وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَأْتِيَكَ الْيَق۪ينُ

advertisement
Haziran-1986
KAZANDIKLARIMIZI DEVAM ETTİRELİM
Muslihiddin Kartal
Din İşleri Kurulu Uzmanı
‫ين‬
َ َ‫ك َحتّٰى يَأْتِي‬
َ َّ‫اع ُب ْد َرب‬
ْ ‫َو‬
ُ ‫ك ا ْليَ ۪ق‬
Muhterem Müslümanlar!
Büyük bir sevinçle karşıladığımız Mübarek
Ramazanı Şerif'i yine büyük bir üzüntü ile yolcu etmek
üzereyiz. Bizleri uyararak, Allah'ın yoluna daha azimli
bir şekilde bağlamış ve manen mutlu günler yaşatmıştır.
Bir yandan, kendisinden aynim ak üzere olduğumuzun
hüzün ve kederi, diğer yandan da tuttuğumuz oruç ve
kıldığımız namaz ve diğer ibadetlerin umduğumuz ecir
ve mükâfatlarının sevinci içerisinde, bu ayı gerilerde
bırakırken, Cenab-ı Hak'tan daha nice Ramazanlara
sıhhat, afiyet ve gönül huzuru ile tekrar kavuşmamızı
nasip etmesini niyaz ediyoruz.
Ramazanda, kazandığımız bir takım iyi huylar ve
güzel ameller olmuştur. Bunları hayatımız boyunca
devam ettirmemiz gerekmektedir. Şöyle ki, sözünü
ettiğimiz bu mübarek ayda ibadetlere daha fazla
sarıldık, oruç tuttuk, her gün beş vakit namazlarımızla
birlikte teravihler kıldık, Camiye, cemaate devam ettik,
dua ve niyazda bulunduk. Kur’an-ı Kerim okuduk,
vaazları ve okunan mukabeleleri idrak ile huşu
içerisinde dinledik, duaların geri çevrilmediği fazilet
sofrası olan iftar vaktinde yüce Rabbimize niyaz ettik.
Nefislerimizi terbiye ettik.
Orucumuzu bozan veya sevabını gideren her türlü
çirkinliklerden kendimizi korumaya çalıştık. Fakire,
yoksula, kimsesizlere, dul ve yetimlere, öksüzlere
yardım ettik. Birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde
olduk. Sahura kalktık ve aile fertlerimizle birlikte
evimizde yaşanan İslami havayı teneffüs ettik. Bu
itibarla son derece mutluyuz ve sevinçliyiz.
Aziz Cemaat!
Ramazan ayı boyunca kazanılan bu iyi huyların ve
bu çok güzel amellerin devam ettirilmesi ve terk
edilmemesi lazımdır. Her Müslüman’ın, Ramazan'da
yaşadığı gibi, güzel amellere devam edip yapağı
takdirde, Ramazan dışında da. bütün sene içerisinde
sonsuz ecir ve mükâfata nail olacağı şüphesizdir. Yeter
ki bunu bilsin ve gayret etsin. Çünkü Cenab-ı Hak
"İnsan ancak çalıştığına erişir"1 buyurmaktadır.
Ramazan ayının vermiş olduğu manevi hazzı,
bütün ömrümüz içinde, gelecek yıllarda da duymaktan
biz Müminleri hiç bir engel alıkoymamalıdır. Yeter ki
azimli, gayretli ve İslam'ın yüce sırrına vakıf olalım.
İbadetler,
sadece
Ramazan
ayına
tahsis
edilmemelidir. Çünkü nefis ve kalpleri temizleyerek
insanların yücelmesi ve yaratıcısına yaklaşması için,
ibadet ilahi ve en güzel bir vesiledir.
Değerli Mü'minler!
Kul'un yalnız belli bir zamanda Allah'a ibadet
ermesi kâfi değildir. İslam'a göre, kulluk devamlılık
ister, yalnız Ramazanda camilere gitmekle iş bitmez.
Kazanılan iyi huyların ve güzel amellerin devamlı
ve ihlasla yapılması gereklidir. Hz. Âişe’den (r.a.)
rivayete göre, "Bir kere Resulullaha (s.a.v.) : Ya
Resulullah! Hangi ibadet Allah-u Teâlâ’ya çok
sevimlidir? diye sorulmuştu. O da, Az olsa bile devamlı
olanıdır" buyurmuşlardır.2
İnsan ancak, ibadetlerle Hakk’ın rızasına ulaşır.
Toplum Yüce Rabbimiz'e sürekli ibadette bulunan iyi
ve güzel ahlaklı fertlerle yükselir. O halde, dünyada
makamımıza, şöhretimize kesinlikle güvenmeyelim.
Gerekli tedbirleri alarak yola çıkan bir yolcu gibi, bu
fani dünya hayatına devam edelim. Hadisi şerifte İbn-i
Ömer (r.a.) diyor ki:
"Rasulullah (s.a.v.) iki omuzumu tuttu ve buyurdu
ki: Ey İbn-i Ömer! Sen dünyada bir garib gibi yahut
geçici bir yolcu gibi ol."3
Dünyada bir yolcu hayatı gibi yaşanmasını tavsiye
eden Resul-ü Ekrem Efendimiz, sadece bu fani dünya
hayatından ve maddi refahtan ibaret sayan dünya
perestler
ve
materyalistler
gibi
dünyaya
bağlanılmamasını emretmiş bulunuyor.
Aziz Mü’minler!
Ramazanda elde edilen manevi değerler ve ameller
maalesef genellikle, Ramazandan sonra terk ediliyor.
Şöyle ki, ibadette gevşeme, gaflet, yalan, gıybet,
acımasızlık, İslam'a yakışmayan bir hayat, iftira,
dedikodu, tefrika, dargınlıklar, kırgınlıklar yeniden baş
gösteriyor. Ramazanda yıkanan gönüller, bu şeytani
davranışlarla yine kirleniyor.
Ramazanda kazanılan manevi güzelliklerin, İslami
birlik, beraberlik ve kardeşliğin, iç açıcı manevi
hayatın, sevgi, saygı, şefkat ve merhametin, terk edilen
kötülüklere bir daha mağlup olmaması gerekmektedir.
Hastalığından şifa bulan bir hastanın ilacını
bırakması, perhizini bozması uygun olur mu? Aklıselim
sahibi bir kimse böyle yapar mı? Unutmayalım ki,
Cenab-ı Hak "Ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et"
buyuruyor.4 O halde, Ramazanda nefsini ıslah eden,
güzel hayat tarzı kazanan Mümininde bu durumunu
muhafazada ederek, senenin bütün aylarında, ömrü
boyunca güzel ameller işlemesi gerekmektedir.
Yalnız dünyamızı kazanmak bizi huzur ve saadete
götürmez. Hem dünyamızı ve hem de ahiretimizi
İslam'ın emrettiği şekilde kazanmak zorunda
olduğumuzu unutmayalım.
1
Necm 53/39.
Tecrid'is-Sahih, c. 12,s.191.
3 Tecrid-i Sahih,c12. s. 357.
4 Hicr, 15/ 99.
2
Download