– — ˜ ™ - İslam Ansiklopedisi

advertisement
el-MÜSTASFÂ
me I of Al-Musta½få min £ilm al-u½†l
adýyla bir doktora tezi (1987), Beþîr Subhî
Þübeyr, Ýmâm Muhammed b. Suûd Üniversitesi’nde TaÅrîcu e¼âdi¦i’l-Müsta½fâ fi’l-u½ûl li’l-øazzâlî ismiyle yüksek lisans tezi (1407) hazýrlamýþtýr. el-Müsta½fâ, H. Yunus Apaydýn tarafýndan Türkçe’ye çevrilmiþtir (el-Müstasfa: Ýslâm Hukukunda Deliller ve Yorum Metodolojisi, I-II,
Kayseri 1994).
BÝBLÝYOGRAFYA :
Gazzâlî, el-Müsta½fâ fî £ilmi’l-u½ûl, Bulak 1324,
I-II; Ýbn Rüþd el-Hafîd, e²-¿arûrî fî u½ûli’l-fýšh (nþr.
Cemâleddin el-Alevî), Beyrut 1994, s. 37-38; Hüseyin b. Reþîk el-Mâlikî, Lübâbü’l-Ma¼½ûl fî £ilmi’l-u½ûl (nþr. Muhammed Gazâlî Ömer Câbî),
Dübey 1422/2001, neþredenin giriþi, I, 109-114;
Þehâbeddin el-Karâfî, Nefâßisü’l-u½ûl fî þer¼i’lMa¼½ûl (nþr. Âdil Ahmed Abdülmevcûd – Ali M.
Muavvaz), Beyrut 1999, I, 91; Muhammed b.
Mahmûd el-Ýsfahânî, el-Kâþif £ani’l-Ma¼½ûl fî £ilmi’l-u½ûl (nþr. Âdil Ahmed Abdülmevcûd – Ali M.
Muavvaz), Beyrut 1419/1998, I, 125-126; Gubrînî, £Unvânü’d-dirâye (nþr. Âdil Nüveyhiz), Beyrut 1969, s. 73; Tûfî, Þer¼u MuÅta½ari’r-Rav²a
(nþr. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türkî), Beyrut
1990, II, 60-65; Ýsnevî, Nihâyetü’s-sûl (Muhammed b. Hasan el-Bedahþî, Þer¼u’l-BedaÅþî: Minhâcü’l-£uš†l içinde), Beyrut 1405/1984, I, 10;
Ýbn Haldûn, el-Mušaddime, Beyrut 1989, s. 455;
Keþfü’¾-¾unûn, II, 1673; Serkîs, Mu£cem, I, 531;
II, 1414; Abdülvehhâb Ýbrâhim Ebû Süleyman, elFikrü’l-u½ûlî, Cidde 1404/1984, s. 321-367; Abdullah Muhammed el-Habeþî, Câmi £u’þ-þürû¼
ve’l-¼avâþî, Ebûzabî 1425/2004, III, 1669-1670;
Alemî Hamdânî Meþîþ, “el-Ýmâm el-Gazzâlî ve
kütübühü’l-usûliyye”, Mecelletü Külliyyeti’lâdâb ve’l-£ulûmi’l-insâniyye bi-Fâs, sy. 7, Dârülbeyzâ 1412/1991, s. 33-62.
ÿH. Yunus Apaydýn
–
—
MÜSTA‘SIM - BÝLLÂH
( ‫) א‬
Ebû Ahmed el-Müsta‘sým - Billâh
Abdullåh b. el-Mansûr
el-Müstansýr - Billâh el-Abbâsî
(ö. 656/1258)
˜
Son Abbâsî halifesi
(1242-1258).
™
605 (1209) yýlýnda Baðdat’ta dünyaya
geldi; Müstansýr- Billâh’ýn büyük oðludur.
