Altyapıyı çok daha kısa sürelerde hazır hale getirebildiğimiz için

Bulut Çözümü
Altyapıyı çok daha kısa sürelerde hazır hale
getirebildiğimiz için, müşteri memnuniyetimiz ve buna
bağlı olarak ta prestijimiz ve kazançlarımız arttı
Durum
B2B2C iş modeli ile kullanıcı
sayısında 2-3 kat ani artışlar
oluyor ve bu artışı
adresleyecek ve kolay
yönetilebilecek esnek bir
bulut çözümüne ihtiyaç
duyuluyordu.
Çözüm
Ortalama 7 milyon son
kullanıcıya, Azure’a
geçmeden önce günde bir
defa virüs güncellemeleri
yayınlanırken artık her yarım
saatte bir güncelleme
yapılıyor ve yeni tehditler çok
daha hızlı durdurabiliyor.
Azure hem platform hem de
altyapıyı hizmet olarak
sağlayıp Zemana’nın kendi
işine odaklanmasını ve
büyümesine yardımcı oluyor.
Zemana yenilikçi güvenlik çözümleri sağlayan bir teknoloji firması. Çevrimiçi
güvenlik için yenilikçi olmak çok önemli. Zemana her gün artan hedefli
saldırılara yönelik geleneksel güvenlik ürünlerinin yeterli olmadığı durumlar
da çözüm sunuyor. Zemana’nın stratejik yönelimi özellikle ZeuS and SpyEye
gibi finansal malware gelişmiş atakları ve gelişen çevrimiçi tehditleri anında
tespit ederek engellemeyi hedefliyor.
Zemana’nın mevcut ürünleri son kullanıcılara hitap ediyor ve bu nedenle,
B2B2C iş modeline, kullanıcı sayısını artırmak için çok önem veriyor. B2B2C iş
modeli ile yapılan işbirlikleri neticesinde, iş ortağının kullanıcı sayısının
büyüklüğüne bağlı olarak Zemana’nın da kullanıcı sayısında 2-3 kat ani
artışlar olabiliyor.
Zemana Destek Ekibi (Armağan, Nazan, Pınar, Ebru, Anıl)
Proje öncesi kullanılan bulut altyapısı son derece karmaşık teknolojiler ile
kurulmuştu. B2B2C modelinden kaynaklanan ani artışları, sistem yapılarını
bozmadan idare edebilmek, Azure’a geçmeden önce çok fazla zaman alıyor,
yönetilebilirlik istiyor ve insan hatalarına çok açık oluyordu. Aynı şekilde, son
kullanıcısı çok fazla olan bir müşteri ile anlaşma sona erdiğinde, tasarruf
etmek için mevcut sistemin küçültülmesi çok zor oluyordu.
Chief Software Architect Yağızhan Atmaca, bulut çözümü olarak Azure’u
seçmelerini anlatıyor: “Azure’a karar verme sürecinde, Microsoft Türkiye’nin
önemi çok büyük oldu. Microsoft bize Azure ile bulut sistemine getirdikleri
teknolojileri anlatmışlar, projelerimizde bize çok fazla kolaylık ve
maliyetlerimizi düşüreceğinden bahsetmişlerdi. Neticesinde, Azure ile ufak
çaplı denemeler yapan mühendislerimiz, Azure’un kendi mevcut kullandıkları
teknolojiler ile çok kolay entegre olabildiğini, veri yönetiminin çok daha
kolaylaştığını ve bu sisteme geçmemizin faydalı olacağı yönünde rapor
verdiler. Mühendislerimizin tavsiyesine uyarak Azure geçmiş olduk ve çok iyi
bir seçim yaptığımızı anladık.”
Azure’a geçiş sonrasında Azure’un PAAS hizmeti olan website servisini
kullanarak web uygulamaları son derece basit bir şekilde uygulanıp hayata
geçirilebiliyor. Gelen kullanıcı trafiğini yönetebilmek için Azure’un autoscale
servisini kullanarak sunucu kaynaklarının kullanımına ve artan trafik
yoğunluğuna göre yeni bir sunucunun eklenmesini otomatik olarak
yapabiliyor. Ek olarak eklenen her yeni sunucu ve ağdaki diğer sunucular
arasında load balance işlemleri için herhangi bir ayarlama yapılmasına gerek
kalmıyor. Autoscale servisinde tanımlanan metrikler sayesinde artık herşey
Azure tarafından Zemana’nın birşey yapmasına gerek kalmadan yapılıyor. Bu
sayede altyapıdaki işlemlerden tamamen uzaklaşıp sadece uygulamamıza
odaklanmak mümkün oluyor. Ayrıca dağıtık olan uygulamaların kullandığı
ortak verileri Azure’un yüksek hızlı shared cache servisi sayesinde herhangi
bir tıkanıklık olmadan servis verilebiliyor.
Sr. Software Engineer Hüseyin Polat Yürük, projeden kazanımlarından çok
memnun. “Her ne kadar biz Azure’un PAAS hizmetlerini kullanarak tüm
management işlemlerinden kurtulmuş olsak da, dilediğimiz ve ya gerekli olan
herhangi bir zamanda Azure’un IAAS hizmetlerini kullanıma sunmasını
önemli bir alternatif olarak görüyoruz. Ortalama 7 milyon son kullanıcımıza,
Azure’a geçmeden önce günde bir defa virüs güncellemeleri yayınlarken artık
her yarım saatte bir güncelleme yaparak, yeni tehditleri çok daha hızlı
durdurabiliyoruz ve yeni ortaklarımız için gereken alt altyapıyı da çok daha
kısa sürelerde hazır hale getirebildiğimiz için, müşteri memnuniyetimiz ve
buna bağlı olarakta prestijimiz ve kazançlarımız arttı. Bu türde karmaşık
altyapıları esnek bir şekilde scale edebilmenin, Azure olmadan çok güç
olacağına inanıyoruz ve Microsoft’a teşekkür ediyoruz.”