DİNÎ KURALLAR VE RİYÂ Prof. Dr. Mustafa TEMİZ Mantığın Akışı

advertisement
DİNÎ KURALLAR VE RİYÂ
Gerçekçi olmaktan başka bir yol yoktur. Sen
ne kadar, dinî gerçeklikten ayrılarak riyâya sapar, “Dinde yumuşatma
yaptık,” desen de, iş yine gerçeğine dönecektir. Senin, “Dinde yumuşatma yaptık” ya
da daha açıkçası, bir çeşit “Günahları kaldırdık demen”, “Boğaz köprüsünden atla, biz yer çekimini
kaldırdık.” diyenden ne farkın var?
Allah (CC) tarafından gönderilen kuralların değiştirilmesinin
ağır birer suç olduğunu ancak akıllı insanlar kavrayabilir. Ayrıca insanların açık ve samîmi
insanlardan hoşlandığını daha kayrayamadın mı? Allah (CC) da öyle… O da açık ve samîmi
insanlardan hoşlanmakta ve ikiyüzlü riyakâr tavırları cezâ ve azap sebebi saymaktadır.
Geçici olan
bu hayâtın iyi ve kötü davranışlarımızı ‘test’ eden bir sınav merkezi oldğunu
duymadınsa, aklını işletebilirsen, yine de bu gerçeği öğrendiğin bundan sonrası bile, senin için bir kârdır.
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
19.10.2014
Mantığın Akışı
Din kuralları değiştirilebilir mi?
Orta Okul hocalarımızdan biri, Cumhûriyet döneminde yapılan devrimleri
kastederek, “Biz eskiden günah sayılan bâzı şeyleri devrimlerle yumuşattık demişti.” Bu
yumuşatma nasıl oluyorsa?
Şimdi inanmada zorlananlar için işe mantıkla başlayalım.
Bu sözden şu hususlar anlaşılmaktadır:
Eskiden günah sayılan bir işi yapana şimdi, “Bu işi yapmak günah değildir.” diye
güvence vermek…
Eğer böyle ise, burada insanın normal mantığı hemen şu soruyu ister istemez
soruyor:
“Sen, kimin adına güvence veriyorsun?”
ya da
“Herkes, istediği gibi din adına kural koyabilir mi?”
Bu sorulara verilen cevaplara göre insanın mantığı da hükmünü hemen veriyor:
Eğer soruların cevapları birinci soru için, “Allah (CC) adına güvence veriyorum”,
ikinci soru için ise, “Herkes istediği gibi din adına kural koyabilir.” şeklinde olursa,
ardından insan mantığı da şöyle bir sonuca varabilir:
2
DİNÎ KURALLAR VE RİYÂ
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
“O zaman, meselâ, Buda’nın kurduğu din gibi, bu (İslâm) da bir beşerî dindir, ilâhî
din değildir.”
“Böyle ise, buna göre amel yapanlar karşılığını Allah’tan (CC) değil, beşerden
istemek zorundadır.”
Bu insan mantığının akış şeklidir. “Mantık bunu gerektirir.” derler ya! Onun gibi…
Yâni, bırak ilim sâhibi olmayı, mantığın akışı bile, ibâdeti kimin için yapıyorsan,
karşılığının ondan alınması gerektiğini açıkça gösteriyor.
İnsanın cehâleti, din kurallarını özünden ayırmaktadır.
Nitekim buna bir örnek vermek gerekirse, riyâ sâhipleri en uygunu olabilir.
Riyânın çok çeşitleri varsa da, gizli riyâya giren bir tânesini açıklayalım:
Olur ya! Öyle bir pozisyon doğmuştur ki, bir kimse saygın sayılan bir din
adamının yanında abdest alma durumunda kalabilir. İşte, abdest aldığı o sırada, içinden
şöyle geçirebilir:
“Öyle güzel bir abdest alayım ki, hoca bana ‘ne güzel abdest aldın desin!’
