O. Senatosu B : 29 % 380 bir artış göstermiştir. Buna

advertisement
O. Senatosu
B : 29
% 380 bir artış göstermiştir. Buna rağmen 1963
te bu üniversitede
1 600 öğrenci vardır.
21 307 900 lira cari harcama ödeneği ayrılmıştır.
1969 da ise öğrenci mevcudu 6 200 ü bul­
muş, ayrılan 44 765 000 liradır. îki misli, yani
% 100 bir artış, öğrenci artışı % 380 dir. Bu du­
rum dikkate alındığında ve fiyat artışları göz
önünde tutulduğunda eğitim için ne kadar kı­
sıcı ve ihmal edici bir durumun ortaya çıktığını
kabul etmemek mümkün de°i T dir. Üniversitelere
önem verdiğini savunan Millî Eğitim Bakanının
bu gerçekler karşısında söyliyeceği bir sözü ola­
cağını sanmıyoruz.
Ülkemizdeki bilimsel gelişmelerde, teknolöiik
çağ-a ayak uydurmamızda en önemli görevi üze­
rine almış ve basarıvîa yürütmüşünü yakından
izlediğimiz Teknik Üniversitesinin malî durumu
üzerinde böylesine bir kısıtlamayı kasıtlı olarak
yaru'mıs kabul ediyoruz. Bn durumla, üniversi­
tenin bilimsel ve teknoloük çalınmalarının aksıyacaoı p-er*epi ortava çıkmaktadır. Modern iş­
letmecilikten te^nolcrik ve e 1o ktronik geli«melerden, atom fizikine kadar önemli bir calisin
içinde ol^n bu üniversitenin bu şekildeki maddi
yö""don enoren^nmesini kmıvoruz.
7307 savılı Kanunla kuru'an bes yıllık avrıntı 1 ! ve on vılbk nersnriktif Donlara p*öre Orta Bo<hı Teknik üniversitesi, daha önceki kuruluş­
larını 1962 yılında yeni bastan organize etmiş­
tir. 1972 vılvnda Ankara'deki merkez kumluk­
larında 8 bin, 1980 de de 15 bin öğrenci alacak
şekiMe srelismeye mecbur bırakılmıştır. Bu ar­
tısı. öğretim üyesi bakımından karsılıvabilmek
için 3 - 4 yıl önceden öğretim üyesi adaylarını
kaidrosuna. alması ver ekmektedir. Bu yetersiz
harcama ödeneni ile öoretim üyesi sorununun
çözümlenmesi elbette ki mümkün olamıyacaktır.
Atatürk üniversitesi ise, 420 öğretim üyesi ve
yardımcılariyle 2 220 kadar da öğrencisiyle Doğu'da gelişen bir üniversitemizdir. Domı'nım çe­
tin sorunlarını çözecek îrücte bilim adamlarının
ye+istirilmesi. açılacak fakültelere öğretim üvesi.
eğitim araştırıcısı sağlıyacak şekilde bir çalışma
içindedir.
Atatürk Üniversitesinde olsun ; Karadeniz
Teknik üniversitesinde olsun hem öğretim üyesi
yetersizliği ve hem de lâboratuvar araçları nok­
sanlığı bilinen bir gerdektir. Buna rağmen bu
noksanlıkları giderici, üniversitelerdeki öğrenci
1.2.
1969
O : 2
artışı ile oranlı ve hayat pahalılığını karşılayıcı
yeterli bir ödenek, bu üniversitelerin bütçeleri­
ne konmamıştır.
Genel olarak üniversitelerdeki öğretim üye­
lerinin maddi yönden içinde bulundukları sıkın­
tılarını önleyici bir çare de düşünülmemiştir.
Ayrıca üniversitelerde tam gün çalışacak öğre­
tim üyelerine verilecek tazminat saptanmamış
ve hâlâ kanunlastırılamamıştır. Yine Birinci ve
İkinci Beş Yıllık Kalkınma plânlarında, üniver­
sitelere öğretim üyesi yetiştirilmesi için sapta­
nan esaslar sağlanamamıştır.
İkinci Beş Yıllık Kalkınma Plânı devresinde
3 bin kişilik bir kontenjan tanınarak doktora ve
araştırmacı yetiştirmek için başka ülkelere
gönderilmesi gereken kişilerden ancak 723 ü
gönderilebilmiştir. Birinci Beş Yıllık Plân döne­
minde gönderilen 673 kişi ile birlikte sayıları
ancak 1.390 ı bulmuştur, altıbin kişi içinde. Bu­
nun iki sebebi vardır.
Birisi, bu işe önem vermemek, ikincisi ise,
bu doktorayı verip tekrar memlekete dönen in­
sanların iyi bir alan bulamama korkusudur.
Bu sebepten üniversitelerdeki öğretim üyesi
noksanlığı .giderilemiyscek, ekonomik ve sosyal
kalkınmanın temel unsurlarından biri olan bi­
limsel ve teknik gelişme de aksatılmış olacaktır.
1969 bütçesinin ise bu bölümü yine yetersiz gö­
rülmekte ve bu ihtiyaçları karşılamaktan uzak
kalmaktadır.
C. H. P. olarak A. P. nin bu plân ve prog­
rama uymıyan keyfî hareketlerini zaman zaman
ortaya koyduğumuz halde, ülke aleyhine işliyen
bu sakat tutumlarına devam etmekten geri dur­
mamışlardır.
Yine Birinci ve ikinci Beş Yıllık Kalkınma
Plânlarında, mevcut ve yeni açılacak üniversi­
telere öğretim üyesi yetiştirmek için öngörülen
tedbirlere denk bir çözüm yolu bulamamışlardır.
Bu açığı kapatacak olan asistanlık meselesi çö­
zümlenmemiştir. Bu kürsüden bunu şahsan de­
falarca arz etmişimdir.
Asistanların seçimi ve sınavları âdil bir dü­
zene kavuşturulmadığı gibi, doktora için yabancı
ülkelere gönderilmelerini emreden kalkınma
plânı hedeflerine de uyulmamıştır. Asistanların
isinde bulunduğu malî sıkıntıyı giderici ohımlu bir çaba gösterilememiş ve sonuca bağlanama­
mıştır.
63 —
Download