Yunanistan - Türkiye Futbol Federasyonu

advertisement
Türkiye - Yunanistan
Özel Maç
Başakşehir Fatih Terim Stadyumu
17 Kasım 2015 - Saat: 20.15
Emin adımlarla
yeni hedeflere
Değerli futbolseverler,
Yıldırım Demirören
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı
Turkish Football Federation President
EURO 2016’ya direkt katılma hakkı
elde ederek hepimizi büyük bir
sevince boğan Millî Takımımız, Fatih
Terim yönetiminde yeni hedeflere
emin adımlarla ilerliyor.
Bu amaçla organize ettiğimiz dostluk
maçlarından birinde dost ülke
Yunanistan’ın millî takımını
ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz.
Kendine özgü futbol karakteri ve
tutkulu futbol atmosferiyle ortak
yanlarımız olduğuna inandığım
Yunanistan ile işbirliğimizin
gelişmesinde bu maçın önemli bir
katkısı olacağına inanıyorum.
Bir yandan teknik açıdan Millî Takım’ı
turnuvaya hazırlarken, Millî Takım
ruhunu zirveye taşımanın
hazırlıklarına da başladık. Bu amaçla
dünyada çok az örneği olan bir
projeyi, Millî Takım Taraftar Kulübü’nü
hayata geçiriyoruz.
Her futbol taraftarının birinci kulübü
Millî Takım’dır. Bu kulüpte tüm
renkler kırmızı-beyazda erir, tüm
tezahüratlar Millî Takım için tek bir
melodiye dönüşür. Millî Takım
Taraftar Kulübü bu birliğin
yaratılmasını hızlandıracak, taraftar
olmanın coşkusunu da ayrıcalığını da
doyasıya yaşamanızı sağlayacak. Bu
vesileyle, herkesi Millî Takım Taraftar
Kulübü’ne üye olmaya davet
ediyorum.
Yunanistan ile oynanacak
karşılaşmanın tüm izleyicilere dostça
ve keyif dolu dakikalar yaşatmasını
temenni ediyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
Towards new targets
with confident steps
Dear fans;
Our A National Team, that delighted us
by qualifying to UEFA EURO 2016 Finals
directly, is marching towards to the
new targets under the management of
Fatih Terim. We are glad to host our
friends Greece in this friendly game.
I believe this friendly will contribute
the development of our cooperation
with Greece, the country I believe we
have a common characteristics with
their unique football character and
passionate football atmosphere.
On the one hand; we are preparing our
National Team to the tournament by
technically, on the other we have also
started the preparations of carrying
national team soul to the top. With this
aim; we have inaugurated National
Team Fan Club that has very few
examples all around the world.
I believe that each football fan’s first
team is National Team. In this club; all
colours melt in red-white, all cheers
turn into single melody for national
team. National Team Fan Club will
speed up the creation of this unity and
will make sure that you’ll enjoy the
enthusiasm and privilege of being a fan
to the full. Hereby; I’m inviting
everyone to be a member of National
Team Fan Club.
I wish the match against Greece will be
joyful and provide friendly moments
for all fans.
With best regards,
5
Yeni bir süreç başlıyor
Fatih Terim
Türkiye Futbol Direktörü
Turkish Football Director
Uzun ve zorlu bir yolculuğu
başarıyla geride bırakarak 2016
Avrupa Şampiyonası’na doğrudan
katılma hakkını elde eden Millî
Takımımız için yeni bir süreç
başlıyor. Amacımız EURO 2016’ya
en iyi şekilde hazırlanmak ve
ülkemizi turnuvada en iyi şekilde
temsil etmek. Bir başka hedefimiz
ise 18. basamağa yükseldiğimiz
FIFA sıralamasında Türkiye’yi
daha üst sıralara taşımak.
Bu nedenlerle şampiyona öncesi
oynayacağımız hazırlık maçları
büyük önem taşıyor. Komşumuz
Yunanistan ile yapacağımız
karşılaşma da bunlardan bir
tanesi. Özel bir maç olmasına
karşın bu mücadelede Türk Millî
Takımı, her zaman olduğu gibi
rakibini ciddiye alarak futbol
oynayacak. Karşılaşmada düzenli
olarak A Millî Takım’da yer alan
oyuncularımızın son durumunu
gözlemleme şansını bulurken,
aramıza yeni katılan ve de çok
fazla forma şansı bulamayan
futbolcularımızı da değerlendirme
fırsatımız olacak.
Özellikle son dönemde
oynadığımız maçlarda taraftarımız
ile Millî Takımımız arasında
yeniden güçlü bir gönül bağı
oluştu. İstanbul’daki Yunanistan
karşılaşmasında da bu tablonun
devam etmesini ve tribünlerin
dolu olmasını arzu ediyoruz.
Tüm futbolseverleri bu maçta
ay-yıldızlı ekibimizi coşkuyla
desteklemeye davet ediyoruz.
A new phase ahead of us
There is a new period before our
A National Team which has
gained the right to qualify
directly for the EURO 2016 finals
after leaving a tough and a long
journey behind with an
important success. Our aim is to
prepare for EURO 2016 and
represent our country in the best
way. We have now risen up to
the 18th place in FIFA ranking, in
this respect another important
objective we are working very
hard for is to climb higher in this
ranking.
These two friendlies are of a
great importance for us in order
to accomplish these objectives.
One of them is the friendly game
with our neighbour Greece and
even if it is a friendly, Turkish
National Team takes this match
as seriously as it always does in
every game. We will not only
have the chance to observe the
latest situation of our national
players but also to use the
opportunity to evaluate the ones
who have joined the team
recently and could not have the
chance to wear the national
jersey.
More importantly, the bond of
love between our team and
supporters has grown stronger
especially after our recent
games. We hope that this
inspiring atmosphere continues
and our supporters fill the
tribunes eagerly for our Greece
friendly in Istanbul. We invite all
football lovers to the stadium to
come and support our National
Team.
7
Komşuyla şeref turu
EURO 2016 elemelerinde adeta küllerinden doğarak finallerin yolunu bulan Millî
Takımımız, evindeki şeref turunu komşu Yunanistan’la oynayacağı özel maçla atacak.
Fatih Terim ve öğrencileri, bugün Başakşehir Fatih Terim Stadı’nda hem büyük zaferi
ay-yıldızlı futbolseverlerle kutlayacak hem de EURO 2016 için önemli bir provaya çıkacak.
8
Millî Takımımız en karanlık tünellerden çıkarak EURO 2016
finallerine katılma biletini cebine attı. Dile kolay; EURO
2008’den bu yana iki Dünya Kupası bir de Avrupa
Şampiyonası finalleri kaçıran ay-yıldızlılar, adeta kâbus gibi
başlayan EURO 2016 elemelerinde bir peri masalı yazdı.
Çok uzakta değil; Konya’daki o unutulmaz zafer gününden
yani Fransa vizesini aslanın midesinden çekip aldığımız 13
Ekim 2015’ten tamı tamına 1 yıl önce umutlar da hayaller de
kapkaranlık bir kuyunun dibindeydi oysa. Deplasmandaki
İzlanda ve içerideki Çek Cumhuriyeti yenilgileriyle şoka
uğrayan Millî Takımımız, 13 Ekim 2014 günü Letonya
deplasmanında rakibiyle 1-1 berabere kaldığında neredeyse
bütün ülke havlu atmış görünüyordu. Öyle ya… Üçer maçlarını
da kazanarak 9’ar puana ulaşan İzlanda ve Çek
Cumhuriyeti’ni yakalamak imkânsızdı artık. Bizim gibi hayâl
kırıklığı yaşayarak 3 puanda kalan Hollanda ile girişeceğimiz
üçüncülük mücadelesini kazanmaksa bu moral bozukluğu ile
çok zor görünüyordu. “En iyi üçüncülük” sayesinde Fransa’ya
direkt gitmek ise en iyimserlerin bile aklından geçen bir fikir
değildi. Ancak Türk Millî Takımı’nın da özellikle Fatih Terim’li
dönemlerde böyle imkânsızlıkları alt etmek gibi bir
alışkanlığı vardı. Nitekim herkesin ümitlerini yitirdiği
o günlerde bile Fatih Terim’le öğrencileri Avrupa
Şampiyonası’na katılma inançlarını sürdürdüklerini
vurgularken, “Hayal satmıyoruz” diyebiliyordu. Sonrası mı?
Adım adım büyüyen bir zaferin hikâyesi oldu… Dördüncü
maçında Kazakistan’ı yendi ve ilk galibiyetini aldı Millî
Takımımız. Ardından Hollanda’yı deplasmanda uzatma
anlarında yediği golle elinden kaçırdı. Kazakistan
deplasmanından galibiyetle döndükten sonra ilk maçına
çıktığı Konya’da Letonya ile yine beklenmedik bir biçimde
berabere kalsa da çok kısa sürede küllerinden doğmasını
bildi ve Hollanda gibi bir devi 3-0’lık skorla yere seriverdi.
Fransa’ya giden yolun taşları, sabır, azim, emek ve inançla
birer birer döşeniyordu işte. Ekim ayının o son virajına
girilirken Millî Takımımız grup üçüncülüğü için büyük bir
avantaj elde etmiş, hatta Fransa’nın kapısını barajsız açacak
en iyi üçüncülük anahtarını bile düşünür hale gelmişti.
Grupta ilk iki sırayı garantileyen Çek Cumhuriyeti ve İzlanda
ile oynanacak son iki maçta elde edilecek 4 puan, Hollanda
ne yaparsa yapsın ay-yıldızlılara grup üçüncülüğünü
getirecek; muhtemel 6 puan ise başka maçların girift
skorlarına göre “en iyi üçüncülük” payesini de millîlerimizin
boynuna bir çelenk gibi asıverecekti. Ekim ayının zorlu
yolculuğundaki ilk durak Prag’dı… Millî Takımımız, o gün Çek
Cumhuriyeti’ni Selçuk İnan ve Hakan Çalhanoğlu’nun
golleriyle 2-0 yenerek son viraja büyük bir avantajla girdi.
Artık İzlanda karşısında alınacak 1 puan bile bizi play-off’a
taşıyacaktı. Ama önümüzde bir fırsat daha vardı.
Kazakistan’ın Letonya’yı deplasmanda yenmesi durumunda,
biz de İzlanda’yı mağlup edersek en iyi üçüncü olarak
finallere direkt gidebilecektik. Nitekim 13 Ekim günü iki
cephede de sonuçlar gönlümüze göre gelişti. Kazaklar,
deplasmanda Letonya’yı 1-0 yenerken, Millî Takımımız da
Konya’da Büyükşehir Torku Arena’da İzlanda’yı son dakikada
Selçuk’un müthiş frikik golüyle mağlup ederek Fransa’nın
kapılarını ardına kadar açmayı başardı. İşte Fatih Terim ve
öğrencileri, bugün Başakşehir Fatih Terim Stadı’nda hem
büyük zaferi ay-yıldızlı futbolseverlerle kutlayacak hem de
EURO 2016 için Yunanistan’la önemli bir provaya çıkacak.
9
Türkiye Futbol Direktörü
Fatih Terim
Abdullah Ercan
Antrenör
Ömer Alper Boğuşlu
Kaleci Antrenörü
Levent Şahin
Fiziksel Performans Antrenörü
10
17 Kasım’da kritik zaferler
Millî Takımımız, 17 Kasım günlerinde çıktığı 6 maçta sadece 1 galibiyet alırken, 2 maçtan
beraberlik, 3 maçtan da yenilgiyle ayrıldı. Bu müsabakalarda attığı 3 gole karşılık kalesinde 10 gol
gören millîlerimiz için yine de 17 Kasım anlamlı bir tarih. Tek galibiyetini Fatih Terim yönetimindeki
çok önemli maçta Norveç’i deplasmanda 2-1 yenerek elde eden ve EURO 2008 finallerinin kapısını
aralayan Millî Takımımız, 17 Kasım 1999’da ise İrlanda Cumhuriyeti ile Bursa’da golsüz berabere
kalarak 2000 Avrupa Şampiyonası finallerinin biletini cebine koymuştu.
Millî Takımımız, Yunanistan’ı ağırlayacağı 17 Kasım gününde,
bugüne kadar 6 maça çıktı. Ay-yıldızlılar bu maçlarda 1 kez
kazanırken, 2 kez berabere aldı, 3 maçı da kaybetti. 17 Kasım
günlerinde oynadığı 6 maçta 3 gol atabilen millîlerimiz,
kalesinde ise 10 gol gördü. Ancak hemen belirtelim,
17 Kasım’ın tek galibiyeti, futbol tarihimizde çok önemli bir
yer tutuyor. O gün Norveç’i deplasmanda 2-1 yenen Millî
Takımımız, EURO 2008 finalleri için dev bir adım atmıştı.
