Besin Bileşenleri % Su 83,2 Yağ 1,96 Protein 10,2 Karbonhidrat 2,37 Mineral 1,49 Mineraller ve İz Elementler Miktar (mg) Sodyum 296 mg Klor 463 mg Mobilden 40 mg Potasyum 282 mg Çinko 1,8 mg Nikel 55 mg Magnezyum 32 mg Alüminyum 1,6 mg Krom 128 mg Kalsiyum 25 mg Flor 480 mg İyot 105 mg Mangan 2,3 mg Kobalt 43 mg Bor 205 mg Demir 4,2 mg Vanadyum 15 mg Selenyum 56 mg Fosfor 200 mg Bakır 180 mg BANMİD Amino Asitler Miktarı (mg) Alanin 550 Histidin 240 Pirolin 410 Arjinin 730 İzolöysin 470 Serin 500 Treonin 460 Aspartik Asit (C VİTAMİNİ) 1100 Löysin 760 Triptofan 120 Sistein 160 Lizin 780 Tirosin 410 Glutamik Asit 1370 Metiyonin 270 Valin 610 Glisin 500 Fenil Alanin 410 SU ÜRÜNLERI www.banmid.com.tr Yağ Asitleri (mg) Miristik Asit 102 Eikosenik Asit 127 C18: 4 N-3 Yağ Asidi 104 Palmitik Asit 367 C22:1 Yağ Asidi 88 C20: 5 N-3 Yağ Asidi 132 Stearik Asit 121 Linoleik Asit 61 C22: 5 N-3 Yağ Asidi 34 Palmitoleik Asit 136 Linolenik Asit 21 C22: 6 N-3 Yağ Asidi 112 Oleik Asit 126 Arakidonik Asit 67 BANMİDO Su Ürünleri İthalat İhracat Ltd. Şti. 600 Evler Mh. Atatürk Cad. Zahireciler Sitesi No.137/8 Bandırma / BALIKESİR T. 0266 712 44 00 GSM. 0554 885 07 01 web. www.banmid.com.tr Midye (Mytilus galloprovincialis Lam. 1819), Mollusca sunulmakta, mikroorganizma içerikleri temiz Türkiye’de ka- AB normlarına uygunluk programında, periyodik yapılan türlerin; kara midye (Mytilus galloprovin- filumunun Bivalvia sınıfı içinde yer alan Mytilidae deniz suyunda arıtılarak veya ısı ile muamele buklu yumuşakça olarak üründe mikrobiyolojik (E.coli, Salmonella), cialis), istiridye (Ostrea edulis), beyaz kum midyesi familyasına mensup bir su canlısıdır. Akdeniz edilerek de önlenebilmektedir. üretim midyesi veya kara midye ismi ile tanınan Mytilus galloprovincialis özellikle Karadeniz ve Marmara sularımızda doğal midye yatakları halinde ayrıca Ege’de, nadiren de Akdenizde de bulunmaktadır. Midye; denizel ekosistemde kumlu ve taşlık bölgelerde yaşamlarını sürdüren, et kalitesi bakımından balıketi zengin besindir. bir gibi protein Midyeler açısından bulundukları ortamda ki planktonları süzerek beslendikleri için, insan besini olarak tüketildikleri zaman hijyenik açıdan çok önem arz etmektedir. Kendi beslenmesini ihtiyacını karşılarken, planktonları süzerken aynı zamanda çevresel ortamdaki diğer mikroorganizmaları, kimyasal maddeleri ve diğer zararlı bileşenleri de içlerine aldıkları için “Midye ve diğer su ürünleri beslenme açısından son derece faydalı, lezzet açısından tatmin edici ve her yaştan insanın rahatlıkla tüketebileceği sağlıklı bir üründür.” çift alanların- biyotoksin (PSP, ASP, DSP, Yesso toksin, Azaspir (Chamelea gallina), kidonya (Venus verrucosa), da izleme ve rutin asitler), ağır metal (kurşun, kadmiyum, civa), akivades (Tapes decussatus,Tapes philippinarum) program uygulaması deniz suyunda ise toksik alg ve su kalitesi ana- ve kum şırlanı (Donax trunculus) olduğu bildi- 2000’li yıllarda baş- lizleri bulunmaktadır. Bu programda eski düzen- rilmektedir. Çift kabuklu yumuşakçaların üretim lamıştır (Anonim, lemeye ek olarak, hasat edilen ürünlerde Dioksin alanları düzenlemesi dışında, su ürünlerinin gü- 2000). Bu programa ve PAH analizlerinin yapılması zorunluluğu da ek- venilir şekilde piyasaya arzı için uygulamaya konu- göre üretim alanının lenmiştir. Yürütmede, biyotoksin ve fitoplankton lan Avrupa Birliği’ne ait direktifler de mevcuttur. avcılığa açılması, bölgeden 2 hafta üst üste ürün analizlerinin haftalık, mikrobiyolojik analizlerin Bu direktiflere uygun olarak ülkemizde, 2012 yılı İnsanlık tarihi ile beraber başlayan çift kabuklu ve deniz suyu numunesi alınarak analiz edilmesi ise iki haftalık periyotlarla planlanması öngörül- itibariyle ‘balıkçılık ürünleri ve çift kabuklu yumu- yumuşakça