Kur’an’ý ezberledikten sonra Þâfiî fýkhý ve
hat sanatý öðrendi. Müeyyed et-Tûsî ve bir
grup muhaddis ona hadis rivayet etme
icâzeti verdi. Müsta‘sým- Billâh, babasýnýn
ölümü üzerine hilâfet makamýna geçtiðinde (10 Cemâziyelâhir 640 / 5 Aralýk 1242)
doðudaki Ýslâm topraklarýnýn büyük bir kýsmý ya Moðollar’ca iþgal edilmiþ veya onlarýn hâkimiyetini tanýmak zorunda kalmýþtý. Daha batýdakiler ise Baðdat dahil yine
Moðollar’ýn tehdidi altýndaydý ve zaman
126
zaman gerçekleþtirilen yaðma akýnlarýna
mâruz kalýyordu.
640’ta (1243) yedi yýllýk bir kesintinin ardýndan Baðdat’tan ilk hac kafilesi yola çýkarýldý. 643’te (1245) Üstâdüddâr Ýbnü’l-Alkamî vezirliðe getirildi. Ayný yýl kalabalýk bir
Moðol birliði Baðdat yakýnlarýnda hilâfet
ordusuyla çarpýþtý. 647’de (1249) Hânikýn’i
vurup halkýnýn Baðdat’a sýðýnmasýna yol
açan Moðollar Cibâl bölgesine girdi; daha
sonra da Harran ve Urfa’yý yaðmaladý.
653’te (1256) Altýn Orda Haný Batu Han
öldü; Sertak ve Ulakçý’nýn kýsa saltanatlarýnýn ardýndan daha önce müslüman olan
Berke Han geçti ve Ýslâmiyet’i ülkesine hâkim kýldý.
Mengü’nün büyük Moðol haný seçildiði
kurultayda Batý Ýran, Irak, Suriye, Mýsýr,
Anadolu ve Ýrmîniye’yi ele geçirmekle görevlendirilen Hülâgû, 653 (1255) yýlýnda
Müsta‘sým’dan Ýsmâilîler’e karþý giriþtiði
harekâta askerî destek vermesini istedi.
Halifenin durumu devlet adamlarýyla görüþmesi neticesinde bu isteðin Baðdat’ýn
savunmasýnýn zayýflatýlmasýna yönelik bir
hile olduðu kanaatine varýlarak asker yerine deðerli hediyeler ve bir dostluk mektubu gönderilmesi kararlaþtýrýldý. Hülâgû,
Hemedan’a ulaþtýðýnda halifeye 9 Rebîülevvel 655 (27 Mart 1257) tarihli ikinci bir
mektup daha yolladý. Mektupta istediði
yardýmýn yapýlmamasýna duyduðu öfkeyle
Büveyhîler’e ve Selçuklular’a açýk olan Baðdat kapýlarýnýn kendisine nasýl kapatýlacaðýný soruyor ve halifeye surlarý yýkýp hendekleri doldurduktan sonra ülkenin yönetimini oðluna býrakarak derhal huzuruna
gelmesini emrediyordu. Müsta‘sým-Billâh,
Hülâgû’nun bu mektubuna ve arkasýndan
gelen ayný sertlikteki bir diðerine onun henüz toy olduðunu belirten, kazandýðý baþarýlara aldanmamasýný öðütleyen, doðudan batýya bütün sultanlarýn ve tebaalarýnýn kendisinin kulu ve askerleri olduðunu,
ordusuyla harekete geçtiði takdirde yeryüzünün sarsýlacaðýný belirten cevaplar verdi; ondan cesaret alan adamlarý da Moðol
elçilerine aðýr hakaretlerde bulundular. Çýlgýna dönen Hülâgû gelen elçilere halifenin
eðri bir yay gibi olduðunu ve onu ok gibi
dümdüz doðrultacaðýný söyledi. Bu geliþmeler karþýsýnda Müsta‘sým-Billâh endiþelenmeye baþladý, Moðollar’ýn gücünü kabul ederek deðerli hediyelerle Hülâgû’nun
gönlünü almak istediyse de artýk son aþamada bunu baþaramadý.
