CROHN HASTALIĞI Crohn’s hastalığı; Regional enterit; Kron; Crohn hastalığı kronik iltihabi barsak hastalığıdır. Bağırsak da iltihap, ülser, kanama atakları ile iltihaplara neden olur. Ağız dan anüse seyreden ciddi kadar sindirim sisteminin her yerinde iltihaba neden olabilir en sık ince bağırsakların ileum denen son kısmını tutar. Hastalık barsak içinde tüneller oluşturacak şekilde ilerler. Bu tüneller birbiriyle bağlantı kurabilir (fistül). Ülserli ve iyi bölümler vardır. İltihabi barsak hastalığına yakalanmış kişilerde kolon kanseri görülme şansı yüksektir. Her iki hastalık da beyaz tenlilerde ve sanayileşmiş ülkelerde daha fazla görülür. Cins ayrımı yapmaz erkek kadın eşit tutulur. Her yaşta görülse de hastalar genellikle 15 – 35 yaşında teşhis edilirler, çok az bir hastada teşhis 50-70 yaşında konur. Çocuk yaşta ortaya çıkarsa büyüme gelişme geriliği sık görülür. Crohn hastalığının sebebi nedir? Crohn hastalığının sebebi belli değildir. İmmün sistemin aşırı cevabına bağlı olarak bağırsakların hasar görmesi olarak kabul edilmektedir. İltihabi barsak hastalıklarında (Crohn ve ülseratif kolit) genetik, ailesel bir eğilim vardır. Bu hastalıkların bir mikrobik enfeksiyonu takiben başladıklarına dair birtakım bilimsel veri olmasına rağmen bu konu tam aydınlığa kavuşmamıştır. Hastalık ailede Crohn hastası olan kişilerde ve Musevi ırkında daha çok görülmektedir. Crohn hastalığının belirtileri nelerdir? Crohn hastalığı ataklar halinde seyreder. Arada iyilik dönemleri görülür. Bazen iyilik dönemleri yıllar sürer ve hastalık hiçbir şikayete neden olmaz. Hastalıklar ve stes atakları başlatabilir, atakları sırasında en sık görülen şikayetler : İshal, Kanlı ishal, Kramp tarzında karın ağrıları, Makattan kanama, Kansızlık, Kilo kaybı, Aşırı halsizlik, Bulantı, Ateş, Ağızda aftlar, Anüs etrafında apse ve yaralar çıkması hastalığında en sık görülen şikayetlerdir. kron Crohn hastalarının yarıdan fazları hayatlarının ileri dönemlerinde hastalığın yan etkilerine bağlı nedenlerle ( fistül, tıkanma vb. ) ameliyat olmak zorunda kalırlar. Crohn hastalığının teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri teşhise yardımcıdır. Kan ve dışkı testleri yapılır. Baryumlu mide barsak filmleri teşhiste değerlidir. Kesin teşhis kolonoskopi ile alınan parçanın patolojik incelemesi ile konur. Crohn hastalığı teşhisine yardımcı olan kan testleri: pANCA(Perinükleer antinötrofilik sitoplazmik antikor ): Crohn hastalarının dörtte birinde pozitif bulunur. ASCA(Saccharomyces cerevisiae antikorları), IgG ve IgA: Crohn hastalarının yarısında ASCA IgG ve/veya IgA pozitif bulunmaktadır. Hastalığın takibi sırasında Dışkı testleri, Kan sayımı, Demir, TDBK, Sedimantasyon ve CRP takibi yapılmalıdır. Crohn hastalığının tedavisi var mıdır? Crohn hastalığının tedavisinde: ilk basamak diyet değişikliğidir: şikayetleri arttıran gıdaların kesilmesi istenir. Her hastada farklı olsa da ortak özellikler olarak: Kümes ürünleri, Sera ürünleri ve Yüksek fiber içeren ürünler kron arttırdığı için ilk etapta kesilir. şikayetlerini İkinci etapta ilaç tedavisi gelir. Aşağıdaki ilaçlar Crohn tedavisinde kullanılır: Aminosalisilatlar: sülfosalazin, mesalazin, olsalazin, vb, Anti İnflamatuar ilaçlar: prednizon, metilprednizon, budesonide, vb, İmmün modifiye ilaçlar: azatiopürin, 6-merkaptopürin, metotrezate, vb, TNF – inhibitörleri : infliximab, adalimumab, etanercept, certolizumab, golimumab, vb, Antibiyotikler: metronidazole, ampicilin, ciprofloksasin, vb, İlaçlar ile kontrol edilemeyen Crohn hastalarında iltihaplı barsak kesiminin cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Cerrahi olarak çıkarılsa da hastalık alevlenebilir. Kron hastalığına bağlı tıkanma ve fistüllerde de cerrahi onarım gerekmektedir. Crohn hastalığı tehlikeli midir? Crohn hastalığının yan etkileri tedavi almayan hastalarda daha sık görülür. En sık görülen yan etkiler şunlardır: Fistül: barsak ile diğer organlar arsında istenmeyen bağlanbtıların oluşmasıdır: Barsak – barsak, Barsak – mesane, Barsak – vajen arasında olabilir. Barsak tıkanması, Eklem iltihapları: artrit: Kalça, diz, omuz, bilek gibi büyük eklemleri tutan ve biri düzelip diğeri başlayan kronik eklem iltihaplarıdır. Göz iltihapları, Karaciğer iltihapları ve yağlanması, Böbrek taşları, Safra taşları, Döküntü, Kemik erimesi, Beslenme bozukluğuna bağlı şikayetler kron hastalığında çok görülür. Referanslar: 1. American Gastroenterological Association http://www.gastro.org/ 2. Crohns and Colitis Foundation of America http://www.ccfa.org/ 3. Crohns and Colitis Foundation of Canada http://www.ccfc.ca/ 4. Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca/ 5. Crohns disease. National Institute of Diabetes and Digestive and Kidney Diseases website. Available at: http://digestive.niddk.nih.gov/ddiseases/pubs/crohns/ . 6. Disease information. Crohns and Colitis Foundation of America website. Available at: http://www.ccfa.org/info/?LMI=4 . 7. Feldman M. Sleisenger & Fordtrans Gastrointestinal and Liver Disease. 8th ed. St. Louis, MO: Mosby; 2005. 8. Ferri F, ed. Ferri’s Clinical Advisor 2010. Philadelphia, PA: Mosby Elsevier; 2009. 9. Goroll AH, Mulley AG. Primary Care Medicine . 4th ed. Philadelphia, PA: Lippincott Williams & Wilkins;2000. 10. Inflammatory bowel disease. American Gastroenterological Society website. Available at: http://www.gastro.org/wmspage.cfm?parm1=851 . 11. 10/2/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : FDA approves new drug to treat psoriasis. 