TOPLUM SAĞLIĞI HĠZMETLERĠ DAĠRE BAġKANLIĞI EVDE

advertisement
TOPLUM SAĞLIĞI HĠZMETLERĠ DAĠRE BAġKANLIĞI
EVDE SAĞLIK HĠZMETLERĠ
(Evde Sağlık Hizmetleri ÇalıĢanları Eğitim Modülü)
MART, 2016
ANKARA
1
2
HAZIRLAYANLAR
Prof. Dr. G. Nurhan ĠNCE
Uz. Dr. Bülent HEREK
Dr. Erdoğan KOCAYĠĞĠT
Dr. Ertuğrul YÜKSEL
Dr. YeĢim ASENA
Saadet PEKSU
AyĢe AĞCA
Doç. Dr. Pemra ÜNALAN
Doç. Dr. Sema OĞLAK
Doç. Dr. Çağatay KARġIDAĞ
Doç. Dr. Ayfer EĞRĠÇĠL
Yard. Doç. Dr. Nuray TURAN
Yard. Doç. Dr. Funda BÜYÜKYILMAZ
Uz. Dr. Hüseyin SARI
AraĢ. Gör. ġerife Gözde TOHUMAT
Aynur DĠK
SHU Fatih KILIÇASLAN
Funda ĠKĠSĠVRĠ
Derya TUNA
Doç. Dr. Birgül ÖZKAN
Doç Dr. Yeter KĠTĠġ
Yrd. Doç. Dr. Seviç KUTLUTÜRKAN
Doç.Dr. Naile BĠLGĠLĠ
Prof.Dr. Ahmet Çınar YASLI
Yrd. Doç. Dr. AyĢegül KOÇ
Prof.Dr. Seçil ÖZKAN
Doç Dr. Burcu BAYRAK KAHRAMAN
Yrd. Doç.Dr. Ebru EREK
ArĢt. Gör. Derya TÜLÜCE
Dr. Nuray TOSUN
Shu. Ġrem YILDIRIM
HemĢ. Emel AKTUNA
Dr.Bedirhan ERKUġ
HemĢ. Fadime TEMEL
Dr. ġadiye ASLAN
HemĢ. FATMA MALÇOK
THSK Kurum Başkan Yardımcısı
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü Müdür Yardımcısı
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü Toplum Sağlığı
Hizmetleri Şube Müdürü
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü Toplum Sağlığı
Hizmetleri Şubesi
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü Aile Hekimliği
Uygulama Şube Müdürü
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü Eğitim Birimi
Sorumlusu
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü Toplum Sağlığı
Hizmetleri Şubesi
Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dali
Gelişim Üniversitesinde Öğretim Görevlisi
Bakirköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Ve Sinir
Hastaliklari Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
Koç Üniversitesi Öğretim Görevlisi
İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik
Fakültesi
İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik
Fakültesi
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Ve Sinir
Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi
Evde Bakım Derneği Başkanı
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Ve Sinir
Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
Liv Hospital Eğitim Hemşiresi
İstanbul Medical Center Özel Evde Bakım Merkezi
İşletme Müdürü
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hemşirelik
Gazi Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi
Gazi Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi
Gazi Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi
Hitit Üniversitesi
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi
Gazi Üniversitesi
Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğü
Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü
Eskişehir Halk Sağlığı Müdürlüğü
Çankaya Toplum Sağlığı Merkezi
Keçiören Toplum Sağlığı Merkezi
İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü
İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü
3
Dr. Özlem AYDIN
Psikolog Funda AKÇĠL
Dr. Onur ÇAKAR
Dr. Burcu BAKAR
Dr. Abdullah KĠRAZ
HemĢ. Emel AKTUNA
Sm. Fatih CEBECĠ
Dr. Mehmet Ersin AYNI
Beytiye GÜMÜġ
Doç. Dr. Hülya YIKILKAN
Uzm. Dr. AyĢe KARHAN YARICI
Dr. Fatih GÖKSEL
Uzm. Dr. Dicle KAYMAZ
Uzm. Dr. Ġbrahim KUTKLUER
Dr. Kanuni KEKLĠK
Dr. Özlem YĠĞĠTBAġIOĞLU
Dr. Çiğdem BAġGÜL
Dyt. Gülay TÜRKMEN
Shu. Ceylan KALYA
Dr.Rahime KAÇMAZ
HemĢ. Hatice TEKÖZ
Ebe AyĢegül ÜNLÜ
Dr. Ezgi ġĠMġEK
Dr. Hatice TURAN
Doç.Dr. Gazi ALATAġ
Uzm. Psk. Nurdan IRMAK
Uzm. Dr. Ümit ATEġKAN
Dr. Enver ĠNCE
Dr. Ali ġANLI
Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü
Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü
Edirne Halk Sağlığı Müdürlüğü
Edirne Halk Sağlığı Müdürlüğü
Eskişehir Halk Sağlığı Müdürlüğü
Eskişehir Halk Sağlığı Müdürlüğü
Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğü
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü
Ulus Devlet Hastanesi
Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi
Ulus Devlet Hastanesi
Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eah.
Atatürk Göğüs Hastalıkları Ve Göğüs Cerrahisi Eah
Halil Sıvgın Çubuk Devlet Hastanesi
THSK Daire Başkanı
THSK Daire Başkanı
THSK
THSK
THSK
THSK
THSK
THSK
THSK
THSK
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
ASPB Engelli Yaşlı Sağlığı Hizmetleri G.M.
Sağlık Hizmeleri Genel Müdürlüğü
Acil Sağlık Hizmeleri Genel Müdürlüğü
Acil Sağlık Hizmeleri Genel Müdürlüğü
4
ĠÇĠNDEKĠLER
1. EVDE SAĞLIK HĠZMETĠNĠN TANIMI, TEMEL KAVRAMLAR VE ETĠK YAKLAġIM ............ 6
2. EVDE SAĞLIK HĠZMETLERĠNĠN YASAL YÖNÜ VE MEVZUAT ................................................ 10
3.
EVDE SAĞLIK HĠZMETLERĠNDE EKĠBĠN ROL VE SORUMLULUKLARI .......................... 19
4.
EVDE SAĞLIK HĠZMETĠNE KABUL EDĠLEN HASTANIN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ .......... 25
5.
HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ .................................................................................................. 31
6.
EV ZĠYARETLERĠNDE KAYITLARIN OLUġTURULMASI- HSBS- MBYS ............................. 36
7.
EKĠP ÇALIġMASI- MOTĠVASYON ................................................................................................. 90
8.
ĠLETĠġĠM- DANIġMANLIK ............................................................................................................... 96
9.
HASTA VE AĠLESĠNE PSĠKO-SOSYAL DESTEK ....................................................................... 106
10.
STRES YÖNETĠMĠ ........................................................................................................................ 109
11.
HASTA VE BAKIM VERENĠN EĞĠTĠMĠ ................................................................................... 118
12.
NÖROLOJĠK HASTALIKLAR .................................................................................................... 121
13.
AĞRI YÖNETĠMĠ........................................................................................................................... 130
14.
BASI YARALARI VE BAKIMI .................................................................................................... 141
15.
PALYATĠF BAKIMDA SEMPTOM YÖNETĠMĠ ...................................................................... 151
16.
STOMALI, SONDALI VE KATETERLĠ HASTA BAKIMI...................................................... 160
17.
KRONĠK SOLUNUM YOLU VE GÖĞÜS HASTALIKLARI................................................... 183
18.
VENTĠLATÖRE BAĞIMLI HASTA TAKĠBĠ ............................................................................ 186
19.
TEMEL YAġAM DESTEĞĠ VE ĠLK YARDIM .......................................................................... 190
5
1. EVDE SAĞLIK HĠZMETĠNĠN TANIMI, TEMEL KAVRAMLAR VE ETĠK YAKLAġIM
SÜRE: 50 dk
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, evde sağlık hizmetleri, temel kavramlar ve etik
yaklaĢım konusunda bilgi kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Evde sağlık hizmetinin tanımını yapabilmeli,
 Evde sağlık konusunda temel kavramları açıklayabilmeli,
 Evde sağlık hizmeti kapsamına giren hedef grubu belirleyebilmeli,
 Evde sağlık konusunda hizmet veren kiĢilerin karĢılaĢtığı sorunları sayabilmeli,
 Evde sağlık hizmetleri sunumunda etik ilkeler doğrultusunda kararlar alabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
6
NEDEN EVDE SAĞLIK?
Tıbbi teknolojinin geliĢmesi, yaĢam süresinin uzaması, nüfus yaĢlanması, kronik
hastalıkların artması, bakım ihtiyacı duyan birey sayısının artması, bireyin yaĢam kalitesi
beklentisinin artması, sağlık harcamalarının artması geleneksel bakım kavramının değiĢmesine
neden olmuĢtur.
Evde Bakım Ġle Ġlgili Temel Kavramlar
 Evde Sağlık Hizmetleri
 Evde Sosyal Bakım
 KiĢisel Bakım
 Kısa Süreli Evde Sağlık Hizmetleri
 Uzun Süreli Evde Sağlık Hizmetleri
 Bakım Hizmetlerinde Entegrasyon
Evde Bakım: DSÖ göre; ihtiyacı olanlara kendi evlerinde sağlanan bir dizi sağlık ve sosyal destek
hizmetleridir.
Evde Sağlık Hizmetleri: ÇeĢitli hastalıklar nedeniyle evde sağlık hizmeti almaya ihtiyacı olan
bireylere, evinde ve aile ortamında, sosyal ve psikolojik danıĢmanlık hizmetlerini de kapsayacak
Ģekilde verilen muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım, takip ve rehabilitasyon hizmetleridir.
Sosyal Bakım: Bireyin, günlük yaĢam aktivitesinin yerine getirilmesine yönelik yapılan ve tıbbi
bakım dıĢında kalan tüm psiko-sosyal faaliyetleri kapsamaktadır.
KiĢisel bakım, ev hizmetlerine yardım, sosyal etkinlikler, danıĢmanlık, eğitim, transport, yemek
dağıtımı konularını kapsar.
KiĢisel Bakım: “Bireyin günlük yaĢam aktivitelerinin yerine getirilmesine yardım” olarak
tanımlanabilir. Yemeğinin yedirilmesi, banyo, tuvalet ihtiyacının karĢılanması, kıyafetlerinin
giydirilmesi, sandalyeye oturtulması, tırnağının kesilmesi, alıĢveriĢe yardım, faturaların ödenmesi,
dıĢ aktivitelere katılmasına yardım edilmesi vs.
Kısa Süreli Evde Sağlık Hizmetleri: Taburculuk sonrası evde bakım, 90 güne kadar süren sağlık
hizmetidir.
Uzun Süreli Evde Sağlık Hizmetleri: 6 aydan daha fazla süren sağlık hizmetleridir.
Evde sağlık hizmetlerinden yararlananların %80‟i yaĢılardır. 65 yaĢ üzerindeki bireyler kronik
hastalıklar ve engellilik nedeniyle bakıma muhtaç hale gelmektedirler.
Bakıma Muhtaçlık Talebi
65 yaĢ üstü % 70
80 yaĢ ve üstü % 90
GeliĢmiĢ Ülkelerde Evde Bakım Tanımı
Avusturya: Evde Bakım/Yardım: KiĢisel bakım; hemĢirelere yardım, temel bakım görevleri, ev ile
ilgili iĢler.
Danimarka: Evde Yardım: KiĢisel bakım ve ev ile ilgili iĢlere yardım.
Ġngiltere: Evde Bakım: KiĢisel bakım ve çok az ev ile ve ev dıĢı aktivitelere yardım.
Finlandiya: Evde Bakım: KiĢisel bakım ve ev ile ilgili iĢlere yardım. HemĢirelik hizmetleriyle
birlikte verilmektedir.
Almanya: Evde Bakım: KiĢisel bakım ve ev ile ilgili iĢler e yardım. Evde hemĢirelik hizmetleriyle
birlikte sunulmaktadır.
7
Ġrlanda: Evde Yardım: Ev hizmetleri ve kiĢisel bakım.
Ġtalya: Evde Yardım: Günlük yaĢam aktivitelerinin yerine getirilmesine yardım.
Norveç: Evde Yardım: Ev içi hizmetler ve sosyal bakım.
Evde HemĢirelik Hizmetleri: kiĢisel bakım; hemĢireler veya yardımcı hemĢireler tarafından verilen
hizmet.
Ġsveç: Evde Bakım: KiĢisel bakım (bazı tıbbi görevleri de içine alan) ve ev iĢlerine yardım.
Evde Sağlık Hizmetleri Yararları
 Maliyet- etkili
 Memnuniyeti yüksek
 Sağlık maliyetlerini azaltır
 Bireyin ihtiyaçlarına göre düzenlenir
 Gereksiz yatıĢları azaltır
 Hastanede kalıĢ gününü düĢürür
Taburculuk Sonrasında Hastaneye Yeniden YatıĢ Oranı
Evde Bakım Hizmeti Alan
% 2.7
Evde Bakım Hizmeti Almayan
% 36.8
Evde Sağlık Hizmetlerinde Entegrasyon: Tıbbi bakım ve sosyal bakım hizmetlerinin birlikte ve
birbirini tamamlayacak Ģekilde hizmet sunumu önemlidir.
Evde sağlık ile hastane hizmetlerinin birbiriyle bağlantılı–koordineli çalıĢması
Evde sağlık ile kurum bakımı (huzurevi vb.) arasında entegrasyon
Evde sağlık, bakım, sosyal destek ve benzeri diğer kamu hizmetlerinin bütüncül bir anlayıĢla ve
iĢbirliği içerisinde vatandaĢlara sunumunun sağlanması, hizmetlerin etkinliğinin artırılması ve
tekrarların önlenmesi amacıyla ilgili kamu kurum ve kuruluĢları arasında, bilgi güvenliği ve
mahremiyeti hakkındaki mevzuat hükümlerine riayet edilerek ve ilgili ulusal mevzuat hükümleri
dikkate alınarak veri güvenliği ile korunmasına iliĢkin gerekli tedbirlerin alınması koĢulu ile yapılan
entegrasyon çalıĢmaları çok önem arz etmektedir. Bu bağlamda; tüm illerimizde, evde sağlık,
sosyal bakım ve destek hizmetlerinin entegrasyonunun sağlanacağı hizmet modelinin
koordinasyonunu gerçekleĢtirmek üzere Valilik bünyesinde “Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetleri
Değerlendirme Komisyonu” oluĢturulmuĢtur.
Evde Sağlık Hizmetlerinde Etik YaklaĢım
Bioetik Ġlkeler
 Hastanın kararlara saygı duyulması (özerkliğe saygı)
 AydınlatılmıĢ onam
 Hastanın onur ve saygınlığının korunması
 Yarar sağlama
 Zarar vermeme
 Adaletli/hakkaniyetli davranma
 Hasta mahremiyetinin korunması
 Gizlilik ve sır saklama
Suistimal ve Kötü DavranıĢ
YaĢlı ve korunmasız hastalar ihmal, kötü davranıĢ, suiistimal ve hırsızlık olayları ile karĢı karĢıya
kalabilmektedirler. ABD de her yıl 2,5 milyon yaĢlının suiistimal, kötü muamele ve Ģiddete maruz
kaldığını gösteren vakalar rapor edilmektedir. Ancak her 5 vakadan yalnızca birinin rapor edildiği
göz önüne alındığında vaka sayısının oldukça büyük olduğu gözler önüne serilmektedir. Sanılanın
aksine suiistimal ve kötü muamele kurumlarda değil evde bakan aile bireyleri ve bakıcılar
tarafından yapılmakta olduğu öne sürülmektedir.
8
Kötü DavranıĢ ve Suiistimal
 Fiziksel Ģiddet
 Cinsel Ģiddet
 Duygusal Ģiddet
 Ġhmal
 Terk etme
 Finansal istismar
 KiĢinin kendini ihmal etmesi
Fiziksel ġiddet
Zorla yedirme, dayak, çimdikleme, saçını çekme, davranıĢlarını kısıtlama, fiziksel ceza verme,
Ġlaçların uygun dozda verilmemesi (çok verme, az verme vb.). AĢırı dozda uyku ilacı veya sedasyon
ilaçları verme vb.)
ĠĢaretleri: Ezik, yara bere, çürük deri, gözün mor olması, kırılmıĢ kemik, aĢırı ilaç verme, hastanın
evde bakıma gelen, ziyarete gelenlere karĢı aĢırı tepki vermesi
Cinsel ġiddet
Hastanın kendi rızası olmaksızın cinsel tacize maruz kalmasıdır.
Ġstenmeyen dokunmalar, elle temas örnek verilebilir.
ĠĢaretleri: Ġç çamaĢırında kanama veya leke olması, nedeni açıklanmayan genital kanamalar vb.
Morarma
Duygusal ġiddet
YaĢlı/hastanın, kiĢiye acı veren huzursuzluk ve stres yaratan sözlü veya sözlü olmayan davranıĢlara
maruz kalmasıdır.
AĢağılamak, tehdit etmek, utandırmak, rezil etmek, kaba ve saygısız davranma, küçümseme.
ĠĢaretleri: Stres, huzursuzluk, çekingenlik, sessiz olma/içe kapanıklık, garip davranıĢ sergileme,
gerginlik hali, korku hali
Finansal Ġstismar
YaĢlı/hastanın parasının, mevcut gelirinin ve diğer mali kaynaklarının uygun olmayan bir biçimde
kullanılmasıdır.
Zorla çek imzalatma, paranın çalınması, zorla bir yere imza attırma, haklarından feragat ettiğine
dair imza alma gibi.
ĠĢaretleri: Banka hesaplarında azalma, baĢka yerlere aktarım, mantıklı açıklaması olmayan parasal
kayıplar vb.
Terk etme
YaĢlı/hastanın bakımının bırakılması, ona bakım hizmeti vermekten vazgeçmektir.
ĠĢaretleri: YaĢlıyı/hastayı bakım kurumuna bırakma, hastaneye bırakma
KiĢinin Kendini Ġhmal Etmesi
BaĢkalarından gelecek bakım desteğinin reddetmesidir.
ĠĢaretleri: Kötü beslenme, kiĢisel hijyenin kötü olması, susuz kalma, temiz olmayan koĢullarda
yaĢama, kafasına göre ilaç alma, ilaç almayı reddetme
9
2. EVDE SAĞLIK HĠZMETLERĠNĠN YASAL YÖNÜ VE MEVZUAT
SÜRE: 50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, meslek kanunları ve evde sağlık hizmetinin yasal
dayanağı hakkında bilgi kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Evde sağlık hizmetinin yasal yönlerini açıklayabilmeli,
 Yasal düzenlemeler çerçevesinde uygulamalar yapabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
10
EVDE SAĞLIK HĠZMETĠ SUNAN KURUMLAR:
 Sağlık Bakanlığı
 Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı
 Yerel yönetimler
 Özel kurumlar
 Üniversiteler
 Sivil toplum örgütleridir.
SAĞLIK BAKANLIĞI ESH MEVZUATI
 10/03/2005 tarih ve 25751 sayılı Evde Bakım Hizmetleri sunumu hakkındaki yönetmelik
 01/02/2010 tarihinde yürürlüğe giren “Sağlık Bakanlığı‟nca Sunulan Evde Sağlık
Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönerge”
 24/02/2011 tarih ve 8751 sayılı Makam Onayı ile uygulamaya konulan “Sağlık
Bakanlığınca Sunulan Evde Sağlık Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında
Yönergede DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönerge”
 18/01/2012 tarih ve 2620 sayılı Makam Onayı ile uygulamaya konulan “Sağlık
Bakanlığınca Sunulan Evde Sağlık Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında
Yönergede DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönerge”
 27/02/2015 tarih ve 29280 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı KuruluĢları Tarafından
Evde Sağlık Hizmetlerinin Sunumuna Dair Yönetmelik
Amaç
MADDE 1- Ġhtiyacı olan bireylerin muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım ve
rehabilitasyonlarının evinde ve aile ortamında yapılması, bu kiĢlere ve aile bireylerine sosyal ve
psikolojik destek hizmetlerinin bir bütün olarak birlikte verilmesi amacıyla Bakanlık ve bağlı
kuruluĢları tarafından sunulacak olna evde sağlık hizmetlerinin teĢekkül ettirilmesi, sevk ve
idaresi ile ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonun sağlanmasına dair usul ve esasları
belirlemek; bu hizmetlerin, sosyal devlet anlayıĢına uygun olarak, yurt genelinde eĢit,
ulaĢılabilir, kaliteli, etkin ve verimli bir Ģekilde uygulanmasını sağlamaktır.
Kapsam
MADDE 2- Bakanlığa bağlı olarak evde sağlık hizmeti sunan ve bu hizmetin sunulmasıyla ilgili
olan kurum ve kuruluĢlar ile bunların hizmetle ilgili bütün faaliyetlerini kapsar.
Dayanak
MADDE 3- 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü ve 9
uncu maddeleri ile 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı KuruluĢlarının TeĢkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci ve 40 ıncı maddelerine dayanılarak
hazırlanmıĢtır.
ESH TeĢkilatlanması
MADDE 5 –
(1) Bakanlık ve bağlı kuruluĢları bünyesindeki eğitim ve araĢtırma hastaneleri, genel hastaneler
veya dal hastaneleri, ADSM‟ler ve TSM‟ler bünyesinde kurulan birimler ve AHB‟ler vasıtası ile
sunulur.
(2) Evde sağlık hizmetlerinin koordinasyonundan müdürlük; ilgili mevzuat hükümlerine uygun
olarak etkin bir Ģekilde yürütülmesinden, birimlerin bağlı olduğu kurumların il teĢkilatları
müĢtereken sorumludur.
(3) Hizmetin yönetimi, birimler arasındaki iletiĢim ve koordinasyon, müdürlük bünyesinde,
Toplum Sağlığı Hizmetleri ġube Müdürlüğüne bağlı olarak oluĢturulan “koordinasyon merkezi”
tarafından sağlanır. Koordinasyon merkezi faaliyetlerini, Toplum Sağlığı Hizmetleri ġube
Müdürlüğünden sorumlu halk sağlığı müdür yardımcısına bağlı olarak yürütür. Koordinasyon
11
merkezinin bağlı olduğu halk sağlığı müdür yardımcısı aynı zamanda evde sağlık hizmetleri
komisyonunun da baĢkanıdır.
(4) Koordinasyon merkezi; müdürlükçe uygun bir mekân ayrılır. Evde sağlık hizmeti sunan tüm
birimler ile irtibatı sağlayacak; yeterli sayıda; Ģehir içi, Ģehirlerarası ve GSM görüĢmelere açık;
kayıt ve yönlendirme yapılabilen ve mesaj bırakılabilen sabit ve mobil telefon ve hattının
bulunduğu santral donanımı tahsis edilir. Evde sağlık hizmetlerine baĢvuruların alındığı 444 3
833 numaralı telefon hattı da müdürlüğe bağlı koordinasyon merkezi bünyesinde hizmet verir.
ĠletiĢim, haberleĢme, kayıt, arĢiv ve sekretarya iĢlemlerinin yürütülebilmesi için müdürlükçe,
yeterli sayı ve nitelikte personel görevlendirilir. Müdürlük tarafından bir hekim "koordinasyon
merkezi sorumlu hekimi" olarak görevlendirilir.
(5) Koordinasyon merkezi ile evde sağlık hizmetleri komisyonu iĢbirliği içerisinde çalıĢır.
ESH Komisyonu
MADDE 6(1) Amacı; ESH sunumu sırasında ortaya çıkan sorun ve aksaklıkların tespiti ve çözüme
kavuĢturulması, evde sağlık hizmeti alan birey ve yakınlarının hizmetle ilgili Ģikâyetlerinin
değerlendirilmesi amacıyla kurulmuĢtur.
Halk sağlığı müdürlüğünden(3 kiĢi) toplum sağlığı hizmetleri Ģube müdürü, aile hekimliği
uygulama Ģube müdürü ve koordinasyon merkezi sorumlu hekimi;
Ġl sağlık müdürlüğünden(4 kiĢi) kamu ve özel hastaneler Ģube müdürü, acil sağlık hizmetleri
Ģube müdürü ve hasta hakları il koordinatörü;
kamu hastaneleri birliğinden(2 kiĢi) evde sağlık hizmetinden sorumlu bir yönetici ve bir
hastane birimi sorumlu hekimi katılımıyla oluĢan komisyon koordinasyon merkezinin bağlı
olduğu halk sağlığı müdür yardımcısının baĢkanlığında; toplanır.
(2) Acil durumlar dıĢında en az ayda bir defadan az olmamak üzere toplanır.
(3) Evde sağlık hizmetleri komisyonu oy çokluğu ile karar alır. Oylarda eĢitlik olması halinde
baĢkanın taraf olduğu karar geçerlidir. Gereği halinde evde sağlık hizmetleri komisyonuna
katılmak üzere görevlendirilen personel, oylamaya katılmaz.
(4) Evde sağlık hizmetleri komisyonunun sekretaryası koordinasyon merkezince yürütülür.
Evde Sağlık Ve Sosyal Hizmetleri Değerlendirme Komisyonu
MADDE 7 –
(1) Evde sağlık hizmetinin etkinliğinin artırılması amacıyla ilgili kurum ve kuruluĢlar tarafından
sunulan sosyal bakım ve destek hizmetlerinin entegrasyonunun sağlanacağı hizmet modelinin
koordinasyonunu gerçekleĢtirmek üzere Valilik bünyesinde evde sağlık ve sosyal hizmetleri
değerlendirme komisyonu oluĢturulur.
(2) Valinin daveti üzerine; vali/vali yardımcısının baĢkanlığında belediye baĢkanı/belediye
baĢkan yardımcısı, aile ve sosyal politikalar il müdürü, il sağlık müdürü, halk sağlığı müdürü,
kamu hastaneleri birliği genel sekreter(ler)i, evde sağlık hizmetlerinin koordinasyonundan
sorumlu halk sağlığı müdür yardımcısı ve ilgili sivil toplum kuruluĢu temsilcisinin katılımıyla
yılda en az iki defa toplanır.
(3) Kararlar oy çokluğu ile alınır. Oylarda eĢitlik olması halinde baĢkanın taraf olduğu karar
geçerlidir.
(4) Evde sağlık ve sosyal hizmetleri değerlendirme komisyonu, müdürlük tarafından hazırlanan,
evde sağlık hizmetleri sunumuna ait sorunları ve çözüm önerilerini de içeren yıllık faaliyet
raporunu bir sonraki yılın Ocak ayı içerisinde karara bağlayarak, merkez koordinasyon
komisyonuna sunulması için Halk sağlığı Kurumuna gönderir.
(5) Sekretarya hizmetleri Müdürlük tarafından yürütülür.
12
Merkez Koordinasyon Komisyonu
MADDE 8 –
(1) Evde sağlık, evde bakım ve destek hizmetlerinin Ülke düzeyinde koordinasyonunu ve
hizmet sunumu sırasında ortaya çıkabilecek sorunların ilk elden çözümünü gerçekleĢtirmek
üzere Bakanlık bünyesinde merkez koordinasyon komisyonu oluĢturulur.
(2) Merkez koordinasyon komisyonu, Bakanlığın daveti üzerine; Sağlık Bakanlığı MüsteĢarı ya
da MüsteĢar Yardımcısı baĢkanlığında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı MüsteĢarı ya da
MüsteĢar Yardımcısı, Mahalli Ġdareler Genel Müdürü, Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı,
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu BaĢkanı ve Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu BaĢkanının
katılımıyla yılda en az bir defa toplanır. (3) Toplantıda evde sağlık ve sosyal hizmetleri
değerlendirme komisyonlarının, evde sağlık, bakım ve sosyal hizmetler hakkındaki talepleri ve
ilettikleri sorunlar görüĢülür.
(4) Sekretarya hizmetleri Kurum tarafından yürütülür.
Evde Sağlık Hizmet Birimleri
MADDE 9 –
(1) Birimler; baĢvuruda bulunan hasta ya da hasta yakınlarının taleplerini değerlendirmek,
baĢvuruları uygun olarak değerlendirilen hastalara ihtiyacı olan evde sağlık hizmetini sunmak,
gerektiği hallerde hastaların hastaneye naklini sağlamak amacıyla, bu Yönetmelikte belirtilen
kriterler doğrultusunda kurulur.
T Tipi Evde Sağlık Hizmet Birimleri
H Tipi Evde Sağlık Hizmet Birimleri
D Tipi Evde Sağlık Hizmet Birimleri
Birim Tipleri
T Tipi Evde Sağlık Hizmet Birimleri:
TSM'lere bağlı olarak kurulan birimlerdir.
Öncelikli olarak Evde sağlık hizmetini sunmakla görevlidir.
Ekip, hekim, yaĢlı bakım teknikeri/evde hasta bakım teknikeri ve yardımcı sağlık personeli
olmak üzere üç kiĢiden oluĢturulur.
YaĢlı bakım teknikeri/evde hasta bakım teknikeri olmadığı hallerde bir yardımcı sağlık
personeli ekibe dâhil edilir. Ġhtiyaç halinde psikolog, sosyal çalıĢmacı ve benzeri destek
elemanları da hizmetin sunumunda görev alır.
Evde sağlık hizmeti sunulan günlük hasta sayısı on ve üzerinde olan yerlerde en az bir T tipi
birim kurulur. Birbirine yakın olan küçük ilçelerde aynı kriter doğrultusunda ortak hizmet birimi
açılabilir.
H Tipi Evde Sağlık Hizmet Birimleri:
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı hastaneler bünyesinde kurulan birimlerdir.
Öncelikli olarak uzman hekim konsültasyonu, fizyoterapi gibi T tipi birimler tarafından
verilmesi mümkün olmayan hizmetlerin sunumuyla mükelleftir.
Koordinasyon Merkezinin planlaması doğrultusunda T tipi birimleri destekler.
Ekip, hekim/uzman hekim, yaĢlı bakım teknikeri/evde hasta bakım teknikeri ve yardımcı sağlık
personeli olmak üzere üç kiĢiden oluĢturulur. YaĢlı bakım teknikeri/evde hasta bakım teknikeri
olmadığı hallerde bir yardımcı sağlık personeli ekibe dahil edilir.
Ġhtiyaç halinde psikolog, sosyal çalıĢmacı, fizyoterapist, diyetisyen ve benzeri destek elemanları
da hizmetin sunumunda görev alır. Hastanın ihtiyacına göre ekibe uzman hekim ya da hekimler
dâhil edilir. Hastane rollerinin belirlendiği gruplamaya göre A, B ve C tipi hastanelerin
bulunduğu ilçelerde en az bir H tipi birim kurulur.
13
D Tipi Evde Sağlık Hizmet Birimleri:
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı ADSM‟ler bünyesinde kurulan birimlerdir.
Ekipte bir diĢ hekimi ile birlikte bir ağız ve diĢ sağlığı teknikeri ya da diĢ protez teknikeri
bulunur.
Birim Açılması ve Kapatılması
MADDE 10 –
(1) T tipi birimler ihtiyaca göre, ESH komisyonunun talebi ve müdürlüğün teklifi üzerine
Valilik onayı ile açılır ve aynı yolla kapatılır. H ve D tipi birimler ise ESH komisyonunun
talebi, genel sekreterliğin uygun görüĢü ve müdürlüğün teklifi üzerine Valilik onayı ile açılır ve
aynı yolla kapatılır. Birim tescili, SB Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılır.
(2) Evde sağlık hizmeti verecek sağlık kuruluĢu bünyesinde kayıt, arĢiv, sekretarya, iletiĢim,
planlama ve koordinasyon hizmetlerinin yürütülebileceği geniĢlikte fiziki mekân ayrılır. Bu
faaliyetlerin gerektirdiği tefriĢ ve donanım, birimin bünyesinde kurulacak sağlık kuruluĢu
tarafından sağlanır.
Asgari Araç-Gereç, Tıbbi Cihaz Ve Ġlaç Standardı
MADDE 11 –
(1) Evde sağlık hizmetinin sunulması sırasında, asgari standardı Ek-1 ve Ek-2 ile belirlenen
araç-gereç ve tıbbi cihazların bulundurulması zorunludur.
(2) Evde sağlık hizmeti sunumu esnasında gerekli olan ilaç ve/veya sarf malzemesi, hizmeti
sunan birim tarafından karĢılanır.
(3) Fonksiyonlu hasta karyolası, havalı yatak, tedaviye yardımcı olabilecek iadeli cihazlar
niteliğindeki tıbbi cihazlar, imkânlar ölçüsünde halk sağlığı müdürlüğü veya genel sekreterlik
tarafından temin edilerek, evde sağlık hizmeti süresince, hasta veya yakını adına düzenlenen
zimmet evrakı karĢılığında, 24/3/2013 tarihli ve 28597 sayılı Resmî Gazete‟de yayımlanan
Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hükümlerine uygun olarak sağlık kurulu raporu ile tevsik
edilmesi kaydıyla, hastanın kullanımına tahsis edilebilir. Bu konuda halk sağlığı müdürlüğü ve
genel sekreterlik, ilgili mevzuatı doğrultusunda birbirlerine destek olabilir. Zimmet karĢılığı
tahsis edilen malzeme ve/veya cihazlar, evde sağlık hizmetinin sonlanmasını takiben devir
teslim tutanağı ile geri alınır.
UlaĢım Araçlarının Tahsisi
MADDE 12 –
(1) Birimlere, ekibin hastaya ulaĢımını sağlamak için uygun bir araç ve/veya bir hasta nakil
ambulansı tahsisi yapılır. Hasta sayısı, ulaĢım ve benzeri kriterler dikkate alınarak birden fazla
ilçe için bir hasta nakil ambulansı tahsis edilebilir.
(2). Acil sağlık hizmetine gereksinim duyan evde sağlık hastası, 112 acil hizmetlerinden
yararlandırılır
(3) Evde sağlık hastalarının naklinde kullanılacak taĢıtlar Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları
ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre tescil edilmiĢ olmalıdır. Bu araçlarda,
söz konusu Yönetmelik ile belirlenen araç-gereç, tıbbi malzeme ve ilaçlar, bir ziyaret çantası
düzeninde tertip edilerek hizmete hazır halde bulundurulur.
(4) Hasta nakil hizmetinde kullanılacak araçlar üzerinde Ek-5‟te yer alan Sağlık Bakanlığı
Logosu, Evde Sağlık Hizmetleri Logosu, Evde Sağlık Hizmetleri BaĢvuru Numarası (444 3
833) ve “Hasta Nakil Ambulansı” ibaresi olacak Ģekilde Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile
Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği ile belirlenen standartlara uygun olarak hizmete özgü
giydirilir.
(5) Araçlara, adres bulmayı kolaylaĢtırmak için uydu konumlandırma cihazı konulabilir.
(6) Aile hekimi, kendisine kayıtlı olan evde sağlık hastasına (zor ulaĢım koĢulları, güvenlik
ihtiyacı gibi özel durumlar haricinde) kendi imkânları ile ulaĢır.
(7) Belediyeler, kamu yararına çalıĢan sivil toplum kuruluĢları ve benzeri tarafından sağlanan
araç ya da hasta nakil ambulansının üzerinde tedarikçi kurum ya da kuruluĢun logosu da
bulundurulur.
14
Personel Görevlendirilmesi
MADDE 13 –
(1) Sorumlu tabip, diĢ tabibi ve diğer personel, müdür/genel sekreter tarafından görevlendirilir.
(2) Ekipte görevlendirilen personele, zorunlu haller dıĢında baĢka görev verilmez.
(3) Ekipte yer alan sağlık personeli, sürücü olarak da yetkilendirilebilir.
(4) Birim ya da birimlerin kayıt ve arĢiv iĢlemleri ile iletiĢim ve haberleĢme iĢlemlerini
gerçekleĢtirmek üzere bir tıbbi sekreter ya da uygun nitelikte bir personel görevlendirilebilir.
(5) Evde sağlık hizmetlerinde görevli personel, hizmet sunumu sırasında, standartları kurum
tarafından belirlenecek özel kıyafet giyer.
Sorumlu Tabibin Görev, Yetki Ve Sorumlulukları
MADDE 14 a) Ġlk ziyareti ekibiyle birlikte hastanın kapsamlı olarak tıbbi değerlendirmesini yapar.
b) Evde sağlık hizmet planını hazırlar.
c) HazırlamıĢ olduğu plan ve program doğrultusunda; hastaya, ihtiyacı olan evde sağlık
hizmetlerini ekip elemanlarıyla birlikte sunar ya da ekip elemanları tarafından sunulmasını
sağlar. Sunulan bakım ve takipleri değerlendirir.
ç) Kullanılacak ilaç, tıbbi cihaz ve malzemelerin tedariki, uygun koĢullarda saklanması,
kullanımı, tıbbi atıkların toplanması ve muhafaza edilmesi, enfeksiyonlardan ve bulaĢıcı
hastalıklardan korunma gibi konularda kiĢi ve aile bireylerini bilgilendirir ve danıĢmanlık
hizmeti verir.
d) KiĢilere uygulanan tıbbi iĢlemlerden, yapılan iĢlemlerin kayıtlarının tutulmasından
sorumludur. Tespit ettiği aksaklık ve sorunları sorumlu idareciye bildirir.
e) Evde sağlık hizmetleri ile ilgili kayıtların zamanında ve noksansız olarak tutulmasını ve
muhafaza edilmesini sağlar.
f) Evde sağlık hizmetlerinin bir bütün olarak koordinasyon ve organizasyonunu bu Yönetmelik
hükümlerine göre planlar ve hizmetten sorumlu idarecinin onayına sunar.
g) Kendisine bağlı ekip personeline, evde sağlık hizmetleri ve uygulamalar konusunda hizmet
içi eğitim verir/verdirir, danıĢmanlık yapar.
ğ) Hizmet sunumu sırasında tespit ettiği aksaklık ve noksanlıkları gidermekle ilgili çalıĢmalar
yaparak hizmetin geliĢtirilmesi konusunda kararlar alır ve hizmetten sorumlu idarecinin bilgisi
dahilinde uygulatır.
h) Kullanılan araç-gereç ve tıbbi cihazların temizliğinin, dezenfeksiyon ve sterilizasyonunun,
düzenli bakım ve kalibrasyonunun yapılmasını sağlar.
ı) GerçekleĢtirilen hizmetlerle ilgili olarak hastanın aile hekimine bilgi verir.
i) Evde sağlık hizmetlerinin hasta hakları mevzuatına, tıbbi deontolojiye, etik ilke ve kurallarına
uygun olarak yürütülmesini sağlar.
Diğer Ekip Personelinin Görev Ve Sorumlulukları
MADDE 15 –
(1) Ekip personeli, evde sağlık hizmetlerini 22/5/2014 tarihli ve 29007 sayılı Resmî Gazete‟de
yayımlanan Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde ÇalıĢan Diğer Meslek
Mensuplarının ĠĢ ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve konu
hakkında almıĢ oldukları özel eğitimler doğrultusunda, sorumlu hekimin hazırlamıĢ olduğu
hizmet planına göre yerine getirmekle mükelleftirler.
(2) Birimlerde görev yapacak personel, temel yaĢam desteği ve evde sağlık hizmetleri
konularında sürekli eğitimlere tabi tutulur.
Aile Hekimliği Biriminin Görev, Yetki ve Sorumlulukları
MADDE 16 –
(1) Kendisine baĢvuran ya da yerinde veya gezici hizmet sunumu esnasında tespit ettiği evde
sağlık hizmetine ihtiyacı olan hastayı koordinasyon merkezine bildirir.
15
(2) Birimler tarafından evde sağlık hizmet sunumu tamamlanan ve koordinasyon merkezi
tarafından kendisine bildirim yapılan kayıtlı kiĢiyi, bildirimi takip eden beĢ iĢ günü içerisinde
evinde ziyaret eder.
(3) Evde sağlık hizmet birimi kurulmayan ilçelerle belde ve köylerdeki evde sağlık hastalarına,
koordinasyon merkezinin yönlendirmesiyle 25/1/2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmî Gazete‟de
yayımlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği ve aile hekimliği uygulamaları ile ilgili
diğer mevzuat gereği evde sağlık hizmetini sunar. Bu hizmetin sunumunda, sağlık hizmeti
ihtiyacının düzeyine göre kendisine bağlı olarak faaliyet gösteren sağlık evi
ebesinden/ebelerinden de yararlanır.
BaĢvurunun Yapılması ve Değerlendirilmesi
MADDE 17 –
(1) BaĢvuru; hasta, hasta yakını, diğer kiĢi veya kurumlar tarafından 444 3 833 numaralı telefon
hattı aranarak ya da Ek-3‟te yer alan “Evde Sağlık Hizmeti BaĢvuru Formu” doldurularak veya
TSM/AHB‟ler aracılığıyla il koordinasyon merkezine yapılır.
(2) Hastaneden taburcu aĢamasında olup evde sağlık hizmet ihtiyacı olduğu değerlendirilen
hastalar, müdavi hekim tarafından koordinasyon merkezine bildirilir.
(3) Koordinasyon merkezi, yapacağı ön değerlendirme neticesinde taleplerini uygun görülen
hasta için, ikamet ettiği yerin yakınlığını, sağlık hizmeti ihtiyacının düzeyini ve hasta
yoğunluğunu dikkate alarak, uygun gördüğü birimi ya da hastanın kayıtlı olduğu AHB‟yi
görevlendirir.
(4)BaĢvurusu olumsuz neticelenenler ayrıntılı olarak bilgilendirilir. Hastanın evde sağlık
hizmetine kabul edilip edilmediği koordinasyon merkezine ve kayıtlı olduğu aile hekimine de
iletilir. Hasta, bu neticeye iliĢkin yeniden değerlendirme talebiyle evde sağlık hizmetleri
komisyonuna müracaat edebilir.
(5) Hizmetin seviyesi, kapsamı, süresi ve benzeri hususlarda birimler arasında ihtilafa düĢülmesi
halinde konu, evde sağlık hizmetleri komisyonu marifetiyle karara bağlanır. Evde sağlık
hizmetleri komisyonunun gerekçeli kararı hizmeti sunacak birime tebliğ edilir. Evde sağlık
hizmetleri komisyonunun kararı kesindir.
(6) Evde sağlık hizmetleri komisyonu karar alana kadar koordinasyon merkezinin kararı
doğrultusunda hizmet verilir.
(7) Evde sağlık hizmetleri kapsamında olmayan baĢvuru sahipleri, koordinasyon merkezi
tarafından, talep edilen hizmet ile ilgili kurum ya da kuruluĢlara yönlendirilir.
ÇalıĢma Usul ve Esasları
MADDE 18 –
(1) Evde sağlık hizmetleri, birim sorumlu tabibi/diĢ tabibi ya da AHB tarafından, gerektiği
hallerde müdavi tabip ya da ilgili uzman tabipler ile istiĢare edilerek hazırlanan ve koordinasyon
merkezi sorumlusu tarafından uygun görülerek onaylanan çalıĢma ve iĢ planına göre yürütülür.
(2) Vakanın durumuna göre günlük, haftalık veya aylık dilimler halinde önceden hazırlanan,
ziyaret gün ve saatlerini, ekipte yer alacak personelin unvan ve kimlik bilgilerini içeren ziyaret
planı, hizmet verilecek hasta ve/veya aile bireylerine önceden bildirilir.
(3) Birimler, hizmet gerekliliği nedeniyle ziyaret planında yapacakları değiĢiklikleri hasta
ve/veya aile bireylerine önceden bildirmekle yükümlüdürler.
(4) Ziyaret saati ve tarihi; kalınan süre; yapılan tıbbi giriĢim ve iĢlemler; kullanılan ilaç, araçgereç, tıbbi cihaz ve sarf malzemeleri kayıt altına alınır. Hizmet verilen kiĢinin durumu ve
ziyaretin seyri raporlanır.
(5) Koordinasyon merkezi tarafından yapılan görüĢmelerin kayıt altına alınması ve veri
güvenliğinin sağlanması zorunludur.
(6) Evde sağlık hizmeti mesai saatleri içerisinde ve randevu sistemiyle sunulur.
16
Hizmetin Kapsamı
MADDE 19 –
(1) Evde sağlık hizmetleri;
a) Hastaya konulmuĢ olan tanı ve planlanan tedavi çerçevesinde, bulunduğu ev ortamında
muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinin verilmesini,
b) Ġlacın reçete edilmesindeki özel düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, uzun süreli kullanımı
sağlık raporu ile belgelendirilen ilaçların reçete edilmesini,
c) Tıbbi cihaz ve malzeme kullanımına iliĢkin raporların çıkarılmasına yardımcı olunmasını,
ç) Hastanın ve ailesinin, evde bakım sürecinde üstlenebilecekleri görevler ile hastalık ve bakım
süreçleri hakkında bilgilendirilmesini,
d) Hastaya, evde kullanması gereken tıbbi cihaz ve ekipman konusunda, eğitim ve danıĢmanlık
gibi hizmetlerin verilmesini,
e) Gerekli görülen hallerde hastanın ilgili sağlık kuruluĢuna ve/veya sağlık kuruluĢundan evine
naklini, kapsar.
Konsültasyon
MADDE 20 –
(1) Hizmeti sunan birimin sorumlu hekiminin gerekli görmesi halinde hasta, ilgili dal uzmanına
konsülte ettirilir.
(2) Birim tarafından yapılan konsültasyon ve yeniden tıbbi değerlendirme talebinin sağlık
kuruluĢunda görevli ilgili uzman tabiplerce, zamanında karĢılanması zorunludur.
(3) Konsültasyon hizmetini, koordinasyon merkezi ve ilgili uzman hekimin bulunduğu
hastanenin hizmetten sorumlu idarecisi birlikte planlar.
Sağlık KuruluĢuna Sevk
MADDE 21 –
(1) Ġleri tetkik ve tedavi gerektiren durumlar, sağlık kurulu raporunun yenilenmesi ve benzeri
hallerde hasta, hizmeti sunan birim tarafından hastaneye sevk edilebilir.
(2) Sevk iĢlemi, evde sağlık hizmetleri için tahsis edilen hasta nakil ambulansı ile sevke karar
veren birim tarafından gerçekleĢtirilir.
(3) Hasta nakil ambulanslarının yeterli veya uygun olmaması halinde koordinasyon merkezi,
112 acil komuta kontrol merkezi ile görüĢerek destek talebinde bulunabilir.
(4) Nakille ilgili giderler hastaya fatura edilemez.
(5) Hastaya, ilgili sağlık kuruluĢundan, mümkünse hasta yoğunluğunun az olduğu zaman dilimi
için, sevkine karar veren birim tarafından randevu alınır.
(6) Hastanın sağlık kuruluĢundaki muayene, tetkik ve tedavisinin uzun sürmesi ya da sonraki
günlere sarkması halinde mağduriyete mahal verilmemesi için ilgili hastaneler bünyesinde kısa
süreli tedavilerin yapılabileceği veya uygun bir kliniğe geçiĢ öncesinde hastanın yatırılabileceği,
en az beĢ yatak kapasiteli, amaca uygun olarak donatılmıĢ “Evde Sağlık Hizmet Ünitesi”
oluĢturulur. Bu ünitelerin fiziki yetersizlik gibi makul gerekçelerle oluĢturulamaması
durumunda hazırlanan rapor, değerlendirilmesi için evde sağlık hizmetleri komisyonuna
gönderilir ve komisyonun kararı doğrultusunda hareket edilir. Raporun uygun görülmesi halinde
bahse konu hastaların, durumlarına uygun bir servise yatıĢlarının sağlanmasına dair
düzenlemeler yapılır. Bu iĢten, hizmetten sorumlu idareci bizzat yükümlüdür.
(7) Yeni oluĢan acil haller evde sağlık hizmetinin kapsamına girmez. Bu durumlarda acil sağlık
hizmetlerine dair mevzuata göre iĢlem tesis edilir.
Kayıtların Tutulması
MADDE 22 –
(1) Hastalara ait veriler Halk Sağlığı Bilgi Sistemi çalıĢmaları kapsamında oluĢturulan Evde
Sağlık Hizmetleri Modülü kullanılarak kayıt altına alınır.
17
(2) Evde sağlık hizmetlerini müĢtereken yürütmekle mükellef olan Türkiye Halk Sağlığı
Kurumu ve Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, kendilerine bağlı sağlık kuruluĢlarının mezkûr
modülü kullanmalarını sağlamak, bunun için gerekli olan düzenlemeleri ve eğitimleri
yaptırmakla yükümlüdürler.
Evde Sağlık Hizmetinin Sunumunda Uyulacak Ġlkeler
MADDE 23 –
(1) Ġlgili mevzuatı gereği evde sağlık hizmeti alması uygun görülen kiĢilerin rızasının alınması
zorunludur. KiĢinin tıbbi durumunun onay vermeye elveriĢli olmaması halinde kanuni
temsilcisinin Ek-4‟teki “AydınlatılmıĢ Onam Formu” kullanılarak rızası alınır.
(2) Hizmetin verilmesi sırasında tıbbi deontoloji ve mesleki etik ilkeleri ile ahlak ve genel
nezaket kurallarına uyulması, hasta hakları mevzuatına uygun olarak hareket edilmesi
zorunludur.
(3) Evde sağlık hizmetinin sunumu sırasında hastanın yanında ailesinden birinin veya bir
yakınının bulunması sağlanır. Yalnız yaĢayan hastaların ziyaretleri, en az iki ekip elemanı
tarafından gerçekleĢtirilir.
Evde Sağlık Hizmetinin Sonlandırılması
MADDE 24 –
(1) Hastaya sunulan evde sağlık hizmeti aĢağıdaki hallerde sonlandırılır:
a) Evde sağlık hizmeti sunulan hastanın iyileĢmesi,
b) Evde sağlık hizmeti sunulan hasta için uygulanan bakım ve tedavinin, sağlık personeli
gerektirmeden yapılabilecek hale gelmesi,
c) Hastanın kendisinin veya küçük ya da ayırt etme gücüne sahip olmayan hastanın
veli/vasisinin hizmeti sonlandırmayı talep etmesi,
ç) Hastanın vefat etmesi,
d) Hasta veya yakınlarının tedaviye uyumsuz davranıĢları, direnç göstermeleri, önerilere
uymamaları halinde sorumlu tabip, diĢ tabibi ya da aile hekimi tarafından verilen hizmetin
faydası olmayacağına kanaat getirilmesi,
e) Hasta veya küçük ya da ayırt etme gücüne sahip olmayan hastanın veli/vasisinin personelin
güvenliğine yönelik uygun olmayan davranıĢlarda bulunmaları,
f) Evde sağlık hizmeti sunulan hastanın, çeĢitli nedenlerle ikamet ettiği bölgenin değiĢmesi.
(2) (d) ve (e) bentlerinde belirtilen nedenlerle hizmetin sonlandırılması kanaatinde olan birim,
öncelikle hazırlayacağı tutanak ile durumu, koordinasyon merkezi aracılığı ile evde sağlık
hizmetleri komisyonuna iletir. Konu, komisyon marifeti ile karara bağlanır.
(3) Ġkamet yeri değiĢen hastanın, koordinasyon merkezi aracılığı ile devri gerçekleĢtirilerek
sunulan hizmetin devamlılığı sağlanır.
Denetim ve Sorumluluk
MADDE 25 –
(1) Evde sağlık hizmetlerinin koordinasyonu Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından yerine
getirilir. Ayrıca evde sağlık hizmetlerinin bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak etkin bir
Ģekilde ve eksiksiz olarak yürütülmesinden Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Türkiye Kamu
Hastaneleri Kurumu müĢtereken sorumludur.
(2) Birimlerin ve faaliyetlerinin bu Yönetmeliğe uygunluğu Müdürlükçe denetlenir.
18
3. EVDE SAĞLIK HĠZMETLERĠNDE EKĠBĠN ROL VE SORUMLULUKLARI
SÜRE: 45 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, ekibin rol ve sorumlulukları, ekibin niteliği ve vaka
yönetimi konusunda bilgi kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Evde sağlık hizmetleri ekibi içinde yer alan profesyonellerin rol ve sorumluluklarını
sayabilmeli,
 Evde sağlık hizmetlerinde vaka yönetiminde vaka yöneticisinin görevlerini sayabilmeli,
 Evde sağlık ekibinin niteliklerini sayabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kağıtları
19
TOPLUMUN EVDE SAĞLIK VE BAKIM HĠZMETĠNE BAKIġI
Ġhtiyacın varlığı, 24 saat bakıcı veya hemĢire olması, hizmetin baĢlama hızındaki beklenti,
belli hastalıklara yönelik olması gibi etkenler toplumun bu hizmete bakıĢını etkileyen önemli
unsurlardan biridir. Para yardımı, gelen evde sağlık ekibinin temizlik ve ev iĢlerini yapma beklentisi
gibi gerçekçi olmayan hasta yakını beklentileri.
ÇALIġANLARIN EVDE SAĞLIK HĠZMETĠNE BAKIġI
ÇalıĢanların bakıĢ açısından evde bakımı ikinci iĢ olarak görülmekle birlikte, evde sağlık
hizmetleri asli görev olmalı ve ek görev verilmemeli, amaç sadece para kazanmaktır. Bu birimde
çalıĢmaya yönelik çekinceleri mevcut. Sağlık çalıĢanı için özel hemĢirelikte profesyonel ortamdan
uzaklaĢma anlamına gelir.
Evde Sağlık Ekibi
Temel Ekip:
 Hasta / hasta bakımından sorumlu kiĢi
 HemĢire
 Doktor
GeniĢletilmiĢ Ekip:
 Fizyoterapist
 Ebe
 Psikolog
 Sosyal ÇalıĢmacı
 Bakım Destek Elamanı
 Diyetisyen
 ĠĢletmeci
 Tıbbi Sekreter
 DiĢ Hekimi
 Güvenlik personeli
 ġoför
Kaliteli Evde Sağlık Hizmeti Ġçin;
 Multidisipliner yaklaĢım,
 Sağlık bakım gereksimine göre değiĢen hizmet planı oluĢturma
 Etkin iletiĢim tekniklerini kullanma
 Yetkin, bilgili ve karar verme becerisine sahip (mevzuatlar dikkate alınarak) deneyimli
personel
 Sürekli hizmet içi eğitim
Evde Sağlıkta Ġnsan Kaynakları ve Kalite Yönetimi
 Personel iĢ tanımları
 Personel yetkinlikleri
 Hizmet süreçleri
 Yöntem ve yönetmelikler
 Yetki ve sorumluluklar
 Kalite göstergeleri
 Evde sağlık hizmeti sunan ve hizmet alanlarda memnuniyet ölçümleri (anketler)
20
Bakım Hizmetleri Birimi
a. Profesyonel Bakım Hizmetleri
 Tüm hemĢire ve sağlık personelinin seçilmesi, yönetilmesi
 HemĢirelik hizmetleri ile ilgili yeni programların oluĢturulması
 Bakım hizmetlerinin kontrolü, takip ve denetimi
b. Destek Bakım Hizmetleri
 Evde bakım hizmetleri kavramının yaygınlaĢtırılması
 Hasta, ailesi ve bakımından sorumlu kiĢi ile ilgili program ve sistemler oluĢturulması
 Evde sağlık hizmetinde görev alacak diğer sağlık personelin (Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı Personeli, Belediye Personeli, vb.) seçilmesi
 Hasta, aileler ve hastanın bakımından sorumlu kiĢiler için program ve sistemler
oluĢturulması.
Tıbbi Hizmetler
 Hastanın tıbbi değerlendirilmesi
 Hastaların tıbbi takibi ve kontrolü
 Hizmet Planlarının tıbbi açıdan değerlendirmesi
 Primer ve Konsültan doktorlarla iletiĢim
 Yeni tıbbi programların hazırlanması
Hizmet Koordinasyon
 Hasta, hasta ailesi ve hasta bakımıyla ilgili kiĢinin taleplerinin belirlenmesi ve
organizasyonu
 Hasta bilgilerinin alınması ve ilgili kiĢilere aktarılması
 Onaylanan bakım planı doğrultusunda kadro organizasyonunu yapmak ve koordinasyonu
sağlamak
 Tıbbi kayıtların kontrolü ve takibi
 Hizmet alanların memnuniyetinin sağlanması ve takibi
 ÇalıĢanların çalıĢma programlarının takibi
 Hizmetin koordinasyonunu sağlamak
 Hizmette bulunan tüm personelle iletiĢimi sağlamak
 Hasta, hasta ailesi ve bakım veren kiĢi ile iletiĢimi sağlamak
 Tıbbi ekipman ve malzemenin organizasyonu ve takibini yapmak
 Birimin hizmetlerini kayıt altına almak, hizmetler ile ilgili aylık raporları hazırlamak
Evde Sağlık Hizmetinin Süreci
 Hizmet talebi (Hasta/Hasta yakını/Doktor)
 Tanılama
 Tanılama bilgilerinin değerlendirilmesi
 Hizmet planının oluĢturulması
 Hasta/hasta yakını/doktorun bilgilendirilmesi
 Organizasyonun yapılması
 Denetlenmesi
Evde Sağlık Hizmetinin Özellikleri
 Evde sağlık hizmetleri mesai saatleri içerisinde ve randevu sistemi ile sunulur.
 Evde sağlık hizmeti almaya ihtiyacı olan bireylere verilir.
 Evde sağlık hizmeti kapsamında yer alan tüm hizmetler sağlanmalı
 Hasta ve personelin güvenliği için gereken önlemler alınmalı
 Merkez ya da Birimin “Acil Durum” planları olmalıdır.
 Evde sağlık hizmeti süresince hasta haklarına saygı ve etik kurallar uygulanmalı
21
Bakım Kriterleri
 Hasta, kabul kriterlerine uymalı
 Evde sağlık ve bakımın hedefleri olmalı
 Hizmet planları her hasta için ayrı yapılmalı ve devamlı değerlendirilmeli
 Genel enfeksiyon kontrol kuralları uygulanmalıdır.
Kayıt Sistemi Kriterleri
 Her hasta için dosya açılmalı
 Hastaya hizmet veren herkes hasta dosyasına gerekli kayıtları yapmakla sorumlu olmalı
 Kayıtlar düzenli olarak tüm evde sağlık hizmeti ekibi ile paylaĢılmalı
 Kayıtlar hasta haklarına uygun bir gizlilikte korunmalı
 Kayıtlar periyodik olarak denetlenmeli
 Yazılım programı (web tabanlı), sağlık sistemlerinin birbirine entegre olması
Evde Sağlık ve Bakım Kabul Kriterleri
 Hasta ya da yakının hizmeti kabul etmesi
 Hastanın tıbbi sorumluluğunu alan ve yöneten doktoru olmalı
 Hastaya hizmet verecek personelin hastalıkla ve bakımla ilgili yetkili kiĢi olmalı
 Hasta evinin bakım vermeye uygun hale getirilmesi için koordinasyon sağlanmalı.
 Hasta ve ailesinin bakıma katılım konusundaki olumlu yaklaĢımı olmalı
Evde Sağlık ve Bakımda Red /Sonlandırma Kriterleri
 Bakım planında belirtilen hedeflere ulaĢıldığında,
 Hasta ev ortamının ve aile yapısının evde bakımı devam ettirmeye uygun olmadığında,
uygun hale getirilemediğinde,
 Tedavinin sağlık personeli olmadan sürdürülebilir hale gelmesi
 Hasta ve ailesinin tedaviye uyumsuzluğu
 Adres değiĢikliği
 Hasta ve ailesinin tedaviyi sonlandırma talebi
 Hastanın vefat etmesi
 Hastanın sağlık kurumuna yatırılarak tedavisinin uygun görülmesi
 Primer Doktor‟un hastanın evde bakımı ile ilgili kararı uzman hekimler tarafından evde
sağlık hizmeti almasına gerek olmadığına kanaat getirildiğinde hizmet sonlandırılır.
Evde Sağlık Hizmetlerinde Vaka Yönetimi
 Vaka yöneticisi hastanın primer sağlık sorunu ile iliĢkili en uygun ekip üyesidir.
 Vaka yönetimini üstlenen HemĢire bu sistem içinde önemli rol oynar.
VAKA YÖNETĠMĠ MODELĠNĠN AMACI
Vaka Yönetimi Modeli
 Evde sağlık hizmetinde hedefleri zaman ve kaynakların en etkin Ģekilde kullanılması,
 Evde sağlık hizmeti kalitesinin arttırılması ve sürekliliğinin sağlanması
 Hastanın ve ailenin özbakım gücünün arttırılması,
 Maliyetin düĢürülmesi,
 Sağlık hizmeti alanların ve verenlerin doyumunun arttırılmasını sağlayan bir modeldir.
22
Vaka Yöneticisinin Görevleri
 Hastanın kapsamlı değerlendirmesini yapar.
 Hasta ve ailesinin evde sağlık için olanaklarını değerlendirir.
 Ev ortamını gözleyerek kaydeder, evde sağlık hizmeti için gerekli koodinasyonu sağlar.
 Bakım gereksimini tanılar.
 Öncelikleri belirleyerek bakım planını hazırlar.
 Diğer profesyoneller arasında bilgi paylaĢımı, problemlerin tartıĢılması ve eylem planının
oluĢturulması için olgu görüĢmeleri yapar.
 Hastaya ulaĢtırılması gereken tüm hizmetlerin koordinasyonu sağlar.
 Evde sağlık hizmeti planlarının amacına uygun ve doğru olarak uygulanmasını sağlar.
 Hastaları belli aralıklarla ziyaret ederek, hastaların durumuna ve bakımına iliĢkin bilgi
toplar, gereksinimlerini ve bakım sonuçlarını sürekli değerlendirerek gerektiğinde yeni
gereksinim ve sorunlara yönelik evde sağlık hizmeti planını düzenler.
 Bakım veren hemĢire, hekim ve gerektiğinde ekibin diğer üyeleri ile bağlantı kurarak
hastanın durumu, evde sağlık hizmeti planındaki değiĢikliklere yönelik rapor hazırlar.
 Hasta bakım planları ve diğer kayıtların, eksiksiz ve zamanında tutulmasını sağlar.
 Bakım veren hemĢire ve destek personele eğitim, danıĢmanlık ve denetimini sağlar.
 Hizmetlerde gerekli olacak araç-gereç ve malzemeler için istek yapar, bunların yeterli ve
çalıĢır Ģekilde bakımı için ilgili birim ile koordinasyonu sağlar.
 Hasta ve ailesine hastalığına, tedavisine ve bakımına iliĢkin, sınırları önceden hekim ile
birlikte belirlenmiĢ olarak bilgi verir.
 Hasta ve ailesine, gereksinimlere göre, hastalığa özel ve genel sağlık konularında eğitim
yapar.
 Acil durumlar için geliĢtirilen protokole uygun karar alır(yeniden canlandırma, oksijen
verme, tıbbi aletlerin uygulanması gibi), uygular ve acil bakım hizmeti ile iletiĢim kurar.
 Evde bakım hemĢireleri ve bakım destek personeli ile, hizmetleri geliĢtirmeye yönelik
kararlar almak ve sorunları tartıĢmak üzere toplantılar düzenler.
 Tüm uygulama ve iĢlemlerin etik kurallara uyularak, hasta hakları doğrultusunda
yapılmasını sağlar.
Evde Sağlık Ekibinin Nitelikleri
 Evde sağlık hizmeti ekibi hizmet verdiği kültürel yapıyı dikkate almalı.
 Bakım hizmetlerinin geliĢtirilmesi amacıyla araĢtırma planlar, uygular, rapor eder; yapılan
araĢtırmalar katılır ve destek sağlar.
 Hasta ve yakınlarının gereksinimlerini doğru saptayabilmeli, bakım seçeneklerini
sunabilmeli, iĢlevsel stratejileri geliĢtirebilmeli ve uygulama becerisine sahip olmalıdır.
 Sağlık sistemindeki geliĢmeleri sürekli takip edebilmelidir.
 Evde bakım hizmeti süreci içinde psiko-sosyal durumların yönetiminde; Hastaya hastalığı
ile ilgili geliĢmeleri ve yaĢamını etkileyecek durumları anlatarak hasta ve hasta bakıcısının
uyumunu geliĢtirebilmeli.
 Hasta yakınlarını hastanın bakımına dahil edebilmeli.
 Hasta ve hasta yakınlarına eğitim verebilmeli.
 Evde sağlık hizmetinde yetkin olmalıdır.
 Acil durumlarda mevzuata uygun karalar alıp uygulayabilmelidir.
 Diğer tüm meslek disiplinleri ile koordinasyonu sağlayıp ekip çalıĢmasını sürdürebilmelidir.
 Evde Sağlık Hizmetlerinin geliĢtirilmesi amacıyla araĢtırmalar planlar, uygular ve yapılan
araĢtırmalara destek sağlar.
 ĠĢ sağlığı ve güvenliği eğitimini almıĢ olmalıdır.
23
Evde Sağlık Ekibi;
 Evde sağlık hizmetlerinin organizasyonu,
 Teori,
 Veri toplama,
 Tanılama,
 Planlama,
 GiriĢim,
 Değerlendirme,
 Bakımın sürekliliği,
 Disiplinler arası iĢbirliği,
 Profesyonel geliĢme,
 AraĢtırma,
 Etik yaklaĢım gibi değerleri içinde barındırır.
Hasta ve Aile Eğitimi
 Evde sağlık ve bakım merkezi ya da birimi, bakım kararlarına ve bakım sürecine katılan
hasta ve ailesini destekleyecek Ģekilde eğitim verir.
 Her hastanın eğitim ihtiyacı değerlendirilir ve kaydedilir.
 Hasta ve ailelerin öğrenme isteği ve yeteneği değerlendirilir.
 Eğitim ve öğretim uygulamaları hastaların gereksinimlerini karĢılamalarına yardımcı olur.
 Eğitim; güvenli ilaç kullanımı, güvenli tıbbi malzeme kullanımı, ilaç ve yiyecekler
arasındaki olası etkileĢimler, beslenme rehberleri, ağrı yönetimi ve rehabilitasyon
tekniklerine iliĢkin konuları içerir.
 Eğitim yöntemleri hasta ve ailesinin değer ve tercihlerini dikkate alır ve öğrenmenin
gerçekleĢmesi için yeterli iletiĢime fırsat tanır.
 Hastaya yönelik gerekli eğitimin sağlanması için sağlık profesyonelleri iĢbirliği yapar.
 Evde sağlık hizmetlerinde mükemmellik hedeflenmelidir!
 Hasta ve çalıĢanların memnuniyeti, toplumda olumlu etkiler oluĢturma, iĢ sonuçlarında
mükemmelliğe ulaĢabilmek adına, politika ve stratejilerin, ÇalıĢanların, Kaynakların ve
Süreçlerin uygun bir liderlik anlayıĢıyla yönetilmesi ve yönlendirilmesi gerekmektedir.
24
4. EVDE SAĞLIK HĠZMETĠNE KABUL EDĠLEN HASTANIN
DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
SÜRE: 45 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, evde sağlık hizmetine kabul edilen hastaların
tanımlanması ve tıbbi bakımın planlanması konusunda bilgi ve beceri kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Evde sağlık hizmetinde hastanın kabul/ret/sonlandırma kriterlerini sayabilmeli,
 Ev ziyaretinde hastanın genel değerlendirmesini yaparken dikkat edilecek noktaları
sayabilmeli,
 Yatağa bağımlı hastalarda geliĢebilecek tıbbi komplikasyonların neler olduğunu sayabilmeli,
 Yatağa bağımlı hastalarda geliĢebilecek tıbbi komplikasyonları önleme yöntemlerini
sayabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
 Vaka çalıĢması
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
25
EVDE SAĞLIK HĠZMETLERĠ KAPSAMINDAKĠ HASTALIK GRUPLARI
“Yatağa tam bağımlı, destekli de olsa yürüyemeyen hasta hizmet kapsamına girer.”
Yatağa bağımlı ifadesi yerine ev bağımlılığı ifadesi kullanılabilir. Hastanın evinden tek
baĢına dıĢarı çıkıp çıkamadığını sorgulayabiliriz. Ama bir skorlamayla ev bağımlılığını
değerlendirmemiz gerekir. Skorlamanın altını doldurmamız gerekir. Hastalığın mevcudiyeti değil
de yeni geliĢen ya da yeni eklenen bir medikal durum veya tablonun geliĢmesi sonucunda hizmet
verilmesi gerekmektedir. Doğru personelle doğru iĢi götürmemiz gerekmektedir. Bu yüzden evde
sağlık hizmetlerine standart getirmemiz gerekir.
Evde sağlık hizmetlerinde görevlendirilecek personelin kalıcılığı önemlidir. Evde sağlık
personeline görev verilmeden önce belirli bir süre çalıĢma zorunluluğu getirilmesi, iĢi sahiplenmesi
açısından çok önemlidir.
Evde sağlık hizmetleri kapsamında ki hastalık grupları:
 Kas hastaları
 Terminal dönem hastaları
 Palyatif bakım hastaları
 Nöroloji hastaları
 Yeni doğum yapan anne ve bebekleri
 Engelli bireyler
 Akciğer ve solunum hastaları (KOAH, Tüberküloz, Pnömoni vb.)
 Kronik hastalıklar
 HIV/AIDS olanlar
 Onkoloji Hastaları
 Yara bakımı ve kısa süreli hemĢirelik hizmetlerine ihtiyaç duyan kiĢiler
 Ortopedi ve travmatoloji hastaları
Ġlk Değerlendirme (Koordinasyon)
 Her birime baĢvuran hastalar mutlaka kayıt altına alınmalıdır.
 Koordinasyon merkezi, yapacağı ön değerlendirme neticesinde talepleri uygun görülen hasta
için, ikamet ettiği yerin yakınlığını, sağlık hizmeti ihtiyacının düzeyini ve hasta
yoğunluğunu dikkate alarak, uygun gördüğü birimi ya da hastanın kayıtlı olduğu AHB' yi
görevlendirir.
 Görevlendirilen birim ya da AHB tarafından yapılan yerinde değerlendirme sonucunda
baĢvurusu olumsuz neticelenenler ayrıntılı olarak bilgilendirilir. Hastanın evde sağlık
hizmetine kabul edilip edilmediği koordinasyon merkezine ve kayıtlı olduğu aile hekimine
de iletilir.
 Evde sağlık hizmetleri kapsamında olmayan baĢvuru sahipleri, koordinasyon merkezi
tarafından, talep edilen hizmet ile ilgili kurum ya da kuruluĢlara yönlendirilir.
Yatağa/ Eve Bağımlı Hasta:
Hizmet verilmekte olan hastalar ağırlıklı olarak ileri yaĢta olan ve yatağa bağımlılık nedeniyle
evde sağlık hizmetine kabul edilen hastalar olduğu için; ev ziyareti ve hasta değerlendirmesi yatağa
bağımlı hasta esas alınarak anlatılacaktır. KOAH, Palyatif bakım vb. diğer hasta grupları ile ilgili
ayrıca bir uygulamaya dikkat çekilmesi gerekli olursa spesifik konular içerisinde belirtilecektir.
Herhangi bir hastalığa bağlı olarak veya hastalık olmaksızın ileri yaĢta yeti yitimleri
sonucunda ileri düzeyde fonksiyon kaybı geliĢen ve günlük yaĢam aktivitelerinde (yemek-yeme,
giyinme, kendine bakım, transfer, kontinans) tamamen bağımlı olan hastalar yatağa bağımlı hasta
grubunu oluĢturmaktadır.
 Ambulasyon skalasına göre FAS 0,1 düzeyinde olanlar,
26
 Barthel indexine (bağımsızlık ölçeği) göre tam 0-20, olanlar.
Yatağa Bağımlı Hastalarda Evde Sağlık Hizmetinin Amacı:
 Yatağa bağımlı hastalarda mevcut fonksiyonel kayıpları mümkün olan en iyi düzeye
getirmek,
 Fonksiyonel düzeyine göre günlük yaĢam aktivilerinde bağımlılığını azaltmak,
 Komplikasyonları önlemek veya azaltmak varsa tedavi etmek,
 Fiziksel, kognitif, emosyonel ve sosyal yönden yaĢam kalitesini artırmak,
 Ailenin ve bakıcıların eğitimi, bilinçlendirilmesi
EV ZĠYARETĠNDE HASTANIN GENEL DEĞERLENDĠRME
Öykü Alma
Bu kapsamda standart sağlık öyküsünün yanı sıra hastanın günlük yaĢam iĢlevleri (banyo
yapma, giyinmek, beslenme, yürüme, idrar ve dıĢkı kontrolü), enstrümental yaĢam iĢlevleri (telefon
edebilme, alıĢveriĢ yapabilme, yemek piĢirme, ev iĢi yapabilme, ilaç kullanımı, para hesabı, ulaĢım
araçlarından yararlanma gibi) sorulmalıdır.
Ġlaç ve diğer bitkisel ürünlerin kullanımı ayrıntılı olarak sorgulanmalı ve evde kullanılan tüm
ilaçlar ilaçların saklandığı yer görülerek kaydedilmelidir. Bireyin kullandığı ortez, protez, yardımcı
araçları kaydedilmelidir. Sigara, alkol kullanımı, fizik aktivite, beslenme biçimi, kazalardan
korunmak için alınan önlemler sorulmalıdır. YaĢlı hastalarda sık rastlanan üriner inkontinans,
depresyon, demans gibi hastalıkların taramaları yapılmalı, düĢme ve kaza öyküsü sorulmalıdır.
YaĢlılarda özkıyım sıklığının yüksek olduğu unutulmamalıdır. Uyku durumu, cinsel iĢlev
sorulmalıdır. Ayrıca aĢağıda yaĢlılara yönelik kullanılabilecek bazı testler sunulmuĢtur:







Depresyon: Geriatrik depresyon ölçeği
BiliĢsel iĢlev: Mini Mental Test
Günlük yaĢam aktivitelerinde bağımsızlığın belirlenmesi ( Katz, Barthel)
Bası Ülser Riski: Braden Ölçeği
Beslenme ve Hidrasyon: Mini Beslenme Değerlendirmesi
Ağrının belirlenmesi: Görsel Analog Skala
Koruyucu sağlık hizmetlerinin (yaĢa uygun taramalar, aĢılar gibi) ne ölçüde yapıldığı da
sorulmalıdır.
Fizik Muayene
Rutin sistem muayenelerinin yanında ağız, diĢ, görme, iĢitmenin değerlendirilmesi; denge
ve yürüyüĢ, eklemlerin değerlendirilmesi, cilt değerlendirilmesi de yapılmalıdır. Hafıza ve
duygudurum değerlendirilmelidir. Ağrı değerlendirmesi yapılmalıdır. Ġstismar bulguları
gözlenmelidir (ys).
Ġhtiyaç Belirleme
Hastanın ev/yatak bağımlılık durumu; idrar sondası, nazogastrik sondası bulunup bulunmadığı
ya da ihtiyacının olup olmadığı tespit edilmelidir. Ek hizmet (fizyoterapi, diyetisyen, sosyal hizmet
uzmanı vb.) ihtiyacı belirlenmelidir. Ġlaç, tıbbi malzeme (havalı yatak, alt bezi, tekerlekli sandalye,
walker vb.), mama raporu, heyet raporu, akli meleke yeterlilik raporu ihtiyacı belirlenmelidir.
Ġlgili kurumlarla (Belediye, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü, Sosyal YardımlaĢma
Vakıfları, ilgili dernekler vb.) iletiĢime geçilebilmesi için yaĢam alanının değerlendirilmesi
gereklidir.
27
Hastalığa Yönelik Takip ve Tedavi:
Yatağa bağımlılık sebebiyle evde sağlık hizmeti verilmekte olan hastalarda hipertansiyon,
diabetes mellitus, obesite, demans, depresyon, KOAH, görme-iĢitme sorunları, osteoporoz vb.
spesifik hastalıkları ile ilgili takip ve tedavilerde ulusal ve / veya uluslararası rehberler
kullanılabilir. (Örneğin; Türk Toraks Dergisi KOAH Tanı Ve Tedavi UzlaĢı Raporu 2010 ). Hastayı
takip etmekte olan uzman hekimi ile iletiĢim halinde tedavisi düzenlenmelidir.
Yatağa/Eve Bağımlılığa Neden Olan Hastalıklar/Durumlar:
 Serebrovasküler hastalıklar
 Kas hastalıkları
 Nörodejeneratif hastalıklar
 Serebral Palsi
 Travmatik beyin yaralanması
 Medulla spinal yaralanması
 Parkinson ve diğer hareket sistemi bozuklukları
 Alzheimer ve diğer demansiyel sendromlar
 Majör depresyon psödodemans, distimik bozukluklar gibi psikiyatrik bozukluklar
 Hiçbir hastalık olmaksızın çok yaĢlanmaya bağlı yatağa bağımlılık
 Ġleri düzeyde obesite
 Kanser hastaları
 Kardiyopulmoner yetmezliği olan hastalar
 Romatizmal hastalıklar
 Ortopedik hastalıklar
 Bedensel engelliler
 Kalp-damar hastalıkları
 Diyabet ve komplikasyonları
Yatağa Bağımlılık Nedeniyle Ortaya Çıkan Sorunlara Yönelik Takip ve Tedavi:
 Yatağa Bağımlı Hastada geliĢen komplikasyonlar:
 Maksimum kas kütlesinde ve kuvvetinde azalma
 Kemik kütlesinde ve kuvvetinde azalma
 Kaslarda ve bağ dokuda kısalma ve eklemlerde kontraktür geliĢimi
 Bası yarası
 Yutma problemleri, aspirasyon pnomonisi
 Derin ven trombozu,
 Pulmoner emboli
 Akciğer enfeksiyonu
 Postural hipotansiyon
 Böbrek taĢı ve üriner enfeksiyon
 ĠĢtah azalması ve malnütrisyon, kaĢeksi
 Konstipasyon
 Depresyon ve kognitif fonksiyonlarda bozulma
 Diyabetik ayak
Yatağa Bağımlı Hastada Komplikasyonları Önlemeye Yönelik Tedbirler:
Yatağa bağımlı hastada immobilite, kontraktürler, spastisite, diabet, periferal vasküler
hastalık, inkontinans, düĢük kilo, obesite bası yarası riskini arttırır. Bası yarası tedavisi pahalı, ağrılı
ve uzun süre yatıĢ gerektiren bir komplikasyondur. Bu nedenle önleme en etkin tedavi yöntemidir.
Aile ve bakıcıların eğitimi, pozisyonlama, uygun transfer örtülerin düzgün ve temiz tutulması,
inkontinans ürünlerinin kullanımı, yüzey basınç azaltıcı sistemler (havalı yatak), erken
mobilizasyon koruyucu olmaktadır.
28
Komplikasyonların geliĢmesini engellemesi için bireyin olabildiğince çabuk mobilize
edilmesi, günlük yaĢam iĢlevlerini kendisinin yapması için teĢvik edilmesi, mümkün olduğunca
eklem açıklığının sağlanması ve kas gücünün korunması için egzersiz yapmaları önerilmelidir.
Bunların dıĢında;
 Derin ven trombozu açısından elastik çoraplar ve antikoagülan tedavi
 Kabızlığın önlenmesi için lif alımı, hidrasyon, gereğinde dıĢkı yumuĢatacak tedavi
 Üriner inkontinansa neden olabilecek ilaçların kısıtlanması
 Atelektazi ve pnömoninin önlenmesi için dik oturur pozisyon
 Depresyon ve duysal yoksunluk sendromunun önlenmesi için iletiĢim kurulması,
gerektiğinde antidepresan tedavi, iĢitme güçlüğü varsa yardımcı araç
 Ortostatik hipotansiyon için hidrasyon, yavaĢ ve dereceli elevasyon
 Kontraktürün önlenmesi için eklem açıklığı egzersizleri ve ağırlık egzersizleri önerilir.
 Mümkünse fizyoterapist ziyareti sağlanmalıdır (ys).
Fonksiyonel Ambulasyon Sınıflaması (FAS)
KATEGORĠ
0 – Nonfonksiyonel Ambulasyon
TANIM
Hasta ambule olamaz, sadece paralel barda
ambuledir ya da paralel bar dıĢında güvenli
ambule olabilmek için birden fazla kiĢinin
süpervizyon ya da fiziksel yardımına ihtiyaç
duyar.
1 – Ambulatuar
Fiziksel Yardıma Bağımlı
Düzey II
Hasta düz zeminlerde yürürken düĢmemek için
bir kiĢinin manuel desteğinden fazlasına ihtiyaç
duymaz. Manuel destek süreklidir ve vücut
ağırlığının taĢınmasının yanında dengenin
sürdürülmesi ve/veya koordinasyona asiste etmek
için gereklidir.
Hasta düz zeminlerde yürürken düĢmemek için
bir kiĢinin manuel desteğinden fazlasına ihtiyaç
duymaz. Manuel destek denge ve koordinasyona
asiste etmek için uygulanan sürekli veya aralıklı
hafif dokunmayı içerir.
Hasta baĢka birinin manuel desteği olmaksızın
düz zeminlerde fiziksel olarak yürüyebilir
durumdadır ancak zayıf değerlendirme becerisi,
tartıĢmalı kardiyak durum veya kalıbın
tamamlanması
için
sözel
yönlendirmeye
gereksinim varlığında güvenlik açısından baĢında
bir kiĢinin yol göstermesine ihtiyaç duyar.
Hasta düz zeminlerde bağımsız olarak yürür
ancak aĢağıdakilerden herhangi biri ile
karĢılaĢtığında süpervizyon ya da fiziksel
yardıma ihtiyaç duyar: merdiven, eğim, düzgün
olmayan zeminler.
Hasta düz ve düz olmayan zeminlerde,
merdivenlerde ve eğimlerde bağımsız olarak
yürüyebilir.
2 – Ambulatuar
Fiziksel Yardıma Bağımlı
Düzey I
3 – Ambulatuar
Sürpervizyona Bağımlı
4 – Ambulatuar
Bağımsız
Sadece Düz Zeminlerde
5 – Ambulatuar
Bağımsız
TANIMLAR
Ambulasyon: Hasta paralel bar dıĢında ~3,3 m (10 ft) yürüyebilir. Bir kiĢinin süpervizyon ya da fiziksel
yardımından fazlasına izin verilmez. Herhangi bir mekanik yardımcı araç ya da yürüme desteği (paralel bar
hariç) kullanılabilir.
Düz zemin: Seramik, halı, kaldırım.
Düzgün olmayan zemin: Çimen, çakıl, gevĢek toprak, kar, buz.
Merdiven: Yukarı ya da aĢağı, tutunma barlarıyla birlikte en az yedi basamak.
Eğim: Yukarı ya da aĢağı 1,52 m (5 ft) 30 derece ya da daha fazla eğim.
29
BARTHEL ĠNDEKSĠ
1. Beslenme (10).
10 puan: Tam bağımsız yemek yemek için gerekli aletleri kullanabilir.
5 puan: Bir miktar yardıma ihtiyaç duyar.
2. Tekerlekli sandalyeden yatağa ve tersi transferler değerlendirilir (15).
15 puan: Tam bağımsız.
10 puan: Geçisler sırasında minimal yardım alır.
5 puan: Tek baĢına yatakta oturma pozisyonuna geçebilir ama geçis için yardım alır.
3.Kendine bakım (5).
5 puan: Elini yüzünü yıkayabilir diĢlerini fırçalayabilir, traĢ olabilir,makyaj yapabilir.
4.Klozete oturup kalkma (10).
10 puan: Duvardan ya da bardan destek alabilir tuvalet kağıdını kendi kullanabilir.
5 puan: Elbiselerini giyip çıkarmak, tuvalet kağıdını kullanmak için bir miktar yardım
alır.
5.Yıkanma (5).
5 puan: Hasta yardımsız olarak küvette yıkanabilir, duĢ alabilir ya da keselenebilir.
6.Düzgün yüzeyde yürüme (15).
15 puan: Hasta yardımsız olarak 45 metre yürüyebilir. Breys, baston,koltuk değneği,
yürüteç kullanabilir.Breys kullanıyorsa kilitleyip açabilmeli, oturup kalkabilmeli,
mekanik destekleri yardımsız kullanabilmeli.
6A.Tekerlekli sandalyeyi kullanabilme (uygunsa değerlendirilir) (5).
5 puan: Hasta yürüyemez ama tekerlekli sandalyeyi kullanabilir. Hasta köĢeleri
dönebilir. Yatağa tuvalete yanaĢabilir. Tekerlekli sandalyeyi en az 45 metre
kullanabilmelidir. Hasta eğer yürüme bölümünden puan aldıysa ayrıca bu bölümden
puan verilmez.
7.Merdiven inip çıkma (10).
10 puan: Yardımsız ve gözetilmeksizin merdivenlerden inip çıkabilir. Gerekirse
trabzanlara tutunabilir. Baston ya da koltuk değneği kullanabilir.
5 puan: Yardıma ya da gözetime ihtiyaç duyar.
8.Giyinip soyunma (10).
10 puan: Hasta giyinip soyunabilir. Ayakkabı bağlarını çözebilir. Korse ya da breys
takıp çıkarma bu maddeye dahil değildir.
5 puan: Yardıma gereksinim duyar. Ġsin en az %50`sini kendisi yapabilmelidir.
9.Bağırsak bakımı (10).
10 puan: Suppozituvar kullanabilir ya da gerekirse lavman yapabilir.
5 puan: Hasta bunlar için yardıma gereksinim duyar.
10.Mesane bakımı (10).
10 puan: Hasta gece ve gündüz mesanesini kontrol edebilmelidir. Sonda bakımını
bağımsız bir Ģekilde kendisi yapabilmelidir.
5 puan: Bazen tuvalete yetiĢemez ya da sürgüyü bekleyemez altına kaçırır.
30
5. HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ
SÜRE: 45 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, evde sağlık hizmeti sunumu sırasında hasta ve çalıĢan
arasında oluĢabilecek çatıĢma durumunda yönetimi konusunda bilgi ve tutum kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Evde sağlık hizmeti sunumunda karĢılaĢılan güçlükleri söyleyebilmeli,
 Evde sağlık hizmeti sunumunda karĢılaĢılan güçlükler karĢısında çözüm önerilerini
sayabilmeli,
 Hasta güvenliğinde karĢılaĢılan güçlükleri sayabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
31
EVDE SAĞLIK HĠZMETLERĠNDE HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ GENEL
KAVRAMLARI
 ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği
 Hasta Güvenliği
 ÇalıĢan ve hasta güvenliği açısından risk kavramı
 Risk analizi
Evde Sağlık Hizmetlerinde Hasta Ve ÇalıĢan Güvenliği Temel Riskler
 Fiziksel riskler
 Biyolojik riskler
 Kimyasal riskler
 Psikososyal riskler
Önleme Stratejileri
 ÇalıĢan sağlığı ve güvenliğini geliĢtirilmesinde temel stratejiler
 Hasta sağlığı ve güvenliğini geliĢtirmede temel stratejiler
SIK KARġILAġILAN GÜVENLĠK SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERĠLERĠ
Ülkemizde Evde Sağlık Hizmetlerinde Hasta ve ÇalıĢan Güvenliği
Evde sağlık bakım hizmetleri sağlık sistemi içerisinde talebin hızla arttığı ve uygulamada
sıklıkla tercih edilen alanlardan biri haline gelmiĢtir. Sağlık hizmetlerinin her aĢaması hizmet
sunanlar ve hizmetten faydalananlar açısından bazı riskler içermektedir. Evlerin sağlık bakımından
öte yaĢamak için dizayn edilmiĢ olması, hastanelerde var olan benzer yapıların evde olmayıĢı, evde
bakım hizmetlerinde fiziksel çevreyi düzenleyen standartların yokluğu hizmet sunumu sürecinde
hasta ve çalıĢan güvenliği açısından riskleri artırmaktadır.
Sağlık bakım organizasyonlarında hasta güvenliği kültürü geliĢtirme, kalite geliĢtirme
çalıĢmalarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Evde sağlık bakım hizmetlerinde çalıĢan güvenliği ile
hasta bakım kalitesi ve hasta güvenliği arasında yakın bir iliĢki vardır. Literatürde bu bileĢenlerin
birindeki olumlu değiĢikliğin diğerini de olumlu yönde etkilediği veya bunun tam tersi durumların
da söz konusu olabileceği yönünde kanıtlar vardır. ÇalıĢanlar, güvensiz bir ortamda olduğunu
hissettiğinde hastayı ziyarete gitmeyi reddedebilmekte veya ziyareti kısaltabilmektedir.
Yapılan araĢtırmalara göre Evde Sağlık Hizmeti Veren Ekiplerin YaĢadıkları Güçlükler
Evde Sağlık Hizmeti veren HemĢirelerin;
 %50,8‟i ev ortamlarının bakım vermeye uygun olduğunu belirtmiĢ.
 %58,5‟i uygulamaları yalnız yapmak
 %44,6‟sı aileden bakım için yardım alamamaya bağlı güçlük yaĢadığını belirtmiĢ
 %92,3‟ü kurumda verilen hizmet içi eğitimlere katılma konusunda
 %36,9‟u hizmetinin karĢılığında hak ettiği ücreti alamama konusunda güçlük yaĢamakta.
 %75,4‟ü hastayı taĢıma ve pozisyon verme,
 %72,3‟ü tanımadığı insanların evlerinde hizmet verme konusunda güçlük yaĢamakta
 %89,2‟si hastaların evlerine ulaĢım
 %73,8‟i hastaların evlerinde bakım için uygun ortam sağlama
 %72,3‟ü evlerde kendi ihtiyaçlarına zaman ayıramama
 %50,5‟i hasta odalarına ziyaretçi giriĢi konusunda güçlük yaĢamakta
 %83,3‟ü hasta ve yakınlarının bakıma müdahale etmeleri
 %80‟i hasta ve yakınının önerilere uymamaları
32
 %58,4‟ü aile üyelerinin bakıma yardım etmemeleri
 %53,8‟i hasta ve ailesine eğitim verme konusunda güçlük yaĢamakta.
 %38,4‟ünün evlerde bakım dıĢında hizmet istenmesinden dolayı güçlük yaĢadığı
saptanmıĢtır.
Evde Sağlık Hizmetlerinde KarĢılaĢılan Güçlükler
 Kuruma bağlı güçlükler
 YaĢanan çevreye bağlı güçlükler
 Hasta ve ailesine bağlı güçlükler
 HemĢireye bağlı güçlükler
Kuruma Bağlı Güçlükler
 Kayıt sisteminin yetersizliği
 Ücret yetersizliği
 Ekip üyelerinin sayısının ve niteliğinin yetersizliği
 ĠletiĢim yetersizliği
 Hizmet içi eğitimlerin yetersiz olması
 Yazılı iĢ tanımları ve bakım protokollerinin olmaması
 Etkili denetim ve geri bildirimin yapılmaması
YaĢanan Çevreye Bağlı Güçlükler
 Hastanın evine ulaĢımda yaĢanan güçlükler
 Zamanın etkin kullanılamaması
 Olumsuz hava koĢulları
 Trafik yoğunluğu
Hasta ve Ailesine Bağlı Güçlükler
 Konutun fiziki ortamının yetersizliği
 Ailenin ulaĢabildiği sosyal desteğin yetersizliği
 Hasta, ailesinin ve hastaya bakım verenin yaĢı, öğrenmeye iliĢkin sorunları
 Sağlık durumları ile ilgili bilgi düzeylerinin yetersizliği
 Bakıma katılma yetenekleri ve iĢ birliği krmada yetersizlik
 ĠletiĢim becerileri ve bakım gereksinimlerinin düzeyi
 AĢırı ve gerçekçi olmayan beklentiler
ÇalıĢana Bağlı Güçlükler
 Evde bakım deneyiminin olmaması
 Kendini yetersiz hissetme durumu
 Temel mesleki ve mezuniyet sonrası eğitimin yetersiz olması
 ĠletiĢim becerilerinin yetersiz olması
Öneriler
 Evde sağlık ve bakım hizmetine yönelik yapılan hizmet içi eğitimlere personelin katılımının
sağlanması
 Eğitimlerin etkinliğinin değerlendirilmesi
 Eğitimlerde verilen bilgilerin uygulamaya aktarılması (çalıĢanın uzmanllık alanına göre)
 ĠĢ tanımları ve bakım protokollerinin oluĢturulması
 ĠĢ tanımlarının ve bakım protokollerinin çalıĢan personele duyurulması
33
 Evde bakım personelinin, hasta bakım planına katılımlarının desteklenmesi ve geliĢtirilmesi
 Personelin hasta ve ailesine verilecek eğitimlere yönelik bilgi, tutum ve becerilerinin
geliĢtirilmesi
 Evde bakım hizmeti alan hasta ve ailesine, evde bakım çalıĢanının görev alanları ile ilgili
ayrıntılı bilgi paylaĢımı,
 Ailenin hasta bakımına katılması konusunda cesaretlendirilmesi,
 Bakım hizmeti alan hasta, ailesi ve bakım veren kiĢi ile evde sağlık hizmeti ekibi arasında
profesyonel iliĢkilerin oluĢturulması, güven sağlanması
 Evde bakım personelinin yeterli pratik, beceri ve bağımsız karar verme yeteneğinin
geliĢtirilmesi
 Evde bakım çalıĢanının uygulayıcı rolünün yanı sıra eğitimci rolünün de geliĢtirilmesi
 Evde bakım çalıĢanının evde sağlık hizmeti sırasında yaĢadıkları güçlüklerin azaltılarak
daha fazla doyum almaları sağlaması
ÇalıĢan Güvenliği Ġle Ġlgili Sorunlarda Çözüm Önerileri:
 Her ekip en az iki sağlık personellinden oluĢturulmalı ve tek personel ile ev ziyaretleri
yapılmamalıdır.
 Acil durumlar için, Evde Sağlık Ekiplerine özgü bir kod sistemi oluĢturulabilir. Evde
güvenlik ile ilgili bir sorun olduğunda bu kod mobil telefonlardan arandığında anında
yardım alınamayabilir ama ekibin yardıma ihtiyacı olduğu bilinir ve süreç baĢlatılır. Gerekli
durumlarda 112 Acil yardım hizmetleri veya kolluk kuvvetleri aranabilir.
 Telsiz veya bas konuĢ gibi güvenlik ile ilgili teknolojiler kullanılabilir.
 Evde Sağlık Hizmetleri Birim Personeli için, çalıĢan güvenliği iĢ akıĢı hazırlanmalıdır.
 Hasta veya yakınlarının evde sağlık hizmetleri birimi personeline, uygunsuz fiil ve
davranıĢları nedeniyle hizmetin verilmesine engel bir durum tespit edildiğinde, hizmetin
sonlandırılması veya baĢka bir birim tarafından hizmetin devamı ile ilgili usul ve esaslar
bakanlık tarafından düzenlenmelidir.
 Personel yetersizliği, yoğunluk nedeniyle hizmet gecikmesi ve bunun getirdiği karĢılıklı
iletiĢim problemleri. Hasta yakınlarından sağlık çalıĢanına yönelik sözel ve fiziksel Ģiddet,
hizmetin beklentileri karĢılamadığı ve planlanan zamanda verilemediği durumlarda ortaya
çıkmaktadır. ġiddeti azaltmanın yolu, Evde Sağlık Hizmeti kapsamının doğru anlaĢılması,
güçlendirilmiĢ Evde Sağlık Hizmetleri Birimlerince hizmetin sunulmasıdır. Birimlerin
güçlendirilmesi için:
 Ekiplerin ihtiyacı olan Ģartların sağlanması,
 Ekiplerin personel yönünden desteklenmesi,
 Ekipteki personelin sabitlenmesi, görev değiĢimlerinin yapılmaması
 Performans ek ödeme kat sayısının arttırılması ve her birimde standardize edilmesi,
 ESH Birimlerinin, özellikli ve riskli birimler olarak kabul edilmesi,
 Personelin Evde Sağlık Hizmetlerinin dıĢında baĢka bir iĢte görevlendirilmemesi
 Personeli motive edici, morallerini ve bilgilerini yükseltici uygulamalara (kongre,
sempozyum, eğitim) katılımlarının sağlanması,
34
HASTA GÜVENLĠĞĠNDE KARġILAġILAN GÜÇLÜKLER
Hasta Kimliğinin ve Adresinin Doğru Belirlenememesi
Hasta kimliğinin ve adresinin doğru iletilmesi, tıbbi giriĢimleri doğru zamanda, doğru kiĢiye
doğru Ģekilde uygulanması hasta güvenliğinin hedeflerindendir.
Ev Ortamının Bakım Vermeye Uygun Olmaması
Evlerin sağlık hizmeti sunumundan öte yaĢamak için dizayn edilmiĢ olması, sağlık
kurumlarında var olan benzer yapıların evde olmayıĢı, evde sağlık hizmetlerinde fiziksel çevreyi
düzenleyen standartların yokluğu hizmet sunumu sürecinde hasta ve çalıĢan güvenliği açısından
riskleri artırmaktadır.Ev ortamı hasta güvenliği açısından (basamaklar, yer kaplamaları, halı/kilim,
tutunma barları, mobilyaların durumu, ıĢıklandırma vb) uygun hale getirilmeye çalıĢılmalıdır.
Hasta/ YaĢlının Kararının Dikkate Alınmaması
Hastanın hem yaĢının ilerlemiĢ olması hemde evde sağlık hizmeti aldığı ortamının ev
olması, sağlıkprofesyonellerinin onu değil yakınlarını muhatap alma eğilimini güçlendirmektedir.
Hakkındaki tıbbi kararların biçimlendirilmesinde kendisi yerine yakınlarının ön plana geçmesi ise,
evde sağlık hizmeti alan hastanın özerkliğinin göz ardı edilmesi ve zedelenmesi demektir. Hastanın
sağlık profesyonelleri tarafından onam- seçim süreçlerine dahil edilmesi gerekmektedir.
Hastanın Mahremiyetine Yeterince Saygı Gösterilmemesi
Hasta mahremiyetini koruyan düzenlemeler oluĢturulmalı. Hastaların inançları ve
değerlerini anlamaları ve dikkat etmeleri konusunda evde sağlık hizmeti çalıĢanlarına eğitim
verilmeli.
Hastayı izleyen evde sağlık ekibine bu durumdan çıkan görev, mahremiyete saygı göstermeyi
kiĢisel yaklaĢım olarak benimsemenin ötesinde, hasta yakınlarını da bu Ģekilde davranmaya
yönlendirmektir.
Hastanın kiĢisel bilgileri 3. KiĢiler ile paylaĢılmamalı
Hastaların çalıĢma ve oturma izni olmayan yabancı uyruklu bakıcılar tarafından bakılması
Mevcut yetersizlikler nedeniyle zamanında hizmet sunulamaması
Tüm mevcut koĢullar değerlendirilerek hizmet sunumundaki olumsuzluklar minimuma
indirilmelidir.
Sağlık Hizmetleriyle ĠliĢkili Enfeksiyon Riskleri
Uzun süre evde sağlık hizmeti alan hastalar önemli ölçüde enfeksiyon riski taĢımaktadırlar.
(Uzun süreli idrar sondası olan hastalar, trakeostomili hastalar).
Hasta ve ÇalıĢan Güvenliğinde Sonuç
Bugüne kadar yapılan çalıĢmalar ve yayınlar ıĢığında, evde sağlık hizmetinde, hasta ve
çalıĢan güvenliği özellikli bir olgu olarak kabul edilmiĢ, çalıĢanların içinde bulunduğu bir yönetim
modellemesi gerekli görülmüĢtür. Yöneticisi, güvenlik kurulu ve aktif güvenlik programı, her yıl
yenilenen özellikli güvenlik planları, geri bildirimler, eğitimler ve raporlamalar yerleĢmiĢ bir kurum
kültürü oluĢturmak için gerekli önceliklerdir.
Dünyada Evde Sağlık Hizmetlerinde Hasta ve ÇalıĢan Güvenliği
NIOSH Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü, evde bakımda bir güvenlik politikası
ve planı oluĢturabilmek için bir kontrol listesi oluĢturmuĢtur. Bu kontrol listeleri kullanılabilir.
35
Genel Müdürlüğü, B-10-0-THG-0-07-00-02/ 4
6. EV ZĠYARETLERĠNDE KAYITLARIN OLUġTURULMASI- HSBS- MBYS
SÜRE: 2x50 dk
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, evde sağlık hizmeti sunumu ile ilgili yönetim
sisteminin kullanılmasında bilgi kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Evde sağlık hizmeti sunumunda kullanılacak formları sayabilmeli,
 HSBS-MBYS evde sağlık modülünün kullanma basamaklarını sayabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
 Gösterim
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
36
EVDE SAĞLIK MODÜLÜ KULLANIM KILAVUZU
Evde Sağlık Modülü kullanıcılarını ilk açılıĢta anasayfa karĢılar. Anasayfada kullanıcının kendi
lokasyonun düzeyinde genel istatistiksel veriler ve grafikler otomatik hesaplanarak kullanıcıya
gösterilir.(Ģekil-1)
ġekil 1
BaĢvurular sayfası evde sağlık hizmeti verilecek hasta için oluĢturulan baĢvuruların listelendiği
sayfadır.
Bu sayfada kaydedilen ve onay durumu karar verilmedi olan tüm baĢvurular beyaz renkte, onay
durumu onaylandı olan baĢvurular açık yeĢil renkte, onay durumu reddedildi olan baĢvurular
kırmızı renkte, onaylanan ve bu baĢvuruya atanan bir hizmet emri varsa koyu yeĢil renkte
gösterilir.(Ģekil-2)
ġekil 2
37
BaĢvurular sayfasında “Yeni Kayıt” butonunun aktif olması için baĢvuruların listelenmesi
gereklidir. AktifleĢen “Yeni Kayıt” butonuna tıklandığında Ģekil-3 teki ekran açılır.
ġekil 3
Hastanın TC kimlik numarası yazılır ve sorgula butonuna tıklanır.
Sistem girilen TC kimlik numarası geçerli ise hastaya ait olan ad, soyad, adres, cinsiyet, doğum
tarihi, ve aile hekimi bilgilerini getirir. Ġstenen diğer alanlar(yıldızlı alanlar doldurulması zorunlu
alanlardır) da sisteme girilir ve kaydet butonuna tıklanır. Eğer Hizmet alması için baĢvurulan
hastanın TC si bilinmiyorsa yıldızlı alanlar zorunlu diğer alanlar istenildiği kadar doldurularak
sisteme kayıt yapılabilir. Alınan baĢvurular listelenen baĢvurular da görüntülenebilir.
Silinmek istenen baĢvuru için soldaki silme butonuna tıklanır ve Ģekil-4 teki ekran açılır.
ġekil 4
38
Silme iĢlemi onaylanır ve baĢvurular tekrar listelenir.
Onay / red butonuna tıklanır, baĢvuru onay durumu seçilir ve kaydet butonuna tıklanır.
(Ģekil-5)
ġekil 5
Onaylanan baĢvurular için hizmet emri ver butonuna tıklanır. Hizmet emri verilecek kurum
türü seçilir ve arama yapılır.(Ģekil-6)
ġekil 6
39
Hizmet emri atanacak kurum bir aile hekimi ise hekim bul butonuna tıklanır ve hekimin ismi
yazılmaya baĢlanır. Ġlk üç karakter girildikten sonra sistem ilgili hekimleri listelemeye baĢlar.
Aranan hekimin üzerine çift tıklanır ve pencere otomatik olarak kapanır.(Ģekil-7)
ġekil 7
Hizmet emri atanacak kurum bir toplum sağlığı merkezi ise TSM bul butonuna tıklanır ve TSM
ismi yazılmaya baĢlanır. Ġlk üç karakter girildikten sonra sistem ilgili TSMleri listelemeye
baĢlar. Aranan TSMnin üzerine çift tıklanır ve pencere otomatik olarak kapanır.(Ģekil-8)
ġekil 8
40
Hizmet emri atanacak kurum bir hastahane ise hastahane bul butonuna tıklanır ve hastahane
ismi yazılmaya baĢlanır. Ġlk üç karakter girildikten sonra sistem ilgili hastahaneler listelemeye
baĢlar. Aranan hastahanenin üzerine çift tıklanır ve pencere otomatik olarak kapanır.(Ģekil-9)
ġekil 9
Arama iĢlemi tamamlanınca atanan kurum ismi ekranda yazılmıĢ olur ve kaydet butonuna
tıklanır.(Ģekil-10)
ġekil 10
41
Verilen hizmet emrinden sonra hizmet emri düzenle butonu ile verilen emir üzerinde iĢlem
yapılabilir. (Ģekil-11)
ġekil 11
Burada verilen emre müteakip bir izlem ya da ilk izlem gönderim takibi sorgula butonuna
tıklanarak yapılabilir.(Ģekil-12)
ġekil 12
42
Eğer hizmet emri oluĢturduktan sonra o hastaya ait bir izlem ya da ilk izlem veriseti var ise bu
veriler ekrana yansıyacaktır.(Ģekil-13)
ġekil 13
Hizmet süreci butonuna tıklanarak baĢvuru süreci takip edilebilir. Ġlk izlem segmesi o hastaya
ait baĢvuru tarihinden sonra sağlık nete gönderilen ilk izlem verisi var ise o verileri
gösterir.(Ģekil-14)
ġekil 14
43
Ġzlem segmesi o hastaya ait baĢvuru tarihinden sonra sağlık nete gönderilen izlem verisi var ise
o verileri gösterir.(Ģekil-15)
ġekil 15
Hizmet emirleri segmesi o baĢvuruya ait olan tüm hizmet emirlerini listeler. (ġekil-16)
ġekil 16
44
Buradaki yeni kayıt butonuna tıklanarak ayrıca bir hizmet emri verilebilir.(Ģekil-17)
ġekil 17
Sonuç sekmesine tıklanarak süreci baĢvuru için süreç durumu seçilir. Süreç kapatma iĢlemi
buradan gerçekleĢir. Süreç durumu süreç bitti ise sonuçlanma tarihi ve sonuçlanma gerekçesi
girilir.(ġekil-18 ve ġekil-19)
ġekil 18
45
ġekil 19
Bu sayfada en alt kısımda bulunan “birleĢtir” butonu bir hasta için talep edilen birden fazla
sayıda baĢvuruyu birleĢtirmek için kullanılır. Çok sayıda baĢvuru seçilir ve kayıtların
birleĢtirileceği baĢvuru bilgileri alınır eski baĢvurular silinir tek bir kayıt elde edilir.(ġekil-20)
ġekil 20
46
Hizmet emirleri sayfası Koordinasyon merkezi için, atamıĢ olduğu ve kendi ilindeki TSMlerin
aile hekimlerine atadıkları tüm hizmet emirlerinin listelendiği sayfadır.(ġekil-21)
ġekil 21
Tsmler için ise sayfada yalnızca kendi atadığı hizmet emirleri listelenir.(Ģekil-22)
ġekil 22
47
Hizmet emirleri gidilen gidilmeyen tümü olmak üzere üç kriter ile ve girilen tarih aralığında
listelenebilir. Listelenen hizmet emirlerini düzenlemek için soldaki düzenle butonuna tıklanır
ve hizmet emri düzenleme sayfası açılır.TSM kullanıcıları sadece kendi atadıkları listeyi
gördükleri için düzenle butonuna bastığında kurum atama kısmında aile hekimi birimi gelir.Ġl
kullanıcılarında ise atama yapılabilecek kurumlara seçenek olarak Tsmler ve hastaneler de
eklenir.(ġekil-23 ve ġekil -24)
ġekil 23
ġekil 24
48
Alınan hizmet emirleri sayfası yalnızca TSMler için kullanılır. Burada TSM kendine
Koordinasyon Merkezi tarafından atanan emirleri listeler.(Ģekil-25)
ġekil 25
TSM kullancısı alınan hizmet emirlerine ait yeni bir hizmet emri verebilir. Hizmet emri ver
butonuna tıklanır. Buradan aile hekimi bul butonuna tıklar.(Ģekil-26)
ġekil 26
49
Hekimler listelenir ve emir vermek istediği aile hekiminin üzerine çift tıklar.(Ģekil-27)
ġekil 27
Hekim seçildikten sonra kaydet butonuna tıklanır ve hizmet emri oluĢturulmuĢ olur.(Ģekil-28)
ġekil 28
50
Hizmet süreçleri sayfası oluĢturulan baĢvuruların tüm sürecinin takibinin yapılacağı
listesidir.(Ģekil-29)
ġekil 29
BaĢvuru sürecini düzenlemek için soldaki düzenle butonuna tıklanır.(Ģekil-30)
ġekil 30
51
BaĢvurusu olmayan izlemler sayfası ise, o ildeki hastalara ait bir baĢvuru olmayan ve sağlık
nette hastaya ait izlem ya da ilk izlem veriseti olan kayıtları listeler.(Ģekil-31)
ġekil 31
Yönetsel iĢlevler modülü ise seçilen lokasyon ve tarih aralığında bazı verilerin sunulduğu
ekrandır.(Ģekil-32)
ġekil 32
52
Lokasyon seçme iĢlemi lokasyon seç butonuna tıklanarak yapılır.(Ģekil-33)
ġekil 33
Tarih aralığı seçilidĠkten sonra, hastane , tsm veya hekim seçmek için yandaki kutucuk
iĢaretlenir.Herhangi biri için getir butonuna tıklanır.Ġlk üç harf girilince istenenler gelir veya
tüm listeyi getir butonuna tıklandığında bütün hepsi gelir.Kurum ve hekim de aynı Ģekilde
seçilir.(ġekil -34)
ġekil 34
53
YaĢ grubu geçmek için kutucuk iĢaretlenir. Listelenmesi istenen yaĢ grubu seçilir.(ġekil-35)
ġekil 35
Kriterler seçilir ve raporlar kısmında Tüm BaĢvurular, yatağa bağımlı hasta, yeni/aktif hasta ve
hastalık grubuna ait raporlama yapılmak istendiğinde kendine raporla butonlarına tıklanır.Farklı
sayfada rapor getirilir.(ġekil-36)
ġekil 36
54
YaĢ grubu, sunulan hizmetler, bir sonraki hizmet ihtiyacı, yiönlendirilen birimlerin dağılımı
pasta grafiği Ģeklinde sunulur.(ġekil-37)
ġekil 37
Süreci devam eden fakat bir ay boyunca izlem gönderilmeyen süreçlerin listelenmesi ise linke
tıklayarak gerçekleĢir.(Ģekil-38)
ġekil 38
55
Yeni bir segmede rapor ekranı acılır ve sonuçlar burada listelenmiĢ olur. Bu sayfa istenen
formata(pdf,excel..vb) çevrilecek çıktısı alınabilir. (Ģekil-39)
ġekil 39
Grafikler kısmında ise kriterler seçilir, listele butonuna tıklanır.(ġekil-40)
ġekil 40
56
Kriterlere göre istenenler rakamlarla birlikte gösterilir.(ġekil-41)
ġekil 41
57
MBYS Kullanım Kılavuzu
MBYS (Muayene Bilgi Yönetim Sistemi) uygulamasına eriĢim gerçekleĢtirildiğinde
aĢağıdaki karĢılama sayfası açılmaktadır. (ġekil - 1)
ġekil 1
Bu sayfada “MBYS Sistemine GiriĢ” butonuna tıklandığında kullanıcı türü seçimi için baĢka
bir ekrana geçiĢ sağlanmaktadır.(ġekil 2)
ġekil 2 ve ġekil 3‟te ekranlarda gelen uyarı alanları güvenlik amacıyla uygulamayı bloke
etmektedir. ”OK” butonlarına tıklanarak kullanıcı türü ekranı ġekil 4 „te görüldüğü gibi aktif
hale getirilebilir.
ġekil 2
58
ġekil 3
ġekil 4 te giriĢ yapılacak olan kullanıcı türü seçilir ve ġekil 5 teki login ekranına geçiĢ
sağlanır.
ġekil 4
Kullanıcı türü seçildikten sonra açılan login sayfasında sisteme giriĢ için gerekli bilgiler
istenmektedir.
Kullanıcı kullanıcı türü alanına yardım ve sağlık personeli dıĢında giriĢ yapılan bütün
kullanıcılar için alan seçili gelmektedir. Yardımcı sağlık personelinde ise combo aktif hale
gelerek tür seçimi yapılır. TC alanına TC Kimlik No bilgisi, Kullanıcı ġifre alanına ise kimlik
numarasına atanmıĢ Sağlık-Net Ģifresi girilmelidir. Sağlık-Net Ģifresi olmayan kullanıcılar
Halk Sağlığı Kurumu‟ndan Ģifre isteğinde bulunabilirler. Bu sayfada farklı bir kullanıcı tipine
geçilmek istenirse Kullanıcı Türü DeğiĢtir butonuna tıklanarak kullanıcı türü ekranına geçiĢ
sağlanabilir.
59
ġekil 5
Sisteme giriĢ yapıldığında uygulamayı bloke eden bir uyarı ekranı daha gelmektedir. ”OK”
butonuna tıklanarak sistem aktif hale getirilebilir.
ġekil 6
60
ġekil 7‟de Sayfanın sol üst bölümüne hasta arama iĢlemi için arama kutusu bulunmaktadır. Bu
alanda arama yapabilmek için gerekli kriterler Ģöyledir:
 Arama kutusuna rakam girilmeye baĢladığında sistem TC ile arama yapmaya baĢlar.
Bu durumda girilen karakter sayısı 11 olana kadar herhangi bir sonuç listelenmez.
VatandaĢ olarak kayıtlı hastalar TC ile, Yenidoğan hastalar ise anne TC numarası ile
aranabilmektedir.
 Arama kutusuna harf girilmeye baĢlandığında sistem ad soyad bazında arama yapar.
Burada ilk kelime girilip boĢluk bırakılana kadar herhangi bir sonuç listelenmez.
BoĢluktan sonra sistem listeleme yapmaya baĢlar. Vatansız ve yabancı hasta kayıtları
ad soyad arama kriterine dahil edilir.
ġekil 7
ġekil - 8‟de görüldüğü gibi 11 haneli bir TC kimlik numarası giriĢi sonrasında kırmızı ile
görülen bölümde bu T.C.‟ye ait hasta listelenmiĢtir. Buradaki kırmızı kutuya tıklandığında
hasta sistemde aktif hasta olarak atanır.
ġekil 8
61
ġekil 9‟da aktif hasta bilgileri sol üstteki kırmızı bölümde görülmektedir.
ġekil 9
ġekil 10‟da aktif hasta isminin üzerine tıklandığında açılan PopUp ile aktif hasta üzerinden
yapılabilecek iĢlemler listelenmektedir.
ġekil 10
62
Buna göre yapılacak iĢlemler aĢağıdaki gibi açıklanabilir:
1-Hasta Kimlik Detay: Bu seçeneğe tıklandığında hasta bilgilerini içeren bir ekran
açılmaktadır.
Bu ekrandan hasta bilgileri TC ile sorgulanabilmektedir. Ekranın alt kısmında özlük bilgileri,
aile hekimi sorgulama, adres ekleme ve güncelleme iĢlemi yapılabilmekte, iletiĢim bilgileri
güncellenebilmekte, meta bilgiler bölümünde hastanın sisteme kayıt tarihi ve e-sağlık durumu
görüntülenebilmektedir.
ġekil 11
2-Hasta BirleĢtir (BaĢka bir hasta kaydı ile) :
Hasta birleĢtir, sistemde T.C. kimlik numarası hariç hastanın diğer anne, baba, vb.. bilgilerinin
aynı olduğu diğer kaydı bulup iki kaydı tek kayıt altına birleĢtirmenizi sağlayan kısımdır. Bu
kısım sayesinde mükerrer olan hasta kayıtları kolay bir iĢlemle tekile düĢürülebilir.
ġekil 12
63
3-Hasta Tür DönüĢümü Yap:
Tür dönüĢümü, sistemde “yabancı” olarak görünen bir hasta kaydının “vatandaĢ ” olarak
kayıt türünün değiĢtirilmesini sağlayan kısımdır. DönüĢtürme iĢlemi sistemde olan tüm kayıt
türleri için gerçekleĢtirilebilir.
ġekil 13
4-Ölüm Bildirim Kaydı OluĢtur: Hastanın ölüm bilgilerini Sağlık-Nete gönderir. Bunun
için hastanın Mernis kayıtlarında ölü olarak kayıtlı olması gerekmektedir.
Aksi halde ġekil 14‟teki uyarı alınmaktadır.
ġekil 14
64
5-Muayene Kuyruğuna At: Hastayı muayene kuyruğuna at denildiğinde aynı gün içerisinde
hekimin uygun randevu dilimlerine göre randevu seçimi yapılır ve hasta bekleyen hasta
listesine atılır.
ġekil 15
6-Protokol Defterine At: Hastayı protokol defterine atarak, o anki tarihe ait bir Online
protokol alınmıĢ olur. Böylelikle hasta üzerinde muayene iĢlemleri yapılabilir ve sağlık-nete
gönderimi sağlanabilir.
ġekil 16
65
7-Aile Hekimini Sorgula:
ġekil 17
8-Sağlık-Net’ten Verilerini Sorgula:
ġekil 18
66
9-Sağlık-Net’e Hasta Özlük Seti Gönder:
ġekil 19
10-Sağlık-Net’e Hasta Kayıt Seti Gönder:
ġekil 20
11-Stok ÇıkıĢı Yap: Bu seçenek aktif hasta üzerinden stok çıkıĢı yapılmasını sağlar, Ģu an
kullanımı aktif değildir.
67
Protokol Defterine AtılmıĢ Hasta Ġle Ġlgili ĠĢlemler
Muayene sayfasında seçilmiĢ bir hasta yok ise ġekil 21‟deki gibi tüm muayene iĢlemleri
pasife alınarak iĢlem yapılması engellenir.
ġekil 21
Protokol defterine atılan hastalar, tarih sıralamasına göre en son atılan en üstte olacak Ģekilde
listelenir. Ġlk sıradaki turuncu ile renklendirilmiĢ hasta, üzerinde iĢlem yapılabilecek hastadır.
Hastaya tıklandığı an kırmızı olarak gösterilen Tooltipte arama kutusunun iĢlevleri
gösterilmektedir. Bu arama kutusunda ilaç, tanı, sevk, müdahale, laboratuvar ve radyoloji
araması yapılabilmektedir.
ġekil 22
68
Arama kutusu üç karakterden sonra listeleme yapmaya baĢlar.
ġekil-23‟de arama kutusuna “par” yazıldığında bunu içeren veriler Tanılar ve Ġlaçlar ayrı
baĢlıklar altında listelenir.
ġekil 23
Bu listeden bir ilaç seçtiğimizde ilaç kaydetme ekranı açılmaktadır. ġekil 24‟te gösterilen
ekranda ilacın kullanım dozu, periyodu, kullanım Ģekli gibi bilgiler seçilerek kayıt iĢlemi
yapılabilmektedir. Ġlaç bilgileri, kayıt yapıldığında sayfadaki ilaçlar bölümünde listelenir.
ġekil 24
69
Arama listesinden tanı seçme iĢlemi yapıldığında sayfanın tanılar bölümüne ilgili tanı
listelenir. Ayrıca bu tanı kronik, kanser, diyabet, kanser veya bulaĢıcı hastalık veri setlerinden
birine aitse; tanı için ilgili veri seti ekranı açılır ve kayıt iĢlemi yapılır. Tanı arama iĢlemi tanı
kodu veya adıyla yapılabilmektedir. Buna göre arama kutusuna “I10” yazarak Esansiyel
(primer) hipertansiyon tanısı seçildiğinde kronik hastalık veri seti ekranı açılmaktadır. (ġekil
25)
ġekil 25
ġekil 25‟te kronik veri setiyle ilgili alanları doldurup kayıt yapıldığı zaman ġekil 26‟da Diğer
Veri Setleri kısmında Kronik Hast. BaĢlığı altında listelenmektedir. Buradan edit butonuna
tıklanarak tanıyla ilgili düzenleme iĢlemleri yapılabilmektedir. Bu iĢlemlere benzer olarak
bulaĢıcı, paraziter, kanser ve diyabet veri setleri için de aynı iĢlemler yapılmaktadır.
ġekil 26
70
Arama kutusuna “A02” yazıldığında bulaĢıcı hastalık olan Salmonella Enfeksiyonları
seçildiğinde bulaĢıcı veri seti ekranı açılmaktadır.(ġekil 27) Bu ekranda seyahat ekleme ve
tanı ekleme gibi çoğul alanlar bulunmaktadır. Bu alanlarda yeĢille iĢaretlenmiĢ bölümlerden
ekleme, kırmızıyla iĢaretli butonlardan ise seçili alanları silme iĢlemi yapılabilir.
ġekil 27
Arama kutusuna “E10” yazıldığında diyabet tanısı seçildiğinde diyabet veri seti ekranı
açılmaktadır.(ġekil 28) Siyahla iĢaretlenmiĢ bölümler veri girilmesi zorunlu alanlardır. BoĢ
geçilip, Kaydet butonuna tıklandığında ekranda bu bölümlerde Tooltipler çıkmakta ve kayıt
iĢlemine izin verilmemektedir. Ekranda turuncu iĢaretlenmiĢ alanlar soldaki verileri sağa
atarak ekleme, sağdakileri sola atarak çıkarma iĢlemi yapılmasını sağlamaktadır.
ġekil 28
71
Arama kutusuna “C76” yazıldığında kanser tanılarından biri seçilerek kanser veri seti ekranı
açılmaktadır.(ġekil 29)
ġekil 29
Arama kutusuna “B82” yazıldığında paraziter hastalık tanılarından biri seçilerek partaziter
veri seti ekranı açılmaktadır.(ġekil 30)
ġekil 30
72
Tanı ekleme iĢlemleri tamamlandığında ġekil 31‟deki sarı kutuyla iĢaretlenmiĢ bölümde
listelenir. Buradan silme ve düzenleme iĢlemleri yapılabilir.
ġekil 31
ġekil 32‟de hastaya ait muayene bilgilerinin kaydedilmesi ve görüntülenebilmesi için sarı
kutu içerisine alınmıĢ bir alan bulunmaktadır.
ġekil 32
73
Arama kutusuna IM Enjeksiyon yazıldığında tıbbi müdalahe ekranı açılmaktadır. (ġekil 33)
Açıklama ile beraber kayıt iĢlemi yapıldığında Tıbbi Müdahaleler bölümünde
listelenmektedir. (ġekil 34)
ġekil 33
ġekil 34
74
ġekil 35‟teki ekran laboratuvar isteği kaydetmek için gerekli parametreleri içermektedir.
Tetkik türleri bölümünden seçilen tetkik altında bu tetkiğe bağlı testler listelenmektedir.
Yapılan istekler bölümünde seçilen testler listelenmekte ve turuncuyla iĢaretli kutularda silme
iĢlemi yapılabilmektedir.
ġekil 35
ġekil 36‟daki ekranda listelenen kurumlara göre sol bölümde radyoloji tetkikleri listelenir ve
butonlarla sağ tarafa istenen tetkikler geçirilmektedir. Ġstek gönder butonuyla seçili kuruma
istenen tetkikler gönderilmektedir.
ġekil 36
75
ġekil 37‟de sarı kutuyla gösterilen bölüm evde sağlık iĢlemleri için ayrılmıĢtır. Burada siyah
ile iĢaretlenmiĢ butona tıklandığında evde sağlık ilk izlem ekranı açılır, öncesinde kayıtlı bir
ilk izlem varsa butona tıklandığında listelenir ve silme-düzenleme iĢlemleri yapılabilir. Siyah
butona tıklandığında ġekil 38‟deki ilk izlem ekranı açılmaktadır.
ġekil 37
ġekil 38‟deki evde sağlık ilk izlem ekranında “Seçiniz” olarak getirilen bölümlerde seçim
yapmak zorunludur, aksi halde kayıt iĢlemi yapılacağı zaman bu bölümlerde tooltipler
gösterilecektir. Ekle butonuyla tanı ekleme iĢlemi yapılıp gerekli yere listelenir. Alt
bölümlerdeki sekmelerde soldaki veriler butonlar yardımıyla sağa atılarak ekleme ya da
sağdan sola atılarak çıkarma iĢlemleri yapılabilir.
ġekil 38
76
ġekil 37‟ deki siyah renkli butona tıklandığında evde sağlık izlem ekranı açılmaktadır.(ġekil
39)
ġekil 39
ġekil 40‟ta kaydedilmiĢ bir evde sağlık izlem listelenmiĢtir. Buradan silme ve düzenleme
iĢlemleri yapılabilmektedir.
ġekil 40
77
78
SEVK
Muayene‟ye Sevk\Konsültasyon Ekleme Ġlaç\Tanı\Sevk\Müdahale araması kısmına istenilen
sevk bölümünün yazılmasıyla gelen sonucun üzerine tıklanarak direkt istenilen bölüme kayıt
yapılabilir. Ayrıca ekte kırmızı okla gösterilmiĢ kısma tıklanarak açılan ekrandan birden fazla
Sevk&Konsültasyon Bölümü seçebilme olanağı da mevcuttur. (ġekil 41)
ġekil 41
ġekil 42
79
Arama kısmından veya çoklu Sevk&Konsültasyon ekleme kısmında istenilen bölümünün
üzerine tıklayarak Sevk&Konsültasyon kayıt ekranına ulaĢılır. Bu ekrandan
Sevk&Konsültasyon bilgileri girilerek hastaya Sevk&Konsültasyon kaydı gerçekleĢtirilir.
(ġekil 43)
ġekil 43
Muayeneye Rapor Ekleme
Muayene ye rapor eklemek için Protokol defterinden bulunan Rapor Ekle butonuna tıklamak
yeterlidir. Açılan Rapor Menüsünden istenilen raporun üzerine tıklandığında gelecek olan
rapor parametre ekranına veriler girilerek hazırla butonuna tıklanır.(ġekil 44) Rapor önizleme
ekranından yazdır butonuna tıklanarak sistemden rapor çıktısı alınabilir. (ġekil 45)
ġekil 44
80
ġekil 45
Aktif Protokol ikonları:
Protokol defterinde seçilen muayeneye ait yapılabilecek iĢlemler (lab,sevk vb.) buradaki
ikonlar vasıtasıyla kullanıcıya özet bilgi sunmaktadır.
ġekil 46