Hemedan’da bulunan Hülâgû, halifeye
bölge devletlerinden yardým ulaþtýrýlmasýný engelleyecek bütün tedbirleri aldýktan
sonra 9 Rebîülevvel 655’te (27 Mart 1257)
Baðdat’a doðru hareket etti. Ordunun Baycu Noyan kumandasýndaki sað kanada
baðlý birliklerinin 10 Muharrem 656’da (17
Ocak 1258) Baðdat’ýn kuzeybatýsýnda Enbâr þehri yakýnlarýnda karþýlaþtýklarý Abbâsî kuvvetlerini bozguna uðratmalarýndan
sonra Moðollar baþka bir engelle karþýlaþmadan Baðdat önlerine indiler ve þehri kuþattýlar (15 Muharrem 656 / 22 Ocak 1258).
Ýlk günlerde ailesini ve hazinesini yanýna
alarak bir gemiyle Basra’ya kaçmasý mümkün olduðu halde kendisine dokunulmayacaðý inancýyla þehirde kalan Müsta‘sým Billâh 4 Safer 656 (10 Þubat 1258) tarihinde üç oðluyla beraber teslim oldu. Hülâgû
önce onu hoþ karþýladý ve hâlâ çarpýþmakta olan askerlerine ve halka artýk direnmemelerini ve silâhlarýný býrakmalarýný söylemesini istedi. Tellâllar vasýtasýyla yapýlan
bu çaðrý üzerine çatýþmalar sona erdi. Fakat bu defa Moðollar’ýn katliamý baþladý ve
farklý rivayetlere göre bir hafta, bir ay veya kýrk gün süreyle halkýn hepsi yaþlý, kadýn, çocuk demeden öldürüldü; þehir tamamen yaðma ve tahrip edildi. Kaynaklarda, daha sonra þehre giren Hülâgû’nun
ceset kokusu yüzünden þehirde fazla kalamadýðý, nehrin önce kan, ardýndan atýlan
kitaplar sebebiyle mürekkep renginde aktýðý gibi rivayetler yer almaktadýr (ayrýca
bk. BAÐDAT; HÜLÂGÛ). Müsta‘sým - Billâh
iþkenceyle hazinesinin yeri söyletildikten
sonra öldürüldü (20 Muharrem 656 / 27
Ocak 1258). Müsta‘sým - Billâh’ýn ölümüyle Baðdat Abbâsî halifeliði tarihe karýþtý.
Üç yýl sonra Memlük Sultaný I. Baybars,
Müsta‘sým’ýn amcasý Ahmed b. Muhammed’i el-Müstansýr- Billâh unvanýyla Kahire’de halife ilân etti. Böylece Abbâsî hilâfeti yeniden kurulmuþ oldu.
Kaynaklar, Müsta‘sým’ýn kiþiliði ve yöneticilik vasýflarý hakkýnda genellikle olumsuz bilgiler içermektedir. Ancak onun döneminde de Baðdat’ta canlý bir ilmî ve edebî hayat yaþandýðý söylenebilir. Halife hat
sanatýnýn meþhur ismi Yâkut el-Müsta‘sýmî’yi himaye etmiþtir. Onun imar faaliyetleri arasýnda kayda deðer olanlar da ilme
ve edebiyata yöneliktir. Baðdat’ta hilâfet
sarayýnýn yanýna yaptýrýlan karþýlýklý iki binadan oluþan ve Hizânetü’l-Müsta‘sým-Billâh adýyla anýlan kütüphane bunlarýn baþýnda gelir. Safiyyüddin el-Urmevî’nin burada çalýþtýðý, halifenin emriyle bazý kitaplarý istinsah ettiði, kütüphanenin anahtarlarýnýn da kendisinde durduðu bilinmektedir. Müsta‘sým- Billâh, 1 Ramazan 654’te (22 Eylül 1256) Medine’de çýkan bir yangýnda büyük ölçüde tahrip olan Mescid-i
Nebevî’yi yeniletmeye baþlamýþ, fakat Mo-
MÜSTAZHÝR - BÝLLÂH
ðol saldýrýsý sebebiyle inþaat yarým kalmýþtýr.