12. US Food and Drug Administration website. Available at: http://www.fda.gov/NewsEvents/Newsroom/PressAnnouncements/ucm1 83851.htm . Published September 25, 2009 KOLİ BASİLİ E. coli; Escherichia coli; E. Coli enfeksiyonu; Escherichia coli O157:H7; EHEC; ETEC; EPEC; EIEC. E.coli insanların ve hayvanların bağırsaklarında bol miktarda bulunan bir bakteridir. Yüzden fazla çeşidi vardır, bazı çeşitleri gıdalar ve sular ile bulaşan salgınlara neden olur, barsak enfeksiyonu yapar. Koli basili hangi hastalıklara sebep olur? Koli basilinin yüzlerce çeşidinden birkaç tanesi gıdalar ve sular ile bulaşan salgınlara neden olur. Karın ağrısı, bulantı kusma ve kanlı ishalle seyreden ciddi enfeksiyonlar yapar. Bu tür enfeksiyonlara neden olan koli basilleri değişik isimler alırlar: EHEC: Entero Hemorajik E. Coli: kanlı ishalle seyreden barsak enfeksiyonu yapar. Bu tür içinde E. Coli O157 H7 bakterisi sığır etleri ile bulaşan ve ağır kansızlık ve böbrek yetmezliği ile sonuçlanan Hemolitik üremik sendrom denilen bir tabloya neden olur. ETEC: Entero Toksijenik E. Coli: Bol sulu ishal ve karın ağrısına neden olur. Turist ishali nin en büyük sebebidir. Koli basili nasıl bulaşır? Koli basili genellikle hayvanlardan insanlara bulaşır. Hayvan artıkları ile kirlenmiş gıdalar ve sular en sık bulaşma yollarıdır. Özellikle: Az pişmiş sığır etleri, özellikle hamburger, Kirli sular, Kirli sular veya gübre ile kirlenmiş sebze ve meyve, Pastörize olmamış süt ve süt ürünleri, Sığırlar ile uğraşan kişilere bulaşır. Koli basili ince bağırsak enfeksiyonu yapar. Bakterinin çeşidine göre bol sulu ishal yada dizanteri benzeri kanlı ishale neden olur. EHEC bakterisi ise kansızlık ve böbrek yetmezliğine ve ölüme yol açabilir. Koli basili enfeksiyonları herkezde ve her yaşta görülebilir, en çok: Çocuklarda ve yaşlılarda, Kronik hastalığı olanlarda ( diyabet, kanser tedavisi görenler, mide ilaçları kullananlar vb), Çiftlik çalışanlarında daha sık görülür. Koli basili belirtileri nelerdir? Hastalık şiddeti kişiden kişiye değişmekle birlikte koli basili enfeksiyonlarında: Kramp tarzında karın ağrıları, Bol sulu ishal, Su kaybına bağlı halsizlik, bitkinlik, Yorgunluk, çabuk yorulma, Kanlı ishal, Hafif ateş, Bulantı ve kusma görülür. Koli basilinin cinsine bağlı olarak bu hastalık tablosuna ağır kansızlık, üre artışı ve böbrek yetmezliği tablosu eklenebilir. Koli basili teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcıdır. Koli basili enfeksiyonunun kesin teşhisi laboratuar testleri ile konur. E. Coli enfeksiyonu şüphesinde aşağıdaki testler istenmelidir: Tam kan sayımı, Üre, Kreatinin, Dışkı kültürü, Dışkıda EHEC tespiti istenmelidir. Koli basili hastalıkları nasıl tedavi edilir? Koli basili enfeksiyonlarının ve sebep oldukları komplikasyonların tedavisi ayrı ayrı değerlendirilir. Sıvı takviyesi: Birçok hasta sıvı takviyesi ile 5 – 10 günde kendi kendine iyileşir. Hastalar nadiren hastaneye yatırılır. Sıvı tedavisi sırasında ishal kesici ilaçlar kullanmamak ve ishali durdurmaya çalışmamak gerekir. Kaybedilen su ve tuz yerine konur. Hasta içebiliyor ise ağızdan içemiyor ise damardan serumla sıvı takviyesi yapılır. Sıvı takviyesi ile hastanın toparlanmasını beklemek gerekir. Hemolitik üremik sendrom tedavisi: Entero Hemorajik E. Coli ( EHEC) bakterisinin bir çeşidi olan O157 H7 tipi nin neden olduğu gıdalar ile bulaşan ve salgınlar yapan barsak enfeksiyonunun ağır bir komplikasyonudur. Kan damar içinde parçalanmaya ve ağır bir kansızlık tablosuna, pıhtılaşma bozukluğuna, böbrek fonksiyonlarının bozulmasına ve ağır bir böbrek yetmezliğine yol açar. Hastalığın ölümcül ve tehlikeli komplikasyonudur. İshali olan hastanın günler saatler içinde kansız kaldığı idrar yapmakta zorlandığı nefesinde idrar kokusu gelmeye başladığı ve şuurunun bulandığı görülür. Hastada: Halsizlik, Solukluk, Huzursuzluk, Vücutta morartılar, Ağız, burun kanamaları, En ufak bir yaralanma ve iğne batmasında uzun süre kanama görülür. Hastanın derhal yoğun bakım ünitesi olan bir merkezde tedaviye alınması gerekir. Hemolitik üremik sendrom tedavisinde: kan nakli ve diyaliz yapılır. Koli basilinden korunma : Koli basili enfeksiyonlarından korunmak için temizlik ve hijyen koşullarına dikkat etmek gerekir, ayrıca: Tüm sığır etleri ve özellikle hamburgerlerin iyi pişirilmesi, Az pişmiş etlerin yenmemesi, Az pişmiş salam, sosis, sucuk, Pişmemiş etler ile pişmiş etlerin ayrı tutulması, Çiğ et işlenen tezgahların her işlemden sonra sabunlu sular ile temizlenmesi, Pastörize olmamış sütlerin kullanılmaması, Pastörize olmamış sütten yapılan süt ürünlerinin kullanılmaması, Çiğ sebze, meyve ve salataların iyi temizlenmesi ve yıkanması, Çeşme suyunun uygun şekilde klorlanması, El yıkama alışkanlığının kazanılması koli basili enfeksiyonlarından korunmak için gereklidir. Referanslar: 1. Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov/ 2. National Institute of Allergy and Infectious Diseases http://www.niaid.nih.gov/ 3. Canadian Food Inspection Agency http://www.inspection.gc.ca/ 4. Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca/ 5. E. coli infection. American Academy of Family Physicians website. Available at: http://familydoctor.org/242.xml . Accessed February 28, 2007. 6. Escherichia coli O157:H7. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/ncidod/dbmd/diseaseinfo/escherichiacoli_g.h tm . Accessed February 28, 2007 KOAH Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı; COPD; Kronik Bronşit; Astım; Amfizem. Kronik Obstruktif Akciğer hastalıklarında akciğere dolan havanın dışarı atılması zorlaşır. Akciğerler oksijeni azalmış hava ile doludur, kirli hava dışarı atılamadığından taze hava da akciğere giremez. Hasta yavaş yavaş boğulur. Kronik Obstruktif Akciğer Hastalıkları birkaç çeşittir. Amfizem: akciğerdeki hava kesecikleri ( alveoller) hasar görür ve birleşerek genişler, Kronik bronşit: akciğerin hava yolları gevşer ve balonlaşır, hava içinde hapis kalır. Astım: hava yolarlının daralmasına bağlı olarak hava akciğerde hapis kalır. Hepsinde akciğer harabiyet farklı olsa da sonuç aynıdır. Akciğer içindeki havayı boşaltamaz, içeride sürekli kirli hava kalır ve hasta yavaş yavaş boğulur. KOAH dünyada dördüncü, ülkemizde üçüncü en büyük ölüm sebebidir. KOAH Neden olur? Kronik Obstruktif Akciğer Hastalıklarının en büyük sebepleri: Sigara, Toksik, kirli ve kimyasal maddelerin sürekli solunması ve Genetik olarak bu hastalıklara meyil ( alfa 1antitirpsin eksikliği ) olarak sayılabilir. KOAH Kimlerde görülür? Sigara içenlerde, Sigara içmese de sigara dumanına maruz kalan kişilerde, Ailesinde KOAH hastası olan kişilerde, Toksin ve kimyasal maddelere sürekli maruz kalan kişilerde, Çocukluğunda sık akciğer hastalığı geçiren kişilerde, 50 yaş üstü kişilerde sık görülür. KOAH belirtileri nelerdir? Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı uzun süreli bir hastalıktır. Hastalık şikayetleri başlangıçta hafiftir ve hastalar bu hafif şikayetleri pek dikkate almazlar. En sık görülen erken dönem şikayetleri: Sabah öksürüğü, Sık balgam çıkarma, Hırıltılı nefes alma, Çabuk yorulma ve nefes nefese kalma dır. Hastalık ilerledikçe hastanın şikayetleri de artar. İleri dönemde görülen şikayetler: Nefes darlığında artma, En ufak egzersizle ortaya çıka nefes darlığı, Düz yatamama; Düz yatınca boğulma hissi, Sürekli halsizlik, yorgunluk, Konsantrasyon güçlüğü, Üfler gibi nefes alma, Öne eğilme isteği; öne eğilince daha iyi nefes alma olarak sayılabilir Hastalık ataklar halinde seyreder. Şikayetlerin arttığı atak dönemleri olur bunlara KOAH aktivasyonları denir. Her atakta akciğer fonksiyonları giderek azalır. Bir süre sonra hasta tuvalete dahi gidemeyecek derecede nefessiz kalır, yatağa bağımlı hale gelir. KOAH teşhisi nasıl konur? Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı akciğer kapasitesini bozan, kronik olarak ilerleyen bir hastalıktır. Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise çok yardımcı olur. Teşhiste; Akciğer filmi: diğer akciğer hastalıkları, tümör ve iltihapları ayırmak için, Akciğer tomografisi: akciğer harabiyetini görmek için, Akciğer fonksiyon testleri: akciğer kapasitesini ölçmek için ve Kan testleri: kandaki oksijen miktarını görmek için istenir. ve karbondioksit KOAH tedavisi: Kronik Obstruktif Akciğer hastalığını ortadan kaldırabilecek bir tedavi yoktur. Tedavide amaç akciğerdeki harabiyetin durdurulması ve şikayetlerin azaltılarak yaşam kalitesinin düzeltilmesidir. Bu amaçla ilk yapılacak işlem Sigaranın bırakılması dır, Sigaranın bırakılması tedavinin en önemli basamağıdır. Sigaranın bırakılması hastalığın ilerlemesini yavaşlatır, Çevrenin düzenlenmesi, Etrafta solunumu zorlayan gaz, toz, kimyasal madde, buhar, alerjen madde var ise bunların uzaklaştırılması, evde – iş yerinde sigara içen var ise kapalı ortamda sigara içilmesinin engellenmesi, İlaç tedavisi: KOAH tedavisinde solunum yollarını açan, Solunum yolarlında mukus salgısını azaltan, Mukus atılımını arttıran, Solunum yollarındaki iltihaplanmayı azaltan, Enfeksiyonlar ile savaşan ( antibiyotikler ) ilaçlar kullanılır. Aşılar: KOAH hastalarının her türlü akciğer enfeksiyonundan korunması şarttır. Her akciğer enfeksiyonu zaten azalmış olan akciğer kapasitesine ciddi hasarlar verir ve hastanın nefes kapasitesini ciddi şekilde bozar. Her akciğer enfeksiyonu mutlaka kalıcı bir zarar verir. KOAH hastalarının Yıllık Grip aşılarını, Pnemokok zatüre aşılarını olması gerekir. Oksijen: Bu tedavilerin yeterli olmadığı durumlarda hastaya daha iyi nefes alabilmesi için ekstra oksijen verilir. Ekstra oksijen nefes almak için harcanan çabayı azaltarak kalp ve beyin fonksiyonlarını arttırır, yaşam kalitesini bir miktar düzeltir. Egzersiz: Özel egzersizler göğüs kaslarını güçlendirerek daha iyi nefes almayı sağlar. Böylece hastanın fiziksel kapasitesi ve yaşam kalitesi yükseltilir. Beslenme: KOAH hastalarında beslenme çok önemlidir: kilo almak akciğerin yükünü de arttıracağı için KOAH şikayetlerini arttırır, yaşam kalitesini bozar. Dengeli, az yağlı, bol lifli, sebze ve meyveden zengin beslenmek gerekir, Sık aralıklarla az yemek nefes almayı zorlamaz, öğünlerde fazla yemek nefes almayı zorlaştırır. Gaz yapan gıdalardan kaçınmak gerekir, gaz nefes almayı zorlaştırır, Bol su mukus salgısının atılması için gereklidir. Yaşam tarzı değişiklikleri: Yapılabildiği kadar fiziksel aktivite yapılmalıdır, Şikayetlerin artması fiziksel kapasiteyi hızla düşürür, Anksiyete ve heyecandan uzak olmak gerekir: Anksiyete şikayetleri hızla alevlendirir, Cerrahi tedavi: Az bir hasta gurubu cerrahi tedaviden fayda görebilmektedir, KOAH dan korunma: Kronik Obstruktif Akciğer hastalıklarından korunmanın temel yolu akciğerlerimizi korumaktır. Sigara içmemek, Sigara içilen yerde durmamak, Kirli havaya maruz kalmamak, Kirli, tozlu, toksik, pis, gazlı havalarda çalışmak zorunda isek gerekli koruyucu maskeleri kullanmak, Zatüre aşıların yaptırmak ( pnemokok aşısı ), Yıllık Grip aşısını yaptırmak KOAH dan korunmanın temel yoludur. Referanslar: 1. American Lung Association http://www.lungusa.org/ 2. National Lung Health Education Program http://www.nlhep.org/ 3. The Canadian Lung Association http://www.lung.ca/ 4. Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca/ 5. COPD fact sheet. American Lung Association website. at: http://www.lungusa.org/site/c.dvLUK9O0E/b.4061173/apps/s/conte nt.asp?ct=3052283 . July 15, 2008. 6. Eisner MD, Balmes J, Katz PP, et al. Lifetime environmental tobacco smoke exposure and the risk of chronic obstructive pulmonary disease. Environmental Health: A Global Access Science Source . 2005;4:7. 7. It has a name: COPD. National Heart, Lung, and Blood Institute website. at: http://www.nhlbi.nih.gov/health/public/lung/copd/ . July 15, 2008. 8. Spirometry. National Lung Health Education Program website. at: http://www.nlhep.org/ . July 15, 2008. 9. 6/4/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : El Moussaoui R, Roede BM, Speelman P, Bresser P, Prins JM, Bossuyt PM. Abstract Short-course antibiotic treatment in acute exacerbations of chronic bronchitis and COPD: a meta-analysis of double-blind studies. Thorax . 2008;63:415-422. 10. 11/6/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Poole P, Chacko E, Wood-Baker R, Cates CJ. Influenza vaccine for patients with chronic obstructive pulmonary disease. Cochrane Database Syst Rev . 2009;(4):CD002733. 11. 12/14/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Donesky-Cuenco D, Nguyen HQ, Paul S, Carrieri-Kohlman V. Yoga therapy decreases dyspnea-related distress and improves functional performance in people with chronic obstructive pulmonary disease: a pilot 2009;15:225-234 study. J Altern Complement Med . KLAMİDYA Chlamidya; Klamidya cinsel yolla bulaşan bakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır. Erkeklerde ve kadınlarda kısırlığın en büyük sebeplerindendir. Hastalık: Cinsel temasla bulaşır, ayrıca doğdum kanalından geçerken anneden bebeğe bulaşabilir. Klamidya sinsi bir enfeksiyon hastalığıdır. Birçok hastada ağrı ve akıntıya pek neden olmadığından hasta doktora gitmez. Özellikle kadınlarda üreme organlarına zarar vererek kısırlığa yol açar. Teşhis etmek zordur. Antibiyotikler ile tedavi edilir Erken tanısı ve tedavisi önemlidir. Klamidya nedir ? Klamidya bir bakteridir insandan insana cinsel yolla bulaşır. Özellikle kadınlarda kısırlığın en başta gelen sebeplerinden biridir. Klamidiya Belirtileri nelerdir? Klamidya sinsi hastalık yapar. Hastalığı kapan kadınların dörtte üçünde ve erkeklerin yarısında hiç şikayet olmaz. Hastanın şikayetleri başladığında ise genellikle bakteri vücuda hasar vermiştir. Erkeklerde : klamidya bulaşan erkeklerin yarısında şikayet olmaz. En çok görülen şikayetler: Peniste akıntı, Penis ucunda yanma, İdrar yaparken yanma, Penis ucunda kaşıntı, Testislerde ağrı ve şişme şikayetleri görülebilir. Kadınlarda : kadınların ancak dörtte birinde şikayet olmaktadır. En çok görülen şikayetler: Vajinal akıntı, İdrar yaparken yanma, Hastalık uterus ve tüplere ilerler ise Alt karın ağrısı, Bulantı, Ateş, Adet arası kanamalar, Cinsel ilişki sırasında ağrı şikayetleri görülür. Klamidya nın kuluçka süresi ne kadardır ? Hastalık bulaştıktan başlayabilir . 