İşte bu duygu gizli bir riyâdır.
Yâni, abdest alan, bu düşüncesiyle din adamını, “haşa!” Allah’a (CC) ortak etmiştir.
Çünkü İslâm Dini’ne göre alınan, güzel bir abdestin karşılığını ancak Allah (CC) verir.
Yarın, zerre miktârı davranışın karşılığının ödeneceğiß gün, yâni hesap gününde, kişi
böyle bir abdestin sevâbını Allah’tan (CC) istediği zaman ona, “Git onu yanında abdest
aldığın din adamından al! Çünkü sen, o abdesti benim için değil, o hoca için aldın!”
denmesinden korkulur.
Dinimiz İslâm, bu kadar hassas ve ilâhî bir dinir.
Diğer örnekleri, İhyâ’da İmâm-ı Gazâlî’nin örneklerinden seçelim:
Mahşer günü Allah’ın (CC) huzûrunda kanlar içindeki şehide, “Sen niçin şehit
oldun?” diye sorulur.

Din iki kısımdır: “Hak din” ve “Bâtıl din”. “Hak din”, Allah (CC) tarafından bir peygamberle gönderilen, toplumu ve
insanları, hem bu dünyâda mutluluğa, hem de Âhiret’te kurtuluşa ulaştıracak kânun ve kuralları koyulan ilâhî dine denir. “Bâtıl din” ise,
kânun ve kuralları insanlar tarafından konulmuş beşerî bir sistemdir. Kur’an, Kâfirûn Sûresi’nin 6. âyetinde Mekke müşrikleri tarafından o
topraklarda yaygınlaştırılan beşerî düzene de din adını veriyor: “Sizin dininiz size, benim dinim bana.”
ß
Zilzal Sûresi, âyet 7-8: “Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu
görecektir.”
3
DİNÎ KURALLAR VE RİYÂ
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
O da:
“Allah rızâsı için…” der.
Onun hemen amel defterine bakılır. Sonra ona:
“Hayır! Sen, halk bana kahraman desin ve târihe geçeyim diye öldün… Gerçekten
de halk sana dünyâda kahraman dedi ve zâten târihe de geçtin...”
“Bu sûretle, ölümünün karşılığını dünyâda aldın.”
derler ve o kişi doğruca Cehennem’e gönderilir.
İhyâ’da âlimlerin de buna benzer şekilde hesâba çekilecekleri belirtilmektedir:
Âlime:
“Sen bu ilmi niçin öğrendin? denir.
O da:
“Allah rızâsı için” cevâbını verir…
Onun da hemen defterine bakılır, sonra ona:
“Hayır, sen yalan söylüyorsun!”
“Sen bu ilmi, insanlar benim için ‘ne güzel konuşuyor, cemaati ne güzel coşturdu,
büyük bir âlim desinler’ diye öğrenmişsin.”
“İstediğini de zâten aldın. Gerçekten, sen dünyâda halk nazârında büyük bir âlim
oldun. Bu yüzden Âhiret’ten nasîbin yok…”
derler, ardından Cehennem’e gönderilir.
Netice îtibâriyle, bırakınız beşerî dinleri, Müslümanın riyâsı dahî hesâba dâhil
edilirse, senin kendi kendine, “Dinde yumuşatma yaptık ya da hafiflettik.” demen neyi
değiştirir ki?
Yok, eğer yukarıda sorulan:
“Sen kimin adına güvence veriyorsun?”,
4
DİNÎ KURALLAR VE RİYÂ
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
“Herkes istediği gibi din adına kural koyabilir mi?”
sorularına karşı verilen cevaplar, sırasıyla, “Allah (CC) adına güvence vermek mümkün
değildir.” ve “Herkes istediği gibi din adına kural koyamaz.” şeklinde ise, o zaman yine
insanın mantığı hemen şöyle düşünür:
“Allah (CC), yeni kurallara göre yapılan amellerden râzı olmaz. Çünkü dinde
sonradan koyulan kurallar bidattır, bidatlar ise, insanı Cehennem’e sürükler.”