–
BÝBLÝYOGRAFYA :
Cûzcânî, ªabašåt-ý Nâ½ýrî, II, 181-189, 194;
Cüveynî, Târîh-i Cihângüþâ (Öztürk), I, 96, 268,
273; III, 56, 57, 89-90, 280, 281, 283, 288, 290;
Zekeriyyâ b. Muhammed el-Kazvînî, ¦ârü’l-bilâd,
Beyrut, ts. (Dâru Sâdýr), s. 313-317; Ebü’l-Ferec,
Târih, II, 544, 545, 546, 547, 554, 556, 568, 569,
570; Ýbn Vâsýl, Müferricü'l-kürûb, V, 321-377;
Ýbnü’t-Týktaka, el-FaÅrî, s. 333-338; Reþîdüddin
Fazlullah-ý Hemedânî, Câmi £u’t-tevârîÅ (trc. M.
Sâdýk Neþ’et v.dðr.), Kahire, ts., I, 233-234, 238,
267-268, 270-293; Ýbnü’l-Fuvatî, el-¥avâdi¦ü’lcâmi £a (nþr. Beþþar Avvâd Ma‘rûf – Ýmâd Abdüsselâm Raûf), Beyrut 1997, s. 185-367; Zehebî,
A£lâmü’n-nübelâß, XXIII, 174-184; Yâfiî, Mir ßâtü’l-cenân, Kahire, ts., IV, 104-105, 130-138,
147; Sübkî, ªabâšåt (Tanâhî), VIII, 211, 261, 262263, 267-274; IX, 172; X, 103; el-Melikü’l-Eþref
Ýsmâil b. el-Abbas el-Gassânî, el-£Ascedü'l-mesbûk (nþr. Þâkir Mahmûd Abdülmün‘im), Beyrut Baðdad 1395/1975, s. 509-513, 516, 518-521,
524, 528, 535-537; Makrîzî, es-Sülûk, I, 311,
312, 320, 355, 382-384, 394-400, 409-410; Bedreddin el-Aynî, £Ýšdü’l-cümân (nþr. Muhammed
Muhammed Emîn), Kahire 1407/1987, I, 70, 110,
117, 120-121, 158, 167-178; Muhammed Mâhir
Hamâde, el-Ve¦âßišu’l-¼urûbi’½-½alîbiyye ve’l-³azvi’l-Mo³†lî li’l-£âlemi’l-Ýslâmî, Beyrut 1406/1986,
s. 245-351; H. Ahmet Özdemir, Moðol Ýstilâsý ve
Abbâsî Devleti’nin Yýkýlýþý: Cengiz ve Hülâgû
Dönemleri, Ýstanbul 2005, tür.yer.; a.mlf., “Moðol Ýstilâsýyla Ýlgili Çin Kaynaklarý ve Si Shi Ki’ye Göre Hülâgû’nun Batý Seferi”, Marife, V/1,
Konya 2005, s. 85-96; R. S. MacKensen, “Four
Great Libraries of Medieval Baghdad”, The Library Quarterly, II, Chicago 1932, s. 279-299;
J. De Somogy, “A Qasida on the Destruction of
Baghdad by the Mongols”, BSOAS, VII (193335), s. 41-48; J. A. Boyle, “The Death of the Last
.Abbasid Caliph: A Contemporary Muslim Account”, JSS, VI (1961), s. 145-161; K. V. Zetterstéen, “Müstâsým”, ÝA, VIII, 832; Abdülazîz edDûrî, “Baðdat”, DÝA, IV, 431-432.
ÿHacý Ahmet Özdemir
–
—
el-MÜSTATREF
( À‫) א‬
Ýbþîhî’nin
(ö. 854/1450 [?] )
ansiklopedik bir antoloji
niteliðindeki eseri
˜
(bk. ÝBÞÎHÎ).