Bir başka 17 Kasım maçı ise 1999’da İrlanda Cumhuriyeti ile
oynanmış ve 0-0’lık beraberlik bize EURO 2000 finallerinin
kapısını açmıştı.
Ay-yıldızlılar, 17 Kasım’daki ilk maçını 1976’da 78 Dünya
Kupası elemeleri çerçevesinde deplasmanda Demokratik
Almanya ile oynadı. 2. dakikada Peter Kotte’den yediği
penaltı golüne 31. dakikada kaptan Cemil Turan’ın penaltı
golüyle karşılık veren millîlerimiz, o dönem için başarılı
sayılan 1-1’lik beraberliği sağladı. Hemen belirtelim, Türkiye
Futbol Direktörü Fatih Terim de teknik direktörlüğünü Doğan
Andaç’ın yaptığı Millî Takımımızın on birinde yerini almıştı.
1982’deki ikinci 17 Kasım maçımız ise bir hezimetle
sonuçlandı. Coşkun Özarı’nın teknik direktörlüğünü yaptığı
Millî Takımımız, 1984 Avrupa Şampiyonası elemelerinde
Avusturya’ya Viyana’da 9. dakikada Polster, 34. dakikada
Pezzey, 36. dakikada penaltıdan Prohaska ve 52. dakikada da
Schachner’den yediği gollerle 4-0 yenildi.
17 Kasım 1999 ise “İçimizdeki İrlandalılar” sözünün tarihe
geçtiği gün oldu. Mustafa Denizli yönetimindeki Millî
Takımımız, EURO 2000’in baraj maçında Dublin’de İrlanda ile
1-1 berabere kaldıktan sonra 17 Kasım 1999’da Bursa’da
oynanan rövanşı 0-0 tamamlayarak final biletini almış,
öncesinde yoğun eleştirilere uğrayan Denizli de maçın
ardından “İçimizdeki İrlandalılar” tâbirini kullanmıştı.
17 Kasım 2004 ise tarihimize ağır bir yenilgi olarak geçti.
12
Teknik Direktörlüğünü Ersun Yanal’ın yaptığı Millî Takımımız,
2006 Dünya Kupası elemelerinde Ukrayna’ya 3-0 yenildi.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki maçta Ukrayna’ya
farklı galibiyeti getiren golleri 8. dakikada Oleg Gusev ile
17 ve 89. dakikalarda Andriy Shevchenko kaydetmişti.
Millî Takımımızın 17 Kasım’daki tek galibiyeti ise 2007 yılında
geldi. Evindeki Yunanistan yenilgisiyle EURO 2008 finallerine
katılma şansını zora sokan ay-yıldızlılar için deplasmandaki
Norveç maçı bir “olmak ya da olmamak” meselesine
dönmüştü. Fatih Terim yönetimindeki millîlerimiz, mutlaka
galip ayrılması gereken bu mücadeleyi, 12. dakikada Erik
Hagen’den yediği golle geriye düşse de 31. dakikada Emre
Belözoğlu ve 59. dakikada Nihat Kahveci’nin golleriyle 2-1
kazanarak müthiş bir geri dönüşe imza
Millî Takımımızın 17 Kasım Maçları
atmıştı.
Millîlerimiz son 17 Kasım maçını ise
Tarih
Maç
Skor Statü
Hollanda ile oynadı. 2010 yılında
17 Kasım 1976 D. Almanya-Türkiye
1-1
Dünya Kupası Eleme
Amsterdam Arena’daki bu özel maçta
17 Kasım 1982 Avusturya-Türkiye
4-0
Avrupa Şampiyonası Eleme teknik direktörlüğünü Guus Hiddink’in
17 Kasım 1999 Türkiye-İrlanda Cum.
0-0
Avrupa Şampiyonası Baraj
yaptığı Millî Takımımız, dönemin dünya
17 Kasım 2004 Türkiye-Ukrayna
0-3
Dünya Kupası Eleme
ikincisi Hollanda’ya 52. dakikada
17 Kasım 2007 Norveç-Türkiye
1-2
Avrupa Şampiyonası Eleme Klaas-Jan Huntelaar’dan yediği golle
17 Kasım 2010 Hollanda-Türkiye
1-0
Özel Maç
1-0 yenildi.
Başakşehir Fatih Terim Stadyumu
Anlamlı buluşma
Fatih Terim yönetiminde EURO 2016 finallerine katılma hakkını elde eden Millî Takımımız,
iç sahadaki ilk maçını da Türkiye Futbol Direktörü’nün adını taşıyan statta oynayacak.
2014 yılının 26 Temmuz günü açılan 17 bin 300 kişi kapasiteli modern stat,
bir Millî Takım maçına ilk kez ev sahipliği yapacak.
14
Temeli 2012 yılında atılan İstanbul Başakşehir Futbol
Kulübü’ne ait modern stadyum, 16 ay gibi kısa sürede
tamamlanarak o dönemde Başbakan olan
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından
26 Temmuz 2014 tarihinde görkemli bir törenle açıldı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın da forma giyip gösteri maçına
çıktığı ve goller attığı açılış töreninde bir de sürpriz yapıldı
ve stada Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in isminin
verildiği açıklandı.
178 milyon liralık mâliyetle inşa edilen 17 bin 300 seyirci
kapasiteli, tribünlerinin tamamı kapalı statta İstanbul
Başakşehir Futbol Kulübü, iç saha maçlarını oynuyor.
Stat ayrıca son iki sezonda kendi stadyumu inşa
aşamasında olan Beşiktaş’a da zaman zaman ev sahipliği
yapıyor.
Başakşehir Fatih Terim Stadyumu, sadece futbol
maçlarının oynandığı bir alan olmanın ötesinde,
İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü’nün de merkezi olarak
hizmet görüyor. Kulübün yönetim merkezinin yanı sıra,
oyuncuların konaklama ve antrenman merkezi de 160 bin
metrekare alan üzerine kurulu modern tesislerde
bulunuyor.
UEFA ve FIFA standartlarındaki Başakşehir Stadyumu,
34 yatak odalı kamp tesisine sahip.
Kamp tesisleri, 6200 metrekarelik alandan oluşuyor. Bu
bölümde tüm teknik kadro ve takım konaklayabiliyor.
Yeme içme alanları ve dinlenme salonları, TV ve oyun
odaları, soyunma odaları, hamam, sauna ve kondisyon
salonu, teknik heyet ve yönetim ofisleri de bu bölümde
yer alıyor.
Stadın hemen yanında üç adet nizami antrenman
sahası var. Stadyum inşa edilirken, ulaşım kolaylıkları
da ihmâl edilmemiş. 350 araçlık kapalı otoparkın yanı
sıra 1300 araçlık açık otopark da stadyuma gelen
futbolseverlere hizmet ediyor.
Tesisin bir bölümünde 31 adet 150’şer metrekarelik
sosyal ticaret alanları yer alıyor. Bu bölüm, kulübün
kiralayacağı dükkanlardan gelir elde etmesini sağlamak
amacıyla düzenlenmiş.
Soyunma odaları bölümünde, UEFA, FIFA ve TFF
delegeleri için üç adet oda bulunuyor. Sporcular için dört
adet, hakemler için de 2 adet soyunma odası hizmete
sunulmuş durumda.
Stadyumda ayrıca sporcu sağlık merkezi, doping kontrol
merkezi, doktor odası, her tribün için acil sağlık odaları,
büfe ve yeme içme alanları, genel ihtiyaç ve ibadet
alanları da son derece modern ve temiz bir tarzda
hizmete açılmış.
Başakşehir Fatih Terim Stadyumu’nda medyanın
görevini eksiksiz yapabilmesi için de ince planlamalarla
3 adet TV stüdyosu, flaş röportaj alanı, karma röportaj
alanı, saha içi basın çalışma alanları düzenlenmiş.
Simultane çeviri yapılabilen 170 kişi kapasiteli basın
merkezi de stadyumu ayrıcalıklı bir konuma oturtuyor.
Resmi ve özel güvenlik alanları ile gözaltı odaları da
stadın bölümleri arasında yer alıyor.
Hakem
Paolo Valeri
16 Mayıs 1978
Roma doğumlu
İtalyan hakem,
1 Ocak 2011’den
bu yana FIFA
kokartı taşıyor.
İtalya’nın en
üst ligi Serie
A’daki ilk
maçına
2007-2008
sezonunda
çıkan Valeri,
o sezon 4
müsabakada
düdük çaldı.
2008-2009
sezonunda 7,
2009-10
sezonunda ise
Serie A’da 14
maçta düdük
çalan İtalyan
hakem, FIFA
kokartı taktığı
2011-2012 sezonunda ise kendi liginde 18 maça çıkarken,
Şampiyonlar Ligi’nde de iki maç yönetti. 2012-13
sezonunda Serie A’da 15, Şampiyonlar Ligi’nde 1, UEFA
Avrupa Ligi’nde 2 maça çıkan Paolo Valeri, davet üzerine
Romanya Ligi’nde de bir maç yönetti. 2013-14 sezonunda
Şampiyonlar Ligi’nde maç alamayan İtalyan hakem,
Serie A’da 17, UEFA Avrupa Ligi’nde de 1 maçta düdük çaldı.
2014-15 sezonunda Serie A’da 18, UEFA Avrupa Ligi’nde
2 maçta düdük çalan Valeri, bu sezon ise kendi liginde 6,
Şampiyonlar Ligi’nde 1, UEFA Avrupa Ligi’nde de 2 maça
çıktı. Bugüne kadar hiçbir kulüp takımımızın maçında
görev almayan İtalyan hakem, millî takımlar düzeyinde de
ilk defa Türkiye’nin maçına çıkacak.
Yardımcı Hakemler
Gianluca Cariolato
Alessandro Giallatini
Dördüncü Hakem
Tolga Özkalfa
15
Yunanistan Futbolu
Apoletli hayal kırıklığı
EURO 2004’te bütün dünyayı şaşkına çevirerek Avrupa şampiyonluğu apoletini omuzlarına
takan Yunanistan Millî Takımı, bugün büyük bir krizin içinde. EURO 2016 elemelerine
seri başı olarak giren Komşu, grup sonuncusu olarak bir ilki başardı! Faroe Adaları’na
iki maçta da yenilirken, tek galibiyetlerini son maçlarında Macaristan karşısında
alabilmeleri ve elemelerdeki 10 maça üç farklı teknik adam yönetiminde çıkmaları,
yaşadıkları krizin boyutlarını gözler önüne seriyor.
16
Yunan futbol tarihini yazmak demek aslında 2004 yılını milat
kabul eden bir ülkenin enkaz altındaki futbol hikâyelerini
hatırlamak demek. Çünkü Yunanistan’da futbol ve tarih
kelimeleri en fazla 2004 Haziran’ından sonra daha anlamlı
olarak bir araya geliyor. O gün Yunan tarihinin gelmiş geçmiş
ve belki de gelecek en büyük futbol hikâyesi yazıldı. Her
Yunan futbol tarihini yazma girişimi için bu gerçek
vazgeçilmez önemde.
Aslında birçok başka ulus gibi Yunanlılar da futbolu, ilk defa
kendilerinin oynadığı ve bulduğu bir spor olarak tanımlıyor.
Milattan önce 2000 yıllarında ‘Episkiros’ adından bir ayak
oyunu keşfeder Yunanlılar. ‘Faininda’ da derler aynı oyuna.
Genelde erkeklerin oynadığı bir oyundur ama kadınlara da
kapalı değildir. Episkiros’un en büyük özelliği çıplak oynanan
bir oyun olmasıdır. Hangi cins oynarsa oynasın bu kural
değişmez. Bugün Yunanistan Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde
o dönemi simgeleyen heykeller bulunmaktadır. Hatta topu
ayağıyla kontrol etmiş ve muhtemelen futbol eğitimi veren
bir adam heykeli dahi vardır. Nitekim Avrupa Şampiyonu
olmuş olan Yunanistan takımı da aynı simgeyi
kullanmaktadır. Episkiros daha sonra Romalılar tarafından
da benimsenmiş ve adı ‘Harpastum’ olarak değiştirilmiştir.
Bugünün modern futboluna en yakın antik futbolun
Yunanistan’da oynandığı söylenir. Aslında hentbolun ve
futbolun bu kökten geldiği ve Harpaston ya da Harpastum’un
bu oyunun ilk hali olduğu iddia edilir.