Buradan hareket ederek hemen şu husûsun vurgulanması gerekiyor:
Akıl ve mantık1 ancak bilgi ve ilim (birikim) varsa, o zaman bunları işleyerek sonuca
ulaşabilmektedir.
Kişinin ilmi ve bilgi yoksa ne our? Akıl nîmeti ile bunları bir bir düşünme zamânı
işte bu hayattırΩ. Tavsiye ederim, işte bu hayâtı boşuna geçirme2!
Düşünemiyor musun, yukarıda verilen bu akıl yürütme melekesi, Dinimiz’in ilme ve
bilime verdiği3 önemi, bir başka açıdan açıklamış olmuyor mu?
Burada şu husûsa dikkat edilmelidir ki, bütün bu sonuçlar akıl ve mantık
kurallarından çıkmaktadır4.
Bu arada internette rastladığım ve konu ile ilgili olup olmadığı husûsunda sizlerin de
bilgi süzgecinizden geçirmenizi istediğim, çok önemli gördüğüm bir olayı, aynen aşağıya
almış bulunuyorum:
“Tarihçi Mustafa Armağan sosyal medya hesâbından Mustafa Kemal ile ilgili
yıllarca anlatılan bir efsâneyi daha çökertecek fotoğraflar paylaşarak şu twiti yazdı: “Poz
da verir, Anayasamız Kuran'dır da der.”

Dinimiz İslâm, Bid’at ve bid’at ehli olanlar, http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=2729, Alındığı İnternet Elektronik
Adresi, 08.12.2014.
1
Temiz, M., Akıl Ve Mantık, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.com/bilim/AKIL%20VE%20MANTIK.pdf YA
DA http://mtemiz.com/bilim/AKIL%20VE%20MANTIK.docx, En Son Erişim Târihi: 25.10.2013.
Ω
.Sayfa sonlarındaki pdf uzantılı koyu mavi kaynaklar tıklandığında, pdf uzantılı ilgili yazıya ânında ulaşılabilir.
2
Temiz, M., İnancın Mantıksal Ve Bilimsel Açıklaması, Alındığı İnternet Elektronik Adresi,
http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/İNANCIN%20MANTIKSAL%20VE%20BİLİMSEL%20AÇIKLAMASI.pdf YA DA
http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/İNANCIN%20MANTIKSAL%20VE%20BİLİMSEL%20AÇIKLAMASI.doc, En Son Erişim Târihi:
17.11.2013.
3
Temiz, M., Kur’an, Bilim, Zaman ve Einstein ile Trabzon-Çaykara’lı Behram Kurşunoğlu,Alındığı İnternet Elektronik Adresi,
http://gayalo.net/dosyalar/Kur’an,%20Bilim,%20Zaman%20Ve%20Einstein%20İle%20TrabzonÇaykara’lı%20Behram%20Kurşunoğlu.pdf, En Son Erişim Târihi: 19.09.2014 / (http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/bilimkosesi.htm)
4
Temiz, M., Îman’ın Bilimsel Yorumu, Pozitif Düşünce Ya Da Pozitif Dalgalar, Alındığı İnternet Elektronik Adresi,
http://mtemiz.com/bilim/ÎMAN’IN%20BİLİMSEL%20YORUMU.pdf YA DA
http://mtemiz.com/bilim/ÎMAN’IN%20BİLİMSEL%20YORUMU.doc, En Son Erişim Târihi: 23.04.2014.
5
DİNÎ KURALLAR VE RİYÂ
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
“Yıllarca yayınlanan o fotoğraf bizlere ‘Mustafa Kemal İnönü Savaşları Günlerinde
sırtlarında Karlar üzerinde uyurken (12 Şubat 1921), Ankara Dikmen'de çekilmişti’ diye
anlatılmıştı.”