Muayene ait Müdahale Kaydını belirtir. Yok ise resim gri görünür . (

Muayene ait Laboratuvar Kaydını belirtir. Yok ise resim gri görünür .(
)
)
81

Muayene ait Radyoloji Kaydını belirtir. Yok ise resim gri görünür .(

Muayene ait Sevk Kaydını belirtir. Yok ise resim gri görünür .(

Muayene ait Ġlaç Kaydını belirtir. Yok ise resim gri görünür .(


)
)
)
Muayene ait Rapor Kaydını belirtir. Yok ise resim gri görünür .(
)
Muayene ait Bulgu Kaydını belirtir. Yok ise resim gri görünür .( )
HASTA LĠSTELERĠ
Hasta listeleri modülüne Hasta\Hasta Listeleri linkine tıklanarak ulaĢılmaktadır. (ġekil
47)Hasta listeleri kriterlerinden istenilen seçilerek (örn: Bebek Listesi gibi) belirtilen grubun
listelendiği ve seçilen gruba bağlı çeĢitli(Hasta Kimlik Detay, E-Sağlık vb.) Sorgulama
iĢlemlerin yapılacağı ekrana ulaĢılır.(ġekil 48)
ġekil 47
Hasta listeleri modülünde seçilen hasta grubuna daha farklı kriterler eklenerek hasta
listelerinde gelen sonuçlar arasında da listeleme olanağı kullanıcıya sunulmaktadır.
ġekil 48
82
Yönetici personel
Kullanıcı yöentimi sayfasında sisteme sağlık nette kaydı bulunmak Ģartıyla kullanıcı eklenip
düzenlenebilir. Ekte gösterilen yeni kayıt buton una tıklandığında tc kimlik numarası alanına
tc kimlik no girilir ve kullanıcı getir e tıklanır. Eğer sağlık nette kaydı varsa
eklenecek/güncellenecek kullanıcının bilgileri salt okunur bir Ģekilde getirilir. Ġkinci sekme
olan kullanıcı bilgilerinde ise kullanıcı türü il, ilçe ve kurum seçimi yapılabilmektedir.
ġekil 49
ġekil 50
83
Duyurular
Duyurular ekranında kullanıcılar için yayınlanacak duyuruların ekleme düzenleme iĢlemleri
yapılmaktadır. Kullanıcı yetki türüne göre ve istenilen kullanıcı kitlesine/kullanıcıya göre
duyuru yayınlanabilir. Sisteme yeni duyuru eklemek için duyuru listesinin sağ alt köĢesinde
bulunan yeni kayıt butonuna tıklanır. Açılan ekrandan duyuru türü seçilip, içerik girilip,
baĢlanıç ve bitiĢ tarihi belirlendikten sonra sisteme duyuru kayıt edilebilir. Listede bulunan
düzenle butonu ile girilen duyurunun içeriğinde düzenleme yapılabilir.
ġekil 51
ġekil 52
84
Doküman yönetimi
Sisteme eklenecek ve düzenlenecek doküman yönetimi bu ekrandan yapılmaktadır. Yeni
doküman kaydı oluĢturmak için ekranda bulunan yeni kayıt butonuna tıklanır ve ilgili bilgiler
girildikten sonra doküman eklenir. Kayıt edilmiĢ olur.
ġekil 53
SKRS veri güncelleme
Bu ekranda sistemsel güncellenecek veri alanalrı bulunmaktadır. Bu kısımdan yönetici
personel güncellenmesi gereken skrs sistem kodunu tekil güncelleyebilir veya skrs tablolarını
toplu olarak da güncelleyebilir.
ġekil 54
85
SGK Ġlaç Bilgisi Güncelleme
Bu ekran mbys sisteminde kayıtlı bulunan ilaçların güncellenmesini sağlamaktadır.
ġekil 55
MBYS Kullanıcı Tipleri Nelerdir?
Yönetici personel
Kullanıcı yönetimi sayfasında sisteme sağlık nette kaydı bulunmak Ģartıyla kullanıcı eklenip
düzenlenebilir. Ekte gösterilen yeni kayıt butonuna tıklandığında tc kimlik numarası alanına
tc kimlik no girilir ve “kullanıcı getir”e tıklanır. Eğer sağlık nette kaydı varsa
eklenecek/güncellenecek kullanıcının bilgileri salt okunur bir Ģekilde getirilir. Ġkinci sekme
olan kullanıcı bilgilerinde ise kullanıcı türü il, ilçe ve kurum seçimi yapılabilmektedir.
ġekil 56
86
ġekil 57
Kamu hekimi:
Bebek çocuk sağlığı modülü, kadın modülü, muayene modülü, evde sağlık modülü, misafir
anne modülü, koruyucu sağlık menüleri hasta kimlik detay kamu hekimi bu modülleri
görmeye yetkilidir.
Aile hekimi:
Bebek çocuk sağlığı modülü, kadın modülü, muayene modülü, evde sağlık modülü, misafir
anne modülü, koruyucu sağlık menüleri bu modülleri görmeye yetkilidir. Hasta listeleri hasta
birleĢtirme hasta tür değiĢtirme, sağlık nete özlük ve hasta kayıt seti gönderme sağlık net hasta
senkronizasyonu sağlık net hasta listeleri, sağlık net genel görünüm hasta kimlik detay
sayfalarını görmeye yetkilidirler.
Özel muayene hekimi
Hasta birleĢtir, hasta tür dönüĢümü yap, ölüm bildirim kaydı oluĢtur, muayene, aile hekimi
sorgula, sağlık netten verileri sorgula, evde sağlık, misafir anne, koruyucu sağlık menüleri,
online protokol senkronizasyonu, bebek çocuk sağlığı, kadın sağlığı, hasta kimlik detay
sayfalarını görmeye yetkilidirler.
Ort.güv.sğl.brm- iĢ yeri hekimi
Hasta birleĢtir hasta tür dönüĢümü yap, ölüm bildirim kaydı oluĢtur, protokol defteri, aile
hekimi sorgula, sağlık netten verilerini sorgula, evde sağlık, misafir anne, online protokol
senkronizasyonu, korucu sağlık menüleri, hasta kimlik detay sayfalarını görmeye yetkilidirler.
DiĢ hekimi
Hasta birleĢtir, hasta tür dönüĢümü yap, ölüm bildirim kaydı oluĢtur, ağız diĢ muayene
modülü, aile hekimini sorgula, sağlık netten verilerini sorgula, hasta kimlik detay, evde sağlık,
misafir anne koruyucu sağlık menüleri, online protokol senkronizasyonu sayfalarını görmeye
yetkilidirler.
Yardımcı sağlık personeli,
87
Hasta kimlik detay, aile hekimini sorgula, sağlık netten verilerini sorgula, ysp modülüne
gönder, aĢılar, bebek çocuk sağlığı, kadın sağlığı ve YSP (Yardımcı Sağlık Personeli )
modülünü görmeye yetkilidirler.
Ġl Admini
Kullanıcı yönetimi ve ysp iĢlemleri tanımlama kısımları aktiftir.
Süper Admin
Kullanıcı yönetimi, duyurular, doküman yönetim, skrs verileri güncelleme, sgk ilaç bilgileri
güncelleme, ysp iĢlemleri tanımlama kısımları aktiftir.
Kullanıcı ayarları nasıl yapılır? (Her kullanıcının kendisin yaptığı ayarlar)
Kullanıcı Dashboard sağ üst kısımda bulunan ayarlar simgesine tıklanır. Açılan ekranda ilk
sekmede kullanıcı ayarları mevcuttur. Buradan kullanıcının ÇKYS kodu diploma no ve
benzeri bilgileri düzenlenir.
Diploma Numarası; Hekimin diploma tescil numarası olacak Ģekilde,
E-sağlık Ģifresi; TSM ve Özel iĢyeri muayenehaneleri için Kurumun Sağlık Net Ģifresi, Aile
Hekimleri için ise hekim Sağlık Net Ģifresi olacak Ģekilde, (TSM‟ler kurum sağlık net
Ģifresini HSBS Kurum ayarları sayfasındaki kurum sağlık net Ģifresi alanından kontrol
edebilirler)
SGK Ģifresi; Hekimin SGK Ģifresi olacak Ģekilde,
Tesis numarası; THSK tarafından her il için tanımlanmıĢ olan 8 haneli Ģifre olacak Ģekilde
girilmedir.
ġekil 58
88
ġekil 59
Ġkinci sekme olan uygulama ayarlarında ise kullanıcının sistemsel ayarları listelenir. Listedeki
edit butonuna tıklanarak bu ayarlamalarda değiĢiklik yapılabilmektedir.
ġekil 60
89
7. EKĠP ÇALIġMASI- MOTĠVASYON
SÜRE: 50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, hizmet sunumu sırasında ekip çalıĢması ve
motivasyonun önemi konusunda bilgi kazanarak farkındalık oluĢturması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Ekip çalıĢması ve ekip üyesi kavramlarını tanımlayabilmeli,
 Ekip oluĢturulmasında dikkat edilecek hususları sayabilmeli,
 Ekip çalıĢmasında liderin rolünü açıklayabilmeli,
 Ekip çalıĢmasının baĢarısını etkileyen faktörleri sayabilmeli,
 Ekip olarak çalıĢmanın avantajlarını sayabilmeli,
 Motivasyonun ekip çalıĢmasındaki önemini açıklayabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
 Video gösterimi
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
90
EKĠP ÇALIġMASI
Ekip, etkin biçimde hedeflere ulaĢmak için değiĢik beceri, eğitim ve görüĢe sahip,
birbirini tamamlayan roller üstlenen çalıĢanların yaratıcı güçlerini, emek ve bilgilerini
birleĢtirdikleri en az iki ve daha fazla sayıda kiĢiden oluĢturulan gruba verilen addır.
Eğitimden sağlığa, hizmet sektöründen imalat örgütlerine kadar birçok alanda ekip çalıĢması
yapılmaktadır. Sağlık ekibi iki veya daha fazla sağlık meslek üyesinin iĢbirliği içinde çalıĢtığı
bir birliktir.
Kurumların veya kuruluĢların ekip çalıĢmasını desteklemelerine iliĢkin nedenleri Ģöyle
sıralamak mümkündür:
 Etkin hizmet sunumu sağlar,
 ÇalıĢanların morallerini yükseltir,
 Hasta bakım kalitesini iyileĢtirir,
 ĠĢ organizasyonunda esneklik sağlar,
 Yeni fikirler üretme, etkili çözüm yolları bulmayı sağlar,
 Mesleki doyumu arttırır.
 ÇalıĢma motivasyonunu arttırır.
Ekip çalıĢmasını kurumlar veya kuruluĢlar için taĢıdığı önemi, çalıĢanlar, yönetim
personeli ve evde sağlık hizmeti boyutları ile ele almak doğru yaklaĢım olacaktır.
Ekip OluĢturmanın Gerekçesi
Ekip oluĢturmak hem yönetimin, hem de yönetim dıĢında kalanların isteklerini
karĢılayacak iki amaca hizmet etmelidir:
 Beraber çalıĢarak iĢin sonuçlarını iyileĢtirmek, problemleri çözmek, kararlar almak,
hedefler belirlemek ve grup içindeki çalıĢma iliĢkilerini düzeltmek,
 Grup üyeleri arasındaki kiĢisel iliĢkileri düzelterek, grup üyelerini gereksiz yakın
gözetimden kurtararak, yaĢamlarını zenginleĢtirerek, yaptıkları iĢin efendisi olmalarına
izin vererek, iĢleri baĢarıyla yapmaktan elde edilen yararlara katılmalarını sağlayarak
çalıĢma yaĢamının niteliğini iyileĢtirmek.
Ekip oluĢturmada gerçek bir baĢarı için yönetimin ve grup üyelerinin bu iki amaca
bağlanması zorunludur.
EKĠP LĠDERLĠĞĠ
Ekipler, gerekli durumlarda kontrolü ele alabilecek, donanımlı liderlere ihtiyaç
duyarlar. Liderden beklenen; yönlendirici olabilmesi, grup üyeleri arasında koordinasyon
sağlaması, güçlü iletiĢim becerilerine sahip olması ve takım üyelerinin aktif katılımını
sağlamasıdır. Lider, ekip elemanlarının uyum içinde, fakat farklılıklarını koruyarak
performans göstermelerini sağlamalıdır.
Liderin, kötü sonuç alınıp baĢarısız olunduğu durumda sorumluluğu kendisinin
üstlenmesi, iyi sonuçlar alınıp hedefe ulaĢtığı durumlarda ise “Biz” ruhunu ortaya çıkaran
davranıĢlarda bulunması arzu edilir. Lider, ekipte insanların iç coĢkularını, enerjilerini ortaya
çıkaran hedefler ve ortamlar oluĢturmalıdır. Bu Ģekilde teknik beceri, ruhla sentez oluĢturur ve
sonuçta ortaya sinerjik güç çıkar. Bu da baĢarıyı getirir.
Sağlık sektöründe biçimsel bir liderin yanı sıra biçimsel olmayan lider olabilir. Sağlık
kurumlarında biçimsel liderlerin örnekleri baĢhemĢireler, bölüm yöneticileri ve proje
91
baĢkanlarıdır. Ekipte biçimsel olmayan liderlerin belirlenmesi birkaç Ģekilde olabilir. Bazen
üyeler tarafından belirlenirken, bazen de ekip içinden bir kiĢi zaman içinde deneyimleri ve
becerileri ile ön plana çıkarak kendiliğinden lider konumuna geçer. Bu liderlere “doğal lider”
denir. Bazen de ekibin kurucusu yani üyeleri belirleyen kiĢi lider olarak ekiple çalıĢmaya
devam eder. Bazı ekiplerin birden fazla lideri olabilir. Bazı ekiplerde ise ekip üyeleri
tarafından dönüĢümlü liderlik yapılabilir.
Ekip Faaliyetleri Sürecinde Liderin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar
 Güven ve açıklık ortamı yaratmalı, ekip üyelerine kendilerine güvenilmediği hissini
verecek bütün söz ve hareketlerden kaçınmalıdır.
 Hedef ve misyona iliĢkin bağlantıyı kurmalıdır.
 Örnek olmalı, göstermeli, yönlendirmeli, geri bildirim vermeli, danıĢmanlık yapmalı
(koçluk yapmalı)
 Yaratıcılığı, risk almayı, çaba göstermeyi teĢvik etmelidir.
 Bilgiyi paylaĢmalı, ekip elemanlarını güçlendirmelidir. (daha iyi, hızlı ve kaliteli
hizmet sunma becerilerini artırmalı, eğitimlerle desteklemeli vb.),
 Ekibin kendini gittikçe daha fazla yönetir olmasına ve lidere daha az bağımlı hale
gelmesine yardımcı olmalıdır.
 Eğer zengin bir ortam isteniyorsa ekip içinde farklı düĢüncelerin konuĢulmasını
desteklemeli ve ekip üyelerinin farklı seslere muhakkak saygı göstermesini sağlamalıdır.
 Ekipler arası transferde, ekip içindeki görev dağılımının yeniden Ģekillendirilmesinde,
ekipten eleman alınmasında ya da ekibe eleman verilmesinde Ģartlara göre ekibin
görüĢleri almalıdır, gerçek ihtiyaç doğmadan eleman eklemesi yapmamalıdır.
 Ekip üyelerinin belli aralıklarla bir araya gelip yüz yüze görüĢmelerle iletiĢimin halinde
olmalarını sağlamalı, diğer zamanlarda da ekip içi iletiĢimin e-postalarla veya telefon
görüĢmeleri ile devam ettirilmesini teĢvik etmelidir.
 Lider ekip üyelerinin her birinin sorumluluk almasını sağlamalıdır.
 Ekip elemanlarını dinlemeli, ekibin taleplerini dikkate almalıdır.
 Ekibin ve ayrı ayrı ekip üyelerinin çabalarını takdir etmeli, herkese eĢit mesafede
durmalıdır.
 Ekibin içindeki kiĢisel iliĢkilerin niteliğini gözlemlemelidir.(kiĢilerin birbirini
desteklemesi, takdir etmesi, yardım etmesi gibi olumlu arkadaĢlık iliĢkilerinin
kurulmasını teĢvik etmelidir)
 ÇatıĢmalarla ilgilenmeli, çatıĢma yönetiminde yardımcı olmalıdır.
 Herhangi bir faaliyete katıldığında ekibi bölmemelidir. (Ekip üyelerine eĢit davranarak
birlik ve beraberliği desteklemelidir)
 Ekipler arası rekabeti, kontrollü olarak teĢvik etmelidir.
 Lider ekiplerin iĢlerini yürütürken inisiyatif kullanmasını ve ortak kararlar almasını
desteklemelidir.
 Verim alınamayacağını düĢünüyorsa ekip üyelerinin de fikrini alarak ekip çalıĢmasını
sonlandırmalıdır.
92
EKĠP ÇALIġMASINDA EKĠP ÜYELERĠNĠN ROLÜ
Bireyler genel olarak bireysel çalıĢmaya alıĢık olduğundan ekip çalıĢmasına inansa
bile baĢlarda zor gelebilir. Bu noktada irade gösterip ekip içi iletiĢim ve ekip çalıĢması devam
ettirilmelidir. Bir ekip üyesi sorumluluklarını yerine getirirken beraber çalıĢtığı arkadaĢlarını
düĢünerek hareket etmelidir. ÇalıĢmalarını aksatmasının ekibin ortak çalıĢmasını da sekteye
uğratacağını iyi bilmelidir. Kendini bir birey olarak değil bir bütünün ayrılmaz bir parçası
olarak görmelidir.
Her ekip üyesi ekip arkadaĢları için bir moral faktörü oluĢturmalıdır. Ekip üyeleri
birbirlerini, motive etmeli, baĢarılarında takdir etmeli, yenilgilerinde üzüntülerini
paylaĢmalıdır
Ekip üyeleri;
 Ekip etkinliklerine aktif olarak katılmalı ve destek vermeli,
 Diğer üyelerin duygu ve ihtiyaçlarını anlamaya çalıĢmalı,
 Kendi davranıĢlarının, diğer üyeler üzerindeki etkilerinin farkında olmalıdır.
EKĠPLER NEDEN BAġARISIZ OLURLAR?
Ekiplerin baĢarısız olma nedenleri temel olarak iki baĢlıkta toplanabilir.
 Kurum kültüründen kaynaklanan nedenler
 Ekip üyelerinden kaynaklanan nedenler
Kurum Kültüründen Kaynaklanan Nedenler:
Ekipler içinde yer aldıkları organizasyonun bir parçasıdırlar. Örgütün yapısı ve
iĢleyiĢi, yönetimin insanlara bakıĢı ve yönetim tarzı, ekiplerin yapısını ve iĢleyiĢini etkiler
ve ekip çalıĢmasının baĢarısını belirler.
Ekip Üyelerinin Seçilmesi: Ekibin baĢarılı olabilmesi için, beceri ya da kiĢilik özellikleri
yapılacak iĢe uygun olan kiĢiler seçilmelidir. Örgütün seçilecek kiĢilerde aranan özellikler
ile ilgili doğru kriterler belirlememesi, açık ve kararlı olmaması seçim sürecini etkiler.
HiyerarĢik Yapılanmalar: Her örgütün iĢleyiĢi ekip çalıĢması için uygun değildir.
Özellikle hiyerarĢik yapılanmalar yaratıcılık ve inisiyatif üzerinde bozucu etkilere sahiptir.
Buna karĢılık esnek ve özgür yapılanmalar ekip çalıĢmasını desteklerler.
Kontrol Zaafı: AĢırı kontrol bireylerde baskı oluĢturur ve tepki doğurur. AĢırı kontrolün
egemen olduğu bir ortamda ekip çalıĢması yürümez, çünkü insanlar ilkeler üzerinde
anlaĢmak ve uygulamak için irade gösteremezler.
Yetersiz Eğitim: Kurumun ekip üyelerini sürekli izleyerek eğitim ihtiyaçlarını tespit etmesi
ve karĢılaması gerekir.
DüĢük Motivasyon: Ġnsanların çalıĢtıkları kurumla ilgili duygu, düĢünce ve tutumları,
onların yapacakları iĢe ne kadar çaba harcamaya istekli olduklarını belirler. Motivasyonun
düĢük olduğu bir iĢ ortamında ekip çalıĢması boĢa zaman ve kaynak harcamaktır. Çünkü
93
insanlar ekibi baĢarıya ulaĢtıracak çabayı göstermeyecek ve bu çabayı birbirlerinden
bekleyecektir.
DüĢük Yaratıcılık: Öncelikle insanlar çalıĢtıkları örgütün yeni fikirlere ve katkılara değer
verdiğini hissetmelidir. Yaratıcılık eksikliği, etkin olmayan ekip çalıĢmasının da bir
sonucudur, ancak asıl sorun, yanlıĢ insanların seçilmiĢ olmasından, kısıtlayıcı bir yönetim
tarzından ya da en basiti herkesin gözünün geleceğe değil de bu güne veya geçmiĢe çevrili
olmasından kaynaklanır.
Uygun Olmayan Yönetim AnlayıĢı: Eğer üst yönetimin insanlara bakıĢı açık, dürüst,
destekleyici bir yönetim tarzının uygulanmasına izin vermiyorsa ekip çalıĢması baĢarılı
olamaz. Böl-yönet tarzı yaklaĢımlarla ya da tehdit ve baskı yoluyla motivasyon sağlamaya
çalıĢan yönetimlerde ekip çalıĢması verimli olmaz.
Terfi ve GeliĢim Planlama Eksikliği: Ġnsanların geliĢmeye ve giderek daha fazla
sorumluluk almaya ihtiyaçları vardır. Bu sağlanamadığı zaman yetenekli insan kaynağında
azalma olur ve kilit pozisyonlarda yetiĢmiĢ insan eksikliği hissedilmeye baĢlanır. Ekip
çalıĢması üst yönetim için de çok önemlidir. Terfi ve geliĢim sağlanamadığında üst yönetim
de gerekli insan kaynağından yoksun kalır.
Açık Olmayan Amaçlar: Kurumun nereye ve neden ulaĢmak istediği çalıĢanlar tarafından
bilinmeli ve kendi amaçları ile örtüĢtürülmelidir.
Adil Olmayan Ödüller: Kurumlarda mümkün olduğu kadar adil bir ödüllendirme sistemi
olmalıdır. Kendisinden daha az katkı sağlayan bir çalıĢanın ödüllendirilmesi, çalıĢan
motivasyonunu düĢürür.
Ekip Üyelerinden Kaynaklanan Nedenler:
Bir ekip iyi organize olduğu takdirde, onu oluĢturan bireylerin tek baĢlarına
yapabileceklerinden çok daha fazlasını yapma potansiyeline sahiptirler. Ancak aĢağıda yer
alan kiĢilik özellikleri ve davranıĢ biçimleri bulunan bireyler ekibin baĢarısını düĢürürler.
Ekip üyelerinin;
 KiĢisel geliĢime açık ve hazır olmamaları,
 Zorlanmadan kaçınmaları, düĢük standartlarla yetinmeleri,
 Risk ve sorumluluk almaktan çekinmeleri,
 Zamanı ve enerjiyi yanlıĢ kullanmaları,
 BaĢkalarının görüĢlerine tahammülsüz olmaları,
 ĠletiĢim becerilerinden yoksun olmaları ekip baĢarısını aĢağı çeker.
EKĠP OLARAK ÇALIġMANIN AVANTAJLARI
 Ekibin ortaya koyduğu ortak güç, ekibi oluĢturan üyelerin tek tek güçlerinin
toplamından daha büyük bir güç oluĢturmaktadır.
 Ekip üyeleri birbirlerinin baĢarısından memnuniyet duymakta ve üyeler birbirlerini
daha verimli çalıĢmak için teĢvik etmektedirler.
94






Yerinde taleplerde bulunmaktadırlar.
Ekip içi problemler ekip içinde halledilmektedir.
Diğer ekiplerin baĢarılarına ilgi duyulmaktadır.
Ġhtiyaçlarını kendileri belirleyebilmektedirler.
Ekip halinde çalıĢmak, yaratıcılık ve enerjiyi artırır.
Ekip çalıĢması, insanların yaptıkları iĢten hoĢlanmalarını ve etkinlik artıĢını sağlar.
MOTĠVASYON
Motivasyon, bir insanı belirli amaçlar için harekete geçiren güç demektir. Diğer bir
deyiĢle bir veya birden çok insanı belirli bir amaç doğrultusunda harekete geçiren çabadır. Bu
amaç üretim veya hizmet olabilir. Ġnsanları harekete geçiren, yönlerini belirleyen umutları,
inançları ve ihtiyaçları vardır.
Ekip ÇalıĢmasının ÇalıĢan Motivasyonuna Etkisi
Örgütlerde ekip temelli bir örgüt modelinin uygulanması, motivasyon açısından
beklenen performans düzeyinin ortaya çıkmasını sağlar. Ekiplerde çalıĢan bireyler kendilerini
daha az stresli bulurlar. Ekip içindeki rollerinden dolayı sorumluluk üstlenseler bile baĢarının
genel sorumluluğu bir bireyin omuzlarından birçok kiĢinin omuzlarına geçer. PaylaĢılan
sorumluluk, tek baĢına çalıĢan personelin çok yüksek hedefler ya da zorluklarla karĢılaĢtığı
zaman yaĢadığı panik ve çaresizliği hafifletir. Birey kendini daha fazla örgütün bir parçası gibi
hisseder, aidiyet duygusu artar. Ekipleri içindeki gerçek konum ve önemlerini görürler.
Ekip kararlarına ve faaliyetlerine üyelerin etkin katılımı, üyelik iliĢkilerinin
sürdürülmesi, ekip ikliminin arkadaĢça olması ve üyeler arasındaki iliĢkilerin artması
nedeniyle ekibin bağlılığı yüksek olur. Yüksek bağlılığın ekip üyelerinin morali ve iĢ
doyumuna olumlu etkileri bulunur.
Tek baĢına ekip üyeliği büyük doyum sağlasa bile, örgütün ekibe ve üyelerine değer
vermesi de bir mutluluk kaynağıdır. Ekibin ürettiği Ģeylerde, üyeler kendi çabalarının nihai
sonuçlarını görebildikleri için, baĢarı duygusu hissederler. Bu nihai ürün baĢka birimlerin ya
da ekiplerin iĢleyeceği bir hammadde olsa bile ekip üyeleri kendi ekiplerinin üretimini ve
bunun örgütün bütünsel üretimine etkisini görüp kavrarlar. Yönetimler örgütün bütünsel
üretimi ile ekiplerin kritik yeteneklerini birleĢtiren bir motivasyon programını her zaman
gündemde tutmalıdır.
Ekibin performansı ile kendi baĢarıları arasında bağ kuran üyeler, biliĢsel, duygusal ve
davranıĢsal boyutları ile olumlu bir sürecin içersinde ilerlerler.
Üyelerin baĢarısına iliĢkin duygu durumu, kendi baĢına büyük bir ödül içeriği taĢır.
Birçok örgüt, iyi yapılan iĢleri takdir etmek amacıyla ikramiyeler, hediyeler ve daha baĢka
maddi ödüller kullanır. Maddi ödüller iĢçinin üretkenliğini etkiler, buna karĢılık, insanların
iĢlerine, ekip ve kurumlarına olan kiĢisel bağlılığı güçlendiren manevi ödüllerin onlar
üzerindeki etkisi baĢarı duygusu, kendini gerçekleĢtirme duygusu sağlar ve üretkenliği güçlü
biçimde etkiler. Bireyleri tek tek motive etmenin maliyetinin ne denli yüksek olduğu
gözönüne getirildiğinde ekip çalıĢması yoluyla motivasyonun, etkin ve maliyeti düĢük bir
motivasyon tekniği olduğu ortaya çıkar.
95
8. ĠLETĠġĠM- DANIġMANLIK
SÜRE: 2x50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda hasta ailesi ile etkili iletiĢimi kurabilmesi ve
danıĢmanlık yapabilmesi konusunda bilgi kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 ĠletiĢimin tanımını yapabilmeli
 ĠletiĢimin önemini açıklayabilmeli
 Sözlü ve sözsüz iletiĢim tekniklerini sayabilmeli
 Empati kavramını açıklayabilmeli
 Etkin dinlemenin önemini açıklayabilmeli
 Etkili iletiĢimde sık kullanılan teknikleri sayabilmeli
 DanıĢmanlıktaki önemli noktaları sayabilmeli
 GörüĢme araçlarını sayabilmeli
 GörüĢme ilke ve tekniklerini sayabilmeli
 Çağrı iletiĢiminde iyi bir iletiĢim için gerekli kriterleri sayabilmeli.
YÖNTEM
 Anlatma
 Soru- cevap
 Grup tartıĢması
ARAÇ-GEREÇ
 Yazı tahtası, kâğıtları ve kalemleri
 Bilgisayar, veri gösteri cihazı
96
ĠLETĠġĠM VE DANIġMANLIK
ĠletiĢim, Latince bir kelime olan “Communicare” fiilinden gelmektedir. Kelime anlamı
ise “ortak kılma”dır. Dilimizde komünikasyon, haberleĢme veya bildiriĢim sözcükleriyle de
tanımlanır. DüĢünce, bilgi ve görüĢlerin konuĢma, yazı ve resim gibi semboller kullanılarak
paylaĢımı ve aktarımıdır. Toplumsal bir varlık olan insanın yaĢamı incelendiğinde, kiĢilerarası
iliĢkiler üzerine kurulu olduğu görülmektedir. Ġnsan, çevresindeki diğer insanlarla sürekli
iletiĢim ve etkileĢim içindedir.
ĠletiĢim sürekli bir olgudur, iki insan birbirinin farkına vardığı andan itibaren baĢlar.
Bu, kiĢilerarası iletiĢimin en temel ilkesidir. Ġki insan, birbirlerinin varlığının farkında ise
davranıĢları mesaj değeri içerir ve iletiĢim yaĢanır. KiĢilerarası iletiĢim için konuĢmak veya
susmak, hareket etmek veya etmemek aynı derecede mesaj değeri taĢımaktadır. Örneğin,
dargın olduğunuz bir arkadaĢınızla karĢılaĢtığınızda onunla konuĢmamanız, o durumda
iletiĢim olmadığı anlamına gelmez. Kızgın olduğunuz ve konuĢmak istemediğiniz mesajını
verir. Birbirimizin farkında olduğumuz sürece iletiĢim kurmamak söz konusu değildir.
KonuĢmayı reddetmek de bir iletiĢim mesajıdır ve önemli bir mesajdır.
Toplum içerisinde yüklenilen sorumluluklar, roller ve görevler insanlarla iletiĢim
kurma zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Ġhtiyacımız olan “etkili iletiĢimi”
sağlamaktır. Etkili iletiĢim, iletmek istediğimiz mesajı karĢımızdaki kiĢiye amaçladığımız
biçimde iletebilmek, isteneni elde etmek ve beklenen tepkiyi oluĢturmaktır. Daha sade bir
ifade ile „‟anlaĢmak‟‟tır.
Ġletilmek istenen mesajlar karĢıdaki kiĢiye her zaman amaçlanan biçimde
iletilemeyebilir. Bunun en önemli nedenlerinden biri algı faktörüdür. Algılama, kiĢinin geçmiĢ
yaĢantısından, gelecekle ilgili beklentilerinden ve o andaki duygu ve düĢüncelerinden
etkilenen, kiĢiye özgü bir süreçtir. Her insanın bakıĢ açısı ya da diğer bir deyiĢle kamerası
birbirinden farklıdır.
Farklı algılamaya zihin filtreleri yol açar. Bu filtreler arasında kiĢilik, değerler,
inançlar, deneyimler, ihtiyaçlar, beklentiler ve ruh halini sayılabilir. KiĢilerarası iletiĢimde
algı farklılıkları ve bunların yarattığı sorunlarla sık sık karĢılaĢılmaktadır. Bu sorunları
iliĢkilere zarar vermeyecek düzeye indirgemek için, hem kendi algımızı hem de
karĢımızdakinin algısını netleĢtirmeye çalıĢarak, sözcüklerin ötesindeki süreci yakalayabilmek
önemlidir. Sonuç olarak etkili iletiĢimde, algının belirleyici bir faktör olduğunu bilerek
iletiĢim sürecini baĢlatmak, sürecin doğru iĢlemesi açısından büyük önem taĢır.
ĠletiĢimde AnlaĢmayı KolaylaĢtıran Özellikler
Ġnsanlararası iletiĢimler temel olarak duygu ve düĢünce alıĢveriĢini yürütme
düzenleridir. Burada ana öğe „‟anlatmaktır‟‟. KiĢilerin anlatma eylemlerinin iletiĢim açısından
amacı ise „‟anlaĢılmaktır‟‟. ĠletiĢimde, kiĢilerarası anlaĢmaya zemin hazırlayacak ve
anlaĢmayı kolaylaĢtıracak bazı özellikler vardır. Bu özellikleri bilmek ve uygulamak iletiĢim
sürecini doğru yönetmek açısından kolaylık sağlar.
ĠletiĢimde Ġlk Dakika Önemlidir.
ĠletiĢimin özellikle ilk 30 saniyesi olumlu ve olumsuz etkiler bırakması bakımından
son derece önemlidir. KarĢı karĢıya gelen iki kiĢi arasındaki ilk etkileĢim, iletiĢim sürecinin
önemli bir belirleyicisidir. Bu etkiyi yaratan faktörler, kiĢinin giyiminden, beden dilinden,
kullandığı kelimelere kadar geniĢ bir dağılım gösterir. Ġlk izlenimin oluĢturduğu yargı iletiĢim
biçimimizde önemli rol oynar. Ġlk izlenim olumlu ise sürecin olumlu yönde devam etmesi
kolaylaĢır. Bu nedenle ilk dakikaların iyi değerlendirilmesi gerekir.
97
ĠletiĢim Sadece Bir Bilgi AlıĢveriĢi Değildir.
ĠletiĢim sadece bir bilgi alıĢveriĢi değildir. Bilgilenmek ve öğrenmek “anlamak” için
yeterli değildir. Kelimelerin sözlük anlamlarını ya da sizde çağrıĢtırdıkları anlamları,
karĢımızdaki kiĢinin eylem biçimleri ile birlikte değerlendirmek doğru iletiĢime imkan verir.
Örneğin “Bu ceketin baĢka rengi yok mu? diye soran bir müĢterinin sırtı satıcıya, yüzü de
kapıya dönükse, o büyük bir olasılıkla artık alıĢveriĢ yapacak potansiyel bir müĢteri olmaktan
çıkmıĢtır.
ĠletiĢim KiĢiye Değil KiĢiyle Yapılır.
ĠletiĢim baĢka bir kiĢiyle yapılandırılan bir süreçtir. Ġki kiĢinin aynı fizik ortamda
bulunmaları etkili iletiĢimi sağlamak için yeterli değildir, iki tarafın da iletiĢime açık olması
gerekir. Eğer alıcı kiĢi hazır değilse, iletiĢim yolu tıkanır. Bu nedenle bir iletiĢimin baĢarılı
olması ve amacına ulaĢabilmesi için iletiĢim becerilerinin yanı sıra, Ģu soruların cevaplarının
verilmesi yerinde olur.
• Ne söylemek istiyorum?
• Ne zaman söylersem, karĢımdaki kiĢinin iletiĢim kanalları açık olur?
• Nerede-hangi ortamda-iletiĢimi baĢlatırsam yerinde olur?
ĠletiĢim Bir Bütündür.
ĠletiĢimi kelimeler, eller, gözler gibi bütünlüğünde soyutlayarak süreçteki bir kesite
bakarak değerlendirmeye çalıĢmak bizi yanıltabilir. Doğru değerlendirme yapabilmek için
beden dili, sözcükler, ses tonu birlikte değerlendirilmelidir.
ĠLETĠġĠM
Sözsüz ĠletiĢim
Yüz ifadesi
Göz teması
Jestler, mimikler
Oturma biçimi
DuruĢ, yöneliĢ
Mesafe (alan)
Dokunma
DıĢ görünüĢ (kıyafet)
Sözlü ĠletiĢim
Dilin kullanımı
Sesin kullanımı
Etkin dinleme becerisi
Empati kurma becerisi
ĠletiĢim; doğuĢtan gelen bir yetenek değil, kazanılan bir beceridir. KiĢilerarası iletiĢim
becerilerini bilmek, etkili iletiĢimi sağlamak için gereklidir. ĠletiĢim becerileri, sözsüz ve
sözlü olarak ikiye ayrılabilir.
SÖZSÜZ ĠLETĠġĠM (BEDEN DĠLĠ)
Ġnsanlar ilk olarak beden dili ile iletiĢime geçerler. Bedensel tepkiler kendiliğindendir.
Beden dili iç dünyayı doğrudan yansıtır ve kontrolü güçtür. Sözlü mesajlar sözsüz mesajlara
göre (beden dili) daha kontrol edilebilir ve kasıtlıdır. Beden dili insanları etkilemede çok
önemlidir. Çünkü sözcükler sınırlıdır ve karmaĢık mesajları göndermede yardımcı olacak ayrı
bir kanala ihtiyaç vardır.
98
Beden dili aĢağıdaki öğeleri içerir:
Yüz ifadesi
Dokunma
Göz teması
DıĢ görünüĢ
Jestler, mimikler
Mesafe (alan)
Oturma biçimi
YöneliĢ, duruĢ
SÖZLÜ ĠLETĠġĠM
Yüz yüze karĢılıklı görüĢmeler, toplantılar, konferanslar ve telefon görüĢmeleri sözel
iletiĢim kurduğumuz durumlardır. Sözel iletiĢimde sesin doğru kullanımı ve etkin dinleme
önemlidir.
Dilin Kullanımı
KonuĢurken kısa, net ve dolaysız cümleler kurulmalı, akıcı ve anlaĢılır bir dil
kullanılmalıdır. Yeni tıbbi terimler mutlaka açıklanmalı. KonuĢma hızı da dilin kullanımında
önemli bir parametredir. Çok hızlı konuĢulduğunda dinleyiciler takip etmekte güçlük
çekebilir, çok yavaĢ konuĢulduğunda ise dikkatleri dağılabilir.
Sesin Kullanımı
KonuĢmada sesin duyguları ve düĢünceleri belirtmeye yarayan özelliğine “ton” denir.
Ġçinde bulunulan duygu durumu sese yansıtılmadan konuĢulduğunda monoton konuĢma
gerçekleĢir. Monoton konuĢmadaki tekdüzelik dinleyende bıkkınlık yaratır ve dikkatin
dağılmasına sebep olur. Bu konuĢma üslubuyla kiĢi ortaya ne kadar orijinal fikirler koysa da
ikna edici olmakta güçlük çekecektir. Sert ve kesin konuĢma biçimi ise çoğunlukla
dinleyenlerde savunuculuğa sebep olur ve rahatsızlık doğurur. Ayrıca sesine özür diler gibi bir
ton veren kiĢilerin, karsısındakiler tarafından istekleri kolayca geri çevrilir veya söyledikleri
önemsiz olarak görülür.
Ses tonu, rahatlatmalı, huzur ve güven vermelidir. Çoğunlukla gündelik iliĢkilerde
canlı, neĢeli, enerjik bir ses tonu insanlar üzerinde olumlu etki bırakır. Ġnsanlar arası
iliĢkilerde yaĢanan en küçük gerginlik, kendini önce ses tonuyla ortaya koyar.
Etkin Dinleme
Dinleme, söylenileni duymak değil ne söylendiğini anlamaya çalıĢmaktır.
KarĢımızdakini anlamanın ilk basamağı iyi bir dinleyici olmaktır. ĠletiĢim kurulan kiĢinin
söylediklerine ilgi göstermek, anlatılanların o kiĢi için taĢıdığı anlamın farkına varmak bir
beceridir.
Etkin dinleme söylenenleri yorumlamadan, çözüm getirmeden, kiĢisel tepkiler
vermeden, sadece duyguları anlayıp ifade etmektir. Etkin dinlemede, dinlenen kiĢinin duygu
ve düĢüncelerinin ne anlama geldiğini anlamaya çalıĢma ve anlaĢılan duygu ve düĢünceleri
kendi cümlelerimizle karĢıdaki kiĢiye iletme vardır.
Etkin dinleme yapıldığında sorun çözme kolaylaĢır, stres azalır, karĢı tarafın davranıĢ
değiĢikliğini kabul etmesi ve uygulaması kolaylaĢır, olumsuz duygular etkisini yitirir ve karĢı
taraf da dinlemeye istekli olur, bilgi daha kolay aktarılır.
 Dikkati vererek ve kesmeden dinleme,
 Ne söylendiğini, detayları ile hatırlama, gerekirse not alma
 GörüĢme sırasında anlatılan ile hissedilen duyguyu iyi izleme,
 Duyguları daha iyi anlayabilmek için sözel olmayan ipuçlarına bakma,
99
Empati
Carl Rogers empatiyi; “bir kiĢinin kendisini karĢısındaki kiĢinin yerine koyarak,
olaylara onun bakıĢ açısıyla bakması, o kiĢinin duygularını ve düĢüncelerini doğru olarak
anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecidir” Ģeklinde tanımlamıĢtır.
Empati kuracak kiĢi ilk olarak; kendisini karĢısındakinin yerine koymalı, olaylara
onun bakıĢ açısıyla bakmalı, ikinci olarak; o kiĢinin rolünde kısa süreli kalmalı, daha sonra bu
rolden çıkarak kendi yerine geçebilmelidir. Son olarak ise, empati kuran kiĢinin zihninde
oluĢan empatik anlayıĢ, karĢıdaki kiĢiye iletilmelidir (empatik tepki). KarĢıdaki kiĢinin duygu
ve düĢünceleri doğru anlaĢılsa bile, eğer anlaĢılan ifade edilmezse empati kurma süreci
tamamlanmıĢ sayılmaz. KarĢımızdaki insanlara beden dilimizi kullanarak ya da sözlü olarak
onu anladığımızı ifade ederek empatik tepki verilebilir ancak en doğrusu hem beden dilimizle
hem de sözcüklerimizle birlikte geribildirim vermektir.
Bir insana sempati duymak demek, o insanın sahip olduğu duygu ve düĢüncelerin aynısına
sahip olmak demektir. KarĢımızdaki kiĢiye sempati duyuyorsak, onunla birlikte acı çekeriz ya
da seviniriz. Empati kurduğumuzda ise karĢımızdakinin duygu ve düĢüncelerini anlamamız
esastır. Kendimizi sempati duyduğumuz kiĢinin yerine koymamız ve onu anlamamız gerekli
değildir; sempatide “yandaĢ” olmak esastır. Bir insanı “anlamak” baĢka Ģeydir, ona “hak
vermek” baĢka Ģey. Empatide anlamak, sempatide anlamıĢ olalım ya da olmayalım,
karĢımızdakine hak vermek söz konusudur. Bir baĢka örnek; bir ziyafettesiniz ve bir
yakınınız, yanında oturan kiĢinin üzerine yemek döktü. Eğer yakınınızın utandığını fark
ederseniz, bu empatidir. Eğer onunla birlikte siz de utanırsanız, sempati duymuĢ olursunuz.
Empati Süreci
 Ġlk olarak; empati kuracak kiĢi, kendisini karĢısındakinin yerine koymalı, olaylara
onun bakıĢ açısıyla bakmalıdır.
 Ġkinci olarak; o kiĢinin rolünde kısa süreli kalmalı, daha sonra bu rolden çıkarak kendi
yerine geçebilmelidir.
 Empati tanımındaki son öğe ise, empati kuran kiĢinin zihninde oluĢan empatik
anlayıĢın, karĢıdaki kiĢiye iletilmesi davranıĢıdır.
ETKĠLĠ ĠLETĠġĠMDE SIK KULLANILAN TEKNĠKLER
Ben Dili
"Ben” dili, kiĢinin o anda karĢılaĢtığı durum veya davranıĢ karĢısında, kiĢisel tepkisini
duygu ve düĢüncelerle açıklayan bir ifade tarzıdır. BaĢkalarıyla ilgili değerlendirme ve
yorumlara değil, kiĢinin kendi duygu ve yaĢantılarına vurgusudur. Kendi duygu ve
düĢüncelerimizi içtenlikle ifade etmemizdir. "Ben" mesajını duyan kiĢi, karĢısındakine ne
hissettirdiğini öğrenir ve eğer bu olumsuz bir duyguysa, kendi isteğiyle davranıĢını değiĢtirir.
Yani davranıĢın sorumluluğu tümüyle kendisine aittir. Suçlama olmadığı için "ben" mesajı ile
gönderilen iletiler, genellikle gönüllü bir farklı davranma çabasına zemin hazırlar. "Ben"
dilinin en önemli yanı; "ben böyle hissediyorum ama bu davranıĢın herkese böyle
hissettirmeyebilir" mesajı içerdiğinden kiĢinin suçlanmadan davranıĢını gözden geçirmesine
olanak tanımasıdır.
Ben dilinin özellikleri
 Hissedilenleri ifade eder.
 Ġyi niyetle iĢbirliği çağrısıdır.
100









