik yapılarının ele alınması yerinde olacaktır. • Öncelikle, elektrik tüketiminin bileşenleri analiz edilmelidir. Elektrik tüketimindeki değişim net elektrik tüketimindeki değişim ve yenilenebilir enerji tüketimindeki değişim (rüzgar, güneş, hayvan ve bitki artıkları, bio-yakıt ve jeotermal kaynaklardan sağlanan elektrik enerjisi) ile toplam enerji tüketimindeki değişim olarak üç panelden meydana gelmektedir. Böylece elektrik enerjisi tüketimi ile yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisi karşılaştırmalı bir anlayış içinde birlikte modellenebilecektir. • İkinci aşamada, elektrik üretiminin bileşenleri analiz edilmektedir. Elektrik üretimindeki değişim; brüt elektrik üretimi ile net elektrik üretiminin değişim oranlarını ve yenilenebilir enerji üretimindeki değişimi içeren üç panelden oluşmaktadır. Böyle bir yaklaşımla, net ve brüt üretimi etkileyen unsurların belirlenmesi hedeflenmektedir. • Üçüncü aşamada, elektrik enerjisi üretiminin finansmanını etkileyen unsurlar analiz edilmektedir. Bu bağlamda, elektrik enerjisi sektörüne açılan banka kredileri bağımlı değişken olarak seçilmiştir. • Analizin dördüncü ve son aşamasında, elektrik enerjisi yatırımlarını finanse etmek için açılan kredilerle; elektrik üretimi ve toplam sanayi üretimi arasındaki etkileşimi incelenmektedir. Bu bağlamda sektöre açılan banka kredilerindeki değişim ile elektrik üretimi ve toplam sanayi üretimi değişimlerinin karşılıklı davranışları ele alınmaktadır. • Olası şoklar karşısında bu unsurların etkileşimli olarak nasıl davranışlar sergiledikleri VAR modelleri ve etki-tepki fonksiyonları yardımıyla araştırılmaktadır. METEDOLOJİ VE VERİLER • Ekonometrik Yöntem Çalışmada ekonometrik analiz aracı olarak çok değişkenli “doğrusal dinamik panel-veri regresyonu” (linear dynamic panel-data regression) yöntemi ve “vektör ardışık bağlanım modelleri” (vector autoregressive models / VAR) kullanılmıştır. Doğrusal dinamik panel yöntemin tercih edilmesinin nedeni sektör ve firma bazında yapılan analizler, özellikle de finansal durum değerlendirmeleri için elverişli yapısı kadar; nispeten düşük gözlem sayıları içeren sınırlı veri setleri ile başarılı analizler yapılmasına imkân vermesidir. Vektör ardışık bağlanım modelleri ise, değişkenler arası karşılıklı etkileşimlerden hareketle dinamik bir anlayış içinde geleceği projekte etmekte ve olası politika değişmelerinin etkilerini analiz etmekte ciddi üstünlükler taşımaktadır. • Panel Veri Modelleri Panel veri modellerinin sıradan zaman serisi ve/veya kesit modellere göre önemli üstünlükleri vardır. Bu modellerde gözlem sayısı kesit ve zaman serilerine göre daha fazla olacaktır ve böylece elde edilecek parametre tahminleri daha güvenilir hale gelecektir. Ayrıca tahmin edilen modeller daha az kısıtlayıcı varsayımlara dayanacaktır. Panel veri modelleri diğer yöntemlere nazaran daha karmaşık davranış modellerinin kurulmasına ve test edilmesine olanak verir. Çeşitli nedenlerle dışlanan değişkenler, zaman serisi veya kesit verisine dayalı model tahminlerinde, sonuçlarda sapmaya yol açmaktadır. Oysa; model dışında tutulan değişken veya değişkenlerin birimlere veya zamana göre değişmeyen değişkenler olması durumunda, panel veri kullanımı sapmanın kontrol altına alınmasını sağlamaktadır. Bunun büyük bir üstünlük olduğuna kuşku yoktur. Panel veri kullanmanın bir başka üstünlüğü de; sadece birimler arası farklılıkların araştırılabildiği kesit verileriyle yapılan tahminlerin aksine, gerek birimler gerekse bir birimin içerisinde zamana göre meydana gelen farklılıkların araştırılabildiği kesit verileriyle yapılan tahminlerin aksine, gerek birimler gerekse bir birimin içerisinde zamana göre meydana gelen farklılıkların birlikte incelenebilmesine olanak