“Ama Aslında işin aslının öyle olmadığı Târihçi Mustafa Armağan’ın paylaştığı
fotoğraflarda çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Aslında Mustafa Kemal ve İsmet
İnönü’nün o fotoğrafı çektirmek için berâber gittikleri ve poz verdikleri ortaya çıktı5.”
Bilindiği gibi İslâm’da Vatan ve Millet için çekilen sıkıntıların mânevî karşılığı
pahâ götürmez. Târihçi Mustafa Armağan tarafından anlatılan Dikmen sırtlarındaki meşhur
fotoğraf, ya gerçekten bir kurmaca ise, o zaman İslâm’da yapılan işlerin karşılığının,
“Ameller niyete göredir6.” hadîsi dikkate alındığına göre bu davranışın riyâ olup omadığına
sizler karar veremez misiniz? Bize, ‘Allah (CC) sonumuzu hayretsin!’ demekten başka ne
kalır?
Akıl ve Mantığın Gerçek Terbiyesi
“Akıl elindeki malzemeyi işler ve elindeki malzemenin kalitesine ilişkin sonuçlara
ulaşır. Aklın malzemesi, kişinin bilgi ve tecrübe birikimi ve değer yargıları ve inanışlarıdır.
Malzemenin kalitesi, gerek gerçek bilgi birikimi gerekse gerçek dışı bilgi birikimiyle veyâ
kişiden kişiye göre değişen, gerçek ve gerçek dışı bilginin, belli oranlardaki karışımıyla,
Armağan, M., Atatürk'ün meşhur fotoğrafı kurmaca çıktı!,, Alındığı İnternet Elektronik Adresi,
http://www.haber10.com/haber/520140/#.U7ve0tgU-aA, En Son Erişim Târihi: 25.10.2013.
5
6
Temiz, M Niyet Ayarı Alındığı İnternet Elektronik Adresi
http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/NİYET%20AYARI.pdf YA DA http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/NİYET%20AYARI.docx
YA DA http://mtemiz.com/bilim/NİYET%20AYARI.pdf YA DA http://mtemiz.com/bilim/NİYET%20AYARI.docx YA DA
http://gayalo.net/dosyalar/NİYET%20AYARI.dovx YA DA http://gayalo.net/dosyalar/NİYET%20AYARI.pdf En Son Erişim Târihi:
02.07.2014 / http://mtemiz.com/bilim/bilimkosesi.htm
6
DİNÎ KURALLAR VE RİYÂ
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
ortaya çıkar. Bunun içinde kişilerin inanç faktörleri de vardır. Kişilerin her birinin
beynindeki bu malzemenin, bu malzeme doğrultusunda ortaya çıkan mevcut mantık
kurallarının kullanılarak akıl tarafından işlenmesiyle, eldeki malzeme kalitesinde üretilen
sonuçlara varılır.”
“İnancımıza göre en gerçek malzeme İslâmî bilgi, değer yargıları ve inanışlarıdır.
Bunlara bağlı olarak da İslâmî bir mantık oluşur. İşlenmek üzere aklın önüne böyle bir
malzeme sunulduğunda en gerçekçi ve kaliteli sonuçlar ortaya çıkar.”
Bu noktada bu gün, insanın aklına ister istemez “Mâdem ki öyle de bugünkü
Müslümanların perişan hâl ve durumlarının izâhı nedir?” sorusu gelmektedir.
“Biz Müslümanlar olarak inancımız odur ki, insanlığa faydalı bilgi ürünleri
çıkarabilmemiz için, akıllarımızın işleyeceği malzemenin İslâmî bilgi, değer yargıları ve
inanışları yanında, Erken Rönesans Dönemi7,nde olduğu gibi, en az onlar kadar hattâ daha
fazla maddî bilgiden (bilim ve teknolojiden) oluşması gerekiyor. Bu da gençlerimize
tahsilleri boyunca gerçek bilgi ve değer yargılarının verilmesine bağlıdır 8,9,10,11.” Akıl ve
mantığın gerçek terbiyesi dendiğinde bu söylenenler anlaşılmalıdır12.