Antik futbol öyküsünü bir kenara bırakırsak, Yunanistan’da
futbolun, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, yüzyıl başında
yeşermeye başladığını görürüz. 1926’da kurulur Yunan
Futbol Federasyonu. Zaten 19. yüzyılın sonundan itibaren
futbol oynanmaktadır Atina ve Selanik sokaklarında. 1927’de
FIFA üyesi olur Yunanistan. 1954’te ise UEFA’nın kurucu
federasyonlarından biridir.
Küçük bir ülke olmasına rağmen tarihinden gelen sportif
kimliği Yunanistan’ı tüm spor dallarında iddialı olmaya zorlar.
Ama futbolda başarıya giden yol uzun ve engebelidir. Önce lig
mücadelesine odaklanır Yunanlılar. AEK, Olympiakos,
Panathinaikos her sene zorlu şampiyonluk mücadelesi
verirler. Bu takımlardan AEK’nın tarihi, Türkiye için de önem
taşır. Çünkü AEK takımı İstanbul’da kurulmuş, mübadele
yıllarında ise Atina’ya gitmiştir.
Dünya futbolunda uzun bir süre, gücünden ziyade
organizasyon yetenekleriyle öne çıkmıştır Yunan futbolu.
1973 ve 1987’de Avrupa Kupa
Galipleri Kupası finali, 1983’te
Avrupa Şampiyon Kulüpler
Kupası finali ve son olarak da
1994’te Şampiyonlar Ligi finali
Atina’da oynanmıştır.
Yine de 2004’e kadar
azımsanmaması gereken
başarıları da vardır
Yunanistan’ın. 1960 ve 1980’de
Avrupa Şampiyonası’na giderler.
1994’te ise tarihlerinde ilk kez
Dünya Kupası’na katılmışlardır.
Bunlar dışında Şampiyonlar Ligi
gediklisi takımları vardır ve
futbol arenasında her zaman yer
almıştır Yunanistan...
2004’ün sürpriz şampiyonu
2004 yılından önce herhangi biri
çıkıp, Yunanistan’ın bir gün
Avrupa Şampiyonu olacağını
söyleseydi, ona futbolla
basketbolu karıştırdığını
söylerdik. Türkiye’nin Dünya
Kupası’ndaki üçüncülüğünden
bile daha büyük bir sürprizdi
Yunanistan Millî Takımı’nın EURO 2004 şampiyonluğu. Ama
tüm beklenmedik başarılarda olduğu gibi, altını kazıdığınızda
bu başarıda da akla uygun gelen bir inanç ve başarı öyküsü
yakalamak mümkün. Her şey Otto Rehhagel’in Yunanistan’ın
başına geçmesiyle başladı. Öyle bir dönemde geldi ki Rehhagel
Yunan futbolunun başına, birçok imkânı ve potansiyeli de
elinde buldu. Her şeyden önce dünya futbolu artık Yunanistan
gibi takımları da ümitli yapmaya yeten bir niteliği haiz hale
gelmişti. Öyle ki çok koşan, iyi mücadele eden ve akıllı
oynayan her takım başarı şansı yakalamaya başlamıştı.
Bununla da kalmıyordu. Kulüpler bazında Yunan futbolu
Avrupa’da önemli bir çıkış yakalamıştı. Özellikle üç büyük
kulüp olan AEK, Olympiakos ve Panathinaikos önemli
başarılara imza atıyordu. İşte bu ortamda yakalanan takım
anlayışı ve sinerji getirdi EURO 2004’ü Yunanistan’a.
Turnuvanın en iyi futbolunu oynamadılar asla. Ama en işlevsel
ve en akıllı oynayan takım oldukları da kesindi. Şampiyonluğa
uzanan yolda devrilen Fransa, Çek Cumhuriyeti ve Portekiz
hep aynı formüle kurban gitti. Ve Yunanistan Avrupa
şampiyonu oldu. Olmakla kalmadı ekol/idol oldu. Makullüğün,
tevazuun, haddini bilen bir başarının idolü.
2006’da hayal kırıklığı
Ne var ki, sürprizler çok uzun
sürmez ve ortak özellikleri kalıcı
olmayı başaramamalarıdır.
Tıpkı geçmişteki Hırvatistan ve
Bulgaristan örneklerinde olduğu
gibi Yunanistan’ın çıkışı da bir
sonraki büyük turnuvaya yani
2006 Dünya Kupası’na
yansıyamadı.
Yunan Millî Takımı, 2006
Almanya elemelerinde Ukrayna,
Türkiye, Danimarka, Arnavutluk,
Gürcistan ve Kazakistan’ın da
bulunduğu 2. Grup’ta yer aldı.
Başlangıç, Yunanistan için bir
şoktu. Rehhagel’in öğrencileri,
Tiran’da Arnavutluk’a 2-1
yenilmekten kurtulamamıştı.
Ardından evlerinde Millî
Takımımızla 0-0, Kiev’de de
Ukrayna ile 1-1 berabere kaldılar.
Son Avrupa şampiyonu, Dünya
Kupası elemelerindeki ilk üç
maçından sadece 2 puan
çıkartabilmişti. Galibiyetle
tanışmaları için grubun en zayıf
takımı olan Kazakistan’la
17
oynayacakları maçı beklemek zorunda kaldılar. 3-1’lik
Kazakistan galibiyetinin ardından içeride Danimarka ve
Arnavutluk, deplasmanda da Gürcistan’la bir 3 puan serisi
yakaladılar. Ta ki İstanbul’daki Türkiye maçına kadar.
0-0 biten bu karşılaşmanın ardından Pire’de Ukrayna’ya
yenilmeleri şanslarını iyice azalttı. Kazakistan’ı deplasmanda
güç bela 2-1 yendikten sonra Kopenhag’da Danimarka’ya
mağlup olunca işleri bitti. Kapanışı 1-0’lık Gürcistan
galibiyetiyle yaptılar ama Ukrayna, Türkiye ve Danimarka’nın
ardından kalarak ancak dördüncü olabilmişlerdi. Sadece
Yunanistan Dünya Kupası finallerine katılamamakla
kalmamış, Otto Rehhagel’in ülkesinde boy gösterme ümitleri
de suya düşmüştü.
Ve bir devrin sonu
18
Fakat bundan sonrasında artık her büyük turnuvaya
katılmayı alışkanlık haline getiren bir Yunanistan vardı.
Evet, belki EURO 2004’teki gibi bir mucize bir daha
yaşanmayacaktı belki ama Yunanistan öyle ya da böyle üst
üste dört büyük turnuvaya gitmiş ve Avrupa’da Almanya,
İspanya, Fransa, Portekiz, Hollanda ve İtalya ile birlikte bunu
başaran yedi takımdan biri olarak kıta içerisinde hatırı sayılır
bir prestij kazanmıştı. Dahası, söz konusu dört turnuvada
Yunanistan fena sayılmayacak işler de yapmıştı. EURO
2012’de çeyrek final oynayan “Komşu”, 2014 Dünya
Kupası’nda da ikinci tura çıkmış, çeyrek finaliyse Kosta
Rika’ya penaltılarla teslim olarak kaçırmıştı.
EURO 2016 elemeleri öncesinde Yunan Millî Takımı adına
böylesine olumlu bir tablo zaten mevcuttu. Kuralar
çekildiğindeyse işleri bir kat daha kolaylaşmış gibiydi zira
eleme grubundaki rakipleri Romanya, Macaristan, Kuzey
İrlanda, Finlandiya ve Faroe Adaları olmuştu. Söz konusu
takımlardan Finlandiya ve Faroe Adaları’nın tarihinde
büyük bir turnuvaya katılmışlığı zaten yoktu. Macaristan
ile Kuzey İrlanda ise en son 1986 Dünya Kupası’nda boy
göstermişlerdi. Bu dört takıma göre yakın dönemde daha
başarılı olan Romanya bile en son EURO 2008’e
katılabilmişti. Böylesine elverişli bir ortamda, üstelik ilk
ikiye giren takımlar doğrudan Fransa’ya gidiyorken,
Yunanistan’ın Fransa’da yer almayacağını düşünen de
neredeyse yoktu.
Ne var ki Yunanistan elemelere tatsız bir başlangıç yapıyor ve
ilk maçında kendi sahasında Romanya’ya tek golle boyun
eğiyordu. Yine de bu mağlubiyetin üzerinde çok durulmadı;
çoğu Yunanlı böyle bir durumda bile en kötü ihtimalle ikinci
olacaklarını düşünmekteydi. Keza ardından Finlandiya
deplasmanında alınan 1-1’lik beraberlik de yolun sonu olarak
görülmemişti.
Gelgelelim Yunanistan üçüncü maçında evinde Kuzey
İrlanda’ya 2-0 mağlup olunca vaziyetin çok kötü bir noktaya
doğru gittiği yavaş yavaş fark edilmeye başlandı. 14 Kasım
2014’te Pire’de Faroe Adaları’na 1-0 kaybedilmesiyse belki de
Yunan futbol tarihinin dip noktası olarak kayıtlara geçiyordu.
Takım grupta son sıraya çakılıp kalmıştı. 2014 Dünya Kupası
sonrasında göreve gelen teknik direktör Claudio Ranieri ile bu
mağlubiyet sonrasında yollar ayrılacaktı. Fakat Ranieri’nin
yerine gelen Sergio Markarian da kötü gidişin önüne
geçemeyecekti.
2015’e Macaristan deplasmanında alınan golsüz beraberlikle
başlayan Yunanistan’ın en azından kâğıt üzerinde devam
eden şansıysa 13 Haziran’da Faroe Adaları’na bu kez
deplasmanda 2-1 mağlup olunmasıyla hepten yitip gitti.
Ayrıca Faroe Adaları bu defa da Markarian’ın görevine son
verilmesine neden olmuştu. Yola Kostas Çanas ile devam
eden Yunanistan, sadece son maçında, Macaristan’ı 4-3
yenebildi ki bu müstesna galibiyet de grup sonunculuğundan
kurtulmalarına yetmedi ve elemeler tarihinde ilk kez kuraya
seri başı olarak giren bir takım, o grubu son sırada
tamamlamış oldu. Yunanistan şimdi bizim de yakından
tanıdığımız Alman teknik direktör Michael Skibbe
yönetiminde 2018 Dünya Kupası elemlerine hazırlanıyor.
Yunanistan Millî Takımı Kadrosu
Adı
Player Name
Doğum Tarihi
Date of Birth
Kulübü
Club
Millilik ve Gol
App&Goal
Kaleci / Goalkeeper
Orestis Karnezis
Stefanos Kapino
Markos Vellidis
11.07.1985
18.03.1994
04.04.1987
Udinese Calcio
Olympiakos FC
PAS Giannina FC
33/0
3/0
1/0
26.11.1987
14.06.1991
26.08.1981
09.06.1988
27.06.1984
05.02.1981
10.06.1985
23.02.1992
16.09.1988
28.09.1993
PAOK FC
AS Roma
Hellas Verona FC
Borussia Dortmund
Watford FC
Hapoel Tel Aviv FC
AS Roma
Bayer Leverkusen
Olympiakos FC
PAOK FC
13/0
21/0
24/0
61/2
31/1
56/0
78/7
18/4
8/0
2/0
13.02.1985
13.06.1989
15.02.1991
03.04.1990
06.05.1991
26.10.1993
PAOK FC
SL Benfica
Genoa CFC
Panathinaikos FC
SK Rapid Wien
PAOK FC
54/1
18/1
12/1
33/3
1/0
2/0
12.03.1988
24.12.1988
24.02.1992
25.01.1990
13.03.1987
16.10.1992
SL Benfica
PAOK FC
Panathinaikos FC
Asteras Tripolis FC
AEK Athens FC
Olympiakos FC
44/9
12/0
8/1
0/0
3/1
16/0
Savunma / Defender
Georgios Tzavellas
Konstantinos Manolas
Evangelos Moras
Sokratis Papastathopoulos
Jose Holebas
Loukas Vyntra
Vassileios Torosidis
Kyriakos Papadopoulos
Dimitrios Siovas
Stelios Kitsiou
Orta Saha / Midfielder
Alexandros Tziolis
Andreas Samaris
Panagiotis Tachtsidis
Sotiris Ninis
Athanasios Petsos
Dimitrios Pelkas
Forvet / Forward
20
Konstantinos Mitroglou
Stefanos Athanasiadis
Nikolaos Karelis
Apostolos Giannou
Christos Aravidis
Konstantinos Fortounis
NOT: Oyuncuların millîlik ve gol sayılarına Katar maçı dahil edilmemiştir.