1 ila 3 hafta sonra şikayetler Klamidya nasıl teşhis edilir? Hastalığın tespitinde iki laboratuvar testi kullanılmaktadır. Birincisinde klamidyanın yerleştiği bölgeden alınan ( penis ve cervix ) örneklerde bakteri araştırması yapılır. İkincisinde ise erkeklerde idrar örneğinden nükleik asidi araştırılır. Her iki test de doğru örnekleme yapıldığında büyük oranda doğru sonuçlar verir. Klamidya kimde görülür? Birden fazla seksuel partneri olmak , Korunmasız cinsel temasta bulunmak, Genç olmak ( Klamidya genç kızlarda ve genç kadınlarda daha fazla enfeksiyon yapar ) enfeksiyon riskini arttırır. Klamidya tedavisi nasıldır? Klamidya antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Enfeksiyonunun tedavisinde erken tanı önemlidir. Tedavide eşin de aynı zamanda antibiyotik alması gerekir yoksa yeniden bulaşır. Hastalık anatomik yapıyı bozarak kısırlığa neden olur. Klamidyanın neden olduğı kısırlık antibiyotik ile düzelmez. Klamidya tehlikeli bir hastalık mıdır? Tedavi edilmemiş yada teşhisi gecikmiş klamidya organlarına zarar verir, kısırlığa neden olur. üreme Erkeklerde : Üretrit, Epididimit, Epidididmo orşite (testis iltihabı) ve kısırlığa neden olabilir. Kadınlarda : Cervisite, Fallop tüplerinin iltihabına ve tıkanmasına, Pelvik iltihabi hastalığa ( PID ), Kronik pelvik ağrılara, Kısırlığa, Dış gebeliğe, Hamile kadında ise erken doğuma ve Doğumda bebeğe bulaşarak yenidoğanda enfeksiyonlara neden olur. Doğumda bebeğe bulaşırsa : Yenidoğanda göz iltihaplarına, Solunum yolları enfeksiyonlarına ve zatüreye neden olur. Klamidya yagınmıdır? Evet özellikle gençler arasında yaygın ve sık görülen bir hastalıktır. Hastalık sinsi seyrettiği için birçok insan hastalığı bilmeden bulaştırır. Klamidya genellikle üreme çağında kısırlık araştırması sırasında fark edilmektedir. Klamidyanın neden olduğu kısırlık antibiyotikler ile düzelmez. Hastalığın tespitinde düzenli doktor kontrolü ve şikayet olmasada vajinal kültürlerin rutin tekrarı çok önemlidir. Klamidya nasıl önlenir Genç kızlıktan itibaren düzenli doktor kontrolü ve düzenli vajen kültürü erken tanıda önemlidir. Vajinal akıntı, kaşıntı, idrarda yanma, ateş, bulantı, karın ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı var ise mutlaka doktora gidilmelidir, Erkeklerde Peniste akıntı, Penis ucunda yanma, İdrar yaparken yanma, Penis ucunda kaşıntı, Testislerde ağrı ve şişme şikayetleri var ise mutlaka doktora gidilmelidir. Tedavide eşin de tedavi görmesi gerekir. Tedaviniz bitene dek kimseyle cinsel temasta bulunulmamalıdır. Tedavi için verilen ilaçların bitirilmesi gerekir. Klamidya erkeklerde ve kadınlarda kısırlığın en büyük sebeplerindendir ve erken teşhis kısırlıktan kurtarır. KIZIL Scarlatina; Kızıl beta mikroplarının neden olduğu boğaz enfeksiyonu ve döküntü ile seyreden bulaşıcı bir hastalıktır. Kızılın aşısı yoktur. Hastalık çocuk çağda sık görülür. Beta mikrobu nedir? Halk arasında beta mikrobu olarak adlandırılan mikrop Grup A Streptokok bakterisidir. Bu bakteri ile meydana gelen hastalıklar vücudun diğer bölümlerine de zarar verdiği için tehlikelidir. Kızıl antibiyotiklerin bulunmasından önce çok ciddi yan etkileri olan tehlikeli bir hastalıktı. Hastalığa sebep olan grup A bakterileri boğaz iltihabı, ateş ve deride kızarıklığa sebep olur. Hastalık okul, yuva, oyun gurubu gibi kalabalık ve çocukların iç içe olduğu ortamlarda çocuktan çocuğa bulaşarak yayılır. Kızıl belirtileri nelerdir? Hastalık mikropların bulaşmasından bir iki gün sonra başlar ( kuluçka süresi çok kısadır 1 – 2 gün). Ateş, Boğaz ağrısı, Ciltte döküntü, Döküntü ense ve göğüste başlar, Daha sonra vücuda yayılır, Ciltte zımpara kağıdı görünümü vardır, Döküntü kıvrım yerlerinde daha yoğun görülür, özellikle kasıklarda 1 hafta sonra solmaya başlar, Döküntü geçerken parmak uçlarında kasıklarda ve avuç içlerinde, ayak tabanlarında soyulma başlar, Karın ağrısı, özellikle küçük çocuklarda sık görülür Titreme, Halsizlik, huzursuzluk, Başağrısı, Kas ağrıları, Şişmiş çilek görünümünde dil, Bulantı, kusma. Kızıl hastalığının yan etkileri var mıdır? Kızıl komplikasyonları çok tehlikelidir. Hastalık geçtikten sonra romatizmal ateş, glomerulo nefrit gelişebilir. Zamanında tedavi başlanan hastalarda kızıl komplikasyonları çok az görülür, bu nedenle kızılın zamanında teşhis edilip tedavi başlanması gerekir. Kızıl tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Kızıl teşhisi nasıl konur? Kızıl hastalığı teşhisi laboratuvar testleri ile konur. Boğaz kültürü ve hızlı tanı testleri ile beta mikrobu araştırılmalıdır. Boğaz kültür sonucu 2 günden önce çıkmaz bu nedenle kültür sonucu beklenirken hızlı tanı testleri bakılabilir. Boğazda hızlı antijen testleri bir saat içinde cevap alınan testlerdir. Ancak hiçbir zaman boğaz kültürünün yerini tutmazlar. Kızıl hastalığının tedavisi: Kızıl tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Antibiyotiklerin hastalık başladıktan sonra en geç 5 gün içinde kullanılması gereklidir. Kızıl tehlikeli bir hastalıktır ve birçok komplikasyona ( yan etkiye ) neden olabilir. Romatizmal ateş, kalp ve böbrek hastalıkları kızıla bağlı en tehlikeli ve ölümcül yan etkilerdir. Uygun antibiyotik tedavisi ile kızıl şikayetleri birkaç günde kaybolur fakat döküntünün tamamen geçmesi 2- 3 haftayı bulur. Kızlı hastalığının yan etkileri: Kızıl tehlikeli bir hastalıktır. Kızıl birçok organı etkiler ve hastalıktan sonra birçok organ hasarı ortaya çıkabilir bunlar içinde en tehlikeli olanlar : Romatizmal ateş; kızıl geçtikten günler sonra ortaya çıkar, kalp, böbrek, eklemler ve beyin iltihabı görülür, antibiyotikle geçmez. Kemik eklem iltihapları, ( osteomyelit, artrit) Orta kulak iltihabı, Lenf bezi iltihapları ve apsesi ( lenfadenit ) , Böbrek harabiyeti: glomerulonefrit, Karaciğer harabiyeti: hepatit, Menenjit, Pnemoni, Zatüre Sinüzit dir. Uygun şekilde tedavi edilen kızıl hastalarında komplikasyon gelişme şansı çok azdır. Kızıldan şüphe edilen her durumda mutlaka doktora danışınız. Referanslar: 1. Yang SG, Dong HJ, Li FR, Xie SY, Cao HC, Xia SC. Report and analysis of a scarlet fever outbreak among adults through food-borne transmission in China. J Infect. Nov 2007;55(5):419-24. [Medline]. 