–
™
—
MÜSTAZ‘AF
( !"‫) א‬
Kur’ân-ý Kerîm’de
toplum içerisinde ezilen, küçük görülen
veya kendilerini öyle hisseden
ya da sayýlarýnýn azlýðý
ve güçsüzlükleri sebebiyle
etkisiz kalan kimseler için kullanýlan
bir tabir
˜
(bk. MÜSTEKBÝR).
™
—
MÜSTAZHÝR - BÝLLÂH
( ‫) א‬
Ebü’l-Abbâs el-Müstazhir - Billâh Ahmed
b. Abdillâh
el-Muktedî - Biemrillâh el-Abbâsî
(ö. 512/1118)
˜
Abbâsî halifesi
(1094-1118).
™
19 Þevval 470’te (5 Mayýs 1078) Baðdat’ta doðdu. Babasý Halife Muktedî - Biemrillâh, annesi Türk asýllý Altun adlý bir câriyedir. Babasýnýn ölümü üzerine (487/1094)
Vezir Amîdüddevle Ýbn Cehîr veliaht Ebü’lAbbas Ahmed’i çaðýrýp vefat haberini verdi ve kendisine biat etti. Ardýndan o sýrada
Baðdat’ta bulunan Selçuklu Sultaný Berkyaruk’a durumu bildirerek ondan da yeni
halife için biat aldý. Muktedî - Biemrillâh’ýn
ölümü üç gün sonra açýklanýp Ebü’l-Abbas
Ahmed, Müstazhir- Billâh lakabýyla halife ilân edildi (18 Muharrem 487 / 7 Þubat
1094). Cülûs merasimine Ýbn Cehîr, Sultan
Berkyaruk’un veziri Ýzzülmülk b. Nizâmülmülk, kardeþi Bahâülmülk, Selçuklu emîrleri, Abbâsîler’in nakibi Tarrâd b. Muhammed, Alevîler’in nakibi Muammer el-Alevî, Kadýlkudât Ebû Bekir eþ-Þâmî, Gazzâlî,
Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed eþ-Þâþî,
Ebü’l-Vefâ Ýbn Akýl ve diðer meþhur âlimler
katýldý. Müstazhir- Billâh’ýn ilk icraatý kardeþlerini tutuklamak oldu.
Halife Muktedî - Biemrillâh’ýn son dönemlerinde Büyük Selçuklu Veziri Nizâmülmülk ve Sultan Melikþah’ýn bir ay içerisinde ölmelerinin (485/1092) ardýndan Büyük
Selçuklu Devleti taht kavgalarý yüzünden
sarsýlmaya baþladý. Bu karýþýk ortamda halife olan Müstazhir-Billâh, en güçlü konumdaki taht iddiacýsýnýn saltanatýný tasdik
edip Baðdat’ta onun adýna hutbe okutmak
zorunda kalýyordu. 487 (1094) yýlýnda Berkyaruk’u meþrû sultan ilân ederek adýna
hutbe okutan ve kendisine saltanat hil‘atleri gönderen Halife Müstazhir Tutuþ’un
Harran, Urfa, el-Cezîre, Diyarbekir, Ahlat,
Azerbaycan ve Hemedan’a hâkim olup
Berkyaruk’u yenmesi üzerine Fahrülmülk
Ali b. Nizâmülmülk ve Baðdat Þahnesi Aytekin Ceb’in ýsrarýyla Tutuþ adýna hutbe
okuttu (Þevval 487 / Ekim - Kasým 1094).
Ertesi yýl Tutuþ Berkyaruk karþýsýnda maðlûp olarak öldürülünce hutbe tekrar Berkyaruk adýna okunmaya baþlandý. Daha sonra Muhammed Tapar’ýn saflarýna katýlan
Baðdat Þahnesi Sa‘düddevle Gevherâyin’in
isteði üzerine Halife Müstazhir, hutbeyi
Muhammed Tapar adýna (17 Zilhicce 492 /
4 Kasým 1099), Berkyaruk’un 17 Zilkade
494’te (13 Eylül 1101) Baðdat’a girmesiyle onun adýna okuttu. Hille Emîri Sadaka b.