İsmail Köybaşı
(Beşiktaş)
Emre Taşdemir
(Bursaspor)
Arda Turan
(Barcelona)
Olcay Şahan
(Beşiktaş)
Atınç Nukan
(RB Leipzig)
Hayrullah Mert Akyüz
(Adanaspor)
Emre Çolak
(Galatasaray)
Serdar Aziz
(Bursaspor)
Volkan Babacan
(Medipol Başakşehir)
Okay Yokuşlu
(Trabzonspor)
Oğuzhan Özyakup
(Beşiktaş)
Yunus Mallı
(Mainz 05)
Mehmet Topal
(Fenerbahçe)
Cenk Tosun
(Beşiktaş)
Fehmi Mert Günok
(Bursaspor)
Ozan Tufan
(Fenerbahçe)
Alper Potuk
(Fenerbahçe)
Ahmet Yılmaz Çalık
(Gençlerbirliği)
Şener Özbayraklı
(Fenerbahçe)
22
Hayrullah Mert Akyüz (02.10.1993 - Aksaray)
Volkan Babacan (11.08.1988 - Antalya, 10 maç)
Fehmi Mert Günok (01.03.1989 - Karabük, 6 maç)
Gökhan Gönül (04.01.1985 - Samsun, 51 maç, 1 gol)
Şener Özbayraklı (23.01.1990 - Artvin, 5 maç)
Serdar Aziz (23.10.1990 - Bursa, 8 maç, 1 gol)
Gökhan Gönül
(Fenerbahçe)
Ahmet Yılmaz Çalık (26.02.1994 - Ankara)
Atınç Nukan (20.07.1993 - İstanbul)
İsmail Köybaşı (10.07.1989 - Hatay, 13 maç)
Emre Taşdemir (08.08.1995 - Ankara, 2 maç)
Hakan Çalhanoğlu (08.02.1994 - Almanya, 13 maç, 4 gol)
Olcay Şahan (26.05.1987 - Almanya, 19 maç, 2 gol)
Hakan Çalhanoğlu
(Bayer 04 Leverkusen)
Emre Çolak (20.05.1991 - İstanbul, 1 maç)
Oğuzhan Özyakup (23.09.1992 - Hollanda, 13 maç, 1 gol)
Mehmet Topal (03.03.1986 - Malatya, 52 maç)
Ozan Tufan (23.03.1995 - Bursa, 17 maç, 1 gol)
Okay Yokuşlu (09.03.1994 - İzmir)
Yasin Öztekin
(Galatasaray)
Arda Turan (30.01.1987 - İstanbul, 85 maç, 15 gol)
Yasin Öztekin (19.03.1987 - Almanya, 1 maç)
Alper Potuk (08.04.1991 - Afyon, 11 maç)
Yunus Mallı (24.02.1992 - Almanya)
Cenk Tosun (07.06.1991 - Almanya, 3 maç)
23
Türkiye-Yunanistan Maçları
Komşuya fark attık
Yunanistan’la ilki 23 Nisan 1948’de, sonuncusu 17 Ekim 2007’de olmak üzere 9 maç yaptık.
Bu maçların 6’sını kazandık, 2’sinden beraberlikle ayrıldık, sadece son maçı kaybettik.
Yunanistan ağlarına gönderdiğimiz 15 gole karşılık kalemizde 6 gol gördük.
Atina’da 23 Nisan kutlaması
Yunanistan’la ilk maçımızı, bir bayram günü, 23 Nisan
1948 tarihinde Atina’da oynadık ve 3-1 kazanmayı
başardık. ll. Dünya Savaşı’nın hercümercinde futbolun
askıya alınmasının ardından Millî Takımımız tam 12 yıllık
bir hasreti bitirerek Atina’da Yunanistan karşısına çıkmış
ve 23 Nisan’ı çifte bayrama çevirmişti.
Kırmızı-Beyaz dergisi adına Atina’daki maça giden Ömer
Besim, müsabakayı özetle şöyle aktarmıştı:
“Vatanımız 23 Nisan Bayramı’nı kutlarken,
futbolcularımız Atina’da Türk futbol tarihine parlak bir
zafer daha ilâve etti. Otobüsle stada gelinceye kadar teşyi
edildik. Panathinaikos Stadı, fevkalade bir gün yaşıyor.
Tel örgülerle çevrilmiş olan saha tıka basa dolu. Bizim
çocuklar sahada görünür görünmez, sahayı müthiş bir
alkış tufanı kapladı. 25. millî maçımızı oynarken, bu
takımda bir tek millî oyuncumuz vardı: Kaleci Cihat.
Bu hâl, millî formayı ilk defa giyen futbolcularımıza karşı
onun ne kadar serinletici tavır takınması lâzım geldiğini
belli ediyor.
Oyunun ilk vuruşunu biz yaptık. Murat ve Bülent bilhassa
sağdan yürütülmek istenilen Yunan hücumlarını uzun
vuruşlarla geri çeviriyorlar. Bu uzun toplardan biri
K. Fikret’i buldu. O sahalarımızda gördüğümüz oyun.
Top iki ayağının arasında. Doğrulmaya uğraşıyor. Sağ iç
yerinde ve 18’in üstünde. Yunan kalesini sarmış
muhacimlerimize şöyle bir bakıyor. Pas mı verecek?
Hayır. Kaleye doğru yarım döndü, bir sol şut. Sağ direğe
çarpan top çoktan kale ağlarını buldu (D. 9).
Dakika 20. Lefter, evet bu kıvrak delikanlı o kadar ani bir
şut çekti. Yunanlı kaleci de kaşla göz arasında dışarı attı.
Bu kaleci Yunan Millî Takımı’nı daha açık farkla
yenilmekten kurtardı zaten.
Yavaşladık, yavaşladık ama... İşte ikinci Türk golü: Ahmet,
aldığı topu Şükrü’ye kadar uzattı. Bir ara pası. Top kale
önünde, Lefter de orada. İşte kaleci ile karşı karşıya kaldı.
Yunanistan
Türkiye-Yunanistan A Millî Maçları
24
Tarih
Maç
Skor
Organizasyon
23.04.1948
28.11.1948
15.05.1949
21.09.1988
29.03.1989
08.09.2004
04.06.2005
24.03.2007
17.10.2007
Yunanistan-Türkiye
Türkiye-Yunanistan
Yunanistan-Türkiye
Türkiye-Yunanistan
Yunanistan-Türkiye
Yunanistan-Türkiye
Türkiye-Yunanistan
Yunanistan-Türkiye
Türkiye-Yunanistan
1-3
2-1
1-2
3-1
0-1
0-0
0-0
1-4
0-1
Özel Maç
Özel Maç
Akdeniz Kupası
Özel Maç
Özel Maç
2006 Dünya Kupası Eleme Grubu
2006 Dünya Kupası Eleme Grubu
EURO 2008 Eleme Grubu
EURO 2008 Eleme Grubu
İstanbul’da bir çok misalini gördüğümüz minare olmasın
sakın? Hayır, topu o kadar emin kullandı ki, kaleci ha
ayaklarına kapandı, kapanacak derken top ok gibi köşeyi
buldu. Ah bu maç İstanbul’da olsaydı, bu ikinci golden
sonra stat inlemez miydi? (D. 29). Hücum, hücum...
Dalgalar halinde Yunan kalesine iniyoruz. Yunanlılar, ilk
devre sonlarına geldikleri halde yırtınıyorlar, çırpınıyorlar.
Fakat Dattilo’nun 45 dakika hitamını bildiren düdüğü.
Çocuklar ikinci devreye başka türlü başladılar.
Selahaddin ayağından sakatlandığı için sağ hafa Naci
geçti. Bu kırmızı saçlı çocuk neler yapmadı ki? Yunanlılar
sağdan vazgeçip soldan inmek istedikçe bu minyon fakat
sağlam yapılı çocuk öylelerini akim bıraktı ki. Olmadı mı?
Soldan bir Yunan akını. Çengel var ama. Yapışınca topu
almadan bırakmıyor. İşte Türk futbolu. Seri, yerlerini
bulan paslarla Yunan kalesini sarıyorlar. Derken… Ani bir
Yunan akını, kornere çıkarıyoruz. Bir daha... Yunan
santrforu Vikelidis sola doğru kaydı. Ani bir şut. Cihat’ın
plonjonu nafile. Top kalemize girdi. 2-1 tehlikeli bir
vaziyettir. Allah etmesin. Stat çığlık ve alkıştan inliyor.
Fakat... Beş dakika sonra iş rengini verdi. Halit ta aut
çizgisine kadar aktı. Bir orta... Top Lefter’de. Güzel bir
görüş. Şükrü müsait vaziyette. Top Şükrü’de. Bomba gibi
bir burun şutu. Top Yunan kalesinde… 3-1.”
1-3
Türkiye
23 Nisan 1948 - Özel Maç
Stat
Atina, Panathinaikos
Hakem
G. Dattilo (İtalya)
Yunanistan
Delavinias - Gulios, Muratis - Menardis, Stofilidis, Mavros Cavaros (Papantoniou dk. 46), Ksenos, Vikelidis, Mavropoulos (Vasos dk. 80), Apostopulos
Türkiye
Cihat Arman (Fenerbahçe) - Murat Alyüz (Fenerbahçe), Vedii Tosuncuk (Beşiktaş) - Selahaddin Torkal
(Fenerbahçe) “Naci Özkaya (Galatasaray)”, Bülent Eken (Galatasaray), Hüseyin Saygun (Vefa) - Fikret Kırcan
(Fenerbahçe), Erol Keskin (Fenerbahçe), Ahmet Erol (Fenerbahçe) “Halit Deringör (Fenerbahçe)”,
Lefter Küçükandonyadis (Fenerbahçe), Şükrü Gülesin (Beşiktaş)
Goller
Fikret Kırcan (dk. 9), Lefter Küçükandonyadis (dk. 29), Vikelidis (dk. 70), Şükrü Gülesin (dk. 74)
25
Reha Eken’in kafası çalışıyor!
Millî Takımımız, 7 ay sonra bu
kez İstanbul İnönü Stadı’nda
oynanan rövanş maçını da 2-1
kazandı. Maça ay-yıldızlıların
vuruşuyla başlandı. Oyun
hâkimiyetini ilk dakikalarda
lehine çeviren Millî Takımımız
üçüncü dakikada sağdan bir
korner kazandı. Şükrü’nün
sağdan çektiği korneri Yunan
müdafileri kurtardı, fakat
Musa’nın tekrar kalenin içine
doğru kepçelediği topu
yakalayan Reha nefis bir kafa
vuruşuyla Yunan kalesine
yollayarak Millî Takımımızı 1-0 galip vaziyete geçirdi.
9. dakikada Yunanlıların aleyhine soldan yapılan
korneri yine Şükrü ortaladı, fakat Yunan müdafileri
kurtardılar. 10. dakikada, Yunan kalecisi hatalı bir çıkış
yaptı, fakat Reha ani bir dönüş ve sıkı bir şutla topu
boş kalenin kenarından auta atarak kaçırdı.
11. dakikada, yine Reha, Yunan kalecisi ile karşı karşıya
kaldığı bir anda Yunan kalecisi, Reha’nın ayaklarına
yattı ve topu bloke etti. 13. dakikada Şükrü muhakkak
bir gol fırsatını kaçırdı. 15. dakikada Muzaffer’in
ortasını Reha kaleye yolladı, fakat Yunan kalecisi topu
kurtardı. 18. dakikada Yunan sol açığı, Naci’nin
ıskasından yakaladığı mükemmel bir fırsatı auta
atarak kaçırdı. Nihayet 19. dakikada İsfendiyar’ın
sağdan sürerek ortaladığı topu Reha, Yunan
kalecisinin bariz çıkış hatasından istifade ederek
ustaca bir kafa vuruşuyla ikinci defa Yunan kalesine
sokarak Millî Takımımızı 2-0 galip vaziyete geçirdi.
44. dakikada maçın bidayetinden beri Naci’nin marke
Türkiye
hususunda ihmâl ettiği Yunan solaçığı Filaktos,
santrforundan aldığı eşapelik enfes bir pası sürerek
18 pas çizgisi içinden çektiği sıkı bir şutla Cihat’ın
plonjonuna rağmen zaviyeden takımına ilk ve son golü
kazandırdı ve devre de böylece 2-1 Millî Takımımızın
lehine kapanmış oldu. İkinci devreye her iki takım da
değişik kadrolarla iştirak etti. Bizim takımdan sağ iç
mevkiine Galip getirilerek Gündüz çıkarılmıştı.