vermesidir. • VAR Modelleri Değişkenler düzey hallerinde durağan olduklarında, bazı iktisadi sorunların analizinde ele alınan değişkenlerin kısa dönemli ilişkilerini yansıtan VAR modelleri kullanılmaktadır. Bu bağlamda, Sims tarafından geliştirilen VAR modeli aşağıdaki gibi ifade edilebilir. zt A1 zt 1 A2 zt 1 Ak zt k t zt (n1) değişkenler vektörünü, (n1) sabit terimler vektörünü, A (nn) katsayılar vektörünü, k gecikme sayısını, t (n1) hata terimleri vektörünü simgelemektedir. • İncelenen Dönem, Kullanılan Veri Seti ve Paket Program Analizde 1970-2008 dönemini kapsayan yıllık verilerden (39 gözlem) ve 2003-2010 dönemini kapsayan aylık verilerden (90 gözlem) meydana gelen iki ayrı veri seti ile çalışılmıştır. Söz konusu gözlem sayısı kesit başına gözlemleri yansıtmaktadır ve panel modellerde iki yada üç kesitli yapılar benimsendiğinden toplam gözlem sayısı kimi modellerde iki kimi modellerde ise üç katına çıkmaktadır. Bunun örneklemin ana kütleye yakınsamasına ve sonuçların sağlamlığına katkı yaptığı belirtilmelidir. Panel veri modellerinde kullanılan veriler için bir durağanlık araştırılmasına ya da dönüşüme gerek görülmemiştir. Ancak VAR modellerine kaynaklık eden verilerde bu dönüşüm ve durağanlaştırma süreçleri izlenmiştir. Veriler TÜİK, TCMB, BDDK, Enerji Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun halka açık kaynaklarından derlenmiştir. Analizlerde Eviews 5.1 paket yazılımı kullanılmıştır. • Uygulamanın Bulguları ve Genel Değerlendirme – Elektrik enerjisi yatırımlarını finanse etmek için açılan banka kredileri ile elektrik üretimi ve toplam sanayi üretimi arasındaki etkileşimin ortaya konması hedeflenmiştir. Bu bağlamda, sektöre açılan banka kredilerindeki değişim ile elektrik üretimi ve toplam sanayi üretiminin gösterdikleri değişimlerin karşılıklı davranışları analiz edilmiştir. Bu değişkenlerin şoklar karşısında etkileşimli olarak nasıl davranışlar sergiledikleri temelinde gelecekteki durumları VAR modelleri ve etki-tepki fonksiyonları yardımıyla öngörülmeye çalışılmıştır. – Analizin ilk aşamasında değişkenlerin durağanlıkları araştırılmıştır. Bu amaçla, tüm değişkenlere düzey hallerinde ve birinci fark hallerinde genişletilmiş Dickey-Fuller birim kök testleri uygulanmıştır. – Değişkenlerin aynı düzeyde durağanlık göstermeleri nedeniyle aralarında bir uzun dönem ilişkisi olup olmadığının eş bütünleşme testleri ile incelenmesi gerekecektir. Ancak yapılan eş bütünleşme testleri değişkenler arasında anlamlı bir eş bütünleşmenin varlığını doğrulamadığından, VAR analizine bir sonraki aşamadan devam edilmiştir. – Analizin ikinci aşamasında uygun gecikme uzunluğunun 6 olduğu tespit edilmiş ve VAR modeli bu gecikme uzunluğu için yeniden çözülmüştür. – Üçüncü aşamada F testleri uygulanmıştır. Söz konusu testlerin sonuçları incelendiğinde, değişken varyanslığı ölçen F testininki hariç tüm testlerin sonuçları tahmini yapılan modelin istatistik açıdan anlamlı ve sağlam olduğunu ortaya koymaktadır. – Analizin son aşamasında; belirleme testlerini başarıyla geçen VAR modelinin etki-tepki (impulse-response) fonksiyonları hesaplanmıştır. – Öncelikle 10 aylık kısa bir dönem için bir standart sapmalık şoka değişkenlerin nasıl tepki verdikleri araştırılmıştır. Elde edilen tepki grafikleri incelendiğinde, bir standart sapmalık bir şok karşısında değişkenlerin ne münferit ne de etkileşimli tepkileri sönümlenmemektedir. – Bunun anlamı, enerji sektörüne açılan banka kredileri ile enerji üretimi ve sanayi üretimindeki değişimlerin karşılıklı etkileşimlerinin olası şoklardan kısa vadede ciddi şekilde etkileneceği ve sektördeki yeniliklerin her üç değişkende de kısa dönemde ciddi dalgalanmalara neden olacağıdır. – Olası şokların ne kadar bir sürede sönümleneceğini araştırmak