6 Burada yapılan değişiklikler, 10 uncu bentte, millî piyango

advertisement
T.B.M.M.
B:112
18.5.1995
0:6
Burada yapılan değişiklikler, 10 uncu bentte, millî piyango bileti satışlarıyla ilgili olan tevki­
fat, diğer kurumların da benzeri biletlerinin satışına teşmil edilmekte; ancak, millî piyango mües­
sesesinin başbayiliği de bundan hariç tutulmaktadır.
Yine, 11 inci bentte, çiftçilerden satın alınan ziraî mahsuller ve hizmetler için yapılan ödeme­
lerden tevkifat tanzim edilmekte, meri olan 11 inci bentte, çiftçilerden satın alınan ziraî mahsuller
için yapılan ödemelerden;
a) Hayvanlar ve bunların mahsulleri ile kara ve su avcılığı mahsulleri için,
b) Diğer ziraî mahsuller için, tevkifatı amir bulunduğu halde meri madde, buna ilaveten, zi­
raî faaliyet kapsamında ifa edilen hizmetler de (c) alt bendi olarak ilave edilmiş bulunmaktadır.
Görüldüğü gibi, bu değişiklikler, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre "stopaj"
denilen, "tevkifat" denilen düzenlemelerle ilgili değişikliklerdir.
Tabiî, burada, bu 14 bent halinde sayılmış olan, kimlere ait tevkifat yapılacağı hususundaki
düzenlemede, aslında, maddenin sonuna ilave edilen 14 üncü bendin altında "bütün bunlardan yüz­
de 25 vergi tevkifatı yapılır" denilmektedir. Ancak, müteakip fıkralara baktığınız zaman "Bakan­
lar Kurulu, bu maddede yer alan tevkifat nispetini her bir ödeme ve gelir için, ayrı ayrı, sıfıra ka­
dar indirmeye veya bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye yetkilidir" denilmektedir^
,
Şimdi, biz çok iyi biliyoruz ki, vergi kanunla koyulur. Ancak, burada yüzde 25 tevkifat yapı­
lır demişiz, bir başka yerde de, Bakanlar Kuruluna, bir katına kadar artırma ve sıfıra kadar indirme
yetkisini vermişiz. Bu, vergi kanunlarında, gerek maktu hadlerle ilgili gerek nispet halinde tarif edi­
len hadlerle ilgili, çok kullanılan bir yetkidir; yani, bu, verginin kanunla tayin edilme temci pren­
sibine de aykırıdır. Nedendir derseniz, vergi kanunla tayin edilir diye anayasalara girmiştir; tabiî,
bu, tarih boyunca uzun mücadelelerden sonra olmuştur. Birtakım krallar, despot yöneticiler, zaman
zaman haksız vergilerle halklarını ezdikleri için, uzun anayasa mücadelelerinin sonunda, "vergi ka­
nunla alınır, kanunla tayin edilir" hükmü, temel, değişmez prensip olmuştur, ama, biz şimdi, bu ta­
rif edilen vergileri sıfıra kadar indirme ve bir misline kadar, yüzde yüzüne kadar artırma yetkisini
Bakanlar Kuruluna vermişiz. Peki, vermişiz de ne olmuş. Burada muhtelif stopajlar, tevkifatlar var.
Şimdi, bir çiftçi, malını sattığı zaman, yüzde 4 tevkifat öder. Eğer birliklere satarsa, borsaya satar­
sa, yüzde 2 tevkifat öder. Ne kadar kâr ettiğine ne kadar zarar ettiğine bakılmadan, bunu ödemeye
mecburdur. Diğer ödemeler de buna mümasil şeylerdir; ama, parasını tahvile ve bonoya yatıran in­
sanlarda, bu, yüzde 25 olarak tarif edilen vergi oranı sıfırdır. İşte, Sayın Başbakanın, 1994'te, ver­
gi kanunlarını çıkarma mücadelesinde, gazetelere tam sayfa verdiği ilanlarda "saadet zincirini kı­
racağım ve kazanmadan geçinmeyi önleyeceğim, bu ekonomik terörü kaldıracağım" başlığıyla il­
gili beyanlarının, maalesef, bu Başbakanın Hükümeti zamanında da devam ettiğini görüyoruz.
Faiz geliri olanlar yüzde 5 stopaj öderler, tahvil ve bonolardan geliri olanlar sıfır stopaj öder,
tevkifat öder; ama, öbür tarafta, mahsulünü satan, yüzde 4, yüzde 2 -kâr olup olmadığı belli olma­
yan maliyetleri- stopaj öder, tevkifat öder. Bir işçi, bir memur, yüzde 25 Gelir Vergisiyle başlar,
öder ve işte, bu haksızlıklar da bu şekilde olur.
Gelir Vergisi Kanununu konuşuyoruz. Bugün, çalışanların, esnafın, işçinin, memurun, bordro­
dan Gelir Vergisi ödeyenlerin ödedikleri verginin oranı yüzde 25'tir. 1980'e kadar bu verginin ilk
dilimi yüzde 10'du. 1980'de, 12 Eylül yönetimi, bu oranı yüzde 40'a çıkarmış, bilahara gelen hü­
kümetler de peyderpey yüzde 25'e kadar indirmiş; ama, bu oran, yine yüksektir. Biz, asgarî ücret
alandan yüzde 25 vergi alıyoruz; öbür taraftan, milyonların, trilyonları, tahvil ve bono geliri, faizi
olarak toplayanlardan da bir kuruş vergi almıyoruz.
- 431 -
Download