Çözüm getirmez, durumu açıklar.
Güven geliĢtirir.
Suçlamaz, yargılamaz.
Savunmaya itmez.
PaylaĢmaya çağrıdır.
KarĢıdaki kiĢide düĢünme ve empati yaratır.
Hisler ve kaygılar açıkça dile getirilir.
Durum, davranıĢ ve olumsuz duygu belirtilir.
KiĢiliğe saldırı yoktur.
Sen Dili:
Sen mesajı, sen kelimesi ile baĢlayan cümleler, sen-dilidir (Ör: Sen zaten hep yüksek
sesle konuşursun). Sen dili kızgınlığın gerçek nedenini açıklamaz. KiĢi karĢısındakinin neden
kızdığını anlayamaz. Sen dili ile gönderilen kızgınlık ifadeleri, davranıĢa değil, kiĢiye yönelik
açık saldırıdır. Kızgınlığın kiĢiye yönelik olması kiĢiyi sarsar, gücendirir, kızdırır, onun
karĢılık vermesine yol açar. Zamanla kiĢi içine kapanır iletiĢimini keser kiĢi kendisinin
sevilmediğini düĢünebilir. Onuru kırılan birey, “Ama sen de hatalı davranıyorsun” diyerek
karĢılık vermeye baĢlar. O da duygularını sen dili ile ifade etmeye baĢlar.
Sen dilinin özellikleri
 Suçlayıcıdır.
 Kusur bulur, yargılayıcı, aĢağılayıcı mesajlar taĢır.
 ĠĢbirliğinden uzaklaĢtırır.
 Savunucu ve düĢmanca tavırlara neden olur.
Sandviç Metodu:
ĠletiĢimi olumlu yönde sürdürmemizi sağlayan bir diğer teknik de “Sandviç Metodu” dur.
Özellikle karĢımızdakine olumsuz bir eleĢtiri verme durumunda, olumsuz bir durum ya da
davranıĢın geribildiriminde etkili bir tekniktir. Önce olumluyla baĢlanır, arada olumsuz
söylenir ve ileti olumluyla bitirilir.
DANIġMANLIK
DanıĢmanlık, danıĢılan konu hakkında Bireye ustalaĢmıĢ kiĢiler tarafından güvenilir
bilgi verilerek bilinçlendirilmesine; kendi düĢüncesini oluĢturabilmesine yardım edilmesidir.
DanıĢmanlıktaki önemli noktalar Ģöyle ifade edilebilir:
a) DanıĢmanlık Bir Uzmanlar Ortaklığıdır; DanıĢman; konusunda bilgi, beceri ve tecrübe
sahibidir, hizmet alan ise herkesten daha çok kendi yaĢantısı, istek ve duyguları konusunda
bilgi ve tecrübe sahibidir. Her ikisi de birbiri için önemlidir, her biri diğerinde olmayan
bilgiye sahiptir ve bu nedenle “iki yönlü iletiĢimi” geliĢtirmek zorundadırlar.
b) Doktor-Hasta “Hizmet Sunan-BaĢvuran” ĠliĢkisi önemlidir; Yapılan bir çalıĢma
doktorların yirmi dakikalık bir görüĢmenin yalnızca bir dakikalık bölümünde bilgi
verdiklerini ve bilgi vermek için harcadıkları zamanı gözlerinde büyüttüklerini ortaya
çıkarmıĢtır. BaĢka bir çalıĢmada ise doktorların %72‟si hastaların sözünü 18-23 saniyede
kesmektedir ve hastaların bilgilenme isteğini görmezden gelmektedir. Geleneksel hasta
yaklaĢımının çoğunlukla baĢvuranın benlik saygısını, kendine güvenini azalttığı ve kontrolünü
ele geçirerek onu bağımlı kıldığı ve uyumsuzluk oranının % 25-50 arasında olduğu
görülmüĢtür.
101
c) Paternalistik YaklaĢım; Yıllarca hasta-hekim iliĢkisinde yaygın olarak görülen ve hem
hekimler hem de hizmet alanlar tarafından benimsenen paternalistik yaklaĢım; hekimi “her
Ģeyi bilen”, “her Ģeye kadir” ve “hasta adına en doğru karar veren” kiĢi konumuna getiren bir
yaklaĢımdır. Kararın hastaya değil hekime ait olması savunulur, hasta soru sormamalı, itiraz
etmemeli ve uysal olmalıdır.
d) Katılımcı YaklaĢım; Sağlık hizmeti sunanların, yetiĢkin-yetiĢkin iliĢkisini “uzmanlar
ortaklığını” baĢlatması çok önemlidir.
 Tehdit edici olmayan bir iĢ ortamı oluĢturarak
 BaĢvuranın dünyasına karĢı duyarlı olarak
 Anlayarak
 Destekleyerek
 Birlikte çalıĢarak, sorunlar çözümlenebilir.
GörüĢme
GörüĢme Nedir?
GörüĢme, yüz yüze gelen iki veya daha fazla kiĢinin, belli bir amaçla sözel ve sözel olmayan
iletiĢim araç ve tekniklerini kullanarak yarattıkları bir etkileĢimdir.
GörüĢme Hangi Amaçlarla Yapılır?
KiĢiden, gözlenmesi olanaksız davranıĢları, tutum ve düĢünceleri konusunda sözel bilgiler
almak, bireyin kiĢilik örüntüsünü, zihinsel duygusal ve sosyal niteliklerini tanımak ve teĢhis
etmek, bireyin davranıĢlarını değiĢtirmek ve düzeltmek amaçlanır.
Bilgi Verme GörüĢmeleri
a) ĠĢ ve Meslek Hakkında Bilgi Verme GörüĢmeleri,
b) Yeni Duruma AlıĢtırma / Oryantasyon GörüĢmeleri,
c) DanıĢmanlık GörüĢmeleridir.
KiĢisel Yardıma Yönelik GörüĢmeler
a) Bireyin kendisini ve sorununu daha iyi tanımasına,
b) YaĢamını etkileyen konularda etkili kararlar verebilmesinde,
c) Çevresini daha iyi organize edebilmesine,
d) Ġnsanlarla iyi iliĢkiler kurabilmesine ve
e) Sorunlarını çözebilmesine yardım etmektir.
GörüĢme Araçları
1. Gözlem: Bireyin hem kendisini hem de çevresel faktörleri içeren dinamik bir süreçtir.
GörüĢme baĢlangıcından sonuna kadar tüm süreçte dikkat edilmesi gereken bir beceridir.
Söylenmeyenlerle de ilgilenilmelidir.
2. Dinleme: GörüĢmenin temel tekniklerinden birisidir. Ġyi bir dinleyici olmak ve kiĢinin
söylediklerinin gerçek anlamını iyice kavramak gerekir.
3. KonuĢma: Sağlık Profosyoneli daha az konuĢmalı, daha çok diğer iletiĢim ve
pekiĢtirme yollarını kullanmayı tercih etmelidir. Sorumluluğun PaylaĢılması çok
önemlidir. Yardım amaçlı görüĢmelerde, her iki tarafın sorumlulukları paylaĢması ve
kendilerine düĢen sorumlulukları yerine getirmeleri gerekir. Tüm sorumlulukların
profesyonel tarafından alınması uygun değildir.
4. Soru Sorma: Sözel iletiĢim araçlarından birisidir.
102
Ne Zaman Soru Sorulmalı?
 KiĢi söylemek istediği bir Ģeyi söyleyemediği ya da güçlük çektiği zaman konuĢmasını
kolaylaĢtırmak amaçlı soru sorulabilir.
 Kaygıların görüĢme iliĢkisini karıĢtırdığı veya kiĢinin kendisini güven içinde ve rahat
hissetmediği anlarda soru sorulabilir.
 GörüĢme sırasında arada atlanmıĢ veya yarım bırakılmıĢ konuları hatırlatıcı nitelikte
sorular sorulabilir.
 Özel bir konuda bilgi almak ve görüĢmeyi geniĢletmek, açmak ve bireyin duygusal
davranıĢlarını gözlemek için de sorular sorulabilir.
Soru Türleri
 Açık uçlu sorular: “Bu konuda ne hissediyorsunuz?”
 Kapalı uçlu sorular: “Ağrınız var mı?”
 Yönlendirici olan ve olmayan sorular:“Tekrar konuya dönelim mi?”
 Dolaylı ve dolaysız sorular, Direk olarak sorulduğunda bireyi olumsuz olarak
etkileyebelicek soru tipidir: “Son zamanlarda daha önce severek yaptığınız
faaliyetlere karşı ilginiz azaldı mı?”
 Seçenekli sorular,
 Niçin‟li sorular.
5. Yansıtma ve PekiĢtirme (olumlu geri bildirim)
6. Sonlandırma: GörüĢmede ele alınan konuları özetlenmeyle birlikte bir sonraki
görüĢmenin planlanmasını içermektedir.
7.
GörüĢme Ġlke ve Teknikleri
 GörüĢme mümkünse sakin bir yerde yapılmalıdır.
 GörüĢme gerekli hallerde kiĢi ile yalnız olarak yapılmalıdır.
 Birey/bireylerle iyi iliĢkiler kurulmalı.
 Bireyin kendini ifade etmesine olanak sağlanmalı.
 Bireyin duyguları dikkate alınmalı
 EleĢtiri ve kaçınmalı.
 Açık ve sade bir dil kullanılmalı.
 Açık uçlu sorular sorulmalı.
 Sözel olmayan ipuçları izlenmeli. (Beden dili göz teması)
EVDE SAĞLIK KOORDĠNASYON MERKEZĠ VE BĠRĠMLERĠNDE ÇAĞRI
ĠLETĠġĠMĠ
Evde sağlık hizmetleri için koordinasyon ve çağrı iletiĢimini içeren hizmetler oldukça
önemlidir. Koordinasyon; belli bir amaca ulaĢmak için türlü iĢler arasında bağlantı, iliĢki,
düzen ve uyum sağlamadır. Çağrı merkezleri ve birimlerde çalıĢan personelin iletiĢim
ilkelerine uygun konuĢmaları ve profesyonel bir dil kullanmaları hizmetin kalitesi aĢağıdaki
kriterler açısından çok önemlidir:
 Kurumun ismini duyurmak
 Kurumun marka değerini arttırmak
 Diğer kurumlardan farklı kılmak
103





Hizmetin kalitesini yükseltmek
Sürekliliği sağlamak
Bireylerin memnuniyetini sağlamak
Diğer kurumlarla iĢbirliği yaratmak
Kurum içi faaliyetlere veri oluĢturmak
Aradığınızda/Arandığınızda:
 Kendini tanıtma/kurumu tanıtma
 Müsait misiniz sorusu
 Arayan kendini tanıtınca hemen not etme
 Sözünü kesmeme
 Aktarma ya da sormak gerekiyorsa önce ne yapacağınızı söyleme
 Tek tek ve tane tane konuĢma
 Öfkeye öfkeyle yanıt vermeme.
 SelamlaĢma ile bitirme
 YanlıĢ bir numarayı aradığınızda orasının neresi olduğunu sormak yerine numarayı siz
tekrarlama
 Telefonla görüĢürken baĢka Ģeylerle ilgilenmeme.
 TeĢekkür etme
 Rica etme
Telefonla ĠletiĢim Engelleri
 Bilmiyorum
 Bu mümkün değil
 Yapmak zorundasınız
 Bir saniye bekleyin
 Hayır
 ArkadaĢım, dostum, canım
Yerine;
 AraĢtırıp size döneceğim
 Emin değilim sizi arayacağım
 Yapabileceklerim bunlar
 Mümkün olup olmadığından emin değilim
 Hanımefendi, beyefendi
Sonuçta;
 Dinlemeye istekli olun
 Ön yargılardan kurtulun
 Zaman ayırın
 BaĢka bir Ģeyle ilgilenmeyin
 Önemli hissetmesini sağlayın
 Hasta mahremiyetine önem verin
 Tek ve mutlak amaç müĢteriyi memnun etmek olsun
 Birlikte çalıĢtığımız diğer birimlerin iĢ yükünü azaltın
 Takip altındaki her hastaya çağrı merkezlerini aramaları gereken durumların listesini
verin
 Her bir soru için standart cevap metinleriniz olsun
104








ĠkiĢer saat ara ile mola verin
KoĢulsuz kabul edin
Sık sık onaylayın
Neden, niçin, niye gibi hesap sorucu sözcüklerden kaçının (ne, nasıl serbest)
Çağrı merkezinde görev alan bireylerin öncelikli eğitim almalarını talep edin
Kurumunuzun yüzü olduğunuzu unutmayın
Öfkeye öfkeyle cevap vermeyin
Öfkeyi içselleĢtirmeyin/ kiĢiselleĢtirmeyin.
105
9. HASTA VE AĠLESĠNE PSĠKO-SOSYAL DESTEK
SÜRE:50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, hasta ve ailesinin duygusal tepkileri ve
psikososyal gereksinimleri konusunda bilgi kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Evde sağlık hizmetine gereksinim duyan kiĢilerin psikososyal risklerini
tanımlayabilmeli
 Evde sağlık hizmetine gereksinim duyan kiĢilerin psikososyal gereksinimlerini
belirleyebilmeli
 Evde sağlık hizmetine gereksinimlerine yönelik müdahale planı oluĢturabilmeli
 Evde sağlık hizmetinde oluĢturulan müdahale planını uygulayabilmeli
 Müdahale planının sürdürebilmeli
 Evde sağlık hizmeti gereksinimlerine yönelik müdahale planını değerlendirebilmeli ve
yeni oluĢan sorunlara yönelik ek müdahale planları oluĢturulabilmeli
 Hasta ve hasta yakınının müdahale planı çerçevesinde psikososyal desteği nasıl
alabileceği konusunda bilgilendirebilmeli
 Hastaya bakım veren aile üyeleri ve yakınlarının psikososyal güçlüklerini ve yüklerini
tanımlayabilmeli,
 Müdahale planını multidisipliner yaklaĢım içerisinde standartlara uygun
uygulayabilmeli
 Gerekli durumlarda ileri uzmanlık alanları için hasta ve ailesini yönlendirebilmeli
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
 Role-play
 Vaka çalıĢması
 Video gösterimi
 Grup tartıĢması
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
106
Hasta ve Ailesinin Psikososyal Riskleri:
 Hastanın hastalıkla ilgili algısı (hastalıkla ilgili bilgi, hastalığı kabullenme süreci, öz
bakım eksikliği, benlik saygısında azalma, ekonomik, fiziksel kayıplar, vb.,)
 Kültürel farklılıklar (dil farklılığından kaynaklanan iletiĢim sıkıntısı, din vb.)
 Hastalık sonrası oluĢabilecek psikolojik sorunları (hem hasta hem bakım veren)
 Yalnızlık, aile desteğinin olmaması
 Ġhmal, istismar, Ģiddet( psikolojik, fizyolojik, ekonomik, cinsel)
 Mahremiyet,
 Ekonomik sıkıntılar, iĢsizlik
 Sosyal olanakların kısıtlılığı
 Yorgunluk, tükenmiĢlik
 Gerçekçi beklentilerin oluĢmaması
 Çevresel faktörler
Planlama ve Müdahale:
 Evde sağlık ekibi bütüncül yaklaĢım prensibi doğrultusunda hasta ve bakım
verenlerinin psikososyal konularla ilgili görüĢlerini de alarak müdahale planlarını
oluĢturur.
 Bu plan dahilinde multidispliner yaklaĢım içerisinde, uygulama basamakları
oluĢturulur ve uygular.
 Hasta ve bakımverenin tedavi ekibi ile iliĢkisinin değerlendirilmesini yapar.
 Belirlenen ruhsal sorunlara yönelik bireysel ve ailesel terapötik müdahaleler yapılır.
 Hasta ve hasta bakım verenlerinin diğer destek kaynaklarını kullanarak yüklerini
azaltacak giriĢimlerde bulunur.
 Hasta ve bakımvereni hastalık, hastalığın süreci, hastalığın uzun dönemli etkileri,
yaĢanabilecek zorluklar konusunda ayrıntılı bilgilendirme yapar.
 Hasta ve bakım verenlerinin hastalıkla ilgili uyum sürecinde yaĢadığı sıkıntılar
konusunda destekler.
 Kültürel farklılıklara duyarlı yaklaĢımda bulunur.
 Hasta ve bakım verenlerinin yaĢadıkları ekonomik ve sosyal sorunlarla ilgili
kaynakları bularak harekete geçirir.
 Aile içi iletiĢimle ilgili güçlendirme yapar.
 Hastanın hastalığı ilgili baĢ etme kapasitelerini güçlendirir.
 Hastanın yaĢadığı fiziksel ve çevresel sıkıntılar konusunda bilgilendirme,
bilinçlendirme, kaynak bulma konularında giriĢimlerde bulunur.
 Sağlık ve sosyal hizmetlere ulaĢım imkanlarını arttırmada yardımcı olur.
 Hastaya ve bakım verene yasal hakları ile ilgili bilgilendirme yaparak, kaynakları
harekete geçirmede görev alır.
 Hasta ve bakım verene yaĢam kalitelerinin arttırılmasına (bağımsızlığının arttırılması,
sağlıklı yaĢam becerilerinin kazandırılması, mekansal uyuma yönelik müdahalelerin
yapılması) yönelik çalıĢır.
 Yeni yaĢam ilgi alanlarının belirlenmesi, umudun korunması ve motivasyonunun
arttırılmasına yönelik çalıĢır.
 Manevi ihtiyaçların karĢılanması için iĢbirliği yapar.
 Hasta ve bakım verenlere yönelik destek grup çalıĢmaları planlar ve yürütür.
 Hasta ve bakım verenin ihmal ve istismar yönünden değerlendirmesini yapar, saptanan
ihmale yönelik gereken mesleki çalıĢmayı yapar.
 Hastalıkla ilgili çalıĢan Sivil Toplum KuruluĢlarına yönlendirme yapar.
 Problem çözme becerilerinin arttırılmasına yönelik çalıĢır.
107
 Özellikle intihar düĢüncesi ya da giriĢimlerine yönelik değerlendirme ve gerekli
müdahalenin yapılmasını sağlar.
 Yas danıĢmanlığı yapar.
Ġzleme ve Yeniden Değerlendirme:
 Süreçte hasta ve bakım verenin yaĢadığı sorunların tespitine yönelik kullanılan
ölçeklerle periyodik değerlendirme yapılır.
108
10. STRES YÖNETĠMĠ
SÜRE: 50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, stres yönetimi konusunda bilgi kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Stres kavramını tanımlayabilmeli
 ÇeĢitli stres kaynaklarını sayabilmeli
 Strese verilen fiziksel, duygusal, davranıĢsal tepkileri sayabilmeli
 Uzun süreli stresin sebep olduğu hastalıkları açıklayabilmeli
 Stresle baĢa çıkma yöntemlerini sayabilmeli
 Bireysel stres tepkilerini açıklayabilmeli
 Doğru nefes alma tekniklerini uygulayabilmeli
 ĠĢ ortamından kaynaklanan stres faktörlerini sayabilmeli
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
109
STRES VE STRESLE BAġA ÇIKMA YÖNTEMLERĠ
“Stres” kelime kökeni olarak Latince “estrictia”dan gelmektedir. 17. yüzyılda stres
felaket, bela, musibet, dert, keder, elem gibi anlamlarda kullanılmıĢtır. 18. ve 19. yüzyıllarda
kavramın anlamı değiĢmiĢ ve güç, baskı, zor gibi anlamlarda kullanılmıĢtır. 19. yüzyıl- 20.
yüzyıllarda stres, bedensel ve ruhsal hastalıkların sebebi olarak düĢünülmüĢtür.
Stres;
Bireyin kendisini rahatsız eden bir ortamda organizmanın verdiği (her türlü) cevaptır.
Stres, yaĢanan sürecin uzunluğu, ard arda yaĢanması ya da niteliği açısından uzun
süreli stres ve kısa süreli stres olarak iki baĢlık altında tanımlanabilir.
Kısa Süreli Stres
Kısa süreli stres bireyin stres kaynağına yönelip onunla bir Ģekilde baĢa çıkmaya
çalıĢtıktan sonra rahatlayıp gevĢeyebildiği, günlük iĢlerine devam edebildiği türden bir
strestir. Bu kısa süreli stres durumundan önce bedenimiz bir rahatlık ve gevĢeklik halindedir,
yani dengededir. Stres anında ise, bu denge ve gevĢemiĢ hal yerini kaygılı duruma tırmanır,
tıpkı kalp atıĢlarını gösteren ekrandaki ani yükselme gibi. Stresli durum ortadan kalkınca ise,
bedensel iĢlevler stres öncesi düzeyinde altına inerek bize yeniden toparlanma fırsatı verir.
Son olarak, bedensel iĢlevlerimiz stres öncesi düzeye geri döner ve süreç genellikle zarar
görmeden atlatılır. Örneğin; Ali Bey toplantı sırasında, müdürünün aniden kendisinden son
altı aylık satıĢlarla ilgili değerlendirme istemesiyle gergin ve kaygılı bir hal alır.
Değerlendirme konuĢması bittiğinde ise gevĢemeye baĢlar ve toplantıyı dinlemeye devam
eder. Bu örnekte Ali Bey‟in stres kaynağı birden ortaya çıkan ve çözümlenebilen türdendir.
Müdürünün önceden hazırlık yapmadan istediği rapor Ali Bey‟i, rahatsız etmiĢtir. Ancak
stresli durum ortadan kalkınca gevĢemiĢ ve normal durumuna geri dönmüĢtür. Bu tarz kısa
süreli bir stres durumunda, öncesi durumuna kısa sürede geri dönüldüğünden bedenimiz zarar
görmez.
Uzun Süreli Stres
Maddi sıkıntılar, evlilik ya da iliĢki sorunları gibi bazı stres oluĢturan durumların
çözümü kolay değildir. Bu ve bunun gibi devam eden stres kaynakları karĢısında bedenimiz
yukarıdaki gibi fizyolojik tepkiler gösterir ve bu tepkiler artarak sürer. KiĢi, bu tepkiler azalsa
da, stres öncesi düzeye dönmekte güçlük yaĢar veya dönemez. ĠĢte bu uzun süreli strestir.
Birden çok kısa süreli stres ve kısa süreli stres kaynaklarının peĢ peĢe gelmesi de uzun süreli
strese neden olabilir. Örneğin; iĢe geç kalmak, yöneticiden uyarı almak, hastalanmak,
ödenmesi unutulan faturalar vb. durumların peĢ peĢe yaĢanması daha biriyle baĢa çıkamadan
ötekiyle karĢılaĢılması gibi durumlarda stresle baĢa çıkmada güçlük yaĢanır ve stres öncesi
düzeye geri dönülemeyebilir.
Uzun süreli stres fiziksel ve ruhsal açıdan tükenmeye yol açabilir.
Tükenmenin fiziksel belirtileri;
 AĢırı iĢtahsızlık ya da aĢırı yemek yeme,
 Sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi,
 Sıkça görülen migren tarzı baĢ ağrıları,
 Geceleri uyumama,
 Mide ağrıları, kilo kaybı,
110
 Nefes darlığı,
 Kramplar ve adale spazmları,
 Yüksek tansiyon,
 Ellerde titreme.
Tükenmenin Duygusal, BiliĢsel, DavranıĢsal belirtileri:
 AĢırı duyarlılık, tedirginlik, korku ve endiĢe,
 Çabuk sinirlenme, kolay öfkelenme,
 Dikkat, konsantrasyon eksikliği,
 Umutsuz, Ģüpheci olma,
 Gülme isteğinde azalma,
 Hayattan zevk alamama.
Uzun Süreli Stresin Sebep Olduğu Hastalıklar
Selye‟ye göre, stresin uzun süre devam etmesi, bedende sistematik yıpranmalara,
hasarlara ve hatta ölüme yol açabilir.
 Kalp ve Damar hastalıkları,
 Yüksek Tansiyon,
 Endokrin Sistem Hastalıkları (diyabet..)
 Sindirim Sistemi Hastalıkları (mide ve bağırsak ülserleri),
 AĢırı içki, sigara ve ilaç tüketimi sonucu oluĢan akciğer ve karaciğer kanserleri,
 Ruh Sağlığı Bozuklukları (kronik kaygı, depresyon), kronik stresin neden olduğu
hastalık gruplarıdır.
Stres Kaynakları
Stres yaratan kaynaklar baĢlıca üç grupta toplanabilir;
1. Bireyin Kendisi ile Ġlgili KiĢisel Stres Kaynakları: KiĢilerin stres kaynakları çoğu kez
onların kiĢiliklerini ortaya çıkaran huyları, mizaçları, karakterleri ve yetenekleri olabilir.
BaĢka bir deyiĢle, stresin kaynağı bizzat bireyin kendi kiĢiliği olabilir.
Stres yaratan düĢünce biçimleri de bireysel stres kaynakları içerisinde yer alır.
Mükemmeliyetçilik, “Ya hep ya hiç” tarzı düĢünme (Ör:“Ġnsan bir iĢi en iyi Ģekilde
yapmayacaksa, hiç baĢlamasın daha iyi”), kiĢiselleĢtirme (Ör: Selam vermedi yanlıĢ bir Ģey
mi yaptım acaba?), aĢırı genelleme (Ör:“Eyvah toplantıya geç kaldım, zaten hangi iĢi
becerebildim ki”) vb.
Bir diğer stres faktörü de yaĢanan gündelik sıkıntılardır. Gündelik sıkıntıların fiziksel
ve ruhsal sağlığımız üzerindeki etkisi, çoğunlukla bu sıkıntıların sıklığı, süresi ve
yoğunluğuna bağlıysa da, kiĢinin onlara yüklediği anlam, verdiği önem ve kiĢiler arası
sorunlarla baĢa çıkmadaki beceri düzeyi ile de yakından ilgilidir.
2. Bireyin YaĢadığı Genel Çevrenin OluĢturduğu Stres Kaynakları: Bireyin iĢ hayatı
dıĢındaki stres kaynaklarıdır. Bunlar; aile sorunları, tekdüzelik, ekonomik sorunlar, siyasi ve
politik belirsizlikler, sosyal ve kültürel değiĢmeler, yaĢanılan kentteki ulaĢım sorunları, çevre
kirliliği, teknolojik geliĢmelerin getirdiği yenilikler vb. olarak sıralanabilirler.
3. Bireyin ĠĢ Çevresinin Yarattığı Örgütsel Stres Kaynakları: Bir örgütte iĢgörenleri
etkileyen farklı stres kaynakları bulunmaktadır. Bunlar; örgütsel özelliklere (örgütsel
politikalar, örgütsel yapı, örgütsel süreç) iliĢkin ve iĢ gerekleri ve rol özelliklerine (çalıĢma
111
koĢulları, iĢ koĢulları, kiĢiler arası iliĢkiler, rol çatıĢması vb.) iliĢkin stres kaynakları olarak
sıralanabilirler.
4. Kronik hastalıklar: Stres herkes tarafından algılanır, ancak herkesin aynı olaya verdiği
tepki (cevap) (davranıĢ) farklı Ģiddette olur. Belli bir seviyeye kadar stres gerekli ve
faydalıdır. Çünkü organizmanın harekete geçmesini sağlar. Ancak belirli bir noktadan sonra
stres zararlı olmaya baĢlar. KiĢiye zarar verir.
Stresörler
Organizmada stres yanıtının oluĢmasına neden olan etmenler stresör olarak
adlandırılır. Stresörler, uyum sağlamaçabası gerektiren, yaĢamda değiĢikliğe yol açan durum
ya da olaylar‟ Ģeklinde tanımlanabilir. Stres, herkesin hayatı boyunca her an karĢılaĢtığı bir
durumdur. Canlının kapasitesini zorlar. Kapasiteyi aĢtığında ise kiĢinin yaĢamla uyumunu
bozar.
 Fiziksel stresörler
 Sosyal stresörler
 Psikolojik stresörler
Stresin Nedenleri
Dışsal etkenler:
 Hayatımızda ani ve büyük değiĢimler
 ĠĢ veya okul
 ĠliĢki sorunları
 Ekonomik sorunlar
 Kültürel sorunlar
 Çok meĢgul olmak
 Aile ve çocuklar
İçsel etkenler:
 Süreğen kaygılı yapı
 Olumsuz bakıĢ açısı
 Olumsuz konuĢma
 Gerçekle bağdaĢmayan beklentiler
 Mükemmeliyetçilik
 Esnemeyen düĢünme, konuĢma ve davranıĢ
 Hep ya da hiç tutumu
Stresin Etkileri
 Verimliliği düĢürür.
 Kararsızlık yaĢanabilir.
 Hayattan zevk almayı engelleyebilir.
 Duygusal iliĢkilerinizden uzaklaĢtırabilir.
 Öfke, düĢmanlık ve kızgınlığa neden olabilir
 Değersizlik, güvensizlik gibi duyguları yaĢatabilir.
112
Bedensel Tepkiler
 Solunum sayısı artar
 Kalp vurum sayısı artar ve kan basıncı yükselir
 Kas gerimi artar
 Sindirim yavaĢlar veya durur
 Bütün duyumlar artar
 Stres nedeniyle dengenin bozulması, canlılığı korumaya yönelik alarm tepkisinin
yaĢanmasına sebep olur.
 Bozulan dengenin yeniden kurulması için yeni duruma uyum sağlanması gerekir
Duygusal Tepkiler
 Huzursuzluk, sıkıntı, gerginlik
 Kaygılı olmak
 NeĢesizleĢme, durgunlaĢma, çökkünlük hali
 Sinirlilik, saldırganlık veya kayıtsızlık
 Duygusal olma
 Öfke
Zihinsel Tepkiler
 Unutkanlık
 Konsantrasyonda azalma
 Kararsızlık
 Organize olamamak
 Zihin karıĢıklığı
 Ġlgi azalması
 Matematik hataların artması
 Zihinsel durgunluk
113
DavranıĢsal Tepkiler
Strese yönelik davranıĢsal tepkilere baktığımızda bunları iki grupta değerlendirmek
mümkündür.
Aktif - probleme yönelik davranıĢlar: SavaĢmaya, sorunu çözmeye, ortadan kaldırmaya dönük
davranıĢlardır.
Pasif – savunmaya yönelik davranıĢlar: Kaçmaya, ortamı terk etmeye dönük davranıĢlardır.
Her iki tepki de uygun durum ve doğru zamanda kullanıldığında koruyucu ve iĢlevsel
olabilir. Örneğin, güçlü birinin trafikte aracımızı durdurup üzerimize öfkeyle geldiğini
gördüğümüzde pasif tepkiler uygun ve koruyucu olabilirken, uzmanlık alanımızla ilgili bir
konuda yanlıĢ karar alınmasına karĢı çıkmak, çaba göstermek uygun tepki olabilir.
STRES YÖNETĠMĠ
Stres Yönetiminin amacı, stresin bütününden kaçınmak değil, yaĢam kalitesini artırmak
amacıyla durumu değiĢtirme ya da duruma verilen tepkileri değiĢtirmektir.
Stresle BaĢ Etmede En Sık BaĢvurulan Olumsuz Yöntemler:
 Sigara içmek
 Alkole yönelmek
 Sağlıksız beslenme ve aĢırı yemek yeme
 Televizyon veya bilgisayar baĢından kalkmamak
 Aile, arkadaĢ ve aktivitelerden kendini çekmek
 UyuĢturucu maddeler kullanmak
 Bilinçsiz veya amacı dıĢında ilaç kullanmak
 Az veya çok uyumak
 Ertelemek (her Ģeyi)
 Sorunları çözmek yerine zamanı baĢka etkinliklerle doldurmak
 Stresinizi baĢkalarına bulaĢtırmak
 AteĢ püskürmek
 Öfke patlamaları
 Fiziksel saldırganlık
 Bireyin kendine zarar verici davranı
Stresle BaĢa Çıkma Yöntemleri
Stresle baĢa çıkma yöntemlerini belirlerken kısa, orta ve uzun vadeli hedefler
belirlenmelidir. Kısa vadeli hedeflerde stresin yapısını, nedenlerini ve etkilerini öğrenmek ve
stresle daha etkili bir Ģekilde baĢa çıkmak için gerekli kural ve yöntemleri bulmak amaçlanır.
Orta vadeli hedeflerin amacı ise stresin uyarıcı belirtilerini önceden görmek, stresi engelleyici
etkili bir yaĢam biçimi geliĢtirmek, duygusal ve bedensel stres tepkilerini kontrol etmeye
çalıĢmaktır. Uzun vadeli hedeflerde amaç, sağlıklı ve düzenli yaĢamak, yaĢamdan keyif
almayı sağlamaktır.
Stresle baĢa çıkabilme yöntemleri;
1. BiliĢsel ve DavranıĢçı Teknikler Uygulamak,
2. Problem çözme becerisi kazanmak,
114
3.
4.
5.
6.
Sosyal Destek Sistemi OluĢturmak,
Bedensel Teknikler Uygulamak (nefes egzersizleri, gevĢeme egzersizleri)
Beslenme AlıĢkanlıklarını Düzenlemek,
Düzenli spor yapmak.
1.BiliĢsel ve DavranıĢçı Teknikler Uygulamak
Stresle BaĢa Çıkma Tarzının Değerlendirilmesi
Stresle baĢa çıkma davranıĢları incelenerek hangilerinin iĢe yaradığı; sağlık,
performans ve iliĢkiler için hangilerinin zararlı olduğu fark edilebilir. Bu değerlendirme için
kendimize Ģu soruları sorabiliriz.





Kendimi baskı altında hissettiğimde genellikle ne yaparım?
Korktuğum ya da tehdit edildiğimi hissettiğimde nasıl davranıyorum?
Kızdığım ya da engellendiğimi hissettiğimde nasıl davranıyorum?
Stres altındayken davranıĢlarım her zamankinden farklı mı?
AlıĢkanlık halinde yaptığım, tekrarlayıcı hangi davranıĢlarım var? Bunlara ne
zaman baĢvuruyorum?
 Stres karĢısında sergilediğim davranıĢlar sağlığımı, performansımı, iliĢkilerimi
nasıl etkiliyor?
 Tepkilerimin daha esnekleĢmesi için farklı baĢa çıkma davranıĢları denemem
yararlı olabilir mi?
Tespit edilen iĢlevsel olmayan, sağlıksız davranıĢların yoğunluğunu azaltmak ya da
gerekiyorsa değiĢtirmek iĢe yarayabilir.
Bireyin kendisiyle olumlu diyalog kurması
KiĢi stresin ne anlama geldiğini kafasında netleĢtirir; stres kaynakları karĢısında verdiği
fiziksel ya da duygusal tepkiyi tanımlar. YaĢanan olaylar karĢısında kiĢiler farklı tepkiler
verir, bazı insanların çok yoğun stres yaĢadığı durumlar diğerleri tarafından kolayca
atlatılabilir. Bunun temel nedeni kiĢilerin olayları yorumlamadaki farklılıklarıdır. Stresi
yaratan doğru ve makul olmayan düĢünce biçimleridir.
Olumsuz içerikte düĢünmeye baĢlanıldığında kiĢinin kendisine sorması gereken sorular
 Bu düĢüncemin doğru olduğuna iliĢkin kanıtım var mı? Doğru olmayacağına iliĢkin
kanıtım var mı?
 Bunun farklı bir açıklaması olabilir mi?
 Olabilecek en kötü Ģey ne? Bu sonuca katlanamaz mıyım?
 Böyle düĢünmem beni nasıl etkiliyor?
 Bu konuda yapabileceğim bir Ģey var mı? Neler yapabilirim?
 Eğer yakın bir arkadaĢım böyle düĢünseydi, ona ne derdim?
2.Problem çözme becerisi kazanmak
KiĢinin problem çözme becerisinin geliĢmesi stresli durumlarla baĢ edebilmesini
kolaylaĢtırır. Bir problemin çözümünde aĢağıdaki basamaklardan geçilir:
115
1. Problemi Saptama: Problemin ne olduğunun tespit edilmesi, yaĢadığınız stresi azaltır,
somut ve üzerinde çalıĢılabilir hale getirilmesi ise çözümünü kolaylaĢtırır.
2. Seçenekleri Gözden Geçirme: Problemi saptayıp amacınızı belirledikten sonraki aĢama,
çözüm için olabildiğince çok seçenek üretmektir.
3. Çözüm Yolu Seçme: Saptanan seçeneklerin olumlu ve olumsuz yönlerini içeren yeni bir
değerlendirme listesi hazırlanır.
4. Eyleme Geçme: Problemi çözmek için, neler yapılması gerektiği, ne tür kaynaklara
gereksinim olabileceği, zaman sınırının olup olmadığı belirlenir. Hazırlıklar tamamlanır.
5. Sonuçları Değerlendirme: Değerlendirme yapıldıktan sonra yola devam edilip
edilmeyeceğine karar verilir. Diğer seçenekler denenebilir ya da geriye dönüp baĢa çıkmaya
çalıĢılan stresin ana kaynağının doğru belirlenip belirlenmediği yeniden değerlendirilir.
3. Sosyal Destek Sistemi OluĢturmak
Stres konusundaki son araĢtırmalar, iyi geliĢmiĢ destek sistemlerine sahip kimselerin,
stres altındayken daha az ruhsal ve fiziksel rahatsızlık yaĢadıklarını göstermiĢtir. Sadece iĢ
yükünüzü paylaĢan iĢ arkadaĢlarınız, aileniz değil, stres durumunda yardım alabileceğiniz tüm
insanlar sizin sosyal destek sisteminizi oluĢturur.
4. Bedensel Teknikler Uygulamak
Stres tepkisi sırasında bedenimizde bazı kimyasal maddeler salgılanır. KiĢinin
gevĢemesiyle stres sırasında ortaya çıkan bu maddeler kaybolur. Bedenimizde aynı zamanda
hem gerginliğin hem de gevĢemenin kimyası birlikte olamayacağından, stres tepkisi olarak
bedenimizde yaĢadığımız gerginliği kontrol altına almak ve gevĢemek yönünde çaba
harcamak, gevĢeme tepkisinin kimyasını harekete geçirir ve rahatlama sağlar. Bunu
yapabilmek için öncelikle bedenin stres tepkisi saptanmalıdır. Stresli durumlar karĢısında
bedeninizin ne gibi tepkiler verdiği gözlenmelidir. Örneğin, stresli durumlarda omuzlarınız
geriliyor ise omuz kaslarınızı gevĢetmeyi, nefesiniz hızlı ve kesik kesikse sağlıklı nefes
almayı öğrenmelisiniz. Solunum egzersizi ve gevĢeme egzersizleri yapmak stresle baĢa
çıkmada oldukça etkili yöntemlerdir.
5. Beslenme AlıĢkanlıklarını Düzenlemek
AraĢtırmalar beslenme ile stres arasında iliĢki olduğunu göstermiĢtir. Bazı besin
maddeleri stres tepkisini doğrudan ya da yorgunluk ve zihinsel duyarlılığı artırarak dolaylı
yoldan aktive eder. Kafein içeren maddeler yüksek düzeyde uyanıklılık ve hareketliliğe yol
açar, stres hormonlarının salgılanmasına neden olur. AĢırı kahve tüketimi kaygı, sinirlilik,
huzursuzluk, ishal, kalp atıĢlarında düzensizliğe neden olur. Çay, kakaolu yiyecekler, kolalı
içecekler de stres tepkisini harekete geçirici özelliktedirler. Bunların yerine gün içerisinde
meyve suyu, ıhlamur, adaçayı, papatya çayı tüketilebilir. Beyaz un, rafine beyaz Ģeker ve
tuzun aĢırı tüketimi de stres tepkisini artırır ve stresle baĢa çıkmayı olumsuz etkiler.
Stresli zamanlarda sinir sisteminin düzgün çalıĢmasını sağlamak için B kompleks ve C
vitaminlerine ihtiyaç vardır. Bu vitaminlerin eksikliğinde kaygı, depresyon, uykusuzluk,
huzursuzluk yaĢanır. Stres yaratan faktörlere olan tolerans ve baĢ etme becerisi düĢer.
6. Düzenli Spor Yapmak
Hareketin sağlık üzerindeki olumlu etkisi herkesçe bilinmektedir. Düzenli ve ölçülü
yapılan spor beden sağlığı yanında duygusal boĢalma ve rahatlama sağlar.
116
ĠĢ Yeri Stresi
ĠĢ yaĢamı birçok insanın zamanının ve enerjisinin önemli bir kısmını almaktadır. ĠĢ
ortamında belirli rol ve görevleri yerine getiren birey “iĢ stresi” ile karĢı karĢıyadır. ĠĢ stresi
çok çeĢitli sebeplerden kaynaklanabilmektedir. ĠĢ yerlerinin karakteristik özellikleri,
yöneticilerin tavır ve davranıĢları, çalıĢan personelin kendi aralarındaki sorunlar, iĢ yükünün
ağır olması gibi sebepler iĢ stresine yol açabilmektedir. ĠĢ stresinin aĢırı yoğun olması
durumunda çalıĢanlarda bazı fiziksel, psikolojik ve davranıĢsal problemler meydana
gelebilmektedir. Bu problemler hem bireylerin genel sağlıklarını, hem de organizasyonların
etkililiklerini ve verimliliklerini etkilemektedir.
ĠĢ Yerinde Stres Kaynakları
Bir iĢ yerinde strese neden olan faktörler çok sayıdadır. ĠĢ stresi kaynakları fark edilmeyince
etkili bir Ģekilde yönetilmeleri mümkün olamaz. Bunun sonucunda da kronik stres kaynakları
haline dönüĢürler.
AĢağıda iĢ yerinden kaynaklı, önemli görülen stres kaynakları tanımlanmıĢtır:
 Fiziksel ÇalıĢma KoĢulları
 Araç-Gereç Yetersizliği
 ÇalıĢma Süresinin Uzunluğu
 Yoğun ĠĢ Yükü
 Ücret Yetersizliği
 KiĢilerarası ÇatıĢmalar
 Rollerdeki Belirsizlik
 Rol ÇatıĢması
 Sorumluluklar ve Yetki Alanı Uyumsuzluğu
 Yükselme Olanağı
 Kara Verme Sürecine Katılım
 ÇalıĢanın Değerlendirilmesindeki Adaletsizlikler
 Mekân ve Yer Sorunları
117
11. HASTA VE BAKIM VERENĠN EĞĠTĠMĠ
SÜRE: 50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, hasta ve bakım veren kiĢilerin tespit edilen
bakım ihtiyacına yönelik konularla ilgili bilgi ve beceri kazanmasını sağlamak.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Eğitim ihtiyacına yönelik konuları belirleyebilmeli,