2. [Guideline] Finnish Medical Society Duodecim. Sore throat and tonsillitis. EBM Guidelines. Evidence-Based Medicine. Feb 2 2007;Helsinki, Finland: Wiley Interscience. John Wiley & Sons:[Full Text]. 3. Gidaris D, Zafeiriou D, Mavridis P, Gombakis N. Scarlet Fever and hepatitis: a case report. Hippokratia. Jul 2008;12(3):186-7. [Medline]. 4. Chiesa C, Pacifico L, Nanni F, Orefici G. Recurrent attacks of scarlet fever. Arch Pediatr Adolesc Med. Jun 1994;148(6):656-60. KIZAMIKÇIK German measles; 3 gün hastalığı; Kızamıkcık döküntü ve ateşle seyreden bulaşıcı viral bir hastalıktır. Kızamıkçık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Kızamıkçık bağışıklık bırakır, geçiren bir daha geçirmez. Kızamıkçık etkeni bir virüstür, insandan insana havadan solunum yoluyla, etraftan eller ile dokunarak bulaşır, kolay yayılır salgınlar yapar. Hiç kızamıkçık geçirmemiş ve aşı olmamış kişiler risk altındadır. Kızamıkcık belirtileri nelerdir? Virüs bulaştıktan 2 – 3 hafta sonra şikayetler ortaya çıkar. Kuluçka süresi 2- 3 haftadır. Hastaların yarısında hiçbir şikayet görülmez. Kızamıkçık hafif seyirli bir hastalıktır: En sık görülen şikayetler: Hafif ateş, Öksürük, Kulak arkasında ve ensede bezeler, Yüzden başlayıp gövdeye bacaklara yayılan döküntü, Yorgunluk, halsizlik, Boğazda kızarıklık, Eklem ağrıları özellikle erişkin kadın hastalarda görülür, Baş ağrısıdır. Döküntüler 3. Günde solar ve kaybolmaya başlar. Hastalık genellikle çocukluk çağında geçirilir. Hastalar şikayetler başlamadan 1 hafta önce ve şikayetler geçtikten bir hafta sonraya kadar öksürerek, hapşırarak virüsü etrafa yayarlar. Çocuklar ve erişkin erkeklerde kızamıkçık hiçbir probleme neden olmadan kendiliğinden iyileşir. Erişkin kadınlarda eklem ağrılarına ve eklem şişmesine neden olur. Bu şikayetler 1 ay kadar sürebilir. Konjenital rubella sendromu ne demek? Kızamıkçık hamilelik sırasında geçirilirse bebekte ciddi hasara neden olur. Buna konjenital rubella sendromu denir. Özellikle hamileliğin ilk 21 haftasında ( ilk 7 ay ) kızamıkçık geçiren annelerin bebeklerinde: Zeka geriliği, Beyin gelişiminde gerilik, Sağırlık, Körlük, katarakt, Kemik gelişim problemleri, Karaciğer, dalak hasarı, Erken doğum, Kalp anormallikleri, Diyabet gelişme riski, Düşük, Ölü doğum riski çok fazla görülür. Bu problemlerden bir kısmı çocuk doğar doğmaz fark edilir, bazı bulgular ise 2 yaşından itibaren ortaya çıkmaya başlar. Diyabet gibi komplikasyonlar ise orta yaşlarda çıkmaya başlar. Kızamıkcık nasıl teşhis edilir? Kızamıkçık klinik görünüm ve muayene bulguları ile tanınır. Kesin teşhis kan testleri ile konur. Kızamıkcık tedavisi: Kızamıkçık için kesin tedavi yoktur. Şikayetleri azaltmak için ateş düşürücü verilebilir. Kızamıkcıktan korunma: Kızamıkçık öksürük, hapşırık ile havaya karışarak solunum yolundan bulaşır. Hastaların evden çıkmamaları, hastalık şikayetleri geçtikten bir hafta sonraya dek istirahat etmeleri gerekir. Hastaların hamilelerden özellikle uzak durmaları, el yıkama, hijyen ve sanitasyona dikkat etmeleri gerekir. Kızamıkçık özellikle hamilelik sırasında çocuğa çok zarar verir. Bu nedenle üreme çağına gelmiş kızların aşılı olmaları çok önemlidir. Kızamıkçık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Üreme çağında kızamıkçık geçirmemiş ve aşı olmamış bütün kadınların aşı olmaları önerilir. Hamile ancak kızamıkçık geçirmemiş ve aşı olmamış kadınların son derece dikkatli olmaları kendini korumaları ve doğumdan sonra aşı olmaları gerekir. Kızamıkçık aşısı canlı aşıdır, hamilelere yapılamaz. Kızamıkçık aşısı olanların 2- 3 ay hamile kalmamaları önerilir. Kızamıkçık aşısı kızamık ve kabakulak ile birlikte ( KKK: MMR ) ya da kızamık, kabakulak ve suçiçeiğ ile birlikte ( KKKS: MMRV) şeklinde yapılır. Aşı2 doz halinde yapılmalıdır. İlk doz 12- 15. Aylar içinde 2. Doz ise 4-6 yaşları arasında yapılmalıdır. Kızamıkçık aşısı olup olmadığı belli değil ise test ile anlaşılır. Yapılmamış ise aşı yapılmalıdır. Erişkinlere 1 ay arayla 2 doz aşılama önerilmektedir. Referanslar: 1. Behrman RE, Kliegman R, Jenson HB. Nelson Textbook of Pediatrics . 16th ed. Philadelphia, PA: WB Saunders Company; 2000. 2. Conn HF, Rakel RE. Conns Current Therapy . 53rd ed. Philadelphia, PA: WB Saunders Company; 2001. 3. Rakel RE, Bope ET, Conn HF. Conns Current Therapy . 59th ed. Edinburgh, UK: Elsevier Saunders; 2007. 4. Jenson HB, Nelson WE, Behrman RE, Kliegman R. Nelson Textbook of Pediatrics . 17th ed. Philadelphia, PA: WB Saunders Company; 2004. 5. ynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Centers for Disease Control and Prevention. Recommended immunization schedules for persons aged 0-18 years—United States, 2008. 6. MWR. 2008;57;Q1-Q4. Centers for Disease Control and Prevention, MMWR website. http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm5701a8.htm . Updated January 10, 2008 KIZAMIK Kızamık; Measles; Rubeola; Morbili; Kızamık viral, çok bulaşıcı, döküntüler ile seyreden viral bir enfeksiyon hastalığıdır. Kızamık solunum yoluyla havadan bulaşır, tüm vücuda yayılır. İlk kez 7. yüzyılda tanımlanmış. Aşı öncesi dönemde çocukluk çağının en yaygın hastalığı idi. Aşısı 1963 de bulundu. Halen az gelişmiş ülkelerde sık görülür ve ölüm oranı yüksektir. Kızamık virüsü ısı ve ışıkta hemen ölür, insan vücudu dışında uzun süre canlı kalamaz. İnsandan başka canlıda hastalık yapamaz. Sadece insandan insana bulaşır. Kızamık virüsü: Reservoir ( kaynak ) İnsandır. Nezaman görülür: Kış sonu ilkbahar aylarında görülür. Nasıl bulaşır: Solunum yoluyla havadan bulaşır. Kime bulaşır: Bütün insanlara bulaşabilir yaş cins ayrımı yapmaz. Bulaşması: Döküntüler başlamadan 4 gün önce ve döküntüler solduktan 4 gün sonraya kadar bulaşıcıdır. Bağışıklık: 1- Aşı ile 2- hastalığı geçirerek bağışıklık kazanılır. Kızamık kimlerde görülür? Kızamık tüm yaş gurubunda görülebilir, Çocuklar özellikle aşısız çocuklar kızamık tehlikesi altındadır, Öğrenciler Uluslar arası seyahat edenler Sağlık çalışanları kızamık için risk altındadır. Ne zaman kızamıktan şüphelenelim? 