için 36 aylık etki-tepki grafikleri çizdirilmiştir.Bu grafikler incelendiğinde, değişkenlerden her hangi birisinde meydana gelen bir standart sapmalık yenilik veya şokun gerek kendisiyle gerekse diğerleriyle etkileşimli tesirlerinin 36 ay zarfında tamamen veya önemli oranda ortadan kalktığı gözlenmektedir. Bunun anlamı, enerji sektöründe üretim ile finansman ilişkilerinin kısa dönemli olmayıp uzun dönemli etkileşimler gösterdiğidir. – Karar alıcılar açısından bu sonucun önemi, gerek yatırım kararlarında gerekse yatırımlara tahsis edilecek finansman kararlarında uzun ufuklu etkilerin beklenmesi gerektiğidir. – Somutlaştıracak olursak, kredi yoluyla yapılacak yatırımların neden olacağı etkiler asgari üç yıl sürecektir. Aynı şekilde üretim dalgalanmalarının krediler üzerindeki etkileri de asgari üç yılı bulabilecektir. Bu bakımdan yatırımcıların ve kredi verenlerin açısından yatırımların olgunlaşma süresi üç yılı bulacaktır. Eğer bir ekonomik kriz meydana gelirse, bunun sonuçları elektrik enerjisi sektöründe asgari üç yıl süreceğinden finansal kararlar da bu doğrultuda şekillendirilmelidir. GENEL DEĞERLENDİRME • Yapılan ekonometrik analizlerin bulguları incelendiğinde bazı önemli tespitler yapılabilir. Her şeyden önce hem elektrik üretimi hem de elektrik tüketimi; genel ekonomik büyümeden ve bunun enerji sektörüne yansımasından pozitif bir şekilde etkilenmektedir. • Bunun yanı sıra, büyüme eğiliminin sonucunda artan enerji talebinin, bu paralelde enerjinin milli gelirdeki payının artmasının ve yapılan yatırımlarla toplam kurulu güç kapasitesindeki artışın rolü yadsınamaz. Yenilenebilir enerji kaynakları, son yıllarda ciddi bir gelişme göstermiş olmakla birlikte mevcut enerji üretimi ve tüketimi içindeki payı hala oldukça azdır. • Enerji üretimine olan talep arttıkça, sektöre açılan kredilerde de bir artış kaçınılmaz olarak yaşanmaktadır. Ancak büyümenin neden olduğu talep artışı kadar, fiyat istikrarı, faiz ve kur hareketlerinin istikrarı gibi makro etkenler de önemlidir. • Sıralanan bu makro ekonomik etkenlerden kaynaklanabilecek bir ekonomik şok, yada sektörde çeşitli nedenlerle olabilecek yeniliklerin etkileri ise kalıcı olabilir. Elde edilen bulgular, bu kabil gelişmelerin uzun dönemli etkileri olacağını ortaya koymuştur. Söz konusu gelişmeler iki kanallı bir yapıdadır. Birincisi, ekonomik şoklar sektörde uzun vadeli sorunlara ve duraklamalara neden olabilir. İkincisi ve sevindirici olanı ise, eğer kredilerin desteklediği bir yatırım artışı yaşanırsa bunun etkileri de uzun vadeli olacaktır. Aslında çağdaş yaşamın enerji talebini gün geçtikçe arttırdığı düşünülecek olursa bu sonuçlar şaşırtıcı değildir. SONUÇ • Dünyamızdaki kıt kaynakların zamanla azalıyor olması yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini gün geçtikçe artırmaktadır. Bu yüzden ülkemizde ve dünyada yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili çalışmalar büyük önem arz etmektedir. • Geleneksel enerji üretim yöntemleri bugün çevre kirliliğinin önemli nedenlerinden biridir ve bu yöntemlerde kullanılan fosil yakıtların tüketiminin, çevre konusundaki uluslararası taahhütler nedeniyle azaltılması tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin de gündemindedir. Ayrıca, fosil yakıtların bir süre sonra tükeneceği gerçeğinin de bilinmesi çevre dostu, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmaya verilen önemi artırmaktadır. • Bu doğrultuda bu çalışma içerisinde yenilenebilir enerji kaynakları çeşitleri, finansman kaynakları, ülke örnekleri, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları ve durumları, yenilenebilir enerji kaynakları finansmanı çeşitleri ile yenilenebilir enerji projeleri örnekleri ve bunların finans modelleriyle öneriler yapılmıştır.