Eğitim süreci basamaklarını sayabilmeli,

Eğitim ihtiyacı olan hasta ve bakım verenleri belirleyebilmeli,

Bakımın etkili bir Ģekilde yapılabilmesi için gerekli uygulamaların basamaklarını
sayabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
 Role-play
 Video gösterimi
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
118
Evde Bakım Hizmeti
Evde Bakım Hizmeti, sağlık hizmetlerinin bir parçasıdır, tıbbi kontrol altındaki
hastalara ve bakım verenlere bulundukları ve yaĢadıkları ortamda gerekli sağlık hizmetlerinin
götürülmesidir. Bu hizmet ile kronik ve terminal dönemdeki hastaların gerçek ya da
potansiyel sağlık sorunlarına yönelik hizmet gereksinimlerinin karĢılanması amaçlanmaktadır.
Eğitim:
Eğitim, bireyin davranıĢlarında kendi yaĢantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik değiĢme
meydana getirme sürecidir. Eğitim ve bilgilendirme, geliĢim sürecinin ayrılmaz bir parçası
olmakla beraber, eğitim bilgi vermenin ötesinde değiĢimi hedefler.
Hasta Eğitimi:
“Sağlığı iyileĢtirmek amacıyla hasta davranıĢlarını etkileyerek bilgi, beceri ve
tavırlarını değiĢtirmek” tir. Hastanın yaĢam kalitesini artıracak iyi yönde değiĢimi sağlamak
hasta eğitimin baĢlıca amacıdır.
Evde Bakım Eğitiminin Önemi:
Hasta ve aileleri sağlık çalıĢanları evden ayrıldıktan sonra sağlık bakım
gereksinimlerini kendileri yönetmek zorundadır. Bu nedenle evdeki hastanın bakımının temel
odağını eğitim oluĢturur ve amaç “ sağlık davranıĢlarını öğretmek ve hastanın öz-bakım
gücünü geliĢtirmektir.”
Bireylerin yaĢam kalitesinin korunması, yükseltilmesi, olası komplikasyonların
önlenmesi, öz bakım gücünün yükseltilmesi, birey ve bakım verenin hastalığa uyumunun
sağlanmasında sağlık personelinin temel sorumluluklardan biri de eğitimdir.
Eğitim Süreci:
Eğitim süreci; dinamik bir süreçtir. Öğrenme gereksinimleri belirlenmesi; veri
toplama-tanılama, planlama, uygulama, değerlendirme, kayıt etme aĢamalarından
oluĢmaktadır.
1.Veri Toplama – Tanılama
Hastalığın Ģiddeti ve bu durumun hastanın öğrenme kabiliyeti üzerine etkisi, hastanın
fiziksel konforu (hastanın konuya ilgisi, ağrı düzeyi, uyanıklık düzeyi, odaklanma durumu),
hastanın entelektüel kapasitesi, eğitim düzeyi ve kavrayıĢ düzeyi değerlendirilir. Hastanın
hastalıkla ilgili bilgi, beceri ve davranıĢları, yaĢam biçimi \alıĢkanlıkları, beslenme
alıĢkanlıkları, ilaç kullanımı, sigara-alkol alıĢkanlığı, egzersiz\aktivite durumu, yaĢadığı
ortam-sosyal imkanlar gibi konularda bilgi edinilir ve eğitim ihtiyaçları belirlenir. Eğitim
planlamasında, bakım verenin hastalıkla ilgili bilgisi, algısı, bakım verme sürecinde
üstlenmesi gereken sorumluluklara yönelik hazır olma durumu ve becerilerinin de
değerlendirilmesi önemlidir.
2. Planlama
Eğitim planlamasında hasta ve bakım verenin hangi yöntemle daha nitelikli
öğrendiğinin belirlenmesi önemlidir (görerek, okuyarak, uygulayarak, dinleyerek vb). Kalıcı
öğrenmenin sağlanması için tekrarlanan ev ziyaretleri önemlidir. Bunun için hasta ve bakım
verenin hazır olma durumu değerlendirilmeli ve uygun zaman belirlenmelidir.
Eğitim; hastalık ve takip süreci, tedavi protokolleri, tıbbi tedavi, güvenli ilaç
kullanımı, beslenme ve diyet, yardımcı cihaz- ekipman kullanımı, geliĢebilecek acil durumlar,
acil durumu yönetme süreci, bakıma yönelik uygulama ve malzemeler, sağlıklı yaĢam biçimi
119
geliĢtirme, özbakım yönetimi, stresle baĢ etme- problem çözme becerisi v.b. konuları
içermelidir.
3. Uygulama
Hasta ve bakım verene tedaviye uyumunu arttıracak istendik davranıĢın
kazandırılması, tedavisine destek olacak cihaz-ilaç kullanımının bire-bir uygulama ile doğru
Ģekilde öğretilmesi önemlidir. Hasta ve bakım verene hastalıkla ilgili hazırlanan broĢür, kitap,
görsel yayın vb. materyallerin temin edilmesi önemlidir. Eğitim sürecinde önerilecek
materyalin anlaĢılır, görsel içerik bakımından zengin olması tercih edilmelidir.
Uygulamada, eğitim bittiğinde neyi bilmesini istediğinizi hastaya ifade etmek, hastayı
yanıt vermeye cesaretlendirmek, hastanın ifadesini tekrar etmek, aktif dinlediğinizi
hissettirmek, yanlıĢ tutum ve inançları için yargılamamak, doğru uygulamaları övmek, az ve
öz bilgi vermek, tıbbi literatürü, uzun kelimeleri ve cümleleri kullanmamak, önerilerin
hastanın durumuyla ilgili ve gerçekçi olmasına (ev ortamı-sosyal imkanlar, ekonomik durum)
dikkat etmek gerekir.
4. Değerlendirme
Eğitimin sonunda ve tekrarlanan ziyaretlerde hasta ve bakım verene istendik
davranıĢın kazandırılıp kazandırılamadığını uygun ölçme teknikleriyle değerlendirmek
gerekir. Yetersizlik saptanan konularda yeniden eğitim planlaması yapılmalıdır.
5. Kayıt Altına Alma
GeliĢim sürecinin izlenmesi ve değerlendirilmesi için yapılan tüm çalıĢmalar kayıt
altına alınmalıdır. Kayıtların gizlilik ilkesi temelinde saklanması tüm ekibin
sorumluluğundadır.
120
12. NÖROLOJĠK HASTALIKLAR
SÜRE: 50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, evde sağlık hizmeti alan hastalarda nörolojik
hastalıklar konusunda bilgi kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Nörolojik hastalıkları sayabilmeli,
 Nörolojik hastalıkların belirtilerini sayabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
121
NÖROLOJĠK HASTALIKLAR
1. Ġnme
2. Demans ( en sık olanı alzheimer hastalığı )
3. Deliryum
4. Parkinson Hastalığı
5. Demylenizan hastalıklar ( en sık görüleni Multipl skleroz )
6. Diğer nörodejeneratif hastalıklar
1. Ġnme
Ġnme serebral damarların hastalığına bağlı iskemi yada kanama sonucu oluĢan fokal ya da
global nörolojik semptomlar topluluğudur. Felç, serebrovasküler olay, stroke gibi isimlerle
bilinir. Toplumda kalp hastalığı, kanserden sonra üçüncü ölüm sebebidir. 2020 li yıllarda
birinci ya da ikinci sırada olacağı düĢünülmektedir. Sakatlık ve özürlük yapmada birinci
sırada yer alır. Ġnmeye bağlı ölümlerin % 50 kadarı hastaneye ulaĢamadan gerçekleĢmektedir.
Tüm inmelerin % 50 kadarının önlenmesi mümkündür. Bazı çalıĢmalarda evde sağlık
hizmetleri nedeni ile müracaat eden kiĢilerin % 50 kadarının oluĢturmaktadır. Bu müracatların
büyük kısmını INR takıpleri oluĢturmaktadır. Sağlık harcamalarında önemli bir yer tutar.
Hastaların % 75 kadarı 65 yaĢ üzerindedir.
Bulgular :
 Vücudun bir yarısında yüz ve kollarda uyuĢukluk, güç kaybının olması,
 Bir veya iki gözde görme kaybı veya azalması, perde inmesi gibi,
 KonuĢma kaybı, konuĢmada yada konuĢulanı anlamada güçlük (KonuĢma merkezi
çoğunlukla sol lobta olduğu için sağ taraftaki inmelerde konuĢma ile ilgili sorunlar
yaĢanır.)
 Yürümede dengesizlik,
 Bir neden yokken Ģiddetli ve ani baĢ ağrısının olması,
Alt tipleri :
1. Ġskemik ( tıkanma ) : % 85
2. Hemorajik ( kanama ): % 15
Tanı: Tanı yöntemi olarak en yaygın olanı beyin tomografisinin çekilmesidir. Ancak
tıkanmaya bağlı inmelerde ilk çekilen tomografide bulgu olmayabilir. Bunun için iki ya da üç
gün sonra kontrol tomografisinin tıkanmayı net gösterdiği bilinmelidir. Bu nedenle bazı
merkezlerde beyin MR‟ı hemen çekilerek daha net sonuç alınabilir.
Risk Faktörleri :
DeğiĢtirilemeyen risk faktörleri:
 YaĢ :Hastalık genel olarak orta ve ileri yaĢ hastalığı olup, 55 yaĢ üstü her on yılda bir iki
kat artar.
 Cins: Erkeklerde daha sık görülmekle birlikte hastalıktan ölüm kadınlarda daha fazladır.
 Irk ve etnik grup: Zencilerde beyazlardan daha fazla görülmektedir. Bu yaĢam koĢulları
kalıtım ve kültür ile iliĢkilidir.
 Aile öyküsü: YaĢam koĢulları, kalıtım ve kültür ile iliĢkilidir.
122
DeğiĢtirilebilen Risk Faktörleri:
 Hipertansiyon: Birincil risk faktörüdür. Kan basıncındaki her 7.5 mmhg lik artıĢ riski
inme riskini % 46 oranında artırır. Tansiyonun kontrol altına alınması inme riskini %
50 oranında azaltır.
 Sigara: Kan damar direncini azaltır, damar duvar hassasiyetini artırır, HDL kan
kolesterolünü azaltır, hematokrit ve fibrinojeni artırarak bu etkileri yapmaktadır.
Sigara içenlerin içmeyenlere göre riskleri 11 kat fazladır. 50 yaĢ altı sigara bırakılırsa
erkeklerde beĢ yılda kadınlarda ise iki yılda adeta sigara içilmemiĢ gibi düĢünülebilir.
 Dibetetes mellitus: Özellikle iskemik inme için ateroskleroz önemli olup böyle
kiĢilerin % 30 kadarında diabet vardır. Diabet varsa inme riski genel olarak 3 -4 kat
artar.
 Kalp hastalığı : ( Karotis stenozu, atrial fibrilasyon, kardiomyopati, valvüler kapak
hastalıkları gibi ) Ġskemik inmelerin yaklaĢık olarak % 50 sinde atrial fibrilasyon
vardır. Tüm inmelerin 2 / 3 „ünde inme zemininde kalp ritm düzensizliği görülür. Ek
kalp hastalığı riski daha da artırır. Genç inmelilerde kalp hastalığı varsada varsa oran
daha da yüksektir. Düzenli alınan asetilsalisilik asit inme riskini % 25 oranında azaltır.
 Orak hücreli anemi: 20 yaĢ civarında genç inmelilerde bu risk % 20 dir.
 Hiperlipidemi: Genç yaĢta inme geçirenlerde daha belirgin Ģekilde karĢımıza çıkar.
Özellikle kolesterol yüksekliği lipit parametreleri içinde oldukça önemlidir. Statin
grubu ilaçların alınması inme riskini % 40 kadar düĢürür.
 Obesite: Vücut kitle indexinin 30 dan dan yüksek olması, erkek cinsiyet, abdominal
obesite üçlüsü temel risk faktörüdür.
 Fiziksel inaktivite: Düzenli fizik aktivite inme riskini azaltır. Hergün en az 30 dakika
egzersiz yapmak riski azaltır. Obesite, hipertansiyon, hiperlipidemi azalır, HDL artar.
 Diyet ve beslenme:
 Alkol: Doz bağımlı olarak etkir.
 Ġlaç bağımlılığı: Amfetamin, kokain, eroin gibi maddeler inme riskini artırır. Bezer
Ģekilde ileri yaĢ grubunda hormon replasman tedavisi riski azaltır.
Ġskemik inmeler genellikle kalp kaynaklıdır. Kanamalar ise çoğunlıkla hipertansiyon
zemininde oluĢur. Ciddi bir hastalık olduğu için en azından akut tedavisi hastane ortamında
olmalıdır. Hastanede tıbbi uygulamalar yapılıp hayati fonksiyonlar stabil hale gelince
rehabilitasyon tedavisi için yönlendirilir. Rehabilitasyon tedavisi ne kadar erken baĢlarsa
sonuçlar o kadar yüz güldürücü olmaktadır. Eğer kanama varsa ancak bir – iki hafta
beklenebilir. En hızlı iyileĢme süreci ilk altı ayda olur. YavaĢlayarak iki yıl boyunca devam
eder. Hastaların yaklaĢık olarak % 10-15 kadarı bir sene sonra tekrar inme geçirmektedir.
Maalesef % 25 kadarı ilk iki yılda ölümle karĢılaĢmaktadır. Beraberindeki ek hastalıklara ve
kullandığı ilaçlara dikkat edilmesi gerekmektedir.
Ġnme sonrası hastalarda özellikle yutma güçlüğü ( disfaji ) kökenli beslenme sorunları
oldukça sıktır. Oral alım ile ilgili sorunlar olabilir. Oral alımı sıkıntılı ise hastaya nazogastrik
sonda takılması uygun olur. Sonda dört haftadan fazla kalamayacağı için gerekirse PEG
takılabilir. Hastalar genellikle düĢkün olduğu için ağız hijyenlerinde bozukluklar olabileceği
için ağız bakımı net Ģekilde öğretilmelidir. Genel anlamda hasta ve yakınlarına kiĢisel bakım
ve hijyen ile ilgili eğitim verilmelidir. Hareket kabiliyetleri az ve sürekli yatmaya eğilimli
oldukları için dolaĢım bozuklukları sıktır. Eklemlerde tutulmalar, katılıklar, kas kayıplarına
123
bağlı kontraktürler hastanın bağımsızlığını tehdit eder. Hastaların atel, ortez ve protezlerle
evde takip edilmesi son derece önemlidir. Pozisyon verme konusu aileye net bir Ģekilde
öğretilmelidir.
Tedavi Sürecini Belirleyenler:
 Etkilenen beyin bölümünün yerleĢim yeri,
 Büyüklüğü,
 Hastanın yaĢı,
 Aile desteği, evde sağlık hizmetleri alıp almadığı,
 Sosyal seviye,
 Ek hastalığının olup olmadığı,
Ġnmenin sonucunda neler olabilir:
 Bir seri inme vasküler demans tablosu oluĢturabilir.
 Epileptik nöbet açısından hasta yakınları uyarılmalıdır.
 Tekrarlayabilir.
 Psikiyatrik tablolar sık görülür. (ajitasyon, depresyon, kiĢilik değiĢimi)
Ne yapmalı?
 Sigara Ġçmemeli
 Kilo Vermeli
 Tansiyonunuza Dikkat Etmeli
 Yediğinize Dikkat Edin, Yüksek Kolesterolden Uzak Durun, Gerekirse Statin
Alınmalı,
 Kan ġekeri Ölçümü Yaptırmalı
 Düzenli Egzersiz Yapın, Aktif Olunmalı
 Ruhsal Gerginlik Yaratan Durumlardan Sakınmalı
 Kan Ürik Asit Düzeyinizi Ölçtürmeli
COUMADIN: ANTĠKOAGÜLAN bir ilaçtır.
Takibi INR ile yapılır. Terapötik doz 2.5 – 3 arasındadır. Etkili doz hastadan hastaya değiĢir.
INR takıpleri doktor kontrolünde olmalıdır.
Kullanıken dikkat edilmesi gerekenler:
 Günde bir defa alınmalıdır.
 Aynı saatte alınmalıdır.
 Yemeklerden 2 saat önce veya sonra alınmalıdır. AkĢamları tercih edilmelidir.
 Asla iki doz bir seferde alınmaz.
 Takvime iĢaretleyin, ilaçsız kalmayınız. Ġlaç kullandığınıza dair bir belgeyi sürekli
yanınızda bulundurun.
 Coumadin kullanırken intramüsküler enjeksiyon yaptırmayınız
 Yaralanma riskine karĢı dikkat edilmelidir.
 Gebelikte dikkat edilmelidir. Doktorunuzu bu konuda bilgilendirin, çünkü doğumsal
anomaliler olabilir.
EtkileĢtiği ilaçlar oldukça fazladır. Genel olarak bunlar: Antibiyotikler, aspirin, ağrı kesiciler,
antiasitler, laksatifler, k vitamini.
124
2. Demans
Demans zihnin yitirilmesi anlamına gelir. Latincedeki kullanım biçimiyle „yerleĢmiĢ,
varolan, edinilmiĢ olan zihnin sonradan yitirilmesi‟ anlamını taĢımaktadır. Ġleri yaĢ
grubundaki bir kiĢi de bazı Ģeylerin farklı gitmesi, kiĢinin eskisi gibi olmaması, değiĢti gibi
ifadeler olduğu zaman demans açısından araĢtırılması gerekir. Ġleri yaĢ grup hastalığı olup
genç bir kiĢide görüldüğü zaman çoğunlukla karĢımıza çıkan alzheimerden farklı bir deman
türünü düĢünmemiz gerekir. 65 yaĢ üstünde daha sıktır.
Demanslı kiĢinin edinsel nedenlerle (genetik ya da çevresel, sıklıkla ikisinin birlikte
etkileriyle) kendSinde mevcut olan kapasiteyi yitirdiği söylenebilir.
Tam bir demans tanımı; EriĢkin merkezi sinir sisteminin (MSS) edinsel nedenlerle
hasarlanması sonucu, bilinç bulanıklığı olmaksızın, birden fazla kognitif ( biliĢsel ) alanın
bozulması, bununla ilintili olarak günlük yaĢam aktivitelerinin eskisi düzeyinde
sürdürülememesine neden olan, doğal seyri açısından kalıcı, sıklıkla da ilerleyici bir klinik
tablodur.
Demans Sınıflandırılması
1.Primer (dejeneratif)
2.Sekonder
Primerdemanslar: Alzheimer hastalığı * ( en sık)
Sekonderdemanslar
Sistemik, nörolojik ya da psikiyatrik bir hastalığın seyri sırasında ortaya çıkan demans
tablolarıdır.
 Vasküler demanslar ( damarsal olaylardan sonra oluĢan demans tablosu )
 Toksik metabolik demanslar (B12 vit eksikliği, hipotiroidi, kronik karaciğer hastalığı,
ilaçlar)
 Ġnfeksiyonlar (herpes simplex ensefaliti, nörosifilis)
 Kafa içi yer kaplayıcı lezyonlar ( tümörler, subdural hematom)
 Kognitif
 Bellek alanına ait bozukluklardır.
Aynı soruların sorulması, konuların tekrarlanması, özel eĢyaların kaybedilmesi, randevuların
unutulması, yemeğin ocakta, ocağın açık unutulması, görsel mekansal iĢlevlere ait bozulma,
kendini önce yabancı mekanlarda, giderek bildik mekanlarda kaybolma Ģeklinde gösterir. Dil
bozukluğu ise erken dönemde adlandırma güçlüğü, kelime hazinesinde daralmayla baĢlar,
anlamanın ve gramer yapısı bozulur.
DavranıĢsal
Apatiye varacak Ģekilde kendiliğindenliğin kaybı, kendiliğinden birĢey talep etmez,
kendisine yönelinmediğinde konuĢmaz. Toplım içinde kendini kontro edemeyecek Ģekilde
ilkel beyin fonksiyonları ile hareket eder. (hiperseksüalite, hiperfaji). Önceleri sosyal
uygunsuz davranıĢlar olarak adlandırılan sosyal konumla bağdaĢmayan rahat davranıĢlar,
giriĢkenlik, Ģakacılıkla baĢlar cinsel içerikli imalar taĢıyan söz ve davranıĢlar sergilemesi
görülür
Hiperfaji, hastanın alıĢılagelmiĢ ağız tadının değiĢmesi, oburlaĢması ve özellikle
Ģekerlemeye düĢkünlükle baĢlar ve çay poĢeti, kendi feçesi gibi yenilmeyecek nesnelerin
ağıza tıkıĢtırılabildiği Ģiddete varabilir
125
DüĢünce bozuklukları:
Özellikle hırsızlık, sadakatsizlik ve terkedilme hezeyanlarıdır. Algı bozuklukları ise
özellikle görsel hallusinasyonlar Ģeklindedir. Duygudurum bozuklukları arasında depresyon
özellikle sık görülür. Anksiyete, huzursuzluk, yerinde duramama, sürekli yer ve mekan
değiĢtirme, çok çabuk sıkılma Ģeklindedir. Fobiler, özellikle eĢin gözönünden uzaklaĢması
endiĢesi ve bu nedenle eĢin peĢinden ayrılmama Ģeklindedir.
Amaçsız tekrarlayıcı hareketler: Amaçsız dolaĢma, dolapları açıp kapama, çarĢafı
katlayıp- açma gibi aynı hareketi tekrarlama, toplama, istif etme gibi.
ĠĢlevsel (günlük yaĢam iĢlevleri): ĠĢini sürdürebilmek, ev dıĢında yolculuk, alıĢveriĢ,
mali iĢleri (fatura ödemeleri, banka iĢleri vb) çekip çevirmek, günlük aygıtları kullanmak,
hobilerini sürdürmek, ev iĢlerini yürütmek, kendine bakıma (giyinmek, yıkanmak, beslenmek,
tuvalet,vb) muktedir olmak Ģeklinde özetlenebilecek özellikleri bozulabilir.
Demans muayenesi:
1. DavranıĢsal gözlemler ( Uyku uyanıklık siklüsünün bozulması, Dikkat dağınıklığı,
Beklenmeyen davranıĢ bozukluğu gibi durumlarda hastanın deliryuma girdiği düĢünülebilir.)
2. Mental durum muayenesi:
Yatak baĢı testleri/ Tarama testleri
3. Nörolojik muayene :
 Fokal bulgulara, yürüyüĢ bozukluklarına, ekstrapiramidal bulgulara dikkat edilmeli
 Demans tanısı olan evde takıp edilen bireylerde izlenmesi gereken yardımcı labaratuar
yöntemleri
 Tam kan sayımı, ayrıntılı biyokimya, tiroid fonksiyon testleri, B12 vit düzeyi,
 Kranyal görüntüleme (BT/MR), nöropsikolojik muayene ( hekim önerisi ile )
 Akut baĢlangıçlı, ani geliĢen demansiyel tablolarda ihmal, istismar olguları akılda
tutularak ilgili hekim uyarılmalıdır.
3. Alzheimer Hastalığı (AH)
Kesin tanı histopatolojikdir:
AH yakın bellek bozukluğunun oluĢturduğu, sinsi baĢlangıçlı, yavaĢ seyirli bir demans
sendromudur.
AH Klinik Evreleri
1. Hafif
2. Orta
3. Ağır
Hafif Evre
Hasta halen çalıĢmaktaysa artık iĢindeki verimliliğini yitirmiĢtir, iĢ arkadaĢları
tarafından performans düĢüklüğü farkedilir. Yakın geçmiĢe ait olayların hatırlanmasındaki
güçlük, aynı soruların tekrarlanması, kelime bulma güçlükleri hasta yakınlarının dikkatini
çeker. Halen bildik mekanlarda dolaĢabilse de yabancı mekanlarda kaybolabilir
Araba kullanırken sinyalizasyona dikkatsizlik, tepkilerde yavaĢlama, yönleri karıĢtırma baĢlar.
Banka iĢleri, fatura ödemeleri gibi mali iĢlerde hataları baĢlar. Banka kartı, cep telefonu gibi
126
yenilikleri öğrenip kullanmayı baĢaramaz. Hobiler ( dikiĢ-nakıĢ, bahçecilik,sanatsal uğraĢlar,
yetenek uğraĢları vb.) sürdürelemez olmuĢtur. Yemek lezzetinde bozulmalar gibi mutfak
iĢlerinde güçlükler baĢlamıĢtır. Uyku kalitesi bozulmaya baĢlar. Cinsel ilgi ve iĢtah bozulur.
Eksiklerinin farkedilmesiyle birlikte depresyon belirtileri ön planda olabilir.
Orta Evre
Ev dıĢındaki bağımsızlığını artık tümüyle yitirmiĢtir. Gözetimle sokağa çıkabilse de
yalnız kaldığı zaman yolunu bulamaz. Bazen evdeki odaları karıĢtırabilir. Yeni öğrenme artık
hiç mümkün olamamaktadır. Anlama, okuma ve yazma giderek bozulur, imzası tanınmaz
olur. Birinci derece yakınları hakkındaki bilgiyi genellikle korusa da torunlarının sayısı,
isimleri,
okulları gibi bilgileri karıĢtırmaktadır. Evdeki iĢlevselliği son derece
yüzeyselleĢmiĢtir, ancak sofrayı toplamaya yardım düzeyinde olabilir.
Giyinme sırasında mevsime ya da günün saatine uygun giysiyi seçmede zorlanma, giysilerin
sırasını karıĢtırma ( gömleğin üzerine iç çamaĢırı gibi), düğmeleri yanlıĢ ilikleme gibi
güçlükler baĢlar. Sofrada öncelikle bıçağı kullanamaz olur, giderek döküp saçarak yemek
belirginleĢir. Yıkanmada öncelikle sıcağı soğuğu ayarlamakla baĢlayan yardım gereksinimi
ortaya çıkar. Henüz sfinter kontrolü seyrek gece kaçırmaları dıĢında sorunsuzdur. DavranıĢsal
belirtiler de çıkmaya baĢlamıĢtır. Hırsızlık, terkedilme ve sadakatsizlik hezeyanları olabilir.
Uyku uyanıklık ritminde bozulma artık belirginleĢir
Ağır Evre
Yakınını (eĢini, çocuğunu) ana-babasıyla karıĢtırabilir, aynadaki kendi yüzünü
tanımayabilir. Giyinmek, yıkanmak, yemek gibi temel günlük yaĢam aktivitelerinde (GYA)
artık tam bir gözetim gerekmektedir. Kelime hazinesi son derece fakirleĢmiĢtir. Evrenin
sonlarına doğru yutma güçlüğü de ortaya çıkar ve tüm konuĢma yetenekler yitirilir.
Televizyondaki kiĢileri ev içindeymiĢ gibi sanıp konuĢmak, aynadaki kendi hayaliyle
yabancıymıĢ gibi konuĢmak olabilir. Tuvalet mekaniğinde bozulmalar (uygun
temizlenememe, sifonu çekmeme, idrar ve dıĢkı inkontinansı ) belirginleĢir. Epileptik nöbetler
ortaya çıkabilir. Global bir yıkım söz konusudur.
AH’da Tedavi
Semptomatik, geciktirici, koruyucu ve nonfarmakolojiktir.
Non-farmakolojik yaklaĢım
Hasta ve hasta yakınıyla düzenli ve empatiye yönelik bir etkileĢimin kurulması, hastalık
üzerine eğitimin teĢvik edilmesi, hastalığın farklı evrelerinde hastanın günlük yaĢamındaki
değiĢikliklerin ayrıntılarının üzerinde durulması, hasta yakını yükünün gözden kaçırılmaması
non-farmakolojik yaklaĢımın esasını oluĢturmaktadır.
4. Deliryum:
Deliryum birden baĢlayıp, genellikle bir aydan daha uzun süren sürebilen kognitif yıkımla
birlikte dikkat, uyku-uyanıklıkta ve psikomotor davranıĢta bozuklukla karakterize, organik
beyin sendromudur. Latince orta hattan çıkmak anlamına gelir. Genellile 40 yaĢ üstü
görülmekle beraber 70 yaĢ üstünde çok daha fazladır.
Ana bulgular:
 Uyku uyanıklık siklüsünün bozulması,
 Dikkat dağınıklığı,
 DavranıĢ bozukluğudur.
Hasta kendisinden ve çevresinden habersizdir. Amaca yönelik hareketler yapamaz,
127
sorunlarının çözemez. Yer zaman kiĢi oryantasyonları bozulmuĢtur. Kendi kimliklerini
bilirler. Belirtiler geceleri daha yoğundur. Gündüzleri bilinci tamamen açık olabilir. Görsel ve
iĢitsel halüsinasyonlar bir arada bulunabilir. Deliryum içindeki hasta belirgin olarak duyu
organları ile algılanan duyuların ayrıĢtırılmasında ve bütünleĢtirilmesinde bozukluk
gösterebilir. Deliryumdaki bireyler objeleri çok büyük, çok küçük veya Ģekilleri bozuk
algılarlar. Birbirleri ile bağdaĢmayan düĢünce içinde olabilir. Belirgin bellek bozukluğu
dikkat çeker. Dikkatini verme ve devam ettirme zorlaĢır. YaĢlı ise hiperaktif olabilir,
Saldırgan olabilir, istemsiz hareketler geliĢebilir. Tam tersine katatonik haldede bulunabilir.
Tablo aniden baĢlar. Çoğu bulgu ilk olarak gece ortaya çıkar. Çoğu vaka ilk dört
haftada iyileĢir. YaĢlılarda daha uzun sürme eğilimindedir. Deliryumdan demansa geçiĢ
seyrektir. Erken tanınması ve tedavinin baĢlaması iyi prognoz iĢaretidir.
Organik kökenli deliryum özellikle kronik yandaĢ hastalığı olan 65 yaĢ üstü bireylerde
daha sık rastlanılır. Yakın zamanda yaĢlının ait olduğu toplumda bir kayıp süreci yanı yas
varsa deliryum olabileceği düĢünülmelidir. Bununla beraber bilindik ortamdan farklı bir
ortama geçiĢ, duyusal uyarı yoksunluğu özellikle bakımevlerinde kalanlarda sıktır. Araya
giren enfeksiyonlar ( özellikle üriner sistem ile ilgili enfeksiyonlar ), sıvı elektrolit
dengesizliği, dehidratasyon, malnütrisyon, intoksikasyonlar diğer önemli sebepler arasındadır.
5. Parkinson Sendromu
Dejeneratif ve semptomatik olmak üzere sınıflandırılmaktadır. Dejeneratif grubun en
sık rastlanılanı idiopatik parkinson hastalığıdır.
İdiopatik Parkinson Hastalığı: Sebebi tam olarak anlaĢılamamıĢtır. Çevresel ve genetik
faktörlerin birlikte rol oynadığı düĢünülmektedir
Kardinal belirtileri:
 Bradikinezi, bradimimi ( hareket azalması ve yüzde mimik yoksunluğu )
 Rijidite, ( katılık )
 Tremor ( titreme )
 Postural instabilite ( denge bozukluğu )
Bu dört bulgunun da bir arada olması gerekmez, iki bulgunun varlığı yeterlidir. Kural
olarak yavaĢ ilerleyici bir hastalıkdır. Dopaminerjik tedavinin kullanılmasıyla hastaların
prognozu anlamlı olarak düzelmiĢ ve ortalama yaĢam beklentileri uzamıĢtır.
Hastaların % 40 – 60 kadarında psikolojik bulgular görülebilir. Uyku bozuklukları,
depresyon sıktır. Parkinson hastalığı olan kiĢilerde kullanılan bazı ilaçlarda ilaç ilaç
etkileĢimleri ve ilaç besin etkileĢimleri çok sıktır. Bu konu ile ilgili evde sağlık ekibi
kullandığı ilaçları kayıt altına almalıdır.
Hastaların yaklaĢık 1/3'ü tüm hastalık boyunca tedaviye yanıt verip önemli bir
kısıtlama olmadan yaĢamlarını sürdürürken, bir kısmında tedavi cevabı zamanla bozulur .
Hastalığın semptomatik tedavi dıĢında rehabilitasyonunda geniĢ eklem hareketleri ve postür
düzeltici egzersizler ön plana çıkmaktadır. Bozulan denge ve yürüme paternine yönelik
egzersizler verildiği gibi konuĢma terapisi ve yüz kaslarına yönelik egzersizler de önemli yer
tutmaktadır. Ġleri ağır vakalar zaman içinde yatağa bağımlı gelebilmektedir.
128
6. Demyelinizan Hastalıklar
En sık görüleni multipl skleroz ( MS ) olup, kronik ilerleyici bir merkezi sinir sistemi (
MSS) hastalığıdır . Daha sıklıkla 20 - 40 yaĢ arası kadınlarda görülmektedir. Aile öyküsü
sıktır. Ataklarla seyreder. Atak dıĢında hasta normal günlük iĢlerine devam edebilir. Etkilediği
alana göre belirti verir. Kuvvet kaybı, uyuĢukluk, denge sorunları, sfinkter bozuklukları,
görme ile ilgili bozukluklarla tablo ortaya çıkar. Ġleri evrede hasta tamamen yatağa bağımlı
hale gelebilir.
MS, her hastayı farklı Ģiddette etkileyeceği için rehabilitasyona baĢlanmadan önce hastanın
postürü, dengesi, kas güçsüzlüğünün derecesi, yürümesi ve ellerini kullanma becerileri
değerlendirilerek fonksiyonel düzeyi saptanmalıdır. Unilateral veya bilateral hemipleji veya
hemiparezi tablosundaki hastada amaç, egzersiz uygulamaları ile istemli motor aktivitenin
açığa çıkmasını sağlamaktır.Koordinasyon bozukluğu olan hastalarda koordinasyon
egzersizleri ile bu bozukluklar azaltılmaya çalıĢılır
Deformiteleri önlemek için gece atelleri kullanılarak ayak bilekleri anti-spastisite pozisyonuna
getirilmelidir. Tüm uygulamalara karĢın, ağır vakalar tekerlekli iskemleye ya da tamamen
yatağa bağımlı hale gelmektedir.
7. Diğer Nöromüsküler Hastalıklar:
Motor nöron hastalığı ( ALS : amiyotrofik lateral skleroz ) kronik, ilerleyici,
dejeneratif sıklıkla ölümle sonuçlanan bir hastalıkdır. Çoğunlukla erkeklerde görülür.
Ġlerleyici özellik taĢıyan kas hastalıklarında erken yaĢlardan baĢlayarak düzenli ve
uygun dozda yapılan egzersizler ile kasların zayıflaması geciktirilmekte, eklem tutuklukları,
kontraktürler ve adhezyonlar kısmen de olsa önlenmektedir. Bulundukları fonksiyonel seviye
ne olursa olsun, tedavi programı boyunca hastaların egzersizlere aktif olarak katılmaları
özellikle istenmektedir. YaĢam boyu sürmesi gereken bir tedavi Ģekli olduğundan, hastaya
kendi kendine ve aile bireylerinin yardımıyla yapabileceği egzersizlerin öğretilmesi çok
önemlidir.
Kardiyorespiratuar sistemi destekleyici özellikte olan solunum egzersizleri, hastalığın
ileri evrelerinde görülebilecek semptomların mümkün olan en az düzeye indirilmesi açısından
önemlidir. Hastanın tablosunda solunumsal, gastrointestinal, kardiak ani ve hızlı bir değiĢiklik
olduğu zaman evde sağlık ekibi uyanık olmalıdır.
129
13. AĞRI YÖNETĠMĠ
SÜRE: 50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, evde sağlık hizmetleri kapsamında ağrılı
hastanın bakım ve yönetiminde bilgi ve beceri kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Ağrıyı tanımlayabilmeli,
 Ağrı sınıflamasını yapabilmeli,
 Ağrı tedavisindeki temel prensipleri sayabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
130
AĞRI VE AĞRI YÖNETĠMĠ
Ağrı; vücudun belli bir bölgesinden kaynaklanan, doku harabiyetine bağlı
olan/olmayan, bireyin geçmiĢteki deneyimleriyle de ilgili istenmedik hoĢ olmayan emosyonel
bir durumdur. Biyo-fizyolojik, psikolojik, sosyo-kültürel ve ekonomik boyutları dahilinde
bireyin yaĢamını bir bütün olarak etkiler. Ağrı farklı sağlık sorunları (eklem artriti, diyabet,
kanser vb.) nedeniyle deneyimlenen ve evde bakım hizmetlerinde sık karĢılaĢılan sorun olarak
belirtilmektedir.
Birinci basamak sağlık hizmetlerinde sahada ve evde bakımda en sık görülen ağrı
türleri ise “baĢ ağrısı, boyun, sırt ve bel ağrıları, eklem ağrıları, nöropatik ağrı ve yumuĢak
doku romatizmaları nedeniyle deneyimlenen ağrı” olarak saptanmıĢtır.
Bu bağlamda evde bakım hizmetlerinde ağrı durumunun tanılanması ve kontrol altına
alınmasında multidisipliner ekip anlayıĢı içinde bireysel ve bütüncül yaklaĢımın planlanarak
uygulanması önem taĢımaktadır.
Ağrı Tanımı ve Sınıflaması
Evrensel insan deneyimlerinden biri olan ağrı, özünde yaĢamı tehdit etmemesine
karĢın, bireyin günlük yaĢam aktivitelerini bağımsız olarak sürdürmesini engelleyerek yaĢam
kalitesini düĢürebilir.
Ağrı; yalnızca yaĢayan birey tarafından tanımlanabilen, yoğunluğu ve tipine göre
değiĢiklik gösteren psikolojik ve sosyo-kültürel değiĢkenlerden etkilenen subjektif bir
kavramdır.
Ağrı Sınıflaması
Ağrının en sık kullanılan sınıflaması; baĢlama süresine göre, mekanizmasına ve
kaynaklandığı bölgeye göre olmak üzere 3 baĢlık altında toplanmaktadır.
Başlama süresine göre ağrı sınıflaması:
 Akut ağrı: Genel olarak 6 aydan daha kısa süreli ağrılar akut ağrı olarak
değerlendirilmektedir. Akut ağrının baĢlangıcı ani ve Ģiddetli olup, taĢikardi,
vazokonstrüksiyon, hipertansiyon, terleme gibi bulguları vardır ve iyileĢme sürecine
bağlı olarak yavaĢ yavaĢ azalarak kaybolur. Örneğin; kırıklar, dislokasyonlar,
travmatik yaralanmalar, kalça/diz protezi ameliyatı gibi durumların sonrasında akut
ağrı deneyimlenebilir.
 Kronik ağrı: Kronik ağrı yaklaĢık 6 ay ve daha uzun süren ağrı olup, Santral Sinir
Sistemi (SSS) değiĢikliklerinin yanı sıra; depresyon, anksiyete, sosyal ve ekonomik
problemler de eĢlik edebilmektedir. Uzun süreli bel ağrısı, osteoartrit, romatoid artrit
gibi durumlar kronik ağrıya neden olabilmektedir.
Mekanizmalarına göre ağrı sınıflaması:
 Nosiseptif ağrı: Fizyopatolojik olayların, doku ve organlarda bulunan ağrı
algılayıcıları olan nosiseptörleri uyarmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Birçok somatik
ve visseral ağrı nosiseptif ağrıya örnek olarak verilebilir. Bu ağrı, dokunma ya da
parmakların açılıp kapatılması gibi masum uyarılarla tetiklenebilmektedir.
 Nöropatik ağrı: Periferik sinirlerde travma veya metabolik bir hastalık sonucu
nosiseptörlerin uyarılmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Disk hernisine bağlı ağrılar ya
da diyabetik nöropati sırasında ortaya çıkan ağrılar nöropatik ağrıya örnek olarak
verilebilir.
 Diferentasyon ağrısı: Periferal ya da SSS‟nin bir bölümünde oluĢan hasarla ilgili
ağrıdır. Nevralji, kozalji ve fantom ağrısı, santral ağrı örnekleridir.
 Reaktif ağrı: Motor ya da sempatik afferentlerin refleks aktivasyonları sonucu
nosiseptörlerin uyarılmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Myofasyal ağrılar örnek olarak
verilebilir.
131
 Psikosomatik ağrı: PsiĢik ve psikososyal sorunların arttığı durumlarda, ağrı olarak
tanımlanan somatizasyon ve hipokondriazis gibi duygulardır.
Kaynaklandığı bölgeye göre ağrı sınıflaması:
 Somatik ağrı: Somatik sinirlerden kaynaklanan ağrı ani baĢlar. Bu yapılar yüzeysel ve
derin olarak daha çok sınıflandırılmıĢtır. Sinir uçlarının tahribi ya da uyarısı ile oluĢan
yüzeysel ağrı lokalizedir ve genellikle keskin, yanıcı olarak tanımlanır. Analjezik
ilaçlara iyi yanıt verir. Derin somatik ağrı, lokalize değildir, “zonklama, bıçak batar
gibi basınç hissi” tanımlanır. Kesi, basınç, ısı ve iskemi gibi uyarılarla ortaya çıkar.
Derin ağrı otonomik sinir sistemine cevap üretir; bulantı, nabız ve kan basıncı
değiĢikleri, terlemeyi içerir.
 Sempatik ağrı: SSS‟nin aktivasyonuna bağlı olarak ortaya çıkan, yanma tarzındaki
ağrıdır. Damarsal kökenli ağrılar, refleks sempatik distrofi ve kozaljiler, sempatik
kökenli ağrılara örnek olarak verilebilir. Hasta ağrıyan bölgede soğukluk ve üĢümeden
yakınır.
 Visseral ağrı: Organlardaki sinir uçları daha az olduğu için visseral ağrının
lokalizasyonu güçtür. Distansiyon, iskemi, spazm ve kimyasal irritanların uyarısı ile
ortaya çıkan bu ağrı keskin, zonklayıcı ve kramp Ģeklinde tanımlanır.
AĞRI YÖNETĠMĠ
Etkili ağrı kontrolü; bireye özgü bütüncül bir yaklaĢım ve multidisipliner ekip
anlayıĢıyla gerçekleĢtirilebilir. Bu ekibin bir üyesi olarak hemĢire; ağrının tanılanmasında ve
kontrol altına alınmasında etkin rol oynar.
Tanılama:
Tanılama sırasında ağrının tamamen subjektif bir deneyim olması ve doğası gereği;
ancak deneyimleyen bireyin en iyi değerlendirmeyi yapabileceği unutulmamalı ve hastalar
ağrı tanılama sürecine aktif olarak katılmaları konusunda desteklenmelidirler. Bunu
gerçekleĢtirebilmek için sağlık bakımı ekibi üyesi;
 Ġyi bir dinleyici olmalıdır. Kurduğu iletiĢimde empatik dinleme yoluyla ağrıyı
deneyimleyen bireyin neler hissettiğini, kendini nasıl değerlendirdiğini, sağlık
sorunlarını ne Ģekilde ele aldığını değerlendirmelidir.
 Sorduğu soruyu dikkatli seçip anlaĢılır bir dil kullanarak, ağrılı bireyin duyularını,
duygularını ve neleri öğrenmek istediğini rahatlıkla ifade etmesine fırsat vermelidir.
 Hasta ve ailesiyle olan iletiĢiminde yüz ifadesi ve duruĢ gibi sözel olmayan ipuçlarını
dikkate almalıdır.
 Tanılamada sağlık bakımı ekibi üyesi, fiziksel muayene yöntemlerini kullanarak
bireyin yaĢam dönemlerine özgü göstergeleri değerlendirilmeli ve uygun ölçme
aracının kullanılarak ağrıya iliĢkin verileri toplamalıdır.
Yenidoğan:
 Yenidoğanın ağrı tanılamasında fiziksel ve davranıĢsal göstergeler temel alınır.
Fiziksel göstergeler:
 Deri ile Ġlgili: solgun ya da kızarık, terleyen bir cilt yapısı,
 Kardiyovasküler Sistem ile Ġlgili: nabız ve kan basıncında artıĢ,
 Solunum Sistemi ile Ġlgili: hızlı ve derin solunum, arteriyal oksijen satürasyonunda
artıĢ,
 Kas-Ġskelet Sistemi ile Ġlgili: kas tonüsünde artıĢ,
132
 Endokrin Sistem ile Ġlgili: katekalominler, glukojen, kortizol, kortikosteroid ve
aldestoron seviyelerinde artıĢ,
 Nörolojik Sistem ile Ġlgili: intrakranial basınçta artma, pupillerde geniĢleme, vagal
sinir tonüsünde azalma,
 Metabolizma ile Ġlgili: plazmada laktat, keton ve yağ asitlerinde artıĢ,
 Laboratuar Sonuçları: kan glikoz seviyesi ve kortikosteroid seviyesinde artma, pH da
azalma.
Davranışsal göstergeler:
 Ses: yoğun, sürekli ağlama, sızlanma ve inleme sesi,
 Yüz ifadesi: Göz sıkılmıĢ, kaĢlar ĢiĢkin, dil gergin, çene titreme, yüzü buruĢturma,
 Beden hareketleri: ekstremitelerde çekilme, rijidite, elleri yumruk yaparak kenetleme,
 Uyku/uyanıklık döngüsü: uyanıklık ve irritibilitede artıĢ,
 Beslenme: iĢtah kaybı, bulantı-kusma, emme isteğinde azalma,
 Hareket: harekette azalma/artma.
Çocukluk:
 Çocuğun yaĢ dönemine göre ağrı tanılama ölçütleri de değiĢir.
 Onun anlayacağı dilde iletiĢim kurmak (agu-gugu vb.), oyuncağını ağrıyan bölgesi
üzerinde tutabilir,
 Çocukluk dönemine uygun ağrı tanılama ölçeği kullanılır,
 DavranıĢsal ve fiziksel göstergeleri değerlendirilmelidir,
 Aile ile iletiĢim kurulmalıdır (geçmiĢ ağrı deneyimleri, yanıtları, ağrı ile baĢ etme
biçimleri vb.),
 Altta yatan patofizyolojik durum varlığı/yokluğu araĢtırılmalıdır,
 Elde edilen veriler organize edilmelidir.
YaĢlı ve Engelli Bireyler
 YaĢlı ve engelli bireylerin akut ve kronik ağrıyı deneyimleyebilecekleri
unutulmamalıdır. Bu durumda tanılamada yer verilmesi gereken sorular, yaĢam
kalitesini değerlendirmeye yönelik de olmalıdır.
 BiliĢsel yetersizliği olan engelli ve yaĢlı bireyin ağrısını tanılanmasında; yetersizliğin
derecesine uygun ağrı tanılama ölçekleri tercih edilmelidir. Sorular basit, anlaĢılır ve o
ana yönelik olmalıdır. KonuĢma yetersizliği olan bireyler içinde nabız değeri, kan
basıncında, solunum hızında artma gibi fiziksel göstergeler ile; ajitasyon, huzursuzluk,
yüz ifadesi buruĢturma, sesli yakınma (inleme) vb. gibi davranıĢsal ifadeler
değerlendirilmelidir.
Ağrıyı değerlendirmede kullanılan ölçme araçları:
Ağrı Ģiddetinin ölçümünde kullanılacak yöntemlerin belirlenmesinde;
 Ölçüm yöntemi hasta ve sağlık bakımı ekibi üyesine minimal yük getirmelidir,
 Hastanın kolayca anlayabileceği Ģekilde basit olmalıdır,
 Puanlama yapılabilmeli ve analjezik tedavilerin hassasiyetini gösterebilmelidir,
 Uygun güvenirlik ve geçerliliğe sahip olmalıdır,
 Kurumun standartlarına uygun olmalıdır.
 Ağrıyı tanımlamada vizüel analog skala (VAS), kategori derecelendirme ölçeği(sözel
tanımlayıcı skalalar, resim skalaları) ve sayısal derecelendirme ölçekleri (numeric
rating scale) kullanılır.
133
Vizüel (Görsel) Analog Skala (VAS): VAS; son derece basit, etkin, tekrarlanabilen ve en az
araç gerektiren bir ağrı Ģiddeti ölçüm yöntemidir. Klinik ortamda ağrı Ģiddetinin hızlı bir
Ģekilde ölçülmesini sağlar.
Hiç ağrı yok
Hayal edilebilecek en kötü ağrı
Şekil 1 Vizüel Analog Skala
Kategori Derecelendirme Skalaları: Bu tip skalalar, artan Ģiddete göre dizilmiĢ bir dizi basit
tanımlayıcı kelimeden ibarettir. Resim skalaları genellikle okuma yazması olmayan
hastalarda, çocuklarda ya da okuma yazması olmasına rağmen yazma da problemi olan
hastalarda kullanılır. Bu tip kategori skalalarının kelimeler ve resimler için yazılı bir form
gerektirmesi ve verilecek cevapların sadece listedekilerle sınırlı kalması gibi dezavantajları
mevcuttur.
Şekil 2: Resim Skalaları
134
Sayısal Derecelendirme Skalaları (Numeric Rating Scale-NRS): VAS‟a benzer; ancak bir
çizgi üzerine eĢit aralıklarla yerleĢtirilmiĢ giderek büyüyen sayıları içerir. Sayılar 0-5 (6 nokta
NRS), 0-10 (11 nokta NRS) veya 0-100 (101 nokta NRS) arasındaki olabilir.
0
1
2
2
3
4
3
0
1
5
0
10 20 30 40 50
6
4
7
5
8
9
10
60 70
80
90
100
Şekil 3: Sayısal Derecelendirme Skalaları (Numeric Rating Scale-NRS)
Ağrının yeri, niteliği, ağrıyı etkileyen faktörler, ağrının Ģiddeti gibi ağrının diğer
boyutlarını da değerlendirmek için kullanılan ölçekler de mevcuttur.
 McGill Melzack Ağrı Soru Formu-MASF (McGill Melzack Pain Questionnaire
Form- MPQF
 Dartmouth Ağrı Soru Formu
 West Haven Yale Soru Formu
 Kısa Ağrı Formu
 Memorial Ağrı Değerlendirme Kartı
Planlama
Bireyin durumu, kurum ve sağlık bakımı ekibi üyelerinin kararı ile belirlenen ilgili
ölçme aracı kullanılarak yapılan değerlendirme sonucunda; bireye özgü hedefler ve beklenen
sonuçları tanımlanmalı ve bunlara ulaĢmak için belirlenen giriĢimleri içeren bir semptom
kontrolü sağlanmalıdır.
Bu ağrının yönetiminde akut ağrı için (6 aydan kısa süreli); orta ve Ģiddetli ağrı süresi
2-7 gün (ortalama 4,5 gün) olarak belirtildiğinden; bu süre sonunda hastanın ağrısının
geçtiğini sözlü/sözsüz ifade etmesi hedeflenmelidir. Kronik ağrı (6 aydan uzun süreli) için
ise; ağrısı olmadan günlük yaĢam aktivitelerini bağımsız olarak yerine getirebilmesi
hedeflenmelidir.
Bu bağlamda planlanan girişimler;
 Ağrı konusunda hastanın soru sormasına ve endiĢelerini ifade etmesine izin verilir.
 Dikkati baĢka yöne çekme ve gevĢeme egzersizleri öğretilerek bireyin ağrı ile baĢa
çıkması öğretilir.
 Ağrı kontrolü için uygulanacak yöntem, sağlık bakım ekibinin birlikte çalıĢmasıyla
belirlenir.
 Analjezik ilaçlar, hekim istemine göre düzenli aralıklarla verilir.
 Genellikle ambulasyon, pansuman gibi ağrılı giriĢimlerden sonra analjezik ilaçlar
uygulanır.
 Hastaya güvenli bir çevre sağlama adına, analjezik ilaçların yan etkileri gözlenir.
 Uygulama aĢamasında bakım planında belirlenen giriĢimleri bütüncül yaklaĢımla
uygular. Bu giriĢimler multidisipliner ekip yaklaĢımı dikkate alınarak uygulanmalıdır.
Uygulama aşamasında;
 Bireyin onamı alınmalı,
 Plan gözden geçirilmeli,
 Bireyin mahremiyetine özen gösterilmeli,
135




Uygulama yöntemleri gözden geçirilmeli,
Öncelikler belirlenmeli,
Farmakolojik ve non-farmakolojik yöntemler gibi planlanan giriĢimler uygulanmalı,
Bireyin uygulamaya verdiği yanıtlar değerlendirilmeli ve kayıt edilmelidir.
Ağrı Kontrolünde Farmakolojik Yöntemler
Analjezik ilaçları DSÖ'nün yukarıda verilen analjezik basamak tedavisine uygun
olarak düzenlenmelidir. Kullanılan ilaçların etkileri ve yan etkileri konusunda dikkatli olmak
erken müdahale açısından oldukça önem taĢımaktadır.

Nonopioid (Narkotik olmayan) analjezik ilaçlar: Nonopioid ilaçlardan en fazla
kullanılanlar, Nonsteroid Antienflamatuar (NSAII) ve antipiretik ilaçlardır. Bu ilaçlar,
oral, rektal, intramusküler (IM) ve intravenöz (IV) yoldan verilebilir. Eğer nonopioid
ilaçlar, IV yoldan verilecek ise, çok yavaĢ uygulanmalıdır. Kan basıncı 100
mmHg.‟nın altında olanlarda ve dolaĢımı stabil olmayanlarda, agranülositoz, Ģok,
lökopeni ve trombositopeniye neden olabileceğinden kan yapımı bozulmuĢ kiĢilerde
dikkatli kullanılmalıdır. Bu analjezik ilaçların kullanımında, baĢ dönmesi, uyuĢukluk,
bulantı, kaĢıntı ve taĢikardi gibi yan etkiler görülebilir.

Opioid (Narkotik) analjezik ilaçlar: Opioidler, Ģiddetli ağrılarda en sık kullanılan
ilaçlardır. Sıklıkla kullanılan opioid türevi ilaçlar; morphine ve hydromorphinedir.
Intramusküler ve intravenöz uygulamalarda hasta iyi izlenmelidir. Dakikadaki
solunum sayısı en az 8, kan basıncı ise en az 100 mmHg. olmalıdır. Hasta en az 1 saat
süre ile izlenmelidir. Intramüsküler ve intravenöz uygulamadaki doz, hastanın
ağırlığına göre değiĢir (IM: 5-10 mg., IV:1-2 mg.).

