KADIN - ERKEK EŞİTLİĞİ ZORLAMASI Prof. Dr. Mustafa TEMİZ

advertisement
25.07.2013
KADIN - ERKEK EŞİTLİĞİ ZORLAMASI
Kültürümüz’de (Dinimiz’de) kadınlar
erkeklerden gerçekten daha üstün ve avantajlıdırlar.
Çoğu kadınlarımızın asıl noksanları, bu üstünlük ve avantajlarının
farkında olmayışlarıdır. Bu gafletleri ise, sâhip oldukları üstünlüğün değerini
takdir edip şükretmemelerinden olsa gerektir.
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
Cennet annelerin ayaklarının altındadır.
Hadis
Kadın ve Erkeklerde Beyin Farklılığı
Son ilmî araştırmalar göstermiştir ki, erkek ve kadınların beyin yapıları farklı olarak
tasarlanmıştır.
Kadın ve erkeklerin beyinleri, beyne gelen haberleri farklı bir şekilde işleme alırlar ve
değerlendirirler. Bu da kadın ve erkeklerin gelen haberler karşısında farklı idrak, düşünce ve
sezişlere, farklı değerlendirmelere ve farklı davranışlara sebep olur.
Kadın ve erkeklerin bu beyin farklılıkları ortada iken eşitlik neyin nesi oluyor? Hâl bu
iken kadın - erkek eşitliği yaygaralarını anlamak çok zor… Asıl evliler, bu farklılıkları
reddettikleri taktirde acı ve cezâ çekmeye hazır olmalılar!..
Doğallık mı Eşitlik mi?
Cinsiyet ayrımını kabul etmeyenlerin işleri çok zor!.. Günümüzde kadın - erkek
eşitliği isteyenler önce beyin yapılarının eşitliğini sağlamaları gerekiyor. Bu mümkün mü?
Hayır!.. O zaman, karı ve kocaya doğal yapılarına uygun iş ve sorumluluğun verilmesi doğal
bir yol olmaz mı?
Doğal olanı elbette budur:
Karı kocaya doğal yapılarına uygun iş ve sorumluluğun verilmesi…
Peki!.. Farz edelim ki, karı kocaya doğal yapılarına uygun iş ve sorumluluğun
verilmesi ile doğallığı sağladık…
Eşitlik isteyenler bu sefer küplere binerler küplere!..
Neden?
2
KADIN - ERKEK EŞİTLİĞİ ZORLAMASI
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
Kadınlarımız, kendilerini erkeklere eşitleyemedikleri için tabiî…
Ama şimdi ne yapalım? Kadının beyniyle erkeğin beyni eşit değil… Zorla güzellik
olur mu? Saymaya kalkarsak başka eşitsizlikler de var ama şimdilik beyin eşitsizliğinde
kalarak işi fazla büyütmeyelim!..
Eşitlik isteyenler iki yol ayrımındadırlar:
Ya doğallığı ya da eşitliği fedâ etmek…
İster istemez insanın aklına, “Şu kadın - erkek eşitliği isteyenlerin hiç kafaları
çalışmıyor mu?” diye bir fısıltı geliyor.
Diğer bir fısıltı buna hemen cevap veriyor:
Bizim Kültür câhillerimiz, yerli olduğu için kendi akıllarını da beğenmediklerinden
onu hemen rafa kaldırıp Batılılar’ın akıllarını daha yeğ saymışlar…
Daha yüksek perdeden gelen üçüncü bir fısıltı hepsini bastırıyor, bu sefer:
Kendi akıllarını küçümseyerek Batılı bâzı sakat ve saçma kafaların tezlerine takılıp
tabiî olmayan bir durumu zorlayarak eşitlik sağlamaya çalışmaları boşuna kürek çekmektir.
Onların başarısız olacakları gün gibi açık iken, yıllarca gerçekleştirilemeyen eşitlik terâneleri
ile insanları oyalamalarının ardında muhtemelen bir takım derin menfaat ve çıkar hesapları
yatıyor olabilir.