Yunanlılar da ilk devrede fena bir oyun çıkaran
kalecilerini değiştirmişlerdi. Santrhaf Bülent de Cihat
ile beraber Türk Millî Takımı’nın kalesini korumak
hususunda büyük bir gayret ve fedakârlık ile
çalışıyordu. Arada Yunanlıların baskısından kurtulan
Millî Takımımızın hücum hattının solaçığı Şükrü seri
inişlerle üç orta muhacimine gollük fırsatlar hazırladı
ise de yakından marke olmakta devam eden üç orta
muhacimimiz bu pozisyonlardan bir türlü istifade edip
başka bir gol çıkaramadı. Ve maç da böylece ilk devresi
gibi 2-1 Millî Takımımızın galibiyeti ile bitti.
2-1
Yunanistan
28 Kasım 1948 - Özel Maç
Stat
İstanbul, İnönü
Hakemler
G. Dattilo (İtalya), Samih Duransoy, Şekip Akduman (Türkiye)
Türkiye
Cihat Arman (Fenerbahçe) - Naci Özkaya (Galatasaray), Vedii Tosuncuk (Beşiktaş) - Musa Sezer (Galatasaray),
Bülent Eken (Galatasaray), Hüseyin Saygun (Beşiktaş) - İsfendiyar Açıksöz (Galatasaray),
Gündüz Kılıç (Galatasaray) “Galip Haktanır (Vefa)” “Selahaddin Torkal (Fenerbahçe)”, Reha Eken (Galatasaray),
Muzaffer Tokaç (Galatasaray), Şükrü Gülesin (Beşiktaş)
Yunanistan
Delavinias (Pentzaropoulos dk. 46) - Poroskas, Muratis - Minodos, Stofilidis (Muratidis dk. 46),
Nikolopulos - Skodilidis, Ksenos, Tsolyos, Mavropoulos, Filaktos
Goller
Reha Eken (dk. 3 ve 19), Filaktos (dk. 43)
26
Komşuda Türk halayı
Millî Takımımız, yaklaşık 1 yıl
aradan sonra 15 Mayıs 1949 günü
bir kez daha gittiği Atina’dan yine
zaferle döndü. Ay-yıldızlılar,
Yunanistan’la oynadıkları üçüncü
maçı da kazanmayı başarmıştı…
4. dakika: Tehlikeli bir Yunan
hücumu. Fakat forvetlerinin ofsayta
düşmesi, tehlikeyi bertaraf ediyor.
7. dakika: Yunan solaçığı Naci’yi de
geçti, kaleye ilerliyor. Santrhaf
Bülent yetişerek topu uzaklaştırdı.
16. dakika: Bülent Esel sıkı bir şut
çekiyor. Top epey üstten dışarı gitti.
21. dakika: Yunanlılar soldan
kalemizi tehdit ediyor. Solaçığın
tehlikeli kafa vuruşu direği
sıyırarak auta gitti. 22. dakika:
İsfendiyar kısa bir sürüşten sonra
topu ortaladı. Fakat Muratis çeldi.
23. dakika: Bu sefer de Şükrü iniyor.
Bülent’e aktardığı pas, çok yerinde.
Yine Yunan müdafii kurtarıyor.
27. dakika: Şükrü’nün Muzaffer’e
vermek istediği topu, Yunan beki kurtardı. 28. dakika:
Santrhaf Bülent iki güzel kurtarış yaptı. 30. dakika: Oyun
sert ve heyecansız geçiyor. Gündüz’ün İsfendiyar’a verdiği
pası İsfendiyar içeri geçirdi. Fakat Muzaffer topu Yunan
bekine kaptırdı. 33. dakika: İlk müessir akınımız!
İsfendiyar’ın ortasını Gündüz sıkı bir şutla kale direğinin
içine vurdurarak soktu; 1-0 galibiz. 34. dakika: Yunan
santrforunun frikik atışını Cihat güzel kurtardı.
37. dakika: İsfendiyar’ın akını kornerle kesildi. Korneri
Şükrü fevkalade çekiyor. Bülent Esel sıkı bir kafa vuruşu
ile topu ağlara gönderdi; ikinci golümüz. Devre bu suretle
Yunanistan
2-0 lehimize bitiyor.
İkinci devreye çıktıkları
zaman bizimkiler
takımlarında değişiklik
yapmamışlar, buna mukabil
Yunanlılar iki oyuncu
değiştirmişlerdi. Yunan forvet
hattı bu devre şu tertipte oynuyordu: Vasilyadis, Ksenos,
Maropulos, Hatzistavridis, Filaktos. 48. dakika:
Yunanlıların solaçıklarına Türk müdafaasının yaptığı
faulü Cihat mükemmel bir şekilde kurtardı. 49. dakika:
Meiros’un ortasını Mavropoulos, Ksenos’a verdi. Bu
oyuncu da sıkı bir vuruşla takımının golünü yaptı.
Türkiye: 2 - Yunanistan: 1.
İlerleyen dakikalar başka gol getirmedi, Millî Takımımız
kaptanı ve kalecisi Cihat Arman’ın yerinde kurtarışlarıyla
Yunanistan’a beraberlik fırsatı tanımayarak sahadan
2-1’lik galibiyetle ayrıldı.
1-2
Türkiye
15 Mayıs 1949 - Akdeniz Kupası
Stat
Atina, Panathinaikos
Hakem
Mohammed el Said (Mısır)
Yunanistan
Pencarapulos - Stofilidis, Muratis - Minardis, Muratidis, Meiros Skordilis (Vasiliadis), Ksenos, Petsanos (Hatzistavridis), Mavropulos, Filaktos
Türkiye
Cihat Arman (Fenerbahçe) - Naci Özkaya (Galatasaray), Ahmet Erol (Fenerbahçe) Musa Sezer (Galatasaray), Bülent Eken (Galatasaray), Hüseyin Saygun (Beşiktaş) İsfendiyar Açıksöz (Galatasaray), Gündüz Kılıç (Galatasaray), Bülent Esel (Beşiktaş),
Muzaffer Tokaç (Galatasaray), Şükrü Gülesin (Beşiktaş)
Goller
Gündüz Kılıç (dk. 33), Bülent Esel (dk. 37), Ksenos (dk. 49)
28
40 yıl sonra gelenek bozulmadı
Komşumuz Yunanistan’la Davos merkezli estirilen
meltem rüzgârları futbola da sirayet ediyor ve 40 yıl
sonra dostluk çerçevesinde millî temasa geçiliyordu.
Seul 88 Olimpiyatları’nda Naim Süleymanoğlu’nun
rekorları paramparça ederek altın madalyayı aldığı
o coşkulu günlerde sahnelendi maç.
İnönü’de seyircimizin de
desteğiyle karşılaşmaya
fırtına gibi girdik. Henüz
46. saniyede Rıdvan'ın
sağdan ortaladığı topu
Tanju boş kale yerine
dışarı atmasa, o gol de
belki Naim gibi
ağlatacaktı. Yine de çok
beklemedik. Dakikalar
9’u gösterirken Rıdvan
sol koridordan ustaca
süzüldü, ceza alanına
girdiğinde Mavridis’in
topa uzanan ayağı
Rıdvan’ı yere, Alman
hakemi kirece götürdü.
Bu penaltıyı Tanju gole
çevirirken, 40 yıldır
kapalı kalan bir kapıyı da
açıyordu. Golle birlikte,
Yunanlı futbolcuların diz titremeleri geçmiş, kıpırtılar
başlamıştı. Bu da oyunu uzun bir süre orta alana yıktı.
31. dakikada ise Alman hakem Föckler bir penaltıyı da
rakibimize armağan etti. Anastopulos sağdan girdi,
Recep topa ayak uzattı, Anastopulos düşünce karar
penaltı oldu. Topa Anastopulos geldi, şutunu Fatih tam
köşeden çeldi. Kaçan penaltı Yunanistan’ı daha bir
Türkiye
3-1
kamçılamıştı. 40. dakikada Skartados uzaktan sert
vurdu, Fatih göğsüne gelen topu sektirince
Anastopulos yetişip şutladı. Al sana 1-1. Hüznümüz
fazla sürmedi. Golden iki dakika sonra Rıdvan, yine
soldan akıllıca kaçtı, kale önüne ortaladığı topa
dokunmak şerefi Oğuz'a kaldı: 2-1. İkinci yarının
açılmasıyla birlikte
Tanju’nun talihsizliklerini
izlemeye başladık.
O, ligimizin gol makinesi,
en gerekli olduğu anda
tutukluk yapmıştı. Oysa
53. dakikada Savaş’ın
ortasına o kafayı ligde
vurduğu gibi vursa, aynı
dakika içinde kaleciyle
karşı karşıya kaldığı anda
topu rakibin suratına
nişanlamasa,
konuklarımıza onu “İşte
golcümüz” diye takdim
edecektik. Artık
Yunanistan, golü daha bir
ciddi düşünür olmuş, o ilk
şoku atlatmıştı. Onlar
atakları planlı yapıp
kalemizi bunaltıyor ama
son pozisyonu bulamıyorlardı. Biz ise kontratakla gol
bekler olmuştuk. Amacına ulaşan yine biz olduk.
Tanju ve Metin’in oyundan çıkmasıyla hız kazanan
takımımız 68. dakikada farkı getiren golü yakaladı.
Semih, enfes hareketlerle söktüğü topu verkaçla
taşıdı, Rıdvan dokundu ve 3-1. Bu, maçın skorunu da
belirleyen gol olmuştu.
Yunanistan
21 Eylül 1988 - Özel Maç
Stat
İstanbul, İnönü
Hakemler
Werner Föckler, Nevner, Berg (Federal Almanya)
Türkiye
Fatih Uraz (Samsunspor) - Recep Çetin (Beşiktaş), Cüneyt Tanman (Galatasaray), Mücahit Yalçıntaş
(Konyaspor), Semih Yuvakuran (Galatasaray) - Oğuz Çetin (Fenerbahçe) “İsmail Demiriz (Galatasaray dk. 75)”,
Ünal Karaman (Malatyaspor),Metin Yıldız (Galatasaray) “Hasan Vezir (Rizespor dk. 65)” Rıdvan Dilmen (Fenerbahçe), Tanju Çolak (Galatasaray) “Zeki Önatlı (Beşiktaş dk. 58)”,
Erdal Keser (Sarıyer) “Savaş Koç (Galatasaray dk. 44”)
Türkiye
Sarganiz (Talikriadis dk. 46) - Haciatanasio, Manolas, Mavridis, Çalukidis - Skartados (Mihas dk. 76),
Mitropoulos (Tsiolis dk. 74), Noplias, Kolomitrousis - Anastopulos, Saravakos
Goller
Tanju Çolak (dk. 9 penaltıdan), Anastopulos (dk. 40), Oğuz Çetin (dk. 42), Rıdvan Dilmen (dk. 68)
30
Rıdvan aldı götürdü!
Millî Takımımız, Yunanistan’la oynadığı beşinci maçı da
kazanarak Komşuyla rekabetinde beşte beş yapmayı
başardı. Atina’daki mücadeleye ay-yıldızlılar fırtına
gibi girdi ve ilk dakikalardan itibaren rakip kaleyi
abluka altına aldı. 2. dakikada Rıdvan Dilmen geriden
gelen uzun bir pasla ceza alanı içine girdi. Top
kaleciden döndü. 5. dakikada Tanju Çolak, Yunan
savunmasının arasına girdi. Vuracağı sırada Recep
Çetin’e uzattı. Onun ortası
dışarı gitti. 10. dakikada
Uğur Tütüneker’in ceza alanı
dışından sert şutu üstten
autu boyladı. 32. dakikada
Rıdvan Dilmen sağdan topu
sürdü. Rakip defansın
arkasına sarktı. Ortaladı.
Tanju Çolak iki adımdan
vuramadı. 35. dakikada
Erdal Keser, sol tarafta Ünal
Karaman’ın pasıyla buluştu.
Ancak ortası çok zayıftı.
39. dakikada Millî Takım’ın
golü geldi. Ünal Karaman
sağda hareketlenen Oğuz
Çetin’i gördü. Oğuz,
Haciathanasio’ya rağmen
süratlendi. Penaltı noktası üzerinde Rıdvan Dilmen’i
gördü. Rıdvan, kendisine doğru koşan Kalitakis’e
rağmen topu içeri plaseledi: 1-0. Bu gol, Olimpiyat
Stadı’nda Yunanlılara bir soğuk duş etkisi yaptı.
