sonuç bildirgesi - Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü

advertisement
5. ENERJİ VERİMLİLİĞİ FORUM VE FUARI
SONUÇ BİLDİRGESİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve
Teknolojik Araştırma Kurumu, Makina Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası ve
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği işbirliği ile gerçekleştirilen Enerji Verimliliği Haftası
Etkinlikleri kapsamında organize edilen en önemli etkinliklerden birisi Enerji Verimliliği
Forumu ve Fuarı’dır. 33. Enerji Verimliliği Haftası etkinlikleri kapsamında, 5 inci kez
düzenlenen Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı 8-11 Ocak 2014 tarihlerinde, WOW
Convention Center Yeşilköy-İstanbul adresinde 74 konuşmacının ve etkinlik boyunca 4.000 in
üzerinde izleyici ve ziyaretçinin katılımı ile gerçekleşmiştir. Foruma; konunun ilgilisi
araştırmacıların, öğrencilerin, ilgili kamu, özel ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile
sektörün önde gelenlerin katıldığı tespit edilmiştir.
Foruma paralel olarak düzenlenen Fuar etkinliğinde toplam 62 kamu, özel ve sivil toplum
kuruluşunun ürün ve faaliyetleri sergilenmiş; çeşitli yan etkinliklerle enerji verimliliği
alanında yürütülen çalışmaların kamuoyuna duyurulması hedeflenmiştir.
Forumda; Türkiye’nin enerji verimliliği stratejisi, mevcut ve planlanan politikalar, amaçları,
hedefleri ve eylem planları Avrupa Birliği ve diğer gelişmiş ülkelerde uygulanan strateji ve
politikalar ile karşılaştırılarak değerlendirilmiş, ülkemizde enerji verimliliğinin gelişmesinin
önündeki engeller, darboğazlar ve çözüm önerileri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Bu çerçevede ortaya çıkan görüş ve değerlendirmeler şunlardır:
1. Enerji politikaları; ulusal ve kamusal çıkarların korunmasını, toplumsal yararın artırılmasını,
nihai kullanıcıların ucuz, sürekli ve güvenilir enerjiye kolaylıkla erişebilmesini hedefler.
Artık, yapılacak enerji talep tahminlerinin ve enerji planlamalarının; düşük karbon, yerli
kaynak, yenilenebilir enerji, yerli teknoloji ve enerji verimliliği ölçütleri çerçevesinde
modellenmesi neredeyse bir esas haline gelmiştir. Ticari ve siyasi ilişki içinde
bulunduğumuz pek çok ülke ile karşılaştırıldığında, bir birim milli gelir üretmek için
kullanılan enerji olarak ifade edilen enerji yoğunluğu değerinin ülkemizde oldukça yüksek
olduğu açıktır. Ülkemiz enerji yoğunluğu değerinin yüksek olması, sanayi ve ticaret
sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerin rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Bu
sebeple, ülkemizin dünyadaki en büyük 10 ekonomi içinde yer alabilmesi hedefi yönünde
mesafe alabilmenin bir gereği olarak enerji verimliliği alanında daha hızlı adımların
atılmasına, enerji yoğunluğunun diğer ülkelere göre daha hızlı düşürülmesine ihtiyaç
vardır. Onuncu Kalkınma Planı, Sanayi Stratejisi Belgesi ve Enerji Verimliliği Strateji
Belgesi’nin hazırlanması umut artırıcı gelişmeler olmuştur. Strateji belgelerinde ve Onuncu
Kalkınma Planı’nda yer alan enerji verimliliği ile ilgili hedeflerin yerine getirilmesi için
gerekli eylem planlarının en kısa sürede, katılımcı bir süreçle hazırlanması ve uygulamaya
geçirilmesi bir gerekliliktir. Sayısallaştırılmış, ölçülebilir ve izlenebilir somut ve bağlayıcı
hedeflerle desteklenmiş politika setleri belirlenerek mevzuata yansıtılmalı, uygulaması
zorunlu asgari standartlar sıkılaştırılmalı ve etkin şekilde uygulanmalı, sürdürülebilir
finansman ve destek modelleri geliştirilmelidir. Sürecin dinamik şekilde gözden
geçirilmesi, planlanması ve etkin şekilde yönetilmesiyse olmazsa olmaz olan bir diğer
gerekliliktir.