Mansûr’un baskýsýyla, Muhammed Tapar
adýna okunan hutbe Sultan Berkyaruk’un
Baðdat Þahnesi Gümüþtegin’in 496’da
(1102) Baðdat’a hâkim olmasýyla tekrar
Sultan Berkyaruk adýna okundu (23 Rebîülevvel 496 / 4 Ocak 1103). Bu mücadele
Muhammed Tapar’ýn tek baþýna tahta geçiþine kadar sürdü (498/1105). Müstazhir’in
Baðdat’ta sadece kendi adýna hutbe okuttuðu ve hiçbir taht iddiacýsýnýn adýna yer
vermediði dönemler de olmakla birlikte
Selçuklular’ýn içinde bulunduðu bu karýþýk ortamdan istifade edip Abbâsî halifeliðinin kaybettiði siyasî güç ve iktidarý lehine kullanamamýþ, Baðdat’ý Selçuklu sultanlarýnýn tayin ettiði þahneyle birlikte yönetmenin dýþýnda hiçbir siyasî faaliyette
bulunamamýþtýr.
Selçuklu hânedaný mensuplarýnýn taht
kavgalarýyla meþgul olmasýný ve Ýslâm dünyasýnýn güçlü bir siyasî iradeden mahrum
bulunmasýný fýrsat bilen Haçlý ordularý bu
dönemde Ortadoðu’yu istilâ ederek Urfa
(1098), Antakya (1098) ve Kudüs’te (1099)
birer Haçlý devleti kurdular. Haçlýlar’ýn müslüman topraklarýný ele geçirip Kudüs’e doðru ilerlediklerini haber alan Müstazhir- Billâh, 491 (1098) yýlýnda Sultan Berkyaruk’a
elçi göndererek Haçlý ordularýna karþý yardým istedi. Sultan Berkyaruk bütün emîrlerin Baðdat’ta toplanýp Haçlýlar’a karþý Vezir Ýbn Cehîr ile birlikte sefere çýkmalarýný emretti. Aralarýnda Hille Emîri Seyfüddevle Sadaka ve Sa‘düddevle Gevherâyin
gibi ünlü þahsiyetlerin de bulunduðu kumandanlar Baðdat’ta toplandý. Ancak daha sonra azimleri kýrýldý ve sefere çýkmadan daðýldýlar (Ýbnü’l-Cevzî, IX, 105). Trablusþam Emîri Fahrülmülk Ýbn Ammâr 501’de (1108) Baðdat’a gelip halifeden Haçlýlar’a karþý yardým istediyse de bu yardým
gerçekleþmedi. Üç yýl sonra Suriye’nin çeþitli þehirlerinden gelen bir heyet aðlayýp
feryat ederek cuma namazýnýn kýlýnmasýna engel oldu ve Haçlýlar’a karþý âcil yardým
istedi. Halife Müstazhir bu olaya çok öfkelendi ve olaya katýlanlarýn þiddetle cezalandýrýlmasýný istedi. Ancak Sultan Muhammed Tapar halifeyi bundan vazgeçirdi. Musul Valisi Mevdûd b. Altuntegin, Muhammed Tapar’ýn emriyle Haçlýlar’a karþý sefere çýktý. Dýmaþk Atabegi Tuðtegin de Receb 509’da (Kasým - Aralýk 1115) Baðdat’a
giderek Muhammed Tapar ve Halife Müstazhir ile görüþüp Haçlýlar’ýn Dýmaþk’ý istilâ tehdidlerine karþý yardým talep etti.
Bâtýnîler’le mücadele Müstazhir- Billâh
döneminin önemli olaylarýndan biridir. Sel127
Download