tüketimi, denize kıyısı olan ülkelerde, ve sonuçlarının uygun çıkması sonucu mümkün mektedir. Ülkemizde 2013 yılı itibariyle sınıflan- şakçalarda yapılacak işlemlerde de uyum sağlan- özellikle kıyı bölgelerinde halkın önemli geçim olmaktadır. Analiz sonuçlarının uygun olması du- dırılması yapılmış, toplam 35 adet çift kabuklu mış, özellikle birçoğuna karşılık gelen yönetmelik kaynağını genelinde rumunda rutin programın uygulanmasına devam yumuşakça üretim alanı mevcuttur. Bunlardan sa- ve talimat, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’n- yaklaşık yüzde 4 oranında ticaret hacmine sahip edilmekte, uygun olmadığı durumda ise tekrar dece 1’i yetiştiricilik yoluyla elde edilen kara mid- da şu an uygulamaya konulmuştur. olduğu bildirilen çift kabuklular (FAO, 2011), izleme programına geri dönülmektedir. 2011 yı- ma işlemine tabi tutularak A sınıf seviyesine ge- ülkemiz için de azımsanmıyacak boyutlarda lında FVO (Food Ve-terinary Office) tarafından tirildikten sonra tüketime sunulmaktadır. C sınıfı ekonomiye katkı vermektedir. balıkçılık ürünleri ve çift kabuklu yumuşakça üre- üretim alanı ürünlerinin ise, arındırma öncesi 2 ay tim prosedürüne yapı-lan denetimler sonucunda, süre ile yatırma alanlarında bekletilmesi ve daha Türkiye’de yapılan bu izlemelerin AB normlarına sonra işletmede arındırmaya tabii tutularak A sı- uygun olmadığı bildirilmiştir. Bu sebeple, Gıda nıfı seviyesine çıkarılması istenmektedir. Burada Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından gerekli geçen “Yatırma Alanları”; yüksek düzeyde kir- düzenlemeler yapılarak, izleme prosedürü ile ilgili lenmiş bölgelerden hasat edilen çift kabuklu yu- yeni yönetmelik ve talimatlar çıkartılmıştır. AB’ye muşakçaların biyolojik kirletici düzeyini azaltmak uyumun sağlandığı prosedürde, üretim alanların- için konulduğu, temiz doğal ortamlarda tasarla- da fekal kontaminasyon (E.coli) seviyelerine göre nan, yerlerdir. Ancak görevli resmi kurum tarafın- A, B ve C sınıflandırması öngörülmüştür. Talimat- dan belirlenen yatırma alanlarının da, bazen fitop- larda; A sınıfı üretim alanından hasat edilen çift lankton patlaması veya diğer kirleticilere maruz kabuklular tüketime uygun olarak nitelendiril- kalabilmesi söz konusu olduğundan, bu alanların mekte, B sınıfından elde edilenler ise arındır- da sürekli izlenmesi gerekmektedir. oluşturmaktadır. Dünya tüketime sunulurken çok dikkatli olunmalıdır. Bu Kapıdağ yarımadası yüzölçümü yaklaşık 300 risklerden arınmak için kontrol edilerek tüketime kilometrekare olup kuzey ve batı bölgelerinde yüksekliği 700-800 metreyi bulan dağlar bulunur ve Su kaynakları bakımından zengin bir bölge olup, antik çağlardan beri yerleşim olan bir bölgedir. Bu kadar zengin bir yapıya sahip olan Kapıdağ yarımadası hem kendi içinde doğa harikası hem de bu zenginlikleri kendisinde saklı bırakmadan Marmara Denizini de veren bir yerdir. Dağlardan süzülüp gelen sularla Marmara Denizini beslerken burada yetişen balık dâhil her türlü canlıya besin kaynağı olmaktadır. ye üretim alanıdır. Bu üretim alanlarında avcılığı Yukarıda yazılanlar göz önüne alındığın midye yetiştiriciliği güvenli bir yetiştiriciliktir. Hem doğa dostu hem de denizleri temizleyen filtreler olan midye; yetiştiriciliği bakımından başta bölge ekonomisine katkı sağlayacak, istihdam sağlanacak, bölgede doğa dostu bir yetiştiricilik sağlanacaktır. Böylelikle yetiştiricilik alanlarının etrafı doğal resif haline gelerek balık popülasyonlarının artmasına neden olurken bölge balıkçısı için ekonomik katkı sağlayacaktır. Ve herşeyden önemlisi menşei bilinen ürünler kullanılarak daha sağlık, zehirlenme riski ve nerden geldiği belli olmayan ürünler olmayacaktır. Besin değeri yüksek ucuz bir protein kaynağına kimse hayır dememelidir.