Diğer bir fısıltı son noktayı şöyle koyuyor:
Taşradan gelen delinin biri göle bir taş atmış, gitmiş… Kırk akıllı gelmişler hâlâ bu
taşı gölden çıkarmaya çalışıyorlarmış, taşradan gelen delinin aklında ve göle attığı bu taşta
belki bir hikmet vardır diye…
Câhil Kadınların Kuruntusu, Kadın-Erkek Eşitliği
Eşitlik konusunda insanları, toplumları büyük yanılgılara sürüklüyorlar. Konuyu
inceden inceye araştıran ve eşitlik kavramının Kur'an'da yer almadığını ve bunun Batı
Hıristiyan Medeniyetine has "düşünce kalıpları" olduğunu belirten merhum hocam Prof. Dr.
Ahmet Yüksel Özemre:
“Kadın-erkek eşitliği ise tam bir kuruntudur. Kadın da erkek de morfolojileri
bakımından olsun, yüklendikleri görevler bakımından olsun ve kadının yasalar önündeki çok
isâbetli ve de İslâmî adâlet'e uygun "imtiyazlı durumu" bakımından olsun aslâ eşit
değildirler.” demekte fakat kültürümüzün adâlet ve ihsan kavramı üzerine kurulduğundan
bahsetmektedir1,2.
Yüksel, A. Ö., İslâm, "Hoşgörü" Ve "Eşitlik", Alındığı İnternet Elektronik Adresi,
http://www.ozemre.com/index.php?option=com_content&task=view&id=279&Itemid=57, En Son
Erişim Târihi: 24.07.2013.
1
3
KADIN - ERKEK EŞİTLİĞİ ZORLAMASI
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
Oxford Üniversitesi’nde genetik ile ilgili bir araştırma yapan Moir şöyle diyor:
“Beyin, kadın ve erkekte farklı olarak kurulmuştur. Hormonların ittifâkıyla, kadın ve
erkeklerin beyinleri, gelen haberleri farklı tarzda işleme alırlar. Bu da farklı idrak ve sezişe,
farklı değerlendirmeye ve farklı davranışlara yol açar.”
“Evliler bu farklılıkların doğruluğunu reddettikleri zaman acı çekiyorlar, cezâlarını
görüyorlar3.”
Moir kitabında özetle şöyle devam ediyor:
“Erkekler kadınlardan farklıdırlar. İstidatta, mârifette veyâ davranışlarda onlar aynı
demek, bir cemiyeti biyolojik ve ilmî bir yalan üzerine inşâ etmek olur.”
Bu farklılığın sebebi nedir?
Araştırma sonuçlarına göre, beynin sağ ve sol yarım kürelerini birbirine bağlayan sinir
liflerinin kütlesi, beynin ağırlığına nispetle kadınlarda daha ağırdır. Bunu birçok ilim adamı şu
şekilde yorumlamaktadırlar:
Kadınlar beynin iki yarım küresi arasında daha fazla haberleşme gücüne sâhiptirler.
Nitekim Moir bu konuda şunları söylemektedir:
“Kadın bir meseleyi bütün açılardan görecektir. Onlar erkeklerin yapmayacağı tarzda
çehreleri okuyacaklar, vücût lisânını anlayacaklardır.”
“Kadınların bu sezme kaabiliyetlerinin yüksek oluşu beyinlerindeki bu kuvvetli
bağdan dolayı olabilir.”
Görüyorsunuz farklılıkları!.. Kadın beyni olaylara yaygın olarak erkek beyni ise, lineer
olarak yaklaşır. Bu yüzden kadınlar, olayların akışlarını görmeden hissetmeye, erkekler ise
görerek yaklaşmaya uygundur.
Dolayısıyla hissedilenlerin çoğunda elde edilen kesinlik, görerek elde edilen kesinlik
yanında zayıftır. Bu yüzden, hissiyâtı kesinleştirmek için bir erkek şâhide karşı, iki kadın
şâhidin dinlenmesindeki amaç, iki kadın hissiyâtlarının ortak noktalarının bulunmasına
çalışılmasıdır.
Hissiyatların kesinliklerinin az olmasına rağmen, bunların boş hissiyatlar
olmadıklarını, bunlarda da bâzı gerçek paylarının bulunabileceğini de erkeklerin her zaman
dikkatlerden uzak tutmamaları gerekir.
Yüksel, A. Ö., “Hoşgörü" Ve "Eşitlik" Efsâneleri , Alındığı İnternet Elektronik
Adresi,http://www.ozemre.com/index.php?option=com_content&task=view&id=75&Itemid=56, En Son Erişim
Târihi: 24.07.2013.