3 günden uzun süren generalize döküntü varsa, 38,3 derecenin üstünde ateş varsa ve aşağıdakilerden en az birtanesi Öksürük yada burun akıntısı yada konjoktivit den en az birtanesi var ise kızamıkdan şüphelenmek gerekir. Kızamık virüsü nasıl bulaşır? • Virüs solunum yoluyla havadan bulaşır. • Boğazda çoğalarak lenf bezlerine yerleşir. • Bulaştıktan 2 – 3 gün sonra tüm vicuda yayılır. • Bulaştıktan 5 – 6 gün sonra tüm dokulara yerleşir ve döküntü, ateş başlar. Kızamık belirtileri nelerdir? Kuluçka dönemi 10 – 12 gündür. Hastalık üşüme, tireme ile ateşin 38,3 dereceye çıkması ile başlar, hastada grip şikayetleri vardır, daha sonra döküntü başlar. Kızamıkta genellikle aşağıdakilerden biri vardır: Konjoktivit (gözlerde kızarıklık), Burun akıntısı, Öksürük. Kızamık döküntüsünün özelliği nedir? Döküntü şikayetler başladıktan 2-4 gün sonra başlar ve 14 gün sürer. Kızamık döküntüsü yüz ve boyundan (kulak arkası) başlayarak kollara bacaklara doğru yayılır. Kırmızı, ciltten hafif kabarık ve basmakla solan döküntülerdir. Avuç içi, ayak tabanı ve ağız içinde de döküntü görülmesi önemlidir. Küçük döküntüler daha sonra birleşerek büyür. Döküntüler başladığı yerden başlayarak solar, esmerleşir, pullanır ve kaybolur. Kızamık tehlikeli bir hastalık mıdır? Evet kızamık tehlikelşi bir hastalıktır. Kızamık sonrası hastalarda aşağıdaki komplikasyonlar ortaya çıkabilir: İshal % 8 Orta kulak iltihabı %7 Zatürre %6 Beyin iltihabı %0,1 Hastaneye yatış %18 Ölüm %0,2 Kızamık komplikasyonu 5 yaş altı ve 20 yaş üstünde artar. Kızamık teşhisi nasıl konur? Kızamık teşhisi Boğaz örneği, kan veya idrardan virüs tespiti. Kanda kızamık antikorlarının tespiti. Boğaz, idrar ve örneklerde PCR ile virüs tespiti ile konur. Günümüzde kızamık vakaları nasıl ? Salgınlar görülmüyor. Nadir tek tek vakalar görülüyor. Vakalar genellikle erişkin. Vakalar genellikle yurt dışı ve aşılamanın şüpheli olduğu ülkelerle ilgili. Ülkemizde 2011 Ocak ayında 2 erikin vaka görülmüştür. Atipik kızamık ne demek? Çok hafif seyirli, veya Çok ağır seyirli veya Şok tablosuyla seyreden kızamık veya Kanamalar ile seyreden kızamık tabloları atipik kızamık diye adlandırılır. Kızamık aşısı: Canlı atenüe virüs aşısıdır. % 95 etkilidir. Hayat boyu koruma sağlar. 2 doz yapılır. Kızamık Kızamıkcık Kabakulak ile birlikte yapılır. ( karma aşı = MMR aşısı ) 12 ay üstü ve aşılanmamış erişkinlere yapılır. İlk doz genellikle 18. ayda 2. doz 4- 6 yaş arasında yapılır. Kızamık aşısının yan etkisi var mı? Kızamık aşısı en güvenilir aşılardan birisidir. Çok az yan etkisi vardır: Ateş 5%-15% Döküntü 5% Eklem şikayetleri 25% Thrombocytopenia <1/30,000 doz da bir Parotit nadir Sağırlık nadir Ansefalit <1/1,000,000 doz da bir. Kızamık aşısı kimlere yapılmaz: Kızamık aşısı canlı aşıdır bu nedenle hamilelere ve immün sistemi bozuk olanlara yapılmaz: İlk dozda kızamık aşısına karşı ağır alerjik reaksiyon olmuş ise. Hamilelik varsa. İlaca veya hastalığa bağlı bağışıklık bozukluğu varsa. Akut hastalık hali varsa kızamık aşısı yapılmaz. Kızamık nasıl tedavi edilir? • Kızamığın tedavisi yoktur. • Birçok kızamık vakası yatak istirahatı ve destek tedavisi ile düzelir. o Destek tedavisinde ateş düşürücü ilaçlar, öksürük kesici ve bronş açıcı ilaçlar ile vitamin A takviyesi yapılır. Kızamığa yapılır? bağlı yan etkilerin tedavisi nasıl Hastalığın düzelme döneminde tekrar ateşin çıkması yada ateşin 4. günden itibaren halen yüksek devam etmesi, Kuru öksüsüğün yerine balgam çıkartan dolu öksürük başlaması ve iltihabi balgam, Kulak ağrısı, başağrısı başlaması komplikasyon işaretidir. İmmun sistemi bozuk hastalarda komplikasyon riski de fazladır. Akciğer tutulumu: zatüre, bronşit, Orta kulak iltihabı, Sinüzit, Beyin tutulumu : ansefalit, Kızamık hastalığının komplikasyonlarıdır. Kızamık komplikasyonlarının tedavisinde antibiyotik gerekebilir. Yukarıdaki şikayetlerin varlığında hastanın doktora götürülmesi gerekir. Kızamık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Referanslar: 1. Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov/ 2. National Foundation for Infectious Disease http://www.nfid.org/ 3. Caring for Kids http://www.caringforkids.cps.ca/ 4. Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca/ 5. Bellini WJ, Rota JS, Lowe LE, et al. Subacute sclerosing panencephalitis: more cases of this fatal disease are prevented by measles immunization than was previously recognized. J Infect Dis . 2005 Nov 15;192(10):1686-93. 6. Berkow R. The Merck Manual of Medical Information . 17th ed. New York, NY: Simon and Schuster, Inc; 2000. 7. Glickman-Simon R. Measles vaccine. EBSCO Health Library website. : http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=81 . Updated February 2008. July 22, 2008. 8. Kassianos G. Vaccination for tomorrow: the need to improve immunisation rates. J Fam Health Care . 2010;20(1):13-6. 9. Peter G, Gardner P. Standards for immunization practice for vaccines in children and adults. Infect Dis Clin North Am . 2001;15:9-19. 10. Red Book: 2003 Report of the Committee on Infectious Diseases . 26th ed. Washington, DC: American Academy of Pediatrics; 2003. KIL KURDU Oksiyür; Pinworm; Kıl kurdu ( Oksiyür, Pinworm ) sebebi Enterobius vermicularis adında küçük bir parazittir. Kıl kurdu adından da anlaşılacağı gibi birkaç santim boyunda ince parazitlerdir. Temas ile bulaşırlar ve bağırsağa yerleşirler. Dişi parazitler gece bağırsaktan çıkarak anüs etrafına yumurta bırakırlar. Yumurtalar temas ile etrafa bulaşır. Yumurtalar dış ortama dayanıklıdır, uzun süre canlı kalır. Yumurtalarla temas eden insanların ellerini ağızlarına götürmeleri ile bulaşır. Kötü hijyen koşulları, kötü sanitasyon, el yıkama alışkanlığının olmaması, aynı yatağı, koltuğu paylaşma, elbise paylaşma, bulaşmayı arttırır. Yuva, kreş, huzur evi, yurtlarda sık görülür. Ağız yoluyla bulaşan yumurtalar bağırsakta açılarak 1- 2 ayda parazit haline döner. Kılkurdu belirtileri nelerdir? Kılkurdu nadiren ciddi şikayetlere neden olur. Hastaların genellikle hiç şikayetleri olmaz ve paraziti dışkılarında gördükleri için doktora giderler. En çok şikayet çocuk hastalarda olur çocuklarda: Makat bölgesinde kaşıntı, tahriş, Gece huzursuzluğu, Alerjik reaksiyonlar sık görülür. Kıl kurdu hazımsızlık, gaz, karında şişlik, bulantı, ağızda aşırı salya, iştahsızlığa neden olabilir. Çok nadiren apandisit, kronik