Hasta Kontrollü Analjezi (Patient Controlled Analgesia--PCA) ile opioidlerin
özellikle IV kullanımı artmıĢtır. PCA uygulaması, önceden ayarlanmıĢ küçük bolus
dozları, kilitli kalma süresi ve yükleme dozları, hastanın özel bir cihaz aracılığı ile
kendisine enjekte etmesi prensibiyle çalıĢmaktadır.
PCA‟da kullanılan ideal ilaç; hızlı etkili, tolerans/bağımlılık yaratmayan ve yan
etkileri en az olandır.
136
Opioid kullanan hastanın takibinde dikkat edilecek noktalar:
 Daha önce opioid kullanmayan hastada ilk dozlarla yan etkiler ortaya çıkabilir
 Oksijen saturasyonu takip edilmelidir
 Ağrı Ģiddeti değerlendirilmelidir
 Opioid dozu sedasyon oluĢmaya veya solunum sayısı 8/dak 'nın altına düĢerse
azaltılmalıdır
 OluĢabilecek yan etkiler (özellikle konstipasyon) açısından takip edilmelidir
 Günlük kullanılabilecek maksimum doz sınırı yoktur (Tramadol hariç: 400-600 mg).
Maksimum dozu belirleyen yan etkilerin ortaya çıkma durumudur.
Opioid toksisitesinde görülebilecek semptomlar:
 Apne, stupor, miyozis
 SOLUNUM DEPRESYONU – olmazsa olmaz
 AĢırı dozda konvülsiyon yapanlar
 Tramadol
 Meperidin
 AĢırı dozunda Miyozis ve koma yapan diğer ilaçlar
 Antipsikotik
 Antikonvülsan
 Sedatif hipnotikler
Naloksan
 Opioid yoksunluk belirtileri ortaya çıkar
 Esneme
 Lakrimasyon
 Piloereksiyon
 Terleme
 Miyalji
 Kusma
 Diyare
 Solunum sayısı düzeldikten sonra 4-6 saat daha gözlenmeli
 Uzun etkili opioidse 8 saat gözlenmeli
Gereksinimi azalan hastada opioid doz ayarlaması:
 Doz azaltılarak
 Belirli bir zaman içinde
 Ağrı olduğunda kullanılacak ilaçlar önerilmeli
 Hidromorfon: 32 mg 16 mg 8 mg
 Transdermal fentanil (Durogesic flaster) :100
75
50
25
12
 Tramadol genellikle direkt kesilebilir, nadiren azaltılarak kesilmesi gerekir.
Opioid yoksunluk belirtileri: Terleme, midriazis, piloereksiyon, esneme, karın ağrısı/
kusma/diyare, kas ve kemik ağrıları, ağrıda artıĢ, huzursuzluk, anksiyete, burun akıntısı, göz
yaĢarması, tremor.
Tramadol:
Yan etkiler:
 BaĢ dönmesi, sersemlik
 Döküntü
137
 Ağız kuruması
 Orthostatik hipotansiyon
 Kabızlık
Transdermal flaster Fentanil
 12,5-100 μg/saat hızında 72 saatlik (3 günde bir yenisi ile değiĢtirilecek)
 Disfaji, GIS fonksiyon bozukluğu ve böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli
kullanılmalıdır
 Çıkartılsa bile etkisi 10-12 saat sürmektedir.
 Hastanın kendi görebileceği en z terleyen ve en z kıllı bölgesine uygulanmalıdır.
 Banyo sonrası 1 saat geçmeden yenisi ile değiĢtirilmelidir.
Osmotik kontrollü oral salıverme sistemi (OROS):
 OROS ile 24 saat sabit hızda salıverilme sistemi ile etki eder
 Alkol ve gıdadan etkilenmez
 Genetik değiĢkenlikten etkilenmez- bireysel etkinlik farkı
 Ġlaç etkileĢimleri az
 YaĢlı ve böbrek yetmezliği olan hastalarda tercih edilebilir
 EĢdeğer morfin/hidromorfon dozu: 7,5: 1 5:1
Petidin / Meperidin:
 Oral emilimi kötüdür.
 Petidin 3 saatte bir verilirse norpetidin birikir .
 Birikimden dolayı böbrek yetmezlikli hastada dikkatli kullanılmalıdır
 Meperidinin kronik ağrıda kullanımda yeri yoktur.
Opioid rotasyonunda kullanılabilecek ilaçlar
 10 mg SC morfin: 150 mcg SC fentanil
 Morfin parenteral : fentanil parenteral 70:1
 20 mg IV morfin: 25 mcg TDF: 40 mg oral oksikodon
 Oral morfin: transdermal fentanil 140:1
 60 mg ORmo = 0.6 mg (25 mcg/h) TDfe
(Sunumda yukarıdaki doz örneklerinin hasta örnekleri ile birlikte dinleyicilere iletilmesi
önerilir)
Adjuvan Analjezikler:
Analjezik olmamalarına karĢın analjeziklerin etkilerini artıran veya ağrıya eĢlik eden
semptomların tedavisinde kullanılan koanaljezik veya sekonder analjezik olarak da
adlandırılan ajanlardır:
 Antidepresanlar, antikonvülsanlar, kortikosteroidler ve bifosfonatlar baĢlıca adjuvan
analjeziklerdir.
 Kortikosteroidler en sık kullanılan adjuvan analjeziklerdir.
 ArtmıĢ kafa içi basıncı, spinal kord basısı, karaciğer kapsül ağrısı, pelvis ve
retroperiton tümörleri, lenfödem, baĢ-boyun metastazlarında antiinflamatuvar ve ödem
azaltıcı etkiyle ağrıyı önleyebilir.
 Antiemetik ve anabolizan etkiyle iĢtahı artırırlar.
138
Antidepresanlar:
 Antidepresan dozlardan daha düĢük dozlarda analjezik olarak kullanılır.
 Trisiklik antidepresanlar (amitriptilin, imipramin) ve selektif seratonin ve norepinefrin
geri alım inhibitörleri (duloksetin, venlafaksin) kullanılmaktadır.
 Kemoterapiye bağlı geliĢen polinöropatide amitriptilin ve imipramin etkilidir.
 Antikolinerjik etkiler sedasyon ve ortostatik hipoansiyon görülebilir.
α-2 Adenerjik Agonistler:
 Klonidin diğer adjuvanlara refrakter nöropatik ağrıda oral veya transdermal
kullanılabilir.
Antikonvülzanlar:
 Karbamazapin ve gabapentin nöropatik ağrıda trisiklik antidepresanlar ile kombine
edilerek kullanılabilir.
 Sinir hasarı sonrası oluĢan spontan nöronal deĢarjları inhibe ederek etki gösterirler
 ġimĢek çakar tarzda dizesteziler ile karekterize nöropatik ağrıda etkilidir
 KĠ depresyonu yaptığı için kemoterapi alan trombositopeni ve lökopenisi olan
hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Ketamin:
 Subanestezik dozlarda analjezik etkilidir.
 Opioid toleransı geliĢenlerde opioid ihtiyacını azaltır.
 Psikomimetik yan etkileri dıĢında hipertansiyon, taĢikardi, titreme, nistagmus, diplopi,
miyokardiyal depresyon gibi yan etkileri mevcuttur.
Bifosfonatlar:
 Kemik ağrısı için kullanılan adjuvanlar
 Bifosfonatlar ve kalsitonin kemik metastazlarına bağlı ağrı ve analjezik ihtiyacında
%20-50 azalma sağlarlar.
 Osteoklast aktiviteyi inhibe ederek kemik rezorbsiyonunu azaltırlar.
 Düzenli kullanım ile ağrı oluĢumu ve patolojik fraktür riskini azaltır.
Nonfarmakolojik yöntemler
Stimülasyon yöntemleri:
 Sıcak ve soğuk uygulama: Ağrı ve ödemi azaltmak, kanamayı durdurmak gibi, tedavi
amaçlı sıcak ve soğuk uygulamalar kullanılmaktadır. Sıcak uygulamada, yaklaĢık 40450C‟lik ısı kullanılır. Bu ısı deriye sıcaklık verir, kaslar ve derin dokular, subkütan
yağ dokusu nedeniyle etkilenmez. Uygulama, ısıya bağlı olarak geliĢebilecek
irritasyonu önlemek için günde 3-4 kez yarım saatlik sürelerle sınırlandırılmalıdır.
Soğuk uygulamada, genellikle 150C‟lik ısı kullanılır. Donmaya neden olmamak için
uygulama süresi 15 dakika ile sınırlı olmalıdır. Buz masajında ise, bu süre 7 dakikadır.
Hem sıcak hem de soğuk uygulamalar, rahatlatıcı yöntemler olup hangisinin nerede
kullanılacağına doğru karar verilmesi ve doğru uygulaması oldukça önemlidir.
 Masaj: Masaj uygulaması, hem fiziksel hem de mental yönden gevĢeme sağlar.
Analjezi oluĢturma mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte; ağrıyı dört
periferal etki ile durdurduğu düĢünülmektedir. Bunlar; dolaĢımı hızlandırarak ödemi,
uyaranların spinal korda ulaĢması ile kas gerginliğini ve anksiyeteyi, periferik duyu
reseptörlerinin uyarılması ile de ağrı duyusunu azaltmasıdır.
139
 Vibrasyon: Vibrasyon bir tür elektrik masajıdır. Özellikle el vibratörleri ile orta
derecede basınç uygulandığında uygulanan bölgede, anestezi ve ağrının giderilmesine
neden olmaktadır.
 Transkutan Sinir Stimülasyonu (TENS): Bu yöntemde elektriksel enerji, elektrotlar
aracılığı ile deri yüzeyinden sinir sisteminin belli bölgelerine taĢınır. TENS‟ in ağrı
giderici etkisinde kapı, ya kalın çaplı miyelin A beta liflerinin aktivasyonu ile
periferden gelen ağrı impluslarına kapanır ya da derin lif aktivasyonu ile endofrin
salgılanır ve ağrı giderilir.
 Akapunktur: Akapunktur, Çin Tıbbı‟ nın geleneksel yaklaĢımlarından biridir ve
tedavi edici özelliğini iğneye borçludur. Ġğne yüzeyel A-delta nosiseptif liflerini
uyarmaktan kaçınılarak deriye sokulur, kasın içinde ilerletilir. Böylece kasılmıĢ olan
kas gevĢer ve analjezik etki sağlanmıĢ olur.
Psikolojik yöntemler:
Hastanın içinde bulunduğu duygu durumu ve moodu, entelektüel yetenekleri ve isteği
doğrultusunda uygun yöntemin seçimine bireyin onamı alınarak; bireyle birlikte, sağlık bakım
ekibi anlayıĢı içinde uzman kiĢiden yararlanılarak karar verilmelidir.
 GevĢeme: GevĢeme, hem kas gerginliği hem de anksiyetenin giderilmesi olarak
tanımlanabilir. GevĢeme, ağrıyı gidermez; ancak kas gerginliği ve anksiyeteyi
azaltabilir. Bu yöntem, düz ve rahat bir Ģekilde oturarak ya da yatarak derin nefes alıpverme, derin solunum ve esneme eĢliğinde tüm vücut kaslarının ya da belli alanların
gevĢetilmesidir. GevĢeme düĢüncesi ve gerçek gevĢemede, korteks uyarılarak
rahatlama sağlanır.
 Dikkati baĢka yöne çekme: Hastanın düĢüncesini ağrıdan uzaklaĢtırarak, ağrıya
toleransın arttırılmasını amaçlar. Ağrıda dikkati baĢka yöne çekme, dikkatin ağrı
dıĢında bir uyaranda odaklanmasıdır.
Ayrıca; müzik dinleme, Ģarkı söyleme ve ritm tutma, yavaĢ ve ritmik solunum, mizahgülme ve düĢleme gibi aktiviteler de gevĢeme ve dikkati baĢka yöne çekmenin mekanizması
ile ağrı duyusunu azaltmaktadır. Bütüncül bakım sonucu, hastada değiĢmesini hedeflediği
beklenen sonuçlarına ulaĢıp-ulaĢmadığını değerlendirir. Bu değerlendirme aĢamasında;
 Değerlendirme için temel ilkeler belirlenir,
 Bu kriterin (beklenen hasta sonuçları) karĢılanıp-karĢılanmadığını belirlemek için
objektif ve subjektif veri toplanır,
 Sonuçlar yorumlanır ve karara varılır,
 Beklenen sonuçlara ulaĢmadaki sınırlılıklar değerlendirilir,
 Karar, bireyin yanıtları ile kayıt edilir,
 Ağrı ölçeği kullanılarak, analjezik ilaçların ve diğer ağrı kontrol giriĢimlerinin
etkinliği değerlendirilir.
SONUÇ
Evde bakımda sıklıkla karĢılaĢılan sorunların baĢında olan ağrı sürecinin yönetiminde;
bireyin ev ortamının düzenlenmesi, bireysel tercihlerin, aile özelliklerinin ve baĢ etme
mekanizmalarının dikkate alınması önem taĢımaktadır. Analjezik ilaçların ve nonfarmakolojik
yöntemlerin yönetiminde, giriĢimlerinin zamanlarının düzenlenmesi, doğru Ģekilde
uygulanması ve bakıma birey ve ailesinin katılımı önemlidir. Multidispliner yaklaĢım içeren
ağrı yönetiminde hemĢire; ağrı değerlendirmesi, etkili bakımın sunulmasını ve bakıma hasta
ve ailesinin katılımını sağlamalıdır. Ayrıca sağlığı geliĢtirme ve yaĢam tarzı değiĢikliği için
bireyselleĢtirilmiĢ bileĢimi ile kronik ağrının etkin kontrolünü sağlamalıdır.
140
14. BASI YARALARI VE BAKIMI
SÜRE: 2x50 dk.
AMAÇ: Basınç yarasının önlenmesi ve oluĢan basınç yaralarının bakımı konusunda bilgi,
beceri ve tutum kazanmak
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Basınç yaralarının geliĢmesine neden olan faktörleri sayabilmeli.
 Basınç yaralarını evrelendirebilmeli
 Basınçyarası iyileĢme sürecinin aĢamalarını tanımlayabilmeli,
 Yara iyileĢme sürecini ve takibini açıklayabilmeliHastanede müdahale edilmesi
gereken yarayı tanıyabilmeli
 Yara iyileĢmesini bozan etmenleri açıklayabilmeli
 Evresine uygun olacak Ģekilde basınçyarası bakımını yapabilmeli
YÖNTEM
 Anlatım
 Soru-cevap
 Gösterim (Demonstrasyon)
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Yazı tahtası, Flip chart
 Projeksiyon
 Öğrenim Rehberindeki Araç ve Gereçler
141
BASI YARALARI VE BAKIMI
Terminolojik olarak basınçyaraları günümüze kadar yatak yarası (bedsore), dekübitus
ülseri (decumbere), basınçülseri ve basınçyarası (pressure ulcers) olarak tanımlanmıĢtır.
Kemik çıkıntılarının ve dıĢ yüzeyler arasındaki yumuĢak dokunun uzun süreli basınca maruz
kalması ile dokunun kan akımının azalması sonucu oluĢan lokalize iskemiden kaynaklanır..
Basınçyaraları her zaman yatağa bağımlılıkla ilgili değildir, örneğin; tekerlekli sandalye
kullanan paraplejik bir hastada basınca bağlı olarak deri yüzeyindeki geçici bir sıkıĢma,
ezilme ve sürtünme sonucunda da yara açılabilir. Bu nedenlerle dekübitus veya yatak yarası
terimi yetersiz kalmaktadır.
Sağlıklı ve bütünlüğü bozulmamıĢ bir deri vücudu zararlı maddelere (örn. kimyasal
maddeler vb.) ve mikroorganizmalara karĢı koruyarak birey için birinci savunma hattını
oluĢturur. Bu nedenle evde bakım ekibinin görevi deri sağlığını koruyan ve sürdüren bakımı
uygulamak olmalıdır. Deri sağlığı açısından riskli durumlardan biri olan basınçyarası, uzun
süreli hareketsizlik, basınç ve deri iritasyonuna bağlı olarak geliĢen yüzeysel ve/veyaderin
doku hasarı kaybı ile karakterize deri bütünlüğünde bozulmadır. Literatürde aynı durumu
tanımlamak için farklı terimler (decubitus ülser- basınçyarası- yatak yarası) kullanılmakla
birlikte temel neden basınçolduğu için “basınçyarası” terimi tercih edilmektedir. Basınçyarası
insidansı yatarak tedavi gören hastalarda etkili faktörlere bağlı olarak % 3 - % 45 arasında
değiĢmekle birlikte, literatürde bu oranın yoğun bakım hastaları, felçli hastalar ve fraktürü
olan yaĢlı hastalarda arttığı bildirilmektedir.
Basınçn yarası; iyileĢme sürecini uzatarak bireye verdiği fiziksel ve psikolojik
travmanın yanı sıra ekonomik açıdan bakım masraflarının yükselmesine neden olur. Aynı
zamanda hastane yatağının gereksiz yere iĢgal edilmesi ve iĢ yükünün artmasına neden olur.
Sağlık hizmetlerinde, hizmeti satın alan kiĢiler tarafından basınç yarası insidans ve
prevalansına iliĢkin veriler sunulan bakımın kalitesini değerlendirmede anahtar bir gösterge
olabilir. Evde sağlık ekibinin öncelikli rolü, risk altındaki bireyleri değerlendirerek neden olan
faktörleri ortadan kaldırmaya yönelik önlemler almak; deri bütünlüğünü korumak,
sürdürmektir. . Yara geliĢtiğinde ise iyileĢmeyi sağlamak ve tekrarlamasını önlemek için
bireysel özellikler doğrultusunda birey/ailesi ile birlikte planladığı tedavi giriĢimlerini
uygulamaktır.
Basınç Yarasının GeliĢmesine Neden Olan ve KolaylaĢtıran Faktörler:
Bası, sürtünme, makaslama ve tahriĢ basınç yaralarının geliĢiminde temel faktörler olarak
tanımlanmaktadır.
 Bası: Genellikle vücudun kemik çıkıntılarının olduğu bölgelerdeki deri ve sübkutan
doku üzerinde etkilidir. Basınç yarasının oluĢmasında basıncın süresi, miktarından
daha önemlidir. kapiller dolaĢımdaki basınç 15-32 mmHg‟dır. Bu basıncın 32
mmHg‟dan fazla olması kapiller dolaĢımı engellerdir. . Basınç, doku dolaĢımını
azaltarak ya da durdurarak sonuçta doku iskemisine neden olur. Dokular, hücre ölümü
olmadan kısa süreli bir basıncı tolere edebilir (l-2 saat aynı pozisyonda hareketsiz
kalma).
 Sürtünme: derinin diğer bir yüzeye sürtünmesi ile meydana gelir. Bireyin sürtünmeye
maruz kalmaması için hastanın yatak içinde uygun kaldırma, çevirme ve diğer uygun
pozisyonlama teknikleri kullanılmalıdır.
142
 Makaslama: Hastanın yatak içinde aĢağı kaydığı pozisyonlarda özellikle sakral bölgeyi
saran deri, vücut ağırlığının baskısında statik kalır ve yatak takımları ile arasında
sürtünme meydana gelir. Deri ve yüzeysel damarlar yatağın yüzeyi ile sabitlenirken,
iskelet ve kemiğe sıkıca tutunan derin dokular ileri doğru itilir ve bu durum kan
damarlarının gerilmesine, yaralanmasına neden olur. Derin ve yüzeyel dokular
arasında meydana gelir. Yüzeysel dokular normal görünümde olsa bile derin dokular
hasara uğrar ve giderek nekroze olur. Makaslamaya bağlı yaralanmaları önlemek için
yatağın baĢı 30 dereceden fazla yükseltilmemelidir.
 TahriĢ: Deri üzerinde kontrolsüz bir Ģekilde nem, terleme, idrar, dıĢkı vb maddelerin
irritasyonuna bağlı olarak geliĢir.
Yara GeliĢimini KolaylaĢtıran Faktörler:
 Duyu kaybı ve harekeksizlik: Birey basıncın verdiği rahatsızlığı hissedemez ve
basınçtan kurtulmak için hareket gereksinimi duymaz. Kendiliğinden pozisyonunu
değiĢtiremeyen hastalar da basınç yarası geliĢimi açısından büyük risk altındadırlar.
 Nem: Nemlilik, derinin sürtünme ve zedelenme gibi fiziksel etmenlere karĢı dayanma
gücünü azaltmaktadır.
 Kan dolaĢımının bozulması
 Beslenme bozukluğu (Obezite, kaĢeksi)
 Ödem
 Enfeksiyon ve vücut ısısında yükselme
 Psikososyal durum
 YaĢlılıkBasınç Yaralarının Sıklıkla GeliĢtiği Bölgeler
Basınç yaraları sıklıkla doku tabakaları tarafından daha az desteklenen ve korunan kemik
bölgeleridir.
 Supine (sırt üstü) pozisyonunda; oksipital bolge, skapula, omuz baĢları dirsekler,
sakrum, topuklar, ayak parmaklan,
 Lateral (yan) pozisyonda; baĢın yan kısmı, kulaklar, omuz baĢları, dirsekler, kostaların
yan kısımları, trokanterler, dizin, ayağın, topuğun yan kısımları,
 Prone (yüz üstü) pozisyonda; yanak ve çene, omuz baĢı, kadında göğüsler, erkekte
genital organlar, dizler, ayak baĢ parmaklan,
 Fawler (oturma) pozisyonda; sakrum, topuklar, iskial çıkıntı
Sandalyede oturur pozisyonda; omuz baĢları, sakrum, koksiks ve ayaklar en fazla basınca
maruz kalan bölgelerdir.
143
ġekil 1: A-Basınç yaralarının en sık rastladığı kemik çıkıntısı alanlar
B- Basınç yaralarının yeri
Basınç yarasının geliĢebileceği kemiksiz dokular;
 Nazogastrik tüp
 Oksijen kanüllerinin bulunduğu burun delikleri,
 Oksijen kanülünün temas ettiği kulaklar
 Foley sonda ile temas eden genital organlar
Basınç Yaralarının Sınıflandırılması
Deri ve altındaki dokuların anatomik yapısında geliĢen yaralanmanın/hasarın
derecesine göre temel olarak; I. evreden IV. evreye kadar sınıflandırılmaktadır. Ayrıca, basınç
yarasının evresini yansıtmayan “derin doku yaralanma Ģüphesi” ve “evrelendirilemeyen
basınç ülseri” olarak tanımlanan, iki nitel sınıflama daha eklenmiĢtir.
Evre I
Sağlam dokuda basınç nedeni ile ortaya çıkan gözlemlenebilir değiĢikliktir. Nemli,
yiizeysel, düzensiz bir eritem görünümündedir. Kemik çıkıntılarının üzerinde kızarıklık ve
sıcaklık ile birlikte ağrı vardır (pembe epitelize yara). Etkilenen doku çevre doku ya da
sağlam taraftaki doku ile karĢılaĢtırıldığında;
 Deri ısısında (sıcaklık/soğukluk) değiĢim,
 Doku bütünlüğü bozulmamıĢtır.
 Duyu (ağrı, kaĢıntı) değiĢikliği
Açık renkli deride; belirgin bir kızarıklık alanı görülürken, koyu renkli derilerde kalıcı
kırmızılık, mavilik ya da mor tonlarda görülür.
Resim 1: Evre I Basınç Yarası
144
Evre II
Kısmi kalınlıkta doku kaybı bulunan, epidermis ve/veya dermis ya da her ikisini birden içeren
yara durumudur. Etkilenen doku çevre doku ya da sağlam taraftaki doku ile
karĢılaĢtırıldığında;
 Basınç yarası yüzeyseldir
 Deri sıyrılmıĢtır
 Bül ya da sığ bir çukur Ģeklinde görülür.
Resim 2: Evre II Basınç Yarası
Evre III
Epidermis, dermis ve subkütan dokuda zedelenme ya da nekroze yol açan, tam bir
doku kaybının olduğu basınç yarasıdır. Subkutan dokuda ileri derecede harabiyet, nekroz ve
sertleĢme gözlenir. Kas tabakasına kadar ilerleyebilir. Seröz, yara enfeksiyonunda ise pürülan
akıntı vardır. Etkilenen doku çevre doku ya da sağlam taraftaki doku ile karĢılaĢtırıldığında,
Basınç yarası, fasyanın altına kadar ilerlememiĢtir. Klinik olarak komĢu dokuların altına kadar
uzanmıĢ/uzanmamıĢ derin bir çukur Ģeklinde görünür.
Resim 3: Evre III Basınç Yarası
Evre IV
AĢırı yumuĢak doku nekrozu ve osteomiyelit ortaya çıkar. Ülserin tabanı kas/ kemik
dokusudur. AĢırı yıkım, doku nekrozu ya da kas, kemik ve tek yapılarda (tendon, eklem
kapsülü) hasar ile birlikte tam doku kaybı vardır. TünelleĢme ve sinus traktusları da Evre IV
basınç yaralarına eĢlik edebilir.
145
Resim 4: Evre IV Basınç Yarası
Derin Doku Yaralanma ġüphesi
Bütünlüğü bozulmamıĢ deride koyu kızıl ya da mor lokalize bir bölgenin oluĢmasıdır.
Hasar miktarına göre bölgedeki dokunun çevre dokulara göre daha ağrılı, hassas, yumuĢak,
sıcak veya soğuk olabilir.
Evrelendirilemeyen Basınç Yarası
Yara yatağının nekroz (sarı, gri, yeĢil veya kahverengi) ve/veya kabukla (kahverengi
veya siyah) kapalı olduğu ve yara tabanının gözlenemediği tam derinlikli doku kaybıdır.
Nekroz veya kabuklanma temizlenmedikçe yaranın gerçek derinliği saptanamaz ve
evrelendirilemez. Yara kabuğu nispeten koruyucu bir örtüdür, cerrahi Ģartlar sağlanmadan
kaldırılmamalıdır. Basınç Yarası Riskini Değerlendirme
Basınç yarası oluĢumunu önlemede amaç; risk grubundaki bireyin erken tanımlanması
ve önleme stratejilerinin uygulanmasıdır. Bireyin güncel bir skala ile risk puanı hesaplanır;
alınması gereken tedbirler ve tedavi yönetimi hastaya özgü planlanır ve gerekli eğitim verilir.
1992 yılında Sağlık Bakım Politikası ve AraĢtırmaları Ajansı (AHCPR, 1992) basınç
yaralarının önlenmesi ve tedavisi için klinik rehberler geliĢtirdi. Bu rehberler, sağlık bakım
hizmeti sunanlara basınç yarasının önlenmesi ve basınç yarası geliĢen bireylerin tedavisinin
planlanmasında ve uygulanmasında yardımcı olmaktadır.
Basınç Yarası Riskini Değerlendirmede Kullanılan Ölçekler;
 Norton Ölçeği
 Braden Ölçeği
 Gosnell Ölçeği
 Waterlow Ölçeği
BASINÇ YARALARI RĠSKĠNĠN TANILANMASI VE ÖNLENMESĠ
Tanılama
Bireyde basınç yarası oluĢma riskini tanımlama,
 Risk tanılama aracı (ölçek, skala v.b.) seçme,
 “ Risk Puanını” elde etme,
 Bireyin deri durumunu, özellikle aĢırı basınç alan bölgeleri değerlendirme,
 Bireyde aĢırı basınç alan/olasılığı olan bölgeleri belirleme,
 Bireyin yatak ve sandalyede olduğunda tercih ettiği pozisyonları gözleme,
 Bireyin pozisyon değiĢimi sırasında yardım gereksinimini ve hareket etme yeteneğini
belirleme,
 Bireyin ve bakımına yardımcı olan kiĢinin basınç yaraları hakkındaki bilgileri
değerlendirme
146
HemĢirelik Tanısı: Toplanan verileri gruplandırarak uygun hemĢirelik tanısını belirleme.
Sık KarĢılaĢılan HemĢirelik Tanıları:
 Ağrı,
 Bilgi Eksikliği,
 Deri Bütünlüğünde Bozulma,
 Doku Bütünlüğünde Bozulma,
 Beden Ġmajında Bozulma,
 Duyusal – Algısal DeğiĢimler,
 Deri Bütünlüğünde Bozulma Riski,
 Enfeksiyon Riski.
Planlama
 HemĢirelik tanısına yönelik hemĢirelik giriĢimlerini belirleme
 Birey ve ailesine iĢlemi ve amacını açıklama
 Gerekli malzemeleri hazırlama.
Malzemeler;
Tek kullanımlık eldiven,
Risk tanılama skalası (kurumun politikasına uygun).
Uygulama
 Bireyin gizliliğini sağlama,
 Eldiven giyme,
 Bireye rahat edebileceği ve basınç yarasına rahatça ulaĢılabilecek pozisyonu verme,
 Basınç altında kalan bölgede kızarıklığı değerlendirme,
 Renk değiĢimi olan bölgeyi palpe etme,
 Basınç alanındaki kızarıklığın kalma süresini (kapiller dolum) izleme,
 Basınç yarası koruyucu önlemlerini (beslenme, nem, özellikli yatak kullanımı,
inkontinans vb) uygulama,
Değerlendirme
 Basınç açısından riski olan deri yüzeylerini renk ve değiĢiklik yönünden
değerlendirme,
 Bireyin pozisyon değiĢimine karĢı toleransını değerlendirme,
 Risk tanılama puanlarının sonucunu karĢılaĢtırma,
 Beklenilen/beklenilmeyen hasta sonuçlarını tanımlama
Kayıt ve Rapor
 Bireyin”Risk Puanını” kayıt ve rapor etme,
 Basınç altındaki derinin görünümünü kayıt etme,
 Pozisyonları, çevirme aralıklarını ve diğer koruyucu önlemleri kayıt etme,
 Yüksek riskli bireylerin yardım/destek alabilecekleri danıĢmanlıkları belirleme.
BASINÇ YARALARININ BAKIMI
Tanılama
 Bireyin durumunu ve bakım için ağrı toleransını belirleme,
 Bireyin yara bakım ürünlerine karĢı alerjisi olup olmadığını saptama,
 Yara bakım ürünleri ve pansuman için hekim istemini gözden geçirme,
 Bireyin gizliliğini sağlama,
 Elleri yıkama ve eldiven giyme,
147
 Bireye basınç yarasının ve çevresindeki alanın rahatlıkla görülebileceği rahat bir
pozisyon verme,
 Basınç yarasının evresini ve enfeksiyon/nekroz durumunusaptamak için yarayı ve
çevreleyen dokuyu değerlendirme
 Eldivenleri çıkarma ve elleri yıkama,
 Bireyin ve bakım verecek bireylerin basınç yarasının özelliklerini ve bakımın amacını
anlamasını değerlendirme.
HemĢirelik Tanısı: Toplanan verileri gruplandırarak uygun hemĢirelik tanısını belirleme.
Sık KarĢılaĢılan HemĢirelik Tanıları:
 Ağrı,
 Deri Bütünlüğünde Bozulma,
 Doku Bütünlüğünde Bozulma,
 Fiziksel Harekette Bozulma
 Öz Bakım Eksikliği Sendromu
 Beslenmede DeğiĢim: Vücut Gereksiniminden Az/Fazla Beslenme
 Deri Bütünlüğünde Bozulma Riski,
 Enfeksiyon Riski,
BASI YARASI BAKIMI ÖĞRENĠM REHBERĠ
a. GeliĢtirilmesi gerekir : Basamağın hiç uygulanmaması, yanlıĢ uygulanması veya sırasında uygulanmaması.
b. Yeterli
: Basamağın doğru olarak ve sırasında uygulanması, fakat eksikliklerin olması ve / veya
eğiticinin yardımına veya hatırlatmasına gerek duyulması.
c. UstalaĢmıĢ
: Basamağın duraksamadan ve yardıma gerek kalmadan doğru olarak ve sırasında uygulanması.
MALZEMELER
•
Steril pansuman seti (steril pens, steril gazlı bezler ve pedler)
•
Yara bakımı solüsyonu (içilebilir su/distile su/serum fizyolojik/hekim istemi doğrultusunda antiseptik solüsyon),
•
Steril eldiven,
•
Basınç yarasının derecesine göre lokal yara bakımı ürünleri (hydrocolloid, hydrogel örtüler, enzimler vb.)
•
Tek kullanımlık eldiven,
•
Küvet içinde ılık su,
•
Sabun ve sabunlama bezi,
•
Havlu,
•
Su geçirmez koruyucu örtü,
•
Böbrek küvet,
•
Atık kabı.
GÖZLEMLER
BASAMAKLAR
1
2
3
4
1.ĠĢlemi hastaya açıklama.
2. ĠĢlem öncesinde elleri yıkama.
3. Tek kullanımlık eldiven giyme.
4. Hastanın mahremiyetini sağlama.
5. Hastaya uygun pozisyon verme.
6. Yara bölgesini açma
7. Ilık su ve sabunla yara etrafındaki deriyi silme ve durulama.
8. Deriyi temiz havlu/gazlı bez ile tampone ederek kurulama.
9. Yara sınırlarını ölçme.
148
10. Eldivenleri çıkartma.
11. El hijyenini sağlama.
12. Pansuman setini açma ve steril alan oluĢturma.
13. Steril eldivenleri giyme (Aktif olan el steril kabul edilir.)
14. Pensetle veya steril kabul edilen el ile spancı tutma ve diğer el ile içilebilir
su/Serum fizyolojik/kurum politikasına göre belirlenen antiseptik solüsyonu
spanç üzerine dökme.
15. Yarayı merkezden çevreye doğru bir defada silme ve her defasında spancı
değiĢtirme.
16. Kuru bir spanç ile yarayı kurulama.
17. Yara enfekte ise doktor istemine göre antibakteriyel pomat sürme.
18. Eğer istemde hazır pansuman materyali [hidrofiber, alginates, cadexsomer,
hydrocolloid, hydrogel ajan ve gerektiğinde antimikroorganizmal (gümüĢ,
antibiyotik gibi)] varsa, materyali yaraya yapıĢtırma, yoksa steril spançları
yaranın üzerini kaplayacak Ģekilde yerleĢtirme, üzerini yara sabitleyici bantlarla
kapatma.
19. Hastaya rahat bir pozisyon verme.
20. Kirli malzemeleri atık kutusuna atma. (Tıbbi atıklar ile evsel atıklar
ayrıĢtırılır. Tıbbi atıklar tıbbi atık kutusuna, evsel atıklar evsel atık kutusuna
atılır.)
21. Eldivenleri çıkartma ve el hijyeni sağlama.
Değerlendirme
 Basınç yarası etrafındaki derinin durumunu değerlendirme,
 Yara ve pansumanı gözleme,
 ĠyileĢmeyi ölçmek için basınç yarası sınıflama sistemini kullanma,
 Beklenilen ve beklenilmeyen hasta sonuçlarını tanılama.
Kayıt ve Rapor
 Yaranın durumunu/görünümünü kayıt ve rapor etme,
 Uygulanan yara bakım ürününü ve bireyin bu ürünlere yanıtını tanımlama.
Evde Sağlık
Birey ve ailesi basınç yaralarına neden olan faktörler, bu faktörlerin önlenmesi, basınç
yaralarının erken belirtileri, risk değerlendirme araçları, belirtiler meydana geldiğinde ne
yapılması ve nereye baĢvurulması gerektiği ve önlemede kullanılan araçlar konusunda
eğitilmelidir. Birey ve bakım veren kiĢiye maliyete göre pansuman materyalleri seçilmelidir.
Basınç Yaralarının Önlemesi
 Deri Bakımı:
 Derinin tanılanması ve yüksek riskli bireylerin belirlenmesi,
 Cildin temiz ve kuru tutulması,
 Bireye özgü ürünlerin kullanılması,
 Sürtünmeyi önlemek için deri nemlendirilmeli (nemlendiriciler alkol içermemelidir)
 Çevre ısısı ve nemi ayarlanmalıdır (ılık ve yeterince nemli)
 Hareket ve Pozisyon DeğiĢtirme
 Beslenme
149
 Destek Yüzeyler
Hareket ve Pozisyon DeğiĢtirme
 24 saatlik pozisyon değiĢimi planı yapılması,
 Basıncı azaltmak için en az 2 saatte bir pozisyon verilmesi,
 Basınç yarası geliĢimin önlemek için baĢ 30 tutulur ve hastanın kayması engellenmesi,
 Pozisyon değiĢiminde kemik çıkıntılarını koruyacak/destekleyecek araç-gereçler
kullanılması,
 Pozisyon değiĢiminde vücut mekaniği ilkelerine uygun çevirme ve kaldırma teknikleri
ve transfer araçları kullanılması
Beslenme
 Hastanın yeterli ve dengeli beslenmesini sağlayacak bir beslenme programı yapılması,
beslenme yetersizliği varsa enteral ya da parenteral beslenmeye baĢlanması,
 Yüksek kalorili, proteinli diyet ve dehidratasyonu önlemek için yeterli sıvı verilmesi,
 Hemoglobin, kan Ģekeri ve albümin seviyelerinin kontrol edilmesi
Destek Yüzeyler
 Yatak, karyola üzerine konulabilen özellikli Ģilteler, Ģilte örtüleri, oturma minderleri
ve entegre yatak sistemlerinin kullanılması,
 Bireyin gereksinime göre uygun destek yüzeylerin seçilmesi,
 Birey ve ailelerine özellikli yatak veya Ģiltelerin amaçları ve uygun kullanımının
öğretilmesi
Basınç Yaralarının Bakımı ve Tedavisi
Basınç yaralarının bakım ve tedavisi holistik bakım anlayıĢına sahip disiplinlerarası
ekip yaklaĢımını gerektirir. Böyle bir ekipte hemĢire, hekim, fizyoterapist, diyetisyen,
iĢ/uğraĢı terapisti ve eczacı yer alır, gereğinde diğer disiplinlerden destek alınır.
Basınç yaralarının bakım ve tedavisinde;
 Yaranın lokalizasyonu
 Evresi, derinliği ve geniĢliği
 Etkilenen doku tipi ve miktarı
 Yaranın içindeki nekroz ve granülasyon nispi oranları kayıt altına alınır
 Etrafını çevreleyen derinin durumu değerlendirilir.
Basınç Yarası Tedavisinde Yardımcı Yöntemler
Hiperbarik Oksijen: Uygulamanın temel amacı, hiperbarik oksijenin baĢlıca özellikleri
olan mikrovasküler devamlılığı sağlamak, ödemi azaltmak, hücre canlılığı için gerekli
oksijeni sağlamaktır. Bu yöntemde normalden daha yüksek bir atmosfer basıncının sağlandığı
özel kabinde, hasta solutularak yüksek bir basınçla oksijenin temini sağlanır. Uygulama
sonrası nispi hipoksi noevaskülarizasyonu arttırır.
Negatif Basınçla Yara Tedavisi: Enfekte olduğu düĢünülen ve/veya nekroz içeren
yaralarda kullanımı kontrendikedir. Hasta bazında negatif basıncın derecesi (mmHg)
aralıklı/sürekli ve basınçlama Ģiddeti deneyimli sağlık çalıĢanı tarafından ayarlanmalıdır.
150
15. PALYATĠF BAKIMDA SEMPTOM YÖNETĠMĠ
SÜRE: 2x50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, evde sağlık hizmetlerinde palyatif bakım
çerçevesinde semptom yönetimine dair konularda bilgi kazanması
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Palyatif bakım hastasında kaĢıntı, hıçkırık, ödem, asit, konstipasyon, ishal, yorgunluk,
beslenme problemleri, bulantı ve kusma gibi konularda belirti, tedavi ve bakım
aĢamalarını sayabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
 Video gösterisi
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Gösterim için gerekli olan malzemeler
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
151
PALYATĠF BAKIMDA SEMPTOM YÖNETĠMĠ
KAġINTI
Tanım: Yoğun kaĢınma duygusu yaratan, vücutta ya da ciltte patolojik değiĢiklikler sonucu
oluĢan bir cilt rahatsızlığıdır. KaĢıntı ciltteki duyusal sinir reseptörlerinin uyarılması ve bu
uyaranı beyine kadar götürmesiyle algılanır.
Etyoloji: KaĢıntının etiyolojisinde enfeksiyonlar, paraneoplastik sendrom, malignensiler,
renal, hepatik, hematolojik, endokrin, nörolojik, otoimmün, cilt hastalıkları ve ilaçlar yer
almaktadır. Parazitik enfeksiyonlar, alerjiler ve psikolojik rahatsızlıklar da neden olabilir.
Belirtiler:
KaĢıntı, kızarıklık ve ürtiker, kırmızı çizikler, ağrı, yanma hissi, ateĢ, anksiyete, eritem.
Tedavi:
 Nedene yönelik tedavi yapılmalıdır.
 Antihistaminikler verilebilir: Diphenhyramine, Cetirizine
 Trcyclic Antidepressantlar (anihistaminik etkili)
 Kortikosteroidler
 Lokal anestetikler
 Topikal losyonlar
 Topikal kremler (nystatin krem
Bakım:
Hasta ve ailesine bilgi verilmelidir. Eğitimin içeriğinde yer alabilecek konular:
 Hastanın bol giysiler giymesi
 Yünlü kıyafetler giymemesi
 Hastanın tırnaklarının kısa ve düz kesilmesi
 Eldiven giymesi
 Parfümlü losyon ve sabunları kullanmaktan kaçınması
 Yatak çarĢaflarının sık değiĢtirilmesi
 Stresli durumlardan kaçınması
 Ph‟ı uygun olan bir sabun kullanması
 Ev ortamının nemlendirilmesi
 Ilık su ile duĢ yapması
 Dikkatinin baĢka yöne çekilmesi
 Soğuk ve nemli kompreslerin uygulanması
HIÇKIRIK
Tanım: Glottisin hızla kapanmasını takiben interkostal ve diyafram kaslarının istemsiz olarak
kasılmasıyla oluĢan karakteristik bir sestir.
Etyoloji:
 Firenik ya da vagus sinirinin uyarılmasına ve diyafram irritasyonuna neden olan
durumlar (gastrik distansiyon, gastrit, ülserler, gastroözefajial reflü, barsak
obstriksiyonları)
 Santral sinir sistemi hastalıkları (travma, multiple skleroz, ensefalit)
 Metabolik hastalıklar (üremi, hipokalemi, hipokalsemi, DM)
 Psikojenik faktörler( anksiyete, stres..)
 Ġlaçlar (parenteral steroidler, barbitüratlar, benzodiazepinler, kemoterapatik ajanlar,
opioidler)
 Enfeksiyon hastalıkları ( influenza, herpes zoster, sıtma, tüberkiloz)
 Palyatif bakım hastalarında hıçkırığın % 90 nedeni gastrik distansiyondur.
152
Belirtiler: Yorgunluk, uyku bozuklukları, kusma, abdominal rahatsızlık
Tedavi: Altta yatan nedene göre tedavi edilir.
 Klorpromazin: 25-50 mg - 3-4 kez/gün
 Baklofen: 5-20 mg/ PO/ 2-3 kez/gün
 Karbamazepin: 200 mg/PO/- 3-4 kez/gün
 Gabapentin: 300-400 mg-3-4 kez/gün
Bakım:
Hastaya;
 Nefesini tutması
 Yutkunurken buruna basınç uygulaması
 Kese kâğıdına nefes alıp vermesi
 Hipnoz
 Limonu ısırması
 Bir çay kaĢığı Ģeker yemesi
 Naneli su içmesi önerilebilir.
ÖDEM
Tanım: Ġntraselllüler alanda anormal sıvı birikmesidir.
Etyoloji: Vücuttaki sıvının artmasına ya da sıvının atılmasına engel olan patofizyolojik
değiĢiklikler sonucu geliĢir. Palyatif bakım gereksinimi olan hastadaki ödemin nedeni
genellikle renal, kardiyak ya da hepatik yetmezliktir. Hipoalbüminemi, uygunsuz antidiüretik
hormon salınımı, immobilite ödeme neden olabilir.
Belirtiler: Ekstremitelerde ĢiĢlik, solgun ve soğuk cilt, cilt bütünlüğünde bozulma, dispne,
bilinçde değiĢiklikler
Tedavi: Altta yatan neden göre tedavi edilir.
 Diüretikler
 Elektrolit ve sıvı dengesi düzenlenir.
Bakım:
 Bakımı veren kiĢinin veya uygun koĢullarda sağlık personelinin günlük ödem
kontrolünü yaparak kayıt tutulmasını sağlaması (periferial, sakral ve periorbital ödem)
 Yapabildiği ölçüde dolaĢımı arttırmak için hastanın aktif tutulması
 Pulmoner ve kardiyovasküler komplikasyonların değerlendirilmesi (solunum
sıkıntısında artma, nabızda artıĢ, kan basıncında artma, anormal kalp sesleri, anormal
akciğer sesleri)
 Ödemli ekstremitenin ve vücudun deri bütünlüğü ve dolaĢım bozukluğu yönünden
izlenmesi
 Ödemli derinin kuru ve temiz olması
 Ödemli ekstremitenin kalp seviyesinin yukarısında olacak Ģekilde yükseltilmesi (Kalp
yetmezliği nedeniyle kontrendike değilse)
 YaĢam bulgularının izlenmesi ( nabız, kan basıncı)
 Aldığı ve çıkardığı sıvı miktarının izlenmesi ve kayıt edilmesi
 Sıvı retansiyonuna iliĢkin elektrolit düzeylerinin izlenmesi (elektrolit değiĢiklikleri,
BUN artma, hematokritte azalma, idrar osmolaratisinde artıĢ)
153
 Sıvı yüklenmesi/retansiyonu bulgularının değerlendirilmesi (boyun venlerinde
dolgunluk, ödem, asit, )
 Diyetinin düzenlenmesi
ASĠT
Tanım: Peritoneal kavitede anormal sıvı birikmesidir.
Etyoloji: Asitin en büyük nedeni sirozdur. Asiti olan hastaların %10 undaki neden bir
malignensidir.
Belirtiler: Kilo alma, bel ölçüsünde artma, abdominal basınç, rahatsızlık ve ağrı, anoreksiya,
bulantı ve kusma, dispne, ortopne, konstipasyon, sık idrar yapma, skrotum ve alt
ekstremitelerde ödem.
Tedavi:
 Diüretikler
 Sodyum ve sıvı kısıtlaması
 Parasentez ( semptomatik rahatlama için )
 Analjezikler
Bakım:
Hastanın;
 Aldığı çıkardığı sıvı izleminin yapılması
 Yatak baĢının yükseltilmesi
 Az ve sık yemek yemesi
 Konstipasyonun önlenmesi
 GevĢek ve rahat kıyafetler giymesi
 Oturduğunda alt ekstremitelerin yükseltilmesi
 Cilt bakımının yapılması
 Üriner retansiyonu varsa üriner kateter yerleĢtirilmesi
KONSTĠPASYON
Tanım: Feçesin kuru ve sert olması, boĢaltımın güç ve sık olmaması olarak
tanımlanmaktadır. Defekasyon sıklığının bireylere göre değiĢiklik gösterebileceği
unutulmamalıdır.
Etyoloji: Kabızlık barsak lümenindeki peristaltizimin olmamansa ya da çıkıĢta bir tıkanıklık
olmasına bağlı olarak geliĢebilir. Kabızlığa immobilite, diyette lifsiz beslenme, dehidratasyon
hiperkalsemi ya da hipokalemi, depresyon, kolorektal nedenler ( tümör, obstriksiyon, çatlak,
fibrozis) ve ilaçlar ( opioidler, vinka alkaloidleri gibi kanser tedavileri, antimuskuronikler,
serotonin inhibitorleri ve diuretikler) neden olabilir.
Belirtiler: Rektal kanama, anal ağrı, sert ve zor gaita, gaz, abdominal gerginlik,
Tedavi:
 Konstipasyona neden olan faktörler iyi bilindiği için tedavi edilebilir. Opioid analjezi
baĢlandığında profilaktik tedaviye baĢlanmalıdır. Oral laksatif tedaviye baĢalamadan
önce fekal impakĢın tedavi edilmelidir.
154
 Stimulan laksatifler: Bisacodyl (Bisakodil, Senna, fosfat enema ve sodyum sitrat
enema)
 DıĢkı yumuĢatıcılar (docusate)
 Osmotik laksatifler (lactulose; Duphalac, Osmolak, Laevolac, Kansilak, Libalaks):
abdominal karmplara, gaza neden olabilir ve bol sıvı ile alınması gerekmektedir. Bu
nedenle palyatif bakım hastalarında önerilmemektedir.
 Methylnaltrexone (opioid antagonisti)
Bakım:
 Diyet düzenlemesinin yapılması ( Lif meyve sebze içeren )
 Hastanın durumuna göre düzenli egzersiz yapması
 Yatağa bağımlı hastalarda yatak içi egzersizlerin yaptırılması
 Hastanın yeterli sıvı almasının sağlanması
 Hastanın her gün aynı saatte barsak boĢaltımı için yönlendirilmesi
ĠSHAL
Tanım: Barsaklardan besinlerin emiliminin ve/ve ya gastrointestinal kanaldan sıvı ve
elektrolitlerin salınımının bozulmasına neden olan gaita sayısı ve sıklığındaki artıĢtır.(Günde
3 ya da daha fazla sulu dıĢkılama)
Etyoloji: Gastrointestinal kanaldaki sekresyonu ve motiliteyi arttıran herhangi bir durum
ishala neden olmaktadır. Hastalığa bağlı, malabsorbsiyon, psikolojik, tedaviye bağlı olarak
görülebilir.
Belirtiler: Abdominal ağrı ve kramplar, halsizlik, yorgunluk, bulantı, kusma, iĢtahsızlık,
susuzluk, baĢ dönmesi, letarji, mukoz membranlarda kuruluk, abdominal distansiyon, barsak
seslerinde artma, kilo kaybı, ateĢ, dehidratasyon bulguları.
Tedavi:
 Altta yatan nedenin tedavisi
 Loperamid verilebilir
 Sıvı elektrolit dengesi sürdürülmesi
Bakım:
 Diyet düzenlemesi
 Bol sıvı alımının sağlanması
 Kısa aralıklarla hafif ve sindirimi kolay yiyecekler önerilmesi
 Aldığı çıkardığı sıvı izleminin yapılması ve kayıt edilmesi
 Dehidratasyon bulgularının değerlendirilmesi
 Mükoz membranlar
 Deri turgoru
 Cilt rengi ve sıcaklığı
 Kapillerin dolma zamanı
 Perine bakımının yapılması
YORGUNLUK
Tanım: Fiziksel ya da yoğun zihinsel bir aktiviteyi takiben ortaya çıkan ve artık ilgili
aktivitenin daha fazla yapılmasına olanak vermeyen tükenmiĢlik hali olarak tanımlanabilir.
155
Etyoloji: Yorgunluk çok boyutlu bir sendromdur. Yorgunluk hastalık ve tedavinin etkileri
sonucu görülen biyolojik bir tepkidir. Kemoterapi ve radyoterapi, myelosupresyon hücre
yıkım ürünlerine sebep olmaları sonucu yorgunluğa zemin hazırlamaktadır. KiĢide var olan
infeksiyonlar, nöromuskuler ve metabolik hastalıklar, anemi, bulantı, kusma, beslenme
sorunları, uyku bozuklukları, ağrı ve duygu durum değiĢiklikleri kanser hastasında
yorgunluğun Ģiddetini arttırmaktadır.
Belirtiler: BaĢta ağırlık hissi, tüm vücutta yorgunluk hissi, bacaklarda uyuĢukluk hissi, uyku
basması, uzanma isteği, göz kapaklarında ağırlık hissi, esnemek, zihnini toparlayamama,
konuĢurken yorulmak, sinirlilik hali, dikkat dağınıklığı, çabuk yorulma gibi belirtiler ortaya
çıkabilir. Dinlenmekle geçmemesi en önemli özelliğidir.
Değerlendirme
Yorgunluğu klinik olarak tanımlayabilmek ve değerlendirebilmek için çeĢitli ölçüm
araçlarından yararlanılmaktadır. Visual Analog Skala, Kısa Yorgunluk Envanteri gibi ölçekler
kullanılabilir ayrıca hastadaki fizyolojik göstergeler ve laboratuar sonuçları da dikkate
alınmalıdır.
Tedavi:
Yorgunluğun
yönetiminde
farmakolojik
ve
non-farmakolojik
yöntemlerden
yararlanılmaktadır.
Farmakolojik tedavi: Yorgunluğun nedenine göre farmakolojik tedaviye karar verilmektedir.
 Hematopoietik faktörler,
 Demir ve folik asit replasmanı,
 Antidepresanlar,
 Kortikosteroid tedavileri ve
 Psikostimülanlar yorgunluk için kullanılan farmakolojik ajanlardır.
Non-farmakolojik yöntemler
 Egzersiz,
 Besin desteği,
 Uyku düzeninin sağlanması,
 Enerji koruyucu uygulamalar
 Stresle baĢetme yöntemlerinin öğretilmesini içerir.
 Beslenmenin düzeltilmesi
 Fiziksel ortamın düzenlenmesi
 Sosyal çevrenin değiĢtirilmesi
BESLENME PROBLEMLERĠ ( Malnutrisyon/Anoreksiya/KaĢeksi)
Tanım: Malnutrisyon, beslenme durumundaki değiĢiklikler; anorexia, iĢtahın azalması;
kaĢeksi ise vücudun yağ ve kas dokusunun istek dıĢı kaybı olarak tanımlanmaktadır.
Etyoloji: KaĢeksi çok boyutlu bir sendromdur. Bazal metabolizmada artıĢ, hormon
üretimindeki değiĢiklikler gözlenmektedir.
Değerlendirme
Öykü: Hastanın ilk değerlendirilmesinde boy, kilo, iĢtah ve iĢtahını etkileyen faktörler
belirlenmelidir. Hastanın tat, koku ve yutma değiĢiklikleri de kayıt edilmelidir. Ayrıca hastayı
156
anoreksiye götüren diğer semptomlar (Ağrı, dispne, öksürük, mukozit, bulantı, konstipasyon/
diyare ) değerlendirilir.
Beslenme Anemnezi ve Besin Alımının Saptanması