44. dakikada Ciandakis’in kornerinde Millî Takım’ın
defansını aşan topa Kalincakis ve Çalukidis birlikte
atak yaptı. Bu arada Engin İpekoğlu pozisyonu
önlerken sakatlandı ve devre 1-0 Millî Takım’ın
galibiyeti ile kapandı.
İkinci yarıda da Millî Takım rakip sahada oldukça
etkiliydi. Ancak ilk tehlikeli atak Yunanistan Millî
Takımı’ndan geldi. 61. dakikada Saravakos, sağdan
ceza alanı içine girdi. B. Gökhan (Keskin) yatarak
müdahale etti. Top bu arada eline çarptı. Ancak hakem
Yogiç devam dedi. 75. dakikada Rıdvan Dilmen, Yunan
savunması önünde bir kez daha tehlike üretti. Topu
Tanju Çolak’a uzattı. Ancak
Tanju ağır kaldı ve top
kornere gitti. 79. dakikada
Çalukidis iki adımdan topu
dışarı attı. İlerleyen
dakikalarda başka gol
olmadı ve hakem Yogiç’in
bitiş düdüğü ile Millî Takım
sahadan 1-0 galip ayrıldı.
Millî Takım Teknik
Direktörü Tınaz Tırpan, maç
sonrası yapılan basın
toplantısında alınan
galibiyetin sevindirici
olduğunu söylüyordu.
Tırpan, Yunanistan
karşısında ortaya
koyduğumuz mükemmel
futbola vurgu yaptıktan başka şu yorumda
bulunmuştu: “İyi oynadık. Bu maçta Demokratik
Almanya maçının provasını yaptık. Oyuncularım
gerçekten güzel bir mücadele sergiledi. Bu arada
eksiklerimizi de gördük. Buraya, Atina’ya dostluk için
geldik. Böylesine anlamlı bir maçta Yunan
futbolseverlerine güzel bir oyun izletmekten dolayı
mutluluk duyuyorum.”
Yunanistan 0-1
Türkiye
29 Mart 1989 - Özel Maç
Stat
Atina, Olimpik
Hakemler
Yogiç, Maçiç, Babaroviç (Yugoslavya)
Yunanistan
Ikonomopulos - Hacıathanasio, Apostolakis, Mavridis, Çalukidis - Kalincakis, Banovas (Tenceris),
Nioplias (Yorgokopulos), Ciandakis (Karbakis) - Samaras, Saravakos
Türkiye
Engin İpekoğlu (Sakaryaspor) - Cüneyt Tanman (Galatasaray), Gökhan Keskin (Beşiktaş),
Gökhan Gedikali (Gençlerbirliği) - Recep Çetin (Beşiktaş), Ünal Karaman (Malatyaspor)
“Turhan Sofuoğlu (Fenerbahçe)”, Uğur Tütüneker (Galatasaray), Oğuz Çetin (Fenerbahçe)
“Mustafa Yücedağ (Sarıyer)”, Erdal Keser (Sarıyer) - Rıdvan Dilmen (Fenerbahçe),
Tanju Çolak (Galatasaray) “Hasan Vezir (Fenerbahçe)”
Gol
Rıdvan Dilmen (dk. 39)
32
Yunanistan’la ilk beraberlik
A Millî Takımımız, 2006 Dünya Kupası Grup Elemeleri
ikinci maçında, Avrupa Şampiyonu Yunanistan önünde
mükemmel futbolunun karşılığında tek puan alabildi.
Pire, Georgios Karaiskakis Stadı’nda rakibine kök
söktüren millîlerimiz, ne yazık ki maç boyunca aradığı
golü bulamadı ve Yunanistan’la tarihinde ilk defa
berabere kaldı. 4. dakikada
Nihat soldan süratle ceza
alanına yöneldi. Yaptığı ortaya
Fatih Tekke kale önünde ayak
koyamayınca, bir pozisyondan
yararlanamadık. 11. dakikada
Zagorakis’in pasında topla
buluşan Charisteas ceza
alanına girdi. Kaleye yöneldiği
sırada Deniz araya girdi ve
tehlikeyi önledi. 16. dakikada
Zagorakis orta alanda kaptığı
topu, Giannakopoulas’a
gönderdi. Kaleci Rüştü’nün
üzerine geldiğini gören bu
futbolcu, Rüştü’nün yanından
topu kaleye gönderdi. Filelere
gitmekte olan topu Servet son anda kornere atarak
mutlak bir golü önledi.
22. dakikada Nihat soldan girdi, plasesini kaleci
başarıyla kornere çeldi. 25. dakikada Fatih ile ver-kaç
yapan Nihat, Yunanistan ceza alanına girdi. Bu
futbolcunun şutunda kaleci Nikopolidis topu
yumruklarıyla kornere çelerek tehlikeyi geçiştirdi.
36. dakikada Türkiye ceza sahası ön çizgisinde
Giannakopoulos, topu Karagouinis’in önüne bıraktı.
Bu futbolcunun sert şutunda top kaleci Rüştü’de kaldı.
37. dakikada Nihat’ın Yunanistan ceza alanına
gönderdiği topu Fatih kafayla Deniz’e indirdi. Bu
futbolcunun sert şutunda defansa çarpan top üst
direkten döndü. Dönen topa Fatih istediği gibi
vuramayınca Türkiye’yi mutlak bir golden etti.
İlk 45 dakika golsüz kapandı.
İkinci yarıda da temposu ve seyir zevki yüksek bir
maç izlendi. 62. dakikada
Giannakapoulos’un sağ taraftan
kullandığı serbest vuruşta ceza
alanında Zagorakis’ten önce
araya giren Deniz tehlikeyi
önledi. 74. dakikada Zagorakis’in
serbest atıştan ceza alanına
gönderdiği topa direk dibinde
Vryzas dokunamayınca
takımını bir golden etti. 75.
dakikada Serkan’ın ceza alanına
ortaladığı topa uzak direkte
Deniz kafayı vurdu. Top, kaleci
Nikopolidis’in ellerinde kaldı.
77. dakikada Yunan forvetleri
Rüştü’yü neredeyse döverek
yerle bir etti ve topu filemize
gönderdi. Frisk maçın en doğru kararını verip bu
pozisyonu gol olarak geçerli saymadı. 81. dakikada
Gökdeniz, Yunanistan ceza alanında topu önünde
buldu. Basinas’tan sıyrıldı. Kaleyi çaprazdan gören
pozisyonda kaleciyle karşı karşıya kalan bu futbolcu
topa kötü vurunca, kaleye paralel giden meşin
yuvarlağı defans uzaklaştırarak tehlikeyi önledi.
90. dakikada Serhat sol taraftan çalımlarla ceza
alanına girdi. Bomboş durumdaki arkadaşına pas
vermek yerine şutu tercih edince, pozisyonu harcadı.
Kaçırdığımız bu golden sonra karşılaşma 0-0 sona erdi.
Yunanistan 0-0 Türkiye
8 Eylül 2004 - Dünya Kupası Eleme Grubu Maçı
Stat
Pire, Georgios Karaiskakis
Hakemler
Anders Frisk, Kenneth Petersson, Peter Ekström (İsveç)
Yunanistan
Antonios Nikopolidis - Giorgos Seitaridis, Michalis Kapsis, Angelos Basinas, Takis Fyssas
(Dimitrios Papadopoulos dk. 79) - Kostas Katsouranis, Giorgos Karagouinis, Theo Zagorakis, Sterlios
Giannakopoulos (Vassilis Tsiartas dk. 79) - Zissis Vryzas, Angelos Charisteas
Türkiye
Rüştü Reçber (Fenerbahçe) - Ümit Özat (Fenerbahçe), Servet Çetin (Fenerbahçe), İbrahim Toraman (Beşiktaş),
Deniz Barış (Fenerbahçe) - Okan Buruk (Beşiktaş) “Hüseyin Çimşir (Trabzonspor dk. 72)”,
Serkan Balcı (Fenerbahçe), Gökdeniz Karadeniz (Trabzonspor), Emre Belözoğlu (Inter) Nihat Kahveci (Real Sociedad) “Serhat Akın (Fenerbahçe dk. 89)”,
Fatih Tekke (Trabzonspor) “Hamit Altıntop (Schalke 04 dk. 88)”
33
Duvarı yıkamadık
2006 Almanya Dünya Kupası grup elemelerinde en
kritik maçlardan birini İnönü Stadı’nda Yunanistan’la
yaptık. Dünya üçüncüsü Türkiye karşısına, Avrupa
Şampiyonu titriyle çıkan komşu, güçlü savunma
dokusuyla kalesini
kapatarak golsüz sona eren
maçta istediğini aldı.
7. dakikada Gökdeniz’in
pasında ceza alanının sağ
çaprazında topla buluşan
Emre’nin sert şutunda top
kaleci Nikopolidis’ten
döndü. Dönen topu önünde
bulan Emre’nin ikinci
şutunda meşin yuvarlak
yan ağlarda kaldı.
10. dakikada soldan ceza
alanına giren Ümit’in
çaprazdan şutunda
Seitaridis’in ayağına çarpan
top kornere çıktı.
37. dakikada Kapsis’in
sağdan kullandığı uzun taç
atışında ceza alanı içinde Charisteas kafayla topu altı
pas içine gönderdi. Bu bölgede Giannakopoulos’tan
önce davranan Rüştü, meşin yuvarlağı yumruklayarak
ceza alanı dışına attı. İlk 45 dakika başkaca kayda
değer pozisyon olmadan golsüz tamamlandı.
İkinci yarıda Yunanistan savunma kilidini açmak için
çok çalıştık. Mükemmel kapanan Yunanlılar da zaman
zaman kalemizde tehlikeli ataklar geliştirdi.
50. dakikada Ümit’in soldan ortasında, ceza alanı
içinde müsait durumda bulunan Fatih’in kafa şutunda
top kaleci Nikopolidis’te kaldı. 54. dakikada ani gelişen
Yunanistan atağında Charisteas’ın pasıyla ceza
alanına giren Ginnakopoulos’un sert şutunda top üst
direkten döndü. Dönen topa Charisteas’ın yaptığı
vuruşta, savunma tehlikeyi uzaklaştırdı. 56. dakikada
Karagounis’in yaklaşık 25
metreden sert şutunda
kaleci Rüştü son anda
uzanarak topu kornere
çeldi. 69. dakikada Hamit’in
sağdan ortasında topla
ceza alanı içinde buluşan
Tuncay’ın şutunda, meşin
yuvarlak yan direği
sıyırarak auta çıktı.
70. dakikada Ümit’in soldan
ortasında, ceza alanı içinde
Goumas, Fatih’ten önce topa
kafayla dokunarak büyük
bir gol tehlikesini önledi.
72. dakikada Hamit’in
sağdan ortasında, Tuncay’ın
ceza alanı içinden kafa
vuruşunda top az farkla
üstten auta gitti. 78. dakikada Yunanistan yine ani bir
atak geliştirdi. Vryzas’ın pasında ceza alanının sağ
kanadında topla buluşan Lakis’in öne çıkan kaleci
Rüştü’nün üzerinden aşırttığı meşin yuvarlağı İbrahim
Toraman kafayla ceza alanı dışına atarak tehlikeyi
önledi. 83. dakikada Serkan’ın sağdan ortasında ceza
alanı içinde gelişine vurmak yerine, topu kontrol
etmek isteyen Fatih, kötü bir vuruş yapınca takımı bir
golden etti. 90. dakikada Serkan’ın ceza alanı dışından
sert şutunda top kaleci Nikopolidis’te kaldı ve maç
golsüz beraberlikle sonuçlandı.