salpenjit, Pelvik iltihabi hastalık, peritonit, hepatit ve bağırsaklarda ülseratif lezyonlara neden olabilir. Kılkurdu nasıl teşhis edilir? Kılkurdu dışkıda parazitin görülmesi ile teşhis edilir. Özellikle gece makat kaşıntısı olan çocuklarda kıl kurdundan şüphelenilmelidir. Parazit dışkıda çıplak gözle görülebilir, birkaç santim boyunda ince bir parazittir. Parazitin yumurtaları ancak mikroskopla görülebilir. Parazitin yumurtaları dışkıda görülmez. Sabah hastanın makat bölgesine yapıştırılan seloteyp incelenerek konur. Seloteyp makata yapıştırılmadan önce makat temizliği yapılmamalıdır. Tek bir inceleme ile teşhis koymak zordur testleri birkaç kez tekrarlamak gerekir. Oksitür teşhisi dışkı tahlili ile konmaz. Selofan bant testi yapmak gerekir. Kılkurdu tedavisi: Kılkurdu ilaçlarının tüm ailecek kullanılması gerekir. Kıl kurdu kolayca tekrarlar. Aile bireylerinin hepsinin aynı anda tedavi alması ve ortam temizliği gerekir. Ağızdan tek seferde alınacak ilaç ile tedavi mümkündür. Tedavinin 2 hafta sonra tekrarı gerekir. Günlük iç çamaşır değiştirmek, sabah perianal banyo, yatak çarşafları ve koltuk örülerinin sık sık değiştirilmesi aile içi tekrarlamasını azaltır. bulaşmayı ve kıl kurdunun Referans 1. Dent AE, Kazura JW. Enterobiasis (Enterobius Vermicularis). In: Kliegman RM, Behrman RE, Jenson HB, Stanton BF, eds. Nelson Textbook of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 291 KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu; Kawasaki hastalığı sebebi bilinmeyen ateşli çocukluk çağı hastalığıdır. Nadiren ölümcül olur. Hastalık yüksek ateş, boğazda ve dudaklarda şişlik, lenf bezlerinde şişme, el ve ayaklarda soyulmalar ve eklem ağrıları ile seyreder. Hastalığı viral bir enfeksiyonun başlattığı iddia edilmiş ancak gösterilememiştir. Hastalığın gelişiminde genetik yatkınlık olduğu düşünülmektedir. Temel olarak otoimmün bir hastalıktır yani vücut sebebi bilinmeyen bir nedenle kendi dokularına saldırır. Özellikle kan damarları, ağız içi boğaz gibi mukozalara, eklemlere saldırarak iltihaplanmaya neden olur. Lenf bezleri şişer boğaz şişer, eklemler şişer, damarlarda iltihaplar gelişir. Kawasaki hastalığı bulaşıcı değildir. Çocuklar hastalığı birbirlerine bulaştıramazlar. Kawasaki başkasından kapılmaz. Hastalık genellikle kendi kendine geriler ve iz bırakmadan iyileşir. Nadir durumlarda hastalık kalbi ve kalp damarlarını tutar ve damar iltihaplanması, damarlarda balonlaşmaya ( koroner anevrizma ) neden olur. Kalp kasında iltihap ( inflamasyon ) hali vardır. Kalp yetmezliğine neden olabilir. Kawasaki hastalığı kalp damarlarında tıkanma ve daralmaya yol açarsa kalp krizi, enfarktüs, kalp ağrıları ve kalp yetmezliği ile kalıcı kalp şikayetlerine ve çocuğun hayatına mal olabilir. Tedavi edilmeyen Kawasaki hastalarında kalp tutulumu %20 ila 25 arasında değişir bu çocuklardan %1 i hayatını kaybeder. Tedavi ile ölüm oranı %0.01 e kadar düşürülmektedir. Bu nedenle Kawasaki hastalığının erken teşhis ve tedavisi çok önemlidir. Hastalık ilk kez Japon Doktor Tomisaku Kawasaki tarafından 1967 de tanımlandığı için bu adı almıştır. Kawasaki hastalığı kimlerde görülür? Kawasaki hastalığı aşağıdaki durumlarda daha sık görülür: Yaş: Hastalık Beş yaş altı çocuklarda görülür; En sık 2 yaş civarında görülür, 8 yaş üstü çok nadir görülür, erişkinlerde görülmez; Erkeklerde kızlardan daha sık görülür; Asyalılarda daha sık görülür; Kış ve erken ilkbaharda sık görülür. Hastalığın bu özellikleri akla mikrobik ve bulaşıcı hastalıkalr ile ilişkisi olduğunu getirmekte ancak bugüne den Kawasaki hastalığından sorumlu bir mikrop bulunamamıştır. Kawasaki hastalığının belirtileri nelerdir ? Hastalık başlangıçta diğer gribal şikayetlere benzer. En sık görülen şikayetler : Yüksek ateş, ateş ortalama 10 gün sürer, 40 dereceyi bulan yüksek ateş görülür. Döküntü: yama şeklinde daha çok göğüs bölgesine görülür, Eller ve ayaklarda şişme, kızarma ve daha sonra soyulma, Eklemlerde şişme ağrı artrit ( artrit ilerleyebilir), eklemler simetrik olarak tutulur, Gözlerde kızarıklık ( konjoktivit ) , Boyun lenf bezlerinde şişme, Boğaz, ağız ve dudaklarda şişme kızarma, yutma zorluğu, boğaz ağrısı ve boğukluk, Çilek dili sarı beyaz dil üstünde kırmızı noktalar görülür, yada dil kırmızı şiş ve ödemlidir. İshal görülür, Çocukta huzursuzluk vardır. Kawasaki hastalığı nasıl teşhis edilir? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardım eder. Kawasaki hastalığına özle bir test yoktur. Muayene bulguları teşhis koydurur. Beş gün süren yüksek ateş ve aşağıdakilerden dört tanesi teşhis koydurur: Konjoktivit ( gözlerde kızarma ), Boğaz, dil ve dudaklarda şişme kızarma, El ve ayak derisinde ( döküntü, kızarıklık, ödem yada soyulma ) , Gövdede döküntü, Boyun lenf bezlerinde şişme. Ayrıca kan ve idrar tahlilleri ile inflamasyonun varlığı gösterilir: Tam kan sayımı: Anemi görülebilir İltihap hücreleri artmıştır, Trombositoz görülür, Sedimantasyon yükselir, CRP yükselir, Karaciğer enzimleri yükselir, Albümin düşer. Ayrıca hastalığın kalp ve damarlarda yarattığı komplikasyonları izlemek amacı ile : EKG ( elektrokardiyogram) : kalp elektrosu çekilerek ritim, kalp yetmezliği ve kalp krizi bulguları izlenir. EKO KARDİOGRAFİ : İle koroner arterlerin tutulup tutulmadığına, anevrizma varlığına, kalp yetmezliği olup olmadığına bakılır. Kawasaki hastalığı nasıl tedavi edilir? Tedavinin amacı Kawasaki hastalığına bağlı kalp damarlarının tutulumunu engellemektir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa komplikasyonları önlemek o derece başarılı olur. Kawasaki tedavisinde birçok ilaç kullanılır. Aspirin: Yüksek doz aspirin verilerek: Kanın pıhtılaşması engellenir, Ateş düşürülür, Artrit ve eklem iltihabı geriler, Döküntüler solar. Ancak viral çocukluk hastalıklarında aspirin kullanımı karaciğere zararlı olduğundan teşhisten emin olmak gerekir. Gamma globülin verilir: Kawasaki hastalığının erken dönemlerinde gama globülin verilmesi koroner arterlerin inflamasyonu nu ve komplikasyonların gelişmesini önler. Plazmaferez yapılır: kanın içindeki sıvı kısmın ve bir kısım proteinlerin alınması dır. Kawasaki hastalığı temelde otoimmün bir hastalıktır. Yani vücut kendi dokularına saldırır. Bu saldırıda kullanılan proteinler plazmaferez ile alınırsa iltihap ta azalır. Tedavi prensibi buna dayanır. Kawasaki hastalığı tehlikeli midir? Kawasaki hastalığı kalp damarlarını tuttuğundan