2
3
Korkmaz, H., Kadın erkek gibi olamaz, Zaman G., 18 Ağustos 1991.
4
KADIN - ERKEK EŞİTLİĞİ ZORLAMASI
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
Yine görüyorsunuz, her iki beyin bir arada çalışırsa, açık nokta kalmıyor. Demek ki iki
farklı beyin bir arada bir bütünlüğü oluşturuyor.
Sonuç
Ey eşitlik isteyen Müslüman bacılarımız, kardeşlerimiz!.. Boşuna debeleniyor, boş
yere kürek çekiyor, boşuna güç sarf ediyorsunuz. Çünkü çeşitli beyin yıkama metotlarıyla
sizleri aşağılık duygusuna kaptırıp kendilerine özendirenlerin hîlelerini keşfedip
gördüğünüzde, kendi Kültür ve akılınızın onlarınkinden ne kadar da daha üstün olduğunu
göreceksiniz.
Yukarıda bilimsel olarak gördünüz: Yalnız başına erkek de kadında zâten tam değil…
Birinin bir yanı, diğerinin başka yanı eksik… Ama eksikli iki taraf bir araya gelince, bütünlük
ve tamlık oluşuyor. Bir kadın bir erkekle bir araya geldiğinde tamlık o zaman sağlanıyor. Siz,
neyi neye eşit yapmaya çalışıyorsunuz? Sizin bu boş gayret ve çileleriniz, Kültür’ünü
küçümseyip câhil kalmanızdan dolayı, göz boyacıların peşine düşerek onları üstün görme
bahtsızlığınızdan ileri geliyor. Batılı’nın topu gelse, Cennet’i sizin ayaklarınızın altında
değerlendiren üstün Kültürümüz’deki kendi öz değerlerinize karşı sizin tırnaklarınızın
bedellerini bile karşılayamazlar.
Siz, gerçek değerinizi ancak Kültürünüzde bulabilir, o zaman mutlu olursunuz!.. Siz,
sıhhat ve vaktinizi hebâ etmeden hemen akıllarınızı kullanmaya bakınız!.. Her bir fırsat ancak
zamanı geçmeden değerlendirilir. Bu da çeşitli özentilerle değil, ancak aklın öncülüğünde
Kültür câhilliğinizden kurtulmakla başarılacaktır.
Ey eşitlik isteyen Müslüman bacılarımız, kardeşlerimiz!.. Eğer kadın olarak aklınız
varsa, bırakınız Batılıların eşitlik saçmalıklarını… Bilime, akıl ve mantığa ters düşen bu
saçmalıklardan size bir hayır geleceğini ümitlenmeyiniz!.. Bu saçma tezlerde bir şey yok…
Siz, vakit kaybetmeden hemen Kültürünüzün size tanıdığı asıl üstünlükleri araştırıp onları
elde etme mücâdelesine girişseniz daha isâbetli ve kârlı olacaktır.
Çünkü sizler erkeklerden gerçekten üstünsünüz!.. Sizin üstünlüğünüz, en basit olarak
“Bir erkeği yetiştirmek bir insan yetiştirmektir. Bir kadını yetiştirmek ise, nesilleri yetiştirmek
demektir.” sözünden bile hemen sezilmiyor mu?
Kültürümüz’de (Dinimiz’de) kadınlar erkeklerden gerçekten daha üstün ve
avantajlıdırlar. Çoğu kadınlarımızın noksanları, bu üstünlük ve avantajlarının farkında
olmayışlarıdır. Bu gafletleri ise, sâhip oldukları üstünlüğün değerini takdir edip
şükretmemelerinden olsa gerektir4.
Temiz M, Nîmet - Şükür Dengesi ya da Dengesizliği, Maddî ve Mânevî Hayattaki Mutluluğun ya da
Mutsuzluğun Nedeni, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.com/bilim/NÎMET%20%20ŞÜKÜR%20DENGESİ%20YA%20DA%20DENGESİZLİĞİ.doc YA DA
http://mtemiz.com/bilim/NÎMET%20-%20ŞÜKÜR%20DENGESİ%20YA%20DA%20DENGESİZLİĞİ.pdf, En
Son Erişim Târihi: 25.07.2013.
4
Download