Öyle de 1940’lı yıllardan beri bu eğitim bilgileri, Milletimiz’in ferlerine verilmiş
midir?
Hayır, verilmemiştir, bu gün de verilememetedir13.
7
Temiz, M., Bilim Târihinde Erken (Ön) Rönesans Dönemi İslâm Çağı, Bilim ve Teknolojinin Gerçek Sâhipleri Türk Bilim
Adamları, Alındığı İnternet Elektronik Adresi,
http://mtemiz.com/bilim/bilim%20târihinde%20erken%20rönesan%20dönemi%20İslâm%20çağı%20bilim%20ve%20teknoloji
nin%20gerçek%20sâhipleri%20türk%20bilim%20adamları.doc, En Son Erişim Târihi: 25.09.2013.
8
Temiz, M., Erken Rönesans Döneminde Matematik Bilimi, Alındığı İnternet Elektronik Adresi,
http://mtemiz.com/bilim/ÖN%20(ERKEN)%20RÖNESANS%20DÖNEMİ’NDE%20%20MATEMATİK%20BİLİMİ%20(PDF).pdf YA
DA http://mtemiz.com/bilim/ÖN%20(ERKEN)%20RÖNESANS%20DÖNEMİ’NDE%20%20MATEMATİK%20BİLİMİ%20(PDF).doc, En
Son Erişim Târihi: 25.09.2013.
9
Temiz, M., Ön Rönesans Döneminde Fizik ve Fen Bilimleri, Alındığı İnternet Elektronik Adresi,
http://mtemiz.com/bilim/ÖN%20(ERKEN)%20RÖNESANS%20DÖNEMİ’NDE%20%20FİZİK%20VE%20FEN%20BİLİMLERİ%20
(PDF).pdf YA DA
http://mtemiz.com/bilim/ÖN%20(ERKEN)%20RÖNESANS%20DÖNEMİ’NDE%20%20FİZİK%20VE%20FEN%20BİLİMLERİ%20(PDF)
.doc, En Son Erişim Târihi: 25.09.2013.
10
Temiz, M., Ön (Erken) Rönesans Dönemi’nde Astronomi Bilimi, Alındığı İnternet Elektronik Adresi,
http://mtemiz.com/bilim/ÖN%20(ERKEN)%20RÖNESANS%20DÖNEMİ’NDE%20ASTRONOMİ%20BİLİMİ%20(PDF).pdf YA DA
http://mtemiz.com/bilim/ÖN%20(ERKEN)%20RÖNESANS%20DÖNEMİ’NDE%20ASTRONOMİ%20BİLİMİ%20(PDF).doc, En Son
Erişim Târihi: 25.09.2013.
11
Temiz, M., Erken (Ön) Rönesans Dönemi’nde Tıp Bilimi, Alındığı İnternet Elektronik Adresi
http://mtemiz.com/bilim/ERKEN%20(ÖN)%20RÖNESANS%20DÖNEMİ’NDE%20TIP%20BİLİMİ.pdf YA DA
http://mtemiz.com/bilim/ERKEN%20(ÖN)%20RÖNESANS%20DÖNEMİ’NDE%20TIP%20BİLİMİ.doc, En Son Erişim Târihi:
25.09.2013.
12
Temiz, M., Akıl Ve Mantık, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.com/bilim/AKIL%20VE%20MANTIK.pdf YA
DA http://mtemiz.com/bilim/AKIL%20VE%20MANTIK.docx, En Son Erişim Târihi: 25.10.2013.