Türkiye 0-0 Yunanistan
4 Haziran 2005 - Dünya Kupası Eleme Grubu Maçı
Stat
İstanbul, Beşiktaş İnönü
Hakemler
Markus Merk, Christian Schraer, Jan-Hendrik Salver ; 4.Hakem: Michael Weiner (Almanya)
Türkiye
Rüştü Reçber (Fenerbahçe) - Tolga Seyhan (Trabzonspor), İbrahim Toraman (Beşiktaş), Hüseyin Çimşir
(Trabzonspor), Ümit Özat (Fenerbahçe) - Hamit Altıntop (Schalke 04), Koray Avcı (Beşiktaş) “Tuncay Şanlı
(Fenerbahçe dk. 46”), Yıldıray Baştürk (Hertha Berlin), Emre Belözoğlu (Inter) “(Serkan Balcı (Fenerbahçe dk. 78)” Gökdeniz Karadeniz (Trabzonspor) “Necati Ateş (Galatasaray dk. 60)”, Fatih Tekke (Trabzonspor)
Yunanistan
Antonios Nikopolidis - Giourkas Seitaridis, Ioannis Goumas, Michalis Kapsis, Takis Fyssas Konstantinos Katsouranis, Angelos Basinas, Giorgos Karagouinis, Stelios Giannakopoulos (Vassilis Lakis dk. 66) Angelos Charisteas, Zissis Vryzas
Kırmızı Kart
Yıldıray Baştürk (dk. 88)
34
İşte bu Türklerin ayak sesleri
Tarih 24 Mart 2007. Saatler 23.20’yi gösterirken, Atina’nın
ünlü Georgios Karaiskakis Stadı’nın skorboardunda
4-1’lik skor asılı duruyor. Bu skor, Türk Millî Takımı’nın
son Avrupa Şampiyonu Yunanistan’ı binlerce ateşli
taraftarının önünde hezimete uğrattığının teyidi.
Yunanlılar şaşkın ve üzgün. Aslında kelimenin tam
anlamıyla şoktalar. Bizimkiler ise
sahada doyasıya bir bayram sevinci
yaşıyor. Kolay değil çünkü
Karaiskakis’in skorboarduna 4-1’lik
galibiyeti asmak. Üstelik kadrodaki
onca eksiğe rağmen. Ve Yunanistan gibi
“savunma destanları” yazarak Avrupa
Şampiyonu apoletini omuzlarına
takmış bir takım karşısında daha
4. dakikada 1-0 yenik duruma
düşmüşken. Şimdi hikâyenin en başına
dönelim ve 4-1’lik zaferi ilk satırından
itibaren okumaya başlayalım. Henüz 4.
dakikada ceza sahamıza gönderilen topu savunmamız
uzaklaştıramıyor ve Kyrgiakos sağ çaprazdan sert bir
vuruşla Yunanistan’ı 1-0 öne geçiriyor. Artık işimiz çok
daha zor. Çünkü Yunanistan’ın oyun karakteri “atılan
golün üzerine yatmak” üzerine kurulu. Ve bu taktik
Komşu’yu çok değil, üç yıl önce Avrupa Şampiyonluğu’na
taşımıştı. Lâkin Millî Takımımız sanki o şok golü yememiş
bir havayla oynuyor. Tribünlerin protestosu adeta bir
doping etkisi yapıyor oyuncularımıza. 26. dakikada
Tümer’in kullandığı serbest vuruşta kaleci Nikopolidis
topu yumrukla ceza alanı dışına gönderiyor. Sabri’nin
tekrar ceza alanına iade ettiği meşin yuvarlakla buluşan
Tuncay, plase bir vuruşla skoru 1-1’e getiriyor. Şimdi şoke
olma sırası Yunanlılarda. İlk yarı 1-1 bitiyor.
İkinci yarıda çok daha güvenli, çok daha istekli bir Millî
Takım var sahada. 55. dakikada Hakan Şükür-Gökhan
Ünal arasındaki pas alışverişinde top son olarak
Gökhan’ın önünde kalıyor. Maça kasığındaki ağrılarla
çıkan ve birkaç dakikadır kulübeye “beni çıkarın” işareti
yapan Gökhan Ünal, ceza yayının
gerisinden mükemmel bir plaseyle
Nikopolidis’i çaresiz bırakıyor: 2-1.
Yunan takımı 2-1 yenik duruma
düştükten sonra panik içinde hücum
etmeye çalışıyor. 69. dakikada
Samaras’ın soldan ceza alanına
ortaladığı topa Krygiakos vuruyor,
Volkan’ın auta gideceğini düşündüğü top
kalemizin yan direğinden dönüyor ve
savunma oyuncularımız tehlikeyi
savuşturuyor. Dedik ya Yunan takımı
panik içinde yükleniyor diye. Bu arada
savunma güvenliklerini de unutmuş durumdalar. İşte
geliştirdikleri bu atağın ardından Tümer cezayı kesmekte
gecikmiyor. 70. dakikada orta alandan aldığı topla ilerliyor
ve ceza sahasına girmeden yaklaşık 25 metreden şutunu
atıyor. Kaleci Nikopolidis yalpalayarak gelen topa
dokunamıyor bile: 3-1. 80. dakikada Yunanistan’ın
kullandığı kornere Amanitidis vuruyor, direkten dönen
topu Kyriakos üstten auta atıyor. Sanki her direkten
dönen topu golle cezalandırmaya yeminliyiz. Bir dakika
önce oyuna giren Gökdeniz, 81. dakikada topla ilk kez
buluşuyor ve taç çizgisi kenarında aldığı topla rakiplerini
çalımlayıp ceza sahasına girerek Nikopolidis’in kalesine
dördüncü golümüzü bırakıyor.
Yunanistan 1-4
Türkiye
24 Mart 2007 – Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu Maçı
Stat
Pire, Georgios Karaiskakis
Hakemler
Wolfgang Stark, Carsten Kadach, Sonke Glindemann (Almanya)
Yunanistan
Nikopolidis - Seitaridis, Dellas, Kyrgiakos, Fyssas (Torosidis dk.55) - Karagounis, Basinas, Katsouranis Charisteas (Gekas dk.63), Samaras, Giannakopoulos (Amanatidis dk.72)
Türkiye
Volkan Demirel (Fenerbahçe) - Hamit Altıntop (Schalke 04), Gökhan Zan (Beşiktaş), Servet Çetin (Sivasspor),
İbrahim Üzülmez (Beşiktaş) “Volkan Yaman (Antalyaspor dk. 17)” - Sabri Sarıoğlu (Galatasaray),
Mehmet Aurelio (Fenerbahçe), Tümer Metin (Fenerbahçe) “Gökdeniz Karadeniz (Trabzonspor dk. 80)”,
Tuncay Şanlı (Fenerbahçe) - Gökhan Ünal (Kayserispor) “Hüseyin Çimşir (Trabzonspor dk. 55)”,
Hakan Şükür (Galatasaray)
Goller
Kyrgiakos (dk.4), Tuncay Şanlı (dk.26), Gökhan Ünal (dk.55),
Tümer Metin (dk.70), Gökdeniz Karadeniz (dk.81)
36
Korkutan yenilgi
EURO 2008 yolunda Moldova’dan beraberlikle dönen Millî
Takımımız, beraberliğe bile razı olmayacağı maçta
Yunanistan’a İstanbul’da 1-0 yenilirken, Komşu
karşısında tarihindeki ilk mağlubiyetini aldı.
Komşunun hedefi bu maçtan galibiyetle ayrılarak EURO
2008 biletini şimdiden cebine koymak, bir yandan da
Atina’daki 4-1’lik acı yenilginin
rövanşını almaktı. Maça baskılı
başlayan millîlerimiz, beşli
savunmayla ve liberolu bir oyun
sistemiyle sahaya çıkan
Yunanistan’ı ilk 10 dakikada
oldukça zorluyordu. Yunanlılar
ilk bölümdeki baskıyı atlattıktan
sonra kenar hücumcularıyla
defansımızın kanatlarına uzun
toplar atmaya ve üst üste
tehlikeler oluşturmaya
başlamıştı. Tehlikeli
kontrataklarda savunmamız
açık veriyor, Volkan’ın yerinde
kurtarışları Millî Takımımızı
ayakta tutuyordu. Geriden uzun kullandığımız toplar
Yunan savunmasının ortasındaki üç uzun oyuncunun
kafalarından geri dönüyor ve ilk yarı da golsüz sona
eriyordu.
İkinci yarıya başlarken Ümit Karan kenara alınmış,
Tümer Metin sahaya sürülmüştü. Gökdeniz, süratinden
yararlanılmak üzere Gökhan Ünal’ın yanında görev
yapıyordu. Ancak yine oyun kuramıyor, yine geriden
yüksek toplarla Yunan savunmasının üzerine gidiyor ve
bir kez daha duvara çarpıp geri dönüyorduk. Üstelik
Türkiye
0-1
dönen toplarda Yunanlılar ciddi gol pozisyonlarına
giriyordu. 60. dakika yaklaşılırken Otto Rehhagel, Gekas
ve Charisteas’ı oyundan alarak Samaras ve Liberopoulos
ile hücum gücünü tazeliyordu. Bizde ise Gökdeniz ve Emre
çıkmış, Hakan ve Arda oyuna girmişti. Gol bekliyorduk
ama gole yakın olan taraf bizim çocuklar değil
Yunanistan gibi duruyordu.
79. dakikada da
korktuğumuz başımıza
geliyordu. Samaras’ın
pasında savunmamız
“ofsayt” gerekçesiyle
duraklıyor, arkaya sarkan
Amanatidis için golü atmak
zor olmuyordu. Evet,
yediğimiz gol ofsayttı ama
Norveç’in deplasmandaki
2-0’lık Bosna-Hersek
galibiyeti, beraberlikle yenilgi
arasındaki farkı ortadan
kaldırıyordu. 87. dakikada
Arda’nın direkten dönen
topunda şanssızlık yaşıyor ve maçı 1-0 kaybediyorduk.
Bu bizim tarihimiz boyunca Yunanistan’a ilk kez
yenildiğimiz anlamına geliyordu. Komşu, bitime iki maç
kala EURO 2008 finallerine vize almayı başarıyor, biz ise
umutlarımızı tamamen Oslo’da elde edeceğimiz galibiyete
bağlamak zorunda kalıyorduk. Neyse ki zor günlerde
ayağa kalkmayı iyi bilen Millî Takımımız hem Norveç’i
hem de Bosna-Hersek’i yenerek EURO 2008 finallerine
gidecek, gitmekle de kalmayıp yarı final oynayarak tarihi
bir başarı elde edecekti.
Yunanistan
17 Ekim 2007 - Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu Maçı
Stat
İstanbul, Ali Sami Yen
Hakemler
Manuel Mejuto González, Juan Carlos Yuste Jiménez, Antonio Artero Gallardo (İspanya)
Türkiye
Volkan Demirel (Fenerbahçe) - Hamit Altıntop (Bayern Münih), Gökhan Zan (Beşiktaş),
Servet Çetin (Galatasaray), İbrahim Üzülmez (Beşiktaş) Gökdeniz Karadeniz (Trabzonspor) “Hakan Şükür (Galatasaray dk. 64)”,
Mehmet Aurelio (Fenerbahçe), Emre Belözoğlu (Newcastle United) “Arda Turan (Galatasaray dk. 71)”,
Tuncay Şanlı (Middlesbrough) - Gökhan Ünal (Kayserispor),
Ümit Karan (Galatasaray) “Tümer Metin (Fenerbahçe dk. 46)”
Yunanistan
Chalkias - Seitaridis, Antzas, Dellas, Kyrgiakos, Torosidis - Charisteas (Samaras dk.59),
Basinas, Karagounis, Amanatidis - Gekas (Liberopoulos dk.56)
Gol
Amanatidis (dk. 79)
37
Yunanistan’ı Tanıyalım
Tarihi Akropolis’in eteklerinde Atina şehrinin eski mahalleleri
Yönetim Biçimi
Cumhuriyet
Başkenti
Atina
Resmî Dili
Yunanca
Nüfusu
10.775.643 kişi
Yüzölçümü
131.940
kilometrekare
Kişi Başına Gelir
25.900 $
Para Birimi
Euro
Tarih kadar eski bir ülke
Hem kuzeybatıda Edirne’den hem de batıda Ege denizinden komşumuz Yunanistan’ın tarihi
milattan önce 1500’e kadar uzanıyor. 1458 ile 1829 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu
topraklarında aynı kaderi paylaştığımız Yunanistan, 1829’dan bu yana ise bağımsız bir ülke.
Son dönemde büyük bir ekonomik kriz yaşayan ve batma noktasına gelen ülke,
Syrzia önderliğinde kendisine yeni bir çıkış arıyor.
38
Yunanistan’ın kökenleri M.Ö. 1500 yılına kadar uzanıyor.
Zaten Yunanlıların tarihi Yunanistan toprakları ile sınırlı
kalmıyor hiçbir zaman. Yunanistan, M.Ö. 7. yüzyılda şu
anda Türkiye, Libya, İtalya ve Kıbrıs’ın bulunduğu yerlerde
koloni halindeydi. Büyük İskender zamanında Grekler
Anadolu’ya, Mısır’a, İsrail’e ve Mezopotamya’ya
hükmediyordu. Bizans İmparatorluğu döneminde de
durum değişmedi. Fakat 15. yüzyıldan bağımsızlıklarını
ilân ettikleri 1829’a kadar Osmanlı İmparatorluğu’nun
egemenliği altında yaşadılar.