Hastanın malnutrisyona neden olabilecek sağlık problemi var mı?
Son bir hafta içinde ya da daha uzun süre oral beslenmesi bozulmuĢ mu?
Hastalıklarına bağlı diyet kısıtlamaları
Genel beslenme alıĢkanlıkları
Besin allerjilerinin varlığı
Vücut ağırlığı
Fiziksel aktivite düzeyi
Tat duyusundaki değiĢiklikler
Çiğneme/yutma yeteneği
ĠĢtah durumu
Bulantı/kusma varlığı
Yemek yerken ağrı hikayesi
Vitamin ve mineral kullanımı
Fiziksel muayene
YaĢam bulguları, kilo takibi, mukoz membranlar ve tüm cilt değerlendirilmelidir.
Tanısal Testler: Hastanın sorununa yönelik testler yapılmalıdır.
Tedavi
Kanser hastalarında kaĢeksi tedaviye yanıt ve prognozla iliĢkili olduğu için mümkün
olan en erken safhada kaĢeksiye yönelik farmakolojik tedavi ve beslenme desteği
sağlanmalıdır. Tedavinin amacı hastanın ideal kilosunu korumak için yeterli kalori ve besin
ihtiyacının karĢılanmasıdır. Öncelikle altta yatan neden kontrol altına alınmaya çalıĢılmalıdır.
Hastalık kontrol altına alınamıyorsa kaĢeksinin düzeltilmesi neredeyse imkansızdır.
Gıda alımını azaltan bulantı-kusma, kabızlık, depresyon, ağrı ve mukozit gibi sorunlar
varsa çözülmeye çalıĢılmalıdır.
Kanser kaĢeksisinde iĢtahsızlık önemli bir rol aldığı için beslenme desteğinin yanı sıra
iĢtahsızlığın düzeltilmesi de önemlidir.
Bakım: Hasta ve ailesine bilgi verilmelidir. Eğitimin içeriğinde yer alabilecek konular;
 Günlük üç büyük öğün yemek yerine iki üç saatte bir, az az ve hafif yiyecekler
tüketilmelidir.
 Hafif fakat bol protein ve kalorili yiyecekler seçilmeli
 Yağlı, baharatlı, asitli yiyeceklerden kaçınmalı
157
 ĠĢtahın en iyi olduğu saatte en büyük öğünü yemeli, öğün arasında atıĢtırmalar
yapılmalı,
 Yemekten 30-60 dk. önce doktorun önerisiyle antiemetik kullanılmalı
 Doktorun önerisiyle beslenmeye destek amacıyla hazır enteral beslenme ürünleri
alınabili
 Hastaların yemeği tatmaya teĢvik edilmesi
 Yemek yerken kötü kokulu ve rahatsız edici yerlerden uzak durulmalı
 Balık, yumurta, puding, peynir gibi kalori değeri yüksek gıdalar tüketilmeli
 Ġyi bir müzikle, masada çiçeklerle iyi bir yemek yemesi sağlanabilir
 Yemeğin konulduğu porsiyon küçük gösterecek Ģekilde seçilmeli
 Rahat olabileceği, hoĢ bir ortamda yemek yemesi sağlanmalı
 Ağızda kötü bir tat varsa, geç eriyen Ģekerleri emmek, nane Ģekeri ya da sakız
çiğnemek
 Ailesi veya sevdikleri ile birlikte yemek yemesi iĢtahı arttıracağından yemeği
toplumsal bir olay haline getirilmeli yemek yediği mekanı, toplumu ve zamanı
değiĢtirmesi önerilmeli, örneğin favorisi olan TV programını izlerken yemek yemesi
önerilebilir
 YürüyüĢ ve hafif egzersiz iĢtahı arttırabileceğinden yemekten 30 dk. önce egzersiz
yapması önerilmeli
 Günde en az iki kez diĢlerinizi yumuĢak diĢ fırçasıyla fırçalaması
 ĠĢtahı kapatan ağız yarası, ağız kuruluğu, bulantı, ağrı gibi baĢka sorunlar varsa bu
sorunların tedavisi sağlanmalı.
BULANTI VE KUSMA
Tanım: Bulantı genellikle kusma ile seyreden, insanı rahatsız eden hoĢ olmayan bir duygu
durumudur. Bulantı, medullada kusma merkezi ve buna yakın bir bölgenin bilinç dıĢı
uyarılmasıdır. Bulantı kusma genellikle uyaranların medulla oblangatada bulunan kusma
merkezine ulaĢtırılması ile gerçekleĢmektedir. Kusma ise mide içeriğinin kuvvetli bir refleks
ile özofagus ve ağız yoluyla dıĢarıya atılmasıdır.
Etyoloji: Bulantı kusmaya neden olan birçok faktör vardır. Bunlar arasında; opioid
analjeziklerin baĢlanması veya dozun artırılması, Kemoterapi, Santral sinir sistemi ya da iç
kulak hastalıkları, Ağız içi enfeksiyonlar, Karaciğer veya böbrek yetmezliği, metabolik
anormallikler (kalsiyum fazlalığı, sodyum azlığı), Kabızlık, mide problemleri, bağırsaklarda
olan fonksiyonel ya da mekanik tıkanıklık yer almaktadır. Kontrol altına alınamayan bulantı
ve kusma; sıvı elektrolit dengesizliğine, sıvı ve tuz kaybına, beslenme yetersizliği ve kilo
kaybına, özafagus perforasyonuna neden olabilir.
Belirtiler:
Değerlendirme: Bulantı ve kusmanın değerlendirilmesinde; bulantı-kusmanın sıklığı, Ģiddeti,
diğer gastrointestinal durumların varlığı ( diyare, konstipasyon gibi ), oral alım miktarı,
kullanılan antiemetik ilaçlar, çevre faktörleri, kullanılan tedavi ve bireye verdiği rahatsızlık
durumu belirlenmelidir.
Tedavi: Nedene yönelik tedavi yapılmalıdır.
158
Aktif ilaç
5-HT3 antagonistleri
D2 antagonistleri
Periferik D2 antagonisti
İlaç
Doz
Ondansetron PO, İV, SC
8-24 mg/gün
Kemoterapi ve radyo terapiye bağlı
Granisetron PO, İV, SC
1-2 mg/gün
bulantı kusmada etkili
Tropisetron PO, İV, SC
5 mg/gün
YE: Konstipasyon, obstrüksiyon, ilaç
Dolasetron
100 mg/gün
etkileşimi, İKB artışı
PO, İV, SC
Palonosetron İV, SC
0.25 mg/gün
Haloperidol
PO, İV, SC
0.3-0.5mg/gün
Opioidlere bağlı bulantı kusmada
Proklorperazin
PO, İV, Rektal
5-10 mg/gün
Ekstrapiramidal YE
Levomepromazin PO, İV SC
6.25-200 mg/gün
Metoklopramid
10-30 mg/gün
PO,İV
CTZ
NK1RA (nörokinin 1)
Obstrüksiyon, ilaç etkileşimi, İKB artışı
Ekstrapiramidal YE
Aprepitant oral 1. Gün
2. gün
125 mg/gün
GİS, CTZ da etkili
80 mg/gün
YE: Baş ağrısı, karın ağrısı,
anoreksi, transaminaz yükselmesi
Steroidler
Deksametazon PO, İV, SC
4-8 mg/gün
Kemoterapi ve radyo terapiye bağlı
bulantı kusmada etkili
YE: hiperglisemi
Bakım:
 Bulantı ve kusmanın Ģekli ve oluĢ biçimi (fıĢkırır tarzda vb.) açısından hastayı
tanılamak,
 Çıkartılan miktarı, içerik, renk açısından değerlendirerek kaydetmek,
 Dehidratasyon belirtileri açısından hastayı gözlemlemek,
 Antiemetik ilaçları beslenmeden en az yarım saat önce vermek,
 Her kusma sonrası ağız bakımının sağlanması, ağız içinin su ile çalkalanması,
 Bulantı sırasında yavaĢ ve derin nefes almasını sağlamak,
 Mümkünse kilo takibi yapmak,
 Kemoterapiyi düĢünmek bile bulantıya sebep olabileceğinden, tedaviden önce ve
tedavi sırasında gevĢeme tekniklerinin kullanılmasını önermek ve öğretmek,
 Fiziksel çevrenin temiz ve kokusuz, hasta giysilerinin rahat olmasına özen göstermek,
 Öğünlerin azar azar sık sık alınmasını ve iyice çiğnenmesini önermek,
 Öğünlerde sıvı alımından kaçınılmasını önermek,
 Yiyeceklerin sıcak yerine oda ısısında veya soğuk olarak tüketilmesini sağlamak,
 Tatlı, kızartma, baharatlı, yağlı gıdalardan kaçınılmasını önermek ve kompleks
karbonhidratların yararlı olabileceği konusunda bilgi vermek,
 Yiyeceklerin özellikle kuru gıdalardan seçilmesine dikkat etmek,
 Yemekten sonra dinlenmesi ve yavaĢ aktiviteler yapmasını önermek.
159
16. STOMALI, SONDALI VE KATETERLĠ HASTA BAKIMI
SÜRE: 2x50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, stoma ve kateteri olan hastada bakım yöntem ve
metodlarını anlaması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Trakeostomi bakımı için gerekli basamakları sayabilmeli,
 Bağırsak stomalarında bakımı için gerekli basamakları sayabilmeli,
 Beslenme kateteri bakımı için gerekli basamakları sayabilmeli,
 Üriner sistem stomalarında bakımı için gerekli basamakları sayabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
 Gösterim (Demonstrasyon)
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Gösterim için gerekli olan malzemeler
 Anatomik modeller
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
160
STOMALI, SONDALI VE KATETERLĠ HASTA BAKIMI
Stomalı Hastada Bakım
Yunanca “açıklık ve ağız“ anlamına gelen stoma, lümenli bir sistemin doğrudan ya da
bir tüp aracılığı ile cerrahi olarak deriye ağızlaĢtırılmasıdır. Stoma açılmasını gerektiren
durum ortadan kalktıktan sonra cerrahi giriĢimle kapatılan stomalar “geçici”, yaĢam boyu
kalması gereken stomalar ise “kalıcı” stoma olarak adlandırılır.
Stomalar, vücutta açıldığı yere göre;
 Ġdrar yolları (ürostomi),
 Sindirim kanalı (faringostomi, özofagostomi, gastrostomi, jejunostomi, ileostomi,
çekostomi, kolostomi) veya
 Trakea (trakeostomi) gibi farklı isimlerde adlandırılmaktadır.
Günümüzde birçok hastalığın tedavisinde stoma oluĢturulması söz konusu olabilmekte
ve bu durum bireyin kendi bakıĢ açısına, aile ve sosyal yaĢantısına önemli boyutlarda
farklılıklar getirebilmektedir. Ġkinci bir kiĢiye bağımlılığı arttıran stoma açılması, bireyin
fiziksel, psikolojik ve manevi anlamda kendini iyi hissetmesini engelleyerek, yaĢam
kalitesinde bozulmaya da yol açabilmektedir. Stomalı bireylerin yaĢam kalitesi, stomaya
uyum sorunları, stoma komplikasyonları, beden imajında bozulma, cinsel sorunlar, uyku
bozukluğu, yorgunluk, iĢ yaĢamı ve sosyal yaĢamın etkilenmesi ve maddi kaygılar gibi
durumlar nedeniyle olumsuz etkilenebilmektedir.
Üst Solunum Yolu Stomalarında Bakım
Sinüs infeksiyonları, laringeal bozukluklar, tümörler gibi birçok neden bağlı olarak
solunum sıkıntısı veya solunum yolu tıkanıklığı geliĢebilmektedir. Solunum yolu tıkanıklığına
neden olan ve trakeaya hava giriĢ ve çıkıĢını engelleyen durumlar, altta yatan nedenlere bağlı
olarak birçok yöntemle tedavi edilmektedir. Tıkanıklığın giderilmesi, sekresyon atılımının ve
mekanik solunumun sağlanması amacıyla, hava yolu açıklığının yapay olarak sağlanıp
sürdürülmesine iliĢkin gerçekleĢtirilen havayolu kontrol yöntemlerinden biri trakeostomidir.
Trakeostomi
Hava yolunun açıklığının sağlanması amacıyla trakea ön duvarında oluĢturulan cerrahi
açıklığa „trakeotomi‟ adı verilir. Trakeadaki (ostium) bu yapay açıklığın cilde ağızlaĢtırılmıĢ
olmasına ise „trakeostomi‟ denir.
Trakeostomi iĢlemi, akut üst solunum yolu obstrüksiyonunda acil olarak açıldığı gibi,
bazı cerrahi giriĢimler sonrası uzun dönem için elektif olarak da açılabilir. Tıkayıcı uyku
apnesi, travma, kanama, tümör, doku ödemi, infeksiyon ya da yanık (kimyasal ya da
inhalasyon), iki haftadan uzun süreli mekanik ventilasyon, iki taraflı ses telleri paralizisi ve
hastanın kendi havayolunu korumada yetersiz olması, gibi nedenlerle trakeostomi iĢlemi
gerçekleĢtirilebilir.
Cerrahi olarak oluĢturulan trakeal açıklığa yerleĢtirilen tüpe „trakeostomi kanülü veya
tüpü‟ adı verilir. Trakeostomi tüpleri yapı, Ģekil, büyüklük açısından farklılık gösterirler. Her
hasta için özel olarak seçilen trakeostomi tüplerinin uzunluğu ve kavisi önemlidir. En çok
kullanılan 60 derecelik kavisi olan kısa trakeostomi tüpleridir. Trakeostomi tüpünün çapı,
trakea lümeni çapından daha küçük olmalı, hava, trakeal mukoza ile tüpün dıĢ duvarı
arasından geçebilmeli ve trakeal dokunun perfüzyonu sağlanmıĢ olmalıdır. Trakeostomi
tüpleri kaflı (balonlu) veya kafsız (balonsuz) olabilir. ġiĢirilmiĢ kaf yardımıyla mekanik
161
ventilasyon sağlanır. Trakeostomi tüpleri antialerjik plastik madde, paslanmaz çelik, saf
gümüĢ gibi malzemelerden üretilmektedir. Üretildiği malzemeye ve tasarımına göre çeĢitli
kanül çeĢitleri vardır. Sık kullanılan kanüllerden bazıları Ģunlardır:
Standart Trakeostomi Tüpü: kaflı dıĢ kanül, iç kanül, tıkaç(obturator)olmak üzere 3
parçadan oluĢmaktadır. Tüp stoma içerisine yerleĢtirilmeden önce tıkaç, dıĢ tüp içerisine
yerleĢtirilir ve tüp takıldıktan hemen sonra tıkaç çıkarılarak, tüp açıklığı sağlanır. Trakeostomi
tüpü kazara yerinden çıktığında, tüpün yeniden takılabilmesi için tıkacın dıĢ kanül içerisine
yerleĢtirilmesi gerektiğinden, bu parçalar, hastanın yatağının baĢucuna ya da bilinen bir yere
konulmalıdır.
 Tek Kanüllü Trakeostomi Tüpü: Standart tüpe oranla daha uzun olup, iç kanülü
bulunmayan tüplerdir.
 Çift Kanüllü Trakeostomi Tüpü: Ġç ve dıĢ kanül olmak üzere iç içe 2 kanülden oluĢur.
Balonlu ya da balonsuz olabilir. Gözle incelenebilen, temizlenebilen ve tekrar
yerleĢtirilebilen özelliklere sahipolan iç kanüller, aralıklı manuel temizlik gerekliliği
ortaya çıktığında kullanılabilir.
 Metal Trakeostomi Tüpü: GümüĢ veya paslanmaz çelikten üretilen metal tüpler
balonsuz olup, sıklıkla larenjektomili ya da kalıcı trakeostomili hastalarda kullanılır.
Bu tarz tüpler, solunum cihaz ve malzemelerine adapte edilemezler.
Bunların dıĢında, daha etkili öksürmeyi sağlayan ve konuĢmayı kolaylaĢtıran delikli
trakeostomi tüpleri ile trakeomalazyada, havayolu aĢınması olan hastalarda ve trakeayı
balondan kaynaklanabilen yaralanmalardan korumak üzere köpük balonlu trakeostomi tüpleri
de kullanılmaktadır.
Trakeostomi Bakımı ve Endotrakeal Aspirasyon
Solunum sistemi (trakea içi) sekresyonlarının negatif basıla çalıĢan bir vakum cihazı
ile dıĢarı alınması iĢlemine endotrakeal aspirasyon denir. Açık ve kapalı olmak üzere 2
Ģekilde gerçekleĢtirilebilir:
 Açık Sistem Aspirasyon: Mekanik ventilatöre bağlı hastalar aspirasyon iĢlemi
sırasında ventilatörden ayrılır, hasta mekanik ventilatöre bağlı değilse doğrudan
vakum sisteminin ucuna yerleĢtirilen tek kullanımlık steril bir kateter ile aspirasyon
gerçekleĢtirilir. ĠĢlem sonrası gerekirse hasta tekrar ventilatöre bağlanır.
 Kapalı Sistem Aspirasyon: Sadece mekanik ventilatöre bağlı olan veya trakeostomi
kanülü/ endotrakeal tüp takılı olan hastalarda, ventilatörün bir parçası olan çok
kullanımlık kateter ile 24 saat boyunca koruyucu kılıf içinde muhafaza edilerek
yapılır.
Hastada aspirasyona gereksinim olduğunu gösteren bulgular Ģunlardır:
 Takipne,
 Dispne,
 Siyanoz,
 Huzursuzluk,
 Terleme,
 TaĢikardi,
 Hipertansiyon,
 Ventilatörde yüksek basınç alarmı,
 Kan gazı değerlerinin bozulması,
 Havayolunda gözle görülür sekresyon olması,
162
 Oskültasyonda hırıltı varlığı.
Trakeostomili hastalar infeksiyon açısından özel risk grubu oluĢtururlar ve bakımlarının
dikkatli/özenli yapılması gerekir. Uygulayıcı iĢlem sırasında maske, bone ve önlük gibi çapraz
infeksiyonu önleyen koruyucu ekipmanlar kullanmalıdır. Hastaya aspirasyon iĢlemi
yapılmadan önce oksijen verilmelidir.
TRAKEOSTOMĠ BAKIMI VE ENDOTRAKEAL ASPĠRASYON
ÖĞRENĠM REHBERĠ
a. GeliĢtirilmesi gerekir : Basamağın hiç uygulanmaması, yanlıĢ uygulanması veya sırasında uygulanmaması.
b. Yeterli
: Basamağın doğru olarak ve sırasında uygulanması, fakat eksikliklerin
olması ve / veya eğiticinin yardımına veya hatırlatmasına gerek duyulması
c. UstalaĢmıĢ
: Basamağın duraksamadan ve yardıma gerek kalmadan doğru olarak ve sırasında uygulanması.
MALZEMELER:
 Oksijen kanülü/maskesi,
 Steril eldiven,
 Steril küvet
 Steril serum fizyolojik
 Temiz havlu ya da kağıt havlu,
 TaĢınabilir ya da duvara monte edilebilir aspiratör,
 Uygun numaralı steril aspirasyon kateteri (bebeklerde 6-8,çocuklarda 8-10, yetiĢkinlerde 12-16 French olmalıdır)
GÖZLEMLER
BASAMAKLAR
1
2
3
4
1.ĠĢlemi hastaya açıklama.
2. ĠĢlem öncesinde elleri yıkama.
3. Aspirasyon iĢlemi geçici olarak hipoksiye neden olabileceği için hasta iĢlem
öncesi 2 dk, iĢlem sonrası 1 dk % 100 oksijen ile ventile etme.
4. Hastaya yarı-oturur ya da oturur pozisyon verme.
5. Steril küvet asepsiyi bozmadan açma, küvetin içerisini steriliteyi bozmadan
serum fizyolojikle doldurma.
6. Steril aspirasyon sondası paketinin kenarı, iĢlem sırasında kolaylık sağlaması
açısından, asepsiye dikkat ederek açma.
7. Steril eldiven giyme ve dominant elin iĢlem boyunca steril kalmasına dikkat
etme.
8. Steril aspirasyon kateteri, kenarı açılmıĢ paketten steriliteyi bozmadan
dominant elle alma. (Steril elde aspirasyon kateteri, steril olmayan elde aspiratör
bağlantı yeri tutularak birbirine bağlantısı sağlanır.)
9.Aspiratörü açma.
10. Cihazın içinden bir miktar serum fizyolojik geçirme ve aspiratörü kapatma.
11. Dominant olmayan elle buhar ve oksijen verilmesini sağlayan araç gereçleri
kanül giriĢinden uzaklaĢtırma.
12.Aspiratör kapalıyken kateter, steril elle trakeanın 10-12,5 cm kadar içine nazik
ve hızlı bir hareketle ilerletme. Aspirasyon sondasını inspirasyon esnasında itme.
13. Aspiratörü açma.
14.Kateteri parmaklarla dairesel hareketler yaparak çıkarma. (Mukozayı tahriĢ
etmemeye özen gösterilir, iĢlem sırasında sekresyonun kokusu, miktarı ve rengi
değerlendirilir.)
15.Hipoksi geliĢebileceğinden aspirasyon iĢleminin 15 sn den fazla sürmemesine
dikkat etme. Aspirasyon sırasında; hastanın kalp atım hızı, ritmi, solunumu ve
cilt rengini gözlemleme. (Bu iĢlem her yapılacağında yeni steril kateter
kullanılmalıdır.)
16.Ġki uygulama arasını en az 20– 30 sn olarak ayarlama ve art arda 3 kereden
fazla uygulamama.
17. ĠĢlemi sonlandırırken, aspiratör kapatılarak, aspirasyon kateteri eldivenin
içinde kalacak Ģekilde eldiven ile birlikte çıkartma ve atma.
18. El hijyeni sağlama, malzemeleri kaldırma, iĢlemi kayıt etme.
163
Trakeostomi Kanül ve Çevresinin Bakımı
Trakeostomi bakım iĢlemine baĢlamadan önce, hastanın solunum tipi ve sayısı
değerlendirilmeli; siyanoz, hipoksi yönünden hasta gözlenmeli, oksijen satürasyon düzeyine
bakılmalı, gerekli ise oksijen tedavisi uygulanmalı, trakeostomi bölgesi sekresyon, kızarıklık,
ĢiĢlik, akıntı açısından gözlenmeli ve değerlendirilmelidir. Enfeksiyon açısından hastanın
vücut sıcaklığı düzenli olarak izlenmelidir.
ĠĢlem sırasında hasta solunum açısından sık sık değerlendirilmeli, tüp değiĢimi
sırasında hastada boğulma hissi, öksürme ve morarma oluĢabileceğinden hasta gözlenmeli ve
iĢlemler hızlı bir Ģekilde yapılmalıdır.
TRAKEOSTOMĠ KANÜL VE ÇEVRESĠNĠN BAKIMI
ÖĞRENĠM REHBERĠ
a. GeliĢtirilmesi gerekir : Basamağın hiç uygulanmaması, yanlıĢ uygulanması veya sırasında uygulanmaması.
b. Yeterli
: Basamağın doğru olarak ve sırasında uygulanması, fakat eksikliklerin
olması ve / veya eğiticinin yardımına veya hatırlatmasına gerek duyulması.
c. UstalaĢmıĢ
: Basamağın duraksamadan ve yardıma gerek kalmadan doğru olarak ve sırasında uygulanması.
MALZEMELER:
 Steril eldiven
 Steril pamuk uçlu çubuklar
 Steril gazlı bez
 3 adet Steril böbrek küvet
 Steril küçük fırça
 Steril Y pansuman (steril makas ya da bistüri ile öncesinde yarıya kadar kesilmiĢ olmalı)
 Uygun dezenfektan. Sıklıkla % 3 lük Hidrojen peroksit veya gümüĢ kanül için sodyum bikarbonat (NaHCO3)
kullanılır.
 Steril serum fizyolojik
 Aspirasyon kateteri/ sondası
 Havlu
 Trakeostomi bağı: Hastanın boynunu iki kez dolayacak uzunlukta, yetiĢkinlerde yaklaĢık 60-75 cm olacak
Ģekilde hazırlanmıĢ, uçları çapraz olarak kesilmiĢ bez bağ
 Yedek kanül (iç kanülü temizlerken trakeostomi kanülünün yerinden çıkma olasılığını göz önüne alarak)
 Oksijen maskesi
 El antiseptiği
GÖZLEMLER
BASAMAKLAR
1
2
3
4
1.ĠĢlemi hastaya açıklama.
2. ĠĢlem öncesinde elleri yıkama.
3. Tek kullanımlık eldiven giyme.
4. Hastaya yarı-oturur ya da oturur pozisyon verme.
5. Hastanın göğsüne, kontaminasyonu önlemek amacıyla havlu yerleĢtirme.
6. Ġç kanülü kilit mekanizmasından ayrarak çıkartma, küçük fırça yardımıyla içi
ve dıĢı fırçalanarak temizleme ve önceden hazırlanmıĢ uygun dezenfektanla
dolu küvetin içine koyma. (Ġç kanül uygun dezenfektan kullanılarak hazırlanan
küvetin içinde bekletilerek dezenfekte edilir. Kanülün uygun dezenfektan
içerisinde bekletilme süresi kullanılan malzemeye göre değiĢebilse de sıklıkla
15-20 dakikadır.)
7. Ġç kanül dezenfektan içerisinde bekletilirken, steril eldiven giyme ve dıĢ
kanülü asepsiye uygun Ģekilde aspire etme.
8. ĠĢlem sonrası, aspirasyon sondası eldivenin içinde kalacak Ģekilde eldiven ile
birlikte çıkarılırken, stoma çevresindeki pansumanı da kenarından tutarak
çıkartma ve eldivenle birlikte atık kutusuna atma.(Stoma çevresi, akıntı,
kızarıklık, ödem, hassasiyet, koku ve sıcaklık artıĢı gibi bulgular açısından
gözlemlenir.)
164
9. Açıkta kalan dıĢ kanülü yüzeyi ve stoma, uygun dezenfektanla ıslatılmıĢ
pamuklu çubuklar ve steril kare gazlı bezler ile temizleme.
10. Serum fizyolojiğe doymuĢ pamuklu çubuklar ve steril kare gazlı bez
kullanarak dıĢ kanül ve deri yüzeyindeki dezenfektanı durulama. Kuru gazlı bez
kullanılarak deri ve açıkta kalan dıĢ kanül yüzeyini kurulama.
11. Uygun dezenfektan içerisinde bekletilen iç kanülü, temizlendiğinden emin
olunduktan sonra steril serum fizyolojik ile durulama, steril gazlı bez ile
kurulama, yerine yerleĢtirme ve „kilit‟ mekanizmasıyla tespit etme.
12. Trakeostomi tüpünün kirlenmiĢ olan bağları değiĢtirilirken tüpün yerinden
çıkmaması için yeni bağlar bağlanmadan önce eski bağları çıkartmama. (Bağlar
gerekirse bir pens yardımıyla kanülün yan tarafındaki koruyucunun
deliklerinden geçirilir ve uçları birleĢtirilerek yan taraftan fiyonk Ģeklinde
bağlanır.)
13. Yeni bağlar bağlandıktan sonra eski bağları çıkartma. (Bağın çok sıkı ya da
gevĢek olmamasına dikkat edilir. Bağın sıkılık ayarı tek parmak geçebilecek
Ģekilde ayarlanır.)
14. Temiz bağları ve koruyucunun altına hazırlanmıĢ
olan yeni trakeostomi pansumanını sıkıĢtırma. (Pansuman amacıyla kullanılan
steril gazlı bez akıntıyı emer ve klavikulaya olan basıncı önler.)
15. Trakeostomi bakımı yapıldıktan sonra, hastaya rahat bir pozisyon verme,
solunumunu değerlendirme ve oksijen verme.
16. KirlenmiĢ malzemeleri kaldırma ve elleri temizleme.
*DĠKKAT:
Trakeostomi iç kanül temizliği, günde iki-üç kez; bağ değiĢimi ise kirlendikçe
yapılmalıdır. Trakeostomi dıĢ kanülü ise, sadece gerekli olduğunda
ALANINDA UZMAN HEKĠMĠ tarafından değiĢtirilmeli ve değiĢtirilirken
temiz önlük giyilerek, aseptik teknik kullanılmalıdır. Takılan trakeostomi
kanülü steril veya dezenfekte edilmiĢ olmalıdır. Trakestomi kanülü çevresine,
antimikrobiyal topikal pomad kullanılmamalıdır.
*DĠKKAT:
Trakeostomi bakım iĢlemi sonrasında;
•
Mutlaka akciğer ve solunum sesleri dinlenmeli,
•
Hasta hipoksi yönünden gözlenmeli,
•
Oksijen satürasyon düzeyine bakılmalı,
•
Tüpün pozisyonu ve derinliği değerlendirilmeli,
•
ĠĢlem sonrası ağız bakımı verilmelidir.
Trakeostomisi Olan Hastada GeliĢebilecek Komplikasyonlar
 Erken Dönemde Görülebilecek Komplikasyonlar:
 Kanama
 Pnömotoraks
 Amfizem
 Özofagus perforasyonu
Geç Dönemde Görülebilecek Komplikasyonlar:
 Kanama
 Cilt altı amfizemi
 Kanülün tıkanması/ hava yolu tıkanıklığı
 Aspirasyon
 Ġnfeksiyon
 Trakea duvarı nekrozu
 Trakeözefageal fistül
 Trakeal darlık
165
Trakeostomisi Olan Hastada Gelişebilecek Komplikasyonları Önlemeye Yönelik;
Ġnfeksiyonu ve hava yolu tıkanıklığını önlemek amacıyla yeterli nemlenme
sağlanmalı, uygun Ģekilde havayolu ve stoma bakımı verilmelidir. Yetersiz havayolu bakımı,
iç kanülün aĢırı bronĢiyal ya da kurumuĢ sekresyonlarla tıkanmasına neden olabilmektedir.
Hasta ventilatör desteğiyle solunumunu sürdürüyorsa, ventilatöre bağlı pnömoniyi
önlemek amacıyla, sık aralıklarla ve özenli ağız bakımı verilmeli ve yatak baĢı 30-45 derece
arasında tutulmalıdır.
Balonlu trakeostomi tüpleri kullanılıyorsa balon (cuff) basıncı 20-30 cmH2O olacak
Ģekilde ayarlanmalıdır.
Trakea duvarı nekrozu nedeniyle trakeözefageal fistül geliĢebilmektedir. Sıklıkla
balonlu tüpün, standart NG tüp ile kullanıldığı durumlarda ortaya çıktığı bildirilen fistülün
oluĢum riskini düĢürmek amacıyla, küçük lümenli NG tüplerin kullanımı önerilmektedir.
Ağız yoluyla beslenebilen trakeomili hastalarda aspirasyonu önlemek amacıyla,
beslenme sırasında hasta dik oturtulmalıdır. Trakeostomi balonunun aĢırı ĢiĢirilmesi, yutma
güçlüğüne neden olacağından dikkatli olunmalıdır. Beslenmede, yarı katı besinlerin (puding,
yoğurt gibi) ve sıvıların yutulması, suya göre daha kolay olduğundan tercih edilmelidir.
Ön trakea nekrozu seyrek görülen bir durum olsa da, arter içine doğru geliĢen aĢınma sonucu,
yaĢamı tehdit eden kanama geliĢebilmektedir. Trakeostomi çevresine ve içine doğru kanama
geliĢmesi durumunda, pulsasyon izlenmeli, anemi geliĢtiğinde acil giriĢimler uygulanmalıdır.
Trakeal stenoz (darlık) geliĢimini önlemek amacıyla, infeksiyon önlenmeli, yeterli
balon basıncı sürdürülmeli, tüpün boyu doğru seçilmeli ve hareketi azaltılmalıdır. Trakeal
darlık, uzun dönemde gerçekleĢen olası trakeal bir komplikasyon olup, trakeal rezeksiyon
gerektirebilir.
Hasta ve yakınlarına; aspiratör kullanma ve aspire etme, temizliğin önemi, stoma
çevresindeki derinin bakımı, kanül değiĢtirme, öksürme ve derin solunum egzersizleri,
infeksiyon belirti ve bulguları, yeterli ve dengeli beslenmenin önemi, yeterli sıvı alımının
önemi, banyo yaparken stomayı korumanın önemi, ağız bakımı, yüzmeden kaçınma ve sosyal
iliĢkilerin sağlık açısından önemine iliĢkin bilgilendirmeler yapılmalıdır.
Sindirim Sistemi (Gastrointestinal Sistem) Stomalarında Bakım
Geçici veya kalıcı, kontinent veya inkontinent olabilen sindirim sistemi stomaları
farklı amaçlarla açılmaktadır. Stomaların açılma amaçları Ģunlardır:
 Gastrointestinal sistemin bir seviyesinden distalinin rezeke edildiği ve devamlılığın
sağlanamadığı durumlarda dıĢkı drenajının sağlanması,
 Distaldeki riskli bir anastomozun iyileĢme sürecinde dıĢkı akımından korunması,
 Distalde giderilemeyen bir tıkanıklığın dekomprese edilmesi,
 Distaldeki patolojik bir hadisenin iyileĢinceye kadar dıĢkı akımından uzak tutulması,
 Proksimaldeki bir patoloji nedeniyle oral beslenemeyen hastalarda, enteral beslenme
yolunun kullanılabilmesi.
Sindirim sisteminde, faringostomi, özofagostomi, gastrostomi, jejunostomi, ileostomi,
çekostomi, kolostomi gibi farklı bölgelerde, farklı Ģekil ve isimlerde bulunan stomalar;
dekompresif stomalar, bağırsak stomaları ve besleme amaçlı stomalar olmak üzere 3 grupta
ele alınır. Dekompresif amaçlı açılan stomalara, hipofaringostomi, servikal özofagostomi, tüp
özofagostomi, tüp duodenostomi, tüp jejunostomi örnek olarak verilebilir.
166
Bağırsak Stomaları
Ġleostomiler
Ġnce bağırsağın son kısmını oluĢturan ileum bölümünün karın duvarına
ağızlaĢtırılmasıdır. Ġleostomiler genellikle karnın sağ alt tarafında yer alır. DıĢkı sıvı hâlde,
yakıcı nitelikte ve fazla miktardadır. Yakıcı olan dıĢkının stoma çevresindeki deriyi tahriĢ
etme riski yüksek olduğundan, stoma çevresinin bakımı çok önemlidir.
İleostomilerin, konvansiyonel ve kontinent olmak üzere iki tipi vardır:
Bağırsak içeriğinin birikmesi için cerrahi yöntemle ince bağırsaktan bir kese
oluĢturulan olan ve dıĢ kısmında bir kapak bulunan kontinent ileostomiler, idrar veya gaita
kontrolünü sağlamak için oluĢturulur. Gaitanın kendiliğinden boĢalmadığı bu sistemde,
hastalar dıĢarıdan stomanın içine bir kateter veya tüp yerleĢtirerek, internal torbadan boĢaltım
yaparlar. Sürekli bir ostomi torbası kullanılması gerekli değildir. Hastaya günde 3-4 kez
rezervuarı boĢaltması öğretilir. Kontinent ileostomi irrigasyonunda;
 Katater, kayganlaĢtırıcı sürüldükten sonra, kapaktan 5 cm içeriye kadar, bir direnç
hissedilinceye kadar ilerletilir.
 Eğer büyük bir dirençle karĢılaĢılmıĢsa, bir enjektöre 20 ml hava ya da su çekilerek,
direnç hissedilmesine karĢın kataterden verilir.
 Kataterin diğer ucu stomanın altında belirli bir seviyede tutulan sürgüye konulur. Daha
sonraları bu uygulama tuvalette yapılarak, bağırsak içeriğinin doğrudan tuvalete
boĢalması sağlanır.
 Drenaj sonrası katater çıkarılarak stoma etrafındaki bölge ılık su ile temizlenir ve
kurulanır.
 Stomanın üzerine emici (absorbe edici) özellikte ped konularak alerjik olmayan bir
bantla yapıĢtırılır.
 Ġleumun uç veya loop Ģeklinde karın duvarına ağızlaĢtırılması olan konvansiyonel
ileostomi de ise, stomadan sıvı ve sindirim enzimlerini içeren, sürekli gaita çıkıĢı
olduğu için torba kullanılması gerekir.
Kolostomiler
Kolostomi, kolonun bir kısmının alınıp geriye kalan kısmının karın ön duvarına
dikilerek ağızlaĢtırılmasıdır. Genellikle karnın sol alt tarafında yer alır. Kolostomiler;
Kalın bağırsak üzerindeki yerlerine göre sıklıkla; çıkan (assendan), yatay (transvers)
kolostomi, inen (dessenden) ve sigmoid kolostomi olarak isimlendirilmektedir.
Kolostomilerin açıldığı bölgeye göre dıĢkının kıvamı değiĢmektedir.
Cerrahi teknik ve ağızlaĢtırma Ģekillerine göre; uç (terminal, end) kolostomi, loop
kolostomi, Hartman prosedürü ya da çifte namlusu (double-barrel) kolostomi olarak
açıklanabilmektedir.
Prognostik faktörlerine göre ise; geçici (temporary) ya da kalıcı (permanent) kolostomi
olarak gruplandırılabilmektedir. Geçici kolostomi; yapılan iĢlemin türüne göre bir süre
kullanılıp daha sonra ağızlaĢtırılan kısmın kapatılması iĢlemidir. Örneğin; rektovajinal
fistüller ve perine, rektum yaralanmalarında, geçici kolostomi uygulanabilir. Kalıcı
kolostomiye ise; anüs çevresindeki dokuların ve rektumun tamamen çıkarılması ile yapılan
kolostomi örnek olarak verilebilir.
167
STOMA (ĠLEOSTOMĠ/ KOLOSTOMĠ) BAKIMI ÖĞRENĠM REHBERĠ
a. GeliĢtirilmesi gerekir : Basamağın hiç uygulanmaması, yanlıĢ uygulanması veya sırasında uygulanmaması.
b. Yeterli
: Basamağın doğru olarak ve sırasında uygulanması, fakat eksikliklerin olması ve / veya
eğiticinin yardımına veya hatırlatmasına gerek duyulması.
c. UstalaĢmıĢ
: Basamağın duraksamadan ve yardıma gerek kalmadan doğru olarak ve sırasında uygulanması.
GÖZLEMLER
BASAMAKLAR
1
2
3
4
1.ĠĢlemi hastaya açıklama.
2. ĠĢlem öncesinde elleri yıkama.
3. Tek kullanımlık eldiven giyme.
4. DeğiĢtirilecek torba yukarıdan aĢağıya doğru çekerek çıkartma.
5. Stoma üzerinde dıĢkı artıkları varsa tuvalet kağıdı ile temizleme.
6. Stoma için özel temizleme mendilleriyle stoma çevresini bastırmadan
temizleme, daha sonra duru su ile temizleme.
7. Gerekli olan malzemeleri hazırlama, elleri yıkama.
8. Stoma temizliğini yapma.
9.Cildin dıĢkı ile temasını önlemek için stoma çapını ölçme.
10. Adaptörü bu ölçüye göre kesme. (Ameliyat sonrası birinci haftadan sonra
stoma küçülmeye baĢlar, stomanın büyüklüğünde kilo kaybı ya da kilo alma ile
yaĢam boyunca değiĢiklik olacağı, bu nedenle, haftalık stoma ölçümünün önemi
hastaya açıklanmalıdır.)
11.Kuruduktan sonra tekli sistemde; torbanın nasıl uygulanacağı, ikili sistemde;
öncelikle adaptör yapıĢtırılması ve torbanın adaptöre uygulanıĢını kiĢiye/bakana
öğretme.
12. Torbanın ağzındaki bariyer ile adaptör bariyeri çıtlatılarak sistemi kilitleme.
Stomalı Hastada GeliĢebilecek Komplikasyonlar
Çok Erken Dönemde Görülebilecek Komplikasyonlar:
 Ödem Stoma iskemisi / nekrozu
Erken Dönemde Görülebilecek Komplikasyonlar:
 Mukokutenöz ayrılma
 Stomanın çalıĢmaması
Geç Dönemde Görülebilecek Komplikasyonlar:
 Allerjik dermatit
 Ġrritan dermatit
 Prolapsus
 Retraksiyon
 Stenoz
 Parastomal herni
 Konstipasyon
 Yüksek debili ileostomi
 Gaz ve koku
 Travma
 Kanama
 Hipergranülasyon/granülomlar
 Kanser kolonizasyonu
 Folikülit
168
A. Allerjik dermatit
B. Ġrritan dermatit
Kaynak: Halime Aydın ArĢivinden
C. Prolapsus
D. Parastomal herni
Stomalı Hastada GeliĢebilecek Komplikasyonları Önlemeye Yönelik Öneriler
Stomalı hastalarda cilt sorunları; dıĢkı ve idrarla kontaminasyon nedeniyle deri tahriĢi
(irritan dermatit) ve kullanılan torbalara, cilt bariyerine, kemere bağlı, allerjik reaksiyonlar
(alerjik dermatit) geliĢebilir. Alerjik dermatiti önlemeye yönelik, cilt testi yaptırması için
hasta alerji ünitesine yönlendirilmeli, cilt testi yapılmadan kullanılan ürünlere bağlı olarak
geliĢirse ürünler değiĢtirilmelidir. Torbayla cildin temasını kesmek için bariyer filmler ya da
hidrokolloid pansumanlar, cilt nemliliğinin giderilmesi için ostomi pudraları kullanılabilir.
Genellikle sızıntı nedeniyle meydana gelen ve en sık görülen komplikasyonlardan olan irritan
dermatit ise, eritem, kaĢıntı ve ağrıya neden olur. Stoma ölçümünün iyi yapılması ve torba
açıklığının uygun Ģekilde kesilmesi önemlidir. Kilo, geniĢ karın ya da sarkık memeler
nedeniyle stoma torbasının yerleĢtirilmesinde sorunlar yaĢanabilir.
Bu hastalara stoma bakımı sırasında yardımcı olunmalı ve yakınlarına da eğitim
verilmelidir. Kilo artıĢ ya da kaybı nedeniyle oluĢan boĢlukları doldurmak için, pasta
kullanılabilir. Kolostomiden sulu çıkıĢ nedeniyle irritasyon söz konusuysa, kodein, fosfat ya
da bağırsak hareketini etkileyen ilaçlar (lopereamide) ile dıĢkı yoğunlaĢtırılabilir.
Cilt sorunlarını önlemek için ayrıca, stoma bakımı yapılırken, adaptör yavaĢ ve nazik
bir Ģekilde çıkarılmalı, bakım yapıldıktan sonra cilt iyice kurulanmalı, cilt irritasyonu varsa
bölgeyi temizlemek için sadece su kullanılmalıdır. Stoma çevresindeki cilt pudrayla kuru
tutularak, uygun ölçüde torba kullanılmalı ve uygun Ģekilde boĢaltılmalıdır. Bir hastanın
torbayı bedeninde taĢıma süresi stomanın yerine ve hastanın beden yapısına bağlıdır. Tek
kullanımlık torbalar 1/2 ya da 1/3„ü dolduğunda, alttan klempli torba kullanılıyor ise 2 günde
bir değiĢtirilebilir. Ġkili sistemde adaptör 3-5 gün takılı kalabilir.
Hastanın stomasında retraksiyon geliĢmiĢse, konveks torba sistemi kullanılması, cildin
korunması için pasta kullanılması ve torbanın ciltte kalmasını sağlayan mekanik desteği
oluĢturmak için kemer ya da bağ kullanılması konusunda bilgi verilebilir.
Stomada stenoz söz konusuysa, dıĢkı çıkıĢı zorlaĢır ve abdominal ağrı da görülebilir.
Ağrıyı azaltmak ve daralmıĢ stomanın tıkanma riskini azaltmak için, dıĢkı kıvamının yumuĢak
olmasını sağlamak ve sürdürmek gerekir. Bu amaçla, gaita yumuĢatıcılar kullanılabilir, düĢük
posalı ve lifli diyet ile beslenerek yeterli sıvı alması konusunda hasta bilgilendirilir. Stoma
çok daralmıĢsa, hastaya, stomayı parmakla geniĢletme tekniği hekim tarafından öğretilebilir
ancak bu teknik etkili olmadığı durumda cerrahi revizyon gerekebilir.
Herni geliĢimini önlemek için, hastalara, aĢırı kilo alımından kaçınılması, ameliyat
sonrası 6-8 hafta ağır kaldırmaması ve yorucu aktivitelerden kaçınması, karın kaslarını
güçlendirmek için egzersiz yapması ve gerekirse kemer kullanması konusunda bilgilendirme
169
yapılmalıdır. Hastalar, ölçüye uygun olarak stoma için bir deliğin açıldığı külotlu korse
kullanabilirler. Herni geliĢen hasta ilgili branĢ ekimine yönlendirilir.
Konstipasyonu önlemek amacıyla, taze sebze ve meyve yemesi, ağrı kesici alımını
azaltması, düzenli beslenmesi konusunda hastaya bilgi verilmeli ve gerekirse laksatif
kullanılmalıdır. Konstipasyon geliĢen hastada, uygun diyet değiĢiklikleri yaparak yumuĢak
dıĢkı sağlanmalı ve yeterli hidrasyon sürdürülmelidir.
AĢırı sodyum, potasyum kaybından ve dehidratasyondan kaçınmak için
ileostomisinden çıkıĢ hızı yüksek olan (yüksek debili) hastalar, gece drenaj torbası veya
ürostomi torbası ile çıktısını toplayarak, hekim istemi ile motiliteyi yavaĢlatan ilaçlar
kullanabilir. Stomalı hastada torbanın çok kısa sürede (1 saat ya da daha az) dolması diyare
olduğunu iĢaret edebilir.
Diyare nedeniyle, dehidratasyon ve elektrolit kaybı geliĢebilir. Bu nedenle, hipovolemi
ve hipokalemiyi önlemek için su, sodyum ve potasyum desteği sağlanmalı ve antidiyaretik
ilaçlar kullanılmalıdır.
Gaz ve koku oluĢumunu önlemek için, gazlı içecekler, bira, bakliyat, fasulye, soğan,
yeĢil sebzeler (özellikle brokoli, lahana ve brüksel lahanası) v.b. gıdaların alımından
kaçınılması konusunda hasta bilgilendirilmelidir. Ispanak ve maydanozun ise koku giderici
olduğu bilinmektedir. Çoğu torba tek kullanımlık olup, kokuyu önleyen yapıdadır. Torba
değiĢimi sırasında ise tütsü ya da oda spreyi kullanılabilir. Kokuyu azaltmada günde iki üç
kez bizmutlu tabletlerin çiğnenmesi, Lomotil gibi dıĢkıyı katılaĢtırıcı ilaçların kullanılması
önerilebilmektedir.
Ağrılı gaz sancısını önlemek amacıyla, boĢ bağırsakta gaz üretimi artacağından,
öğünlerin asla atlanmaması, öğünlerde aĢırı yenilmemesi, sık sık küçük porsiyonlar halinde
yemek yenilmesi, sigara içme, sakız çiğneme, ağız yoluyla nefes alma gibi havanın büyük
miktarlarda yutulmasına neden olan durumlardan kaçınılması konusunda hastalar
bilgilendirilmelidir.
Stomayı travmalardan korumak için, plastik bir stoma kalkanı ve kemerden
yararlanılabilir. Bağırsağın iç yüzeyinde ağrı duyumu yoktur ve dokunma ile ağrı hissedilmez.
Bunun için stomaya sert davranıĢlardan kaçınılmalı ve tahriĢ önlenmelidir. Stomaya yönelik
travma, peristomal cilt foliküliti nedeniyle de görülmektedir. Özellikle tüylü erkeklerde daha
sık görülen bu duruma yönelik, peristomal bölgedeki tüylerin sık ve geliĢigüzel
temizlenmemesi, tüylerin elektrikli traĢ makinesi ile temizlenmesi ya da makasla kısaltılması,
cilt testi yapılarak tüy dökücü kremlerin kullanılması ve gerektiğinde hekim istemi ile
antibakteriyel pudra ya da oral antibiyotikler kullanılması önerilebilir.
Stomalı hastalarda ayrıca, sıvı alımının azalması ve dehidratasyon nedeniyle üriner
taĢlar oluĢabilir. Hastada yemekten 2 saat sonra dispepsi sorunları, bacaklara yayılan alt karın
ağrısı, hematüri, idrar yaparken zorlanma ve dehidratasyon belirtileri mevcutsa, üriner taĢ
varlığından Ģüphelenilmelidir.
Ġleostomili hastalar safra asitlerinin emilimindeki değiĢimler nedeniyle, kolelithiyazis
(safra taĢları) oluĢumu açısından diğer bireylere göre 3 kat daha fazla risk altındadır. Hastada,
karın sağ üst kadranda, sırta ve sağ omuza yayılabilen ağrı mevcutsa, safra taĢlarından
Ģüphelenilebilir.
170
Sindirim Sistemi (Gastrointestinal Sistem) Stoması Olan Hastalarda YaĢam
Beslenmenin Optimal Düzeyde Sürdürülmesi
Stomalı hastanın diyeti bireye özgü ve besleyici olmalı, diyare ya da konstipasyona
neden olmamalıdır. AĢırı gaz ve kokuya neden olabilecek kabakgiller ailesi, yumurta, balık,
kuru fasulye, yer fıstığı gibi yüksek selülozlu ürünlerden sakınılmalıdır.
Bazı lifli gıdaların fazla alımı, ishale neden olabileceğinden (Lahana, taze fasulye,
portakal, marul, patlamıĢ mısır, kereviz, vb.) öğünlerde dikkat edilmelidir. Konstipasyon için,
kuru erik veya elma suyu laksatif etkilidir. Günde en az 2 litre sıvı alınması da
konstipasyonun önlenmesinde önemlidir.
Stomalı bireyler dengeli beslendikleri sürece her Ģeyi yiyebilirler. Ancak yiyeceklerin
iyi çiğnenmesi önemlidir. Hastalara, ideal vücut ağırlıklarını korumaları, kilo alıp vermekten
kaçınmaları, bir besini ilk kez yiyeceklerse az miktarda ve yanında bir Ģey yemeden yemeleri,
bol su içmeleri konusunda bilgi verilmelidir. Ġleostomi yoluyla normalden fazla miktarda su
ve tuz kaybedildiğinden, ileostomili hastalar daha çok suya ve tuza gereksinim duyarlar. Bu
hastalarda yaz mevsimlerinde sıvı dengesizlikleri görülebileceğinden dikkatli olunmalıdır.
Ġlaç Kullanımı
Stomalı hastalarda, özellikle bazı ilaçların idrar ve dıĢkının renk ve kokusunu
değiĢtirebileceği bilinmeli ve bu konuda hasta bilgilendirilmelidir. Ayrıca, alınan ilaçların
emilip emilmediğinin kontrolü için torba içeriği gözlenmelidir. Antibiyotikler ve vitaminler
kokuya; demir bileĢikleri, trisiklik antidepresanlar, narkotik analjezikler, antipsikotikler,
sedatifler ve Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar, kabızlığa, oral antibiyotikler
ise ishale neden olabilmektedir.
Ġbadet
Diyanet Kurumu, stomalı olmanın abdest alma ve namaz kılma için bir engel
oluĢturmadığını, ibadet sırasında gaz ya da dıĢkı çıkıĢı olmasının ibadeti olumsuz
etkilemeyeceğini belirtmektedir. Ayrıca, stomanın varlığı oruç tutmaya engel değildir. Ancak
oruç tutma yetersiz sıvı alımına, kabızlık ve bulantıya neden olabilir. Ġftarda aĢırı yemek
yemenin de 24-48 saat süren ishale neden olabileceği açıklanmalıdır.
171
Seyahat
Seyahat etme konusunda bir kısıtlama yoktur. Yolculuğa çıkmadan önce torbanın
boĢaltılması ve yanında yedek torba ve stoma malzemeleri bulundurmasının gerekliliği
hastaya açıklanmalıdır. Ayrıca hastaya sıcak havalarda yanında daha fazla stoma bakım
malzemesi bulundurmasının gerekliliği de açıklanmalıdır.
Hamilelik
Doğum yapma yaĢındaki ostomili kadınların anne olmalarında sakınca olmadığı
bilinmektedir. Uterusun geniĢlemesiyle stomada yer değiĢimi olabileceği, hastanın stomanın
yerini görmede ve torbayı değiĢtirmede zorluk çekebileceği ve düzenli olarak kontrollere
gelmesinin önemi açıklanmalıdır. Stoma cerrahisi sonrası hamile kalmak istemeyen kadınların
düĢük doz oral kontraseptiflerin uygun Ģekilde absorbe olmadıkları ve güvenlik aralığında
azalma olduğu, doğum kontrolünde baĢka yöntemlere baĢvurması önerilmelidir.
Emosyonel Destek Sağlanması
Hastalar stomanın herkes tarafından fark edildiğini, bedenlerinin bir kısmını
kaybettiklerini ve bedenlerinde önemli anatomik değiĢikliklerin olduğunu düĢünebilir, keder,
Ģok, inkar ve öfke hissedebilirler. Beden imajı ile ilgili endiĢeler yaĢayıp, aile üyeleriyle
iliĢkilerinin, seksüel yaĢamlarının, (kadınlar) hamile kalmalarının etkileneceğini
düĢünebilirler. Sağlık profesyonelleri bu dönemlerin ne kadar önemli olduğunu, her hastanın
emosyonel tepkilerinin farklı olabileceğini bilmeli ve yaklaĢımlarını belirlemelidir. Örneğin
hasta öğrenmeye hazır değilse verilen eğitim etkisiz olacaktır.
Besleme Amaçlı Stomalar
Gastrostomi
Mide içine yerleĢtirilen bir tüpün karın dıĢına alınıp, midenin o kesiminin de karın
duvarına tespit edilmesi iĢlemidir. Açık cerrahi yöntem, endoskopik yöntemler (Perkütan
Endoskopik Gastrostomi=PEG), ya da laparoskopik veya giriĢimsel radyolojik yöntemlerle
gerçekleĢtirilebilir.
Perkütan Endoskopik Gastrostomi (Peg)
Ağız yoluyla gıda alamayan hastaların beslenmesini sağlamak amacıyla, endoskopi
yoluyla karın duvarından geçirilen esnek bir tüpün mideye yerleĢtirilmesi iĢlemidir.
Perkutan endoskopik gastrostomi
172
PEG BAKIMI ÖĞRENĠM REHBERĠ
a. GeliĢtirilmesi gerekir : Basamağın hiç uygulanmaması, yanlıĢ uygulanması veya sırasında uygulanmaması.
b. Yeterli
: Basamağın doğru olarak ve sırasında uygulanması, fakat eksikliklerin olması ve / veya
eğiticinin yardımına veya hatırlatmasına gerek duyulması.
c. UstalaĢmıĢ
: Basamağın duraksamadan ve yardıma gerek kalmadan doğru olarak ve sırasında uygulanması.
MALZEMELER:
 Koruyucu örtü, eldiven
 Sabun ve ılık suyla veya %0.9 NaCl ile ıslatılan gazlı bez
 Y Ģeklinde kesilmiĢ temiz gazlı bez
 Flaster, kalem, steteskop
BASAMAKLAR
1
GÖZLEMLER
2
3
4
1.ĠĢlemi hastaya açıklama.
2.ĠĢlem öncesinde elleri yıkama.
3.Uygulama için gerekli malzemeleri hazırlama.
4.Hastaya uygun (supine) pozisyonu verme.
5.Eldiven giyme.
6. Koruyucu örtüyü uygulama yapılacak bölgenin altına serme.
7. Bağırsak seslerini steteskopla dinleme.
8. Tüpün etrafındaki sabitleyicileri nazikçe çıkartma. (Tüpün deriye girdiği
bölge gözlemlenir.)
9.PEG‟ in dıĢ kısmındaki diskin sabitlendiği tüp üzerindeki ölçü kılavuzunun
numarası not alma.
10. DıĢ kısımdaki tüpü sabitleyen klempi gevĢetme.
11. Tüp etrafındaki cildi, sabun ve ılık suyla veya %0.9 NaCl ile ıslatılan gazlı
bezle temizleme.
12. Stoma çevresini, stomanın tabanından baĢlayarak dıĢa doğru temizleme.
Her seferinde temiz bir gazlı bez kullanma.
13.Tüpün etrafını herhangi bir akıntı ya da kabuk kalmayacak Ģekilde
temizleme.
14. PEG tüpünü 1-1.5cm içeri iterek kendi ekseni etrafında 360º çevrme.
15. Gastrostomi tüpünü tekrar 1-1.5cm dıĢarı çekme ve sabitleme.
16.Gastrostomi tüp diskinin, ilk ölçülen sayı üzerine yerleĢtiğinden emin olma.
17. Kirli malzemeleri atma.
18. Cildi kuru gazlı bez ya da kağıt havlu ile tamponlama tarzında iyice
kurulama.
*NOT:
 PEG alanı, büyük bir akıntı ya da sızıntı olmadıkça yeni bir
pansumanla kapatılmaz.
 Özellikle diskin altında kalın pansuman kullanılmaz.
 Stoma alanının etrafında nemlendirici kremler veya talk pudrası
kullanılmaz.
 Sarı – yeşil, kokulu akıntı mevcutsa ya da kızarıklık 8 mm den daha
fazlaysa sağlık kuruluşuna yönlendirilmelidir.
19.Malzemeleri toplama, eldivenleri çıkartma ve elleri yıkama.
*NOT:
İlk hafta her gün pansuman yapılır. İlk haftadan sonra 2-3 günde bir
pansuman yapılır. Temizlikte kullanılan kompresler steril olmalı, cilde temas
edecek yüzeye dokunulmamalıdır. Beslenme tüpü civarındaki cilt günlük olarak
kızarıklık, hassasiyet, akıntı ve iritasyon açısından değerlendirilmelidir. Tüp
bölgesinde herhangi bir bariyer kullanmaktan kaçınılmalıdır.
173
Peg’ Li Hastada GeliĢebilecek Komplikasyonlar:
 Aspirasyon
 PEG tüpünün çıkması
 Septisemi
 Bağırsak delinmesi (perforasyon)
 Gastrokolik fistül
 Peritonit
 Tüpün giriĢ bölgesinde sızıntı
 Yara infeksiyonu
 Stoma çevresinde ülserasyon
 Abdominal distansiyon
 Kanama
 Ġshal
 Kabızlık
 Karın duvarında apse
Ağız yoluyla gıda alamayan hastaların beslenmesini sağlamak amacıyla
gerçekleĢtirilen bir diğer iĢlem de Direkt perkütan endoskopik jejunostomi (DPEJ)‟ dir.
Teknik olarak PEG‟den daha zordur ve iĢlem ve sedasyon süresi uzundur. DPEJ; gastroparezi,
gastroözofageal reflü, gastrik rezeksiyon, pankreatit, aspirasyon riski veya ciddi akciğer
hastalığı, gastrik beslemeyi tolere edemeyen, sık ve fazla rezidüsü olan hastalarda uygulanır.
DPEG‟de geliĢebilecek komplikasyonlarda PEG‟in komplikasyonları ile benzerdir (kanama,
hematom, lokal infeksiyonlar, sellülit vb.)
Peg’ Li Hastada Beslenme
Uzun süreli parenteral beslenme gereksinimi olan hastalarda; kateter bakım sorunları,
metabolik sorunlar, sürecin uzaması, infeksiyon, sepsis gibi komplikasyonlar görülmekte ve
ekonomik açıdan yük oluĢturmaktadır. Bu durum parenteral beslenmeye alternatif olarak,
gastrointestinal mukoza fonksiyonlarının korunmasında önemli bir rol oynayan, safra kesesi
kontraksiyonunu uyaran, safra stazı, taĢ oluĢumu ve patojen mikroorganizma
kolonizasyonunu engelleyen enteral beslenmeyi gündeme getirmiĢtir. Enteral beslenme
amacıyla kullanılan nazogastrik tüp ise hastanın rahatını ve konforunu olumsuz etkileyip,
sosyal açıdan sorunlar oluĢturduğundan ve tüpü 1 ay ya da daha fazla süre tolere edebilmede
güçlükler yaĢandığından, evde bakım hastalarında perkütan endoskopik gastrostomi (PEG)
sıklıkla kullanılma ve hastanın beslenmesi bu yolla sağlanmaktadır.
Enteral Beslenmenin Yararları
Enteral beslenmenin parenteral beslenmeye göre avantajları;
 Metabolik olarak daha etkili olması,
 Mukozal atrofiyi önlemesi,
 BağıĢıklığı sürdürmesi,
 Gastrointestinal kanama insidansını azaltması,
 Aspirasyon riskinin düĢük olması,
 Bakteriyal geçisi azaltması,
 Bağırsak florasını koruması,
174
 Çoklu organ yetmezliğine karĢı vücudu koruması,
 Daha güvenilir, kolay ve rahat olması,
 Ekonomik olması, gibi yararlara sahiptir.
PEG‟li hasta enteral beslenmeye geçtikten itibaren tüpten geçecek Ģekilde blendırdan
geçirilen yiyecekler de verilebilir. Hastanın beslenme durumu, PEG‟le beslenmeye
baĢladıktan sonra en az bir kere diyetisyen tarafından değerlendirilmelidir. Hastaların
beslenmesi için ticari formüller tercih edilebilir. Tercihen beslenmeler günde 3-4 kez 20-30
dakikada verilmelidir.
Beslenme Formülü
Hastaların beslenmesi için ticari formüller tercih edilebilir. Formül seçimi, metabolik
gereksinimin desteklenmesi ve GĠS toleransının geliĢtirilebilmesi için önemlidir. Formül
seçiminde; hastanın ek sorunları, yaĢı, kalori gereksinimi, sıvı alımı, gastrointestinal, renal ve
pulmoner fonksiyonlar, formülün karbonhidrat, yağ ve protein kompozisyonu, kalori/azot
oranı, elektrolit, vitamin, mineral ve eser element içeriği, fiber içeriği, kalorik dansitesi,
bakteriyolojik güvenirliği ve fiyatı göz önünde bulundurulur.
 Beslenme formülleri, diyare ve diğer gastrointestinal sistem Ģikayet olasılığını
azaltmak için oda ya da vücut sıcaklığında olmalıdır.
 Açılan ve buzdolabında korunmayan, 8 saatten daha fazla infüzyon Ģeklinde verilecek
olan formüller kontaminasyonu önlemek için atılmalıdır. Beslenme formüllerine ilaç
katılmamalıdır.
 Besinler ya geniĢ ağızlı 60 cc hacminde bir enjektör yardımıyla ya da belli bir zaman
biriminde belli bir miktar besin verilmek isteniyorsa, hızı ayarlanabilen infüzyon
pompası yardımı ile verilir.
 Beslenme sonrası tüp su ile yıkanır. Beslenme pompası kullanılıyor ise set 24 saat ara
ile değiĢtirilir.
 Beslenme öncesi bağırsak sesleri dinlenir.
 Her beslenmeden ve ilaç verilmesinden önce tüpün yerinde olup olmadığı ve tüp
açıklığı kontrol edilir.
 Beslenme öncesi gastrik içerik aspire edilir ve miktarı ölçülür.
 Besinlerin ılık olmasına özen gösterilmelidir, sıcak yiyecekler tüpte Ģekil bozukluğuna
neden olabilir, çok soğuk besinler tüpü tıkayabilir.
 Tanecikli besinler ezilmeden verilmemelidir.
 Ġlaçlar ezildikten sonra sulandırılarak verilebilir.
 Tüp yoluyla besin ya da ilaç verilmesinden sonra, tüp yaklaĢık 40 ml içme suyu
yıkanmalıdır.
Enteral formüller elemental ve polimerik formüller olmak üzere iki grupta
incelenebilir. Nitrojen kaynağı serbest aminoasitler ve peptidler, enerji kaynağı ise
monodisakkaritler ve trigliseritler olan elemental (oligomerik) formüller, elektrolit, vitamin,
eser element ve mineral de içermektedirler. Elemental formüllerin, emilimi kolay ve tüme
yakındır. Safra ve pankreas salgılarına çok az gereksinim duyulur ve artık miktarı azdır.
Ancak bu ürünler pahalı ve tadı kötüdür. Tam protein, karbonhidrat (oligosakkarit,
maltodekstrin veya niĢasta), bitkisel yağ, mineral, vitamin ve eser elementlerden oluĢan,
laktoz içermeyen ve çoğunda gluten olmayan polimerik formüller; standart, konsantre ve lifli
olabilir.
175
Tüple Beslenen Hastalarda Yaygın Sorunlar
Kusma ya da aspirasyon: Hasta, beslenme sırasında mutlaka en az 30- 45 derecelik bir
açı ile oturtulmalı ve beslenme bittikten 1-2 saat sonrasına kadar yatırılmamalıdır.
Diyare: En sık rastlanan neden, beslenme ürününün osmolaritesinin yüksek (çok yağlı,
hipertonik formül) olmasıdır. Kullanılan bazı ilaçların yan etkileri, laktoz intoleransı, tüp ya
da formül kontaminasyonu nedeniyle de diyare geliĢebilir. Eğer yüksek ateĢ, dıĢkıda kan,
sümük gibi belirtiler yoksa, yapay tatlandırıcılardan kaçınmak ve beslenme ürününü 1/2 veya
2/3 oranında sulandırmak iĢe yarayabilir.
AĢırı diyare ve kusma, vücudun gereksiniminden az sıvı alımı, yüksek protein formülü
nedeni ile dehidratasyon da geliĢebilir.
Kan Ģekerinde yükselme: Yüksek oranda karbonhidrat içeren besinler kullanılıyorsa,
yatkınlığı olan bireylerde görülebilir. Ġdrar miktarının artması uyarıcıdır.
Bulantı hissi: En sık nedeni midenin geç boĢalmasıdır. Böyle bir durumda beslenme
aralıklarını açmak, bir defada verilen besin miktarını azaltmak, beslendikten sonra hastayı en
az 2 saat dik durumda oturtmak denenebilir.
*DĠKKAT: PEG‟ den ilaç verilmesi gerektiğinde, sıvı formlu ilaçlar tercih edilmeli, yoğun
likit ilaçlar dilüe edilmeli, tabletler iyice ezilip, toz haline getirilerek verilmelidir.
 PEG‟ le beslenen hastalar, günlük ya da haftada birkaç kez tartılmalı, aldığı çıkardığı
ve kan Ģekeri izlemi yapılmalıdır.
 Hastaların, ağız bakımı açısından, günlük diĢ, diĢ etleri ve dilin fırçalanması, ağız
içinin nemlendirilmesi önemlidir.
 Beslenme sonrası tüpün içi su ile iyi temizlendiği sürece 6-12 ay kadar kullanılabilir.
 Hastalar, PEG takılmasından 1-2 hafta sonra duĢ alabilir; yıkanmadan önce
pansumanlar mutlaka çıkarılmalı, bölge yıkanarak sabundan arıtılmalı ve yeni bir
pansuman uygulanmadan önce tüp iyice kurutulmalıdır.
Üriner Sistem Stomalarında Bakım
Ürostomi
Üriner sistemin cerrahi diversiyonu için kullanılan genel bir terim olan ürostomi,
üreter ya da üretranın direkt veya indirekt yol ile karın duvarına ağızlaĢtırılmasıdır.
Üreterlerin, direkt karın duvarına ağızlaĢtırılması (üretorostomi –direkt yol) Ģeklinde
olabileceği gibi, ince bağırsak ya da kalın bağırsaktan alınan bir parça ile, idrarın vücuttan
atılması için bir kanal oluĢturularak da gerçekleĢtirilebilir. Mesanenin malign hastalıkları,
doğumsal anomaliler, idrar inkontinansı, nörojenik disfonksiyonel mesane, böbrek
fonksiyonunun bozulması sonucu geliĢen kronik enfeksiyonlar, tıkanıklıklar, mesane
travması, mesanenin alınması gibi durumlarda ürostomi açılabilmektedir.
Ürostomili hastaya bakım yapmadan önce, ürostominin değerlendirilmesi ve hasta/
yakınlarının bilgi gereksinimlerinin belirlenmesi önemlidir. Ürostominin değerlendirilirken,
genel görünüm değerlendirmesi yapılmalı, stoma renk, nem, Ģekil, ödem, idrar çıkıĢı gibi
konular yönünden gözlenmelidir. Stomanın görünümü oluĢturulduğu dokuya göre değiĢiklik
gösterir. Kolon veya ince bağırsaktan oluĢturulan ürostomiler, kırmızı/ koyu kırmızı, üreterler
veya mesaneden oluĢturulan ürostomiler pembe renkte olabilir. Stomanın koyu kahverengi
176
veya siyah görünümde olması, iskemi veya nekrozu iĢaret ediyor olabileceğinden, bu durum
dikkate alınmalıdır. Uzman hekime yönlendirilmesi açısında uyarıcı olmalıdır.
Ürostomiler uygun ve doğru adaptör seçimi yapılabilmesi için, Ģekil bakımından da
değerlendirilmelidir. Genellikle nemli olan ürostomiler, oval, yuvarlak veya düzensiz Ģekilli
olabilir. Ameliyat sonrası erken dönemde ödemli olan ürostomilerin ödemi, gün geçtikçe
azalır. Stoma ödemi azaldıkça stoma çapı değiĢeceğinden, stoma ölçümü düzenli aralıklarla
yapılmalıdır. Ödemin artması/azalması, ürostominin deriden yüksekliğini de
değiĢtireceğinden izlenmesi önemlidir. Ürostominin deri seviyesinde ya da daha altında
olması sızıntı gibi komplikasyonlara neden olabilir. Deriden yüksek stomalar ise (uzunluğu 3
cm den fazla), travmalara karĢı daha riskli durumda ve kıyafet altından fark edilebilir
olduğundan sorunlara neden olabilir.
Ürostomi torbaları seçilirken, hem urostominin hem de idrarın görülmesini sağlayacak
Ģekilde Ģeffaf ve temiz; ayrıca alttan boĢaltılabilen ve altına çıkan idrar miktarını ölçme
olanağı sağlayan ölçülü idrar torbaları tercih edilmelidir. Alttan boĢaltmalı torbalarda, altta
musluk veya açıp kapanabilen bir yapı vardır; alttan boĢaltması olmayan torbalar ise tek
kullanımlık olup, dolunca atılır. Ölçülü idrar torbaları, hastadan çıkan idrar miktarının net
olarak belirlenmesi ve normalden sapma durumlarının erken fark edilerek gerekli giriĢimin
yapılabilmesini sağlar. Günümüzde çok çeĢitli torbalar ve adaptörler kullanılabilmektedir.
Önceden doğrudan torba ile birleĢtirilmiĢ bir adaptöre sahip, tek parçalı torba sistemi olarak
adlandırılan torbalar ile bir adaptör ve bir torbadan oluĢan ikili sistem torbalar vardır. Daha
çok, iki parçalı alttan musluklu torbalar tercih edilmektedir.
ÜROSTOMĠ BAKIMI ÖĞRENĠM REHBERĠ
a. GeliĢtirilmesi gerekir : Basamağın hiç uygulanmaması, yanlıĢ uygulanması veya sırasında uygulanmaması.
b. Yeterli
: Basamağın doğru olarak ve sırasında uygulanması, fakat eksikliklerin olması ve / veya
eğiticinin yardımına veya hatırlatmasına gerek duyulması.
c. UstalaĢmıĢ
: Basamağın duraksamadan ve yardıma gerek kalmadan doğru olarak ve sırasında uygulanması.
MALZEMELER:
 Eldiven
 Stoma cetveli
 Steril gazlı bez/spanç
 Adaptör
 Makas
 Torba
 Özel sabunlama bezi
 Pasta
 Duru su
 Stoma pudrası
 Atık torbası
 Kağıt havlu
 Gerekli ise deriyi korumak için bariyer
BASAMAKLAR
1.ĠĢlemi hastaya açıklama.
2.ĠĢlem öncesinde elleri yıkama.
3.Uygulama için gerekli malzemeleri hazırlama.
4.Hasta rahat edeceği pozisyon verilir.
5.Eldiven giyme.
6.DeğiĢtirilecek torbanın üzeri daha kolay çıkarılabilmesi için nemli steril spanç
ile ıslatarak yumuĢatma ve torbayı tek sistemli ise yukarıdan aĢağıya doğru
çekerek çıkartma.
7. Kuru cildin idrar ile ıslanmasını önlemek için stoma üzerine kağıt havlu
yerleĢtirme,
8. Stoma için özel sabunlama beziyle stoma çevresini bastırmadan temizleme,
daha sonra duru su ile temizleme ve kurulama. (Gerekli ise deride bulunan tüyler
kesilir.)
9.Stoma ve çevresini değerlendirme. (Kanama ve cilt değiĢiklikleri gözlenir.
Temizleme esnasında hafif, bastırmakla duran kanamalar normaldir.)
1
GÖZLEMLER
2
3
4
177
10. Stoma çapını ölçme ve torbanın adapte edilecek
kısmı (uygun bir makas ya da stomakit yardımıyla) bu ölçüye göre kesme.
(Açıklık, cilt ile idrar temasını önlemek için 3 mm‟den daha fazla olmamalıdır.
Uygun ölçüde kesilmeyen stomalar, sızıntıya neden olabilmekte ve bu nedenle
oluĢan ıslaklık hissi, hastanın huzursuzluk yaĢamasına neden olmaktadır. Ayrıca,
idrarın asit yapısı, stoma çevresinin irritasyonuna ve ağrıya (peristomal dermatit
ve infeksiyon) neden olabilmektedir. )
11. Kesilen adaptörün yapıĢkan kısmındaki kağıdı çıkartma, o kısma diĢ macunu
kıvamında “pasta” sürme. (Pasta, stoma ile torba arasında bariyer oluĢturur ve
sızıntıyı önleyerek stoma etrafındaki deriyi idrardan korur.)
12. Hazırlanan adaptörü stomaya uygun Ģekilde yapıĢtırma ve adaptöre uygun
stoma torbasını adaptörün üzerine oturtarak yerleĢtirme. (Ġkili sistemde adaptör
3-5 gün takılı kalabilir.)
13. Torbayı yerleĢtirildikten sonra altını uygun Ģekilde kapatma.
14. Son olarak, torbayı hafifçe çekmeve adaptöre iyice yerleĢip yerleĢmediğini
kontrol etme.
*NOT:
Ürostomilerde, sfinkter kası olmadığından bireyler idrarlarını kontrol edemezler.
İdrar çıkışı sürekli olduğundan, ürostomi torbası sabahları, kahvaltı etmeden ve
bir şeyler içmeden önce değiştirilmeli; gün içinde torba değiştirilecek ise
uygulamadan birkaç saat önce sıvı alımı kısıtlanmalıdır.
Ürostomisi Olan Hastada GeliĢebilecek Komplikasyonlar:
 Peristomal cilt problemleri
 Kanama
 Stenoz
 Koku
 Ġnfeksiyon
 Üriner kristal oluĢumu
Ürostomisi Olan Hastaların Dikkat Etmesi Gereken Noktalar
Ġlk açıldığı dönemde ödemli olan ürostomiler, 6-8 hafta içinde küçülerek gerçek
boyutuna ulaĢırlar. Özellikle bu süreçte sık aralarla stoma ölçümü yapılmalıdır.
Torba değiĢimi özellikle sıvı alımı öncesi sabah saatlerinde yapılmalıdır. Ürostomi
torbaları,1/2‟si veya 1/3‟ü dolduğu zaman boĢaltılmalıdır. Bu da kiĢiye göre değiĢebilmekle
birlikte, günde yaklaĢık 4-6 kez boĢaltmaya denk gelmektedir. Gün içinde kullanılmak üzere,
bacağa yerleĢtirilebilen ek torbalar kullanılabilir. Torbanın düzenli aralıklarla boĢaltılmaması,
torba ile cilt arasında sızıntılara neden olabileceği gibi, Ġdrarda hızla çok çeĢitli bakteri
ürediğinden infeksiyona da neden olabilir. BoĢaltılabilir torbalar, 4-7 günde bir
değiĢtirilmelidir.
Stoma bakımı ve torba değiĢimini kendisi yapacak olan hastanın, stomayı görmesi
gerekir. Stomayı göremeyen hastaya bir ayna yardımıyla bakımını yapması konusunda bilgi
verilir. Stoma bakımı yapılırken ayakta durulması daha uygundur. Stoma bakımı yapılırken
antiseptiğe gerek yoktur. Stoma, koltuk kemeri, büyük kemer tokası gibi kesici aletlerden
korunmalıdır. Özellikle spor yaparken, torbanın yerinde daha sağlam durmasını sağlayıp
destek oluĢturan ürostomi kemerleri kullanılabilir.
178
Ürostomisi olan hasta aynı süreçte kemoterapi tedavisi görüyorsa, kemoterapinin idrar
rengini değiĢtirebileceği ve kemoterapötik ilaç (cytoxan, cisplatinum) alırken günlük 12
bardak su tüketilmesi gerektiği konusunda bilgilendirilmelidir.Bireyin kendini rahat
hissetmesini sağlayacağından evden ayrılırken yanında yedek torba bulundurması konusunda
bilgilendirme yapılmalıdır.
Bulanık ve kötü kokulu idrar, infeksiyon varlığını gösteriyor olabileceğinden izlemi
yapılmalıdır. Hastada ağrı, üĢüme ve ateĢ olmadığı sürece antibiyotiğe gerek olmadığı, sıvı
alımını arttırması gerektiği konusunda bilgi verilir. Stoma renginde değiĢiklik, kanama, ĢiĢlik,
idrarda kan ve abdominal ağrı ya da sürekli bulantı-kusma önemli bulgular olup, herhangi
birinin olması durumunda sağlık kuruluĢuna baĢvurulmalıdır.
Stoma çevresinde ya da üstünde beyaz, kumlu kristal tortular, üriner kristal olarak
adlandırılır. Ġdrar asiditesinde değiĢiklik sonucu meydana gelen bu birikintiler, stomal
mukozanın tahriĢine ve kanamaya neden olur. Ġdrarın alkali olduğu durumlarda stomada
kanama, stenoz, üriner sistem enfeksiyonu ve kötü koku oluĢmaktadır. Ġdrarın asidik olması,
yeterli hidrasyon, mevcut enfeksiyonların tedavisi hakkında hasta bilgilendirilmelidir. Ġdrar
sızıntısı veya adaptör çıkması söz konusu olabileceğinden, ürostomili hastalar, özellikle gece
belli saat aralıklarında torbayı boĢaltmak için kalkmalıdır. Kalkamayacak durumda olan hasta
veya yaĢlılarda özellikle geceleri, gece drenaj sistemi kullanılabilir.
Bireyin herhangi bir pozisyonda endiĢesiz uyuyabilmesinin sağlayan gece drenaj
sistemi kullanılırken,
 Yatak seviyesinden aĢağıda tutulmalı,
 Sabah boĢaltılıp torbadan bağlantısı kesilmeli,
 BoĢaltılan tüp ve torba su ile durulanıp, temiz bir yerde üstü örtülerek saklanmalıdır.
 Herhangi bir çatlama ve kırılma söz konusu değilse, bu sistem temiz tutulduğu sürece
1-2 ay kullanılabilir.
Sonuç olarak; ürostomi bireylerin yaĢam kalitelerini olumsuz olarak etkileyebilen bir
giriĢim olup, ürostomi ile yaĢama uyumun sağlanmasında, ameliyat öncesi dönemde bakım,
ameliyat sonrası ve taburculuk döneminde bakım ve taburculuk sonrası evde bakım önemli
yer tutmaktadır.
Üriner Kateteri Olan Hastada Bakım
Üriner kateterler, anatomik/fonksiyonel akut ya da kronik obstrüksiyona bağlı
retansiyon, idrar inkontinansı, ameliyat öncesi idrar drenajı, postoperatif drenaj, nörojenik
mesane disfonksiyonları, mesane irrigasyonu, sitotoksik tedavi, idrar atılımının ölçümü, tanı
ve tetkik amaçlı uygulamalar gibi nedenlerle bireylere uygulanmaktadır. Kateterizasyon
uygulaması: kısa süreli (< 7 gün), orta süreli (7-28 gün) ve uzun süreli (> 28 gün)
kateterizasyon olarak, hastada kateterin kalıĢ süresine göre sınıflandırılmaktadır.
Üriner Kateterizasyon Endikasyonları
 Ġntravezikal obstrüksiyonlar
 Üriner sistem anatomisini etkileyen cerrahi giriĢimler
 Mesane disfonksiyonu ya da idrar retansiyonu oluĢturan nörolojik bozukluklar
 Ġdrar çıkıĢının ölçülmesini gerektiren durumlar
 Ġdrar inkontinansı olan terminal dönemdeki hastalarda palyatif bakım
 Ġdrar inkontinansına bağlı perineal alanda cilt lezyonlarının oluĢması
 Mesane içi ilaç uygulamaları
 Mesanenin tanı amaçlı doldurulması
179
ÜRĠNER KATETER UYGULAMA ÖĞRENĠM REHBERĠ
a. GeliĢtirilmesi gerekir : Basamağın hiç uygulanmaması, yanlıĢ uygulanması veya sırasında uygulanmaması.
b. Yeterli
: Basamağın doğru olarak ve sırasında uygulanması, fakat eksikliklerin olması ve / veya
eğiticinin yardımına veya hatırlatmasına gerek duyulması.
c. UstalaĢmıĢ
: Basamağın duraksamadan ve yardıma gerek kalmadan doğru olarak ve sırasında uygulanması.
MALZEMELER:
 Steril eldiven,
 Steril kateterizasyon seti (delikli kompres, gazlı
 Tek kullanımlık eldiven
bezler, antiseptik solüsyon için kap)
 Steril örnek kabı,
 Antiseptik solüsyon,
 Koruyucu örtü, hasta alt bezi
 KayganlaĢtırıcı,
 Kalıcı kateterizasyon için ayrıca;
 Steril kateter (2 adet),
 10 cclik enjektör,
 Flaster
 10 cclik serum fizyolojik ampul,
 IĢık kaynağı
 Ġdrar torbası ve askısı
GÖZLEMLER
BASAMAKLAR
1
2
3
4
1.ĠĢlemi hastaya açıklama.
2.ĠĢlem öncesinde elleri yıkama.
3.Uygulama için gerekli malzemeleri hazırlama.
4.Yatağı yeterli yüksekliğe ayarlama ve kullanılacak malzemeyi uygun yere
yerleĢtirme.
5. Bireye uygun pozisyon verme (kadında dorsal rekümbent, erkekte supine
pozisyonu). Bireyin altına koruyucu örtü yerleĢtirme. (Hastanın mahremiyetine
özen gösterilir. Hastanın üzerine uygun Ģekilde çarĢaf örtülür.)
6.Kadın hastalarda kare çarĢafı, bir ucu perine bölgesine, bir ucu baĢ tarafına ve
diğer iki ucu bacaklarına doğru olacak Ģekilde çapraz serme. ÇarĢafın yan uçları
hastanın bacaklarını dıĢtan içe doğru saracak Ģekilde, baĢ tarafındaki uç yalnızca
omuzları açık kalacak Ģekilde aĢağıya kıvırma. Perine bölgesini örten ucu
abdomene doğru geriye katlama.
7.Erkek hastalarda bedenin genital bölgeye kadar olan üst kısmını bir çarĢaf ya da
banyo havlusu ile, bacaklarını ise baĢka bir çarĢafla kapatma.
8. Tek kullanımlık temiz eldiven giyme ve perineal bölge temizliğini yapma
(kadın hastada, vulva önden arkaya doğru silinir).
9.Steril çalıĢma alanı oluĢturma.
10. Steril eldiven giyme.
11.Steril tepsiyi steril alan üzerine yerleĢtirme.
12. Genital bölge açık kalacak Ģekilde steril delikli kompres yerleĢtirme.
13. Üretral meatusu antiseptik solüsyon ile doğru bir Ģekilde silme.
14. Kadın hastada; dominant olmayan el ile hastanın labia majorları açma ve
diğer el ile antiseptik solüsyonlu steril gazlı bez ile önden arkaya labia minorler
ve eksternal meatusu silme. ĠĢlemi ayrı gaz tamponlarla 3 kez tekrarlama.
15.Erkek hastada; dominant olmayan el ile penisi tutma, diğer elle glans penisi ve
eksternal meatusu antiseptik solüsyonla silme.
16. Uygun Ģekilde seçilen kateter seti steril teknik ile açma ve kateterin balonunu
kontrol etme. Kateter ucuna suda eriyen kayganlaĢtırıcı sürme.
17. Kateteri doğru bir Ģekilde tutma ve üretraya yerleĢtirilerek idrarın geliĢini
izleme. (Erkeklerde, kateter yerleĢtirilmeden önce, penis yukarı doğru çekilir ve
kateter yerleĢtirilir.)
18. Kateterin mesanede olduğu düĢünülüyor, ancak idrar gelmiyorsa hafif
suprapubik bası yaparak idrarın gelip gelmediğini kontrol etme.
19. Mesaneyi yavaĢça boĢaltma. (Gerektiğinde idrar örneği alınır.)
20. Geçici kateter kullanıldığında; kateteri yavaĢ ve nazikçe geri çekme. Kalıcı
kateter kullanıldığında ise 8-10 mL steril sıvı ile balonu doğru bir Ģekilde ĢiĢirme
ve kateteri yavaĢça geri çekerek mesane boynuna oturtma.
21. Katerin ucunu ile idrar torbasının ucu ile birleĢtirme, kateteri flasterle
hastanın uyluk iç yüzüne sabitleme.
22. Kateter ile birleĢtirilen tüplerin iĢlerliğini sağlama ve açık olup olmadığı
kontrol etme.
23. Bireye uygun pozisyon verme.
180
ÜRĠNER KATATER ÇIKARTMA
ÖĞRENĠM REHBERĠ
a. GeliĢtirilmesi gerekir : Basamağın hiç uygulanmaması, yanlıĢ uygulanması veya sırasında uygulanmaması.
b. Yeterli
: Basamağın doğru olarak ve sırasında uygulanması, fakat eksikliklerin olması ve / veya
eğiticinin yardımına veya hatırlatmasına gerek duyulması.
c. UstalaĢmıĢ
: Basamağın duraksamadan ve yardıma gerek kalmadan doğru olarak ve sırasında uygulanması.
MALZEMELER:
 Temiz bir ped,
 tek kullanımlık eldiven,
 20-30 ml hacminde enjektör ve bir böbrek küvet,
 tedavi bezi muĢambası ya da ara bezi.
BASAMAKLAR
1
GÖZLEMLER
2
3
4
1.ĠĢlemi hastaya açıklama.
2. ĠĢlem öncesinde elleri yıkama.
3. Tek kullanımlık eldiven giyme.
4. Sonda balonundaki sıvıyı enjektörle boĢaltma.
5. DıĢ genital organları antiseptik solüsyonla silme.
6. Sondayı yavaĢça çekerek çıkartma.
NOT:
Kateter çıkarıldıktan sonra hastanın kendiliğinden yaptığı ilk idrarın saati ve
miktarı da kaydedilmelidir. Eğer 8 saat sonra hasta hala idrar yapmamışsa
tekrar kateterizasyon gerekebilir. İdrar çıkışının kontrolü için hasta ailesi
bilgilendirilir.
Kateterle ĠliĢkili Komplikasyonlar:
Akut komplikasyonlar:
 Bakteriüri
 Travma
 Nonbakteriyel üretrit
Üriner Sistem Enfeksiyonu (ÜSE)
Üriner sistem enfeksiyonlarının %85‟inin geliĢiminde üriner kateter rol oynamaktadır.
Kateter takıldığında; bakteriüri geliĢme olasılığı günlük %1-10, birinci haftanın sonunda %1040‟dan fazladır. BaĢka bir alanda aktif bir infeksiyon varlığı, böbrek fonksiyon bozukluğu,
Diabetes Mellitus, kadın cinsiyetinde olma, ÜSE için risk faktörlerindendir.
Kateterle iliĢkili üriner sistem infeksiyonları için risk faktörleri
Kateterle ĠliĢkili Üriner Sistem Ġnfeksiyonlarının Önlenmesi
Kateter Takmaya Karar Verilmesi: Gerçekten gerekli olmadıkça kateter
uygulanmamalı, kateter uygulanmıĢ ise, gereksinim ortadan kalkar kalkmaz çıkarılmalıdır.
Kalıcı kateter uygulamaya alternatif olarak, eksternal toplayıcı araçlar (kondom kateter),
temiz aralıklı kateterizasyonve hasta bezleri gibi alternatif yöntemler de kullanılabilmektedir.
 Uygulama: Sadece doğru teknik ve cerrahi aseptik yöntemle, bilen ve bakımını
yapabilen kiĢi tarafından uygulanmalıdır.
 El Yıkama: Kateter ile ilgili her türlü iĢlem öncesi ve sonrası eller yıkanmalıdır.
 Kateter Uygulanması: Kateter aseptik teknik ile steril malzeme kullanılarak
uygulanmalı ve uygun Ģekilde sabitlenmelidir.
181
 Kapalı Drenaj: Gerekmedikçe kateter ve drenaj sistemi birbirinden ayrılmamalıdır,
kapalı drenaj sisteminin bütünlüğü bozulmamalıdır. Kateter ve drenaj sistemi
ayrıldıysa bağlantı yeri dezenfekte edilerek yeni bir drenaj sistemi kullanılmalıdır.
 Ġdrar Akımı (Kesintisiz idrar akımı sağlanmalı): Ġdrar akıĢını engelleyecek drenaj
sisteminin kıvrılması, bükülmesi gibi durumlar önlenmeli, idrar torbası ve toplayıcı
sistemin tamamı mesane düzeyinin altında tutulmalı, torbalar yere değdirilmemeli,
düzenli olarak boĢaltılmalı ve boĢaltma musluğu kontamine toplama kabı ile temas
etmemelidir. Torba alt ucundan açılarak idrar boĢaltılmalı, bu sırada torba veya
kateterden mesaneye idrarın geri dönmesi klemp vs. kullanılarak önlenmelidir.
 Yıkama: Kateterde tıkanma olduğunda yıkama yapılmalı, Aseptik tekniğe uygun
Ģekilde steril malzeme kullanılarak ve büyük hacimlerle irrigasyon yapılmalıdır.
 Örnek Alınması: Bakteriyolojik örnek alırken, kateterin distali dezenfektan
solüsyonlarla temizlenir ve enjektörle örnek alınır. Diğer idrar analizleri için torbanın
boĢaltıcı sisteminden aseptik koĢullarda örnek alınır. Ġdrar örneği alınırken kapalı
sistemin bozulmaması nedeniyle, örnek almak için ayrı bir giriĢi olan sondalar
idealdir.
 Kateter Bakımı: Cerrahi asepsi kurallarına uyularak uygun Ģekilde kateter bakımı
yapılmalıdır. Kateterle her temas öncesinde ve sonrasında eldiven giyilmelidir.
Meatusun temizliğine önem verilmelidir. Banyo öncesinde torba boĢaltılmalı,
bağlantıların kapalı olduğundan emin olunmalıdır. Eğer bulanık bir görünüm,
sediment oluĢumu, kirlenme, sızdırma yoksaidrar torbalarının 5-7 günde bir
değiĢtirilmesi yeterlidir. Kateter DeğiĢimi ve Çıkarılması: Yıkama ile giderilemeyen
tıkanıklık durumunda kateter değiĢtirilir. Mümkün olan en kısa zamanda kateter
çıkarılmalıdır.
182
17. KRONĠK SOLUNUM YOLU VE GÖĞÜS HASTALIKLARI
SÜRE:50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, Evde KOAH akut ataktaki hastayı
tanımlayabilme ve /veya stabil KOAH‟lı hastaların tedavi ve takibi konusunda bilgi ve tutum
kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Evde KOAH akut atak tedavisi düzenlenmiĢ hastanın tedavi ve takibini yapabilmeli
 Evde takip edilen KOAH ataklı hastanın taburculuğunu planlayabilmeli
 Bütüncül yaklaĢım ile kronik hasta bakımı yapabilmeli
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
183
KRONĠK SOLUNUM YOLU VE GÖĞÜS HASTALIKLARI
KOAH Atakta Evde Sağlık Hizmeti Uygulaması Ġçin Hasta Seçim Kriterleri:
 KOAH atakta (hastalık doğal seyrinde giderken ani baĢlangıçlı ve tedavi değiĢikliği
gerektiren dispne, öksürük ve /veya balgam ortaya çıkması) olup, hastaneye yatması
gereken fakat yaĢamı tehdit eden ağır KOAH alevlenmesi nedeniyle yoğun bakıma
yatıĢı gerekmeyen hastalar
 Bilinç düzeyi yeterli, ESH uygulaması için gerekli sosyal desteği sağlanan (sosyal
desteği olmayan hastalar için gerekli kurumlarla koordinasyonu sağlar)
 Ciddi yandaĢ hastalığı olmayan. Pnömoni, diabetes mellitus, karaciğer yetmezliği veya
böbrek yetmezliği, KKY, yeni ortaya çıkan aritmiler gibi.
Evde KOAH akut atak tedavisi
 Bronkodilatatörler. Kısa etkili ß2-agonistler, tek baĢına veya kısa etkili
antikolinerjiklerle birlikte 4-6 saate nebülizasyon yolu ile
 Ek oksijen (eğer saturasyon < %90),
 Kortikosteroidler.Hastanın bazal FEV1<%50 ise bronkodilatörlere kortikosteroidler
eklenmelidir.10 gün 40 mg/gün prednisolone önerilmektedir.
 Antibiyotiler:Antibiyotik endikasyonunu belirleyen temel kriterin balgam pürülansı
olduğu gösterilmiĢtir.Dispne ve öksürüğü artan hastada aynı zamanda balgam
miktarında ve pürülansında artıĢ varsa antibiyotikler etkilidir.
Evde takip edilen KOAH akut ataklı hastanın tedavisinin sonlandırılıp, stabil dönem
tedavisine geçilmesi,
 Semptomların Ģiddetinde belirgin azalma
 Antibiyotik tedavisinin tamamlanması
 Enfeksiyon parametrelerinde gerileme (Vücut ısısı, beyaz küre, sedimentasyon, CRP,
balgam, kan idrar kültürü v.b)
 KOAH hakkında temel bilgileri ve ilaç kullanım ilkelerini öğrenmesi bu konudaki
gerekli eğitimin tamamlanması ve takibi gerekmektedir.
Taburculuk sonrası bütüncül yaklaşım ile hastanın takibi
Gövde kısmında kullanılabilecek etkinlikler:
 Soru yanıt yöntemi
 Vaka üzerinden bilgi ve deneyim aktarma /paylaĢma yöntemi
 Deneyim aktarma/paylaĢma yöntemi
 Gerçek yaĢam olaylarını ve klinik deneyimlerini paylaĢma yöntemi
Oksijen Konsantratörleri:
Konsantratörler, elektrik enerjisi ile çalıĢan, oda havasından nitrojeni ayrıĢtıran,
oksijeni konsantre ederek hastaya veren cihazlardır. Tedavi de amaç satürasyonu %90‟ın
üzerine çıkarmaktır. Göğüs hastalıkları uzmanı aksini önermediği sürece16-18 saat 2L/dk
akım hızından kullanılmalıdır.
Oksijen akım hızı arttıkça oksijen konsantratörlerinin etkinliği azalır. Bu nedenle 4
L/dk oksijen akım hızından daha çok oksijen ihtiyacı olan hipoksemik hastalar ileri tetkik ve
tedavi için yönlendirilmelidir. Ayrıca cihazın teknik olarak bozulmuĢ olabileceğide akılda
tutulmalıdır.
184
Sigara içmeye devam eden hastalarda evde oksijen tedavisi yanık ve yangın risklerine
yol açabildiğinden evde sağlık ekibi bu konuda gereken uyarıyı yapar.
Oksijen konsantratörlerinin teknik koĢulları:
 Balkon ve bahçe gibi dıĢ koĢullarda bulundurulmamalı,
 Etrafında en az 45 cm olacak Ģekilde boĢluk bırakılmalı, cihazın üstü örtü ile
örtülmemeli,.
 Hastanın yeterli oksijen tedavisi alabilmesi için kullanacağı oksijen kanülünün 15
metreyi geçmemesi gerekmektedir.
Oksijen tüpleri: Oksijen basınç altında çelikten yaplmıĢ tüplerin içerisine doldurulur. Bu
tüpler kullanıldıkları yere göre çeĢitli büyüklüktedirler. ġuan piyasada 2, 3, 5, 10, 20, 40 ve 50
litrelik oksijen tüpleri bulunmaktadIr.
Oksijen konsantratöründe dikkat edilmesi gereken noktalar burada gözününde
buludurulmalıdır.
Ev tipi nebülizatör:
Nebülizatörler, sıvı bir ilaca buhara veya bir süspansiyonu çok küçük damlacıklara
dönüĢtürebilir ve ilaç, bronĢiyollere hatta alveollere dek ulaĢabilir. Nebülizasyon tedavisi
sıklıkla akciğerlere büyük dozlarda aerosol preparatı iletmek amacıyla kullanılır.
Ġnhaler preparatları ve inhaler preparatların kullanılmasına yardımcı aletleri
(airchamber, spacer v.b.) kullanamayan ve/veya KOAH, astım gibi atak sırasında kullanılır.
Ev tipi nebülizatör baĢlığının mekanik temizliğinin periyodik olarak yapılıp
yapılmadığı evde sağlık ekibi tarafından kontrol edilmelidir. Nebülizatör baĢlığının
temizliğinde canlı dokuya temas ettiği için kimyasal irritanlar kullanılmamalıdır.Sirke ve basit
diĢ fırçası kulanılabilmektedir.
185
18. VENTĠLATÖRE BAĞIMLI HASTA TAKĠBĠ
SÜRE:50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda; evde ventilatöre bağımlı hasta takibi konusunda
bilgi ve beceri kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;