13
Temiz, M., İnönü Zulmü’nden Üzerime Sıçrayan Örnekler, Alındığı İnternet Elektronik Adresi
http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/İNÖNÜ%20ZULMÜ’NDEN%20ÜZERİME%20SIÇRAYAN%20ÖRNEKLER.pdf YADA
http://mtemiz.com.bilim/İNÖNÜ%20ZULMÜ’NDEN%20ÜZERİME%20SIÇRAYAN%20ÖRNEKLER.pdf YA DA
http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/İNÖNÜ%20ZULMÜ’NDEN%20ÜZERİME%20SIÇRAYAN%20ÖRNEKLER.docx YA YADA
http://mtemiz.com.bilim/İNÖNÜ%20ZULMÜ’NDEN%20ÜZERİME%20SIÇRAYAN%20ÖRNEKLER.docx YA DA
http://gayalo.net/dosyalar/İNÖNÜ%20ZULMÜ’NDEN%20ÜZERİME%20SIÇRAYAN%20ÖRNEKLER.pdf YA DA
http://gayalo.net/dosyalar/İNÖNÜ%20ZULMÜ’NDEN%20ÜZERİME%20SIÇRAYAN%20ÖRNEKLER.dovx, En Son Erişim Târihi:
02.07.2014 / http://mtemiz.com/bilim/bilimkosesi.htm
7
DİNÎ KURALLAR VE RİYÂ
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
Aslında akıl ve mantık kurallarının işleyiş tarz ve prensiplerini bilmek de ilimdendir.
Bunlardan da haberi olmayanlar, her hâlde zır câhillerdir.
Sırf akılcı geçinenler, bunu olsun göz ardı etmemelidirler!
Fakat câhil iseler, bu da fayda etmez, tabiatıyla…
Bunlar bir de aşağıdaki târihî olayı hatırlarlarsa, iyi olur.
Engizisyon Mahkemesi
Engizisyon Mahkemesi Dünyâ’nın Güneş etrâfında dönmesine engel olabildi mi?
Papa VIII. Urbano (1568-1644), Galileo Galilei’nin “Dünyâ’nın Güneş etrâfında
dönüyor.” demesini Engizisyon Mahkemesi kararıyla reddettirmişti.
Ama o zaman oy birliğiyle alınan bu karar, Dünyâ’nın Güneş etrâfında dönmesine
engel olamamıştır.
Dünyâ milyonlarca sene öncesinde olduğu gibi, söz konusu kararın verildiği günde
ve bugün de Güneş etrâfında dönmesini sürdürmektedir14.
Galilei, bu düşüncelerinden dolayı Engizisyon’un tepkisiyle karşılaşır ve yazdığı
kitap yüzünden Engizisyon önüne çıkar. Çâresiz bir şekilde verilen karar metnini diz
çökerek okur.
“Ben Galileo Galilei, geçmişteki tüm yanlış ve aykırı düşüncelerimden ötürü,
huzûrunuzda kendimi lânetliyor, bir daha öyle saçmalıklara düşmeyeceğime, kutsal öğretiye
aykırı hiç bir fikir taşımayacağıma yemin ediyorum.”
Ancak Galilei’nin, her ne kadar, "çok pişmanım" diye ağlasa da dostlarına
Engizisyon’dan çıkarken, “Ama dünyâ yine de dönüyor-eppur si muove” dediği
söylenmektedir15,16.
Düşününüz bir kere!
Avrupa, 17. yüzyılda, “Dünyâ’nın Güneş etrâfında dönüyor.” diyenleri Engizisyon
mahkemelerinde süründürürken, Müslümanlar, Dünyâ’nın Güneş etrâfında döndüğünü 7.
Özemre, A.Y., Kur’â’ı Kerîm ve Tabiat İlimleri, sayfa 28, Furkan Yayınları, 1999.
Unat, Y. “Galileo Galilei ve Astronomiye Katkıları”, Alındığı elektronik posta adresleri,
http://80.251.40.59/humanity.ankara.edu.tr/unat/yu/M38.pdf, En son ulaşım târihi: 21.10.2011.