Helen öncesi çağlar, yetersiz bilgi nedeniyle, Yunan
tarihinde karanlık dönem olarak geçer. Bu dönemde
Hellas’ta büyük göçler yaşandı. Zamanın en önemli
medeniyetleri Teselya ve Boiotia’dır.
Yunanlılara en zengin mirası Girit’te gelişen Minos
medeniyeti bırakır. Bu dönemde kozmopolit bir din
anlayışı, bir şehir toplumu, denizcilik, ticaret sanatı ve
monarşi konusunda önemli mesafeler kat edilir. Minos
krallığı 1450-1400’e doğru Hint-Avrupa ırkından olan
Helenler tarafından yıkılır.
Mykenai medeniyeti; Schliemann’ın kazıları ve
Homeros’un şiirleri sayesinde gayet yakından bilinir. Aka
medeniyetine bu isim verilmiştir. Seramikte, resimli
süslerde, lüks ve küçük ince eşyada ünlü olan Akalar,
özellikle Truva ile savaşlarıyla tarihe geçmişlerdir. Girit
kültüründen etkilenen Akalar, Ege adalarına, Girit’e, Doğu
Akdeniz’e ve Anadolu’ya yayılmıştır. M.Ö. 13. yüzyılda
yaşanan göçler, tarihe “Ege Göçleri” olarak geçmiştir.
M.Ö. 1100 civarı bu medeniyet de yıkılır. Büyük şehirler
yağmalanır ve bölge, tarihçilerin deyimiyle karanlık
döneme girer. Bu dönemde popülasyon azalır ve
okuryazarlık seviyesi düşer. Tarihçiler bu yıkılmadan,
diğer bir Yunan dalgası olan Dorları sorumlu tutmuştur.
Yunan Ortaçağı’ndan sonra M.Ö. 7 ve 6. yüzyıllar Arkaik
diye adlandırır. Bu çağda Yunanistan’da en önemli şehir
Atina’dır. M.Ö. 594-593 yılları arasında hükümetin başına
Solon geçer. Solon’dan sonraki dönemde Peisistratos,
Atina’ya en parlak çağlarından birini yaşatır. Bu dönemde
üretimde ve sanayide işçi ihtiyacı ortaya çıkmış, Trakya ve
Rusya gibi yabancı ülkelerden para ile satın alınan birçok
köle ve esir Yunanistan’a getirilmiştir.
Tarihçiler Antik Yunan’ı, Batı uygarlık kültürünün
temellerinin atıldığı dönem olarak görür. Yunan
kültürünün Roma İmparatorluğu üstünde çok büyük bir
etkisi var. Antik Yunan uygarlığı dil, politika, eğitim
sistemi, felsefe, resim ve heykelde etkili atılımlar yapar.
Rönesans’ta da Antik Yunan uygarlığının kalıntıları vardır.
Helenistik dönem; Büyük İskender’in ölümüyle Roma
İmparatorluğu’nun fetihleri arasındaki dönemdir. Roma
döneminin başlaması Helenistik kültür ve toplumun
devamlılığını yıkamamıştır. Helen medeniyeti, Büyük
İskender’in kumandanları ve bazı Yunanlı serüvenciler
tarafından kurdukları devletlerde ortaya çıkmış ve bazı
barbar ülkeleri de etkilemiştir.
3. yüzyılın sonunda Batı Yunanistan, İkinci Pön Savaşı
sırasında Roma hâkimiyetine girmiştir. 395’ten sonra
Yunanistan, Doğu Roma İmparatorluğu’na katılır. 476’da
Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra
Yunanistan, Bizans İmparatorluğu’nun kültür alanında
ayrıcalıklı bir konumdadır. II. Theodosius, Yunanlı karısı
Eudoksia’nın etkisiyle İstanbul’da bir Yunan üniversitesi
kurar. 630’a doğru Herakleois (Basileus) unvanını kabul
eder ve Yunancayı resmî yönetim ve ordu diline sokar.
Hıristiyan kilisesi de bu dili kullanarak yayılmasına
yardım etmiştir.
Osmanlıların Balkanlar’daki ve Yunanistan’daki fetihleri
14. yüzyılın sonu, 15. yüzyılın başlarına denk düşer.
Atina’nın en görkemli tarihi eseri Akropolis
1453 yılında İstanbul’un
alınmasının ardından,
Osmanlılar Atina’yı
1458’de ele geçirir ve
Yunanistan uzun bir
süre Osmanlı
egemenliği altında kalır.
Doğum tarihi 1829
1829 yılı bugünkü
Yunanistan’ın doğuş
tarihidir. Ayaklanmanın
ardından Yunanistan
bağımsızlığını ilân eder.
1832 yılında da Osmanlı tarafından tanınır. Yunanistan,
1832 yılında ülkeyi bir krallık haline getiren Bavyeralı
prens Othon’un yönetimine girer. Othon 1862’de devrilir.
Yeni Kral I. George olur. George, anayasal monarşi için en
iyi seçimdir. Nitekim demokratik anayasa 1864 yılında
kabul edilir. Kralın gücü azaltılır. 1909 Ağustos’unda bir
askeri hükümet darbesi sonunda, Venizelos Başbakan
olur ve 20 yıl boyunca Yunan politikasına yön veren isim
olarak öne çıkar. 25 Mart 1924’te Cumhuriyet
referandumla onaylanır. İkinci Dünya Savaşı sırasında
Nazi işgali altına giren Yunanistan, 1950’lere kadar siyasi
ve toplumsal sorunlar yaşar ve bir iç savaş geçirir. 1952’de
Yunanistan artık bir NATO üyesidir. 1955’te Karamanlis
başa geçer. 1956 yılında seçimi kazanır, ama 1958 yılında
istifa eder. Artık askerî diktatörlük vardır başta. 1974’te
39
Yunanisan, adalarının yanı sıra
Ege ve Adriatik kıyılarıyla da bir
turizm mekanı
olduğu kabul edilen
Olimpos Dağı’dır (2 bin 917
m). Bunu 2 bin 457 metre ile
Parnassos Dağı izler. Alçak
bölümler bitki örtüsü
bakımından fakir olup, tek
mevsimlik bitkiler yetişir.
Ülkenin orta ve güney
kısımlarında Akdeniz
ikliminin karakteristik bitki
örtüsü makiler egemendir.
Dağlık bölgelerde ise
ormanlar yer alır. Ormanlar
ya da korular ülkenin
yaklaşık yüzde 50’sini
kaplar.
Nüfus
cuntanın devrilmesinin ardından yeniden Başbakan olan
Karamanlis monarşinin yıkılmasına da vesile olur. Yeni
anayasa 19 Temmuz 1975’te parlamentoda kabul edilir.
1981 yılındaki seçimlerde, Yunanistan’da ilk kez sosyalist
bir hükümet başa gelir. PASOK, Andreas Papandreau
başkanlığında 300 koltuktan 172’sini kazanır. Bu dönemde
Avrupa Topluluğu’na üye olan Yunanistan, daha sonra
1992’de AB üyesi haline gelir. 1996 yılında hastalığından
ötürü Papandreau istifa eder ve yerine Costas Simitis
gelir. 1996 ve 2000 yıllarında yapılan seçimleri kazanan
Simitis 2004 yılında emekli olur ve 2004 seçimlerinde
PASOK, Yeni Demokrasi’ye (New Democracy) yenilir.
Kostas Karamanlis yeni Başbakandır. 12 Mart 2005
tarihinde Karolos Papoulias Yunanistan’ın yeni
Cumhurbaşkanı olur. Ancak son yıllarda giderek artan ve
artık yönetilemez hale gelen dış borçlar, Yunanistan’ı
köşeye sıkıştırır. Maaşlar bile ödenemez hale gelir, işsizlik
zirveye çıkar ve ekonomi batma noktasına dayanır.
Komşu, şimdi Aleksis Çipras önderliğinde Radikal Sol
Koalisyon Syrzia ile bu krizden çıkış yollarını arıyor.
Coğrafya ve iklim
40
Balkan Yarımadası üzerine kurulu olan Yunanistan,
doğuda Türkiye, kuzeyde Bulgaristan ve Makedonya
Cumhuriyeti, kuzeybatıda ise Arnavutluk ile komşudur.
Batısında İyon Denizi, güneyinde Akdeniz, doğusunda ise
Ege Denizi ile çevrili olan Yunanistan, yaklaşık 3000 ada
ve kayalığa sahiptir. Bu adalardan 227’sinde yerleşim olup,
sadece 78’inde 100 kişiden fazla insan yaşamaktadır.
Yunanistan’da hâkim iklim büyük ölçüde Akdeniz
iklimidir. Yazları sıcaklık ortalaması 26-28 derecedir.
Kışlar çok sert geçmez, ancak yüksek kesimler kış
boyunca kar alır. Yüzey şekilleri ise fazla yüksek olmayan
dağlardan oluşan oldukça engebeli arazilerdir. Ülkenin en
yüksek noktası Eski Yunan Mitolojisi’nde tanrıların evi
2015 verilerine göre
Yunanistan’ın nüfusu 10 milyon 775 bin 643 kişidir.
İstatistiklerde Yunan nüfusunun giderek yaşlanmakta
olduğu göze çarpmaktadır. Nüfusun üçte bire yakını
Başkent Atina’da yaşar. İkinci büyük şehir, 1 milyona
yaklaşan nüfusuyla Selanik’tir. Patras, Kandiye ve Volos da
100 binin üzerindeki nüfuslarıyla Yunanistan’ın büyük
şehirleri arasında yer alır.
Halkın yüzde 93’ünü etnik Yunanlar oluşturur. Yunanlar
büyük bir çoğunlukla Ortodoks’tur. Nüfusun çoğunluğu
Türkiye’den 1924 ve 1955 mübadeleleri neticesinde göçen
Rum nüfustan oluşur. 1924 öncesi Yunan Krallığı’nın
nüfusu 2 milyonun altındaydı ve bu nüfusun
çoğunluğunu Yunanlaşmış Arnavutlar yani Arvanitler
oluşturuyordu. Buna 1.5 milyon civarında Anadolu Rum’u
eklendi. Anadolu’dan göçen Rumlar daha çok Batı Trakya
ve Tesalya’ya yerleştiler ve yüksek çocuk sayısı ile eski
Arvanit/Yunan nüfusunu geride bıraktılar. Başlıca
azınlıkları Makedonlar, Tosk Arnavutları, Ulahlar,
Pontuslu Rumlar, Arvanitika Arnavutları ve Müslüman
azınlıkları Türkler, Pomaklar, Araplar, Farslar,
Afrikalılardır.
Yunanistan’da en çok konuşulan dil, resmî dil olan
Yunancadır. Yunanca, çeşitli ağızlarıyla konuşulur. Bunun
yanında, Türkçe, Arnavutça, Ladino, Megleno-Rumence,
Bulgarca, Makedonca, Ulahça da ülkede konuşulan
dillerdendir.
Yunanistan’ın doğal kaynakları linyit, maden cevheri,
boksit, çinko, nikel, magnezyum, mermer, tuzdur. İhraç
ettikleri ürünlerin başlıcaları yiyecek ve içecek, petrol
ürünleri ve kimyasal ürünler; ithal ettikleri ise makineler,
yakıt ve kimyasal maddelerdir. Yunanistan’ın en büyük
ekonomik ortağı Almanya’dır. Ülke gayrisafi millî
hasılasının yüzde 15’ini turizmden sağlar. Deniz
taşımacılığında ve zeytinyağı üretiminde dünyanın önde
gelenleri arasında yer alan Yunanistan’da ortalama yaşam
süresi ise 78.4 yıldır.
Özel Maç
Yunanistan
Türkiye
Stat
Başakşehir Fatih Terim
Hakem: Paolo Valeri
Yardımcı Hakemler: Gianluca Cariolato, Alessandro Giallatini
Dördüncü Hakem: Tolga Özkalfa
İlk Onbir
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
................................................................
................................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
Oyuncu değişiklikleri
42
İlk Onbir
Oyuncu değişiklikleri
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
...............................................................
Teknik Direktör: Fatih Terim
Teknik Direktör: Michael Skibbe
Goller:
Goller:
Sarı Kart:
Sarı Kart:
Kırmızı Kart:
Kırmızı Kart:
Download