Evde ventilatör bağımlı ve ventilatör destekli hasta tanımını yapabilmeli,
Evde ventilatöre bağımlı hastayı takip edebilecek ve klinik stabilite düzeyini
değerlendirebilmeli,
 Evde ventilatöre bağımlı izlem ve uygulama gerektiren solunum sistemi problemlerini
sayabilmeli,
 Evde ventilatöre bağımlı hastada kullanılan mekanik ventilatörler ve eklerini
sayabilmeli,
 Evde mekanik ventilasyon takip parametrelerini sayabilmeli,
 Evde mekanik ventilasyon uygulaması sırasında karĢılaĢılabilecek komplikasyonlarını
sayabilmeli ve yönetebilmeli,
 Evde mekanik ventilatöre bağlı hastanın ev ortamının fiziksel uygunluğunu
değerlendirebilmeli,
 Evde mekanik ventilatöre bağımlı hastanın bakımını üstlenen kiĢilerin yeterliliklerini
değerlendirebilmeli,
 Evde mekanik ventilatöre bağımlı hastada kullanılan ekipmanın yönetimi
tanımlayabilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
ARAÇ-GEREÇ
 Barkovizyon
 Flip-chart tahtası/kâğıdı
 AfiĢ-BroĢür
 Web tabanlı dokumanlar
 Mekanik ventilatörler: a. Ġnvaziv, b. Noninvaziv
 Mekanik ventilatör ekleri: Trakeostomi tüpü, noninvaziv ventilasyon maskesi, hasta
devresi, inhalasyon tedavisi ekipmanı, humidifier, cuff basınç ölçer, AMBU.
 Akciğer simülatörü
 Oksijen konsantratörü, oksijen tüpü
 Aspirasyon seti.
186
VENTĠLATÖRE BAĞIMLI HASTA TAKĠBĠ
Evde mekanik ventilasyon; noninvaziv veya invaziv ventilasyonun 3 ay veya daha
uzun süreli evde ya da diğer uzun dönem bakım ünitelerinde (hastane dıĢında)
uygulanmasıdır. Mekanik ventilasyon, normal akciğer fonksiyonlarını destekleyip bu
fonksiyonların idamesi için dizayn edilmiĢ yaĢamı destekleme sistemidir. Uzun süreli evde
mekanik ventilasyon (USEMV) tedavisi invaziv (trakeostomi açarak) ve non invaziv (burun
veya yüz maskesi kullanarak, endotrakeal entübasyon uygulanmadan) yöntemlerle yapılmakta
olup yöntemin seçimi hastalığa veya hastaya göre değiĢmektedir.
Ventilatör-destekli birey; kronik ventilatuar desteğin elektif olarak spontan solunumu
desteklemek için baĢlandığı, günde en az 4 saat ventilasyon desteği gereken bireydir.
Solunum desteği non invaziv mekanik ventilatörlerle yapılır, sıklıkla geceleri.
Ventilatör bağımlı birey ise spontan solunumu olmayan yada ciddi derecede bozulmuĢ
bireyler ile spontan solunum dürtüsü olduğu halde ciddi solunum kas güçsüzlüğü nedeniyle
yeterli solunum yapamayan kronik olarak günde 16 saatten uzun süreli mekanik ventilatuar
destek gereksinimi olan bireylerdir, trakeostomi ile ev tipi invaziv mekanik ventilatörlerle
uygulanır.
USEMV tedavisi ile fayda görebilen klinik kategoriye ve progresyonlarına göre temel
hastalıklar ;
Restriktif hastalıklar:

Göğüs Duvarı Deformiteleri
 YavaĢ ilerleyen (>15 yıl):kifoskolyoz
 Orta seviyede ilerleyen (5-15 yıl) :tüberküloz sekeli

Nöromusküler Hastalıklar
 Ġlerlemeyen (>30 yıl):polio
 YavaĢ ilerleyen(>15 yıl) spinal musküler atrofi, asit maltaz defisiti
 Orta seviyede ilerleyen (5-15 yıl) Duchenne musküler distrofi,miyotonik miyopati
 Hızlı Ġlerleyen (0-5 yıl):amyotrofik lateral skleroz
Obstrüktif akciğer hastalıkları:
 KOAH
 BronĢektazi
 Kistik fibrozis
Uzun süreli evde noninvaziv mekanik ventilasyon (EUSNIMV) solunum kaslarını
dinlendirir, pulmoner mekanikleri değiĢtirir, solunum merkezinin hiperkapniye duyarlılığını
düzenler, özellikle göğüs duvarı deformitesi olanlarda azalmıĢ göğüs duvarı kompliansı
nedeniyle restriktif solunum fonksiyon bozukluğu geliĢmesi üzerine göğüs duvarı
kompliyansı ve ekspansiyonunu iyileĢtirir. Evde uzun süreli noninvaziv mekanik ventilasyon
uygulanan hastalarda subjektif yanıtlar olan solunum sıkıntısı, bilinç durumu ve maske ile
iliĢkili sıkıntılar izlenmeli, fizyolojik yanıtlardan solunum sayısı, solunum eforu, hava kaçağı
değerlendirilmeli, hasta-ventilatör uyumunda ise gaz değiĢimi, pulse oksimetre ile oksijen
saturasyonu ve arter kan gazı bakılmalıdır. USEIMV uygulanan hastalarda ise her visitte
hastanın fiziksel durumu (Kalp hızı, oksijen saturasyonu, solunum sayısı, tidal volum ve f/VT
oranı), ventilatör ayarları, ekipman iĢlerliliği ve bakım verenin yeterliliği denetlenmelidir.
Ayrıca her kontrolde trakeostomi gerekliliğinin devam edip etmediği değerlendirilmelidir.
187
USEIMV Komplikasyonları: Hastanın klinik durumunda akut değiĢiklik ve bozulma
olmasıdır.
Tıbbi: Hipokapni, respiratuar alkaloz, hiperkapni, respiratuar asidoz, hipoksemi, barotravma,
hemodinamik instabilite, nöbetler, havayolu komplikasyonları (stomal veya trakeal
infeksiyonlar, mukus tıkaçları, trakeal erozyon veya stenoz, solunum infeksiyonları
(trakeobronĢit, pnömoni, bronkospazm, altta yatan hastalığın alevlenmesi veya hastalığın
doğal seyri)
Ekipman ĠliĢkili: Ventilatörün yetersizliği, ekipmanda fonksiyon bozukluğu, inspire edilen
gazın yetersiz ısıtılması ve nemlendirilmesi, hastanın dekonnekte olması
Psikolojik: Depresyon, anksiyete, hastaya verilen desteğin azalması (bakım veren veya maddi
açıdan), aile yapısı veya hastalıkla baĢ edebilme kapasitesinde olumsuz yönde değiĢiklikler
USENIMV Komplikasyonları:
 Maske Ġle ĠliĢkili
 Rahatsızlık hissi
 Yüz derisinde eritem
 Burun sırtında ülserasyon
 Klastrofobi
 Akne benzeri döküntü






Hava Akımı ve Basınç Ġle Ġlgili
Nazal konjesyon
Sinüs/kulak ağrısı
Nazal/oral kuruluk
Göz irritasyonu
Aerofaji (hava yutma)
 Hava kaçağı
Major komplikasyonlar ise aspirasyon pnömonisi, hipotansiyon ve pnömotorakstır.
Ġnvaziv mekanik ventilatör seçimi hastanın klinik ihtiyaçlarına göre belirlenmeli,
güvenilir olmalı, bakım veren için kolay kullanılabilir, küçük ve hafif olmalıdır. Hareket
hastanın bakım planındaki en önemli bileĢenlerden biri olduğu için seçilen mekanik ventilatör
hastanın hareketine olanak sağlamalı, bazı grup hastalar dıĢında kompleks ve taĢınamayan
cihazlar tercih edilmemeli, 4 saat ve daha uzun süre spontan ventilasyonu olmayan ya da
hastanın bulunduğu yere 2 saat içinde yeni ventilatör ulaĢtırılamayacak olan hastalara ikinci
bir ventilatör temin edilmelidir. Alarm sesi hastaya bakan kiĢi tarafından evin her yerinde
duyulacak Ģekilde olmalıdır. Ayrıca nemlendirme sistemi invaziv mekanik ventilatörlerde
temeldir.
Noninvaziv mekanik ventilatörler ise basınç ve volüm kontrollü olabilmekte ve bu
iki mod arasında baĢarı açısından fark olmamakla birlikte basınç kontrollü ventilasyonda,
hasta uyumunun daha iyi olduğu belirtilmektedir. Spontan solunumu yeterli olmayan
hastalarda, nöromusküler sorunları olanlarda volüm kontrollü modlar tercih edilmektedir.
Ev tipi invaziv mekanik ventilatör ile birlikte dezenfekte edilebilen ventilatör devresi
(2 adet),nemlendirici ve ısıtıcı, oksijen destek sistemi (oksijen konsantratörü ve oksijen tüpü),
188
bakteri filtreleri, ambu seti, aspiratör ve aspirasyon sondaları, yedek trakeostomi kanülü,
nebülizatör, havalı yatak, acil durumlar için 12 volt batarya, jeneratör.
Non invaziv mekanik ventilatör ile birlikte ise yüz maskesi, ventilatör hortumu,
oksijen kaynağıda olmalıdır. Hastanın ev ortamı güvenli, yeterli derecede ısınan,gerektiğinde
soğutulabilen, havalandırması iyi olan, yangından korunmak için gerekli önlemlerin alındığı,
elektrik servisine ve acil durumlarda hastaneye ulaĢımı kolay olmalıdır .
189
19. TEMEL YAġAM DESTEĞĠ VE ĠLK YARDIM
SÜRE: 2x50 dk.
AMAÇ: Katılımcının bu oturumun sonunda, ekip halinde solunumu ve kalbi duran kiĢide
temel yaĢam desteği konusunda bilgi ve beceri kazanması.
ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
 Solunum ve kalp durmasının tanımını söyleyebilmeli,
 Temel yaĢam desteğinin tanımını söyleyebilmeli,
 Hava yolunu açmak için uygun pozisyonu (travmalı-travmasız) verebilmeli,
 Arrest algoritmasını uygulayabilmeli,
 Yapay solunumu manken üzerinde öğrenim rehberinin adımlarına göre
uygulayabilmeli ( yetiĢkin, çocuk, bebek),
 DıĢ kalp masajı uygulamasını, manken üzerinde öğrenim rehberinin adımlarına göre
uygulayabilmeli ( yetiĢkin, çocuk, bebek),
 Öğrenim rehberi basamaklarına göre manken üzerinde yapay solunum ve dıĢ kalp
masajını bir arada yapabilmeli,
 Temel yaĢam desteğini ne zaman sonlandıracağını söyleyebilmeli.
YÖNTEM
 Sınıf dersi-anlatım
 Soru-cevap
 Uygulama
ARAÇ-GEREÇ
 Bilgisayar
 Projeksiyon makinesi
 CPR için maket
 Yazı tahtası kalem ve kâğıtları
190
TEMEL YAġAM DESTEĞĠ VE ĠLK YARDIM
Ortak Basamak Çevre Güvenliği
Olay yeri, hasta ve sağlık çalıĢanının kendi güvenliği çok önemlidir. Olay yerini
değerlendirmek, tehlikeli unsurların olup olmadığına bakmak (Güvenlik amacıyla ayrıca
sağlık personel olmayan görevliler bu amaçla çalıĢtırılmalıdır. Sağlık personeli daha sonra
olay yerine girmelidir) çok önemlidir.
Bilinç Kontrolü
Bilinç kontrolü için omuzlardan tutarak kibarca sarsmalı, yüksek sesli ve ağrılı uyaran
vermeli. Bilinç yoksa 112 aranmalıdır.
Solunum ve dolaĢım kontrolü için ABC sağlanmalı, varsa OED hastada kullanılmalıdır.
Hava Yolunu Açmak Ġçin Uygun Pozisyon Nasıl Verilir?
Bilinci kapalı bütün hasta/yaralılarda solunum yolu kontrol edilmelidir. Çünkü dil
geriye kayabilir ya da herhangi bir yabancı madde solunum yolunu tıkayabilir. Önce ağız
içine gözle bakılır, eğer yabancı cisim var ise ve çıkabilecekse, çıkarıldıktan sonra hastaya
travma veya Ģüphesi olup olmaması durumuna göre havayolu açılmalıdır. Travma veya
travma Ģüphesi yoksa; baĢ geri-çene yukarı pozisyonu verilir.
Bunun için;
 Bir el alına yerleĢtirilir,
 Diğer elin iki parmağı çene kemiğinin üzerine yerleĢtirilir,
 Alından bastırılıp, çeneden kaldırılarak baĢ geriye doğru itilir,
 Böylece dil yerinden oynatılarak hava yolu açıklığı sağlanmıĢ olur.
Travma veya travma Ģüphesi varsa güvenli çene manevrası (jaw-trust manevrası)
uygulanır. Bunun için sırt üstü yatan hastanın boynu sabitlenerek, hava yolunu açmak için;
güçlü bir Ģekilde çene kemiği önce yukarı daha sonra da ayak ucu istikametinde
hareketlendirilir. Hastada travma Ģüphesi varsa, servikal travma olabileceği düĢünülmelidir.
BaĢ-çene manevrası yapmak sakıncalıdır.
191
Yapay Solunum Nasıl Yapılır?
 Hasta/yaralının hava yolu açıldıktan sonra, solunum Bak-Dinle-Hisset yöntemi ile 10
saniye süre ile değerlendirilir,
 Normal solunum yoksa (solunum yoksa veya yetersiz ve düzensiz ise) hemen yapay
solunuma baĢlanır. (kötü soluk soluk değildir, yapay soluk verilmelidir)
192
YETĠġKĠNLERDE DIġ KALP MASAJI VE YAPAY SOLUNUM UYGULANMA
ÖĞRENĠM REHBERĠ
a. GeliĢtirilmesi gerekir : Basamağın hiç uygulanmaması, yanlıĢ uygulanması veya sırasında uygulanmaması.
b. Yeterli
: Basamağın doğru olarak ve sırasında uygulanması, fakat eksikliklerin olması ve / veya
eğiticinin yardımına veya hatırlatmasına gerek duyulması.
c. UstalaĢmıĢ
: Basamağın duraksamadan ve yardıma gerek kalmadan doğru olarak ve sırasında uygulanması.
Malzemeler:
BASAMAKLAR
1
GÖZLEMLER
2
3
4
1 Kendiniz, ekibiniz ve hasta/yaralının güvenliğinden emin olma
2. Hasta/yaralının omuzlarına dokunup kibarca sarsarak “iyi misiniz?” diye
sorma ve bilinci kontrol etme
3. Eğer bilinci yok ise çevreden yüksek sesle yardım çağırma, 112 arama/aratma,
4. Hastayı/yaralıyı sert bir zemin üzerine sırt üstü yatırma
5. Hastanın/yaralının yanına diz çökme
6. Hastanın/yaralının boynunu ve göğsünü saran giysiler açma
7. Ağız içini gözle kontrol etme; hava yolu tıkanıklığına neden olan yabancı
cisim var ve alınabilirse çıkartma
8. Hava yolunu açmak için travma durumuna göre uygun pozisyon verme (baĢçene veya güvenli çene manevrası)
9. Hasta/yaralının solunum yapıp yapmadığı Bak-Dinle-Hisset yöntemiyle 10
saniye süre ile kontrol etme
10. Hasta/yaralının karotisten nabzına bakma ve dolaĢımı kontrol etme
11. Solunum ve/veya dolaĢım yoksa; Kalp basısı uygulamak için göğüs
kemiğinin alt ve üst ucunu tespit etme, alt yarısına güçlü elin topuğunu
yerleĢtirme
12- Diğer eli bu elin üzerine yerleĢtirme
13- Her iki elin parmaklarını birbirine kenetleme
14- Ellerin parmakları göğüs kafesiyle temas ettirilmeden, dirsekler bükülmeden,
göğüs kemiği üzerine vücuda dik olacak Ģekilde tutularak 30 güçlü ve hızlı
(dakikada100) bası uygulama
15- Hasta/ yaralının göğsünü yükseltmeye yarayacak kadar her biri en az 1 saniye
193
süren 2 nefes verme
16- Ardından tekrar 30 göğüs basısı ve iki soluk verme (30:2)( bu döngüler 5 kez
tekrar edilir.)
17- Solunum ve dolaĢım kontrolü yapma
18- Solunum ve dolaĢım varsa koma pozisyonu verme, yoksa aynı uygulamayı 5
kez 30:2 olarak tekrarlama, sonunda yeniden solunum ve dolaĢımı kontrol etme
19-Temel yaĢam desteğine; gelen sağlık ekibi dur diyene kadar, hasta
uyanana/gözünü açana kadar, normal soluk gelene kadar, bitkin düĢene kadar,
ekip içerisinde hekim bulunması durumunda hekim ölüm kararı verene kadar
tyd‟ne devam etme.
194
195
196
YetiĢkinlerde DıĢ Kalp Masajı ve Yapay Solunumun Birlikte Uygulanması
197
30 Kalp Masajı
2 Solunum
30 Kalp Masajı / 2 Nefes
198
ÇOCUKLARDA (1-8 YAġ) DIġ KALP MASAJI VE YAPAY SOLUNUM
UYGULAMA ÖĞRENĠM REHBERĠ
a. GeliĢtirilmesi gerekir : Basamağın hiç uygulanmaması, yanlıĢ uygulanması veya sırasında uygulanmaması.
b. Yeterli
: Basamağın doğru olarak ve sırasında uygulanması, fakat eksikliklerin olması ve / veya
eğiticinin yardımına veya hatırlatmasına gerek duyulması.
c. UstalaĢmıĢ
: Basamağın duraksamadan ve yardıma gerek kalmadan doğru olarak ve sırasında uygulanması.
Malzemeler:
BASAMAKLAR
1
GÖZLEMLER
2
3
4
1. Kendisinin, ekibin ve çocuğun güvenliğinden emin olma
2. Çocuğun omuzlarına dokunup kibarca sarsarak “iyi misiniz?” diye sorma,
bilincini kontrol etme; eğer bilinci yok ise;
3- Çevreden yüksek sesle yardım çağırma, 112 arama/aratma
4- Çocuğu sert bir zemin üzerine sırt üstü yatırma
5- Çocuğun yanına diz çökme
6- Çocuğun boynunu ve göğsünü saran giysiler açma
7- Ağız içini gözle kontrol etme; hava yolu tıkanıklığına neden olan yabancı
cisim var ise çıkartma
8- Travma durumuna göre havayolunu açma (baĢ-çene veya jaw-trust manevrası)
9- Hasta/yaralının solunum yapıp yapmadığına Bak-Dinle-Hisset yöntemiyle 10
saniye süre ile kontrol etme
10. Göğüs kafesinin solunum hareketlerine bakma, bir eli göğüs üzerine hafifçe
yerleĢtirilerek hissetme
11. Eğilip, kulağını hastanın ağzına yaklaĢtırarak solunum seslerini dinleme,
(hastanın soluğunun sıcaklığı hissedilebilir)
12. Soluk alıp vermiyorsa alnın üzerine konulan elin baĢ ve iĢaret parmağını
kullanarak çocuğun burnunu kapatma
13. BaĢ çene pozisyonunda iken çocuğun ağzını içine alacak Ģekilde ağzı
yerleĢtirme
14. Eğer solunum yoksa çocuğun göğsünü yükseltmeye yarayacak kadar her biri
en az 1 saniye süren 2 nefes verme, havanın geriye çıkması için zaman verme,
15. Kalp basısı uygulamak için göğüs kemiğinin alt ve üst ucunu tespit etme, alt
yarısına bir elin topuğunu yerleĢtirme,(çocuk yetiĢkin görünümündeyse
yetiĢkinlerde olduğu gibi iki el ile kalp basısı uygulanır)
16. Elin parmakları göğüs kafesiyle temas ettirilmeden, dirsek bükülmeden,
göğüs kemiği üzerine vücuda dik olacak Ģekilde tutma
17. Göğüs kemiği 5 cm aĢağı inecek Ģekilde (yandan bakıldığında göğüs
yüksekliğinin 1/3‟ü kadar) bası uygulama, (bu iĢlemin hızı dakikada 100 bası
olacak Ģekilde ayarlanır)
18. Çocuğa 15 kalp masajından sonra 2 solunum yaptırma (15;2)
19. Ġlkyardımcı yalnız ise, 15;2 göğüs basısının 5 tur tekrarından sonra 112‟yi
arama
20. Temel yaĢam desteğine çocuğun yaĢamsal refleksleri veya tıbbi yardım
gelene kadar kesintisiz devam etme.
199
200
BEBEKLERDE (0-1 YAġ) DIġ KALP MASAJI VE YAPAY SOLUNUM UYGULAMA
ÖĞRENĠM REHBERĠ
a. GeliĢtirilmesi gerekir : Basamağın hiç uygulanmaması, yanlıĢ uygulanması veya sırasında uygulanmaması.
b. Yeterli
: Basamağın doğru olarak ve sırasında uygulanması, fakat eksikliklerin olması ve / veya
eğiticinin yardımına veya hatırlatmasına gerek duyulması.
c. UstalaĢmıĢ
: Basamağın duraksamadan ve yardıma gerek kalmadan doğru olarak ve sırasında uygulanması.
Malzemeler
GÖZLEMLER
BASAMAKLAR
1
2
3
4
1- Kendisinin ve bebeğin güvenliğinden emin olma
2- Ayak tabanına hafifçe vurarak veya elin orta parmağı geri itilerek bilincini
kontrol etme. eğer bilinci yok ise,
3- Çevreden yüksek sesle yardım çağırma; 112 arama/aratma
4- Bebeği sert bir zemin üzerine sırt üstü yatırma
5- Temel yaĢam desteği uygulama pozisyonunu alma (yerde uygulama yapacak
ise diz çöker, masa vb. yerde uygulama yapacak ise ayakta durur)
6- Bebeğin boynunu ve göğsünü saran giysiler açma
7- Ağız içini gözle kontrol etme; hava yolu tıkanıklığına neden olan yabancı
cisim var ise çıkartma
8- Hava yolunu açmak için, bir el bebeğin alnına, diğer elin iki parmağı çene
kemiğine koyup, baĢı hafifçe yukarı geri iterek eğme
9- Bebeğin solunum yapıp yapmadığını Bak-Dinle-Hisset yöntemiyle 10 saniye
süre ile kontrol etme
10.Göğüs kafesinin solunum hareketlerine bakma
11.Eğilip, kulağını hastanın ağzına yaklaĢtırarak solunum dinlenirken diğer el
göğüs üzerine hafifçe yerleĢtirerek hissetme
12.Solunum yoksa ağız dolusu nefes alma ve ağızı bebeğin ağzı ve burnunu içine
alacak Ģekilde yerleĢtirme
13. Bebeğin göğsünü yükseltmeye yarayacak kadar her biri en az 1 saniye süren
2 kurtarıcı solunum verme, havanın geriye çıkması için zaman verme
14. Kalp basısı uygulamak için bebeğin (iki meme baĢının altındaki hattın ortası
göğüs merkezini oluĢturur) göğüs merkezini belirleme
15. Bir elin orta ve yüzük parmağını bebeğin göğüs merkezine yerleĢtirme.
16. Göğüs kemiğini 4 cm aĢağı inecek Ģekilde (yandan bakıldığında göğüs
yüksekliğinin 1/3‟ü kadar) bası uygulama, (bu iĢlemin hızı dakikada 100 bası
olacak Ģekilde ayarlanır)
17. Bebeğe 15 kalp masajından sonra 2 solunum yapma (15;2)
18. Ġlkyardımcı yalnız ise, 15;2 göğüs basısının 5 tur tekrarından sonra 112‟yi
arama
19.Temel yaĢam desteğine bebeğin yaĢamsal refleksleri veya tıbbi yardım gelene
kadar kesintisiz devam etme.
201
202
203
Download