2. Ülkemizde önemli miktarlarda yenilenebilir enerji kaynak potansiyeli mevcuttur.
Yenilenebilir enerji yatırımlarının yerli üretim imkanları ile kurulması ve işletilmesinin ülke
içinde katma değer, teknolojik yetkinlik ve istihdam yaratacak olduğuna inanılmaktadır.
Enerji tarımı ve tarımsal özelliği olmayan arazilerin enerji üretiminde kullanılması konusu
tüm paydaşların katılımıyla ayrıntılı bir biçimde değerlendirilmelidir.
3. Türkiye’de son yıllarda enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımları için uluslararası
finans kuruluşları tarafından, piyasa koşullarında sağlanan diğer kredilere göre daha cazip
şartlarda krediler sağlanmakta olduğu görülmektedir. Bu kredilerin kullandırılmasında
daha iyi sonuçların alınabilmesi için; projelerin enerji tasarrufu veya emisyon azaltımı
konularını kapsayacak şekilde belirlenen genel kriterler çerçevesinde değerlendirilmesi,
projelerin geliştirilmesinde ve uygulanmasında uzmanlaşmış enerji verimliliği danışmanlık
şirketlerinden yararlanılması veya ilgili taraflarda kapasiteler oluşturulması, küçük projeler
için prosedürlerin basitleştirilmesi, bankaların istedikleri garantiler için destekleme fonlarının
oluşturulması, etkin bir izleme ve koordinasyon mekanizmasının kurulması ve kamuoyunun
daha fazla bilgilendirilmesi katkı yapıcı olacaktır.
4. Elektrik enerjisinin üretim, iletim ve dağıtım aşamalarında önemli kayıplar olduğu
bilinmektedir. Mevcut termik santralların özelleştirilmelerinde atık ısılarından
yararlanılması ve verimlerinin artırılması konusu önemli bir konudur. Yeni termik
santralların lisanslama sürecinde asgari verim şartı getirilmesi konusu ise bir diğer önemli
olan husustur. Talep tarafına yönelik tarife vb. uygulamalarla talep tarafında elektrik
enerjisinin verimli kullanımının özendirilmesi, akıllı şebeke uygulamaları ile verimliliğin
artırılması, elektrik satışı yapan tüzel kişilerin verimlilik konusunda sorumluluk almasının
sağlanması olumlu gelişmeler olacaktır.
5. Kojenerasyonun yaygınlaştırılması için, öncelikle ısı enerjisi talep potansiyelinin
belirlenmesi, ısı piyasası konusunda yasal altyapı oluşturulması, kojenerasyon tesislerinde
üretilen elektriğin satışı için destek modellerinin geliştirilmesi önemlidir.
6. Sanayi sektöründe tüketilen elektrik enerjisinin büyük kısmı elektrik motorları, evlerde
kullanılan elektriğin büyük kısmı ise elektrikli ev aletleri ve klimalar tarafından
tüketilmektedir. Kullanımları sırasında enerji tüketen ürünlerden verimi yüksek olanların
kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla piyasa gözetimi ve denetimi etkinleştirilmeli, buna
paralel olarak kullanımda olanların dönüşüm sürecini hızlandırmak için de tedbirler
alınması ve bunların değişimini özendirici teşviklerin geliştirilmesi atılması beklenen
adımlardır.
7. Enerjinin en yoğun kullanım alanlarından biri olan ulaştırma sektörünün geleceğinin, toplu
taşıma ve sıfıra yakın karbon üretimi olan araçlar yönünde olduğu görülmektedir. Toplu
taşıma gibi daha enerji verimli ulaşım tarzlarının yaygınlaştırılması, sürdürülebilir kent
ulaşım planlarının hazırlanması, motorlu taşıtlardan alınan vergilerin çevre dostu ve enerji
verimli taşıtlar lehine yeniden düzenlenmesi, kombine taşımacılığın geliştirilmesi, yerel
yönetimlerde kapasite oluşturulması, akıllı ulaşım sistemi alt yapısının oluşturulması ve
toplu taşıma hizmetlerinin kalitesinin artırılması yönünde yapılan çalışmalarda yerel
yönetimler, kamu kurum ve kuruluşları ve üniversitelerin işbirliğinin artırılmasını
sağlamaya yönelik çabalar artırılmalıdır. Ayrıca, ulaşımda enerji verimliliğinin artırılması ile
ilgili mevzuatın kanun düzeyinde yapılacak düzenlemelerle etkinleştirilmesi bir gereklilik
olarak ortaya çıkmaktadır.