en tehlikeli komplikasyonlar damar tıkanması veya daralması sonucu ortaya çıkar. Kalp krizi, kalp yetmezliği ve kalp ağrıları ortaya çıkabilir. Bu komplikasyonlar sonucu tedavi edilmeyen çocukların % 1i hayatını kaybeder. % 20 – 25 inde koroner hasar kalır. Tedavi ile bu oran %0.01 e kadar geriler. Bu nedenle Kawasaki hastalığının erken teşhisi ve tedavisi çok önemlidir. Kawasaki hastalığından korunma: Kawasaki hastalığı mikrobik bulaşıcı bir hastalık değildir. Hastalıktan bilinen bir korunma yolu yoktur. Erken teşhis çok önemlidir. Hastalığın komplikasyonlarından korunmak erken teşhis ve tedaviye bağlıdır. Referanslar: 1- American Heart Association http://www.americanheart.org/ 2- Kawasaki Disease Foundation http://www.kdfoundation.org/ 3- Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca/index_e.html/ 4- Heart and Stroke Foundation of Canada http://ww2.heartandstroke.ca/ 5- American Academy of Family Physicians. Kawasaki diseases. Family Doctor.org website. Available at: http://familydoctor.org/440.xml?printxml . 6- American Heart Association. Ask the pediatric cardiologist—Kawasaki disease. American Heart Association website. Available at: http://www.americanheart.org/presenter.jhtml?identifier=300207 9 . 7- American Heart Association. Kawasaki disease: complications, treatment, and prevention. American Heart Association website. Available at: http://www.americanheart.org/presenter.jhtml?identifier=985 . 8- American Heart Association. What is Kawasaki disease? American Heart Association website. Available at: http://www.americanheart.org/presenter.jhtml?identifier=303199 2 . 9- DynaMed Editorial Team. Kawasaki disease. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated July 13, 2010. 10- Newburger JW, Takahashi M, Gerber MA, et al. AHA scientific statement: diagnosis, treatment, and long-term management of Kawasaki Disease. Circulation . 2004;110:2747-2771. 11- Taubert KA, Shulman ST. Cardiovascular medicine: Kawasaki disease. Am Fam Physician . 1999;59(11 KANDİDA VAJİNİTİ Kandida Vajiniti; Vajinit; Kandideal vulvovajinit; monilyal vajinit; vulvovajinal kandidiyazis; monilial vajinit; Vaginal Candidiasis; Candida Vulvovaginitis; Yeast Infection; Monilial Vulvovaginitis; Vulvovaginal Candidiasis; VVC; Kandida cinsi mantarlar ile meydana gelen vajinal enfeksiyon hastalığıdır. Normalde vajinada bulunan kandida cinsi mantarının aşırı çoğalması ile oluşur. Kandida vajiniti neden olur? Vajina florasında Candida mantarı ile diğer bakteriler belli bir oranda dengede bulunurlar. Dengeyi bozan etkenler bu mikroplardan birinin aşırı çoğalmasına neden olursa vajinit meydana gelir. Kandida her insanın bağırsak vajen ve ağız florasında bulunur. Bakteriler ölürse mantar çoğalır ve kandida vajinit olur. Mantarlar ölürse bakteriyel vajinit olur. Kandida vajiniti sık görülür. Kadınların %75 i hayatlarında en az bir kez kandida vajiniti olur. Erkeklerde nadiren peniste kaşıntılı döküntü olabilir. Cinsel yolla bulaşabilir. Aşağıdaki durumlar kandida vajiniti riskini arttırır. Hormonal değişiklikler; Doğum kontrol hapları, Hamilelik, Menopoz, Antibiyotik kullanımı, Diyabet, İmmün sistemin bozulması, Kanser tedavisi, Kemoterapi, Steroid kullanımı, Radyoterapi, Genital bölgenin aşırı temizlenmesi, Vajinal duş, Travmatik cinsel ilişki, Deodorantlı tamponlar, Köpük banyoları, Sıkı ve sentetik giysiler kandida vajiniti riskini arttırır. Kandida vajiniti belirtileri nelerdir? Kandida vajiniti Vajinal kaşıntı, Kesik süt gibi beyaz, katı, kokusuz vajinal akıntı, Vajinal hassasiyet, irritasyon ve yanma, Vajen etrafında kızarıklık , İdrar yaparken yanma, Cinsel ilişki sırasında ağrı ve acı hissine neden olur, şikayetler gece, sıcak havalarda ve adet öncesinde artar. Kandida vajiniti nasıl teşhis edilir? Hastalık vajinal kültür ile teşhis edilir. Bakteriyel vajinit ve diğer vajinit etkenleri de aynı şikayetleri yapar. Teşhis kültür ile konur. Her vajinal akıntının doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir. Kandida vajiniti tedavisi : Altta yatan sebep var ise ortadan kaldırılmalıdır. Kandida vajiniti tedavisinde mantar ilaçları kullanılır. Tablet, krem, yada suppozituar şeklinde ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar 1 günlük, 3 günlük, bir haftalık dozlarda olabilir. Hamile hastaların bu ilaçları doktor kontrolünde almaları gerekir. Tekrarlayan vakalarda ve tedaviye dirençli vakalarda eşler de incelenmeli ve kültür sonuçlarına göre hareket edilmelidir. Kandida vajinitinden korunmak mümkün mü? Kandida vajinitinden korunmak için : Deniz, havuz, banyodan sonra genital bölgenin iyi kurulanması, Mayo vb. ıslak giysilerin beklemeden değiştirlmesi, Pamuklu iç çamaşırların tercih edilmesi, Sıkı ve sentetik giysilerden kaçınılması, vajinal duş yapılmaması, Genital bölgenin aşırı temizliğinden kaçınılması, Diyabet var ise iyi kontrol edilmesi, Köpük banyosu, parfüm, genital sprey, kokulu sabun vb. irritan maddelerden kaçınılması, Antibiyotiklerin gereksiz kullanılmaması önerilir. Referanslar: 1. Nviriesy P. Vulvovaginal candidiasis and bacterial vaginosis. Infect Dis Clin North Am, 2008;22:637-652. 2. Eckert LO, Lentz GM. Infections of the lower genital tract: vulva, vagina, cervix, toxic shock syndrome, HIV infections. In: Katz VL, Lentz GM, Lobo RA, Gershenson DM, eds. Comprehensive Gynecology. 5th ed. Philadelphia, PA: Mosby Elsevier; 2007:chap 22. 3. Candida vulvovaginitis. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php. Updated December 2008. Accessed January 19, 2008. 4. Vaginal infection. EBSCO Natural and Alternative Treatments website. Available at: http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?mar…ID=15topicID=114. Updated November 2008. Accessed January 19, 2008. 5. Vaginal yeast infection. National Institute of Allergy and Infectious Diseases website. Available at: http://www3.niaid.nih.gov/healthscience/healthtopics/vaginalYe astIn…tion/default.htm. Accessed July 11, 2008. 6. Vaginal yeast infections. American Academy of Family Physicians website. Available at: http://familydoctor.org/online/famdocen/home/women/reproducti… vaginal/206.html. Published September 2000. Updated May 2008. Accessed July 11, 2008. 7. Yeast infections. National Library of Medicine, Medline Plus website. Available at: http://www.nlm.nih.gov/medlineplus/ency/imagepages/17141.htm. Updated June 6, 2008