16
Anonim, Alındığı elektronik posta adresleri, http://fikirkenti-tarih.blogspot.com/2008/01/galileo-galile-eppur-si-muove-amadnya.html, En son ulaşım târihi: 13.05.2011.
14
15
8
DİNÎ KURALLAR VE RİYÂ
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
yüzyıldan başlayarak 9 asır boyunca Yâsin Sûresi’nde bir ibâdet uygulaması olarak
okuyorlardı17.
Ama geçmişte biz, bir Din Karşıtlığı18 nedeniyle, bu kadîm bilgileri insanlarımıza
öğretemediğimiz için, bugün bunların henüz olgunlaşan olumsuz, acı meyveleriyle
uğraştığımız gibi, Din Karşıtları’nın bugüngü uzantılarının attıkları çelmeler nedeniyle de,
gerekli olan dinî ve kültürel eğitimi gençlerimize bugün bile verememekteyiz.
Ana konumuza dönecek olursak, sonuç olarak bu zihniyet temsilcilerine diyorum ki:
Gerçekçi olmaktan başka bir yol yoktur. Sen ne kadar, dinî gerçeklikten ayrılarak
riyâya sapar, “Dinde yumuşatma yaptık,” desen de, iş yine gerçeğine dönecektir. Senin,
“Dinde yumuşatma yaptık” ya da daha açıkçası, “Günahları kaldırdık demen”, “Boğaz
köprüsünden atla, biz yer çekimini kaldırdık.” diyenden ne farkın var?
Sonuç
Allah (CC) tarafından gönderilen kuralların değiştirilmesinin ağır birer suç olduğunu
ancak akıllı insanlar kavrayabilir. Ayrıca insanların açık ve samîmi insanlardan hoşlandığını
daha kayrayamadın mı? Allah (CC) da öyle… O da açık ve samîmi insanlardan hoşlanmakta
ve ikiyüzlü riyakâr tavırları cezâ ve azap sebebi saymaktadır.
Geçici olan bu hayâtın iyi ve kötü davranışlarımızı ‘test’ eden bir sınav merkezi
olduğunu duymadınsa, aklını işletebilirsen, yine de bu gerçeği öğrendiğin bundan sonrası
bile, senin için bir kârdır.
Yâsin Sûresi, âyetler: 38-40 “Güneş de bir delildir ki kendi yolunda akıp gidiyor. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah'ın
takdiridir. Ay'a gelince, ona menziller tâyin ettik. Nihâyet o eski hurma salkımının çöpü gibi (yay hâline) dönmüştür. Ne Güneş’in Ay’a
çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçebilir; onların her biri kendi yörüngesinde yüzerler.”
18
Temiz, M., Din Karşıtlığı, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/Din%20Karşıtlığı.pdf YA DA
http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/Din%20Karşıtlığı.doc, En Son Erişim Târihi: 17.09.2014 (http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/bilimkosesi.htm).

NOT: Bâzı makâleler, verilen İnternet Elektronik Adresi’nde zamanla meydana gelebilecek değişiklikler nedeniyle,
görüntülenmeyebilirler. İstenilen makâlenin adı eksiksiz olarak Google gibi arama motorlarından birine yazılırsa (kopyalanırsa), istenen
makâleye kolayca ulaşılabilir. Hattâ yazara ilişkin makâlelelerde bir terim ya da kelime varsa, onunla ile ilgili bilgiye kolayca
ulaşabilmek için arama motoruna prof. dr. mustafa temiz+KELİME [eski makâleleler için doç. dr. mustafa temiz+KELİME ya da yrd.
doç. dr. mustafa temiz+KELİME] yazarak arama yapmak mümkündür. Ya da okuyucularımızın, makâle, çiçek, resim ve benzeri gibi
herhangi bir nesneye ilişkin verilen referans adresinde, zamanla adreste verilen sayfa değişiklikleri olabileceği veyâ sayfanın kaldırılmış
da olabileceği ihtimallerini dikkate almalarında ayrıca fayda vardır.
17
Download