8. İlgili kurum ve kuruluşlar arası gerçekleştirilecek koordinasyonla binaların enerji
performansı bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalı ve Binalarda Enerji Performansı
Yönetmeliği AB mevzuatına ve AB üyesi ülkelerdeki en iyi uygulamalar da dikkate
alınarak revize edilmelidir. Yapı malzemeleri, mekanik ve elektrik tesisatı ile ilgili cihaz ve
ekipmanlar için asgari verimlilik gereksinimleri oluşturulmalıdır. Öte yandan, ülkemiz bina
sektöründe önemli orandaki enerji tasarrufu potansiyeli dikkate alınarak mevcut binaların
enerji tüketimini yarı yarıya azaltacak kapsamlı bir rehabilitasyon programının
gerçekleştirilmesine ve binaların çevre dostu, enerji verimli ve sürdürülebilir hale
getirilmesine ihtiyaç olduğu görülmektedir. Kentsel dönüşüm projelerinde enerji
verimliliği standartları ve kriterlerinin dikkate alınması sağlanmalıdır.
9.
18/4/2007 tarihli ve 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve ikincil mevzuatı ile ilgili
uygulamada karşılaşılan sorunların giderilme, mevzuat altyapısının genel olarak
iyileştirilme ve enerji verimliliği mevzuat ve politikalarının AB tarafından 2012 yılının
son çeyreğinde yayımlanan Enerji Verimliliği Direktifi ile uyumlaştırılma gereği çokça
vurgulanır hale gelmiştir.
10. Enerji verimliliği çalışmalarının kamu tarafında tek elden ve uzmanlaşmış bir kuruluş
eliyle yürütülmediği, hangi konuda hangi kurumun muhatap olduğunun anlaşılamadığı ve
uygulamada bir dağınıklık olduğu şeklinde bir izlenim olduğu görülmektedir. Enerji
verimliliği ile ilgili çalışmalardan ve koordinasyondan sorumlu ve yetkili kuruluşun
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü'nün olduğunun hem yurtiçindeki hem de
yurtdışındaki muhatapları tarafından kolayca anlaşılabilir ve algılanabilir olmasının
önemli olduğu değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, ilgili kurum ve kuruluşların katkı
yapıcı olması beklenmektedir. Enerji politikaları ile ilgili hedeflerin belirlenmesinde,
eylemlerin planlanmasında ve uygulanan politikaların etkinliğinin ölçülmesinde de
gerekli altyapıların giderek daha yeterli hale gelmekte olduğu değerlendirilmektedir.
Enerji verimliliği ile ilgili düzenlemelerin ve uygulamaların bu konuda uygun kapasiteye
ve altyapıya erişmiş ve ihtisaslaşmış kurum olarak Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü
(YEGM) tarafından, tek elden yapılmasının ve uygulanmasının daha faydalı ve önemli
olduğu değerlendirilmektedir. Enerji ile ilgili bütün sektörlere yönelik istatistiklerin
toplanması ve enerji yoğunluğuyla ilgili göstergelerin belirlenmesi için YEGM tarafından
ilgili kurumların işbirliği ile kapsamlı ve diğer uygulamalarla entegre bir veri tabanını n
ve bilgi yönetim sistemini kendi bünyesinde oluşturma ve yönetmesinin Türkiye'de enerji
verimliliğini artırma çalışmaları açısından büyük öneme sahip olduğu
değerlendirilmektedir.
11. Kamuoyunun enerji verimliliği konusundaki bilgi ve farkındalığını artırmak amacıyla
ülke genelinde planlı ve programlı çalışmalar yürütülmeye devam edilmeli; bu doğrultuda
kamu, özel ve sivil toplum işbirliğiyle ve YEGM öncülüğü ve koordinasyonuyla
hazırlanacak bir iletişim planının toplum kesimlerinin katkı ve katılımlarıyla yürütülmesi,
kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum örgütleri işbirliğiyle
kampanyalar düzenlenmesinin yararlı olacağı görülmektedir. Sosyal sorumluluk projeleri
kapsamında diğer (sivil toplum kuruluşları, şirketler, vd.) paydaşların enerji verimliliği
kampanyaları düzenlemelerinin de katkı yapıcı ve dolayısıyla kayda değer olduğu
düşünülmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Download